Hakikat Kitabevi Yayinlan No: 5
ESHAB-I
KIRAM
"Eshab-i kiram He Ehl-i beyt,
Birbirlerini severlerdi hep!"
AHMED FARUK
Kirkyedinci Baski
Hakikat Kitabevi
Darussefeka Cad. 53 P.K.: 35 34083
Tel: 0212 523 45 56-532 58 43 Fax: 0212 523 36 93
http://www.hakikatkitabevi.com.tr
e-mail: bilgi@hakikatkitabevi.com.tr
Fatih-ISTANBUL
MAYIS-2009
TENBIH
Eshab-i kiramm temiz hayatlarmi kendi-
mize ornek edinmeliyiz. Onlar gibi olarak,
Allahii tealanm nzasmi kazanmaga calisma-
liyiz. Onlar gibi olan miisliman, Allahii te-
alanm emrlerine ve devletinin kanunlarma
ita'at eder. Emre uymamak giinah olur. Ka-
nuna uymamak sue olur. Olgun miisliman,
giinah yapmaz ve sue islemez. Miisliman, iyi
insan demekdir. Miislimanlarm kardes ol-
duklarmi bilir. Vatanmi, milletini ve bayra-
gini sever. Herkese iyilik eder. Gayn miis-
limlere, turistlere, kafirlere de hie kotiiliik
yapmaz. Onlarm mallarma, canlarma, nzla-
rma, namuslarma asla saldirmaz. Kotiiliik
yapanlara nasihat verir. Kimseye hiyle, hiya-
net yapmaz. Miinakasa etmez. Herkese kar-
si, giiler yiizlii, tath dilli olur. Devamh cah-
sir. Din bilgilerini ve fen bilgilerini iyi ogre-
nir. Cocuklarma, tamdiklarma da ogretir.
Giybet, dedikodu yapmaz. Hep faideli sey-
ler soyler. Halal kazamr. Kimsenin hakkma
dokunmaz. Boyle olan miislimam Allah da
sever, kullar da sever. Rahat ve huztir icinde
yasar.
GeQdi genQlik, tath bit rii'ya gibi, ey Qesmim zarf n
Beni mecntin etdi girye, meskenim oisun mezar!
[1] zar=(farisi) agla.
Baski: ihlas Gazetecilik A.S.
29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna-ISTANBUL
Tel: 0.212.454 30 00
ISBN: 975-92119-2-0
ICiNDEKILER
Sahife No:
Onsoz 5
I- Eshab-i kiram 9
a) Ictihad 51
b) (Makamat-i Mazhariyye) kitabmm 17. ci mektub
tercemesi 70
c) l.cild, 251. ci mektub tercemesi 72
d) 2.cild, 15.ci mektub tercemesi 78
e) Tenbih [Eshab-i kirama iftira edenlere cevablar] 83
f) Halid-i Bagdadi hazretlerinin (irade-i ciiz'iyye)
risalesinden bir kismm tercemesi 89
g) (Birgivi vasiyyetnamesi) kitabmdan, kader, kaza ve
irade-i ciiz'iyye ile alakali bir kismm tercemesi 90
h) Hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Alinin "radiyallahii
anhiim" birbirlerini medhleri 131
i) Kerbela vak'asi 135
- imam-i Rabbani hazretlerinin hal tercemesi 141
- Seyyid Abdiilhakim efendinin hal tercemesi 157
II- Miislimanlarin iki gozbebegi (hazret-i Ebu Bekr ve
hazret-i Omer) 160
a) Mukaddime [Seyhaymn ustiinlukleri, akla ve
nakle dayamlarak bildirilmekdedir.] 163
b) Birinci fasl. [Nasireddm-i Tusinin, eshab-i kiram ile
alakali (Tecrid) kitabindaki yazilarma cevab
verilmekdedir] 183
c) Ikinci fasl. Hased edenler ve zmdiklar tarafindan
Seyhayna yapilan iftira ve yalanlara cevab
verilmekdedir 200
d) Kur'an-i kerimde bes ilm, hadis-i seriflerde oniki ilm
bildirilmekdedir 213
- Muhammed Ma'sum hazretlerinin (Mektubat)mdan
alti aded mektub tercemesi 216
III- Islamda ilk fitne 220
a) Imam-i Rabbani (Mektubat)inm 2.cild, 36. ci
mektub tercemesi 222
b) Eshab-i kiramm iistunliikleri, Sahabi kime denir 247
c) Muhacir, Ensar, 249
-3-
d) diger Eshab-i kiram 250
e) Resulullahm valileri, katibleri 251
f) Son vefat eden Sahabiler 252
- Hazret-i Mu'aviye 259
- Iyi insan olahm, hep iyilik yapahm 261
- l.cild, 80. ci mektub tercemesi [Bid'at ehline cevab
veren kitablar] 263
- Muhammed Ma'sum hazretlerinin (Mektubat)mdan
alti aded mektub tercemesi 270
- Hicri kamen seneyi miladi seneye cevirmek 276
- Nasihat [Si'r] 278
IV- Eshab-i kiram kitabinda adi gecenler [ikiyiizaltmisbes
zatin hal tercemeleri] 280
- Biiyiik alimler [Silsile-i aliyye] 410
- Hakiki miisliman nasil olur 413
Resulii goren mii'mine, (Sahabi) adi rerildi.
Hepsini bildirmek icin, (Eshab-i kiram) dcnildi.
Peygamberi seven her kalb, nurla dolardi bir and a,
Ona sahabi olanlar, medh olundular Kur'anda.
Hepsi Resuiuiiah icin, mahm, camm verdi.
Sulhda Urn yayarlardi, harbde ise kiikrerdi.
Hadis-i serifde Eshab, benzetiidi yddizlara.
Herhangi birine man, erer isikh yoiiara.
Eshabi, cok sevisirdi, birbirini overdi.
Sonra geien niuslinianlar, hepsi boyie soyierdi.
Kur'am ve hadisleri, Onlar bildirdi bizlere.
Kaibierin temiziigi, giiven verdi zihniere.
Sogiilse bunlardan biri, yaralamr Islam dini.
Sahabiyi kotuliyen, curutur Kur'an-M kerimi.
Hakiki miisliman isen, saygi goster herbirine,
Once salat, selam eyle, Resuliin Ehl-i beytine!
-4-
ESHAB-I KIRAM
"aleyhimurndvan"
ONSOZ
Besmeleyle bashyahm kitaba,
Allah adi en iyi bir signakdn.
Ni'metleri sigmaz, olcii hisaba,
Cok aciyan, afvi seven bir rabdirl
Allahii teala, Cenneti ve Cehennemi onceden yaratdi. Her iki-
sini, insanla ve cinle dolduracagim, ezelde dileyip, bunu kitablarm-
da bildirdi. Adem aleyhisselamdan beri, Cennete gidecek imanli,
iyi insanlar oldugu gibi, Cehenneme gotiiren kotuliikleri yapan,
imansiz, aklsiz, fena kimseler de gelmisdir. Kiyamete kadar da ge-
lecekdir. Meleklerin sayisi, insanlardan, olciilemiyecek kadar daha
cok olup, hepsi imanli ve hep ita'atlidir. insanlann ise, her zeman
az sayisi imanli, cogu ise, imansiz, azgm, taskm kimselerdir.
Iyi ve kotii insanlar, hep birbirini yok etmege ugrasmis, kotii-
ler, birbirlerine de saldirmis, tarih boyunca, sikmtih, huzursuz ya-
samislardir. Imanhlar, imansizlari lslah etmek, imana getirip
se'adet-i ebediyyeye kavusdurmak icin, Adem ogullarim diinyada
ve ahiretde, mes'ud, rahat yasatmak icin, cihad etmisdir. Imansiz-
lar ise, dikta rejimi surmiis, az bir ziimrenin taskmca zevk ve safa
siirmesi, nefslerini, sehvetlerini doyurmasi icin za'iflere, kiiciiklere
saldirmisdir. Kotiiliiklerinin, zararlannm, felaketlerinin ortbas
edilmesi, herkesi aldatabilmeleri icin, ahlak, fazilet, diiriistluk ve
adalet olciilerini koyan Peygamberlere "aleyhimusselam" ve On-
larm getirdigi dinlere saldirmislardir. Bu saldirmalan ba'zi asrlar-
da harb vasitalan ile, oliim kahm savasi seklinde olmus, ba'zan da
yalan propagandalarla, fitne, fesad cikararak, dinleri icinden boz-
mak, miisliman devletleri, iceriden yikmak seklinde olmusdur.
Iste, Allahii tealamn biitiin diinyadaki insanlar arasmda, her
bakimdan, en iistiin, en giizel, en serefli olarak yaratdigi ve biitiin
milletlere Peygamber olarak secip gonderdigi, son ve en iistiin
Peygamber olan Muhammed Mustafa "sallallahii aleyhi ve sellem"
efendimizin, kurtulus, yiikselis yolunu gosteren, maddede ve
-5-
ma'nada ilerlemege lsik tutan parlak dmini yikmak icin de, lman-
sizlar, ahlaksrzlar, nefslerinin esiri olan alcaklar, her asrda, hack sa-
vaslan ile ve zulm ile, iskence ile Onun dmine saldirdigi gibi, miis-
liman sekline girerek, yalan ve hileli sozleri ve yazilan ile aldatma-
ga, kardesi kardese diisiirerek, icerden yikmaga ugrasdilar ve cok
zarar yapdilar. Basan sagladilar.
Daha Eshab-i kiram "aleyhimiirridvan" zemamnda, miisliman
oldugunu soyliyerek, (Abdullah bin Sebe') adim alan bir Yemen
yehudisi, miislimanlar arasma ilk olarak fitne, ikilik sokdu. Bozuk
bir cigir acdi. Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshabini
kotiilemege kalkisdi. Yehudinin meydana cikardigi bu bozuk yola
(Ralizilik) denildi. Simdi (SPflik) deniliyor. Sonralan, nice nice din
diismanlan, miisliman adi alarak, hatta din adami sekline biiriine-
rek, bozuk, sapik yollar meydana cikardi. Milyonlarca miislimamn
dogru yoldan aynlmasma sebeb oldular.
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", ummetinin basina ge-
lecek bu acikh hali haber vererek, (Ummetim yetmi^iic firkaya ay-
nlacak. Bunlardan, yetmisikisi, dogru yoldan saparak, Cehenneme
gidecek. Bir firkasi, benim ve Eshabimin izinde, dogru yolda kala-
cakdir) buyurdu. Dogru yolda kalan bu firkaya (Ehl-i siinnet) de-
nildi.
Bu firkalardan en eskisi ve kotiisii olan rafizilik, zeman zeman,
ahmaklar arasmda yayilmakda ve imansizlar tarafmdan koz olarak
kullamlmakda, koriiklenmekdedir. Son zemanlarda basdirdiklan,
eskiden yehudi diizmesi olan (Hiisniyye) kitabma ve arasira cami'
kapilarmda cahil halka dagitdiklan brosiirlere ve sozlerine dikkat
edilirse, kitabm sozlerinin ve yazilarimn hicbir ilmi temele dayan-
madigi, vak'a ve olaylan degisdirdikleri, ayet-i kerime ve hadis-i
seriflere yanhs, bozuk ma'na verdikleri goriiliir. Sacma sapan soz-
lerine inandirmak icin, krymetli birkac kitabin ismini veriyor. Bun-
larda da boyle yazih diyorlar. Fekat, bu kiymetli kitablardan bir sa-
tir yazi gosteremiyorlar. Cahiller, bu kitablarm ismini duyunca,
hepsini dogru ve hakh samyor. Bunlarm bozuk ve ciiriik iftiralan
ve Ehl-i siinnet alimlerinin Kur'an-i kerim ile ve hadis-i serifler ile
bildirdikleri dogru inamslar, Abdiilhakim Efendinin "rahmetulla-
hi aleyh" (Eshab-i kiram) risalesinde cok degerli vesikalarla acik-
lanmisdir. Bu kitabimizm baskisi yapihrken, kitabda adi gecen
meshurlann hal tercemelerini de, muhterem okuyucularimrza ta-
mtmak icin, kitabimizm sonunda elif ba sirasi ile, ikiyiizaltmisbes
kisi uzerinde liizumlu bilgi verdik. (Eshab-i kiram) kitabimizm bi-
rinci baskisi 1982 senesinde yapildi. Allahii tealamn lutfu ve ihsani
ile, simdi kirkyedinci baskisim yapmak nasib oldu.
-6-
Allahii teala, muslimanlann, bu kitabi, dikkat ile ve insaf ile
okuyarak dogru yolu anlamalarmi nasib eylesin! Amin!
Bugiin, yeryiiziinde bulunan miislimanlar, iic firkaya ayrilmis-
dir. Birinci firka, Eshab-i kiramm yolunda olan, hakiki musliman-
lardir. Bunlara (Ehl-i siinnet) ve (Siinni) ve (Firka-i naciyye), ya'ni
Cehennemden kurtulan firka denir. Ikinci firka, Eshab-i kirama
diisman olanlardir. Bunlara, (Raiizf) ve (SiT) ve (Firka-i dalle),
ya'ni sapik firka denir. Uciincusii, siinmlere ve sfilere diisman
olanlardir. Bunlara (Vehhabi) ve (Necdi) denir. Ctinki bunlar, ilk
olarak, Arabistamn Need sehrinde meydana cikmisdir. Bunlara
(Firka-i mel'une) de denir. Ciinki, bunlann miislimanlara miisrik
dedikleri, (Kiyamet ve Ahiret) ve (Se'adet-i Ebediyye) kitablan-
mizda yazilidir. Miislimana kafir diyene, Peygamberimiz la'net et-
misdir. Muslimanlan bu iic firkaya parcalayan, yehudilerle ingiliz-
lerdir.
Hangi firkadan olursa olsun, nefsine uyan ve kalbi bozuk olan
Cehenneme gidecekdir. Her mti'min, nefsini tezkiye icin, ya'ni ya-
ratilismdaki kiifrii ve giinahlan temizlemek icin, her zeman cok
(La ilahe illallah) ve kalbini tasfiye, ya'ni nefsden ve seytandan ve
kotii arkadaslardan ve zararli bozuk kitablardan gelmis olan kiifr-
den ve giinahlardan kurtulmak icin, istigfar okumahdir. Ya'ni, (Es-
tagfirullah) okumahdir. istigfar tliiasi: (Estagfirullah el-azim ellezi
la ilahe ilia hiiv elhayyel kayyume ve etubii ileyh)dir. Ma'nasi,
(Giinahlanmi afv et ey biiyiik Allahim! Herseyi yokdan var eden
ve her an varhkda durduran, yalmz Sensin! Sen hep varsm!)dir. is-
lamiyyete uyamn diialan muhakkak kabul olur. Nemaz kilmiyanm
ve acik kadmlara, avret yeri acik olanlara bakamn ve haram yiyip
icenin islamiyyete uymadigi anlasihr. Bunun diiasi kabul olmaz.
Miladi sene Hicri semsi Hicri kameri
2001 1380 1422
-7-
DIN NEDIR?
Diinyada faideli, iyi seylerle, zararli, kotii seyler kansikdir. Fa-
ideli seyleri yapan, se'adete kavusur. Zararli seyleri yapan, fela-
kete yakalanir, hep sikinti ceker. Allahii teala cok merhametli ol-
dugu icin, iyi seylerle kotiileri ayirmak icin insanda bir kuvvet ya-
ratdi. Bu kuvvete (Akl) denir. Akh saglam, temiz olan kimse hep
iyi seyleri bulur, yapar. Giinah isliyenlerin akh bozulur. Ayirma
isini iyi yapamaz. Insan, kotii seyleri yaparak, isleri zararli olur.
Eshab-i kiram hie giinah islemedikleri icin, akllan saglam ve kuv-
vetli idi. Bunun icin islerinde hep muvaffak oldular. Diinyada ve
ahiretde se'adete kavusdular. insanlarm cogu akl hastasi olarak,
sikinti icinde yasiyor. Allahii teala merhamet ederek, bu isi kendi
yapiyor. iyi isleri ve kotii isleri Peygamberleri vasitasi ile bildirdi
ve iyileri yapiniz diyerek emr verdi. Kotii isleri yapmagi yasak et-
di. Allahii tealanm bu emrlerine ve yasaklanna (Din) denildi.
Muhammed aleyhisselamm bildirdigi dine (islamiyyet) denildi.
Faideli seyleri ogrenmek ve yapmak istiyenin, islam dinine uyma-
si, ya'ni miisliman olmasi lazimdir. Ba'zi avrupahlar, akllan ile an-
hyarak islamiyyetin emrlerini yapiyor, muvaffak oluyorlar. Kafir-
ler, islam diismanlan bu hali gorunce, hiristiyanlar ilerici olur di-
yor. Miisliman ismini tasiyanlar, islamiyyete uymaymca, basansiz
oluyorlar. Kafirler bu hali gorunce, islamiyyet terakkiye mani'dir,
gericilikdir yaygarasim basiyorlar. Halbuki, ba'zi avrupahlar, hi-
ristiyanhga uymayip, islamiyyete uyduklan zeman terakki etmek-
de, miisliman ismi tasiyan ahmaklar da, islamiyyete uymadiklan
icin geri kalmakdadir.
Bu viicudun mtilkii, elden cikmadan,
ciirh-i felek, bu binayi yikmadan.
Suretii ma'na, bir arada iken,
iki alem de, elinde iken.
Hubb-i dunyayi, gonliinden gider!
ta alasm, can aleminden haber.
Haramdan sakm, farzi yapmaga bakl
farzi yapmazsan, olur halin harabl
ESHAB-I KIRAM
"aleyhimurndvan"
Herhangi bir kimse, herhangi bir zemanda, herhangi bir yerde,
herhangi bir kimseye, herhangi bir seyden dolayi, herhangi bir su-
retle hamd eder, onu medh ederse, bu hamdlerin hepsi Allahii te-
alaya mahsusdur. Cunki, her seyi yaratan, terbiye eden, yetisdi-
ren, her iyiligi yapan, gonderen ancak Odur. Kuvvet, kudret sahi-
bi yalniz Odur. insan bir seyi yaratdi demek, yaratdi kelimesini
Allahii tealadan baskasi icin soylemek, sivrisinegin apartman yap-
masmi veya otomobil kullanmasim soylemek gibidir ve cok cirkin
giinahdir. Soylenen kimse ile alay etmek, onu kucultmek demek-
dir.
Biitiin diialar, iyilikler, Onun Peygamberi ve sevgilisi olan (Mu-
hammed) aleyhisselama ve Onun Ehl-i beytine ve Eshabmm hep-
sine "ndvanullahi teala aleyhim ecma'in" olsun!
(Mir'at-i kainat) ismindeki biiyiik tarih kitabmm sahibi Nisan-
cizade Muhammed bin Ahmed "rahime-hullahu teala" buyuruyor
ki, (Eshab-i kiram, cesidli seklde ta'rif edilmisdir. (Mevahib-i le-
diinniyye)de diyor ki, Peygamberimizi "sallallahu aleyhi ve sel-
lem" diri iken ve Peygamber iken bir an goren, eger kor ise, bir an
konusan, biiyiik veya kiiciik, her mti'mine (Sahib) veya (Sahabi)
denir. Birkac danesine (Eshab) veya (Sahabe) yahud (Sahb) denir.
Kafir iken gortip, Resulullahm "sallallahu aleyhi ve sellem" vefa-
tmdan sonra imana gelen veya mii'min olarak goriip de, sonra me-
azallah miirted olan kimse, sahabi degildir. Eshab-i kiram arasm-
da bulunan Ubeydullah bin Cahs ve Sa'lebe bin Ebi Hatib kafir,
ya'ni miirted oldular. Miirted oldukdan sonra tekrar imana gelirse,
yine sahabi olur demislerdir). Vahsi "radiyallahti anh" de Sahabe-
dendir ve Sahabi olarak vefat etdi. Meshur Muhammediyye kita-
bmda ismi de vahsi, cismi de vahsi demesi, iman etmeden evvelki
cismini bildirmekdedir. Seksen senelik kafirler imana gelip, bir
kerre Peygamber efendimizin "sallallahu aleyhi ve sellem" muba-
rek yiizunu goriirse, sahabi oluyor da, Vahsi "radiyallahii anh" sa-
habi olmaz mi? Bu sartlan tasiyan Cinniler de sahabi olur. Vahsi
hakkmda fazla bilgi almak icin, (Se'adet-i Ebediyye) kitabi 1187.ci
sahifeye bakiniz!
-9-
Abdulgam Nabliisinin "rahime-hullahii teala" (Hadikatiin-nc-
diyye) admdaki (Tarikat-i Muhammediyye) serhi cok kiymetlidir.
1290 [m. 1873] yihnda istanbulda basilmisdrr. 1400 [m. 1980]de, bi-
rinci kismimn ofset baskisi yapilmisdir. 13. cii sahifesinde diyor ki,
(Mii'min olarak Resulullah "sallallahii teala aleyhi ve sellem" ile
bulusan ve mii'min olarak oldiigii bilinen cin ve insana sahabi de-
nir. Bu ta'rife gore, a'ma olan da ve uzun zeman birlikde bulunmi-
yan da sahabi olur. Melek sahabi olmaz. Resulullah "sallallahii
aleyhi ve sellem" vefat etdigi zeman yiizyirmidortbinden fazla sa-
habi vardi. Hepsi alim, kamil, yiiksek insanlar idi).
Btittin din biiytikleri diyor ki, Eshab-i kiram "aleyhimiirnd-
van" Peygamberlerden "aleyhimiissalevatii vetteslimat" sonra ve
meleklerden sonra mahluklarm en efdali, en iistiiniidiir. Resulul-
lahi "sallallahii aleyhi ve sellem" bir kerre goren bir miisliman,
gormiyenlerin hepsinden, hatta Veysel Karaniden katkat daha
yiiksekdir. Eshab-i kiram "aleyhimurndvan", Sama girince, bunla-
n goren hiristiyanlar, hallerine hayran kahp, (Bunlar, Isa aleyhis-
selamin havarilerinden daha yiiksekdir) dediler. Bu dinin en bii-
yiik alimlerinden olan Abdullah ibni Mubarek "rahime-hullahii
teala" buyuruyor ki, (Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sel-
lem" yaninda giderken hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahii anh"
bindigi atm burnuna giren toz, Omer bin Abdiil'azizden bin def a
daha iistiindiir).
Eshab-i kiramm "aleyhimiirridvan" iistunliiklerini bildiren
ayet-i kerime ve hadis-i serifler pek cokdur.
Sure-i Al-i imran llO.cu ayet-i kerimesinde mealen, (Sizler, bii-
tiin insanlar kindc, en iyi bir iimmetsiniz, cema'atsiniz.) buyuruldu.
Ya'ni Peygamberlerden sonra, biitiin insanlarm en iyisisiniz!
Sure-i Tevbe 103. cii ayet-i kerimesinde mealen, (Mekke-i mii-
kerreme ehalisinden olup, Medine-i miinevvereye hicret eden Sa-
habe-i kiramdan ve iyilikde onlarin izinden gidenlerden, Allahii
teala razidir. Onlar da, Allahii tealadan razidirlar. Allahii teala on-
lara Cennetler hazirlamisdir.) buyuruldu.
Sure-i Enfal 64. cii ayet-i kerimesinde, Allahii teala, sevgili Pey-
gamberine "sallallahii aleyhi ve sellem", (Sana Allahii teala yetisir
ve sana tabi' olan mii'minler yetisir.) buyurdu. O zeman Sahabe-i
kiram pek az idi. Fekat, Allahii teala yamnda dereceleri pek yiik-
sek oldugundan, dini yaymakda sana yetisirler buyuruldu.
Sure-i Fethde 29. cu ayet-i kerimede mealen buyuruyor ki,
(Muhammed "sallallahii aleyhi ve sellem" Allahii tealamn Pey-
gamberidir ve Onunla birlikde bulunanlarin [ya'ni Eshab-i kira-
-10-
mm] hepsi, kafirlere karsi siddctlidirk-r. Fekat, birbirlerine karsi
merhametli, yumusakdirlar. Bunlari cok zcman riikii'da ve secde-
de goriirsiiniiz. Herkese diinyada ve ahiretde her iyiligi, ustunlugii,
Allahii tealadan isterler. Ridvani, ya'ni Allahii tealamn kendilerini
begenmesini de isterler. £ok secde etdikleri yiizlerinden belli olur.
Onlann halleri, serefleri boylece Tevratda ve incilde bildirilmisdir.
Incflde de bildirildigi gibi, onlar, ekine benzer. ince bir tiliz yerden
cikip kahnlasdigi, yiikseldigi gibi, az ve kuvvetsiz olduklari halde,
az zemanda etrafa yayildilar. Her tarafi lman niiru ile doldurdular.
Herkes filizin halini goriip, az zemanda nasil biiyiidii diyerek, sasir-
diklari gibi, hal ve sanlari diinyaya yayihp, gorenler hayret etdi ve
kafirler kizdilar.) Bu ayet-i kerime, yalmz indigi zemanda bulunan
Eshabm degil, sonra imana gelecek olanlarm da samm bildirmek-
dedir. Bilindigi iizere Mu'aviye "radiyallahii anh" da, dm-i islamm
yayilmasma cok hizmet eden bir sahabidir. Allahii tealamn bu
medh ve senalarma, herbir sahabi gibi, O da dahildir.
(Mir'at-i kainat) kitabinm iicyiizyirmialtmci (326) sahifesinde,
Eshab-i kiramm "radiyallahii teala anhiim ecma'in" biiyiikliigunii,
derecelerinin yiiksekligini bildiren hadis-i seriflerden sunlar yazih-
dir:
1 — (Eshabimin hicbirine dil uzatmaymiz. Onlann sanlarma ya-
kismiyan birsey soylemeyiniz! Nefsim elinde olan Allahii tealaya
yemin ederim ki, sizin biriniz Uhud dagi kadar altin sadaka verse,
eshabimdan birinin bir miid arpasi kadar sevab alamaz.) Ciinki, sa-
daka vermek ibadetdir. ibadetlerin sevabi niyyetin temizligine go-
redir. Bu hadis-i serif, Eshab-i kiramm "radiyallahii teala anhiim
ecma'in" kalblerinin ne kadar cok temiz oldugunu gostermekdedir.
Hazret-i Mu'aviyeye "radiyallahii anh" dil uzatanlarm, bu hadis-i
serife uymadiklan anlasilmakdadir. [Miid, menn demekdir. Bir
menn, iki ntldir ki, 260 dirhem-i ser'i, ya'ni 875 gramdir. Sadaka-i
fitr yanm sa', ya'ni 2 miid olup 1750 gram bugdaydir.]
2 — (Eshabimin herbiri gokdeki yildizlar gibidir. Herhangisine
uyarsaniz, Allahii tealamn sevgisine kavusursunuz). Ya'ni hangisi-
nin sozii ile hareket ederseniz dogru yolda yiiriirsiiniiz. Denizler-
de, collerde, yildizlarla cihet bulundugu, yol almdigi gibi, bunlarm
sozleriyle hareket edenler, dogru yolda giderler.
3 — (Eshabima dil uzatmakda Allahii tealadan korkunuz!
Benden sonra onlari kotii niyyetlerinize hedef tutmayiniz! Nefsi-
nize uyup, kin baglamayimz! Onlari sevenler, beni sevdikleri kin
severler. Onlari sevmiyenler, beni sevmedikleri icin sevmezler.
Onlara el ile, dil ile eziyyet edenler, giicendirenler, Allahii tealaya
-11-
eziyyet etmis olurlar ki, bunun da muahezesi, ibret cezasi gecik-
mez, verilir).
4 — (Zemanlar, asrlar ehalisinin en hayrhsi, en iyisi, benim as-
rinnn [miisliman] ehalisidir. [Ya'm Sahabe-i kiramm hepsidir.] On-
dan sonra ikinci asnn, ondan sonra iiciincii asnn mii'minleridir).
5 — (Beni goren veya beni gorenleri goren bir muslimani Ce-
hennem atesi yakmaz).
Dm-i islamm en biiyiik alimlerinden Ahmed ibni Hacer Hey-
temi Mekki "rahime-hullahii teala" zemamnda Hindistanda alim-
ler, Veliler cok oldugu halde ve islam giinesi, ytikselmis olup ciha-
m nurlandirmakda iken, kalbleri cehalet ile kararmis, menfe'at,
hirs ile bozulmus olan zmdiklar, Eshab-i kirama dil uzatiyor ve
te'assubu, edebsizlige kadar gotiiriiyorlardi. O zeman, Hind sulta-
m Hiimayun sah "rahime-hullahii teala" olup, dinini cok sever,
alimlere pek hurmet ederdi. ihsam ve adaleti ve herkesin sanma
yakisan idaresi ile miislimanlara her suretle iyilik ederdi. Kendisi,
Hindistandaki Giirganiyye devletinin kurucusu olan Babiir sahm
"rahime-hullahii teala" oglu idi. iste boyle mes'ud bir zemamn
alimleri, sapiklan susdurmak icin toplanarak, ibni Hacer hazretle-
rine bas vurdular. Bu da, Sahabe-i kiramm "radiyallahii teala an-
hiim ecma'm" ustiinluklerini, iki biiyiik kitabda yazip, delil, sened
ve vesikalarla diismanlarm dillerini kesdi. Bunlardan (Sava'ik-ul-
muhrika) kitabinda iki hadis-i serifin tercemesini aynen yaziyo-
rum:
6 — (Allahii teala, beni insanlarin en asilzadesi olan Kurcys
kabflesinden secdi ve bana insanlar arasindan en iyilerini arkadas,
sahib olarak ayirdi. Bunlardan birkacini bana vczfrlcr olarak ve
din-i islami, insanlara bildirmekde, yardimci olarak secdi. Bunlar-
dan ba'zdarim da Eshar olarak, ya'ni zevce tarafindan akraba ola-
rak ayirdi. Bunlari seb edenlere, iftira edenlere, sogenlere Allahii
tealamn ve biitiin meleklerin ve insanlarin la'neti olsun! Allahii
teala, kiyamet giinii, bunlarin farzlarim ve siinnetlerini kabul et-
mez). [Ebu Bekr ve Omer "radiyallahii anhtima" hem vezirleri i-
di, hem de eshan idi. Ciinki, birisi, ezvac-i miitahheratdan Aisenin
"radiyallahii teala anha", ikincisi de, Hafsamn "radiyallahii teala
anha" babalan idi. Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem"
mubarek zevcesi Umm-i Habibe "radiyallahii anha" annemizin
erkek kardesi olan Mu'aviye ve babasi Ebu Siifyan ve anasi Hind
"radiyallahii anhiim" de, eshardan olup, bu hadis-i serife dahildir-
ler.]
7 — Yine aym kitabda su hadis-i serifi yaziyor:
-12-
(Eshabimin ve akrabamin ve bana yardim eden, gosterdigim
yolda gidenlerin sevgisinde benim hakkimi koruyunuz! Onlari sev-
mek surctiylc benim Peygamberlik hakkimi koruyanlan, Allahii
teala, diinyada ve ahiretde belalardan, zararlardan korur. Benim
Peygamberlik hakkimi diisiinmiyerek, onlari incitenleri, Allahii
teala sevmez. Allahii tealamn sevmedigi kimselere azab etmesi
pek yakindir.)
Bu hadis-i serffler, acikca gosteriyor ki, Eshab-i kiramm "radi-
yallahii teala anhiim ecma'in" her birini sevmemiz, hepsine saygi
gostermemiz lazimdir. Aralarmda yapdiklan muharebeleri, Alla-
hii tealamn emrini yerine getirmek icin yapdiklarma inanmak la-
zimdir. Bu muharebelere katilanlann hicbirinde makam, sohret,
para hirsi yokdu. Hepsi ayet-i kerimenin ve hadis-i serifin emrini
yerine getirmek gayesinde idiler.
Osman "radiyallahii anh" sehid olunca, biitiin miislimanlar,
hazret-i Aliyi "radiyallahii anh" halife yapdilar. Halife hazretleri,
once ortahgi yatisdirmaga basladi. Sahabe-i kiramdan "radiyalla-
hii teala anhiim ecma'in" bircogu ise ve bilhassa asere-i miibesse-
reden, ya'ni Cennet ile miijdelenen on kisiden biri olan ve yedin-
ci dedesinde Peygamber efendimiz "sallallahii aleyhi ve sellem"
ile akraba olan ve islamiyyetin ilk zemamnda imana gelip, kafir-
lerden cok cefa ceken, [Mesela kafirler kendisini Ebu Bekr "radi-
yallahii anh" ile ipe baglayrp, nemaz kilmalanna mani' olurlardi]
ve Istanbulda medfun bulunan Halid ibni Zeyd eba Eyyubel en-
san "radiyallahii anh" ile ahiret kardesi olan Talha "radiyallahii
anh" ve yine asere-i miibessereden Ziibeyr "radiyallahii anh" ve
Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem"in oltinceye kadar
sevgilisi olan ve Kur'an-i kerimde Allahii teala tarafmdan medh
edilmek se'adetiyle sereflenen Aise "radiyallahii anha" valdemiz,
hazret-i Osmamn "radiyallahii anh" katillerinin hemen yakalana-
rak kisas yapilmasim halifeden istediler. Halife de, (Ortahk kan-
sik oldugundan, bu ise baslarsam, fitnenin artmasma ve belki ikin-
ci bir faci'anm cikmasina sebeb olur. Once isyani basdirayim, or-
tahgi rahata kavusdurayim, ondan sonra, Allahii tealamn kisas
emrini yapacagim) dedi. Karsi tarafdakiler ise, katillerin, simdi bi-
le belli olmadigim, daha sonra hie bulunamiyacaklanm ve dmin
emri yapilamiyacagim, ancak simdi mtimkin oldugunu, ictihad
ederek soylediler.
Boyle ictihad edenler arasmda bulunan Talha "radiyallahii
anh", Samda vazifeli oldugu icin, Bedrde bulunamamis, diger bii-
tiin gazalarda bulunmus, hele Uhud muharebesinde, Allahii teala-
mn yolunda cok iskencelere ugramisdi. Resulullaha "sallallahii
-13-
aleyhi ve sellem" kendisini siper etmis ve sallallahii aleyhi ve sel-
lem efendimizi ok yagmuru altmda sirtma alarak kayaya cikarmis-
di.
Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" (Talha ve Ziibeyr
Cennetde benim komsulai lutein ) buyurdugunu, hazret-i Ah "radi-
yallahii anh" soyliyor. Ziibeyr bin Avvam "radiyallahti anh" da,
Hadicet-iil-kiibramn "radiyallahii anha" biraderi ogludur ve sallal-
lahii aleyhi ve sellem efendimizin halasi Safiyyenin oglu olup, isla-
miyyetin ilk giinlerinde, onbes yasinda iken mtisliman olmusdur.
Allahii tealamn yolunda ilk kihnc ceken budur. Ya'ni, islam subay-
larmm birincisidir. Bircok gazalarda ve en tehliikeli anlarda, Resu-
lullahm oniinde carpisarak cok yerinden yaralanmisdi. Peygamber
"sallallahii aleyhi ve sellem" efendimiz (Her Peygamberin havari-
si vardir. Benim havarim Ziibeyrdir) buyurmusdur. Omer "radi-
yallahii anh" vefat edecegi zeman, halife olmaya layik gordiigti al-
ti kisiden biri Talha, biri de Ziibeyrdir. Ziibeyr cok zengin olup,
biitiin servetini Resulullah ugrunda feda etmisdi.
Iste bu biiyiik zatlar, kisasm hemen yapilmasma ictihad edip,
siddetle istediler. O zeman, Eshab-i kiramm "radiyallahti teala an-
hiim ecma'in" ictihadi iic diirlii idi. Bir kismi, halife gibi ictihad et-
misdi. Bir kismi da, karsi taraf gibi ictihad etmisdi. Uciincii kism
ise, susmayi uygun gormiisdii. Bunlardan her birinin, baskasma uy-
mayip kendi ictihadi ile hareket etmesi lazim idi. Birinci ve ikinci
kismda olanlar cogaldi. Abdullah bin Sebe' adindaki yehudi, ise
kansarak, is muharebeye siiriiklendi ve Basra ve Cemel vak'alan
meydana geldi.
Mu'aviye "radiyallahii anh", o zeman Samda vali idi. Uciincii
kism ictihadmda olup, idaresindeki miislimanlan bu muharebelere
kansdirmamisdi. Hepsinin rahat ve siikunetle yasamasim te'min
etmisdi. Fekat, Ali "radiyallahii anh" Samhlari da caginnca,
Mu'aviye "radiyallahii anh", bircok hadis-i serifleri diisiinerek,
karsi taraf gibi ictihad etdi. Halife Samhlarla anlasmak iizere iken,
araya siyonizm, yehudi parmagi kansarak, Siffin muharebesi mey-
dana geldi.
Bu muharebelerde, Eshab-i kiram "radiyallahii teala anhtim
ecma'in" birbirlerini incitmegi, intikam almagi, hilafete, saltanata,
riitbe ve servete kavusmagi asla diistinmemis, yalmz ictihadlan
farkh oldugundan, dinin emrini yerine getirmege ugrasmislardir.
Muharebe zemamnda bile, birbirleri ile mektublasdiklan, nasihat
verdikleri, sevisdikleri cok misallerle meydandadir. Mesela, S if fin
muharebesi siralarmda, Istanbul imperatoru ikinci Kostantin, hu-
-14-
dudlardaki islam sehrlerine rahatsizhk veriyordu. Mu'aviye "radi-
yallahii anh", ona mektub yazip: (Bu sarkmtilikdan vazgecmezsen,
simdi efendimle sulh yapar, onun askerinin kumandam olur, oraya
gelip, sehrlerini yakarim. Seni domuzlara coban yapanm) demisdi.
Yine aym zemanda, halite All "radiyallahii anh", biiyiik bir kala-
balik karsismda (Kardeslerimiz bizden aynldi. Onlar, kafir ve fasik
degildirler. Ciinki, ictihadlari oyle oldu) buyurdu. Birbirleri ile
harb ederken, birisi otekine kardesim dedi. O da, buna efendim
dedi. Bunlarm muharebeleri, ictihadlari ayn oldugu icin olup, sal-
tanat icin, mal ve sohret icin degildi. Peygamberimiz "sallallahii
aleyhi ve sellem" buyurdu ki, ictihadinda isabet eden miictehide
ikiden ona kadar, hata edene de, bir sevab verilir. Eshab-i kiramin
hepsi, miictehid idi. Her miictehide, kendi ictihadi ile amel etmesi
farzdir.
imam-i Miislimin iistadlarmdan Ebu Ziir'atirrazi "rahime-hii-
mallahii teala", kitabmda diyor ki, (Eshab-i kirami "radiyallahii te-
ala anhiim ecma'm" asagihyan, onlara dil uzatan, zmdikdir. Miisli-
manlann, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" dtismanlarim
diisman bilmeleri ve onlara, Ehl-i beytin diismanlarmdan daha faz-
la la'net etmeleri lazim gelir. Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" biiyiik diismam olan ve cok eziyyet ve cefalar etmis olan Ebu
Cehle la'net etmiyorlar, ona birsey demiyorlar da, Resulullahm
"sallallahii aleyhi ve sellem" medh etdigi, sevdigi Mu'aviyeyi "ra-
diyallahii anh", Ehl-i beyte diisman zannedip, bu kerim olan zata
dil uzatiyorlar ve hasa la'net ediyorlar. Bu nasil dindir, nasil mtis-
limanhkdir? Muhammed aleyhisselamm, Allahii tealanm peygam-
beri oldugunu, Kur'an-i kerimin Ona Allahii tealadan geldigini
bizlere ulasdiran Eshab-i kiramdir. Eshab-i kirami biiyiik ve dogru
bilmiyen, onlarm bizlere ulasdirdiklan haberlere de inanmaz ve ta-
bi'i, dinleri yikihr, gider).
Ibni Hazm diyor ki, Eshab-i kiramin ciimlesi ehl-i Cennetdir.
Ciinki, Allahii teala bunlar icin mealen (En biiyiik dereceler vere-
cegim) buyurdu. Sure-i Hadidde 10. cu ayet-i kerimede, (Onlann
hepsine hiisnayi, ya'ni Cenneti va'd etdik), sure-i Enbiyada mealen
(Onlan ezelde, hicbir §eyi yaratmadan evvel, Cennetlik eyledim.
Cehennem onlardan uzakdir) buyuruyor. Bu ayet-i kerimelerden
anlasihyor ki, Eshab-i kiramin hepsi "radiyallahii teala anhiim ec-
ma'm" ehl-i Cennetdir. Hie birisi Cehennem atesine yaklasmrya-
cakdir. Ginki, hiisna ile ya'ni Cennet ile miijdelenmislerdir.
Yine Mir'at-i kainatm iicyiizyirmiyedinci (327) sahifesinde bu-
yuruyorki: Aka'id kitablannm hepsinde soyle yazihdir: Eshab-i ki-
ramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" hepsini biiyiik bilmek,
-15-
hepsine hiisn-i zan etmek, hepsinin salih ve adil olduguna inan-
mak, hicbirine dil uzatmamak, diismanhk etmemek ve bir kismini
sevdigi icin, otekileri fena bilmemek kat'i demler ile biitiin musli-
manlara vacibdir.
Allame Sa'deddin-i Teftazani "rahime-hullahii teala", (Serh-i
akaid) de diyor ki, (Eshab-i kiramin "radiyallahii teala anhiim ec-
ma'm" aralarmdaki muharebelerin dim sebebleri vardir. Onlara
dil uzatanlarm sozleri edille-i kat'iyyeye, ya'ni Kur'an-i kerfme ve
hadis-i seriflere uygun degilse, kafir olurlar. Uygun ise biiyiik gii-
naha girerler. Bid'at sahibi, ya'ni sapik olurlar.)
Mevahib-i ledtinniyyede, (Eshabmiin "radiyallahii teala anhiim
ecma'fn" ismini isitincc, susunuz! Sanlarina yakismiyan sozleri
soylemeyiniz) hadis-i serifi yazilidir.
Eshab-i kiramin "ndvanullahi aleyhim ecma'm" sanlarma layik
olmiyan sozleri soylemek, miislimanlara yakismaz. Onlann muha-
rebeleri kotii sebeblerle, asagi dusiincelerle degildi. Onlann ruhla-
n ve nefsleri, insanlarm en iyisinin ve yiikseginin "sallallahii aley-
hi ve sellem" huzurunda bulunarak, derslerini ve nasihatlanni din-
liyerek temizlenmis, nurlanmis, kalblerinde kin ve gecimsizlik kal-
mamisdi. Her biri ictihad makamma yiikselmis oldugundan, kendi
ictihadlanna uygun hareket etmeleri lazim ve vacib idi. Ba'zi isler-
de ictihadlan aynhnca birbirlerine uymayip, kendi ictihadlanna
uymalan dogru yol idi. Onlann birbirlerine uymamalari da, uyma-
lan gibi, hak iizere idi. Nefsin arzusu degildi.
Ba'zilari, imam-i All "radiyallahii anh" ile harb edenlere kafir
diyor. Halbuki, Sahabe-i kiramdan "radiyallahii teala anhiim ec-
ma'm" bir kismi, ictihadlarmda cok def a Peygamber efendimize
"sallallahii aleyhi ve sellem" de uymadilar. Bu aynlmalan, kabahat
sayilmadi. Cebrail "aleyhisselam" geldigi zeman, bunlara birsey
denilmedi. O halde, imam-i Alinin "radiyallahii anh" ictihadma
uymiyanlara dil uzatilabilir mi? Bunlara kafir denebilir mi? Hem
de, uymryanlar cok idi ve cogu, Sahabe-i kiramin "radiyallahii an-
hiim" biiyiikleri ve Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" sev-
gilileri ve hatta Cennet ile miijdelenmisleri idi. Onlara dil uzatila-
bilir mi? Kafir denebilir mi? Din-i islamm yansma yakin emrlerini
bizlere ulasdiran onlardir. Onlara kusurlu denirse, dinin yansi sar-
sihr. O biiyiiklerden hicbirine, bu dmin biiyiiklerinden hicbiri say-
gisizhkda bulunmamisdir. Dort mezhebin reisleri ve S6fiyye-i aliy-
yenin biiyiikleri, onlan biiyiik ve yiiksek bilmisdir.
Kur'an-i kerimden sonra dm-i islamm en dogru kitabi (Buha-
riyyi serif)dir. Si'iler de buna inamyor. iste Buhariyyi serifde, her-
-16-
hangi bir sahabmin "radiyallahii teala anh" soyledigi hadis-i serif
yazilidir. Eshab-i kiram "radiyallahii teala anhiim ecma'in" ara-
smdaki muharebeler onlann sozlerine bir kusur ve i'timadsrzhga
sebeb olmamisdir. Bu kitabda ve diger biitiin hadis kitablarmda
hem hazret-i Alfnin, hem de hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahii
anhiima" bildirdikleri hadis-i serifler vardir. Harb etdikleri icin,
sozleri kiymetden diismemisdir. Imam-i Ah "radiyallahii teala
anh" ile birlikde harb edenlerin sozleri yazildigi gibi, Mu'aviye
"radiyallahii teala anh" yamndakilerin sozleri de yazilmisdir. Eger
hazret-i Mu'aviyede "radiyallahii anh" ve onunla beraber olanlar-
da bir kusur bulunsaydi, bunlarm bildirdikleri hadis-i serifler, ki-
tablara yazilmazdi. Din alimlerinden hicbiri, hadis-i serifleri secer-
ken, imam-i Ahye "radiyallahii anh" uyup uymamagi hesaba kat-
mamisdir. Sunu da soyliyelim ki, bu muharebelerde imam-i All
"radiyallahii anh" hakh idi. Fekat, Onun ictihadma uymiyanlarm
hata etdikleri soylenemez. Ciinki, Sahabe-i kiramm cogu ve Ta-
bi'in ve en yiiksek alimler ve mezheb imamlanmiz, bircok ictihad
mes'elelerinde, imam-i Aliye "radiyallahii anh" uymamislardir.
Eger imam-i Alinin "radiyallahii anh" ictihadmm hep hak iizere
oldugu kabul edilseydi, bu kadar din biiyiikleri, Ondan ayn icti-
had etmezdi. Ba'zi mes'elelerde, imam-i Ali "radiyallahii anh" da,
kendi re'yine uymiyan ictihadlan kabul buyurmusdur.
(Mir'at-i kainat)m yine 327. ci sahifesinde, su hadis-i serif yazi-
lidir:
(Eshabmii seb' edenleri, sanlarina yakisimyan sozleri soyliyen-
leri doviiniiz!)
Almanca Meyer Leksikon adh meshur fen ansiklopedisinde,
(Yorulmadan, yilmadan yazan Siiyutinin iicyiizden fazla eseri var-
dir) diye medh etmekden hiristiyanlarm bile kendilerini men' ede-
medigi imam-i Celaleddin-i Siiyuti, (Cami' ussagir) kitabinda, su
hadis-i serifi bildiriyor: (Eshabimdan, bundan sonra cikacak hata-
lari, Allahii teala afv edecekdir. Ciinki, onlann din-i islama hizme-
tini kimse yapmamisdir). Yine aym kitabda su hadis-i serif yazili-
dir: (Herkese sefa'at edecegim. Fekat, eshabima dil uzatanlara,
Onlari kotiiliyenlere hie sefa'at etmem!)
(Hulasatiil-fetava)da diyor ki: Hazret-i Ebu Bekri ve hazret-i
Omeri "radiyallahii anhiima" sogenler kafir olur. imam-i Ali "ra-
diyallahii anh" onlardan iistiin diyenler, bid'at ve dalaletde olur.
Ya'ni, Ehl-i siinnetden aynlmis, Cehennemlik olmus olur.
Yine 327. ci sahifede diyor ki, imam-i a'zam Ebu Hanife "radi-
yallahii anh" buyurdu ki: Ebu Bekr ile Omeri iistiin tutup, Osman
- 17 - Eshab-i Kiram - F:2
ile imam-i Aliyi "radiyallahii anhiim" sevmek (Ehl-i siinnet vel ce-
ma'at) alametlerindendir. Bu ikisini iistiin ve ikisini de sevgili tut-
mak, Cehennemden kurtulanlara mahsusdur. ikisinin iistiinliigii-
nii Eshab-i kiramin hepsi soylemis ve Tabi'inin hepsi din imamla-
nmiza bildirmis ve imamlanmiz, kitablarmda yazmisdir. Mesela
Imam-i Safi'min ve Ebiil-Hasen Es'armin "rahime-hiimallahii te-
ala", Ebu Bekr ve Omeri "radiyallahii anhiima" biitiin iimmetin
iistiinde bildirdikleri muhakkakdir. Imam-i Almin "radiyallahii
anh" dahi, halife iken, ileri gelen kimselere karsi, (Ebu Bekr ile
Omerin, bu ummetin en iisttinii olduklanm) buyurdugu muhak-
kakdir. (Benden sonra ummetin en yiiksegi, Ebu Bekr ile Omer-
dir) "radiyallahii anhiima", hadis-i serifini imam-i Aliden "radi-
yallahii anh" isitdiklerini imam-i Zehebi ve imam-i Buhari "rahi-
me-hiimallahii teala" bildiriyor. Si'i alimlerinin biiyiiklerinden
Abdiirrezzak-i Lahici de, bu ikisinin yiiksek oldugunu soyliyor ve
diyor ki, (imam-i Alinin "radiyallahii anh" yiiksek oldugunu ve en
cok Onu sevdigimi soyledigim halde, Onun yolundan aynlarak,
kendi goriislerime uyabilir miyim? Ciinki O, Ebu Bekr ile Ome-
rin "radiyallahii anhiima" kendisinden daha iistiin olduklanm
soylemisdir). Abdiirrezzak bin Ali Lahici, Kum sehrinde miider-
ris idi. 1051 [m. 1642] de vefat etdi.
Hazret-i Osman ile hazret-i All "radiyallahii anhiima", halife
iken, halk arasinda fitne ve kansikhk cogalrp, herkes sikihp kalb-
ler kirildigmdan, bu ikisini sevmek de, Ehl-i siinnet vel-cema'atm
sarti oldu. Boylece, cahillerin, Eshab-i Hayrilbesere "radiyallahii
teala anhiim ecma'in" dil uzatmalan onlendi. Miislimanlar, Pey-
gamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" halifelerine diis-
manhk etmek tehliikesinden kurtarildi. Goriiliiyor ki, imam-i Ali-
yi "radiyallahii anh" sevmek de, Ehl-i siinnet vel-cema'atm sarti-
dir. Ancak, sevginin de bir derecesi vardir. Bir kimse, hazret-i Ali-
nin "radiyallahii anh" sevgisinde taskmlik ederek, Peygamber
efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshabma dil uzatir, On-
lan sogerse ve boylece Eshab-i kiramin ve Tabi'm-i izamm ve Se-
lef-i salihinin "ridvanullahi aleyhim ecma'in" yolundan aynhrsa
buna sapik denir. Ehl-i siinnetin sarti olan, imam-i Aliyi "radiyal-
lahii anh" sevmekden mahrum olanlar da, Ehl-i siinnet degildir.
Bunlara (Harici) denir. Ehl-i beyti seviyoruz diyenler, Eshab-i ki-
ramin hepsini de sevip hurmet etselerdi, cok giizel olurdu. Eshab-i
kiram arasindaki muharebelerin iyi sebebler ve halis niyyetler ile
oldugunu soyleseler idi, Ehl-i siinnet vel-cema'atdan olup, (Bid'at
ehli) olmakdan kurtulurlardi. Eshab-i kiramin hepsini biiyiik bilip,
hurmet etmekle beraber, Ehl-i beyti de sevmek (Ehl-i siinnet)e
-18-
mahsusdur. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyuru-
yor ki, (Eshabiini seven, beni sevdigi icin sever. Onlara diismanhk
eden, bana diismanhk etmis olur). O halde Ehl-i beyt sevilmez
mi? Eshab-i kiramin hepsi birbirlerini severlerdi ve Ehl-i beyti se-
verlerdi. Ehl-i siinnet, Ehl-i beytin sevgisini imanin parcasi bilmis-
dir. Son nefesde fman ile gitmegi bu sevginin kuvvetine bagh kil-
misdir.
(Mir'at-i kainat) kitabmm [327]. sahifesinde diyor ki: Alimleri-
miz, Eshab-i kirami "radiyallahii teala anhiim ecma'in" iic kisma
ayirmisdir: Birinci kism, (Muhacirin) olup, Mekke ahnmcaya ka-
dar, Mekkeden veya baska yerlerden Medme-i miinevvereye hic-
ret eden miislimanlardir. Talha ile Ziibeyr "radiyallahii anhiima",
Muhacirmin biiyuklerindendir.
Ikinci kism, (Ensar-i kiram) olup, bunlar, Medme sehrinde ve
etrafmda bulunan miislimanlardir ki, Resulullah "sallallahii aleyhi
ve sellem" efendimize yardim etdikleri icin, Ensar ismi ile sereflen-
mislerdir. (Halid ibni Zeyd eba Eyyub-el Ensari) "radiyallahii
anh" Ensarm biiyiiklerindendir. imam-i Tirmiizmin bildirdigi bir
hadis-i serifde, (Kiyamet giinii eshabimdan herbiri, kabrlerinden
kalkarken, vefat etdigi memleketin biitiin mii'minlerinin onlerine
diiserek ve onlara nflr ve lsik sacarak Arasat meydanma gotiiriir)
buyurulmusdur. Bunun icin, istanbuldaki biitiin mii'minler, haz-
ret-i Halidin "radiyallahii anh" arkasinda ve Onun ziyasi altmda,
hasra geleceklerdir.
Uciincii kism, Mekke almdigi zeman ve daha sonra, burada ve
baska yerlerde imana gelenlerdir ki, bunlar Muhacir ve Ensar de-
gildir. Fekat sahabidirler. Mu'aviye ve Amr ibni As "radiyallahii
anhiima", bu sahabilerin buyiiklerindendirler.
Imam-i Vakidi diyor ki, Eshab-i kiramdan Kufe (bugiinkii Ne-
cef) sehrinde en son vefat eden, Abdullah ibni Ebi Evfadir. Sam-
da son vefat eden, Abdullah bin Yesrdir. Medme-i miinevverede
son vefat eden, Sehl bin Sa'ddir. Doksanbes yasinda vefat etdi.
Basrada son vefat eden, Enes bin Malikdir. Mekke-i mlikerreme-
de son vefat eden Ebuttufeyl Amirdir ki, hepsinden sonra, hicretin
yiiziincii yilmda vefat eden budur.
Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" birkac yakm akraba-
smdan baska Eshab-i kiramin hepsi "radiyallahii teala anhiim ec-
ma'in" yasca Resulullahdan kiiciik idiler. Resulullahm "sallallahii
aleyhi ve sellem" Eshabmm adedi, iyi bilinmiyor ise de, Mekkeye
on bin kisi ile ve Tebiik gazasina yetmis bin kisi ile ve veda hacci-
na doksanbin kisi ile gitmisdi. Vefatlan zemamnda, yiizyirmidort-
-19-
binden ziyade Sahabe hayatda idi.
Eshab-i kiramm "radiyallahii teala anhiim ecma'm" faziletleri-
ni, kiymetlerini dogru anlatan kitablar ve tarihler cokdur. Seyh Iz-
zeddm Alinin "rahime-hullahii teala" iki cild (Usiid-iil-gabe) kita-
bi yedibinbesyiiz Sahabmin hal tercemelerini bildirmekdedir ve
Avrupa dillerine de cevrilmisdir. islam tarihleri arasmda dogru
olan Vakidinin ve Ibn-i Haldunun ve ibni Hillikamn "rahime-hii-
mullahii teala" tarihleridir. Bunlarda, Sahabe-i kiram hakkinda di-
ne ve edebe muhalif bir sey yazili degildir. Almanca "Meyers Le-
xikon" teknik liigat kitabimn birinci cildi 478. sahifesinde islam
medeniyyetinin ehemiyyetini hayranhkla anlatirken diyor ki:
(Gazveleri yazan Vakidmin tarihi 1882 de Welhausan tarafmdan
Almancaya terceme edilmisdir. Vakidmin talebesinden ibni Sa'd,
Peygamberimizin "sallallahii teala aleyhi ve sellem" ve Eshabinm
"radiyallahii teala anhiim ecma'm" hayatim yazmisdir. Kitabi do-
kuz cild olup, Sachau tarafmdan 1921 de terceme edilmisdir. ibni
Haldun tarihi yedi cild olup, 1858 de Qutemere tarafmdan terce-
me edilmisdir). Meyers Lexikon, 1936 baskismda, 478. ci sahifesin-
den bashyarak ve aynca islam kelimesinde yazdiklannm terceme-
si, seyyid Abdiilhakim Efendiye "kuddise sirruh" okunup, takdir
etmislerdir.
Sahabe-i kiram "radiyallahii teala anhiim ecma'm" arasmdaki
muharebeleri anlatan tiirkce tarihlerin cogu Abbasiler zemamnda,
onlarm arzularma gore yazilan tarihlerden terceme edilmisdir.
Bunlarm, hazret-i Aise, Mu'aviye, Talha, Ziibeyr ve sair Sahabe-i
kirami "ndvanullahi aleyhim" kusurlu gostermeleri, bundan ileri
geliyor. Emevilerden ve Abbasilerden sonra gelen islam hiikumet-
lerinin hicbiri ve bilhassa Tiirkler, Ehl-i siinnet i'tikadim bozmaga,
degisdirmege cahsmamrslardir. Bu sayede, bu i'tikad, simdiye ka-
dar salim kalmisdir.
ibni Hacer-i Mekki "rahime-hullahii teala", kitabimn basmda
diyor ki: Ey kalbi Allahii tealamn sevgisi ile ve Resulullahin "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" sevgisi ile dolu olan miisliman! Birinci va-
zifen Peygamberimizin "aleyhissalatu vesselam" Eshab-i kirami-
nin sevgisini, Ehl-i beyt-i nebevinin sevgisi ile kalbinde cem'et-
mekdir. Ehl-i beyti, Resulullahin evladi olduklan icin sevdigimiz
gibi, digerlerini de, Onun Eshabi olduklan icin sevmeliyiz! Ciinki,
Eshab-i kiramin nail olduklan seref pek yiiksekdir. O serefe bas-
kalan kavusamaz. O serefden birisi, Resulullahin "sallallahii aley-
hi ve sellem" mubarek nazarlan onlara islemis ve hepsine ma'nevi
imdad ile yardim etmisdir. Bu hassa, bunlardan baskasmda bulun-
muyor. Bunlarm kemalatma, genis ilmlerine, Peygamber efendi-
-20-
mizden "sallallahii aleyhi ve sellem" aldiklan hakikat mirasma,
sonra gelenlerden hie biri kavusamarmslardir. Her muslimanm
bunlarm hepsini adil, salih ve veil ve alim ve miictehid bilmesi la-
zimdir. Kendilerinden bir hata ciksa da cenab-i Hak hepsini afv ve
magfiret ile mujdelemisdir. Kur'an-i kerimde mealen, (Allah "cel-
le celaliih" Onlann hepsinden razidir. Onlar da, Allahii tealadan
razidirlar) buyurmusdur. Sahabe-i kiramdan birini kusurlu bilmek
ve kotiilemek, bu ayet-i kerimeye inanmamak olur. Siibhe yokdur
ki, hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh" Sahabe-i kiramm neseb
i'tibariyle btiyuklerindendir. Aleyhissalatii vesselam efendimize
neseb ile ve nikah ile cok yakm ve mahremleridir. Server-i alem
"sallallahii aleyhi ve sellem", Onun hilm ve sehasmi medh ve sena
buyurmusdur. Onda islamiyyet, sohbet, neseb, nikahla akrabahk
serefleri toplanmisdir ki, bunlarm her biri, Cennetde Resulullahm
yamnda bulunmaga sebeb olan sereflerdir. Bunlara hilm ve ilm ve
halffelik serefleri de katilmca, kalbinde az bir safa ve sidki ve sala-
hi ve imam ve iz'am olan kimse icin artik bu hususda fazla anlat-
maga liizum kalmaz.
imam-i Rabbani, Ahmed Faruki Serhendi "rahime-hullahii te-
ala" (Mektubat) kitabimn ikinci cild, otuzaltmci mektubunda bu-
yuruyor ki: Ehl-i siinnet alametlerinden biri, seyhaymn, ya'ni Ebu
Bekr-i Siddik ile Omer-ul Farukun "radiyallahii teala anhiima" en
iistiin olduklarma inanmak ve iki damadi, ya'ni Osman ile Aliyi
"radiyallahii anhiima" sevmekdir. Seyhaymn daha yiiksek oldugu-
nu, Eshab-i kiramm ve Tabi'm-i izamm hepsi sozbirligi ile soyle-
mislerdir. Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" mubarek
yiiziinii gormekle sereflenmiyen, fekat bir veya birkac sahabiyi
gormek nasib olanlara (Tabi'in) denir. Bunlar Sahabe-i kirami
gormek sayesinde, bu dinin biiyiikleri olmuslardir. Eshabm ve Ta-
bi'min bu sozlerini alimlerimiz bizlere bildirmislerdir. Mesela, Sa-
fi'i mezhebinin reisi olan, Muhammed bin idris Safi'i ve Ehl-i siin-
net imamlanmizm biri olan Ebiil Hasen All Es'ari diyorlar ki, Ebu
Bekr ile Omerin "radiyallahii anhiima", biitiin Eshabdan daha iis-
tiin olduklan kat'idir, muhakkakdir. All "radiyallahii anh" halife
iken, biiyiik bir kalabahk karsismda dedi ki: (Bu ummetin en iistii-
nii, Ebu Bekr ile Omerdir).
Imam-i Muhammed Zehebi "rahime-hullahii teala" oniki cild-
lik tarihinde yaziyor ve din-i islamm temelini teskil eden ve en dog-
ru hadis kitabi olan Buhariyyi serifin sahibi Muhammed bin is-
ma'il Buhari "rahime-hullahii teala" diyor ki, Ah "radiyallahii
anh" buyurdu ki, (Peygamber efendimizden "sallallahii aleyhi ve
sellem" sonra, bu ummetin en iyisi Ebu Bekrdir "radiyallahii tea-
-21-
la anh". Ondan sonra da Omerdir ve daha sonra baskasidir). Oglu
Muhammed ibni Hanefiyye, o da sensin! dedikde, (Ben miisliman-
lardan birisiyim) buyurmusdur.
Ebu Bekr ile Omerin "radiyallahii anhiima" ustiinlugiinii bildi-
ren haberler o kadar cokdur ki, su gotiirmez bir hakikat halini al-
mrsdir. Buna inanmamak, giinesin varhgina inanmamak gibidir.
Bunlar da, ya cok cahiller veya korler ve abdallardir. Si'ilerin bii-
yiik alimlerinden olan Abdtirrezzak bunu inkara sebeb bulamiya-
rak, Seyhaymn ustiinliigunu soylemisdir. imam-i Rabbani yine bu-
yuruyor ki:
Imam-i Omerin "radiyallahii anh" hilafeti zemam olan on sene
ile imam-i Osmanm "radiyallahii anh" oniki senesinden ilk altisi,
refah ve istirahatla gecerek, islam memleketlerinin hepsinde ah-
kam-i islamiyye ve merasim-i diniyye kemalile icra edilmekle be-
raber, islam diinyasi cok genislemisdi. Hatta, biitiin Arabistan ve
Afrikamn biiyiik bir kismi, islam memleketinin bir parcasi olmus,
Trablusgarb, Fizan, Bingazi, Tunus, Cezayir, Fas, Mirakes, Dim-
yat, Zeyyad, Aden, San'a, Asir, Bahreyn, Hadremut, Katif, Need,
biitiin Irak, Hindistan ve Sind, Cin, Semerkand, Hive, Buhara ve
Tiirkistan, Iran, Kafkasya islamin idaresi altma girerek, islam san-
cagi, Istanbul surlarmm online kadar gotiiriilmiisdu. Feth edilen
memleketlerin ehalisi de, seve seve musliman olmakla sereflendik-
lerinden islam niifusu pek artmis, milyonlan asmisdi. Bu kadar ge-
nislik ve cokluk sebebiyle fikrlerde aynlik cogalmis, diisiiniis tarz-
lari, idrak seklleri arasinda aynlik bas gostermisdi. Musliman sek-
line giren fmansizlarm koriiklemesi ile halifeye karsi cikan isyan
yiiziinden, Osman "radiyallahii anh"m hilafetinin son alti senesi
kansik ve guriiltiilii gecdi. Kendisi, halim, yumusak tabfath oldu-
gundan bu kansikhk, ne yazik ki, vaktinde teskin edilemiyerek, asi-
lerden oniicbin kisi Medme-i miinevvere sehrini sarmaga kadar ile-
ri gidip, halifeye, hilafetden cekilmesini teklif etmislerdi. imam-i
Osman "radiyallahii anh" ise, (Server-i alemin "sallallahu aleyhi
ve sellem" bana giydirdigi elbiseyi, elimle cikarmam) buyurdu ki,
Sahabe-i kiramm hepsinin "radiyallahii teala anhtim ecma'in" ve
Tabi'in-i kiramin ictihadlan da boyle idi. Fekat, asiler ikna edile-
medi. Hicretin otuzbesinci senesinde, Zilhiccenin onsekizinci gii-
nii, 90k feci' sehadet vak'asi meydana geldi. Ba'zi kimseler, her se-
ne o gun bayram yapiyorlar. Ondan sonra, imam-i Ali "radiyalla-
hii anh" biitiin miislimanlarm re'y ve arzusu ile, hakkiyle halife ol-
du.
Bu iki halife zemamnda, boyle gecimsizlik, rahatsizhk ve bu
genis memleketler ehalisi arasinda diismanhk bas gosterdiginden,
-22-
bu iki damadi sevmek, Ehl-i sunnetin alameti oldu. Boylece, cahil-
lerin, Eshab-i kirama "radiyallahii teala anhiim ecma'in" bu yol-
dan saygisizlik gostermelerine, ip ucu birakilmadi. O halde Pey-
gamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Cennet ile miij-
deledigi (Ehl-i siinnet vel-cema'at) firkasina girebilmek icin, haz-
ret-i Aliyi "radiyallahii anh" sevmek sartdir. Bu sevgiden mahrum
olan bir kimse, Ehl-i siinnet, ehl-i Cennet degildir. Boyle kimsele-
re (Harici) denir. Fekat, hazret-i Almin "radiyallahii anh" sevgi-
sinde taskmhk yaparak, Eshab-i kirama, hatta bunlardan birine, dil
uzatmagi, la'net etmegi bu sevginin sartidir diyenler de var. Bun-
lar, Eshab-i kiramin ve Tabi'in-i izamin ve biittin biiyiik alimlerin
yolundan ayrilmis oluyorlar. Bunlara (Rafizi) denir. Rafizi, terk
eden, birakan demekdir. Bunlar, Ehl-i siinneti terk etmislerdir.
Ehl-i siinnet orta ve dogru yolda gidenlerdir. Hazret-i Aliyi "radi-
yallahii anh" sevmiyenlerden ve asm sevenlerden olmayip, cirkin
olan ifrat ve tefritden kurtulanlardir.
Hanbeli mezhebinin reisi olan Ahmed ibni Hanbel "rahime-
hullahii teala", imam-i Aliden "radiyallahii anh" su hadis-i serifi
haber veriyor: imam-i Alibuyurdu ki, Peygamber "sallallahii aley-
hi ve sellem" buyurdu ki, (Ya Ali! Sen Isa aleyhisselam gibisin!
Yehudiler, Ona diismaii oldu. Mubarek annesi hazret-i Meryeme
iftira etdi. Hiristiyanlar da, Onu a$m yiikseltdiler. Ona yaki^an de-
receden daha yukan cikarddar. Ya'ni Allahii tealamn oglu dedi-
ler). Ali "radiyallahii anh" bu hadis-i serifi haber verdikden sonra,
(Benim yiiziimden iki diirlii insanlar helak oldu. Birisi, beni asm
severek, bende olmiyan seyleri bana takarlar. Otekiler de, bana
diisman olup, bircok iftira yaparlar) buyurdu. Bu hadis-i serif, ha-
ricileri, yehudilere, Eshab-i kirama diismanhk edenleri de, nasara-
ya, ya'ni hiristiyanlara benzetmekdedir.
Eshab-i kiramin adedinin yiizyirmidortbinden cok oldugunu
yukanda bildirmisdik. Ya'ni Peygamberlerin "aleyhimussalevatii
vetteslimat" adedi kadardir. Herbiri bir Peygambere benzemekde-
dir. Ebu Bekr-i Siddik, Muhammed aleyhisselama, Omer-iil-Fa-
ruk, Musa aleyhisselama, Osman-i Zinnureyn, Nuh aleyhisselama,
Aliyyiil-murteza, Isa aleyhisselama, Mu'aviye hazretleri de Daviid
aleyhisselama benzer "ndvanullahi aleyhim ecma'in". Isa aleyhis-
selamin adet haricinde ve kudret-i ilahiyye dahilinde babasiz yara-
tildigim ve goke kaldinldigim ve adet haricinde olarak kiyamete
yakin bir zemanda gokden Sama inecegini biliyoruz. insanlar O-
nun dogusunu, yasayisim, goke kaldinlmasini adet haricinde gore-
rek, uc kisma aynldi: Bir kismi Onu, yakisan dereceden ve halden
cok daha ytiksek bilip (hasa) Allahdir ve Allah Ona hulul etmis-
-23-
dir ve hatta ogludur dedi. Bunlar hiristiyanlardir.
Bir kismi da, adet haricindeki halleri goriince, Onu yakismiya-
cak, cok asagi derecelere diisiirerek babasi bilinmiyor [boyle soy-
lemekden Allahii tealaya sigmiriz] dedi. Bunlar yenudilerdir.
Bir kismi ise, bu adet harici halleri, Allahii tealamn hikmeti ve
kudreti ile bilip, Onun ancak bir kul, bir Peygamber olduguna ina-
nanlardir. Bunlar dogru yolda bulunanlardir. Isa aleyhisselamm bu
halleri, Tevratda uzun uzadiya ve acikca yazilmis idi. Bu iic kism
insanlarm halleri ve inamslan, Kur'an-i azimussamn bircok yerle-
rinde yazihdir. islam alimleri bunlan Kur'an-i kerimden anhyarak
kitablarmda genis olarak bildirmislerdir. Bu hali, Sahabe-i kiram
da iyi bildigi icin, Server-i alem ve Seyyid-i evlad-i Adem, Muham-
med "sallallahii teala aleyhi ve sellem", kendisinin amcasi oglu ve
damadi ve ahiret kardesi olan imam-i Aliye "radiyallahii anh" bu-
yurdu ki: (Sen Isa aleyhisselam gibisin). Bu hadis-i serif, Eshab-i
kiram arasmda yayildi. Bu hadis-i serif, gaybden haber veren ha-
dislerden olup, mu'cize idi ve imam-i Almin "radiyallahii anh" hi-
lafeti zemanmda kendisinde gorundii. Bu vakt, insanlar iic kism
olup, bir kismi imam-i Aliyi "radiyallahii anh", Ona yakisacak de-
receden ve halden cok dana yiiksek goriip, Allah imam-i Aliye ve
evladina (hasa) hulul etmisdir ve imam-i Ali "radiyallahii anh",
Peygamber olacak iken, Cebrail aleyhisselam yamlarak Kur'an-i
azimiissam Muhammed aleyhissalatii vesselama indirdi dediler.
Bunlardan bir kismi da, imam-i Ali "radiyallahii anh" diger iic ha-
lifeden ve biitiin Eshabdan daha iistiindiir diyerek, dogru yoldan
cikmisdir. Bunlarm i'tikadi, hiristiyanlarm Isa aleyhisselama olan
i'tikadlarma benziyor.
Insanlarm bir kismi da, imam-i Alinin "radiyallahii anh" yiik-
sek sanma yakismiyan bircok iftiralar ederek, i'tikadlan bozuldu.
Bunlara (Harici) denir. Ya'ni dogru yoldan haric olup, imam-i Ali-
yi "radiyallahii anh" ve ma'sum evladim sevmiyenlerdir. Bunlar
da, yehudilere benzer. Bir kism ise, imam-i Aliyi ve evladim ve evi
halkim ve biitiin Eshab-i kirami, Server-i alemin "sallallahii aleyhi
ve sellem" hadis-i seriflerinde bildirdigi gibi tammis ve bilmis olan-
lardir. Bunlar (Ehl-i siinnct vel-cema'at) denilen dogru imanhlar-
dir. Cehennemden kurtulan, yalmz bunlardir. imam-i Ali "radiyal-
lahii anh" ile muharebe edenlerden, Peygamberimizin "sallallahii
aleyhi ve sellem" cok sevdigi zevcesi ve Ebu Bekr-i Siddikin keri-
mesi Aise "radiyallahii anha" ile Asere-i miibessereden, ya'ni
Cennet ile miijdelenen on kisiden olan Talha ile Ziibeyr "radiyal-
lahii anhiima" ve Server-i alemin "sallallahii aleyhi ve sellem"
vahy katibi ve zevce-i nebevi Umm-i Habibe "radiyallahii anha"
-24-
valdemizin kardesi oldugundan, Fahr-i alem efendimizin "sallalla-
hii aleyhi ve sellem" kaym biraderi olan hazret-i Mu'aviye "radi-
yallahii anh", Eshab-i kiramm biiyuklerindendir.
Bir hadis-i serifde, (Eshabimi sevmekle, benim Peygamberlik
hakkimi gozetiniz. Benim hakkimi boylece gozetenleri, Allahii te-
ala, her islerinde korur ve yardim eder. Benim Peygamberlik hak-
kimi gozetmiyenleri de, Allahii teala sevmez. Bunlarin ceza gore-
cekleri, siiriinecekleri zeman pek yakindir) buyurulmusdur.
Diger bir hadis-i serifde buyuruyor ki:
(Insanlar cogalmakda ve Eshabim azalmakda ve kiymetleri de
o nisbetde artmakdadir. Eshabima sogmeyiniz! Eshabima sogenle-
re Allah la'net etsin!).
Diger bir hadis-i serifde buyuruyor ki:
(Eshabimin hie birine dil uzatmayiniz, lekelemege iigrasmayi-
mz! Onun kudreti ile yasamaktla oldugum Allaha yemin ederim
ki, sizlerden biri Uhud dagi kadar altun sadaka verse, Eshabimdan
birinin bir miid [iki Ritl, 260 dirhem-i ser'i] arpa sadakasimn seva-
bim bulamaz.)
Diger bir hadis-i serifde buyuruyor ki:
(Ne mutlu beni goriip imaii edenlere ve ne mutlu beni gorenle-
ri gorenlere ve yine ne mutlu beni gorenlerin gorenini gorenlere!
Bunlarin hepsi, ne iyi ve ne bahtiyar kimselerdir. Bunlarin nihayet
gidecekleri yer, en iyi yerdir). Server-i alemi "sallallahu aleyhi ve
sellem" gorenler, Sahabe-i kiramdir "ndvanullahi aleyhim ec-
ma'm". Bunlan gorenler, (Tabi'in) ve Tabi'mi gorenler (Teba'i ta-
bi'in)dir. imam-i a'zam Ebu Hanife ve imam-i Malik, Tabi'inden-
dir. imam-i Safi'i ile imam-i Ahmed, Tebe'i tabi'mdendir "rahme-
tullahi teala aleyhim ecma'in".
Ibni Hacer-i Mekkinin "rahime-hullahu teala" (Savaik-ul-muh-
rika) kitabimn ikinci sahifesinde, su hadis-i serif yazihdir:
(Allahii teala biitiin insanlar arasindan beni secdi. Biitiin iistiin-
liikleri ve iyilikleri ihsan eyledi ve benim kin eshab ayirdi, secdi.
Eshabim arasindan benim icin akraba ve yardimcilar secip ayirdi.
Bir kimse, benim icin, benim Peygamberligim icin, bunlan sever ve
sayarsa, Allahii teala da, onu Cehennemden muhafaza eder. Bir
kimse, benim hatmmi diisiinmiyerek, Eshabimi sevmez, onlara dil
uzatir, incitirse, Allahii teala da, onu Cehennem azabi ile yakar,
sizlatir).
Yine aym kitabda, su hadis-i serif yazihdir:
(Allahii teala, beni biitiin insanlar arasindan ayirip secdi. Bana
-25-
eshab ve akraba olarak en iyi insanlan secdi. Bunlardan sonra, bir-
cok kimse gelir ki, eshabima ve akrabama dil uzatirlar. Onlara ya-
kismiyan iftiralar soyliyerek, kotiilemege ugrasirlar. Boyle kimse-
lerle oturmayiniz! Birlikde yiyip icmeyiniz! Bunlardan kiz ahp ver-
meyiniz). Bu hadis-i serifler gosteriyor ki, Eshab-i kiramm hepsini
"radiyallahii teala anhiim ecma'm" sevmemiz, hepsini biiyiik bil-
memiz lazimdir.
Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyuruyor ki,
(Benden sonra miislimanlar yetmisiic firkaya ayrilacakdir. Bunlar-
dan yetmisikisi Cehenneme gidecek, yalniz bir firkasi Cennete gi-
recekdir). Bu bir firkaya, (Ehl-i siinnet-vel-cema'at) firkasi denir
ki, Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" ve Onun Esha-
bimn gitdigi yolda gidenlerdir. Bu yolu Eshab-i kiramdan ahp, ta
bizlere bildiren, dort mezheb imamlanmiz ve Onlarm yetisdirdik-
leri biiyiik alimlerdir. iste bu biiyiik alimlerin hepsi diyor ki, Ehl-i
siinnetin sartlarmdan, alametlerinden birisi de, Eshab-i kiramm
hepsini sevmekdir. Hadis-i serifler gosteriyor ki, Eshab-i kiram
icin, iyilikden baska bir sey soylememek, Onlara hiirmet etmek,
hepsini biiyiik bilmek, herbirinin ismi gecdikce (radiyallahii anh)
demek lazimdir. Hele Mekke-i miikerremeden Medine-i miinev-
vereye hicret eden Muhacirin ve bunlan Medinede karsilayip ba-
rmdiran Ensara ve agac altmda Peygamber efendimize "sallallahii
aleyhi ve sellem" soz verip, her seylerini Ona feda eden bindort-
yiiz Sahabiye ve Bedr muharebesinde bulunanlara ve Uhudda se-
hid olanlara ve diger gazalarda bulunanlara, daha cok ehemmiy-
yet vermelidir. Ummet-i Muhammed "sallallahii aleyhi ve sel-
lem", bunlarm cok ytiksek olduguna icma' etmis, soz birligi ol-
musdur. Biz mtislimanlann vazifesi, bunlarm din-i islama olan hiz-
metlerini, fedakarhklanm diisiinerek (radiyallahii anhiim) diye-
rek hepsine iyi dtia etmekdir. Ciinki bunlar, din-i islamda ileri gi-
dip yol gosterenlerdir. Peygamber efendimize "sallallahii aleyhi
ve sellem" uymakda ve Onun dmini diinyaya yayip herkese bildir-
mekde onder olanlar, Allahii tealamn emrlerini Onun Peygambe-
rinden bize getirenler, din-i islamm temelini kuvvetlendirenler,
onlardir. islamiyyeti her memlekete ulasdiran onlardir. Allahii te-
alamn topraklarma, Onun kullanna, Onun dmini yayan onlardir.
Su bizlere gelen (Din-i islam) ni'metinden daha biiyiik bir ni'met
var midir? Hepimiz, her zeman onlarm bu iyiliklerine siikr etme-
liyiz! Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimize ya-
km olan zemanlarda bulunmayip da, sonradan uydurma, yalan ve
iftira ve hikayeler iizerine kurulan Eshab-i kiram "radiyallahii te-
ala anhiim ecma'm" hakkmda kin, dtismanhk, dil uzatmak ve
-26-
la'net etmekler, hep Abdullah bin Sebe'den bulasmisdir. Bu heze-
yanlardan ve benzerlerinden sakmmak hepimize vacibdir.
Sahabe-i kiram "radiyallahii teala anhiim ecma'm" arasmdaki
muharebeleri, kotii sebeblerden, bozuk niyyetlerden ileri gelmis
sanmayip, dim diisiincelerle yapildigina inanmahdir. Onlarm dogru
mu, yanhs mi yapdiklarma kansmak, islerinde fikr yiiriitmek, din,
akl, adet ve tarih bakimlarmdan, bizim vazifemiz degildir. Kur'an-i
kerime ve hadfs-i seriflere acikca uymiyan, bunlara muhalif olan
her sey, kiifrdiir. Bunlara acikca muhalif olmiyan bid'atdir, fiskdir,
fiicurdur. O halde, Mu'aviye ve benzerlerine "radiyallahii anhiim"
dil uzatmak, bunlan kotiilemek caiz degildir. Ciinki, hepsi, Allahii
tealamn ve Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem"
medh buyurduklan, Sahabe-i kiram simfi icindedirler. Resulullah
"sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Eshabimdan birini seb'
edenlere, sogenlere, Allahii teala, melekler ve biitiin insanlar la'net
etsin!). Seytana, ya'ni la'nete layik olan iblise la'net etmemek sue
degildir. En dogrusu, hicbir mahluka la'net etmemekdir. Bunun
icin, Yezide ve Haccaca da la'net etmek layik degildir.
(Ehl-i siinnet vel cema'at), Eshab-i kiramin "radiyallahii teala
anhiim ecma'm" herbirini boyle yiiksek bilir, boyle sever iken, Es-
hab-i kiramin cok kiymetlilerinden olan, Peygamber efendimizin
"sallallahii aleyhi ve sellem" amcasmm oglu ve damadi ve ahiret
kardesi olan ve biitiin sahabilerden daha cok mikdarda, hadis-i se-
riflerle medh ve sena buyurulan imam-i Aliyi "radiyallahii anh"
sevmez olurlar mi? Ehl-i siinnete karsi boyle iftirada bulunup da,
Onu yalmz si'iler sever demek de cahillikdir.
Bir hadis-i serifde buyuruldu ki: (Allahii teala, bana dort ki^iyi
sevmegi emr etdi. Ben de onlan seviyorum). Bunlar kimlerdir, de-
nildikde: (All onlardandir. All onlardandir, All onlardandir ve
Ebu Zer, Mikdad ve Selmandir) buyurdu.
Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem", Sahabe-i kiramin
"ndvanullahi aleyhim ecma'in" birbiri ile kardes olmalarim emr bu-
yurmusdu. imam-i Ali "radiyallahii anh" huzur-i se'adete gelerek,
(Ya Resulallah! Beni de nicin birisi ile kardes yapmadin!) dedikde,
(Sen benim diinyada ve ahiretde kardcsiinsin!) buyurmusdu.
Birgiin, imam-i All "radiyallahii anh" buyurdu ki, Resulullah
"sallallahii aleyhi ve sellem" bana, (Seni seven mii'mindir. Sevmi-
yen ancak miinafikdir) buyurmuslardir.
Ebu Sa'id-i Hudri "radiyallahii anh" diyor ki, (Bizler, aramizda
olan mii'minlerle mtinafiklan, imam-i Aliye "radiyallahii anh"
olan sevgi ve diismanhk ile fark ederdik).
-27-
Bir hadis-i serifde, (Ben ilmin sehriyim. O sehrin kapisi Alidir)
buyuruldu. Imam-i All "radiyallahii anh" diyor ki, "Resul-i ekrem
"sallallahii aleyhi ve sellem" beni Yemene hakim gondermek iste-
diklerinde, heniiz kiiciik idim. Ya Resulallah! Ben gencim. Onlara
hakimlik nasil yapabilirim? dedim. Mubarek elini gogsiime koya-
rak, (Ya Rabbi! Bunun kalbine hidayet, diline sebat ver!) diye diia
buyurdu. Diger bir hadis-i serifde, (Icinizde hepinizden ziyade ha-
kimlige elverisli ve bilgilisi, Alidir) buyuruldu. Bir hadis-i serifde,
(Aliye bakmak ibadetdir. Aliyi inciten, beni incitmis gibidir) buyu-
ruldu. Bir hadis-i serifde, (Aliye muhabbet, bana muhabbetdir.
Bana muhabbet, Allahii tealaya muhabbetdir. Aliye diismanlik,
bana tliisnianhktlir. Bana diismanlik ise, Allahii tealaya diisman-
hkdir) buyuruldu. Bir hadis-i serifde buyuruldu ki, (Kizini Fatima-
yi Aliye vermegi, Rabbim bana emr eyledi. Allahii teala, her Pey-
gamberin siilalesini kendinden, benim siilalemi ise, Aliden halk
buyurmusdur). Yine buyurdu ki, (Inianin alametleri vardir: Birin-
ci alameti, Aliyi sevmekdir. All iyilerin rehberidir. Ona yardim
edene, yardim edilir. Ona sikinti vermege ugrasanlarin kendisi pe-
risan olur. Cennet, iic kimseye asikdir: Aliye, Selmana ve Amma-
ra). Bir hadis-i serifde buyuruldu ki, (Miinafiklann kalbinde su
dort kimsenin muhabbeti bir araya gelmez: Ebii Bekr, Omer, Os-
man ve All) "radiyallahii annum").
Buraya kadar bildirilen hadis-i serifler, seyyid Eyyub hazretle-
rinin yazmis oldugu (Menakib-i cihar yar-i giizin) kitabmdan alm-
misdir. Dort halifenin ve Eshabin butiiniinun biiyiikliiklerini, kiy-
metlerini cok uzun ve cok giizel anlatan bu kitab, tiirkce olup,
[h.1325] ve [m.1998] senelerinde basilmisdir. Okunmasim ehem-
miyyetle tavsiye ederiz.
Imam-i Aliyi "radiyallahii anh" cok sevmek, Ehl-i siinnet ala-
metidir. Onu sevmis olmak icin, oteki iic halifeyi sevmemek lazim-
dir demek, yanhsdir. Onu sevmek icin, bir veya birkac sahabiyi
sevmemek, dogru yoldan aynlmak olur. imam-i Safi'i "rahime-
hullahii teala" buyurdu ki:
#/¥ diyorlarsa, sevenlere Aliyi,
Ey ins-ii cin! Biliniz, ben de oldum $i'i!
Si'iler de, siinniler de, Muhammed aleyhisselamm Alini, Ehl-i
beytini sevdiklerini soyltiyorlar. Aynliklan, diger sahabeyi sevip
sevmemekden geliyor. Ehl-i beyt, Al-i Aba, ya'ni Al-i Resul "radi-
yallahii teala annum ecma'in", Ehl-i siinnetin gozbebegidir.
(Menakib-i cihar yar-i giizin) kitabi dortyiizkirkmci [440] sahi-
-28-
fesinden itibaren, Ehl-i beytin "radiyallahii teala anhiim ecma'm"
buyiikliigunu bildiriyor. Birinci menakibinde diyor ki:
Allahii teala, Kur'an-i kerimde, Ehl-i beyte, ya'ni imam-i All,
Fatimatiizzehra ve imam-i Hasen ve imam-i Hiiseyne buyuruyor
ki, (Allahii teala sizlerden ricsi ya'ni her kusur ve kirleri gider-
mek istiyor ve sizi tarn bir taharet ile temizlemek hade ediyor).
Eshab-i kiram sordular, ya Resulallah! Ehl-i beyt kimlerdir? O
esnada, imam-i All geldi. Mubarek ciibbesi altma aldilar. imam-i
Hasen geldi. Onu da, bir yanina, imam-i Hiiseyn geldi. Onu da,
obiir tarafina alarak, Fatimayi cagirdilar. Hazret-i Fatima, mestu-
re olarak gelince, Onu da ciibbenin altma aldilar ve (iste bunlar,
bcniin Ehl-i beytimdir) buyurdular. Bu miibareklere, (AM Aba)
ve (Al-i Resul) de denir "ndvanullahi teala aleyhim ecma'm".
Aym kitabm ikiyiizkirkbirinci [241] sahifesi, dokuzuncu menaki-
binde diyor ki, imam-i Hasen ve imam-i Hiiseyn "radiyallahii anhii-
ma" kiiciik iken hastalanmislardi. Pederleri ve valideleri Fatimatiiz-
zehra ve hizmetcileri Fidda, cocuklar iyi olunca, iicii de adak orucu
tutdu. Birinci gun, iftar icin hazirladiklan yemegi, o esnada kapila-
rma gelen yetimlere vererek, iftar etmeden, ikinci giiniin orucuna
basladilar. O aksam iftarhgim da, yine o saatde kapiya gelip, (Allah
icin birsey verin!) diyen fakir ve miskinlere verdiler. O gece de, if-
tar etmeden, uciincu giiniin orucuna basladilar. O aksam dahi, ka-
pilarma gelen esirleri bos cevirmemek icin iftarhklarim bunlara ver-
diler. Bunun uzerine, ayet-i kerime geldi. Ayet-i kerimenin meal-i
alisi soyledir: (Bunlar, adaklarim yerine getirdiler. Uzun ve siirekli
olan kiyamet giiniinden korkduklari icin, cok sevdikleri ve canlari-
nin istedigi yemekleri miskfn, yetfm ve esfrlere verdiler. Biz bunla-
ri, Allahii tealamn rizasi icin yidirdik. Sizden karsihk olarak bir te-
sekkiir, birsey beklemedik, birsey istemeyiz dediler. Bunun icin, ce-
nab-i Hak, onlara serab-i tahur ihsan eyledi.)
Ehl-i beyti nebeviyi sevmek, ahirete iman ile gitmege, son ne-
fesde, selamete kavusmaga sebeb olur. Server-i alem "sallallahii
aleyhi ve sellem", bir hadis-i serifde buyuruyor ki, (Ehl-i beytim,
Nuh aleyhisselamin gemisi gibidir. Onlara tabi' olan, selamet bu-
lur. Geri kalan helak olur).
Ehl-i beyt-i nebevmin fezail ve kemalati pek cokdur. Saymak-
la bitmez. Onlan anlatmaga, medh etmege, insan gticii yetismez.
Onlarm krymetleri ve biiyiikliikleri, ancak ayet-i kerime ile anla-
silmakdadir. tmam-i Safi'i bunu ne giizel bildiriyor, diyor ki: (Ey
Ehl-i beyt-i Resul! Sizi sevmegi, Allahii teala, Kur'an-i kerimde
emr ediyor. Nemazlarmda size diia etmiyenlerin nemazlarmm ka-
-29-
bul olmamasi, kiymetinizi, yiiksek derecenizi gosteriyor. Serefiniz
ne kadar biiyiikdiir ki, Allahii teala, Kur'an-i kerfmde sizleri se-
lamhyor).
Ehl-i beyti sevmek, her mii'mine farzdir. Son nefesde iman ile
gitmege sebeb olur. Akh az olan, iyi dusunemiyen ba'zi kimseler,
burada yamliyor. Sevmek icin sevgilinin diismanlanni sevmemek
lazimdir diyorlar. Ictihadlan icabi olarak Ehl-i beyt ile muharebe
etmis olan Aise-i Siddikayi ve Mu'aviyeyi ve Talhayi ve Ziibeyri
"radiyallahii annum", Ehl-i beyte diisman sanarak, bu biiyiik in-
sanlara diismanhk ediyorlar. Boylece dogru yoldan aynhyorlar.
Halbuki, ayet-i kerimelerden ve hadis-i seriflerden anlasihyor ki,
Eshab-i kiram ile Ehl-i beyt arasindaki o muharebeler, diinya hir-
smdan, mevki' ve sohret sevgisinden degil idi. Ictihad ayrihgmdan
idi. Muharebe etmek icin degil, anlasmak icin karsi karsiya gelmis-
lerdi. Abdullah bin Sebe' yehudisinin ve arkadaslarinm hiylesi ile
harbe yol acilmisdi. Eshab-i kiramm hepsi, Ehl-i beyti seviyordu
"radiyallahii teala annum ecma'in". Buna inanmiyanlar, ya'ni Es-
hab-i kirami Ehl-i beyte diisman zan edenler, ayet-i kerimelere ve
hadis-i seriflere inanmamis olur. Ayet-i kerime ve hadis-i serifler
gosteriyor ki, Eshab-i kiram, Ehl-i beytin sevgisini, lmanlarimn
sermayesi edinmislerdi.
Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh", Peygamber efendimizin
"sallallahii aleyhi ve sellem" huzurunda yazi yazardi. Ebu Nu'aym
diyor ki, Mu'aviye "radiyallahii anh", Server-i alemin "sallallahii
aleyhi ve sellem" katiblerinden idi. Yazisi giizel idi. Fasih, halim,
vakur idi. Zeyd ibni Sabit "radiyallahii anh" diyor ki, Mu'aviye
"radiyallahii anh" Cebrailin getirdigi vahyi ve Peygamber efendi-
mizin "sallallahii aleyhi ve sellem" mektublanni yazardi. Su halde,
Fahr-i alemin "sallallahii aleyhi ve sellem" emniyyetlisi idi. Bu
yiiksek riitbe, derecesinin ne kadar yukan oldugunu gostermiyor
mu? Bu biiyiik zata dil uzatanlar, kotiileyenler, Server-i alemin
"sallallahii aleyhi ve sellem" Kur'an-i kerimi yazmakda emniyyet
etdigine dil uzatmis olmuyor mu? Sonradan ahlaki bozuldu, fena
oldu derlerse, bu daha biiyiik bir kiistahhk ve cinayet olur. Zira,
Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" ilm-i lediin sultam iken
ve olmus, olacak herseyi bildigi halde, vahy katibinin ileride hiya-
net edecegini bilmemesi nasil kabil olabilir?
Abdullah ibni Mubarekin ilminin derecesini bilmiyen bir mtis-
liman yokdur. Din imami idi. Her ilmde ileri idi. Akli ve nakli ilm-
leri, cami' idi. Fikh, edeb, nahv, liigat, fesahat, belagat, seca'at, fii-
rusiyyet, seha ve kerem sahibi idi. Gece nemazlanm kilardi. Cok
kerre hacca gitmis, din diismanlanna karsi gazalarda bulunmusdu.
-30-
Aym zemanda, biiyiik bir tiiccar olup, her sene fakirlere yiizbin al-
tun verirdi. Allahii tealadan cok korkardi. Haram ve siibheli sey-
lerden kacinirdi. Arkadaslarma ve muhtac olanlara para vererek
yardimlanna kosardi. Siifyan-i Sevri, Siifyan bin Uyeyne, Fudayl
bin Iyad, ibni Semmak, Mesruk gibi biiyiik kimselere cok ihsani
vardi. Her isi ilmine uygun idi. Peygamberimizin "sallallahii aleyhi
ve sellem" ilmine tam varis idi. Mevlana Abdurrahman Cami "ra-
hime-hullahti teala", farisi dilde yazdigi ($evahid-iin-niibiivve) ki-
tabinda, Abdullah bin Mubarekin ustunlugiinii misaller vererek,
uzun anlatmakda, cok ovmekdedir. iste bu biiyiik alim buyuruyor
ki, (Mu'aviye "radiyallahii anh", Resulullahm "sallallahii aleyhi ve
sellem" yanmda giderken, bindigi atin burnuna giren toz, Omer
bin Abdtil'azizden bin kerre efdaldir). Artik baska bir soze liizum
kahr mi? inad edenlerin iddi'alan ctirtimez mi?
Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" nemaz kildinrken
riiku'da (semi' Allahii limen hamideh) deyince, ilk safda bulunan
Mu'aviye "radiyallahii anh" da, (Rabbena lekel-hamd) dedi. Boy-
le soylemesi, takdir ve tahsin buyurularak, bunu soylemek kryame-
te kadar siinnet olarak kaldi. Ne biiyiik mazhariyyet! Abdullah ib-
ni Mubarek gibi, maddi ma'nevi ustiinliigii, din imamlarmm hepsi
tarafindan tasdik edilen biiyiik bir islam alimi, Mu'aviye "radiyal-
lahii anh" icin boyle medh ve sena etdikden sonra, cahillerin ve
nefslerine aldanmis olanlarm ve inad edenlerin giivenecek bir de-
lilleri kahr mi?
Gencleri aldatmaga cahsan, yurt dismdaki islam diismanlan,
Ehl-i beyti seviyoruz diyorlar. Eger yalniz Ehl-i beyti sevmekle
kahp, diger Eshab-i kirama diismanhk etmeselerdi, Eshab-i kira-
ma saygi gosterselerdi ve Eshab-i kiram arasmdaki muharebelerin
ictihad sebebiyle, din gayretiyle yapildigma inansalardi, mezheb-
siz olmakdan kurtulurlardi. Ciinki, Ehl-i beyti sevmemek, (Hari-
ci) olmakdir. Eshab-i kirami sevmemek sapik olmakdir. Ehl-i bey-
ti de, Eshab-i kiramm hepsini de sevmek ve hiirmet etmek (Ehl-i
siinnet)den olmakdir. Demek oluyor ki, mezhebsizlik, Peygambe-
rimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshab-i kirammdan bir kis-
mmi sevmemek demekdir. Ehl-i siinnet ise, sevmemeklikden kur-
tulup, hepsini sevmekdir. Imam kuvvetli olan, Resulullahm "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" biiyiikliigiinu anhyabilen, akh isliyebilen
bir kimse, Eshab-i kirami sevmegi, onlara diismanhk etmekden el-
bet daha dogru ve daha iyi bulur. Peygamber efendimizi "sallalla-
hii aleyhi ve sellem" sevdigi icin, bunlarm her birini sever. Zaten
hadis-i serifde, (Onlan sevenler, beni sevdikleri icin severler. On-
lara diismanhk edenler, bana diisman olduklan icin ederler) buyu-
-31-
ruldugunu yukanda bildirmisdik.
Ehl-i siinneti, nasil oluyor da, Ehl-i beyti sevmez samyorlar.
Ehl-i beytin muhabbeti, onlann imanlarinm temelidir. Son nefes-
de iman ile gidebilmek icin, onlann sevgisini sart koymus oldukla-
nm yukanda bildirmisdik.
imam-i Rabbani "radryallahii anh" 2.ci cild, otuzaltmci (36)
mektubda buyuruyor ki: Bu fakirin babasi, zahir ve batm ilmlerin-
de [ya'ni kalb ilmlerinde] cok alim idi. Her zeman Ehl-i beyti sev-
megi tavsiye ve tesvik buyururdu. Bu sevginin son nefesde imanla
gitmege cok yardimi vardir derdi. Vefat edecekleri zeman bu fakir
yanlannda idim. Son anlarmda dtinyaya su'urlan azaldikda, kendi-
lerine, her zemanki bu nasihatlerini hatirlatdim ve o sevginin nasil
te'sfr etdigini sordum. O halde iken bile, Ehl-i beytin sevgisi der-
yasinda yiiziiyorum buyurdular. Hemen Allahii tealaya hamd ve
sena eyledim. Ehl-i beytin sevgisi, Ehl-i siinnetin sermayesidir.
Ahiret kazanclanm, hep bu sermaye getirecekdir. Ehl-i siinneti ta-
nimiyanlar, bu biiyiiklerin orta, adil, halis sevgilerini bilmiyerek, if-
rati secerek, sevgide taskinhk yaparak, orta ve adil sevgiyi sevme-
mek samyor. Ehl-i siinnete haricf damgasmi basiyorlar. Bu zevalh-
lar bilemiyorlar ki, asm ve taskmca sevmek ile hie sevmemek ara-
smda, bir de insafh, orta derecede sevgi vardir. Hakkm yeri de, her
seyde ortada, merkezdedir. Bu hak ve adalet merkezi, Ehl-i siinne-
te nasib olmusdur. Allahii teala, o biiyiiklerin cahsmalanm bol bol
miikafatlandirsin! Amin.
Ne kadar sasihr ki, haricileri Ehl-i siinnet oldiirmiisdu. Ehl-i
beytin intikamim onlardan Ehl-i siinnet almisdi. Ehl-i siinneti,
yoksa si'i mi samyorlar? Ehl-i beyti sevenlere sfi mi diyorlar? Yi-
ne sasihr ki, islerine gelince, Ehl-i siinnete si'i, islerine gelmiyen
yerlerde de, harici diyorlar. Ya'ni sevgide taskinhk gormeyince
harici, ba'zan da, hakiki sevgiyi gorerek, si'i diyorlar. Ne kadar ca-
hildirler ki, Ehl-i siinnet evliyasmdan, Al-i Muhammed "aleyhi ve
ala alihissalatii vesselam" sevgisini isitince, bunlan si'i zan ediyor-
lar. Ikinci cihan harbinde Tahranda cikmakda olan (ittila'at-i Hef-
tegi) ismindeki bir acem mecmu'asi da, boylece, Ehl-i siinnet
alimlerinden ve Evliyasmdan cogunun, hatta Kadiri olan Sa'diyyi
Sirazinin "rahime-hullahii teala" Ehl-i siinnet olmadigmi isbata
kalkisarak, bircok hezeyanlar uyduruyordu. Tabi'i buna giilmek-
den baska cevab verilememisdi. Halbuki, bircok yazilarmda bil-
dirdigi ve Semseddm Sami begin (Kamusiil a'lam)da yazdigi gibi,
kendisi Ehl-i siinnet evliyasmdan seyh Sihabiiddm-i Siihreverdi-
den, bu da, Gavs-i a'zam seyyid Abdiilkadir-i Geylaniden inabet
almisdi. Ya'ni, tesavvufu Ehl-i siinnet biiyiiklerinden edinmisdi.
-32-
Doksan yasmdan ziyade yasiyarak ehl-i salib seferlerinde bulun-
musdu.
Bu cahiller, Ehl-i siinnet alimlerinden olup da, Ehl-i beyti "ra-
diyallahii teala anhiim ecma'in" asm ve zararh sevmekden men'
eden ve diger uc halifenin de sevilmesine cahsan mubarek kimse-
lere harici diyorlar. Bu her iki cahillerin hepsine yaziklar olsun ve
binlerce yaziklar olsun. Bu uygunsuz sozleri hangi cesaret ile soy-
leyebiliyorlar? Sevmenin bu asm ve tehlukelisinden ve hie de sev-
memek felaketinden Allahii tealaya sigmmz.
Sevmenin asm ve tehliikeli olmasi soyledir ki, hazret-i Aliyi
"radiyallahii anh" sevmis olmak icin, diger iic halifeye diisman ol-
mak lazimdir diyorlar. insaf etmeli, iyi diisiinmeli, bu nasil sevgi-
dir ki, bu sevgiyi elde etmek icin, Resulullahm "sallallahii aleyhi
ve sellem" halifelerine, ya'ni vekillerine diismanhk sart oluyor?
insanlann en iyisinin Eshabma sogmegi, la'net etmegi icab etdiri-
yor? "aleyhi ve alihi ve eshabihissalevatii vettehiyyat". Bunlara
gore, Ehl-i sunnetin kabahati, Ehl-i beytin sevgisi ile Resulullahm
Eshabim biiyiik bilip saygi gostermegi birlesdirmekdir ve aralarm-
daki muharebelerden, kansikhklardan dolayi, Eshab-i kiramdan
"aleyhimiirndvan" birini fena bilmemek, kotiilememekdir ve
hepsini heva ve te'assubdan, ya'ni inad ve cekememezlikden uzak
ve temiz bilmekdir. Ciinki, Ehl-i siinnet alimleri "rahime-hiimul-
lahii teala", Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem"
sohbetine, sozlerine kiymet verdiginden, o sohbetde bulunmakla,
kulaklara ve goniillere lezzet ve hayat veren te'sirli sozleri dinle-
mekle sereflenenleri biiyiik ve krymetli bilir. Bununla beraber,
hakh olanlara hakh, hata edenlere de hatah derler. Fekat bu hata-
yi, hirs, sehvet ve inaddan degil, re'y ve ictihadda yamlmak bilir-
ler. Bunlarm, Ehl-i siinneti sevmesi icin, kendileri gibi Eshab-i ki-
rama "aleyhimiirndvan" diisman olmalanni ve bu din biiyiikleri-
ne kotii goz ile bakmalanm isterler. Haricilerin sevmesi icin de,
Ehl-i beyte "aleyhimiirndvan" diismanhk etmelerini, Muhammed
"aleyhi ve ala alihissalatu vesselam"in Aline, en yakinlarma diis-
man olmalanni isterler. Ya Rabbi! Sen, bize dogru yolu gosterdik-
den sonra, bizleri yamlmakdan, yoldan cikmakdan koru! Bize ka-
hrsa halimiz harab! Sen sonsuz rahmet hazinenden bize merhamet
et! Her iyiligi, herkese, karsihksiz veren, ihsan eden ancak sensin!
Ehl-i siinnet alimlerine gore, o muharebeler zemamnda, Es-
hab-i kiramm tic kism oldugunu yukanda bildirmisdik. Bir kismi
delil ve ictihad ile, hazret-i Almin "radiyallahii anh" hakh oldugu-
nu anlamisdi. Bir kismi da, yine delil ve ictihad ile, karsi tarafi
hakh bulmusdu. Uciincii kism ise, delil ile hie bir tarafi iistiin gor-
- 33 - Eshab-i Kiram - F:3
medi. Her tic kismm kendi ictihadlanna gore hareket etmesi lazim
idi. O halde birinci kismm, hazret-i Aliye "radiyallahti anh" yar-
dim etmesi lazim oldu. Ikinci kismm ise, kendi ictihadlanna gore,
karsi tarafa yardim etmesi lazim oldu. Uctincti kismm ise karisma-
masi dogru olup, bir tarafi otekine tercih etmeleri hata olurdu. O
halde, her tic firka kendi ictihadma gore hareket etdi. Kendilerine
lazim ve vacib olam yapdilar. Bundan dolayi, hangisine birsey de-
nilebilir ve nasil dil uzatilabilir? Imam-i Safi'i ve Omer bin Ab-
dtil'aziz buyuruyor ki, (Allahti teala, ellerimizi o kanlara bulas-
makdan korudugu gibi, biz de dillerimizi kansdirmakdan koruma-
hyiz!) Bu sozden anlasihyor ki, bir tarafa hakh, karsi tarafa hatah
dememiz de, dogru degildir. Ctinki, mtictehid hata edince de bir
sevab kazanir ki, ictihad ve gayretinin karsihgidir.
Iki mtictehidin ictihadlan birbirine uymazsa, her birinin kendi
ictihadim dogru, otekinin ictihadim yanhs bilmesi lazimdir. Mese-
la, Hanefi mezhebinde kan akmasi abdesti bozdugu halde, Safi'i
mezhebinde bozmaz. Safi'i mezhebinde, yabanci kadma dokun-
mak, abdesti bozar, Hanefide bozmaz. Bunlardan elbette biri dog-
ru, oteki yanhsdir. Fekat, bir seyde, dogru taraf birden fazla olur
mu, olmaz mi? Bu cok derin ve kansik bir mes'eledir. Dogrunun
bir olup, otekilerin ind-i ilahide yanhs olacagma gore, ictihadi
dogru olanlara, iki veya on sevab, hata edenler, gtinaha girmedik-
leri gibi, Allahti teala afv edip, bir sevab da veriyor. Bir seyin dog-
rusu birden cok olur, diyen alimler de vardir. Mesela, Adem aley-
hisselamin dminde kizlarm, erkek kardeslerine nikah edilmeleri
emr olundugu halde, sonradan gonderilen Peygamberlerin "aley-
himtissalevatti vetteslimat" dinlerinde haram olmasi da, Allahti
tealamn emri idi. Allahti tealamn emrlerinde hata olamiyacagm-
dan, her iki emr de dogrudur. Birinci emr, Adem aleyhisselama ve
Onun timmetine, ikinci emr de, diger Peygamberlere ve timmetle-
rine dogrudur. Her mtictehid icin dogru olan, kendi re'y ve ictiha-
didir. Ictihad, o mezhebde bulunanlar icin de hakdir, dogrudur. Su
halde, hak birden cok olmakdadir. Bunun icin, bir mezhebe uyan
kimse, baska mezhebde bulunanlara ve ictihadlanna hata diye-
mez. Gortiltiyor ki, her mtictehid, kendi ictihadma gore hareket
etmege mecburdur. Bunun hikmetine, faidesine gelince, (Umme-
timin ictihadlannda aynlinasi, Allahti tealamn gcnis bir merhame-
tidir) hadis-i serifinin gosterdigi gibi, islamiyyetden aynlmaksizin,
dinde gosterilen kolayhkdir. Mesela, Hanefi mezhebinde bulunan
bir kimsenin bir yerinden kan cikar ve durmazsa, daima abdesti
bozulacagmdan ve her zeman abdest almasi gtic oldugundan, Sa-
fi'i mezhebine gecerek veya o mezhebi taklid ederek, zorlukdan
-34-
kurtulacagi gibi, Hanefi mezhebinde bulunan kimse, dislerini zaru-
retsiz kaplatsa veya doldurtsa, gusl abdesti kabul olmiyacagmdan,
Safi'i mezhebini taklid ederek cenabetlikden kurtulur. Nikah, ta-
lak ve zekatda ise, Safi'i mezhebinde karsilasilan giicliikler, Hane-
fiyi taklid ederek hafifletilir. Su mes'elelerinde Hanefi ve Safi'ile-
rin karsilasdiklan sikmti da, Maliki mezhebinin ictihadim taklid
ederek kolaylasdinhr. Bunlar gibi, daha bircok misaller, mesela
yolculukda ogle ile ikindi ve aksam ile yatsi nemazlanni birlikde
kilmak suretiyle Hanefilerin, Safi'i mezhebini taklid etmeleri gibi
kolayhklar vardir. Ciinki, vapurda, trende, gogiis kibleden doniin-
ce, Hanefi mezhebinde olamn farz nemazlan kabul olmaz. Mezheb
taklidi hakkmda, din alimlerinin sozleri, Tarn ilmihal (Se'adet-i
Ebediyye) kitabmda uzun yazihdir.
Eshab-i kirami "aleyhimiirridvan" sevmek, onlara bagh olmak,
insanlar icinden begenilmis, suziiliip ayrilmis olan bu cok kiymetli
tabakanm hayat tarzlarma imrenip onlar gibi olmaga ozenmek,
Allahii tealamn en biiyiik ni'metidir. Hadis-i serifde, (Kisi sevdigi
ile beraberdir) buyuruldugundan onlari sevenler, onlar iledir. Cen-
netde onlarm makamlarmda, yakinlarmdadir.
Ehl-i siinnet alimleri "rahime-hiimullahu teala", ellerine gecen
deliller ile, imam-i Alinin "radiyallahii anh" hakh oldugunu, karsi
tarafdakilerin ise, ictihadda yamldiklarim anladilar. Hata, ictihad-
da oldugu icin, kimsenin birsey soylemege hakki yokdur. Bunlara
kabahatli, mel'un denilebilir mi? Ictihad emrini yerine getirdiler.
Cehd edip ugrasdilar. Hakikati boyle gordiiler. Bunlarm uyusma-
masi, din alimlerinin mezheblere aynlmasi gibidir. imam-i Alinin
"radiyallahii anh" (Kardeslerimiz bize uymadi. Onlar kafir degil-
dir. Giinaha da girmediler. Zira, onlari kiifrden, giinahdan koru-
yan ictihadlan, buluslan vardir.) buyurdugunu yukanda bildirmis-
dik. Ba'zi kimseler, imam-i Ali "radiyallahii anh" ile harb edenle-
ri kotiiliyor. Alimler ise, imam-i Alinin "radiyallahii anh" hakh ol-
dugunu soylemekle beraber, karsi tarafdakilerin ictihadlarma,
te'villerine hata demiyor. Hicbirine dil uzatmiyor, kotiilemiyorlar.
Hayriilbeser "sallallahti aleyhi ve sellem" efendimiz, (Eshabim i-
cin birsey soylerken, Allahii tealadan korkunuz!) buyurdu ve
ehemmiyyetini bildirmek icin birkac kerre tekrar soyledi. Bir ker-
re de buyurdu ki, (Eshabmim her biri gokdeki yiltlizlar gibidir.
Hangisine uyarsaniz selamete kavu^ursunuz). Sahabilerin her biri-
nin kiymetini, buyuklugiinii, yiiksekligini bildiren hadis-i serifler
pek cokdur. O halde hepsini kiymetli ve yiiksek tutup, yanhs hare-
ketlerinin iyi sebeblerle, giizel niyyetlerle yapildigim bilmelidir. is-
te Ehl-i siinnet mezhebi budur.
-35-
Ba'zilan, bu mes'elede taskinhk yapdi. All "radiyallahii anh"
ile muharebe edenlere kafir dedi. Din biiyiiklerine her kotii sozii
soylemekden utanmadilar. Bunlarm maksadi, hazret-i Almin "ra-
diyallahii anh" hakh oldugunu ve karsi tarafdakilerin hata etdigini
bildirmek ise bunu bildirmek icin, Ehl-i stinnetin tutdugu dogru
yolu secmek yetisir. Din biiyiiklerine sogmek, onlan kotiilemek,
miislimanhga sigmaz. Ya'ni bunlarm tutdugu yol ki, Peygamber e-
fendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshab-i kiramma sogme-
gi, la'net etmegi, kendilerine din ve ibadet edinmislerdir. Bu, dii-
pediiz dinsizlikdir. Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem"
halffelerine sogmege ibadet diyen din, nasil bir dindir? Bu diinya-
da, uzun asrlar icinde birkac kimse diirlii seyler uydurarak dogru
yoldan aynldi, bid'atlara sanldi. Bu sapiklar arasmda dogru yol-
dan, sfiler ve hariciler kadar cok uzaklasan goriilmemisdir. Din
biiyiiklerini sogmegi, kotiilemegi, lmanlannm temeli sanan kimse-
lerin, dogru yoldan nasibi ne olabilir. Bunlar, on iki firkadir. Hep-
si de Eshab-i kirama "aleyhimiirndvan" kafir diyor. Olmadik sey-
leri soyliyorlar. Dort halifeden iiciine sogmegi ibadet biliyorlar.
Boyle kimseler hakkindaki azablan bildiren hadis-i serifleri de isi-
tince, bunlari baskalan icin samyorlar. Keski gitdikleri yolun
ma'nasim bilip, bu yoldan da kacmsalardi. Peygamber efendimizin
"sallallahii aleyhi ve sellem" Eshab-i kiramma diismanhk etmese-
lerdi ne giizel olurdu! Hiristiyanlar da kendilerine Isevi diyor. Ye-
hudiler de Musevi deyip hicbiri kendilerine kafir demiyor ve kafir
bilmiyorlar. Kendi dinsizliklerini begenmiyenlere kafir diyorlar.
Hepsi de aldamyorlar. Her ikisi de kafirdir.
Eshab-i kirama diisman olmagi, Abdullah bin Sebe' admdaki
bir yehudi donmesi ortaya cikardi. Zemanla, unutulmus iken, ci-
hana yayarak din-i islamda biiyiik bir yara, derin bir ucurum acil-
masma tekrar sebeb olan, Sah isma'il Safevidir. 907 [m. 1501] se-
nesinde Iranda Safeviyye devletini kuran bu adamm altinci dede-
si, Safiyyeddm Erdebili, S6fiyye-i aliyyeden salih bir zat olup, Mu-
hammed Geylaniden inabet almisdi. Bunun torunu Ciineydin mii-
ridleri pek cok oldugundan Karakoyunlu hiikiimdan Mirza Cihan
sah tarafmdan Erdebilden cikanlmisdi. Diyar-i Bekre gelip, Ak
koyunlu hiikiimdan Uzun Hasene sigmmis ve hemsiresi ile evlen-
misdi. Oglu Haydar da, Uzun Hasenin kizim almisdi. Babasi ve
sonra kardesi oldiiriiliip, kendisi bir miiddet sonra babasmm inti-
kamim almis, Tebrizde hiikumet kurmus ve Eshab-i kirama diis-
man olmagi, resmen i'lan etmisdir. Miislimanlan kolay aldatabil-
mek icin, oniki imamdan imam-i Musa Kazim "rahmetullahi a-
leyh" soyundan oldugunu soylerdi. Bu soziin yalan oldugunu, ki-
-36-
tabimrzin sonunda, hal tercemesini anlatirken acikladik. Liitfen o-
radan okuyunuz! Bu zemana kadar, Iranda asrlardan beri yasarms
olan miislimanlar, hep Ehl-i siinnet idi. Babasimn fitne ve fesadim
ortadan kaldiran Bahr-i hazerin batisindaki (Dirbendiye) devleti-
nin iiciincii reisi Sirvansahi yakaladikda, diri diri sise gecirip kebab
yapdigi ve Tebrize girdikde, Ehl-i siinneti kihncdan gecirdigi mes-
hurdur.
Sah isma'ilin islam tarihini lekeliyen o bozuk hareketlerinden
once, islam memleketlerinin hicbirinde, mekteblerde, medreseler-
de, meclislerde, hocalardan, mu'allimlerden, talebeden hicbirisi
Sahabe-i kiramdan hicbirisine dil uzatmazdi. Hanefl alimleri, Ye-
zide bile la'net etmege izn vermemisdir. Yalmz aldatilmis olan
ba'zi kimseler, Ehl-i beyti "radiyallahii teala anhiim ecma'in" bu-
lunduklan derecenin iistiine cikarmis iseler de, bunlar da, Sahabe-i
kiram icin dine ve edebe muhalif birseyler soylememislerdi. Ehl-i
beytin kiymetini bilmemekde Abbasiler, Emevileri gecmislerdir.
Yavuz Sultan Selim han "rahmetullahi aleyh" zemamnda Iran
hiikiimdan olan sah isma'il, dmi siyasete alet ederek, emellerini
basarabilmek icin, miislimanlari Ehl-i siinnetden ayirmaga cok ug-
rasdi. Her tarafa adamlarim gondererek, islam memleketlerine
bozuk i'tikadim bulasdirdi. O zemanlar Anadoluda, bektasilik, ca-
hiller elinde bulundugundan, bu tekkeleri sardi. Memleketi bu fe-
laketden korumak icin, bektasi tekkeleri kapatilmisdi. O tekkeler-
den oteye beriye dagilanlar, birer tekkeye sigmarak i'tikadlanni
gizleyip, Ehl-i siinnetden goriinerek, bozuk i'tikadlanni zeman ze-
man meydana cikardilar. Ehl-i beyti sevmek icin, Sahabe-i kirama
diismanhk etmek lazimdir diyerek, tekkelere gelen Anadolunun
saf ve temiz muslimanlanm aldatmaga basladilar. Tekke seyhlikle-
ri de, babadan ogula gecen bir makam halini ahp, cok yerlerde ilm-
de derinlesmemis ve Ehl-i siinnet i'tikadmdan haberi olmayan, ga-
fil ve cahillerin elinde kaldigindan, bu fena i'tikad, dervisler arasm-
da ahp yuriidii. Sahabe-i kiram "radiyallahii teala anhiim ecma'in"
arasindaki muharebeleri, kendi goriislerine ve diinyaya olan hirs
ve tama'larma gore degisdirerek anlatdilar. Vak'alan, olaylan de-
gisdirdiler. Cirkin hikayeler uydurdular. Ayet-i kerime ve hadis-i
seriflere yanhs, bozuk ma'na verdiler. Bu cirkin i'tikad, zemanla
biitiin tekkelere de yayildi. Son zemanlarda si'ilik bulasmiyan bir
tekke kalmamis gibi idi.
Mu'aviye "radiyallahii anh" ve torunu olan ikinci Mu'aviye ve
Omer bin Abdiil'azizden baska, biitiin Emevi halifeleri zemanla-
rmda, Ehl-i beytin ytiksek derecelerine yakismiyacak birseyler uy-
durulup soylendi ve miislimanlar arasinda yayildi. Abbasiler ze-
-37-
mamnda, halife olacaklar arasmda ictihad edebilecek alim kimse-
ler bulunmayip, diinya menfe'atleri icin halife olmaga ugrasdikla-
rmdan, o zemamn tarihcileri, Eshab-i kiram arasindaki vak'alan
da, Abbas! halifelerinin haline benzeterek yazdi. Emevi halifeleri-
ne de iftiralar yapdilar. Bunlan lekelediler, kotii tamtdilar.
Bunlar, galiba Ehl-i beyt-i nebeviyi "radiyallahii teala anhiim
ecma'm" kendileri gibi saniyor. Onlan da, hazret-i Ebu Bekr ile
Omere "radiyallahii anhiima" diisman biliyor. Onlan da, kendile-
ri gibi, iki yiizlii, miinafik hayal ediyorlar. Hazret-i Alinin "radi-
yallahii anh", iic halife ile meshur olan dostlugunun siyasi ve gos-
teris oldugunu ve onlara, hakh bilerek, kalbinden gelerek degil de,
miinafikhkla, hiirmet ve sevgi gosterdigini zan ediyorlar. Ne kadar
sasilacak seydir. Bunlar, Ehl-i beyti, eger, Resulullahi "sallallahii
aleyhi ve sellem" sevdikleri icin seviyorsa, Onun diismanlarma da,
diismanhk etmeleri lazim gelirdi. Onun diismanlarma, Ehl-i bey-
tin diismanlarmdan daha cok sogiip, la 'net etmeleri icab ederdi.
Bunlardan hicbirinin, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem"
en biiyiik diismam olan ve mubarek viicudiine ve nazik ruhuna e-
ziyyet ve iskenceler yapan Ebu Cehle la'net etdikleri, sogdiikleri
gortilmemisdir. Fekat, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem"
en cok sevdigi Ebu Bekri "radiyallahii anh", Ehl-i beytin dtisma-
m sanarak, ayet-i kerime ile ve hadis-i serifler ile medh edilmis
olan bu biiyiik zata la'net etmekden, cirkin seyler soylemekden
cekinmiyorlar. Bu nasil miislimanhkdir? Allah gostermesin, haz-
ret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omerin "radiyallahii anhiima" Ehl-i
beyte diisman olacaklan diisiinulebihr mi? Bu insafsizlar, keski
Ehl-i beytin diismanlarma la'net etselerdi de, Eshab-i kiramm
"aleyhimiirndvan" btiytiklerinin ismlerini kansdirmasalardi ve
din biiyuklerini kotiilemeselerdi, Ehl-i siinnetden ayrihklan kal-
mazdi. Ctinki, Ehl-i siinnet de, Ehl-i beytin diismanlarma diisman-
dir. Onlarm kotii ve aleak olduklanm soylemekdedir. Ehl-i siinne-
tin iyiliginden biri de sudur ki, belki miisliman olmusdur, tevbe et-
misdir diye, hicbir kafire ve hicbir alcaga ism soyliyerek la'net et-
mege izn vermemisler, kafirlere toptan la'nete miisa'ade etmisler-
dir. Son nefesde, Allah korusun, imansiz giden belli kafirlere
la'net etmislerdir. Bunlar ise, hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Ome-
re "radiyallahii anhiima" utanmadan, sikilmadan la'net ediyor.
Eshab-i kiramm btiyuklerine dil uzatiyorlar. Allahii teala, kendi-
lerine dogru yolu gostersin!
Ehl-i siinnet, iki miihim noktada, bunlardan ayrilmakdadir:
1 — Birincisi sudur ki, Ehl-i siinnet, dort halifenin de hilafeti-
nin dogru oldugunu, dordtiniin de, halife oldugunu soyliiyor. Ciin-
-38-
ki, Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Ben-
den sonra, halifelik otuz senedir). Bu, gaybdan haber veren hadis-i
seriflerdendir. Otuz sene hazret-i Alfnin "radiyallahii anh" hilafe-
ti ile temam oldu. Bu hadis-i serif, dort halifeyi gostermekdedir ve
hilafet siralan dogrudur. Bunlar ise, iic halifenin hilafetinin dogru-
luguna inanmiyor. Zor ile, kuvvet kullanarak halife oldular diyor.
Hazret-i Aliden "radiyallahii anh" baska kimse halife olamazdi di-
yorlar. Hazret-i Alinin "radiyallahii anh" iic halifeye bi'at ve ita'at
etmesi, (takiyye) idi. Ya'ni istemiyerek, idare etmek icin idi diyor-
lar. Bu sozleri ile, insanlarm en iyisinin Eshabi arasmda nifak, iki
yiizliiliik vardi, birbirlerini aldatarak geciniyorlardi samyorlar.
Ciinki, bunlara gore hazret-i Aliyi "radiyallahii anh" sevenler ile
sevmiyenler, senelerle birbirleri ile yalancikdan sevismisler. Kalb-
lerindeki aynhgi saklamislar, diismanliklanni dostluk seklinde
gostermisler. Bunlara gore, Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve
sellem" mubarek sohbetinde edeblenen, yetisen Eshab-i kiramm
hepsi, hileci, yalanci ve iki yiizlii oluyor. Kalblerinde olam sakla-
yip, olmiyam gosteriyorlar. Bunun icin de, bu iimmetin en kotiisii,
onlar oluyor. Sohbetlerin, derslerin en fenasi da, Resulullahm "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" sohbeti oluyor. Ciinki, bu kotii huylar,
ondan sirayet etmis bulunuyor. Bunlara gore, asrlann en kotiisii,
Eshab-i kiramm "aleyhimiirndvan" asn oluyor. Ciinki, onlann as-
n, giiya diismanlik, intikam ve iki yiizliiliik ile dolu bulunuyor.
Halbuki, Allahii teala, Kur'an-i kerimde Feth suresinde, mealen,
(Onlar kendi aralannda devam iizere ve pek fazla merhametlidir-
ler) buyurmakdadir. Allahii teala, hepimizi bu bozuk i'tikadlardan
muhafaza buyursun!
Bu iimmetin onde olanlan bu kadar kotii huylu olursa, sonra-
dan gelenlerinde artik iyilik bulunabilir mi? Bunlar, Peygamber
efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" sohbetinde bulunmanm
iistiinliigiinu ve bu iimmetin ne kadar hayrli, kiymetli oldugunu
bildiren ayet-i kerimeleri ve hadis-i serifleri acaba gormemisler mi,
duymamislar mi? Yoksa, bunlan duyup da inanmamislar mi?
Kur'an-i kerimi ve hadis-i serifleri bizlere onlar ogretdi. Eshab-i
kiram "aleyhimiirndvan" kotii olursa, onlardan ogrenilen din de
kotii olmaz mi? Bunlarin maksadi, yoksa, bu perde altmda dini
yikmak midir ve islamiyyeti ortadan kaldirmak midir? Ehl-i beyti
sever goriinerek, islamiyyeti yok etmege ugrasiyorlar. Keski haz-
ret-i Aliyi "radiyallahii anh" sevenlere kiymet verselerdi de, bari
bunlara iki yiizliiliik damgasmi vurmasalardi. Hazret-i Aliyi "radi-
yallahii anh" sever ve sevmez sandiklan Eshab-i kiram, otuz sene
birbirleri ile yalan, kin ve iki yiizliiliik yaparak gecinmisler ise,
-39-
bunlarm neresinde iyilik kalir? Hangi sozlerine inanilabilir? Ebu
Hiireyreye "radiyallahii anh" dil uzatiyorlar, sogiiyorlar. Halbuki,
bilmiyorlar ki, onu kotiileyince, ahkam-i islamiyyenin yansi kotii-
lenmis olur. Ciinki, ictihad derecesine varmis olan biiyiik alimleri-
miz buyuruyor ki, ahkam-i islamiyyeyi bildiren iicbin hadis-i serif
vardir. Ya'ni iicbin ahkam-i islamiyye, siinnet ile belli olmusdur.
Bu iicbinden binbesyuzimii haber veren Ebu Hiireyredir. O halde,
onu kotiilemek, ahkam-i islamiyyenin yansini kotiilemek olur.
imam-i Muhammed bin Isma'il Buhari buyuruyor ki, Ebu Hiirey-
reden "radiyallahii anh" hadis-i serif isitip de soyliyenler, sekiz
yiizden fazladir. Bunlarm hepsi de, Eshabdan ve Tabi'mdendir.
Bunlardan biri Abdullah ibni Abbas ve biri Abdullah ibni Omer,
birisi Cabir bin Abdullah, birisi de Enes bin Malikdir "radiyallahii
annum ecma'in". Bunlarm soyledigi, Ebu Hiireyreyi "radiyallahii
anh" kotiileyen soz, hadis-i serif degildir. Uydurmadir. Halbuki,
onun ilmini ve anlayisim bildiren hadis-i serif meshurdur. Kendi
diisiincesi ile boyle biiyiik zati, hazret-i Aliye "radiyallahii anh"
diisman sanarak, ona karsi agzina geleni soylemek, ne biiyiik insaf-
sizhkdir. Bu sapitmalarm sebebi, hep sevginin taskmhgidir. Az kal-
sm imanlan gidecek. Hazret-i All "radiyallahii anh" icin de, iki
yiizliiliik yapip, susdu diyorlar. Onun Seyhaym, ya'ni hazret-i Ebu
Bekrle Omeri "radiyallahii anhiima" medh eden sozlerine acaba
ne diyecekler. Halife iken, bircok insan arasmda soyledigi, iic hali-
fenin hilafetlerinin dogrulugunu bildiren sozleri karsismda ne ya-
pacaklar? Ciinki, iki yiizliiliikle, hilafet kendi hakki oldugunu ve
iic halifenin hilafetlerinin haksiz oldugunu soylemedi diyorlarsa
da, onlarm hilafetlerinin dogru oldugunu ve kendisinden daha
yiiksek olduklanni soylemesi lazim degildi. Bundan baska, iic hali-
fenin ustimlugunii bildiren hadis-i seriflere ve bunlari ve baskala-
nm Cennet ile miijdeliyen hadis-i seriflere ne diyecekler? Ciinki,
Peygamber efendimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" de, iki yiizliiliik
yapdi demeleri caiz degildir. Peygamberlerin dogruyu bildirmeleri
lazimdir. Daha, daha! Bunlari medh eden ayet-i kerimelere ne di-
yecekler? Allahii tealaya da mi dil uzatacaklar?
Allahii teala, Kur'an-i kerimde Tevbe, Maide ve Miicadele ve
Beyyine surelerinde buyuruyor ki, (Biz onlarm her birinden razi-
yiz. Onlarm herbiri de, Allahii tealadan razidirlar). Demek ki, hem
sevmis, hem de sevilmislerdir.
A'raf ve Hicr surelerinde mealen, (Biz azimiissan, onlarm
kalblerindeki gil ve gi^^i nez' etdik) buyuruyor. Ya'ni kalblerin-
deki kin, hiyanet ve birbirlerine diismanhk gibi seyleri kokiinden
cikanp atdik. Bu ayet-i kerime gosteriyor ki, hicbir sahabi, hicbir
-40-
sahabi icin hased ve kin besliyemez. Bunlann kokii onlardan so-
kulmiis, atilmisdir. Ciinki, hepsi Hakkulyakine varmislardir. Ara-
larmda hasil olan miicadele ve muharebeler, ictihad sebebiyle idi.
Her biri, kendi ictihadiyle hareket etmege me'mur ve mecbur ol-
dugundan, hicbirine dil uzatilamaz.
Enfal suresinin 64.cti ayet-i kerimesinde, cenab-i Hak, Resul-i
Ekremine "sallallahii aleyhi ve sellem" mealen buyuruyor ki, (Sa-
na, Allahii teala ve mii'minlerden sana tabi' olanlar kaffdir) ki, o
vakt, Sahabe-i kiram pek az idi. Ayet-i kerimenin ma'nasma iyi dik-
kat edilirse, Sahabe-i kiramm "radiyallahii teala anhurn ecma'in"
biiyukliigii ve derecelerinin yiiksekligi anlasihr. Her biri dm-i isla-
mm yayilmasmda, Server-i aleme "sallallahii aleyhi ve sellem" ka-
fi oluyorlar. Allahii teala, onlarin ismini, kendi isminin yanma ge-
tirerek buyuruyor ki, hakikatde ben sana yetisirim ve onlar benim
kifayetimin mazhan olur. Goriiniisde onlar sana kifayet eder. Bas-
kasmm yardimma liizum ve ihtiyac kalmaz.
Feth suresinin 18. ci ayet-i kerimesinde, cenab-i Hak mealen
buyuruyor ki, (Agac altinda sana bfat eden, [ya'ni emrlerini kayd-
siz sartsiz yapmaga soz veren] mii'minlerden Allahii teala razidir)
ki, bunlar Sahabe-i kiram idi (ve onlara Sekine, [ya'ni Tumaninet,
kalblerine kuvvet] veriyor ve sana olan sevgilerini, Sidk ve ihlasi
biliyor ve onlari yakin bir feth ve zafer ile sevablandiracagim miij-
deliyor.) Hudeybiye anlasmasmda, Sidre yahud Siimre agacinm al-
tinda yapilan soz vermege isaretdir. Goriiliiyor ki, Sahabeden her-
birinin "radiyallahii teala annum ecma'in" nza-i ilahiye mazhar ol-
dugu ve kalblerinin temiz ve halis oldugu ve sekinenin inzali ve
Feth-i karib ile sevablandinlacaklarmi bildirmesi, mertebe ve san-
lannin biiyukliigiine acik bir sahiddir.
Feth suresinin diger ayet-i kerimesinde, (Sana bPat edenler)
ya'ni seninle gaza ve cihadda bulunup, din-i islamin nesrinde, kul-
lanma nasihat vermekde ve dogru yolu gostermekde beraber ola-
caklarim ahd ve va'd edenler, (Allah celle saniihu ile miibaye'a,
[ya'ni va'd] etmis olurlar) buyurdu.
Diger ayet-i kerimede mealen, (Onlar Allahii tealayi severler.
Allahii teala da onlari sever) buyurdu. Goriiliiyor ki, Sahabe-i ki-
ramin hepsi "radiyallahii teala annum ecma'in" Allahii tealamn
muhabbetine ve mahbubiyyetine mazhar olmusdur.
Tevbe suresinin 103.cii ayet-i kerimesinde mealen, (Mekke-i
miikerreme ehalisinden olup, Muhacirin denilen Sahabe-i kiram
ile, Medine-i miinevvere ehalisi olan Ensardan ve onlara iyilikde
tabi' olanlardan, Allahii teala razidir. Onlar da Allahii tealadan ra-
-41-
zidirlar) buyuruyor. Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh" Mekke-i
miikerremenin, Sahabe-i kiramin esrafmdan, biiyiiklerindendir.
Enfal suresinin yetmisikinci ayet-i kerimesinde mealen, (Bun-
lann hepsi Peygamber aleyhissalatii vesselami klerinde iva ve is-
kan etmis, dfn-i islam 1 yaymasinda nusrat ve yardimda bulunmus-
lardir) buyuruldu. Imam-i Malikin "radiyallahii anh" buyurdugu-
na gore, Samm fethinde, orada bulunan nasara [ya'm hiristiyanlar]
dedi ki: Sizin Peygamberinizin Eshabi, bizim havarilerimizden da-
ha iyidir. Zira onlann ismi, Tevratda ve incilde soylenmis ve medh
olunmusdur.
Sure-i Fethde yukanda bildirilmis olan ayet-i kerimeye dayana-
rak imam-i Malik "radiyallahii anh", Eshab-i kirami sevmiyenlerin
kafir olacagim soylemisdir. imam-i Safi'i "rahime-hullahii teala"
de boyle buyurmusdur.
Bu ayet-i kerimeler ve hadis-i serifler gosteriyor ki, Allahii te-
ala ve Onun Resulii "sallallahii aleyhi ve sellem" Sahabe-i kiramin
hepsini adil bilmisdir. Allahii tealanm ve Onun Peygamberinin
"sallallahii aleyhi ve sellem" adil bildigi kimseleri, baskalannm
adil bilmemesinin ne ehemmiyyeti ve zaran olur? Eger Sahabe-i
kiram, ayet-i kerime ve ehadis-i serife ile medh ve sena edilmemis
olsaydi dahi, islama yardimlan ve bu ugurda mallarmi ve canlarmi,
ana, baba ve evladlanm feda etmeleri ve Peygamber efendimize
"aleyhissalatii vesselam" yardim etmeleri ve imanlarinin kuvveti,
hepsinin adil oldugunu ve boyle i'tikad etmemiz lazim geldigini
acik olarak gostermekdedir. Ehl-i siinnet alimlerinin mezhebleri
de budur.
Sahabe-i kiramin faziletini, ytiksekligini, san ve riitbelerinin bti-
yukliigunii gosteren hadis-i serifler sayilamiyacak kadar cokdur.
Hepsi icin buyurulan hadis-i serifler cildlerle kitab teskil eder.
Bunlardan birkacim bildirelim:
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" buyuruyor ki:
(Eshabimin hepsi, gerek birlikde, toptan, gerekse birer birer,
yildizlar gibi nurludurlar. Bunlardan hangi birine uyarsaniz, ya'nf
ardi sira giderseniz, asl kurtulus yolu olan, insanhgin kemali ve
se'adeti olan, Allahii tealanm sevgisine kavusursunuz). Bunun i-
cindir ki, din imamlarimrz, ya'ni bu dmin biiyiikleri, Sahabe-i ki-
ramdan herbirinin sozlerini, hareketlerini, islerini huccet ve sened
olarak almisdir. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" bu
hadis-i serifde demek istiyor ki, (Eshabimdan herhangisini kendi-
nize mezheb imami tanir, rehber, onder edinirseniz, re'y ve icti-
hadlan ile amel ederseniz, gosterdikleri yolda giderseniz, dogru
-42-
yolda yuriimus olursunuz). Bundan anlasihyor ki, bunlarm hepsi
miictehiddir. Herbiri ayet-i kerimelerde ve hadis-i seriflerde acik-
ca bildirilmiyen ahkam-i dmiyyeyi, ilmleri ile, yiikseklikleri ve ke-
malleri ile ve kalblerinin nurlan ile ayetlerden ve hadis-i serifler-
den bulup cikarabilmekdedir. Bunun icindir ki, Server-i alem "sal-
lallahii aleyhi ve sellem", Sahabe-i kiramdan bircogunu, din-i isla-
mi yaymak ve herkese bildirmek icin, uzak memleketlere gonder-
dikleri zeman, tenbih buyururlardi ki, karsilasacagmiz vak'alarm,
hadiselerin nasil yapilmasi lazim geldigini, Kur'an-i kerimde ve ha-
dis-i seriflerde acik goremediginiz vakt, ayet-i kerimelerin delale-
tinden, isaretlerinden, riimuzundan, ifade seklinden, uygun ma'na-
larmdan, muhalif ma'nalanndan, emrlerinin icablanndan cikanp
anlayiniz ve anladigmiza gore yapmiz ve yapdinniz! Miictehidlerin
vazifesi de budur. Sahabe-i kiramm herbirini bir yildiza tesbih bu-
yurdu ki, denizlerde, daglarda, derelerde, tepelerde, sahralarda,
collerde yollanni sasiranlar, kibleyi, diger cihetleri anyanlar, bun-
larm ziyasi sayesinde yol bulabilsinler. Zeman-i se'adetden sonra
(Hulefa-i ra^idin) ve biitiin Eshab-i kiram, boylece birbirlerini
miictehid tanimislardir. Birbirlerinin re'y ve ictihadlanna yanhs
dememislerdir. Sahabe-i kiramm sohbetlerinde ve derslerinde ye-
tisen Tabi'in-i kiramin cogu da boyle miictehid oldu. Bunlarm soh-
bet ve derslerinde bulunan Tebe'i tabi'inden bir kismi da ictihad
derecesine yiikseldi. imam-i a'zam Ebu Hanife, imam-i Malik,
imam-i Safi'i, imam-i Ahmed bin Hanbel, imam-i Evzai, Siifyan-i
Sevri, Siifyan bin Uyeyne, Daviid-i Tai ve benzerleri "rahime-hu-
mullahii teala" bunlardandir. Bunlar azala azala, dordiincii asrm
sonunda, ictihad yapabilecek derin alim yetisemez oldu. Once gel-
mis miictehidlerden cogunun da mezhebleri unutuldu. Simdi, an-
cak dort imamm mezhebi kaldi. Bunlar da, imam-i a'zam, imam-i
Safi'i, imam-i Malik ve imam-i Ahmed bin Hanbel "radiyallahii
anhiim"dur. Onlardan sonra bu mertebeye, bu dereceye kimse va-
sil olamadi. Onun icin, mezhebler, dort olarak kaldi. Miislimanla-
nn hepsi, bu dort mezhebden birine uymaga mecbur ve me'mur ol-
du.
Birkacim bildirdigimiz ayet-i kerimeler ve hadis-i serifler kar-
sismda Allahii teala, mezhebsizlere insaf versin! Herkes bilir ki, i-
ki yiizluliik, hainlik alametidir. Eshab-i kirama ve hele, en kiymet-
lilerinden olan, Allahm arslanma, hie iki yiizlu denilebilir mi? in-
sanhk dolayisiyle, dogru soz, bir iki saat veya bir-iki giin saklana-
bilir denirse, yeri vardir. Fekat, Allahm arslanma, tam otuz sene,
hainlik alametini yiiklemek ve bu uzun zemanda, hep iki yiizlii-
liikle yasadi demek, ne kadar cirkin, ne kadar alcakca bir iftira o-
-43-
lur. Kuciik giinah, her zeman yapihrsa, biiytik giinah olur buyur-
muslardir. Kotii insanlann, munafiklann bir fenaligim otuz sene
durmadan yapmamn, artik ne olacagmi dusiinmeli. Bu sozlerinin
cirkinligini bilip de, Seyhaynin ustunlugiinti kabul etselerdi, boyle-
ce hazret-i Aliye "radiyallahii anhiim" ihanet etmekden, alcalt-
makdan kurtulurlardi. iki beladan kiicugiinii secmis olurlardi. Su-
nu da soyliyelim ki, Seyhaynin iistunliigunii soylemekde, hazret-i
Aliyi "radiyallahii anhiim" kiiciiltmek yokdur ve onun halifeligi in-
kar edilmis olmaz. Vilayetdeki yiiksek mertebesine ve hidayet ve
irsad makamina dokunulmus olmaz. Halbuki, bunlarm dedigi gibi,
onu iki yiizlii bilmekle, biitiin bu meziyyetler, kiymetler, kendisin-
den almmis olur. Ciinki, iki yiizliiltik, miinafiklarm, en asagi insan-
lann ve yalanci, dolandinci kimselerin isidir.
Seyhaynin halife olacaklan ve hatta Resulullahm "sallallahii
aleyhi ve sellem" yamnda defn olunacaklari, hadis-i seriflerde bil-
dirilmisdi. Ebu Bekr-i Siddik ve Omerebnil-Hattab ve Osmaneb-
nil-Affan ve Aliyyibni Ebi Talibin "radiyallahii anhiim" medh ve
senalanni bildiren hadis-i serifleri merak edenlere, binikiyiizalt-
misdort ve binucyuzyirmibes hicri senelerinde istanbulda basilmrs
olan, tiirkce (Menakib-i (ihar-yar-i giizfn) ismindeki kitabi okuma-
lanm tavsiye ederiz.
Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii teala anh" icin, Server-i alem
"sallallahii aleyhi ve sellem" buyuruyor ki, (Peygamberlerden son-
ra "aleyhimtissalevatu vesselam" Ebu Bekrden daha iistiin bir
kimse iizerine giines tlogmamis ve batmamisdir). Diger bir hadis-i
serifde buyuruyor ki, (Allahii tealanm gogsiime akitdigi ilmlerin
hepsini, Ebu Bekrin "radiyallahii anh" gogsiine akitdim).
Omerebnil-Hattab "radiyallahii anh" icin olan hadis-i serifler-
den birinde Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" buyuruyor
ki, (Benden sonra Peygamber gelseydi, Omer "radiyallahii anh"
Peygamber olurdu). Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem",
hazret-i Omerin "radiyallahii anh" derecesini Cebraile sormusdu.
Cebrail "aleyhisselam" da, (Ben Cebrail oldugum halde, Alem ya-
ratddigi zemandan kiyamet giiniine kadar Omerin faziletlerini ve
kemalatim soylesem bitiremem!) demisdi. Bununla beraber, haz-
ret-i Omerin "radiyallahii anh", biitiin iistiinlukleri, hazret-i Ebu
Bekrin "radiyallahii anh" ustiinliiklerinden ancak birisidir.
imam-i Osmam "radiyallahii anh" medh eden hadis-i serifler-
den birinde buyuruyor ki, (Her Peygamberin Cennetde bir arka-
dasi vardir. Benim arkadasim da, Osmandir).
Imam-i Alinin "radiyallahii anh" yiiksekligini bildiren hadis-i
-44-
seriflerden birinde buyuruyor ki, (Alinin "radiyallahii anh" bana
olan yakinhgi, Harfin Peygamberin, Musa aleyhisselama olan ya-
kinhgi gibidir). Harun aleyhisselam, Musa aleyhisselamm kardesi
ve vezfri ve muavini idi. Bu hadis-i seriflerden, mezhebsizlerin yan-
ks ma'na cikardigi ve cevabi, uciincii kismda ve (Hak Soziin Vesi-
kalari) kitabmda bildirildi. Imam-i Ahmed ibni Hanbel buyuruyor
ki, imam-i All "radiyallahii anh" hakkinda buyurulan hadfs-i serif-
ler kadar, hicbir sahabi icin soylenmemisdir.
2 — Ikincisine gelince, Ehl-i siinnet, Eshab-i kiram arasmdaki
muharebelerin, diinya icin degil, hakikati ortaya cikarmak icin ya-
pildigmi bildiriyor. Onlann hepsini kin ve diismanhk gibi asagihk-
lardan uzak biliyor. Ciinki, Eshab-i kiramm hepsi, insanlarm en i-
yisinin sohbetinde, nasihatlan karsisinda tertemiz olmus, kin, diis-
manhk gibi kotiiliikler kalblerinden cikanlmisdir. Her biri ictihad
makamina yiikselmislerdir. Her miictehidin, kendi ictihadina, bu-
lusuna gore hareket etmesi vacib oldugundan, baska baska ictihad
etdikleri seylerde, birbirlerinden aynlmalan lazim olacakdir. Her-
birinin, kendi ictihadina uymasi dogru olacakdir. O halde, onlann
aynlmalan da, birlesmeleri gibi, dogru idi. Keyfleri, sehvetleri,
nefs-i emmarelerinin istekleri ile degildi. ictihad yiiziinden idi.
(Ictihad) Kur'an-i kerimde ve hadis-i seriflerde acikca bildiril-
memis olan emrleri, acik bildirilenlere benzeterek, bir emr meyda-
na cikarmak demekdir. Bu da, (Fa'tebiru) ve (Ves'elu ehlezzikri)
ayet-i kerimeleri ile emr edilmekdedir. Ya'ni cahsarak, ugrasarak,
biitiin dikkat ve diisiincelerinizle Kur'an-i kerimde ve hadis-i serif-
lerde bulunmiyan mes'eleleri, bulunanlara kiyas ederek, benzete-
rek bir hiikm-i ser'i cikanmz diye emr edilmekdedir.
(Mizan) kitabmda diyor ki, ictihad yapmagi emr eden ayet-i ke-
rimeler cokdur. Nahl suresinin kirkdordiincii ayet-i kerimesinde
mealen, (Bizden indirileni insanlara aciklaman icin) ve Nisa sure-
sinin ellidokuzuncu ayet-i kerimesinde mealen, (Allahin kitabina
ve Resuliin hadislerine miirace'at edin!) buyuruldu. Bu ayet-i ke-
rimeler, ictihad etmegi emr ediyor.
Imam-i a'zam Ebu Hanifenin talebesinden ictihad makamina
yiikselenlerin en meshurlan, imam-i Ebu Yusiif, imam-i Muham-
med, imam-i Ztifer ve Hasen bin Ziyad "rahime-hiimuilahu teala"
gibi biiyiiklerdir. Bunlar, imam-i a'zamdan yalmz birkac mes'ele-
de ayrilmislar, bu mes'elelerde kendi ictihadlarma gore amel et-
mislerdir. Ciinki, bu mes'elelerde kendi ictihadlan ne seklde ise,
ona gore amel etmeleri farz olup, imam-i a'zamm re'y ve ictihadi-
na uymalan caiz degildir.
-45-
Sahabe-i kiramm herbiri de miictehid olup, ictihad riitbesinin
temamiyle sahibi olduklarmdan, ayet-i kerimelerde ve hadis-i se-
riflerde acikca bildirilmiyen mes'elelerde kendi re'y ve ictihadlan-
na gore amel etmeleri farz olup, kendilerinden yukari olan Saha-
be-i kiramm, daha yiiksek, daha iistiin olduklanm bildikleri halde,
onlarm re'y ve ictihadlarma tabi' olmadilar. Bunun icindir ki, Ser-
ver-i alemin "sallallahu aleyhi ve sellem" hayatinda ve Hulefa-i
Rasidinin hilafetleri zemamnda, din-i islami bildirmek icin, uzak
memleketlere gonderdikleri Sahabe-i kirama, ayet-i kerime ve ha-
dis-i seriflerde acikca bildirilmiyen mes'eleleri, kryas ediniz diye
emr olunurdu. Mesela Mu'az bin Cebeli "radiyallahii anh" Yeme-
ne vali ta'yin buyurduklan zeman, (Orada ne ile hiikm ve emr e-
deceksin!) diye sordular. Allahii tealanm kitabi ile amel edecegim,
dedi. (Kur'an-i kenmde bulamaz isen ne yaparsin?) buyurdukla-
rmda, Allahii tealanm Peygamberinin "sallallahu aleyhi ve sellem"
hadis-i seriflerini kendime diistur ve kanun yapacagim. Ya'ni onun
sozleri ile, halleri ile ve isleri ile amel edecegim dedi. (Resulullahin
sozlerinde de bulamaz isen ne yaparsin?) buyurduklarmda, ayet-i
kerimeler ve hadis-i serifler dairesinden cikmaksizm, kendi ictiha-
dimla hareket ederim dedi. Resul-i ekrem "sallallahu aleyhi ve sel-
lem", bu cevablan isitince, Mu'az bin Cebelin "radiyallahii anh" il-
minden ve buyiiklugiinden dolayi, Allahii tealaya hamd ve siikr
eyledi. Bu hal, iisul-i fikh kitablarmda, Menar ve Hasiyesi ibni Me-
lek "rahime-hullahii teala" kitablarmda yazihdir.
Eshab-i kiramdan "radiyallahii teala annum ecma'in" ictihadla-
n hazret-i Alinin "radiyallahii teala annum" ictihadma uymiyarak,
onunla muharebe edenlere, si'fler kafir diyorlar. Harb etdikleri icin,
her alcakhklan soyliiyor, la'net ediyorlar. Halbuki Eshab-i kiram
"aleyhimumdvan" ictihad edilmesi lazim gelen bircok islerde, Pey-
gamber "sallallahu aleyhi ve sellem" efendimizden ayri ictihad et-
mislerdi. Bu aynlmalan kabahat sayilmamisdi. Melek geldigi, vahy
getirdigi halde bile bu aynhkdan men' edilmemislerdi.
O halde hazret-i Alinin "radiyallahii anh" ictihadmdan ayn-
lanlara kafir denilebilir mi? Bunun icin Eshab-i kirama "aleyhi-
miirndvan" dil uzatilabilir mi? Onun ictihadmdan ayrilan miisli-
manlar pek cokdu. Eshab-i kiramm biiyiiklerinden idi ve bir kismi
da, Cennet ile miijdelenenlerdendi. Bunlara kafir demek, dil uzat-
mak, kolay birsey degildir. Bu din-i islamm hemen yansim bizlere
bildiren bunlardir. Bunlar kotiilenirse, dinin yansi yikilmaz mi?
Bu biiyiiklere nasil dil uzatilabilir ki, bunlardan hicbirinin bildir-
digi bir hadisi, islam alimlerinden kimse red etmemisdir. Emir de,
vezir de, kebir de, fakih de kabul etmisdir. Allahii tealanm kitabi
-46-
olan Kur'an-i kerimden sonra, biitiin kitablarm en sahihi (Buhariy-
yi $erif)dir. Si'iler de buna inanmakdadir. Bu fakir [ya'ni imam-i
Rabbani] si'i alimlerinin biiyiiklerinden olan Ahmed Tebtiden i-
sitdim ki, Kitabullahdan sonra, en dogru kitab Buharidir, diyordu.
Iste bu kitabda hem hazret-i Aliye "radiyallahii anh" uyanlann,
hem de uymryanlarin bildirdigi hadis-i serifler yazihdir. Bu muha-
rebeler, onlarm adaletine, dogruluklarma bir leke stirmemisdir.
Hazret-i Alinin "radiyallahii anh" soyledigi hadis-i serifleri yazdi-
gi gibi, hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahii anh" soylediklerini de
yazmisdir. Eger hazret-i Mu'aviyede "radiyallahii anh" ve onun
sozlerinde, siibhe edilecek, dil uzatilacak birsey olsaydi, onun bil-
dirdigi hadis-i serifleri kitabma yazmazdi. Eski alimlerimiz, hadis
miitehassislan da hep boyle yapmis, Eshab-i kiramin "aleyhimiir-
ndvan" aynhgmi diisiinmiyerek, hepsinin bildirdigi hadis-i serifle-
ri dogru kabul etmisler, kitablarmda yazmislardir. Hazret-i Aliye
"radiyallahii anh" uymamagi bir kusiir ve kabahat saymamislar-
dir. Sunu iyi bilmelidir ki, hazret-i Alinin "radiyallahii anh" ayn
kaldigi her isde, hakh olmasi lazim gelmez ve ondan aynlanlarm
her zeman yamlmis olmasi icab etmez. Evet bu muharebelerde o,
hakh idi. Fekat, her zeman hakkm onda olmasi gerekmez. Ctinki,
ictihad islerinde Tabi'inin biiyiikleri ve din imamlan [mahalle ve
cami' imamlan degil], cok defa onun ictihadina uymamis, baska
ictihad edip, kendi ictihadlanna gore hareket etmislerdir. Hak her
zeman onda olsaydi, kimse onun ictihadmdan aynlmazdi. Mesela,
Tabi'inin biiyiiklerinden ve miictehidlerin yiiksek tabakasindan
olan Kadi Siireyh "rahime-hullahii teala", onun ictihadi ile karar
vermedi. imam-i Hasenin sahidligini kabul etmemisdi. Miictehid-
ler, hep kadi Siireyhin karan ile hareket ederek, oglun baba icin
sahid olmasim caiz gormemislerdir. Daha bircok islerde, o yiice
imama uymiyan ictihadlar secilmisdir. insafli okuyucular, bunlan
pek iyi bilirler. Demek ki, hazret-i Alinin "radiyallahii anh" ictiha-
dmdan ayrilmak, bir sue degildir. Aynlanlara dil uzatmak caiz de-
gildir.
Aise-i Siddika "radiyallahii anha", Allahii tealanm sevgilisinin
sevgilisi idi. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" vefat
edinceye kadar, onu cok sever ve yanmdan ayirmazdi. Onun oda-
smda, onun yatagmda ve mubarek basi onun kucagmda iken can
vermisdi. Onun misk kokulu odasmda defn edilmis, kalmisdir. Bii-
tiin bu iistiinliiklerden ve kiymetlerden ayn olarak kendisi biiyiik
alim ve mtictehid idi. Peygamber efendimiz "aleyhissalatii vesse-
lam", dmin yansinm bildirilmesini ona birakmisdi. Eshab-i kiram
"aleyhimiirndvan" sikisdiklan zeman, ona gelip, ona sorup ogre-
-47-
nirlerdi. Boyle bir Siddika ve miictehideye, Emire [All] "radiyalla-
hii anhiima" uymadi diye, dil uzatip, ona yakismiyan cirkin iftira-
lan soylemek mtislimanhga sigmaz. Peygamberimize "sallallahii
aleyhi ve sellem" imam olan kimsenin agzindan boyle sozler cik-
maz. All "radiyallahii anh" Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve
sellem" damadi ve amcasi oglu ise, Aise "radiyallahii anha" da,
zevce-i mutahherasi, cok sevdigi ailesidir.
Birkac sene evveline kadar, bu fakir [ya'ni imam-i Rabbani]
miskmleri doyurdugum zeman, Ehl-i abanm ruhlanna niyyet eder-
dim. Ya'ni Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" ile birlikde,
All, Fatima, Hasen ve Hiiseyn "radiyallahii anhiim" hazretlerinin
ruhlanna da gonderirdim. Bir gece rii'yada, Fahr-i alemi "sallalla-
hii aleyhi ve sellem" goriip selam verdim. Selamimi almadilar ve
mubarek yiizlerini dondiirdiiler ve (Ben yemegi Ai^enin evinde
yirdim. Bana yemek gondermek istiyenler, Aiscnin evine gonde-
rirlerdi) buyurdular. Bundan anladim ki, rii'yada yiizlerini cevir-
melerinin sebebi, yemek dagitirken, niyyetde hazret-i Aiseyi "ra-
diyallahii anha" ortak etmedigim imis. Ondan sonra hazret-i Aise-
yi de hatta zevce-i mutahheralarm hepsini niyyetde ortak eyledim.
Ehl-i beytin hepsini "radiyallahii teala anhiim ecma'm" araya ko-
yarak diia eder oldum. Ciinki, bunlar da, Ehl-i beytdendirler. O
halde Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" hazret-i Aise-i Sid-
dika yolu ile gelen eziyyet, hazret-i Ali "radiyallahii anhiima" yo-
lundan gelen eziyyet ve cefadan daha cokdur. Akh ve insafi olan,
bunu pek iyi bilir. Evet bu soylediklerimiz, hazret-i Aliyi "radiyal-
lahii anh", Peygamber "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizi sev-
digi ve saydigi icin sevenler ve sayanlar icindir. Amma bir kimse,
Muhammed aleyhisselami araya katmadan, onu dogrudan dogru-
ya seviyorsa, buna soziimiiz yokdur. Zira soz anlamaz. Bunun
maksadi, din-i islami yikmak, ahkam-i islamiyyeyi bozmakdir.
Bunlar Muhammed "sallallahii aleyhi ve sellem"i aradan kaldi-
rarak, Onsuz bir din kurmak, dogruca imam-i Aliyi "radiyallahii
teala anh" sevmek ve ona baglanmak istiyorlar. Nitekim, tarih bo-
yunca, bircok zemanlarda ba'zi dalkavuklar, ahmaklar, baslarmda
bulunan zalimlere, diktatorlere yaltaklanarak, diinyahk ele gecir-
mek icin, onlara Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem",
hatta Hahk tealanm biiyiikliigiinii konduruyorlar. Bunlarm kendi-
leri de, yaltaklandiklan da yikihp gitmis, maddeleri ciiriimiis, kok-
mus, igrenc bir hal almis. Habis ruhlan da, Cehennem azabma ya-
kalanarak diinyadaki azgmliklarmm, din-i islama yapdiklan haka-
retlerin cezalarim bulmuslar. Aldandiklanm anlamislardir.
Muhammed aleyhisselamdan yiiz cevirmek, baska birini On-
-48-
dan daha biiyiik, daha sevgili bilmek kiifrdiir, dalaletdir, zmdikhk-
dir. imam-i All "radiyallahii anh" bunlan sevmez. Eshab-i kiramm
hepsi "radiyallahii teala anhiim ecma'm" ve hazret-i Osman ile
hazret-i All "radiyallahii anhiim", hep Peygamberimizin "sallalla-
hii aleyhi ve sellem" hatiri ve sevgisi icin sevilir. Zira, (Onlan se-
ven, beni sevdigi icin sever. Onlara diisman olan, bana diismanhk
etmis olur) buyurmusdur.
Talha ve Ziibeyr "radiyallahii anhiima" Eshab-i kiramm bii-
yiiklerinden ve Asere-i miibessereden idi. Ya'ni Cennete gidecek-
leri miijdelenmis idi. Onlara dil uzatilabilir mi? Onlara sogmek,
kendini sogmek, kiiciiltmekdir. Omer "radiyallahii anh" vefat
ederken, Sahabe-i kiram arasindan alti kisiyi halife olmaga layik
goriip, bunlardan birinin halife secilmesini tavsiye etmisdi. Bunlar-
dan birini, digerine tercih edememisdi. Talha ve Ziibeyr "radiyal-
lahii anhiima" o alti biiyiiklerden ikisidir. Her ikisi de hilafeti iste-
meyip, haklarim ve re'ylerini diger dordiine birakmisdir. Talha
"radiyallahii anh" o kimsedir ki, Server-i aleme "sallallahii aleyhi
ve sellem" karsi edebsizlikde bulundu diye, kendi babasim katl ve
feda etmisdi. Allahii teala, onun bu hareketini Kur'an-i kerimde
medh etmisdir. Ziibeyr "radiyallahii anh" ise, Peygamber "sallalla-
hii aleyhi ve sellem", onun katilinin Cehennemde oldugunu haber
vermisdir. Ona dil uzatanlar, la'net edenler, alcakhkda, onun kati-
linden geri degildir. Her ikisi de, islamm biiyiikleri ve miislimanla-
nn goz bebekleridir.
Eshab-i kirami asagilamak nasil caiz olur ki, onlar dm-i islami
yiikseltmek ve Restilullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" yardim
etmek icin, insan giiciiniin iistiinde cahsmislar, din ugrunda gece-
lerini, giindiizlerine katmislardir. Mallanm Allahii teala yolunda
feda etdiler. Akrabalanm, ailelerini, cocuklanm, vatanlanm, evle-
rini, akarsularim, tarlalarim, agaclanm Resulullahm "sallallahii a-
leyhi ve sellem" sevgisi yolunda terk etdiler. Onun mubarek viicti-
diinii kendi viicudlerine ve Onun sevgisini, mallannin ve evladla-
rmm sevgisine tercih ve takdim etdiler. Bunlar, onlardir ki, soh-
bet, ya'ni arkadashk serefine nail ve o sohbetde, baskalanna nasib
olmiyan bereketlere ve derecelere malik oldular. Bunlar onlardir
ki, vahyi, ya'ni Kur'an-i kerimin inmesini gormek ve Cebrail
"aleyhisselam" ile beraber oturmak serefine kavusdular. Mu'cize-
lere, harikalara sahid oldular. Baskalanna isitmek nasib olan
ni'metleri ve ilmleri gordiiler. Onlardan sonra kimseye verilmiyen
kalb temizligi, ruh olgunlugu, onlara verildi. Baskalan dag kadar
altun sadaka verse, onlann bir avuc arpa sadakasi sevabma, hatta
yansma yetisemez. Allahii teala, onlan Kur'an-i kerimde medh e-
- 49 - Eshab-i Kiram - F:4
derek, (Onlardan raziynn, onlar da benden razidir) buyurdu. Su-
re-i Feth sonunda, onlara kizanlara, diisman olanlara (Kafirler)
buyuruluyor. Su halde, onlara diisman olmakdan, kiifrden kacar
gibi kacmak lazimdir. Bunlar, Server-i alemi "sallallahii aleyhi ve
sellem" asm sevdiklerinden, Onun makbulii oldular. Eger ba'zi is-
lerinde birbirlerinden aynhrlar, kendi ictihadlarma gore hareket
ederlerse birsey denemez. Hakki ve dogruyu bulmak icin hasil
olan aynlikdir ve baskasinm ictihadma uymamakdir. imam-i Ebu
Yusiif, ictihad derecesine yiikseldikden sonra, imam-i a'zam Ebu
Hanifeye "radiyallahii anhiima" uysaydi hata olurdu. Kendi re'yi-
ne uymasi dogrudur. imam-i Safi'i "rahmetullahi aleyh" Sahabe-i
kiramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" sozlerine uymaz, ken-
di re'yine tabi olurdu. ister Siddik-i a'zam olsun, ister imam-i All
olsun, hangi biiyiik Sahabi "radiyallahii anhiim" olursa olsun, soz-
lerine uymayip, kendi re'yi ile karar vermegi dogru yol bilirdi. Her-
hangi bir muctehidin, Sahabinin "radiyallahii anh" soziine uyma-
masi, miimkin ve caiz iken, Sahabe-i kiramin, ictihad islerinde bir-
birlerinden aynlmalan, miinakasa etmeleri, nicin kabahat olsun?
Sahabe-i kiram "radiyallahii anhiim" ictihad islerinde, ba'zan Ser-
ver-i aleme "sallallahii aleyhi ve sellem" de uymamis, sallallahii
aleyhi ve sellem efendimizin ictihadmdan aynlmalan bir kabahat
olmamis, cirkin sayilmamis, men' olunmamis ve azarlanmamislar-
dir. Sahabe-i kiramin "radiyallahii anhiim" boyle ayrilmalanm, Al-
lahii teala begenmeseydi, elbette men' eder ve aynlanlara azab
edecegini bildirirdi. Halbuki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" ile yiiksek sesle konusanlan men' buyurmus ve azarlamrsdi.
Bedr muharebesinde alman esirlere ne yapahm, siialini buyur-
dukda da, Sahabe-i kiramin re'yleri, ya'm fikrleri baska baska ol-
musdu. Omer-iil Faruk ve Sa'd ibni Mu'az "radiyallahii anhiima"
esirleri oldiirelim dedi. Diger Sahabiler "radiyallahii anhiim" ise,
para karsihgi birakahm, demislerdi. Server-i alem "sallallahii aley-
hi ve sellem" de, bu re'yi kabul buyurup sahverdiler. Sonra, ayet-i
kerime gelerek, birinci re'yin dogru oldugu bildirildi.
Eshab-i kiramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" biiyiiklii-
giinii ve mezheblerin ne oldugunu anlamak icin ictihadi iyi bilmek
lazimdir.
Mai ve mtilke olma magrur,
deme var mi ben gibi.
Bir muhaiifyel eser,
savurur barman gibi.
50
ICTIHAD
ictihad, giicii, kuvveti yetdigi kadar, zahmet cekerek, ugrasarak
calismak demekdir. ictihaddan maksad, ayet-i kerimelerden ve ha-
dis-i seriflerden, ma'nalari acikca anlasilmiyanlan, acikca bildiren
diger ahkam-i islamiyyeye kryas ederek, benzeterek, bunlardan ye-
ni hiikmler cikarmaga ugrasmak, calismak demekdir. Mesela anaya,
babaya ita'ati emr eden ayet-i kerimenin meal-i alisi, (Onlara, of si-
kildim demeyin!)dir. Dogmekden, sogmekden bahs buyurulmamis-
dir. Ayet-i kerimede, yalmz bunlarm en hafifi olan of kelimesi acik-
ca bildirildigine gore, muctehidler, dogmenin, sogmenin ve hakaret
etmenin elbette haram olacagim ictihad etmislerdir. Yine mesela,
Kur'an-i kerimde serab icmek yasak edilmis, baska ickiler bildiril-
memisdir. Serabm haram olmasmm sebebi, hamr kelimesinden de
anlasilacagi iizere, tahmir-i akl, ya'ni akh kansdirdigi, giderdigi icin-
dir. Bundan dolayi muctehidler, serabin haram olmasmdaki sebeb,
herhangi bir ickide bulunsa haramdir, diye ictihad etmisler. Her ser-
hos eden seyin haram oldugunu emr buyurmuslardir. Allahii teala,
Kur'an-i kerimde, ictihad ediniz! diye emr ediyor. Bircok ayet-i ke-
rimelerden, ilmleri derin olan yiiksek derecedeki alimlerin ictihad
ile emr olunduklan anlasilmakdadir. O halde, ehliyyeti ve liyakati
ve ilmde ihtisasi tam olanlarm, ya'ni ma'nalari acikca anlasilmiyan
ayet-i kerime ve hadis-i seriflerin iclerinde sakh bulunan ahkami ve
mes'eleleri, mefhumen, mantukan, delaleten anhyabilecek kuvvet
ve kudretde olanlarm ictihad etmesi farzdir.
Ictihad makamina layik olabilmek icin, bircok kayd ve sartlar
vardir. Evvela arabi yiiksek ilmleri temam bilmekle beraber,
Kur'an-i kerimin hepsi ezberinde olmak, sonra, ayet-i kerimelerin
ma'na-i muradisini, ma'na-i isarisini, ma'na-i zimm ve iltizamisini
bilmek ve ayet-i kerimelerin, indigi zemanlan ve sebebleri ve ne
hakkmda geldiklerini, kiilli, ciiz'i olduklanm, nasih, mensuh olduk-
larmi, mukayyed ve mutlak olduklanm ve bunlar gibi diger vechele-
rini ve kiraet-i seb'a ve asereden ve kiraet-i sazzeden nasil istihrac
edildiklerini bilmek, kiitiib-i sitte ve diger hadis kitablarmda bulu-
nan hadis-i seriflerin hepsini ezberden bilmek ve her hadisin ne ze-
man ve ne icin soylendigini ve siimul derecesini, hangi hadisin dige-
rinden evvel veya sonra oldugunu, aid olduklan cihetleri, hangi
vak'a ve hadise iizerine soylendiklerini ve kimler tarafindan nakl ve
rivayet edildiklerini ve bunlarm her birinin hal tercemelerini bil-
-51-
mek, fikh ilminin Usui ve ka'idelerine vakif olmak, oniki ilmi, ayet-i
kenmelerin ve hadis-i senflerin riimuz ve isaretlerini, sun ve ma'ne-
vi tefsirlerini anlayip kavnyabilecek ayri bir irfana, nur-i fman ve it-
mi'nan ile dolu miinevver ve muaffa bir kalb ve vicdana sahib bu-
lunmak lazimdir. Bu yiiksek vasflar ve hususiyyetler, ictihad mevki'
ve makammm icablan ve luzumlu sartlandir. Fekat, boyle faziletle-
ri tasryan, akllan kuvvetli kimseler, ancak Peygamberimizin "sallal-
lahii aleyhi ve sellem" asr-i se'adetinde ve Sahabe-i kiramm "radi-
yallahii teala anhiim ecma'm" zemamnda ve Tabi'in ve Tebe'i ta-
bi'm devrinde bulunabiliyor, sohbet bereketi ile yetisiyordu. Zeman
ilerleyip, asr-i se'adetden uzaklasildikca, fikrler, re'yler bozulmus,
dagilmis, bid'atler tiiremis, boyle iistiin, kiymetli kimseler yavas ya-
vas azalmis, dordiincii asrdan sonra, bu sifatlara malik bir alim orta-
da kalmamisdir. Boyle oldugu, (Mizan-iil-kiibra) ve (Redd-iil-muh-
tar) ve (Hadika) kitablarmda, acikca yazilidir.
(Fa'tebiru) ayet-i kerimesinin meal-i alisi, (Ey akl sahibleri!
Akl erdiremediginiz mes'elelerde, onlari bilen ve derinliklerine
tam ermis olanlara tabi' olunuz) demekdir.
Ictihad makamma varmis bulunan yiiksek kimseler, kendi icti-
hadlarma gore hareket etmek mecburiyyetindedir. Baska miicte-
hidlerin ictihadlanna tabi' olamazlar. Hatta Peygamberlerin "aley-
himiissalevatii vesselam" zemanlarmda da, sahabilerden biri, ken-
di Peygamberinin ictihadma uymiyan ictihadda bulunursa, kendi
ictihadina gore hareket ederdi. Burada bir siial sorulabilir. Pey-
gamberler de "aleyhimussalevatii vesselam" ictihad eder mi idi?
Evet, onlar da, Allahii tealamn acikca bildirmedigi emrleri, acik
bildirilmis olan emrlere kiyas ederek, benzeterek ictihad ederlerdi.
Fekat ictihadlarda hata edip yamlmak ihtimali oldugundan, icti-
hadlarmda hata ederlerse, Allahii teala, derhal Cebrail aleyhisse-
lami gondererek, hatalan vahy ile dtizeltilirdi. Ya'ni Peygamberle-
rin "aleyhimiissalevatii vesselam" ictihadlan hatah kalmazdi. Me-
sela, Bedr gazasmda alman esirlere yapilacak sey icin, Server-i
alem "sallallahii aleyhi ve sellem" ba'zi Sahabe-i kiram ile birlikde
bir diirlii, Omer "radiyallahii anh" ise, baska diirlii ictihad etmis-
lerdi. Sonra, ayet-i kerime gelerek, Allahii teala, imam-i Omerin
"radiyallahii anh" ictihadimn dogru oldugunu bildirdi. Bunun gibi
(Abese) suresi de, bir ictihad hatasim diizeltmek icin nazil olmus-
du. [Tefsir-i Hiiseyn Kasifi.] Peygamber efendimizin "sallallahii
aleyhi ve sellem" vefatlan sirasmda, hokka ve kalem hakkmdaki
emrlerinin anlasilmasmda hazret-i Omerin "radiyallahii anh" icti-
hadi, yine boyledir ki, ileride bildirecegiz.
Eshab-i kiramdan sonra "radiyallahii teala anhiim ecma'in"
-52-
meshur dort imam ve bunlarm mezheblerine gore ictihad eden
imam-i Ebu Yusiif, imam-i Muhammed, imam-i Ziifer, ibni Nii-
ceym, imam-i Rafi'i, imam-i Nevevf, imam-i Gazali ve benzerleri
"rahime-hiimullahu teala" gibi yiiksek alimler yetisdi. Asr-i se'a-
det uzaklasdikca, hadis-i serifleri nakl ve rivayet eden oniki silsile-
nin, ya'm haber verme zincirinin halkalan artdi. Hadis-i seriflerin
hangi silsileden ve hangi kimselerden almacagi, dusuniilecek bir
mes'ele oldu ve cok giic ve belki imkansrz oldu. Bundan dolayi,
dordiincii asrdan sonra, ictihad edebilecek bir alim yetisemez oldu.
Biitiin miislimanlar, bu dort imamdan birine tabi' olup, o imamm
mezhebine uymaga mecbur oldu.
Din-i islami yikmak icin ugrasanlardan bir kismi, o kadar kur-
naz olduklan halde, islamiyyetin inceliklerini kavrayamadiklarm-
dan, kitablarmda ve konferanslarmda (ictihad kapisi kapandi) so-
ziine saldinyor. Fekat kiirsilerden sacdiklan raki kokulan ile bera-
ber, Qiiriik ve bos kafalarmdan, agizlarma sizan hezeyanlan, dinle-
yicilere giiliinc olmakdan baska te'sir yapamiyor. Elhamdiilillah,
islam semasim kaphyan korkunc irtidad bulutlannm karartmakda
oldugu gencligin saf ve berrak ruh deryasi, hakikat giinesinin beli-
ren tektiik sua'lan ile lsildamaga baslamakdadir.
Ictihad, bir ibadet oldugundan, ya'ni Allahii tealanm emri ol-
dugundan, hicbir miictehid, diger bir miictehidin ictihadma yanhs
diyemez. Ciinki, her miictehide, kendi ictihadi hakdir ve dogrudur.
Mesela, imam-i Safi'i "rahime-hiillahii teala", Hanefi mezhebinde
olmadigi halde, (imam-i a'zam Ebu Hanifenin "rahmetullahi
aleyh" re'y ve ictihadim begenmiyene, Allahii teala la'net etsin!)
ya'ni merhamet etmesin buyurmusdur. imam-i Ebu Yusiif ve
imam-i Muhammed ve diger imamlarm "rahime-hiimullahu te-
ala", Imam-i a'zama uymayan sozleri, onu begenmemek, kabul et-
memek degildir. Kendi ictihadlanm bildirmekdir. Bunu bildirme-
ge me'murdurlar. Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" uzak
memleketlere gonderdikleri Sahabe-i kirama, giicliik karsismda
kahnca, ayet-i kerimelere miirace'at etmelerini, orada bulamazlar-
sa, hadis-i seriflere miirace'at etmelerini, orada da bulamazlar ise,
kendi re'y ve ictihadlan ile hareket etmelerini emr buyururdu.
Kendilerinden daha yiiksek ilmli ve fikrli olsalar dahi, baskalarinm
fikr ve ictihadma uymamalanm emr buyururdu.
Iste bunun gibi, imam-i Ebu Yusiif ve imam-i Muhammed de
"rahime-hiimallahii teala" hocalan, iistadlan olan imam-i a'zam
Ebu Hanife "rahmetullahi aleyhim" hazretlerinin fikr ve re'yine
tabi' olmayrp, kendi ictihadlan ile hareket ederlerdi. Halbuki,
Imam-i a'zamm "rahmetullahi aleyh" ilmi, fikri, onlarm tistiinde i-
-53-
di ve onlarm iistadi idi.
Dort mezheb arasmdaki farklar da, bundan ileri gelmekdedir.
Mesela Hanefi mezhebinde kan akinca abdest bozuldugu halde,
imam-i Safi'inin ictihadmda bozulmuyor. Safi'i mezhebinde bulu-
nan biri, elinden kan akinca, abdest almadan nemaz kilarsa, hicbir
hanefi, ona abdestsiz nemaz kildi diyemez. Ciinki onun tabi' oldu-
gu mezheb imaminm ictihadi boyledir. Hanefi mezhebinde bulu-
nan bir kimse, yabanci bir kadimn [nikahla almasi ebedi haram
olan onsekiz kadmdan baskasmm] derisine dokundukdan sonra,
abdestini yenilemeden nemaz kilsa, hicbir safi'i de, o hanefinin ab-
destsiz nemaz kildigmi soyliyemez. O halde abdestde, nemazda,
nikahda, mfrasda, vasiyyetlerde, talakda, ciirm ve cinayetlerde,
ahsverisde ve bunlar gibi bircok seylerde imamlanmizm [ya'ni en
biiyiik din alimlerinin] birbirine uymiyan sozleri, hep ictihadlan o-
lup, hicbiri digerinin soziine yanhs, bozuk dememisdir.
Sahabe-i kiram da "ndvanullahi aleyhim ecma'in" boylece bir-
cok islerde birbirlerine uymamislarsa da, hicbiri digerinin ictihadma
yanhs dememis, dalalet, fisk demegi hatirlarma bile getirmemisler-
dir. Mesela, Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii anh" halife iken, miisli-
man olmasim tesvik icin, bir muhtediyi, bir sahabinin yanma kata-
rak, beyt-iil-malm muhafaza me'muru olan hazret-i Omere "radi-
yallahii anh" gonderdi. Buna zekat hissesini versin! diye emr eyledi.
Omer "radiyallahii anh" ise, bu parayi vermedi. (Miiellefe-i kulub)
ismi verilen bu gibi kimselere zekat verilmesi, ayet-i kerimede emr
edilmis iken, neye vermedin? diye sorunca, imam-i Omer "radiyal-
lahii anh" (kafirlerin kalblerini yumusatmak emri, Allahii tealamn
va'd etdigi zafer ve galibiyyet baslamadan evvel, kafirlerin azgin ol-
dugu zemanda idi. Simdi ise, muslimanlar kuvvetlenmis, kafirler
maglub ve aciz olmusdur. Simdi kafirlerin kalblerini mal ile kazan-
maga liizum kalmamisdir) buyurdu. (Miiellefe-i kulub) denilen ka-
firlere zekat verilmesi emrini nesh eden, ya'ni yiiriirlukden kaldiran
ayet-i kerimeyi ve Mu'az hadfsini okudu. imam-i Omerin "radiyal-
lahii anh" bu ictihadimn, Siddik-i a'zamin re'y ve ictihadma uyma-
masi, onun bu emrini red etmek degildir. Beyt-iil-malin [ya'ni, miis-
limanlara aid para ve esyamn] muhafazasma ve idaresine me'mur
oldugu icin, ictihadim soylemisdi. Ebu Bekr de "radiyallahii anh" bu
ictihadmdan dolayi ona bir sey dememisdi. Hatta, ictihadim degisdi-
rerek, Eshab-i kiramm hepsi, hazret-i Omer gibi ictihad eylediler.
Imam-i Rabbani, 2.ci cild, otuzaltinci (36) mektub sonlarmda, Es-
hab-i kiramin, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" ictihadm-
dan ayrilmasina misal olarak, sunu da yazmakdadir:
Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", vefat etmesine
-54-
yakin bir zemanda, (Bana kagid veriniz, size birseyler yazacagim!)
buyurmusdu. Orada bulunanlardan bir kismi, kagid verelim dedi.
Bir kismi da vermiyelim dedi. Omer-iil Faruk "radiyallahii anh",
bu kismdan idi. (Allahii tealamn kitabi, bize yetisir) dedi. Bu yiiz-
den de ona dil uzatiyor, kotiiliiyorlar. isin ic yiiziinii anlasalar, bir-
sey soyliyemezler. Ciinki, Faruk "radiyallahii anh", vahyin son
buldugunu, Cebrail aleyhisselamin gokden artik haber getirmiye-
cegini ve re'y ve ictihaddan baska bir yolla ahkam cikanlamiyaca-
gim bilmisdi. O anda Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" ya-
zacagi seyler, ictihadla bulunacak seyler olacakdi. Allahii tealamn
(ictihad ediniz!) emri ile, baska miictehidler de, bunlari bulabilir-
di. Iste Omer "radiyallahii teala anh", bunlari hemen diisiinerek,
Resulullahi "sallallahii aleyhi ve sellem" o veca'h, sikmtih anda iiz-
mek, yormak istemedi. Baskalarmm yapacagi ictihadlan kafi gor-
dii ve (Bize Kur'an-i kerim yetisir) buyurdu. Ya'ni (Miictehidlerin
kiyas ve ictihad etmeleri icin, Kur'an-i kerim kafidir) dedi. Yalmz
Kur'an-i kerimi soylemesinden anlasihyor ki, hallerden ve isaret-
lerden anlamisdi ki, yazilacak ahkamm ictihadi, hadis-i seriflerden
cikanlmayip, Kur'an-i kerimden cikanlacak seylerdi. O halde, haz-
ret-i Omerin "radiyallahii anh" kagid getirmege mani' olmasi, Re-
sulullahi "sallallahii aleyhi ve sellem" hastahgm siddeti, agnlarm
kesreti zemamnda iizmemek, yormamak icin merhamet ve sefka-
tinden idi. Zaten, kagid istemeleri de emr seklinde degil, baskala-
nm ictihad zahmetinden kurtarmak icin acidiklanndan idi. Ciinki,
emr seklinde olsaydi, emrleri bildirmek lazim oldugundan, kagidi
istemege ehemmiyyet verir. Eshabinm "radiyallahii teala annum
ecma'm" uyusmamasi ile vazgecmezdi.
Siial: Faruk "radiyallahii anh" o zeman (Durun bakahm sayik-
hyor mu?) demisdi. Bunu nicin soyledi?
Cevab: imam-i Rabbani "kuddise sirruh", buna soyle cevab bu-
yuruyor: Faruk "radiyallahii anh", belki o soziin, hastahgm atesli
anmda istemiyerek soylendigini sanmisdi. Nitekim (yazacagim)
buyurmalan, buna isaretdir. Ciinki, Resulullah "sallallahii aleyhi
ve sellem", omriinde birsey yazmamisdi. Bundan baska, (Benden
sonra yoldan cikmiyasiniz!) buyurmusdu. Halbuki, din kamil ol-
mus, ni'met temam olmus ve Allahii teala razi olmus iken, yoldan
cikmak nasil olabilir? Bu temamhk ve bu kemal ile beraber, yol-
dan cikilacaksa, bunu durdurmak icin bir anda ne yazilabilir? Yir-
miiic senede yazilanm durduramiyacagi bir dalaleti onliyecek ne
yazilabilir? Faruk "radiyallahii anh", bunlardan anlamisdi ki, bu
soz insanhk icabi, istemeden soylenmisdi. Bir kismi sorahm dedi.
Ikinci kismi, sormiyahm, rahatsiz etmiyelim, dedi ve sesler ytiksel-
-55-
di. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", (Kalkiniz, birbirleriniz
ile cckisincyiniz! Peygamberin huzurunda cckismck iyi degildir)
buyurdu ve artik, boyle sey soylemedi. Kalem, kagid istemedi.
Eshab-i kiramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in", ictihad ile
cikanlacak ahkamda Peygamberimizden "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" ayrilmalan eger [Allah gostermesin] keyf ve inad ile olsaydi
miirted olurlardi. Din-i islamdan cikarlardi. Ciinki, Server-i aleme
"sallallahii aleyhi ve sellem" karsi ufak bir edebsizlik kiifrdiir.
Boyle seyden Allahii tealaya sigimnz. Halbuki, bu ayrihklan
(Fa'tebiru) emrine uymak icin idi. Ciinki, ictihad mertebesine yiik-
selen bir kimsenin, ictihadla bulunan hiikmlerde, baskasmm ictiha-
dma uymasi hatadir ve yasakdir. Evet Kur'an-i kerimde ve hadis-i
seriflerde acikca bildirilen hiikmlerde ictihad olmaz. Bu hiikmlere
uymak her mtislimana lazimdir.
Hiilasa ve netice olarak deriz ki, Eshab-i kiramin hepsi "radiyal-
lahii teala anhiim ecma'in" gosteris yapmakdan uzak, kimseye be-
gendirilmelerini diisiinmeyip, yalmz kalblerini, huylarim temizleme-
ge ugrasirlardi. Goriiniise aldirmazlar, oze ve hakikate ehemmiyyet
verirlerdi. Birinci isleri, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem"
emrlerini yapmak, Onu gucendirmekden sakmmak idi. Analanm,
babalanm, cocuklanm, ailelerini, o Servere feda etmislerdi. Ona
olan imanlari, ihlaslan o kadar cokdu ki, mubarek tiikiiruguniin ye-
re diismesine zeman birakmazlar, ab-i hayat gibi icerlerdi. Tiras
olunca, mubarek saclarim, sakal kesintilerini yere diismeden kapi-
sirlar, bir kihm tasimagi, tac ve tahtdan kiymetli bilirlerdi. Koca Ro-
ma ordulanm yere seren, kal'alan, memleketleri feth eden Halid ib-
ni Velid "radiyallahii anh", biitiin bu muvaffakiyyetlerinin, basmda
tasidigi bir (sakal-i §erif) sayesinde oldugunu soylemisdi.
Evladdan evlada yadigar kalan bu sakal-i serifler, cami'lere
vakf edilmisdir. Mubarek giinlerde ziyaret edilmekdedir. Eshab-i
kiramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" o Servere olan iman ve
ihlaslarmm coklugundan, kan aldirmca, icdikleri meshurdur. Ya-
landan ve iftiradan uzak olan o mubarek insanlardan, Resulullaha
"sallallahii aleyhi ve sellem" karsi edebe yakismaz goriinen bir soz
cikarsa, buna iyi ma'na vermege cahsmah, kelimeyi degil, maksadi
diisiinerek selamete ermeliyiz!
Siial: Ahkam-i ictihadiyyede hata ihtimali olunca, Resulullah-
dan "sallallahii aleyhi ve sellem" gelen ahkam-i islamiyyenin hep-
sine nasil giivenilebilir?
Cevab: Peygamberlerin "aleyhimiisselam" ahkam-i ictihadiy-
yeleri, sonradan ahkam-i semaviyye olur. Ya'ni Peygamberlerin
-56-
"aleyhimiisselam" hata iizerinde kalmalan caiz degildir. Ahkam-i
ictihadiyyede miictehidler ictihad edip ayriliklar belli oldukdan
sonra, Allahii teala dogru hiikmii bildirir. Dogru belli olur. O hal-
de Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" hayatda iken cika-
nlan ahkam-i ictihadiyyenin hepsinde vahy gelerek dogrulan bildi-
rilmis, siibhelileri hie kalmamisdir. Demek ki, Resulullahdan "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" gelen ahkamm hepsi dogrudur. Hepsi
kat'idir. Ciinki, hepsi vahy ile bildirilmisdir. Sonradan vahy ile
dogrusu bildirilecek olan bu ahkamda ictihad etmegi emr etmek-
den maksad, miictehidlere derece ve sevab vermek icindir. Pey-
gamber efendimizden "sallallahii aleyhi ve sellem" sonra bulunan
ahkam-i ictihadiyye ise, boyle kat'i olmayip, zannidir, siibhelidir.
Bunlan yapmak lazim ise de, inanmiyan kafir olmaz. Fekat, bun-
lardan da, biitiin miictehidlerin birbirlerine uygun ictihadlan ile ci-
kanlan bir hiikmii inkar eden, yine kafir olur.
Hiilasa, bizler, kalblerimizi, Ehl-i beytin hiirmet ve sevgisi ile
nurlandirmah ve Sahabe-i kiramm hepsini, hie birini ayirmadan,
biiyiik ve yiiksek bilmeliyiz "radiyallahii teala anhtim ecma'm".
Her birini Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin
ta'yin buyurduklan derece ve yiikseklikde tammahyiz! Aralarmda
olan miinakasalarm ve muharebelerin, giizel niyyet ve iyi sebebler-
den ileri geldigine inanmah, hicbirine kusur ve kabahat bulmama-
h ve soylememeliyiz!
imam-i Safi'i ve imam-i Ahmed "radiyallahii anhiima" buyuru-
yorlar ki, (Ellerimiz o kanlara bulasmadigi gibi, dillerimizi de bu-
lasdirmakdan muhafaza edelim!) O halde Sahabe-i kiramin hepsi-
ni, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" talebeleri olduklan
icin, saf ve temiz bilmemiz ve cok sevmek, hurmet etmek lazim gel-
digini i'tikad etmemiz icab eder. Sahabe-i kiramm, Tabi'in-i izamm
ve Tebe'i tabi'inin ve miictehidlerin ve miitekellimin, fukaha, mu-
haddism, miifessirfn ve bu iimmetin salihlerinin hepsi boyle i'tikad
etmislerdir.
Ehl-i siinnet ve cema'at denilen ziimre-i naciyyenin de mezheb
ve i'tikadlan bu dogru yoldur. Bir kimse, bu iimmet-i necibenin
evliyasmdan birinin birkac giin meclisinde bulunup, onun sohbeti
ile giizel huylarmdan, faziletlerinden edinerek, faidelenince, buna
biitiin diinyada kiymet bicilmez iken, nasil olur da Eshab-i kira-
mm birbirleri ile olan ayrihklan ve muharebeleri kotii maksadh
kimselerin, kendilerine benzeterek soyledikleri ve kitablarmda
yazdiklan gibi cirkin ve uygunsuz bilinir? Ciinki, Eshab-i kiram
"aleyhimiirndvan" Resul-i ekremi "sallallahii aleyhi ve sellem"
asm severlerdi. Ugrunda canlanm, mallarim, miilklerini, evladla-
-57-
rim, ezvac, baba ve analanm ve vatanlanni, terk ve feda ederlerdi.
Uzun zemanlar sohbetlerinde bulunarak her cihetden faidelenmis
ve Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" ahlaki ile
ahlaklanmis, asagi huylardan temizlenmis, kalbleri, nefsleri saf ve
pak olmusdu. Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem"
Eshab-i kirami "radiyallahii teala anhiim ecma'in" icin boyle soy-
lemek ve zan etmek asla caiz degildir.
Boyle soyliyen ve yazan zevalhlar, bilmiyorlar mi ki, onlara
diismanhk edenler, dogrudan dogruya Server-i aleme "sallallahii
aleyhi ve sellem" diismanhk etmis oluyorlar. Onlan kusurlu bil-
mekle, Fahr-i alemi "sallallahii aleyhi ve sellem" kustirlu gostermis
oluyorlar. Bunun icindir ki, dmimizin biiyiikleri, (Peygamberimi-
zin "aleyhissalatii vesselam" Eshabma hurmet etmiyen, onlan ku-
stirlu bilen, Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" iman etme-
mis olur) buyurdular.
Cemel ve Siffin vak'alan, onlan kotiilemege sebeb olamaz. iki
tarafdakiler de, giinaha girmedi, belki sevab kazandilar. Zira, ha-
dis-i serifde bildirildigi gibi, ictihadda hata eden miictehide bir se-
vab, isabet edene iki veya on sevab vardir. Siibhe yokdur ki, ayn-
hk, gizli maksadlar ve diinya arzulan icin olmayip ancak ictihadla-
nn uymamasi sebebi iledir. Imam-i Muhammed Kurtubinin Tezki-
resi Muhtasarmda, imam-i Abdiilvehhab-i Sa'rani buyuruyor ki:
(Mu'aviye ve Ali "radiyallahii anhiima" arasmdaki muharebe ve
aynhklar, ictihad ayrihgmdan dogan dini bir mes'ele idi. Diinya ar-
zulanna kavusmak icin degildi. Ya'ni, saltanat ve reislik sevdasi ile
degildi ki, soz edilsin. Belki, din icin oldugundan iyi ve makbul idi.)
Imam-i Kurtubi ve Abdiilvehhab-i Sa'rani bu dinin biiyiiklerin-
dendir. Yine aym kitabda diyor ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve
sellem" buyurdu ki, (Bundan sonra, [ya'ni benden sonra], eshabim
arasinda fitne cikarak muharebe olacakdir. Cenab-i Hak bunlan,
benimle olan sohbetlerinden dolayi afv ve magfiret eder. Bunlar-
dan sonra gelen miislimanlar arasinda bu sebeble cikacak Gtnede
kimse afv olunnnyacakdir). Ciinki, onlar, sahabi degildir, ya'ni
sohbetde bulunmamislardir. insan, diinyada iken sevdigi kimse ile
hasr olacakdir. Sahabe-i kiramin hepsi, Server-i alemi "sallallahii
aleyhi ve sellem" cok severdi.
Yine aym sahifede yazih olan bir hadis-i serifden anlasihyor ki,
Eshab-i kiram "aleyhimiirndvan" arasmdaki muharebelerde hem
olen, hem de oldiiren Cennetlikdir. Onlarm hepsi biiyiik miictehid
idi. Bir miictehid, kendinden daha yiiksek bir miictehidin ictiha-
dmdan baska ictihad edince, kendi ictihadi ile amel etmesi lazim-
dir. Baskasmm ictihadma uymasi caiz degildir. imam-i a'zam Ebii
-58-
Hanifenin talebesi olan imam-i Ebu Yusiiftin ve imam-i Muham-
medin ve yine imam-i Muhammed Safi'inin talebesinden olan Ebu
Sevrin ve Muzemnin, iistadlannm re'ylerine uymiyan ne kadar ic-
tihadlan var. Onlann haram dediklerine halal, halal dediklerine
haram demislerdir. Bunlara, giinah isledi, hata etdi denilemez.
Kimse de boyle dememisdir. Zira, ayrilmalan, ictihad yuziinden-
dir. Kendileri de miictehiddir. Eshab-i kiramm her biri de boyle
miictehiddi. Vahsiden "radiyallahii anh" hazret-i Ebu Bekre "radi-
yallahii anh" kadar hepsi, hazret-i Mu'aviye de "radiyallahii anh",
miictehid idiler. Her biri, Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve
sellem" kalblere isliyen mubarek nazarlanna ve diialarma kavus-
makla sereflenmisdir. Mesela, hazret-i Mu'aviye "radiyallahii teala
anh", (Ya Rabbi! Onu hadi ve mehdf kil!) diiasma kavusmusdu.
Hadi, dogru yolu bulmus, hidayete ermis, Mehdf, hidayete getirici
demekdir. Dusuniiliirse, bu diia, diinya ve ahiretin en yiiksek de-
recesini gostermekdedir. Siibhe eden, Server-i alemin "sallallahii
aleyhi ve sellem" diiasinm kabul olmiyacagini iddi'a etmis olur.
Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" Sahabenin biiyiiklerini
sayarken, hazret-i Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii teala anh" icin,
(Ummetimin en merhametlisidir) buyurduklan gibi, hazret-i
Mu'aviye "radiyallahii anh" icin de, (Ummetimin en halimi ve en
comerdidir) buyurmuslardi. iyi diisiinmelidir ki, bu iki kiymetli
huy ve sifatm derecesi, nerelere kadar yiikselmekdedir?
Ibni Hacer-i Mekki "rahime-hullahii teala" (Tathir-iil-cenan)
kitabimn yirmiyedinci sahifesinde soyle yaziyor: Abdullah ibni
Abbas "radiyallahii anhiima" buyuruyor ki: Cebrail "aleyhisse-
lam" Peygamber "aleyhissalatii vesselam" efendimize geldi. Ya
Muhammed "sallallahii aleyhi ve sellem"! Mu'aviyeyi "radiyallahii
anh" sana tavsiye ederim. Kur'an-i kerimi yazdirmakda ona em-
niyyet et, giiven! dedi. Yine aym sahifede yaziyor ki, Resul-i ekrem
"sallallahii aleyhi ve sellem", birgiin mubarek zevcesi Umm-i Ha-
bibenin "radiyallahii anha" odasma geldi. O esnada hazret-i
Mu'aviye "radiyallahii anh" basim, kiz kardesi Umm-i Habibenin
"radiyallahii anha" kucagina koymus uyuyordu. Resul-i ekrem "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" bu hali goriince, buyurdu ki, (Ya Umm-i
Habibc! Kardesini bu kadar cok mu seviyorsun?) Kardesimi cok
seviyorum, dedi. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" bu-
yurdu ki, (Onu Allahii teala ve Resulii de seviyor).
O kitabda yine yaziyor ki, hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh"
Peygamber efendimize "sallallahii aleyhi ve sellem", yakm akraba
olmak ile sereflenmisdir. Ciinki, kiz kardesi Umm-i Habibe "radi-
yallahii anha", Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sel-
-59-
lem" zevcelerinden idi.
Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" bir hadis-i serifle-
rinde buyuruyor ki, (Allahii teala, bana soz verdi ki, kizlanni aldi-
gim ve kizlarimi verdigim aileler Cennetde benimle beraber ola-
caklardir).
Hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahti anh" faziletlerini bildiren
hadis-i seriflerden birisi de budur ki, Resulullah "sallallahii aleyhi
ve sellem", hazret-i Mu'aviyeye "radiyallahii anh" buyurdu ki,
(Sen melik oldugun zeman, ya'ni halife oldugun zeman, vazifcni i-
yi yap!) Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh" buyuruyor ki, benim
halife olmaga arzu ve hevesim, bu hadis-i serffi isitdigim zeman
basladi. Zira bu hadis-i serif benim halife olacagimi miijdeliyordu.
Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" hazret-i Mu'aviyenin
"radiyallahii anh" ileride halife olacagim haber vermisdi. Bu haber
de mu'cizelerinden biridir. Mu'aviye "radiyallahii anh", bu hadis-i
serifin muhakkak meydana cikacagma imam oldugundan, halife
olacagi zemam bekliyordu. Fekat bunun hakiki zemani, emiriil
mii'minm imam-i Alinin "radiyallahii anh" vefatmdan ve imam-i
Hasenin "radiyallahii anh" hilafeti kendinden ayirarak ona verdi-
gi andan sonra idi. Mu'aviye "radiyallahii anh", acele ederek, vak-
tinden once, Aise ve Ztibeyr ve Talhamn "radiyallahii anhiim",
imam-i All "radiyallahii anh" ile harb etmelerinden sonra, bu ar-
zusunu yerine getirmek istedi ki, bunda yanilmisdi. Fekat bu hata-
si, ictihadda hata oldugundan, hie birsey denemez.
Yine o kitabda diyor ki, Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" Ebu Bekr ve Omere "radiyallahii anhiima" damsdi. iki def'a,
(Fikrinizi bana soyleyiniz!) buyurdu. Onlar, (Allahii teala ve Re-
sulii "sallallahii aleyhi ve sellem" daha iyi bilir) dediler. Sonra,
Mu'aviyeye "radiyallahii anh" haber gonderdi. Yanlarma gelince:
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (islerinizde
Mu'aviyeyi bulundurunuz. Ciinki, o kavidir, emfndir.)
Diger bir hadis-i serifde, (Ya Rabbi, Mu'aviyeye hesabi ve ki-
tabeti bildir! islam memleketlerinde, ona yiiksek mevki' ve ma-
kam ver! Einrlerinin yapilinasuu kolaylasdir! Onu azabdan koru!)
diye diia buyurdu. imam-i Omer "radiyallahii anh", Mu'aviyeyi
"radiyallahii anh" medh ve sena edip, hazret-i Ebu Bekr "radiyal-
lahii anh" Sami almca, oraya vali yapdigi kardesi Yezidin vefatin-
da onu, kardesi yerine, vali ta'ym etdi ve halife kaldigi on sene
icinde vazifesinden azl etmedi. imam-i Osman ve imam-i All "ra-
diyallahii anhiima" da, halife iken Mu'aviyeyi "radiyallahii anh"
Sam valiliginde birakrp azl etmediler. O zeman, bircok vilayetler,
-60-
valilerinden sikayet etdikleri halde, Mu'aviye "radiyallahii anh"
daima sevilmis, kimse onu sikayet etmemisdir.
S6fiyye-i aliyyenin biiyiiklerinden ve reislerinden olan, gavs-i
a'zam seyyid Abdiilkadir-i Geylani "rahime-hullahii teala" biitiin
mii'minlere dini ogretmek ve i'tikadlanni diizeltmek icin yazdigi
(Gunyet-iittalibih) kitabimn birinci ciiz'iiniin ellidordiincii sahife-
sinde, Ebu Bekr, Omer, Osman ve All ve Hasen "radiyallahii an-
hiim" hilafetlerini uzun uzadiya anlatdikdan sonra, diyor ki:
(imam-i All "radiyallahii anh" vefat edince, imam-i Hasen "radi-
yallahii anh" miislimanlarm kam dokiilmemesi ve herkesin rahat
etmesi icin, hilafeti birakmak istedi ve Mu'aviyeye "radiyallahii
anh" teslim eyledi ve onun emrlerine tabi' oldu. O giinden i'tiba-
ren, Mu'aviyenin "radiyallahii anh" hilafeti hak ve sahih oldu. Bu
suretle, Server-i alemin "sallallahii aleyhi ve sellem" haber vermis
oldugu, (Bu benim oglmn seyyiddir, ya'ni biij iikdiir. Allahii teala,
bunun ile mii'minlerden iki biiyiik firka arasini bulur, ya'ni baris-
dinr) hadis-i serifinin ma'nasi meydana cikdi. Goriiliiyor ki, i-
mam-i Hasenin "radiyallahii anh" tabi' olmasi ile, Mu'aviye "radi-
yallahii anh", islamiyyete uygun halife olmus, boylece miisliman-
lar arasmdaki anlasmazhk sona ermisdir. Tabi'in ve Tebe'i tabi'in
ve diinyadaki biitiin miislimanlar Mu'aviyeyi "radiyallahii anh"
halife olarak tammisdir. Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" hazret-i Mu'aviyeye "radiyallahii anh", (Halife oldugun ze-
man yiunusak ol veya giizel idare et!) buyurduklan gibi, diger bir
hadis-i serifde, (islamiyyet degirmeni otuzbcs sene veyahud otuz-
yedi sene devam edecekdir!) buyurmusdur. Peygamberimizin
"sallallahii aleyhi ve sellem" carh, ya'ni dolab buyurmasmm sebe-
bi, dindeki kuvveti ve saglamligi bildirmek icindir. Bu miiddetin
otuz senesi dort halife ve imam-i Hasen "radiyallahii annum" ile
temamlandikdan sonra, geri kalan bes veya alti veya yedi senesi,
hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahii anh" hilafeti zemamdir. Hilafe-
ti, ondokuz sene ve birkac ay siirmiisdtir.)
Gunye kitabimn tiirkce tercemesi basilmisdir. Okunmasi tavsi-
ye olunur.
(Mir'at-i kainat) kitabi, ikinci cild, iiciincii sahifesinde diyor ki,
(Hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahii anh" babasi, Ebu Siifyan olup,
besinci babasi Abdii Menaf, Resiilullahm da "sallallahii aleyhi ve
sellem" dedelerinden idi. Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh", hic-
retden ondokuz sene evvel, diinyaya gelmisdir. Babasi ile Mekke-i
miikerremenin fethi giinii imana gelmisdi. Uzun boylu, beyaz yiiz-
lii, giizel, yakisikh ve heybetli idi. Resiilullahin "sallallahii aleyhi ve
sellem" Kur'an-i kerimi yazan katiblerinden olup, cok diialanm ka-
-61-
zanmisdi. Halife olacagi da, kendisine miijdelenmis idi. Birgiin, Re-
sulullah "sallallahu aleyhi ve sellem" hayvana binip, onu da, arka-
sina bindirmisdi. Konusurlarken (Ya Rabbi! Buna cok ilm ve hilm
ver!) diye diia buyurmusdur. Tarihlerin hepsi diyor ki: Akh, zeka-
si, afvi, comerdligi, idaresi, yumusakhgi pek ziyade olup, dillerde
gezerdi. Afvi ve yumusakhgi hakkmda nice hikayeler vardir ve iki
biiyiik arabi kitab halinde nesr edilmisdir. Arabistanda dort dahi
yetismisdir. Hazret-i Mu'aviye, Amr ibn-i As, Mugire tebni Su'be
"radiyallahii teala anhiima" ve Ziyad bin Ebihdir. Alimlerden bir-
cogu demisdir ki, cok heybetli, cesaretli, tedbirli, gayretli, merha-
metli olup, her suretle, sanki idareci olarak yaratilmisdi. Hatta, haz-
ret-i Omer, onu gordiikce "radiyallahii anhiima" (Bu, bir Iran sahi-
dir) buyururdu. Bir sey isteyeni bos cevirmez, katkat fazlasim verir-
di. Birgiin, Hasen "radiyallahii anh" borcu oldugunu soyledikde,
seksen bin altm vermisdi. Amr ibni Asi "radiyallahii anh" Misra va-
li yapip, iki sene biitiin Misr gelirini, ona bagislamisdi.
Agabeysi Yezid, Omer "radiyallahii anhiima" tarafindan, Samda
vali iken hicretin yirminci senesinde vefat etmis ve yerine, bunu ve-
kil ta'yin etmisdi. Halife Omer "radiyallahii anh", asil olarak vali
yapdi. Hazret-i Osman, All ve Hasen "radiyallahii annum" de, ken-
disini azl etmediler. Hicretin kirkbirinci senesinde islamiyyete uy-
gun, sahih halife oldu. Buna, biitiin islam memleketlerinde bulunan-
lar, razi olup, bu seneye (amiil-cema'a) ismi verildi. Halife olunca,
Afrikada kafirlerle cihada basladi. Bir sene sonra, Abdurrahman is-
minde bir serdan [kumandam] Iramn sarkinda Sicistana [ya'ni Sista-
na], bir sene sonra, Sudana ordu gonderip, oralan kafirlerden aldi.
Kirkdordiincii yilda Kabil sehrini, sonra Miihelleb kumandasindaki
ordusu, Hindistan ve Semerkandi aldi. Miihelleb, daha sonralan ha-
ricilerle cok muharebeler yaparak yayilmalanm onlemis biiyiik bir
kahramandir. Kirkbesde Afrikiyye [ya'ni Tunus] ahndi. 47'de Cinde
biiyuk ve cetin muharebeler yapildi ve cok sehid verildi, kirksekizde
Kibns adasina, bizzat gazaya gidip, feth eyledi.
Kibris adasi, nice zeman miislimanlann elinde kaldi. (Ahlak-i
alai) kitabi son kismi, besinci sahifede diyor ki, (Kibns adasmda,
Eshab-i kiramdan ve Tabi'm-i izamdan, cok kimselerin mezan var-
dir. Bilhassa Enes bin Malikin "radiyallahii anh" teyzesi Umm-i Hi-
ram "radiyallahii anna" orada medftindur). Bir gun, Resulullah
"sallallahu aleyhi ve sellem" onun evinde uyumusdu. Giilerek
uyandi. Ya Resulallah! Nicin giildiiniiz dedikde, (Ya Umm-i Hi-
ram! Ummetimden bir kismim, gemilere binip, kafirlerle gazaya gi-
derler gordiim!) buyurdu. Umm-i Hiram (Ya Resulallah! Diia et,
ben de onlardan olayim!) dedi. Peygamberimiz "sallallahu aleyhi
-62-
ve sellem", (Ya Rabbi! Bunu da onlardan eyle!) diye diia buyurdu.
Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh" zemamnda Umm-i Hiram,
zevci ile gemilere binip, Kibnsa gitdi. Kibnsda atdan diisiip sehid
oldu. Kibrism ikinci fatihi, Misr sultam Esref Tatar olup, 828 [m.
1425] de feth etmisdir. Uciincii fatihi ikinci Sultan Selim nan olup,
978 [m. 1570] de almisdi. Berlin muahedesinden sonra 1295 [m.
1878] de yalniz idaresi Ingiltereye birakilmisdir. Hazret-i Mu'aviye,
elli senesinde oglu Yezidi, Istanbulu almaga gonderdi. Halid ibni
Zeyd ebu Eyyubel ensari de, bu orduda olup, bircok Eshab-i kiram
"aleyhimiirndvan" ile birlikde istanbulda sehid oldular. Bizansdan
her sene vergi almak iizere sulh yapdilar. Ellidort yihnda Ubeydul-
lah ibni Ziyad [Abbasi vezfrlerinden, ibni Zeyyad baskadir] ku-
mandasindaki bir ordusu, Asyada Ceyhun nehrini develerle gecip
Buhara ahndi. Asyada, Afrikada her an islamiyyet yayildi. Kudiis-i
serifi, evvelce Omer "radiyallahii anh" almis idi ise de, sonra kafir-
lerin eline gecmisdi. Mu'aviye "radiyallahii anh" tekrar aldi. Hiila-
sa, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem", (Ya Rabbi! Mu'avi-
yeyi her yerde hakim et!) diiasi, yerini bulup, Afrikada Kayrivan-
dan, Asyada Buharaya kadar ve Yemenden istanbula kadar biitiin
memleketlere hakim oldu. Herkes kendisini sever, hiirmet ederdi.
Ehl-i islam, rahat ve bolluk icinde idi. Gayet giizel giyinir, latif at-
lara biner, zevk ile yasardi. Fekat, Resulullahm "sallallahii aleyhi
ve sellem" sohbeti ve hayr diialan sayesinde, islamiyyetden aynl-
mazdi. Giinah, zulm etmemege cok dikkat ederdi. Samda, hazret-i
Omer zemamnda dort sene, hazret-i Osman zemamnda oniki sene,
hazret-i All zemamnda bes sene, Hasen hilafetinde alti ay vali olup,
Hasen "radiyallahii annum" hilafeti birakmca, biitiin islam memle-
ketlerine ser'an ve sahih olarak ondokuz sene halife oldu. Hicretin
altmismci senesinde [60] Receb aymda, yetmisdokuz yasmda vefat
etdi. Samda defn edildi. Vefat edecegi zeman, bereketlenmek icin,
hurmetle saklamakda oldugu, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" efendimizin mubarek saclarmdan birkac kill ve mubarek tir-
naklanm, oliince agzma ve gozlerine koymalanm vasiyyet etmisdi.
Abdurrahman, Yezid, Abdullah isminde iic oglu ile Hind, Remele,
Safiyye ve Aise isminde dort kizi vardi). Mir'at-i kainatm yazisi, bu-
rada temam oldu.
Misr ulemasmdan imam-i Ahmed bin Muhammed Sihabiid-
dm-i Kastalanmin "rahime-hullahii teala", (Mevahib-i lediinniy-
ye) kitabimn, sair Mahmud Abdiilbaki "rahime-hullahii teala"
tercemesinde diyor ki, (ibni ishaka gore, Mu'aviye "radiyallahii
anh" Samda yirmi sene vali, yirmi sene de halife idi. imam-i Ah-
med bin Hanbel buyuruyor ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve
-63-
sellem ", ona diia edip, (Ya Rabbi! Mu'aviyeye ilm ve hesab ogret!
Onu Cehennemden koru!) buyurdu. Kur'an-i kerimi yazmak vazf-
fesi ile meshurdur.)
Muhammed Semseddin Sami beg (Kamus-iil a'lam)da diyor ki,
(Mu'aviye "radiyallahii anh", Eshab-i kiramm biiyiiklerinden idi.
Babasi Ebu Siifyan, kardesi Yezid ve anasi Hind ile birlikde, Mek-
kenin almdigi gun imana gelmisdir. Kendisi daha evvel miisliman
olmus, babasmm korkusundan gizlemisdi. Babasi da, kendisi de,
halis ve saglam miisliman olup, Huneyn gazasmda, Resulullahin
"sallallahii aleyhi ve sellem" oniinde harb etmislerdir. Ebu Siifya-
nm, Taif gazasmda bir gozii kor olmus, hazret-i Ebu Bekr-i Siddi-
km hilafeti zemamnda, oniic senesindeki Yermiik muharebesinde
de diger gozii cikmisdi. Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh",
Fahr-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin katibliginde
bulunmak serefine de nail olmusdu. Hazret-i Ebu Bekr "radiyalla-
hii anh" Sama asker gonderdikde, agabeysi Yezid ile birlikde Ha-
lid ibni Velid "radiyallahii anh" kumandasi altmda harb etmisler-
dir. Hicretin kirkbirinci [41] senesinde, Kufede hilafetle kendisine
bi'at olunarak, yirmi sene halifelik etmisdir. Hazret-i Mu'aviye
"radiyallahii anh" fevkalade aklh, cok zeki, fasih, tath ve te'sirli
soz sahibi idi. Gayet sabrh ve halim, kerem ve ihsan sahibi bir zat
idi. Samda vali iken, halite Faruk-i a'zam "radiyallahii anh", Ro-
manian hayretde birakan ve meshur olan, sade ve miitevadi' kiya-
feti ile, Sami sereflendirdikde, onun muntazam, zarif halini goriin-
ce, (Bu, Iran sahlan gibidir) buyurmusdu. Hazret-i Mu'aviye "ra-
diyallahii anh" halite iken, din-i islamm, diinyaya yayilmasina ve
terakkfsine cok hizmet edip, cok memleketler almisdir. Din alim-
lerimiz, kendisinden cok hadis-i serif alarak kitablara yazmislardir,
[ki bu, biiyiikliigunii, i'timad ve emniyyet olundugunu gosteren,
kuvvetli bir sahiddir]. Fahr-i kainat "sallallahii aleyhi ve sellem"
efendimizin, kendisine vermis oldugu bir gomlege sanp; saklamis
oldugu Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin tirnak
kesiklerini de gozlerine ve agzma koyarak, defn etmelerini vasiy-
yet etmisdi). Kamus-iil a'lam yazisi burada bitdi.
(Mecelle) ismindeki cok kiymetli kitabi hazirlamakla, din-i is-
lama biiyiik hizmet eden ve en dogru oniki cild Osmanh tarihini
yazmis olan, Lofcah, meshur Ahmed Cevdet Pasa "rahime-hulla-
hii teala" (Kisas-i Enbiya)smm yedinci ciiz'ii, yiizdoksanikinci
[192] sahifesinde diyor ki: Hicretin altmisinci senesinde Mu'aviye
"radiyallahii anh", hutbe okudukdan sonra, (Ey miislimanlar! U-
zerinizde hakimligim uzun siirdii. Sizi usandirdim. Ben de sizden
usandim. Sizden aynlmak istemege basladim. Siz de benden aynl-
-64-
mak ister oldunuz. Fekat, benden sonra, size benden iyisi halife ol-
maz. Nitekim benden evvelkiler de, benden iyi idiler. Her kim, Al-
lahii tealaya kavusmak isterse, Allahu teala da ona kavusmagi se-
ver. Ya Rabbi! Sana kavusmak istiyorum. Sen de benim mulakati-
mi irade buyur! Beni mubarek ve mes'ud eyle!) dedi. Sonra hasta
oldu. Oglu Yezidi huzuruna isteyip, dedi ki, (Yavrum! Seni, sefer-
ler ile dolasmakdan kurtardim. Her isini kolaylasdirdim. Herkesi
sana ita'ate getirdim. Sana kimseye nasib olmiyan mal birakiyo-
rum! Hicaz ehalisini gozet ki, onlar senin aslmdir. Sana gelecekle-
rin en muhteremidirler. Irak ehalisini de gozet! Hergiin senden bir
me'murun azl edilmesini isteseler bile, azl et! Sam ehalisini de go-
zet ki onlar, senin yardimcilarmdir. Isleri bitince, bunlan, yine Sa-
ma getir. Ciinki, baska memleketlerde cok kahrlarsa, ahlaki bozu-
lur. Sana rakib olacak iic kisidir. Bunlardan Abdullah bin Omer
"radiyallahii teala anhiima" ibadete duskiindiir. Herkes sana bi'at
edince, o da eder. Hiiseyn bin All "radiyallahii teala anhiima" ha-
fif bir zatdir. Kufeliler, onu, sana karsi ayaklandirabilir. Galib ge-
lince, onu afv et! O bize akrabadir. Uzerimizde cok hakki vardir.
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin torunudur.
Abdullah bin Zubeyr "radiyallahii teala anhiima" ise arslan gibi-
dir. Ondan cok korun!)
Vefatma yakm (Ben oliince, cud, comerdlik de beraber oliir.
Cok kimselerin ihsan kapilan kapanir. istiyenlerin elleri bos kalir)
dedi ve (Zi Tuva koyiinde bir Kureysi olup da keski halife olma-
saydim) dedi ve Receb aymda vefat eyledi "radiyallahii anh". Ken-
disi uzun boylu, beyaz, heybetli, cok sabrh ve halim [yumusak] idi.
Yumusakhgi, dillerde gezerdi. Birgiin, huzuruna bir adam gelip,
pek agir ve cirkin konusdugu halde hie cevab vermemisdi. (Buna
da mi sabr ve tehammul edeceksiniz?) denildikde, (Biz, mulkiimu-
ze te'arruz etmiyenlerin soziine ilismeyiz) diyerek, millete verdigi
soz hiirriyyetini, canh misal ile gostermisdi. Millet-i islamiyyede ic-
tima'f teskilat kuran odur. Hatta sehrler arasi postayi ihdas etmisdi.
Hazret-i All "radiyallahii anh" buyurdu ki, (Hazret-i Mu'aviyenin
"radiyallahii anh" idaresini, fena gormeyiniz! Onu gayb ederseniz,
baslarm arkadan zuhur etdigini goriirsiintiz!).
Hazret-i Ali "radiyallahii anh" ile muharebe edenlerden, cesa-
reti ile, zekasi ile meshur, Amr ibni As "radiyallahii anh", hicretin
kirkticiincii [43] senesinde fitr bayrami gecesi vefat etdi. O gece ag-
ladi. Oglu Abdullah (Nicin aghyorsun? Oliimden mi korkuyor-
sun?) dedikde, (Hayir, oliimden korkmam. Fekat, oldiikden sonra,
basima geleceklerden korkuyorum. Ciinki, iic dtirlii hayat gecir-
dim. Once, kafir idim. Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem"
- 65 - Eshab-i Kiram - F:5
herkesden cok diismanlik ederdim. O zeman olseydim, muhakkak
Cehenneme gidecekdim. Sonra, Resulullahdan "sallallahii aleyhi
ve sellem" en cok haya eden, ben oldum. O zeman olseydim, her-
kes, beni tebrik ederdi. islam olarak sereflendi, hayr iizere oldii
derler ve Cennete gitdi bilirlerdi. Daha sonra, hakim oldum, vali
oldum. Milyonla insamn idaresi, hakki altma girdim. Simdi ne hal-
deyim, bilmiyorum. Oliince, bana aglamayimz! Cenazemi sessiz
gottiriiniiz! Mezanm iistiine tas ve agac koymayimz!) dedi. Tevbe
ve istigfar ederek vefat etdi. Kendisi Misrm fatihi olup, hazret-i
Omer "radiyallahii anh" zemanmda dort sene, hazret-i Osman
"radiyallahii anh" zemanmda da, dort sene ve hazret-i Mu'aviye
"radiyallahii anh" zemanmda iki sene Misr valisi olmusdu "radi-
yallahii anh". Kisas-i Enbiyamn yazisi burada temam oldu.
Huccetiil islam imam-i Gazali "rahime-hullahti teala", farisi
(Kimya-i se'adet) kitabi, seha [comerdlik] bahsinde, iicyiizotuzbi-
rinci [331] sahifede buyuruyor ki, hazret-i Mu'aviye "radiyallahii
anh" Medme-i mtinevvereye gelmisdi. Sokakda gecerken hazret-i
Hasen "radiyallahii anh" arkasindan gelip (Borcum var. Bana yar-
dim et!) dedi. O da emr etdi, bir deve yiikti altun verdiler ki, sek-
sen bin altun idi.
All bin Emrullah "rahime-hullahii teala" (Ahlak-i Alai) kitabi,
Isar bahsinde diyor ki, isar, kendine lazim olam, sabr edip, baska-
sina vermekdir. islam comerdlerinden en meshuru, Abdullah bin
Ca'fer Tayyar "radiyallahii anhiima" idi. Bunu, hazret-i Mu'aviye
"radiyallahii anh" cok severdi. Her sene, kendisine on milyon dir-
hem giimtis, ma'as verirdi. Bu paramn hepsini, fakirlere, muhtac-
lara, yetimlere, dullara dagitir, sene sonunda, borclamrdi. (Abdiil-
laha her sene neden bu kadar cok para verip, devletin hazinesini
bosuna sarf ediyorsun?) diye Mu'aviye "radiyallahii anh" hazretle-
rine sorduklarmda, (Ben bu mah, Abdiillaha vermiyorum. Medi-
ne-i miinevverenin fakirlerine veriyorum. isterseniz tedkik edin!)
dedi. Arastirdilar. Hepsini fakirlere, yetimlere verip kendinin ve
ailesinin tesarruf ile yasadigini gorerek, devlet hazinesinin yerinde
sarf edildigini anladilar. Halifenin bu tedbirine, uyamkhgina ve co-
merdligine hayran oldular.
(Eshab-i Kiram) "aleyhimiirndvan" risalesinin basindan bura-
ya kadar, dinde soz sahibi olan biiyiiklerin kitablarmdan birkac
sey, kisaca yazildi. Din btiyiiklerinin, sozbirligi ile bildirdigi bu ha-
kikatler karsismda dinden haberi olmiyan, hurufi tekkeleri dokiin-
tiilerinin sozlerine ve ba'zi abdestsiz, nemazsiz dervislerin yazilan-
na aldirmamah! Ehl-i stinnet alimlerinin "rahime-hiimullahii te-
ala" kitablarmda bildirilen, i'tikad ve ibadet yollanna sanlarak,
-66-
sonsuz felaket ve pismanhkdan kurtulmaliyiz! Evet, islamiyyeti,
i'tikadi ve ibadetleri ogrenmek, her erkege ve her kiza farzdir, la-
zimdir. Fekat, bunlan icki masalannda, hususi maksadlarla yazilan
ve din diismanlarinm kitablarmdan terceme edilen yazilardan ve
sozlerden degil, mezheb imamlanmizm bildirdiklerinden ogren-
meliyiz. Dedelerimizin yolundan ayrilmamahyiz!
Ba'zi kimseler, (Hicbir miisliman, cocuguna, Mu'aviye ismini
koymamisdir. Bu da, bu ismin ve ism sahibinin sevilmedigine ala-
metdir) diyor. Bu diisiince pek yanhsdir. Cahil bile buna, ancak gii-
ler. Biiyiik Peygamberlerin "aleyhimussalevatii vetteslfmat" Sit,
Hud, Suayb, Elyesa' gibi ismleri ve imam-i Ali "radiyallahii anh"
efendimizin torunlarmdan ve oniki imamimizdan Bakir, Hasen As-
keri ismleri ve eshab-i Bedrden olup Cennet ile miijdeli iicyiizoniic
kisiden olan, Bera', Evs, iyas, Buhayr, Besbese, Temim, Sa'lebe,
Sekaf, Cebr, Haris, Hatib, Harise, Hubab, Haram, Hureys, Hasin,
Harice, Habbab, Hubeyd, Hiras, Hureym, Hallad, Huneys, Hu-
leyd, Havvat, Havli, Ziikeys, Rafi', Reb'i, Ruhayle, Refa'a gibi ve
daha yazamadigimiz bircok ismleri, bugiin hicbir miisliman kullan-
madigi icin bu ismlerin sahibleri olan, Peygamberler "aleyhimusse-
lam" ve Eshab-i kiramm en biiyiikleri ve kiymetlileri, sevilmez mi
diyecekler? Halbuki, bu ismlerin sahiblerinin hepsi, hazret-i
Mu'aviyeden "radiyallahii anh" daha yiiksek olduklan ve Allahii
tealamn ve Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" ve biitiin
miislimanlarin sevgilileri oldugu, giines gibi asikardir. Hazret-i
Mu'aviyeyi "radiyallahii anh" sevmemek, Onu tammamak, tehlii-
keli bir cahillikdir. Fekat, Onu kotiilemek, gencleri kandirmak
icin, boyle ciiriik ve giiliinc diisiinceler soylemek, bu cahilligi ve if-
tirayi meydana cikarmakdan baska, birseye yaramaz.
Hazret-i Ali "radiyallahii anh" ile muharebe eden Eshab-i kira-
min "aleyhimiimdvan" bize hicbir yakmhgi ve hicbir tamsikhgi
yok. Hatta bu muharebeleri, bizi iiziiyor, incitiyor. Fekat, Peygam-
berimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshabi olduklan icin, onlan
sevmekle emr olunduk. Herbirini incitmekden, Onlara diismanhk
etmekden men' olunduk. O halde, hepsini sevmege mecburuz. On-
lan, Peygamberimizi "sallallahii aleyhi ve sellem" sevdigimiz ipin
severiz. Onlara diismanhkdan ve eziyyet etmekden kacimnz. Ciin-
ki, Onlarm incitilmesi ve diismanhgi, Peygamber "sallallahii aleyhi
ve sellem" efendimize gider. Yalmz, hakh olam ve yamlam soyleriz.
Ya'ni hazret-i Emir "radiyallahii anh" hakh idi. Ona karsi gelenler,
hata etmis idi. Bundan fazla birsey soylemek dogru degildir.
isma'il Kemaleddin Karamani "rahime-hullahii teala", (Serh-i
aka'id) kitabim aciklarken, yaziyor ki, imam-i Ali "kerremallahii
-67-
vecheh" buyurdu ki, (Kardeslerimiz bizi dinlemedi. Onlar kafir de-
gildir. Giinaha da girmedi. Ciinki, dinden, islamiyyetden anladik-
larmi yapiyorlar). ictihadda yamlmak kabahat degildir ve birsey
soylenemez. Onlann Eshab oldugunu diisiinerek, hepsini iyi bil-
meliyiz!
Allahii teala, hepimizi, dogru yoldan ayirmasin! Din biiyiikleri-
nin kitablanndan haberi olmayip, dinin vesikalarmi, islamiyyetin
delillerini ve senedlerini isitmeyip de dinini, sonradan meydana ci-
kan tarihlerden ogrenenleri ve yalmz hayal ve inad ile konusanla-
n ve yazanlan isitmekden, yazilarim okumakdan ve onlara aldan-
makdan muhafaza buyursun! Amm. Imam olanlar, lmanm tadini
tadanlar, Ehl-i stinnet alimlerinin "rahime-hiimullahu teala" kitab-
lanndan alman sozlere ve yazilara sarilir. Bunlardan zevk alir. Din
adami gecinen cahillerin, sozlerinden ve yazilarmdan nefret eder,
kacar.
imam-i Rabbani "kuddise sirruh" ikinci cildde, otuzaltmci
mektub sonunda buyuruyor ki, Sahabe-i kiramm iistunliigiinu an-
latan "ndvanullahi aleyhim ecma'm" mektubu, (Ehl-i beyt-i Re-
sul)iin "sallallahii aleyhi ve sellem" medh ve senasi ile bitirelim:
Seyyid-i kainat "aleyhi ve ala alihissalevatii vesselam" buyurdu
ki, (Aliyi "radiyallahii anh" seven, muhakkak, beni sevmisdir. Ona
diismanhk eden, muhakkak bana diismanhk etmisdir. Onu inciten,
muhakkak beni incitmisdir. Beni inciten, muhakkak Allahii teala-
yi incitmis olur.)
Bir hadis-i serifde buyurdu ki, (Allahii teala, bana dort kimse-
yi sev diye emr etdi. Onlan kendisinin de sevdigini bildirdi). Onla-
nn ismlerini bize soyler misiniz, denildikde, (All onlardandir, All
onlardandir, All onlardandir, Ebii Zer, Mikdad ve Selman) buyur-
du. Bir hadis-i serifde, (Alfnin "radiyallahii anh" giizel yiiziine,
belki mubarek viiciid-i serifine severek bakmak ibadetdir) buyur-
du. Bera' bin Azib "radiyallahii anh" diyor ki, Resulullah "sallal-
lahii aleyhi ve sellem", birgiin oturmusdu. Buyurdu ki, (Ya Rabbi!
Ben Haseni seviyorum) "radiyallahii anh".
Hazret-i Ebu Bekr "radiyallahii anh" diyor ki, Resulullahin
"sallallahii aleyhi ve sellem" yamnda imam-i Hasen vardi. Bir ker-
re bize, bir kerre Hasene "radiyallahii anh" bakarak: (Benim bu
oglum seyyiddir, efendidir. Ummfd ederim, beklerim ki, Allahii te-
ala, onun ile, miislimanlardan iki firkamn arasim bulur). Ya'ni
miislimanlardan iki firka sulh ederler buyurdu.
Usame bin Zeyd "radiyallahii anh" diyor ki: Peygamber efen-
dimizi "sallallahii aleyhi ve sellem" gordiim. Hasen ve Hiiseyn "ra-
-68-
diyallahii anhuma" mubarek kucagmda oturuyorlardi. Buyurdu ki:
(Bu ikisi, benim ogullarimdir ve kerfmemin ogullandir. Ya Rabbi!
Ben bunlari seviyorum. Sen de sev ve bunlari sevenleri de sev!).
Enes "radiyallahii anh" diyor ki, Resulullaha "sallallahii aleyhi
ve sellem" Ehl-i beytin "radiyallahii teala anhiim ecma'm" icinden
en cok kimi seviyorsunuz? diye sordular. Buyurdu ki, (Hasen ile
Hiiseyni) "radiyallahii anhuma".
Bir hadis-i serifde buyurdu ki, (Fatima "radiyallahii anha" be-
nim bir ciiz'unidur. [Ya'ni benden bir parcadir.] Onu kizdiran, be-
ni incitir.) Ebu Hiireyre "radiyallahii anh" diyor ki: Peygamberi-
miz "sallallahii aleyhi ve sellem" imam-i Aliye "radiyallahii anh"
karsi buyurdu ki, (Fatima bana senden daha sevgilidir. Sen bana,
ondan daha azizsin! [ya'ni kiymetlisin]).
Hazret-i Aiseden nakl edildigine gore, miislimanlar, Peygam-
berimize "sallallahii aleyhi ve sellem" hediyye takdim etmek iste-
diklerinde, ancak Aise-i Siddikamn "radiyallahii anha" hucre-i is-
metinde bulunduklari zeman getirirlerdi ve bu validemizin tavas-
sut ve delaleti ile Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" nzasim kazanmaga cahsirlardi. Yine Aise "radiyallahii anha"
diyor ki: Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" Zevcat-i tahira-
ti iki kisma ayrilmisdi. Bir kismi ben ve Hafsa ve Safiyye ve Sevde,
ikinci kismi Umm-i Seleme ve digerleri idi "radiyallahii anhiinne".
Bu ikinci kismdakiler, kendi aralarmda konusup Eshab-i kiramm,
hediyyelerini, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" nerede ise,
oraya getirmelerini, yalmz Aise-i Siddikamn evine tesrif edecekle-
ri zemam beklememelerini istirham etmek icin, Umm-i Selemeyi
huzur-i se'adete gonderdiklerinde, (Bana eziyyet vermeyiniz. Ba-
na vahy ancak Aisenin "radiyallahii anha" elbisesi ile ortiilii iken
geliyor). Ya'ni diger Ezvac-i miitahheratm yataklarmda iken, bana
vahy gelmedi. Yalmz Aisenin "radiyallahii anhiinne" yatagmda
iken geldi, buyurdu. Bunu isitince, Umm-i Seleme "radiyallahii an-
ha": Seni bundan sonra incitmemege andim olsun, tevbeler olsun
ya Resulallah! dedi. Baska bir zeman, yine bunun icin, Fatimat-iiz-
zehrayi "radiyallahii anha" gonderdiklerinde, (Ey kizim! Nicin be-
nim sevdigimi sevmezsin? Benim mahbubcin, senin dahi inahbu-
ben degil midir?) buyurduklarmda, Fatima "radiyallahii anha",
evet dedi. (Oyle ise, sen de onu sev!) buyurdular.
Yine Aise-i Siddika "radiyallahii anha" diyor ki: Peygamber
efendimizden "sallallahii aleyhi ve sellem" ne zeman Hadicenin
"radiyallahii anha" ismini isitsem gayretime dokunurdu. Bununla
beraber, Onu gormemisdim. Onu cok sevdikleri icin, onun akra-
-69-
basma hediyye gonderirlerdi. Ba'zan latife yollu, diinyada sanki
Hadiceden "radiyallahii anha" baska kadm yok mu? derdim. (O;
soyle soyle! Boyle boyle idi ve benim ondan evladlarim vardi!) bu-
yururlardi.
Abdullah ibni Abbas "radiyallahii anhuma" diyor ki: Peygam-
berimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Abbas benden-
dir ve ben ondanim!).
Bir hadis-i serifde buyurdu ki, (Ailem yiiziinden beni incitenle-
re siddetli azab vardir!).
Ebu Hiireyre "radiyallahii anh" diyor ki: Peygamberimiz "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Sizin iyileriniz, benden son-
ra, Ehl-i beytime iyilik edenlerdir). Imam-i All "radiyallahii anh"
diyor ki, Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki,
(Ehl-i beytime iyilik edenlere, kiyamet giinii sefa'at ederim!). Yi-
ne imam-i Ali "radiyallahii anh" diyor ki: Peygamberimiz "sallal-
lahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Sirat kopriisiinden ayaklan
kaymadan gecenler, Ehl-i beytimi ve Eshabuni cok sevenlerdir).
Ya Rabbi! Fatimanm "radiyallahii anha" ve ogullarmm hatin
ve hiirmetleri icin, bize son nefesde iman ile gitmek nasib eyle!
Al-i Resuliin "sallallahii aleyhi ve sellem" eteklerine sanlmak bi-
ze nasib et de, diialanmizi ister kabul eyle, ister red!
Asagidaki yazi, (Makamat-i Mazheriyye) kitabmdaki onyedin-
ci mektubun tercemesidir. Bu kitabi, Hindistandaki hakiki islam
alimlerinden biiyiik veli, Abdullah Dehlevi yazmisdir. Kendisi
1240 [m. 1824] de Delhide vefat etmisdir. Ustadi Mazher Can-i Ca-
nanin yamndadir. Bu kitab, farisi olup, Mazher Can-i Cananm ha-
yatim ve yirmidort mektubunu bildirmekdedir. Mazher Can-i Ca-
nan 1195 [m. 1781] de seksendort yasinda vefat etdi. Delhide, yap-
dirdigi mescidin yamndadir "rahmetullahi teala aleyhima":
Ehl-i siinnet mezhebinin alimleri, Eshab-i kiram arasmdaki
muharebeleri, Onlarm yiiksek sanlarma yakisacak seklde anlat-
mislardir. Ciinki Onlar, (insanlarin en hayrhlan, benimle birlikde
yasayanlardir) hadis-i serifi ile medh olunmuslardir. Sebebini an-
layamadiklan ayriliklarim da, Allahii tealamn bilgisine birakmis-
lar, bu hayrh asrin temiz insanlarma dil uzatilmasindan sakinmis-
lardir. Hayrh olduklan bildirilen ilk iic asrda yetismis olan hadis
ve fikh alimlerinden hicbiri, Eshab-i kiramm zemanma cok yakm
olduklan ve Onlarm hallerini cok iyi bildikleri halde ve Ali Miir-
tezaya "radiyallahii anh" karsi olanlarm hata etdiklerini bildirdik-
leri halde, hicbirini kotiilemek caiz degildir demislerdir. Evet,
Sam ve Bagdad askerleri arasmda birkac giin, muharebe oldu ise
-70-
de, bu halleri ictihad ayrihgmdan idi. Birbirlerini kafir bilmekden
degildi. Bu fitne, Emir-ul-mu'minm Osmamn "radiyallahti teala
anh" sehid edilmesi ile basladi. Muharebe zemamnda, Eshab-i ki-
ram vice ayrilmisdi. Bir kismi, hakli halife olan All "radiyallahti te-
ala anh" hazretleri tarafmda idi. ikinci kismi Sam emiri tarafmda
idi. Uctincti kismi, iki tarafa da katilmadi. Hadis alimleri ve fikh il-
minin mtictehidleri, Eshab-i kiramdan hadis-i serifleri toplarlar-
ken, her tic kismdakileri miisavi tutmuslar, hepsinin sozlerinin
kiymetli, dogru olduguna inanmislardir. tie kismdan birinde bulu-
nanlari kafir veya fasik bilselerdi, bunlann bildirdiklerini kabtil et-
mezler, bu haberleri, ictihad icin, ahkam cikarmak icin, menba' ve
sened yapmazlardi. Bu iic kismdakilerden herhangi biri kotiilenir-
se, dm-i islam, icerden yikihr. Bu btiytiklere dil uzatmamak, isla-
miyyete hizmet etmek olur ve Resulullahm "sallallahii teala aley-
hi ve sellem" sohbetine, meclislerine kiymet vermek olur. Eger
(Resulullahm akrabasina kiymet vermek cok lazimdir) denirse,
evet oyledir. Fekat, Resulullahm akrabasmdan hicbiri, kendileri
ile harb eden Sahabilerden hicbirine kafir demedi. Evet, harb
edenlerin birbirlerini sevmemeleri, kotiilemeleri lazimdir. Fekat,
hadis-i serifler ile medh edilen bu hayrh insanlar, birbirlerini asla
kotulememislerdir. Resulullahm akrabasmi sevmek, biittin miisli-
manlara vacibdir. Onlarm incinmelerini istemek de, bu sevgiyi bo-
zar.
Eshab-i kiramm "aleyhimiirndvan" birbirleri ile muharebeleri-
ni konusmak, yazmak dogru degildir. Bu hale iiziilmeli ve susmah-
dir. Si'i denilen ba'zi kimseler, taskmhk yapiyorlar. Uydurma ha-
berlere aldanarak, o temiz insanlan, kendi nefsleri gibi zan ediyor-
lar. Eshab-i kirama kafir diyecek kadar taskmhk yapiyorlar. Hal-
buki, Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" hayatim, soz-
lerini bizlere onlar bildirdi. Omrlerini Resulullahm sohbetinde ge-
9iren, Onun terbiyesi ve nasihatleri ile edeblenen, olgunlasan, mal-
lanm ve canlanm Onun icin feda eden, Ondan sonra da Onun di-
nini yaymak icin cahsan kimselerin kiifrden kurtulamayacaklan
dusiinulebilirmi? Allahii teala, bu hizmetlere, gayretlere, hie mer-
hamet etmemismidir? Onlara merhamet edilmezse, sonra gelen bi-
zim gibi giinahkarlar, nasil afv ve rahmet bekleyebiliriz? Gecmis
Peygamberlerden ve Evliyadan biri oliince, ummetinin, cema'ati-
nin hepsinin kafir olduklan ve Onun evladlanna, akrabasina diis-
man olduklan, hie isitilmismidir? Boyle olsaydi, Allahii tealamn
Peygamber gondermesi, abes olurdu, faidesiz olurdu. Zemanlarm
en iyisi olarak miijdelenmis olan zeman, zemanlarm en kotiisii
olurdu. Insanlarin en iyileri, en kotiileri olurdu.
71
BIRINCI CILD,
251. ci MEKTUB TERCEMESI
Din-i islamm en biiyiik alimi, imam-i Rabbanf miiceddid-i elf-i
sanf Ahmed Farukf "kuddise sirruh" hazretlerinin muhtelif sehr-
lerdeki alimlere, valf, kumandan ve padisahlara, cevab ve nasihat
olarak yazdiklan mektublarm besyiizotuzaltismdan meydana ge-
len (Mektubat-i imam-i Rabbanf) kitabimn birinci ciiz'ii ikiytizel-
libirinci mektubu, mevlana Muhammed Esrefe yazilmis olup, Hu-
lefa-i rasidmin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" faziletlerini ve
Seyhayn hazretlerinin [ya'ni Ebu Bekr ile Omerin] "radiyallahii
anhiima" ustunliigiinii ve hazret-i Emirin [ya'ni hazret-i Alinin]
"radiyallahii anh" hususi kiymetlerini ve Eshab-i kiramm "aleyhi-
miirndvan" ta'zim ve tevkirini ve aralanndaki muharebelerin ic
yiiziinii bildirmekdedir.
Bu mektubun bas tarafi Peygamberlere "aleyhimiissalevat" ve
Evliyaya "kuddise sirruhiim" aid derin ilmler oldugundan, yalniz
nihayet kismlarmi terceme ediyoruz:
Hazret-i Emirin "radiyallahii anh" isminin, Cennet kapismm
iizerinde yazih oldugunu ogrenince, Seyhayn hazretlerinin [ya'ni
Ebu Bekr ile Omerin] "radiyallahii anhiima" Cennet kapisindaki
hususiyyet ve i'tibarlannin nasil oldugunu merak etdim. Anlamak
icin cok ugrasdim. Nihayet anladim ki, bu iimmetin [ya'ni mtisli-
manlarm] Cennete girmeleri, bu iki biiyiik zatm emri ve izni ile
olacakdir. Sanki, Ebu Bekr "radiyallahii anh" Cennet kapisinda
durup, iceri girmege izn verecek ve Omer "radiyallahii anh" elle-
rinden tutarak iceri gotiirecekdir. Biittin Cennetin, sanki Ebu
Bekrin "radiyallahii anh" nuru ile dolu oldugunu his ediyorum. Bu
fakire gore, Seyhayn hazretlerinin biitiin Sahabe-i kiram "aleyhi-
miirndvan" arasmda ayn bir san ve tistiinliikleri vardir. Baska hic-
birisi bunlara ortak degildir. Siddik "radiyallahii anh", Peygamber
efendimiz "sallallahti aleyhi ve sellem" ile sanki aym bir evin sahi-
bidir. Farklan, bir evin iki kati arasindaki fark gibidir. Faruk "ra-
diyallahii anh" da Ebu Bekre "radiyallahii anh", tufeyl olarak bu
devlethanede bulunmakdadir. Diger Sahabe-i kiramin, Server-i
aleme "sallallahii aleyhi ve sellem" yakmhklan, siinnet-i seniyye-
sine [ya'ni islam dmine] uyduklan kadar, mahalle komsusu veya
hemsehri gibidirler. Bunlar, boyle olunca, sonra gelenlerin Evliya-
si nerede kahr? Artik diistinmeli! O halde onlar, Seyhaymn bii-
yiikliigiinden ne anhyabilirler? Her ikisinin buyiikliigii, o kadar
cokdur ki, Peygamberler "aleyhimiisselam" sirasindadirlar.
Peygamberlik makammdan baska, biitiin ustiinliiklerine malikdir-
-72-
ler. Nitekim, Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyur-
du ki, (Benden sonra Peygamber gelseydi, Omer Peygamber olur-
du).
imam-i Gazali "rahmetullahi aleyh" buyuruyor ki: Halife
Omer "radiyallahu anh" sehid olunca, Abdullah ibni Omer, Saha-
be-i kirama dedi ki: (ilmin onda dokuzu, Omer "radiyallahu anh"
ile beraber oldii!). Ba'zilarimn bu sozii anlamiyarak durakladikla-
nm gortince, (ilmden maksadim, Allahii tealayi bilmekdir. Ab-
dest ve gusliin bilgileri degildir) dedi. Omer boyle olunca, Ebu
Bekrin "radiyallahu anh" biiyiikliigii nasil anlasihr ki, Omerin bii-
tiin iyilikleri, onun bir iyiligidir. Boyle oldugu, hadis-i serifde bil-
dirilmekdedir. Omer ile Siddik "radiyallahu anhiima" arasmdaki
fark, Siddik ile Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" arasmda-
ki farkdan ziyadedir. Baskalarmin Siddikdan "radiyallahu anh"
ne kadar asagi oldugunu bundan anlamahdir. Seyhayn "radiyalla-
hu anhiima" oldiikden sonra da, Peygamberimizden "sallallahii
aleyhi ve sellem" ayn kalmadilar. Mahsere de, onlarla beraber
kalkip gidecegini haber vermisdir. O halde efdaliyyet, iisttinliik,
Ona daha yakinhk demek olup, bu da, ikisine mahsusdur. Bu fa-
kirligim ve asagihgim ile, Onlarm yiiksekliginden ne anhyabilir ve
soyliyebilirim ve iistiinluklerinden ne anlatabilirim? Tozun, du-
mamn, giinesi anlatmaga giicii yeter mi? Bir damla su, biiyiik de-
nizleri soyliyebilir mi?
Insanlara nasihat etmek, herkese yol gostermek icin, geri don-
miis olan Evliya "kaddesallahii teala esrare-htimiiraziz", kesfleri-
nin nuru ile ve Tabi'm ve Tebe-i tabi'mden ictihad derecesine ytik-
selen alimler "rahime-hiimullahii teala", hadis-i seriflerin derinlik-
lerindeki ma'nalan bulup anlamak ile, Seyhaynm "radiyallahu an-
hiima" kemalatindan biraz anhyarak, hakikatlerinden az birsey ele
gecirerek, iistiinliiklerini bildirmisler ve bunda soz birligi hasil ol-
musdur. Bu sozlerine uymiyan kesflerin, buluslarm, yanhs oldugu-
nu soyliyerek, bunlara kiymet vermemislerdir. Bu ikisinin ustiinlii-
gii, Sahabe-i kiram arasmda zaten sohret bulmusdu. Mesela, Buha-
riyyi serifde, Abdullah ibni Omer "radiyallahii anhiima" diyor ki,
(Biz, Peygamber "sallallahii aleyhi ve sellem" zemamnda, Ebu
Bekr gibi kimseyi bilmezdik. Ondan sonra Omeri, Ondan sonra da
Osmani "radiyallahii annum" bilirdik. Onlardan sonra kimseyi
kimseden iistiin tutmazdik). Ebu Daviidiin bildirdigine gore, yine
Abdullah ibni Omer diyor ki, (Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" zemamnda bizler en iistiin Ebu Bekrdir, sonra Omer, sonra
Osmandir "radiyallahu annum" derdik).
Evliyahk, Peygamberlikden daha yiiksekdir sozii, erbab-i sek-
-73-
rin, ya'ni zan ve hayal ile konusanlann soziidiir. Ya'ni geri donmi-
yen, Peygamberlik makaminm kemalatindan haberi olmiyan Evli-
yanin soziidiir. Bu fakir, bircok mektiiblarimda, uzun uzadiya bil-
dirdim ki, Peygamberlik, vilayetin iisttindedir. Hatta, Peygamberin
kendi vilayetinin de iisttindedir. Soziin dogrusu da budur. Bunun
aksini soyliyen, Peygamberlik makammm yiiksekligini bilmiyen-
dir. Evliyahk yollari arasinda, (Silsile-tiizzeheb) yolu, Siddfk-i ek-
berin "radiyallahii anh" yolu oldugundan, bu yolun yolculan uya-
nik olur. Onun icin de, yollann en iistiiniidiir. Baska yoldaki Evli-
ya, bunlarm kemalatma nasil yetisebilir? Onlarm ic yiiziinii nasil
anhyabilir? Bu yolun yolculannm, bu isde karlan miisavidir de-
mek istemiyorum. Belki, milyonda biri boyle olabilirse, ni'metdir,
se'adetdir. Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" haber
verdigi hazret-i Mehdi "rahime-hiillahii teala", vilayetin en ytiksek
derecesinde olacagina gore, o da bu yoldan yetismis ve bu yolu te-
mamlamis ve diizeltmis olacakdir. Ciinki, biitiin vilayet yollari, bu
yoldan asagidir ve ulasdiklan vilayetlerde, Peygamberlik makami-
nm kemallerinden az birsey vardir. Bu yoldan kazamlan Evliyahk-
da ise, Siddik-i ekberin yolu oldugu icin, o kemalatdan pek cok bu-
lunur.
Hazret-i Emir "radiyallahii anh" Peygamberimizin "sallallahii
aleyhi ve sellem" vilayetini aldigi, tasidigi icin, geri donmiyen,
ya'ni halk arasma kansmiyan ya'ni vilayetin kemalati kendilerinde
fazla bulunan Evliyamn, mesela kutblarm, ebdalin ve evtadm ter-
biyeleri, onun imdadi ve yardimi iledir. Kutbiil-aktab, ya'ni kutb-i
medar, onun emrinde ve terbiyesindedir. Ya'ni vazifesini onun im-
dadi ve yardimi ile yapar. Fatima-tiizzehra ile Hasen ve Hiiseyn
"radiyallahii annum" de, bu makamda, hazret-i Emir ile ortakdir-
lar.
Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshabinm hepsi
"radiyallahii annum" biiyiikdiir. Her birini biiyiik bilmek ve soyle-
mek lazimdir. Enes bin Malik "radiyallahii anh" buyuruyor ki,
Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Allahii
teala, biitiin insanlar arasindan beni secdi, ayirdi. insanlann en iyi-
sini bana eshab olarak secdi. Bunlarm arasindan da, bana akraba
ve yardimci olarak en iistiinlerini ayirdi. Bir kimse, beni sevdigi
icin, bunlara hiirmet ederse, Allahii teala, onu her tehliikeden ko-
rur. Onlara hakaret ederek beni incitenleri de incitir). Abdullah
ibni Abbas "radiyallahii teala anhiima" buyuruyor ki, Resulullah
"sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Eshabima dil uzatanla-
ra, onlari sogenlere, Allah la'net eylesin! Biitiin meleklerin ve in-
sanlann la'netleri, onlarin iizerine olsun!) Aise-i Siddika "radiyal-
-74-
lahii anha"nm haber verdigi hadis-i serifde, (Ummctimiii en kotii-
sii, eshabima dil uzatmaga cesaret edenlerdir) buyuruldu.
Eshab-i kiram "aleyhimurridvan" arasmda olan muharebeleri,
iyi sebeblerden, guzel dusuncelerden ileri geldi bilmek, dunyahk
icin, menfe'at icin bilmemek lazimdir. Ciinki, onlarm aynligi, icti-
had ve te'vil aynligi idi. Heva ve hevesden dogan aynlik degildi.
Ehl-i siinnet alimleri hep boyle soyliyor. Su kadar var ki, hazret-i
Emir ile muharebe edenler, hata etdi. Hak, hazret-i Emir "radiyal-
lahii anh" tarafmda idi. Fekat hatalan, ictihad hatasi oldugundan,
birsey denemez ve dil uzatilamaz. ($erh-i mevakif) kitabma gore,
Amidi diyor ki, Cemel ve Siffin vak'alan ictihad yiiziinden idi. Ebu
Sekur Muhammed Siilemi, (Temhid) kitabmda diyor ki, Ehl-i siin-
net ve cema'ate gore, hazret-i Mu'aviye ve onunla beraber olanlar
"radiyallahii anhiim" hata etmislerdi. Fekat hatalan, ictihad hata-
si idi. Ibni Hacer-i Mekki (Sava'ik-i muhrika) kitabmda diyor ki:
Hazret-i Mu'aviyenin hazret-i Emir ile "radiyallahii anhiima" mu-
harebesi, ictihad sebebi ile idi. Ehl-i siinnet alimleri boyle bildiri-
yor. (Serh-i mevakif)daki (Eshabimizm coguna gore, o muharebe-
ler ictihad sebebi ile degildi) soziinde eshabimiz diyerek, kimleri
anlatmak istemisdir? Ehl-i siinnet alimleri boyle soylemiyor, aksi-
ni soyliiyor. Biiyiiklerin kitablan, hep ictihadda hata oldugunu bil-
dirmekdedirler. Mesela, imam-i Gazali ve Kadi Ebu Bekr ve diger
imamlar gibi. O halde, hazret-i Emir "radiyallahii anh" ile muha-
rebe edenlere, fasik, yoldan cikmis gibi seyler soylemek caiz degil-
dir.
Kadi Iyadm "rahime-hullahii teala" (Sifa) kitabmda, imam-i
Malik "radiyallahu anh" diyor ki: (Peygamberimizin "sallallahu a-
leyhi ve sellem" eshabmdan birine, mesela Ebu Bekre veya Ome-
re veya Osmana veya Mu'aviyeye veya Amr ibni Asa "radiyallahu
annum" sogen ve onlan kotiiliyen bir kimse, eger yoldan cikdilar,
kafir oldular dedi ise bu kimseyi oldiirmelidir. Yok eger baska bir
ayb ve kusur ile kotuledi ise, siddetli dovmelidir). Hazret-i All "ra-
diyallahu anh" ile muharebe edenler, kendilerine alevi diyen si'ile-
rin taskm olanlarmm dedikleri gibi, kafir degildir. Fasik da degil-
dir. Cunki, Aise Siddika "radiyallahu anha" ve Talha ve Ztibeyr ve
Sahabe-i kiramdan bircogu onlardandir "ndvanullahi aleyhim ec-
ma'm". Talha ile Ziibeyr "radiyallahu anhuma" Cemel muharebe-
sinde oniicbin kisi ile beraber olduriilmusdu. Hazret-i Mu'aviye
"radiyallahu anh", bu zeman ise karismarmsdi. Bir musliman, bun-
lara yoldan cikdi ve gunaha girdi gibi sozler soyliyemez. Kalbi bo-
zuk, ruhu pis olan, soyler.
Fikh alimlerinden ba'zisi, hazret-i Mu'aviye "radiyallahu anh"
-75-
icin cevr, ya'ni zulm etdi demis ise de, bundan maksadlan hazret-i
Emirin hilafeti zemamnda kendini halife i'lan etmesi haksiz idi, de-
mekdir. Yoksa yoldan cikmak ve giinah alameti olan zulm demek
degildir. Bu suretle, sozleri, Ehl-i siinnet buyiiklerinin sozlerine uy-
mus olur. Bununla beraber, hakiki din alimleri, boyle yanhs ma'na-
lar anlasilabilecek sozleri soylemezler. Hazret-i Mu'aviye icin "radi-
yallahii anh" zalim, nasil denilebilir? Bunun, Allahii tealamn emr-
lerini ve miislimanlarm haklanm gozetmekde adil bir halife oldugu-
nu (Savaik-i muhrika) kitabinda, allame Ibni Hacer-i Mekki yazi-
yor. Boyle sozleri, Yezfd icin soyleseler yeridir. Fekat, Mu'aviye
"radiyallahii anh" icin soylemek cok seni', cok cirkin olur. Peygam-
berimizin "sallallahu aleyhi ve sellem", hazret-i Mu'aviyeye "radi-
yallahii anh", hayrh diialar etdigini, hadis alimlerinin hepsi soylii-
yor. Mesela, (Ya Rabbi, ona kitab ya'ni yazi ve ilm ile hesab ogret
ve onu azabdan koru!) ve bir kerre de, (Ya Rabbi! Onu dogru yola
gotiir ve dogru yola gotiiriicii yap!) buyurdu. Resulullahm "sallalla-
hu aleyhi ve sellem" diiasmm kabul olunacagi ise, siibhesizdir. Ona
beddiia etdi diyen yeni [cahil, sapik] din adamlarmm (!) din kitab-
lanndan hie de haberleri olmadigi anlasilmiyor mu? imam-i Sa'bf
hazretlerinin hazret-i Mu'aviyeyi "radiyallahii anh" kotiiledigi yo-
lundaki sozleri de dogru degildir. Boyle birsey olsaydi, Sa'binin ta-
lebesi olan imam-i a'zam Ebu Hanifenin, bu sozleri soylemesi lazim
gelirdi. imam-i Malik "radiyallahii anh", bir rivayete gore, Tebe-i
tabi'mdendir ve hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh"in asrmda ya-
samisdir. Medine-i miinevvere alimlerinin en yiiksegi oldugu mu-
hakkakdir. iste, o biiyiik alim, Mu'aviyeyi ve Amr bin Asi "radiyal-
lahii teala anhiima" sogenleri oldiiriiniiz der mi idi? Demek ki, onu
sogmegi, biiyiik giinahlardan sayarak, sogenleri oldiirmegi emr et-
misdir. Onu sogmegi, hazret-i Ebu Bekri ve Omeri ve Osmam "ra-
diyallahii annum" sogmek gibi bilmisdir.
O halde, hazret-i Mu'aviyeyi "radiyallahii anh" sogmek asla
caiz degildir. iyi diisiinmek lazimdir ki, hazret-i Mu'aviye "radi-
yallahii anh", bu islerde yalmz basina degildi. Eshab-i kiramm he-
men hemen yansi onunla beraberdi. Eger hazret-i Emir "radiyal-
lahii anh" ile muharebe edenlere kafir veya fasik denirse, dm-i is-
lamm yansi yikihr. Zira, din-i islami diinyaya yayan, bizlere bildi-
ren onlardir. Onlan ancak zmdik, ya'ni din-i islami yikmak icin
ugrasan kimse kotiiler. O muharebelerin, karisikhklarm ortaya
cikmasi, hazret-i Osmamn "radiyallahii anh" sehadeti ile basladi.
Katillerden kisas istenmesi ile basladi. Talha ile Ziibeyr "radiyal-
lahii anhiima" kisas gecikdigi icin, Medine-i miinevvereden cikdi-
lar. Aise de "radiyallahii anha", bu isde bunlarla beraberdi. Kisasi
-76-
bir an once yapdirmak istiyorlardi. Muharebe etmek, hatirlarma
bile gelmemisdi. Cemel muharebesi, hazret-i Osmamn "radiyalla-
hii anh" sehadetine sebeb olan, Abdullah bin Sebe' yehudisinin ve
adamlarmm saldirmalan ile basladi. Bu muharebede oniicbin kisi
ve Talha ile Ziibeyr "radiyallahii anhiima" da olduriildii. Mu'avi-
ye "radiyallahii anh", sonradan Samdan ise karrsdi, bunlarla birles-
di. Siffin muharebesi yapildi. imam-i Gazali diyor ki, bu muhare-
beler, halife olmak icin degildi. Hazret-i Emirin "radiyallahii anh",
hilafeti baslangicmda katillere kisas yapilmasi icindi. Allame ibni
Hacer-i Mekki hazretleri de, Ehl-i siinnet boyle buyuruyor diyor.
Hanefi alimlerinin biiyiiklerinden olan, Ebu Sekur Muhammed
Siilemi diyor ki, hazret-i Mu'aviyenin, hazret-i Emir ile muharebe-
si, hilafet icin idi "radiyallahii anhiima". Ciinki, Peygamber "aley-
hissalatii vesselam" ona, (insanlarin basina gccdigin zeman, onla-
ra yumusak davran!) buyurmusdu. Bunu isitdigi giinden beri, icin-
de hilafet arzusu uyanmisdi. Fekat ictihadinda hata etmisdi. Haz-
ret-i Emirin "radiyallahii anh" ictihadi dogru idi. Ciinki, onun hi-
lafeti zemani, hazret-i Emirin "radiyallahii anhiima" hilafetinden
sonra idi. Bundan anlasihyor ki, kansikhgin baslamasina, kisasm
gecikmesi sebeb oldu. Kisas yapilmayinca, halife olmak fikri de,
ortaya cikdi. Her ne olursa olsun, ictihad yeri idi. Hata eden bir de-
rece, dogru olan iki derece sevab kazandi. Bu isde, bize diisen en
iyi yol, Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Esha-
binin "radiyallahii anhiim" kavgalarma kansmamakdir. Bunlan
konusmamahyiz. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" bu-
yuruyor ki, (Eshabmi "ridvanullahi aleyhim ecma'in" arasinda
olan islere kansinayiniz!) Yine buyurdu ki, (Eshabmi "aleyhimtir-
ndvan" konusulurken dilinizi tutunuz!) ve bir hadis-i serifde, (Es-
habun icin, Allahii tealadan korkunuz! Eshabima dil uzatmayiniz!)
buyurdu.
Evet, aleak Yezid inadci ve fasik idi. Ona da la'net edilmemesi
Ehl-i siinnetin, kafir bile olsa, bir kisiye la'nete izn vermedigi icin-
dir. Ancak kafir olarak oldiigii bilinen kimseye la'net etmek caiz-
dir demislerdir. Ebu Leheb ve esi gibi. Yoksa Yezide la'net edil-
memeli, demek degildir. Allahii tealayi ve Onun Resuliinii "sallal-
lahii aleyhi ve sellem" incitenlere diinyada ve ahiretde, Allah
la'net eylesin!
Zemammizda bircok kimse, hilafet mes'elesini dillerine dola-
mislar. Sozii evirip cevirip Eshab-i kiram arasmdaki muharebelere
getiriyorlar. Cahillerin yazdigi tarihleri okuyarak ve bid'at sahible-
rinin yalanlarma inanarak, Eshab-i kiramin "aleyhimiirndvan" 90-
gunu kotiiliiyorlar. Onun icin, bu bakimdan bildigim hakikatleri
-77-
yazarak dostlanma gondermegi liizumlu gordiim. Peygamberimiz
"sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Ortahk karisir, yalanlar
yazihr. Adetler, ibadetlere kansdinhr ve eshabima "aleyhimiirnd-
van" dil uzatdirsa, dogruyu bilenler, herkese bildirsin! Allahii te-
alanin ve meleklerin ve biitiin insanlarin la'neti, dogruyu bilip de,
giicii yetdigi halde, bildirmiyenlere olsun! Allahii teala, boyle alim-
lerin ne farzlanni, ne de baska ibadetlerini Kabul etmez).
Allahii tealaya ne kadar hamd etsek azdir ki, [Hindistanda] ze-
mammizm padisahi, hanefi mezhebindendir ve Ehl-i siinnetdir.
Yoksa mtislimanlarm isi cok giic olurdu. Bu biiyiik ni'mete siikr et-
mek, her miislimana lazimdir.
Her miislimamn, Ehl-i siinnet i'tikadim ogrenip, imanmi ona
gore diizeltmesi, sunun bunun soziine ve uydurma kitablara alda-
mp da, dogru yoldan kaymamaga cahsmasi lazimdir. Ehl-i siinnet
alimlerinin "rahime-hiimullahii teala" kitablanm birakip da, dini-
ni, imanini, din diismanlannm hiyleler ile, yalanci, oksayici kelime-
ler ile yazdigi kitablardan ve mecmu'alardan ogrenmeye kalkis-
mak, kendini Cehenneme atmak olur. Ehl-i siinnet vel-cema'at
alimlerinin sozlerini bildiren kitablan okuyup, onlara uymakdan
baska kurtulus yolu yokdur. 251. ci mektubun tercemesi burada te-
mam oldu.
MEKTUBATIN IKINCi CILDI,
ONBESINCi MEKTUBUDUR
imam-i Rabbani "kuddise sirruh" hazretleri buyuruyor ki; Sa-
mane sehrinin mubarek ve muhterem alimlerini ve hakimlerini ve
ehl ve me'murlanm bu mektubumla rahatsiz etmege sebeb, sehri-
nizin hatibinin, kurban bayrami hutbesini okurken, Hulefa-i Rasi-
dmin, ya'ni Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" dort halifesi-
nin "radryallahu teala anhiim" ismlerini soylemedigini ve nemaz-
dan sonra bir kism cema'atin, kendisine bunu soyledikleri zeman,
unutdum veya sasirdim gibi bir ozrde bulunmiyarak, ismleri soy-
lenmezse ne olurmus? diye inad da etdigini haber aldim. Ehaliden
ileri gelenlerin bu hale seyirci kahp ehemmiyyet vermediklerini ve
o insafsiz hatibe haddini bildirmediklerini ogrendim. Misra'
Yaziklar, bir degil, yiizlerce yaziklar olsun!
Evet! Hulefa-i Rasidmin "radiyallahii teala anhiim ecma'm"
ismlerini okumak, hutbenin sarti degil ise de, Ehl-i siinnet vel-ce-
ma'atin siandir. Ya'ni, alamet-i farikasi, nisamdir. Onu, bile bile,
inad ederek ancak kalbi bozuk kimse okumamak ister. Eger te'as-
-78-
sub ve mad ile soylemedi ise de, hadis-i serif e ne cevab verecek ki,
Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", (Bir kimse, hangi mil-
lete benzemege ozenirse, o da onlardan olur!) buyuruyor. Bu kim-
se, (Tohmet getirecek, siibhe uyandiracak yerlerden ve §eylerden
kacininiz!) mealindeki ayet-i kerimesinin tehliikesinden kendini na-
sil kurtaracak? Eger, Seyhayn hazretlerinin, ya'ni Ebu Bekr ile
Omerin "radiyallahii anhiima" iistunliiklerine inanmiyorsa, Ehl-i
siinnetden aynlmis, sfi olmusdur. Eger Osman ile Aliyi "radiyalla-
hii anhiima" sevmek lazim olduguna inanmiyorsa, yine dogru yol-
dan sapmisdir. Dogru yoldan cikmis olan bu hatibin Kismirli oldu-
gunu samrim. Bu pisligi, Kismirin sapiklanndan almis olmahdir.
O adam sunu bilsin ki, Seyhaymn "radiyallahii teala anhiima",
bu iimmetin en yiiksegi olduguna, Sahabe-i kiramm ve Tabi'in-i
i'zamin hepsi inanmis ve her vesile ile bunu bildirmislerdir. Bunu,
biiyiiklerden cogu bize haber vermisdir. Bunlardan biri, imam-i
Muhammed Safi'idir "rahime-hullahii teala". i'tikadda mezhebi-
mizin iki imammdan biri olan Ebiil Hasenil Es'ari "rahime-hulla-
hii teala" buyuruyor ki, bu iimmetin en yiiksegi, Ebu Bekr, ondan
sonra Omer "radiyallahii anhiima" oldugu muhakkakdir. imam-i
All "radiyallahii anh" halite iken, kendini seven biiyiik bir kalaba-
hk icinde, (Biliniz ki, bu iimmetin en yiiksegi Ebu Bekr, ondan
sonra Omer "radiyallahii anhuma"dir) buyurdugunu, imami Zehe-
bi "rahmetullahi aleyh" soyliiyor. Ve (Bunu imam-i Aliden "radi-
yallahii anh" isiten seksenden ziyade kimse bize haber verdi diye-
rek, bunlardan cogunun ismlerini de bildiriyor. Allahii teala, rafi-
zilerin cezasim versin ki, bunu bilmiyorlar) diyor. Allahii tealamn
kitabi Kur'an-i kerimden sonra, din-i islamin en kiymetli kitabi
olan (Buhariyyi §erif) de, imam-i Muhammed Buhari "rahime-
hullahii teala" diyor ki: imam-i Ali "radiyallahii anh" buyurdu ki,
(Resulullahdan "sallallahii aleyhi ve sellem" sonra, bu iimmetin en
iyisi, yiiksegi Ebu Bekr, ondan sonra Omerdir "radiyallahii anhii-
ma". Onlardan sonra da bir baskasidir). Oglu Muhammed bin Ha-
nefiyye (O da sensin) dedikde, ben de, miislimanlardan biriyim,
buyurdu.
Iste, imam-i Aliden ve Sahabe-i kiramm "radiyallahii annum"
ve Tabi'in-i izamm biiyiiklerinin cogundan bunun gibi haberler
gelmis ve her tarafa yayilmisdir. Bunlar karsismda da, inanma-
mak, ya koyu cahillik veya kuru inadcihkdir. O insafsiz hatibe de-
meli ki, bize Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Esha-
binin "radiyallahii anhiim" hepsini sevmek ve hicbirini incitme-
mek emr olundu. Hazret-i Osman ile hazret-i Ali "radiyallahii an-
hiima" de Eshabdandir. Onlarm biiyiiklerindendir. Peygamberi-
-79-
mizin "sallallahii aleyhi ve sellem" damadlaridir. O halde, onlan
sevmek, hem de cok sevmek lazimdir. Allahii teala Kur'an-i ke-
rimde buyuruyor ki, (Ey Sevgili Peygamberim "sallallahii aleyhi
ve sellem"! Onlara de ki: Din-i islaina cagirdigim, se'adet-i ebediy-
ye yolunu gosterdigim kin, sizden yalniz bir karsdik istiyorum. O
da, akrabami, bana yakin olanlan sevmenizdir). Peygamberimiz
"sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Allahii tealadan korku-
nuz, Allahii tealadan korkunuz da, eshabum "radiyallahii anhiim"
incitmeyiniz! Benden sonra, onlara garez olmayiniz, diismanlik et-
meyiniz! Onlan seven, beni sevdigi icin sever. Onlara diismanlik
eden de, bana diisman oldugu icin eder. Onlan inciten, beni incit-
mis olur. Beni inciten de, Allahii tealayi incitir. Allahii teala da,
kendisini incitene azab eder.)
Islamiyyetin baslangicindan ta bu zemana gelinceye kadar,
boyle pis kokulu giillerin Hindistanda acildigi bilinmiyor. Bu cir-
kin hareketden, Samane sehri halkimn hepsinin suclu tutulmasi
miimkindir. Belki biitiin Hindistandan i'timad kalkar. Zemammiz
padisahi "Allahii teala, din diismanlarma karsi ona yardim etsin"
Ehl-i siinnetdendir ve hanefi mezhebindendir. Boyle bir Sultan ze-
mamnda, boyle bid'at cikarmak, ne biiyiik cesaretdir? Belki de,
devlete karsi gelmek, iiliil-emre karsi gelmek demekdir. Bununla
beraber, asl sasilacak sey, o sehrin muhterem esrafimn, ileri gelen
miislimanlarmm, bu vak'a karsismda kimildamamalan, gevsek
davranmalandir.
Maide suresinde, yehudileri ve hiristiyanlan red eden altmisii-
ciincii ayet-i kerimesinde mealen, (Onlar yalan soylerken, riisvet
ahrken, faiz yirken, alimleri ve zahidleri, onlara nicin mani' olmu-
yor? Onlan yaparken goriip de, men' etmemek, elbette cok ktitii
ve cok cirkindir) ve yetmisdokuzuncu ayet-i kerimesinde mealen,
(Ba'zdan giinah islerken, baskalan goriip men' etmiyorlardi. Men'
etmege giicleri yetdigi halde susmalan, elbette cok fenadir) buyu-
ruldu.
Miislimanhgi bozmak isteyenlere, Allahii tealanm emrlerini
ayb ve cirkin gostererek ve haramlara, dinsizlige moda ve asrilik
gibi ismler takarak, miisliman evladlarim aldatmaga cahsanlara
karsi susmak, bu din diismanlarim cesarete getirir. isi azitirlar ve
islamiyyet yaralamr. Miislimanlarm hep bu gevsekligi yiiziinden
degil mi ki, islam diismanlan, islam cocuklarmi, acikca dinsiz yap-
maga, tutduklan, kurduklan yola siiruklemege cahsiyorlar. Kurd-
lar gibi, kuzulan siiriiden birer ikiser kopararak, harab ediyorlar.
Sizleri fazla sikmak istemezdim. Fekat, bu tiiyler iirpertici haberi
duyar duymaz akhm basimdan gitdi. Faruki damanm harekete
-80-
geldi ve bu yazilar kalemimden cikdi. Afv buyurmanizi umarim.
Allahii teala, sizleri ve dogru yola yapisanlan ve Muhammed Mus-
tafanm "aleyhi ve ala alihissalevatii vetteshmatii vettehiyyatii vel-
berekat" izinde gidenleri selamete erdirsin! Amm.
Ahmed Faruki
Allahii teala hep vardir. Hie yok olmaz. Herseyi O var etmek-
dedir. Yaratdiklanni her an varhkda durdurmakdadir. Hastalara
sifa veren, insanlara ve hayvanlara nzk veren, aclan doyuran, 61-
diiren, gayblan bilen, herseyi goren, isiten, herseye giicii yeten
yalmz Odur. Yimez, icmez, anasi, babasi, cocugu, benzeri yokdur.
Zatmda ve sifatlannda hie degisiklik olmaz. Bu sifatlar Ona mah-
susdur. Bunlara (Uluhiyyet sifatlan) denir. insanlar, ilaclar, maki-
nalar, silahlar, birsey yaratamaz. Onun yaratmasina sebeb, vasita
olmakdadirlar. O, sebeblere ve hicbir seye muhtac degildir. Mah-
luklardan herhangi birinde, mesela insanda, bir hayvanda, giines-
de, yildizlarda, uluhiyyet sifatlanndan birinin bulunduguna inan-
maga (Sirk) denir. Boyle inanan kimseye (Mii^rik) denir. Boyle
inandigi seyi, Allahii tealaya (Serik=ortak) yapmrs olur. Bu seye
veya heykeline, resmine, mezanna karsi yalvarmak, dilekde bu-
lunmak, ta'zim etmek, ona (ibadet etmek=putperestlik) olur. O
sey (Saiicin=put) olur. Boyle seylerin bulundugu yerlere, tiirbele-
re (puthane) denir. Uluhiyyet sifati bulunduguna inanmayip da,
Allahii tealamn sevgili kulu oldugu icin veya insanlara, memleke-
te, hizmet, iyilik etdigi icin, kendisine, resmine ve mezanna ta'zim
etmek, puta tapmak olmaz. Boyle yapan, mtisrik olmaz. Isa aley-
hisselam semaya cikanldikdan sonra, Onun peygamber olduguna
inananlar, kiyamet giinii, kendilerine sefa'at etmesi icin, onun
resmlerine, heykellerine ta'zim etdiler. Bu hurmetleri, ona tapm-
mak, onu putlasdirmak olmadi. Fekat, Romadaki miisrikler, isevi
olunca ve Eflatunun (Trinite=Teslis) felsefesi yayilmca, onda ulu-
hiyyet sifati bulunduguna inananlar oldu. (Allahin ogludur veya
iic tanndan biridir) diyenler cogaldi. Boylece yayilan sirk, iznik
meclisinde, resmi din yapildi. Bu miisriklere (Hiristiyan) denildi.
Onun resmlerine, heykellerine ve (Salfb=Hac) denilen, dik iki cu-
buga tapimyorlar. Kiliselerinin hepsi puthanedir. Kiliseye, ayaz-
maya gidip, papazdan diia, sifa istiyen miisliman, miisrik olur.
Miisrik, kafirlerin en kotiisiinden daha fenadir. Kesdigi yinmez.
Kizi ahnmaz. Isevilerin ve yehudilerin hepsi, Muhammed aleyhis-
selama inanmadiklan icin (Kafir) oldu. Bu kafirlerden, miisrik ol-
miyanlarma (Ehl-i kitab) denildi. Bunlann kesdikleri yinilir. Kiz-
- 81 - Eshab-i Kiram - F:6
Ian nikah edilir. Kur'an-i kerim, yehudilerin ve miisriklerin, miis-
limanlara diisman olduklanni bildiriyor. Bunlar, yalan ve hilelerle
ve hain planlarla, islamiyyeti icerden yikmaga cahsryorlar. Bu ise,
once yehudiler, iiciincu halife Osman "radiyallahii anh" zemamn-
da basladi. Sonra, hiristiyanlar, hiicuma gecdi. Eshab-i kiramm yo-
lunda olan (Ehl-i siinnet) veya (Siinni) ismindeki hakiki musliman-
lara karsi, (SiT) ve (Vehhabi) firkalanni meydana cikardilar.
Sfilik, Eshab-i kiram diismanhgi demekdir. (Eshab, Aliye diis-
manlik etdi) diyorlar. Halbuki Kur'an-i kerim, Eshab-i kiramm,
birbirlerini cok sevdiklerini ve hepsinin Cennete gideceklerini ha-
ber veriyor. Peygamberimiz "sallallahu aleyhi ve sellem" de, (Es-
hab-i kiramm hepsini seviniz ve yollannda bulununuz!) ve (Esha-
bim gokdeki yildizlar gibidir. Hangi birisine uyarsaniz, dogru yolu
bulursunuz!) buyurdu. Hazret-i Aliyi cok seven mtislimana (Alevi)
denir. Siinni miislimanlar, Eshab-i kiramm hepsini sevdikleri icin,
hakiki alevidirler. Peygamberimiz, Eshab-i kiramm dlismanlarma
(Rafizi) dedi. Rafizilerin Cehenneme gideceklerini haber verdi.
Si'iler, miislimanlan aldatmak icin, kendilerine alevi diyorlar. Ale-
vi olsalardi, hazret-i Alinin yolunda olurlardi. O, Eshab-i kiramm
hepsini cok severdi. Hazret-i Ebu Bekrin halife secildigini isitince,
hemen tasdik etdi. Kizi Umm-i Giilsumii hazret-i Omere vererek,
kendine damad yapdi. imam-i Rabbani "rahmetullahi aleyh" fari-
si ve arabi (Mektubat)i, birinci cildinin ve bunun (Mektubat Ter-
cemesi) ismindeki tiirkce tercemesinin, sekseninci mektubuna ve
ikiyiizaltmislicuncu sahifeye bakimz!
Imam-i Rabbani hazretleri (Mektubat) kitabimn l.ci cild, 275. ci
mektubunda buyuruyor ki:
Sizin bu ni'mete kavusmamz, islamiyyet bilgilerini ogretmekle
ve fikh hiikmlerini yaymakla olmusdur. Oralara cehalet yerlesmis-
di ve bid'atler yayilmisdi. Allahii teala, sevdiklerinin sevgisini size
ihsan etdi. islamiyyeti yaymaga sizi vesile eyledi. Oyle ise, din bil-
gilerini ogretmege ve fikh ahkamim yaymaga elinizden geldigi ka-
dar cahsimz. Bu ikisi biitiin se'adetlerin basi, yiikselmenin vasitasi
ve kurtulusun sebebidir. Cok ugrasimz! Din adami olarak ortaya ci-
kiniz! Oradakilere emr-i ma'ruf ve nehy-i miinker yaparak, dogru
yolu gosteriniz! Miizzemmil suresinin ondokuzuncu ayetinde mea-
len. (Rabbinin rizasina kavusmak istiyen icin, bu elbette bir nasi-
hatdir) buyuruldu.
82
TENBIH
Eshab-i kirami kotiiliyenler, yirmiiki firkadir. En kotiisii (Al-
lah, Almin icindedir. Aliye tapmak, Ona tapmakdir) diyor. Ikinci
kismi, bunlan kotuliyor ve (All, Allah olur mu? O, insandir. Fekat,
insanlarm en ustiinudiir. Allah, Kur'an-i kerimi ona gonderdi.
Cebrail de, iltimas edip, Muhammede "aleyhisselam" getirdi. Mu-
hammed "aleyhisselam", Almin hakkim yidi) diyor. Uciincii kism,
bunlan kotuliyor ve (Hie boyle olur mu? Bizim Peygamberimiz,
Muhammed "aleyhisselam"dir. Fekat, benden sonra, Ali halife ol-
sun dedi. Eshab-i kiram, dinlemeyip, diger iiciinii halife yapdi. A-
liyi dordiinciiye birakdi) diyorlar. Diger tic halifeye, Alinin hakki-
ni aldilar diye diisman oluyorlar. Eshab-i kiramm hepsine de, onun
hakkim vermediler diye diisman oluyorlar. Kendi hakkim aramadi
diye, Aliye de "radiyallahii anh" cok kiziyorlar. Bu iic kismm hep-
si kafir oluyor. Diger firkalar da, ya kafir oluyor veya bid'at firka-
si oluyor. Allahii teala, hepsine hidayet versin! Dogru yola gelmek
nasib eylesin!
Bugiin, Iranm bircok koylerinde ve Irakda milyonlarca insan,
zehrlenmis, yolu sasirmislardir. Bu sapiklarca en krymetli kitab o-
lan (Hiisniyye) ismindeki yiiz sahife kadar bir roman, elimize gec-
di. Istanbulda basilan bu kitab, Haruniirresidin seraymda, Hiisniy-
ye isminde bir cariyenin, ba'zi kimselerle yapdigi konusmasim yaz-
makda imis. Bunun, Murteza admda bir acem yehtidisi tarafmdan,
Iranda yazildigi, farisiden tiirkceye cevrildigi anlasihyor. Ayet-i
kerimelere ve hadis-i seriflere bozuk ma'nalar vererek, vak'a ve
hadiseleri yanhs anlatarak, Eshab-i kirama "radiyallahii teala an-
hiim" ve Ehl-i siinnet alimlerine saldirmakda, acikh hikayeler uy-
durarak, cahilleri aldatmakdadir. Mesela:
1 — (imam-i §afi'i Bagdidda idi. Ebu Yusiif de kadi idi. Ara-
lannda cok diismanhk vardi) diyor. ictihaddan haberi olmadigi i-
cin, ictihaddaki ayrihklan, diismanhk sanmakdadir.
2 — (Ebu Yusiif ve $afi'i ve Bagdad alimleri, Hilsniyyeye cevab
veremedi) diyor. imam-i Safi'inin buyiikliigiinu bilmedigi icin, si-
kilmadan boyle yaziyor. Halbuki, Ferideddin-i Attar "rahmetulla-
hi aleyh" (Tezkiret-iil-evliya)da diyor ki:
Imam-i Muhammed Safi'i "rahime-hullahii teala", oniic yasmda
iken, Harem-i serffde, (Bana istediginizi sorunuz?) derdi. Onbes ya-
-83-
smda iken fetva verirdi. Zemamnm en biiyiik alimi olan ve ticyiizbin
hadisi ezber bilen imam-i Ahmed ibni Hanbel "rahime-hullahii te-
ala", ondan ders almaga gelirdi. Cok kimse, imam-i Ahmede, (Boy-
le biiyiik bir alim iken, kendin gibi bir gene karsisinda nasil oturu-
yorsun?) dediklerinde, (Bizim ezberlediklerimizin ma'nalanm o bi-
liyor. Eger onu gormeseydim, ilmin kapisinda kalacakdim. O, diin-
yayi aydinlatan bir giinesdir, ruhlara gidadir) derdi. Bir kerre de,
(Fikh kapisi kapanmisdi. Allahti teala, bu kapiyi, kullarma, Safi'i va-
sitasi ile tekrar acdi) demisdir. Bir kerre de, (Islamiyyete, simdi Sa-
fi'iden daha cok hizmet eden birini bilmiyorum) dedi. Imam-i Ah-
med, yine buyurdu ki, (Allahii teala, her yiiz yilda bir alim yaratir,
benim dfnimi, herkese onun ile ogretir!) hadis-i serifinde bildirilen
alim, imam-i Safi'idir. [Bu hadis-i serif, bu alimlerin Dar-iil islamda
zuhur edecegini bildirmekdedir.] Siifyan-i Sevri "rahime-hullahii te-
ala" diyor ki, (Safi'inin akh, zemamndaki insanlarm yansmin akllan
toplammdan fazladir). Abdiillah-i Ensari "rahime-hullahii teala" di-
yor ki, (Safi'i mezhebini iyi bilmiyorum. Fekat, imam-i Safi'iyi cok
severim. Ciinki, hangi makama baksam, onu herkesin oniinde gorii-
yorum). imam-i Safi'i birgiin ders verirken, yerinden birkac kerre
kalkdi, oturdu. Sebebini sorduklannda, (Bir seyyid cocugu, kapimn
oniinde oynuyordu. Karsimdan gecdikce, ona saygi olarak kalkiyo-
rum. Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" torununu gortip de,
kalkmamak caiz olmaz) dedi. [Her zeman, her yerde, her muslima-
mn, seyyidlere hiirmet etmesi lazimdir.] Hiisniyye kitabim yazamn
bundan haberi olsaydi, (imam-i Safi'i, Ehl-i beytin diismam idi) de-
mekden haya etmesi lazim gelirdi. Rebf bin Haysem "rahime-hulla-
hii teala" diyor ki, (Rii'yada, Adem aleyhisselami olmiis gordiim.
Zemammizm en biiyiik alimi vefat edecekdir dediler. Ciinki, ayet-i
kerimede, ilmin Adem aleyhisselamm hassasi oldugu bildirildi. Bir-
kac gun sonra, imam-i Safi'i vefat etdi).
3 — (Hiisniyye, mezhebini izhir edip, muhabbet-i Ehl-i beyt-i
Resul oldugunu beyan edip, bir derece miicadele ve miibaheseye
basladi. Ulema cevab vermege kadir olamadilar) diye yaziyor.
Ehl-i beyt-i Resuliin ve Eshab-i kiramm hepsinin i'tikadi aym idi.
Hepsi Kur'an-i kerimin ve hadis-i seriflerin bildirdigi yolda idi.
Nitekim, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", (Eshabim,
gokdeki yildizlar gibidir. Hangisine uyarsamz, dogru yolda gitmis
olursunuz!) buyuruyor. Eshabimin ba'zisi veya yalmz Ehl-i beytim
yildizlar gibidir demiyor. Eshabim buyurarak, hepsinin aym i'tikad-
da oldugunu bildiriyor. Bunlar ise, kendi yanlis hikayelerine, bozuk
inamslarma, (Ehl-i beyt-i Resul mezhebi) diyerek, yurdumuzdaki
muslimanlan aldatmaga cahsiyorlar. O meclisde, bir alim bulunsay-
-84-
di, bu cariye rezil olur, agzim acamazdi. Alimler cevab veremedi di-
yerek, Ehl-i siinnet alimlerini lekelemege yeltenmekdedir.
4 — (AlTnin "radiyallahii anh " cocuk iken iman etdigini ve cocu-
gun imamnin makbtil oldugunu, yalan yanhs isbata kalkisiyor. Bu-
nun icin, hilafet onun hakkidir, diyerek alimleri susdurdu) diyor.
Ehl-i siinneti, sanki hazret-i Alinin "radiyallahii anh" cocuk
iken iman etmis olduguna inanmiyormus gibi gostererek, Ehl-i
siinnet alimlerini rezil etdi diyor. Halbuki, Ehl-i siinnet kitablan-
nm hepsi, imam-i Alinin "radiyallahii anh" cocuk iken iman et-
mekle sereflendigini uzun uzun yazarak, o Allahm arslanim medh
ve sena etmekdedir.
5 — Bir sahifede (Ali, Resulullahdan sonra, Enbiya-i milrse-
linden efdaldir. Imam vasiyyiResul ve suhuf-i munzelenin ve Tev-
rat, Zebur, Incil ve Fiirkamn hafizidir. Ebu Bekr ise, kirk yasmda
Lat-ii Uzza denilen heykellere ibadeti terk ederek islama gelmis
ise de, cok def'a Resul-i Hudaya muhalefetde bulunmusdur ve cil-
di, kani serab He beslenmis iken, onun imamna i'tibar edip. hane-
dan-i niibiivvetin ma'sumlanmn imamna i'tibar olunmaz dersiniz
ve bugz-u adavet-i Hanedam, kalbinizde saklarsimz) diye, Ehl-i
siinnete saldinyor.
Allahu teala, Kur'an-i kerfmin bircok yerinde, mesela En'am
suresi, seksenaltmci ayetinde, (Peygamberlerin hepsinin, Peygam-
ber olmiyan insanlarin hepsinden tlaha efdal oldugunu) bildirmek-
dedir. Hazret-i Alinin "radiyallahii anh", Peygamberlerden yiik-
sek oldugunu soylemek, Kur'an-i kerimi inkardir ki, kiifr olur. Di-
ger semavi kitablar, nazm olmadigi gibi kimsenin ezberinde degil
idi. Nitekim, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" bile Tevrat-
dan sorulan iic siiale iic giin cevab vermeyip, Cebrail aleyhissela-
mm cevab getirmesini bekledi ve iic giin iiziildii. Biitiin miisliman-
lar da, cok iiziildii. Sonra, Kehf suresi gelerek, Tevrata uygun ce-
vab verildi. Hazret-i Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii anh" cocuk
iken, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" arkadasi idi. O ze-
mandan beri sevisiyorlar, beraber yasiyorlardi. Her ikisinin de, hie
serab icmedigi, puta tapinmadiklan kitablarda yazihdir. Mesela,
(Me'alilferec) admdaki kitabda diyor ki, Kadi Ebiilhasen, Ebu
Hiireyreden "radiyallahii anh" haber veriyor. Resul-i ekrem "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" ile oturmusduk. Ebu Bekr "radiyallahii
anh" dedi ki, (Ya Restilallah "sallallahii aleyhi ve sellem"! Senin
hakkma yemin ederim ki, omriimde hie puta tapmadim). Hazret-i
Omer buyurdu ki, (Nicin, Resulullah hakkma diyorsun? Bu kadar
sene cahillik zemam gecirdik). Hazret-i Ebu Bekr "radiyallahii te-
-85-
ala anh" buyurdu ki, (Babam Ebu Kuhafe, beni heykellerin dikili
oldugu yere gottirdti. Seni yaratan, kurtaran bunlardir. Bunlarm
oniinde egil dedi. Kendisi gitdi. Puta, karmm ac. Bana birsey ver,
yiyeyim dedim. Cevab vermedi. Su, elbise istedim. Ses vermedi.
Sana tas atarim. Giiciin varsa, atdirma dedim. Ses cikmadi. Tas at-
dim. Yuz iistii diisdii. Babam gelip gorunce sasirdi. Beni eve gotiir-
du. Annem, buna birsey demiyelim dedi). Ebu Bekr, soziinii biti-
rince, Resul aleyhisselam, (Cebrail aleyhisselam bana gelip, iic
kerre, Ebu Bekr, dogru soyledi dedi) buyurdu.
Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii anh" biitiin servetini, camm,
evladim, herseyini ona feda etmisdi. (Ebu Bekrin "radiyallahii
anh" imam, biitiin iimmetimin imanlari toplamindan tlaha fazla-
dir) hadis-i serifi, onun, biitiin Eshabdan iistiin oldugunu goster-
mege yetisir. Halbuki, efdal oldugunu bildiren, daha nice hadis-i
serifler var. Bunlarm birkaci, senedleri ile birlikde (Tam ilmihal-
Se'adet-i Ebediyye) kitabmda yazihdir. Ebu Bekr-i Siddik "radi-
yallahii anh", Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" hie muha-
lefetde bulunmamis, ictihadlan bile, hep Ona uygun olmusdur.
Hatta, Onun bir hatasi ile, biitiin ibadetlerini degismegi istemisdir.
Ehl-i siinnet kitablan, Ehl-i beytin sevgisi ve saygisi ile doludur.
Bugz-u adavet ediyorsunuz demesi, bu kitabm, Ehl-i siinnete kar-
si ne kadar haince, alcakca iftiralarla dolu oldugunu gostermekde-
dir. Ehl-i siinnet alimlerinin "rahime-hiimullahu teala" yazdigi tef-
sir ve hadis kitablarmda, hazret-i Aliyi "radiyallahii anh" medh e-
den haberler o kadar cokdur ki, bunlardan birkacim isitmiyen bir
miisliman yokdur. Mesela, Abdullah ibni Abbas "radiyallahii an-
hiima" buyurdu ki: Resulullahdan isitdim ki, (Alinin sevgisi, atesin
odunu yakdigi gibi, miislimamn giinahlanm yok eder) buyurdu.
Onu sevmek, Onu ve sozlerini, dogru olarak ogrenip, oyle olmaga
cahsmak demekdir.
6 — Bir sahifede (Ehl-i siinnet, ser ve isyan, kiifr ve hsk, Alla-
hm kazi ve kaderi iledir, nzasi ile degildir diyor. Bu sozleri bir ha-
kimin kendi hiikmiine razi olmamasma benzer. Bu sozii edenler,
kendi kufrlehne zahib olduklan icin, kiifrii, kafirligi de kaza ve ka-
dere baglayip, kendi kabahatlerini ortmek istediler. Bu ise iblis
mezhebidir) diyor.
Boylece, kaza ve kadere inanmiyor. imam-i Ca'fer Sadika da
inanmamis oluyor. Herseyi Allahii tealamn yaratdigmi bildiren
ayet-i kerimeleri, evirip cevirip, kendine gore ma'nalar cikanyor.
Halbuki, bu ayet-i kerimelerin hakiki ma'nalarim (Beydavi) serhi
olan Seyhzade [Muhammed bin seyh Mustafa] tefsiri, akl sahible-
rini hayran birakacak seklde yazmakdadir. Hiisniyye diyormus ki,
-86-
(bes yasmdan yirmi yasma kadar, imam-i Ca'fer Sadikm "aleyhis-
selam" evinde idim. Bu bilgileri hep ondan ogrendim). Kiifriine, ya-
lanlarma herkesi inandirmak icin, o biiyiik imama da iftira ediyor.
Halbuki, imam-i Ca'fer Sadikm "radiyallahii anh" kaza kader hak-
kmdaki sozii (Mektubat)m 1. cild, 289. cu mektubunda uzun yazili-
dir. irade ile rizayi birlesdirmek icin, hakimin hiikmiinden razi ol-
mamasi muhaldir demesi de, bozuk bir diisiincedir. Ciinki, hakimin,
dogru olan hiikmlerinden razi olmamasi, elbette muhaldir. Allahii
tealamn da, ita'at etmekden, sevab islemekden, hayrdan razi olma-
masi muhaldir. Ciinki, razi olacagim bildiriyor. Fekat, hakim, zor ile
veya hata ile verdigi hiikmiinden hatasim anlayinca nasil razi olabi-
lir? Irade etmis, hiikm etmis ise de, razi olamaz. (Siraciyye fetvala-
n) sahibi Siraciiddin Ali bin Osman Usi, (Email) adindaki cok kiy-
metli kasidesinin iiciincii beytinde, (Allahii tealamn hayat sifati var-
dir [ya'ni diridir]. Herseyi, her isi irade, ezelde takdir eder) diyor.
Bu kasideyi, bircok alim serh etmisdir. Seyyid Ahmed Asim efendi
tiirkceye terceme ve serh ederken diyor ki, (Kader, Allahii tealamn
ilerde olacak herseyi ezelde bilmesidir. Kaza, bu bildiklerini Levh-il
mahfuzda gostermesidir). Kessaf sarihi [Tayyibi] (Ba'zilarma gore,
kader, genel emrdir. Kaza bunlarm birer birer meydana gelmesidir.
Mesela [her canh olecekdir] kaderdir. Her canhmn olmesi kazadir)
dedi. (Tavali') kitabim serh eden Semseddin Mahmud bin Abdur-
rahman Isfehani buyuruyor ki, (Kader, her seyin Levh-il mahfuzda
toplu, kisaca varhgidir. Kaza da, bunlarm, sartlarmm ve kendilerinin
birer birer, zemanlarmda yaratilmasidir). Kader, bir anbar bugdaya
benzer. Kaza, olcii olcii ahp sarf etmekdir. Kader ve kaza kelimele-
ri, birbirinin yerine kullamlmakdadir. Kader: (Ahmed kendi arzusu
ve kudreti ile musliman olur. Kirkor, kendi istegi, begenmesi ile kiif-
rii tercih eder seklindedir. Bunu gosteren ayet-i kenmeler cokdur).
Kaza kader iizerinde (Tam ilmihal) kitabmda genis bilgi vardir. Bu-
nu iyi okuyunca, Hiisniyye kitabim hazirhyan yehudinin, bir canbaz
gibi, bir gozbaglayici gibi yapdigi bozuk isbatlar kolayca anlasihr.
Tefsir bilenler, bu kitabin ayet-i kerimelere, ilme, akla uymiyan
ma'nalar verdigini hemen anlar ise de, tefsirden ve yirmi ana ilmden
haberi olmiyan cahiller, (maglub etdi, mahcub etdi, rezil etdi, cevab
veremediler, aciz kaldilar) gibi ilavelere aldanarak inamr. Onun
icin, boyle, yalan, bozuk kitablan, mecmu'a ve gazeteleri hie oku-
mamahdir. Bunlari okumamak, kendini kafir olmakdan kurtarmak
demekdir.
7 — Bir yerinde (Vaktiyle seyh Behlul [Behlul Dana] demisdi
ki: EyEbu Hanife! Sen insanda ihtiyir olmadigim soyliyorsun. E-
sekler senden dahi aklh ve faziletlidir. Qiinki, gecilemiyecek dere-
-87-
ye ne kadar zorlansa girmez! Bu soze Ibrahim Halid, cevab vere-
medi. Harun Resid ve Yahya Bermeki giildii) diyor.
Kaderiyye mezhebinin, bu ummetin mecusileri oldugunu bildi-
ren hadis-i serffi de yazip, (giinah isleyip, bu is Allahdandir, ezelde
yazilmisdir, diyenler, Kadehyyedir. islamdan once Kureys miisrik-
leri cebri mezhebinde idi. Islam bu mezhebi kaldirdi ise de, emi-
ruVmii'minin hazret-i Alinin sehadetinden sonra, Mu'aviye ve Ye-
zid aleyhilla'ne zemamnda bu mezheb, tekrar meydana cikdi ve
Ehl-i siinnete miras kaldi) diye yaziyor ve cocuk sozii gibi akla ve
nakle uymiyan soz ve misallerle isbata kalkisiyor.
Ehl-i siinnet alimleri "rahime-humullahii teala", insanda ihti-
yar yokdur dememisdir. Cebriyye mezhebinin kafir olduklarmi bil-
dirmisdir. Bu kitabinm boyle hayasizca iftiralanna ancak, Ehl-i
siinnet kitablanni hie okumamis cahiller inanir. Kaderiyye mezhe-
bi, Mu'tezile mezhebinin bir ismidir. Si'ilerin de bu mezhebde ol-
dugu, bu kitabdan anlasilmakdadir. Kaza ve kadere inanmadiklan
icin, insan istedigini elbette yapar, yaratir dedikleri icin, Mu'tezile
mezhebine (Kaderiyye) de denir. Ya'ni kadere inanmiyanlar kade-
riyyedir. inananlar, Ehl-i siinnetdir.
Muhammed bin Abdiilkerim Sihristani, (Milel ve nihal) kita-
bmda diyor ki: Mu'tezile mezhebinin reisi olan Vasil bin Ata ve o-
nun izinde bulunanlar diyor ki: (insan, ihtiyari, ya'ni istekli hare-
ketlerini kendi yaratir. Allahii teala, kullarma faideli isler yapma-
ga mecburdur. iyilere sevab, kotiilere azab vermesi lazimdir. Allah
birdir. Ayrica sifatlan olamaz. Kur'an, harf, kelime ve sesdir. Bun-
lar ise, mahluk, sonradan yaratilmisdir. insan iyi, kotii, biitiin isle-
rini kendi yaratiyor. Allahii teala, serleri, kotii seyleri, giinahlan,
kiifrii yaratir demek, dogru degildir. Bu sozler, onu kottilemekdir.
Ciinki, zulmii yaratan, zalimdir. Allahii teala, zalim olmaz.) diyor.
Bunlarm bu sozleri yanhsdir. is sahibi, isi yaratan degil, bu isi ya-
pandir. insan mahluk oldugu gibi, kiifrii, imam, ibadeti ve isyani da
mahlukdur. Saffat suresi, doksanaltmci ayet-i kerimesinde mealen,
(Allahii teala, sizi yaratdi ve yapdiginiz i$leri de yaratmakdadir)
buyuruldu. Ehl-i siinnet alimlerinden imam-i Beydavi "rahmetul-
lahi aleyh", bu ayetin tefsirinde (yapdiginiz seyler, insamn fi'li, ha-
reketi ile oldugu icin, insamn isi olur. Fekat, hareket kuvvetini ve-
ren, is icin lazim olan seyleri yaratan, Allahii tealadir) demekdedir.
Kaderiyye, herkes, kendi isinin hahkidir dedigi icin, bu ummetin
mecusileri olmusdur. Ehl-i siinnet, hahk birdir diyor. Mecusiler,
hahk ikidir dediler.
Mevlana Halid-i Bagdadinin "rahime-hullahii teala" arabi
(ikd-iil-cevheri) kitabmda, irade-i ciiz'iyyeyi uzun bildirmekdedir.
Abdulhamid Harputi "rahmetullahi aleyh" bu kitabi serh ederek
(Simt-iil-abkan) ismini vermisdir. Bu serh 1305 [m. 1888] de Istan-
bulda tab' edilmisdir. Mevlanamn (irade-i ciiz'iyye) risalesi de
1291 [m. 1874] senesinde, mearif nazin Safvet Pasamn zemamnda,
(Resehat) kitabmm sonunda, tas baskisi ile, istanbulda basilmis-
dir. (Bugyet-iil-vacid) kitabmm dokuzuncu mektubu bu risaledir.
Bu risalede buyuruyor ki:
Yeri ve gokleri yokdan var eden, insanlan ve hayvanlan ve
bunlarm hareketlerini, islerini yaratan Allahii tealaya hamd olsun.
Allahii teala, birseyi yaratmak istedigi zeman ona (Ol!) der, he-
men var olur.
Efendimiz, buyiigumiiz, veber ve meder ehalisinin en iyisi olan
Muhammed aleyhisselama ve Aline, Akrabasma ve Eshabma dii-
alar, selametler ve iyilikler olsun!
Ey miisliman! Allahii teala, zihnini acsm! Dogru yolda gitmeni
nasib eylesin! iyi bil ki, miislimanlarm her firkasi, her kismi, hatta
felsefeciler ve baska dinlerde bulunanlann cogu, hayvanlann ha-
reketlerinden baska, her varhgi, herseyi hareket etdiren, te'sir
eden yalniz bir kuvvet vardir, bu da, bir olan Allahii tealadir, de-
mislerdir. Hayvan ve insanlarm hareketlerini de Onun yaratdigi
siibhesizdir. Ya'ni, hem su'urlu olan [ya'ni duyduklan, anladikla-
n] mesela hastahk, sihhat, uyku, uyamklik gibi, hem de, su'ursuz
olan [haberleri olmiyan] mesela biiyiimek, gidalarm hazm olmasi
gibi, tabfi hareketlerini, ya'ni iradelerine, isteklerine bagh olmi-
yan hareketlerini, hep Allahii teala yaratmakdadir. Hayvanlann
ve insanlarm ihtiyari hareketlerine, ya'ni iradeleri, istekleri ile
yapdiklan hareketlerine gelince, bunlarm meydana gelmesi baska
baska anlatilmakdadir. Mesela, Cebriyye firkasi, ihtiyari hareket-
lerin de, yalniz Allahii tealamn kudreti ile olup, kulun hie kudreti
olmadigini soyliyor. i'tikad imamlanmizdan Ebiil-Hasen Ah Es'a-
ri "rahime-hullahii teala" de Allahii tealamn kudreti ile olup, ku-
lun kudretinin karismadigim bildirmekdedir. Mu'tezile firkasi ise,
yalniz kulun kudreti ile ve ihtiyari ile oldugunu, felsefeciler de, ku-
lun kudreti ile oldugunu ve kulun, bunu yapmaga mecbur oldugu-
nu soylemekdedir. Haremeyn imami denmekle meshur, Abdiil-
melik Ciiveyni "radiyallahii teala anh" icin de boyle derdi, denili-
yorsa da, dogru degildir. Nitekim alim, arif Muhammed bin Yusiif
Sinnusi "rahime-hullahii teala" (Ummiil-berahin) kitabmda ve
Sa'deddin-i Teftazani "rahime-hullahii teala" de [722-792 Semer-
kandda] (Serh-i mekasid) kitabmda bunun dogru olmadigini acik-
9a yazmakdadir. i'tikad alimlerimizden iistad Ibrahim bin Mu-
-89-
hammed Isferaim "rahime-huilahii teala" ise, isin meydana gel-
mesi, hem Allahii tealamn, hem de kulun kudretlerinin te'sfri ile-
dir diyor. Kadi Ebu Bekr Bakillani "rahime-hullahu teala", isi ya-
pan, Allahii tealamn kudreti olup, kulun kudreti de, isin sifatina,
haline, iyi veya kotii olmasina te'sir etmekdedir, diyor. I'tikadda
mezhebimizin imami, Muhammed bin Mahmud ebu Mensur Ma-
tundinin "rahime-hullahu teala" de boyle buyurdugunu, Kema-
leddm Muhammed ibntilhiimam "rahime-hullahu teala" (Eliniisa-
yere) kitabmda ve Kemaleddin Muhammed ibni Ebu Serif-i kud-
si "rahime-hullahu teala" (Eliniisaincre S serhilmiisayere) kita-
bmda ve Molla Fenarmin torunlarmdan Hasen Celebi bin Mu-
hammed Sah "rahime-hullahu teala" ($erh-i mevakif) hasiyesinde
ve miidekkik Gelenbevi "rahime-hullahu teala" de (Akaidiid-
devvaniyye) serhinde bildirmekdedirler. Mevlanadan bu kadar
terceme edildi.
Ehl-i siinnet alimlerinden imam-i Birgivi "rahime-hullahu te-
ala", tiirkce (Birgivi vasiyyetnamesi) kitabmda Ehl-i siinnetin
Kur'an-i kerimden ve hadis-i seriflerden anladiklan dogru ma'na-
yi kisa ve acik olarak, pek giizel yazmakdadir. Kadizade serhi yir-
midorduncii sahifede buyuruyor ki:
Allahii teala miiriddir. Ya'ni irade sifati vardir. Diledigini ya-
par. Var olmasim diledigini var eder. Var olmasim dilemedigi, var
olmaz. Hicbir seyi yapmak, Ona lazim degildir. Bir kimse, Ona
giic ile birsey yapdiramaz. Ciinki Allahii teala, herkese galibdir.
Kimse, Ona galib olamaz. Aciz degildir. Hersey, Onun dilemesi
ile var olmakdadir. Iman, ita'at gibi iyilikler ve kiifr, isyan gibi bii-
tiin kotiiliikler, hep Onun iradesi ile var olmakdadir. Mu'tezile fir-
kasi diyor ki, (Allahii teala, kotiiliiklerin, giinahlarm yapilmasim
dilemez ve yaratmaz. Bunlan insanlar ve seytan yaratmakdadir.
Ciinki, kottiliikleri yaratmak, kotiiliik yapmak olur. Allahii teala
ise, hie kotiiliik yapmaz). Ehl-i siinnet, bunlara soyle cevab verdi
ki, (Kottiliikleri yaratmak, kotiiliik yapmak olmaz. insanlarm ko-
tiiliik islemesi, kotiiliik olur). Mu'tezile dedi ki, (Allahii teala, ko-
tiilukleri ve kiifrii takdir etse, murad etse idi, insanlarm ktifre, ko-
tiiliiklere razi olmasi, bunlan begenmeleri icab ederdi. Ciinki, ka-
zaya nza gostermek lazimdir). Ehl-i siinnet, soyle cevab verdi ki,
(kufriin kendisi, Allahii tealamn kazasi, takdiri degildir. Makdisi-
dir. Ya'ni, kaza olunan seydir. Kaza etmesine nza lazimdir. Fekat,
makdiye nza lazim degildir. Allahii teala, herseyi halk ve takdir e-
derim. Kiifre razi degilim buyurdu). Mu'tezile, (Allahii teala ko-
tiiliik yapilmasim dilese idi, kotiiliik, kiifr ve isyan yapmca, sevab
kazamhrdi. Ciinki, Allahii tealamn diledigini yapmis olurlar. Dile-
-90-
digini yapmak, emrini yapmak demekdir) dedi. Ehl-i siinnet dedi
ki, (ita'at etmek icin, sevab kazanmak icin, ancak emrleri yapmak
lazimdir. irade edileni yapmak, ita'at etmek olmaz).
Mu'tezile alimlerinden, Rey sehrinin kadisi Abdiilcebbar He-
medani, vezir Sahib bin Ibadm odasma geldi. Iceride, Ehl-i siinnet
alimlerinden Ebu ishak isferaimyi "rahime-hullahii teala" goriin-
ce aralarmda, soyle bir konusma gecdi.
Ab. Ceb. — Allahii teala, kotiiliikleri, giinahlan irade etmez, is-
temez ve yaratmaz. Bunlan, kotii insanlar ve seytan yaratir.
Ebu Ishak — Hayrlarm ve serlerin hepsini Allahii teala yaratir.
Onun miilkiinde, yalmz Onun diledigi var olur.
Ab. Ceb. — Rabbimiz, kendine isyan olunmasini diler mi?
Ebu Ishak — Allahii teala, kiifrii ve giinahlan dilemese ve ya-
ratmasa, kullar giic ile, zor ile, Ona isyan mi edebilir? Kullar, i-
rade-i ciiz'iyyeleri ile kiifr, giinah, kotiiliik yapmak ister. Hak tea-
la da dilerse, onlarm istedigini yaratir.
Ab. Ceb. — Allahii teala bir kimseye hidayet dilemese, onun
kiifr, kotiiliik yapmasim takdir ve kaza edip yaratsa, buna iyilik mi
etmis olur, yoksa kotiiliik mii?
Ebu ishak — Eger kulun hakkim vermegi dilemezse, kotiiliik
olur. Fekat kendi hakkim almagi dilemezse kotiiliik olmaz. Zerre
kadar iyilik yapana karsihgmi verecekdir. Kimsenin iyiligi karsihk-
siz kalmiyacakdir. Kiifrden baska kotiiliiklerin bircogunu da afv
eder. Kiifrii dilemesine gelince, Hak teala alimdir. ilerde olacak
herseyi bilir. Hakimdir, herseyin en iyisini yapar. Diledigi kulunu
rahmetine kavusdurur ve hidayet ihsan eder. Hicbir seyi yapmaga
mecbur degildir. Nitekim, Kur'an-i kerimde Fatir suresi, sekizinci
ayet-i kerimesinde mealen, (Diledigi kimseleri igri, sapik yolda bi-
rakir. Diledigi kimselere hidayet eder. Dogru, iyi yolu gosterir) bu-
yuruldu. Ya'ni, iyiligi ve kotiiliigu, kullarm irade etmesi, dilemesi
ile yaratir. Kulun iradesi yaratmaga sebebdir, vasitadir. Mii'minler
irade-i ciiz'iyyeleri ile imam ve ita'ati dileyince, Allahii teala da di-
ler ve yaratir. Eger, Allahii teala da dilemeseydi, kimse mii'min ol-
maz, ita'at etmezdi. Kafir kufrtinti ve fasik giinah islemesini dile-
yince, o da irade ederse, yaratir. Eger dilemezse, kimse kafir ve fa-
sik olamaz.
Yalmz kulun dilemesi ile bir sey var olmaz. Hak teala da dile-
yince var olur. Allahii teala, serleri, kotiiliikleri de diler ve yaratir.
Fekat, bunlan sevmez, razi olmaz. Hayrlan, iyilikleri ise hem di-
ler, hem de razi olur, begenir ve yaratir. Allahii teala dilemedikce,
bir sinek, kanadim kimildatamaz. insanlann yapdiklan biitiin iyi-
-91-
likler ve kotiiliikler, hep Onun dilemesi ile oluyor. Kullar birsey
yapmak irade edince, O irade etmezse o is olmaz. O da dilerse,
olur. Var olmasmi dilemedigi sey, var olmaz. Var olursa, acz, giicii
yetmemek olur. Allahii tealanm herseye giicii yeter. Dilese biitiin
insanlar ve cinniler mii'min olup ita'at eder. Dileseydi, hepsi kafir
olurdu.
Siial: Hersey, Onun dilemesi ile oluyor. Kafirlerin kufrunii di-
lemisdir. Onlar, bu iradeye karsi gelemezler. Bunun icin zor ile ka-
fir oluyorlar. Onlara iman etmelerini emr, olmayacak seyi istemek
olur. Onlann iman etmesini emr ediyor da, nicin iman etmelerini
dilemiyor? Herkesin iman etmesini emr ediyor da, nicin herkesin
iman etmesini irade etmiyor, dilemiyor?
Cevab: Allahii tealaya, yapdigi seyleri begenmiyerek, bunlarm
sebebi sorulmaz. Allahii teala, ileride olacak herseyi ezelde, sonsuz
gecmisde biliyordu. ilmi, olacak seylere tabi'dir. Ya'ni nasil ola-
caklar ise, oylece bilmisdir. Oyle olacaklan icin oyle bilmisdir.
Yoksa, oyle bildigi icin, oyle olmaga mecbur olmuyorlar. iste, Al-
lahii tealanm iradesi, bu ilmine uygun oluyor. Kudret ve tekvin si-
fatlan da, iradesine uygun oluyor.
Kullarda, irade-i ciiz'iyye, ya'ni secmek, dilemek vardir. Birse-
yi yapmak isterler veya istemezler. Ehl-i siinnetin iki imamindan
Ebu Mensur Matiiridi "rahime-hullahii teala" buyuruyor ki, ira-
de-i ciiz'iyye, bash basma bir varhk degildir. Disarda var degildir.
Kudret-i ilahiyye ile ilgisi yokdur. Allahii teala, filan kimsenin gii-
nah islemek isteyecegini ezelde biliyordu. O kimse, isteyince, Al-
lahii teala da diler ve yaratir. Giinah hash olur. Kulun iradesi, Al-
lahii tealanm kazasma, takdirine ve yaratmasina sebeb olmakda-
dir.
insanlarm yapamiyacagi seyler, iic diirliidiir:
1 — O seyin kendi yaphamaz. iki cismi, bir anda, bir yerde bu-
lundurmak gibi. Siseden suyu cikarmadan, baska sivi doldurula-
maz.
2 — Kendi yapilabilir. Fekat adetde kullar yapamaz. Bir dagi
yerinden kaldirmak gibi.
3 — Yapilabilir. Fekat, Allahii teala, kulun yapmiyacagim bil-
digi icin, kul onu dilemez. Allahii teala, birinci ve ikinci kismlan
emr etmedi. Uciincii kismin yapilmasim emr etmekdedir. Mesela,
Ebu Cehlin iman etmiyecegini ezelde bildigi ve kiifriinii diledigi
halde, iman etmesini emr etdi.
Demek ki, insan yapmagi ve yapmamagi secmekde, diledigini
yapmakdadir. Kulun bu dilemesi, Allahii tealanm irade etmesine
-92-
ve yaratmasma sebeb olmakdadir. Kul, hayr islemek isteyince, O
da ister ve yaratir. Kotiiliik islemek dileyince, O da ister ve serri
yaratir. Kimseyi zor ile kafir yapmaz ve kimseye zor ile giinah yap-
dirmaz.
Allahii tealamn adet-i ilahiyyesi soyledir ki, herseyi sebeb ile
yaratmakdadir. Insanlann iradelerini de, bunlann iyi ve kotii isle-
rini yaratmaga sebeb kilrmsdir. Imam, hayri, sevabi kullarma bil-
dirmek icin Peygamberler "aleyhimtisselam" gonderdi. Iman et-
megi ve ibadet ve iyilik yapmagi emr etdi. Kiifrii ve giinah isleme-
gi, kotiiliik yapmagi yasak etdi. Insanlara akl verdi. Akh olana emr
etdi.
Allahii teala, diledigini yaratir. Yaratdigi herseyde nice faideler
vardir. Ya'ni hakimdir. Insan akh bunlan anlayamaz. Akl ancak
ahsdigi, duygu organlan ile aldigi bilgileri olcer, kavrar. Kafirleri
yaratdigmda, bunlara uzun omr, bol nzk, mevki', riitbe verdiginde,
kiifrlerini, kotiiliik yapmalanm dilediginde ve yilanlan, hmzirlari,
zehrleri yaratdigmda [insanlan oldiiriicii, memleketleri yikici ener-
ji kaynaklan yaratdigmda, goriilemiyen atomun, diisiinulemiyen
kiiciiciik cekirdeginde, akllan sasirtan, sehrleri yok eden mu'az-
zam kuvvet yerlesdirmesinde, lsik, elektrik, miknatis ve kimya
enerjileri yaratmasmda, fizikde, kimyada, biyolojide okunan ve
pekcogu heniiz anlasilamiyan madde ve kuvvet ve hayat kanunla-
nm, nizamim kurmasmda] sayisiz hikmetler, faideler vardir. Faide-
siz birsey yapmak sefahetdir, asagihkdir. Allahii tealamn her ya-
ratdigmda, cesidli faide vardir. iradesi Onun sekiz sifatmdan biri
olup kadimdir, hep var idi. Ezelde kendi de, sekiz sifati da hep var
idi. Sonradan olma degildirler. Miisebbihe firkasmdan Kerramiyye
admdaki zindiklar, irade sifati kadim degil hadisdir, ya'ni sonradan
olmadir dedi. Kafir oldular. Sekiz sifatdan birine kadim degil, ha-
dis diyen kafir olur.
Allahii teala, herseyi tekvin sifati ile yaratmakdadir. Tekvin
var etmek demekdir. Yerde ve goklerde bulunan biitiin varhklan,
maddeleri, cismleri, ozellikleri, olaylan, kuvvetleri, kanunlan,
baglantilan yaratan, yalmz Odur. Ondan baska yaratici yokdur.
Ondan baskasma yaratici denemez ve kimseye, bir sey yaratdi de-
nemez. Kur'an-i kerimde mealen, (Her §eyi yaratan, yalmz Alla-
hii tealadir) buyuruluyor. Bir ayet-i kerimede mealen, (Yaratan
ve emr eden yalmz Odur) ve Yasin-i serifdeki bir ayet-i kerimede
mealen, (Yalmz O yaraticidir ve cok bilicidir) buyuruldu. Karada,
denizlerde, havada yasiyan hayvanlarm [mikroblarm, atom cevre-
sindeki elektronlarm, molekiillerin, iyonlarm] ve insanlann, me-
leklerin ve cinnilerin, ya'ni her var olamn kendisini ve hareketle-
-93-
rini ve islerini ve durmalanni, ibadetlerini ve giinahlarim, iyilikle-
rini, zararlarmi, kiifrlerini ve imanlarini yaratan Odur. Mu'tezile
diyor ki, (Kullar, islerini kendileri yaratir. Hak teala, kullara cok
kudret verip, kendi islerini kendileri yaratir. Hayvanlar da boyle-
dir). Bu sozleri yanhsdir.
Insanlar ve hayvanlar, irade-i ciiz'iyyeleri ile bir isi yapmagi di-
ler. Bu dilemege (Kesb etmek) denir. Allahii teala da, dilerse, bu
isi yaratir. Kul birsey yaratamaz. Bizim [ya'ni Kadizade Ahmed e-
fendinin] (irade-i ciiz'iyye) risalemizde bunu uzun acikladik. Elin,
ayagm kimildamasini, dilin soylemesini, goziin acihp kapanmasini
ve gormesini yaratan Odur. Sineklerin, boceklerin, mikroblarm,
yildizlarm, riizgarlarm hareketlerini [ve titresimlerini, elektrik it-
me ve cekmesini, maddenin cekimini, sivilann ve gazlarm kaldir-
ma kuvvetlerini] yaratan yalmz Odur. insanlarm, hayvanlarm, cin-
nilerin ve ruhlanmizm nzkmi yaratan, gonderen Odur. Halala da,
harama da nzk denir. Mu'tezile, haramdan gelen, nzk degildir, de-
di. Bu sozleri yanhsdir. Her canhmn nzki tiikenmeyince eceli gel-
mez, olmez. Kimse kimsenin nzkmi yiyemez. Rizk, ibadet yap-
makla artmaz, bereketlenir. Allahii teala herkesin nzkmi ezelde
takdir, ta'yin etmis, ayirmisdir. Bu, artmaz ve azalmaz. Canhlan ol-
dtiren, oliileri dirilten, saglamlan hasta yapan, hastalan iyi eden
yalmz Odur. Mikroblar, tabib ve Azrail aleyhisselam, birer sebeb-
dir. Bunlar te'sir edince, isi yaratan, bunlara te'sir veren Odur. A-
tesde yakmak, karda sogutmak, [elektrikde isi, lsik ve elektroliz
hasil etmek] hassalanm hep O yaratmakdadir. Ates, kar, elektrik,
goriinen sebeblerdir. Allahii tealamn adeti olan vasita ve sartlar-
dir. [Duygu organlanmrzi, bunlardaki duyma kuvvetlerini, hiicre-
lerdeki beslenme, iireme, zararh maddeleri cikarma, oksidlenme
ve osmoz olaylanni, kalbi, kam, kan sisteminin, oteki doku ve or-
ganlann ve sistemlerin cahsmalarini, aralarmdaki diizeni yaratan
hep Odur. Komiinistler, kitabsiz kafirler ve cok eskiden beri gelen
zmdiklar] sapiklar diyor ki, her madde ve kuvvet, kendi ozelligi ile
kendisi te'sir eder. Mesela, ates yakicidir. Her zeman, elbette ya-
kar. Bu sozleri cok yanhsdir. Ehl-i siinnet alimleri "rahime-humul-
lahii teala" buyuruyor ki, sebeblerin te'siri kendiliginden degildir.
Sebebleri var edince, bunlarin te'sirini, islerini de hemen yaratma-
si, Onun adetidir. Atesde yakmak ozelligini yaratmasa, hie yaka-
maz. Atese diisen kimseyi, o istemezse, ates yakmaz. Maddenin
kendinde ozellik yokdur. Maddenin ozelliklerini, sebeblerin te'sir-
lerini ve islerini, Hak teala yaratiyor. O dilemezse, bu ozellikleri
ve te'sirleri yaratmaz. Dileseydi, karda sicakhk, atesde sogukluk
yaratirdi. Kihcin kesmesini, merminin delmesini, zehrin oldiirme-
-94-
sini yaratan Odur. Denize diisende bogulmayi yaratiyor. Dilerse
bogulmaz, saglamlasir. Kusun, tayyarenin ucmasim, [havamn kal-
dirmasim, siirtiinme kuvvetlerini] yaratan Odur. Bu ozellikleri,
kuvvetleri yaratmasa, ucurmaz. Hastahklari, cesidli ilaclarda cesid-
li hassalan yaratmakdadir. Ibrahim aleyhisselam, Nemrudun ate-
sinde oturdu. Hie yakmadi. Eger yakmak, atesin tabi'ati, ozelligi
olsaydi elbette yakardi. Yakmagi yapan, ates degildir. Allahii teala
yakdirmakdadir. Allahii teala, maddelerde diledigi ozelligi, isi, ya-
ratir. Yaratdigi is, maddeden hasil olur. Fekat, Allahii tealanm hik-
meti ve adeti soyledir ki, her maddeye belli ozellik, belli etki ver-
misdir. Maddeleri, birbirlerinin degismesine sebeb kilmisdir. Bug-
day tohumundan bugday, arpadan arpa yaratir. insandan insan,
hayvandan kendi cinsini yaratir. [Veba basilinden ta'un, menengo-
kokdan menenjit yaratir. Atomlar arasmdaki elektron ahsverisini,
radioaktiviteyi ve cekirdek reaksiyonlanm, her maddede baska
seklde yaratiyor.] Yemek ile karm doymasim yaratiyor. Eger doy-
mak yaratmasa, tonlarca yisek doymazdik. Susuzluk yaratmasaydi,
hie su icmesek susamaz idik.
Ondan baska yaratici yokdur. Her var olani, o yaratmisdir.
Maddeleri hareket etdirir. Yerlerini degisdirir. Bir zemandan, bas-
ka zemana gottiriir. Bir halden baska hale dondiiriir. Akllara hay-
ret verecek seyler yaratir. Bir damla meniden ve gortilemiyen
spermatozoidden bir olgun insan yaratir. [Nun aleyhisselam gibi
biiyiik bir Peygamberden, Ken'an admda asi, kafir ve ahmak bir
ogul yaratir. Ebu Cehl gibi tas yiirekli, ortimcek kafah bir kafir-
den, Ikrime gibi bir mii'min ogul yaratir. Elinin, dilinin, viicudu-
nun her zerresinin diizgiin yapilan, ozellikleri ve hareketleri ile,
Onun varhgmi, iradesini, kudretinin biiyiiklugiinu anlatan, i'lan e-
den aleak bir kafirin kalbinde ktifr yaratir. Bunlann, soz ile, yazi i-
le, riitbe ve mal giicii ile, dine saldirmalanni yaratir. Kendi mahlu-
kunu, eserini kendine diisman yapar. insanlarm ytireginde yerles-
dirdigi, goniil [kalb] adindaki bir cevherin, kuvvetin ba'zisim nur-
landirarak, temizliyerek, kendine ayna yapar. Ba'zisim da, karar-
tarak, kiifr ve kotiiluk deposu yapar.] En kiiciik zerre olan, mik-
roskobda bile goriilemiyen atomun derinliginde, cekirdeginde,
daglari deviren niikleer kuvvetler yaratir. Pancarda seker yaratir.
Yaprakda fotosentez, oziimleme kuvveti yaratir. Anda bal yaratir.
Bir bugday danesinden, nice bugday yaratir. Cansiz yumurtada,
canh hayvan yaratir. Ciceklerde esanslar, giizel kokular yaratir.
Kuru agacda, yapraklar, cicekler, meyveler yaratir. Su icinde hay-
vanlar, cicekler, agaclar yaratir. Aci su icinde tath su yaratir. [Kim-
ya reaksiyonlan ve nice fizik ve kimya ozelliklerini yaratir. Topra-
-95-
gi bitki haline, bitkiyi hayvan haline dondiiriir. Insanlan, hayvan-
lari ctirtitiip toprak maddelerine, su ve gazlara dondiiriir. Herseyin
tersini de yapdigi, reversibl tepkimeler yapdigi gibi, bunun da ters,
geri donen halini yaratir. Bu kainat fabrikasmda herseyi, hesabli,
diizenli yaratmakdadir. Gelisi giizel, yikici, bozucu goriinen degis-
melerin, hepsinin de cok hesabli, cok ahenkli, baghhklar, akllara
hayret veren bir diizen icinde yaratildigi, fen lsigi altmda, giinden
giine daha iyi anlasilmakdadir.]
8 — (Ya Resulallah! Yetmisiic firkadan kurtulan firka-i naciy-
ye hangisidir? dediklerinde: Ehl-i beytim Nuhun gemisi gibidir.
Ona binen kurtulur buyurdu) diyor.
Halbuki, bunu baska zeman buyurmusdu. Bu siiale cevab ola-
rak, (Firka-i naciyye, Benim ve Eshabimin yolunda gidenlerdir)
buyurdugu, kitablarda yazilidir. Hadis-i serifleri de sikilmadan de-
gisdirmekdedir. Resulullahin "sallallahii teala aleyhi ve sellem" ve
Eshab-i kiramm yolunda olan dogru imanli miislimanlara (Ehl-i
siinnet vel-cema'at) denir.
9 — (Cemi'i Eshib ne mu'tezili, ne $afi'i, ne Miliki, ne Hanefi
ve ne de Hanbeli idi. Firka-i vihide ve naciyye, Resulullahin ve
Ehl-i beytin yolunda olanlardir. Ehl-i beyt-i Resul yolunda olmi-
yan, kurtulamaz) diyerek kendilerinin Ehl-i beyt i'tikadmda oldu-
guna inandirmak istiyor.
Halbuki, Ehl-i beytin "radiyallahii teala annum ecma'fn" i'tika-
di, hazret-i Alinin "radiyallahii anh" i'tikadidir. Ya'ni Eshab-i ki-
ramin "radiyallahii teala annum ecma'fn" i'tikadidir. Bu da, Resu-
lullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" bildirdigi i'tikaddir. Binlerle
(Ehl-i siinnet) alimi bu i'tikadi toplamis, herbirini kitablarina, ve-
sikalan ile yazmisdir. ictihad derecesine ytikselmemis, din bilgisin-
de ihtisas kazanmamis birkac kimse, Kur'an-i kerimden ve hadis-i
seriflerden bozuk ma'nalar cikararak, bu uydurma ve giiliinc soz-
lerine, Ehl-i beyt mezhebi demis, herkesi inandirmak istemisdir.
Islam diismanlan da, bu fitneyi alevlendirmis, sinsice kitablar yaz-
mislardir. imam-i a'zam Ebu Hanife, ilminin biiyiik bir kismim,
hocasi olan Ehl-i beytin goz bebegi, imam-i Ca'fer Sadikdan 6g-
renmis ve ogrendigi bilgileri talebesine bildirmisdir. O halde (ale-
vi) demek, ya'ni imam-i Alinin yolunda ve Ehl-i beyt mezhebinde
demek, Ehl-i siinnet demekdir. Ehl-i siinnete alevi demek yerinde
olur. Simdi Iranda, Stiriyede ve Irakda kendilerine (alevi) diyenler,
alevi degildir.
(Mevdu-at-iil-ulum) kitabi altiyiizyedinci sahifesinde diyor ki:
Eshab-i kiramin inamsi, hep birbiri gibi idi. Ciinki, hepsi Resulul-
-96-
lahm "sallallahii aleyhi ve sellem" sohbetinde bulunmakla ve hiz-
metini yapmakla sereflendi. Bu sohbetin lsigi altmda siibheleri kal-
madi. Kur'an-i kerimin ve hadis-i senflerin ma'nasim iyi anladilar
ve tam inandilar. Sahabe-i kiram kalmaymca, yer yer cahiller, nefs-
lerine aldananlar tiireyerek, yanhs soylemege ve yazmaga basladi.
Herbiri yoldan cikdi. Bircoklanm da yoldan cikardi. Bid'atler, yan-
lis yollar, ortahga yayilmaga basladi. Ehl-i islam, yetmisiic firkaya
aynldi. Alimlerden bir kismi, taskinhkdan ve seytana uymakdan
korunup, Eshab-i kiram yolunda kaldi. Bu dogru yolda bulunanla-
ra (Ehl-i siinnet) denildi. Ehl-i siinnet alimleri, ibadetde, is yap-
makda bircok mezheblere aynldi. Zemammrzda, dort mezhebin
kitabi vardir. Bunlar, Haneff, $afi'i, Maliki ve Hanbeli mezheble-
ridir. Bunlardan baska, hak mezheb kalmadi. Ehl-i siinnetin mez-
heblere aynlmasi, Allahii tealanm merhametidir. Al-i imran suresi,
yiizbesinci ayet-i kerimesinde mealen, (Birbirlerinden ayrilanlar
ve acik ayetler, alametler geldigi halde, ccsidli yollara sapanlar gi-
bi olmayiniz!)buyuruldu. Beydavi "rahmetullahi aleyh" bu ayet-i
kerimeyi tefsir ederken diyor ki, (Yehudilere ve Nasaraya, ya'ni
hiristiyanlara, iizerinde birlesmesi lazim olan dogru yol, acik vesi-
kalarla bildirildigi, saglam senedlerle gosterildigi halde, bunlar, Al-
lahii tealanm bir oldugunu hicbir mahluka benzemedigini ve ahi-
retdeki varhklan anhyamadilar. Cesid cesid seyler soylediler. Ey
miislimanlar, siz de bunlar gibi firkalara parcalanmayiniz!). Bu
ayet-i kerime, inamlacak seylerde parcalanmagi, yasak etmekde-
dir. Fikh bilgisinde, ibadet etmekde mezheblere aynlmagi yasak
etmiyor. Ciinki Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", (Umme-
timin birbirinden ayrdmasi [Fikh bilgisinde aynlmasi] rahmet-i ila-
hfdir) buyurdu. Bir hadis-i serifde de, (Miictehid, dogru ictihad
edince, iki sevab kazanir. ictihadinda yandirsa, bir sevab verilir)
buyuruldu.
10 — (Magarada beraber bulundugunu bildiren ayet-i kerime-
de, Ebu Bekr hakkmda bir fazilet olmayip, belki bu ayet, onun
imansiz oldugunu ve fadihatini gostermekdedir. O gece, Cebrail
nazil olup, bu gece, kafirler, seni oldiirmege karar verdi. Eshabi-
mn hepsine soyle ki, bu gece evlerinden cikmasmlar. Sen yalmzca
filan magaraya git dedi. Hazret-i Resul da, guruba yakm, Eshabi
toplayip bu emri bildirdi. Gece hazret-i All, yasi kiiciik oldugu
halde, korkmiyarak, yatagma girdi. Resulullah, magaraya gider-
ken, uzakdan biri geldigini goriip durdu. Gelince Ebu Bekr oldu-
gunu anladi. EyEbu Bekr, Allahm emrinisize soylemisdim. Nicin
sokakda dolasiyorsun, dedi. Ya Resulallah! Senin icin korkdum.
Seni yalniz birakip, evimde oturamadim, dedi. Resulullah diisii-
- 97 - Eshab-i Kiram - F:7
niirken, Cebrail gelip, Yi Resulallah! Ebu Bekri birakma! Kafirler
gelip, Ebu Bekri tutarak, senin ardmca gelip, seni bulur, dldiiriir-
ler dedi. Hazret-i Resul nacar kahp, Ebu Bekri magaraya gotiirdii.
Ciinki, hazret-i Resuliin kafirlerden ve Ebu Bekrden emniyyeti
yok idi. Hak teala, Ebu Bekrin ve Eshibm nifik yapacagim haber
vermis, Ebu Bekrden vuku 'a gelecek seyleri bildirmisdir ve (Kalb-
lerinde olmiyanlan soyliyorlar) buyurmusdur. Bunlann nifaklanm
bildiren ayetler cokdur. Resulullah, enis ve celise muhtac degildi.
(Gormedigin askerler He Allah seni kuvvetlendirdi) ayeti, bunu
gosteriyor. Ebu Bekr hicbir gazida bulunmamis, firar etmisdir.
Mii'minin kafire, kafirin mii'mine sahib [arkadas] oldugunu goste-
ren ayetler cokdur. Arabcada, esegin insana sahib oldugunu soyle-
mek cok olmusdur. O halde, Ebu Bekre sahib denilmesi birmeziy-
yet olamaz. Magarada Resulullah icin korkdu ise, bu korkusu iba-
det olur. Ona korkma demek, ibadetden men 'etmek olur. Resulul-
lah bir kimseyi ibadetden men'etmez. Korkusu giinahdan ise ve
Allahii tealamn Peygamberine inanmamis oldugundan ise, sahib-
likden ona ne {aide olur? Korkma demek, ona faide vermez. Re-
sulullah, elbette giinihi men'eder. Resul ona, diismanlardan mah-
fuz kalacagim demisdi. Buna i'timad etmedi. Bagmp cagirmakdan
maksadi, kafirlere haber vermek idi demise yerinde olur. Imam ol-
saydi, Allahii teala onu da, yilan sokmasmdan korurdu. Allah bi-
zimle beraberdir demek de ona kiymet vermez. (Uc kimse gizli ko-
nussa, onlann ddrdunciisii Allahii tealadir) buyuruldu ki, gizli ko-
nusan kafirler de kiymetli olmak lizim gelir. Ebu Bekrin riisvihgi-
m ve imandan mahrum oldugunu, bu ayet-i serife acikca gosteri-
yor. Ayet-i kerimede, ona sekine, rahathk verdim diyor. Onlara
verdim demiyor. Bu da imam olmadigmi gosteriyor. Boyle fasikla-
n, facirleri, belki kafirlerden daha kotii olanlan efdal deyip, hane-
dan-i niibiivvetin ma'sumlan iizerine tercih gosteriyor ki, Resulul-
lahdan sonra hicret edenlere, Muhacir denir. Beriber veya once
gidenler, muhacir olmaz) yaziyor.
Halbuki magarada beraber bulundugunu bildiren, Tevbe sure-
sinin kirkinci ayet-i kerfmesi, hazret-i Ebu Bekr-i Siddikin "radi-
yallahii anh" faziletini, serefini gostermekdedir. Ciinki, o gece,
Cebrail aleyhisselam gelip, (Bu gece, kafirler seni oldiirmege karar
verdi. Bu gece, Aliyi "radiyallahii anh" yatagina yatir ve Ebu
Bekr-i Sitltlik ile, Medine-i miinevvereye hicret et!) dedi. O gece,
hazret-i Alinin "radiyallahii anh" yasi kiicuk idi demesi de yanhs-
dir. Yirmiuc yasmda idi. All "radiyallahii anh", bin canim da olsa,
senin yoluna fedadir diyerek yataga girdi. Resulullah "sallallahu
aleyhi ve sellem" Safer ayimn yirmiyedinci persembe gecesi kapi-
-98-
dan cikrp, Yasm suresinin basmdan oniki ayet-i kerfme okuyup,
sokakda dizilmis olan kafirlerin iistiine iifledi. Hizla gecip, bir ye-
re gitdi. Ogle vakti hazret-i Ebu Bekr-i Siddikin evine tesrif eyle-
di. Ebu Bekre haber verdiler. Kapida, ay dogmus gibi Resulullahm
cemalini goriince, (Ne emriniz var ya Resulallah! iceri buyurup
emredin) dedi. iceri tesrif edip, (Bu gece Medineye hicret etmege
emr altlim) buyurdu. Ebu Bekr, (Beraber olup, hizmetinizde bu-
lunmakla sereflensem) dedi. (Sen de berabersin) buyurunca, haz-
ret-i Ebu Bekr sevindi. (Bana hicret icin bir deve lazim) buyurun-
ca, hazret-i Ebu Bekr, (Btitiin mahm, camm, evladlanm sana feda
olsun. Iki devem var. Hangisini istersen sana hediyyem olsun) de-
di. (Her zeman hediyyeni kabiil etdim ve edecegim. Fekat bu gece
hicret etmek ibadetini kendi mahmla yapmak isterim. Bir deveni
bana sat!) diye emr buyurdu. Parasmi verdi. Emr edip, kilavuz ola-
rak, Abdullah bin Ureykit isminde birini Ebu Bekr cagirdi. Para
ile kilavuz tutup, iki deveyi ona teslim etdi. tic gun sonra, devele-
ri Sevr dagmdaki magaraya getir, dedi. Ebu Bekrin oglu Abdiilla-
ha tenbih edip, (Her gece magaraya gelip, Mekkede dolasan ha-
berleri bize ulasdir) buyurdu. Ebu Bekr-i Siddikin kizi Esma, lie
giinliik yemek hazirladi. Paketi baghyacak ip bulamaymca, kusagi-
m coziip ikiye yarip, paketi bagladi. O giinden beri, Esmanm ismi
(iki kusakh Esma) kaldi. Ebu Bekr-i Siddik kapiyi acip, cikacakla-
n zeman, (Kapiyi kapa. Arka pencereden cikacagiz) buyurdu.
Ayak izleri belli olmasm diye pencereden atladilar. Magara online
gelince, Ebu Bekr, (Durun ya Resulallah! Once ben girip bakayim.
Zararh birsey varsa, mubarek viicuduniize birsey olmasin) deyip,
iceri girdi. Magaranm icini temizledi. Gomlegini cikarrp, parcahya-
rak delikleri kapadi. (iceri buyurun ya Resulallah!) dedi. insanla-
nn efendisi, Allahii tealanm sevgilisi "sallallahu teala aleyhi ve sel-
lem", karanhk magaraya tesrif buyurdu. Ebu Bekr-i Siddik, sonra-
lari demisdi ki, (Magaraya gelince bakdim, mubarek ayaklan ka-
namisdi. Agladim. Nazik ayaklarmm yalm ayak [ciplak] yuriimege
ahsik olmadigim buradan anladim).
[Magarada lie gece kahp, pazartesi gecesi cikdilar. Efrenci Ey-
liil ayimn yirminci ve Rebi'ul-evvelin sekizinci pazartesi giinii Me-
dinede Kuba koyiine geldiler. O giin, muslimanlarm (Hicri seinsf
sene) baslangici oldu. 623. cii miladisene basi, hicri semsive kame-
ri birinci seneleri icinde oldu.]
Goruluyor ki, Ebu Bekr-i Siddiki "radiyallahii anh" lekelemek
icin, hicreti yanhs anlatmakda, okuyanlan aglatip, aldatmak icin
All "radiyallahii anh" kiiciik cocuk iken yataga girdi demekdedir.
Eshab-i kirami kotiiliyebilmek icin ayet-i kerimelere yanhs ma'na
-99-
vermekden, hadis uydurmakdan, sahih hadisleri inkar etmekden
cekinmemekdedir. Kafirler, munafiklar hakkmda gelmis olan
ayet-i kerfmeleri, hazret-i Ebu Bekr-i Siddik icin ve Eshab-i kiram
"aleyhimiirridvan" icin gelmisdir demek alcakhgmda bulunmak-
dadir. Nitekim, Feth suresinde, onbirinci ayet-i kerfmesinde me-
alen, (Cihada gelmek istemeyip kacdiklan halde, gelecekdik am-
ma, is, giicdcn basunizi kaldiramadik diyenler, kalblerinde olini-
yan seyleri soyliyorlar) buyuruldu. Bunun hazret-i Ebu Bekr-i
Siddik icin oldugunu yazarak, ayet-i kerimeyi degisdirmekdedir.
Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", sapik kimselerin cikaca-
gini, cesidli hadis-i seriflerde haber vermisdi. Bu hadis-i serifler-
den birisinde, (Musliinan adini tasiyanlardan en cok korkdugum
kimse, Kur'an-i kerfmin ina'iiasiiii dcgisdircnlerdir) buyurdu. Bir
kerre de, (Kafirler, islam diisinanlari icin gelmis olan ayet-i keri-
meleri, muslimanlara yiikletirler) buyurdu. Ebu Bekr-i Siddik ile
Omer Farukun "radryallahu anhiima" Bedr, Uhud, Hendek,
Mekkenin fethi ve Huneyn ve Tebiik ve butiin cihadlarda bulun-
duklan ve Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" etrafinda
pervane gibi dolasdiklan, btitiin siyer kitablannda ve hatta tefsir-
lerde yazihdir.
Ebu Bekr "radiyallahii anh" ba'zi seriyyelerde, kumandanhk
da etmisdi. Mesela, hicretin yedinci yih, Sa'ban ayinda, bunun ku-
mandasinda bir boliik, Fezare kabilesine gonderildi. Gidip bir kis-
mini katl, biiytik mikdarda kafiri de esir edip Medineye getirdi.
Miihim olan su misali de bildirelim: (Menakib-i Qihar yar) ki-
tabinda diyor ki, Bedr gazasmda, Ramezan-i serifin onyedinci
Cum'a giinii, temmuz ayinin ogle sicagmda, iki taraf hiicum etmis-
di. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" Ebu Bekr, Omer, Ebu
Zer, Sa'd ve Sa'id ile "radiyallahii annum" kumanda yerinde otur-
musdu. Islam askeri sikinti cekiyordu. Sa'd ve Sa'idi yardima gon-
derdi. Sonra Ebu Zeri gonderdi. Sonra, Omeri gonderdi. Bir saat
gecdi. Ebu Bekr, sikmtmm azalmadigim gorerek, kihcim cekip, ati-
m siirerken, Resul-i ekrem "sallallahii aleyhi ve sellem" elinden tu-
tup, (Yammdan ayrilma ya Eba Bekr! Bedenime ve kalbime gelen
her sikinti, senin mubarek yiiziinii gormekle hafifiiyor. Seninle kal-
bim kuvvetleniyor) buyurdu.
Sahib [arkadas] olmak iyi ve kotii kimseler hakkmda ve hay-
vanlar icin de kullamhr. Fekat bu arkadashgm iyi ve medh icin mi,
yoksa kotiilemek icin mi oldugu, ayet-i kerimelerin ma'nasmdan,
acikca anlasilmakdadir. Hatta, ba'zi ayetlerde, efendi, harm, nasf-
hat verici ma'nasma gelmekdedir. Bunlan anlamak icin, liigat,
metn-i liigat, istikak, sarf, nahv, beyan, bedi, meani ve belagat gibi
-100-
genis ve derin ilmleri iyi bilmek lazimdir. Bunlari ogrenmeden a-
yet-i kerimelere, cala kalem ma'na verenler, Kur'an-i kerime iftira
etmis olurlar. Allahii teala, En'am suresi, yirmibirinci ayetinde,
boyle iftiracilardan sikayet etmekde, bunlarm, zalimlerin en kotii-
sii olduklanm bildirmekdedir. Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii te-
ala anh" icin, sahib buyurulmasi, onun icin kiymet ve meziyyet ol-
dugunu aym ayet gostermekdedir. Ciinki, kendisine, korkma de-
nilmis ve sekme [rahathk, cesaret] gonderilmisdir.
Korkmak, uziilmek, yalniz basma, ibadet degildir. Gtinah da
degildir. Sebebine, niyyetine gore ibadet veya giinah olur. Gusl ab-
desti, oruc, Allah yolunda cihad gibi ibadetleri yaparken, zarar
gormekden korkmak, giinahdir. Buyukliigunu diisiinerek, Allahii
tealadan korkmak, ibadetdir. Ciinki birinci korku, farzlan yapma-
ga mani' olmakda, ikincisi ise, insam haramdan korumakdadir.
Hiiseyn va'iz-i Kasifi Hirevi "rahime-hullahu teala" tefsirinde bu-
yuruyor ki, (Kafirler, magara oniine geldi. Ebu Bekr dedi ki: Ya
Resulallah! Kafirlerden biri ayagi altma dogru bakarsa, bizi goriir.
Resulullah buyurdu ki, (O iki ki$iye ne olur samyorsun ki, onlarin
iiciinciisii Allahii tealadir). Bu hadis-i serif, Ebu Bekrin iistunliigii-
nii gostermekdedir. Ya'ni Allahii tealamn yardimi, korumasi bi-
zimledir buyurdu). O halde, Ebu Bekr-i Siddika korkma demek,
kendini iizme demek olup, bana olan sevgini, kalbinden cikar de-
mek degildir. Demek ki, Ebu Bekr-i Siddikm, Resulullah icin olan
korkusu kalbindeki sevginin, ya'ni ibadetin alameti idi. Ona kork-
ma buyurulmasi, bu en kiymetli, en faziletli ibadeti haber vermek-
de olup, onu ibadetden men' etmek degildir.
Resulullahm diismanlardan mahfuz kalacagini Eshabma haber
verdigini yazdigi halde, (Cebrail gelip, ya Resulallah! Ebu Bekri
birakma! Kafirler onu tutarak, senin yolunu bulur ve oldiirurler
dedi) diyor. iki yazisi birbirini tutmuyor. Uydurma olduklan mey-
dana cikiyor.
Ebu Bekr-i Siddik baginp cagirmadi. Biitiin kitablar diyor ki,
(Ya Resulallah, mubarek viicuduniize bir zarar yapmalarmdan
korkuyorum) dedi. Magarada, Resulullah "sallallahti aleyhi ve sel-
lem" efendimize zarar gelmesin diye, acik kalan bir delige, muba-
rek ayagim kapamisdi. Delikdeki yilamn ayagim sokmasi nicin bir
kusur olsun? Resulullahi da "sallallahii aleyhi ve sellem", bir ze-
man akreb sokmusdu. Hazret-i Almin "radiyallahii anh" cigerpare
oglu Muhsini horoz gagalayip oliimiine sebeb olmusdu. Haseni
"radiyallahii anh" zehr oldiirmusdu. Bunlar neden sue olsun? Ni-
cin lmansrzhga alamet olsun?
-101-
Allahii tealanm, kullarla beraber olmasi, sifatlarmm beraber
olmasi demekdir. Kahr, gadab sifatinin beraber olmasi, felaket ve
riisvahk oldugu gibi, rahmet, nusret, muhabbet sifatlarmm beraber
olmasi da kiymet ve se'adet olur. Resulullah, (Allah bizimle bera-
berdir) buyurarak, kendi zat-i risaletpenahisine mahsus olan bera-
berlige, hazret-i Ebu Bekri de katiyor. Boylece, kendine tecelli
eden, muhabbet, merhamet, ihsan ve ikramlara, hazret-i Ebu Bek-
rin de ortak oldugunu miijdeliyor. Ne biiyiik se'adet! Fazilet boy-
le olur! Ayet-i kerimelerle, hadis-i seriflerle bildirilen faziletden,
meziyyetden iistiin bir seref olabilir mi? Dusman diizmelerine ina-
nip, giinesin nuru inkar olunabilir mi? Buna ancak, ahmaklar, kor-
ler inanir.
Allahii tealanm gizli konusanlarla beraber bulunmasi, ilm sifa-
tinin beraber olmasidir. Ya'nf onlann sirlanm bilir demekdir. Bu
ayet-i kerime, begenmek veya kotiilemek olmayip, ilm sifatim ha-
ber vermekdedir.
(Sonra, Allahii teala, ona sekine indirdi) mealindeki ayet-i ke-
rimeye de yanhs ma'na veriyor. Sekine, Resulullaha indi diyor. Se-
kine, ya'ni rahathk, nerede yoksa oraya iner. Onun yazismdan, Re-
sulullahda "sallallahii aleyhi ve sellem" onceden sekine bulunma-
mis oldugu, korkdugu anlasihr. Halbuki, Allahii teala, onceden, se-
ni kafirlerden muhafaza edecegim dedigini yazmisdi. Demek ki,
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" Allahii tealanm bu va'dine
giivenmeyip korkdu mu? Sonra, kendisine sekine indirildi demek,
Allahin Peygamberine ne biiyiik hakaret ve kotiilemek olur. Ebu
Bekr-i Siddiki kotiilemek isterken, Resulullahi kotiiliyerek kiifre
siiriiklendiginden haberi olmuyor. Belki de, Resulullahi da kotiile-
mek, boylece islamiyyeti yikmak istemekdedir. Biitiin tefsirler, se-
kinenin Ebu Bekr-i Siddika indigini bildiriyor. Ciinki, Resulullahm
sekinesi zaten vardi. Ebu Bekr-i Siddik ise, Resulullaha olan asm
sevgisinden dolayi sekmesini gayb etmisdi. Nitekim, Huneyn gaza-
smda, Eshab-i kiramm cogu dagihp, yalmz Abbas, Ebu Bekr ve
birkac kahraman "radiyallahii teala annum ecma'in" olmegi goze
ahp, geri donmedi. O zeman, Resulullahm da "sallallahii aleyhi ve
sellem" Allahin dfninin yok olacagi iiziintiisii ile, sekmesini gayb
etdigi, ayet-i kerimeden anlasihyor. Nitekim, Tevbe suresinin yir-
miyedinci ayet-i kerimesinde mealen, (Huneyn giinii, Allahii teala,
Resuliine ve mii'minlere sekine indirdi) buyuruldu.
(Allahii tealaya ve Resuliine hicret edenler) mealindeki ayet-i
kerime, Resul "aleyhisselam" Medmeye gitdikden sonra, Ona ge-
len demek degildir. Allah icin ve Onun Resuliiniin emri ile sehrini
terk eden demekdir. Hadis-i serifler, ayet-i kerimeyi boyle tefsir
-102-
etmekdedir. Resulullahin hicretinden once Habesistana ve Medi-
ne-i miinevvereye gonderilenler de muhacir idi. Ahmed bin Mu-
hammed Kastalani (Mevahib-i lediinniyye) kitabmda, buyuruyor
ki, Resul aleyhisselam, Akabe anlasmasindan sonra, Eshabma,
Medmeye hicret etmelerini emr etdi. Eshab-i kiram, boliik boliik
Mekkeden cikdi. Kendisi, Mekkede kalip, izn bekledi. Omer bin
Hattab ve kardesi Zeyd ile beraber yirmi kisi develerle gitdi. Mek-
kede, Resulullah ile hazret-i Ebu Bekr ve hazret-i Aliden "radiyal-
lahii anhiima" baska kimse kalmadi. Ebu Bekr de gitmege izn iste-
di. (Sabr et ya Eba Bekr! Umarim ki, Allahii teala, seni bana yol-
da$ eder) buyurdu. (O gece Cebrail nazil olup, Eshabimn hepsine
soyle! Evlerinden cikmasmlar) yazisinin da yalan oldugu buradan
anlasilmakdadir. Mekke-i miikerremede iki sahabiden baska miis-
liman kalmamisdi ki, kime soylenebilecek? Kafirler toplamp, Re-
sulullahi oldiirmege sozlesdiler. Cebrail aleyhisselam, bunu haber
verdi ve (Bu gece yatagmda yatma!) dedi. Bu kitabin, (Onceden
emr ile Mekkeden cikan biitiin Eshabm hicbiri muhacir olmaz.
Muhacir, hicretden sonra gelen birkac kisi olur) demesinin de cok
yanhs oldugu meydandadir. O halde, Ebu Bekr-i Siddik "radiyal-
lahii anh", Muhacirlerin en kiymetlisi, en sereflisidir.
11 — (Kur'an, harfve kelimelerdir. Bunlar da, hadisdir. Kela-
mullah kadim degildir. Diger sifatlar da kadim degildir. Kur'an ka-
dim olsaydi, mahluklar yok iken, kime emr ve nehy edecekdi? Yok
olan seyi, birsey ile va'd eylemek, birseyden nehy buyurmak mu-
haldir. Allahii teala kafirlere (Ona benzer bir hadis getiriniz) bu-
yuruyor. Hadisden murad Kur'andir. Hadis olan sey kadim ola-
maz. Kur'an kadim olsaydi, Kur'anda ismigecen insanlar da kadim
olurdu) diyor.
Sekiz sifatm kadim olmadigma inanmak, Allahii tealamn, mah-
luklan yaratmadan once, -hasa- kudretsiz, aciz ve cahil olmasim
icab etdirir. Allahii teala, Kur'an-i kerimde bildirilen seyleri, ezel-
de biliyordu. Bildiklerini bildirmesi, bildirilen seylerin kadim ol-
masim icab etdirmez. Allahii tealamn sifatlanm, insanlarm sifatla-
rma benzetdigi icin, Kur'an-i kerimde bildirilen sifatlan inkar et-
mekdedir. (Tam Ilmihal-Se'adet-i Ebediyye) birinci kism, otuzbi-
rinci maddeyi okuyunuz! Ayet-i kerimedeki (hadis) kelimesi,
Kur'an-i kerim demek degildir. Kafirlerin sozleridir. Ya'nf Kur'an-i
kerime benzer, soz getiriniz. Getiremezsiniz! Ctinki, Kur'an-i ke-
rim kadimdir. Sizin sozleriniz ise hadisdir, mahlukdur demekdir.
Emali kasidesi (Allahii tealamn sifat-i zatiyyesi ve sifat-i siibu-
tiyyesi hep kadimdir. Hep var idi. Hie yok olmiyacaklardir) beyti-
nin serhinde diyor ki, (Sifatlan sonradan olsaydi, zat-i ilahide de-
-103-
gisiklik olurdu. Degisiklige ugrayan sey de, hadis, ya'ni sonradan
var olmus olur. Bundan, Allahii tealamn sonradan var olmasi la-
zim gelir. Bu ise olamaz).
Email kasidesi onbirinci beytinde, (Kur'an-i kerim, Allahii te-
alamn kelamidir. Mahluk, sonradan yaratilrms degildir. Zat-i ilahi-
nin sifatidir) diyor. Ahmed Asim efendi, bunu soyle acikhyor:
Kur'an-i kerim, bu kelimelerden, seslerden cikan ma'nalardir. Ke-
limeler, sesler, kelam-i ilahi degildir. Insamn kelami da kalbdedir.
Sozlerimiz bunu meydana cikaran terciimandir. Her dirinin kema-
li, ustunliigu, kelam sifati iledir. Kelam sifati olmazsa, kusurlu olur.
Allahii teala da, diri oldugu icin, kelam sahibi olmasi lazimdir. Bii-
tiin Peygamberler, biitiin kitablar, Allahii tealamn kelam sifati var-
dir dedi. Musa aleyhisselamm agacdan isitdigi kelime ve ses, ke-
lam-i ilahi idi. Hafizm sesi ise degildir. Bu sesin ma'nalan, kelam-i
ilahidir. Allahii teala, mahluklarm soziinii harfsiz, sessiz isitir.
Harfsiz, sessiz olan kendi kelamim, arabi dil ile indirdi. Kelam-i ila-
hide bir degisiklik olmadi. insan cesidli elbise ile, cesidli suretde
goriiniir, fekat insanda bir degisiklik olmaz. Allahii tealamn kela-
mi, mahluklarm kelami gibi, kelime ve sese muhtac degildir. Fekat
bu kelime ve sesler degisdirilirse, terceme edilirse, kelam-i ilahi de-
gisdirilmis, bozulmus olur. Kur'an-i kerim, bu kelimelere, bu sese
mahsusdur. Allahii teala, kelamim bu kelimelere, seslere kendi yer-
lesdirmisdir.
Kur'an-i kerim, Levhilmahfuzda da, bu kelimeler ile, bilmedi-
gimiz bir halde yazih idi. Mahluk degildi. Cebrail aleyhisselam
harfli, sesli olarak, Restilullah efendimizin "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" ba'zan mubarek kulagma, ba'zan da, harfli ve sessiz olarak,
dogruca kalbine okudu, yerlesdirdi. Yoksa ma'nalar kelimesiz ola-
rak mubarek kalbine ilham edilmis, Muhammed aleyhisselam da,
arabi konusdugu icin, bu kelam-i ilahiyi, kendisi, bu kelime ve ses-
lerle soylemis degildir. Evet, bu seklde de vahy oldu. Kelam-i ilahi
mubarek kalbine vahy edildi ve bunu kendisi, belirli kelime kahb-
larma sokarak soyledi. Bunlarm ma'nasi, Allahii tealadan; kelime-
leri, sesleri ise, Muhammed aleyhisselamdan oldu ki, bunlara (Ha-
dis-i kudsi) denildi. Kur'an-i kerimi, hadis-i kudsi ile kansdirma-
mahdir. Kelime ve ses icindeki (Kelam-i lafzf), kelimesiz, sessiz
olan (Kelam-i nefsi)nin aymdir. Allahii tealamn ilm sifati baskadir,
kelam sifati baskadir. Kur'an-i kerim, ilm sifati degil, kelam sifati-
dir.
imam-i Rabbani, miiceddid-i elf-i sani, Ahmed bin Ab-
diil'ehad Faruki "kuddise sirruh" (Mektubat) kitabi iiciincii cild,
seksendokuzuncu mektubunda buyuruyor ki, (Imam-i a'zam Ebu
-104-
Hanife ile imam-i Ebu Yusuf "rahime-humallahu teala", Kur'an-i
kerim mahluk mu, degil mi diye alti ay konusup birbiri ile anlasa-
madilar. Alti ay sonra sozbirligine vardilar ve Kur'an-i kerime
mahlukdur diyen kafir olur dediler. Kelam-i nefsiyi gosteren, ke-
lam-i lafziyi anlatan harfler, kelimeler, sesler, elbette mahlukdur,
hadisdir. Biitiin mahluklar icinde, Allahii tealaya en yakm olan, en
kiymetli olan, Kur'an-i kerimin harfleri ve kelimeleridir. Kelam-i
lafzi ve kelam-i nefsi ise ezeli ve kadimdir). Bu konuda, yiiz ve yiiz-
yirminci mektublarda da, genis bilgi vermekdedir.
12 — (Bizim bildigimiz hadis ve tefsirleri emiriil-mii'minin haz-
ret-i All ve imam-i Hasen ve imam-i Hiiseyn ve Selman ve Ebu
Zer ve Mikdid ve Ammar bin Yaser rivayet etmisdir. Sizin rivayet
etmekde oldugunuz hadisler ise, ancak Mu'aviye ve Ami ibni As
ve Enes bin Malik ve Aise ve bunlar gibi eshasdan nakl olunmak-
dadir. Halbuki, Sahib-i din buyurdu ki, (Benden rivayet olunan ha-
disler, dort kimseden zahir olabilir. Onlann besincisi yokdur. Bas-
kalari miinafikdir). Bu miinafiklan miislimanlar iizerine hakim ey-
lediniz. Eshabm hicbiri, Resulullaha siial soramazdi. Qiinki
mii'minlerin siial sormasi ayet-i kerime ile yasak edilmisdi. Yalniz
hazret-i AH sorardi) diyor.
Yukandaki yazmm bir din diismam tarafmdan hazirlanmis ol-
dugu meydandadir. (Se'adet-i Ebediyye) kitabi bunlarm cevablan
ile doludur. Bilhassa, biiyiik alim seyyid Abdulhakim Efendinin
"rahime-hullahu teala" (Tefsir kitablan ve hadis-i verifier) bashkli
yazismin okunmasim tavsiye ederiz.
Osmanli devrinde yetisen alimleri bildiren (Sakayik-i Nu'ma-
niyye) kitabinm sahibi, Taskopriizade Ahmed bin Mustafa efendi-
nin (Miftahiisse'ade) kitabim, oglu Kemaleddin Muhammed "ra-
hime-humullahii teala" tiirkceye cevirmis ve (Mevdu'at-iil Ulum)
adim vermisdir. Burada diyor ki:
Ehl-i siinnet alimleri "rahime-htimullahu teala" tefsir ve hadis
bilgisini, dort halife icinden, en cok hazret-i Aliden "radiyallahii
anh" almisdir. Ciinki, iic halife once vefat etdi. Hazret-i Ebu Bekr
"radiyallahii anh", ilk imana geldigi, dini yaymakla vakt gecirdigi,
ahkam-i islamiyyeyi ve miislimanlarm islerini yapmaga ugrasdigi
icin, kendinden gelen haberler az oldu. Bundan dolayi, Ehl-i siin-
net alimlerinin cogu, bilgilerini hazret-i Aliden "radiyallahii anh"
aldi. Hazret-i Ali "radiyallahii anh": Benden istediginizi sorunuz!
Her ayet, gece mi, gundtiz mii geldi, harbde mi, sulhde mi, ovada
mi, dagda mi geldi bilirim buyurdu. Her ayetin ne icin geldigini bi-
lirim. Her ayetin ma'nasim sordum, ogrendim, ezberledim, anlati-
-105-
rim. Bana sorun buyurdu. Abdullah ibni Mes'ud buyurdu ki,
(Kur'an-i kerim, yedi harf, ya'ni yedi lugat iizerine geldi. Her har-
finin ic ve dis ma'nalan vardir. Bu ma'nalarm hepsi Alidedir).
Ehl-i siinnet alimleri tefsir ve hadis-i serif bilgilerini, imam-i
Aliden, hazret-i Hasen ve Hiiseynden ve Selman ile Ebu Zerden
"radiyallahii anhum" ogrendikleri gibi, Eshab-i kiramm hepsinden
de aldi. Ciinki, hepsi yiiksek idi, adil idi. Cemaleddm Yusiif bin Ib-
rahim Erdebili (Envar li-amel-il-ebrar) adindaki fikh kitabmda di-
yor ki: Ebu Amr bin Salah (Ma'rifet-iilhadis) kitabmda ve Yahya
bin Seref Muhyiddm Nevevi (irsatl) kitabmda buyurdular ki, Re-
sulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" vefatinda, yiizyirmi-
dortbin Sahabi vardi. Bunlarm hepsi yiiksek ve adil idi. imam-i Be-
gavmin (Mesabih) ismindeki hadis kitabmda [dortbinyediyiizon-
dokuz hadis-i serif vardir.] Ebu Sa'id Hudrmin bildirdigi hadis-i se-
rifde, (Eshabmii kotiilemeyiniz! Uhud dagi kadar altin sadaka ver-
seniz, Eshabimdan birinin yarim mud' arpa sadakasimn sevabina
kavu^amazsiniz!) buyuruldu. [Bir miid' 875 gramdir.] Resulullahm
"sallallahii teala aleyhi ve sellem" huzuruna, sohbetine yetismenin
faidesi boyle idi. Eshab-i kirama sogmek haramdir. Biiyiik giinah-
dir. Ciinki, Eshab-i kiramm hepsi miictehiddir. O harblerde, icti-
hadlarma uygun davranmalan vacib idi ve oyle yapdilar. Yine (En-
var)da, Erdebili diyor ki, hazret-i Mu'aviyeyi "radiyallahii anh"
sogmek, kotiilemek caiz degildir. Ciinki Sahabe-i kiramm biiyiik-
lerindendir. imam-i Muhammed bin Muhammed Gazali buyurdu
ki, imam-i Hasenin ve imam-i Hiiseynin nasil sehid olduklanm ve
Eshab-i kiram arasmdaki muharebeleri anlatmak, yazmak haram-
dir. Ciinki, Eshab-i kiramdan herhangi birini kotiilemege, sevme-
mege sebeb olur. Din-i islami, sonradan gelenlere ulasdiran, onla-
nn hepsidir. Onlardan birini kotiilemek, islamiyyeti kotiilemek, di-
ni yikmak olur.
(Mesabih)de imran bin Hasmin "radiyallahii teala anh" bildir-
digi hadis-i serifde, (Ummetimin en hayrli, en iistiinleri, zemanim-
da bulunanlardir. Onlardan sonra, en hayrblan, onlardan sonra ge-
lenlerdir. Onlardan sonra, en hayrhlari onlardan sonra gelenlerdir.
Onlardan sonra, oyle insanlar gelir ki, istenmeden sahidlik ederler
ve emin olmazlar. Hain olurlar. Adaklarim yerine getirmezler.
Keyflerine, sehvetlerine diiskiin olurlar) buyuruldu. Yine bu kitab-
da Cabir bin Abdiillahm bildirdigi hadis-i serifde, (Beni goren ve
beni gorenleri goren miislimanlarin hicbiri Cehenneme girmez!)
buyurdu.
Abdullah bin Ziibeyrin, babasi Ziibeyr bin Avvamdan "radi-
yallahii anhiima" isiterek bildirdigi hadis-i serifde, (Herhangi bir
-106-
memleketde vefat eden eshabimdan biri, kiyametde, mahser yeri-
ne giderlerken, o memleketin miislimanlarina onder olur ve onla-
nn onlerini aydinlatir) buyurdu.
Hiiseyn bin Yahya Buhari "rahime-hullahii teala" (Ravdatiil-
Ulema) kitabmda buyuruyor ki, (Miictehidin her hadfsle amel et-
mesi caizdir. Eshab-i kiramm herbirinin sozii vesfkadir). imam-i
a'zam Ebu Hamfe "rahime-hullahii teala" buyurdu ki, Eshab-i ki-
ramdan herhangi birinin, benim ictihadima uymiyan bir soziinii og-
renirseniz, benim soziimu birakin, Sahabinin sozii ile amel edin!
Bunlar gosteriyor ki, Ehl-i siinnet alimleri "rahime-htimullahii
teala", Ehl-i beytin sozlerini vesika olarak almislar ve ilmlerini bu
temel iizerine kurmuslardi. Ciinki, Ehl-i beyt ve biitiin Eshab-i ki-
ram "radiyallahii teala anhiim ecma'in", hep Fahr-i alemden "sal-
lallahii teala aleyhi ve sellem" ogrendiklerini, ya'ni hep aym seyle-
ri soylemislerdir. Onlarm ictihadlan arasmdaki ayrihk, ayet-i keri-
me ve hadis-i serifleri degisdirmek demek degildir.
13 — (Biz, Ehl-i beyt mezhebindeyiz. Ehl-i beyti inkar eden,
mel'undur. Herzeman bir imam-i mansus ve ma'sumun viicudula-
zimdir. Her Peygamber bir vast ve halite ta yin etmisdir. Bizim Re-
suliimiiz, efdal-i Enbiya olup, onun vasisi de seyyid-i evsiyadir.
Bizden olanlar, hicbir vakt taharetsiz bulunmaz. Halis su bulma-
dikca abdest almazlar. Iki el ile yiizlerini yikamaz, sag el ile yikar-
lar. Kulak ve boyuna mesh etmezler. Ayaklarim yikamazlar. Sii-
cud, riiku', kiyam ve kutidu Ehl-i beyt gibi yaparlar. Istihazeli tav-
san etini yimegi haram bilirler. Kelb derisi, dabaglanmakla temiz
olmaz derler. Fasik ardmda nemaz kilmazlar. Hacci, fasikm
men'etmesi ile zayf etmezler. Zinadan hasil olan kiz ile nikah et-
mezler. Kiyas ile amel etmezler. Ibtida kiyas eden iblisdir. ikinci
kiyas eden Ebu Hanifedir derler. Yiiziigii sag sehadet parmagma
takarlar. Emirulmii'minin ismi ancak Aliye mahsusdur derler.
Onun diismanlanna la 'net ederler ve kafir bilirler. $afi'i, onceleri,
Ebu Hanifeyi hicv etdi. Sonra tarik-i hazelanda onunla serik olup,
canib-i nirana gitmede refik oldu derler. Ehl-i siinnet, Aliye mu-
habbeti terk edip, fasiklarm, zalimlerin Cehennem yolunu tutmus-
lar derler. Ebu Bekr hilafete miitesaddi olunca, Ali onu ve ona ta-
bi' olanlan mahcub ve bii'tibar etdi derler. Al-i Resuliin yolu bu-
dur derler) yaziyor.
Memleketimizdeki, temiz miislimanlar, yalanci, sapik kimsele-
rin ic yiiziinii anlasm diye, kitablarmdaki satirlan aynen yukan
yazdik. Cenab-i Hakka sonsuz siikrler olsun ki, islam alimleri
bunlara, vesikalara dayanarak cevab vermekle, tutduklan yolun
-107-
bozuk bir yol oldugunu gostermekdedir. (Kiyas) demek, Kur'an-i
kerimde ve hadis-i seriflerde acikca bildirilmemis olan emrleri
meydana cikarmakdir. Iblis, kiyas yapmadi. Emre isyan etdi. Isya-
na, kiifre kiyas ismini vererek, imam-i a'zam Ebu Hamfeye diis-
manhgini gizlemek, bu biiyiik alimi lekeliyerek, din-i islami yik-
mak istemekdedir.
(Hiisniyye) kitabimn, bir islam diismam, bir yehudi tarafindan
hazirlandigini (Tuhfe-i isna aseriyye) bildiriyor. (Tuhfe) kitabi fa-
risidir. Hakikat Kitabevi yeniden basdirmisdir. (Hiisniyye) kitabi-
nm Miislimanlarin arasina ikilik sokarak islamiyyeti icerden yik-
mak, parcalamak icin bir yehudi tarafindan yazildigi meydandadir.
En biiyiik hiicum silahi, Ehl-i siinnet alimlerini, Ehl-i beyte diis-
man imis gibi gostermesidir. Halbuki, Ehl-i siinnetin Ehl-i beyte
pek cok sevgi ve saygi tasidigi, onlarm her soziinii vesika ve sened
olarak aldiklan kitablanmizda yazihdir. Ehl-i beytin asiklanni, on-
lara dusman olarak tanitmak, biiyiik kiistahhkdir. Cok kurnaz dav-
ranarak, bunlann bir kole tarafindan, Ehl-i siinnet alimlerine kar-
si soylenmis oldugunu ve kimsenin cevab veremeyip, rezil oldukla-
nni yaziyor. Bu cariye, bu bilgileri imam-i Ca'fer Sadikdan "rahi-
me-hullahii teala" ogrenmis diyerek, bu kiifr ve diismanhgrni, O
biiyiik imama da bulasdirmaga ugrasiyor. Giridli Sirn pasamn "ra-
hime-hullahii teala" (§erh-i Akaid) tercemesinde ve (Milel ve Ni-
hil) kitabmda ve Kamus miitercimi olan Ahmed Asim efendinin
"rahime-hullahii teala" (Email kastdesi) serhinde ve (Tam ihni-
hal) ve (Hak Soziin Vesikalan) kitablannda, bu yazilarm, yanhsla-
n birer birer gosterilmekde, ayet-i kerime ve hadis-i serifler ile, is-
bat edilmekdedir.
Seyyid Eyyub bin Siddik "rahime-hullahii teala" (Menakib-i
Cihar yar-i giizfn) kitabmda, altmisiiciincu menakibde diyor ki,
Kufe sehrinde, Abdiilmecid admda bir sapik vardi. imam-i Ca'fer
Sadikm "rahime-hullahii teala" huzuruna gelip soyle sordu:
S — Eshab arasmda, en iistiin kimdir?
Ca'fer Sadik — Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii teala anh" hep-
sinden ustiindur.
S — Boyle oldugunu nerden biliyorsun?
C.S. — Allahii teala, onun icin, Resulden sonra, ikinci buyurdu.
Bundan iistiin seref olmaz.
S — Ali "radiyallahii anh", Resuliin yatagmda, kafirlerden
korkmadan, yatmadi mi?
C.S. — Ebu Bekr "radiyallahii teala anh" birseyden korkma-
dan, Resulullahdan "sallallahii teala aleyhi ve sellem" once maga-
-108-
raya girdi.
S — Kafirlerden korkmasaydi, girmezdi. Halbuki, Allahu te-
ala, Resuliine haber verip, Ebu Bekre korkma dedi. Demek ki
korkdu.
C.S. — O, Resulullaha bir zarar gelirse diye korkdu. Ayagini
bir delige koydu. Yilan onu kac kerre lsirdi. Acisina katlamp, Re-
sult! rahatsiz etmemek icin, ayagim cekmedi. Resulii uyandirma-
mak icin, hie ses de cikarmadi. Kendinden korksaydi, zehrlenerek,
camm Resule feda etmezdi.
S — Maide suresinde, (Riiku'tla iken sadaka verirler) mealin-
deki ellisekizinci ayet-i kerime ile medh olunan, Alidir.
C.S. — (Allahu teala, miirtedlerle cihad eden bir kavm getirir.
Allahu teala bunlari sever) mealindeki ayet-i kerime, Ebu Bekr-i
Siddik icindir ve daha cok yiikseltmekdedir.
S — Bekara suresi, ikiyuzyetmisdordiincu ayetinde, (Mallarim,
gece, giindiiz, gizli, goz oniinde verenler) meal-i serifi ile medh o-
lunan Ali degil midir?
C.S. — Ebu Bekr-i Siddiki medh eden (Velleyl) suresi, samni
cok yiikseltmekdedir. Ciinki, Ebu Bekr, kirkbin altun verdi. Ken-
disine hie birakmadi. Allahu teala, Resuliine Cebrail aleyhisselami
gonderip mealen, (Ben Ebu Bekrden raziyim. O benden razi mi-
dir?) buyurdu. Ebu Bekr, (Ben, Allahu tealadan raziyim, raziyim,
raziyim) diyerek cevab verdi.
S — Tevbe suresinin yirminci ayetinde, (Hatilara su vermegi ve
Mescid-i Haranu bina etmegi, liiian etmekle ve Allah yolunda ci-
had etmekle bir mi tutuyorsunuz? Hayir. Boyle degildir) meal-i se-
rifi ile Ali ogtilmekdedir.
C.S. — Hadid suresi, onuncu ayetinde, (Mekkenin fethinden
once, sadaka verip, cihad eden ile, fethden sonra veren ve cihad e-
den bir degildir. Once olanin derecesi, daha yiiksekdir) meal-i se-
rifi ile Ebu Bekr medh olunuyor. Ebu Cehl [Amr bin Hisam bin
Mugire] Resulullaha vurmak istedi. Ebu Bekr yetisip, onledi.
S — Ali, hie kafir olmadi.
C.S. — Evet oyledir. Fekat, Allahu teala, Tevbe suresi, yiizbi-
rinci ayetinde, (Muhacir ve Ensann once gelenlerinden Allahu te-
ala razidir. Onlara Cennetde sonsuz ni'metler vardir) ve Ziimer
suresi, otuziiciincu ayetinde, (Dogru haberle gelen ve Ona inanan
icin Cennetde, istedikleri her sey vardir) meal-i serifleri ile Ebu
Bekrin "radiyallahii teala anh" imamm medh etmekdedir. Baska-
smm imam, boyle ogulmedi. Mekkede, Resulullah, her ne soyler-
se, kafirler, yalan soyliyorsun derdi. Ebu Bekr, hemen yetisip,
-109-
dogru soyliyorsun, ya Resulallah derdi.
S — Al-i Imran suresi, yiizellibesinci ayetinde, Allahii teala,
(Uhud gazasinda, seytana uyup, dagilanlar) meal-i serifi ile sikayet
etmiyor mu?
C.S. — Ayet-i kerimenin sonunu da oku! (Oiilarin bu kusurla-
nni afv etdim) meal-i serifmi buyuruyor.
S — Aliyi sevmek farzdir. Sura suresi, yirmiucuncii ayetinin
meali, (Size islamiyyeti bildirdigim ve Cenneti miijdeledigim icin,
bir karsilik beklemiyorum. Yalniz yakinim olanlan seviniz)dir ki,
bunlar Ali, Fatima, Hasen ve Hiiseyndir.
C.S. — Ebu Bekre "radiyallahii teala anh" diia etmek ve Onu
sevmek farzdir. Hasr suresi, onuncu ayet-i kerimesinde mealen,
(Muhacirlerden ve Ensardan sonra, kiyamete kadar gelen mii'min-
ler, Ya Rabbi! Bizi afv et ve bizden once gelen din kartlcslerimizi
[ya'ni Eshab-i kirami] afv et derler) buyuruldu. Hiiseyni tefsirinde
diyor ki; (Alimler buyurdu ki; Eshab-i kiramdan "radiyallahii teala
anhiim ecma'in" birini sevmiyen kimse, bu ayetde bildirilen
mii'minlerden olmaz. Bu duadan mahrum olur).
S — Resul aleyhisselam, (Hasen ve Hiiseyn, Cennet gencleri-
nin iisliiniidiii . Babalan ise, daha iistiindiir) buyurdu.
C.S. — Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii teala anh" icin bundan
daha iyisini buyurdu. Babam Muhammed Bakirdan isitdim. Ced-
dim imam-i Ah "radiyallahii teala anh" buyurdu ki, Resulullahm
"sallallahii aleyhi ve sellem" huzurunda idim. Ebu Bekrle Omer
geldi. Resulullah buyurdu ki, (Ya All! Bu ikisi, Cennet erkekleri-
nin en iisliiniuliii ).
S — Ya Ca'fer, Aise mi iistiindiir, Fatima mi?
C.S. — Aise "radiyallahii anha", Resulullahm "sallallahii teala
aleyhi ve sellem" zevcesi idi. Cennetde, onun yamnda olur. Fatima
"radiyallahii anha" Alinin "radiyallahii teala anh" zevcesi idi.
Onun yamnda olur.
S — Aise, Ali ile harb etdi. Cennete girer mi?
C.S. — Ahzab suresi, elliiicuncu ayetinde mealen, (Resulullahi
incitmeyiniz. Ondan sonra, zevcelerini nikah ile hie almayimz.
Bunlann ikisi de biiyiik giinahdir) buyuruldu. Beydavi ve Hiiseyni
tefsirlerinde diyor ki, bu ayet gosteriyor ki, Resulullah "sallallahii
teala aleyhi ve sellem" vefat etdikden sonra da, ona saygi goster-
mek icin, zevcelerine saygi lazimdir.
S — Ebu Bekrin hahfe olacagini, Kur'an-i kerimde gosterebilir
misin?
-110-
C.S. — Hem Kur'an-i kerfmde, hem Tevratda ve hem Incilde
gosterebilirim. En'am suresi, yiizaltmisbesinci ayetinin meal-i alisi,
( Allahii teala, sizi yer yiiziiniin halifesi yapdi) birbirinizin yerini tu-
tarsimz. Nur suresi, ellibesinci ayetinin meal-i alisi, (Inian eden ve
emrlerimi yapanlarmizi, yer yiiziine hakim kilacagimi soz veriyo-
rum. Israil ogullarim halife yapdigim gibi, sizi de, birbiriniz ardi si-
ra halife yapacagim)dir. Beydavi ve Hiiseyni diyor ki, bu ayet-i ke-
rime gaybdan haber verip, Kur'an-i kerimin, Allahii tealamn kela-
mi oldugunu ve dort halffesinin "radiyallahii teala anhiim ecma'in"
mesru, hakh oldugunu gostermekdedir. Tevratda ve incilde, Feth
suresi son ayetinde mealen, (Resiilullah ve Onunla birlikde olan-
lar, birbirlerini her zenian ve cok severler ve her zeman kafirlere
diisman olurlar!) biitiin Eshab bildirilmekde ve Ebu Bekrin serefi-
ne isaret edilmekdedir. Bu ayetin sonunda mealen, (Eshabimn mi-
salleri Tevratda ve incilde bildirildi) buyuruyor. Ceddim Alinin
haber verdigi hadis-i serifde, (Allahii teala, hicbir Peygamberine
vermedigi kerametleri bana verir. Kiyametde mezardan, once kal-
karim, Allahii teala, dort halifeni cagir buyurur. Onlar kimdir ya
Rabbi? derim. Ebu Bekrdir buyurur. Yer yardip Ebu Bekr, her-
kesden once mezardan cikar. Sonra Omer, sonra Osman, sonra Alt
kalkar...) buyuruldu.
Sapik, hemen soz ahp,
— Ya Ca'fer, bunlar, Kur'anda var mi?
C.S. — Ziimer suresi, altmisdokuzuncu ayet-i kerimesinde me-
alen, (Peygamber ve bunlarin sahidleri, hesab icin getirilir) buyu-
ruldu. Yahud, sehidleri getirilir denildi.
S — Ya Ca'fer! Simdiye kadar, iic halifeyi sevmiyordum. Sim-
di buna pisman oldum. Tevbe edersem kabul olur mu?
C.S. — Cabuk tevbe et! Bu tevbe, se'adetine alametdir. Bu hal
ile ahirete gitseydin, dinin bosa giderdi.
Goruliiyor ki, Ehl-i beytin hepsi, hazret-i Ebu Bekri ve biitiin
Eshabi "radiyallahii teala anhiim ecma'in" seviyordu. Cariyenin
imam-i Ca'fer Sadiki gordiigii ve hizmeti ile sereflendigi dogru ol-
saydi, o da, Eshab-i kiramin buyukliigiinii ogrenir, hepsini severdi.
Irandaki, Irakdaki ve Suriyedeki sapiklarm, imam-i Ca'fer Sadika
iftira etdikleri, buradan anlasilmakdadir.
Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii teala anh" oniiciincii yilda ve-
fat edince, Medinede herkes agladi, sizladi. All "radiyallahii anh"
isitince, aghyarak geldi ve (hilafet bugiin temam oldu) buyurdu.
Kapi oniinde durup:
(Ya Eba Bekr! Sen, Resulullahm sevgilisi, arkadasi, derd orta-
-111-
gi, sirdasi ve miisaviri idin. Once imana gelen sensin. Senin mianm,
hepimizin imanindan daha saf oldu. Senin yakinin, daha kuvvetli,
Allahdan korkun daha biiytik oldu. Herkesden zengin, herkesden
daha comerd, sen idin. Resulullaha en sefkatli, en yardimci, sen
idin. Resulullah ile sohbetin, hepimizin sohbetinden daha iyi idi.
Hayr sahiblerinin birincisi sensin! Senin iyiliklerin, hepimizinkin-
den cokdur. Her iyilikde ileridesin. Resulullahin huzurunda, senin
derecen en yiiksek oldu. Ona en yakm, sen oldun. Ikramda, ihsan-
da, giizel huylarda, boyda, yasda, basda, Ona en cok benziyen, sen
oldun. Allahu teala sana, cok miikafat versin ki, Resulullaha her-
kes yalanci derken sen, dogru soyliiyorsun, inandim dedin. Sen,
Onun kulagi ve gozii gibi idin. Allahu teala seni, Kur'an-i kerimde
(sidk) ile sereflendirdi. Resulullaha, en sikmtili zemanlarmda yar-
dimci oldun. Sulhda, Onun huzurunda, harblerde, Onun yamnda
idin. Onun ummetinin halifesi, Onun dininin koruyucusu idin. Ca-
hiller dinden cikarken, sen dm-i islama kuvvet verdin. Herkes sa-
sirdigi zeman, sen kiikremis arslan gibi ortaya cikdm. Herkes dagi-
hrken, sen Muhammed Mustafamn yolunu tutdun. Eshabm az ko-
nusani ve en beligi, edibi sen idin. Her soziin, her bulusun dogru,
her isin temizdi. Gonliin herkesden kuvvetli, yakinin hepimizden
saglam idi. Her isin sonunu, onceden goriir, geri kalmrslan islama
sokarak aydmlatirdm. Mii'minlere sefkatli, afv edici baba idin. is-
lamm agir yiikiinii sen tasidm. islamm hakkim herkes elden kaci-
nrken, sen yerine getirdin. Sen, riizgarlarm oynatamiyacagi bir dag
gibi idin. isin dogruluk idi, ilm idi. Soziin merdce, dogruyu bildir-
mek idi. Gerici dusiincelerin, bozuk inanclarm kokiinii kazidm.
Hak dmin agacim dikdin. Giicliikleri, muslimanlara kolaylasdir-
dm. Kiifr ve mtirtedlik atesini sondiirdiin. Rahmamn dmini, sen
dogrultdun. islama, imana sen kuvvet oldun. Goklerde, melekler
arasinda, senin derecen cok biiyiikdiir. Muhacirler ve Ensar "radi-
yallahii teala annum ecma'in" arasinda, senden ayrilik yarasi cok
derindir) buyurdu. Ve cok agladi. Mubarek gozlerinden kan akdi.
Sonra:
(Allahu tealanm kaza ve kaderine razi olduk. Verdigi elemleri
kabul etdik. Ya Eba Bekr! Resulullahdan aynhk acismdan sonra,
bize senin vefatmdan daha aci bir musibet gelmedi. Sen mii'minle-
re sigmak, dayanak ve golge idin. Miinafiklara karsi, cok sert ve
atesli idin. Allahu teala, seni Muhammed aleyhisselamin huzuruna
kavusdursun! Bize, senden aynlma acisi icin sabrlar ve eerier ver-
sin! Bizleri, senden sonra, azmakdan, sapitmakdan korusun) bu-
yurdu. Eshab-i kiramm hepsi, sessizce, hazret-i Alfnin "radiyallahii
annum" sozlerini dinledi. Sonunda, hepsi hiingiir hiingtir agladi.
-112-
Hazret-i Almin "radiyallahii anh" bu sozleri, Feth suresi son
ayetinin ne kadar cok dogru oldugunu, Eshab-i kiramm, birbirleri-
ni ne kadar cok sevdiklerini acikca gostermekdedir. Bu hakikat
karsrsmda, bu (Hiisniyye) kitabinm, nasil kiistahca uyduruldugu,
Ehl-i beyti maske ederek, islamiyyeti icden yikmak icin nasil ter-
tiblenmis oldugu anlasilmakdadir. Bu kitabi yirtip yok etmek, boy-
lece, yurdumuzdaki musliman alevi yavrulanni bu tehliikeli mik-
robdan korumak, her fman sahibine farzdir.
14 — Hiisniyye kitabmda, (Resul, hilet-i nez'de iken, kagidka-
lem getirin, size kitab yazacagim dedikde, Omer, Resulullahm va-
siyyetine mani' oldu. Halbuki, onun her soziiniin vahy oldugu
Kur'an-i kenmde yazihdir) diyor. Bunun cevabi (Tam ilmihal-
Se'adet-i Ebediyye) kitabmda uzun ve cok giizel yazilmisdir. Liit-
fen oradan okuyunuz!
15 — (Resulullah vefat etdigi gun Eshabm miinafiklan, (Saki-
fe-i beni Salde) denilen yerde oturdular. Hilafet icin miinazaraya
basladilar. Birkac kimseye teklif etdiler. Sa 'd bin Ubade kabul
edince, oglu, babasma kihnc cekip, Aliye ne cevab vereceksin ? Ga-
dir Humda, Resul, elinden tutup, ben bunu size halite ve imam ey-
ledim demisdi. Siz de bi'at etmisdiniz. $imdi, nasil vaz geciyorsu-
nuz, dedi. Sonra Omer, kilmcim cekip, Ebu Bekre bi'at etdi. Son-
ra eshab-i dalaletden Ebu Ubeyde ve yirmi kisi bi'at etdi. Hicbiri
cenaze nemazi kilmadi. Lie gun sonra, Alt de gelip mescidde top-
landilar. Omer, Alinin yanma gelip, halkm cogu Ebu Bekre bi'at
etdi. Sen ve Beni Hasim de etmelisiniz dedi. Ziibeyr kihnc He
Omere yuriidii. AH mani' oldu. AH, Ebu Bekr ve Omere doniip,
Ey Eshab, Peygambere muhalefet edip, Allaha asi oldunuz. Hila-
fet, benim hakkimdir. Hakkimi veriniz dedi. Omer, sana bi'at et-
meyiz dedi. AH cevab verip, Resul vasiyyet etmeseydi senin gibi
miinafik ve din diismanlanm katl ederdim dedi. Ebu Bekr ve Ebu
Ubeyde dedi ki, ya AH sen gencsin. Otuz iic yasmdasm. Ebu Bekr
ise ihtiyardir. Sonunda hilafet senindir. Sonmiis atesi tutusturma!
AH dedi ki, hilafet bize mahsusdur. Kimsenin hakki yokdur. Be-
sir bin Sa 'd Ensari dedi ki, ya AH, bu sozii once soyleseydin Ebu
Bekre kimse bi'at etmezdi. Omer, Aliye bi'at olunacak korkusu
He meclisi dagitdi. Ertesi gun Selman, Ebu Zer, Mikdad, Ammar
bin Yaser, Biireyde-i Eslemi, Sehl bin Hanif, Huzeyfetibni Sabit,
Eba Eyyub-i Ensari, Ebu Bekri oldiirecegiz dediler. AH kabul et-
medi ve Resul haber verdi ki, ey AH sen bana Harun He Musa gi-
bisin. Beniisrail, Harunu birakip bkiize tapdiklan gibi, iimmetim
seni birakip baskasmi ihtiyar eder dedi. Eshab, Cum 'a giinii mes-
cide gelip, Ey Ebu Bekr, bu cirkin isden vazgec dediler. is uzadi.
Lie gun sonra Halid bin Velid biiyiik ordu toplayip, Omer de onle-
- 1 1 3 - Eshab-i Kiram - F:8
rine gecip mescide geldiler. Alinin iizerine yiiriidiiler. Selman kal-
kip, bunlara, sizin Cehennem kopekleri oldugunuzu Resul haber
verdi dedi, diyor. Omersokakda herkesi zor He Ebu Bekre bi'at et-
dirdi. Hazrec kabilesi He Sa 'd bin Ubade, dokuzbin kisi He bi'at et-
medi. Malik bin Niiveyre, onbin kisi He bi'at etmediginden, Omer,
Halidbin Velidi gonderip, omii'min ve muvahhidi nemazda oldiir-
dii. Bunun neresine icma-i iimmet denir?) diyor.
Hiisniyye kitabi, isine geldigi gibi anlatadursun, biz tarihi vesi-
kalara bakalim.
Biiyiik Taberi tarihini Muhammed bin Cerfr "rahime-hullahu
teala" yazmisdir. Bunun tercemesinde, ticuncii cildinin birinci sa-
hifesinde soyle bashyor:
Resulullah hasta olalidan beri, Ebu Bekr-i Siddik evine gitme-
di. Mescid-i se'adetde kalir, her saat Resulullahm hizmetinde bu-
lunurdu. Resulullah, Hicretin onbirinci senesi, Rebi'ulevvelin oni-
kinci pazartesi giinii ruh-i serifini, teslim etdi. Mubarek basi, haz-
ret-i Aisenin "radiyallahii anha" gogsii iizerinde idi. Hazret-i Ah
"radiyallahii anh" aghyarak disari cikdi. Hazret-i Ebu Bekr iceri
girip, Aiseyi aglar ve elini yiiziine vurur gordii. Resul "aleyhisse-
lam" yatmis, ridasini yiiziine ortmiisler. Ridayi acdi, vefat etmis ol-
dugunu gordii. Ridayi ortiip, mescide girdi. Hutbe okudu ve (Ey
Eshab! Resulullah vefat etdi. Allahii teala, ona oliimii ikram eyle-
di. Muhammed aleyhisselama tapan varsa, bilsin ki, oldii. Allahii
tealaya tapanlar, bilsinler ki, Allahii teala hie olmez) dedi. Sonra,
Al-i Imran suresi yiizkirkdordiincii ayetini okudu. Bu ayet-i keri-
mede mealen, (Muhammed "aleyhisselam" resuldiir. Ondan once
de Resuller gelmisdir. O da olecekdir. Vefat ederse veya oldiirii-
liirse, dininizden doner misiniz? Dfninden cikan olursa Allahii te-
alaya zarar vermez. Kendine zarar verir. Dfninden donmiyenlere,
Allahii teala sevablar verir) buyuruldu.
Mugire-tebni Su'be gelip, Ensarm bir araya toplandigim, Sa'd
bin Ubadeyi halite yapdiklanm soyledi. Hazret-i Ebu Bekr, haz-
ret-i Omerin elini tutup disari cikdilar. Yolda, Ebu Ubeyde bin
Cerrah hazretlerine rastladilar. [Ebu Ubeyde "radiyallahii anh"
Asere-i miibessereden, ya'ni Cennete gidecekleri miijdelenmis o-
lan on kisiden biridir. Her gazada bulundu. Cok cesur idi. Sama
giren ordunun baskumandam idi. (Kisas-i Enbiya) da anlatildigi
iizere Resul "aleyhisselam" kendisine (Ummetimin einini budur)
buyurmusdu. Onsekiz senesinde ellisekiz [58] yasmda vefat etdi.
Vefatmda, cinnilerin aglayip matem tutduklan duyuldu. Resulul-
lahm Cennet ile miijdeledigi ve ummetimin emmi dedigi, omrtinii
-114-
Resulullahm oniinde, din diismanlanna saldirmakla geciren boyle
mubarek bir zata, sikilmadan, cala kalem (Eshab-i dalaletden) di-
yen bu yehudi kitabmm, miishmanhgi parcalamak icin yazildigi,
giines gibi meydandadir.] Ebu Ubeyde hazretleri de, Ensar, Bern
Sa'idenin evine toplanrms, Sa'd bin Ubadeyi halife yapiyorlar de-
di. Ucti oraya gitdi. Evs ve Hazrec kabileleri toplamp Sa'd bin
Ubadeye bi'at etmek istediklerini gordiiler. Sa'd "radiyallahii anh"
hasta yatiyordu. Cok kalabalik vardi. Ebu Bekre dediler ki, bizden
bir halife olsun, sizden bir halife olsun! Ebu Bekr-i Siddik "radiyal-
lahii anh" ayet-i kerimeler okuyarak uzun nasihat verdi. Ensari
medh etdi. (imam, Kurey$den olur) hadis-i serifini okuyup, (Ku-
reysden birini halife yapahm. Siz Resul yanmda nasil kiymetli idi
iseniz, onun yanmda da oyle muhterem olursunuz. Ben Eshabdan
iki kisiyi secdim. ikisi de Kureysin asilzadeleridir. Birisi Omer, bi-
risi Alidir) dedi. Ensar, Aliye "radiyallahii anh" bi'at etmek istedi.
Omer, yine kansikhk cikmasmdan korkarak, (Ya Eba Bekr! Sen
Kureysdensin! Elini uzat, sana bi'at edelim) dedi. Ebu Bekr, (Sen
uzat, sana bi'at edelim) dedi. Omer, Ebu Bekrin elini cekip bi'at
etdi. Ensar da, bunu goriince, hepsi, Ebu Bekre bi'at etdiler. Ensa-
rin Sa'd bin Ubadeye bi'at edecekleri haberi Medineye yayilmisdi.
Biitun Eshab toplamp, buna karsi koymak iizere yurudii. Omer
"radiyallahii anh", onlerine gecip, (Ey halk! Gelin Peygamber
aleyhisselamm halifesine bi'at edin!) diye bagirdi. O giin, biitiin
Medine ehalisi, hazret-i Ebu Bekre "radiyallahii teala anh" bi'at
etdi. Boylece biiyiik bir ayrihgm online gecilmis oldu. Hazret-i Ali,
Hasen ve Hiiseyn "radiyallahii anhiim", Ehl-i beyti ta'ziye ile mes-
gul olduklarmdan, yalmz bu ticii, o giin bi'at edemeyip, sonradan
bi'at etdiler.
Ertesi sah glinu, Eshab mescidde toplandi. Omer "radiyallahii
anh" minbere cikrp, (Ey Eshab-i kiram! Allahii tealaya siikr edin
ki, sizi, en efdaliniz olan Ebu Bekrin etrafmda topladi. Bi'at etmi-
yen kaldi ise bi'at etsin!) dedi. Sonra hazret-i Ebu Bekr-i Siddik
dedi ki, (Ey halk! Biliniz ki, ben bu isi, Eshab arasmda ikilik olma-
mak, kan dokulmemek icin kabul etdim. Ben de, sizin gibi bir in-
samm. insan yamhr. Yamlmadigim zeman, Allahii tealaya siikr
edin. Yamlmca, bana dogruyu gosterin! Ben, Allahii tealaya ita'at
etdigim miiddetge, siz de, bana ita'at edin. Ben, ita'atdan cikar-
sam, siz de bana ita'at etmeyin! Simdi Peygamberimizin "aleyhis-
selam" hizmetini gorelim. Onun hakkim odiyelim. Yikayahm, ne-
mazim kilahm ve kabr-i serifine koyahm) dedi. Minberden inip,
Resul aleyhisselamm hanesine geldi. Ridayi acip, mubarek yuzii-
nti kokladi. Mubarek yiiziinden ve sacmdan, misk kokusu duydu.
-115-
Yiiziinti, mubarek yiiziine koyup (Anam, babam sana feda olsun,
diri iken de, olii iken de, ne giizel kokuyorsun!) dedi. Sonra, (Re-
sul aleyhisselamdan isitdim ki (Beni, Ehl-i beytim yikasin!) buyur-
musdu) deyip, (Abbas ve All "radiyallahii anniima" yikasmlar) de-
di. Abbas, oglu Fadl ile beraber geldi. Hazret-i All dahi geldi. Ha-
life (Ya All, Resulullahi sen yika) dedi. Resulullahm hizmetcisi
Usameye de, onlara hizmet et dedi. Kendisi, Eshab-i kiram ile ka-
pida bekledi. Ensardan Evs bin Havliyi "radiyallahii anh" de, yar-
dim icin iceri sokdu. Gomlegi icinde yikayip, iic beyaz kefene sar-
dilar. Buhurladilar. Ebu Talha kabr kazdi. Kabrin yeri neresi olsun
diye uyusamadilar. Hazret-i Ebu Bekr "radiyallahii anh" buyurdu
ki, ben Resulullahdan "sallallahii teala aleyhi ve sellem" isitdim ki,
(Peygamberler vefat etdikleri yere defn olunur) buyurmusdu. Ya-
tagi kaldinp, o yer kazildi. Resulullahi kabr-i serifin kenanna koy-
dular. Eshabi, boliik boliik gelip, imamsiz, nemazim kildilar. Ne-
maz gece yansina kadar devam etdi. Gece yansi, kabr-i serife koy-
dular. Carsamba gecesi idi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" pazartesi giinii vefat eyledi. Diinyayi tesrifleri de pazartesi
giinii idi. Onalti yasmda iken, Hacer-i esved tasim da Ka'be diva-
rma pazartesi giinii koymusdu. Hicretde, Mekkeden pazartesi gii-
nii cikmisdi. Medineye de, pazartesi giinii gelmisdi.
Defnden iic giin sonra, hazret-i Ebu Bekr, (Resul aleyhisselam,
sizi Usamenin emrinde gazaya gondermisdi. Hasta olunca, o is ya-
pilamadi. Herseyden once, bu emri yerine getirmeliyiz! Bu isde
gevsek davranmaym! Gazaya hazir olun) diye emr buyurdu. Esha-
bi harbe hazirladi. O zeman Usame yirmiiki yasinda idi. Arabistan
collerinde isyan cikdigi isitildi. Eshab, (Usamenin emrinde gitmi-
yelim. Asiler Medineye gelip halifeyi oldtiriir) dediler ve cok ug-
rasdilar ise de, hazret-i Ebu Bekr, (Resulullahm emrini, her ne be-
hasma olursa olsun yapacagiz ve Resulullahm begendigi kumanda-
m ben degisdiremem) dedi. Usame at iizerinde, halife ve Eshab
yiiriiyerek, Medmeden disan cikdilar. Halife, Eshaba veda' eder-
ken (Size birinci nasihatim. Usameye ita'at etmenizdir) buyurdu.
(Samdaki rahibeleri, cocuklan, kadmlan oldiirmeyin) dedi. Usa-
meye donerek (Resulullahm emr etdigi yere git! Sonra Sama var)
dedi. Usame, Huza'a kabilesine gidip, miirtedleri oldiirdii. Zafer
ile, kirk giin sonra, Medineye dondii.
Arabistan halki dinden cikdi, mtirted oldu. Halife, miirtedleri
terbiyeye, Halid bin Velidi gonderdi. Halid, miirtedlerin elebasla-
nm perisan etdi. Kurtulanlar tekrar imana geldi. Halife, zekat
me'murlanm tekrar, zekat toplamaga gonderdi. BeniTemim kabi-
lesi biiyiiklerinden Malik bin Niiveyreyi, Resulullah "sallallahii a-
-116-
leyhi ve sellem" Beni Hanzala kabilesinin zekatlanm toplamaga
me'mur etmisdi. Malikin asireti, Ebu Bekre bi'at edip zekatlanm
gonderdiler. Sicah bin Haris admda bir hiristiyan kadin, Musuldan
Hicaza gelip, peygamber oldugunu iddi'a etdi. Sicah, Maliki kendi
dfnine da'vet etdi. Malik, senin icin harb ederim. Fekat, dmine gir-
mek icin bir miiddet dusiineyim dedi. Sicah, ertesi sabah bana
Rabbimden vahy geldi ki, Beni Temimden, bana inanmryanlar ile
harb edeceksin dedi. Malik, harb edip galip geldi. Cok miislimani
oldtirdti ve cok kimsenin Sicaha inanmasma sebeb oldu. Sicah kuv-
vetlenip, Miiseylemetulkezzaba yardim icin Yemene gitdi. Halid,
halifeden emr almadan, Malik uzerine yiiriidii. Malik zekatlanm
Halide gonderdi. Halid, kabul edip, Halifeye bildirdi. Halife emr
gonderip, ezan sesi isitilen koylere birsey yapma dedi. Suvariler,
Maliki yakalayip getirdi ve ezan sesi isitmedik dedi. Ebu Katade
"radiyallahii anh" ben isitdim dedi. Halid: Nicin Sicaha tabi' ol-
dun? dedi. Malik, onunla sulh etdim. Dinine girmedim dedi. Fekat,
Peygamberimizi soylerken, yamlarak sizin sahibiniz soyle demisdi
deyince, Halid "radiyallahii teala anh" kizip, ey kopek! Bizim Pey-
gamberimiz de, sizin Peygamberiniz degil mi? Sen miinafiksm. Si-
caha uymussun! Onun icin, cok miisliman oldtirdun dedi ve boynu-
nu vurdurdu. Ebu Katade, bu isi begenmeyip, Medineye geldi.
Hazret-i Omere anlatdi. Omer "radiyallahii anh" halifeye gidip,
(Halid zulm ile miislimanlan oldiirmiis. Halidi cagir cezasim ver!)
dedi. Halife de (Ya Omer! Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem", Halid icin (Halid, Allahin kihncidir) buyurdu. Ona nasil da-
nlayim) dedi. Malikin kardesi gelip, kardesim miisliman idi. Sana
bi'at etmisdi. Halidden kardesimin kamni isterim dedi. Halife, Ha-
lidi cagirdi. Omer, Halidi goriince, yakasma yapisip, oklanm ahp
parcaladi ve (Allahdan korkmaz misin? Bir miislimani oldurmiis-
siin) dedi. Halife sorunca, Halid dedi ki, (Ey Halife! Resulullahm
(Halid, Allahin kihncidir) buyurdugunu isitmedin mi?) Billahi isit-
dim deyince, Halid, Allahin kilinci, yalmz kafir veya miinafik boy-
nunu vurur dedi. Halife, dogru soyliiyorsun, haydi vazifen basma
git buyurdu. Omer "radiyallahii anh" Halidin kurtuldugunu isitin-
ce, iizuldii. Taberinin yazisi, burada temam oldu.
Ehl-i beyt evladmdan olan, seyyid Abdiilkadir-i Geylani "kad-
desallahii teala sirrehul'aziz" (Gunye) kitabmda, ceddi hazret-i A-
linin "radiyallahii anh", hazret-i Ebu Bekr halife olacagi gun soy-
lediklerini yazmakdadir.
(Mevahib-i lediinniyye) kitabi tercemesi, ikinci cild, yuzellibe-
sinci sahifede: Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" hazret-i
Aliye "radiyallahii anh" (Harun, Musaya "aleyhimesselam" nasd
-117-
yakin ise, sen de bana oylesin. Yalniz benden sonra, Peygamber
gelmez) buyurdu. Bundan anlasihyor ki, arada peygamberlik degil,
halifelik ya'ni yerine vekil olmak bakimmdan benzerlik vardir. Ha-
run, Musa "aleyhisselam" olmeden once yerine vekil oldugu gibi,
sen de, ben hayatda iken, bulunmadigim yerde, benim halifemsin
demekdir. Serefeddin Hiiseyn bin Muhammed Tayyibi, boyle
ma'na verdi. Harun aleyhisselamm Musa aleyhisselamdan once ol-
dugu meshurdur. Bunun icin, imam-i Alinin, Resulullahdan sonra
halife olacagma, burada bir isaret olmadigi gibi, halife olmiyacagi
da anlasilmakdadir.
(Menakib-i cihar yar-i giizin) kitabi, besinci menakibde diyor
ki, Buharide Abdullah ibni Omer "radiyallahu anhuma" buyuru-
yor ki, (Resulullahm zemanmda, Eshab-i kiramin ustunluklerini
konusurduk. Once, Ebu Bekr, sonra Omer, sonra Osman, sonra
All) derdik. ibni Munzir diyor ki, imam-i All buyuruyor ki, (Bu
ummetin ustunu Ebu Bekr-i Siddikdir).
Hazret-i Omerin "radiyallahu anh" otuzdorduncu menakibin-
de diyor ki: Bir gazadan, pekcok ganimet esyasi geldi. Halife
Omer, bunun besde birini, hakki olanlara dagitirken, imam-i Ha-
sen geldi. Buna bin dirhem [uc kilo 365 gram] gumus verdi. Son-
ra, hazret-i Huseyn geldi. Ona da, bin dirhem verdi. Sonra, kendi
oglu Abdullah geldi. Buna, besyuz dirhem verdi. Abdullah uzu-
lup, (Hasen ile Huseyn, cocuk olduklan halde, onlara cok verdin.
Ben pehlivan olup, kac kerre gazaya gitdim. Resulullahm "sallal-
lahu aleyhi ve sellem" onunde, dusmana saldinp, nice kafir oldur-
dum. Bana onlardan az vermek dogru mudur?) dedi. Hazret-i
Omer buyurdu ki, (Ey oglum! Sen, onlarla bir mi olmak istiyor-
sun? Onlann, Ah gibi babalan var. Fatima-tuzzehra "radiyallahu
anna" gibi analan var. Fahr-i alem "sallallahu aleyhi ve sellem" gi-
bi dedeleri var). Bu sozler, imam-i Alinin kulagina gidince, Resu-
lullahdan isitdim: (Omer, Cennetdeki insanlarin lsigi ve islamin
nurudur) buyurmusdu dedi. Hasen ile Huseyn, bu mujdeyi Ome-
re goturdu.
Ebulmu'm Meymun bin Muhammed Nesefi (Temhid) kitabm-
da diyor ki: Hahfenin kim olacagi bildirilmemisdir. Hazret-i Ah ve
cocuklannm halife olmasi bildirilmis olsaydi, Eshab-i kiram, bunu
soyler ve bizlere kadar, haber gelirdi. Bildirilen bir emri, Eshab-i
kiramin sakhyacaklarim soylemek, o buyuklere, buyuk iftira olur.
Eshab-i kiram, abdesthanede nasil taharetlenilecegini gosteren
haberleri bile bizlere ulasdirdi. Halifelik icin, bir emr, bir isaret ol-
saydi, Ali "radiyallahu anh" ve cocuklan ve Eshab-i kiram, bunu
elbette bildirirdi. Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem" vefat e-
-118-
dince, Eshab-i kiram, Bern Sa'ide sofasinda toplamp, (Bir kimse,
zemamndaki halifeyi bilmese, oliirken dinsizler gibi oliir) hadis-i
serifini okudular. Halifesiz bir giin gecmesini caiz gormediler. O-
nun icin, halifeyi bilmemek kiifrdiir. Ciinki, islamiyyetin emrlerin-
den bir kismmm yapilmasi icin halife lazimdir. Mesela, Cum'a ve
bayram nemazlarimn kilmmasi, yetimlerin evlendirilmesi ona
baghdir. Halifeyi inkar eden, farzlan inkar etmis olur. Farzlara i-
nanmamak ise kiifrdiir. Ensardan biri (Bizden bir halife, Muhacir-
lerden bir halife olsun) dedi. Ebu Bekr kalkip, (Oyle zan ederim
ki, halife olmak Aliye yakisir. Ben onun halife olmasim istiyorum)
dedi. All hemen ayaga kalkip, kilmcini cekerek, (Kalk ya Eba
Bekr! Allahm ve Resuliiniin halifesi sensin! Resul-i Ekrem "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" seni hepimizin online gecirdi. Senin onli-
ne kimse gecemez. Resulullah bana buyurdu ki, (Git, Ebu Bekre
emr et! Eshabuna imam olsun). Resulullahm dmimiz icin oniimii-
ze gecmesine razi oldugu kimseyi, biz diinyamiz icin oniimiize ge-
cirmege raziyiz) dedi. Resul-i ekrem, Ebu Bekri, kendi imamhk
yerine halife yapdigi icin, kendisine (halife -i Resul) denildi. Esha-
bm hepsi, hazret-i Almin soziinii begenerek, hazret-i Ebu Bekri
soz birligi ile halife yapdilar. Sonra, Resul-i ekremin hizmetine
kosdular. Defnden sonra, halife hutbe okudu ve (Beni hakim yap-
dimz. Halbuki hayrhniz ben degilim. Beni kabul edin) dedi. All,
yine kalkip (Seni red veya kabul edebilecek degiliz. Seni Resul-i
ekrem oniimiize gecirdi, kim geriye cekebilir?) dedi. Ebu Bekr,
halife iken, giin gecdikce za'ifledi. Artik acmacak hale geldi. Kizi
Aise, sebebini sordu. (Ey goziimiin nuru yavrum. Muhammed
Mustafamn "sallallahii aleyhi ve sellem" aynhk atesi, beni yakip
eritiyor) buyurdu.
Abdullah ibni Abbas buyurdu ki: iza cae suresi gelince, babam
Abbas, Aliye dedi ki, bu sure, Resulullahm "sallallahii teala aleyhi
ve sellem" vefat edecegini haber veriyor. Acaba kimi halife yapar?
Ey amca git, Resulullaha sor. Bu isi bize verirse, Kureys ile cekis-
memiz onlenmis olur. Baskasina verirse, hakkimizi gozetmesini o
kimseye emr buyursun. Abbas, Resulullahi yalmz bulup sordu. Re-
sulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki: (Ey amcam! Al-
lahii teala, halifeligi Ebu Bekre vcnnisdir. Necat ve felah bulmak
icin, Ebu Bekrin her soziinii kabul edin. Ona ita'at eden, dogru yo-
lu bulur) buyurdu. Hazret-i Ebu Bekrin hak halife olduguna inanan
ve Eshab-i kiramin hepsini seven, dogru yolu bulmus olur.
Selman-i Farisi "radiyallahii anh" Eshab-i kiramin biiyuklerin-
den idi. Bircok hadis-i serif ile medh edildi. Hazret-i Omer "radi-
yallahii anh" tarafmdan Medayn valisi yapildi. Otuzbesde, orada
-119-
vefat etdi. Boyle biiyiik bir zatm, imam-i Omere ve biiyiik bir sa-
habi ordusuna (Cehennemin kopekleri) demesi ve bu cok cirkin if-
tirayi, Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" iistiine yiikleme-
si, hicbir muslimamn inanacagi birsey degildir. Ciinki, Eshab-i ki-
ramdan herhangi birini kotiilemek, cesidli hadis-i seriflerde yasak
edilmisdir. Selman-i Farisinin, bu hadisleri hice saymasi ve bir de
hadis uydurmasi, ancak bir yehudinin yazdigi (Hiisniyye) kitabinin
kiistahca ve alcakca iftirasidir. Evet, Buhari ve Miislimde bulundu-
gu, Menavide bildirilen hadis-i serifde (Bid'at sahibleri, Cehennem
kopekleridir) buyuruldu. Demek ki, Ehl-i siinnetin dogru yolundan
ayrilanlarm, Eshab-i kirama dil uzatanlann, Cehennem kopekleri
olduklan bildirilmisdir. Hiisniyye kitabi, bunu tersine cevirmekde-
dir.
16 — Acem yehudisi Miirtedamn, Hiisniyye admdaki kitabm-
da, (Ummetin havissi, ay ami, Islamm sehrlerine mektublar gonde-
rerek, Osmanin katli icin ittifak etdiler ve hatta, Misrdan otuz bi-
ne yakm miislimanlar, Osmanin zulmiinden sikayet etmek iizere
Medineye geldi. Bunlar da, icma-i iimmete dahil olup, Medine ma-
hallelerinde, cirkin bir seklde, Osmam katl edip, bir nice gun aya-
gmda bagh ipler He siiriiyerek gezdirdiler. Miislimanlar giiruh gii-
ruh gelip, sen bu ziilmii, Islama ne vechle caiz gordiin diyerek ce-
nazesine dahi tekme He vurdular) yaziyor.
Halbuki, btitiin islam tarihleri, sozbirligi ile vak'ayi oldugu gibi
bildirmekdedir. Mesela, Taberi biiyiik tarihi tercemesinde, iiciincii
cild, yiizyetmisbirinci sahifede diyor ki:
Hazret-i Osman "radryallahu anh" halife iken, Yemende, Ab-
dullah bin Sebe' isminde bir yehudi, eski kitablan cok okumusdu.
Medineye gelip, halifenin yamnda miisliman goriinerek, halifenin
goziine girmek istedi. Fekat, halife, buna hie yiiz vermedi. Bu, her
yerde hazret-i Osmam kotiiledi. Halffeye, bu yehudi, her zeman se-
ni kotuluyor dediler. Halife, bunu Medineden cikardi. Bu da, Mis-
ra gidip, halffeye karsi propagandaya basladi. Cok bilgili oldugun-
dan, cahilleri etrafma topladi. Encok soyledigi sey, (Her Peygam-
berin bir veziri var idi. Bizim Peygamberimizin veziri de Alidir.
Hilafet, onun hakki idi. Osman, onun hakkim elinden aldi.) Fel-
lahlan kandinp, Osman "radiyallahii anh" kafirdir dediler. Misr
valisi Abdiillah bin Sa'd tarafmdan, halifeye sikayetler yazdilar.
Misrdan dort bin kisi Medineye geldi. Halifenin begenmedikleri
hareketlerini, kendisine bildirdiler. Halife her siiale, cevab verip,
ayet-i kerime ve hadis-i serifler ile, hakh oldugunu isbat etdi. As-
ker de, geri Misra dondii. Bir sene sonra, Misrdan dort bin ve Irak-
dan da, dortbin kisi geldi. Medine ehalisi silahlamp, nicin geldiniz?
-120-
dediklerinde, hacca gidiyoruz dediler. Ehali de, silahim birakdi.
Gelenlerin maksadlan hazret-i Osmam hal' etmek idi. Misrlilar,
hazret-i Aliyi, Iraklilar hazret-i Talhayi halife yapmak istiyordu.
Misrlilar, hazret-i Aliye gelip, (seni halife yapacagiz) dediler. Haz-
ret-i All bunlara darihp, (Peygamberimiz "aleyhisselam" sizin yer-
lesdiginiz yere gelip konacak askerin mel'iin oldugunu haber verdi)
buyurdu. O gece halife, hazret-i Alinin "radiyallahii anh" yanina
gelip, bu askerleri geri dondiir dedi. Hazret-i Ali, peki deyip, sabah-
leyin askere nasihat verdi. Asker geri donmekde iken, hazret-i Ali
halifeye gelip, Misr valfsini degisdir. Onlann istedigini ta'ym eyle
dedi. Halife, Muhammed bin Ebi Bekri vali yapdi. Misrlilar, vali ile
Misra gitdi. Fekat yolda, bir haberci iizerinde halifenin mektubunu
buldular. Eski valiye emr idi ve gelenleri kabul ediniz deniyordu. O
zeman yazilar noktasiz oldugundan, mektubdaki fakbiiluhu keli-
mesini, faktiiluhu, katl ediniz ma'nasma okudular. Misrlilar boyle
okumaga, kizdilar. Medineye geri dondiiler. Irakhlan da dondiir-
diiler. Halifenin evini sardilar. Yirmi giin sonra, Cum'a gecesi, ha-
lifeye rii'yada, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki,
(Ya Osman! Bu gece bizim yammizda iftar edersin!). Asker, kapi-
yi yikdi iceri girdi. Mervan besyiiz kisi ile bagcede idi. Dogiisdiiler.
Kan dere gibi akdi. Besyiiz kisi de oliinciye kadar savasdi. Mervan,
yaralamp yikildi. Once, Muhammed bin Ebi Bekr iceri girdi. Fekat,
halifenin soziine dayanamayip tekrar cikdi. Sonra Misrhlardan Ki-
nane bin Besir girip, halifeyi Kur'an-i kerim okurken sehid etdi. Se-
rayi yagma etdiler. Asere-i miibessereden Ali, Talha, Sa'id ve Sa'd
"radiyallahii annum" evlerinden hie cikmadi. Herkes iiziildu. Otuz-
bes senesi, Zilhiccenin onsekizinci Cum'a gunii idi. Yardima gelen
Kufe ve Misr askeri yetisemediler. Sekseniki yasmda idi. ikindi
vakti idi. Uc giin sonra evden cikanp, iic akrabasi, gece Baki'de
defn etdiler. Korkudan, kimse gelemedi. Abdullah bin Sebe', boy-
lece istedigine, ugrasdigma kavusdu. islam topluluguna, ilk fitne
atesini saldi. ilk kanh yarayi acdi.
Hiisniyye kitabi, bu yehudmin ortaya atdigi, yikici, aldatici soz-
lerle, fitne ve fesad atesini yeniden tutusdurmaga, miislimanlan
parcalamaga, fikrleri dagitmaga cahsmakdadir. Hazret-i Osmamn
"radiyallahii anh" evi sanh iken, muezzin, kendisini mescide cagir-
di. Gelemiyecegim, nemazi Ali kildirsm dedi. Ali "radiyallahii
anh", yalmz Cum'ayi kildinp, digerlerine Eba Eyyub-i Ensariyi
vekil yapdi. Ev sanh iken halife, hac icin, yerine Abdullah bin Ab-
basi gonderdi. Birkac giin sonra, Misrlilar, Alinin "radiyallahii
anh" yanina gelip, seni halife yapdik dediler. Kabul etmedi ve bas-
kasim yapin! Ben de ona bi'at ederim dedi. Sonra Talhaya gitdiler.
-121-
O da kabul etmedi. Bes gun sonra, Medine ehalisini Aliye gonder-
diler. Cok yalvardilar. Bunlardan da kabul etmedi. Misrhlar dedi
ki, biz halifesiz donersek, cok fitneler cikar ve onii almmaz.
Ali "radiyallahii anh" yeniden fitne cikmasin diye, once Resu-
lullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshabi bfat etsin dedi. Talha
ve Ziibeyri "radiyallahii anhiima" getirdiler. All, buyurdu ki, (Be-
nim bu ise ragbetim yokdur. Fekat miislimanlar imamsrz kaldi.
Hanginiz kabul ederse, elini uzatsin, ona bfat edeyim) ve Talhaya
bakip (Sen herkesden daha layiksm. Elini uzat, sana bfat edeyim)
buyurdu. Talha ise (Sen varken bana diismez) dedi ve Aliye bfat
etdi. Ikinci olarak Ziibeyr bfat etdi. Sonra, ehali gelip bfat etdiler.
O gun zilhiccenin yirmibesi idi. Halife, hutbe okudu. Cum'a nema-
zmi kildilar. Halife ilk is olarak, hazret-i Mu'aviyeyi Samdan azl
edip, yerine Abdullah ibni Abbasi ta'yin etdi. Abdullah, bunu ka-
bul etmedi, gitmedi, (Onu azl etme, orada eski bir validir. Fitneye
sebeb olur) dedi. Halife vaz gecip, bir sene sonra, yine azl etdi. Bir-
cok valileri de degisdirdi. Mu'aviye "radiyallahii anh", yeni valiye
karsi asker gonderdi. Vali, Medineye dondii. Samdan bir haberci
gelip (Samda yiizbinden ziyade kisi, Osmanm "radiyallahii teala
anh" kamni senden istiyorlar ve hergiin mescide gelip, Osman icin
aghyorlar) dedi.
Goriiliyor ki, islamda ilk fitneyi cikaran bir yehudi donmesidir.
Miislimanlan parcalayan budur. Simdi, mezhebsizlerin onun yo-
lunda olduklan, kitablarmdan anlasilmakdadir.
(Mesabfli) kitabmda diyor ki, Talha bin Ubeydiillahm "radiyal-
lahii teala anh" haber verdigi bir hadis-i serifde, Resulullah "sallal-
lahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki (Her Peygamberin bir arkadasi
vardir. Benim de, Cennetde arkadasim Osmantlir).
Enes bin Malik "radiyallahii teala anh" buyurdu ki, Bfat-i nd-
van yapihrken, Osman "radiyallahii anh" yokdu. Vazife ile Mek-
keye gonderilmisdi. Resul "aleyhisselam" iki mubarek elini birbiri
ile tutup (Osman, Allahin ve Resuliiniin isini gormekdedir. Onun
yerine ben bfat ediyorum) buyurdu. Kendi mubarek elini, Osma-
nm eli yapdi.
(Mesabfli) de, Miirre bin Ka'b "radiyallahii anh" buyuruyor ki,
Resulullah "sallallahii teala aleyhi ve sellem" yakmda cikacak fit-
neleri anlatiyordu. O anda, biri gecdi. Mubarek eli ile, onu goste-
rerek, (Fitne giinii, bu kimse, hidayet iizeredir) buyurdu. Kalkdim,
bakdim. Gecen kimse, Osman idi.
Biiyiik alim mevlana Nureddm Abdurrahman Cami "rahime-
hullahti teala", (Sevahid-unniibiivve) kitabmda bildiriyor ki, Aise
-122-
"radiyallahii anha" buyurdu ki, Resul aleyhisselam dedi ki, (Ya
Aise! Eshabundan birini istiyorum). Ebu Bekri cagirayim mi? de-
dim, cevab vermedi. Onu istemedigini anladim. Omeri cagirayim
mi? dedim. Ses cikarmadi. Amcan oglu Aliyi cagirayim mi? de-
dim, yine cevab vermedi. Osmam cagirayim mi? dedim. (Cag ir
gelsin) buyurdu. Resul aleyhisselam, ona bir seyler soyledi. Rengi
sarardi. Osman halife iken, evini sardilar. (Nicin karsi koymaz-
sin?) dediklerinde, (Resul aleyhisselam, bana cok sey soyledi.
Ona soz verdim. Sabr ederim) dedi. Hazret-i Aise buyuruyor ki
(Resul aleyhisselamm, o giin, ona bu hali haber vermis oldugunu
anladim).
Abdullah ibni Abbas "radiyallahii teala anhiima" buyuruyor
ki, Huneyn giinii kafirler dagildikdan sonra Resul aleyhisselam ile
birinin yamndan gecdik. Resul aleyhisselam o kimseye (Ey Alla-
hin diismam! Allahii teala seni sevmez) buyurdu. (Bu Kureyslileri
sevmiyor) dedim. (Evet, Osmam sevmez) buyurdu.
Abdullah ibni Abbas buyuruyor ki, Resulullahdan isitdim. Bu-
yurdu ki (Yemin ederim ki, Osman, iimmetimden yetmisbin kisiye
sefa'at ederek, Cehenneme girmekden kurtaracakdir).
Resulullah, kizi Rukayyeyi Osmana verdikden bir zeman son-
ra, kizma (Osman bin Affani nasd buldun?) dedi. Hayrh, iyi gor-
diim dedi. (Ey camm kizim! Osmana cok saygi goster. Ciinki, es-
habim arasinda, ahlaki bana en cok benziyen odur!) buyurdu.
Ali "radiyallahii anh" Fatima-tuzzehra "radiyallahii anha" iize-
rine bir daha evlenmek istedi. Resul aleyhisselam, bunu isitince,
mubarek kalbi incindi. Ali vazgecdi ise de, afv etmedi. Ebu Bekr
sefa'at etdi, afv etmedi. Omer sefa'at etdi, yine afv etmedi. Osman
sefa'at etdi. Afv buyurdu "radiyallahii teala annum ecma'in". Se-
bebini sorduklarmda (Oyle birinin sefa'atini kabul etdim ki, Alla-
hii tealaya, yer ile gokiin yerini degisdir dese, Allahii teala kabul
buyurup degisdirir. Yahud, ya Rabbi! Muhammed "aleyhisselam"
iimmetinin hepsinin biitiin giinahlarim afv et dese, afv eder) bu-
yurdu.
Ali "radiyallahii anh" Fatima-tuzzehra "radiyallahii teala an-
ha" ile evlenirken dtigiin icin parasi yok idi. Zirhini satihga cikar-
di. Osman "radiyallahii anh" pazardan gecerken, zirhi tamdi. Del-
lah cagirip, bu zirha sahibi ne istiyor dedi. Dellal, dortyiiz dirhem
giimiis dedi. Dortyiiz dirhemi verip zirhi aldi. Eve getirip, aynca
dortyiiz dirhemle zirhi, Aliye gonderdi ve: Bu zirh, senden baska-
sina layik degildir. Bu giimiisleri de, diigiinde hare et ve bizim oz-
riimuzii kabul buyur, dedi.
-123-
Evliyanm biiyiiklerinden, derin alim, imam-i Muhammed Pari-
sa "rahime-hullahii teala" (Fasliilhitab) kitabmda buyuruyor ki:
Hazret-i All "radiyallahii anh" buyurdu ki: (Ba'zi kimseler, beni,
Ebu Bekr ve Omer ve Osmandan iistiin tutuyormus. Bunlar mti-
nafikdir. Miislimanlar arasma ikilik sokmak, kardesi kardesden
ayirmak icin boyle yapiyorlar. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" bana, bunlan haber verdi. Bunlan goriince, oldiir dedi. Miis-
liman gortintirler. Halbuki, kafirdirler ve islam dusmamdirlar. Ya-
lan soylemekle ogiiniirler, icleri bozukdur. Kur'an-i kerimi degis-
dirirler. Dinsizlik iizerinde birlesirler. Eshab-i kiramm btiyiikleri-
ni, hatta Resul-i ekremi kotiilerler. Eshab-i kiram arasmdaki ayri-
liklar iizerinde dururlar. Allahii teala bunlan afv etmez. Kiiciikle-
ri biiyiiklerinden ders alir. Onlan boylece bozuk yetisdirirler. isla-
mi yikarlar. Bid'atlan yayarlar. Yer yiiziinde onlardan aleak yok-
dur. Yeryiizii, onlara kiisktindtir. Gok onlara, la'netle golge salar.
Onlar yeryiiziindeki insanlann en kotiistidiir. Fitne, bunlardan ci-
kar. Melekler arasmda, bunlarm adi encas [pislikler]dir. Cami'le-
rinde, kahvelerinde, mekteblerinde, Eshab-i kirama la'net ederler
ve bunu kendilerinin ibadeti bilirler. Kalblerinde, insanlik duygu-
su yokdur. Allahii teala, onlan insan seklinden cikanr. O zeman-
da, siinnete yapisan, sehidlerden, abidlerden iistiin olur. Se'adet,
onun olur.) Eshab-i kiram, bunlan isitince (Ya Emirelmii'minin!
Biz, o zemana kahrsak ne yapalim) dediler. Hazret-i All, buyurdu
ki, (Isa aleyhisselamm havarileri gibi olunuz! Bizim yolumuzu 6g-
reniniz. Allahii tealamn emrlerine sanlmaga, Resuliine ita'ate, Es-
habmm hepsini sevmege ve bu sapiklann sozlerinden, yazilarmdan
kacmaga ugrasiniz! Hak ve siinnet iizere olmak, bid'at ve dalalet
iizere olmakdan hayrhdir) buyurdu.
Imam-i Refi'uddin Tac-iil-islam Osman bin Ali Merendi, Ab-
dullah bin Omerden haber verdigi hadis-i serifde, Resulullah "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" (Allahii teala, size nemazi, orucu, hacci,
zekati farz etdigi gibi, Ebu Bekr-i Siddfki ve Omer Faruku ve Os-
man Zinnureyni ve All Murtezayi sevmegi de farz eyledi. Bu dor-
diinden birini sevmiyen kimsenin nemazi da, orucu da, hacci da,
zekati da kabiil olmaz. Kiyamet giinii, bunlar, mezardan, atese
[Cehenneme] gotiiriiliir) buyurdu.
17 — Hiisniyye kitabmda, (Imam-i Ca Yer Sadik, MiiVa nikahi-
m emr ederdi. Qiinki, Allahii teala (Kadmlardan istimta' edince
iicretlerini veriniz) ayet-i celilinde, miit'a nikahim mubah kilmis-
dir. (Miit'a nikahi demek, bir kadma, su kadar mal karsihgi ken-
dini su kadar zeman bana teslim edermisin deyip, kadimn da sa-
hidsiz kabiil etmesidir. Ya 'ni, muayyen giin icin, para He kadm ki-
-124-
ralamakdir.) Miifessirler ve fikh alimleri, bu ayetin, miit'a nikahi
icin oldugunu bildirmisdir. Bu ayeti nesh eden, baska bir ayet ve
hadis yokdur. Bunu, Omer halite iken, hicbir ayet ve hadis soyle-
meden fitneye yol agar korkusu He, kendiliginden yasak etdi.
Omer bin Hasin diyorki, (Miit'a nikahi yapardik. Ayet ve hadis He
hie yasak edilmedi). Abdullah ibni Omer diyor ki, (Resulullahm
siinneti, babamm sozii He degisdirilemez). Hersey aslmda mubah-
dir. Yasak olmalan icin ayet ve hadis lazimdir) diyor.
Biitiin tefsfrler ve fikh kitablan diyor ki, Nisa suresi, yirmidor-
duncii ayetinin (istimta' etdiginiz kadinlann iicretini veriniz) me-
al-i alisi, miit'a nikahi icin degildir. Nikahdaki mehr parasmi ver-
mek icindir. Mesela (Beydavi tefsiri) ve bunun hasiyesi ($eyhza-
de tefsiri) ikinci cild, yirmialtmci sahifede, yukandaki ayetin tef-
sirinde buyuruyor ki, (Bu ayet-i kerime, sahih olan nikahi bildir-
mekdedir. Miit'a nikahinin mubah olmasim gostermiyor. Mehr
parasmi emr ediyor. Miit'a nikahi, once mubah olmusdu. Sonra
yasak edildi. islamiyyetde belli bir zeman icin nikah yapmak yok-
dur).
Biiyiik alim Burhaneddin-i Merginaninin "rahime-hullahii te-
ala" (Hidaye) kitabinm serhi olan (Inaye) kitabi ikiyiizotuzbirinci
sahifesinde, mevlana Ekmeliiddm [Muhammed bin Mahmud Ba-
berti] buyuruyor ki:
Miit'a nikahi batildir. Evet Abdullah ibni Abbasm bildirdigi gi-
bi, miit'a nikahi mubah idi. Fekat, hadis-i serif ile, bunun yasak
edildigini, Eshab-i kiram soz birligi ile bildirmekdedir. Degisdiren
hadis-i serifleri de haber vermislerdir. Mesela, Muhammed ibni
Hanefiyye dedi ki, (Babam imam-i All "radiyallahii anhiima" bu-
yurdu ki [hicretin yedinci yih] Hayber kal'asi almdigi giin, Resulul-
lah "sallallahii aleyhi ve sellem" miit'a nikahim men'etdi.) imam-i
All boyle buyurunca, Ehl-i beytin gozbebegi olan Imam-i Ca'fer
Sadik, miit'a nikahim hie emr eder mi? Elbette etmez. Zaten (Hiis-
niyye) kitabim yazan Murteza admdaki yehudi donmesi, yalanlan-
na, iftiralarma herkesi inandirmak icin, ayet-i kerimelere yanhs
ma'na vermekden, hadis-i serifleri inkar etmekden cekinmedigi gi-
bi, Ehl-i beytin yolu boyledir demegi de adet edinmisdir. Hadis di-
ye uydurdugu sozlere, Ehl-i beyt boyle emr ederdi demekdedir.
Boylece, cahilleri kandirmakda ise de, dinini bilen, bu yalanlara al-
danmaz. Alimlerimiz, bu yalanlara, ayetle, hadis ile cevab vererek,
Ehl-i beytin yolunda gidenlerin, Ehl-i beyti hakikf sevenlerin, Ehl-
i siinnet oldugunu isbat etmislerdir.
Rebi' bin Meysere "radiyallahii anh" buyuruyor ki, Hayberi
-125-
feth etdigimiz gun, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", miit'a
nikahmi, uc giin halal etdi. Ben, amcam ile bir kadmm kapisma
geldik. ikimizde de ince palto vardi. Amcamm biirdesi daha giizel
idi. Gayr-i miislim (ehl-i kitab) bir kadm kapiya cikdi. Benim pal-
toma ve gencligime bakdi. Bunun paltosu, onun paltosuna benze-
miyor. Fekat, gencligi de, onun gencligine benzemiyor, diyerek,
gencligi paltoya tercih etdi ve beni iceri aldi. O gece orada kaldim.
Sabah olunca, Resulullahm adamimn, sokaklarda (Ey musliman-
lar! Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" miit'a nikahmi yasak
etdi) diye bagirdigim duydum. Hepimiz miit'a nikahmdan vazgec-
dik.
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", hayatda iken, miit'a
nikahmi yasak etdigini, Eshab-i kiram, sozbirligi ile bildirmekde-
dir. icma', ya'ni soz birligi, ayeti ve hadisi degisdirmez, ayetin ve
hadisin degisdirildigini haber verir.
Siial: Sozbirligi nasil olur? Abdullah ibni Abbas miit'a nikahi-
nm halal oldugunu soylerdi?
Cevab: Yasak edildigini, sonradan, o da soylemisdi. Nitekim,
Cabir bin Zeyd diyor ki, ibni Abbas "radiyallahii annum" olme-
den once, miit'a nikahinm yasak edildigini soyledi. Boylece, icma'
hasil oldu.
Maliki mezhebinde miit'a nikahinm caiz oldugunu soyliyorlar.
Buna sasihr. Ciinki, imam-i Malik bin Enes (Muvatta) ismindeki
kitabmda [ilk yazilan hadis kitabidir] All ibni Ebi Talibin bildirdi-
gi hadis-i serifi yazmakdadir. Hazret-i Ali "radiyallahii anh" bu-
yurdu ki, (Hayber kal'asini aldigimiz giin Resulullah "sallallahii a-
leyhi ve sellem" ehli merkeb eti yimesini ve miit'a nikahi ile kadin
almasim yasak etdi). (inaye) kitabimn yazisi burada temam oldu.
(Miit'a nikahi)mn dort mezhebde de batil oldugu, (Mizan-iil-
kiibra)da da yazihdir.
Arabi ve tiirkce kitablarm hepsinde, mesela Elmalih Hamdi
efendi "rahime-hullahii teala" tefsiri 1328. ci sahifesinde diyor ki,
Bekara suresi, yirmidokuzuncu ayetinde mealen, (Allahii teala
yeryiiziindeki her§eyi sizin icin yaratdi) buyuruldu. Ya'ni, yiyecek,
icecek ve giyecek maddelerin hepsi halal olup, ancak ayet-i keri-
me veya hadis-i serif ile istisna edilenler haram olur. insanlarm
nefslerine ve nzlarma dokunmamn haram oldugunu bu ayet-i ke-
rime gostermekdedir. Ancak, istisna edilenler haramhkdan kurtu-
lup halal olur ki, bu da, sahih nikah ile almakdir. Goriiliiyor ki,
miit'a nikahmin halal oldugunu isbat icin delil gosterdikleri (her-
sey ashnda mubahdir. Yasak olmalan icin ayet veya hadis lazim-
-126-
dir) soziiniin nikah ile ilisigi yokdur. lime, dine uymayan bir isbat-
dir. Halife Omerin "radiyallahii anh", miit'a nikahinm yasak oldu-
gunu soylerken, hadis ile isbata liizum gormemesi ve hie kimse ta-
rafmdan i'tiraz olunmamasi da, bunun onceden yasak edilmis ol-
dugunu herkesin bildigini gostermekdedir.
18 — (Resulullah vefat edince, Ebu Bekr ile Omer, (Biz Pey-
gamberler miras bnakmayiz. Birakdiklanmiz sadaka olur) hadisini
soyliyerek, Fahma-tiizzehranm elinden (Fedek) ismindeki hurma
bagcesini zor ile ahp, Beytiilmala verdiler. Fahma, Ebu Bekre dan-
lip, la'net etdi. Halbuki, Resulullah, hayatmda bunu ona hediyye et-
misdi ve hurmalan, iic sene ona getirilmisdi. Fahma, bunu, All ile
Hasen, Hiiseyn ve Kanber ile isbat etdi ise de, Ebu Bekr, bu sahid-
leri kabul etmedi. Halbuki, bu hadisi, o zalim uydurdu. Kizi Aiseden
baska, kimse boyle hadis soylememisdir. Boyle hadis olsaydi, Fati-
maya elbette bildihlir, bu da haram seyi istemezdi. Ehl-i siinnet,
Ebu Bekri hakh cikarmak icin, zmdikhk yoluna sapip, Esref-i kaina-
ta iftira ediyor. Allahm emrini Fatimaya bildirmemis diyorsunuz.
Bildirmis ise, Fahma kabul etmeyince kiifr olur. Bu hadisi uyduran
kafirdir. Zaten, Ebu Bekrin sahid getirmesi lazim idi. $ahid iste-
mekle de zulm etmis oldu. Sonra, Peygamberlerin miras birakdikla-
n, Kur'an-i kerimin cok yerlerinde yazihdir) diyor.
Halbuki Ahmed Cevdet Pasa "rahime-hullahii teala" (Kisas-i
enbiya)mn (369). cu sahifesinde diyor ki:
Halife hazret-i Ebu Bekr "radiyallahii anh", Resulullahm "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" silahlan ile beyaz katinm, hazret-i Aliye
"radiyallahii anh" verdi. Diger esyayi Beytiilmala birakdi. Fedek
ve Hayberdeki hurmahklarim, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" hayatda iken vakf etmis, kimlere dagitilacagmi emr buyur-
musdu. Soyle ki: Gelip gecen elcilere, miisafirlere ve yolculara ve-
rirdi. Ebu Bekr "radiyallahii anh" bunlan eskisi gibi dagitip, asla
degisdirmedi. Fatima "radiyallahii anha" mirasim istedikde; (Re-
sulullahdan isitdim: (Bize, ya'ni Peygamberlere kimse varis ola-
maz! Bizim birakdigimiz mal, sadaka olur) buyurmusdu. Ben Re-
sulullahm yapdigini degisdirmem. Bir yanhs yola sapmakdan kor-
kanm) dedi. Fatima (Sana kim varis olur?) demis. Halife de: (Ev-
ladim, ehlim olur) deyince, (Ya ben nicin babama varis olmuyo-
rum?) demis. Halife de: (Senin baban olan Resul-i ekremden isit-
dim ki, (Kimse bize varis olamaz!) buyurdu. Onun icin sen de va-
ris olamazsin. Fekat ben Onun halifesiyim, Onun nafaka verdigi
kimselere, aym seyleri ben de veririm. Senin masraflanm yapmak
benim vazffemdir) dedi. Bunun iizerine Fatima "radiyallahii anha"
susdu ve artik miras lafi etmedi.
-127-
Misrdaki biiyiik alimlerden Ahmed bin Muhammed Sihabtid-
dm Kastalam "rahime-hullahii teala" (Mevahib-i lediinniyye) kita-
bi tercemesi, birinci cild, dortyiiz doksanbirinci sahifede diyor ki
(Dogru olduklan, biitiin islam alimlerince tasdik edilmis olan alti
hadis kitabma (Kiitiib-i sitte) denir. Bunlardan birini yazan Ah-
med bin Ali Nesainin bildirdigi hadis-i serifde (Biz Peygamberler
minis birakmayiz) buyuruldu. (Siileyman, Daviitla varis oldu) ve
(Ya Rabbi! Bana varis olacak evlad ver) ayet-i kerimelerinde bil-
dirilen varislik, mal ve miilk varisligi degildir. Ilm ve niibiivvet mi-
rasidir). Yukandaki hadis-i serifi, imam-i Abdtirra'uf Menavi de
yaziyor ve imam-i Ahmedin (Miisned) kitabmdan aldim diyor.
Hadis alimi Abdiilhak-i Dehlevi "rahime-hullahii teala" farisi
dil ile yazdigi iki cild (Medariciin niibiivve) kitabi ikinci cild, bes-
yiizyetmisikinci sahifede buyuruyor ki:
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" (Biz Peygamberler
miras almayiz ve miras birakmayiz. Birakdigimiz seyler sadaka
verilir) buyurdu. Kendisi vefat edince ev esyasi ve silahlan ve hay-
vanlan ve Fedek denilen hurma bagcesi kalmisdi. Bu hurmalan
ailesine ve fakirlere ve yolculara verirdi. Vefat edince, kizi Fatima
"radiyallahii anha", halife Ebu Bekrden miras istedi. Halife, ha-
dis-i serifi okuyarak, miras vermedi. Fatima, halifeye: (Sen oliir-
sen, malm kime miras kahr?) dedi. (Aileme ve cocuklanma kahr)
deyince, Fatima, (O halde ben nicin babamm mirasim almiyo-
rum?) dedi. Ebu Bekr-i Siddik dedi ki, (Ben, baban olan Resulul-
lahdan isitdim ki (Biz miras birakmayiz!) buyurdu. Fekat ben,
Onun halifesiyim. Onun verdigi kimselere, ben de, aym seyleri ve-
recegim ve Onun birakdigi mallan, Onun verdigi yerlere aynen
dagitacagim) dedi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" bircok
kimselere, mal verecegini va'd etmisdi. Vefatmdan sonra, gelip, bu
mallan istediler. Halife hepsine verdi. Ebu Bekr, mirasi yalmz Fa-
timadan men'etmedi. Aise de, "radiyallahii annum" gelip, miras
istedi. Ona da vermedi. Baska zevceler de istedi. Hicbirisine ver-
medi. Peygamberler miras birakmaz hadis-i serifini soyledi. Hali-
fe, bu hadis-i serifi soyleyince, Eshab-i kiramm hepsi, biz de isit-
misdik, dedi, bir kisi bile i'tiraz etmedi. Halife kimseye miras ver-
medi ve Muhammed aleyhisselamin akrabasina evvelce verilen
herseyi aynen verdi ve Resulullahm yapdigim degisdirmem dedi
ve Resulullahm akrabasim, kendi akrabamdan daha cok seviyo-
rum diye yemin etdi. Fatimamn miras yiiziinden, Ebu Bekre danl-
digim ve oltinciye kadar sevmedigini soyliyenlere sasihr. Eshab-i
kiramm sozbirligi ile bildirdigi hadis-i serifi, Fatimamn kabul et-
miyecegi dusiiniilebilir mi? insanhk icabi kinldi denilse de, oliin-
-128-
ciye kadar dargm kaldi denilebilir mi? Fatimanm "radiyallahii an-
ha" vefat edecegi zeman, Ebu Bekr-i Siddik ile halallasdigi, ondan
razi oldugunu bildirdigi meydanda olan bir hakikatdir. Mesela, ha-
dis alimi, imam-i Beyheki, imam-i Sa'biden rivayet ediyor ki, Fati-
ma "radiyallahii anha" hasta iken, halife Ebu Bekr-i Siddik kapiya
geldi. Ali "radiyallahii annum" Fatimaya, Ebu Bekrin geldigini ha-
ber verdi. Fatima da, Aliye iceri izn vermemi istermisin? dedi. Ali:
Evet dedi. Fatima izn verdi. Halife iceri girdi ve kendisi ile halal-
lasdi. Fatima "radiyallahii anha" Ebu Bekrden razi oldu. Imam-i
Miistagfirinin (Kitabiilvcfa) ve [Ahmed bin Muhammed Taberinin
694] (Riyadunnadara) kitablarmda diyor ki, Ebu Bekr "radiyalla-
hii anh", Fatimanm "radiyallahii anha" yanma girip, halallasdi ve
Fatima, ondan razi oldu. Imam-i Evzai buyuruyor ki, Ebu Bekr,
Fatimanm kapisma gelip, Resulullahm kizi benden razi olmadikca,
bu kapidan aynlmam dedi. Ah "radiyallahii anh" iceri girip, Fati-
maya razi ol diye and verdi. O da razi oldu. Hafiz Ebu Sa'id (Kita-
bulmiivafeka) admdaki kitabinda da boyle yazmakdadir. Fatima
"radiyallahii anha" gece defn edildi. Ali "radiyallahii anh" gece ol-
dugu icin halifeye haber veremedi. Ba'zi haberlerde ise Ebu Bek-
rin cenazede bulundugu ve nemazim kildigi bildirilmekdedir. (Fas-
liilhitab) kitabinda diyor ki, hazret-i Fatima "radiyallahii teala an-
ha" hasta iken, hazret-i Ebu Bekr gelip, iceri girmege izn istedi,
hazret-i Ali haber verdi. Hazret-i Fatima, hazret-i Aliye sen razi
olur isen izn veririm dedi. Razryim dedi. Hazret-i Fatima izn verdi.
Hazret-i Ebu Bekr iceri girip, konusdu. Ozr diledi. Halallasdi.
Hazret-i Fatima da, hahfeden razi oldu. Hazret-i Fatima "radiyal-
lahii anha" aksam ile yatsi arasinda vefat etdi. [Hicretin onbirinci
senesi idi.] Hazret-i Ebu Bekr, Osman, Abdurrahman bin Avf ve
Ziibeyr bin Avvam hazir idiler. Cenaze nemazim kildirmak icin
Ebu Bekre teklif etdiler. Hazret-i Ebu Bekr kildirdi. Gece defn et-
diler.
Omer "radiyallahii anh" halife olunca, Fedek hurmalarim, Re-
sulullah zemamnda oldugu gibi dagitdi. iki sene sonra, bu isin ida-
resini All ile Abbasa "radiyallahii anhiima" birakdi. Bir zeman
sonra halifeye gelip, hurmahgi ikisine taksim etmesini istediler. O-
mer "radiyallahii anh" Eshab-i kirami toplayip, hepsine and verdi
ve Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" (Biz Peygamberler,
miras alinayiz ve miras birakmayiz. Biziin birakdigimiz sadaka
olur) buyurdu mu? diye sordu. Hepsi birden evet duyduk diye ye-
mm etdi. Bunun iizerine Omer "radiyallahii anh" hurmahgi tak-
sim etmeyip, ikisine birakdi ve mahsulii eskisi gibi dagitiniz dedi.
Hurmahklar, sonradan Ahnin "radiyallahii anh" elinde kaldi.
- 129 - Eshab-i Kiram - F:9
Sonra evladma, torunlarma kalip, nihayet, emir Mervanin eline
gecdi. Omer bin Abdiil'aziz halife olunca, Resulullahm, krzi Fati-
maya vermedigi mala elimi surmem dedi. Bu sozden, Fatimanm
"radiyallahii anha" Resulullahdan bu hurmahgi istedigi, Onun da
vermedigi anlasilmakdadir. Bu hususdaki hadfs-i serffler, Buhari-
de yazilidir. Abdiilhak-i Dehlevinin yazisi burada temam oldu.
(Mir'at-i Kainat) kitabinda ikiyiizdoksanikinci sahffede diyor
ki: (Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" zevceleri ve kizlan
"radiyallahii teala anhiinne" diinyadaki kadmlann hepsinden iis-
tundiir. Zevcelerine kazf eden, kotiiliyen icin, Abdullah ibni Ab-
bas, tevbesi kabul olmaz buyurdu. Aiseye "radiyallahii anha" so-
ven ise, katl olunur. Ciinki, buna sogmek, Kur'an-i kerimi inkar et-
mek olur ki, kiifrdiir diye sozbirligi vardir.)
Peygamberlerin "aleyhimiissalevatii vetteslimat" mfras birak-
digim bildiren ayet-i kerimelere gelince: Allahii teala, Meryem su-
resi, 5 ve 6.ci ayetlerinde, Zekeriyya aleyhisselamm diiasim bildiri-
yor. Bu ayet-i kerimelerin meal-i alisi, (Ben oldiikden sonra, yeri-
me gelecek velflerimden korkuyorum. Zevcem de akirdir, cocugu
olmuyor. Ya Rabbi! Bana bir ogul ihsan eyle de, bana ve Ya'kflb
ogullarma varis olsun!)dir. Beydavi tefsirinde buyuruyor ki, bu
soz, (Bizim dmimize ve ilmimize varis olsun demekdir. Ciinki, Pey-
gamberler "aleyhimtisselam" mal mfras birakmazlar). Seyhzade
hasiyesinde diyor ki, (Peygamberlere "aleyhimiisselam" varis ol-
mak, dinine salah ve faide verici olmakdir. Bu da, peygamber ol-
makla ve ilm ile ve giizel ahlak ile ve dinde faideli makam sahibi
olmakla ve tayyib mal sahibi olmakla olur). Zekeriyya aleyhissela-
mm amcasmm ogullan, Beni israilin en kotiileri idi. Vefatmdan
sonra, bunlarm dini degisdirmelerinden korkmus idi.
Neml suresi, onaltmci ayetindeki (ve Siileyman Daviida varis
oldu) "aleyhimesselam" varis olmagi, Beydavi "rahime-hullahii te-
ala" tefsirinde (Peygamberligine veya ilmine veya mevki'ine malik
oldu demekdir) diyor.
Goruliyor ki, hazret-i Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii anh"
hurma bagcesini hazret-i Fatimanm "radiyallahii anha" elinden
almamis, eski halinde oldugu gibi birakmis, onun her ihtiyacim
Beytiilmaldan vermisdir. Ba'zi esyayi, hazret-i Aliye mfras olarak
degil, bu esya Beytiilmala gecdikden sonra, kendi salahiyyetini
kullanarak, hediyye olarak ihsan etmisdir. Resiilullah "sallallahii
aleyhi ve sellem", hurma bagcesini kimseye hediyye etmemisdi.
Fatima "radiyallahii anha", bu bana hediyye edilmisdi, demedi ve
sahid getirmedi. Hicbir kitabda boyle yazmiyor. Bunu yalmz Iran-
-130-
daki bu acem kitabi, pek acemice uydurmakdadir. Hazret-i Aliyi ve
Fatimayi ve Hasen, Htiseyni medh eden, cok oven hadis-i serifler
var. Hatta ayet-i kerime var. Hazret-i Ebu Bekr-i Siddik ki, biitiin ti-
caret malim, mulkunii, vatanini, evladim, Resulullah icin feda etmis,
biitiin gazalarda bulunup, ihtiyar halinde Resulullahm oniinde harb
etmis iken, bu hadis-i serifleri cigneyecek kadar asagi bir kimse mi
idi? Halbuki yiizlerce hadis-i serif, hatta Kur'an-i kerim, onu medh
etmekde, faziletini bildirmekdedir. Miras hadisini, hazret-i Fatima-
ya onceden bildirmege liizum yokdu. Vakti gelince, Eshab-i kiram
ona bildirdi. Fatima-tiizzehra, hurmahgi, kendine halal sanarak iste-
misdi. Haram oldugunu anlayinca istemedi. ibadetleri, bir kimseye,
vakti gelmeden bildirmek farz degildir. Zaten vakf edilmis mal, kim-
seden, hickimseye miras kalmaz. Fatima "radiyallahii anha" halife-
nin soziinii, derhal ve seve seve kabul etdi. Bu hadis-i serifin, hadis-
i serif olduguna hicbir sahabi i'tiraz etmediginden, inanmiyan kafir
olur. Fedek bagcesi icin (Hak Soziin Vesikalan) kitabmm besinci
kismmda uzun bilgi vardir. Liitfen oradan da okuyunuz!
(Menakib-i (ihar yar-i giizin) kitabi, dortyiiz doksanmci sahife-
de diyor ki:
Birgiin, Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii anh" Resulullahm "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" evine geldi. iceri girecegi sirada, Ali bin
Ebi Talib "radiyallahii anh" da geldi. Ebu Bekr geri cekilip, ya Ali,
sen buyur gir dedi. O da cevab verip, aralarmda asagidaki uzun ko-
nusma oldu:
Ali — Ya Eba Bekr! Sen once gir ki, her iyilikde onde olan, her
hayrh isde ileri olan, herkesi gecen sensin.
Ebu Bekr — Sen once gir ya Ali, Resulullaha "sallallahii teala
aleyhi ve sellem" daha yakin sensin.
Ali — Ben, senin oniine nasil gecerim? Ciinki, Resulullahdan
"sallallahii aleyhi ve sellem" isitdim, (Ummetimden Ebu Bekrden
daha iistiin bir kimse iizerine giines dogmadi) buyurdu.
Ebu Bekr — Ben, senin oniine nasil gecebilirim ki, Resulullah
"sallallahii aleyhi ve sellem", kizi Fatima-tuzzehrayi "radiyallahii
teala anha" sana verdigi gun (Kadinlann en iyisini, erkeklerin en
iyisine verdim) buyurdu.
Ali — Ben senin oniine gecemem. Ciinki, Resulullah "sallalla-
hii aleyhi ve sellem" (Ibrahim aleyhisselami gormek istiyen, Ebu
Bekrin yiiziine baksin) buyurdu.
Ebu Bekr — Senin oniine gecemem. Ciinki, Resulullah "sallal-
lahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Adem aleyhisselamin hilm si-
lalini ve Yflsiif aleyhisselamin giizel ahlakim gormek istiyen, Alt
-131-
Miirtezaya baksin!)
All — Senin oniinden giremem. Ciinki, Resulullah "sallallahii
aleyhi ve sellem" (Ya Rabbi! Beni encok seven ve eshabimin en
iyisi kimdir?) dedi. Cenab-i Hak (Ya Muhammed "aleyhisselam"
Ebu Bekr-i Siddikdir) buyurdu.
Ebu Bekr — Ben senin online gecemem. Ciinki, Resul "aley-
hisselam" (ilmi bir kimseye veririm ki, Allahii teala, onu sever.
Ben de onu cok severim) buyurdu. ilm sehrinin kapisi, sen oldun.
All — Senin oniinde gidemem. Ciinki, Resul "aleyhisselam" (Cen-
netin kapilan iizerinde, Ebu Bekr habibullah yazilidir) buyurdu.
Ebu Bekr — Senin online gecemem. Ciinki, Resul "aleyhisse-
lam" Hayber gazasmda, bayragi sana verip (Bu bayrak, melik-i ga-
libin, All bin Ebi Talibe hediyyesidir) buyurdu.
Ali — Senin online nasil gecebilirim? Ciinki, Resul "aleyhisse-
lam" (Ya Eba Bekr! Sen benim goren goziim ve bilen gonliim ye-
rindesin) buyurdu.
Ebu Bekr — Senin online gecemem. Ciinki, Resul "aleyhisse-
lam" buyurdu ki (Kiyamet giinii, All Cennet hayvanlarindan biri-
ne binmis olarak gelir. Cenab-i Hak buyurur ki, ya Muhammed
"aleyhisselam"! Senin baban Ibrahim Haul, ne giizel babadir. Se-
nin kardesin Alt bin Ebi Talib ne giizel kardesdir).
All — Senin online gecemem. Ciinki, Resul "aleyhisselam" bu-
yurdu ki (Kiyamet giinii, Cennet meleklerinin reisi olan Ridvan
adindaki melek Cennete girer. Cennetin anahtarlarim getirir. Ba-
na verir. Sonra, Cebrail aleyhisselam gelip, ya Muhammed, Cenne-
tin ve Cehennemin anahtarlarim, Ebu Bekr-i Siddika ver. Ebu
Bekr, istedigini Cennete, diledigini Cehenneme gondersin der).
Ebu Bekr — Senin oniinden giremem. Ciinki, Resul "aleyhis-
selam" buyurdu ki (All kiyamet giinii benim yammdadir. Havz ve
Kevser yamnda, benimledir. Sirat iizerinde benimledir. Cennetde
benimledir. Allahii tealayi goriirken, benimledir.)
Ali — Senden once giremem. Ciinki, Resul "aleyhisselam" (E-
bfl Bekrin imam, biitiin mii'minlerin imanlari toplami ile dartilsa,
Ebu Bekrin imam agir gelir) buyurdu.
Ebu Bekr — Senin online nasil gecebilirim? Ciinki, Resul "a-
leyhisselam" (Ben ilmin sehriyim. All, bunun kapisidir) buyurdu.
Ali — Senin oniinden nasil yuruyebilirim? Ciinki, Resul "aley-
hisselam" (Ben sadikhgin sehriyim. Ebu Bekr, bunun kapisidir)
buyurdu.
Ebu Bekr — Senin oniinden gecemem. Ciinki, Resul "aleyhis-
-132-
selam" buyurdu ki, (Kiyamet giinii, All, bir giizel ata bindirilir.
Gorenler, acaba bu, hangi Peygamberdir der. Allahii teala, bu All
bin Ebi Talibdir buyurur.)
All — Senin oniinden gidemem. Ciinki, Resul "aleyhisselam"
(Ben ve Ebu Bekr, bir toprakdamz. Tekrar bir olacagiz) buyurdu.
Ebu Bekr — Senin oniinden gidemem. Ciinki, Resul "aleyhis-
selam" buyurdu ki, (Allahii teala, ey Cennet, senin dtirt koseni,
dort kimse ile bezerim. Biri, peygamberlerin iistiinii Muhammed
"aleyhisselam'dir. Biri, Allahdan korkanlarin iistiinii Alidir.
Uciinciisii, kadinlarin iistiinii, Fatima-tiizzehradir. Dordiincii kose-
sindeki de temizlerin iistiinii Hasen ile Hiiseyndir, buyurdu).
Ali — Senin oniinden nasil gidebilirim? Ciinki, Resul "aleyhis-
selam" buyurdu ki (Sekiz Cennetden soyle ses gelir: Ey Ebu Bekr,
sevdiklerinle birlikde gel, hepiniz, Cennete girin!)
Ebu Bekr — Senin oniinden gidemem. Ciinki, Resul "aleyhis-
selam" (Ben bir agaca benzerim. Fatima, bunun govdesidir. All
budagidir. Hasen ve Hiiseyn, meyvasidir) buyurdu.
Ali — Senin oniinden gecemem. Ciinki, Resul "aleyhisselam"
buyurdu ki (Allahii teala, Ebu Bekrin biitiin kusurlarim afv etsin.
Ciinki O, kizi Aiseyi bana vertli. Hicretde bana yardimci oldu. Bi-
lal-i Habesiyi, benim icin ahp azad etdi).
Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" bu iki sevgilisi kapi-
da boyle konusurken, kendileri iceriden dinliyordu. Hazret-i Ali-
nin soziinii kesip iceriden buyurdu ki:
(Ey kardeslerim Ebu Bekr ve All "radiyallahii anhiima"! Artik
iceri girin! Cebrail aleyhisselam gelip dedi ki, yerlerdeki ve yedi
kat gokdeki melekler sizi dinlemekdedir. Kiyamete kadar, birbiri-
nizi ovseniz Allahii teala yamndaki kiymetinizi anlatamazsiniz).
Ikisi birbirine sanlip, birlikde Resulullahm "sallallahii aleyhi ve
sellem" huzuruna girdiler. Resul "aleyhisselam": (Allahii teala,
ikinize de yiizbinlerle rahmet etsin. ikinizi sevenlere de, yiizbinler-
le rahmet etsin ve diismanlarimza da, yiizbinlerle la'net olsun) bu-
yurdu. Hazret-i Ebu Bekr-i Siddik dedi ki (Ya Resulallah! Ben,
Ali kardesimin diismanlarma sefa'at etmem). Hazret-i Ali dedi ki
(Ya Resulallah! Ben de, Ebu Bekr kardesimin diismanlarma se-
fa'at etmem ve basim kilmcla, bedeninden ayinrim.) Ebu Bekr bu-
yurdu ki (Ben senin diismanlanni, sirat iizerinden gecirmem).
19 — (Ehl-i siinnetEhl-i beyte dilsmandir. Qiinki, kurban bay-
rami giinii, hatib minberde, Isma Hi kurban etmegi okurken, alim,
cahil, hepiniz feryadii figan ediyorsunuz, dogiiniiyorsunuz da,
Muharremin onuncu asure giinii, Hasen, Hiiseynin sehid oldugu
-133-
icin dogiinen si'ilere, rafizi diyorsunuz) diyor. (Hiisniyye) kitabimn
boyle bozuk yazilanna (Eshab-i Kiram) kitabimizm 83.cii ve son-
raki sahifelerinde uzun cevablar vardir.
Kurban bayramim ve onun hutbesini, Resulullah emretdigi icin
yapiyoruz. Hutbeyi sessiz dinlemek lazimdir. Burada kimse bagir-
maz ve dogiinmez. Islamiyyetde, musibetler icin bagirmak, dogiin-
mek, matem tutmak, Allahii tealanm kaza ve kaderine karsi gelmek
demekdir. Evet, sevdigi icin aglamak caizdir. Resulullah "sallallahii
aleyhi ve sellem" kiymetli zevcesi Hadicet-iil kiibra "radiyallahii an-
ha" ve cok sevdigi cigerparesi oglu Ibrahim vefat edince ve her ze-
man medh etdigi amcasi Hamzayi "radiyallahii anh" Uhud gazasin-
da sehid olmus goriince, pekcok iiziildu, ici yandi. Eshabimn oniinde
cok agladi. Fekat, hie dogiinmedi. Hicbir zeman, matem tutmadi.
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" zemanmda, Muharremin
onuncu giiniine onem verilir, oruc tutulur, fazla ibadet yapihrdi. Fe-
kat, o gun ve baska giin, daha biiyiik acilar cekdigi halde, matem tu-
tulmazdi. Matem, hiristiyanhkda olur. Kafirler yapar. Ehl-i siinnet,
isma'il "aleyhisselam" icin de, Hasen, Hiiseyn efendilerimiz icin de,
senede bir kerre degil, her zeman uziiliir, aglar. Her Cum'a hutbede
Hasen, Hiiseyn "radiyallahii anhiima" okununca, Ehl-i siinnetin ci-
gerleri yanmakda, gozleri kan aglamakdadir. Fekat, Resulullah "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" matem tutmagi yasak etdigi icin, hicbir ze-
man matem tutmazlar, taskmhk yapmazlar.
Ehl-i siinnete, Ehl-i beytin diismanidir diyenlerin dili kuruma-
hdir. Ehl-i siinnet alimlerinden, Ferideddm-i Attar "rahime-hulla-
hii teala", (Tezkiretiil-evliya) kitabmda, imam-i Ca'fer Sadiki "ra-
diyallahii teala anh" soyle anlatiyor:
imain-i Ca'fer Sadik, millet-i islamm sultam, niibiivvet senedi-
nin burhani idi. Her isi sadik, her bilgide alim idi. Evliyamn kalb-
lerinin meyvasi, Seyyid-i enbiyamn cigerkusesi idi. imam-i Almin
"radiyallahii anh" nakidi, Resul aleyhisselamm varisi idi. Arif-i
asik imam-i Ca'fer Sadik, Ehl-i beytden idi. Ehl-i beytin hepsi bir-
dir. Birinin sozii, hepsinin sozii demekdir. Onun yolu, oniki ima-
mm "radiyallahii anhiim" yolu demekdir. Benim dilim ve kale-
mim onu medh edemez. C un ki, her ilmde ve isaretlerde iistad idi.
Biitiin evliyamn reisi idi. Hepsi ona giivenmisdir. Baska din sahib-
leri de ona kosar. Ehl-i islam, ona uyar idi. Zevk sahibleri, onun
pesinde, asiklar onun yolunda idi. Abidlerin mukaddemi, zahidle-
rin miikerremi idi. Hakikatleri yazan odur. Kur'an-i kerimin sirla-
nm cozen odur. Ehl-i siinnet ve cema'at icin, Ehl-i beyti "radiyal-
lahii teala anhiim ecma'fn" sevmezler diyen ba'zi kimseler var. Bu
cahillere sasarim. C un ki, Ehl-i siinnet demek, Ehl-i beyt demek-
-134-
dir. Ehl-i siinnet demek, Ehl-i beytin yolu demekdir. O kimseler ne
kadar yanhs hayale saplanmrslar? Muhammed aleyhisselami se-
venler, onun evladlarmi sevmez mi? Hatta, Ehl-i siinnetin imami,
Muhammed bin idris Safi'inin, Ehl-i beyte olan asm sevgisi diller-
de dolasdigi icin, bu biiyiik imama si'i diyenler oldu. Bu yiizden
kendisini habs etdiler. Bunun icin, kendisi bir si'r yazmisdir ki, bir
beytinin ma'nasi (Si'ilik, Muhammed aleyhisselamm evladim sev-
mek ise, biitiin ins ve cin sahid olsun, ben sf'iyim. Ciinki, Ehl-i
beyt-i nebeviyi cok seviyorum).
Ehl-i beyti sevmek elbet cok iyidir. Fekat, Ehl-i beyti sevmek
icin, Eshab-i kiramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" bir kismi-
na diisman olmak lazimdir demek, cok fenadir. Boyle soyliyenle-
rin Cehenneme gidecekleri, hadis-i serifde bildirilmisdir.
(Ehl-i siinnet) demek, Ehl-i beyti ve Eshab-i kiramin hepsini
"radiyallahii teala anhiim ecma'in" seven, hepsinin izinde giden
miislimanlar demekdir. Ciinki, Ehl-i beytin ve Eshab-i kiramin yo-
lu, aym bir yoldur ve Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" gos-
terdigi tek yoldur. Ba'zi kimseler, islamiyyeti icerden yikmak icin
diismanlar tarafmdan uydurulmus, bozuk yolda gidiyor. Eshab-i ki-
ramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" coguna diismanhk edi-
yorlar. Yurdumuzdaki muslimanlan aldatabilmek icin, biz Ehl-i
beytin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" asiklariyiz. Bizim yolu-
muz, Ehl-i beytin yoludur diyorlar. Boylece, kendi kiifr ve zindik-
hklarim, o din biiyiiklerine, Ehl-i siinnetin goz bebeklerine bulasdi-
nyorlar. Allahii teala, bunlan dogru yola getirsin! Biitiin miisliman-
lan, bu felaket yoluna sapmakdan muhafaza buyursun! Amin.
KERBELA VAK'ASI
Kerbela vak'asim tarihler baska baska yazmakdadirlar. Hele
ba'zi kitablar acikh hikayeler uydurarak, okuyanlan sasirtiyorlar.
inanclanm, diisiincelerini kansdinyorlar. Yalan, uydurma yazilan
ile okuyuculanm kendilerinin bozuk i'tikadma siiriiklemege cahsi-
yorlar. Bunun icin, Kerbela vak'asi hakkmda her zeman herkesin
dtisiincesi baska baska olmus, herkes kendi diisiincesinin dogru ol-
duguna inanmisdir. Hindistamn biiyiik tarih alimi Muhammed Ab-
diissekur Mirzapuri "rahime-hullahii teala", bu konuyu senelerce
incelemis, isin dogrusunu meydana cikararak (§ehadet-i Hiiseyn)
isminde miistakil bir kitab yazmisdir. Pakistanda, Karaside medre-
se-i islamiyye talebesinden Gulam Haydar Faruki "rahime-hulla-
hii teala", bu kitabi urdu dilinden farisidiline terceme ederek, (Re-
fakat-i Hiiseyn) adini vermis, kitab 1395 (m. 1975) senesinde Ka-
raside basilmisdir. Kitabm onsoziinde diyor ki:
-135-
islam dminde ilk olarak ortaya cikanlan ve bu dine zaran cok
biiyiik olan ve bugiine kadar milyonlarca miislimamn dinden cik-
masma, sapitmasma sebeb olan fitne, hurafeler, hayaller, uydurma-
lar ve hususi maksadlar icin kurulmus, miislimanhga hie uymayan
seylerdir. Bu fitneyi Ya'kub-i Kiileyninin oglu meydana cikarmis-
dir. Bu cocuk, Abdullah bin Sebe' ismindeki yehudinin sapik, bo-
zuk sozlerine aldananlardan biridir. islam dinini icerden yikmak,
miislimanlan aldatmak icin, cok seyler uydurmus, yalanlan ile bir
kitab meydana getirmisdir. Bu kitaba (Kali) ismini vermisdir. Son-
ra ortaya cikan TUSI, MECLJSI ve baska azih sapiklar, Kafi kita-
bmdaki ilkeleri yaymaga cahsarak, miislimanlar arasmdaki ayrihk
ve bozgunculuk atesini koriiklemislerdir. Bunlar, (Takiyye) dedik-
leri iki yiizliilugii dinlerinin esasi yapmislardir. Biitiin yikicihklan-
m, dusmanliklarim Takiyye perdesi altmda yiiriitmuslerdir. Takiy-
yelerinin en meshuru (Ehl-i beyt)e muhabbet etdikleri soziidiir. Bu
sozleri ile milyonlarca miislimam, dogru yoldan cikarmislar, felake-
te siiriiklemislerdir. Miislimanlan bunlarm tuzagma diismekden
korumak icin, herseyden once, (Muhabbet-i Ehl-i beyt) takiyyesi-
nin ic yiizunii ortaya koymak lazimdir.
Muhammed aleyhisselamm yoluna sanlan ve Eshab-i kiramm
izinde giden hakiki miislimanlara (Ehl-i siinnet) denir. Ehl-i siin-
net alimleri "rahime-hiimullahii teala" (Muhabbet-i Ehl-i beyt)
soziinun ma'nasina, yalmz iyi demekle kalmamislar, Ehl-i beyti
sevmenin lmamn bir parcasi oldugunu bildirmislerdir. Sapiklar,
inanclarmm temelinin, Ehl-i beyti sevmek oldugunu her zeman,
sik sik soylemekde iseler de, her isleri, her hareketleri, kendileri-
nin, Ehl-i beyte diisman olduklanm gostermekdedir. Bu soziimii-
zii iyi anlamak icin, hazret-i Hiiseyni siinniler mi sehid etdi, yoksa
sapiklar mi? Bunu iyi incelemek lazimdir. Onlarm kitablarmi oku-
yan akh basmda bir kimsenin, sehid edenlerin siinni olduklarma i-
nanmasi miimkin degildir. Cahilleri aldatmak icin, hazret-i Mu'a-
viyenin ve Yezidin ismlerini ileri siiriiyorlar. Halbuki, bu vak'ayi
anlatan kitablarm hicbirinde bu iki halifenin hazret-i Hiiseynin
mubarek kam ile bulandigi acikca yazih degildir. Hazret-i Mu'avi-
yenin hazret-i Hiiseynin sehid edilmesine kansdigi hie yazih olma-
digi gibi, boyle bir emr verdigi de yazih degildir. Hazret-i Hiisey-
nin sehadetinin hazret-i Mu'aviyenin zemanmda olmadigmi soz-
birligi ile bildirmekdedirler. Yukanda ismi gecen molla Bakir
Meclisi, hazret-i Mu'aviyenin vefat ederken, oglu Yezide yapdigi
vasiyyeti soyle yazmakdadir:
(imam-i Hiiseynin "radiyallahii anh" Resulullaha olan yakinh-
gim biliyorsun. Kendisi, O hazretin mubarek bedeninden bir par-
-136-
cadir. O hazretin etinden ve kanmdan hasil olmusdur. Ben anhyo-
rum ki, Irak ehalisi onu kendi yanlanna cagmrlar. Fekat, yardim
etmeyip, yalniz birakirlar. Eger, senin eline duserse, Onun kryme-
tini bil! Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" Ona olan yakm-
hgim ve muhabbetini hatirla! Onun yapdiklanna karsihkda bulun-
ma! Onunla aramizda kurmus oldugum saglam baglari sen kopar-
ma! Onu incitmekden, Onu uzmekden cok sakm!) Hazret-i Mu'a-
viyenin Yezide olan bu vasiyyeti (CilaiiPuyun) kitabmm 321. ci sa-
hifesinde yazilidir. Bu kitabi, sfi liderlerinden Muhammed Bakir
bin Murtada Feyzi Horasani yazmisdir. Molla Muhsin adi ile mes-
hur olup, 1091 [m. 1679] senesinde olmusdur. Sfi ahundlarmdan
Muhammed Taki Hamn yazmis oldugu f arisi (Nasih-ut-tevarfli) ki-
tabinda diyor ki, Mu'aviye, oglu Yezide su vasiyyeti de yapmisdir:
(Oglum, nefsine, hevesine uyma! Kendini Hiiseynin hakkmdan
cok koru! Yarm Hakkin huzuruna cikacagin zeman, Hiiseyn bin
Alinin kammn boynunda bulunmamasina cok dikkat et! Yoksa, o
gun rahata, huzura kavusamazsin. Sonsuz azablara yakalamrsm!)
Bundan sonra kitabmin 6. ci cildinin 111. ci sahifesinde, Abdullah
ibni Abbasm bildirdigi hadis-i serifi soyle yazmisdir. (Ya Rabbi,
Hiiseynin hurmetini ve serefini gozetmekde gevsek davranana be-
reket verme!). Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh" hazret-i Hii-
seyne karsi btitiin sozlerinde, hep edebli ve hiirmetli davrandigi gi-
bi, yazilarmda da, Ona karsi hie saygisizhkda bulunmamisdir. Hal-
buki, imam-i Hiiseyn, Ona karsi yazdigi mektublannda, sert keli-
meler kullamrdi. Hatta, Yezid ve Abdullah boyle kelimeleri go-
riince, hazret-i Mu'aviyeye, (Sen de boyle sert cevab ver!) dedikle-
rinde, onlara karsi, hazret-i Mu'aviye giilerek: (ikiniz de yanhs ko-
nusuyorsunuz. Ben, Hiiseyn bin Aliyi nasil ayblayabilirim? Benim
gibi birinin, bir kimseyi ayblamasi ve herkesi buna inandirmaga ca-
hsmasi, aklh bir kimsenin yapacagi is degildir. Hiiseyni nasil aybla-
yabilirim? Allaha yemin ederim ki, Onun ayblanacak bir yeri yok-
dur. Ona mektub yazanm. Fekat; Onu korkutucu, uziicii seyler
yazmam) dedi. Si'i yazar, (Nasih-ut-tevarfli) kitabinm 6. ci cildi 78.
ci sahifesinde, (Hulasa, Hiiseyni incitecek birsey yazmamisdir) de-
mekdedir.
Hazret-i Mu'aviye, hazret-i Hiiseyne karsi hep edebli ve saygi-
h davrandigi gibi, Ona hizmet de ederdi. (Nasih-ut-tevarih) kita-
bmda, acik olarak diyor ki: (Hazret-i Hiiseyne her sene binlerce
dirhem giimiis gondermegi adet edinmisdi. Bundan baska, kiymet-
li esya ve hediyyeler de gonderirdi). Bu kadar edebine ve hizmeti-
ne karsi, hazret-i Hiiseynden hakaret, sikmti gordiigii zeman, bun-
lara ehemmiyyet vermezdi.
-137-
Mu'aviyeye "radiyallahii teala anh", Yemenden harac mail
gondermislerdi. Bu kafile, Sama giderken, Medineye ugradi. Haz-
ret-i Hiiseyn "radiyallahii teala anh", bunlann hepsini alarak, Ehl-i
beyte ve sevdiklerine taksim etdi ve hazret-i Mu'aviyeye soyle yaz-
di: (Uzerlerinde mal ve amber yiiklii develeri Yemenden Sama go-
tiiriiyorlardi. Size gotiirdiiklerini (Beyt-iil-mal) hazinesine koya-
caklarim anladim. Bana lazim oldugu icin, hepsini ellerinden al-
dim. Vesselam!) Hazret-i Mu'aviye, hazret-i Hiiseyne "radiyallahii
anhiima" soyle cevab yazdi: (O deve kafilesine dokunmasaydm,
bana getirdikleri zeman, senin nasibini, senden esirgemezdim. Fe-
kat, ey kardesim, senin miidara edecek, tabasbus yapacak bir kim-
se olmadigim biliyorum. Benim zemammda, sana kimseden bir za-
rar gelmez. Ciinki senin kiymetini, yiiksek dereceni biliyorum. Her
yapdigini hos karsilanm). Bu mektublar (Nasih-ut-tevarih) kitabi-
nm 57. ci sahifesinde yazihdir.
Emir Mu'aviye "radiyallahii teala anh", Sama gelip kendisine
sogenleri de hos karsilardi. Onlara mal, para ihsan ederdi. Yukar-
daki si'i kitabi, bunu da soyle anlatiyor: (Hazret-i Alinin yamndan
Sama gelenler Mu'aviyeye kotii soylerler ve sogerlerdi. Onu inci-
tirlerdi. Bunlara da Beytiilmaldan ihsanlarda bulunurdu. Zararsiz,
sikmtisiz doniip giderlerdi.) (Sahife: 38). Bu yazilanlardan anlasih-
yor ki, hazret-i Hiiseyni sehid etdirdi diyerek, hazret-i Mu'aviyeyi
kotiilemek, cok cirkin iftira ve pek biiyiik yalan olmakdadir.
Mu'aviye "radiyallahii teala anh" icin hazret-i Haseni "radiyal-
lahii teala anh" zehrledi diyerek, kotiilemege kalkismak da, miim-
kin degildir. Ciinki si'ilerin (Cila-iiPuyun) kitabinm 323.cii sahife-
sinde de yazdigi gibi, hazret-i Hasen (Allaha yemin ederim ki, ba-
na karsi, Mu'aviye, bunlardan daha iyidir. Bunlar si'i olduklanni
soyliyorlar. Halbuki, beni oldiirmege kalkisdilar ve mallanmi cal-
dilar) demisdir.
Si'i kitablan, Yezidin de, bu cinayetlere kansmadigini ve sanil-
digi gibi, kotii olmadigim cesidli sekllerde yazmislardir. Babasinm
hazret-i Hiiseyn hakkmdaki vasiyyetini hie unutmadi. Hazret-i
Hiiseyni Kufe sehrine cagirmak icin bir sey yazmadi. Onu oldiir-
mege kalkismadi. Sehid edilmesi icin emr de vermedi. Sehid edilin-
ce, sevinmedi. Hatta cok iiziildii, agladi. Onun icin matem yapil-
masini emr etdi. Sehid edenlere karsi sert davrandi. Hazret-i Hii-
seynin Ehl-i beytine cok saygi gosterdi. imam-i Hiiseynin Ehl-i
beytinin Samdan Medineye gitmek arzulanni kabul edip, izzet ve
ikram ile ve muhafaza altmda gonderdi. Bunlar, si'i kitablarmda
uzun yazihdir.
-138-
Meshur sfi ahundu Molla Bakir Meclisi (Cila-iil'uyun) kitabi-
mn 424. cu sahifesinde diyor ki: (Yezid, Ehl-i beyte karsi iyilikleri
ile tanman Velid bin Ukbe bin Ebi Siifyam, Medineye vali yapdi.
imam-i Hiiseynin ve evladlarmm "radiyallahii teala anhiim ec-
ma'in" diismam olan Mervan bin Hakemi vazifeden aldi). 432. ci
sahifesinde diyor ki, (Yezid, imam-i Hiiseynin diismam olsaydi,
Onun diismanim valilikden ayirip, yerine Onun dostunu getirmez-
di.) 424. cii sahifesinde diyor ki, (Velid, bir gece, imam-i Huseyni
cagirdi ve Yezidin gonderdigi mektubu kendisine gosterdi. Mek-
tubda hazret-i Mu'aviyenin vefat etdigi ve Yezide bfat olundugu
yazihydi. imam-i Hiiseyn, bunu anlaymca, inna-lillah ayetini oku-
du). Bu yazi da, hazret-i Hiiseynin hazret-i Mu'aviyeye diisman
olmadigim ve onu hakiki miisliman bildigini gostermekdedir.
Boyle bilmeseydi, Onun vefatim isitince, inna-lillah ayetini oku-
mazdi.
Zecir bin Kays imam-i Hiiseynin "radiyallahii teala anh" sehid
edildigini Yezide bildirince, basim egip, ses cikarmadi. Sonra kal-
dirip, (Huseyni oldiirmeyip, ona ita'at etmenizi istiyordum. Eger
orada olsaydim, Huseyni afv ederdim) dedigi (Nasih-ut-tevarih)in
269. cu sahifesinde yazihdir. Iranda basilmis olan, si'ilerin (Nehc-
iil-ahzan) kitabmin 321. ci sahifesinde diyor ki: (Biri gelerek, Yezi-
de, goziin aydin! Hiiseynin basi geldi dedikde, ona karsi gadaba
geldi ve senin goziin hie aydm olmasm dedi). (Nasih-ut-tevarih)
kitabmin 229. cu sahifesinde diyor ki: (Simir-zil-cevsen, imam-i
Hiiseynin mubarek basim Yezidin online koyup, oviinerek, deve-
min heybelerini altm ve giimiisle doldur ki, anasi ve babasi cihe-
tinden insanlarm hepsinin en iyisi olan bir kimseyi oldiirdum de-
yince, benden hicbir ihsan bekleme dedi. Simir korku icinde ve
saskm olarak geri dondii. Diinyadan ve ahiretden nasib alamadi.)
(Onu oldiireni Allah kahr etsin!) dedigi de, 272. ci sahifesinde ya-
zihdir.
Sfi kitablan acikca bildiriyor ki, hazret-i Mu'aviye ve Yezid,
hazret-i Hiiseynin "radiyallahii teala anh" mubarek kamna bulas-
madiklan gibi, ibn-i Ziyad ve ibn-i Sa'd ve hatta Simir de sehid e-
denler arasmda degildir. (Refakat-i Hiiseyn) de yazih, sfi kitabla-
rmda diyor ki:
1) Imam-i Hiiseyn ile harb edenler, Samhlar ve Hicazhlar degil-
di. Hepsi Kufe ehalisi idi. (Hulasat-iil-mesaib, s. 201).
2) Imam-i Huseyni Irakhlar sehid etdi. Aralannda Samhlar
yokdu. Ehl-i beyte zulm edenler, Kufelilerdi. (Mes'udi).
3) Imam-i Huseyni sehid edenler arasmda $amhlarin bulun-
-139-
madigi iyi anlasilmisdir. (s. 21)
4) Ebi Mahnef, ibn-i Ziyad askerinin seksen bin suvari oldugu-
nu bildirdi. Bunlann hepsi Kufeli idi dedi. (Nasih-ut-tevanh, c. 6.,
s. 173).
5) O zeman Kufeden baska yerlerde bulunan sfilerden hicbiri
imama yardima gelmedi. Halbuki imam-i Hiiseyn, Kufelilerin
mektublarma cevab yazarken, Basrahlara da mektub gonderip,
kendisine yardim etmelerini istemisdi. Basra si'ileri de, yardim e-
deceklerini yazmislardi. (Cila-ul'uyun).
imam-i Hiiseyni Kerbelada sehid edenler, daha once, imam-i
Aliye ve imam-i Hasene de hiyanet ve zulm etmislerdi. Oniki bin
kisi, birleserek, imam-i Hiiseyne mektub yazdilar. Kendisini Kufe-
ye da'vet etdiler. Yardim edeceklerine soz verdiler. Fekat, imam-i
Hiiseynin gonderdigi, amcasi oglu Muslim bin Ukayli sehid etdiler.
Sonra, imam-i Hiiseyn gelince, Yezidin askeri sekline girerek, onu
da Kerbelada sehid etdiler. Miiseyyib bin Nuhbe ismindeki sfinin
Omer bin Sa'd ibni Ebi Vakkas ile birlikde Kerbelaya gitdigini
(Mecalis-iil-mii'minin) si'i kitabi yazmakdadir.
6) Sis bin Rebfi, Omer bin Sa'dm emri ile, dort bin si'iye ku-
manda ederek imama karsi saldirdi. (Cila-ul'uyun).
7) imamm mubarek basmi kesmek icin, atmdan ilk inen habis,
Sis bin Rebfi idi. (Hulasat-iil-mesaib, s. 37).
8) Imam-i Hiiseyn, kendisine saldiranlar arasmda Miicar bin
Haceri ve Yezid bin Harisi goriince, (bana yazdigimz da'vet mek-
tublanm unutdunuz mu?) dedi. (s. 138).
9) Imamm askerinin sol kol kumandam olan Habib bin Miiza-
hir, imam sehid olunca giildii ve (Asure giinii, sevinc ve bayram ze-
mamdir) dedi.
10) Si'i alimlerinin meshurlarmdan kadi Nurullah Siisteri de,
imam-i Hiiseyni sehid edenlerin si'i olduklanm bildirdi.
Tenbih: Ehl-i siinnet alimleri, mezhebsizlerin dalaletde olduk-
lanm ve islamiyyeti icerden yikmaga cahsdiklarim bildirmek icin,
cok kitab yazdilar. Bu kiymetli kitablardan otuzikisinin ismi ve ya-
zarlarimn ismleri ikiyuzaltmisiiciincu sahifedeki 80. ci mektubun
sonunda bildirilmisdir.
140-
IMAM-I RABBANI AHMED FARUKI SERHENDI
"Kuddise sirruh"
HAZRETLERIMN HAL TERCEMESI
(971 — 1034) — [1563 — 1624]
Mektubat kitabi uc cild olup farisidir. icinde birkac da arabi
mektub vardir. 1392 [m. 1972] senesinde, Pakistanda Karacide Na-
zimabadda itina ile basilmisdir. istanbulda da ofset baskisi yapil-
misdir. Bu farisi baskidan, bir aded, Birlesik Amerikada Kolombi-
ya Universitesi kiitiibhanesinde mevcuddur. Mektubati, Muham-
med Murad-i Kazani Mekki "rahime-hullahii teala", arabiye terce-
me edip (Diirer-iil-meknunat) ismini vermisdir ve 1317 [m. 1898]
senesinde Mekke-i miikerremede Miriyye matbaasmda iki cild
iizere basilmisdir. istanbulda, Bayezidde belediye kiitiibhanesinde
53 numarada mevcuddur. istanbulda, 1383 [m. 1963] senesinde of-
set usulii ile yeniden basilmisdir. Bircok kitablan Pakistanda Kara-
cide yeniden basilmisdir. Bunlardan, (isbat-i niibiivvet) kitabi,
1394 [m. 1974] senesinde, istanbulda ofset usuli ile basilmisdir. Bu
arabi kitabm hasiyesine, ya'ni kenanna, imam-i Rabbaninin "kud-
dise sirruh" hal tercemesini de yazmisdir. Biz buradan bir kismini
asagida bildirecegiz. imam-i Rabbaniyi "kuddise sirruh" daha ya-
kmdan ve daha etrafh tammak istiyenlerin, Hace Muhammed Fad-
lullahm farisi (Umdet-iil-makamat) kitabim ve Muhammed Hasim
Bedahsinin (Berekat) kitabim okumalan lazimdir. ihlasm artmasi-
na, imanm vicdanilesmesine yardim eden bu kitab da farisi olup,
istanbulda ofset baskisi yapilmisdir.
(Muhammed Murad-i Kazani, 1272 [m. 1855] de Rusyada Ka-
zan vilayetinin Ufo kasabasmda dogmusdur. Memleketinde med-
rese tahsilini iyi bitirip, 1293 [m. 1876] de Buharaya geldi. Buhara
ve Taskendde ytiksek din bilgilerini okudu. 1295 [m. 1878] de Hin-
distana ve Hicaza geldi. Medine-i miinevverede de okudu. Tesav-
vufda da yetisdi. 1302 [m. 1884] de Resehat kitabim ve sonra Mek-
tubati arabiye terceme etdi. Imam-i Rabbaninin "rahime-hullahii
teala" hal tercemesini de arabi yazdi).
Muhammed Murad-i Miinzavi "rahime-hullahii teala" baska-
dir. Mektubati arabiye terceme etmemisdir.
Gecmis insanlann hallerini, ilmlerini, cehllerini, salah ve dala-
-141-
letlerini anliyabilmek icin, cesidli yollar vardir. Bunlardan birisi:
Bir mezheb, bir rejim, bir yol sahibi ise, kurdugu yolu incelemek-
dir. Ikincisi: Eserlerini, kitablanni okumakdir. Ucuncusu: Onun
hakkmda insaf ile soyleyip, meziyyet ve kusurlanni bildirenleri
dinlemekdir. tmam-i Rabbamyi "kuddise sirruh" bu tie bakimdan
da tedkik edelim:
1 — imam-i Rabbani mticeddid ve mtinevvir-i elf-i sani Ahmed
ibni Abdil-Ehadin yirmidokuzuncu babasi, Emir'til-mti'minm
Omer-ul-Fartikdur "radiyallahti anh". Dedelerinin hepsi zemanla-
rmin btiytik alimi, salih, fadil kimseleri idi.
2 — Bir kimseyi dtinyaya gelmeden evvel haber veren mtijde-
ler, zan ile ve yaklasik olur. ism ile, memleket ile bildirilmez. Meh-
di hakkmda haberler boyledir. Bunun icindir ki, zeman zeman
Mehdilik iddi'asmda bulunanlar eksik olmamisdir. Din imamlan-
miz icin verilmis olan mujdeler de boyledir. Mesela (Din yer yii-
ziinden kalkip Siireyyaya [ya'niUlker denilen yildiz ktimesine] git-
se, Asyadan cikan bir gene onu yakalar getirir) ve (insanlar sikisip
giicliiklerini eozeeek alim ararlar. Medine-i miinevveretleki alim-
den daha iistiiniinii bulamazlar) ve (Kiireys kabilesintlen olanlara
dil iizatmayiniz. Onlardan bir alim, yer yiiziinii ilm ile dolduracak-
dir) hadis-i serifleri de boyledir ki, birincisi imam-i a'zam Ebu Ha-
nifeyi, ikincisi imam-i Malik bin Enesi, tictinctisti de imam-i Sa-
fi'inin gelecegini mtijdelemekdedir denildi "radiyallahti anhtim ec-
ma'm". Bu haberlerin hepsi, ne kadar kuvvetli olsa da, zan olup,
ilm ve kat'iyyet bildirmez. Dostlar icin ilm gibi olup, dusmanlarm,
inad ve inkar edenlerin cehllerini artdinr. Ctinki kabtil edenlerin
coklugu ve buytikltigti karsismda red ve inad etmek ya sefahet ve
alcakhk veya cahillikdir. iste imamlanmiz hakkmdaki yukandaki
hadis-i serifleri kabtil etmeyip inad eden vehhabiler boyledir. Meh-
diyi inkar edenler de boyle olup, bircok hadis-i seriflere inanmamis
oluyorlar. Bunun icin Mehdi gelecegine inanmiyan kafir olur, de-
nildi. Bunun gibi, yehtidiler ve hiristiyanlar, kendi kitablarmda
Muhammed aleyhisselamm gelecegi mujdelendigi halde inanmi-
yorlar. Mti'minler ise, kat'i olarak inamyoruz. imam-i Rabbani "ra-
diyallahti anh" icin de, boyle mujdeler vardir ve dostlan icin kat'i
ve muhakkakdir. Dusmanlarm da, inkar ve inadi artmakdadir. ina-
nanlann faidesi kendine, inanmiyanlarm zaran da kendinedir.
Mti'minin, tammadigi bir mti'mine bile iyi zanda bulunmasi lazim-
dir.
O halde haklannda cildlerle kitab yazilmis olan ve eserleri
dunyayi doldurmus bulunan ve onlarm izinde gidenler zemanlan-
nin en kiymetlisi, en sevileni olan, iyilikleri gtines gibi her yerde
-142-
parhyan Evliyaya iyi zan lazim olmaz mi?
3 — Peygamberimiz "sallallahu aleyhi ve sellem" buyurdu ki
(Ummetimden Sila isminde biri gelecekdir. Onun sefa'ati ile Cen-
nete cok kimseler girecekdir). Bu hadis-i serifi, imam-i Siiyuti "ra-
hime-hullahii teala", Cem'ul-cevami' kitabmda yaziyor. imam-i
Rabbani "kuddise sirruh" Evliyanm (vahdet-i viicud) iizerindeki
sozlerini genis aciklayip, islamiyyete uygun oldugunu isbat ederek,
ahkam-i islamiyye ile tesavvufu vasl etmis, ya'ni (Sda) ismini hak
etmisdir. Bir mektub sonunda (Beni iki derya arasmda Sila yapan
Allahii tealaya hamd olsun) diye diia etmisdir. Eshabi arasmda bu
ism ile meshur olmusdur. Hadis-i serifde mujdelenen Sila ismini
ondan evvel kimse almamisdir. Bu ismin, imam-i Rabbaniye layik
oldugu, giines gibi meydandadir. Buna inanan, ona sevgili olur.
Inanmakda yanildi ise, veliye, halis miislimana, iyi zanda bulundu
diye, diinyada ve ahiretde ayblanmaz.
Imam-i All "radiyallahii anh" buyurdu ki, si'r:
Tabib ile tabi'iyyeci zan etdi ki insanlar,
oliip ciirudiikde, bir daha var oimaziar.
Soziinuz dogru cikarsa, degilim hie zararda,
soziim dogru oldugundan, kalacaksimz Cehennemde.
4 — Mevlana Cami "kuddise sirruh" (Nefehat) kitabmda diyor
ki: Seyh-til-islam Ahmed Namiki Cami buyurdu ki: (Evliyanm cek-
digi riyazetlerin, sikmtilann hepsini yalmz basima cekdim ve daha
cok da cekdim. Allahii teala, Evliyaya verdigi hallerin, ihsanlarm
hepsini bana verdi. Her dortyiiz senede, Ahmed isminde bir kulu-
na boyle biiyiik ihsanlar yapar ve bunu herkes goriir). Ahmed Ca-
miden, imam-i Rabbani "kuddise sirruh" zemanma kadar dortyii-
zotuzbes sene olup, bu zeman icinde Evliya arasmda bu buyiikliik-
de, Ahmed isminde biri bulunmadi. Ahmed Caminin haberi, bii-
yiik bir zan ile imam-i Rabbaniye "radiyallahii annum" aid olmak-
dadir. Seyh-iil-islam Ahmed Caminin "kuddise sirruh" (Benden
sonra benim ismimde onyedi kisi gelir. Bunlarm sonuncusu bin ta-
rihinden sonra olup, en biiyiigii ve en yiiksegi odur) sozii de, bu
zanm kuvvetlendirmekdedir.
5 — Halil-ul-Bedahsi "kuddise sirruh" buyuruyor ki: Silsilet-
iiz-zeheb biiyiiklerinden Hindistanda bir kamil gelir ki, asnnda o-
nun gibi bulunmaz. Hindistanda bu silsileden, imam-i Rabbaniden
"kuddise sirruh" baska meydana cikmamis oldugundan, bu habe-
rin ona aid olmasi zaruri lazimdir.
6 — Imam-i Rabbani Ahmed Faruki "kuddise sirruh", dokuz-
-143-
yiizyetmisbir hicri senesinde Hindistanda Lahor ile Delhi arasm-
daki cadde iizerinde bulunan Sihrind sehrinde diinyaya gelmisdir.
Sihrind, siyah arslan demekdir. Ciinki, bu sehrin yeri evvelce ars-
lanlar ormam imis. Sehri evvela sultan Firuz sah kurmusdur. I-
mam-i Rabbani diinyaya gelince cocuklara mahsus olan hastahga
yakalandigmdan, babasi, bunu iistadi olan Sah Kemal kihteli Ka-
diriye gostermis, iistadi: Korkma! Bu cocuk cok yasiyacak ve bti-
yiik bir zat olacak buyurmus ve cocugu elinden tutup, agzmdan op-
miisdiir. O zeman Abdiilkadir-i Geylaninin "radiyallahii anh" fey-
zi ve nuru, viicud-i mubarekini kaplamisdir. ilk tahsilini babasm-
dan okuyup, arabi ogrenmis, kiiciik yasinda Kur'an-i kerimi ezber-
lemisdir. Sesi giizel oldugundan biilbiil gibi okur idi. Muhtelif ilm-
lere aid kiiciik kitablan ezberlemis, sonra Siyalkut sehrine gidip
oralarda Mevlana Kemaleddm-i Kismiriden ulum-i akliyyenin
ba'zismi gayet iyi okumusdur. Mevlana Kemaleddin "kuddise sir-
ruh", meshur Abdiilhakim-i Siyalkutinin hocasi olup, zemamnm
en yiiksek alimi idi. Hadis, tefsir ve ba'zi usul ilmlerinden, icazeti,
alim-i rabbani Kadi Behlul-i Bedahsaniden almisdir. Onyedi yasm-
da iken, tahsili temamlayip, ma'kul, menkul, Fiiru' ve Usui ilmle-
rinin hepsinden icazet aldi. Tahsili esnasmda Kadiri ve Cesti bii-
yiiklerinin kalblerindeki feyz ve lezzeti babasmdan aldi. Babasinm
hayatmda zahir ve batm ilmlerini taliblere ogretmege basladi. Bu
anlarda (Risaletiit-tehliliyye) ve (Risaletiir-reddir-revafid) ve (Ri-
saletii isbatin-niibiivve) ve baska bircok kitablar yazmisdir. Ede-
biyyata cok merakh olup, fesahati, belagati, siir'at-i intikali, zeka-
smm siddeti herkesi hayretde birakiyordu.
7 — Bu kadar ilmi ve herkesin iistiinde kemali ile birlikde kal-
bi Ahrariyye biiyiiklerinin aski ile yamyordu. Bu yolda yazilmis
kitablan okuyordu. Babasinm vefatmdan bir sene sonra, hacca
gitmek iizere Sihrindden cikdi. Hindistamn hiikumet merkezi
olan Dehli [ya'ni Delhi] sehrine gelince, orada Muhammed Baki
billahi "kuddise sirruh" ziyaret etdi. Huzuruna girince, kalbinde
bir nur parladi. Miknatis igneyi ceker gibi, cekildi. Simdiye kadar
duymadigi, bilmedigi seyler kalbine doldu. Hacdan sonra ugrayip
istifade etmegi niyyet etdi ise de, kalbindeki sevgi ve arzu, kendi-
sini birakmayip, ertesi giin huzuruna gelip Ahrariyye feyzine ka-
vusmak sevkini bildirdi. Hizmetinde kaldi. Edeble, can kulagi ile
sozlerine ve hallerine baglandi. Ya'ni Ka'beye gitmekden vazge-
cip, Ka'be sahibini taleb etdi. Yiiksek kabiliyyeti ve biitiin varhgi
ile cahsip, biitiin kemalat kendisinde hasil oldu. Ustadimn da lutfii
ve himmeti ile iki ay icinde kimsede goriilmiyen hallere kavusdu.
Birkac ay sonra iistadmdan Ahrariyyenin kaydsiz sartsiz tarn ica-
-144-
zetini aldi. Memleketine donmesi emr olundu. Ustadi, talebesin-
den cogunun yetisdirilmesini ona birakip, bunlan da arkasindan
Sihrinde gonderdi. Memleketine gelince, zahiri ve batmi ilm ve
nurlanm diinyaya yaymaga, talibleri yetisdirmege ve yiikseltmege
basladi. Sohreti aleme yayilip, her tarafdan gelen asiklar arasmda,
kendi ustadi da, onun nurundan faidelenmege geliyordu. Herke-
sin kalbini ilm ve nur ile dolduruyor, Muhammed aleyhisselamm
dinini diriltiyor ve kuvvetlendiriyordu. Zemanmm padisahlarim,
vali, kumandan, alim, hakimlerini cok te'sfrli mektublar ile dine,
siinnet-i seniyyeye tesvik ediyordu. Cok alim ve evliya yetisdiri-
yordu.
8 — Ilm-i batmi Muhammed Bakiden "kuddise sirruh" aldigi
halde, Allahti teala, ona daha fazlasmi ihsan eyledi. Kendisine
mahsus olan ilmleri de, cihana yaydi. Ustadi da, bu yeni ilmlere ka-
vusmak icin huzuruna gelir, hurmetle otururdu. Hatta birgiin, gel-
digi zeman, kendisini kalbi ile mesgul goriip, odaya girmedi, hiz-
metciye de, haber verip rahatsiz etme! dedi ve sessizce kapida bek-
ledi. Bir miiddet sonra imam-i Rabbani "kuddise sirruh" kalkip
kapida kim var? deyince, ustadi: Fakir, Muhammed Baki "rahime-
hullahii teala", dedi. Bu ismi duyunca, kapiya kosup edeb ve teva-
zu' ile karsiladi. Ustadi kendisine cok miijdeler vermis, ahbabma
medh etmis ve olecegi zeman biitiin talebesine, ona tabi' olmalan-
m emr etmisdi.
9 — Hace Muhammed Bakinin "kuddise sirruh" talebesinin en
buyiiklerinden ve en yiiksek alimlerden olan Seyyid Muhammed
Nu'man "rahime-hullahii teala" diyor ki: imam-i Rabbaniye tabi'
olmagi hocam bana soyleyince, buna liizum olmadigim anlatmak
icin, (kalbimin aynasi ancak sizin parlak kalbinizin nuruna karsi
duruyor) dedim. Hocam sert bir sesle: (Sen, Ahmedi ne samyor-
sun? Onun, giines olan nuru, bizler gibi binlerle yildizi ortmekde-
dir) buyurdu.
10 — Hace Muhammed Baki, zemanmm alimlerinin buyiikle-
rinden daha ba'zi ahbabma yazdigi mektublardan birisinde buyu-
ruyor ki: (Sihrind) sehrinden bir gene geldi. ilmi pek cok. Her ha-
reketi ilmine uygun. Birkac gun bu fakirin yanmda bulundu. Onda
cok seyler gordiim. Diinyayi, nurla dolduracak bir giines olacagini
anhyorum. Akrabasi ve kardeslerinin hepsi de, pirlanta gibi, kiy-
metli ve alim yigitler! Onlarm da, az zemanda, ne cevherler olduk-
lanm anladim. Hele Ahmedin ogullan da var ki, herbiri, Allahii te-
alanm birer hazinesidir.
11 — Bir kerre de buyurdu ki, bu iic dort sene icinde, herkese
- 145 - Eshab-i Kiram - F:10
dogru yolu, kurtulus yolunu gosterecegim diye ugrasdim. Elham-
dtilillah ki, bu gayretim bosa gitmedi. Ciinki, onun gibi biri meyda-
na geldi.
12 — Hace Muhammed Baki "kuddise sirruh", bir kerre de bu-
yurdu ki, kalblere deva, ruhlara sifa olan bu tohumu Semerkand ve
Buharadan getirip Hindistanm bereketli topragma ekdim. Talible-
rin yetisip kemale gelmesi icin ugrasdim. O, her dereceyi asrp tis-
tunliiklerin sonuna varmca, kendimi aradan cekip, talebeyi ona bi-
rakdim.
13 — Hace Muhammed Baki billah "kuddise sirruh", imam-i
Rabbaniye "kuddise sirruhuma" yazdigi bir mektubda buyuruyor
ki: Allahii teala size, en yiiksek dereceye yetismek ve herkesi de
yetisdirmek nasib etsin! Misra';
Kerimlerin sofrasindm topraga da nasib vardirl
Miibalaga degil, isin dogrusu soyledir ki, Seyh-iil-islam Abdiil-
lah-i Ensari "rahime-hullahii teala" buyurmus ki, (Beni, Ebiil Ha-
sen-i Harkani "rahime-hullahii teala" yetisdirdi. Fekat Harkani
simdi sag olsaydi, hocam oldugunu diisiinmez, gelip oniime diz co-
kerdi.) Bizim durmamiz, ihtiyacimrz olmadigmdan veya ehemmiy-
yet vermedigimizden degil, belki kabul isaretini gozetmekdeyim.
Isin dogrusu budur. Allahii teala, bizlere hidayet ihsan eylesin!
Kendini begenmekden ve aldanmakdan korusun! Bu mektubumu
size getiren Nisapurlu Seyyid Salih, kalbinin derdine care icin ba-
na geldi. Vaktim, halim buna elverisli olmadigmdan, vaktlerini ya-
mmda ziyan etmemesi icin, size gonderiyorum. insaallah lutf ve
yiiksek teveccuhiiniize kavusarak isti'dadi kadar bir seyler ahr.
14 — Allahii teala, ilm ve irfan fukarasim, bir seyden nasibi ol-
mryanlan, sevip secdigi Evliyasi "rahime-hiimullahii teala" hurme-
tine maksadlarma kavusdursun! Evliya kaynagi olan makaminiza
ihlas ve saygilanmi arz edemedim. Evet, halleri dogru olan bir hu-
zura, ancak bu kelimeyi yazmak miimkindir. Size talebem demek,
hayasizhgm en asagisi ve goriiniisiin soylenmesi olup, hakikati ort-
mek olur. Bize lazim olan, haddimizi bilmek, yersiz konusmamak-
dir. Diialarmizi istirham ederim efendim.
15 — Ustadindan baska, o zemamn biiyiik alimlerinden, ka-
millerinden bircogu, ona, layik olan medh-ii senalarda bulunmus-
lar, ona karsi edebsizce soyliyenlere cevab vererek, hepsi onun
ma'rifet lsigi etrafma pervane gibi toplanmislardir. Bunlardan par-
makla gosterilen en biiyiikleri, mesela, Fadlullah-i Burhanpuri,
Mevlana Haseniilgavsi, Mevlana Abdiilhakim-i Siyalkuti, Mevla-
-146-
na Cemaleddin-i Taluvi, Mevlana Ya'kub Sirfi, Mevlana Haseniil
Kubadani, Mevlana Mfreksah, Mevlana Mir Mii'min, Mevlana
Can Muhammed Lahuri ve Mevlana Abdiisselam Diyukidir. Mu-
haddis Abdiilhak-i Dehlevi, omriiniin cogunu ona karsi gelmekle
gecirip, son zemanlarmda kalb aynasi nefsinin pas ve tozlarmdan
kurtulup, o giinesin nurlan kalbini parlatmca, onun medhine ve i-
nadcilann iftiralanm red etmege baslamisdir.
16 — Mesela Fadl Burhanpuri onun giizel evsafmi, dogru hal-
lerini dinlemekden hoslamr, kiymetli ma'rifetlerini isitmekle
zevklenirdi. Onun, kutbiil-aktab, ya'm zemanimn imami oldugu-
nu ve hakikat sirlanndan verdigi haberlerin hep dogru ve cok kiy-
metli oldugunu ve sozlerinin dogruluguna ve hallerinin yiiksekli-
gine alamet, islam dininin biitiin inceliklerine tabi' olmasi ve her-
kesin onu sevmesi oldugunu soylerdi. imam "kuddise sirruh" habs
oldugu zeman, kurtulmasi icin bes vakt nemazda cok diia ederdi.
Kendisine Sihrind taraflanndan talebe gelince (Siz imam-i Rabba-
niye yakm olup da, ilmi, ma'rifeti baska yerlerde anyorsunuz. Gii-
nesi birakip, yildizlarm lsigma kosuyorsunuz. Sizlere sasryorum)
derdi.
17 — Haseniil Gavsi, onu cok medh ederdi. (Menakibiil-evliya)
kitabmda, imam icin (Mahbubiyyet makaminm sahibi ve vahda-
niyyet meclisi kiirsisinin zineti ve ferdiyyet makaminm ehli, kut-
biyyet mertebesinin reisi) yazmakdadir.
18 — Mevlana Abdiilhakim-i Siyalkuti, imama "rahime-hii-
mallahii teala" cok ta'zim ve hurmet ederdi. inkar edenlerle miica-
dele ederdi. Ona (Miiceddid-i elf-i sani) diye hitab ederdi. Ona bu
ismi evvel soyliyen budur dediler. inkar edenlere karsi (Biiyiikle-
rin sozlerine, maksadlanni anlamadan i'tiraz etmek cahillikdir.
Boylelerin sonu felaketdir. ilm ve feyz kaynagi, irfan menba'i iis-
tad Ahmedin sozlerini red etmek, bilmemezlik ve anlamamazlik-
dandir) yazmisdir.
19 — Belh sehrinde bulunan mfr Muhammed Mii'min Kiibre-
vi, talebesinden birini, inabet ve tevbe ve siiluk icin imam-i Rabba-
ninin "kuddise sirruh" huzuruna gonderdi. Gelince, iistadindan ve
Seyyid Mireksahdan ve Hasen-i Kubadani ve Kadil Kudat Tulek-
den selam getirdi ve dedi ki, iistadim mir Muhammed Mii'min bu-
yurdu ki, ihtiyarhgim mani' olmasaydi ve yerim yakm olsaydi, gi-
dip dersinden istifade eder, oliinciye kadar ona hizmetcilik eder-
dim. Kimseye nasib olmiyan nurlan ile kalbimi aydmlatmaga cah-
sirdim. Bedenim uzakda, gonliim ise, onunla oradadir. Bu fakiri,
huzurunda bulunan temiz talebesi gibi kabul buyurmasim ve mu-
-147-
kaddes nurlarmdan ruhuma lsik salmasini yalvannm ve benim icin
de mubarek elini op! dedi, deyip imamin "kuddise sirruh" bir da-
ha elini opdti. Veda' edip aynlirken de dedi ki: Belh sehrindeki
azizler, kendilerine, yiiksek hakikatleri bildiren mektublarimzdan
gondermenizi istirham etdiler. Imam-i Rabbani "kaddesallahii sir-
re-hiil-aziz" doksandokuzuncu mektubu yazip, diger birkac mek-
tubla beraber verdi. Bir zeman sonra, Belhden Hindistana gelen
ba'zi sadiklar dedi ki, imamin "kuddise sirruh" mektubu, mir Mu-
hammed Mii'mine gelince, okurken zevkinden yerinde duramiyor-
du ve sultanularifin Bayezid ve Seyyidut-taife Ciineyd ve bunlar
gibi biiyiikler simdi sag olsalardi, imam-i Rabbaninin "kuddise sir-
ruh" oniinde diz cokerler, hizmetinden aynlmazlardi, demisdi.
20 — O zemanm ariflerinden biri diyor ki, alimlerin, imam-i
Rabbaninin "kuddise sirruh" yazilarmdan nasibleri, cahillerin ha-
kimlerden duyduklan hikmetleri anlamalan gibidir.
21 — O zemanm, ilmi ile amel eden dindar alimlerinden biri
buyuruyor ki: Kalb ve ruh ilmlerinin miitehassislan, ya kitab tas-
nif ederler veya te'lif ederler. Tasnif demek, bir arifin kendine bil-
dirilen ilmleri, esran, dereceleri yazmasidir. Te'lif ise baskalarmm
sozlerini kendine mahsus bir sira ile toplayip yazmasidir. Tasnif
cok zemandan beri diinyadan kalkdi. Yalmz te'lif kaldi. Fekat,
imam-i Rabbaninin "kuddise sirruh" yazilan, dogrusu, tasnifdir.
Te'lif degildir. Ben, onun talebesi degilim. Fekat insaf ile soyle-
mek lazim gelirse, onun yazilarma cok dikkat ediyorum. Baskala-
rmm sozlerini bulamiyorum. Hepsi kendi kesfleri, kalbine gelen
ilmleridir. Hepsi de, yiiksek, makbul ve giizel ve islam dmine uy-
gundur.
22 — O zemanm en biiyiik kadisina, imam-i Rabbaninin "kud-
dise sirruh" halleri soruldukda, dedi ki: Kalb ve ruh alimlerinin
sozlerine ve hallerine bizim akhmiz ermiyor ve almiyor. Fekat
imam-i Rabbaninin "kuddise sirruh" hallerini goriince, gecmis
Evliyamn hallerini ve sozlerini anladim ve bildim. Bundan evvel,
gecmis Evliyamn acayip hallerini, garib ibadetlerini okuyunca, ta-
lebenin bunlan, btiyiilterek yazmis olmalan hatinma gelirdi. O-
nun hallerini, vaziyetlerini goriince, bu dusiince ve tereddiitlerim
kalmadi.
23 — Hadis alimi, Abdiilhak-i Dehlevi, ilk zemanlar, imam-i
Rabbani "kuddise sirruh" hazretlerinin yazilanm begenmez, i'ti-
razlar yazardi. Fekat, son zemanlarmda, Allahli tealamn inayetine
kavusarak, yapdiklarma pisman oldu. Tevbe etdi. Hace Muham-
med Bakinin me'zunlarmdan, Mevlana Hiisameddm Ahmede, bu
-148-
tevbesini soyle yazdi: Allahu teala, Ahmed-i Farukiye selametler
ihsan etsin! Bu fakirin kalbi, simdi ona karsi cok halis oldu. Bese-
riyyet perdeleri kalkdi. Nefsin lekeleri temizlendi. Yol birligini bir
tarafa birakalim, boyle bir din buyiigiine karsi durmamak, akl ica-
bi idi. Ne insafsizlik, ne cahillik etmisim. Simdi kalbimde, vicda-
nimda duydugum mahcubiyyeti, ona karsi kiicuklugumti anlata-
mam. Kalbleri cevirmek, halleri degisdirmek, Allahu tealaya mah-
susdur. Abdiilhak-i Dehlevi "rahime-hullahii teala" kendi cocuk-
larma da mektub yazarak (Ahmed-i Farukmin "sellemehullahii te-
ala" sozlerine karsi i'tirazlanmm miisveddelerini yirtiniz! Kalbim-
de ona karsi hicbir bulamkhk kalmamisdir. Kalbim ona karsi halis
olmusdur) dedi. Goriiliiyor ki, evvelki i'tirazlan insanhk icabi imis.
Iste inkar edenlerin hepsi de boyledir. Cenab-i Hak, diledigine,
merhamet ederek, inkar Cehenneminden kurtanp, tasdik Cenne-
tine kavusdurur. Tevbesinin sebebi iyi bilinmiyor. Ba'zilan diyor
ki: Resulullahi "sallallahii aleyhi ve sellem" rti'yada gordii ve inka-
rmdan dolayi kendisini azarladi. Ba'zilan da diyor ki, imam hak-
kmda Kur'an-i kerimden kur'a cekdi (yalanci ise, zarari onadir.
Dogru soyliiyorsa, Allahu teala va'd etdiklerinden ba'zisim basini-
za getirir!) mealindeki ayet-i kerime cikdi. Bir kerre de (Onlar Al-
lahu tealamn sevgili kullandir. Ahs verisde bile Allahu tealayi
kalblerinden cikarmazlar) ayet-i kerimesi cikdi. Ba'zilan da diyor
ki, ona karsi i'tirazlan, diismanlarm gonderdigi uydurma bir mek-
tub sebebi ile idi. isin dogrusunu anlaymca, pisman olup tevbe et-
di.
Tenbih: Cocuklan babalanndan mektub almca, miisveddeleri
yok etdiler. Fekat ba'zilan baskalarmda kaldi. Birkac farisi kitab-
da bunlann yazildigi goriilmiis ve gayet giizel cevablar verilmisdir.
imam-i Rabbaniyi "kuddise sirruh" goriip medh eden alimlerin
hepsi yazilsa aynca bir kitab olur.
24 — BESINCI MANZARA: Fadl ve kemalin sohret bulmasi,
hased edicilerin cogalmasina sebeb olur. Adem aleyhisselamdan
beri boyle olmusdur. Cahillerin hasedi, hased olunanda ni'metle-
rin coklugunu gosterir. Peygamber efendimiz "sallallahii aleyhi ve
sellem" buyuruyor ki: (insanlar icinde belalann cogu peygamber-
lere "aleyhimiissalatii vesselam", sonra alimlere ve daha sonra da,
salihlere gelir). imam-i Rabbaniye de "kuddise sirruh" belalardan
cok nasib diisdii. Nasil diismez ki, miiceddid-i elf-i sani idi. Ya'ni
Allahu teala onu, Peygamber efendimizden "sallallahii aleyhi ve
sellem" bin sene sonra, dfn-i islami yenilemek ve kuvvetlendir-
mek icin gondermisdi. Yenilemek, degisiklik yapmadan kolayca
olur mu? Giinahlann, bid'at ve hurafelerin cogaldigi, dalaletin ya-
-149-
yildigi, bilhassa vahdet-i viicud taklidcilerinin din alimi tamndigi
bir zemanda, islam dinini kuvvetlendirmek, bunlan temizlemek
kolay midir?
25 — Sah Ahmed Veliyyullah-i Dehlevinin 1176 [m. 1762] oglu
Mevlana sah Abdiil'aziz 1239 [m. 1824] "rahime-hiimullahu teala"
diyor ki: (Vahdet-i viicud, miislimanlar arasmda cesidli sekllere so-
kuldu. Cahiller, biiyiiklerin sozlerinin ma'nalanm anlamiyarak ze-
manla dinden cikdi. Bu yiiksek ve kiymetli bilgi, dinin yikilmasma
yol acdi. Tekke seyhleri, bu yiizden, zmdikhga sapdi. Tutduklan
yol, cahil halk arasmda yayildi. [Bu hal islam diismanlannin ek-
meklerine yag siirdii. Dinsizleri ve ahlaksrzlan tesavvuf sairi diye
tamtmaga, bunlarm kiifr dolu sozlerini, edebiyyat kitablarmda
genclere okutmaga basladilar.] Allahii teala, kullanna aciyarak,
Imam-i Rabbani "radiyallahii anh" gibi bir miiceddid yaratdi. Ona
derin ilmler ihsan eyledi. Bununla, kullarimn zihnlerini temizledi.
Hakki batildan ayirip, batih cok kalblerden kaldirdi.
Iste, bunun icin ba'zi kimselerin cefasina, oklanna ve iftiralan-
na ugradi. Bircok alimlerin, fadillarm, kamillerin kendi yollarm-
dan ayrihp, rehberlerini birakip, imamm etrafma ve hizmetine ko-
susmalan da, hasedcileri artdirdi. imami tehliikeye diisiirmek icin,
hilelere basladilar. Mesela, Ctineyd, Bayezid gibi biiyiik mesayihi
asagi goriiyor, diyerek, cahil tabakayi aldatdilar. Yiiksek mesayi-
hin bildirdigi vahdet-i viicudii inkar ediyor, diyerek, goriisleri kisa
olanlan, imamdan sogutmaga basladilar. Onu sevenlere de, mesa-
yih-i izami inkar ediyor, Allahii tealanm ma'rifetine vasitasiz ola-
rak kavusdum diyor, dediler. Nihayet, hiikumeti tammiyor, kanun-
lara uymuyor diye siyasi leke siirmege ugrasdilar. Bir miislimanm
soyliyemiyecegi iftiralan soylediler.
26 — Mesayih-i kirami asagi goriiyor sozii, temamen iftira idi.
Mektubatda onlara nasil hurmet ve ta'zim etdigini ve her asrda,
diismanlarm ele aldiklan sozlerine ne giizel ma'nalar verdigini, iyi
ma'naya ceviremediklerine de, baslangicda hata ile soylenmis o-
lup, sonra yiiksek derecelere yetiserek bunlan diizeltmislerdir, de-
digini okuyanlar, hemen anlar. Kesfdeki hatalann, ictihad hatalan
gibi afv olundugunu, belki sevab verildigini bildirmekdedir. Vah-
det-i viicudii de inkar degil, ne giizel izah etdigini ve bu mes'elede
hem islam dminin namusunu korudugunu ve hem biiyiiklerin hur-
metlerini gozetdigini, Mektubati okuyanlar bilir.
27 — O zemanm sultam olan Selim cihangir hamn devlet
adamlan, hatta biiyiik veziri ve bas miiftisi ve hatta haremi Ehl-i
siinnet degildi. Halbuki imamm bircok mektublan ve bilhassa ay-
-150-
nca yazdigi (Redd-i revafid) risalesi, mezhebsizleri red etmekde,
cahil, ahmak ve aleak olduklarim anlatmakdadir. imam-i Rabbani
bu risalesini Buharada bulunan en biiyiik Ozbek ham Abdiillah-i
Cengizi hana yollamisdi. (Bunu Iranda sah Abbas-i Safeviye gos-
terin! Kabul ederse ne iyi, etmezse onunla harb caiz olur) demisdi.
Kabul etmedi. Harb oldu. Abdullah han, Hirati ve Horasandaki
sehrleri aldi. Buralanm yiiz sene evvel Safeviler almisdi. iste bun-
dan sonra, Hindistandaki mezhebsizler elele verdiler, imamin, iis-
tadina yazmis oldugu, birinci cildin onbirinci mektubunu sultana
gondererek (O kendini herkesden, hatta Ebu Bekrden "radiyalla-
hii anh" daha yiiksek biliyor ve iddi'a ediyor) dediler. Selim Cihan-
gir Sah, oglu Sah Cihani gonderip, imami ve evladim ve yetisdirdi-
gi biiyiikleri da'vet etdi. Hepsini oldurmege karar verdi. Sah Ci-
han, bir rniifti ile imam-i Rabbaniye gitdi. Sultana secde caiz oldu-
gunu gosteren bir fetvayi da gottirdti. imam-i Rabbaninin halis ol-
dugunu biliyordu. Bahama secde edersen, seni kurtarabilirim, de-
di. Imam, bu fetvanm, zaruret zemamnda izn oldugunu, azimet ve
din butunlugiiniin secde etmemek oldugunu, ecel gelince, oliim-
den hicbir seyin kurtaramayacagmi soyledi. Evladim ve eshabim
birakip yalniz geldi. Sultan, onbirinci mektubu gosterip ma'nasim
sordu. O kadar giizel ve doyurucu cevab verdi ki, Sultan, yiiksek
hakikatleri ve esrari anhyabilecek birisi olmadigi halde, nes'elendi
ve serbest birakip afv diledi. Hasedciler, sultamn hos, kendi ugras-
malannm bos oldugunu goriince, sultana, bunun adamlan cokdur.
Sozleri biitiin memleketde yiirtirlukdedir. Bunu serbest birakirsak
bir kansikhk cikabilir. Ne kadar kendini begenmis ki, sizi bile kii-
ciik goriip, secde ile saygi gostermedi. Hatta, selam bile vermedi,
dediler. imam, iceri girince, sultam, serhos, kizgm, azgm, ya'ni hur-
met ve degerden kendini sryirmis gorerek, selam vermemisdi.
Meclisde uzun konusmadan sonra, Giivalyar kal'asmda hapsini
emr etdi. Bu kal'a, memleketin en saglam ve korkunc kal'asi idi.
Biilbiillerin, asagi insanlarm kafesine sokulmasi gibi, imamin "ra-
diyallahii anh" mubarek giines yiizii, miislimanlarin nazarmdan
perdelendi. Aym ondordii, siyah bulutla ortiildii. Hindin meshur
edibi, Azad ismi ile amlan seyyid gulam Ah, o gecenin karansmi,
gayet giizel si'rleri ile hatirlatmakdadir.
28 — imam-i Rabbani "kaddesallahii teala sirrehiil'aziz" daha
onceleri, (Yetisdigim derecelerin iistiinde, cok daha makamlar
var. Oralara yiikselmek, Celal ile, sert terbiye edilmekle olabilir.
Simdiye kadar Cemal ile, oksanarak terbiye edildim) buyurmus-
du. Eshabmdan ba'zisma, (Elli ile altmis arasinda iizerime derd-
ler, belalar yagacak) demisdi. iste dedigi gibi oldu. O makamlara
-151-
da yiikselmek nasfb oldu.
29 — Kal'ada mahbus bulunan binlerce kafir, tmamin "kuddi-
se sirruh" bereketi ile iman ve islam ile sereflendi. Bircok giinah-
kar, tevbe etdi. Hatta, ba'zilan yiiksek alim oldu. Hatta, sultana
onbirinci mektubu anlatirken, orada bulunan, atese tapici Hindu-
lann biiyiik bir kumandam, tmamm dinde olan kuvvetini, sozleri-
ni, lezzet ve kiymetini gorerek, mtisliman oldugu meshurdur. Sul-
tamn vezfri, zindanda tmamm basina kardesini ta'yfn etmis ve 90k
siddetli davranmasim soylemisdi. Bu ise, Imamdan cesidli kera-
metler, tiziilmek yerine, heybet, sabr ve hatta nes'e gorerek tevbe
eylemis, sapiklik yulanni cikararak, Ehl-i stinnet gerdanhgi ile zi-
netlenmis ve imamin "kuddise sirruh" halis talebesinden olmus-
du.
30 — Imam "radiyallahii anh" mahbus iken sultandan razi idi.
Yapdigi bu isinden memnun idi. Ona hep hayr diia ediyordu. Hat-
ta, imamin "kuddise sirruh" eshabmdan ba'zisi, sultana kasd et-
mek istedi. Bunu yapabilecek kudretde idiler. Fekat imam onlan,
rii'yalarmda ve uyamk iken men' etdi. Sultana hayr diia etmeleri-
ni emr etdi. (Sultam incitmek, biitiin insanlara zarar verir) buyu-
rurdu. Zindandan evladma yazdigi mektublan, Mektubatdan oku-
yanlar, bunlan iyi anlar.
31 — Sultan Selim Cihangir hanin oglu sah Cihan "rahime-
hullahii teala" babasina karsi geldi. Askeri cok ve babasi tarafm-
daki kumandanlarm cogu kalbden kendisine bagh oldugu halde,
zafer kazanamadi. O zemamn evliyasmdan birine halini anlatip
diia istedi. Veli dedi ki: Senin zafer kazanman icin, vaktin dort
kutbunun sana diia etmesi lazimdir. Bunlardan iicii seninle bera-
ber ise de, en biiyiikleri olan dordiinciisii bu ise razi degildir. O
da, imam-i Rabbani miiceddid-i elf-i sani "kuddise sirruh" hazret-
leridir. Sah Cihan, imamm huzuruna gelip, diia etmesi icin yalvar-
di. imam "kuddise sirruh", babasina karsi gelmesine mani' olup
nasihat etdi. (Babana git, elini op, gonliinii al! Yakinda vefat ede-
cek, saltanat sana kalacakdir) diye miijde de verdi. $ah Cihan,
emrlerini dinledi. Arzusundan vaz gecdi. Az zeman sonra 1037
[m. 1627] de, babasi vefat edince, saltanata kavusdu. Hasedcilerin
imam icin, sultam dinlemiyor, kanunlara karsi geliyor, sozlerine
hie inamhr mi?
32 — imam "kuddise sirruh" kal'ada iki veya tic sene kaldik-
tan sonra, sultan yapdigma pisman oldu. Habsden cikanp ikram
ve ihsan eyledi. Hatta halis talebesinden ve sadik dostlarmdan ol-
du. Bir miiddet, asker arasmda kalmasim emr etdi. Sonra serbest
-152-
birakip ihtiramla vatanma gonderdi. tmam-i Rabbani "rahmetulla-
hi teala aleyh", evvelce bulunduklan hallerin ve makamlann bin-
lerce tistunde derecelere yiikselmis olarak avdet buyurdu. Bundan
sonra yazdiklan mektublardaki hakikatleri, ma'rifetleri, esran ve
incelikleri ancak evlad-i izami ve yetisdirdigi hiilefa-i kibari anliya-
bilir. Bu kiymetli mektublan ile Mektubatm uc cildi temam olmus-
dur.
33 — Evliyanm biiyiikleri, hatta, Peygamberler "aleyhimiissa-
levatii vetteslimat", boyle belalara, musibetlere yakalanmislar ki,
zemammizm evliyasi ve salihleri teselli bulsun ve cahiller de zema-
nin evliyasim derd ve belada gorerek, onlan fena bilmesin. Bu in-
celigi anhyamiyan tarihciler, Evliyanm iyi giinlerini yazip, beseriy-
yet icabi olan hallerini yazmiyor, bunlan okuyan ehali de onlan
melek gibi sanarak seviyorlar ve kendi zemanlarmda salih, miitte-
ki ve evliya gibi diye isitdikleri bir kimsede insanlik icabi bir hal
gorunce, onu kotii bilip, ondan istifadeden mahrum kahyorlar.
Hatta onu cekisdirip, cok biiyiik giinaha giriyorlar. Bilmiyorlar ki,
Allahii teala, sevdiklerini insanliga lazim olan hallerin icinde sak-
lamakdadir. Nitekim (Sevdiklerimi saklanm. Onlan herkes taniya-
maz) buyurmakdadir. Bu hususda imam-i Rabbani "kaddesallahii
teala sirrehul'aziz" Mektubatda cok seyler bildirdigi gibi, Muhyid-
din-i Arabi "kuddise sirruh" da, (Fiitiihat) kitabmda diyor ki: Kal-
bi kiran, nefsi terbiye eden bir kusur, nefsi azdiran, kalbe gurur ge-
tiren ibadetden faidelidir.
34 — imam-i Rabbani, miiceddid-i elf-i sani, Ahmed Faruki
"kuddise sirruh", arzularma kavusup, Allahii tealamn ihsan etdigi
derecelere vanp, takdir-i ilahi yerini bulunca, Azrail aleyhissela-
mm da'vetini kabul edip, hicri binotuzdort 1034 [m. 1624] senesi,
Safer ayinin yirmidokuzuncu sail giinii, Refik-i a'laya kavusdu.
Sihrind kabristanma defn edildi. Allahii teala, ruhunu rahat ve
kabrini nur ile dolu etsin! Bizleri, kiymetli nefeslerinin bereketi ve
yiiksek sevgisi ile faidelendirsin! Sefa'atine kavusdursun ve kiya-
met giiniinde kendisini sevenler ile beraber, bayragi altmda topla-
sm! Amin.
35 — insanlann huylan ve arzulan ve diisiinceleri, baska bas-
ka oldugundan, hayatmda, ona karsi iki kisma aynldiklan gibi, ve-
fatmdan sonra da, bir kismi medh etdi. Bir kismi da kotiiledi. ima-
mm ma'rifetleri cihana yayilmis oldugundan, diismanlan ne kadar
inkar etdi ise de, ortemediler. Belki, daha yayilmasma sebeb oldu-
lar. Ciinki, inkar edenler bir i'tiraz zehri sacinca, dostlan cesidli
cevablarla deva sacdi. Boylece imamm medhi icin yetmisden ziya-
de kitab meydana geldi. Bunlar arasmda en buyiigii, Muhammed
-153-
Ozbeki Mekkinin (Atiyyetiil vehhab fasilatii beynel hata vessa-
vab) risalesi olup, diismanlan rezil etmis, baslanni bir daha kaldi-
ramiyacak hale getirmisdir. Imami "kuddise sirruh" vefatmdan
sonra, bircok memleketlerde, bircok alimler medh etmis, cok fa-
ideli ve ehemmiyyetli kitablar yazmislardir. Bunlardan biri, Mek-
ke-i miikerreme miiftisi, seyhiilislam, Imam-iil-allame Mevlana
Abdullah Itakf zadedir "rahime-hullahii teala". Kitabmm birkac
sahifesi arabi risalede varsa da terceme etmedik.
36 — Imami "rahime-hullahii teala" vefatmdan sonra medh
edenlerden, ariflerin reisi, hakikatin rehberi, vasillann senedi,
maddi, ma'nevi kemallerin sahibi, ilm deryasi, Ziyaeddin mevlana
Halid Osmaniyyi Bagdadi "kuddise sirruh" olup, ince ruhunun te-
renniimleri ile dolu olan farisi divanmin doksandordiincii sahife-
sindeki beytlerinde buyuruyor ki:
(Ya Rabbi! O nihayetsiz yolun yolcusu, ilm sahiblerinin reisi,
bu goz ile goriilemiyen, akl ile vanlamiyan gizli sirlann menba'i;
insanlarm anhyamadigi, ancak senin bildigin biiyiiklugun sahibi;
kopiiren, dalgalanan ma'nalar deryasi; maddesizlik, mekansizhk
aleminin reisi; nurlan ile Hindistam aydmlatan, Sihrind sehrini,
Musa aleyhisselama Allahii tealamn kelami geldigi serefli vadi ya-
pan, Muhammed aleyhisselamm dininin buyuklugiiniin vesikasi,
keskin goriisliiler meclisinin lsigi, dini biitiin olanlar ordusunun ku-
mandam, diisiinulemiyen yiiksekliklere erisen, izinde gidenleri de
oraya ceken Ahmed-i Farukinin "kuddise sirruh" gozlerinin nuru
hurmetine beni afv et! Yuzumiin karasma bakma! Kendime cok
zulm etdim. Sayisiz kabahatler yapdim. Verdigim sozii hie tutma-
dimsa da, senin afv ve merhamet denizinin sonsuzlugunu diisiine-
rek, rahat ediyorum. Yalmz senin ihsanma gtiveniyorum. Ciinki
(Ben afv ediciyim) buyuruyorsun!)
37 — Onu medh edenlerden birisi de, mevlana Halid-i Bagda-
dinin "kuddise sirruh" yetisdirdigi ulema ve Evliyamn en iistiinii,
alim, fadil, veliyyi kamil, sayisiz kerametler sahibi, seyyid Taha-i
Hakkari "kuddise sirruh" hazretleridir.
38 — imam-i Rabbaniyi "kuddise sirruh" medh eden biiyiikler-
den birisi de, Ulemamn zineti, Evliyamn ekmeli, seyyid Abdiilha-
kim Efendidir "rahmetullahi aleyh". Salihlerden birine yazdigi bir
mektubda buyuruyor ki: (Zikr ve zikrin te'siri, derin bir denizdir.
Onun derinliklerine kimse varamamisdir. Bir dalgali deryadir ki,
biitiin diinya onun bir dalgasim bilmiyor. Diinyayi kusatan oyle bir
bahr-i muhftdir ki, onu kavramaga biitiin alemin giicii yetmez.
Zikr, zikr edenlerin kalblerinde hasil olan bir haldir. Soylemesi,
-154-
yazmasi, bildirmesi imkansrzdir.
Hak tealayi, bilen kimsenin dili soylemez olur. Kelime bula-
maz ki, anlatabilsin. Sasar kalir. Dunyadan ve insanlardan haberi
olmaz. Zikr olunan, Allahii teala oldugu gibi, zikr eden de ancak
Odur. Kendisini yine ancak kendisi zikr edebilir. Mahluklarm, O-
nu zikr etmek haddine mi diismusdiir? Ancak sifat-i ilahiyyesi ile
sifatlanmasi icin, yaratmis oldugu insana kendisini zikr etmesini
emr etmisdir. Herkes, yaratihsmdaki kabiliyyeti kadar, o nihayet-
siz ve dalgali denizden birsey ile teselli bulur. Veysel Karani, o
deryamn bir damlasi ile teselli bulmusdur. Ciineyd-i Bagdad!, o
denizden bir avuc mikdan ile doymus, kanmisdir. Abdiilkadir-i
Geylani, ancak o denizin kenarma varmisdir. Muhyiddin-i Arabi
ise, bunun dibinden cikanlmis bir cevher ile ovunmekdedir. I-
mam-i Rabbani, ondan biiyiik pay almisdir "rahime-humullahii
teala".
(Allah) kelime-i celilesini teskile hizmet eden elif, lam ve he
harfleri, bu mu'azzam kelimenin isaret etdigi, hicbirseye benzemi-
yen zati anlatmaga, alet ve vasitadirlar. Bunlan soylemek zikr de-
gildir. Zikr, bu kelimenin neticesi, semeresi olan bir hal ve keyfiy-
yetdir. Bu kelimeye zikr denmesi mecazdir. Hakiki ma'na ile degil-
dir.
Bunun gibi kelime-i tevhid de zikr degildir. Ancak soylemek ve
ma'nasi bakimmdan zikre aletdir. Zikr, bu kelimenin ve bu ibare-
nin kalb ile tekrarmdan hasil olan bir haldir. Bu halin husule gel-
mesi, bu kelime ve ibareye baghdir.)
Cok uzun olan bu mektubun yukarda yazih kismmda, imam-i
Rabbaninin "kaddesallahii teala sirrehul'aziz" medh-u senasi ne
kadar veciz, kisa, fekat genis ve cami'dir.
Seyyid Abdiilhakim efendi "kuddise sirruh" mektublarmda ve
derslerinde: (Ba'de kitabillah ve ba'de kitab-i Resulillah, efdal-i
kiitiib, Mektubatest) buyururlardi. Ya'ni, Allahii tealamn kitabi
olan Kur'an-i kerimden sonra ve Resulullahm "sallallahii aleyhi ve
sellem" hadis-i seriflerinin toplanmasi ile meydana gelmis olan Bu-
hari kitabmdan sonra, dm-i islamda yazilmis kitablarm en iistiinii
Mektubatdir. [Evliya-yi kiramm vilayetlerinin kemalatimn ma'ri-
fetlerini bildiren kitablarm en kiymetlisi, Celaleddin-i Ruminin
(Mesnevi)si oldugu gibi, hem vilayet kemalatimn ma'rifetlerini
hem de niibuvvet kemalatimn ma'rifetlerini ve inceliklerini bildi-
ren kitablarm en kiymetlisi ve en ustiinii, imam-i Rabbani Ahmed
Farukmin (Mektubat) kitabidir.]
Bir mektubunda, (Din ve diinyaya en ziyade yanyan ve din-i
-155-
islamda misli yazilmamis olan Mektubat kitabmi okuyup ba'zisim
anhyan...) yazmislardir. Buyururlardi ki, farisiyi az bilen bir kimse,
Mektubatin farisisini daha kolay anlar. Ciinki, Miistekimzade Sii-
leyman Sa'deddm efendinin yaptms oldugu tiirkce tercemesi, hem
kansik, hem de hatahdir. Miistekimzade Suleyman efendi, Mu-
hammed Emm Tokadinin talebesinden olup, 1202 [m. 1788] de ve-
fat etdi. Zeyrekde, Ustadimn yamndadir. (Mektubat) kitabi cesid-
li tarfhlerde, cesidli yerlerde basilmisdir. 1392 [m. 1972] senesinde
Pakistanda Karaside yapilan baskisi cok giizeldir. iki cild halinde
olup, birinci cildde yalniz birinci kism, ikinci cildde ise ikinci ve
iiciincii kismlar mevcuddur. Bu iki cild istanbulda ofset yolu ile bi-
rinci hamur ve en iyi kagida, gayet nefis olarak basdinlmisdir.
imam-i Rabbanmin mubarek oglu Muhammed Ma'sum-i Serhen-
dinin yetisdirdigi yiizlerce Evliyamn meshurlarmdan olan Mu-
hammed Bakir Lahori, 1080 [m. 1668] de Mektubati farisi olarak
hulasa ederek, (Kenz-iil-hidayat) ismini vermisdir. Yiizyirmi sahi-
fe olup, icinde yirmi hidayet [Bashk] vardir. 1376 [m. 1957] de La-
horda basilmisdir. Ayrica, farisi (Urvet-iil-viiska) kitabmi yazmis-
dir.
Resulullahm varisi, miiceddid-i elf-i sfini,
ilm-i zahirde miictehid, tesavrufda Veysel Karani.
Dini yaydi yeryuziine, miliar sacdi her mii'mine,
Uyandirdi gafilleri, yiice imam-i Rabbani.
Iyi bildi ilm-i haii, ser'a uygundu her hali,
Kiifr sarmisken ciham, oldu Ebu Bekr misaii.
Sohbetinden feyz alddar, hem kumandan, hem de vaii,
Omer Faruk soyundandir, buna sahid oldu adli.
TEVHID DUASI
Ya Allah, ya Allah. La ilahe illallah Muhammediin Re-
sulullah. Ya Rahman, ya Rahini, ya afiivvii ya Kerim, fa'fii
anni verhamni ya erhamerrahimfn! Teveffeni iiiiislimeii ve
elhiknf hissalihni. Allahiiiiiinagiirir ve li-abai ve iimmehati
ve U-ecdadi ve ceddatf ve li aba-i ve iimmehat-i zevceti ve
li-ebnai ve benati ve li-ihveti ve ehavati ve li-a'mami ve am-
mati ve li-ahvali ve halati ve li-ustadi Abdiilhakim Arvasi!
"Rahmetullahi teala aleyhim ecma'in."
156
SEYYID ABDULHAKIM EFENDININ HAY ATI
1281 [m. 1865] — 1362 [m. 1943]
Isbu (Eshab-i kiram) aleyhimiirridvan kitabim, btiyiik alim Ah-
med Faruk-i Serhendi "rahmetullahi aleyh" hazirlamis ve Seyyid
Abdiilhakim-i Arvasi hazretleri serh etmisdir.
Birkac maddi bilgi cercevesine sikismis kalmis olup, biiyiik
alimlerden ve bunlann eserlerinden ve bilhassa, din-i islamm, Beni
Israil Peygamberlerine "salevatullahi teala aleyhim ecma'm" ben-
zetilen, cok mikdarda ve cok yiiksek alimlerinden, velilerinden ha-
beri olmiyan ve din bilgisi olarak, ana, babamizdan duydugumuz,
fekat etrafimizda esen firtmalarm yavas yavas ucurdugu az bir ser-
mayeden baska hicbir seyi bulunmiyan bizlere, her biri, kiymetler,
meziyyetler hazmesi ve se'adet-i ebediyye kapisimn anahtan olan
sayisiz islam kitablarmm ismlerini isitdiren ve bunlann, ruh hasta-
larma deva yazilanm okumak ve anlamak bahtiyarligma kavusdu-
ran ve Allahii tealamn Tiirk milletine biiyiik ihsam, kafirlerin ve
miirtedlerin yalan ve yaldizh sozlerine aldanarak ebedi felakete sii-
riiklenen ma'sumlarm kurtancisi ve Allahii tealamn varhgim, Pey-
gamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" ustiinliigiinii, lmamn ve
islamm hakikatini, fikr hastalanna icirerek, genclige sifa sunan ruh
miitehassisi ve kalbleri karartan, ecdadimizm mukaddes yolunu or-
ten, kiifr ve irtidad bulutlarmm dagiticisi serin sabah riizgan ve
iman kaynaklanm temamen orten, dinsizlik karanhgim ufuklardan
siyinp dagitan, ilm ve ma'rifet giinesi, dort mezhebin inceliklerine,
evliyahgm yiiksekliklerine vakif, seyyid Abdiilhakim Efendinin
"kuddise sirruh", kitablanm okumak nasib olan tali'lilere, bu diin-
ya ve ahiret se'adetinin rehberinin hal tercemesini kisaca takdim et-
mek ve hatirasim yadigar birakmak uygun goriildii.
Seyyid Abdiilhakim bin Mustafa "kaddesallahii teala esrarehii-
ma", sofiyye-i aliyye biiyiiklerinden ve ilmi ile amil ulemamn ka-
millerinden olup, tervic-i din ve nesr-i ilm ve sehayi tabi' ve ser'i
serif -i Ahmedmin "sallallahii aleyhi ve sellem" icrasmda bezl-i vii-
cud ve sarf-i mal ederek, akran ve emsalinin iistiinde bir zat-i keri-
miil-hisal idi.
Van vilayetinin Baskal'a kazasmda, 1281 [m. 1865] de tevelliid
etdi. Biniicyiiz sene-i hicriyyesi ibtidasmda icazet [ya'ni diploma]
aldi. Ilm-i sarf, nahv, mantik, miinazara, vadi', beyan, me'ani, be-
di, kelam, usul-i fikh, tefsir, tesavvuf, nush-i lil-miislimin, ifta-i a-
-157-
lel-mezhebm, ulum-i hikemiyye, ya'ni hikmet-i tabi'iyye [fizik, bi-
yoloji], hikmet-i ilahiyye, riyaziyye, ya'ni hesab ve hendese ve
hey'et [astronomi] gibi ulum-i zahiriyyeyi, allame seyyid Fehimden
"kuddise sirruh" me'zun oldugu gibi, yine onlardan tesavvufun
Miiceddidi, Kadiri, Kiibrevi, Suhreverdi, Cesti kismlarmdan dahi
me'zun olmusdur. Babasimn babasi, seyyid Muhyiddmdir. Bunun
babasi, seyyid Muhammeddir. Bunun babasi olan seyyid Abdur-
rahman, seyyid Fehimin babasimn babasidir "rahmetullahi aley-
him ecma'ih". Dedelerinin oniki imamdan, Ali Riza bin Musa Ka-
zima "rahime-hiimullahii teala" dayandigi, Irakdaki mahkeme-i
ser'iyye kaydlarmda yazih oldugu gibi, seyyid Abdiilkadir-i Geyla-
ninin "radiyallahii anh" torunu seyyid Abdiirrezzakm "kuddise
sirruh" mubarek eli ile de tasdiklidir.
Binucyiizotuziki 1332 [m. 1914] senesi Receb-i serifi birinci gii-
nti, Rus askeri Baskal'aya bir saat mesafeye yaklasdikda bashyan
ermenilerin yapdigi zulm ve katl-i amdan halas bulup, kadm, co-
cuk yetmis kisilik yakmlan ile, hicret ederek, Revandiz, Erbil, Mu-
sul, Adana, Eskisehir ve nihayet biniicyiizotuzyedi 1337 [m. 1919]
senesinin sevvali ibtidalarmda istanbulda Eyyub Sultan nahiyesi-
ne geldiler. Once carsi icindeki (Yazih medrese) ye yerlesdirildi-
ler. Sonra, Giimiissuyunda idris koskii civarmdaki Miirteza efendi
mescidinin imamhgma ta'yin olundu. Bu hicretinden evvel iki
def'a hac etmisdir. Risale biiyiiklugiinde miiteaddid mektublan
vardir. Mevlid okunmasimn ve tesbih kullanmamn baslangici ve
mesru'iyyeti ve (Rabitayi §erife) risalesi ve islam halifelerinin so-
nuncusu olan sultan Vahideddin han zemamnda (Medrese-i miite-
hassisin) denilen islam iiniversitesinde tesavvuf miiderrisi [profe-
sorii] iken yazdiklan (Erriyaz-ut-tesavvufiyye) kitabi ve (Sahabe-i
kiram) ve (Ecdad-i Peygamberi) risaleleri ve islam hukuku ismli
eserleri, Arabi, Farisi ve Tiirkce si'rleri pek kiymetlidir. Siyasete
hie kansmamis, siyasi firkalara baglanmamisdir. Boluciiliige, tarf-
katcihga karsi idi. Tekkelerin lagvi kanunu cikdikdan sonra, seyh-
lik, miiridlik iizerinde konusdugu isitilmemisdir. Kanunlara uy-
makda cok titiz davramr, konusmalarmda da bunu tavsiye ederdi.
Dini diinya cikarlarma alet eden yobazlara karsi Eyyub Sultan,
Fatih, Bayezid, Bakirkoy, Kadikoy, Beyoglunda Aga cami'i se-
rifleri kiirsilerindeki konusmalan, bunlann iftiralanna sebeb ol-
du. Bunlann tahriki ile [1362] Ramezamnin onsekizinci ve [1943]
Eyliiluniin onsekizinci Cumartesi giinii istanbuldan izmire gotii-
riildii. Meserret otelinde, sonra bir evde kaldi. Zilka'denin onun-
cu Pazartesi giinii Ankaraya hareket ederek, Sah giinii Ankara-
da, Haci Bayram-i Veli civarmda, birader zadeleri seyyid Faruk
-158-
Isikm evine geldi. Farukun evinde onsekiz gun hasta yatdi. 1362
Zilka'desi yirmidokuzuncu ve 1943 tesrfn-i samsi (Kasim ayi) yir-
miyedinci Cumartesi gunii, giines dogmadan onsekiz dakika evvel,
ezani saat onikide ve zevali saat alti bucukda nail-i vuslet-seray-i
ebedi oldu. O gece hafif bir zelzele olmusdu. O gun Kecioren na-
hiyesinde damadi Ibrahimin evine nakl ve orada, gasl, techiz ve
tekffn ve nemazi eda edilip, Ankara sehri simalinde ve sehre yirmi-
dort kilometre kadar mesafede Baglum nahiyesine gurub-i sems ile
beraber defn edildiler. Nemazmda bulunmak, telkm vermek ve
kabr-i serifine girmek vazifeleri Hiiseyn Hilmi Isika nasib olmus-
dur. Kabristan, nahiyenin garb cihetinde, hafif meylli ve elli metre
kadar mesafede olup, kabrleri, kabristamn simal-i sarkisindedir.
Baglum mescidinin kapisi yaninda, seyyid Burhaneddm Musi haz-
retlerinin kabri vardir. Allahii teala derecesini yiiksek eylesin! He-
pimizi sefa'atine kavusdursun! Kitablarim okuyup, gosterdigi yol-
da ilerlemek ve ruh-i mukaddesinden her an istifade etmek nasib
eylesin! Amm. 288. ci sahifede 7.ci maddeye bakimz!
Aglasui, kan aglasm her miislimaii!
Ciinki, seyyid Abdiilhakim terk etdi can,
Alim-ii amil, veliyy-i kamil idi,
Zatma mevdu' idi sirr-i nihaii.
Kaldilar birden yetim-ii bineva,
Hem islamiyyet, hem hakikat bigiiman.
Gordii amma ki, inanmaz gozlerim,
Oldu mu cidden, oi hazret kiin fekan?
$evk ile raks eylediyer, bir gece,
Ertesi gun, etdi deragus heman.
Hayfkim, Hursidimiz etdigurub
Bir ferid-i asr idi oi, bigiiman!
Olmus idi, son zemanda cok elim,
Derd ile alama, bir seng-i nisan.
Alem-i islam icin, bu cidden milium,
Bir musibetdir, ey goniil kan agla, kan!
Ruh-i bakisinden istimdad edip,
Soyledim tarihini na gehan,
"Hayl" cikdi, kaldi bi ser-i rahdan.
Matem-i islama aglar asuman.
Mehmed Timiiroglu
-159-
MUSLIMANLARIN IKI GOZBEBEGI
ONSOZ
Allahii teala, diinyada biitiin insanlara aciyor. Faideli seyleri
herkese gonderiyor. Zararlardan korunmak, se'adete kavusmak
icin yol gosteriyor. Ahiretde, Cehenneme girmesi gereken suclu
mii'minlerden diledigini afv ederek, ihsan yapacakdir. Her canliyi
yaratan, her van her an varhkda durduran, hepsini korku ve deh-
setden koruyan yalniz Odur. Boyle bir Allahin serefli ismine sigi-
narak, bu kitabi yazmaga bashyoruz.
Allahii tealaya hamd ederiz. Herhangi bir kimse, herhangi bir
zemanda, herhangi bir yerde, herhangi bir kimseye, herhangi bir-
seyden dolayi, herhangi bir suretle hamd ederse, bu hamdlerin,
siikrlerin hepsi Allahii tealaya olur. Ciinki herseyi yaratan, terbiye
eden, yetisdiren, her iyiligi yapdiran, gonderen, hep Odur. Kuvvet,
kudret sahibi yalniz Odur. O hatirlatmazsa, iyilik ve kotiiliik yap-
mayi kimse irade, arzu edemez. Kulun iradesinden sonra, O da is-
temedikce, kuvvet ve firsat vermedikce, kimse kimseye iyilik ve
kotiiliik yapamaz. Merhamet etdigi kullan, kotiiliik yapmak irade
edince, O irade etmez ve yaratmaz. Boyle kullardan hep iyilik
meydana gelir. Gadab etdigi diismanlarmm kotii iradelerinin yara-
tilmasim O da irade eder ve yaratir. Bu kotii kullar, nefslerine uy-
duklari icin, iyilik yapmak istemezler. Bunlardan hep fenahk hasil
olur.
Allahii tealamn cok sevdigi Peygamberi Muhammed aleyhis-
selama salat ve selam ederiz. O yiice Peygamberin Ehl-i beytine,
Eshabmm herbirine "radiyallahii teala anhiim" hayrh diialar ede-
riz.
Allahii teala miislimanlara, Kur'an-i kerime sanlmalarmi,
Kur'an-i kerim etrafmda birlesmelerini emr ediyor. Eshab-i ki-
ram, her emre tam uyduklan icin, birlesdiler, sevisdiler, kardes ol-
dular. Onlann bu sevismelerini, Allahii teala, (Feth) suresinde ha-
ber veriyor ve oviiyor. Birlesmekden kuvvet hasil olur. Aynhk, fe-
lakete sebeb olur. Biz de Eshab-i kiram gibi olahm. Onlann giizel
ahlaki ile ahlaklanahm. Seviselim. Kur'an-i kerimin gosterdigi
dogru yolda birleselim. Bu yoldan sapanlarm, boliiciilerin yalanla-
rma aldanmiyahm. Herkese iyilik edelim. Herkese tath dilli, giiler
yiizlii olarak, miislimanhgm serefini biitiin diinyaya tamtahm. Hii-
kumete, kanunlara karsi gelmemek her miislimanin vazifesidir.
-160-
Fitne, kansikhk cikarmak biiyiik giinahdir. Mezheb aynhklari do-
giismege sebeb olmamalidir. Bizi parcalamak istiyen yabancilar,
her dilde kitab basdinyorlar. Hadis-i serifleri degisdirerek, ayet-i
kerimelere yanlis, bozuk ma'nalar vererek ve acikli hikayeler uy-
durarak, temiz gencleri aldatiyorlar.
islamiyyeti icerden yikmak istiyenleri bildirmek ve yalanlarim,
iftiralanm cevablandirmak icin, Islam alimleri bin senedenberi
binlerce kitab yazmislar, muslimanlan bu belaya suriiklenmekden
korumuslardir. Bu faideli kitablardan biri, Hindistanin biiyiik
alimlerinden San Veliyyullah Ahmed Sahibin "rahmetullahi teala
aleyh" farisi olarak yazdigi (Kurret-iil-ayneyn) kitabidir. Sah Ve-
liyyullah hazretleri 1114 [m. 1702] de Delhide tevelltid ve 1176 [m.
1762] da orada vefat etmisdir.
Bu kitabdaki yazilarm hepsinin senedleri, vesikalan, (Tuhfe-i
isna a^eriyye) kitabinda uzun yazihdir. Mesela, yedinci babda,
hazret-i Alinin birinci halife olacagim isbat icin, ba'zi kimselerin
bes ayet-i kerimeye ve oniki hadis-i serife verdikleri ma'nalarm
yanlis oldugunu bildirdikden sonra diyor ki, (Ehl-i siinnete gore,
Kur'an-i kerimden sonra, en kiymetli kitab (Buhari-yi serif)dir.
Bu kitabda Peygamberimizin hadis-i serifleri yazihdir. Ba'zi kim-
selere gore, Kur'an-i kerimden sonra, en kiymetli kitab, (Nehc-iil-
belaga)dir. Bu kitabda, Radi ismindeki kimse, hazret-i Alinin hut-
belerini yazmrsdir. Bu hutbeleri yazarken, hazret-i Alinin Seyhay-
m oven sozlerini cikarmis, baska eklemeler, degisdirmeler yap-
misdir. Hazret-i Alinin hutbeleri o kadar degismis, o kadar bozul-
mus ki, (Nehc-iil-belaga)yi serh eden si'i alimleri bircok yerlerine
ma'na verememisler, oldugu gibi yazmak zorunda kalmislardir).
(Tuhfe-i isna aseriyye) kitabi farisidir. Arabiye terceme edilmis-
dir. Mahmud Stikri Alusi, bu arabi tercemeyi kisaltmis ve (Muh-
tasar-i Tuhfe) demisdir. Zahiri ilmlerdeki ve tesavvuf bilgilerinde-
ki yiiksek derecesi ile tamnmis olan biiyiik veli seyyid Abdiillah-i
Dehlevi hazretleri, farisi (Mektubat) kitabinm altmisbirinci mek-
tubunda, (Nehc-iil-belaga) kitabindaki hutbeler sahih degildir bu-
yurmakdadir. Ba'zi kimseler bu bozuk kitabi (istinad-i Nehc-iil-
belaga) adi ile basdinp, her memlekete parasiz gonderiyorlar.
Muhammed bin Huseyn Musevi Radi, Miirteda ismindeki yehudi-
nin kardesidir. Ah bin Huseyn Musevi Miirteda da, (Hiisniyye) ki-
tabinda, cok cirkin, igrenc kelimelerle Ehl-i siinnet alimlerine sal-
dirmakdadir. Her ikisi de acem seyyididir. Muhammed Radi 406
[m. 1016] ve Miirteda 436 [m. 1044] senesinde Bagdadda olmiis-
lerdir. (Tuhfe-i isna aseriyye) kitabmm yazan, hafiz Gulam Hahm
Abdiil'aziz bin Kutb-iiddin sah Veliyyullah Ahmed Sahib Dehlevi
- 161 - Eshab-i Kiram - F:ll
1239 [m. 1824] da vefat etmisdir.
Her muslimamn Ehl-i siinnet alimlerinin yazdigi (Ilm-i hal) ki-
tablanndan birini okuyup ogrenmesi ve cocuklarma ogretmesi la-
zimdir. Hepimizin nefs-i emmaresi kafirdir. Imanimizm gitmesini,
dogru yoldan sapmamizi istiyor. Dinsizlerin, sapiklarin bozuk, za-
rarli kitablarim, dergilerini okumamiz, yabancilann radyolanm,
televizyonlanni dinlememiz icin bizi siiriikliiyor. Haram olan sey-
leri yapmak, sapiklarin yalanlarma inanmak ve kafirlerin adetleri-
ne, modalanna uymak, nefslerimize tath geliyor. Ibadet yapmak
ona giic geliyor. Iste bunun icin, kafirlik ve sapiklik her yere kolay-
ca yayihyor. Allahii teala, hadis-i kudside buyuruyor ki, (Nefsinizi
diisman biliniz! Nefsleriniz bana diismandir). Nefsin sevdiklerini
yapmamak biiyiik cihaddir. Cok sevabdir.
Nefs-i emmaremizin ve sapiklarin, mezhebsizlerin ve kafirlerin
tuzaklanna diismemek icin biricik ilac, ilmihal kitablarim oku-
mak, imam ve ibadetleri dogru olarak bu kitablardan ogrenmek-
dir. Miislimanlar, cocuklanni, Kur'an hocasma gondermeli,
Kur'an-i kerim okumasim, nemaz kilmasim, lmamn, islamm sart-
lanm, onlara muhakkak ogretmelidir. Nefs-i emmare, burada da
karsimiza cikar. (Once ekmek parasi kazanmasim ogrensin. Onla-
n sonra da ogrenir) diyerek aldatir. Cocugunun miisliman olmasi-
m istiyen, diinyada ve ahiretde se'adete kavusmasini dileyen ana
ve baba, nefsin ve insan seytanlarmm yalanlarma aldanmamali,
cocuklanni, elbette Kur'an-i kerim hocasma gondermelidir. Mek-
tebe basladikdan sonra gondermek cok giic, hatta imkansiz olur.
Agac yas iken bukiiliir. Kartlasmca bilkmege kalkihrsa, kirihr, za-
rarh olur. islam bilgileri verilmiyen cocuk, sapik veya kafir olur.
Anamn, babamn, sonra ah etmeleri, dizlerini dovmeleri, kendile-
rini ve cocuklanni Cehennemden kurtarmaz. Sevgili Peygamberi-
miz "sallallahii aleyhi ve sellem", bu pek aci hakikati anlatmak
icin, (Helekel-miisevvifun!) buyurdu. Bunun ma'nasi, (Hayrh isle-
rinizi hemen yapimz. Yarma birakmayimz) demekdir. Hayrh isle-
rin birincisi, en miihimmi, coluk-cocuguna islamiyyeti ogretmek-
dir. Her muslimamn bu birinci vazifeyi hemen yapmasi, yarma bi-
rakmamasi lazimdir.
Kimseye baki degildir, mtilk-i diinya simii zer,
bir harab olmus kalbi ta'mir etmekdir htiuer.
Buna fani diinya derler, durmayip daim doner.
Adem oglu bir fenerdir, akibet bir gun soner!
162
MUSLIMANLARIN IKI GOZBEBEGI
(Hazret-i Ebu Bekr ve hazret-i Omer)
Asagidaki yazi, biiyiik islam alimi sah Veliyyullah-i Dehlevinin
"rahmetullahi teala aleyh" (Kurret-iil ayneyn fi-tafdil-is-seyhayn)
ismindeki farisi kitabmdan terceme edilmisdir. Bu kitab, ikiyiizyet-
mis sahife olup, 1310 [m. 1892] de Pisaverde basihmsdir.
(Kurret-iil-ayneyn) kitabmda bir Mukaddime ile iki fasl vardir.
Mukaddimede, Seyhaymn ustiinltikleri, nakle ve akla dayamlarak
bildirilmekdedir. Birinci faslda, si'i alimlerinden Nasireddm-i Tu-
sinin (Tecrid) kitabmdaki yazilanna cevab verilmekdedir. Mu-
hammed Nasireddm-i Tusi, 597 [m. 1201] de Tus sehrinde tevelliid
ve 676 [m. 1274] da Bagdadda vefat etdi. ikinci faslda, hased eden-
ler ve zmdiklar tarafindan Seyhayne yapilan iftiralara, yalanlara
cevab verilmekdedir.
Seyhayn, ya'ni hazret-i Ebu Bekr ve hazret-i Omer "radiyalla-
hii anhiima", Eshab-i kiramm en ustiinleridir. Zemammizda bid'at
sahibleri, ya'ni sapiklar cogaldigi icin, bu iistiinliikde siibheler ha-
sil olmaga basladi. Hatta, Selef-i salihinin dogru inamslan unutu-
luyor. Halbuki, Seyhaymn ustunliigii, hem akl ile, hem de nakl yo-
lu ile meydanda olan bir gercekdir. Nakl, iic yoldan gelmekdedir.
Allahii teala, sevgili Peygamberine mii'min ve salih halifeler vere-
cegini, dinini bunlarla kuvvetlendirecegini, Nur suresinin ellibe-
sinci ayetinde va'd buyurdu. Resulullahm gordiigii ve Eshab-i ki-
ramm goriip Resulullahm aciklamis oldugu rii'yalar da bunu bil-
dirmisdir. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", kendinden
sonra, Seyhaymn halife olacaklanm, hem acik olarak, hem de isa-
ret ederek, cok bildirmisdir. Hak halife olduklarim bildiren bu ve-
sikalar, tevatiir yolu ile bizlere gelmisdir. O halde Seyhayn, miisli-
manlarm en iistiinleridir. Tirmiizmin ve Hakimin bildirdikleri ha-
dis-i serifde, (Benden sonra, Ebu Bekre ve Omere iktida ediniz!)
buyuruldu. Bu hadis-i serifi, Huzeyfe ve ibni Mes'ud haber verdi-
ler. Hakimin kitabmda, Enes bin Malik diyor ki, Bern Mustalak
kabilesi, beni, Resulullaha gonderdi. Senden sonra, zekatlanmizi
kime verecegimizi sor dediler. Gelip sordum. Resulullah "sallalla-
hii aleyhi ve sellem", (Ebu Bekre veriniz!) buyurdu. Tekrar gon-
derdiler. Gelip, Ebu Bekrden sonra kime verelim dediklerini soy-
ledim. (Omere!) buyurdu. Bir daha gelip, Omerden sonra kime
verelim dediklerini soyledim. (Osinana!) buyurdu. Resulullah
"sallallahii aleyhi ve sellem", son hastahgmda kendi yerine haz-
-163-
ret-i Ebu Bekri "radiyallahii teala anh" imam yapdi. Baskasinm
imam olmasim acikca red eyledi. Eshabin biiyuklerinden hazret-i
Omer ve hazret-i All, hazret-i Ebu Bekrin halife olacagmi buradan
da anladilar. Eshab-i kiramdan hicbiri, buna karsi olmadi. Buhari-
de diyor ki, Resulullahin emri ile, Ebu Bekr-i Siddik, Eshab-i kira-
ma sabah nemazi kildrrryordu. Resulullah, ansizm oda kapisimn
perdesini aralayip, Eshabim nemazda gortince tebessiim eyledi.
Ebu Bekr-i Siddik Resulullahi nemaz kildirmaga geliyor sanarak
geri cekildi. Eshab-i kiram da, anhyarak sevindiler. Mubarek eli ile
isaret ederek, (Nemazinizi temamlayimz!) buyurdu. Perdeyi indir-
di. O giin vefat etdi. Hadis alimleri, sozbirligi ile bildiriyorlar ki, bir
kadm, Resulullahdan birsey sordu. (Sonra gel, sor!) buyurdu. Ya
Resulallah! Gelince, seni bulamazsam ne yapanm deyince, (Gelin-
ce beni bulamazsan, Ebu Bekre sor!) buyurdu.
Siial: Hazret-i Omer ve hazret-i Ali "radiyallahii teala anhii-
ma", Resulullah, kendinden sonra, kimin halife olacagmi bildirme-
di dediler. Buna ne dersiniz?
Cevab: Bu iki imam, Resulullah, Eshabim tophyarak, kendin-
den sonra Ebu Bekre bi'at edilmesini emr buyurmadi dediler.
Ctinki, her ikisi de, nemaz kildirmasi icin emr olunmasi, halife ola-
cagmi gostermekdedir demislerdir. Ebu Vail diyor ki, hazret-i All
yaralamp yatmca, kimi halife yapacaksm dediler. Allahii teala, si-
ze iyilik irade buyurdu ise, en iyinizi basmiza secersiniz buyurdu.
Hazret-i Ahnin bu sozii de, hazret-i Ebu Bekrin en iistiin oldugu-
nu bildirmekdedir. Hakimin kitabmda, hazret-i Almin "radiyalla-
hii teala anh" bildirdigi hadis-i serifde, (Allahii teala, Ebu Bekre
cok rahmet eylesin! Bana kizini verdi. Hicretde beni Medineye go-
tiirdii) buyuruldu. Nizal bin Sebre "radiyallahii anh" diyor ki, haz-
ret-i Aliye "radiyallahii anh", nes'eli bir zemamnda, kimleri arka-
das edindin dedim. (Resulullahin Eshabinm hepsi benim arkadas-
lanmdir), buyurdu. Ebu Bekr icin ne dersin dedim. (O, oyle bir in-
sandir ki, Allahii teala, Cebrail aleyhisselam vasitasi ile ve Pey-
gamberi Muhammed aleyhisselam vasitasi ile ona (Siddik) ismini
vermisdir) dedi. Sa'id bin Miiseyyeb "rahime-hullahii teala" diyor
ki, (Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii teala anh" Resulullahin veziri
idi. Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", biitiin islerinde onun
ile mesveret ederdi. islamda Resulullahin ikincisi idi. Magarada
Resulullahin ikincisi idi. Bedr gazasinda cardak altinda Resululla-
hin ikincisi idi. Kabrde de Resulullahin ikincisi oldu. Resulullah,
hickimseyi onun online gecirmez idi). Abdurrahman bin Ganemin
bildirdigi hadis-i serifde, Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem",
hazret-i Ebu Bekre ve hazret-i Omere dedi ki, (ikinizin soz birligi
etdiginiz hicbir isde sizden ayrdmam.)
-164-
Allahii teala, islam dmini hazret-i Omer ile kuvvetlendirdi.
Tirmtizinin ve Ebu Davudun ve Hakimin bildirdikleri hadis-i se-
rifde, (Allahii teala, hakki Omerin diline ve kalbine yerle$dirmis-
dir) buyurdu. Buharinin ve Miislimin bildirdikleri hadis-i serifde,
(Seytan Omerin golgesinden kacar) buyuruldu. Buharinin ve
Miislimin bildirdikleri hadis-i serifde, Resulullah "sallallahii aley-
hi ve sellem" (Mi'racda, Omere verilecek olan koskii gordiim) bu-
yurdu. Makam-i Ibrahim icin ve kadmlarm ortiinmesi icin ve Bedr
gazasmda alman esirler icin, Allahii teala hazret-i Omerin soziine
uygun ayet-i kerime gondermisdir. Hakimin bildirdigi hadis-i se-
rifde, (Allahii teala kryamet giinii evvela Omere selam verecekdir)
buyuruldu. Ebu Sa'id-i Hudrmin bildirdigi hadis-i serifde, (Cen-
netde iimmetim arasinda derecesi en yiiksek olan budur) buyura-
rak, Omeri gosterdi. Hazret-i Omer, omre yapmak icin Resulul-
lahdan izn istedikde, izn verdi ve (Ey kardcsim, diia ederken bizi
unutma!) buyurdu. Abdullah ibni Abbasm bildirdigi hadis-i serif-
de, (Omer tman etdigi giin, Cebrail aleyhisselam geldi ve melekler
birbirlerine Omerin miisliman oldugunu miijdelediler) buyurdu.
Tirmtizide yazih Akabe bin Amirin bildirdigi hadis-i serifde, (Ben-
den sonra Peygamber gelseydi, Omer bin Hattab Peygamber olur-
du) buyuruldu. Tirmiizide yazih hadis-i serifde, imam-i Zeynel
Abidm Ali, babasi hazret-i Hiiseynden, o da babasi hazret-i Alf-
den haber veriyor: Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" ile bir-
likde oturuyordum. Ebu Bekr ile Omer geldiler. (Bu ikisi, Pey-
gamberlerden baska, Cennetde olanlarm en iistiinleridir) buyur-
du. Ibn-i Macede, Enes bin Malik diyor ki, en cok kimi seviyorsun
ya Resulallah denildikde, (Ai§eyi) buyurdu. Erkeklerden kimi de-
nildikde, (Aisenin babasim) buyurdu. Tirmiizide yazih, Huzeyfe-
nin ve Abdullah ibni Mes'tidun bildirdikleri hadis-i serifde, (Ben-
den sonra Ebu Bekre ve Omere iktida ediniz!) buyuruldu. Tirmti-
zide Enes bin Malik diyor ki, Eshab-i kiram otururlarken, Resu-
lullah da gelip aralarmda otururdu. Ayaga kalkmalarma izn ver-
mezdi. Hicbiri Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" yiiziine
bakamazdi. Yalmz Ebu Bekr ve Omer bakarlardi. Resulullah da
onlara bakar, karsihkh giiliisiirlerdi. Hakimin kitabmda yazih Hu-
zeyfe-i Yemaninin bildirdigi hadis-i serifde (Eshabum her mem-
lekete gonderip siinnetlerin ve farzlarin heryerde ogretilmesini is-
tiyorum. Isa aleyhisselam da Havarflerini bunun icin gondermis-
dir) buyurdu. Ebu Bekri ve Omeri de gonderirmisin denildikde,
(Bu ikisini yammdan ayirmam. Bunlar benim kulagim ve goziim
gibidirler) buyurdu. Abdullah ibni Omerin bildirdigi ve Tirmii-
zi ile Hakimde yazih hadis-i serifde, Resulullah "sallallahii aley-
hi ve sellem" mescide girdi. Sagmda Ebu Bekr, solunda Omer
-165-
vardi. Ellerinden tutmusdu. (Kiyamet giinii kabrden boyle kalka-
nz) buyurdu. Hakimin bildirdigi hadis-i serifde, Ebi Erva diyor ki,
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" ile oturuyorduk. Ebu
Bekr ile Omer geldiler. (Allahii tealaya hamd olsun ki, beni bu iki-
si ile kuvvetlendirdi) buyurdu. Tirmiizide ve ibni Macede yazili,
Ebu Sa'id-i Hudrinin haber verdigi hadis-i serifde, (Cennetde yiik-
sek derecelerde olanlar, asagidan, gokdeki yddizlar gibi goriiniir-
ler. Ebu Bekr ve Omer onlardandir) buyuruldu.
Hadis alimleri soz birligi ile bildiriyorlar ki, Ebu Musel-Es'ari
"radiyallahii anh" dedi ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem"
ile bir bagcede oturuyorduk. Birisi kapiya vurdu. Resulullah (Ka-
piyi ac ve gelene Cennetlik oldugunu miijdele!) buyurdu. Kapiyi
acdim. Ebu Bekr iceri girdi. Resulullahm "sallallahii teala aleyhi
ve sellem" mujdesini kendisine soyledim. Kapi yine vuruldu. (Ka-
piyi ac ve gelene Cennetlik oldugunu miijdele!) buyurdu. Kapiyi
acdim. Omer iceri geldi. Ona da miijdeyi soyledim. Kapi yine vu-
ruldu. (Kapiyi ac! Gelene Cennetlik oldugunu miijdele ve basina
belalar gelecegini de soyle!) buyurdu. Kapiyi acdim. Osman iceri
girdi. Miijdeyi ve Allahii tealamn kaderini kendisine soyledim. Al-
lahii tealaya hamd olsun. Kazalarda, belalarda ancak Allahii teala-
ya sigimhr dedi.
Hakimde ve imam-i Ahmedin Miisnedinde yazih, hazret-i Ali-
nin haber verdigi hadis-i serifde, (Basiniza Ebu Bekr geldigi ze-
man, onu diinyada zahid ve ahirete ragib bulursunuz. Basiniza 6-
mer geldigi zeman, onu kuvvetli, emfn ve Allah yolunda kimseden
cekinmez goriirsiiniiz. Basiniza Alt geldigi zeman, hadi ve miihdi
olur. Sizi dogru yola gotiiriir bulursunuz) buyuruldu.
Tirmiizide ve ibni Macede yazih, Sa'id bin Zeydin "radiyallahii
teala anh" haber verdigi hadis-i serifde, (On kisi Cennetdedir: E-
bii Bekr ve Omer ve Osman ve Talha ve Ziibeyr ve Abdurrahman
bin Avf ve All bin Ebi Talib ve Sa'd bin Ebi Vakkas ve Ebu Ubey-
de bin Cerrah). Sa'id bin Zeyd dokuz sahabinin ismlerini saydi.
Onuncusunun ismini soylemedi. Bunu sordular. Ebiil A'ver diye-
rek kendisi oldugunu isaret eyledi.
Ibni Macede ve Tirmiizide yazihdir ki, irbat bin Sariye diyor ki,
Eshab-i kiram toplanmisdik. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" buyurdu ki, (Allahii tealadan korkunuz. Basimzdaki emir,
Habes kole olsa bile, ita'at ediniz! Benden sonra miislimanlar ara-
sinda ayrihklar olacakdir. O kansiklik zemanlarinda benim siinne-
time ve Hulefa-i Rasidiiiin siinnetlerine sarilmiz. Benim halifele-
rim dogru yolu gosterirler. Onlarin gosterdigi yolda olunuz! Son-
radan cikarilan seylerden sakimmz! Bid'atlerin hepsi dalaletdir,
-166-
sapikhkdir). Resulullaha senelerce hizmet etmis olan Sefine haz-
retleri diyor ki, Resulullahdan isitdim: (Benden sonra halifelerim
otuz sene benim yolumu yasatirlar. Ondan sonra, iimmetimin ba-
sina melikler gelir) buyurdu. Ebu Bekrin hilafeti iki sene, Omerin
hilafeti on sene, Osmanm hilafeti oniki sene ve Alinin hilafeti alti
sene oldu dedi "radiyallahii teala annum ecma'in".
Ebu Bekrin ve Omerin "radiyallahii teala anhuma" ustiinliikle-
rini ve Cennetlik olduklarim bildiren bunlar gibi daha nice hadis-i
serifler vardir. Eshab-i kiramm ve Muhacirlerin ve Bedr, Uhud,
Bfatiir-ridvan ve diger gazalarda bulunanlarm ustiinliiklerini bil-
diren yiizlerce hadis-i serif, bu iki halifeyi de, medh ve sena etmek-
dedir.
Bu ummetin en ustiinii Ebu Bekr ve ondan sonra Omer oldu-
gunu, Eshab-i kiram ve Tabi'in-i izam sozbirligi ile bildirmislerdir.
Hazret-i Ebu Bekr halife secildikden sonra, Eshab-i kiramdan hic-
biri buna karsi birsey soylemedi. Hazret-i Ebu Bekr, kendisinden
sonra hazret-i Omerin halife olmasim vasiyyet etdigi zeman, Es-
hab-i kiramdan hicbiri buna karsi birsey soylemedi. Abdurrahman
bin Avf, hazret-i Osmam halife secerken, Seyhaymn yolunda bu-
lunmasim sart eyledi. Hazir olanlarm hicbiri buna karsi birsey soy-
lemedi. All, Osmanm "radiyallahii teala anhuma" kendinden daha
iistiin olmasina karsi oldu ise de, bu sarta karsi olmadi.
Hazret-i Ah "radiyallahii teala anh" halife iken cesidli yerlerde,
Seyhaymn kendinden iistiin olduklarim cok soylerdi. Bu soziine
karsi siibheye diisenleri azarlardi. Eshab-i kiramm biiyiikleri bunu
isitirlerdi. Hicbiri karsi gelmezdi. Buharide diyor ki, Enes bin Ma-
lik (Ebu Bekr, Resulullahin en yakimdir. Bircok yerde Resululla-
hm ikincisi olmusdur. Basimiza onun gelmesi lazimdir. Kalkimz
ona bi'at ediniz!) dedi. Yine Buharide Enes bin Malik diyor ki, bir
kimse, Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" kiyamet alametle-
rini sordu. (Kiyamet icin ne hazirladin?) buyurdu. Hicbirsey yapa-
madim. Yalmz, Allahii tealayi ve Onun Resuliinii "sallallahii aley-
hi ve sellem" cok seviyorum dedi. (Kiyametde, sevdiklerinin ya-
ninda olursun!) buyurdu. Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" bu soziinii isitince cok sevindim. Ben de Resulullahi "sallal-
lahii aleyhi ve sellem" ve Ebu Bekri ve Omeri cok seviyorum. On-
lar gibi olamadi isem de, bu sevgimin, beni onlann yanmda bulun-
durmasim istiyorum dedim.
Hazret-i All, (Allahii teala Ebu Bekre rahmet eylesin. Kur'an-i
kerfmi o topladi. Resulullah hicret ederken, o hizmet eyledi. Omer
mescidlerimizi aydinlatdigi gibi, Allahii teala, Omerin kabrini nur
ile aydmlatsm) diye diia etdi. Salim bin Ebil-Ca'd diyor ki, Necran-
-167-
da kirkbin kisi banmyordu. Hazret-i Omer onlan vatanlanndan ci-
kardi. Hazret-i Alive gelip, sefa'at etmesini yalvardilar. Bunlan
kovdu. (Omerin her isi dogrudur) dedi. Hazret-i All, hazret-i Ome-
ri kotiileyici olsaydi, Necranhlara karsihk olarak soylerdi. Halbuki
soylemedi. Onu ovdii. Ebu Ya'lanm haber verdigi rii'ya ta'birinde,
hazret-i Hasen, hazret-i Omeri medh etmisdir. Hakim, kitabmda
diyor ki, Abdullah bin Ca'fer-i Tayyar, (Ebu Bekr bize vali oldugu
zeman, onu insanlarm en iyisi ve en merhametlisi bulduk) derdi.
Zeyd-i Sehid, savasa giderken, (Babalanm, Seyhaym cok severler-
di) demisdir. Hakimin kitabmda, Abdullah ibni Abbasin hazret-i
Omeri oven sozleri uzun yazihdir. imam-i Ahmedin Miisnedinde,
Hasen bin Zeyd diyor ki, babam Zeyd, babasi Hasenden isiterek
dedi ki, babam hazret-i Aliden isitdim. Dedi ki, Resulullah ile otu-
ruyordum. Ebu Bekr ile Omer geldiler "radiyallahii teala anhiima".
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", (Ya All! Bu ikisi, Cennet-
de bulunanlann en iistiinleridir. Peygamberlerden baska, bunlar-
dan iistiin kimse yokdur!) buyurdu.
Bir kimsenin baskasindan efdal olmasi demek, bircok iyilikler-
de ortak olup, birincisinde baska iyiliklerin de bulunmasi demek-
dir. Biitiin kemalatin kaynagi, Resulullahin sohbetidir. Eshab-i ki-
ramm hepsi, bu sohbetde bulunmakla sereflendiler. Boylece, bii-
tiin iimmetden iistiin oldular "radiyallahii teala anhiim ecma'in".
Ebu Bekr-i Siddik, sohbetde hepsinden cok bulundu. Hepsinden
iistiin oldu. Seyhaynde aynca, hakki anlamak ve bildirmek iistiin-
liigii de herkesden cok idi. Abdullah bin Mes'ud diyor ki, Arabis-
tan halkmm bilgileri terazinin bir kefesine, Omerin ilmi de oteki
kefesine konsa, Omerin bilgisi agir gelir. Bugiin bilinen hadis-i se-
riflerin hemen hepsinde Seyhaymn rivayetleri vardir. Seyhaynm
bildirdigi hadisleri, yalmz ravileri arasinda Seyhaynm ismleri bu-
lunan hadisler sanmamalidir. Kitablarda bulunan Merfu' hadisle-
rin hepsini Seyhayn rivayet etmis olup, bunlan baska Sahabiler ir-
sal eylemisdir. Seyhayn "radiyallahii anhiima", Eshab-i kirami,
feth olunan memleketlere gonderdiler. Hadis-i serifleri yaymala-
nm emr eylediler. Hakimin kitabmda, Musa bin Ali bin Rebah
haber veriyor: Hazret-i Omer, hutbede dedi ki, (Kur'an-i kerfmde
miiskili olan, Ubeyy bin Ka'ba sorsun. Halah harami Mu'azdan,
Feraiz bilgisini Zeyd bin Sabitden, mal kazanmak yollarim da
benden sorup ogreniniz!). (istfab) kitabmda diyor ki: Filistine ilk
ta'yin edilen kadi [ya'ni hakim] Ubade bin Samitdir. Filistin valisi
olan Mu'aviye, kadinin bir hiikmiinii begenmedi. Begenecegi gibi
hiikm etmesi icin, sikisdirdi. Ubade, boyle yerde adalet yapilamaz
diyerek, Medmeye geldi. Halife Omer, isti'fasim kabul etmeyip,
geri gonderdi. (Senin ve senin gibi emfn hakimlerin bulunmadigi
-168-
yerde adalet olamaz) buyurdu. Mu'aviyeye emr yazip, (Ubadenin
isine karrsma!) dedi. isti'ab kitabinda, Hasen diyor ki, (Halife
Omerin, fikh ogretmek icin, bizim memlekete gonderdigi on alim-
den biri, Abdullah bin Magfel idi). Darimmin kitabinda, Omer bin
Esca' diyor ki, (Halife Omer buyurdu ki, bir zeman gelir, Kur'an-i
kerime yanlis, bozuk ma'na verenler goriiliir. Dogrusunu, hadis
alimlerinden ogreniniz! Ciinki, Kur'an-i kerimi en iyi hadis alimle-
ri bilir). Darimmin kitabinda, Meymun bin Mehran diyor ki, (Haz-
ret-i Ebu Bekre da'vaci gelince, Kur'an-i kerime gore hiikm eder-
di. Kur'an-i kerimde bulamazsa, hadis-i serife gore hiikm ederdi.
Hadis-i seriflerde de bulamazsa, Eshab-i kirama anlatir, Resululla-
hm boyle da'vaya cevab verdigini bilen varmi derdi. Sozbirligi ile
cevab verilirse, hamd edip, oylece hiikm ederdi. Haber verilmezse,
Eshabm biiyiiklerini toplar. Onlara anlatir. Sozbirligine vanrlarsa,
oylece hiikm ederdi). Hazret-i Omer de, kadi Siireyhe, boyle yap-
masini, hie cevab bulamazsa, kendi ictihadi ile hiikm etmesini emr
eylemisdi. Yine Darimide Abdullah ibni Yezid bildiriyor ki, (Ab-
dullah ibni Abbasa birsey sorulunca, Kur'an-i kerimde ve hadis-i
seriflerde bulamazsa, hazret-i Ebu Bekrin ve Omerin sozlerine
uyarak cevab verirdi. Onlarm sozlerinde de bulamazsa, kendi icti-
hadi ile soylerdi). Darimide, Huzeyfe buyurdu ki, fetva verecek
kimsenin, mensuh ve nasih olan ayetleri bilmesi lazimdir. Bunlan
bilen kim vardir dediklerinde, Omer-iibniil-Hattab onlardandir
dedi. Darimide, Ziyad bin Cedir diyor ki, hazret-i Omerle konusu-
yordum. islamiyyeti yikan sey nedir dedi. Siz soyleyiniz dedim.
(Din adamlanmn yanlis soylemesi ve miinafiklarm bozuk fikrleri-
ni ayet ile ve hadis ile isbata kalkisarak miislimanlan aldatmalan
ve sapiklann hiikm sahibi olmalan, islamiyyeti yikar) buyurdu.
Yine Darimide, Amr bin Meymun, hazret-i Omer oliince ilmin iic-
de ikisi gitdi dedi. Bunu ibrahime soylediklerinde, Omer ilmin on-
da dokuzunu gotiirdii dedi. Darimide, Amr bin Ebu Siifyan dedi
ki, hazret-i Omer "radiyallahii teala anh" (Bildiklerinizi yazarak,
unutulmakdan koruyunuz!) buyurdu. Hadis ilminin temeli, haz-
ret-i Omerin bu soziidiir.
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" zemamnda ve hazret-i
Ebu Bekr zemamnda aciklanmamis olan cok mes'ele vardi. Haz-
ret-i Omer, bunlann hepsini icma'a bagladi. Bunlarda siibhe birak-
madi. Hazret-i Omerin bildirmedigi mes'elelerde kiyamete kadar
sozbirligi olmaz. Hazret-i Omerin gayreti olmasaydi, islam alimle-
ri kiyamete kadar giic durumda kahrlardi. islamiyyetin bayragini
ellerinde yiiriiten Ehl-i siinnetin temeli, hazret-i Omer Farukun
sozbirligi yapdigi mes'elelerdir.
-169-
imam-i Ahmedin (Miisned) kitabmda, Abdiirrezzak diyor ki,
Ibni Ctireyhden daha iyi nemaz kilan gormedim. ibni Cureyh,
boyle kilmagi Atadan, o da Abdullah bin Ziibeyrden, bu da Ebu
Bekr-i Siddikdan, Ebu Bekr de Resulullahdan gorerek ogrendi-
ler. Hazret-i Ebu Bekrin ve hazret-i Omerin, fikhm biitiin kolla-
nndaki sozlerini, Sah Veliyyullah-i Dehlevi sahifeler dolusu nakl
ediyor. Bunlan okuyan insafli kimse, her iki halifenin islam mem-
leketlerini genisletmekdeki hizmetleri gibi, islam ilmlerini yay-
makda da, biiyiik gayretleri ve hizmetleri oldugunu iyi anlar. Bu-
nun icindir ki, hazret-i All, (Omerin buluslan hep dogrudur) bu-
yurdu. Bir kerre de, (Omerin kamcisi, bizim kilmcimizdan daha
faidelidir) dedi. Hadis-i serifde, (Zemanlarin en hayrhsi, benim
zemammdir. Sonra, bundan sonraki asrdir) buyuruldu. Eshab-i ki-
ram "aleyhimiirndvan", kendilerinden sonra gelenler ile Resulul-
lahm arasmda vasita olduklan icin, onlardan iistiin oldular. Her
asnn miislimanlan, sonraki asrlardakilere islamiyyeti bildirmekle,
onlarm tistadlan olmuslar. Onlardan daha hayrh, daha iistiin ol-
muslardir. Aym asrda yasiyanlar arasinda da, ogretici olanlar, 6g-
retdiklerinden daha iisttindiir. Seyhaymn fadl-i kiillisi buradan
gelmekdedir. tmam-i Ahmedin kitabmda hazret-i Ah buyuruyor
ki, birisinden hadis isitdigim zeman yemin etdirirdim. Yemin
edince kabul ederdim. Yalmz Ebu Bekri hemen tasdik ederdim.
Ebu Bekr dedi ki, Resulullahdan "sallallahii aleyhi ve sellem" isit-
dim. Buyurdu ki, (Giinah islemi§ kimse, abdest ahr. Sonra iki
rek'at nemaz kilar. Sonra istigfar ederse, giinahi afv olur). [I Haz-
ret-i Omeri yaraladiklan zeman, Abdullah bin Abbas ziyaretine
gelip, (Ya Emirel-mii'minm! Sana Cenneti miijdelerim. Herkesin
inanmadigi zeman, miisliman oldun. Herkes Resulullaha dtisman-
hk ederken, sen Onunla beraber cihad etdin. Resulullah "sallalla-
hii aleyhi ve sellem", senden razi olarak vefat etdi. Senin halite ol-
mana kimse karsi cikmadi. Sehid olarak can veriyorsun) dedi.
Resulullaha ilk iman eden adam, Ebu Bekr-i Siddikdir. Haz-
ret-i All iman ederken cocuk idi. Resulullahm evinde ve himaye-
sinde idi. Hazret-i Ebu Bekrin hazret-i Aliden de once iman etdi-
gini bildirenler vardir. Iman etdigini ilk once herkese duyuran ve
baskalarmm da iman etmesine sebeb olan, Ebu Bekrdir. Ebu Am-
rin (istPab) kitabmda, Afirenin kolesi Omer diyor ki, (Hazret-i
Ali iman etdigini babasi Ebu Talibden bile sakladi. Ebu Bekr ise,
iman etdigini arkadaslarma bildirip, onlan da iman etmege cagir-
di). Sa'bi diyor ki, once kimin iman etdigi, Abdullah ibni Abbasa
[1] Istigfarin nasil yapilacagi (Hak Soziin Vesfkalan) kitabimizm 344.cii
sahifesinde yazilidir.
-170-
soruldu. Hassan bin Sabitin si'rini isitmedin mi dedi. Bu si'rde,
(Resulullahi tasdikde insanlann birincisi Ebu Bekrdir) denilmek-
dedir. Bu kaside, Eshab-i kiram arasmda yayilmisdi. Bunu hazret-i
All de okurdu. Cerir, Ebu Nadradan haber veriyor. Ebu Nadra de-
di ki, hazret-i Ebu Bekr, hazret-i Aliye (Ben senden once iman et-
dim) dedi. Hazret-i Ah bunu red etmedi. Hazret-i Ebu Bekr iman
etdigi zeman kirkbin dirhem gumus parasi vardi. Bunlarm hepsini
Resulullaha ve iman edenlere sarf etdi. Iman etdikleri icin iskence
yapilan yedi koleyi bu paradan satm ahp azad etdi. Resulullah
"sallallahii aleyhi ve sellem", Mekkede kaldigi ontic sene icinde,
hergiin sabah ve aksam Ebu Bekrin evine gelirdi. Bunu Buhari ha-
ber veriyor. Hazret-i Hadice vefat edince, Resulullah cok iizuldii.
Hazret-i Ebu Bekr, kizi Aiseyi elinden tutup, (Ya Resulallah! Ki-
zimi zevcelige kabul buyur. Sana hizmet ederek hiiznunii azaltsm)
dedi. Resulullah, hazret-i Aiseyi Medinede kabul buyurdu. Mi'ra-
ci ilk tasdik eden, Ebu Bekr-i Siddikdir. Resulullah "sallallahii
aleyhi ve sellem" Mekkeden Medmeye hicret ederken, hazret-i
Ebu Bekr beraber gidip, gece giindiiz hizmet etdi. Bedr gazasmda
Resulullahm yamndan aynlmadi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve
sellem", zafer icin cok diia etdi. Ebu Bekr, diiamn kabul oldugunu
anlayinca, (Ya Resulallah! Artik iiziilme! Allahu teala bize yetisir)
dedi. Cok yerde, Vahy gelmeden once, Eshab-i kirama, boyle il-
ham olmusdur. Ezan icin Abdullah bin Zeydin rii'yasi ve hazret-i
Omerin kiyasi da Vahyden once olmusdu.
Uhud gazasmda, hazret-i Ebu Bekr, Resulullahi korumak icin,
son gayretle cahsdi. Hendek gazasmda hendegin bir kismim koru-
mak vazifesi hazret-i Ebu Bekre verildi. Simdi (Mescid-i Siddik), o
kismda bulunmakdadir. Hayber gazasmda birkac kal'anin alinma-
si icin Ebu Bekr savasdi. Hakimin kitabmda, Beride-i Eslemi diyor
ki, Resulullahda sakika denilen basagnsi oldugu zeman, bir iki gun
disan cikmazdi. Haybere gelince, sakika basladi. Cadinndan cik-
madi. Bayragi Ebu Bekr ahp siddetli savas yapdi. Resulullah Mek-
keyi ahp, Mescide girince, Ebu Bekr, babasim bagh olarak Resu-
lullaha getirdi. Iman etmesini soyledi. Resulullah, (Ya Eba Bekr!
Bu ihtiyan buraya yormasaydm iyi olurdu. Biz onun evine gider-
dik) buyurdu. Ebu Bekr de, Ya Resulallah, onun senin ayagma
gelmesi lazimdir dedi. Resulullah, Ebu Bekrin babasim, mubarek
dizleri oniine oturtup, gogsiinii sivadi ve (Miisliman ol!) buyurdu.
O da, hemen iman etdi. Babasimn ve ogullarmin iman etmeleri,
Eshab-i kiram arasinda Ebu Bekrden baskasma nasib olmadi "ra-
diyallahii teala anhiim ecma'm".
Hicretin dokuzuncu senesinde, Resulullah hazret-i Ebu Bekri
hac icin emir yapdi. Hazret-i Ahnin oglu Muhammed bin Hane-
-171-
fiyye diyor ki, (Ebu Bekr hacca gitdikden sonra, (Beraet) suresi in-
di. Hazret-i Aliye okuyup, bunu Nahr giinii Minada hacilara oku
buyurdu. Hazret-i Ebu Bekr, Mekkede hazret-i Aliyi goriince,
Emir olarak mi, yoksa me'mur olarak mi geldin dedi. Hazret-i All
de, me'mur olarak geldim dedi. Hazret-i Ebu Bekr, herkese hac
vazifelerini yapdirdi. Nahr giinii gelince, hazret-i All hacilara ezan
okuyup, Beraet suresini ve Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve
sellem" emrlerini okudu).
Veda' haccmda, Resulullahm esyasi ile Ebu Bekrin esyasi bir
devede idi. Resulullah hasta olunca, mescide geldi. Uzun hutbe
okudu. Once, Uhud sehidleri icin dtia ve istigfar etdi. Sonra, (Al-
lahii teala, bir kulunu diinyada kalmak ile ahirete gitmek arasinda
serbest birakdi. O da, Allahii tealamn ni'metlerine kavusmagi iste-
di) buyurdu. Bu sozlerin, Resulullahm yakmda vefat edecegini
gosterdigini yalmz Ebu Bekr anlayrp agladi ve (Ya Resulallah "sal-
lallahii teala aleyhi ve sellem" sen olme! Senin yerine biz olelim.
Cocuklanmiz olstinler!) dedi.
Hazret-i Omer, Resulullahdan once, yirmi Sahabi ile birlikde,
Medmeye hicret etdi. Hazret-i Ebu Bekrin musaviri ve kadisi idi.
Ilk islam hakimi hazret-i Omerdir. Resulullahm iki isi vardi. Biri
Kitabi ve Siinneti ogretmek idi. ikincisi, tedbir-i menzil ve siyaset-
i medine idi. Ya'ni islamiyyeti ytiriitmek, yapdirmak idi. Hazret-i
Omer halite olunca, bu iki vazifeyi tam yapdi. Resulullah "sallalla-
hii aleyhi ve sellem", rii'yasmda, bir kadeh siitden icdi. Artamni
hazret-i Omere verdi. Bunu ilm ile ta'bir buyurdu. Hazret-i Ome-
rin, zemamnm en alimi oldugunu, Eshab-i kiram sozbirligi ile bil-
dirdiler. Onun halife olmasi, Allahii tealamn miislimanlara biiyiik
rahmeti oldu. Hicretin onbesinci senesinde Hums sehri ahnmca,
rum kayseri Heraklius buradan Kostantiniyyeye [ya'ni istanbula]
kacdi. Kadsiye muharebesinde yedibin miisliman, altmisbin mecii-
si aceme galib geldi. Onaltinci senede Haleb ve Antakya sulh ile
ahndi. Bu senede Ebu Ubeyde, Kufe sehrini yapdi. Hazret-i Omer,
Beyt-iil-mukaddese geldi. Yirmibirinci senede, Misr ahndi ve Ne-
havend zaferi kazamldi. Yirmiikinci senede, Mugire bin Su'be,
Azerbaycam ve Amr ibni As, Trablusgarbi aldi. (Ravdat-iil-ah-
bab) da diyor ki, hazret-i Omer zemamnda binotuzalti biiyiik sehr
ahndi. Dortbin cami' yapildi. Dortbin kilise harab oldu. Cum'a ne-
mazi icin bindokuzyiiz minber yapildi. ilk islam ordusunu kuran,
asker ta'lim ve terbiye eden, hazret-i Omerdir "radiyallahii teala
anh".
Peygamberler "aleyhimiisselam", biitiin insanlara rahmet ola-
rak gonderilmislerdir. Cehaleti ve zulmii kaldirmislardir. Bu hayr
ve rahmet, Seyhayn zemamnda da tam hasil oldu. Halifelik de bu
-172-
demekdir. Tarih gosteriyor ki, Seyhaynden sonra, hie kimse bu de-
receye cikamadi. Aynhklar, kan dokiilmesi basladi. Seyhayn, isla-
miyyeti en za'if halden, en kuvvetli hale yiikseltdiler. Bu hizmet,
baskalarma nasib olmadi. Seyhayn "radiyallahii teala anhiima" ze-
mamnda icma' yapilan bilgilerin hicbirinde dort mezheb arasmda
aynlik yokdur. Onlarm bildirmediklerinde ihtilaflar hasil olmus-
dur. Bu soziimiizii, ilsul alimleri anlar. Cahil din adamlan anlamaz.
Her miisliman diisunmeli! Kafirden, mecusilerden kendisini a-
yiran seref nedir? Bu sereflerin birincisi, Kur'an yoludur. Kur'an-i
kerimi tophyan, Seyhayndir. Aka'id ve fikh bilgilerini tophyan, ic-
ma' bilgilerini ortaya koyan, gizli kalmis bilgileri acikhyan ve Es-
hab-i kirami toplayip Kiyas yapan, hazret-i Omerdir. Her sehre
Kur'an hafizi ve hadis alimi ta'yin etdi. Bugiin bilinen islam ilmle-
rinin hepsini, Seyhayn ortaya koydu. Arabi, acemi hidayete geti-
ren, Seyhayndir "radiyallahii teala anhiima". Arab ve acem de, bii-
tiin insanlarm hidayete kavusmasina, medeniyyete ermelerine va-
sita oldu. Bunu kimse inkar edemez. Seyhayna biitiin insanlar min-
netdardir. Bunu anhyamamak, giinesi gorememege benzer.
Ehl-i siinnet alimleri "rahime-humullahii teala", Seyhaymn tis-
tiin oldugunu, iki damadi da sevmek lazim oldugunu bildirdi. Ciin-
ki miislimamn birinci vazifesi, Kur'an-i kerfme ve hadis-i seriflere
uymagi istemekdir. ikinci vazife, bunlari ogrenmekdir. Bunlan 6g-
renmezse, islamiyyete uyamaz. Miilhid olur. Bu bilgileri tophyan,
ortaya koyan, Seyhayndir.
Dort mezhebden birinde bulunan kimse, kendi mezhebi ima-
mmm daha iistiin oldugunu bildirmege cahsir. Boyle bilmezse, o
mezhebe uymasi sahih olmaz. Bunun gibi, Kur'an-i kerimi ve ha-
dis-i serifleri ortaya koyanlarm ve her ikisinin ma'nalarim bildi-
renlerin iistiin olduklarma inanmiyan kimse, onlarm bildirdigi di-
ne uymus olamaz. Si'ilere gore halifenin biitiin iimmetden efdal
olmasi ve ma'surn olmasi ve Allahii teala ve Resulullah tarafindan
secilmis olmasi lazimdir. Bu sozleri hem dogru, hem de yanhs
ma'naya cekilebilir. Biitiin iimmetden iistiin olmak, Peygamber
vekili olan halifeler icin sahihdir. Ciinki, bunlar, ayet-i kerimeler-
den ve hadis-i seriflerden ma'na cikanr ve islamiyyeti bildirirler.
Islamiyyeti heryere yayarlar. Bunlar biitiin iimmetden iistiin ol-
mazsa, yapdiklarma giivenilmez. Ma'sum yerine mahfuz demek
lazimdir. Ya'ni Allahii teala onlan korur ve kuvvetlendirir. Allah
ve Result! tarafindan secilmek yerine de, nass ile isaret olunmak
demek lazimdir. Ehl-i siinnet vel-cema'at boyle soylemisdir. Boy-
lece Seyhaymn, hatta dort halifenin hak halife olduklarim bildir-
mislerdir. Islamiyyetin baslangicmda halifelerin boyle olmasi la-
-173-
zimdir. Ciinki, islamiyyeti kurdular ve heryere yaydilar. Dort hali-
feden sonra gelenler ise, (Melik-i atlutl) idi. Devlet ve hiikumet re-
fsi idiler. ilm baska ellerde idi. Miiftiler de boyledir. ilk zemanlar-
da, miiftilerin alim olmasi lazim idi. Simdi ise mufti olmak icin, es-
kilerin kitablarim okuyup anhyabilmek kafidir. Ma'sum olmak da,
adet olarak yapilan islerde ma'sumlukdur. Ciinki, simdi insanlarm
mu'ameleleri, kazanmalan, gecimleri adete goredir. Akla dayanan
temel bilgilere gore degildir.
Hazret-i Osman da, hakiki halifedir. Resulullahm halasi olan
Bida, hazret-i Osmanm anasmm anasidir. Cahiliyyet zemanmda zi-
na ve icki ile hie kirlenmedi. ilk imana gelenlerdendir. Dinden ci-
karmak icin amcasinin yapdigi iskencelere dayandi. Resulullahm
"sallallahii aleyhi ve sellem" iki kizi ile evlenmek serefine kavus-
du. Allah yolunda evini, barkini, mahm, miilkiinu ve ticaretini bi-
rakip Habesistana hicret etdi. Sonra Medineye de hicret etdi.
Kur'an-i kerimi tophyan Muhacirlerden birisidir. Vazife ile baska
yere gonderildigi icin, Bedr, Uhud gazalannda ve Hudeybiyye
bi'atinde bulunmadi. Diger biitiin gazalarda bulundu. Bedr zema-
nmda Medmede Resulullahm sevgili kizmm tedavisine cahsmasi
emr olunmusdu. Bedrde bulunanlarm sevabma ve ganimetine ka-
vusacagi bildirilmisdi. Uhudda bulunmiyanlarm afv olduklan, a-
yet-i kerime ile bildirilmisdir. Hudeybiyyede Osmanm Allah isin-
de ve Resulullah isinde oldugu hadis-i serifde bildirildi. Resulullah
"sallallahii aleyhi ve sellem" kendi mubarek eline, Osmanm elidir
diyerek oteki eli ile miisafeha etdi. Eshab-i kirami susuzlukdan kur-
tarmak icin bir kuyu satm aldi. Tebiik gazasinda dokuzytizelli deve
ve elli at ve sayisiz para vererek yardim yapdi. (Osmaiia bugiinden
sonra yapacaklan hi( zarar vermez) hadis-i serifi ile sereflendi. Re-
sulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", (Mescidimizi genisletene,
Cennetde daha iyisi vardir) buyurunca, etrafmdaki alti arsayi satin
ahp mescide ekledi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", Ebu
Bekr ve Omer ve Osman ile (Siibeyr) daginm iistiinde iken zelze-
le olunca, (Ey Siibeyr! Sallanma! Uzerinde Nebi, Sitldik ve Sehid
var!) buyurdu. Boylece Omer ve Osmanm sehid olacaklanm miij-
deledi. Bir hadis-i serifde, halife olacagi bildirilerek, (Allahii teala
sana bir gomlek giydirir. Onu cikartmak isterlerse, cikarma!) bu-
yuruldu. Kur'an-i kerimi toplamak ve yer yiiztine yaymak serefi
ona nasib oldu. Kabile kadar Asya ve istanbula kadar Anadolu,
onun zemanmda musliman oldu. Resulullah, hazret-i Osmanm
boynuna sanlarak, (Sen benim diinyada ve ahiretde sevgilimsin!)
buyurdu. Talhaya karsi da, (Ey Talha! Her peygambere iimmetin-
den biri arkadas olacakdir. Benim Cennetde arkadasim Osmandir)
buyurdu.
-174-
Dinleri, imanlan za'if olan bircok kimse, Misrdan Medmeye
geldi. Bunlar Eshabdan ve Tabi'mden degildi. Eshab-i kirama
karsi kin besliyorlardi. tic seyden birini kabul etmesi icin hazret-i
Osmam sikisdirdilar. Hilafetden cekil veya amirlerin, valilerin
ta'yin ve azl edilmelerini bize birak. Yahud seni oldiiriiruz dediler.
Hazret-i Osman, Resulullahm vasiyyetine uyarak, hahfelikden ce-
kilmedi. Ta'yinleri onlara birakmak da, hilafet vazifesini birak-
mak olacagmdan, buna da razi olmadi. Misrhlar halifenin evini
sardilar. Medinede bulunan Eshab-i kiramm bir kismi, isin oliime
varacagmi zan etmedi. Misrhlan geri gidecek sandilar. Bir kismi
da, azginlara karsi koyacak giicde degildi. Osman "radiyallahii
anh" Adem aleyhisselamm iki oglundan hayrlisimn yolunu tutdu.
Sikmtilara katlandikdan sonra sehid edildi. Bu habere Eshab-i ki-
ram cok iizuldii. Baska felaketler de baslamasm diye harekete
gecdiler. Misrhlar korkarak, kurtulusu hazret-i Aliyi halife yap-
makda buldular. Eshab-i kiram da, buna karsi gelmedigi icin, haz-
ret-i Ali halife secildi. Eshab-i kiramdan hazret-i Aise, Talha, Zii-
beyr ve Beni Umeyyeden bircogu, katilleri yakalamak icin, arka-
lanndan Basraya gitdi. Halife secimi, katillerin onciiliigii ile yapil-
digi icin fitneli secim dediler. Halife de arkalarmdan gitdi. Misrh-
lar halifenin etrafmda idi. Anlasma olamadi. Halife Kufeye gitdi.
Asker toplayip, Basraya yiiriidii. Cemel vak'asi oldu. Bunun iize-
rine Sam valisi Mu'aviye "radiyallahii teala anh" ise kansdi. Siffin
harbi basladi ise de, iki tarafin hakemleri hazret-i Mu'aviyeyi ha-
life yapdi. Eshab-i kiramm cogu ve miislimanlarm cogu buna uy-
du. Niyyeti bozuk olan fitneciler (Harura) denilen yerde toplandi.
Hazret-i Ali "radiyallahii teala anh" bunlarm iizerine yiiriiyiip, bu
(Harici)leri oldiirdii. Kurtulanlarmdan [Abdurrahman ibni Miil-
cem isminde] biri, hazret-i Aliyi, sabah nemazma giderken sehid
eyledi.
Islam alimlerine gore, hazret-i Osmamn sehid edilmesinde,
hazret-i Almin bir ilisigi yokdur. Bunu kendisi de cesidli hutbele-
rinde soylemisdir. imam-i Nevevi buyuruyor ki, (Hazret-i Osman,
hak halife idi. Zulm olunarak sehid edildi. Fasiklar tarafindan se-
hid edildi. Bu zulme hicbir Sahabi kansmamisdir. Alcaklar, Misr-
dan geldi. Medinedeki Sahabiler bunlara karsi koyamadi. Hazret-i
Almin hilafeti de, sozbirligi ile sahihdir. O hayatda iken baska bir
halife yokdur. Hazret-i Mu'aviye de adildir, iistundiir. Eshab-i ki-
ramdandir. Aradaki savaslar, siibhe iizerine oldu. Taraflardan her-
biri, kendinin hak yolda oldugunu bilmisdi. Bu harbler, hicbirinin
adaletden diismesine sebeb olmamisdir. ictihadda aynldilar. Bun-
larm hali, mezheb imamlarmm aynlmalan gibidir. Bu aynhklari,
hicbirini sevmemege sebeb olmamisdir). Bu muharebeler zema-
-175-
nmda, Eshab-i kiramm "radiyallahii teala anhiim ecma'm" ictihad-
lan uc diirlii oldu: Birinci kism, hazret-i Almin hilafetini hakli gor-
dti. Karsi tarafi bagi bildi. Bunlara, bagilerle harb etmek vacib ol-
du. Ikinci kism, karsi tarafi hakli gordii. Hazret-i Aliyi butiin miis-
limanlar secmedi. Medine ehalisi de zor ile, korku ile kabul etdi.
Ktifeliler ise, ictihad ile degil, kotti maksad ile katildi dediler.
Uciincii kism, bir tarafi tercih edemedi. Bunlarm harbe kansma-
malari vacib oldu. Ciinki, bagi olmiyan miisliman ile harb etmek
halal degildir.
Abdiilkadir-i Geylani "kaddesallahii teala sirrehiil'aziz" (Gun-
ye) kitabmda diyor ki, (imam-i Ahmed bin Hanbel, hazret-i Tal-
hanm ve Ziibeyrin ve hazret-i Aisenin ve hazret-i Mu'aviyenin "ra-
diyallahii anhiim" muharebelerini konusmamahdir. Ciinki, Allahii
teala, kryamet giinii Eshab-i kiram arasmda hicbir gecimsizlik bu-
lunmayacagini, Cennetde karsilikh oturup sohbet edeceklerini bil-
dirmekdedir dedi. Hazret-i Ali, bu muharebelerde hak iizere idi.
Ciinki, kendinin sahih halife secildigine inamyordu. Kendine karsi
olanlara bagi diyordu. Onlarla harb etmesi caiz oldu. Hazret-i All
ile harb eden hazret-i Mu'aviye ve Talha ve Ziibeyr "radiyallahii
anhiim" ise, sehid edilen halifenin katillerine kisas yapilmasim is-
tiyorlardi. Katillerin hepsi, hazret-i Alinin askeri icinde idi. Miisli-
manlann, bu biiyiiklerin isine kansmamalan, isin coziilmesini Al-
lahii tealaya birakmalan lazimdir).
Hadis-i serifde (Ammar bin Yaseri bagfler sehid edecekdir.
Onlari Cennete caginr. Onlar ise, onu Cehenneme cagirmakdadir)
buyuruldu. Hadis-i serifden bu fakir [ya'ni Sah Veliyyullah Ahmed
Sahib Dehlevi] soyle anhyorum ki, (Hazret-i All "radiyallahii
anh", zemaninin en tistiinii idi. En iistiin olan halife secilirse, isla-
miyyet daha iyi yiirutiiliir. Baskasi halife olursa, islamiyyetin yiirti-
tiilmesinde gevseklik olur. Birincisinde millet Cennete, ikincisinde
Cehenneme siiriiklenir. Ammar bin Yaser birincisini istiyordu.
Hadis-i serifi boyle anlamak, hazret-i Almin serefini artdirmakda,
karsi tarafdakileri de ma'zur gostermekdedir). Peygamberimiz
"sallallahii aleyhi ve sellem" (Miictehid ba'zan dogruyu bulur.
Ba'zan da yanihr) buyurdu. Eshab-i kiramm biiytiklerinden Sa'd
bin Ebi Vakkas ve Abdullah bin Omer ve Usame bin Zeyd ve Ebti
Musel Es'ari ve Ebu Mes'ud ve daha bircok Sahabi "radiyallahii
teala anhiim ecma'in" bu muharebelere katilmadi. Bunlar, (Fitne
zemamnda oturunuz!), ya'ni fitneye kansmayimz hadis-i serifine
uydular. Fekat bunlarm hepsi, hazret-i Aliyi cok sever ve cok over-
lerdi ve hilafete layik oldugunu soylerlerdi. Ba'zisimn sozleri, onun
hilafete hakki olmadigim degil, halife secilmesinde uygunsuzluk
bulundugunu gostermekdedir.
-176-
Tenbfli: Cok kimseler samyor ki, Eshab-i kiramdan bu muhare-
beye katilmiyanlar "radiyallahii teala anhiim ecma'in", (Miisli-
manlarla harb etmeyiniz!) emrine uymuslardir. Halbuki bu emr,
hiikumete karsi harb etmeyiniz demekdir. Harbe kansanlara ge-
lince, bunlara gore, hiikumete yardim etmemek, fitne, fesad cik-
masina sebeb olur. Fesadi onlememiz emr olundu dediler. Bu fakf-
rin anladigma gore, fesadi onlemek, cana kiymadan ve kansikhk
cikarmadan yapilamaz. Bunun icin sartlarma uygun olmadan secil-
mis olan halife ile birlikde harb etmemeli ve boyle halifeye karsi
gelmemelidir.
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", firaset nuru ile anladi
ki, bu fesad durmiyacakdir. Bunun icin, (Benden sonra fitneler
olacakdir. O zeman oturanlar, fitneye kansanlardan iyidir) buyur-
du.
Allahii tealamn adeti soyledir ki, sevdigi kullanndan herbirini
bir ustiinliikle, otekilerinden ayirmisdir. Hazret-i Ebu Bekrin mer-
hameti, hazret-i Omerin siddeti, sertligi fazladir. Daviid ve Siiley-
man "aleyhimesselam" devlet reisi idiler. Isa ve Yuniis ve Yahya
"aleyhimiisselam" ise, yalmzhgi severlerdi. Hassan bin Sabit, si'r
ile Resulullahi overdi. Bu yoldan Cennet ile mujdelendi. Ubeyy
bin Ka'b Kur'an-i kerimi ezberlemekde, Abdullah bin Mes'ud,
fikh bilgilerinde, Halid bin Velid savasmakda meshur oldu. Sevgi
ve ihlas ile sohbetde en cok bulunmak ve kendini Resulullahm n-
zasi icin her an feda etmek ve Resulullah icin ve islamiyyeti yay-
mak icin camm, mahm ve makamim feda etmek ustiinlugii de en
cok hazret-i Ebu Bekre ihsan edildi. islamiyyeti yaymak, hazret-i
Omere nasib oldu. Her sikintida mal ile imdada yetismekde ve ha-
yada ve gadabim yenmekde ve taharet, kiraet ve fakirlere yardim-
da, hazret-i Osman ciimleden ileri idi. Resulullahm kamndan ol-
mak, Onun elinde biiyiiyiip, terbiyesi ile yetismek, cesaret, ziihd,
vera' ve zeka ve fesahatda hazret-i Ah, hepsinden ileri idi. Resu-
lullah "sallallahii aleyhi ve sellem", Eshabmm bu tistunliiklerini
bildirmis ve herbirini ovmusdiir "radiyallahii teala anhiim ec-
ma'm".
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", terciiman-i gayb idi.
Ilerde olacak seyleri haber verirdi. Eshabmm yapacaklan iistiin va-
zifeleri bildirirdi. Hepsi, dedigi gibi oldu. Olmiyacak seyi haber ver-
digi hie goriilmedi. (Hilafet, Alinin ve cocuklannm hakkidir) demek
dogru degildir. Boyle bir hak bildirilmis olsaydi meydana gelirdi.
Hilafeti onlar alir, ellerinden kimse kapamazdi. Halife olmamalan,
Resulullahm haber vermemis oldugunu gosteriyor. Si'ilerin haber
diye soylediklerinin hep yalan oldugunu isbat ediyor.
- 177 - Eshab-i Kiram - F:12
Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", herkesin hakkim go-
zetmekde, herkesden ileride idi. Bunun icin, hazret-i Abbasi (Am-
ca, baba gibidir) diyerek ovdii. Hazret-i Fatima icin (Onu iizen, be-
ni uzniiis olur) buyurdu. Hazret-i Ebu Bekr icin, (Nicin arkadasi-
mi inciterek, benim hatinmi saymiyorsunuz?) buyurdu. Hazret-i
All icin, (O bendendir. Ben de ondanim) ve (Ben kimin mevlasi
isem, All de onun mevlasidir) buyurdu. Akh ve insafi olan kimse,
akrabalik bakimmdan olan ovmek ile, dinde ustunliik ve hilafete
liyakat bakimmdan olan ovmegi birbirine karisdirmaz. (Ben onda-
nim. O da bendendir) sozii akrabalik bakimmdandir. Akrabalik
hakkim yerine getirmekdir. (Fadl-i kiilli)yi, ya'ni her bakimdan iis-
tiin olmagi bildirmez. Ciinki, bu sozler, hazret-i All ve hazret-i Fa-
tima icin soylenildigi gibi, hazret-i Abbas icin de soylendi. Hatta,
Ebu Lehebin kizi olan Diirre icin de soylendi. imam-i Ahmed bin
Hanbelin kitabmda Diirre diyor ki, (Aisenin odasmda idim. Resu-
lullah "sallallahu aleyhi ve sellem" geldi. (Abdest alacagim su ge-
tirin!) buyurdu. Aise ile legen ve ibrik getirdik. Abdest aldi. Bana
doniip, (Sen bendensin. Ben de sendenim!) buyurdu). Bu soziin,
akrabalik hakki icin oldugu, iistunliigu gostermek icin olmadigi,
buradan pekiyi anlasilmakdadir.
Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", cok kimse icin (seviyo-
rum) buyurdu. Hale, vakte ve o kimseye gore, bu soze baska bas-
ka ma'nalar verilmisdir. Zaten sevmek cesid cesid olur. Zevceyi,
evladi, arkadasi, iistadi sevmek birbirine benzemez. insan birini se-
ver. Baska bakimdan, diger birini daha cok sevebilir. Bunun icin-
dir ki, Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", (Ai$eyi cok seviyo-
rum) buyurdu. Baska bir yerde (Usameyi cok seviyorum) dedi.
Uciincii bir yerde (Ebu Bekri cok seviyorum) dedi. Dordiincii bir
yerde de (Aliyi cok seviyorum) buyurdu. Bu sevgilerin baska ba-
kimlardan olduklan meydandadir.
Bir kimsenin baskasindan daha iistiin olmasi, aym ustunlugiin
onda daha cok bulunmasi demekdir. Bu cokluk, bir iistiin sifatm
biituniinde olacagi gibi, parcalarmda da olabilir. Birinde bir parca-
si, otekinde baska parcasi bulunabilir. Mesela cesaretin bir kismi,
pehlivanm, [sporcunun] cesaretidir. Bir kismi da, hiikumet reisinin
cesaretidir. Melikin cesareti, pehlivanm cesaretinden elbet daha
kiymetlidir. ilm sifatimn kollari cokdur. Siiali iyi anlamak, bunu
baska mes'ele ile karrsdirmamak bunlardan bir parcadir. Ziihd de
iki kismdir: Evliyamn ziihdii, haramlardan sakmmakdir. Peygam-
berlerin "salevatullahi teala aleyhim ecma'm" ziihdii ise, islamiy-
yeti yaymakdan baska birsey dtisiinmemekdir.
-178-
Islamiyyetin yayilmasi, Kur'an-i kerimi ve hadis-i serifleri yay-
makla olur. Peygamberimiz "sallallahu teala aleyhi ve sellem" bu-
nun icin, Eshab-i kiram arasmda ba'zilanmn Kur'an hafizi ve ilmi
cok oldugunu bildirerek, bunlardan ogrenilmesini diledi. Bu 6v-
meler, onlar icin diploma gibi oldu. Bunlan sozlerinden tamyarm-
yanlar, bu suretle tamdilar. Eshab-i kiramin alimlerinden hepsi, bu
iistiinliikde ortakdirlar.
Mekkenin fethinden once, Allah yolunda mal verenlerin ve ci-
had edenlerin daha iistiin olduklarmi Kur'an-i kerim bildiriyor.
Eshab-i kiram, bu ayet-i kerimenin Ebu Bekr-i Siddik icin geldigi-
ni bildiriyor. Cunki, herkesden once mal veren ve cihad eden o i-
di. Bu vazifeyi biitiin omriince yaparak, sonra bashyanlardan veya
once basladi ise de, sehid olarak uzun zeman yapmak nasib olmi-
yanlardan daha iistiin oldu.
Bir hadis-i serifde, (Benden sonra Ebu Bekre ve Omere uyu-
nuz!) buyuruldu. Uyulacak kimsenin alim olmasi lazimdir. Haz-
ret-i Omer, bir siial sorulunca, Eshab-i kiramin alimlerini toplar.
Sozbirligi saglardi. Hazret-i All "radiyallahii teala anh" zemanm-
da boyle olmadi. O "radiyallahii anh", keskin zekasi, derin bilgisi
ile hemen cevab verirdi. Hatib ve edib oldugu icin, sozlerini yan-
hs anhyanlar da olurdu. Hatta, hazret-i Osmamn sehadeti ile ilisi-
gi oldugunu anlayanlar da oldu. Fikhda, Miit'a nikahmm haram
olmasim ve ayaklan yikamamn farz oldugunu ve bircok mes'ele-
leri bildiren ince sozlerini yanhs anhyanlar cok oldu. Alimler ara-
smda aynhklara sebeb oldu. Hazret-i Omerin, sozbirligi yaparak
verdigi cevablar ise, iyi anlasildi. Dort mezheb bilgilerine esas ol-
du. Mesela, (Kur'a cekmek), haklan miisavi kimseler arasindan
birini secmek icin yapihr. Birisini hakh gostermek icin yapilmaz
soziinii Omer "radiyallahii teala anh" soylemisdir.
imam-i Alinin sozlerini (Ehl-i siinnet) ve (imamiyye) ve (Zey-
diyye) firkalan incelemisdir. Herbiri baska diirlii anlamisdir. Zey-
diyye ile imamiyye, evliyahgi inkar etdi. Seyhayn "radiyallahii te-
ala anhiima" zemamnda, miislimanlar arasinda aynhk olmadi.
Hep birlikde kafirlerle cihad etdiler. All "radiyallahii teala anh"
zemamnda aynhklar olunca, kafirlerle dogiismegi birakip birbirle-
rini kirmaga basladilar. Hazret-i Ah, fitneyi onliyemedi. Hatta, hi-
lafeti de elinden kacirdi.
Siial: ilk iki halife zemamnda Eshab-i kiram cokdu. Halifeye
yardimci oldular. Hazret-i Ali zemamnda, Eshab-i kiram azaldi.
Cesidli memleketlerde yeni iman eden cahiller, sapik kimseler fit-
ne cikardi. Bu fitneleri ilk iki halife de onliyemezdi. Bu bakimdan
iistunliiklerini soylemek dogru olur mu?
-179-
Cevab: Allahii tealanm feyzleri, ni'metleri, fark gozetmeksizin
herkese gelmekdedir. Fekat, Allahii tealanm adeti soyledir ki,
feyzlerini, ni'metlerini bir sebeble, bir kimse ile gonderir. Bu sebe-
bin, o ni'mete vasita olabilmesi lazimdir. iyilige sebeb olanm iyi ol-
dugu, felakete, azaba sebeb olanm iyi olmadigi anlasilacagi gibi,
iyiler arasindaki iistiinliik dereceleri de, buradan anlasihr. ilk hali-
fe zemanmda, cahil ve sapik, bozuk kimseler yokdur demek dogru
degildir. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" vefat eder etmez,
Arabistan halkinm cogu irtidad etdi. Eshab-i kiramdan "radiyalla-
hii teala anhiim ecma'in" kendilerine vazife ile gelmis olanlan se-
hid etdiler. Iki halifenin tedbir ve gayretleri, biiyiik bir felaketi on-
ledi. Akh olan kimse, bu hadiselere tesadiif diyemez. Takdir-i ila-
hi boyle imis diyerek, hizmetleri inkara kalkismak da, Emr-i
ma'rufii ve Nehy-i miinkeri inkar etmek olur. Hazret-i Alinin iis-
tiinliigunu inkar etmege de yol acar.
Siial: Hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" miislimanlarla
harb etmesi, hakki savunmak idi. Batili yok etmek icin idi. Bunun
icin, bu harbleri de cihad sayilmaz mi?
Cevab: Hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" hak icin, iyilik
icin ugrasdigi ortadadir. Bunun icin ona bir leke siiriilemez. Fekat,
bu savaslan Resulullahm emri ile yapdi demek dogru degildir.
Ciinki, onun fitneleri basdirmasi takdir edilmis olsaydi, Resulullah
"sallallahii aleyhi ve sellem" ona emr ederdi. O da, bu hayrh ise se-
beb olurdu.
Bilindigi gibi, Samin ve Irakm feth olunacagini haber vermisdi.
Bunun icin, iki halifenin bu cahsmalan meyveli oldu. Bu fesadlar
ise, kaldmlamadi. Alinin "radiyallahii teala anh" sondiirmek icin
aldigi tedbirler, fitneyi daha da koriikledi. Allahii tealadan Resu-
liine va'd edilmis olmadigi anlasilmakdadir. Hazret-i Alinin harici-
lerle harb etmesi, oyle degildir. Resulullah "sallallahii aleyhi ve
sellem", bu muharebesini bildirmis ve zafer kazanacagini miijdele-
misdi.
Seyhayn zemanmda "radiyallahii teala anhiima" fikh bilgileri-
ne uymakda ve ihsan ve tarikat denilen ma'rifetleri almakda miis-
limanlar birlik halinde idi. Kusuru olanlan halite cezalandinrdi.
Halbuki, kendileri gibi, onlarm cogu da, Resulullahm "sallallahii
teala aleyhi ve sellem" sohbetinde bulunmuslardi. Sa'd ibni Ebi
Vakkas "radiyallahii teala anh" evinin kapisim acemler gibi yapdi-
rmca, hazret-i Omer "radiyallahii teala anh" yikdirdi. Halid bin
Velid gibi iinlii bir kumandam azl eyledi. Misr valisi Amr ibni Asi
payladi. Hazret-i Ali "radiyallahii teala anh" zemanmda, halifeyi
kabul etmekde bile aynhklar oldu. Hazret-i Osmamn "radiyallahii
-180-
teala anh" katillerine kisas yapmakdaki ve halifelik icin hazret-i
Mu'aviyenin "radiyallahti teala anh" hakem talebini kabul etme-
sindeki fikrlerini mtislimanlarm coguna kabul etdiremedi. Seyhay-
nm "radiyallahti teala anhtima" sohbetinde bulunanlar, Sahabi ol-
masalar bile, islamiyyete uyar, kalblerini temizlerlerdi. Hazret-i
Alinin "radiyallahti teala anh" yamnda bulunanlarm cogu ise, as-
ker idi. Kalbleri bozukdu. Kendisini bile sevmiyenler vardi. Halife
minberde bunlardan sikayet ederdi. Hazret-i Hasene "radiyallahti
teala anh" cefa edenler ve hazret-i Htiseyni "radiyallahti teala
anh" vahsfce sehid edenler, hep Kufe ehalisinden oldu. Halifeyi se-
venlerin cogu da, bu sevgide taskmhk yapdi. Hazret-i All "radiyal-
lahti teala anh", bunlardan da sikayet ederdi.
Siial: Hazret-i Alinin ruhaniyyeti cokdu. Melek gibi idi. Onun
icin insanlarla anlasamadi. Seyhayn ise, herkes gibi insandi. Ben-
zerleri ile kolay anlasdilar. Resulullaha "sallallahti teala aleyhi ve
sellem" akrabalan bile inanmadi. Bu kusur, Resulullaha degil, i-
nanmiyanlara aid oldu?
Cevab: Ehl-i stinnet alimlerine gore "rahime-htimullahti teala"
hazret-i All "radiyallahti anh" icin hicbir kusur soylemek caiz de-
gildir. Biz bu kitabda, Ehl-i stinnete uyarak, kusur degil, tisttinltik
farklanni belirtmek istiyoruz. Allahti teala, Habibine "sallallahti
aleyhi ve sellem" mtinafiklarla mtidarat etmesini, cahillere ince
mes'eleleri anlatmamasini, herkesin haline uygun davranmasini
emr eyledi. Boylece, onlan terbiye etmek, feyz vermek kolay oldu.
Allahti teala, zaten bunun icin, Peygamberleri "aleyhimtisselam"
insan olarak gonderdi. Melek olarak gondermedi. Halifeler icinde
de boyle olan, elbet daha tisttin olur. islamiyyeti yaymasi ve insan-
lan terbiye etmesi basanh olur. Her ne seklde olursa olsun, boyle
yapmaga mani' olan seyler, hatta siddet, vera', edebiyyat, halkdan
uzaklasmak gibi kiymetli seyler bile, halifenin derecesini azaltir.
Hayr ve hasenat yapanlarm kazandigi sevablar, bunlarm tistadlan-
na da ve sebeb olanlara da verilir. Bu bakimdan da Seyhaynm "ra-
diyallahti teala anhtima", Aliden "radiyallahti teala anh" tisttin ol-
masi lazim gelmekdedir.
Hicretden evvel kafirler Resulullaha "sallallahti teala aleyhi ve
sellem" ve muslimanlara akla gelmedik eziyyet ve iskence yapdi-
lar. Hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omer "radiyallahti teala anhti-
ma" onlara karsi cikdi. Hazret-i All "radiyallahti teala anh" o ze-
man cocukdu. Hicretden sonra hazret-i Ali "radiyallahti teala
anh" dusmanla dovtismekde, Seyhayn da "radiyallahti teala anhti-
ma" Resulullah "sallallahti teala aleyhi ve sellem" ile mesveret et-
mekde daha ileri oldular. Resulullahm "sallallahti teala aleyhi ve
-181-
sellem" vefatindan sonra, Seyhayn "radiyallahii teala anhiima" ze-
mamnda, Islamiyyetin yayilmasi, memleketlerin alinmasi, o kadar
cok ve o kadar cabuk oldu ki, hicbir zeman ve hicbir yerde boyle
te'sfrli ve devamli basari goriilmemisdir. All "radiyallahii teala
anh" zemanmda ise, hicbir sehr almmadi. Hatta cihad temamen
durdu.
Hazret-i Aliden "radiyallahii teala anh" hadis rivayet edenlerin
cogu, oteden beriden toplanan askerlerdi. Kimlikleri belli degildi.
Onlarm bildirdikleri saglam degildir. Medmedeki ve Samdaki
alimlerden, hazret-i Aliden "radiyallahii teala anh" hadis bildiren
pek azdir.
Kur'an-i kerimden ve hadis-i seriflerden sonra islamin temel
bilgisi (Fikh)dir. Fikhdan ana bilgiler, hazret-i Omerin "radiyalla-
hii teala anh" sozbirligi yaparak ortaya koyduklandir. Miisliman-
lann cogu Hanefi, Maliki ve Safi'idir. Maliki mezhebinin kaynagi
(Muvatta) kitabidir. Muvatta kitabmda, hazret-i Aliden "radiyalla-
hii teala anh" gelme ancak birkac mes'ele bulunmakdadir. Hanefi
mezhebinin kaynagi olan imam-i Ebu Hanifenin "rahime-hullahii
teala" Musnedi ve imam-i Muhammedin "rahime-hullahii teala"
eserleri de boyledir. imam-i Safi'inin "rahime-hullahii teala" Miis-
nedinde ise, onlardakilerden daha az vardir. Fikhdan sonra (Siyer)
bilgileri gelir. Burada da, hazret-i Ali "radiyallahii teala anh", ote-
ki Sahabiler gibidir. Tesavvufa gelince, (Siiluk) ve kalbi temizleme
olan bu ilmde, hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" sozleri, me-
sela Abdullah bin Mes'udun veya Abdullah bin Omerin "radiyal-
lahii teala anh" sozlerinden daha cok degildir.
Siial: Hazret-i Ali "radiyallahii teala anh", Kur'an-i kerimi ve
hadis-i serifleri herkesden iyi biliyordu. Ondan isitenlerin ciiriik ol-
malan, Mezheb imamlarma dogru olarak iletememeleri, bu yiice
imama kusiir olur mu?
Cevab: Onlarm kusurlan, imam hazretlerinin yiiksekligini el-
bet sarsamaz. Onun halife olmak hakkini elbet gidermez. Fekat,
halifenin hakim, galib olmasi lazimdir. Halife olmaga hakki olan-
lar arasmdan, Allahii teala, bilinmiyen sebeblerle, birini bu maka-
ma segince, onun icin elbet, ayri bir ustiinluk olur. Kendinde olan
iistiinliige, bir de is yapmakla olan iistunliik eklenir. Hizmeti cok
olanm, ustiinlugii artar. Allahii teala, bu ustiinliigii, kendinde tis-
tiinliik olana ve ayrica cahsana verir.
Seyhaymn "radiyallahii teala anhiima" kalb temizligi, ya'ni te-
savvuf bakimindan iistiinliigii, iki yoldan anlatilabilir: Hazret-i
Alinin "radiyallahii teala anh" ziihdti, Velilerin "rahime-humulla-
hii teala" ziihdti gibi idi. Seyhaymn "radiyallahii teala anhiima"
-182-
duzenini bozdu. Seyhaymn "radiyallahti teala anhiima" ziihdleri
ise, hilafetlerini diizene koydu. ikinci yoldan deriz ki, ziihd, nefsin
istedigini yapmamakdir. islamiyyetin izn verdigi sey olsa da, yap-
mamakdir. Hazret-i All "radiyallahii teala anh", halite olmak icin
cok kan dokiilmesine sebeb oldu. Bu isinde elbet hakli idi ve isla-
miyyetin izn verdigi isi yapdi. Fekat Seyhayn "radiyallahti teala
anhiima" ziihdlerinden dolayi, halifeligi istemediklerini soyledi-
ler. Seyhayn "radiyallahii teala anhiima", ilm sahiblerine ve hila-
fete hakki olanlara hep tevadu' gosterdi. Ziihd, az seyle gecinmek
ise, hazret-i Almin "radiyallahii teala anh" bu bakimdan da Sey-
hayndan "radiyallahii teala anhiima" ileri oldugu soylenemez.
imam-i Ahmedin "rahime-hullahii teala" kitabmda, Muhammed
bin Ka'b-i Kurazi diyor ki, hazret-i Ali "radiyallahii teala anh"
(Resulullahm "sallallahti teala aleyhi ve sellem" zemamnda achk-
dan karmma tas bagladigim oldu. Simdi ise, mahmm zekati dort-
bin altm oluyor) dedi.
Hie siibhe yok ki, hazret-i Ali "radiyallahii anh" kamil ve mii-
kemmil idi. Peygamberimiz "sallallahti aleyhi ve sellem", (Kimse
rizkini bitirmeden olmez. Fekat, nzkinizi iyi yerlerde arayiniz!) bu-
yurdu.
BIRiNCi FASL
Kitabm basmdan buraya kadar, Seyhaymn "radiyallahii teala
anhiima" daha iistiin oldugunu nakle ve akla dayanarak bildirdik.
Simdi muhaliflerin siibhelerini gidermeye cahsahm. Burada ima-
miyye ve Zeydiyye firkalanna cevab verecek degiliz. Onlara ayet-i
kerime ile hadis-i serifler ile degil, baska diirlii cevab verilir. Bu
mes'elede dogru dtistinenler de, yanhs diisiinenler de, iic kismdir.
Nasir-i Tusi bunlan sasirtmisdir.
Nasir-iiddm-i Tusi, (Tecrid) kitabmda, hazret-i Alinin Sey-
hayndan daha iistiin oldugunu bildiriyor. Qhadlarda yapdigi kah-
ramanhklan ve Resulullahm hizmetinde cekdigi sikintilan yaziyor.
Bedr, Uhud, Ahzab [ya'ni Hendek] ve Hayber ve Huneyn gazala-
rmdaki hizmetlerini, baska hicbir Sahabi yapmamrsdir diyor.
(Alimlerin ilmleri ondan gelmekdedir. Boyle oldugunu kendi de
haber vermisdir. (Mubahele) ayetinde (Ve enfiisena) buyuruldu
ki, bu onun samm bildirmekdedir. Cok comerd idi. Resulullahdan
sonra, insanlarm en zahidi idi. ibadeti encok olam idi. En alimi,
en sereflisi idi. ilk iman eden odur. En fasih konusan o idi. Re'yi,
kesfi en dogru olan, Allahii tealamn emrlerinin yapilmasi icin en
cok ugrasan, Kur'an-i kerimi en iyi ezberliyen o idi. Gaybdan ha-
ber verirdi. Diialan kabul olurdu. Cok kerametleri goriildii. Resu-
-183-
lullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" yakin akrabasi ve ahiret
kardesi idi. Onu sevmek, ona yardim etmek her miislimana vacib
oldu. Peygamberlere musavi oldugu bildirildi. Kus olayi, onun se-
refinin yiiksek oldugunu gosteriyor. Musa yaninda Harun gibi idi.
Halife olacagi, (Gadir) denilen yerdeki hadis-i serifle bildirildi.
Kiifr iizere bir an yasamadi. Islama cok hizmet etdi. Ruhu da, be-
deni de kamil idi) diyor.
Cevab: (Fadl-i ciiz'i), ya'ni birkac seyde iistiin olmak ile, (Fadl-i
kiilli), ya'ni her seyde iistiin olmak baskadir. insam Peygambere
benzeten cesidli sifatlar vardir. Bunlari birbirine kansdirmamah-
dir. Millete reis olmak, Peygambere halife olmak iistunliigii ile
baska ustiinliikleri iyi anlamak lazimdir.
Allahii teala, (Maide) suresinin iicuncii ayetinde, (Bugiin, dini-
nizi kemale getirdim. Size ni'metimi temamladim) buyurdu. Bu-
nun icin, din ve millet islerinde, Peygamberden baskasma bakil-
maz. Allahii teala, sevgili Peygamberine ihsan etdigi ni'metlerin
cogunu hayatda iken vermis, bir kismmi da, sonra verecegini va'd
etmis, bunlari, ba'zi Sahabiler elinde yaratmrsdir. Bu Sahabiler,
Resulullaha "sallallahii teala aleyhi ve sellem", peygamberlik vazi-
fesinde benzemekle sereflenmislerdir. Eshab-i kiramm, bu bakim-
dan Resulullaha benzemeleri farkhdir. Encok benziyenleri Sey-
hayn oldu. Bunu iyi aciklayabilmek icin, (Tecrid) kitabmm yazila-
n birer birer asagida yazilacak, herbiri cevablandinlacakdir:
Siial 1: Hazret-i Ah, din ugrunda cok cihad yapdi. Onun kadar
kahramanhk gosteren oldu mu?
Cevab 1: Hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" gazalarda
kahramanhk gostermesi, Resulullahm yardimi ile idi. Resulullah
"sallallahii aleyhi ve sellem", Seyhayne de bu yardimi yapdi. Hic-
ret ile vefat arasmdaki zemanda, hazret-i Aliye olan yardimi daha
cok idi. Hicretden once ve vefatdan sonra ise, Seyhayne olan yar-
dimi daha cok idi. Fekat, peygamberlik vazifesinde benzeyis, Sey-
haynde daha cok oldu.
Siial 2: Eshab-i kiram cok seyi hazret-i Aliye sorup ogrenirler-
di. Bu onun daha iistiin oldugunu gostermiyor mu?
Cevab 2: Hazret-i Omer de, ilminin cok olmasi ile miijdelen-
mis idi. Tirmiizi bildiriyor ki, hazret-i Ali, irtidad eden birkac kisi-
yi yakdi. Bunu, Abdullah ibni Abbas isitince, ben olsaydim, yak-
mazdim, oldiirurdiim. Ciinki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem", (Dinden cikam oldiiriiniiz!) buyurdu. Bir kerre de, (Allahii
tealamn yapacagi azab ile siz azab yapmayiniz!) buyurdu dedi.
Hazret-i Ali bunu isitince, Abdullah ibni Abbas dogru soyliyor bu-
yurdu. Hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" ma'sum olmadigmi,
-184-
yamldigmi gosteren boyle haberler, Miislimde ve baska kitablarda
yazilidir.
Resulullah "sallallahti aleyhi ve sellem" hazret-i Aliyi ovdiigii
gibi, Eshab-i kiramdan cogunu da sena buyurmusdur. Seyhayn
icin, (Benden sonra Ebu Bekre ve Omere ita'at ediniz!) ve (Cen-
netdeki adamlarin en iisliinii. Ebu Bekr ve Omerdir) hadis-i serif -
leri meshurdur. (Omerin gecdigi yoldan seytan kacar) hadis-i seri-
fi ve gomlek ru'yasim ve silt rii'yasim soyliyerek, ilm ve din ile
ta'bfr buyurmasi, hazret-i Omeri mujdelemisdir. Ubeyy bin Ka'b
icin de, (Kur'an-i kcrimi en iyi okuyamniz Ubeyy bin Ka'bdir) bu-
yuruldu. (ibni Umm-i Abdin razi oldugu kimseden ben de razi-
yim) ve (Halali ve bar ami encok bileniniz Mu'azdir!) ve (Her iim-
metin eniini vardi. Bu iimmetin emini Ebu Ubeydedir) ve (Her
Peygamberin havarisi vardi. Benim havarim Ziibeyrdir) ve (ilmin
dortde birini Ai^eden ogreniniz!) hadis-i serifleri, cesidli Sahabile-
ri bir ustimliikle ovmekdedir. insaf ile dusuniiliirse, bu iistiinlukle-
ri icinde, en iistiin olani, ita'at olunmak ve Cennet adamlarmm en
iistiinu olmakdir. Hazret-i All de, bunu bildirerek, (Benim size ve-
zir [ya'ni miisavir] olmam, size emir olmamdan daha iyidir) buyur-
musdur.
Alimlerin ilmleri ondan geldigi gibi, Seyhaynden de gelmekde-
dir. Din alimleri, kiraet, fikh, hadis, tefsir, Usui, tesavvuf, kelam ve
lisan alimleridir. Kiraet alimlerinden yedisi meshurdur. Bunlann
hepsinin ilmi, hazret-i Osmamn yazdirdigi Kur'an-i kerimden alm-
misdir. Bu Kur'an-i kerimi ise, Seyhayn "radiyallahii teala anhii-
ma" topladi. Bunu da, hazret-i Omerin gonderdigi alimler, her ye-
re ulasdirdi. Hazret-i Ahden "radiyallahii teala anh" ise, yalmz iki
rivayet gelmisdir. Fikh alimlerinden, Hanefi, Safi'i ve Maliki mez-
heblerinin temelleri, hazret-i Omerin yapdigi icma' bilgilerine da-
yanmakdadir. Bunlann ana kitablannda, hazret-i Aliden gelme ri-
vayet pek azdir. Hadis alimlerine gelince, bunlann bildirdikleri ha-
dis-i seriflerin cogunu, Ebu Hiireyre ve Abdullah ibni Omer ve Ai-
se ve Abdullah bin Mes'ud ve Abdullah bin Abbas ve Enes bin
Malik ve Ebu Sa'id-i Hudri ve Cabir bin Abdullah "radiyallahii te-
ala annum" haber vermislerdir. Bunlann da cogu Seyhaynden ri-
vayet etmekdedir. Medine, Sam, Yemen ve Misr alimlerinin haz-
ret-i Aliden rivayetleri azdir. Kufelilerin rivayeti cok ise de, bunla-
nn halleri bilinmemekdedir.
Usui ilmini imam-i Safi'i "rahmetullahi teala aleyh" kurdu.
Bunun Kitab, siinnet, icma' ve kiyas iizerindeki temel bilgileri ise,
hep Seyhaynden gelmekdedir. Sonra, her mezheb imami, kendi
mezhebi icin iisul koydu. Bu iisullerin, Eshab-i kiramin sozleri ile
-185-
hie ilgileri yokdur.
Kelam alimlerinin temel bilgileri, Ehl-i siinnet ve cema'at i'ti-
kadidir. Bu bilgiler de Seyhaynden "radiyallahii teala anhiima"
gelmekdedir. Zemanla eklenen bilgilerin ise, Eshab-i kiramm soz-
leri ile bir ilgisi yokdur.
Tefsir ilmini kuran Omerdir "radiyallahii teala anh".
Tesavvuf ilmine gelince, kalbin sohbetle temizlenmesi, Sey-
haynden gelmekdedir. Hasen-i Basrinin hazret-i Aliden feyz alma-
si ve hirka giymesi dogru degildir diyenler de vardir.
Hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh", kendi iistiinluklerini
soylemesi caizdir. Biiyiik bir zatin, iyi niyyetle, baskalarmm ken-
dinden feyz alabilmeleri icin, ustunliiklerini bildirmesi caizdir.
Hazret-i All, hutbede, (Kur'an-i kerimden dilediginizi bana soru-
nuz! Vallahi her bir ayetin, gece mi giindiiz mii geldigini ve ovada
mi, dagda mi indigini bilirim) buyurdu. Seyhaynm "radiyallahii te-
ala anhiima" tevazu'u pekcokdu. Mesela, Ebu Bekr-i Siddik "radi-
yallahii anh", dalda bir kus goriince, (Ne mutlu sana ey kus! Dile-
digin dala konarsm. Diledigin meyveleri yirsin. Kiyamet giinii he-
saba cekilmez, azab gormezsin. Keski, senin gibi bir kus olsaydim)
dedigi meshurdur. Hazret-i Omerin de, bir avue toprak olmak icin
soyledikleri, kitablarda yazihdir. Allahii tealaya yakm Evliyanm
halleri birbirine uymaz. Kimi oviinmiis, kimi yok olmak istemisdir.
Isa aleyhisselam inbisat halinde, nes'eli idi. Yahya aleyhisselam
ise, cok zeman korku icinde, uziintiilii idi. Hazret-i Ebu Bekre "ra-
diyallahii teala anh" (Ey Allahin halifesi!) dediler. (Ben Resululla-
hm halifesiyim ve buna raziyim) dedi.
Siial 3: (Ve-enfiisena) ayet-i kerimesi, hazret-i Alinin "radiyal-
lahii teala anh" ustiinlugiinii gostermiyor mu?
Cevab 3: Tefsirlerde bildirildigi iizere, bu ayet-i kerimeye (mu-
bahele ayeti) denir. Mubahele yapmak ve mubahele yaparken, co-
cuklan ve akrabayi da yamnda bulundurmak, Arabistanda adet
idi. Resulullah da "sallallahii aleyhi ve sellem" mubahele yapar-
ken, bu adete uyarak, cocuklanni ve akrabasim topladi. Bu ayet-i
kerime, hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" akraba olmak se-
refini gostermekdedir. Bu serefin biiyiikliigiine hepimiz inamyo-
ruz. Fekat bu seref, (Fadl-i kiilli) ya'ni her bakimdan iistun olma-
gi gostermez. Bunun gibi, (Sen bendensin. Ben de sendenim) gibi
hadis-i serifler, akrabahk serefini gostermekdedir. Ciinki, hazret-i
Abbas icin ve Ebu Lehebin kizi Diirre icin de boyle buyurulmus-
dur. Boyle sozler, (Fadl-i ciiz'i)yi, ya'ni bir bakimdan iistiinlugti
gosterir. Her bakimdan ustiinliigu gostermez. Hamamda bir arslan
gordiim demek gibidir. Hamamda arslan gibi kuvvetli bir insan
-186-
gormiis oldugunu bildirmekdedir. Yoksa disleri, pencesi ve yelesi
arslanmkiler gibi demek degildir.
Siial 4: Hazret-i All "radiyallahli teala anh" cok comerd idi. Bu
ustiinliigii ayet-i kerime ile medh olundu.
Cevab 4: Hazret-i All "radiyallahii anh", elbet cok comerd idi.
Bunun gibi, daha nice ustiinlukleri de vardi. Hazret-i Alinin bu tis-
tunliiklerine ve Eshab-i kiramm cogundan daha iistiin olduguna
hepimiz inamyoruz. Biz burada Seyhaymn daha iistiin oldugunu
bildirmek istiyoruz. Comerdlik iki durliidiir. Birisi, kendi malini
muhtac olanlara bol bol vermekdir. Ikincisi, (Beyt-iil mal) denilen
devlet hazinesi me'murlarmin, beyt-iil maldan hakki olanlara hak-
lanm eksik vermemesidir. Seyhayn, iki bakimdan da daha cok co-
merd idi. Hazret-i Ebu Bekrin, hicretden evvel ve hicretden sonra,
Resulullah icin verdigi mallann coklugunu, siyer kitablan sozbirli-
gi ile bildiriyor. Bir gece Allah icin onbin altm, ertesi gun onbin al-
tin ve ayrica gizlice onbin altm ve herkesin yamnda onbin altm da-
gitmca, Nisa suresinin otuzaltinci ayeti gelerek, Allahii teala tara-
fmdan medh ve sena buyuruldu. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi
ve sellem", (Eshabiin arasinda bana sohbeti ile ve mah ile en cok
hizmet eden, Ebu Bekrdir) buyurdu.
Tebiik gazvesinde, malmm hepsini verdi. Hazret-i Omerin "ra-
diyallahii teala anh" de, Allah yolunda mahm verdigi cok olmus-
dur. Tebiik gazvesinde malmm yansim verdi. Hazret-i Alinin bu
kadar mal verdigi hie isitilmemisdir. Resulullah "sallallahii aleyhi
ve sellem", ona bakiyordu. Hicretden sonra da mah yokdu. Sey-
hayn halite iken, Beyt-iil-maldan ancak gecinecek kadar iicret ahr-
di. Hazinenin hepsini millete dagitirlardi. Hazret-i Ali "radiyalla-
hii teala anh" halite iken, millete dagitdigi, onlarmkinin binde biri
olamaz. Ukaylm, gecim sikmtismdan hazret-i Aliye kizdigi, bu yiiz-
den Mu'aviyenin "radiyallahii teala anh" yanina gitdigi meshur-
dur.
Siial 5: Hazret-i Ah, Resulullahdan sonra insanlarm en zahidi
idi.
Cevab 5: Evet, hazret-i Alinin ziihduniin cok oldugu meydan-
dadir. Eshab-i kiramm cogundan daha zahid idi. Ziihd, diinyaya
diiskiin olmamakdir. Bunun en krymetlisi, halifeligi de isteme-
mekdir. Seyhaymn halifeligi birakmak istediklerini, Eshab-i kiram
sozbirligi ile bildiriyor. Hazret-i Ali ise, halife olmak icin ugrasdi.
Dine ve miislimanlara hizmet icin istedi diyenlerin, Seyhaym da,
halife olduklan icin, kotiilememeleri lazim olur. Fekat Seyhayn,
halife olmak icin ugrasmadilar. Hazret-i Ali ise, cok ugrasdi. Haz-
ret-i Omerin ziihduniin miikemmel oldugunu Sa'd ibni Ebi Vak-
-187-
kas bildiriyor. Seyhaymn ziihdiinii, kana'atini bildiren haberler sa-
yilamiyacak kadar cokdur. Zahidlerin en tistiinii, Resulullahdir
"sallallahii aleyhi ve sellem". Seyhayn halife iken, tam Ona benze-
diler. Allahii tealamn emrlerini yerlesdirmek, yaymak icin, herse-
yi yapdilar. Boyle oldugunu hazret-i All de bildirdi ve (Resulullah
"sallallahii teala aleyhi ve sellem" hepimizden ileridedir. Ebu Bekr
de oyle oldu. Omer, bunlarm iiciinciisii oldu. Sonra, hersey bozul-
du. Allahii tealamn diledigi seyler basgosterdi) dedi.
Hazret-i Alinin cok ibadet yapdigi icin, Eshab-i kiramin cogun-
dan ileride oldugu meydandadir. Fekat, Seyhaynden ileride oldu-
gu soylenemez "radiyallahii teala anhiim".
Siial 6: Hazret-i Ah "radiyallahii teala anh" once iman etdi.
Bundan biiyiik seref olur mu?
Cevab 6: Once iman eden, ba'zi alimlere gore hazret-i Alidir.
Ba'zilarma gore ise hazret-i Ebu Bekrdir. Hazret-i Hadicenin bun-
lardan once iman etdigi, sozbirligi ile bildirilmisdir. Once iman et-
mek daha iistiin olmaga sebeb olsaydi, hazret-i Hadice ile Zeyd,
Eshab-i kiramm en ustiinii olurlardi. Once iman etmenin bir iisttin-
liik olmasi, baskalarmm imana gelmelerine sebeb oldugu icindir.
Bu da, ancak balig olmus, yetismis kimsede olur. Hazret-i Ali,
iman etdigi zeman cocukdu. Iman etdigini babasmdan bile sakladi.
Once iman ederek baskalanm imana getirmek iistunliigii, yalmz
Ebu Bekrde "radiyallahii teala anh" hasil oldu.
Siial 7: Hazret-i Ali "radiyallahii teala anh", Eshab-i kiramin en
fasih konusam idi.
Cevab 7: Hazret-i Alinin fasih, belig ve edib oldugu ve bu ba-
kimdan Eshab-i kiramin cogundan iistiin oldugu meydandadir. Fe-
kat, Seyhaynden daha iistiin oldugu soylenemez. Ciinki, Seyhaymn
cok fasih hutbelerini, Eshab-i kiramin biiyiikleri haber vermisdir.
Hazret-i Ebu Bekrin cok fasih olan kasideleri, ibni ishak tarihinde
yazihdir. Bununla beraber, cok fasih olmamn halifelikle bir ilgisi
yokdur. Evet islamiyyeti bildirirken fesahet lazimdir. Seyhayn "ra-
diyallahii anhiima", herseyi gayet fasih bildirdiler. Ayrihklan, an-
lasmazhklan temamen ortadan kaldirdilar. Hazret-i All "radiyalla-
hii anh" zemanmda hasil olan anlasmazhklarm hicbiri coziilemedi.
Hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" sozii ile ictihadim degisdi-
ren bir Sahabi bulundugu isitilmemisdir.
Siial 8: Hazret-i Alinin re'yi, kesfi en dogru degil mi idi?
Cevab 8: Evet, hazret-i Alinin ictihadmm dogru olduguna ve
nasslardan hiikm cikarmakdaki ve siiallere cevab vermekdeki
siir'atine kimsenin bir diyecegi yokdur. Resulullah "sallallahii
aleyhi ve sellem" de, bunu bildirerek: (Hiikm vermekde en ileri-
-188-
de olaniniz, Alidir) buyurmusdur. Hazret-i Omer, Eshab-i kira-
mm ustiinliiklerini sayarken (Hiikm etmekde en iistiinumuz Ali-
dir) demisdir. Fekat, bu ustunltigti, Seyhaynden once halife olma-
sma sebeb gostermek dogru olamaz. Ciinki, hazret-i Ebu Bekr ha-
life olunca, arablan miirted olmakdan vazgecirmek icin neler
hiikm etdi ise, hepsi faideli oldu. Irana ve Rumlarla yapilan cihad-
larda hazret-i Omerin diisiinceleri ve emrleri hep zafer sagladi.
Hazret-i Ali halife iken, yapdiklan zararh oldu. Mesveret edilen-
lerin re'ylerini begenmezdi. Abdullah ibni Abbas bunu acikca bil-
diriyor. Hazret-i Osman sehid edilince, hazret-i Aliye, oglu haz-
ret-i Hasenin soyledikleri, kitablarda yazihdir. Re'yin, ictihadm
dogru olmasi demek, faideli sonuclar getirmesi demekdir. Bu da,
yalmz Seyhaynm re'y ve ictihadlannda tam olarak hasil olmusdur.
Siial 9: Hazret-i Ali "radiyallahii teala anh", Allahii tealanm
emrlerinin yapilmasi icin encok ugrasan degil midir?
Cevab 9: Allahii tealanm emrlerinin yapilmasi ve islamiyyetin
yayilmasi icin Seyhaynm da, hazret-i Almin de "radiyallahii teala
annum ecma'm" var kuvvetle cahsdiklan siibhesizdir "radiyalla-
hii teala annum ecma'm". Fekat, nass ile acikca bildirilmemis is-
lerde acele etmemek, mesveret etmek, icma' elde etmek lazimdir.
Boyle yerlerde acele etmek hatadir. Had cezalarmda boyle yapil-
mazsa, fitne uyamr. Seyhayn, her emrlerinde, Resulullahm bu
sunnetini gozetirlerdi. Bunu, Omer bin Abdiil'aziz cok giizel ha-
ber vermekdedir. Hazret-i Ali boyle yapmadi. Hatta bir gece,
Mugire bin Su'be ile konusurken, (Anlasmazhk ve fitne korkusu
olunca, zaniyi hemen recm ederim) demis, Mugire de, o gece ka-
carak, hazret-i Mu'aviyenin yanma gitmisdir. Denilebilir ki, haz-
ret-i Ali zemamndaki kansikhklara kismen acelesi sebeb olmus-
dur. Hazret-i Alide sekr ve acele cokdu. Seyhaynde ise, Sahv, te-
enni ve uzagi gormek cokdu. Boyle oldugunu, Abdullah ibni Ab-
bas, acik olarak bildirmis, (Hazret-i Omer, ileriyi goriir, yavas ha-
reket ederdi. Hazret-i All, istedigini hemen yapabilecek samr, ha-
rekete gecerdi. Cogu yapilamazdi) demisdir.
Siial 10: Kur'an-i kerimi en iyi ezberliyen hazret-i All "radiyal-
lahii teala anh" degil midir?
Cevab 10: Kur'an-i kerimi ezberlemek serefi, yalmz hazret-i
Aliye mahsus degildir. Seyhayn ve Zinnureyn ve Abdullah ibni
Mes'ud ve Ubeyy bin Ka'b "radiyallahii teala anhiim ecma'm" da,
Kur'an-i kerimin hepsini ezberlemislerdi. Seyhayn halife iken,
Cum'a ve bes vakt nemazi kildinrlardi. Sabah nemazmda Bekara
ve Yusiif gibi uzun sureleri okurlardi. Hazret-i Ali ve diger hafiz-
lar, cema'at arasmda idiler. Hicbir nemazda yanhs okundu dedik-
-189-
leri isitilmemisdir. Bu nemazlar, cema'atin hifzlannm kuvvetlen-
mesine yardim etdi.
Siial 11: Hazret-i All "radiyallahii teala anh" gaybden haber ve-
rirdi ve diialan kabul olurdu.
Cevab 11: Gaybden haber vermek ve duamn kabul olmasi, haz-
ret-i Alide de, Seyhaynde de cok goruldii. Seyhaynm bu keramet-
leri, sahih haberlerle bizlere geldi. Hazret-i Alinin kerametlerini
bildirenler arasmda yalancilann bulundugunu hazret-i Ah de bil-
dirmis, cogunu yanmdan kovmusdur. Birbirlerinin kotuliiklerini
de bildirmislerdir. Buharide diyor ki, Seyhaynm diiasi ile yinilen
yemek azalmazdi, artardi. Yine Buharide diyor ki, hazret-i Ome-
rin, boyle olacagim zan ederim dedigi seyler, hep zan etdigi gibi ol-
musdur. Hazret-i Omerin, Iranda harb eden askerini Medinede
hutbe okurken gorerek, kumandanlan Sariyyeye (Dag tarafma
dikkat et!) dedigi meshurdur. Hazret-i Omerin, olduriileceginden
birkac gun once, olecegini haber verdigi, imam-i Ahmedin (Miis-
ned) kitabmda yazihdir. Hazret-i Ebu Bekrin iman edecegi ve ole-
cegi zeman gordiigii rii'yalar sahih kitablarda yazihdir. Nil nehri-
nin hazret-i Omerin mektubuna uyarak akisini degisdirdigi bildiril-
misdir. Boyle daha nice kerametleri bildirilmisdir. Boyle olmakla
beraber, Eshab-i kiramm yiiksek dereceleri, keramet derecesinden
daha iistiindu. Hilafet makaminda kerametin az olmasi lazim oldu-
gunu (Fiisus) kitabi, Stileyman aleyhisselamm mu'cizesini anlatir-
ken bildirmekdedir.
Siial 12: Hazret-i Ali Resulullahm yakm akrabasi ve ahiret kar-
desi idi. Bundan daha biiyiik seref olur mu?
Cevab 12: Evet, hazret-i All, Resulullahm cok yakin akrabasi-
dir. Buna kimsenin bir diyecegi yokdur. Seyhayn de, Kureys ka-
bilesindendir ve kizlan, Resulullaha zevce olmakla sereflenmis-
dir. Fekat bu yakmhklar, en iistiin olmaga sebeb olamaz. Akraba-
nm birbirinden yakm olduklarim bildiren ayet-i kerime, miras icin
gelmisdir. Halifelikle, hakimlikle ve imamhkla ilgisi yokdur. Eger
halifelik akrabahkla olsaydi, hazret-i Alinin degil, hazret-i Abba-
sin "radiyallahii teala anhiima" halite secilmesi lazim gelirdi.
Krallarm, diktatorlerin adetleri buna sened olamaz. Halifeligin
miras gibi, babadan ogula kalmayip, kabiliyyeti, liyakati olamn se-
cilmesi, Tevratda da bildirilmisdi. Allahu teala, hazret-i Musadan
sonra, Yiisa' aleyhisselami Peygamber yapdi. Harun aleyhissela-
mm ogullanni yapmadi. islamiyyetde de halifenin Kureys kabile-
sinden olacagi bildirildi. Bu kabilenin hangi kolundan olacagi bil-
dirilmedi. Bu kabileden olup hilafetin dokuz sarti kendinde bulu-
nan kimsenin halite olmaga hakki olur. Fekat halife olmak icin,
-190-
sozbirligi ile secilmek veya onceki halifenin vasiyyet etmesi veya
giic ile, darbe ile ele gecirilmis olmasi lazimdir. Seyhayn "radiyal-
lahii teala anhiima", hilafetin sartlarma malik idi ve sozbirligi ile
secildiler.
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", Ebu Bekr "radiyalla-
hii teala anh" icin, (Kardcsimdir ve yakin arkadasundir) buyurdu.
Omer "radiyallahii teala anh" icin de, (Kardesim bana da diia et!)
buyurdu. Ahiret kardesi yalniz All "radiyallahii teala anh" oldu ise
de, bunun halifelikle bir ilgisi yokdur. Eshabini birbirleri ile kardes
yaparken, hazret-i All aghyarak geldi. (Eshabini birbirleri ile kar-
des yapdm. Beni kimse ile kardes yapmadm) diyerek uzuldiigiinii
bildirdi. Resulullah da "sallallahii aleyhi ve sellem", onun haline
aciyarak, (Sen benim diinyada ve ahiretde kardesimsin!) buyurdu.
Beni Neccarm reisi Es'ad bin Zerare oliince, Resulullahm "sallal-
lahii teala aleyhi ve sellem" yanma gelip, bize bir reis ta'yin et de-
diklerinde, (Siz benim kardeslerimsiniz! Sizin baskaniniz ben ola-
yim!) buyurdu. Bu kardeslik, onlann Seyhaynden daha iistiin ol-
duklarim gostermez.
Siial 13: Her miislimanm hazret-i Aliyi sevmesi, Sura suresinin
yirmiiiciincii ayetinde emr olundu.
Cevab 13: Bu ayet-i kerimede mealen, (Sizden karsilik olarak,
yalniz akrabami sevmenizi istiyorum) buyuruldu. (Aliyi sevmek, f-
manin alametidir. Ona diismanlik, miinaiiklik alametidir) ve (Se-
ninle harb edenle harb ederim. Seninle sulh eden ile de sulh ede-
rim) hadis-i serifleri de boyledir. Evet, Ehl-i beyti sevmek ve say-
mak ve Resulullahm zevcelerine saygi gostermek, her miislimana
vacibdir. Hazret-i Abbas "radiyallahii teala anh" da buna dahildir.
Hadis-i serif de, (Amcami inciten, beni incitmis olur) buyuruldu.
Bir hadis-i serifde, (Ensan sevmek, hiian alametidir, Ensara diis-
manlik etmek, miinaiiklik alametidir) buyuruldu. Eshab-i kiramm
hepsi icin de, (Eshabimi seven, beni sevdigi icin sever. Eshabima
diismanlik eden, bana diismanlik etmis olur. Onlari inciten, beni
incitmis olur. Beni inciten de, Allahii tealayi incitmis olur) buyu-
ruldu.
Siial 14: Hazret-i Aliye yardim etmek her miislimana vacibdir.
(Tahrim) suresi bunu gosteriyor.
Cevab 14: Evet, (Tahrim) suresinin dordiincii ayet-i kerimesin-
de mealen, (Salih mii'minler Ona yardimcidir) buyuruldu. Bu
ayet-i kerime, salih mii'minlerin hazret-i Aliye yardimci olduklan-
m degil, Resulullaha yardimci olduklanm bildirmekdedir. Salih
mii'minlerin de, hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omer oldugunu, Es-
hab-i kiram sozbirligi ile bildirmislerdir. Bu ayet-i kerime, Seyhay-
-191-
nin sanlanni gostermekdedir.
Siial 15: Peygamberimiz "sallallahii teala aleyhi ve sellem", Ali-
nin Peygamberlere miisavi oldugunu bildirdi.
Cevab 15: Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" yalmz
hazret-i Aliyi degil, baska Sahabileri de Peygamberlere "aleyhi-
mussalevatii vetteslimat" benzetmisdir. Bununla, o Peygamberin
iistiin sifatlarmdan birinin onda da bulundugunu haber vermisdir.
Boylece, Ebu Zerin zuhdiinii Isa aleyhisselama ve Ebu Bekrin
merhametini de Isa aleyhisselama ve Omerin siddetini, Nuh aley-
hisselama ve Ebu Musel-es'arinin giizel okumasim, Daviid aleyhis-
selama benzetmisdir.
Siial 16: Kus kebabi olayi, Allahii tealanm Aliyi "radiyallahii
teala anh" cok sevdigini gostermiyor mu?
Cevab 16: Resulullahm yanmda kus kebabi vardi. (Ya Rabbi,
sevdigin kullarmdan birini gonder. Bu kusii onunla beraber yiye-
lim!) buyurdu. Hazret-i Ali geldi. Birlikde yidiler. Bu haber, elbet
dogrudur. Hazret-i Ali, elbet Allahii tealanm sevgili kullarmdan
biridir. Fekat, bu mujde yalmz ona gelmis degildir. Hazret-i Ebu
Bekre ve hazret-i Omere de boyle miijde verilmisdir. (Allahii te-
ala, Ebu Bekre yalmz tecellf eder. Baskalarimn hepsine birden te-
celli eder) ve (Omerden daha hayrh bir kimse iizerine giine$ dog-
mami§dir) hadis-i serifleri meshurdur.
Siial 17: (Benim yammdaki yerin, Musanin yaninda Harunun
yeri gibidir) hadis-i serifi de, onun halife olacagini gostermiyor
mu?
Cevab 17: (Tecrid) kitabi bunu yazarken, Tebiik gazasmdaki
(Sen, benim yammda, Musa yamndaki Harini gibisin! Fekat, ben-
den sonra Peygamber yokdur!) hadis-i serifine isaret etmekdedir.
Bu hadis-i serifdeki (Benden sonra), (Benden baska) demekdir.
Kur'an-i kerimde, Casiye suresinin yirmiikinci ayetinde de,
boyle demekdedir. Ciinki, Harun aleyhisselam, Musa aleyhisse-
lamdan sonra yasamadi. Daha once oldii.
Bu hadis-i serif, Tebiik gazvesine giderken, Medinede, Aliyi
"radiyallahii teala anh" kendi yerine birakdigi icin soylendi. Ciin-
ki, hazret-i Musa da, Tur dagma giderken, yerine Harun aleyhisse-
lami vekil birakmisdi. Bu hadis-i serif, hazret-i Ali icin biiytik se-
refdir ve cok iistunliikdiir. Fekat Seyhaynden "radiyallahii teala
anhiima" daha iistiin oldugunu gostermez.
Siial 18: Hazret-i Alinin Resulullahm halifesi oldugu, (Gadir-i
Hum)daki hadis-i serifde bildirilmedi mi?
Cevab 18: (Gadir-i Hum) hadisine gelince, Resulullah "sallal-
-192-
lahii aleyhi ve sellem", hazret-i Aliyi Yemene hakim [Vali] yap-
misdi. Beyt-iil-malde olan bir cariyeyi hazret-i All kullandi. Bu
hareketi, dedi-kodu halini aldi. Bu dedi-kodu Resulullahin muba-
rek kulagma kadar geldi. Fitneyi onlemek icin, hazret-i Aliyi sev-
megi emr buyurdu. (Kimin inevlasi isem, All de onun incvlasidir)
buyurdu ki, (Beni seven, Aliyi de sevsin) demekdir. Mevla keli-
mesi, Kur'an-i kerimin bircok ayetinde vardir. Sevilen kimse
ma'nasi verilmisdir. Bu hadis-i serif, (Allaha inanan, miisaiirine
ikrain etsin!) hadis-i serifi gibidir. Bu hadis-i serif, yalniz hazret-i
Ali icin degildir. Hazret-i Hasen icin, (Ya Rabbi! Onu seviyorum.
Onu sen de sev! Onu sevenleri de sev!) buyuruldu. Resulullah
"sallallahii aleyhi ve sellem" Mekke ile Medme arasmda bulunan
(Gadir-i Hum) ismindeki yere gelince, hazret-i Almin elini tutup,
(Kimin inevlasi isem, Alt de onun incvlasidir! Ya Rabbi, onu se-
veni sev! Onu sevmiyeni sevme!) buyurdu. Sonra, hazret-i Omer,
hazret-i Almin yamna gelip, (Ne mutlu sana ya All! Butiin
mii'minlerin sevgilisi oldun) dedi. (Muslim) kitabinda, Zeyd bin
Erkam diyor ki, (Gadir-i Hum) denilen su basmda, Resulullah
"sallallahii aleyhi ve sellem" hutbe okudu. (Ben de insanim. Bir-
giin ecelim gelecek. Size Allahin kitabim ve Ehl-i beytimi biraki-
yorum. Kur'an-i kerimin gosterdigi yola sarihmz! Ehl-i beytimin
kiymetini biliniz!) buyurdu. (Tirmiizi) de, imran bin Hasin diyor
ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", bizi hazret-i Almin
emrinde cihada gonderdi. Hazret-i All, esir denilen cariyelerden
birini kendine aldi. Dort kisi, bunu Resulullaha soylediler. Resu-
lullah cok iiziildu. (Aliden ne istiyorsunuz? All bendendir. Ben de
ondamm. Benden sonra, O her mii'minin velisidir) buyurdu. Bu
hadis-i serifler, Ehl-i beyti sevmegi emr etmekdedir. Mevla, veli,
sevilen kimse demekdir. Zeyd bin Erkam, (Tirmiizi) de bildiriyor
ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Size iki
sev birakiyorum. Bunlara yapisirsamz, benden sonra dogru yolda
kahrsimz. Biri, otekinden daha biiyiikdiir. Bu, Allahin kitabidir. I-
kincisi, Ehl-i beytimdir. Havz basinda bana kavusuncaya kadar, i-
kisi birbirinden ayrdinaz!). Birbirinden aynlmaz demek, Kur'an-i
kerime sanlan kimsenin, Ehl-i beyti sevmesi lazimdir demekdir.
Ehl-i beyte yapismak, onlan sevmekdir. Kur'an-i kerime uymak
sevab oldugu gibi, Ehl-i beyti sevmenin de boyle sevab oldugunu
bildirmekdedir. Bu hadis-i seriflerin hicbiri, hazret-i Alinin halife,
imam olacagmi gostermiyor. Bu hadis-i serifleri ileri siirerek, Ehl-i
siinneti kotulemek, mtislimanlar arasmda boluciiliik yapmak, pek
haksiz ve cok yanhsdir. Cenab-i Hak, hepimize Ehl-i beyti ve Es-
hab-i kiramin hepsini "radiyallahii teala anhiim ecma'in" sevmek
nasib eylesin! Amin!
- 193 - Eshab-i Kiram - F:13
Siial 19: Hazret-i All "radiyallahii teala anh", iman etmeden
once ktifr iizere bir an yasamadi.
Cevab 19: Iman etmeden once, kiifr iizere olmamak tistiinliik
olsaydi, sonra gelen miislimanlann hepsinin, Eshab-i kiramdan da-
ha iistiin olmalan lazim gelirdi. Hadis-i serifde (Iman edenin gec-
mi$ suclarinin hepsi afv olur) buyuruldu.
Siial 20: Hazret-i All islamiyyete pekcok hizmet etdi.
Cevab 20: islamiyyete cok hizmet edenin Seyhayn oldugu gii-
nes gibi meydandadir. Ciinki, Kur'an-i kerimi cem'eden, Seyhayn-
dir. Hadis-i serifleri rivayet etmek cignni acan, din bilgilerini,
kismlara ayiran, Arabistam feth eden, islamiyyeti Rum ve Iran
topraklarma yerlesdiren Seyhayndir. Yer yiiziindeki miislimanla-
nn cogu, Maliki, Hanefi ve Safi'i mezhebindedir. Bu mezheblerin
temel bilgileri, hazret-i Omerin elde etdigi icma' mes'eleleridir. Bu
mezheblerde hazret-i Aliden gelen bilgiler pek azdir. Hazret-i All
zemamnda hie kafir memleketi feth edilmedi. Miislimanlar arasm-
da birlik ve huztir saglanamadi. Bu iimmetin Seyhaynden istifade-
si, hazret-i Aliden olan istifadesinden cok fazladir. Qgir acanlarm
sevabi, bunlara uyanlarm coklugu kadar cok olur. (Ehl-i siinnet)
olan miislimanlann hepsi, Seyhaymn gosterdikleri yoldadir. Yer
yiiziindeki miislimanlann cogu, Ehl-i siinnetdir. Hazret-i Aliyi se-
viyorum diyenlerden iic sapik firka meydana geldi. Ucii de isla-
miyyeti parcalamak icin cahsdilar. Allahii teala merhamet etme-
seydi, islamiyyeti yok edeceklerdi. Bunlardan biri (imamiyye) fir-
kasidir. Bunlara gore, Kur'an-i kerimi tophyanlar, saglam kimse-
ler degilmis. Ciinki, imamiyye firkasmda olanlar, Eshab-i kirama
ve meshur yedi kiraet imamina inanmiyor. Onlarm inandiklan
oniki imamdan gelen bir haber de yokdur. Merfu' hadisler de bil-
dirmedikleri icin, giivenecekleri bir hadis kitablan da yok. (Zey-
diyye) firkasi da, hadis-i seriflerden almmis olan din bilgilerinin
coguna inanmiyorlar. islam tarihinde kanh aynhklara sebeb oldu-
lar. (isma'iliyye) kismi ise, hepsinden daha kotiidiir. Tam islam
dtismamdirlar. Miislimanlann imanlarinda ve amellerinde sayisiz
bozuk bid'atleri, hep bu iic firka ortaya cikardi. Evet, bunlarm ko-
tiiliikleri, hazret-i Aliyi "radiyallahii teala anh" lekelemez. Bunun
gibi, Yezidin ve Emevi hakimlerinin kotiilukleri de, hazret-i
Mu'aviyeyi "radiyallahii teala anh" lekelemez. Zulmleri, giinahla-
n kendilerinedir. Hazret-i Aliye bunlardan hicbir sevab gelme-
mekdedir. Halbuki, yer yiiziindeki Ehl-i siinnetin sevablarmdan,
kryamete kadar hergiin, Seyhayne sayisiz sevab hasil olmakdadir.
Siial 21: Hazret-i Alinin bedeni de, ruhu da kamil idi. Bunun
icin de Seyhaynden daha iistiindiir.
-194-
Cevab 21: Bedeni ve ruhi iistiinliige cevab vermeden once,
(Mevakif serhi) yazismi da bildirmek, hepsini birlikde cevablandir-
mak uygun goriildii. (Mevakif) diyor ki, (Ustiinliige sebeb olan
yiikseklikler, hazret-i Alide toplanmisdir. Hazret-i All, Eshabin en
alimi idi. Resulullahm yamnda biiyiidti. Ona damad oldu. Cok ze-
ki idi. Resulullahdan, onun ogrendigini, baskalan ogrenemedi.
Hazret-i Ebu Bekr ise, biiyiik yasda [otuzsekiz yasinda] imana gel-
di. Resulullah ile hergiin bir kerre goriisiirdii. Hazret-i Alinin ziih-
diinii bilmiyen yokdur. ihsam da cokdu. Nemazda bile yuzugiinii
sadaka verdi. Bunun icin, ayet-i kerime ile oviildii. Nezr orucu tut-
dugu giin iftar edecegi zeman, yemegin hepsini, gelen fakire, yeti-
me ve esire verdi. Bunun icin de, ayet-i kerime ile medh edildi.
Hazret-i Alinin gazvelerdeki seca'ati, kahramanhgi da, herkesden
cokdu. Hendek gazvesinde, (Alinin bir kihnc vurmasi, biitiin ins ve
cinnin ibadetlerinden daha kiymetlidir) hadis-i serifi ile oviildii.
Hayberde ve baska gazvelerdeki kahramanhklari ve medh olun-
malari da meshurdur. Giizel ahlaki da, o kadar meshur olmusdur.
Kuvveti de cokdu. Hayber kal'asinin kapisim kopardi. Bu kapiyi
adalemin kuvveti ile degil, Allahii tealamn verdigi baska kuvvetle
kopardim dedi. Hazret-i Ali, soy ile ve nikah ile Resulullaha cok
yakindi. Abbas, yalmz babadan Abdiillahm kardesi idi. Ebu Talib
ise, anadan ve babadan kardesi idi. Hazret-i Ali, kadmlarm en iis-
tiinunun zevci idi. Cennet genclerinin en ustiinii olan Hasen ve
Hiiseynin babalan idi).
Cevab olarak deriz ki, hazret-i Ali "radiyallahii anh", elbet bu
iistunliiklerin sahibidir. Biitiin miislimanlarm buna inanmalan ve
onu cok sevmeleri lazimdir. Fekat, halife olmak icin, baska ustiin-
liikler de vardir. Cesidli mesleklerde, cesidli san'atlarda en iistiin
olmak icin aramlan iistiinliik, baska baskadir. Alimlerin en iistiinii
olmak icin, soya, surete, mala bakilmaz. Bunlara bakilsaydi, Ebu
Hanifenin, Safi'min, Malikin ve Ahmed bin Hanbelin talebeleri
arasinda, kendilerinden daha iistiinleri bulunurdu. Askerlikde en
iistiin olmak icin, tib ilmi, giizel yazi, si'r yazmak gibi ustiinliikle-
re bakilmaz. Peygamberlere halife olmak icin aramlan iistiinliik,
peygamberlik vazifesini yapmak icin, Peygamberlere verilmis
olan iistiinliiklere benziyen iistunliiklerdir. Bunun icindir ki, Alim-
ler, Veliler ve Emr-i ma'ruf ve Nehy-i miinker ve cihad yaparak di-
nin yayilmasina cahsanlar, kendilerinden daha kuvvetli olan spor-
culardan ve tiiccarlardan ve hesab uzmanlarmdan daha kiymetli,
daha iistiindiirler. Bunun icin, halife secilmekde, Resulullahm
ehemmiyyet verdigi ilmde, ahlakda ve islerde en iistiin olmak la-
zimdir. Hatta, bu iicii arasinda, ise daha cok bakihr. Ciinki, iimmet
arasinda, istidlal ederek [arasdirarak] veya ilham olunarak, yeni
-195-
bilgilere kavusanlar bulunabilir. Fekat, bu bilgiler, Peygamberin il-
mi kadar kiymetli olmaz. Peygamberlik ilmi, islamiyyeti yaymaga,
bunlardan ahkam cikarmaga, bunlan aciklamaga, siibheye diisii-
lenler arasinda, saglamini secmege, sozbirligi elde etmege yanyan
ilmdir. Ustiin olan is ise, iimmet arasmda rahat, diizen ve huzur
saghyan isdir. Dort halifenin zemanlan iyi incelenirse, hazret-i Ali-
nin, peygamberlik bilgilerinde ve islerinde Seyhaynden daha iistiin
oldugu asla goriilemez. Hazret-i Alinin ilmi, cabuk cevab vermek-
de iistiin oldugu gibi, Seyhaymn ilmleri de, sabr ve arasdirarak,
sozbirligi yaparak cevab vermekde daha iistiindiir. Hazret-i Alinin
ziihdii cok oldugu gibi, Seyhaymn ziihdii de cokdu. Seyhaymn ke-
rem ve ihsanlan, hazret-i Alinin ihsamndan kat-kat cokdu. Nemaz-
da yiizugunii vermesi ve iftarhgim vermesi de saglam olarak bildi-
rilmis degildir. Saglam dersek de, hazret-i Ebu Bekrin sadakalan
ve ihsanlan ve ayet-i kerimelerle medh olunmalan yamnda daha
iistiin olmadigi meydandadir. Hazret-i Alinin bilek kuvveti iistiin
ise de, Seyhaymn miirtedlerle, Iran ve Rum devletlerine meydan
okumalarmdaki kuvvetleri daha iistiindiir. Seyhaymn biitiin iim-
meti razi etmeleri ve gecimsizlikleri gidermekdeki giizel ahlaki,
katkat daha cokdu. Hazret-i All, soydan cok yakm ise de, Seyhayn
kabrde, mahserde ve Cennete giderlerken, Resulullaha daha ya-
kmdirlar. Hazret-i All, hazret-i Fatimanm zevci olmakla sereflen-
digi gibi, hazret-i Ebu Bekr de, Resulullahin sevgili zevcesi ve
Cennetdeki arkadasi olan hazret-i Aisenin babasi olmakla seref-
lenmisdir. Kur'an-i kerimde on ayet, hazret-i Aiseyi medh etmek-
dedir. Fikh ilminin dortde biri ondan ogrenilmisdir. Hazret-i
Omerin kizi hazret-i Hafsa da, Resulullahin diinyada ve Cennet-
de zevcesidir ve Cebrail aleyhisselam, onu (cok nemaz kihci ve
cok oruc tutucu) diye ovmiisdiir. Hazret-i Alinin cocuklan arasm-
da, insanlarm en iyileri bulundugu gibi, islamiyyete cok zarar ve-
renleri de vardir. (isma'iliyye), (Zeydiyye) ve (imamiyye) sapik
firkalan, onun cocuklarmdan hasil oldu. Etrafma cahilleri tophya-
rak, sayisiz miislimam yoldan cikaran yiize yakm torununun kan-
h maceralan, tarih kitablarmda uzun yazihdir. Seyhaymn cocukla-
n arasinda boyle din yikicilan hie goriilmedi. Abdullah bin Omer,
hazret-i Aise, Salim, Kasim ve Ubeydiillah bin Omer Omeri ve
baska evladlan, insanlan hidayete, se'adete kavusdurdular. Oniki
imamdan sonra gelen $ihabiiddin-i Siihreverdi ve Fahrtiddin-i
Siihreverdi gibi tesavvufcular ve Fahriiddin-i Razi Veliyiiddin gibi
kitab sahibleri, hep Seyhaymn evladlarmdan feyz alarak hidayete
kavusdular. Bir insanin anasimn ve babasmm Hasimi olmasi veya
cocuklarmm cok olmasi, en iistiin olmaga sebeb olsaydi, hazret-i
Alinin Resulullahdan [hasa] daha iistiin olmasi lazim gelirdi. (Bu
-196-
iistiinliiklerin, peygamberlik derecesi yanmda te'sfrleri olmaz. Bas-
kalarmdan daha iistiin olmaga te'siri olur) denirse, bu iistiinlukle-
rin, peygamberlige te'siri olmadigi gibi, peygamberlik sifatlarmda
Peygambere benzemege de te'siri olmiyacagi meydandadir. Evet,
bunlardan baskasmm ustiinlugune te'sir eder. Bunun icin de, haz-
ret-i All, kendi hilafeti zemanmda bulunan Eshab-i kiramin hep-
sinden daha iistiindiir. Ehl-i siinnet alimleri boyle inanmakdadir.
Buraya kadar yazilanlar, Nasiriiddin-i Tusmin (Tecrid) kitabma
cevabdir.
Siial 22: Halife olmak icin, efdal olmak, daha iistiin olmak la-
zimdir sozii, nasil dogru olabilir? Hazret-i Ah daha iistiin oldugu
halde, Resulullah ile gaza yaparken, Kureyslilerin babalarmi, ar-
kadaslanni oldiirdiigii icin ve dine da 'vet ederken kimsenin gozya-
sina bakmadigi icin ve ceza vermekde acele etdigi icin, cahiller
onun emrine girmek istemez. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem", ruh hastahklannm miitehassisi oldugundan, bu sebeble bas-
kalanni halife yapmis olabilir.
Cevab 22: Milletleri islah etmek, rahata ve huzura kavusdur-
mak icin, Allahii teala Peygamberler "aleyhimiissalevatii vettesh-
mat" gondermisdir. Peygamberin de, peygamberlik sifatlarmda en
iistiin olam halife secmesi lazimdir. Baskasim secerse, sefahet ve
zulm yapmis olur. Kureysliler, babalarmi, arkadaslarim oldiirenle-
rin emrine girmek istemezlerdi demek yanhsdir. Dogru olsaydi,
hazret-i Ahden daha ziyade Resulullahi istemezlerdi. Ctinki, degil
hazret-i Ahnin, biitiin Eshabm gazalarda Kureyslileri oldtirmeleri,
hep Resulullahm emri ile oldu. Halbuki, iman edenleri, Resululla-
hi canlarmdan cok sevdiler.
Siial 23: Resulullaha yardim etmek ve islamiyyeti yaymak ve
Arabistanda, Acem ve Rum memleketlerinde cihad etmek ve
Kur'an-i kerimi toplamak ve memleketler almak, miislimanlara
yardim etmek, peygamberlik sifatlandir diyerek, Seyhaym daha
iistiin bilmek, cesidli sorulara sebeb olur. Soyle ki, (Serh-i meva-
kif) ve (Serh-i akaid) gibi, Ehl-i siinnetin en kiymetli kitablarmda,
iistiinliik sevabm cok olmasidir diyor. Yukanda bildirilen iistiin-
liik, bu kitablarm sozbirligini degisdirmek olmaz mi? Sonra, o
ta'rife gore, kafir memleketlerini ele geciren hazret-i Mu'aviye ve
baska kumandanlarm, hazret-i Aliden daha iistiin olmalan lazim
gelmez mi? Uciincii olarak deriz ki, o iistunliikler, sonradan ele ge-
cen seylerdir. insanm kendinde bulunan iistiinliiklerle birlikde bu-
lunurlarsa, daha iistiin olur. Hem de, hadis-i serifde, (Allahii teala,
bu dini, facir [kafir] kimse ile de kuvvetlendirir) buyuruldu. Ayri-
ca deriz ki, kendilerine yalniz bir iki kisi inanmis olan Peygamber-
-197-
ler vardi. Bu ise, memleketler ele gecirmenin, dini yaymanm, pey-
gamberlik sifatlan olmiyacagim gosteriyor. Yok eger bizim Pey-
gamberimize benzemek dusiiniiluyor ise, Peygamberler, birbirleri-
ne elbet benziyorlardi. Demek ki, Peygamberimize benzemek bas-
ka sifatlarda benzemek imis! Sonra, memleketleri almak, daha iis-
tiin olmagi gosterseydi, hazret-i Omerin, hazret-i Ebu Bekrden da-
ha iistiin olmasi lazim olurdu. Peygamberimizin zemanmda yapi-
lan gazvelerde, hazret-i Alinin hizmeti, hepsinden daha cokdu.
Peygamberimizden sonra yapilacak fethler ve hizmetler de, ilk ha-
life secilirken bilinmiyordu. O halde, hazret-i Ebu Bekrin daha iis-
tiin oldugu ve halife secilmesinin, sozbirligi ile oldugu nasil kabul
olunabilir?
Cevab 23: Bu stibheler, soziimiiziin iyi anlasilmadigim goster-
mekdedir. Ustiinliik, yalmz dini yaymak, cihad etmek, memleket-
ler ele gecirmek ve Kur'an-i kerimi cem'etmekdir demedik. Bun-
lar, ustiinliige sebeb olan iyiliklerden birkacidir. Bu sebebleri iice
ayirabiliriz. Birincisi, Peygamberlik sifatlarma benzemekdir. Re-
sulullaha yardimda iistiin olmakdir. Resulullahdan sonra, Onun
vazifelerini temamlamakdir. Ehl-i siinnet alimleri, vazife taksimi
yapdi. Biri, hadis-i serif bilgilerini, ikincisi kelam [i'tikad] bilgile-
rini yaydi. Ehl-i siinnet aliminin sozti deyince, iki kismdakilerin de
sozbirligi anlasihr. Ehl-i siinnet alimleri, Seyhaymn iistiin oldugu-
nu sozbirligi ile bildirdi. Cihad deyince, kilincla cihad anlasildigi
gibi, sozle, yazi ile cihad da ve nets ile cihad da anlasihr. ikinci ve
iiciincii cihadda, hazret-i Ebu Bekr daha iistiin idi. Cihad ayeti
gelmeden once, oniic sene Mekkede ve bir sene Medinede, hep ci-
had yapdi. (Benden sonra Peygamber gelseydi, Omer elbette Pey-
gamber olurdu) hadis-i serifi, Seyhaymn peygamberlik sifatlarma
malik olduklarim acikca bildirmekdedir. Facirlerin dine hizmet
etmeleri, onlara elbet faide vermez. Fekat, bu ileri siiriilerek,
Emr-i ma'riifun ve cihadm iistiinliigii ve sevabmm coklugu da in-
kar edilemez. Seyhaymn "radiyallahii teala anhiima" facir olmadi-
gi, salih olduklan da, ayet-i kerimeler ve hadis-i seriflerle bildiril-
misdir. Buna inanmiyamn, kendi imamndan stibhe etmesi lazim
olur. Resulullaha benzemek ile diirlii olur: Birincisi, peygamberlik
makammda benzemek olup, boyle benzemek yalmz Peygamber-
lere mahsusdur. ikincisi, peygamberlik vazifelerini yapmakda
benzemekdir. Seyhaymn bu bakimdan benzediklerini onceki sahi-
felerde uzun bildirdik. Uciinciisii, Onun yapdigi ibadetleri yap-
makda benzemekdir. Bu benzeyis, zemana ve dinlere gore degisir.
Dinlerin cogunda cihad emr olunmamisdi. O Peygamberlerin ci-
had yapmasi, ibadet olmazdi. Nerde kaldi ki, ustiinliik olsun. Bizim
dinimizde cihad etmek, memleket almak emr olundu. Peygamber-
-198-
lik vazifesi oldu. Hazret-i Omer, hazret-i Ebu Bekrden iistiin olur-
du sozii yanhsdir. Dogru denirse, Seyhaymn Resulullahdan iistiin
olmalarmi soylemege yol acar. Seyhayn, Resulullahin basladigi ve
temamlanacagmi bildirdigi cihadlan ve fethleri yapdilar. Hayatm-
da oldugu gibi, vefatmdan sonra da Onun cihadinda hizmet etdiler.
Hazret-i Omer de, hazret-i Ebu Bekrin basladigi cihadi temamla-
di. Bunun icin, (Ben Ebu Bekrin halifesiyim) dedi.
Siial 24: Resulullah, (Ebu Bekr nemaz kildirsin!) dedigi zeman,
hazret-i All orada yokdu. Orada olsaydi, (All kildirsin) derdi. Ya-
hud da, yash oldugu icin imam olmasim emr eyledi. Seyhaymn,
Cennetdekilerin en ustunu olmalan ve Ebu Bekrin Cennete once
girmesi de, hazret-i Aliden baskasi icin olabilir. Hazret-i Almin (Bu
ummetin en ustunu Ebu Bekrdir. Sonra Omerdir) demesi de, ben-
den sonra ustunu demek olmaz mi? Cunki, hazret-i Ali cok yiiksek
oldugundan, Resulullah gibi, ummetin dismda, ustundedir.
Cevab 24: Hazret-i Ebu Bekrin ustun oldugunu biz soylemiyo-
ruz. Bunu hazret-i Omer ve hazret-i All ve Ebu Ubeyde ve Abdul-
lah ibni Mes'ud gibi Eshab-i kiramm buyukleri ve Ensarm cogu
soylediler. Onu halite secdiler. Kays bin Ubade diyor ki, (Hazret-i
All bana dedi ki, Resulullah hasta iken, nemaz vakti geldi. (Ebu
Bekre soyleyiniz! Nemazi kildirsin!) buyurdu. Resulullah "sallalla-
hu teala aleyhi ve sellem" vefat edince, dusundum. Dinin diregi
olan nemazda Resulullahin onumuze gecirdigini onumuze gecire-
rek Ebu Bekri halite secdik). Hazret-i Almin bu sozunu, Ebu Am-
rin (IstPab) kitabmda, Hasen-i Basri bildirmekdedir. [isti'ab kita-
bim yazan Ebu Amr Yusuf bin Abdullah Kurtubi, ibni Abdilberr
ismi ile meshur olup, dortyuzaltmisuc [463] de vefat etmisdir. is-
ti'ab kitabi, 1328 de Misrda basilmis ve 1379 [m. 1960] da Beyrut-
da fotokopisi yapilmis olan (El-isabe) kitabmm kenarmda basil-
misdir. Hasen-i Basrmin haber verdigi, hazret-i Alinin bu sozu, (is-
ti'ab) kitabinm ikinci cildinin ikiyuzellibir (251). ci sahifesinde, Ab-
dullah bin Ebi Kuhafe isminde yazihdir. imam-i Rabbanmin (Red-
di revafid) kitabmda ve Abdulkadir-i Geylanmin (Gunyet-iit-tali-
bin) kitabmda da yazihdir.]
Yine (isti'ab) kitabmda Hakem bin Hacer dedi ki, hazret-i Ali-
den isitdim, (Kim beni Ebu Bekrden ve Omerden ustun tutarsa, if-
tira etmis olur. iftira edenleri dogdugum gibi, onu dogerim) "radi-
yallahu teala annum ecma'in".
199
IKINCI FASL
Diinyada hickimse, kotiilerin iftiralanndan kurtulamamisdir.
(Mu'tezile) sapiklan, Peygamberlere "aleyhimussalevatii vettesli-
mat" ve meleklere bile dil uzatdi. Bu iftiralar, akl ve insaf sahible-
rine, kotulenenlerin temizligini ve yiiksekhgini gosterir. Seyhaynm
iistunliiklerini gosteren vesikalardan biri de, hasedcilerin, inadcila-
rm, asrlardan beri siiriiklenegelen kahplasmis kelimelerden baska
birsey soyliyememeleridir.
Bu iftiralardan biri, hazret-i Ebu Bekrin, hazret-i Fatimaya mi-
ras vermemesidir "radiyallahii teala anhiima".
Hazret-i Ebu Bekr, (Biz, Peygamberler miras birakmayiz. Bize
kimse varis olmaz) hadis-i serifine uyarak miras vermedi. Daviid,
Siileyman, Yahya ve Zekeriyya "aleyhimusselam"m sozlerinde
miras kelimesini kullanmis olduklanm Kur'an-i kerim haber ver-
mekdedir. Kur'an-i kerimin ma'nasim en iyi anhyan Peygamberi-
mizdir. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", bu ayet-i ke-
rimelerin mal verasetini degil, ilm ve hilafet verasetini bildirdikle-
rini anhyarak, yukandaki hadis-i serifi soylemisdir. Bu hadis-i se-
rif, Kur'an-i kerimin ma'nasim aciklamakdadir. Ebu Daviid diyor
ki, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" Bern Nadirde ve
Hayberde ve Fedekde hurmahklan vardi. Birincisinin gelirlerini
me'murlarma, Fedek gelirlerini fakirlere verirdi. Hayberdekinin
gelirini vice ayinrdi. ikisini miislimanlara, birini Ehl-i beytine, ya'ni
ailelerine verirdi. Fazlasim Muhacirlerin fakirlerine dagitirdi. Haz-
ret-i Ebu Bekr halite olunca, Resulullahm yapdigim degisdirmedi.
Hazret-i Omer halite olunca, hazret-i Aliyi ve Abbasi cagirdi. (Yu-
kandaki hadis-i serifi Resulullahdan isitdiniz mi? Allah askma
dogru soyleyiniz!) dedi. isitdik dediler. Hazret-i Fatimamn, bu ha-
dis-i serifi isitdigi halde, miras verilmeyince iiziilmesi insanhk ica-
bi idi ve islamiyyetin verdigi, tam halal olan mah almakla bereket-
lenmek istemisdi. Hazret-i Ali de, halife iken, bunlan kendi cocuk-
larma vermedi. Seyhaynm yapdigim degisdirmedi. Omer bin Ab-
diil'aziz de boyle yapdi.
Siddik "radiyallahii teala anh", hirsizin sol elini kesdi. Bu, isla-
miyyete uygun degildir diyorlar. (Muvatta) kitabi, bunu uzun an-
latiyor. O hirsizin sag eli ve ayagi kesilmisdi. Sira sol eline gelmis-
di. Maliki ve Safi'i mezheblerinde, hazret-i Ebu Bekr gibi yapil-
makdadir. Hanefi ve Hanbeli mezheblerinde ise, hazret-i Aliden
-200-
gelen habere uyarak, bir eli ve bir ayagi kesilmis kimsenin, artik bir
yeri kesilmez. Habs olunur.
Hazret-i Ebu Bekre "radiyallahu teala anh", Malik bin Nuvey-
renin kisasim yapmadigi icin de dil uzatiyorlar.
Halid bin Velid, Malikin sozlerinden, onun miirted oldugunu
anladi. Bunun icin, onu da oldiirdii. Hazret-i Ebu Bekrin ictihadi,
hazret-i Halidin dogru soyledigini gosterdigi icin, Halide kisas yap-
madi. Ebu Bekrin bu hareketine hata diyenler, hazret-i Alfnin "ra-
diyallahii teala anh", hazret-i Osmamn katillerine kisas yapmadi-
gma acaba ne derler?
Hazret-i Ebu Bekrin "radiyallahu teala anh" halife olmasi, ne
acikca, ne de isaret ile bildirilmedi. Bildirilmis olsaydi, ictihad ile
secilmez, ictihada liizum kalmazdi diyorlar. Buna cevab vermek i-
9in, yedi onsoz bildirmek iyi olur:
1) Resulullaha "sallallahti teala aleyhi ve sellem" (Vahy) birkac
diirlii gelirdi. Azab haberlerinin bir kismi can sesi gibi, geldi. Ceb-
rail aleyhisselam insan seklinde goriiniip soylerdi. Rii'yada da
vahy olurdu. Vahyin bir cesidi de, firaset idi. Bu vahylerin cogu,
Kur'an-i kerimde yokdur. Bunun sebebini sormak caiz degildir.
Mesela oruc emrleri Kur'an-i kerimde bildirildi de, nemazm bir-
cok emrleri Kur'an-i kerimde nicin bildirilmedi denilemez. Bunun
gibi, filan emr nicin Kur'an-i kerimde bildirilmedi de, rii'yada bil-
dirildi denilemez. Bunun gibi, hazret-i Ebu Bekrin halife olacagi
Kur'an-i kerimde bildirilmedi de, rii'yada bildirildi denilemez. Bu-
nun gibi, hazret-i Ebu Bekrin halife olacagi Kur'an-i kerimde nicin
acikca bildirilmedi de, rii'yada isaret olundu diye sorulamaz.
2) Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", emrlerden, yasak-
lardan bir kismini acikca bildirdi. Bir kismim ise, bunu yapana Al-
lah rahmet, sunu yapana Allah la'net eylesin diyerek, isaret ile bil-
dirmisdir. Bunun sebebini sormak caiz degildir. Bunun gibi Sey-
haymn "radiyallahii teala anhiima" halife olacaklanm da, nicin
rii'ya anlatarak bildirdi de, benden sonra, Ebu Bekrle Omeri hali-
fe yapimz demedi diye sorulamaz.
3) Ba'zi emrler, haber vermek sureti ile bildirildi. Isa aleyhisse-
lamm ve Deccalm gelecekleri ve Deccalm kotuliigii bildirildi. Bu
haber, Isa aleyhisselam gelince ona uyunuz! Deccal gelince, ona
uymaymrz demekdir. Sunlan yapanlan Cennetde gordiim. Soyle
yapanlan Cehennemde gordiim demek de boyledir. Emr ve nehy,
nass ile acikca bildirildigi gibi, nassm iktizasi ile de bildirilmisdir.
Filan kimse, Ahmedi azad etdi soziinden, Ahmed onun kolesi idi
demek de anlasihr ki, buna iktiza ile anlamak denir. Bunu size ha-
-201-
kim yapdim demek, onun emrlerine uyunuz demekdir ki, bu da ik-
tiza ile anlasilmakdadir. Bunun gibi, Allahii teala, bu iimmet icin-
de halife yapacagim acikca bildirdi. Halifelerin Seyhayn olacagini
da rii'ya ile bildirdi. Bunun gibi, ahir-zeman Peygamberinin gele-
cegini Isa aleyhisselama miijde etmekle, geldigi zeman Ona ita'at
ediniz demis oldu. (Benim yoluma, benden sonra da Hulefa-i rasi-
(linin yoluna yapisiniz!) hadis-i serifi, Seyhayna "radiyallahii teala
anhiima" ita'ati emr etmekdedir. Onlarm halife olacaklan, bura-
dan iktizaen anlasilmakdadir.
4) Seyhaymn halife olacaklannm haber verilmesi, hilafetlerinin
hak ve dogru oldugunu da gostermekdedir. Isa aleyhisselamm,
ahir-zeman Peygamberinin "sallallahii teala aleyhi ve sellem" ge-
lecegini mujdelemesi de boyledir.
5) Iki miibhem nass birlesdirilince, kesin hal ahr. (Benden son-
ra Ebu Bekre ve Omere uyunuz!) hadis-i serifi, Seyhaymn ismleri-
ni acikca bildiriyor ise de, halife olacaklan anlasilmiyor. (Benden
sonra, Hulefa-i rasidinin yoluna sanhniz!) hadis-i serifi de, halife-
ligi acikhyor. ikisi biraraya gelince, Seyhaymn halife olacaklan
acikca anlasihyor. Ayn ayn bildirilmesinin sebebini, hikmetini an-
cak soziin sahibi bilir.
6) (Edille-i ser'iyye) dortdiir. Bunlardan uciinciisu, (icma')dir.
Icma' hasil olmasi icin, (Kitab)dan veya (Siinnet)den bir (Delil),
ya'ni sened bulunmasi lazimdir. Eshab-i kiram, birbirlerine delille-
ri hatirlatarak icma' hasil oldu. Bu icma' ile Ebu Bekri "radiyalla-
hii teala anh" halife yapdilar. Almin "radiyallahii teala anh" (O-
nun bu ise daha layik oldugunu biliyoruz) sozii de, boyle oldugunu
gostermekdedir.
7) imam-i Nevevinin ve baska alimlerin, (istihlaf) ve (Sarih
nass) sozleri, cesidli ma'nalar bildirirler. Oliim yaklasmca, hal ve
akd sahiblerini, ya'ni devlet islerinde soz sahibi olanlan toplayip,
buna (Bi'at) ediniz demek, sarih nass ile istihlaf olur. Yahud, bu
kimsenin halife olmaga layik oldugunu bildirmek, istihlaf olur. Bu-
rada oliimiin yakm olmasi ve devlet adamlanm toplayip soylemesi
lazim degildir. Emr degil, haber vermek olur. Birini boyle istihlaf
etmek, baskasmm halife olmasma mani' olmaz. istihlaf, ba'zan
acikca bildirilmez. Soziin [Nassm] muktezasmdan anlasihr. Yahud,
iki nassm terkibinden [birlesdirilmesinden] anlasihr. Fikh alimleri,
nassm muktezasim baska baska anhyabilirler.
Yukandaki yedi onsoz anlasilmca, asl cevaba bashyabiliriz: I-
mam-i Nevevinin mezhebinin reisi, hatta biitiin hadis ve fikh alim-
lerinin reisi olan imam-i Safi'i "rahmetullahi aleyh", (Geldigin ze-
-202-
man beni bulamazsan, Ebu Bekre sor!) hadis-i serifinin, Ebu Bek-
rin halife olacagini acikca bildirdigini anlamisdir. Imam-i Safi'inin
ilmi pek derin, idraki ve muhakemesi cok kuvvetli idi. Allahii te-
alanm ayetlerinden bir ayet idi. O buyuruyor ki, bu hadis-i serif
hernekadar bir kadma emr idi ise de, hazret-i Ebu Bekrin halife
olacagini kinaye yolu ile gostermekdedir. Resulullah "sallallahii
aleyhi ve sellem", bunu haber verirken bir hosnutsuzluk, iiziintu
gostermedi. Bu hali, haber verilen seyin mesru' oldugunu goster-
mekdedir. Cesidli yerlerde bildirilen hadis-i serifler, hazret-i Ebu
Bekrin halife olacagini daha acik haber vermekdedirler. Hepsi bir
araya gelince, (tevatiir), ya'ni kesinlik hasil olmakdadir. imam-i Ne-
vevmin (Nass olsaydi, onu soyler ve ona uyarlardi. Bir nass soyle-
mediler) sozii yerinde degildir. Ciinki, cesidli (Nass)lan, ya'ni acik
haberleri soylediler. Mesela, nemazda imam yapilan, halife olur
dediler. Bunu Eshab-i kiramin hepsi bildigi icin, baska nasslan
arasdirmaga, soylemege liizum gormediler. Zaten, Resulullah ve-
fat etdigi icin, hepsi uzuntiilii, sersem halde idi ve arablarm miirted
olup Medineye yuriidiikleri haberleri geliyordu. Halife seciminin
acele olmasi icab etdi. Hazret-i All "radiyallahii anh" buyurdu ki,
(Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" hasta oldu. Ebu Bekre
soyleyiniz! Nemazi kildirsm buyurdu. Resulullah "sallallahii teala
aleyhi ve sellem" vefat edince dusiindiik. islamm bayragi ve dinin
diregi olan nemazda Resulullahm oniimiize gecirdigini basimiza
halife yapmaga razi olup, Ebu Bekri halife secdik).
Siial: Hazret-i Ebu Bekr, hazret-i Omeri ve Ebu Ubeydeyi "ra-
diyallahii teala annum ecma'in" gostererek, bu ikisinden birine
bi'at ediniz, dedi. Bu davramsi, kendinin halife olacagini gosteren
bir nass bulunmadigini gostermiyor mu? Nass varken baskasim
tercih etmek haram olmaz mi?
Cevab: Hazret-i Ebu Bekrin bu hareketi, kendisinin halife ya-
pilmasi icin bulunan nassi baskalarma da soyletmek icin, kurnazca
ve nazikce yapilan bir davramsdir. Kendi bildigini, baskalarmm ag-
zmdan herkese duyurmak icindir.
Bu ummetin en iistiinii hazret-i Ebu Bekr oldugunu, islam
alimlerinin cogu bildirdi. Hazret-i Osmandan sonra en iistiin de,
hazret-i All oldugu sozbirligi ile bildirildi. Hazret-i Alinin, hazret-i
Osmandan, hatta Seyhayndan iistiin oldugunu bildirenler de oldu.
(IstPab) kitabinda, Abdullah bin Ebi Kuhafe isminin bulundugu
sahifede, Nizal bin Sebre diyor ki, hazret-i Ali (Peygamberimiz-
den sonra, bu ummetin en hayrhsi Ebu Bekrdir. Ondan sonra
Omerdir) dedi. Hazret-i Alinin boyle soyledigini, kendi oglu Mu-
-203-
hammed bin Hanefiyye ve Abd-i Hayr ve Ebu Cuheyfe de haber
verdiler. Hazret-i All yine buyurdu ki, (Resulullah ileriye gecdi.
Ondan sonra Ebu Bekr gecdi. Hazret-i Omer ucuncu oldu. Sonra
fitne cikdi). Abd-i Hayr diyor ki, hazret-i Aliden isitdim: (Allahii
teala, Ebu Bekre rahmet eylesin ki, bu ummeti bir araya ilk toph-
yan o oldu) dedi. Abdullah bin Ca'fer Tayyar dedi ki, (Ebu Bekr
bize halife oldu. O cok hayrh ve cok merhametli idi). Mesruk dedi
ki, (Ebu Bekr ile Omeri sevmek ve ustunluklerine inanmak, Ehl-i
sUnnet alametidir). (istf'ab)dan alman yazi burada temam oldu.
Ibni Hacer-i Mekki buyuruyor ki, (Hazret-i Alinin ustun oldugunu
soyliyenler, birkac bakimdan ustun oldugunu bildirmislerdir. Bu
UstunlUk, fadl-i kulli degildir). Bu ise, uc halifeden baska olanlar-
dan daha ustun oldugunu gosterir.
Eshab-i kiramm ve Tabi'inin ayri ayri ustunlukleri vardi. Ta-
bi'min cogu mUctehid degildi. (icma'), muctehidlerin sozbirligi de-
mekdir. Bir mes'elede icma' varken, mukallidin sozune uymak ca-
iz degildir. icma' bulunmiyan islerde cesidli ictihadlar bulunur.
MUnazara ve murace'at olunarak, bu ihtilaflar ortadan kalkar. ic-
ma' hasil olur. Selef-i salihinin butUn icma'lan boyledir. Selman-i
Farisinin, (Ebu Bekrin hilafetinde isabet oldu ve hata oldu) sozu,
Ebu Bekrin ustunluklerinde, cesidli ictihadlar olup, secilmesine ic-
ma' hasil oldu demekdir. Ebu Cuheyfe diyor ki, (Benim ictihadim,
hazret-i Alinin herkesden daha ustun oldugunu gosteriyordu. Haz-
ret-i All, minberde bu ummetin en ustunu Ebu Bekrdir. Sonra
Omerdir deyince, bu ictihadim yok oldu). Imam-i Malikin (Ben
kimseye Peygamberin parcasmdan daha Ustun diyemem) sozu de,
fadl-i cuz'i gostermekdedir. Hazret-i Alinin "radiyallahu teala
anh" daha ustun oldugunu bildiren azmhgm sozleri hep boyledir.
Siial: Hazret-i Ebu Bekrin "radiyallahu teala anh" daha ustun
oldugunu bildiren kelam alimlerinin sozlerinin kesin olmadigi, zan
etdikleri anlasilmiyor mu?
Cevab: Evet, kesin bildirenler oldugu gibi, zan edenler de ol-
du. Zan ile bildirenler de, bu zanlanm ters olarak kullanmamis, yi-
ne musbet olarak bildirmislerdir. Bu da Ebu Bekrin UstUnlUgUn-
den donmenin mumkin olamiyacagini gostermekdedir. Ehl-i sUn-
neti acikhyanlarm reisi olan Ebul-Hasen-i Es'ari, Ebu Bekrin Us-
tUnlUgUnu kat'i olarak bildirmekdedir. Baskalarmm zan ile, icti-
had ile secildi demeleri, bu kesinligi degisdiremez. (Esa'ire), ya'ni
Ehl-i sunnet alimleri, iki kismdir: Birinci kismi, munazarada hep
kazanmislardir. Bunlar hadis ilmiyle cok ugrasmamislardir. Ebu
Bekr-i BakiMni ve imam-i Razi, Kadi Beydavi ve Kadi Adud ve
Sa'deddin-i Teftazani boyledir. ikinci kism, hadis alimleridir. Bun-
-204-
lar da munazaraya, derinlige dalmamislardir. Aciiri ve Beyheki
bunlardandir. Biz mukallidler, her iki simf alimlerin sofralarinin
artiklan ile geciniyoruz. Bu yiiksek alimlerin kaselerini yalamakla
besleniyoruz. Hazret-i Ebu Bekrin ustunliigii zannidir diyenlerin
sozlerine dikkat edilirse, Selef-i salihinden, zid haberler geldigi
icin, boyle soylemislerdir. Halbuki, bu haberlerin hakikatde zid
[ters] olmadiklanni yukarda acikladik. Ba'zilan da, ustunliigii ha-
lite secimindeki sozbirligi ile olcmiisdiir. Halbuki, ustiinlugiin da-
ha nice seylere bagh oldugunu yukarda bildirdik. Bunlardan biri,
once iman etmek idi. Selef-i salihmin sozlerinden anlasihyor ki, ha-
life secimi, ustiinliik anlasildikdan sonra oldu. Ustiinliik, (Hilafet-i
niibiivvet) de, ya'ni Peygamberin halifesi olmakda sartdir. Bu ha-
lifeligin zemani da otuz senedir. Bundan sonra gelen halifelerde
ustiinliik sart degildir. (Serh-i mevakif) bunu giizel anlatiyor. Kita-
bm sonunda diyor ki:
(Ustiinliik, kesinlikle anlasilabilen sey degildir. Ciinki, yalniz
akl ile olciiliip anlasilamaz. Mesela sevabm coklugu goriilerek iis-
tiindiir denilemez. Nakle dayanarak anlamak lazimdir. Fikh bilgisi
de degildir ki, (zann-i galib) ile amel olunabilsin. Bu mes'ele ilm i-
sidir. Bunda yakm, kesinlik lazimdir. Birbirlerine uymiyan nasslar,
yakin bilgi vermez. Faziletin, sevabin cokluguna sebeb olan seyle-
rin cok olmasi da kesinlik ifade etmez. Ciinki, sevab, Allahii teala-
nm ihsamdir. ibadet yapan birine sevab vermiyebilir. Baskasinm
ibadetine ise, cok sevab verir. Halite secilmek, kesin olsa bile, iis-
tunliigii kesin olarak gostermez. Olsa olsa, zan hasil eder. O halde,
nasil olur da, iistiin varken iistiin olmiyanm imameti [ya'ni halife
secilmesi] sahih olmaz sozii kesin olarak soylenebilir? Bununla be-
raber, hazret-i Ebu Bekrin, sonra hazret-i Omerin, sonra hazret-i
Osmanm ve sonra hazret-i Almin iistiin olduklanm, Selef-i salihin
bize haber verdi. Selef-i salihine hiisn-i zan ederek, bunu bilmese-
lerdi, bildirmezlerdi deriz. Bunun icin, onlara tabi' olmamiz vacib
olur. Dogrusunu Allahii teala bilir deriz.
Amidi [Seyf-uddin All bin Muhammed] diyor ki, efdal olmak,
birinin cahil, otekinin alim olmasi veya otekinin birinciden daha
alim olmasi gibi iki diirlii olur. Eshab-i kiram icin, boyle ustiinliik,
kesinlikle soylenemez. Ciinki, cogunda hususi fazilet oldugu gibi,
miisterek faziletleri de vardir. Bir fazilet, birkac faziletden daha
kiymetli olabilir. Bunun icin, faziletleri cok olana en iistiin denile-
mez). Serh-i mevakifin yazisi burada temam oldu. [Amid sehri,
Diyar-i Bekrin eski ismidir. (Diirr-iil-muhtar) da sahidligi anlatir-
ken ve (Fevaid-iil-behiyye) de diyor ki, (Selef-i salihin), hadis-i se-
rifde medh olunan ilk iki asrm alimleri demekdir. Bunlara (Sadr-
-205-
iil-evvel) de denir.]
(icma'), dort delilden biridir. Hie hilaf olmadigi zeman, kat'i
kesin olur. Bir hilaf bulunursa, bu hilaf saz ve nadir olsa bile, bu ic-
ma', zanni olur. Kat'i olmaz. Ehl-i siinnete gore, hazret-i Osmanm
hilafeti hakdir. Bu soz icma' ile bildirilmisdir. Fekat hazret-i Osma-
nm, hazret-i Aliden iistiin oldugunda icma' yokdur. Goriiliiyor ki,
hilafetin kat'i olmasi, ustiinliigun kat'i olmasma sebeb olmuyor.
Ustiinliigiin zanni olmasi da hilafetin zanni olmasma sebeb olmu-
yor. Hakiki ustiinltik, Allahii tealamn cok sevmesidir. Bu ise, an-
cak vahy ile anlasihr. Medh olunmak, ustiinliigii gostermez. Ciinki,
Eshab-i kiramm hepsi "radiyallahii teala anhiim ecma'in" medh
olunmusdur.
Siial: Hazret-i Ebu Bekrin halife olacagim gosteren hadis-i se-
rifler, Allahii tealamn yaratacagi seyleri onceden haber vermek gi-
bidir. Hak oldugunu gostermez. Gosterir desek bile caiz oldugunu
gosterir. Ciinki iistiinliikleri miisavi olan veya iistunlugii az olan,
halife olabilir. (Benden sonra Ebu Bekre ve Omere ita'at ediniz!)
hadis-i serifi, Allahii teala bunlarm halife olmasim irade etdigi icin
ita'at ediniz demekdir. Ciinki halife secilene, iistiin olmasa bile,
ita'at etmek vacibdir. (Ebu Bekr ile ve Omer ile birlikde mezardan
kalkanz) hadis-i serifi de, tesadiifen olacak seyi haber vermekde-
dir. Bu haberler iistunlugii gostermez. Diger hadis-i serifler ve
rii'yalar da, olacak seyleri haber vermekdedirler denirse:
Cevab: irade-i tesrfi, irade-i tekviniye tabi'dir. Allahii teala,
belli zemanda, belli insanlan yaratacagim ezelde bildi. Bunlar icin
faideli olacak isleri de bildi. O insanlan, o zemanda yaratmagi ira-
de etdi. Haramlan ve halalleri ve emrlerini ayirdi. Bunlari takdir
etmis oldu. Zemanlan gelince yaratmakdadir. Seyhaymn halife o-
lacaklanm ezelde irade etdi. Bu iradesini Resuliine bildirdi. Resu-
lullah da (Benden sonra) buyurarak, (irade-i tekvini)yi ve (ita'at
ediniz!) buyurarak, (irade-i tesrPOyi bildirdi. Resulullahm "sallal-
lahii teala aleyhi ve sellem" gelmesini ve Ona imanm farz olmasi-
m, ezelde irade etmesi gibi oldu. Resulullaha imanm farz olmasi,
halifelere ita'at etmenin vacib olmasi, onlarm faziletlerini gosterir.
Bu faziletden iistiin bir fazilet olamaz. Seyhaymn halife olacaklan-
m haber veren elliden fazla delil vardir. Bunlarm cogu acik bildi-
rilmisdir.
Siial: Hazret-i Omer ve hazret-i Osman, Miit'a ve Kiran hacla-
nm yasak etdiler. Eshab-i kiram "radiyallahii teala anhiim ec-
ma'in" bunlara karsi geldi. Buna ne dersiniz?
Cevab: Dort mezheb alimleri bildiriyor ki, hazret-i Omer
-206-
Miit'a haccim inkar etmedi. Mekkeliler icin, ifrad hacci daha se-
vabdir buyururdu. Haccm bircok niisiikiinde, dort mezheb arasm-
da da ihtilaflar vardir. Bunlar ictihad aynliklandir. Ictihad aynhk-
lan bid'at degildir. Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" hac-
ci nasil yapdigini, Eshab-i kiram, biitiin aynntilan ile haber verdi-
ler. Bu haberler arasmda hie aynhk yokdur. Ba'zi isleri ne niyyet-
le yapdigini anlamakda ihtilaf olmusdur. Safi'i ve Maliki, Resulul-
lahm hacci, (Ifrad) idi dediler. Hazret-i Omer ve Osman da bunu
soylemislerdir.
Siial: Miit'a nikahi Resulullah "sallallahii teala aleyhi ve sel-
lem" zemanmda vardi. Hazret-i Omer halife olunca yasak etdi. Bu,
siinneti degisdirmek degil midir?
Cevab: Bunun icin olan hadis-i seriflerde Eshab-i kiram ihtilaf
halinde idi. Hazret-i Omer ihtilafa son verdi. icma' hasil oldu. Haz-
ret-i Omerin, Resulullahm halifesi oldugu buradan da anlasilmak-
dadir. Miit'a nikahmm haram edildigini bildiren hadis-i serif Buha-
ride, Miislimde ve Muvattada yazihdir. Bunu haber verenlerden
biri de hazret-i Alidir.
Siial: Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", vefat edecegine
yakin kagid, kalem istedi. Hazret-i Omer "radiyallahii teala anh"
hastahk agnlari ile soyliiyor. Bize Allahm kitabi yetisir diyerek, bu
emre karsi geldi denilirse:
Cevab: Miisavere ayeti gelince, Resulullah "sallallahii aleyhi
ve sellem", bircok isleri, Eshabina damsirdi. Bircok isde, Eshab-i
kiramm dediklerine uygun vahy gelirdi. Abdullah bin Ubeyyin ce-
naze nemazim kilmak da boyle olmusdu. Hazret-i Omerin fikrini
soylemesi, bunun icin idi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem",
hazret-i Omerin soziinii dogru bulup, bir daha istemedi. Persem-
beden pazartesiye kadar, bir daha bunu tekrar etmedi. Arzu et-
seydi, bu gtinlerde yine emr ederdi. Yazilmasi lazim olsaydi, tek-
rar istemesi lazim olurdu. Bu is, hazret-i Omerin, Resulullah ya-
nmdaki kiymetini, serefini gosteren vesikalardan biridir. Kagid
getirmegi istiyenlere karsi, (Sorunuz. Acaba sayiklamis olmasin)
demesi de sue olmaz. O sayiklamaz. Hep dogru soyler. Bunun
icin, iyi anlamak icin sorunuz, demekdir. Bununla beraber, sayik-
hyormu soziinii hazret-i Omerin dedigini bildiren saglam haber
yokdur. (Resulullah, hazret-i Alinin halife olmasim yazacakdi.
Hazret-i Omer, bunun icin mani' oldu) demek, bos sozdiir. Gaib-
den haber vermek olur. Halife yazmak isteseydi, hazret-i Ebu
Bekri "radiyallahii teala anh" yazardi. Ciinki, hastahk giinlerinde,
hazret-i Aiseye (Bana baban Ebu Bekri cagir! Ona yazacagim ki,
-207-
biri cikip, kendisinin Ebu Bekrden hilafete daha layik oldugunu
soylemesinden korkuyorum. Allahii teala ve mii'minler, yalniz E-
bu Bekrden razidirlar) buyurdu. Bu hadis-i serif (Miislim) de yazi-
lidir. O sirada (Yammdan gidiniz!) buyurmasi, (Reftk-i a'la)yi iste-
digini gostermekdedir.
Siial: Hazret-i Osman "radiyallahli teala anh" is basina akraba-
smi getirdi. Bu dogru mudur?
Cevab: Hazret-i Ali de boyle yapdi. Bu isleri icin, bu biiyiikle-
re dil uzatilamaz. Bunun gibi, hazret-i All, hazret-i Osmamn katil-
lerine kisas yapmadi. Ebu Musel-Es'ariye ve Ebu Mes'ud-i Ensa-
riye saygi gostermedi. Muslimanlarm kanlannm dokiilmesine ma-
ni' olmadi. Tebiik gazvesinde bulunmadi. Bunlar, hazret-i Alinin
serefini azaltmaz. Hazret-i Osmamn kendi akrabasina ihsanda bu-
lunmasi da, islamiyyetin emr etdigi birseydir. (Sda-i rahm) sevabi-
na kavusmusdur. Bunlan hep kendi malmdan verdi. Beyt-iil-mal-
dan verseydi, sue denilebilirdi. Fekat, beyt-iil-malda olan hakkini
almayip, miislimanlara dagitmak, sue degil, faziletdir. Hazret-i Os-
mamn akrabasi cihad etdiler. Cok kahramanhk yapdilar. Her mii-
cahid gibi, bunlara da haklanm verdi. Hazret-i Osman zemamnda,
islamiyyetin Asyaya, Afrikaya yayilmasmda, onun bol ihsanlarinm
cok faidesi oldu. Resulullah da, ganimetden, Kureys kabilesinden
olanlara baskalanndan daha cok verirdi. Hasim ogullarma bunlar-
dan da cok verirdi. Hazret-i Omerin (Korkanm ki Osman, Beni
Umeyyeyi muslimanlarm basina gecirir) demesi, onun islerini be-
genmedigi icin degil, faidesi olmaz demekdir. Miictehidin, kendi
ictihadi ile hareket etmesi sue olmaz. Halifenin, diledigini, diledigi
isin basina gecirmesi hakkidir. Hatta vazifesidir. Akrabasi, kendi-
sine daha ita'atli olduklan icin, onlan tercih etmesi iyi oldu. Onla-
rm yapdigi yanhs isler, onun emri ile degildi. Halifenin gaybi bil-
mesi lazim gelmez. Velid bin Ukbeye kisas yapmamasi, sikayetleri
degerlendirebilmek icindi. Kufeliler, Velid serab icdi diye haber
verdiler. Dogrusunu anlaymca, hazret-i Aliye emr edip, Velide
had cezasi vurdurdu. Abdullah bin Mes'udiin hazirladigi Mushafi
yakarak, miislimanlari Seyhaymn "radiyallahii teala anhiima"
Mushafi iizerinde birlesdirdi. Bu isi, ona hakaret degildir. islamiy-
yete biiyiik hizmetdir. Ebu Zer icma'a uymadigi icin, onu Medine-
den cikardi. Keyfi icin cikarmadi.
Siial: Hazret-i Osman "radiyallahii teala anh" Muhammed bin
Ebu Bekrin feryadma yetismedi.
Cevab: Muhammed bin Ebu Bekr, hatadan ve gunahdan
ma'sum degildi. Halifenin onu cezalandirmasi vazifesi idi. (ikisini
-208-
oldtirtiniiz!) mektubunu hazret-i Osman "radiyallahii teala anh"
yazmadi. Bunu, kabilelerin, asagi insanlann yapdigim (Yafi'i tari-
hi) yazmakdadir.
Siial: Hazret-i Osman, Ubeydullah bin Omere "radiyallahii te-
ala anhiim ecma'in" kisas yapmadi.
Cevab: Halife, maktuliin varislerine bol mal vererek onlan razi
etdi. Fitneyi kaldirdi. Bu da, hazret-i Osmamn "radiyallahii teala
anh" giizel idareciliginin bir ornegidir.
Siial: Hazret-i Osman, cayir, ciftlik yapdi.
Cevab: Evet yapdi. Fekat, kendine miilk olarak yapmadi.
Beyt-iil-mal hayvanlan icin yapdi. Boylece, Beyt-iil-mala biiyiik
hizmet etdi.
Hazret-i Alinin hazret-i Osmamn sehid edilmesi ile ilgisi oldu-
gunu gosterecek hicbir delil yokdur. Buna hicbir ihtimal de yok-
dur. Katiller cok ve kuvvetli olduklan icin, hazret-i Ali hemen ki-
sas yapamadi. Hazret-i Osmamn varisleri de kisas yapilmasim iste-
medi. Katil de belli degildi. Katiller, hazret-i Osmana karsi bagi,
asi idi. Hazret-i Aliye ita'at etdiler.
Hazret-i Alinin halife secilmesi mesru' idi. Soz sahibleri bi'at
etdi. Talha ve Ztibeyr de hilafete karsi degildi. Kisasm yapilmasim
istemislerdi. (IstPab) kitabmda diyor ki, (Hazret-i Aliye, hazret-i
Osmamn sehid edildigi gun bi'at olundu. Muhacirler ve Ensar bi'at
etdiler. Hazret-i Mu'aviye ile Samhlar bi'at etmedi. Allahii teala,
hepsini afv edecegini bildirdi.)
(imamiyye) firkasma gore, ma'sum imamin yapdigi seyleri,
Peygamber yapdi diye haber vermek caizdir. Boyle inandiklan
icin, cok hadis uydurdular. Deylemi ve Hatib ve ibni Asakir, ken-
dilerinden once gelen alimlerin sahih ve hasen hadisleri toplamis
olduklanni gordiiler. Kendileri de za'if hadisleri topladilar. (Buha-
ri) ve (Muslim) hadislerinin dogru olduklanni, biitiin Ehl-i hak,
sozbirligi ile bildirmekdedir.
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" hazret-i Alinin "radi-
yallahii teala anh" kucagmda vefat etdigi ve hazret-i Aliye vasiyyet
yapdigi sozleri dogru degildir. Hazret-i Alinin harb etdikleri ile siz
de harb ediniz sozii hadis degildir.
Imamiyyenin hazret-i Ali "radiyallahii teala anh" icin geldi de-
dikleri ayet-i kerimelerin hie birinde hazret-i Alinin ismi olmadigi
gibi, onun icin olduguna bir isaret de yokdur. Halbuki, magara a-
yetinin ve ba'zi ayetlerin hazret-i Ebu Bekr icin "radiyallahii teala
anh" olduklarma acik isaretler vardir. Boyle oldugunu si'i kitabla-
n da yazmakdadir. Tathir ayeti, hazret-i Ali icin olmayip, zevcat-i
- 209 - Eshab-i Kiram - F:14
tahirat icindir. Mubahele ayeti de boyledir. (Akrabami sevmenizi
istiyorum) mealindeki ayet-i kerime de, hazret-i All icin olmayip,
mii'min olan biitiin akrabasi icindir.
(Gadir-i hum) denilen yerdeki hadis-i serif, Ehl-i beyti sevmegi
emr etmekdedir. Bu hadis-i serifin sonunda (O, benden sonra ha-
lifedir). (O, benden sonra sizin velinizdir) ve bunlara benzer seyler
yokdur. Bunlar uydurulmusdur. Boyle uydurulmus yiizlerce hadis
vardir. Bunlari bildirenlerin arasindaki yalancilan islam alimleri
ortaya koymuslardir.
Siial: Hadis-i serifde (Kiyamet giinii, tamdigim cok kimseyi
havzundan uzaklasdmrlar: Eshabim, diyerek onlari cagirmm. Fe-
kat, bir ses isitilir ki: Senden sonra, onlarin neler yapdigini bilmez-
sin) buyuruldu. Bu hadis-i serif, Eshab-i kiramm "radiyallahii teala
anhiim ecma'in" cogunun yoldan sapacaklanm gostermiyor mu?
Cevab: Veda' hacci hutbesinde, (Benden sonra kafir olmayiniz!
Birbirinizin boynunu vurmayiniz!) buyuruldu. Bu hadis-i serif gos-
teriyor ki, Seyhayn "radiyallahii teala anhiima" ve miislimanlarla
harb etmiyenler, bunun dismdadirlar. Resulullah "sallallahii aley-
hi ve sellem", Seyhaym ve Eshab-i kiramdan cogunu Cennet ile
miijdeledi. Bu miijde, onlarin iman ile oleceklerini ve Resulullahin
havzi yamnda ve Cennetde, Onun yamnda bulunacaklarmi bildir-
mekdedir. Bundan baska, Maide suresinin elliyedinci ayetinde me-
alen, (Ey iman edenler! Dinden cikarsaniz, Allahii teala, sizin ye-
rinize baskalarim getirir. Onlari sever. Onlar da Allahii tealayi se-
verler) buyuruldu. Bu ayet-i kerime gosteriyor ki, miirted olanla-
nn karsisinda bulunanlan Allahii teala sevmekdedir. Bu da, haz-
ret-i Ebu Bekr zemanmda oldu. Cennetlik olduklan ismleri ile si-
fatlari ile bildirilen mubarek insanlan kotii bilmek ve kotiilemek
biiyiik felaketdir. Bedr gazasmda bulunanlarm Cennete gidecekle-
ri acikca bildirildi. Bunlara dil uzatmak, biiyiik cahillikdir.
Siial: (Allahii teala, oniki halffe gonderecekdir. Bunlarm hepsi
Kureys kabflesindendir) hadis-i serifi oniki imami "rahmetullahi
teala aleyhim ecma'in" gostermiyor mu?
Cevab: ilk bakisda, bu hadis-i serifden, imamiyye firkasmm
hakh oldugu anlasihyor. Halbuki, hadis-i serifler, ayet-i kerimeler-
de oldugu gibi, birbirlerini aciklamakdadirlar. Abdullah bin
Mes'udiin haber verdigi hadis-i serifde, (islam degirmeni otuzbcs
sene doner. Sonra helak olanlar bulunur. Daha sonra gelenler, is-
lamiyyeti yetmis sene kuvvetlendirirler) buyuruldu. Bizim [ya'ni
Sah Veliyyullah-i Dehlevinin], bu hadis-i serifden anladigimiz su-
dur: Bildirilen vaktin baslangici, ilk cihadm basladigi, hicretin i-
-210-
kind senesidir. Otuzbesinci senede, hazret-i Osman sehid edilerek,
miislimanlar arasinda aynlik oldu. Cihad ve islamiyyetin yayilma-
si durdu. Deve ve Siffm muharebelerinde, miislimanlar birbirleri-
ni oldiirdii. Allahii teala, hilafete tekrar diizen verip, cihad tekrar
basladi. Beni Umeyye [ya'm Emevi] devletinin sonuna kadar de-
vam etdi. Abbasi devleti kurulurken, ortahk yine karisdi. Cok
miisliman oldii. Sonra Allahii teala, hilafete diizen verip, Hiilagu-
niin Bagdadi yakip yikmasma kadar siirdii. Sa'd ibni Ebi Vakka-
sm haber verdigi hadis-i serifde, (Allaluma diia ediyorum ki, iim-
metimin kuvvetini, yarun giiniin sonuna kadar siirdiirsiin) buyu-
ruldu. Yanm grin ne kadar zemandir denilince Sa'd, besyiiz sene-
dir dedi. Bu hadis-i serif, Abbasi devletinin omriinii [ya'nibesyiiz-
yirmidort seneyi] gostermekdedir. Birinci hadis-i serif (Hilafet-i
nubiivvet)i haber veriyor. Bunun otuz sene oldugunu bildiriyor.
Bundan sonra gelen halifelere (Melik-i adud) ya'ni (Sultan) ismi-
ni veriyor. Her iki hilafetdeki halife sayisinm oniki olacagim bildi-
riyor. Bu oniki halifeyi oniki imam sanmak hie dogru degildir.
Ciinki, hadis-i serifde, (Hilafet) diyor. (imamet) demiyor. Si'iler de
soyliyor ki, oniki imamm cogu halife degildi. Hadis-i serifde, oniki
halifenin Kureys kabilesinden oldugu bildirildi. Bu ise, hepsinin
Hasimi olmadigim gostermekdedir. imamiyye firkasi, oniki ima-
min, islamiyyeti yaydigim, memleketler aldiklanm soylemiyorlar.
(Resulullah vefat edince, din ortiildii. imamlar (Takiyye) yapdi,
dogru yolu gosteremediler. Hazret-i Ah bile bildiklerini soyliye-
medi) diyorlar. (Hadis-i serif, oniki imamdan sonra islamiyyetde
gevseklik olacagim haber veriyor. imamiyye ise, oniki imam te-
mam olunca, Isa aleyhisselam gokden inecek ve dini kuvvetlendi-
recek) diyorlar. Bizim anladigimiza gore, bu oniki halife, dort (Ha-
life-i rasid) ve bunlardan sonra, hazret-i Mu'aviye ve Abdiilmelik
ve dort oglu ve Omer bin Abdiil'aziz ve Abdulmelikin torunu Ve-
liddir. Abdullah bin Ziibeyrin bunun dismda kalmasi lazimdir.
Ciinki, hazret-i Omerin bildirdigi hadis-i serif, Abdullah bin Zii-
beyrin halife olarak ortaya cikmasi ve Mekke-i miikerremede kan
dokiilerek, Ka'be-i mu'azzamaya hiirmetsizlik yapilmasina sebeb
olmasi, bu iimmete gelecek musibetlerden biri olacagim goster-
mekdedir. Yezid ve Emevilerin diger halifeleri, islamiyyete hizmet
etmedikleri icin, oniki hahfeden sayilmazlar.
Siial: Hazret-i Ahnin "radiyallahii teala anh" cok kerametleri
vardi. Bunlar, Onun ustunlugiinii gostermiyor mu?
Cevab: Sihabiiddin-i Siihreverdi "rahime-hullahii teala" bu-
yurdu ki, (Eshab-i kiramda keramet az goriindii. Hazret-i Ahnin
kerametleri kadar hatta daha cok, Seyhaynde de goriildti). [Bu
-211-
kerametlerin cogu, Yusiif-i Nebhanmin (Cami'u keramat-il-Evli-
ya) kitabinda yazilidir.]
Siial: (Ben ilm schriyim. Alt "radiyallahii teala anh" bunun ka-
pisidir) hadis-i serifine ne denilir?
Cevab: Bu hadis-i serif, elbet bir iistiinluk gosteriyor. Fekat, bu-
nun gibi (Ilmin dorde birini bu Humeyradan ahniz!) ve (Benden
sonra, Ebu Bekre ve Omere tabi' olunuz!) ve (ibni Umm-i Abdin
razi oldugu kimseden ben de razryim!) ve daha nice hadis-i serifler
de vardir. (Hiimeyra), Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem"
hazret-i Aiseye "radiyallahii teala anha" verdigi ismdir. Hazret-i
Almin din bilgilerindeki ustiinlugu ve Neseb ilminde, Eshab-i kira-
min cogundan ileride oldugu meshurdur. Fekat bunlar, Seyhayn-
den daha iistiin oldugunu gostermez.
Hazret-i Almin soyundan imam-i Muhammed Bakir ile imam-i
Ca'fer Sadikm "radiyallahii teala annum" ilmde, vera'da ve ibadet-
lerdeki kemalleri siibhesizdir. Kiileyni, imam-i Ca'fer Sadikin te-
savvufculara diisman oldugunu yaziyor. [Ebu Ca'fer Muhammed
Razi Kiileyni, 329 [m. 940] da Bagdadda vefat etdi. (Kafi) kitabin-
da onalti bin hadis vardir.]
Zeydiyye firkasi da turuk-i aliyyeye dtismandir. Evliyamn bti-
yiiklerinden Abdiillah-i Ensari "rahime-hullahii teala" buyuruyor
ki, (Binikiyiiz Veli gordiim. iclerinden yalniz Sa'dun ve Ibrahim,
seyyidlerden idi). Bunlarm ikisi de meshur degildir. Sonraki asrlar-
da gelen Evliya arasmda seyyidler varsa da, bunlar seyyid olmiyan
miirsidlerden feyz almislardir.
Kur'an-i kerim ve hadis-i serifler acik olarak islamiyyete uyma-
gi emr etmekdedir. Tesavvuf yolunda hasil olan seyler hie bildiril-
memisdir. Bunun icin tam iistiinliik, tesavvuf ile degil, islamiyyete
hizmet etmekdeki ziyadelikle olciiliir.
Siial: Peygamberlere "aleyhimiissalevatti vetteslimat" tabi' o-
lanlarda, Fena, Beka, ma'rifetler, Vahdet-i viicud bilgileri gibi kiy-
metli seyler hasil oluyor. Kerametler veriliyor. islamin bes sartini
ise, her miisliman yapiyor. imam-i Gazali ve Celaleddm-i Rumi
"rahime-hiimullahii teala" gibi biiyiik alimler, Tevhid-i viicudinin
cok kiymetli oldugunu bildiriyor. O halde tesavvuf yollarimn kay-
nagi olan hazret-i Almin "radiyallahii teala anh" daha iistiin olma-
si lazim gelmez mi?
Cevab: (islamm bes sarti, insam Allahii tealaya yaklasdirmaz.
Bunlar, insanlarm diinyada iyi huylu olmalanni, iyi gecinmelerini
saglar) diyen kimse (Zindik)dir. islamiyyeti yikmak istemekdedir.
Islamiyyet, Allahii tealamn nzasma kavusdurur. islamiyyete uy-
-212-
miyanlan Allahii teala sevmez. Bunlara azab yapacakdir. Fekat,
tesavvuf yolu, daha kolay kavusdurur derse, bu kimseye soziinii is-
bat etmesini soyleriz. Tesavvuf yolunun temeli, islamiyyetdir. Isla-
miyyete uymiyan kimse Veil olamaz. islamiyyete uymakda ve uy-
durmakda Seyhaynm en ileride olduklanni yukanda uzun bildir-
misdik. Zikr ve Murakabe ile kalbi temizlemege cahsmak, islamiy-
yete uymak demekdir. islamiyyetin delili, (Kitab), (Siinnet), (ic-
ma'i selef) ve (Kiyas-i fukaha)dir. (Kur'an-i kerim)de bes ilm var-
dir.
1 — Mahluklan inceliyerek, Allahii tealanin var oldugunu ve
bir oldugunu anlamagi gostermekdedir. [Fen bilgileri bu kismda-
dir.]
2 — Tarihi inceliyerek, iman edenlerin, islamiyyete uyanlarm
mes'ud olduklanni, lmansizlarm ise diinyada azab icinde yasadik-
larim anlatmakdadir.
3 — Ahiretdeki ni'metleri ve azablan bildirerek, imanli olmaga
tesvik etmekdedir.
4 — Diinyada ve ahiretde se'adete kavusmak icin, nasil yasa-
mak lazim oldugunu ogretmekdedir.
5 — Miisriklerle, mtinafiklarla, yehudilerle, hiristiyanlarla ve
yetmisiki firkadaki sapik muslimanlarla nasil gecinilecegi bildiril-
mekdedir.
Tekrar edilmislerden baska, onbin kadar hadis-i serif vardir.
Tekrar edilenleri de sayarsak, milyonu asmakdadir. Biitiin bu (Ha-
dis-i verifier), oniki ilmi bildirmekdedirler:
1 — Kitab-ullaha ve siinnete yapismak.
2 — islamm bes sarti, zikrler ve ihsan, ya'ni kalb bilgileri. Te-
savvuf, bu ihsam elde etmekdir.
3 — Mu'amelatdir. Nafaka icin ticaret, san'at ve zira'at bilgile-
ri ve sosyal haklar bunun icindedir.
4 — Iyi ahlak bildirilmekde ve oviilmekdedir.
5 — Kole azad etmek.
6 — Fadail olan ameller ve Eshab-i kiramm "radiyallahii teala
aleyhim ecma'ih" iistiinlukleri.
7 — Peygamberlerin ve miihim kimselerin tarihi.
8 — Kiyamete kadar olacak miihim olaylar.
9 — Kiyamet halleri. Hasr, nesr, Cennet ve Cehennem.
10 — Resulullahm hayati "sallallahti aleyhi ve sellem".
11 — Kur'an-i kerimi okumak ve tefsir etmek.
-213-
12 — Melekler, seytanlar, tababet gibi cesidli ilmler.
(Kiyas), ahkam-i islamiyyede, ya'ni emr ve yasaklarda olur. Bii-
tiin bu saydigimiz ilmlerde, Tevhid-i viicudi bilgileri yokdur.
(islamiyyet), Eshab-i kiramm ve Tabi'm-i izamin [ya'ni, Es-
hab-i kirami gorenlerin] iman etdikleri ve yapdiklan seylerdir.
Bunlar zemamnda bulunmayip, sonradan ortaya cikan din bilgile-
ri, miislimanhk degildir. (Bcniin ve Eshabiinin yolunda olunuz!)
hadis-i serifi, bunu gostermekdedir. Vahdet-i vucud bilgilerinin
birinci kismda olmadigi meydandadir. Bu bilgiler, Seyyid-iit-taife
Ciineyd-i Bagdad! zemamnda da yokdu. (Mu'tezile), (Imamiyye),
(Zeydiyye), ve (ismailiyye) gibi sapik firkalar da boyledir. Bunlar
da, Selef-i salihmden sonra ortaya cikdi.
Resulullahdan "sallallahii teala aleyhi ve sellem" basliyarak,
Eshab-i kirama ve Tabi'ine ve kalbden kalbe akarak ta zemammi-
za kadar gelen feyzler ise islamiyyetde vardir. Buna (ihsan) ismi
verilmisdir. [Sonradan (Tesavvuf) denildi.]
Islamiyyetden olan seyler, ihlas ile, temiz niyyet ile yapihrsa,
kiymetli olurlar. Nefsin arzularma kavusmak ve sohret icin olurlar-
sa, Allahii tealadan uzaklasdinrlar. Cehenneme siiriiklerler.
Siial: Tesavvuf biiyiiklerinin sozleri, tesavvuf bilgilerinin daha
iistiin olduklanm gostermiyor mu?
Cevab: Bir kimseyi Allahii tealaya [ya'ni Allahii tealamn riza-
sina, sevmesine] yaklasdiracak isler islamiyyetde bildirilmisdir.
Bunlar arasindan insamn haline ve zemamna gore secilir. Tesavvuf
biiyiikleri, talebesini terbiye ederken [ya'ni yetisdirirken], onun
cesidli hallerine gore, ona cesidli vazifeler vermislerdir. Faideli is-
lerden birini otekine tercih etmesi, otekinin faidesiz oldugunu gos-
termez. Her faideli isde iyi niyyete ehemmiyyet verirler. imam-i
Gazali "rahmetullahi aleyh", her isde ihlasa ehemmiyyet vermek-
dedir. Ayet-i kerimeler ve hadis-i serifler, islama hizmet etmegi
emr ediyor. Cihadm ve ilm ogretmenin faziletine inanmiyan, (Zin-
dik)dir.
Siial: Seyh Muhyiddm-i Arabi "rahime-hullahii teala" buyuru-
yor ki, (hazret-i All "radiyallahii teala anh", Resulullahm "sallalla-
hii teala aleyhi ve sellem" yaratildigi toprakdan kalandan yaratil-
di. Resulullah ile ahiret kardesi yapilmasi da bundandir). Bundan
daha iistiin birsey olur mu?
Cevab: Seyhaymn daha iistiin oldugu, islam bilgilerinden anla-
silmakdadir. Burada (Edille-i §er'iyye) olan Kitab, Siinnet, icma'
ve Kiyas bilgilerine bakmak lazimdir. Tesavvuf biiyiiklerinin kalb-
leri ile kesfleri, ser'i seylere delil olamaz. islamiyyetin hicbir hiik-
-214-
mii, bu kesflere dayanmaz. Seyh Muhyiddm-i Arabi "rahime-hul-
lahii teala", Allahii tealaya yaklasdiran seyleri sayiyor. Bunlardan
en yiiksek olan Siddikiyyet derecesinin hazret-i Ebu Bekre, Mu-
haddisiyyet derecesinin hazret-i Omere, Uhuvvet derecesinin de
hazret-i Aliye mahsus oldugunu bildiriyor. Havariyyet derecesinin
Ziibeyre, Emanet derecesinin de Ebu Ubeydeye verildigini yazi-
yor. Boyle daha nice dereceler bildiriyor. Bunlar, fadl-i kiilliyi gos-
termez. (Fiituhat) kitabmm bircok yerinde, Eshab-i kiramin, vila-
yet derecelerinden baska, Peygamberlere benzetdigi derecelerini
de bildiriyor. Resulullahdan "sallallahii aleyhi ve sellem" sonra bu
derecelerin devam etdigini, ancak peygamber olmadiklarini uzun
yaziyor. Bizim anladigimiz iistiinliik de, iste bu Peygamberlere "a-
leyhimusselam" benziyen iistunliikdur. Seyhaynm "radiyallahii an-
hiima" iistiinliigu buradan gelmekdedir. Bu ustiinluge (Fadl-i kiil-
li) denir. (Fiituhat) kitabinm bircok yerinde, bu iistiinliik anlatil-
makdadir. Altmisdokuzuncu babmin sonunda diyor ki, (Allahiim-
me salli ala) okurken, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", Ib-
rahim aleyhisselama benzetiliyor. Halbuki, Ondan daha iistundiir.
Bunun inceligini, sahifelerle aciklarken Siddikhk derecesinin iis-
tunliigunu uzun anlatiyor.
Allahii teala, hususi feyzlerini, secdigi, cok sevdigi kullarma
cesidli sebeblerle, vasitalarla gondermekdedir. Once o kullanm
bu feyzlere miiste'id, elverisli yaratmakdadir. Hazret-i Almin be-
denindeki toprak maddelerini de, Resulullahm "sallallahii teala
aleyhi ve sellem" toprak maddeleri gibi, ntibiivvet feyzlerini alma-
ga miiste'id yaratmisdir. Fekat, bu iistiinliik, fadl-i kiilli degildir.
Fadl-i ciiz'idir. Vilayet derecesinin ustiinliigiinii gostermekdedir.
Peygamberlige benzemek degildir.
Siial: Tesavvuf biiytikleri, hazret-i Almin "radiyallahii teala
anh" iistiinlugunii gosteren rii'ya gorduiklerini bildiriyorlar. Hadis-i
serifde (Mii'minin rii'yasi, peygamberligin kirkalti kismindan biri-
dir) buyuruldu. Bu da, hazret-i Alinin daha iistiin oldugunu goster-
mez mi?
Cevab: Dmin hicbir hiikmii rii'ya ile bildirilmis degildir. Pey-
gamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", (Allahii tealaya hamd
olsun ki, beni, Ebu Bekr ile ve Omer ile kuvvetlendirdi) buyurdu.
Bir hadis-i serifde, (Ebu Bekr ve Omer, benim kulagim ve goziim
gibidirler) buyuruldu. Fadl-i kiilli boyle olur. Peygamberlerin "a-
leyhimussalevatii vetteslimat" halifesinin, onun gibi olmasi lazim-
dir. Bu fakire gore, Seyhayn "radiyallahii anhiima", giines etrafm-
daki lsik sacan tabaka gibidir. Hazret-i Ali "radiyallahii anh", bu
lsiklan ahp aks etdiren kamer [ay] gibidir. Seyhayn "radiyallahii
-215-
anhuma" (Niibiivvet yolu)nun lsiklarmi, hazret-i All de "radiyalla-
hii anh", (Vilayet yolu)nun lsiklarmi sacmakdadirlar. Bunun icin-
dir ki, Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", (Eger halil
[dost] edinseydim, Ebu Bekri halil edinirdim) ve (Benden sonra
Peygamber gelseydi, Omer elbet peygamber olurdu) ve (Ali ben-
dendir. Ben de ondanim) buyurdu. Bu fakir [Sab. Veliyyullah-i
Dehlevi hazretleri, murakabede], Resulullahin "sallallahii teala a-
leyhi ve sellem" ruhaniyyetine sordum: Hazret-i Alinin "radiyalla-
hii teala anh" nesebi daha serefli ve hiikmleri daha kuvvetli ve te-
savvuf yolunun onderi oldugu halde, Seyhaymn "radiyallahii teala
anhuma" daha iistiin olmasimn sebebi nedir? Ruhuma soyle cevab
ihsan buyurdu ki, (Resulullahin "sallallahii teala aleyhi ve sellem"
bir zahir [goriinen], bir de batm [goriinmiyen] yiizii vardir. Zahir
yiizii ile, insanlar arasmda adalet yapar, kardesligi saglar ve dogru
yolu gosterir. Bu vazifeyi yapmasinda Seyhayn "radiyallahii teala
anhiima", Onun elleri, ayaklan gibidirler. Batm vechinden kalble-
re feyz vermekdedir. Seyhayn, bunda da ortakdirlar!) "radiyallahii
teala annum ecma'ih".
Menba-M feyzu meant meclis-i Abdiilhaktm,
menzil-i kurb-i ilahi, sohbet-i Abdiilhaktm.
Meice-i bi-care-gandir, derde dermandir Hakim,
ma'den-i Man, nur-i Siibhan, sirr-i Kur'andir Hakim!
Urvetiilviiska Muhammed Ma'sum Farukmin (Mektubat) kita-
bi farisi olup, tic cilddir. Birinci cildde 239, ikincide 158, iiciincii
cildde 255 mektub vardir. Bu 652 mektubdan alti adedi terceme
edilerek asagida yazilmisdir.
BiRINCi CILD, 49. cu MEKTUB
Hak siibhanehu ve teala, din ve diinya muradlanmza kavusdur-
sun! Diinya lezzetlerinin, fani [gecici] ni'metlerin zararlarmdan
kurtulmak icin ilac, bunlari islamiyyete uygun kullanmakdir. Ya'ni,
Allahii tealamn emrlerine ve yasaklanna uymakdir. islamiyyete
uygun kullamlmazsa, bu lezzetler zararh olur. Allahii tealamn ga-
dabma, azabma sebeb olurlar. Hakiki, tarn kurtulmak icin, bu lez-
zetleri, miimkin oldugu kadar, terk etmelidir. Terk edemiyenlerin,
ilacim kullanmalan lazimdir. Boylece, zararlarmdan kurtulurlar.
Bu lezzetleri terk edemeyip, ilacim da yapmayanlara, boylece fela-
ketlere, derdlere siiriiklenip, se'adetden mahrum kalanlara yaziklar
olsun! [Islamiyyet, diinya lezzetlerini, zevklerini men' etmiyor.
Bunlarm hayvanlar gibi, azgm, zararh kullamlmasim men' ediyor.]
-216-
Nefslerinin arzularma tabi' olup, diinya lezzetlerini islamiyyete uy-
gun kullanmiyanlar, boylece, faideli ve daimi olan Cermet lezzetle-
rinden kacanlar cok zevalhdir. Allahii tealanm herseyi gordiigiinii
bilmiyorlar mi? Zararlardan kurtulmak icin, diinya lezzetlerini isla-
miyyete uygun kullanmak lazim oldugunu isitmemisler mi? Sorgu,
siial giinii elbet gelecek, herkesin, diinyada yapdiklan, onlerine se-
rilecekdir. [Diinya zevkleri, lezzetleri pesinde kosanlarm, oldiikden
sonra dirilmek olduguna, islamiyyete uyanlann, Cennet zevklerine
kavusacaklarma, islamiyyete uymiyanlann, Cehennem atesinde ya-
nacaklarma inanmadiklan anlasihyor. Halbuki, bunlann ilerici, bii-
yiik adam dedikleri Avrupalilar, Amerikalilar, Cennete, Cehenne-
me inamyor. Kiliseleri dolup tasiyor. Avrupahlarm ahlaksizhklan-
na, namussuzluklarina ilericilik diyerek sanlan, onlar gibi ahirete
inanan vatandaslara gerici, yobaz diyerek saldiranlarm icyiizleri
meydandadir. Akllari olmiyan, nefslerinin, zevklerinin esiri olan bu
zevallilara aldanmamahdir.] Diinyada Rabbinin nzasim kazanmis,
Onun haram etdigi seylerden sakmmis olanlara, o gtin miijdeler ol-
sun! Diinyamn yaldizh hayatina aldanmayanlara, Rabbin azabm-
dan korkarak, nefslerine hakim olanlara, evinde ve emrinde olanla-
ra nemaz kilmalarim emr edenlere [ve kadmlarma, kizlarma, soka-
ga cikarken ortiinmelerini ogretenlere] miijdeler olsun, miijdeler
olsun! Allahii tealanm gosterdigi se'adet yolunda olanlara ve Mu-
hammed aleyhisselama tabi' olanlara selamlar olsun!
IKINCi CILD, 38. ci MEKTUB
Insan ile Allahii teala arasinda en biiyiik perde, insamn nefsi-
dir. (Nefsini birak da, bana gel! Aradigin giincsi orten bulut, sen-
sin! Kendini bil!) buyuruldu. Nefsin aradan kalkmasi, vicdani [Kal-
be aid] ve zevki bir isdir. Soz ve yazi ile bildirilemez. Kitab oku-
makla anlasilmaz. Ezelde ihsan edilmis olmasi ve Allahii tealanm
cezb etmesi [cekmesi] lazimdir. Sebebler alemi olan bu diinyada,
muhabbet sarti ile, bir Velinin sohbeti kafidir. Muhabbet cok oldu-
gu kadar, Onun kalbinden yayilrp, kendine gelen feyzlerden,
ma'rifetlerden cogunu ahp, kemalata kavusur. (Kisi sevdigi ile be-
raberdir) hadis-i serifi, bunu haber vermekdedir.
iKINCi CILD, 39. cu MEKTUB
Ehl-ullahin [Evliyamn] viicudlan, hayatda iken de, vefatlarm-
dan sonra da rahmetdir. Diri iken verdikleri feyzleri ve bereketle-
ri, oldtiklerinden sonra da devam eder. Feyzleri ve bereketleri,
yollarmdan aynlmiyanlara akmaga devam eder. Dinde ortaya ci-
kanlan bid'atin, stinnetlerin nurlanm yok etmesine benzer. Hayrh
-217-
isler yapmaga cahsinrz! Taat ve ibadet yapmakda yans ediniz!
Merhumun evladma hizmet etmegi se'adet [kazanc] biliniz! Onla-
n islamiyyete uygun olarak sevindiriniz!
IKINCi CILD, 45. ci MEKTUB
Sevgili oglum! Dtinyanm goriiniisii tathdir, lezzetlidir. Halbuki,
hakikatde zehrdir. Kiymetsizdir. Onun tuzagma diisen, hie kurtu-
lamaz. Bu zehr ile olen, les olur. Buna goniil vermek delilikdir.
Yaldrzlanmis necaset, seker kaplanmis zehr gibidir. Akh olan, boy-
le sahte, yalanci guzellige aldanmaz. Bozuk, zararh zevklere goniil
baglamaz. Bu kisa hayatmda, sahibinin nzasmi kazanmaga cahsir.
Ahiretde ise yarayacak seyleri kazanir. Kulluk vazifelerini yapar.
Allahii tealamn emrlerine sanhr. Haram, yasak etdigi seylerden
sakinir. Boyle yapmayip, zararh seyler pesinde kosanlara yaziklar
olsun!
Hakiki dostu uzmekden korkuyorum,
Bu korkudan, gece giindiiz yaniyorum!
[Diinya, Allahii tealamn sevmedigi, haram etdigi, zararh seyler
demekdir. Haramlardan sakman, diinyaya aldanmamis olur. Alla-
hii teala, diinyada hicbir zevki, hicbir lezzeti yasak etmedi. Bunla-
n, azgm, taskm, zararh olarak kullanmagi haram etdi. Gosterdigi,
faideli, edebli seklde kullanilmasim emr etdi.]
iKINCi CILD, 61. ci MEKTUB
Bu diinyaya getirilmemizden maksad, Allahii tealamn ma'rife-
tini elde etmekdir. Ma'rifet iki nev'dir. Birincisi, fen yolu ile, ya'ni
nazar ve istidlal [dtisiinmek] ile hash olur. Bunu, islam alimleri bil-
dirdi. ikincisi, kesf ve siihud ile, [kalbde] hash olur. Bu, tesavvuf
erbabindan [Evliyadan] gelir. Birincisi, ilm olup, akl ve fikr ile ha-
sh olur. ikincisi, hal olup kendindedir. Birincisi, Arifi yok etmez.
ikincisi, yok eder. Ciinki, bu ma'rifet, ma'rufda yok olmakdir.
Kurb, bitinen hareket degildir,
Kurb-i Hak, varhkdan kurtulmakdir! [Kurb-i Hak,
Allahi sevmekdir.]
Birincisi, ilm-i husulidir. Etrafli anlamakdir. ikincisi, idrak-i ba-
sh olup, etrafi yokdur. Ciinki, burada hazir olan Hakdir. insan, fa-
ni [yok] olmusdur. Birincide nefs, inkar etmekdedir. Ciinki nefs ve
kotii sifatlan mevcuddur. Onun inadi ve arzulan yok olmamisdir.
Taskinhkdan ve azgmhkdan kurtulamamisdir. Iman varsa, gorii-
nusdedir. Ameller, ibadetler sekldedir. Nefs, kiifrunde devam et-
mekde, Mevlasma [Sahibine] diismanhkdadir. Hadis-i kudside,
-218-
(Nefsini, diismamn bil! Ciinki o, bana diismandir) buyuruldu. Bu
ma'rifete (Iman-i mecazi) denildi. Bu iman yok olabilir. Ikinci
ma'rifetde, insan yok oldugu icin, nefs imana gelmisdir. Bu ma'ri-
fet [iman] yok olmaz. Buna (Iman-i hakiki) denir. Ameller de, ha-
kiki olur. Hadis-i serifde, (Ya Rabbi! Senden, sonu kiifr olmiyan
iman istiyorum) buyuruldu. Nisa suresinin 136. ci (Ey iman eden-
ler! Allaha ve Resuliine iman ediniz!) ayetinde, bu imana isaret
edilmekdedir. imam-i Ahmed ibni Hanbel, ilmde ve ictihadda en
yuksek derecede oldugu halde, Bisr-i Hafmin kapisma giderek, bu
ma'rifete talib oldu. Sebebi soruldukda, o Hak tealaya benden da-
ha cok arifdir dedi. Ebu Hanife Nu'man-i Kufi "rahmetullahi
aleyh", omriiniin son iki senesinde, ictihadi birakarak, uzlet eyledi.
Vefatmdan sonra, rii'yada, (Son iki sene olmasaydi, Nu'man helak
olurdu) dedi. Uzletinin sebebi, bu ma'rifeti temamlamak idi. Bu
ma'rifetin neticesi olan, imamn kemaline kavusmak idi. Yoksa,
ilmde ve amelde, derecesi cok yuksek idi. Hicbir amel, ictihad de-
recesine ulasamaz. Hicbir ibadet, ders vermek makamma varamaz.
Amellerin kemali, imamn kemaline baghdir. ibadetlerin nuraniy-
yeti, ihlasm mikdarma baghdir. Imamn kemali ve ihlasin mikdan
da, ma'rifete baghdir. Bu ma'rifet ve iman-i hakiki fenaya ve olme-
den evvel nefsin olmesine bagh oldugu icin, fenasi cok olamn, fma-
ni kamil olur. Bunun icin, Siddik-i ekberin imam, bu iimmetin
imanlan toplammdan fazla oldu. Hadis-i serifde, (Ebu Bekrin fma-
m, iimmetimin imam ile dartilsa, Ebu Bekrin imam fazla gelir) bu-
yuruldu. Ciinki, fenada, benzeri yok idi. Hadis-i serifde, (Yiiriiyen
olii gormek isterseniz, Ebu Kuhafenin oglunu goriiniiz!) buyurul-
du. Ebu Bekrin fenaya misal gosterilmesi, fenadaki kemaline delil-
dir. Ciinki, Eshab-i kiramm hepsinde fena hasil olmusdur. Bu
ma'rifet kimde hasil olursa, miijdeler olsun! Nerde bulunursa, or-
aya kosmahdir. Ne yazik ki, aramlmasi lazim olan terk ediliyor.
Tahribi emr olunan, ta'mir ediliyor. Kryamet giinii, hangi yiiz ve
hangi ozr ile hesab verilecek?
iKiNCi CILD, 62. ci MEKTUB
insanm serefi, iman ile ve ma'rifet iledir. Mai ile ve mevki' ile
degildir. Imamn kuvvetlenmesine cahsimz! Ma'rifet derecelerinde
yiikselmege gayret ediniz! Hadis-i serifde, (Ahiret icin cahsam, Al-
lahii teala, her arzusuna kavusdurur. Yalniz diinya i^leri ardinda
kosanlari helak eder) buyuruldu. Gecim sikmtisi olamn, bir isde
cahsmasi caizdir. Kazanirsa, iyi olur. Kazanamazsa, bu isin iizerine
diismemelidir. Ugrasmasmm sonu gelmez. Zaran artar.
219
ISLAMDA ILK FITNE
ONSOZ
Allahii teala, diinyada biitiin insanlara aciyor. Faideli seyleri
herkese gonderiyor. Ahiretde, Cehenneme gitmesi gereken
mii'minlerden diledigine ihsan ederek afv edecek, Cennete kavus-
duracakdir. Her canliyi yaratan, her van, her an varhkda durdu-
ran, hepsini korku ve dehsetden koruyan yalmz Odur. Boyle bir
Allahm serefli ismine sigmarak, bu kitabi yazmaga bashyoruz.
Allahii tealaya hamd olsun! Onun cok sevdigi Peygamberi Mu-
hammed aleyhisselama salat ve selam olsun! O yiice Peygamberin
"sallallahii teala aleyhi ve sellem" temiz Ehl-i beytine ve adil, sa-
dik Eshabmm herbirine "radiyallahii teala anhiim ecma'ih" hayrh
diialar olsun!
(Tezkire-i Kurtubi) muhtasannda yazih hadis-i serifde, (Esha-
bim arasinda fitne cikacakdir. Bu fitneye karisanlan, benimle soh-
betlerinin hatiri icin, Allahii teala afv edecekdir. Sonra gelenler, bu
fitneyi dillerine dolayarak, koriikliyecekler, bu yiizden Cehenne-
me gideceklerdir) buyuruldu. Hindistanda, hicri 1034 [m. 1624] yi-
hnda vefat eden, biiyiik islam alimi imam-i Rabbani Ahmed Faru-
ki Serhendi "rahmetullahi aleyh", Ehl-i siinnet i'tikadim ve miisli-
manhgm dogru yolunu ve tesavvufun islam dminden ayri birsey ol-
madigini bildirmek icin, her memlekete mektublar yollamisdir.
Besyiizden fazla olan bu mektublan, iic cild olarak toplanmis ve
basilmisdir. ikinci cildin otuzaltinci mektubunda, Eshab-i kiram
arasindaki fitneyi uzun yazmakdadir.
Uciincii halife hazret-i Osman "radiyallahii anh" zemamnda,
Abdullah bin Sebe' admdaki Yemenli bir yehudi, islamda ilk ola-
rak boliiciiliik fitnesini cikardi. Buna aldananlar, Eshab-i kiram
arasina kansdilar. Tarih boyunca, masonlar ve yehudiler tarafm-
dan desteklendiler. Zeman zeman azarak, islamiyyeti icerden yik-
maga cahsmislar ve cok miishman kani dokiilmesine sebeb olmus-
lardir. Halbuki islamiyyet, birlesmegi, kardes gibi sevismegi emr
etmekdedir.
-220-
Eshab-i kirama "radiyallahii teala anhiim ecma'in" diisman o-
lanlar, zemanla oniki firkaya aynldi. Hepsi de, miislimanlan aldat-
mak, parcalamak icin, planh olarak cahsiyorlar. Eshab-i kiramm
"radiyallahii teala anhiim ecma'in" birbirlerine diisman olduklan-
ni soyliyor, o din biiyiiklerine, hazret-i Aliye "radiyallahii teala
anh" uymadilar diyerek, cok kotii iftiralar atiyorlar. Aydin din
adami, ilerici yazar gibi ismlere biiriinen bu fitne ve fesadcilar, ya-
lanlanm meydana cikararak ve cirkin iftiralarim ciiriiterek, miisli-
manlan uyandirmaga cahsmakda olan Ehl-i siinnetin temiz hoca-
larma gerici, cahil diyorlar. Bu mubarek hocalan lekelemege, goz-
den dtistirmege yelteniyorlar. Eshab-i kiram "radiyallahii teala an-
hiim ecma'in", bunlann sogmeleri ile kiymetden diismedikleri gi-
bi, bu hocalarm kiymetleri de, bunlann saldirmalan ile artmakda,
sanlari, serefleri yiikselmekdedir.
Din kardeslerimizin, kardesi kardesden ayirmaga cahsan bu yi-
kicilarm yaldizh iftiralarma aldanmamalan icin, otuzaltmci mektii-
bu farisiden tiirkceye terceme ederek (islamda ilk Fitne) adini
verdik. insaf ile okuyan kiymetli genclerin saf ruhlanmn ve temiz
vicdanlanmn, Ehl-i siinnetin hakh oldugunu goreceklerinden emm
bulunuyoruz.
Allahii teala, miislimanlan parcalanmakdan korusun! Hepimi-
zi, razi oldugu, begendigi, Ehl-i siinnetin dogru yolunda birlesdir-
sin! Islam diismanlarmm yalanlarma aldanarak, tuzaklanna diis-
mekden korusun! Amfn.
Evliyamn efdali, Siddik-i ekber, ba'dehu Faruk,
ve Zinnureynden soma, Alidir ol Veltyullah.
Kalan Eshabi hem ki, cumlesinin zikri hayrolsun,
cemfi Al-ti Eshab-i kiranu severim fillah.
Asere-i mubessere ve Fatima, Hasen ve Hiiseyn,
bu timmetden bunlara Cennet ile neshedii billah.
Ve gayri kimseye aynile Cennetlik denilmez ki,
o gaybe htikm oiur, gaybi ne bilsin kimse gayriiiah.
Ve Eshab-M kiramm ciimiesinden sonra timmetden,
cemfi Tabitn olmusdur, efdaiti Eviiyaiiiah.
■221
ISLAMDA ILK FITNE
imam-i Rabbani Miiceddid-i elf-i sani seyh Ahmed-i Faruki
Serhendinin "rahimc-hullahii teala" Mektubatindan, ikinci cildin
otuzaltinci mektubu, Eshab-i kiramin buyuklugunu ve Ehl-i siin-
net mezhebi ile diger bozuk mezheblerin Eshab-i kiram hakkinda-
ki sozlerini bildirmekdedir. islamiyyetde ilk kopan fitnenin sf flik
oldugunu ve Ehl-i siinnet mezhebinin sf'iler gibi taskinhk yapma-
digim, Handler gibi de, cahillik ve kisa gbriisliiliik yolunu tiitma-
digim gostermekdedir ve Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem"
efendimizin Ehl-i beytini medh eylemekdedir.
Bu mektubumu yazmaga Besmele okuyarak bashyorum. Alla-
hii tealaya hamd olsun! Onun sevgili Peygamberine salat ve selam
olsun! O ytice Peygamberin Ehl-i beytine ve Eshabmm hepsine ve
biitun mii'minlere bizden iyi diialar olsun!
Dogru yolda gidenleri sevmek, onlarla tamsmak ve goriismek
ve onlar gibi olmaga ozenmek ve o biiyiiklerin sozlerini isitmek ve
kitablanni okumak, Allahii tealanm ni'metlerinin en buyiiklerin-
dendir ve Onun ihsanlarmm en kiymetlilerindendir. Muhbir-i sa-
dik, ya'ni hep dogru soyleyici olan Muhammed aleyhisselam, (El-
mer'ii me'a men ehabbe) buyurdu. Ya'ni, kisi, diinyada ve ahiret-
de sevdigi ile beraber olur. Bunun icin din biiyiiklerini seven kim-
se, onlar ile beraber olur. Onlann Allahii tealaya ma'nevi olan ya-
kmhgmda, onlar gibi olur. Hareketleri, sozleri iyi olan, yiikselme-
ge elverisli oldugu anlasilan kiymetli oglum hace Serefeddin Hii-
seynin bildirdigine gore, o biiyiik ni'met, o cok giizel ahlak, sizde
mevcuddur. Cesidli isleriniz ve daginik diisiinceleriniz oldugu hal-
de, o biiyiikleri unutmuyorsunuz. Diinya isleri etrafmizi sarmis
iken, bu cok kiymetli ni'meti elden kacirmiyorsunuz. Bunun icin,
Allahii tealaya cok hamd ve siikrler olsun! Ciinki, sizin se'adetiniz,
sizin ni'metlere kavusmamz, bircok kimsenin se'adete kavusmasi-
na yol acar. Onlann kurtulmasma, huzura kavusmasma sebeb olur.
Yine o bildirdi ki, bu fakirin yazilanni okuyormussunuz. Sozlerime
kiymet veriyormussunuz. Kendilerine birkac kelime yazarsamz
cok faideli olur dedi. Onun bu arzusunu yerine getirmek icin, size
birkac kelime yazmaga kalkdim.
Hindistanda, bu giinlerde herkesin agzinda (halifelik) kimin
hakki idi? Eshab-i kiram soyle idi, boyle idi, gibi sozler dolasiyor.
Islam bilgilerinin ince bir kolu olan bu konuda cok kimseler, ken-
-222-
di kisa akllari, bozuk goriisleri ile, ulu orta konusuyor ve yazryor-
lar. Kendilerini hakh gostermek icin, ayet-i kerimelere ve hadis-i
seriflere yanhs ma'nalar vermekden cekinmiyorlar. islam alimleri-
nin, dogru ve hakh olan sozlerini ortbas etmege cahsryorlar. Bu-
nun icin, bu konuda birkac satir yazmagi ve Ehl-i siinnet alimleri-
nin dogru ve hakh sozlerini miislimanlara duyurmagi ve bozuk
(bid'at) firkalannm yanhs yazilarmi vesikalarla ciiriitmegi, boyle-
ce, hakikati ortaya koymagi uygun gordiim.
Ey temiz ruhlu ve yiiksek yaradihsh kardesim! Ehl-i siinnet
mezhebinin alimleri "rahime-humullahu teala", soz birligi ile,
(Seyhayni iistiin tutmak ve iki damadi sevmek lazimdir) demekde-
dir. Ya'ni, hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omer, Eshab-i kiramm
hepsinden daha yiiksekdirler ve hazret-i Osman ile hazret-i Aliyi
sevmek lazimdir, dediler. Ehl-i siinnet ve cema'at denilen dogru
yoldaki her muslimamn, bu ikisini iistiin tutmasi ve o ikisini sevme-
si lazimdir.
Hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omerin iistiin oldugunu Eshab-i
kiramm hepsi soz birligi ile bildirmisdir. Bu soz birligini de, Ta-
bi'in-i izamm hepsi bize soz birligi ile haber vermisdir. Boyle soz
birligi oldugunu, bize din imamlanmizm biiyiikleri, mesela imam-i
Safi'i bildirmekdedir. i'tikadda mezhebimizin iki imammdan biri
olan Ebiil Hasen-i Es'ari hazretleri buyuruyor ki: (Ebu Bekr ile
Omerin, biittin iimmetin en yiiksegi olduklan kat'idir). Hazret-i
Alinin "radiyallahii anh", halite iken ve memleketin idaresi ve
kuvveti elinde iken, eshabmdan biiytik bir cema'ate karsi (Ebu
Bekr ile Omer, bu iimmetin en ustiiniidiirler) buyurdugunu,
imam-i Zehebi yazmakdadir ve bu iistiinlugun tevatiir yolu ile biz-
lere geldigini bildirmekdedir. Hazret-i Ali "radiyallahii anh" bu-
yurdu ki: (Peygamberimizden "sallallahii aleyhi ve sellem" sonra,
insanlarm en iistiinii Ebu Bekrdir. Ondan sonra Omerdir. Ondan
sonra da, bir baskasidir.) Dinliyenler arasmda bulunan oglu Mu-
hammed bin Hanefiyye (Omerden sonra iistiin olan sensin!) de-
yince, hazret-i imamin (Ben ancak muslimanlardan birisiyim) de-
digini, imam-i Buhari haber vermekdedir. Ebu Bekr ile Omerin
en iistiin olduklanm haber veren giivenilir, saglam kimseler o ka-
dar cokdur ki, tevatiir halini almis, inanmak zaruri olmusdur. Bu-
na inanmiyan, ya cahildir veya koyu miite'assib ve inadcidir. Sfi
alimlerinin biiyiiklerinden olan Abdiirrezzak bin Ali Lahici (1051
[m. 1642] de oldii), bu hakikatin pek acik oldugunu gorerek, inkar
edememis, bu iki imamin en iistiin olduklanm bildirmis ve (I-
mam-i Ali, Ebu Bekrle Omerin, kendisinden daha yiiksek oldugu-
nu soyledigi icin, ben de onun gibi soylerim. ikisinin de daha yiik-
sek olduklarma inamnm. Eger hazret-i Ali, onlarm daha yiiksek
-223-
oldugunu soylemeseydi, ben de soylemezdim. Hazret-i Aliyi sevdi-
gim icin, onun gibi soylerim. Onu cok sevdigim halde, onun gibi
soylemez isem, giinah islemis olurum) demisdir.
Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" iki damadmin, ya'ni
hazret-i Osman ile hazret-i Alinin halife olduklan zemanda fitne-
ler cikdigi icin ve muslimanlarm islerinde kansikhk cogaldigi icin,
insanlann kalbinde kinkhk, sogukluk hash olmusdu. Aralanna
diismanhk ve gecimsizlik girmisdi. Bunun icin, Ehl-i siinnet ve ce-
ma'at alimleri, Hateneyni ya'ni iki damadi sevmek lazim geldigini
bildirmislerdir. Boylece, bir cahilin cikrp da, Resulullahm Eshab-i
kiramma dil uzatmasim onlemislerdir. Resulullahm halifelerin-
den, vekillerinden birine diismanhk edilmesine firsat birakmamis-
lardir.
Goriiltiyor ki, hazret-i Aliyi "radiyallahii anh" sevmek, Ehl-i
siinnet olmak icin sartdir. Hazret-i Aliyi sevmiyen, Ehl-i siinnet
degildir. Buna (Harici) denir. Hazret-i Aliyi sevmekde taskmhk e-
den, sevmekde asm yol tutan, onu sevmek icin, Resulullahm "sal-
lallahii teala aleyhi ve sellem" Eshabma sovmek lazimdir diyen,
bunun icin Eshab-i kirama "ndvanullahi teala aleyhim ecma'in"
dil uzatarak, Eshab-i kiramin ve Tabi'm-i izamm ve Selef-i salihi-
nin yollarmdan sapan kimseye (Sapik) denir. Goriiliiyor ki, haz-
ret-i Aliyi sevmekde, bunlar asm gitmekde, taskinhk yapmakda-
dir. Hariciler ise, hazret-i Ahye diisman olmakda, o, Allahm ars-
lanmm kiymetini anlamamakdadir. (Ehl-i siinnet) ise, her iki tara-
fa sapmamis, orta yoldan gitmisdir. Hak da, asm saga ve sola sa-
panda degil, elbette dogru yolda gidendedir. Saga, sola tasmak, el-
bette cirkin ve tehliikelidir. Ahmed ibni Hanbel "rahime-hullahii
teala" haber veriyor ki, hazret-i Ah buyurdu ki, Resulullah "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" efendimiz bana dedi ki: (Ya All! Sen Isa
aleyhisselama benziyeceksin. Yehudfler ona diisman oldular. An-
nesi hazret-i Meryeme iftira etdiler. Hiristiyanlar ise, onu asm se-
verek, olmiyacak dereceye yiikseltdiler. Ya'ni, Allahin oglu dedi-
ler). Hazret-i Ah, bundan sonra buyurdu ki: Benim yiiziimden iki
cesid kimseler helak olacaklardir. Birisi, beni sevmekde taskinhk
yapanlar ve bende olmryan seyleri bana soyliyerek, asm ovenlerdir.
Ikincisi, bana diisman olanlar ve diismanhk ederek iftira yapanlar-
dir. Goriiliiyorki, Hariciler, yehudilere benzetilmekdedir. Sevmek-
de taskmhk yapanlar da, hiristiyanlar gibi olmakdadir. Bunlann iki-
si de, dogru yoldan ayrilmisdir. Ehl-i siinnet icin, hazret-i Aliyi sev-
mezler demek, onu si'iler sever sanmak biiyiik, cok cirkin bir cahil-
likdir. Sunu iyi anlamahdir ki, sapik demek, hazret-i Aliyi sevmek
demek degildir. Resulullahm uc halifesine diisman olmak demek-
dir. Eshab-i kirami kottilemek, onlara dil uzatmak kotiidur.
-224-
imam-i Safi'i "rahmetullahi aleyh" buyuruyor ki: Nazm:
Muhammed aleyhisselanun Alini sevmek sfilik ise,
Ey ins ve cin biliniz ki, ben si'iyim.
Ya'ni si'iler, sfiligin, Muhammed aleyhisselamm Alini, ya'ni
Ehl-i beytini sevmek oldugunu soyliyorlar. Eger sfilik, onlan sev-
mek ise, si'iler basimizm taci olur. Fekat, Ehl-i beytden baskasma
diismanlik etmek dogru degildir.
(Hazret-i All lie Fatimaya ve cocuklanna "radiyallahii teala an-
hiim ecma'in" (Al-i Resul) veya (Ehl-i Beyt) denir).
Resulullahm Ehl-i beytini dogru ve uygun olarak sevenler, el-
bette Ehl-i siinnetdir. Ehl-i beytin yolunda olan, elbette bunlardir.
Ehl-i beyti seviyoruz ve onlann yolunda gidiyoruz diyen, eger di-
ger Eshaba diismanlik etmese ve Eshab-i kiramm hepsine saygi ve
sevgi gosterse ve Eshab-i kiram arasindaki muharebelerin iyi se-
beblerden meydana geldigine inansa (Ehl-i siinnct) olur. Sapik
yolda olmakdan kurtulur. Ciinki, Ehl-i beyti sevmemek, (Harici)
olmakdir. Hem Ehl-i beyti sevmek, hem de Eshab-i kirama saygi
gostermek, hepsini sevmek, Ehl-i sunnet olmakdir. Goriiliiyor ki,
mezhebsizlik, Resulullahm Eshab-i kiramma diismanlik etmekden
dogmakdadir. Ciinki, Ehl-i beyt de, Eshab-i kiramdandir. Siinnilik
ise, Eshab-i kiramin hepsini sevmekdir. Akh olan, insafli olan bir
kimse, Eshab-i kirama diismanlik etmegi, onlan sevmekden daha
iistiin tutmaz. Resulullahi "sallallahii aleyhi ve sellem" sevdigi icin,
Onun Eshabmm hepsini sever.
Ba'zilan, Ehl-i siinnetin Ehl-i beyte diisman olduklanm soyli-
yor. Bu cok yanhs ve pek cirkin sozlerine ne kadar sasilsa yeridir.
Ciinki, Ehl-i beyti sevmek, Ehl-i siinnetin imanla gitmesine ala-
metdir. Ehl-i sunnet alimleri, son nefesde imanla gitmek icin, Ehl-i
beyti cok sevmek lazimdir demislerdir. Bu fakirin (ya'ni imam-i
Rabbanmin) babasi cok alim idi. Zahir ve batin ilmlerinde pek
derin idi. Herkese, durmadan, Ehl-i beytin sevgisini asilardi. On-
lan sevmek, son nefesde imanla gitmege yardim eder, buyururdu.
Babamm oliim hastahginda yamnda idim. Son dakikalan gelmis-
di. Diinya ile ilisigi az kalmisdi. Ehl-i beyti cok seviniz dedigi ze-
manlan hatirlatdim. Simdi, bu sevginiz ne kadardir diye sordum.
Kendinden gecmek iizere iken (Ehl-i beytin sevgisi deryasma dal-
mis bulunuyorum) buyurdu. Boyle cevab verdigi icin, Allahii tea-
laya hamd-ii sena etmisdim. Ehl-i beyti sevmek, Ehl-i siinnetin
sermayesidir. Bunu anhyamiyorlar. Ehl-i siinnetin dogru ve yerin-
de olan sevgisini birakarak, taskm, asm bir yola sapiyorlar. Asm
ve taskm olmiyan sevginin kiymeti olmaz sanarak, Ehl-i siinnete
- 225 - Eshab-i Kiram - F:15
harici damgasim vuruyorlar. Asm gitmek ile asagi kalmak arasm-
da dogru ve uygun bir yol bulundugunu, hak ve dogru yolun, boy-
le oldugunu anhyamiyorlar. Asm yiiksek ile pek aleak iki bozuk
yol arasmdaki hak ve dogru olan orta yolu bulmak serefi, Ehl-i
siinnet alimlerine nasib olmusdur. Ehl-i siinnet alimlerinin bu dog-
ru yolu bulmak icin, durmadan, usanmadan yapdiklan cahsmalara,
Allahii teala bol bol miikafat versin. Si'iler de biliyor ki, hariciler-
le, ya'ni hazret-i Alinin ve evladlarmm diismanlari ile, Ehl-i siinnet
dogiisdii. Ehl-i beytin diismanlarmm cezalanni verenler, Ehl-i siin-
net idi. O vakt si'iler yok idi. Olsa da, yok denecek kadar az idi.
Yoksa bunlar, Ehl-i siinnete, Ehl-i beyti sevdikleri icin si'i mi di-
yorlar? Bunun icin, haricfleri dagitanlan, kaciranlan si'i mi sam-
yorlar? Cok sasihr ki; Ehl-i siinnete ba'zan harici diyorlar. Muhab-
betlerinin asm, taskm olmadigim goriince harici samyorlar. Ehl-i
beyte olan, o biiyiiklere uygun, yakisan sevgiyi gordiikleri zeman
da, Ehl-i siinneti si'i samyorlar. Bunun icindir ki, cok cahil olduk-
larmdan, Ehl-i siinnet alimlerinden Ehl-i beytin muhabbetini isi-
tince, bunlan kendilerinden samyorlar. Muhabbetde taskmlik ya-
pilmamasim soyliyen ve iic halifeyi de sevdirmege cahsan Ehl-i
siinnet alimlerine de, harici diyorlar. Bunlarm, Ehl-i siinnet alimle-
rine olan haksiz ve yersiz sozlerine yaziklar olsun. Hazret-i Aliye
"radiyallahii anh" olan muhabbetin asm ve taskm olmasmdan do-
layi, hazret-i Aliyi sevmek icin, tic halifeye ve Eshab-i kiramdan
coguna diisman olmak lazimdir, diyorlar. insaf etsinler, boyle mu-
habbet olur mu?
Resulullahm halifelerine diisman olmak ve Onun Eshab-i kira-
mim sovmek ve kotiilemek sart tutulan bir cilgmhga, muhabbet is-
mi verilebilir mi? Ehl-i siinneti begenmemelerinin, cok cirkin soz-
lerle kotiilemelerinin biricik sebebi, Ehl-i siinnetin, Ehl-i beyt sev-
gisine Eshab-i kiramm hepsinin sevgisini de katmasidir. Eshab-i
kiram arasmdaki ayrihklan, muharebeleri bildigi halde, onlarm
hie birini kotulememesidir. Ehl-i siinnet, Resulullahm "sallallahii
aleyhi ve sellem" sohbetinin kiymetini ve serefini anhyarak, Es-
hab-i kiramin kotii diisiintisden, inaddan, birbirini cekememek-
den kurtulduklanni, tertemiz olduklarim bildirmekde, herbirinin
iisttin, kiymetli oldugunu soylemekdedir. Bununla beraber, bu
muharebelerde, hakh olana hakh, yanhs olana hatali demisdir. Fe-
kat, bu hatalarm, nefsin isteklerinden, kotii arzularmdan hasil ol-
madigim, re'y ve ictihad aynligi oldugunu beyan eylemislerdir.
Ehl-i siinnet de, Eshab-i kiramin coguna diismanhk etse idi ve bu
din biiyiiklerini kottileseydi, hoslanna giderdi. O zeman, Ehl-i
siinnete dil uzatmazlardi. Bunun gibi haricilerin de, Ehl-i siinneti
sevmeleri icin, Ehl-i siinnetin de, Ehl-i beyte diisman olmasi la-
-226-
zimdir. Ya Rabbi! Sen bize dogru yolu gosterdikden sonra, kalble-
rimizi kaydirma! Sonsuz rahmet hazmelerinden bizlere de ihsan
et! Iyilikleri veren ancak sensin.
Ehl-i siinnet alimlerinin biiyiikleri buyuruyor ki, Resulullah
"sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin Eshab-i kirami, birbirleri
ile muharebe ederken uc firkaya aynlmislardi:
1 — Birinci firkada bulunan Eshab-i kiram "radiyallahii teala
anhiim ecma'm", olaylan inceliyerek, hazret-i All yanmda bulu-
nanlann hakli oldugunu ictihad eylediler.
2 — Ikinci firkadakiler, karsi tarafdakilerin hakli oldugunu, ic-
tihad ile anladilar.
3 — Uciincii firkada olanlar, durakladilar. Bir tarafm hakli ol-
dugunu gosteren ictihada varamadilar.
Birinci firkada olan Eshab-i kiramin, kendi ictihadlanna uya-
rak, hazret-i Aliye yardim etmeleri vacib oldu. ikinci firkada bu-
lunan Eshab-i kiramin da, kendi ictihadlanna uyarak, karsi tarafa
yardim etmeleri lazim oldu. Uciincii firkada olanlarm, bu ise ka-
nsmamasi lazim oldu. Bir tarafa yardim etmeleri hata olurdu. Her
iic firkada bulunanlar da, kendi ictihadlanna gore hareket etdiler.
Herbiri, kendilerine lazim ve vacib olam yapdilar. O halde, boyle
yapdiklan icin ne diyebiliriz? Hangisine dil uzatabiliriz? imam-i
Safi'i "rahmetullahi aleyh" buyuruyor ki, (Allahii teala, bu kanla-
ra ellerimizi bulasdirmakdan bizleri korudu. Biz de dillerimizi ka-
nsdirmakdan korumahyrz). Omer bin Abdiil'azizin de boyle soy-
ledigi haber verilmisdir. Bu sozden anlasihyor ki, bu iic firkada
bulunan Eshab-i kiramin hicbirine hakli idi, yamldi gibi soyleme-
miz dogru degildir. Hepsi icin de, yalmz iyi olduklanni soyleme-
miz lazimdir. Hadis-i serifde de boyle buyuruldu. (Eshabun anil-
digi zcinaii, dilinizi koruyunuz) hadis-i serifi gosteriyor ki, Esha-
bim amldigi zeman, birbirleri ile olan muharebeleri soylenildigi
zeman kendinizi koruyunuz. Bir kismim begenip, otekilerini kotii-
lemekden sakimmz! Bu emre uymak lazimdir. Bununla beraber,
Ehl-i siinnet alimlerinin cogunun anladigma gore, hazret-i Ali ile
birlikde olanlar, hakli idi. Karsi tarafda bulunanlar hataya diismtis-
dti. Fekat bu hatalan, ictihad hatasi oldugu icin bir sey denemez. O
biiyiiklere dil uzatmamiza sebeb olamaz. Hata edenler de, hakli o-
lanlar gibi, kotiilenemez ve asagilanamaz. O muharebeler yapihr-
ken, hazret-i Alinin "radiyallahii anh" (Kardeslerimiz bize uyma-
di. Onlar kafir degildirler. Fasik da olmadilar. Ciinki, anladiklan-
na gore ictihad eylediler. Kafir ve fasik olmazlar) buyurdugu ha-
ber verilmekdedir. Goriiluyor ki, Ehl-i siinnet de ve sfiler de, haz-
ret-i All ile harb edenlerin hata etdiklerini, hazret-i Alinin hakli
-227-
oldugunu soylemekdedir. Lakin, Ehl-i siinnet alimleri, bu hatamn,
goriis, anlayis hatasi oldugunu, bundan baska birsey soylenemiye-
cegini bildiriyor. O biiyiiklere dil uzatmakdan, onlan kotiilemek-
den kacmmak lazimdir diyorlar ve insanlann en hayrlisimn sohbe-
tinin serefini, hakkini gozetmeliyiz buyuruyorlar. Ciinki Peygam-
berimiz "sailailahu aleyhi ve sellem" buyuruyor ki: (Eshabiinin
hakkini gozetmekde, Allahii tcaladan korkunuz! Benden sonra,
onlara dil iizatinayiniz!). Bu emrin ehemmiyyetini gostermek icin
iki kerre tekrar buyuruyor. Bir hadis-i serifde de, (Eshabiinin hep-
si gokdeki yildizlar gibidir. Hangi birisinc uyarsaniz, hidayete,
se'adete kavusursunuz!) buyuruldu. Eshab-i kiramin herbirini bii-
yiik bilmek, hepsine saygi gostermek lazim geldigini gosteren,
baska cok hadis-i serifler de vardir. Bunun icin, hepsini kiymetli,
iistiin tutmamiz lazimdir. Onlann ufak tefek hatalannin da, iyi
niyyetlerle yapildigmi diisiinmeliyiz. Ehl-i siinnet mezhebi boyle-
dir.
Ba'zilan, burada taskmlik gosteriyor. Hazret-i Ali ile harb
edenlere kafir diyorlar ve soylenemiyecek cirkin kelimeleri ve ig-
renc, bayagi sozleri agizlarma aliyorlar. Dillerini kirletiyorlar. Boy-
le davramslan ile, eger hazret-i Alinin hakh oldugunu ve onunla
harb edenlerin yamldiklarim anlatmak istiyorlarsa, bunu bildir-
mek icin, Ehl-i siinnet gibi soylemeleri yetisir. Adalete, insafa ya-
kisan yol da oylece anlatmakdir. Bu din buyiiklerini kotiilemek ve
onlara sovmek, din ve mezheb olmaz. Bunlar, bu kotii yolu kendi-
lerine din ve mezheb ediniyor. Peygamberimizin "sallallahu aleyhi
ve sellem" Eshabma diismanlik etmegi, sovmegi, din ve iman sam-
yorlar. Bu nasil dindir ve nasil mezhebdir ki, lmanlarmm temeli,
Resulullahm Eshabma "radiyallahii teala anhiim ecma'in" sovmek
olmakdadir.
Bir hadis-i serifde, (Miisliinanlar yetmi^iic firkaya ayrdacaklar-
dir. Bunlardan yetinisikisi, bozuk inamslanndan dolayi, Cehenne-
me gidecekdir. Yalniz birisi kurtulacakdir) buyuruldu. Bu yetmi-
siki bid'at firkasindan herbiri, cesidli bid'atler meydana cikararak,
Ehl-i siinnetden aynldilar. Bu yetmisiki firkamn en asagisi, en bo-
zugu, Eshab-i kirama diismanlik yapanlar oldu. Yetmisiiciincii
kurtulus firkasi olan Ehl-i siinnetden en cok uzaklasan, en fazla
sapitan, bunlar oldu. Din biiyiiklerine sovmeyi, bunlara la'net et-
megi, imanlannm, mezheblerinin temeli sanan kimselerin hakh
olmakla, dogrulukla ne baghhgi olabilir. Bunlar, zemanla oniki
firkaya aynldi. Hepsi birbirini begenmiyor ise de, hepsi de Eshab-i
kirama kafir demekden cekinmemekdedir. Hulefa-i rasidine sov-
mek ibadet olur, diyorlar. Bununla beraber, kendilerine rafizi de-
dirtmekden kacimyorlar. Rafiziler bizden baskalandir, diyorlar.
-228-
Ciinki rafizilerin kryametde azab goreceklerini bildiren hadis-i se-
rifler oldugunu kendileri de bilmekdedir. Rafrzf isminden kacm-
diklan gibi, keski bu kelimenin ma'nasindan da sakmsalardi ve Re-
sulullahin Eshab-i kiramina diismanhk etmeselerdi cok iyi olurdu.
Hindistandaki hindular da kendilerine hindu diyor. Kafir demiyor-
lar. Kendilerini kafir bilmiyorlar. Dariilharbde bulunanlann kafir
oldugunu soyliyorlar. Cok yamhyorlar. Her iki memleketde bulu-
nanlan da kafirdir. Gitdikleri yol kiifr yoludur.
Bunlar, acaba Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" Ehl-i
beytini de kendileri gibi mi samyorlar? Onlan da, Ebu Bekr ile O-
mere "radiyallahii anhiima" diisman mi biliyorlar? Boyle sanma-
lan, Ehl-i beytin biiyiiklerini miinafik, ikiyiizlii bilmek olur. Haz-
ret-i Almin "radiyallahii anh" diger tic halife ile tarn otuz sene ida-
re yollu goriisdugiinii, onlara olan diismanhgim sakladigini ve
haklan olmadigi halde, onlan iistiin tutdugunu, onlara saygi gos-
terdigini soyliyorlar. Bu sozlerine ne kadar sasilsa yeridir. Bunlar,
Ehl-i beyti, Resulullahi sevdikleri icin seviyor iseler, Resulullahin
diismanlarim da diisman bilmeleri lazim gelirdi ve Resulullahin
diismanlarma, Ehl-i beytin diismanlarmdan daha cok sogmeleri
ve la'net etmeleri icab ederdi. Halbuki bunlann, Resulullahin en
biiyiik diismam olan ve Onu cok inciten ve sayisiz sikmtilar yapan
Ebu Cehle sovdiikleri ve la'net etdikleri, onun kotiilugunii anlat-
diklan, hie goriilmemis ve isitilmemisdir. Resulullahin en cok sev-
digi hazret-i Ebu Bekri, kendi bozuk goriisleri ile Ehl-i beytin diis-
mam samyorlar. Bu yiizden ona sogiiyor ve kotiilemek icin agizla-
rma geleni soyliyorlar. Sanma yakismiyacak seyleri iftira ediyor-
lar. Bu nasil dindir ve mezhebdir? Allah gostermesin! Hazret-i
Ebu Bekrin ve hazret-i Omerin ve biittin Eshab-i kiramm "ndva-
nullahi aleyhim ecma'm", Resulullahin Ehl-i beytine "radiyallahii
annum" diisman olacaklan, hie diisiintilebilirmi? Bu insafsizlar,
saygisizlar, keski, Ehl-i beytin diismanlarma sogselerdi. Sahabe-i
kiramm biiyiiklerinin ismlerini soylemeselerdi, din biiyiiklerini
kotii sandiracak hale diismeselerdi, cok iyi olurdu. Boyle yapsa-
lardi, Ehl-i siinnet ile aralarmda aynhk kalmazdi. Ciinki, Ehl-i
siinnet de, Ehl-i beytin diismanlarim diisman bilmekde ve onlan
kotulemekde ve sogmekdedir. Ehl-i siinnetin cok ince, cok giizel
bir sozii de sudur ki, cesid cesid kiifrlere dalmis olan belli bir kim-
senin bile Cehenneme gidecegini soylememelidir. Tevbe edebilir,
tekrar miisliman olabilir derler. Boyle kimselere de, ismini soyli-
yerek la'net etmege izn vermezler. Adim soyliyerek, belli bir kafi-
re la'net etmemelidir. Kafirlere la'net olsun demelidir, derler.
Olurken imansiz gitdigi kesin olarak bilinen kimselere la'net olu-
nabilir derler. Bunlardan ba'zilan, sikilmadan, cekinmeden haz-
-229-
ret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omere la'net ediyorlar ve Sahabe-i ki-
ramm biiyiiklerine dil uzatiyor, onlara sogiiyorlar. Allahii teala, bu
zevalhlann dogru yola gelmelerini, bu yanhs, bozuk yoldan kurtul-
malanni nasib eylesin! Amm.
Bu konuda, Ehl-i sunnet ile bunlar arasmda iki biiyiik ayrilik
vardir:
1 — Ehl-i sunnet alimlerine gore, dort halifenin de hilafetleri
hakdir, dogrudur. Ciinki, gaybdan haber veren hadis-i senflerden
birisinde, (Benden sonra hilafet otuz senedir) buyuruldu. Ya'ni
tarn, kamil hilafet otuz senedir. Bu otuz sene hazret-i Alinin hila-
feti ile temam oldu. Bu hadis-i serif, dort halifenin de hakh olarak
halife olduklarmi gostermekdedir ve halifelik siralan da hakhdir.
Ehl-i sunnet olmiyanlardan bir kismi, ile halifenin haksiz olarak
halife olduklarmi soyliyorlar. Hilafeti, giic kullanarak, zorla aldik-
lanni zannediyorlar. Yalniz, hazret-i All hakh olarak halife olmus-
du, diyorlar. Hazret-i Alinin diger iic halife zemamnda ses cikar-
mamasi, onlara ita'at etmesi, ortahgi idare etmek, fitne cikarma-
mak icindi diyorlar. Peygamber efendimizin Eshab-i kirammm,
birbirleriyle yalandan ahbabhk etdiklerini, ikiyiizlii olduklarmi sa-
myorlar. Gecinmek icin birbirlerine dost goriindiiklerine inani-
yorlar. Ciinki, bunlarm soyledigine gore, hazret-i Alinin halife ol-
masim istiyenler, iic halifenin adamlan ile istemiyerek arkadashk
etmis ve oldugu gibi goriinmemislerdir. Onlar da, hazret-i Aliyi
sevmedikleri halde, giileryiiz gostermisler, diismanhklarim gizle-
mis, dost olarak goriinmiislerdir. Bunlarm soyledigine gore, Es-
hab-i kiramm hepsi ikiyiizlii ve yalanci olmakdadir. iclerinde da-
mn aksini gostermislerdir. Bunlara gore, Muhammed aleyhissela-
min Ummetinin en kotiileri, Eshab-i kiram olmakdadir. Sohbetle-
rin, toplantilarm en kotiisii de, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve
sellem" sohbeti olmakdadir. Ciinki, bu kotii huylar, onlara, Onun
sohbetinden, Onun nasihatlarmdan gelmis oluyor. Diinyanm en
kotii zemam Eshab-i kiramm zemam olmakdadir. Ciinki: ikiyiiz-
liiliik, diismanhk, birbirini cekememek, kin tutmak ile yasamis
oluyorlar. Halbuki, Kur'an-i kerimde, Feth suresinin son ayetinde
mealen, (Onlar birbirlerine karsi cok merhametlidirler) buyurul-
du. Boyle kotii inamslardan Allahii tealaya sigininz. Bu iimmetin
onde gelenleri, en iistiinleri boyle kotii huylu olurlarsa, sonra ge-
lenlerde hie iyilik bulunabilir mi? Acaba, Resulullahm "sallallahii
teala aleyhi ve sellem" sohbetinin ustiinlugiinii ve iimmetin iyiligi-
ni bildiren ayet-i kerimeleri ve hadis-i serifleri isitmemisler mi?
Yoksa bunlara inanmiyorlar mi? Kur'an-i kerimi ve hadis-i serifle-
ri bizlere Eshab-i kiram ulasdirdi. Eshab-i kiram kotiilenirse, onla-
nn bizlere bildirdigi din de kotiilenmis olur. Allahii teala, boyle
-230-
bozuk sozlerden, cirkin inamslardan bizleri korusun! Boyle soz-
lerle, islamiyyeti yikmaga ugrasdiklan anlasihyor. Resulullahin
"sallallahii aleyhi ve sellem" Ehl-i beytini sevmek maskesi altmda,
islamiyyeti bozmaga cahsryorlar. Resulullahin islamiyyetini yok
etmek gayesinde olduklan anlasilmakdadir. Allahii teala, yurdu-
muzdaki muslimanlari aldanmakdan korusun! Keski, hazret-i Ali-
yi "radiyallahii anh" sevenlere saygi gosterselerdi. Onlan miina-
fik, ikiyiizlii bilmeselerdi. Hazret-i Aliyi sevenler ile ona karsi
olanlann birbirleriyle yalandan arkadashk etdikleri, otuz sene bir-
birlerini aldatdiklan soylenirse, bunlann hangisinde iyilik kalir?
Bunlann hangisinin soziine giivenilebilir? Hazret-i Ebu Hiireyre-
ye "radiyallahii anh" sogiiyorlar, onu kotiiliiyorlar. Onu kotiile-
mekle, islamiyyetin emrlerinin, yasaklannin yarismi kotiilemis,
ciiriitmus olduklanni anhyamiyorlar. Ciinki, miictehid olan derin
alimler buyuruyorlar ki, islamiyyetin emrleri ve yasaklan ucbin
hadis-i serifden cikanlmisdir. Ya'ni ahkam-i islamiyyeden iicbini,
hadis-i seriflerden anlasilmisdir. Bu hadis-i seriflerden binbesyiiz
danesini hazret-i Ebu Hiireyre haber vermisdir. Bunun icin, onu
kotiilemek, ahkam-i islamiyyenin yarismi ciiriitmek, kiymetden
diisiirmek olur. imam-i Buhari buyuruyor ki, islam alimlerinden
sekizyiizden fazla kimse, hazret-i Ebu Hureyreden hadis-i serif
ahp bildirmisdir. Bunlardan cogu Eshab-i kiramdan ve Tabi'in-i
izamdan idi. Mesela Abdullah ibni Abbas ve Abdullah ibni Omer
ve Cabir bin Abdullah ve Enes bin Malik hazretleri, hazret-i Ebu
Hureyreden hadis-i serif nakl etmislerdir "radiyallahii anhiim".
Hazret-i Ebu Hureyreyi kotuliyen bir hadis-i serif soyliyorlar ve
bunu hazret-i All haber verdi diyorlar. Bu sozleri uydurmadir. Bu
soziin iftira oldugunu derin alimler meydana cikarmisdir. Resiilul-
lah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin Ebu Hiireyrenin il-
minin, zekasmm artmasi icin diia buyurdugunu bildiren hadis-i se-
rif alimler arasinda meshurdur ve Buhari-yi serifde (kitabiil ilm)
kismmda yazihdir. Soyle ki: Ebu Hiireyre "radiyallahii anh" buyu-
ruyor ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin ya-
mnda oturuyorduk. Buyurdu ki, (icinizden hanginiz elbisesini ci-
karip yere yayar? Ba'zi §eyler soyliyecegim. Sonra elbisesini top-
layip, katlasin, sozlerimi hie unutinaz). Paltomu cikanp yaydim.
Resulullah efendimiz diledigini soyledi. Paltomu giydim. Gogsii-
mii kapadim. Bundan sonra, isitdigim hie bir seyi unutmadim.
Hazret-i Ebu Hiireyre gibi bir din buyiigiinii, hazret-i Aliye diis-
man sanarak o mubarek zati sogiip kotiilemek ne kadar insafsiz-
hkdir. Bu taskmhklar, hep asin sevmekden ileri gelmekdedir. Ne-
rede ise imanlari gidecek. Eger onlarm zannetdigi gibi hazret-i
Alinin iic halifeye istemiyerek ita'at etdigini, iki yiizlii olarak ge-
-231-
cindigini diistinsek bile, onun iki halifeyi oven sozleri her tarafa
yayilmis bulunmakdadir. Bu sozlerine ne diyecekler? Mesela, haz-
ret-i Almin "radiyallahil anh" halife iken ve memleket idaresi
elinde iken, tic halifenin hakli ve dogru olarak halife olduklarim
bildirdigini biitiin kitablar yazmakdadir. Buna ne cevab verecek-
ler? Ciinki ikiyiizliiliik, nihayet kendi hakki bildigi hilafeti isteme-
mek ve iic halifenin haksiz olarak halife olduklarim soylememek-
dir. Uc halifenin hilafetlerinin dogru oldugunu soylemek ve haz-
ret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omerin miislimanlarm en iistiinii ol-
duklarim bildirmek, hie de ikiyuzliiliik olmayip, bir hakikati orta-
ya koymakdir. Bundan baska, iic halifenin ve daha bircok Sahabi-
nin iistiinliiklerini bildiren ve diinyamn her tarafma yayilmis olan
sahih ve saglam hadis-i serifler vardir. Eshab-i kiramdan bircogu-
nun Cennete gidecegi, hadis-i seriflerde ismleri ile miijdelenmis-
dir. Bu hadis-i seriflere ne diyecekler? Ciinki, Resulullahin "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" ikiyiizliiliik yapacagim soylemek hie caiz
degildir. Her Peygamberin, her hakikati oldugu gibi bildirmesi la-
zimdir. Eshab-i kirami oven ayet-i kerimelere acaba ne diyecek-
ler? Ayet-i kerfmelerde ikiyiizliiliik hie diisiiniilemez. Allahii te-
ala, insaf versin! Akh olan herkes bilir ki, ikiyiizliiliik cok kotii bir
huydur. Hainlikdir. Allahm arslam olan hazret-i Alide bu kotiilii-
gtin bulunacagim soylemek, cok yersizdir. insanhk icabi bir iki
sa'at veya bir iki gun boyle olacagi diisiiniilse bile, Allahin arsla-
nmm tam otuz sene, hep bu kotii huyla yasadigim soylemek, cok
cirkin bir iftiradir. Kiiciik giinaha devam etmenin btiytik giinah ol-
dugu bildirilmisdir. Hainlerin, mtinafiklann alameti olan bu kotii
sifata senelerce devam edenin hali acaba neye varir. Bu sozlerinin
kotuliigiinu keski anlasalardi da, hazret-i Aliyi kotii duruma dii-
stirmemek icin, iki halifenin ustunliigiinu inkardan vaz gecseler
idi, ne iyi olurdu. Miinafiklarm alameti olan ikiyuzluliigiin kotiilti-
giinii anlasalardi, hazret-i Aliyi boylece lekelemek belasindan
kurtulurlardi. iki beladan hafifini kabiil ederek, ikincisinden kur-
tulmus olurlardi. Sunu da soyliyelim ki, iki halifenin daha tistiin
olduguna inanmalan, hie de bela degildir. Ya'ni hazret-i Aliyi kti-
ciiltmez. Hazret-i Almin halifelige hakki oldugunu ortadan kaldir-
maz. Onun, halifelige hakki ve vilayet derecesinin yiiksekligi ve
hidayet, irsad mertebesinin kuvveti, yine oldugu gibi kahr. Halbu-
ki, birinci olarak halife olmak hakki idi, bu hakkim elinden alan-
lara istemiyerek dost goriindii demek, o biiyiik imami kiiciiltmek,
kotiilemek olur. Ciinki, ikiyiizliiliik, miinafiklarm alametidir ve
yalancilarm, aldaticilann huyudur.
2 — Ehl-i siinnet alimleri "rahime-hiimullahii teala" buyuru-
yor ki, Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshab-i kirami
-232-
arasindaki dogiismeler, cekismeler, iyi diisiincelerle, faideli sebeb-
lerle meydana gelmisdir. Onlann hicbiri nefslerine uymamis, inad
ile birsey yapmamislardir. Ciinki, Eshab-i kiramm nefsleri, Resu-
lullahm sohbetinde tertemiz olmusdu. Kalblerinde birbirleri icin
diismanhk ve kin ve inad kalmamrsdi. Herbiri islam alimlerinin
hepsinden daha yiiksek birer muctehid olmusdu. Her miictehidin
kendi ictihadina gore is yapmasi vacibdir. Ba'zi islerde muctehid-
lerin ictihadlan, ya'ni hak olarak, dogru olarak gordiikleri, birbir-
lerine elbette uymaz. ictihadlan uymaymca, isleri de elbette birbi-
rine uymaz, catisir. Ciinki, herbirinin kendi ictihadina gore hareket
etmesi dogru olur. iste bundan dolayi, Eshab-i kiramm islerinin
birbiriyle catismasi, hak icin, dogruyu meydana cikarmak icin ca-
hsmalarmdan hasil olmusdur. Bu cahsmalan, birbirlerine uymala-
n demekdir. Ayrihklan, catismalan, nefs-i emmarenin arzulanni
yerine getirmek icin degildir. Ba'zi kimseler, hazret-i All ile harb
edenlere kafir diyor. Onlara cirkin seyler soyliyor, kotiiliiyorlar.
Halbuki, Eshab-i kiram, ictihad edilmesi lazim olan islerin birka-
cmda Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizden de ay-
rildilar ve Resulullahm bulduguna, bildirdigine uygun soylemedi-
ler. Bunlarm hakki, dogruyu, Resulullahm bildirdiginden baska
bulmalanm ne Allahii teala ve ne de Onun Resulii kotiilemedi.
Kendilerine aci birsey bile soylenmedi. Vahy inmekde iken, hicbi-
ri bu yiizden suclu goriilmedi. Boyle olunca, hazret-i Almin ictiha-
dina uymiyan ictihad sahiblerine, nasil olur da kafir denilebilir? ic-
tihadlan hazret-i Almin ictihadina uymiyanlar, nicin kotiilenebi-
lir? Hazret-i Ali ile harb edenler, onlann dillerine doladiklan bir-
kac kisi degildi. islam biiyiiklerinden binlerle kimse idi.
[Kisas-i Enbiyada, hazret-i Ali "radiyallahii teala anh" ile harb
edenlerin sayismm, Cemel, ya'ni deve vak'asmda otuzbin oldugu
yazihdir. Siffin vak'asmda, hazret-i Ali ile harb edenlerin yiizyirmi-
bin kisi oldugu bildirildi. Her ikisinde olenlerin toplami kirkbesbin
idi. Yukanda bildirdigimiz gibi, Abdullah bin Sebe' ismindeki ye-
hudi ve arkadaslan, mtisliman goriinerek, Eshab-i kiram arasma
fitne sokdular ve binlerce miislimanm sehid olmasma sebeb oldu-
lar. Yehudilerin bircok Peygamberi dahi sehid etdikleri Kur'an-i
kerimde bildirilmekdedir.]
Eshab-i kiramm biiyiiklerine, hatta Cennet ile miijdelenmis
olanlanna, kafir demek ve onlara cirkin seyler soylemek kolay bir is
degildir. Agizlanndan cikamn kotuliigiinii keski anlasalardi. islam
dininin yansma yakin bilgilerini bunlar bildirmisdir. Bunlar kotiile-
nirse, dinin yansma giiven kalmaz. Bunlar nasil kotii olabilir ki, is-
lam alimlerinden hicbiri bunlardan birinin bildirdigi haberi red et-
memisdir. Hazret-i Ali de, bunlardan isitdigini haber vermekdedir.
-233-
Kur'an-i kerimden sonra yeryiiziindeki en dogru kitabm (Sahih-i
Buhari) kitabi oldugunu si'iler de biliyor ve soyliiyor. Bu fakir [ya'ni
imam-i Rabbam], sf i alimlerinin biiyiiklerinden olan Ahmed Tebti-
den isitdim ki, (Kur'an-i kerimden sonra yeryiiziindeki kitablann en
dogrusu, Buhari kitabidir) diyordu. Bu kitabda, hazret-i All ile bir-
likde olanlarm bildirdigi haberler bulundugu gibi, karsi tarafdakile-
rin bildirdigi haberler de vardir. Haber verenin, iki tarafdan birinde
bulunmasi, haberin kiymetini azaltmamis ve artdirmamisdir. Haz-
ret-i Alinin bildirdigi haberi yazdigi gibi, hazret-i Mu'aviyenin bil-
dirdigi haberi de kitabma yazmisdir. Eger hazret-i Mu'aviyede ve
onun bildirdigi hadis-i serifde bir siibhesi olsa idi, onun bildirdigi ha-
beri kitabma elbette sokmazdi. Bunun gibi, biitiin hadis alimleri de,
iki tarafdan gelen hadisler arasmda hie fark gormemis, hazret-i All
ile harb etmegi kusur ve leke saymamisdir.
Ictihadlar birbirine uymadigi zeman, hep hazret-i Alinin ictihadi-
mn dogru olmasi, ona uymiyanlann yanhs olmasi lazim gelmez. Evet
bu muharebelerde hazret-i Alinin ictihadi dogru idi. Tabi'inin alim-
lerinin ve mezheb imamlanmizm, birbirine uymiyan ictihadlar ara-
sinda hazret-i Alinin ictihadina uymiyan ictihadlan secdikleri ve haz-
ret-i Alinin ictihadim kabul etmedikleri cok olmusdur. Eger hazret-i
Alinin ictihadmm her zeman dogru olmasi lazim gelseydi, ona uymi-
yan ictihad kabul edilmezdi. Kadi Siireyh, Tabi'inin biiyiiklerinden
idi ve miictehid idi. Hazret-i Alinin ictihadi ile hiikm etmedi ve oglu
imam-i Hasenin sahidligini kabul etmedi. Oglun babaya sahid olma-
sim kabul etmem dedi. Biitiin miictehidler de, kadi Siireyhin soziine
uymakda ve oglun babaya sahid olmasim kabul etmemekdedir. Da-
ha nice yerlerde, hazret-i Alinin ictihadina uymiyan ictihadlara gore
hareket edilmekdedir. Din kitablarim okuyan insafli kimseler, sozii-
muziin hakh oldugunu anlarlar. Bunun icin, misal vermekle sozii
uzatmiyahm. Goriiliiyor ki, hazret-i Alinin ictihadina uymiyan icti-
hadda bulunmak ve onun ictihadina uymamak sue degildir. Ona uy-
miyanlann kotii olmasi, kotiilenmesi lazim gelmez.
Hazret-i Aise "radryallahu anha", Resulullahm sevgilisi idi. Re-
sulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" vefat edinceye kadar Onu
cok sever ve iistiin tutardi. Resulullah, oliinceye kadar, onun oda-
smda yasadi ve onun kucagmda can verdi ve onun giizel kokulu
odasmda defn edildi. Boyle serefli olmakdan baska, cok alim ve
miictehid idi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", dmin yansi-
nin bildirilmesini ona birakmislardi. Eshab-i kiram, yapacaklan bir
seyde sasirdiklari, sikisdiklan zeman, ona kosarlar, istediklerini
ogrenirler, miiskillerini cozerlerdi. Hazret-i Emire uymadi diye,
boyle serefli Siddikaya, boyle miictehideye dil uzatmak, cok cirkin
iftiralarda bulunmak, bir miislimamn yapacagi sey degildir. Resu-
-234-
lullaha iman eden kimseden cok uzakdir. Hazret-i All Resululla-
hm damadi ise, hazret-i Aise de, zevce-i miitahherasidir ve sevgili-
sidir ve krymetli hayat arkadasidir. Bundan birkac sene evvel bu
fakir [ya'ni imam-i Rabbani], her hafta fakirlere yemek verince,
sevabim, (Ehl-i aba)mn ruhlanna niyyet ederdim. Ya'ni Resulul-
lah efendimiz ile birlikde, hazret-i All, hazret-i Fatima, hazret-i
Hasen ve hazret-i Hiiseynin ruhlanna da gonderirdim. Bir gece
rii'yada, Resulullah efendimize selam verdim. Bana iltifat buyur-
madi. Baska tarafa bakdi ve (Ben yemegi Aisenin evinde yirdim.
Bana yiyecek gonderenler, onun evine gonderirlerdi) buyurdu.
Uyandim. Bana iltifat buyurmamalarma sebeb, yemek sevabim,
hazret-i Aiseye de gondermedigim icin oldugunu anladim. Ondan
sonraki yemeklerin sevabim, hazret-i Aiseye de, hatta ezvac-i mii-
tahheratin hepsine "radiyallahii teala anhiinne" de gonderdim.
Ciinki, bunlann hepsi de, Ehl-i beytdir. Boylece, Ehl-i beytin hep-
sinden yardim ve sefa'at beklemekle sereflendim.
Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" Aise "radiyallahii te-
ala anna" yolu ile incitilmesi, All "radiyallahii teala anh" yolu ile
incitilmesinden daha ziyadedir. Akh ve insafi olanlar, boyle oldu-
gunu kolayca anlar.
Yukandan beri soylediklerimiz, hazret-i Aliyi sevmek ve ona kiy-
met vermek, Resulullahm sevgisinden ve kiymetinden olduguna go-
redir. Resulullaha yakin oldugu ve sevgilisi oldugu icin sevildigine
goredir. Eger bir kimse, hazret-i Aliyi dogrudan dogruya sever ve
Resulullahm sevgisini araya katmadan yalniz onu kiymetlendirirse,
buna bir diyecegimiz yokdur. Ona birsey denemez. Ciinki o dmi yik-
mak icin ugrasmakdadir ve islamiyyeti yok etmek icin cahsmakdadir.
Resulullahi birakarak, baska bir yol tutmusdur. Muhammed aleyhis-
selam yerine, hazret-i Aliye yiiz cevirmisdir. Bu ise, kiifrdiir, zindik-
hkdir. Hazret-i All boyle kimseleri sevmez. Bunlann sozlerinden ya-
zilanndan incinir. Eshab-i kirami sevmek ve ezvac-i tahirati ve da-
madlanni sevmek, hep Resulullahi sevmekden hasil olmakdadir
"aleyhi ve ala alihi ve eshabihissalevat". Onlan buyiik bilmek ve say-
gi gostermek, hep Resulullah icindir "aleyhissalatii vesselam". (On-
lan seven, beni sevdigi icin sever) hadis-i serifi, boyle oldugunu gos-
termekdedir. Bunun gibi, onlardan birine diismanhk etmek, Resulul-
laha diisman olmak demekdir. (Onlara diismanhk eden, bana diis-
man oldugu icin eder) hadis-i serifi de, bunu gostermekdedir. De-
mek ki, (Eshabimi sevmek, beni sevmek demekdir. Onlara diisman-
hk etmek, bana diismanhk etmek olur) buyurmakdadir.
Hazret-i Talha ve hazret-i Ziibeyr "radiyallahii teala anhiima",
Eshab-i kiramm buyiiklerindendir. ikisi de, Cennet ile mtijdelen-
-235-
mis olan on kisidendir. Bunlara dil uzatmak, kotiilemek cok yersiz-
dir. Onlara yapilan la'net ve kotiiluk, soyliyene doner. Hazret-i
Omer "radryallahti anh" vefat edecegi zeman, kendisinden sonra,
iclerinden birinin halife secilmesini bildirdigi alti kimseden biri
Talha, biri de Ziibeyrdir. Halife Omer "radiyallahii anh", bu alti-
smdan hangisinin daha iistiin oldugunu anlryamadi. Bu ikisi, hila-
feti istemediklerini bildirdiler. Bu Talha, oyle bir Talhadir ki, Re-
sulullaha "sallallahii teala aleyhi ve sellem" karsi edebi gozetmedi-
gi icin, babasim oldiirmtisdur. Allahii teala, Kur'an-i kerimde,
onun, Resulullaha olan bu saygisim sena buyurmusdur. Ziibeyre
gelince, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", onu oldiirenin
Cehenneme gidecegini haber vermisdir. Ona la'net eden, onu ko-
tiiliyen kimsenin alcakhgi, onu oldiirenden az degildir.
Din biiyiiklerine dil uzatmakdan, islamm btiyiiklerini kotiile-
mekden sakimmz! Aman sakimmz! Cok sakimmz! Onlar biitiin
omrlerini, islamiyyeti yaymakda ve yaratilmislann en ustiinii olan
Muhammed aleyhisselama yardim etmekde tiiketdiler ve biitiin mal-
larim, dfni kuvvetlendirmek icin gece giindiiz, acikca ve gizlice feda
etdiler. Resulullahin sevgisi icin, akrabalanm, ahbablarmi, cocukla-
nm, zevcelerini, memleketlerini, evlerini, akarsulanm, tarlalanm,
agaclanm terk etdiler. Resulullahi "sallallahii aleyhi ve sellem",
bunlarm hepsine ve kendi canlarma tercih etdiler. Bunlann sevgisi-
ni ve canlannm sevgisini birakip, Resulullahin sevgisini secdiler. Re-
sulullahla konusmak, Onunla beraber bulunmak serefine kavusdu-
lar. Onun sohbeti bereketi ile, Peygamberlik iistunliiklerine erisdi-
ler. Allahii tealamn gonderdigi vahyi gordiiler ve melekle beraber
bulunmakla sereflendiler. Fizik ve kimya kanunlarimn iistiinde olan
harikalara ve mu'cizelere sahid oldular. Baskalanmn isitdigi seyler,
onlara acikca gosterildi. Sonra gelenlerden hicbirine nasib olmiyan
yakmliklar, tistunliikler onlara ihsan edildi. Oyle yiikseldiler, oyle
sevildiler ki, baskalanmn dag kadar altin dagitmakla kazandiklan
derecelerin, bunlann bir avuc arpa vermekle kavusduklan derecele-
rin yansi kadar olmadigi bildirildi. Allahii teala, onlan, Kur'an-i ke-
rimde medh ve sena eyledi. Onlardan razi oldugunu ve onlarm da,
Allahdan razi olduklanm bildirdi. Feth suresinin son ayetinde, seref-
leri yiikseltildi. Bu ayet-i kerimede, Allahii teala bunlara gayz, kin
baghyanlann kafir olduklanm beyan buyurdu. Onlara gayz, kin bag-
lamakdan, ktifrden kacar gibi kacmahdir.
Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" bu kadar kuvvetli
baglanmis olan ve Onun sevgisini ve tevecciihiinii kazanmakla se-
reflenmis bulunan mubarek kimseleri, ictihad yeri olan birkac is-
de birbirlerine uymadiklanm ve birbirleriyle catisdiklanni ve ken-
di ictihadlarma gore is tutduklanm one siirerek, bunlara dil uzat-
-236-
mak, begenmemek, hie dogru degildir. Boyle islerde birlik olmak
degil, ayrilmak belki daha dogrudur ve baskasimn goriisiine uyma-
mak lazim gelmekdedir. imam-i Ebu Yustifun "rahime-hullahii te-
ala", ictihad derecesine yiikseldikden sonra imam-i a'zam Ebu Ha-
nifeye "rahmetullahi teala aleyh" uymasi hata olur. Kendi ictihadi-
na uymasi dogru olur. imam-i Safi'i "rahmetullahi aleyh", Eshab-i
kiramdan hie birinin "radiyallahii teala anhiim ecma'm" gorusiinii,
bulusunu, kendi goriisiinden iistiin tutmadi. ister Ebu Bekr-i Sid-
dik olsun, ister hazret-i Ali olsun, kendine uymiyan ictihadlari al-
madi. Kendi ictihadi onlara uymasa bile, kendi goriisii ile hareket
etmegi dogru bildi. Ummetden herhangi bir muctehidin, Eshab-i
kiramm ictihadindan ayrilmasi caiz oluyor ve hak olarak goriiliiyor
da, Eshab-i kiramm birbirinin ictihadlanna uymamalan nicin sue
sayihyor ve bu yiizden o biiyiiklere dil uzatihyor?
Eshab-i kiram "radiyallahii teala anhiim ecma'in", Resululla-
hm "sallallahii aleyhi ve sellem" ictihadma uymiyan ictihadlar da
yaparlardi. Resulullahm ictihadma uymiyan hareketlerde bulunur-
lardi. Vahy gelmekde iken, onlarm bu ayrihklanna birsey denilme-
di. Hicbiri bu yiizden kotiilenmedi. Resulullahm "sallallahii aleyhi
ve sellem" ictihadma uymiyan ictihadda bulunmalan yasak edil-
medi. Allahii teala, Eshab-i kiramm ictihadlarmda aynhk olmasim
istemeseydi, ayrilmalanm begenmeseydi, ayrilmalanni elbette ya-
sak ederdi. Ayrilanlarm azab gorecegi bildirilirdi. Resulullah "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" ile konusurken, yiiksek sesle konusmanm
yasak edildigini ve yiiksek sesle konusanlara azab yapilacaginm
bildirildigini hepimiz biliyoruz. Hiicurat suresinin ikinci ayetinde
mealen, (Ey mii'minler! Seslerinizi, Resulullahm sesinden daha
yiikseltmeyiniz. Onunla konusurken, birbirinizle konusur gibi bag-
rismayiniz!) buyuruldu. Begenmedigi bir hareketi, hemen yasak
eylemisdir. Bedr gazasinda esirlerin ne yapilacagmi konusurken,
Eshab-i kiramm ictihadlari arasinda aynhk oldu. Hazret-i Omer ile
hazret-i Sa'd bin Mu'az, esirleri oldiirelim dediler. Baskalan, para
karsihgi koyuverilmesini istediler. Resulullah "sallallahii aleyhi ve
sellem" de, boyle ictihad buyurmusdu. Bu ictihada uyarak, esirleri
koyuvermege basladilar ise de, sonra ayet-i kerime gelerek, haz-
ret-i Omerin ictihadmm dogru oldugu bildirildi. ictihadlarm birbi-
rine uymadigi, boyle daha nice isler olmusdur.
[Bunlardan birini, Ahmed Cevdet Pasa "rahime-hullahii te-
ala", (Kisas-i Enbiya) kitabmda soyle anlatiyor: Hicretin altmci
senesinde, bindortyiiz kisi ile Ka'be-i mu'azzamayi ziyaret icin
Medmeden Mekkeye gidilirken, kafirler miislimanlan Mekkeye
sokmak istemediler. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" (Hu-
deybiye) denilen yerde durdu. (Ya Omer! Mekkeye git! Harb icin
-237-
gelmedigimizi, Ka'beyi ziyaret edip, geri donecegimizi onlara soy-
le!) buyurdu. Hazret-i Omer, bu emrin ictihad yolu ile verildigini
anlayip kendi ictihadim bildirdi ve (Ya Resulallah! Kureys kafirle-
ri, benim kendilerine cok diisman oldugumu bilirler. Aralarma gi-
rersem beni parcalarlar. Bu is icin Osmamn gitmesi uygundur. Os-
mamn orada akrabasi cokdur. Onu korurlar) dedi. Resulullah "sal-
lallahii aleyhi ve sellem", Omerin bu cevabma incinmek soyle dur-
sun, kabul buyurdu. Mekkeye hazret-i Osmam gonderdi. Resulul-
lah "sallallahii aleyhi ve sellem", bunun gibi Eshabimn nice icti-
hadlanni kabul buyurmus ve (Allahii teala, dogru sozii, Omerin di-
line yerle§dirmi§dir) demisdir.]
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", son hastahginda, on-
lar icin birseyler yazmak diledi ve kagid istedi. Eshab-i kiram
"aleyhimtirridvan", kagid getirmekde birbirine uymadilar. Kagid
getirelim diyenler oldugu gibi getirmiyelim diyenler de oldu. Haz-
ret-i Omer-iil-Faruk "radiyallahii anh", getirmiyelim diyenlerden
idi. (Bize Allahm kitabi Kur'an-i kerim yetisir) demisdi. Bu yiiz-
den de hazret-i Omere saldinyorlar. Agizlarma geleni soylemek-
den cekinmiyorlar. Dogrusu birsey soylemege haklan yokdur.
Ctinki, hazret-i Omer, o anda Vahyin kesilmis oldugunu ve Alla-
hii tealamn emrlerinin temamlandigim, islamiyyete kaynak ola-
rak, yalniz ictihad yolunun acik kaldigmi anlamisdi. Resulullah
"sallallahii aleyhi ve sellem" efendimiz, o vakt ictihad ile anladik-
lanm yazacakdi. Hasr suresinin ikinci ayetinde mealen (Ey akl sa-
hibleri! Bildirilenlerden ibret ahniz!) buyuruldu. Burada, ictihad
derecesindeki alimlere, ictihad etmeleri emr ediliyor. Eshab-i ki-
ramin hepsi miictehid idi. Orada yazilacak ictihad bilgileri icin, on-
lar da ictihad ederdi. Hazret-i Omer "radiyallahii anh", Peygam-
berimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" hastahgin agrilan artdigi
bir zemanda, bu is icin de sikilmasim uygun bulmadi. Restilullahi
cok sevdigi icin, Eshabm ictihadi ile islerin coziilmesi yetisir. Re-
stilullahi yormiyahm diisiincesiyle, (Allahin kitabi bize yetisir) de-
di. Miictehidler, aramlan bilgileri, Kur'an-i kerimden ictihad yolu
ile cikardiklarmdan, o yazilacaklan, ictihadla cikarmamiz icin, bi-
ze Kur'an-i kerim yetisir buyurdu. Yalniz (Allahin kitabi yetisir)
demesinden anlasihyor ki, o anda yazilacak seylerin, Kur'an-i ke-
rimde bildirilenlerden cikanlacagim, hadis-i seriflerden cikanla-
cak seyler olmadigini sezmisdi. Goriiliiyor ki, hazret-i Omer "radi-
yallahii anh", Restilullahi "sallallahii teala aleyhi ve sellem" cok
sevdigi ve cok acidigi icin, hastahgin en sikmtih, acih zemamnda,
yazi ile yorulmasim, iiztilmesini uygun gormiyerek, kagid getiril-
mesini istemedi. Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" o anda
yazmak istemesi de, Eshabina bir ihsanda, bir yardimda bulunmak
-238-
icindi. Bildirilmesi elbette lazim olan seylerden degildi. Eshabim
ictihad etmek sikmtismdan kurtarmak istemisdi. (Kagid getiriniz)
emri, bir ihsan olmayip da, elbette liizumlu olsaydi, tekrar isterdi.
Dilediklerini elbette yazdinrdi. Eshabmm sozlerindeki ayriligi
gormekle, bu emrinden vaz gecmezdi.
Siial: Hazret-i Omer, orada (Acaba sayikhyor mu? Arasdirmiz)
demisdi. Bu ne demekdir?
Cevab: Hazret-i Omer "radiyallahii anh", o zeman, Resululla-
hm, hastalik acilan arasinda, bu sozii istemiyerek soyledigini anla-
mis olabilir. Nitekim (Yazacagun) buyurmasi, boyle oldugunu gos-
termekdedir. Ciinki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", ilm-
mi idi. Hicbirsey yazdigi goriilmemisdi. (Benden sonra yoldan cik-
miyasiniz) buyurmasi da, hazret-i Omeri oyle diisiindurmus olabi-
lir. Ciinki, Allahii teala, din bilgilerinin artik kemale geldigini ve
ni'metinin temam oldugunu ve Allahii tealanm bu hali begendigi-
ni bildirmisdi. Bu halde, yoldan cikmak nasil olur ve kisa bir ze-
manda yazilacak bir seyle, bu nasil onlenebilir? Yirmiiic senede
yazilmis olanlar yetismiyor ve yoldan cikmagi onliyemiyor da, kisa
bir zemanda ve hastahgm acilarimn cogaldigi bir anda yazilacak
birsey bunu nasil onliyebilirdi? Hazret-i Omer "radiyallahii anh"
bunlari bir anda kavnyarak, gozoniinde tutarak (Kagid getiriniz!)
emrinin insanhk sebebi ile, istemeden mubarek agzmdan cikdigini
bildi. Bunlarm iyice anlasilmasim, tekrar sorulmasim istedi. Bu ko-
nusmalarda sesler cogahnca, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" (Kalkmiz. Giiriiltii etmeyiniz! Peygamberin yaninda giiriiltii
etmek iyi degildir) buyurdu. Baska bir sey soylemedi. Kagid ve ka-
lem ismini anmadi.
Eshab-i kiramin, ictihad olunacak islerde, Resulullahdan "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" aynlmalan, Allah korusun, nefslerine
uymakla, ehemmiyyet vermemekle olsaydi, miirted olurlardi.
Miislimanhkdan cikarlardi. Ciinki, Resiilullaha "sallallahii teala
aleyhi ve sellem" karsi saygisizhk ve gecimsizlikde bulunmak
ktifrdiir. Bu ayrihklan, Hasr suresinin ikinci ayetindeki emre uy-
makdan doguyordu. C un ki, ilmde ictihad derecesine yiikselen
yiiksek bir alimin ictihad olunmasi lazim gelen islerde, kendi icti-
hadim birakip baskasmin ictihadma uymasi dogru degildir. Boyle
yapmasim islamiyyet yasak etmisdir. Evet, Kur'an-i kerimde ve
hadis-i seriflerde acikca bildirilen islerde ictihad olunmaz. Herke-
sin bu acik emrlere uymasi lazimdir. Bunlara inanmasi ve aynlma-
masi vacibdir.
Eshab-i kiramin hicbiri gosterisi sevmez, goriiniise bakmazdi.
Hepsinin diisiincesi, kalblerini temizlemek idi. Hakikate ve
-239-
ma'naya bakarak edebi gozetirlerdi. Gosterise ve soze baglanmaz-
lardi. Onlann birinci diisiinceleri ve arzulan Resulullahin emrleri-
ni yapmak, Onu incitecek en ufak seyden sakinmak idi. Analanm,
babalarim, cocuklarim, ailelerini Resulullaha feda etmislerdi. Ona
karsi olan inanclan ve ihlaslan, sevgileri, saygilan o kadar cokdu
ki, mubarek tiikriigunun, mubarek tirnaklarmin ve tiras olunca
mubarek saclarmm yere diisdiigii goriilmemisdir. Bunlan kapisir-
lar, en kiymetli kazanc olarak saklarlar ve bereketlenirlerdi. Ya-
lancilik, birbirini aldatmak gibi kotiiliiklerin cok oldugu bu zeman-
da ortaya cikanlan, o temiz insanlann bir soziinde, Resulullaha
karsi saygisizlik anlasilacak olursa, bu soze baska ma'na vermek,
sozlerinin biitiinunden anlasilan iyi ma'nayi dtisiinmek lazimdir.
Kelimelerinin her ma'nasmi dusiinmemelidir.
Siial: ictihad ile elde edilen din bilgilerinde yanilmak olabilir
deyince, Resulullahin "sallallahu teala aleyhi ve sellem" bildirdigi
seylerin hepsinin dogru olacagi soylenebilir mi?
Cevab: Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem" zemamnda icti-
had ile meydana cikan bilgiler, birbirine uymadigi zeman, hangisi-
nin dogru oldugu, Allahii teala tarafmdan bildirilirdi. Ciinki, Pey-
gamberlerin yanhs bir is yapmasi caiz degildir. Bir is icin, birbirine
uymiyan ictihadlar meydana cikdigi zeman, bunlardan hangisinin
dogru oldugu, Allahii teala tarafmdan bildirilirdi. Dogrusu yanhs-
larmdan aynhrdi. Bunun icindir ki, Resulullah "sallallahu aleyhi
ve sellem" zemamnda, bir is icin cesidli ictihadlar yapildigmda, me-
lekle vahy gelir, hangisinin dogru oldugu bildirilirdi. Bu dogru
olanlara gore hareket edilirdi. Bu isleri de, hak ve dogru olurdu.
Resulullahin "sallallahu aleyhi ve sellem" bildirdigi, yapdigi seyle-
rin hepsi, elbette dogru olurdu. Yanhshk ihtimali yokdur. Ciinki,
ictihadla meydana cikan bilgilerin de acikca bildirilenler gibi, dog-
ru olduklan, melekle haber verilmisdir. Ba'zi islerin acik bildiril-
meyip alimlerin ictihadina birakilmasi, alimleri ikram icin idi ve ic-
tihad sevabma kavusmalan icin idi. ictihad ile meydana cikan din
bilgileri, miictehidlerin derecesini yiikseltmisdir. Resulullahin "sal-
lallahu aleyhi ve sellem" vefatmdan sonra yapilan ictihadlar, ya'ni,
ictihadla anlasilan bilgiler kesin degildir. Bu bilgilere, elbette dog-
rudur denilemez. Onun icin, bu bilgilere gore is yapihr ise de, dog-
ru olduklarma inanmak lazim degildir. inanmayanlar kafir olmaz.
Fekat bir is icin, biitiin miictehidlerin ictihadi birbirine benzerse,
ya'ni, icma', sozbirligi olursa, boyle olan ictihadla meydana cikan
bilgiye inanmak da lazim olur.
Mektubumuzun sonunu giizel bir ekle baghyahm. Resulullahin
"sallallahu aleyhi ve sellem" Ehl-i beytinin "radiyallahii teala an-
-240-
hiim ecma'in" iistiinliiklerini bildirelim:
Yusiif bin Abdiilberrin bildirdigi hadis-i serifde, (Aliyi seven,
beni sevmis olur. Alive diismanhk eden, bana diismanhk etmis
olur. Aliyi inciten, beni incitmis olur. Beni inciten, Allahii tealayi
incitmis olur) buyuruldu.
[Ba'zilan, bu hadis-i serife dayanarak, hazret-i All ile harb e-
denlere kafir diyorlar. Halbuki, harb edenler birbirine diisman de-
gil idi. Bedenleri inciniyor ise de, kalbleri birbirine kizgin degil idi.
Muharebe yapihrken, hazret-i Ali "radiyallahii anh", karsidakilere
(Kardeslerimiz) buyurmusdu. Hazret-i Mu'aviye de "radiyallahii
anh" hazret-i Ali icin (Benim efendim) diye yazmisdi. Kisas-i en-
biya kitabmm Istanbulda 1331 baskisi yedinci ciiz', 149. cu sahife-
sinde diyor ki: Hazret-i Hasenin hilafeti teslim etmesi ve Sa'd bin
Ebi Vakkas gibi Eshabm biiyiiklerinin kabul etmesi ile, hazret-i
Mu'aviyenin hiikumeti mesru' olmusdur. Hazret-i Mu'aviye, Es-
hab-i kiramdan oldugu halde, hiikumeti zor kullanarak ele gecir-
misdi. Lakin, zeman bunu icab ediyordu. insanlar halifenin emrine
uymuyorlardi. Giic, kuvvet de lazim geliyordu. Bunun icin saltanat
devri geldi. Bu ise, Mu'aviye "radiyallahii anh" hakh ve layik idi.
Goriiliiyor ki, bunlarm dayandigi Kisas-i Enbiya kitabi da hazret-i
Mu'aviyenin Eshab-i kiramdan oldugunu yazmakda ve kendisine
"radiyallahii anh" demekdedir. Yiizellibirinci sahifesinde diyor ki:
Ummetin islerini yiiriitmek icin artik, kuvvet, zor kullanmak lazim
geliyordu. Bunu yapmak icin de, hazret-i Mu'aviye uygun goriil-
miis idi. islamiyyet onceleri halifenin emri ile yiiriituliirken, sonra
saltanat kuvveti lazim oldu. Maksad ise, islamiyyetin icrasi oldu-
gundan, o zeman mevcud olan Eshab-i kiramm hepsi, Mu'aviyeye
bi'at eyledi "ndvanullahi aleyhim ecma'in". Yiizelliyedinci sahife-
sinde diyor ki: Hazret-i Mu'aviye, Eshab-i kiramdan idi ve Resu-
lullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" iltifatma nail olmusdu.
Kureysin biiyiiklerinden idi. islamiyyeti kuvvet zoru ile yuriitdii-
giinden, kendisine (Halife-i Resulullah) denildi].
Tirmiizi ve Hakimin "rahime-hiimullahii teala" bildirdigi ha-
dis-i serifde, (Allahii teala, dort kisiyi sevdigini bana bildirdi. Bu
dordiinii sevmegi bana emr etdi. Bunlar, Ali, Ebu Zer, Mikdad ve
Selmandir) buyuruldu.
Taberani ve Hakimin ve Abdullah ibni Mes'udiin bildirdigi ha-
dis-i serifde, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", (Aliye bak-
mak ibadetdir) buyurdu. Buhari ve Miislimdeki Bera' hazretleri-
nin bildirdigi hadis-i serifde, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem", hazret-i Haseni omuzuna alarak buyurdu ki: (Ya Rabbi! Ben
bunu seviyorum. Sen de sev!)
- 241 - Eshab-i Kiram - F:16
Buharinin bildirdigi ve hazret-i Ebu Bekrin haber verdigi ha-
dis-i serifde, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" minbere cik-
mis idi. Hazret-i Hasen "radiyallahii teala anh" kucagmda idi. Bir
bize bakiyor idi, bir de Hasene bakiyordu. (Bu benim oglum Sey-
yiddir. Allahii teala, belki bununla iki niusliman askerinin arasini
bansdinr) buyurdu.
Tirmuzmin bildirdigi hadis-i serifde, Usame bin Zeyd diyor ki,
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" Hasen ile Hiiseyni dizleri-
ne oturtmusdu ve (Bu ikisi benim ogullarimdir ve kiziimn ogulla-
ndir. Ya Rabbi! Ben bu ikisini seviyorum. Sen de sev. Bunlan se-
venleri de sev!) buyurdu.
Tirmuzmin bildirdigi hadis-i serifde, Enes bin Malik diyor ki,
Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" Ehl-i beytden "radiyalla-
hii teala annum ecma'in" hangisini daha cok seviyorsun denildik-
de (Haseni ve Hiiseyni) buyurdu.
Miisevvir bin Muharremin haber verdigi hadis-i serifde, (Fati-
ma "radiyallahii teala anha" benden bir parcadir. Onu inciten be-
ni incitmis olur) buyuruldu.
Hakimin bildirdigi ve Ebu Hiireyrenin haber verdigi hadis-i se-
rifde, (Fatunayi Aliden daha cok seviyorum ve All, bana, Fatima-
dan daha cok kiymetlidir) buyuruldu.
Aise "radiyallahii anha" buyuruyor ki, Eshab-i kiram hediyye-
lerini benim evimde iken getirirlerdi. Boylece Resulullahm sevgi-
sini kazanmaga cahsirlardi. Yine buyuruyor ki, Resulullahm mu-
barek zevceleri iki kisma aynlmisdi. Birinci kismda, ben ve Hafsa
ve Safiyye ve Sevde vardi. ikinci kismda, Umm-i Seleme ile oteki
zevceler vardi. ikinci kismdakiler, Umm-i Selemeyi Resulullaha
gonderdiler ve eshabina (Bana hediyye vermek istiyen, hangi
evimde isem, oraya getirsin) buyurmasim soyle dediler. Umm-i Se-
leme boyle soyleyince, (Beni incitmeyiniz! Bana melek vahyi yal-
niz Aisenin evinde iken getirmekdedir) buyurdu. Umm-i Seleme
de: Ya Resulallah! Seni incitmekden Allaha sigininm. Tevbeler ol-
sun, dedi. O zevceler, aynca, hazret-i Fatimayi da gonderip, boyle
soylediginde, (Ey kizcagizim, benim sevdigimi sen sevmez misin?)
buyurdu. Fatima "radiyallahii teala anha", evet dedi. (Oyle ise onu
sev!) buyurdu.
Aise "radiyallahii anha" buyuruyor ki, Hadiceye "radiyallahii
teala anha" imrendigim gibi, Resulullahm hicbir zevcesine gayret
getirmis degilim. Halbuki onu gormemisdim. Resulullah "sallalla-
hii aleyhi ve sellem" onun ismini cok soyliyordu. Cok defa koyun
kesdigi zeman etinden, Hadicenin yakinlarma hediyye gonderirdi.
Hadicenin ismini soyledigi zeman, (Diinyada sanki Hadiceden
-242-
baska kadm yok mu?) derdim. (O soyle idi, boyle idi. Benim on-
dan cocuklarun oldu) buyururdu.
Abdullah ibni Abbasm bildirdigi hadis-i serifde, (Abbas ben-
dendir. Ben de Abbasdanim) buyuruldu.
Deylemmin bildirdigi ve Ebu Sa'idin haber verdigi hadis-i serif-
de, (Benim evladuna, soyuma dil uzatarak, beni incitenlere, Alla-
hii teala cok azab yapacakdir) buyuruldu.
Hakimin bildirdigi ve Ebu Hiireyrenin "radiyallahii teala anh"
haber verdigi hadis-i serifde, (Sizin en iyiniz, benden sonra ehlime,
ya'ni Ehl-i beytime iyilik edeninizdir) buyuruldu.
Ibni Asakirin bildirdigi ve hazret-i Alinin haber verdigi hadis-i
serifde, (Ehl-i beytime dokunan kimseye, kiyamet giinii bunun
azabi yetisir) buyuruldu.
Ibni Adi ve Deyleminin bildirdikleri ve hazret-i Alinin "radi-
yallahii teala anh" haber verdigi hadis-i serifde, (Sirat kopriisiin-
den en kolay gececek olammz, Ehl-i beytimi ve Eshabimi cok se-
veninizdir) buyuruldu.
[imam-i Rabbanmin "rahmetullahi teala aleyh" mektubunun
tercemesi burada temam oldu.]
Biiyiik alim Seyyid Abdiilhakim Arvasi "rahmetullahi aleyh",
(Eshab-i kiram) risalesinde diyor ki, Resulullahm "sallallahii aley-
hi ve sellem" Ehl-i beyti iic kismdir: Neseb, soy ile akraba olanlar-
dir. Halalan boyledir. ikincisi temiz zevceleridir. Uciincusii, zev-
celerinin baslanni taramak, yemeklerini pisirmek, odalan siipiir-
mek, camasir yikamak ve ev islerini yapmak icin daima evlerinde
bulunan hizmetci kadmlardir. Haricdeki isleri yapan, mescidde
ezan okuyan Bilal, Selman, Suheyb de, hane-i se'adetden yir ve
icerlerdi. Hazret-i Fatima ile kiyamete kadar, cocuklan, Ehl-i
beytdirler. Bunlan, asi olsalar da, sevmek lazimdir. Bunlan sev-
mek, kalb ile, beden ile ve mal ile yardim, hiirmet ve ri'ayet etmek
iman ile olmege sebeb olur. Suriyenin Hama sehrinde, seyyidler
icin mahkeme vardi. Misrdaki Abbasi halifeleri zemamnda, haz-
ret-i Hasenin "radiyallahii teala anh" evladlarma (Serif) ismi veri-
lerek beyaz sank sarmalan, hazret-i Hiiseynin "radiyallahii teala
anh" evladina (Seyyid) ismi verilerek, yesil sank sarmalan tensib
edildi. Bu mubarek siilaleden dogan mubarek cocuklar, iki sahidi
ile, hakim huzurunda tescil edilirdi. Sultan Abdtilmecid han "rah-
metullahi teala aleyh" zemamnda, mason Resid pasa bu mahke-
meleri kaldirdi. Soysuz ve mezhebsiz olanlara da seyyid denildi.
Uydurma acem seyyidleri her tarafa yayildi. (Fetavel-hadisiy-
ye)de diyor ki, (Sadr-i evvelde, Ehl-i beytden olanlarm hepsine
serif denilirdi. Mesela, serif -i Abbasi, serif-i Zeyneli denirdi. Fati-
-243-
mi sultanlan, sfi idi. Yalniz Hasen ve Hiiseyn evladma serif dedi-
ler. Misrdaki Turkmen sultanlanndan Esref Sa'ban bin Hiiseyn
773 [m. 1371] senesinde, seyyidlerin senflerden ayrilmalan icin, ye-
sil sank sarmalanm emr eyledi. Bu adetler her yere yayildi ise de,
serf bir degeri yokdur). (Mir'at-i kainat)da ve (Mevahib-i lediin-
niyye)nin tiirkce tercemesinde ve Zerkani serhinde, yedinci mak-
sadm iiciincii faslmda, bu hususda tafsilat vardir.
EK: Ehl-i siinnet olmiyanlar, bugiin yurdumuzdaki miisliman-
lari aldatmaga cahsryorlar. Hazret-i All ile harb edenleri ve bilhas-
sa hazret-i Mu'aviyeyi kotiilemek icin, islam alimlerinin kitablarm-
dan vesika, delil bulamiyorlar. Abbasi tarihcilerinin, goze girmek,
mal ve mevki'a kavusmak icin uydurduklan acikh hikayelere ken-
dileri de katarak, miisliman yavrulanm aldatmaga kalkisiyorlar.
Tiirkce (Kisas-i Enbiya) kitabindaki yazilan da degisdirerek, ken-
dilerine yalanci sahid yapiyorlar. Memleketimizdeki muslimanlan
ayirmak ve kardesi kardese diisman etmek istiyen hainlerin nasil
iftira etdiklerini, yalan soylediklerini anlatmak icin, Kisas-i Enbi-
yadan birkac satin kiymetli okuyuculanmiza bildirmegi uygun go-
riiyoruz:
(Kisas-i Enbiya), yedinci ciiz', 107. ci sahifede diyor ki, (Haz-
ret-i Hasen "radiyallahti anh" cok evlenir ve cok bosar idi. Aldigi
kizlar, ona asik olurdu. Zevcesi Ca'de, kendisini bosiyacagindan
iiziilerek hazret-i Haseni zehrledi). Goriiluyor ki, hazret-i Haseni,
zevcesi Ca'de kiskanchk yiiziinden zehrlemisdir. Mezhebsizlerin
dedigi gibi, Mu'aviyenin "radiyallahii teala anh" bu isde hicbir su-
cu ve bilgisi yokdur.
Yiizdoksanuciincii sahifede diyor ki: (Hicretin altmismci sene-
sinde, hazret-i Mu'aviye hastalandi. Oglu Yezidi cagirdi. Ona uzun
nasihat etdi. Bu arada, Kufe halki, hazret-i Hiiseyni senin iizerine
yuriitebilirler. Ona galib olursan, onu afv et! ihsan eyle! O bize cok
yakindir. Uzerimizde biiyiik hakki vardir ve Resulullahm torunu-
dur dedi). Mu'aviyenin "radiyallahii teala anh" Ehl-i beyte olan
sevgisi ve saygisi bu sozlerinden, pek iyi anlasilmakdadir.
Hazret-i Mu'aviyenin hastahgi agirlasmca (Resulullah "sallalla-
hii aleyhi ve sellem" bana bir gomlek giydirmisdi. Bereketlenmek
icin, onu bugiine kadar sakladim. Birgiin kesdigi tirnaklari ve mu-
barek sacmm killanni bir sise icine koyup saklamisdim. Oliince, o
gomlegi bana giydiriniz! O tirnaklari ve mubarek sacimn killanni
gozlerime ve agzima koyunuz. Belki onlann hurmetine Cenab-i
Hak, beni afv eder) dedi.
Yiizdoksandordiincii sahifesinde diyor ki, hazret-i Mu'aviye,
uzun boylu, beyaz, heybetli, cok sabrh ve cok yumusak huylu idi.
-244-
Yumusakligi atalar sozu olmusdur. Birgiin huzuruna bir adam gel-
di ve agir ve kaba hareket etdi. Hazret-i Mu'aviye birsey soyleme-
di. Buna da mi sabr edeceksin denildikde, (Saltanatimiza saldirmi-
yanlann soziine ilismeyiz) dedi.
Yiizdoksanbesinci sahifesinde diyor ki: Hazret-i All "radiyalla-
hii anh" buyurdu ki, (Mu'aviyenin idaresini kotulemeyiniz! Zfra
Onu gayb ederseniz baslarm kopdugunu ve dusdugunii goriirsii-
niiz).
(Mir'at-i Kainat) kitabmda diyor ki: (Mu'aviye "radiyallahii
anh", Mekkenin feth edildigi giin babasi Ebu Siifyan ile birlikde
Resulullahm oniinde fmana geldi. Imanlan kuvvetli idi. Resululla-
hm katiblerinden idi. Resulullah birkac kerre, bunun icin, (Ya
Rabbi! Bunu dogru yolda bulundur ve baskalannin da, dogru yola
gelmelerine bunu sebeb kil!) buyurdu. Bir kerre de, (Ya Rabbi!
Mu'aviyeye ilm ve hesab ogret! Onu azabdan koru! Ya Rabbi! O-
nu memleketlere hakim kil!) diye diia buyurdu. Bir kerre de, (Ey
Mu'aviye, memleketlere hakim oldugun zcman, iyilik et!) buyur-
du. Bu diiayi isitdigim zemandan beri halife olacagim giinii bekli-
yordum demisdir. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", birgiin
bir hayvana binip, arkasma hazret-i Mu'aviyeyi almisdi. Giderken
(Ya Mu'aviye! Bana hangi uzvun daha yakin?) buyurdu. Karnim
dedikde, (Ya Rabbi! Sen bunu ilmle ve yumu^ak huyla doldur!)
buyurdu. Hazret-i Mu'aviyenin afvi ve yumusakligi o kadar cok idi
ki, iki biiyiik cildlik kitab halinde yazilmisdir. Arabistanda dort da-
hi yetismisdir. Birincisi Mu'aviyedir. Hazret-i Omer, Mu'aviyeye
bakdikca, (Arab hakimlerinden, Acem padisahlan gibi sanh ve
kuvvetli olan budur) buyururdu. O kadar cok ihsan sahibi idi ki,
hazret-i Hasen, cok borcluyum dedikde, seksenbin altm vermis-
dir.) [Hazret-i Mu'aviyenin Ehl-i beyte olan sevgisi ve yardimi, bu-
radan anlasilmakdadir.]
Kudiis sehrinin birinci fatihi hazret-i Omer, ikinci fatihi hazret-i
Mu'aviye idi. Hazret-i Mu'aviye islam memleketlerini, Afrikada,
Tunusa, Asyada Buharaya ve Yemenden istanbula kadar genisle-
tip, bu genis memleketlere hakim oldu. Heybetli, nurlu, yakisikh,
giizel huylu, sevimli, islerinde isabetli, sanh, serefli bir devlet bas-
kani idi. Temiz ve yeni, sik giyinir, secme atlara biner, saltanat sii-
rerdi. Fekat Eshab-i kiramdan oldugu icin, Resulullahm "sallalla-
hii teala aleyhi ve sellem" sohbeti bereketi ile, islamiyyetden aynl-
makdan muhafaza olunmus idi.
Abdiilhak-i Dehlevi hazretlerinin farisi (Medaric-iin niibiivve)
kitabmda 417. ci sahifede ve (Mevahib-i lediinniyye) tercemesi bi-
rinci cild 181. ci sahifede diyor ki: Ebu Siifyan bin Harb Taif gaza-
-245-
smda cok kahramanlik etdi. Bir gozii kor oldu. Resulullah "sallal-
lahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Ya Eba Siifyan! Hangisini is-
tersin? Eger dilersen, diia edeyim, goziin yerine gelsin. Eger diler-
sen Allahii teala, Cennetde sana bir goz versin) buyurdu. Ebu Siif-
yan: Ya Resulallah! Cennetde goz verilmesini isterim dedi ve avu-
cunda duran goziinii yere atdi. Ebu Siifyan hazretleri Yermiik ga-
zasmda da, cok kahramanlik etdi. ikinci gozii de cikdi. Orada se-
hid oldu.
(Kisas-i Enbiya) 314. cii sahifesinde diyor ki, Mekkenin fethin-
den sonra, Ebu Siifyan ile oglu Mu'aviye, Resulullah ile birlikde
Medmeye hicret etdiler. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem",
Ebu Siifyam Necran vilayetine vali ta'yin buyurdu. Hazret-i
Mu'aviyeyi de vahy katibi yapdi.
Kisas-i Enbiyada 476. ci sahifesinde diyor ki, Yermiik gazasm-
da miislimanlardan iicbin kisi sehid oldu. Iclerinde Eshab-i kiram-
dan cok zevat var idi. Ebu Siifyamn dahi bir goziine ok gelerek kor
oldu "radiyallahii anhiim ecma'in".
Abdiilhak-i Dehlevi hazretlerinin (Medaric-iin-niibiivve) kita-
bi, ikinci cild, altiyiizseksendordtincii sahifesinde diyor ki: Sam va-
lisi Yezid bin Ebi Siifyan vefat edecegi zeman, yerine kardesi
Mu'aviyeyi vali yapdi. Halife hazret-i Omer, hazret-i Mu'aviyenin
valiligini tasdik eyledi. Hazret-i Omer vefat edinciye kadar dort se-
ne ve hazret-i Osman, hazret-i All ve hazret-i Hasen zemanlarmda
onalti sene Samda vali olarak kaldi. Hicretin kirkbirinci senesinde,
hazret-i Hasenin halifeligi birakmasi tizerine, mesru' halife oldu.
Samda yirmi sene de halifelik yapip, yetmissekiz yasmda iken (lak-
ve) denilen hastahga yakalanarak vefat etdi. Hazret-i Osmam se-
hid eden katillerin yakalanarak cezalannm hemen verilmesini iste-
yenlerden idi. Hazret-i All ise, hilafet islerinin kansmamasi icin, bu
cezamn gecikdirilmesini istedi. Bunun iizerine hazret-i Mu'aviyeyi
valilikden azl eyledi. imam-i Siiyutmin, imam-i Ahmedin Miisned
kitabmdan alarak bildirdigi hadis-i serifde, Resulullah "sallallahii
aleyhi ve sellem, (Ya Rabbi! Mu'aviyeye yazi yazmagi ve hesab 6g-
ret ve onu azabdan koru!) buyurdu.
Kisas-i Enbiyamn ve kiymetli din kitablarmm (radiyallahii
anh) diyerek hayr diia etdikleri ve medh-ii sena eyledikleri ve son
nefeslerine kadar islamiyyete hizmet icin cahsdiklarim bildirdikle-
ri, Ebu Stifyana ve oglu Mu'aviyeye "radiyallahii teala anhiima"
dil uzatanlarm ve Resulullahin bu iki sahabisini kotiiliyenlerin ne
kadar yanhs yolda olduklan yukandaki yazilardan anlasilmakda-
dir.
246
ESHAB-I KIRAMIN USTUNLUKLERI
Nisancizade denmekle anilan Muhammed bin Ahmed efendi-
nin "rahime-hullahu teala" bircok kitablardan tophyarak hazirla-
digi (Mir'at-i kainat) adindaki tiirkce tarih kitabi, Eshab-i kiramm
buyuklugiinii, kiymetlerini kisa ve acik anlatmakdadir. Biz de, bu
kitabdan, oldugu gibi asagiya aliyoruz. Nisancizade, hicretin 962
yilmda tevelliid, 1031 [m. 1622] yilmda vefat etmisdir. Kitabim on-
dordiincii Osmanh padisahi olan birinci sultan Ahmed nan zema-
mnda temamlamisdir.
Sahabi kime denir: Alimlerin coguna gore, kadm veya erkek,
cocuk veya biiyiik bir miisliman, Resulullah "sallallahii aleyhi ve
sellem" efendimizi cok az da olsa, bir kerre goriirse, kor olan, bir
kerre konusursa ve iman ile vefat ederse, buna sahabi denir. Kafir
iken goriip de, Resulullahm vefatmdan sonra imana gelen veya
miisliman iken goriip, sonra minted olan, sahabi degildir. Sahabi
oldukdan sonra minted olup, Resulullahm vefatmdan sonra, tek-
rar imana gelen, sahabi olur. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" Cin simfma da Peygamber oldugu icin, Cin de, sahabi olur.
Birkac sahabiye (Eshab-i kiram) veya (Sahabe) denir.
Eshab-i kirainin iistiinliigu: (Mevahib-i lediinniyye) kitabmda
deniliyor ki, Peygamberlerden ve meleklerin tistiinlerinden sonra,
biitiin yaratilmislarm en iistiinii, Eshab-i kiramdir "aleyhimiirnd-
van". Eshab-i kiramm her biri, bu iimmetin hepsinden daha iis-
tiindiirler. Muhammed aleyhisselamin Peygamber olduguna ina-
nan herkese, ya'ni her mtislimana, hangi irkdan, hangi memleket-
den olursa olsun, Muhammed aleyhisselamin iimmeti denir. Biz
miislimanlar, Muhammed aleyhisselamin timmetiyiz. Her neka-
dar, bir hadis-i serifde, (Uininctim yagmur gibi hayrbdir. Once ge-
lenler mi, sonra gelenler mi daha hayrhdir bilinemez) buyuruldu
ise de, sevabm cok olmasi, daha iistiin olmagi gostermez. Ciinki,
Resulullahi "sallallahii aleyhi ve sellem" gormek gibi iistiinliik
olamaz. Eshab-i kiram "radiyallahii teala anhiim ecma'in", Sami
feth etdikleri zeman, hiristiyanlar bunlan goriince, giizel hallerine
sasdilar ve bunlar Isa aleyhisselamin eshabi olan Havarilerden da-
ha iistiindiirler dediler ve bunu soylerken yemin etdiler. Dtisma-
mn da sahid oldugu bir iistiinliige kim ne diyebilir?
Al-i Imran suresinin yiizonuncu ayet-i kerimesinde mealen,
(Siz iimmetlerin hayrlisisnuz) ve Tevbe suresinin yiiziincii ayet-i
-247-
kerimesinde mealen (Once niiisliman olanlardan, Muhacirlerin ve
Ensarin once gelenlerinden ve bunlann yolunda gidenlerden Alla-
hii teala razidir ve bunlar da, Allahii tealadan razidirlar. Allahii te-
ala bunlar icin, Cennetler hazirladi. Bu Cennetlerin altindan nehr-
ler akmakdadir. Bunlar Cennetlerde sonsuz olarak kalacaklardir)
buyuruldu. Bir hadis-i serifde, (Eshabimi sogmeyiniz! Eshabim-
dan sonra gelenlerden bir kimse, dag kadar altin sadaka verse, Es-
habimdan birinin bir avuc arpa vererek kazandigi sevaba veya ya-
risina kavusamaz) buyuruldu. Munavinin ve Beyhekmin bildirdik-
leri hadis-i serifde, (Eshabim gokdeki yildizlar gibidir. Herhangi
birisine uyarsaniz, hidayete kavusursunuz!) buyuruldu. Bir hadis-i
serifde, (Eshabima diismanlik etmekden sakimniz! Allahdan kor-
kunuz. Onlari seven, beni sevdigi icin sever. Onlara diismanlik
eden, bana diismanlik etmis olur. Onlari inciten, beni incitmis
olur. Beni inciten de, elbette Allahii tealayi incitir) buyuruldu. Bir
hadis-i serifde, (insanlarin en iyisi, benim zemammda bulunan
miislimanlardir. Onlardan sonra en iyisi, onlari gorenlerdir. Onlar-
dan sonra da en iyisi, onlari gorenleri gorenlerdir. Onlardan sonra
gelenlerde iyi olmiyanlar da vardir) buyuruldu. Baska bir hadis-i
serifde, (Ummetimin en iyisi, benim bulundugum zemanda olan-
lardir. Onlardan sonra en iyisi, onlardan sonra gelenlerdir. Onlar-
dan sonra da en iyisi, daha sonra gelenlerdir) buyuruldu. Miinavi-
nin ve Tirmtizinin bildirdikleri hadis-i serifde, (Beni goren ve beni
gorenleri goren bir miislimam Cehennem atesi yakmaz) buyurul-
du. Bu ayet-i kerimeler ve hadis-i serifler, Eshab-i kiramin "radi-
yallahii teala anhiim ecma'in" ustunlugiinii acikca gostermekde-
dirler.
Eshab-i kiramin hepsini "radiyallahii teala anhiim ecma'in" iis-
tiin bilmemiz, sevmemiz lazimdir. Akaid kitablarmda, soz birligi
ile deniliyor ki: (Eshab-i kiramm herbirini biiyiik ve iistiin bilmek,
hepsine iyi gozle bakmak, herbirinin adil ve salih olduguna inan-
mak lazimdir. Hicbirine dil uzatmamak, la'net etmemek, diisman-
lik etmemek ve bir kismim sevmek icin baska Sahabilere diisman
olmakdan sakmmak lazimdir. Bir kismma diismanlik ederek, soge-
rek, kotiiliyerek, baska kismm sevilmis olacagim sanmakdan ka-
cinmahdir. Boyle oldugu kesin vesikalarla, kuvvetli senetlerle isbat
edilmisdir).
Sahabeden birini, ondan daha yiiksek bir sahabiden, diinyada-
ki islerinden dolayi daha cok sevmek, fekat otekinin daha iistiin
olduguna inanmak giinah degildir. Mesela bir kimse, hazret-i Ali-
nin "radiyallahii teala anh" evladindan olsa, ya'ni seyyid olsa, bu-
nun icin hazret-i Aliyi hazret-i Ebu Bekrden daha cok sevse, fekat
-248-
ahiret icin, hazret-i Ebu Bekri hazret-i Aliden iistiin tutsa, giinah
olmaz. Ctinki, diinya muhabbeti, insamn elinde degildir.
Ehl-i siinnetin temel kitablarmdan biri olan ($erh-i Akaid) ki-
tabinda, Sa'deddm-i Teftazani buyuruyor ki, (Eshab-i kiram ara-
sindaki ayriliklann, muharebelerin iyi sebeblerle, giizel niyyetler-
le yapildigma inanmamiz lazimdir. Eshab-i kiramdan birini sog-
mek, kotulemek caiz degildir. Hazret-i Aise gibi nass ile ustunlii-
gii bilinen bir sahabiyi kotulemek kiifrdiir. Nass ile bildirilmemis
bir sahabiyi kotulemek ise, bid'atdir ve biiyiik giinahdir). (Meva-
hib-i lediinniyye) kitabinda yazili bir hadis-i serifde, (Eshabun
anildigi zcinan, dilinizi tutunuz! Oiilarin sanlarina layik olmiyan
bir^ey soylemeyiniz!) buyuruldu. Bir hadis-i serifde, (Eshabundan
birini sogeni doviiniiz) ve Taberani ile Munavfnin bildirdikleri ha-
dis-i serifde, (Peygamberleri sogen oldiiriiliir ve Eshabimi sogen
doviiliir) buyuruldu. Celaleddm-i Siiyuti hazretlerinin (Cami'ussa-
gir) kitabindaki hadis-i serifde, (Eshabunin kusurlan, yanlis hare-
ketleri olacakdir. Allahii teala, onlan bana bagi^liyacak, kusurlan-
ni afv edecekdir) buyuruldu. (Hiilasa-tiil-fetava) kitabinda diyor
ki, (Hazret-i Ebu Bekri ve hazret-i Omeri sogmek kiifrdiir. Fekat
hazret-i Aliyi onlardan iistiin sanmak, kiifr degildir. Bid'atdir ve
dalaletdir). Imam-i a'zam Ebu Hanife hazretlerine, (Ehl-i siinnet
ve cema'at) mezhebi nedir diye soruldukda, (Hazret-i Ebu Bekr
ile hazret-i Omerin en iistiin olduklarma inanmak ve Resulullahm
"sallallahii aleyhi ve sellem" iki damadim sevmek ve abdest ahr-
ken ayaklardaki iki mest iizerine mesh etmek ve iyi, kotii her mtis-
limamn arkasmda nemaz kilmakdir) cevabmi verdi. (Adab-iil-me-
nazil) kitabinda, bir sahabiyi bir kerre sogmek kiifr degildir, dala-
letdir. Bir veya iki veya tic kerre sogen, doverek ta'zir olunur. Uc-
den fazla sogen, katl olunur denilmekdedir.
Ehl-i siinnet alimleri, Eshab-i kiramm "radiyallahii teala an-
hiim ecma'in" iistiinliik sirasim tice ayirmisdir.
1 — Muhacirler: Mekke sehri alinmadan once, Mekkeden veya
baska yerlerden, vatanlanm, memleketlerini terk ederek, Medine
sehrine hicret edenlerdir. Bunlar, Resulullahm "sallallahii teala
aleyhi ve sellem" yanma iman ile gelmis veya gelince iman etmis-
lerdir. Amr ibni As hazretleri bunlardandir.
2 — Ensar: Medine sehrinde veya bu sehre yakm yerlerde ve
Evs ve Hazrec adindaki iki arab kabilesinde bulunan muslimanla-
ra (Ensar) denir "ndvanullahi teala aleyhim ecma'in". Ciinki Re-
sulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimize her diirlii yar-
dimda ve fedakarhkda bulunacaklarma soz vermisler ve sozlerin-
-249-
de durmuslardir.
3 — Diger Eshab-i kiram "ndvanullahi teala aleyhim ecma'fn":
Mekke sehri alindigi zeman ve daha sonra, Mekkede veya baska
yerlerde imana gelenlerdir. Bunlara Muhacir ve Ensar denmez.
Yalniz sahabi denir. ibni Esfr izzeddm All Cezrfnin (Cami') kita-
bmda, Muhacirler Ensardan, Muhacirlerin once gelenleri, Ensarm
once imana gelenlerinden ve Ensarm once gelenleri, Muhacirlerin
sonra gelenlerinden daha iistiin oldugu ve fekat, sonra imana ge-
len nice sahabinin, once imana gelenlerden iistiin oldugu yazihdir.
Mesela, hazret-i Omer ve Bilal-i Habesi, kendilerinden once ima-
na gelen nice Sahabiden daha iistiindiirler. tmam-i Siiyutinin (Ta-
rih-ul-Hulefa) kitabinda diyor ki: Ehl-i siinnet alimleri, soz birligi
ile bildirmisdir ki, Eshab-i kiramm en iistiinleri, Resulullahm dort
halifesidir. Bunlardan sonra en iistiinleri, Asere-i mtibessereden,
ya'ni Cennet ile miijdelenmis olan on kisiden geri kalan altisi ile
hazret-i Hasen ve hazret-i Hiiseyndir. Bunlardan sonra en iistiinle-
ri bu oniki kisiden baska, Bedr gazasmda bulunan ucyiizoniic (313)
Sahabidir. Bunlardan sonra iistiin olan, Uhud gazasmda bulunan
yediytiz (700) kahramandir. Bunlardan sonra iistiin olan hicretin
altmci senesinde, agac altmda Resulullaha, (Olmek var, donmek
yok) diye soz veren bindortyiiz (1400) kisidir. Bu sozlesmege
(Brat-i Ridvan) denir.
(Bahr-iil-Ulum) admdaki tefsirde bildirilen hadis-i seriflerde,
(Uininctiinin en merhametlisi Ebfl Bekrdir. Dinde en kuvvetli
olan Oincrdir. Hayasi en cok olan, Osinandir. Ahkam-i islainiyyc-
de her siiali cevablandiran Alitlir. Halal ve harain olanlan en iyi
bilen Mu'azdir. Kur'an-i kcrfini en giizel okuyan Ubeyy bin
Ka'bdir. Miinafiklan taniyan, Huzeyfetibni Yemandir. Isa aleyhis-
selamin ziihdiinii gormek isteyen Ebfl Zerin zflhdflne baksin! Cen-
net, Selman-i Farisiye asikdir. Halid bin Velid, Allahin kdicidir.
Hamza, Allahfl tealamn arslamdir. Hasen ve Hiiseyn Cennet
genclerinin en flstflnfldflr. Ca'fer bin Ebi Talib, Cennetde melek-
lerle beraber near. Cennet kapisim ilk acacak olan Bilaldir. Benim
Kevser havuzumdan ilk icecek olan Sflheyb-i Rflmitlir. Kiyamet
gflnfl melekler ilk once Ebfldderda ile musafeha eder. Her Pey-
gamberin bir arkadasi vardir. Benim arkadasim Sa'd bin Mu'azdir.
Her Peygamberin Eshabindan secdikleri vardir. Benim secdikle-
rim, Talha ve Ziibeyrdir. Her Peygamberin mahrem islerini goren
yardimcisi vardir. Benim yardimcim, Enes bin Malikdir. Her flm-
metde hakim vardir. Benim ummetimde hikmeti cok soyliyen Ebfl
Hflreyredir. Hassan bin Sabitin sozleri Allah tarafindan te'sirlidir.
Ebfl Talhamn harb meydamndaki sesi, bir firka askerden daha
-250-
kuvvetlidir) buyurdu. (Bahr-iil-ulum) kitabini yazan Alaiiddin
All Semerkandi sekizyiizaltmis (860) senesinde, Anadoluda La-
rende sehrinde vefat etmisdir.
imam-i Siiyuti hazretleri (Tanh-ul-Hulefa) kitabmda diyor ki:
Hadis-i seriflerde, (Ummetimin en merhametlisi Ebu Bekrdir. Al-
lahii tealamn emrlerini yapmakda en sitldetlisi Omerdir. Hayasi en
cok olani Osmandir. Ahkam-i islamiyyedeki zorluklan en cok co-
zen Alidir. Ummetimin en emini Ebu Ubeyde bin Cerrahdir. Um-
metimin en zahidi Ebu Zerdir. ibadeti en cok olan Ebiidderdadir.
Ummetimin en halimi ve comerdi Mu'aviye bin Ebi Siifyandir) bu-
yuruldu.
Resulullahin valfleri: (Diyar-i Bekr)li kadi Hiiseynin dokuzyiiz-
kirk (940) senesinde yazdigi (Hamis) kitabmda diyor ki, (Bazan),
Acem sahi Husrev tarafmdan Yemen valisi yapilmisdi. Imana gel-
di. Resul aleyhisselam onu vali olarak yerinde birakdi. ilk islam
valisi Bazandir. Resul aleyhisselam, Halid bin Sa'idi, San'a sehri-
ne, Ziyad bin Esedi Hadremut sehrine, Ebu Musel Es'ariyi Aden
sehrine, Ebu Stifyan bin Harbi Necran vilayetine, Mu'aviyenin bti-
yiik kardesi Yezidi Teyma sehrine, Attab bin Esyedi Mekke sehri-
ne, Amr bin Asi Umman sehrine vali yapmisdir. Kadi Hiiseyn bin
Muhammed, hicretin dokuzyiizaltmis (960) yilmda Mekkede vefat
etmisdir.
Resulullahin katibleri: Hazret-i Ebu Bekr, Omer, Osman, Ali,
Talha, Ziibeyr, Sa'd bin Ebi Vakkas, Muhammed bin Seleme, Er-
kam bin Ebi Erkam, Abdullah bin Erkam, Mugire bin Su'be,
Ubeyy bin Ka'b, Zeyd bin Sabit, Ebu Siifyan bin Harb ve oglu
Mu'aviye ve biiyiik kardesi Yezid bin Ebissiifyan, Halid bin Velid,
Amr ibni As, Huzeyfe bin Yemandir. Bunlardan baska da katible-
ri vardi. Hepsi kirkiic kisidir. iclerinden en cok katiblik yapan,
Zeyd bin Sabit ile Mu'aviye bin Ebissiifyan idi "radiyallahii teala
anhiima".
Yabanci memleketlere gonderdigi elcileri ondort kisidir. Bun-
lardan biri Amr bin As hazretleridir. Bunu Ummana elci olarak
gondermisdir. Sonra Ummana vali yapmisdir.
(istPab) admdaki kitabda, ikibinyediyiizyetmis erkek ve iic-
yiizseksenbir aded kadm Sahabmin hal tercemesi yazihdir. (IstPab
IT ma'rifetil Eshab) kitabini yazan hafrz Yusiif bin Abdullah Kur-
tubi 463 [m. 1071] de vefat etmisdir. (Mevahib-i lediinniyye) kita-
bmda diyor ki, Resulullahin "sallallahu aleyhi ve sellem" vefatma
kadar imana gelenler sayisiz ve hesabsizdir. Mekke fethinde on-
bin, Tebiik gazasmda yetmisbin, veda' haccinda doksanbin ve Re-
-251-
sulullah vefat etdigi zeman yeryiiziinde yiizyirmidortbinden ziyade
Sahabi mevcud idi.
Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" akrabasmdan birkac
kisiden baska, Eshab-i kiramm hepsi "radiyallahii teala anhiim ec-
ma'm" yasca, Resulullahdan kiiciik idiler.
(Fevayih-i Miskiyye) kitabmda, imam-i Vakididen alarak diyor
ki, Sahabe-i kiramdan en son vefat edenler sunlardir:
Abdullah bin Ebi Evfa "radiyallahii teala anh" hicretin sekse-
naltisinda Kufe sehrinde vefat etdi.
Abdullah bin Yesr, seksensekiz yilmda Samda vefat etdi.
Sehl bin Sa'd "radiyallahii teala anh" hicretin doksanbirinde
yiiz yasmda Medinede vefat etdi.
Enes bin Malik, doksanuc yilmda Basrada vefat etdi.
Ebuttufeyl Amir bin Vasile, hicretin yiiziincii senesinde Mek-
kede vefat etdi. Sahabe-i kiramm en son vefat edeni budur.
Resul aleyhisselam, vefatmdan sonra kimin halife olacagim
hicbir zeman, hicbir kimseye acikca bildirmedi. Vefatmdan sekiz
giin once, hazret-i Ebu Bekri kendi yerine imam ta'yin buyurarak,
halife olacagma isaret eyledi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" hasta olmadan cok evvel bir kerre mescide cikmayip, nemazi
kilsmlar diye emr buyurdu. Hazret-i Ebu Bekr bulunmadigi icin,
hazret-i Omer imam oldu. Resul aleyhisselam, hazret-i Omerin
sesini isitince, (Hayir, hayir, Allahii teala ve miislimanlar Ebu
Bekrden razidirlar, Ebu Bekr nemazi kildirsin!) buyurdu. Bir ker-
re de, hazret-i Aliye karsi buyurdu ki: (Eshabim arasinda senin en
iistiin olmani Allahii tealadan iic kerre istedim. Allahii teala, Ebu
Bekrin en iistiin olmasindan razi oldu). Resulullah "sallallahii
aleyhi ve sellem", kendisinden sonra hazret-i Ebu Bekrin halife
olacagim, bircok zeman isaret buyurmusdu. Mesela, Medmeye
hicret buyurup, Mescid-i serif yapihrken, mubarek eliyle temele
bir tas koyup, hazret-i Ebu Bekre; tasim benim tasimm yanma
koy, buyurdu. Sonra hazret-i Omere; tasim Ebu Bekrin tasimn ya-
nma koy buyurdu. Sonra hazret-i Osmana; tasim Omerin tasimn
yamna koy buyurdu. Hazret-i Osman tasim Omerin tasimn yanma
koyunca, (Benden sonra, bunlar halffelerimdir) buyurdu. imam-i
Ahmedin Miisnedinde ve Miinavinin (Kiinuz-iiddekaik) kitabmda
bildirilen hadis-i serifde, (Benden sonra, su ikisine tabi' olunuz:
Ebu Bekr ve Omere) buyuruldu. Bir kerre bir kadm gelip bir sey
istedi. Sonra gel buyurdu. Gelip sizi bulamazsam ne yapayim, de-
yince, (Beni bulamazsan Ebu Bekre git! Benden sonra halffem
odur) buyurdu. Vefat edeceklerine yakin, (Bana kagid kalem geti-
-252-
riniz! Ebu Bekre birseyler yazacagim) buyurdu ve sonra, (Allahii
teala ve muslimanlar Ebu Bekrden razidirlar) dedi. Allame ibniil
Hemmam (Miisayere) admdaki kitabmda diyor ki: Allahii teala,
hazret-i Ebu Bekrin halife olacagini Resuliine "sallallahil teala
aleyhi ve sellem" bildirmisdi. Fekat, iimmetine soylemesini emr et-
memisdi.
Hazret-i Ebu Bekr, Resulullahdan iki sene ve birkac ay sonra
diinyaya geldi. Babasi, Ebu Kuhafe Osmandir. Yedinci babasi
olan Miirre, Resulullahm da yedinci babasidir. ismi onceden Ab-
diilka'be idi. Resul aleyhisselam Abdullah olarak degisdirdi. Ebu
Bekr, Bekrin babasi demekdir. Bekr isminde oglu yokdur. Fekat,
Arabistandaki adete gore, oglu olmak icin, bir erkek babasi diye
soyadi konulurdu. Bunun icin, kendisine Ebu Bekr demis idi. Ce-
hennemden azad oldugu, cesidli hadis-i seriflerde bildirildigi icin,
(Atik), ya'ni (azad olmus adam) da denir. Resulullahm mi'racim
isitir isitmez, inanarak kafirleri saskma cevirdigi icin, Allahii teala
(Siddik) ismini vererek sereflendirdi. Beyaz yiizlii, za'if, nurlu bir
zat idi. Imana gelmeden evvel Kureys kafirlerinin ileri gelenlerin-
den, biiyiiklerinden, sayih olanlanndan ve sozii tutulanlarmdan
idi. Imana gelmeden once de, cok afif, agirbash, dogrulukla mes-
hur idi. Hie serab icmemis, si'r soylememisdi. Mekkenin sayih
tiiccarlarmdan olup, pek zengin idi. Cok hayr yapar, iyiligi sever-
di. Imana gelmeden evvel, Resulullah ile genclik arkadasi idi. Cok
sevisirlerdi. Ticaret icin gitdigi yerlerde, ahir zeman Peygamberi-
nin gelecegini, kendisinin ona sahabi olacagini, kahinlerinden ve
din alimlerinden cok isitmisdi. Resulullah cagirmca, seve seve he-
men imana geldi. Annesi Ummiilhayr da, ilk imana gelenlerden-
dir. Fekat babasi Osman, ancak Mekkenin fethinde, cok yasli
iken imana geldi. Eshab-i kiram arasmda, babasi, anasi ve cocuk-
larmm ve torunlarmin hepsi imana gelen, Ebu Bekrden baska
kimse yokdu.
Mekkede iken ve hicret ederken ve Medmede her gazada ve
harb olmiyan zemanlarda Resulullahm yamndan aynlmadi. Bir
iki def a izn ile aynlmisdir. Resulullahm sadik dostu ve sir arkada-
si ve her isinde miistesan idi. (Allahii teala, beni dort vezir ile kuv-
vetlendirdi. ikisi melekdir. ismleri Cebrail ve Mikaildir. Ikisi de
insandir. ismleri Ebu Bekr ve Omerdir) hadis-i serifi, serefinin
yiiksek oldugunu gostermekdedir. Eshab-i kiram, Resulullahm
yamnda, halka olarak otururlardi. Resul aleyhisselam, sag yanma
Ebu Bekri, sol yanma Omeri oturturdu. Ebu Bekrin iistiine ve
yok iken onun yerine, kimseyi oturtmazdi. Yeri bos kahrdi. Giizel
huylan, cesareti, comerdligi, ilmi, zekasi ve hele takvasi Sahabe-
-253-
nin hepsinden fazla idi. Hazret-i All, (icimizde en cesur Ebu Bekr-
dir) buyurdu. Resulullah vefat edince, Arabistandaki koylulerin
cogu dinden cikdi, miirted oldular. Hazret-i Ebu Bekr, halife olun-
ca, murtedlerle harb etmegi emr buyurdu. Eshab-i kiram, butun
Arabistana karsi nasil harb edebiliriz dediler. Kilmcim cekip iler-
ledi. Eshab-i kiram arkasmdan yuruduler. Velleyl suresinin onye-
dinci ayet-i kerimesi ile sena buyuruldu. Resul aleyhisselamm
(Ebu Bekrin mah gibi hicbir kimsenin mah bana faideli olmadi)
buyurdugu, imam-i Ahmedin Musnedinde ve Munavide yazilidir.
Ticaretden butun kazancim Resulullah icin dagitdi.
Halife iken, agir bir sual cikmca, cevabim Kur'an-i kerimde,
bundan sonra bildigi hadis-i seriflerde arardi. Bulamaymca, Saha-
beye sorardi. Hadis-i serif ile cozemezler ise, birlikde arasdinrlar,
soz birligi olursa, oylece yapardi. Soz birligi olmazsa, kendi ictihad
ederdi. Hazret-i Omer "radiyallahu teala anh" halife iken,
Kur'an-i kerimde ve hadis-i seriflerde bulamadigim, Ebu Bekrin
"radiyallahu teala anh" ictihadmda bulursa, ona uyardi. Bulamaz-
sa, kendi ictihad ederdi.
Zekasi sasilacak kadar cokdu. Birgun Resul aleyhisselam, (Al-
lahii teala, bir kuluna, diinya ile ahiretden hangisini istersin dedi.
O kul, Rabbimin yaninda olan ni'metleri isterim dedi) buyurunca,
Resulullahm vefat edecegini hemen anlayip cok agladi. Eshab-i ki-
ram, hazret-i Ebu Bekrin bu cabuk anlayisina sasip kaldilar. Resul
aleyhisselam, (Kur'an-i kcrfini en cok bilen, imam olur) buyur-
musdu. Vefat edecegi zeman, hazret-i Ebu Bekrin imam olmasim
emr edince, Eshab-i kiram arasinda, Kur'an-i kerimi en cok anh-
yanin kendisi oldugu haber verilmis oldu. Hadis-i serifleri ve Re-
sulullahm edeblerini en cok bilen o idi. Eshab-i kiram, sikisdiklan
seyleri ondan sorar, ogrenirlerdi. Kendisinden bizlere az sayida
hadis-i serif ulasmasmm sebebi, Resulullahdan sonra az yasadigi
ve bu kisa zemam, murtedlerle ve asilerle savasda gecirdigi icindir.
Ru'ya ta'birinde, Eshab-i kiramin en ustunu idi. Tabi'inin buyuk-
lerinden olan ve ru'ya ta'biri ile meshur olan ibni Sirin, (Resulul-
lahdan sonra, ru'ya ta'birinde en ustun olan Ebu Bekrdir) demis-
dir. Arab kabilelerinin ve hele Kureys kabilesinde olanlarm soyla-
rini saymakda en bilgili idi. ileriyi gorusu, bulusu, tedbir ahsi da,
herkesden ustun idi. Resul aleyhisselam dunya islerinin hepsini
ona damsirdi. Bir hadis-i serifde, (Cebrail bana dedi ki: Allahii te-
ala Ebu Bekr ile dam$mayi sana emr ediyor) buyuruldu. Al-i im-
ran suresi yuzellidokuzuncu ayetinde, (islcrindc onlara dams!)
emri, hazret-i Ebu Bekr ve hazret-i Omer ile musavere etmek icin
geldi. Eshab-i kiram arasinda, Kur'an-i kerimin hepsini ezberliyen
-254-
birkac kisiden biri, hazret-i Ebu Bekrdir.
Hazret-i Ebu Bekrin, Peygamberlerden sonra insanlarm en iis-
tiinii oldugunu gosteren ayet-i kerimeler ve pek cok hadis-i serif
vardir. Bunlardan birkacim bildirelim:
Tevbe suresinin kirkbirinci ayetinde mealen, (Magaradaki iki
kisinin ikincisi) buyuruldu. Bu ayet-i kerime, hazret-i Ebu Bekri
"radiyallahii teala anh" medh etmekdedir. Velleyl suresinin besin-
ci ayeti, hazret-i Ebu Bekrin sanini bildirmekde oldugu, soz birligi
ile haber verilmisdir. Yine bu surenin onyedinci ayeti, hazret-i Ebu
Bekr icin nazil oldu. Bekara suresinin 274. cii ayeti, Ebu Bekr hak-
kmda nazil oldugu da bildirilmekdedir. Ciinki, sadaka vermenin
cesidli sevablanna kavusmak icin, geceleri onbin altunu gizli ola-
rak, onbin altunu da, gozoniinde olarak ve giinduzleri de boyle
onarbin altunu sadaka vermisdir.
Deyleminin bildirdigi ve Miinavide yazili olan hadis-i serifde,
(Ebu Bekr-i Siddik, insanlarm en iyisi ve en ustiinudiir. Yalniz
Peygamber degildir) buyuruldu. Yine Deyleminin bildirdigi ve
Miinavide yazih hadis-i serifde, (Ebu Bekrin ismi, gok ehli arasin-
da atikdir. Yeryiiziinde de atikdir) buyuruldu.
Ebu Nu'aymm "rahime-hullahii teala" bildirdigi ve Miinavide
yazili hadis-i serifde, (Ebu Bekr, Allahii tealamn atesden azad et-
digi kimsedir) buyuruldu.
Bir hadis-i serifde, (Peygamberlerden baska Ebu Bekrden da-
ha iistiin bir kimse iizerine giine§ dogmadi) buyuruldu.
Bir hadis-i serifde, (Hicbir kimse, bana sohbeti ile ve mah ile
Ebu Bekr kadar faideli olmadi. Eger Rabbimden baska dost edin-
seydim, Ebu Bekri dost edinirdim) buyuruldu.
Bir hadis-i serifde, (Ummetimden en once Cennete girecek
olan, Ebu Bekrdir) buyuruldu.
Deyleminin "rahime-hullahii teala" bildirdigi ve Miinavide ya-
zili bir hadis-i serifde, (Ebu Bekri sevmek ve ona siikr etmek, iim-
metimin hepsi iizerine vacibdir) buyuruldu.
Hatib-i Bagdadinin "rahime-hullahii teala" bildirdigi ve Miina-
vide yazih hadis-i serifde, (Kiyamet giinii, insanlarm hepsi hesab
olunur. Yalniz Ebu Bekr olunmaz) buyuruldu.
Bir hadis-i serifde, (iyi huylar iicyiizaltmis danedir. Allahii te-
ala dilerse, bir kuluna bu huylardan birini verir. Bu huyundan do-
layi, onu Cennete sokar) buyuruldukda, hazret-i Ebu Bekr, (Ya
Resulallah! O huylardan birisi bende var midir?) dedikde, (Evet,
sende o huylann hepsi vardir) buyuruldu.
-255-
Birgiin, (Ey mutmainne olan nefs!..) ayet-i kerimesi sonuna ka-
dar okundu. Hazret-i Ebu Bekr "radiyallahii teala anh", (Ya Re-
sulallah! Bu ne giizel seydir) dedikde, (Sen oliirken, melek, sana
boyle soyliyecekdir) buyurdu.
Hazret-i Ebu Bekr, bir kerre Sahabeden birine incindi. Resul
aleyhisselam bunu isitince, Eshab-i kirami toplayip, (Allahii teala,
beni size Peygamber gonderdi, inanmadmiz. Yalniz Ebu Bekr
inandi. Bana mah ile, cam ile yardim etdi. Benim hatirim kin, bu
arkadasimi incitmeyiniz!) buyurdu. O giinden sonra hie kimse,
hazret-i Ebu Bekri incitecek bir sey soylemedi ve yapmadi "radi-
yallahii teala anh".
Bir hadis-i serifde, (Cebrail aleyhisselama, hazret-i Omerin iis-
tiinliiklerini sordum. Cebrail bana, Omerin iistiinliiklerini, Nun
aleyhisselamin peygamberlik zemam kadar, (ya'ni 950 sene) anlat-
sam bitiremem. Bununla beraber, Omerin biitiin iyilikleri Ebu
Bekrin iyiliklerinden birisi kadardir dedi) buyurdu.
En cok kimi seviyorsun, ya Resulallah "sallallahii teala aleyhi
ve sellem" denildikde, (Aiseyi) buyurdu. Erkeklerden kimi dedik-
lerinde, (Aisenin babasim) buyurdu. Ondan sonra kimi denildik-
de, (Omer bin Hattabi) buyurdu.
Birgiin, hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omeri "radiyallahii teala
anhuma" gostererek, (Bu ikisi Peygamberlerden baska, Cennetde-
ki insanlarin en ustiinutliir) buyurdu.
Birgiin, Resulullahin sag yanma Ebu Bekr, sol yanma Omer
"radiyallahii teala anhuma" geldiler. Mubarek elleri ile herbirinin
elinden tutup, mescid-i serif e girdi ve (Kiyamet giinii, iiciimiiz boy-
le geliriz) buyurdu.
Birgiin hazret-i Ebu Bekrle hazret-i Omeri goriince, (Bu ikisi
benim goziim ve kulagim yerindedir) buyurdu.
Birgiin bu ikisine karsi, (Beni ikiniz ile kuvvetlendiren Allahii
tealaya hamd olsun!) buyurdu.
Bir hadis-i serifde, ikisine karsi, (ikinizin uyusdugunuz her sey-
de, sizden ayrilmam) buyurdu.
Deyleminin "rahime-hullahii teala" bildirdigi ve Miinavide ya-
zih hadis-i serifde, (Her Peygamberin halili vardir. Benim halilim
Ebu Bekrdir) buyurdu.
Bir hadis-i serifde, (Her Peygamberin iimmeti arasindan cok
sevdigi kimseler vardir. Benim secdigim, Ebu Bekr ve Omerdir)
buyuruldu "radiyallahii teala anhuma".
Bir hadis-i serifde, (Ummetimden, la ilahe illallah kelimesini
-256-
istedigim gibi, Ebu Bekr ile Omeri sevmelerini de istiyorum) bu-
yurdu "radiyallahii teala anhiima".
Ibni Adinin "rahime-hullahii teala" bildirdigi ve Munavide ya-
zih olan hadis-i serifde, (Ebu Bekr ile Omeri sevmek imandir.
Bunlara diismanlik kiifrdiir) buyurdu. Bu hadis-i serifden dolayi,
alimlerin hepsi, hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omere sogmek ve
diismanlik etmek kiifr oldugunda soz birligine varmislardir ve Al-
lahii teala, sfilere la'net etsin demislerdir.
Bir hadis-i serifde, (Ebu Bekrin imam, biitiin insanlarin imaii-
lari toplami ile dartilsa, Ebu Bekrin imam claha agir gelir) buyurul-
du "radiyallahii teala anh".
Hazret-i Ali buyuruyor ki, (Hangi iyilikde birinciligi kazanmak
istedimse, Ebu Bekri hepsinde kendimden ilerde buldum). Yine
buyuruyor ki, (Resulullahdan sonra insanlarin en hayrlisi Ebu
Bekr ile Omerdir. Bir mu'minin kalbinde, benim sevgim ile Ebu
Bekre ve Omere diismanlik birarada bulunamaz). Hazret-i Ali her
hutbesinde, (Ya Rabbi! Hulefa-i rasidmi lslah eyledigin gibi, bizi
de lslah eyle!) derdi. Hulefa-i rasidin kimlerdir denildikde, gozleri
yasla dolup, (Onlar, benim cok sevdigim, Ebu Bekr ile Omerdir)
buyurdu.
Hazret-i Omer "radiyallahii teala anh" daima (Ebu Bekr bizim
seyyidimizdir) derdi. Yine o, (Keski, Ebu Bekrin gogsiinde bir ki-
ll olsaydim) buyurdu. Yine o, (Cennetde, her an Ebu Bekri gor-
mek isterim) derdi. Yine hazret-i Omer, (Hicbir iyilikde, Ebu Bek-
re yetisemedim) buyurdu.
Hazret-i Ebu Bekrin "radiyallahii teala anh", re'feti, merhame-
ti pekcok oldugu icin, ona (Evvah) derlerdi "radiyallahii teala
anh".
Cebrail aleyhisselamin Resulullah ile konusdugunu, yalmz haz-
ret-i Ebu Bekr "radiyallahii teala anh" isitirdi.
Biiyiik alim Bedreddm Mahmud bin Ahmed Ayni "rahime-
hullahii teala" (Zeyniil-mecalis) kitabmda diyor ki, hazret-i Ebu
Bekr-i Siddik "radiyallahii anh", (insana zarar dilinden gelir) ata
soziine gore, Allahii tealamn razi olmadigi birseyi soylememek
icin, oniki sene mubarek agzma tas koyardi. islamiyyete veya ede-
be uygun birsey soyliyecegi zeman, tasi cikanrdi. Yaz gunlerinde
oruc tutar, kis gunlerinde tutmazdi. Allahii tealadan o kadar cok
korkardi ki, bir kus goriip, (Ey kus ne mutlu sana ki meyveleri yir-
sin. Yapraklar arasmda golgelenirsin. Kiyametde hesaba cekil-
mezsin. Keski, Ebu Bekr de senin gibi olsa idi) demisdi. Bir kerre
de, (Keski bir yesil ot olaydim. Hayvanlar beni yiyeydi. Boylece,
- 257 - Eshab-i Kiram - F:17
kryamet giinii yaratilip hesaba cekilmeseydim) buyurdu.
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" vefat edince, Ensar bi-
raraya toplamp, bizden bir emir, Muhacirlerden de bir emir olsun
dediler. Hazret-i Ebu Bekr "radiyallahii teala anh", bunu isitince,
hazret-i Omeri "radiyallahii teala anh" yamna ahp, oraya geldi ve
(Halifeler Kureys kabilesindendir) hadis-i serifini okudu. Hazret-i
Omer de (Ey Ensar! Resulullahin hazret-i Ebu Bekri imam yapdi-
gim unutdunuz mu? Hanginiz Ebu Bekrden daha iistiin oldugunu
soyliyebilir?) dedi. Ensarm hepsi birden (Ebu Bekrden daha iistiin
olmagi soylemekden Allahii tealaya sigminz) dediler. Hepsi Ebu
Bekri "radiyallahii teala anh" halife secdiler. Hazret-i Ali ile haz-
ret-i Ziibeyr "radiyallahii teala anhiima" orada yokdu. Ertesi giin
bunlar da mescide gelip, Eshab-i kiramm hepsi "radiyallahii teala
annum ecma'm" hazret-i Ebu Bekri "radiyallahii teala anh" soz-
birligi ile halife yapdi. Tefsir kitablannda diyor ki: Feth suresinin,
(Arabdan size uymiyanlara soyle...) mealindeki emri, hazret-i Ebu
Bekrin hilafetinin hak ve dogru oldugunu gostermekdedir. Ciinki,
bu ayet-i kerime geldikden sonra, mtislimanlan kafirlere karsi ga-
za etmege cagirmak, hazret-i Ebu Bekrin "radiyallahii teala anh"
miirtedler ile gazaya cagirmasindan sonra oldugu muhakkakdir.
Bu ayet-i kerimede mealen (Ona ita'at ederseniz, Allahii teala si-
ze sevab verir) buyuruluyor. Hazret-i Ebu Bekrin hilafeti "radiyal-
lahii teala anh" haksiz olsa idi, ona ita'at edenlere sevab verilir de-
nilmezdi.
Emir Cemaleddin Yusiif Zahirinin (Mevridil-letafe) kitabmda
diyor ki, Allahii teala, biitiin insanlar arasmda iic kimseye halife
demisdir: Adem aleyhisselama, Daviid aleyhisselama ve hazret-i
Ebu Bekre "radiyallahii teala anh".
Hazret-i Ebu Bekr, hazret-i Omeri "radiyallahii teala anhiima"
hakim yapdi, hazret-i Osmam "radiyallahii teala anh" katib yapdi.
Ebu Ubeyde "radiyallahii teala anh" de emniyyet amiri idi. Resu-
lullahin "sallallahii teala aleyhi ve sellem" giimtis yiiziigiinu par-
magma takdi. Halife olunca da, ticaretini birakmadi. Eshab-i ki-
ram "radiyallahii teala anhiim ecma'in" ticaret yapmasim uygun
gormeyip, kendisine Beyt-iil-maldan giinde yanm koyun ve sene-
de 2500 akce giimiis ve yazhk ve kishk birer kat elbise verildi.
Mir'at-i kainat kitabmdan alman yazi burada temam oldu.
Allahiimme inni euzii-bikc min azabil-kabri ve min azabinnar
ve min fitnetil mahya velmemati ve min fitnetil Mesihiddeccal.
258
HAZRET-I MU'AVIYE
"radiyallahii anh"
Hazret-i Mu'aviyenin buyukliigiinii, ustunlugiinii, islam alimle-
rinin cogu kitablarmda bildirmis ve bu yazilarmi ayet-i kerimeler-
le ve hadis-i seriflerle isbat etmislerdir. Tiirkce (islamda ilk Fitne)
ve (Hak Soziin Vcsikalan) kitablarmda bu yazilardan ve vcsikalar-
dan cogu bildirilmisdir. Asagida birkac satir daha yazmak uygun
goriildii. Bu yazdar, biiyiik islam alimi ibni Hacer-i Mekki hazret-
lerinin (Tathiriilcenan vellisan) kitabindan terceme edilmisdir. Bu
kitab, ikinci def a olarak 1385 (m. 1965) ydinda Misrda basilmisdir.
Besinci sahifede buyuruyor ki:
Hazret-i Mu'aviyede "radiyallahii teala anh", muslimanhk se-
refi ve Eshabdan olmak serefi ve hadis-i seriflerde ovulmiis olan
Kureys kabilesinden olmak serefi ve Resulullaha "sallallahii aley-
hi ve sellem" nikah ile akraba olmak serefi toplanmisdir. Bu akra-
ba olmak serefi, o kadar yiiksek bir serefdir ki, boyle akraba olan-
larm Cennetde Resulullahm yaninda bulunacaklan bildirilmisdir.
Saydigimiz ustiinliiklerden herhangi birisi, bir miislimanda bulu-
nursa, onu sevmek lazim gelir. Bu sereflerin hepsinin toplanmis ol-
dugu bir zatin ise ne kadar cok sevilecegini, akh ve insafi olan her-
kes kolayca anlar.
Eshab-i kiram arasmdaki aynhklar, dogiismeler, birbirlerini
sevmedikleri icin degildi. Mesela, Halid ibni Velid ile Sa'd bin Ebi
Vakkas "radiyallahii teala anhiima" birsey iizerinde uyusamamis-
lardi. Bir kimse, Sa'd ibni Ebi Vakkasm yaninda, Halid bin Velidi
kotiilemege basladi. Sa'd ibni Ebi Vakkas, bunu hemen susdurup,
(Sus, ona birsey soyleme! Aramizdaki aynhk, din kardesligimizi
bozmaz) buyurdu. Bunun gibi, hazret-i Ah, sokakda Ziibeyr bin
Avvam ile karsilasdi. Hazret-i Osman icin olan birseyden dolayi,
birbirleriyle sertce soylesdiler. Ziibeyrin oglu Abdullah, bundan
dolayi, hazret-i Ahyi sovmege baslarken, babasi cok kizdi ve oglu-
nu dogdii.
Bir hadis-i serffde buyuruldu ki, (Ummetimin azabi diinyada ve-
rilir.) Ya'ni diinyada ummetimin arasmda olan fitneler, sikmtilar,
giinahlarmm dokiilmesine sebeb olur. Bunun gibi, daha nice hadis-i
serifler bildiriyor ki, Eshab-i kiram arasmdaki muharebeler, yalmz
-259-
diinyada olan aynlikdir. Ahiretde, hepsine sevab, ya'ni Cennet var-
dir. Eshab-i kiramm her biri "radiyallahii teala anhiim ecma'fn" her
isinde, Allahii tealanm rrzasim, sevgisini kazanmaga cahsir ve Onun
emrine uymak zan etdikleri ise sanhrlardi. Ehl-i siinnet alimleri "ra-
hime-humullahii teala" soz birligi ile bildiriyor ki, bir musliman, bii-
yiik giinah isleyince kafir olmaz. O halde, hazret-i All ile muharebe
eden Eshab-i kirama "radiyallahii teala anhiim ecma'fn" kafir de-
mek, la'net etmek, onlan sogmek, hie caiz olmaz.
Muslimanlarm en kiymetli ve temel iki kitabmdan biri olan
(Muslim) sahihinde ve baska kitablarda diyor ki, hazret-i Mu'avi-
ye "radiyallahii teala anh", Resulullahin katibi idi. Yamnda yazar-
di. Zeyd bin Sabit "radiyallahii teala anh" vahy yazardi. Mu'aviye,
hem vahy, hem de mektub yazardi.
Abdullah ibni Mubarek "rahime-htillahii teala" buyuruyor ki,
(Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii teala anh", Resulullahin "sallalla-
hti aleyhi ve sellem" yamnda giderken, atmin burnuna giren toz,
Omer bin Abdiil'azizden bin kerre daha kiymetlidir). Buradan,
hazret-i Mu'aviyenin ne kadar yiiksek oldugu acikca anlasilmakda-
dir. Hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahii anh" iistiinlugiinii anlatma-
ga su hadis-i serif yetisir: Tirmiizi "rahime-hiillahii teala" bildiriyor
ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu: (Ya Rabbi!
Onu hadi ve miihdi eyle!) Ya'ni, Onu dogru yola ulasdir ve dogru
yola ulasdinci eyle!)
Mu'cizelerine Ahmcdin, yokdur adedle hesab,
etdiler amma sahabe, ondan tic bini ta'dad.
Mu'cize, herkim nebtdir, sidkma olur delil,
$6yle ki, gun oldugunu haber verir afitab.
Mu'cize, bir de goriilse, yetisir tasdik icin,
gostermi$dir, hod Muhammed, mu'cizat-i bi hesab.
Sidkma Kur'an yeter ki, Hak sozudur subhesiz,
zira tisttindtir belagatde, cumleye ol kitab.
Soyle ki, tin ve beser misiini yapamaddar,
ta ki bildiler, kelamullah imis biirtiyab.
260-
IYI INSAN OLALIM, HEP IYILIK YAPALIM!
Allahii teala, iyi insani sever, Allahii tealanin sevgisini kazan-
mak icin cahsana (Salih insan), (iyi insan) denir. Allahii tealanin
sevgisini kazanmis olana (Veil), (Evliya) denir. Baskalarimn da iyi
insan olmasi icin calisan Veliye (Miirsid) denir. iyi insan olmak
icin, Allahii tealaya karsi iyi olmak ve Peygamber efendimize kar-
si iyi olmak ve biitiin insanlara karsi iyi olmak lazimdir. Bir kimse-
de bu iic iyilikden biri bulunmazsa, buna iyi insan denilemez. Alla-
hii tealaya karsi iyi olmak, Onun var olduguna, bir olduguna, her-
seyi Onun yaratdigma, yapdigina inanmak demekdir. Her insamn,
her canhnin ve her cansiz cismlerin ve kuvvetlerin yapdiklan her-
seyi, O irade edip, dileyip halk etmekde, var etmekdedir. Muham-
med aleyhisselama karsi iyi olmak, Onun Allahii tealanin Peygam-
beri olduguna, biitiin Peygamberlerin ve biitiin insanlarm en iistii-
nii, en kiymetlisi olduguna ve her soziinii Allahii teala tarafmdan
soyledigine (lman etmek), inanmak ve Ona tabi' olmak, uymakdir.
Onun sozlerine (Hadfs-i serif) denir. Ona inanmak ve uyabilmek
icin, Onun sozlerini, hareketlerini ve islerini, iyi ve fena dedikleri-
ni ogrenmek lazimdir. Ya'ni (ilm) lazimdir.
Miislimamn ogrenmesi lazim olan bilgilere (islam ilmleri) de-
nir. Islam bilgileri ikiye aynhr: (Din bilgileri) ve (Fen bilgileri).
Din bilgileri de ikiye aynhr: (Beden bilgileri) ve (Kalb ile lman bil-
gileri). Beden bilgileri, yapilmasi iyi ve lazim [Farz] olan ve yapil-
masi fena ve yasak [Haram] olan seyleri bildiren ilmlerdir. Din
ilmlerini Muhammed aleyhisselam bildirdi. Bunlara (islamiyyet)
denir. Beden bilgilerine (Ahkam-i ilahiyye) veya (Ahkam-i isla-
miyye bilgileri) denir. islamiyyeti dogru olarak ogrenip anlatan ve
kitablarma yazan alimlere (Ehl-i siinnet alimleri) denir. Ehl-i stin-
net alimleri, bu ilmleri, (Kur'an-i kerim)den ve (Hadis-i serif)ler-
den anlamislar, kendi diisiincelerini kansdirmamislardir. Kendi
diisiincelerini de kansdiran alimlere (Bid'at ehli) veya (Dinde re-
formcu), ya'ni sapik denir. Ehl-i siinnet alimleri, ilmde (ictihad)
derecesine yiikselmis olan miirsidlerdir. Zemanlannda mevcud
olan fen bilgilerine de asinadirlar.
Bir Miirsid-i kamilin sohbetinde, ya'm yamnda bulunup, ah-
kam-i islamiyye bilgilerini isiten kimse, hem ahkam-i islamiyyeyi
ogrenir. Hem de, Onun mubarek kalbinden yayilan nurlara kavu-
-261-
sur. Bu nurlarm yayilmasma (Feyz) denir. Giines, daima, gordiigii-
miiz ziyalan nesr etdigi, yaydigi gibi, (ultra-viyole) ve (infera ruj)
dedigimiz, goriilemiyen sualar da nesr etmekdedir. Goremedigimiz
(Laser), (Rontgen), (Katod) ve (Oliim) sualan da vardir. Herbiri-
ni hasil eden kaynaklan vardir. Resulullahm mubarek kalbinden
daima hasil olan, devamli fiskiran, goriinmiyen sualar da vardir. Bu
sualara [rsmlara] (Nur) denir. Bu sualar, Eshab-i kiramin, ya'ni ya-
mnda bulunan muslimanlarm kalblerine, isti'dadlan, ya'ni alabile-
cekleri kadar geldi. Herkesin isti'dadi, islamiyyete uydugu kadar-
dir. Eshab-i kiramin her biri, Ehl-i siinnet alimi idi. Her biri, kendi-
sine gelen nurlardan, feyzlerden, Resulullaha olan imanmm ve mu-
habbetinin kuvveti kadar alabildi. Ebu Bekr-i Siddikm imam ve
sevgisi, hepsinden cok oldugu icin, hepsinden cok feyz aldi. Birisi-
ni sevmek, onun sevdiklerini sevmek, onu iizenleri sevmemek, her
isinde ona tabi' olmak, hizmet etmekdir. insamn kalbi, fosforesans
madde gibidir. Aldigi nurlari sacar. Eshab-i kiramin kalblerinin
sacdigi nurlar, Tabi'inden, muhabbet sahiblerinin kalblerine girdi.
Boylece, her asrdaki muhabbet sahibleri kendi miirsidlerinden,
hem islamiyyeti ogrendiler. Hem de feyz aldilar.
Bir kimsenin kalbi, kendi miirsidinin kalbine, Resulullahdan gel-
mis olan feyzlere kavusursa, bunun imam kuvvetlenir. islamiyyete
uymasi, ibadet yapmasi kolay ve tath olur. Nefsi, giinah, kotii arzula-
nndan vazgecer. Akh, ticaret, ziraat ile, halal kazanmakla, fen,
san'at, hukuk, cihad ve astronomi gibi diinya isleri, hesablan ile mes-
gul olur, herkesin muskiillerini cozer ise de, kalbinde bunlann hicbi-
ri bulunmaz. ibadetlerini ve her isi ve her iyiligi, yalmz Allahii teala
emr etdigi icin yapar. Baska bir menfe'at diisunmez. Kalbine, ruh
aleminin bilgileri gelir. Seyyid Abdiilhakim-i Arvasi "rahmetullahi
aleyh" boyle idi. Iman ve fikh bilgilerinden ve her meslekden, her
fenden sorulanlara verdigi cevablar, dinleyenleri hayretde birakirdi.
Cahsarak, akl ile ogrenilen din ve fen bilgilerine (Dm) denir. Miirsi-
din kalbine gelen bilgilere (Siihud) ve (Ahval) denir. Allahii tealamn
ve sifatlannm siihuduna (Ma'rifet) denir. Allahii tealamn ma'rifeti,
yalmz Onun var oldugunu, alemin ya'ni her mahlukun yok oldukla-
nm, aynadaki hayal gibi, bir goriiniis olduklanni anlamakdir. Sifatla-
nnin ma'rifeti, hicbir seye benzemediklerini anlamakdir. Bu iki
ma'rifete, (Ma'rifet-ullah) ve (Fena-fillah) denir. Buna kavusana
(Arif) denir. Arif olan, kimseye kotuliik yapamaz. Herkese hep iyi-
lik yapar. Allahii tealamn sevgili kulu, bir miirsid olur. Hem islamiy-
yet ilmlerini, hem de feyz yayar. Bunun yaydigi ilmlere miirsid den-
mez. Ilmi yayan insana miirsid denir. Ya'ni miirsid, insan-i kamil de-
mekdir. Herkese, vatana, millete hayrh, faideli, olgun bir miisliman
-262-
demekdir. Miirsidden feyz gelmesi icin, islamiyyeti bilmek ve tatbfk
etmek [uymak] sartdir. Mesela, bir kadin islamiyyete uymak isterse,
basini, sacim, kollanm, bacaklanni, yabanci erkeklere gostermemesi,
sokaga cikarken, yiizlinden ve avuclanndan baska yerlerini ortmesi
lazimdir. islamiyyete uymiyana feyz gelmez. Hem de tevbe etmezse,
Cehennem atesinde yanacagi bildirildi. Gelen feyzlerden, kalbin ala-
bilmesi icin de, miirsidin kemalini anlamak ve inanmak ve kendisini
bunun icin sevmek lazimdir. Boyle sevene, miirsidin kitablanm okur-
ken de feyz gelir. Sohbetde miirsidi dinlerken veya kitabim okurken,
feyz almaga kavusan kimse, miirside uzakdan (Rabita) yapinca, ya'ni
suretini, yiiziinii hayaline getirince [hatirlayinca] da feyz alir. Eski
miirsidlerin kabrlerini ziyaret edince, onlardan da feyz alir.
Allahiimme salli ala Muhammedin ve ala Alihi ve Sahbihi ve
sellim.
Imam-i Rabbani miiceddid-i elf-i sani Ahmed Faruki Serhendi
hazretlerinin birinci cild sekseninci mektubu:
SEKSEMNCi MEKTUB
Bu mektub, mirza Fethullah-i Hakfme yazilmisdir. Yetmisiic
firka icinde, kurtulan bir firkamn, Ehl-i siinnet firkasi oldugunu
bildirmekdedir:
Hak teala, Muhammed Mustafamn "ala sahibihessalatii vesse-
lam" nurlu caddesinde yiiriimek nasib eylesin! Farisi misra' terce-
mesi:
/? budur. Bundan Imskasi hicdir.
Hadis-i serifde, miislimanlarm yetmisiic firkaya aynlacaklan bil-
dirildi. Bu yetmisiic firkadan herbiri, islamiyyete uydugunu iddi'a
etmekdedir. Cehennemden kurtulacagi bildirilen bir firkamn kendi
firkasi oldugunu soylemekdedir. Mii'minun siiresi, ellidordiincii
[54] ve Rum suresi otuzikinci ayetinde mealen, (Her firka, dogru
yolda oldugunu sanarak, sevinmekdedir) buyuruldu. Halbuki, bu
cesidli firkalar arasinda kurtulucu olan birinin alametini, isaretini,
Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" soyle bildirmekdedir:
(Bu firkada olanlar, benim ve Eshabumn gitdigi yolda bulunanlar-
dir). islamiyyetin sahibi kendini soyledikden sonra, Eshab-i kirami
da "ndvanullahi teala aleyhim ecma'm", soylemesine liiziim olma-
digi halde, bunlan da soylemesi, (Benim yolum, Eshabimm gitdigi
-263-
yoldur. Kurtulus yolu, yalniz Eshabimm gitdigi yoldur) demekdir.
Nitekim Nisa stiresi, yetmisdokuzuncu ayetinde mealen, (Resuliime
ita'at eden, elbette Allahii tealaya ita'at etmi$dir) buyuruldu. Resu-
le ita'at, Hak tealaya ita'at demekdir. Ona "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" uymamak, Allahii tealaya isyandir. Allahii tealaya ita'atin, Re-
suliine ita'atden baska oldugunu sananlar icin nazil olan, Nisa sure-
sinin, (Allahii tealamn yolu ile, Resuliiniin yolunu birbirinden ayir-
mak istiyorlar. Senin soylediklerinin ba'zisina inamriz, ba'zisina
inanmayiz diyorlar. ikisi arasinda ayri bir yol acmak istiyorlar. Bun-
lar, elbette kafirdir) mealindeki yiizkirkdokuzuncu ayeti, bunlann
kafir olduklarim bildiriyor. Eshab-i kiramin "ndvanullahi teala
aleyhim ecma'fn" yolunda gitmeyip de, Peygambere "aleyhissalatii
vesselam" uydugunu soyliyen, yamhyor. Ona "sallallahii aleyhi ve
sellem" uymus degil, isyan etmis oluyor. Boyle yol tutan, kiyametde
kurtulamiyacakdir. Miicadele suresinin, (Dogru birsey yapdiklanni
samyorlar. Biliniz ki, onlar yalancidir, kafirdir) mealindeki onseki-
zinci ayeti bu gibilerin halini gosteriyor.
Eshab-i kiramin "aleyhimiirndvan" yolunda giden, hie stibhe
yok ki, Ehl-i siinnet vel cema'at firkasidir. Allahii teala, bu firka-
nin yorulmadan, yilmadan cahsan biiyiiklerine, bol bol miikafat
versin! Cehennemden kurtulan firka, yalniz bunlardir. Cunki, Pey-
gamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshabma "aleyhimiir-
ndvan" dil uzatan, bunlara uymakdan, elbette mahrumdur.
[Si'iler, oniki kismdir. Her kismi da kollara aynlmisdir. Ba'zisi
abdestsiz, guslsiiz gezer. Nemaz kilanlan azdir. Hepsinin i'tikadi,
inamsi Ehl-i siinnetden ayridir. Alevi degildirler. (Alevi), Ehl-i
beyti seven, onlarm yolunda giden kimse demekdir. imam-i Aliye
ve bunun hazret-i Fatimadan olan cocuklanna (Ehl-i beyt) denir.
Ehl-i beyti sevmek serefini Ehl-i siinnet kazanmis, onlan sevmegi,
onlarm yolunda bulunmagi, son nefesde iman ile gitmenin alame-
ti, isareti demisdir. O halde alevi, Ehl-i siinnetdir. Bunun icin, ale-
vi olmak isteyen kimsenin, Ehl-i siinnet olmasi lazimdir. Bugiin,
zmdiklar ve miislimanhkla ilgileri olmiyan kimseler, mubarek Ale-
vi ismini Ehl-i siinnetden ahp, kendilerine mal etmek istiyorlar. Bu
giizel ismin golgesi altinda, gencleri aldatmaga, Resulullahin yo-
lundan ayirmaga ugrasiyorlar. Bu konuda, (Hak Soziin Vesikalan)
kitabimizda genis bilgi vardir.]
Mu'tezili firkasi ise, sonradan meydana cikmisdir. Bunun kuru-
cusu olan Vasil bin Ata, Hasen-i Basrinin "rahmetullahi aleyh" ta-
lebesinden idi. Iman ile kiifr arasinda, bir iiciincii kism bulundugu-
nu soyliyerek, Hasen-i Basrinin yolundan ayrildigi icin, Hasen-i
Basri, buna (i'tezele anna) buyurdu ki, bizden aynldi demekdir.
-264-
Diger biitiin firkalar da, sonradan meydana cikdi.
Eshab-i kirama dil uzatmak, Allahii tealanm Peygamberine "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" dil uzatmak olur. (Eshab-i kirama saygi
gostermiyen, Allahii tealanm Resuliine iman etmemisdir) buyurul-
du. Ciinki, onlarin kotiilenmesi, sahiblerinin, efendilerinin "sallalla-
hii aleyhi ve sellem" kotiilenmesi olur. Boyle yanhs i'tikada diis-
mekden, Allahii tealaya sigimnz! Kur'an-i kerimden ve hadis-i serif-
lerden cikan ahkami bizlere getiren, Eshab-i kiramdir. Onlara dil
uzatihnca, onlarin getirdigi sey de, kiymetden diiser. Islamiyyeti biz-
lere getiren, Eshab-i kiram arasindan belli kimseler degildir. Bunda,
herbirinin hizmeti, payi vardir. Hepsi adaletde, dogrulukda, ogret-
mekde miisavidir. Eshab-i kiramdan "aleyhimiirndvan" herhangi
birine dil uzatihnca, dfn-i islam kotiilenmis, sogiilmiis olur. Allahii
teala, bu cirkin hale diismekden hepimizi korusun!
Eshab-i kirama sogen eger, (Biz, yine Eshab-i kirama uyuyo-
ruz. Onlarin hepsine uymak, sart degildir. Hatta miimkin degildir.
Ciinki, sozleri birbirine uymiyor. Yollan baska baskadir) derse,
bunlara deriz ki: Eshab-i kiramdan ba'zisina uymus olmak icin,
hicbirini inkar etmemek lazimdir. Bir kismini begenmeyince, bas-
ka kismina uyulmus olamaz. Ciinki, mesela Emir [Ah] "radiyalla-
hii anh", diger tic hahfeyi biiyiik biliyor, hurmet ediyor ve uyulma-
ga layik olduklanm biliyordu. Bunlara, seve seve bfat etmis, hila-
fetlerini kabul etmisdi. Diger tic hahfeyi sevmedikce, Emire "radi-
yallahii teala anhtim" uydugunu soylemek yalan olur, iftira olur.
Hatta, Emiri begenmemek, onun sozlerini, hareketlerini, kabul et-
memek olur. Allahii tealanm arslam Ah "radiyallahii anh" icin,
onlan idare ediyordu, yiizlerine giiliiyordu demek, cahilce, ah-
makca soz olur. Allahin arslanmm, o kadar ilm ve kahramanhgi
ile, tarn otuz sene, iic hahfeye karsi diismanhgini saklayip, dost go-
riindtigiinu ve onlarla yalandan arkadashk etdigini hangi akl kabul
eder? En asagi bir miisliman bile boyle iki yiizliiliik yapamaz.
Emiri "radiyallahii anh" bu kadar kiiciilten, aciz, hileci ve miina-
fik yapan boyle sozlerin cirkinligini anlamak lazimdir. Allah gos-
termesin, Emirin "radiyallahii anh" boyle oldugunu, bir an kabul
etsek bile, Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" bu
iic hahfeyi "ndvanullahi teala aleyhim ecma'm" medh etmesine,
btiyiiltmesine, biitiin yasadigi miiddetce, bunlara kiymet vermesi-
ne ne diyecekler? Peygamber "sallallahii aleyhi ve sellem" efendi-
mize de, iki yiizlii mii diyecekler? Hasa! Bu, hie olamaz. Peygam-
berin "sallallahii aleyhi ve sellem" dogruyu bildirmesi vacibdir.
Idare ediyordu diyen zindik olur, dinsiz olur. Maide suresi, yetmi-
sinci ayetinde mealen, (Ey kiymetli Resuliim! Rabbinden sana in-
dirileni, herkese ulasdir! Bunlari, dogru bildirmezsen, Peygamber-
-265-
lik vazifeni yapmamis olursun! Allahii teala, seni, tliismanlik et-
mek istiyenlerden korur) buyuruldu. Kafirler diyordu ki, Muham-
med "sallallahii aleyhi ve sellem", vahy olunan seylerden, isine ge-
lenleri soyliiyor, isine gelmiyenleri soylemiyor. Bunun iizerine, bu
ayet-i kerime gelerek herseyi dogru soyledigi bildirildi. Peygambe-
rimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", ahirete tesrif edinceye kadar,
uc halifeyi hep over, baskalarmdan iistiin tutardi. Demek ki, bun-
lan ovmek, iistiin tutmak, hata olamaz, yanlis yol olamaz.
Iman edilecek seylerde Eshab-i kiramm hepsine uymak lazim-
dir. Ciinki, i'tikad edilecek seylerde, birbirlerinden hie ayrihklan
yokdur. Fiiru'da, ya'm yapilacak islerde ayrilma olabilir.
Eshab-i kiramdan "ndvanullahi teala aleyhim ecma'in" birine
dil uzatan kimse, hepsini lekelemis olur. Ciinki, hepsinin imam,
i'tikadi birdir. Birine dil uzatan, hicbirine uymamis olur. Birbirle-
rine uygun olmadiklanni, aralarmda birlik bulunmadigim soyle-
mis olur. Onlardan birini kotiilemek, onun soylediklerine inanma-
mak olur. Tekrar soyliyelim ki, islamiyyeti bizlere bildiren, onlarm
hepsidir. Onlarm herbiri adildir, dogrudur. Herbirinin islamiyyet-
de bildirdigi birsey vardir. Herbiri ayet-i kerimeleri getirerek,
Kur'an-i kerim toplanmisdir. Bir kismini begenmiyen, islamiyyeti
bildireni begenmemis olur. Goriiliiyor ki, bu kimse, islamiyyetin
hepsini yapmamis olur. Boyle olan da, Cehennemden kurtulabilir
mi? Bekara suresi, seksenbesinci ayetinde mealen, (Kur'an-i keri-
min bir kismina inamyorsunuz da, bir kismina inanmiyor inusu-
nuz? Boyle yapanlarin cezasi, diinyada, rezil, riisva olmakdir. Ahi-
retde de, en sicldetli azaba atdacaklardir) buyuruldu.
Kur'an-i kerimi Osman "radiyallahii anh" topladi. Hatta, Ebu
Bekr-i Siddik ile Omer-iil Faruk "radiyallahii anhiima" topladi.
Emirin "radiyallahii anh" topladigi Kur'an-i kerim, bundan baska-
dir. Goriiliiyor ki, bu biiytikleri kotiilemek, Kur'an-i kerimi kotii-
lemege kadar gidiyor. Allahii teala, biitiin miislimanlan, boyle be-
laya diismekden korusun! Si'i mezhebinin miictehidlerinden birine
sordular ki: Kur'an-i kerimi, Osman "radiyallahii anh" toplamis-
dir. Onun toplamis oldugu, bu Kur'an icin ne dersiniz? Ona bir ku-
sur bulmakda, hie faide goremem. Ciinki, Kur'an-i kerime dil uza-
tihrsa, din yikihr dedi.
Akh olan kimse, Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve
sellem" vefat etdigi giin, Eshab-i kiramm "radiyallahii teala aley-
him ecma'in" hepsinin, yanlis bir kararda birleseceklerini, elbette
soyliyemez. Halbuki o giin, Eshab-i kiramdan otuziicbin adedi, hep
birden, istekle ve seve seve Ebu Bekr-i Siddiki "radiyallahii an-
num" halife yapdi. Otuziicbin Sahabinin, yanlis bir isde, soz birligi
-266-
yapmasi, olacak sey degildir. Nitekim, Peygamberimiz "sallallahii
aleyhi ve sellem", (Ummetim yanlis bir i$ iizerinde, soz birligi yap-
maz!) buyurmusdu. Emirin "radiyallahii anh" onceden, (iziilmesi, o
konusmalar icin, kendisi cagnlmadigmdan idi. Kendisi de boyle ol-
dugunu bildirmis ve (Konusmaga gee cagnldigim icin uzulmiisdtim.
Yoksa, iyi biliyorum ki, Ebu Bekr "radiyallahii anh" hepimizden iis-
ttindiir) buyurmusdu. Kendisinin gee cagrilmasimn sebebi vardi.
Ya'ni, o zeman, Ehl-i Beytin arasmda idi. Onlan teselli ediyordu.
Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshab-i kirami
"radiyallahii teala aleyhim ecma'in" arasmda olan aynhklar, nefsin
isteklerinden, kotii diisiincelerden degildi. Ciinki onlarm mubarek
nefsleri tezkiye bulmus, tertemiz olmusdu. Emmarelikden kurtul-
mus, itminana [dogruyu anlamaga, inanmaga] kavusmusdu. Onla-
rm biitiin istekleri, islamiyyete uymakdi. Ayrihklan, ictihad aynligi
idi. Dogruyu meydana cikarmak icindi. Yamlanlanna da, Allahii
teala bir derece sevab verecekdir. Dogru olanlara, en az iki derece
vardir. O biiyiiklerin hicbirini, dilimizle incitmemeliyiz. Herbiri icin
hep iyi soylemeliyiz. Ehl-i siinnetin en biiyiik alimlerinden imam-i
Safi'i "rahmetullahi aleyh" buyurdu ki, (Allahii teala, ellerimizi, o
kanlara bulasdirmadi. Biz de dillerimizi bulasdirmayahm). Yine
buyurdu ki, (Resulullahdan "sallallahii aleyhi ve sellem" sonra, Es-
hab-i kiram "aleyhimiirndvan" cok diisiindii. Yer ytiziinde Ebu
Bekr-i Siddikdan daha iistiin kimseyi bulamayip, onu halife yapdi-
lar. Onun emrine girdiler). imam-i Safi'min bu sozii de, hazret-i
Alinin "radiyallahii anh" hie ikiyiizlii olmadigim ve Ebu Bekr-i Sid-
diki seve seve halife yapdigim gostermekdedir.
Meyan seyh Ebiilhayrin oglu, Meyan Seyyid, biiyiik zatlann ev-
ladidir. Dekken seferinde de hizmetinizde bulunmusdur. Yardim
ve iltifatiniza kavusacagi umulur. Mevlana Muhammed Arif de,
ilm talebesi olup, biiyiikler soyundandir. Babasi oldii. Hoca idi.
Ma'asmi almak icin yamniza geldi. Kolayhk gostermeniz keremi-
nizden umulur. Vesselam, vel ikram!
[Uc halifeyi kotiiliyenlerin dogru yoldan sapmis olduklarim ve
hele bunlarm, en azgm ve taskinlarmm miislimanhkdan biisbiitiin
ayrildiklanni, hatta islamiyyeti yikmak icin ugrasmakda olduklan-
ni gostermek icin, islam alimleri pekcok kitab yazmisdir. Bunlar-
dan birkaemm ismi ve yazan asagida bildirilmisdir. Alevi oldukla-
rim soyleyen din kardeslerimizin, bu kitablan dikkat ile okuyarak,
Ehl-i siinnet ile bunlarm arasmdaki ayrihklan incelemelerini ve
akl, vicdan ve insaf ile, dogru yolu secmelerini ve boliicii cahillerin
yalanlarina, iftiralarma aldanmamalarim, kurtulus, selamet yoluna
sanlarak, din ve diinya se'adetine kavusmalanm, din kardesligi ve
-267-
insanhk namma, Allahii tealadan diia ederiz.
Islam alimlerinin miislimanlara nasihat vermek icin, yazmis ol-
duklari kitablardan, elimize gecen birkaci sunlardir:
1- (Ibtal-iil Menhec-il-batil) kitabini Fadl bin Ruzbehan yaz-
misdir. Si'i firkasindan, ibn-iil-Mutahhirin (Minhac-iil-kerame) ki-
tabini red etmekde, yanhslarini vesikalarla ciirutmekdedir. Kitabi
852 [m. 1448] de Isfehanda yazmisdir.
2- (Niizhet-iil-isna aseriyye) kitabidir. Farisidir. Mirza Ahmed
bin Abdurrahim-i Hindi yazmisdir. Si'ileri anlatmakdadir. 1255
[m. 1839] de vefat etmisdir.
3- (Nevakid) kitabini, Mirza mahdum yazmisdir. (En-nevakid
lil-Revafid) kitabini, seyyid Muhammed bin Abdiirresul Berzenci
yazmisdir. 1103 [m. 1711] de denizde boguldu.
4- (Muhtasar-i Nevakid) kitabi, Nevakid kitabimn kisaltilmisi-
dir. Muhammed bin Abdiirresul-i Berzenci kisaltmisdir.
5- (Seyf-iilbatir li-rikab-issf a-ti verrafida-til-kevafir) kitabini,
seyh Ali bin Ahmed Hfti 1025 [m. 1615] de istanbulda yazmisdir.
6- (Ecvibe-tiil Irakiyye alel es'iletil-Iraniyye) kitabini Sihabiid-
din seyyid Mahmud bin Abdullah Alusi yazmisdir. Bagdadda safi'i
alimi idi. 1270 [m. 1854] de vefat etdi.
7- (Ecvibe-tiil-Irakiyye alel es'iletil-lahuriyye) kitabini da Alu-
si yazmisdir. Hayderi de, boyle bir kitab yazmisdir.
8- (Nefehat-iil-kudsiyye fi mebahis-il-imamiyye fi-redd-i^Pa)
kitabinda da, Alusi, sfilere cevab vermekdedir.
9- (Nech-iis-selame) kitabini da Sihabiiddin Alusi yazmisdir.
10- (Sarim-iil-hadfd) kitabini, Muhammed Emin bin Ali Bag-
dadi yazmisdir. ibni Ebi-hadidin iftiralarim cevablandirmakdadir.
11- (Reddi-alel-imamiyye) kitabini, Ali bin Muhammed Siivey-
di Bagdadi yazmisdir. Safi'i olup, 1237 [m. 1822] de, Samda vefat
etmisdir.
12- (Hadika-tiis-serair) kitabini, Abdullah bin Muhammed Bi-
tusi yazmisdir. Safi'i, Bagdadi olup, 1211 [m. 1797] de Basrada ve-
fat etdi.
13- (Tuhfe-i isna a$eriyye & redd-ir-revafid) kitabini, sah Ab-
diil'aziz-i Dehlevi, farisi olarak yazmisdir. 1239 [m. 1824] de vefat
etmisdir. Arabiye tercemesi, Siikri Alusi tarafindan kisaltilarak,
(Muhtasar-i tuhfe) ismi ile, Bagdadda ve m. 1976 da istanbulda ba-
silmisdir.
14- (Minha-tiil-ilahiyye muhtasar-i Tuhfe-i isna aseriyye) kita-
bini, Mahmud Siikri Alusi yazmisdir. 1373 [m. 1953] de Kahirede
basilmisdir.
-268-
15- imam-i Rabbani "rahmetullahi teala aleyh" (Mcktubat) ki-
tabmda, Eshab-i kiramin iistiinliiklerini, cok kuvvetli delillerle
aciklamakdadir.
16- (Hucec-i kat'iyye) kitabim, Abdiillah-i Siiveydf, arabi ola-
rak yazmisdir. (En-Nahiye an ta'n-i Emiril-mii'ininin Mu'aviye) a-
raM kitabi ile birlikde, 1402 [m. 1981] de istanbulda basilmisdir.
17- Sihristaninin "rahmetullahi teala aleyh" (Milel-Nihal) kita-
bmda ve bunun tiirkce, ingilizce, fransizca ve latince tercemelerin-
de, sfilik uzun anlatilmakda ve cevablan verilmekdedir.
18- Tiirkce (Tezkiye-i ehl-i beyt) kitabi, sfilere cevab vermek-
dedir. Yenikapi mevlevi-hanesi seyhi, Osman efendi tarafindan ya-
zilmis, 1295 [m. 1877] de istanbulda basilmisdir. (Hucec-i kat'iyye)
ile birlikde, latin harfleri ile, istanbulda basilmisdir.
19- imam-i Rabbani hazretlerinin "rahmetullahi teala aleyh"
(Redd-i revafid) kitabi farisi olup, tiirkcesi istanbulda basilmisdir.
20- Btiyiik alim, ibni Hacer-i Heytemi "rahmetullahi teala
aleyh", (Sava'ik-ul-muhrika) kitabmda, si'ilerin yamldiklarim
ayet-i kerime ve hadis-i serifler ile isbat etmekdedir.
21- Yine ibni Hacerin (Tathir-ul-cenan vel-lisan an Mu'aviye-
tebni Ebi Siifyan) kitabmda, hazret-i Mu'aviyeye "radiyallahii
anh" dil uzatilamiyacagim, cok giizel isbat etmekdedir.
22- ibni Teymiyye (Minhac-iissiinne-tinnebeviyye fi nakdi kelam-
lS-^fa vel-kaderiyye) kitabmda, sfi alimlerinden ibnil mutahhirin
(Minhac-iil-kerame) kitabim, kuvvetli vesikalarla curiitmekdedir.
23- Yine ibni Teymiyye, (Fedail-i Ebi Bekr ve Omer) kitabm-
da, Eshab-i kiramin iistiinluklerini, kuvvetli delillerle aciklamak-
dadir.
24- (Mevahib-i lediinniyye) tercemesinde ve tiirkce (Mir'at-i
kainat)da, Eshab-i kiramin sanlan bildirilmekdedir.
25- Seyyid Abdiilhakim Efendinin "rahmetullahi teala aleyh"
tiirkce (Sahabe-i kiram) risalesi istanbulda basdinlmisdir.
26- (Nur-ul-Huda) kitabi, 1005 [m. 1597] yilmda Karakaszade
Omer bin Muhammed Bursavi Halveti tarafindan yazilmis olup,
sfilere ve hurufilere cevab vermekdedir. 1286 [m. 1867] da istan-
bulda basilmisdir. 1047 [m. 1638] de Edirnede vefat etdi.
27- (Menakib-i cihar yar-i giizfn) kitabi, tiirkce olup, Eshab-i ki-
ramin "radiyallahii anhiim ecma'm" iistiinliiklerini cok giizel yaz-
makdadir. Seyyid Eyyub bin Siddik Urmevi yazmisdir. Muhtelif
zemanlarda basilmisdir. 1264 [m. 1847] ve 1418 [m. 1998] istanbul
baskilan cok giizeldir.
28- istanbulda cesidli baskilan yapilmis olan, tiirkce, (Hak S6-
-269-
ziin Vesfltalari) ve (Eshab-i Kiram) kitablarmda, sfilik aciklan-
makda, islam alimlerinin bunlara verdikleri nasihatler, uzun uzun
anlatilmakdadir.
29- Tenasiiha inananlarm ve Allah insana hulul etdi diyenlerin,
kafir olduklan (Berika) ve (Hatlika) kitablarmda yazilidir.
30- Yusiif Nebhani, (Sevahid-iil-hak) kitabmm son kismlarm-
da, si'ilere vesikalarla cevab vermekdedir.
31- Seyyid Ahmed Dahlan "rahmetullahi aleyh" (El-fethul-mii-
bin) kitabinda, si'ileri red etmekdedir. Bu kitabi, Siiveydmin (Hu-
cec-i kat'iyye)si sonunda basilmisdir.
32- Sah Veliyyullah-i Dehlevi "rahmetullahi aleyh" (izale-tiil-
hafa an hilafetil-hulefa) kitabinda, si'ilere kuvvetli vesikalarla ce-
vab vermekde, hazret-i Mu'aviyeyi ovmekdedir. Bu kitab farisi
olup, Urdu diline tercemesi ile birlikde, 1392 [m. 1972] de Pakis-
tanda basilmisdir. iki cilddir].
Hindistanm biiyiik alimlerinden veliy-yi kamil Muhammed
Ma'sum Faruki miiceddidi, 29. cu mektub arasmda buyuruyor ki:
Allahii teala, Musa aleyhisselama sordu, (Ya Musa! Benim i^in
ne amel yapdin?). Ya Rabbi! Senin icin nemaz kildim ve oruc tut-
dum ve zekat verdim ve ismini cok zikr etdim deyince, Allahii te-
ala, (Nemaz kilmak, senin icin burhandir. Oruc, seni Cehennem-
den koruyan kalkandir. Zekat, mahser giinii, herkes sicakdan ya-
narken, sana golge yapacakdir. Zikr de, o gun, karanhkda, sana
nur olacakdir. Benim icin ne yapdin?) buyurdu. Musa aleyhisse-
lam, Ya Rabbi! Senin icin olan amel nedir dedi. Allahii teala, (Sev-
digim kulumu, benim icin sevdin mi ve diismammi diisman bildin
mi?) buyurdu. Musa aleyhisselam, Allahii tealamn sevdigi amelin,
Onun dostlanm sevmek ve diismanlarim sevmemek oldugunu an-
ladi. Gortiliiyor ki, sevgilinin sevdiklerini sevmek ve diismanlanna
diisman olmak, sevginin alametidir. Bu dostluk ve diismanhk, se-
ven kimsenin elinde degildir. Kendiliginden hasil olur. Halbuki,
baska ibadetleri yapmak icin, arzu ve niyyet etmek lazimdir. Dos-
tun sevdigi kimseler, insana giizel goriiniir. Dtismanlar da, cirkin
goriiniir. Diinyadaki sevgilerin de, boyle oldugunu herkes bilir.
Bir kimse, birisini seviyorum deyince, onun diismanlarim diisman
bilmedikce, buna inanilmaz. Miinafik oldugu anlasihr. Seyh-ul-is-
lam Abdiillah-i Ensari diyor ki, (Ebiil-Hiiseyn bin Sem'un, birgiin
hocam Muhammed Husriyi incitmisdi. O giinden beri onu sevmi-
yorum. Bir kimse, iistadim incitir, sen de o kimseye danlmaz isen,
-270-
kopekden asagi olursun). Allahii teala, Miimtehine suresinde buyu-
ruyor ki, (Ibrahim aleyhisselam ve Eshabi, kafirlere, biz sizden ve
putlarimzdan uzakiz. Size inanmiyoruz. Sizin, bir olan Allaha inan-
digimzi anlayincaya kadar, aramizda diismanhk olacakdir dediler.
Bunlarin bu giizel halleri, size niimune olmahdir). Sonraki ayet-i
kerfmede, (Allahii tealaya ve ahiret giiniine inananlara, burada gii-
zel niimune vardir) buyurmakdadir. Bu ayet-i kerimeler gosteriyor
ki, iman sahibi olmak icin, bu diismanhk sartdir ve Allahii tealanm
diismanlarim sevmek, imam yok eder. Demek ki, sevgilinin diis-
manlanni sevmemek lazimdir. Rafiziler, burada aldamyorlar.
(Hazret-i Aliyi sevmek icin, Eshab-i kirama diisman olmak lazim-
dir) diyorlar. Anlamiyorlar ki, sevilenin diismanlarma diisman ol-
mak lazimdir. Dostlarma degil! Resulullahm sohbetine kavusmak-
la sereflenenler, birbirlerini cok severlerdi. Birbirlerine degil, kafir-
lere diisman idiler. Feth suresinin yirmidokuzuncu ayet-i kerime-
sinde (Kafirlere diisman, birbirlerine merhametli idiler) buyurulu-
yor. Bu ayet-i kerime, soziimiizii isbat etmekdedir.
BiRINCi CILD, 177.ci MEKTUB
Kalbde hasil olan kesflere, rii'yalara i'timad edilmez. i'timad
edilecek ve insam se'adete kavusduracak sey, Kitab ve siinnetdir.
[Ya'ni, Kur'an-i kerim ve hadis-i seriflerdir. Ehl-i siinnet alimlerinin,
bu ikisini aciklayan kitablandir. Kitab ve siinneti ogrenmek istiyen,
Ehl-i siinnet alimlerinin bu kitablarim okumahdir. Bid'at sahibleri-
nin, mezhebsizlerin, dinde reformculann kitablarim okuyan, felake-
te stiruklenir.] Kitab ve siinneti, [Ehl-i siinnet alimlerinin kitablarm-
dan] ogrenip, bunlara uygun ibadet yapmak lazimdir. Allahii teala-
nm ismini cok zikr etmeyi de, islamiyyet emr etmekdedir. Her vakt,
cok zikr yapimz! Evliyahgin en yiiksek mertebesi, Allahii tealanm
ma'rifetine kavusmakdir. [(Ma'rifet), Allahii tealanm sifatlarim an-
lamak demekdir. Fenaya kavusanlarda hasil olur.] Fena, iki nev'dir:
Birincisi, (Fena-yi kalb), kalbin Allahii tealadan baska, herseyi
unutmasidir. insan, kalbinin birseyi hatirlamasi icin, kendini zorlasa
da, hatirlayamaz ve Allahdan baska birseyi sevmez olur. ikincisi,
(Fena-yi nefs) olup, insamn, kendi varhgini da unutmasidir. insan,
ben diyemez olur. Allahii tealadan baska birseyi hatirlamak ve sev-
mek, arif icin zehrdir. Kalbi oliime siiriikliyen bir hastahkdir. Fena
hasil olunca, kalb (ma-siva)yi [herseyi] sevmekden kurtulur. Hakiki
imana kavusur ve islamiyyete uymak, kolay ve tath olur. ihlas hasil
olur. Nefs, emmarelikden kurtulup, itmi'nana kavusur. Nefs-i em-
mare, islamiyyete, [ya'ni Allahii tealanm emrlerine ve yasaklanna]
diismandir. Itmi'nana kavusunca, islamiyyete uymakdan zevk ahr.
Bu hale (islam-i hakiki) denir. Hulasa, tesavvuf, seyr ve siiluk de-
-271-
mekdir. Bundan maksad, fenaya ve bekaya kavusmakdir. Allahii te-
alaya hakiki kul olmakdir. Nefsin serkesligi, isyan ve zevkleri yok ol-
masidir. Yoksa, kalb gozii acilarak, ntirlan, ruhlan, melekleri, cinle-
ri gormek, onlara kavusmak, [gayblan sorup ogrenmek] degildir. His
uzvlanmiz ile, akl ile, hesab ile ve tecribe ile anlasilan fen bilgilerini
birakip da, kalb gozii ile gayblan anlamaya cahsmak, akla uygun de-
gildir. Fen bilgileri ile anlasilanlar da, kalb gozii ile anlasilanlar da,
Allahii tealanin mahluklandir. Hepsi yok idi. Hepsini sonradan ya-
ratdi. Allahii teala, diinyada goriilemez. Ahiretde goriilecekdir.
Diinyada (Ikan) hasil olur. Ya'ni, gormtis gibi inanihr.
Hulasa, tesavvuf, tarikat, diinyada islamiyyete tarn ve seve se-
ve uymak icindir. Allahii tealaya kavusmak, Onu gormek, Ona
yaklasmak demek degildir. Bunlar, ahirete mahsusdur. O halde,
islamiyyete uymaya cahsmah, emr-i ma'rufu ve nehy-i miinkeri
[ya'ni islamiyyeti yaymagi] elden kacirmamah, islamiyyetin unu-
tulmus emrlerini meydana cikarmaga cok ehemmiyyet vermelidir.
Kalbde hasil olan kesfleri, halleri kimseye soylememelidir. Bu hal-
lere ve rii'yalara i'timad edilmez. Bir kimse, rii'yada, kendini padi-
sah veya velilerin reisi olmus gorse, ne faidesi olur? Bu mertebe-
lere, uyanik iken kavusmak kiymetlidir. Boylesi de, neye yarar?
Insani kabr ve Cehennem azabindan kurtanr mi? Akh olan, boy-
le seylere ehemmiyyet vermez. Allahii tealanin razi oldugu seyle-
ri yapmaga cahsir. Hubb-i fillah ve bugd-i fillah ni'metine sanlir.
[Evvela, Ehl-i siinnet i'tikadim ve islamiyyet bilgilerini ogrenmek
ve bunlara uygun iman etmek ve islamiyyete yapismak lazimdir.]
BIRiNCi CILD, 178. ci MEKTUB
Hakiki miisliman olan babalanmizm, dedelerimizin, biiyiikle-
rimizin yolundan ayrilmamamz icin diia ederim. Dogru yol, kurtu-
lus yolu, onlann gitdikleri ve kitablarmda bildirdikleri yoldur. Ey
kardesim! Ahir zemandayiz. Din bilgileri azaldi. islamiyyete uy-
mak gevsedi. Siinnetler terk edildi. Bid'atler yayildi. [ingilizlerin
ve misyoner papazlarm uydurma kitablan ile ve bol para ve silah-
lar ile kurulan mason kafir teskilatlan ve miisliman ismindeki, ra-
fizi ve vehhabi bid'at firkalan, diinyamn her yerinde, Ehl-i siinnet
ismindeki hakiki miishmanlara saldinyorlar.] Kiifriin ve bid'atle-
rin yayildigi bu karanhk zemanda, hakiki miisliman evladlannm,
Ehl-i siinnet alimlerinin kitablarmdan, dinlerini ogrenmeleri ve
bu kitablan her tarafa yaymalan, birinci vazifedir. Unutulan din
bilgilerini ihya etmek en krymetli isdir. islamiyyet bilgilerini og-
renmek ve nesr etmek icin, gece giindiiz cahsimz! Siyasete kans-
mayimz. Devamh diia ederek, Allahii tealadan yardim isteyiniz!
[Biz kuluz. Kulluk vazifemizi yapmamiz lazimdir. Bunun icin dog-
-272-
ru iman etmemiz ve islamiyyete uymamiz lazimdir. Kalb gozii aci-
larak, cinleri, perileri, melekleri, ruhlan gormegi, onlarla konusup,
gayblan ogrenmegi, hatinmza bile getirmeyiniz! Allahii tealanm
varligini, birligini, kudretinin sonsuzlugunu, boyle haberlerden de-
gil, fen ve tib bilgilerinden ogreniniz. Bu bilgilerin yeri, insamn di-
magidir. Dimagin fen, tib bilgileri ile ve harb vasitalanm hazirla-
mak ile ve ticaret, ziraat bilgileri ile mesgul olmasi, kalbin fani ol-
masina, diinya islerini hatirlamamasina zarar vermez. Dimag, diin-
ya bilgilerine cahsirken, kalb, Allahii tealayi bir an unutmaz. Hem
de, bu islerde cahsmagi ve diismanda bulunan harb vasitalanm
sulh zemamnda hazirlamagi, islamiyyet emr etmekdedir. islamiy-
yetin bu emrini de yapmak, kalbin temizligini, fenasim artdinr.
Rafizilerle vehhabiler ve bunlan besleyen hiristiyanlar ile yehudi-
ler, bu yazdiklanmizi anlamazlar. Bunlar, dimaglan ile de, kalble-
ri ile de, diinya cikarlan ve nefslerinin arzu ve zevkleri diisiincesin-
dedirler. Dordii de, Ehl-i siinnete diismanhkda miisterek cahs-
makdadir. Bu aleak saldinlarim, ingilizler idare etmekdedir.]
BiRINCi CILD, 228.ci MEKTUB
Zemammiz, Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" nur-
lu zemamndan cok uzak oldugu icin ve kiyamet vakti yaklasdigi icin,
kiifr ve bid'atler her tarafa yayildi. Bunlann zulmeti alemi kapladi.
Resulullahm siinneti [yolu, ya'ni islamiyyetin emrleri ve yasaklan]
unutuldu. islamiyyetin nurlari kalmadi. islamiyyeti meydana cikar-
mak, din bilgilerini yaymak icin cok cahsimz! Allahii tealanm rizasi-
m kazanmaga sebeb olan seylerin basmda, bu cahsmak bulunmak-
dadir. Resulullahm sefa'atine kavusduracak, en faideli sey, bu calis-
makdir. Hadis-i serifde buyuruldu ki, (Unutulmus bir siinnctimi
meydana cikarana, yiiz sehid sevabi verilecekdir). [Burada siinnet
demek, islamiyyetin bir hiikmii demekdir.] Bir siinneti meydana ci-
karmak icin, bunu evvela kendinin yapmasi lazimdir. Sonra, bunu
nesr etmek, baskalannm da yapmalan icin cahsmakdir.
Son nefesinizin nasil olacagini cok dusundugiiniizu yaziyorsu-
nuz. Bu iiziintiiden kurtulan kimse yokdur. Allahii tealanm nzasi-
na kavusdugumu zan etmiyorum diyorsunuz. Bu zandan kurtul-
mak, vahy geldigi zemanda idi. Sonraki zemanlarda, ancak bunun
alametleri ve miijdeleri vardir. Kat'i bilinemedigi icin, iizuntusiin-
den kurtulmak miimkin degildir. ibadetlerimin ve taatlarimm ka-
bul olacaklanm iimmid etmiyorum. Bu sebebden, ibadet yapmak-
da, ba'zan gevsek davramyorum diyorsunuz. ibadet yapmamiz
emr olundu. ibadet yapmak, birinci vazifemizdir. Kabul olacagini
bilsek de, bilmesek de, ibadet yapmamiz ve yaparken hasil olan
- 273 - Eshab-i Kiram - F:18
kusurumuz icin, istigfar etmemiz, kabul olmasi icin, yalvarmamiz
lazimdir. Boylece, kabul olmasi ihtimali artar. Vaki' olan zulmeti
azalir. Nuraniyyeti artar. Ibadet yapmak, sonra istigfar etmek, kul-
luk vazifemizdir. Bundan baskasi, seytamn vesvesesidir. Beni sevi-
yormusunuz diyorsunuz. Sizin bize muhabbetiniz, bizim size olan
muhabbetimizin eseridir. Agacin dallannda bulunan hersey, gog-
desinden gelmekdedir. Maide suresinde, (Allahii teala, onlari se-
ver. Onlar da, Onu severler) ve (Allahii teala, onlardan razidir.
Onlar da, Ondan razidirlar) buyuruldu. Kendi muhabbetini ve n-
zasim, onlarm muhabbetlerinden ve nzalanndan evvel bildirdi.
BiRINCi CILD, 230.cu MEKTUB
Bu mektub uzundur. Bir yerinde buyuruyor ki, eski yunan fey-
lesoflan (Ma'dum, mevcud olmaz. Mevcud da yok olmaz) dediler.
[Zemammrzdaki fen taklidcileri de, boyle soyliyor. Bu soz, islam
dinine uymadigi icin, boyle soyliyene ilerici diyorlar. Mtislimanlar,
hersey yok idi. Allahii teala herseyi yokdan var etdi dedikleri icin,
miislimanlara gerici diyorlar.] Bunlar, vehm ile, hayal ile konusu-
yor. Herseyi yokdan var etmek ve var iken yok etmek, Allahii te-
alamn sonsuz kudreti karsismda cok kolaydir. [1209 (m. 1794) se-
nesinde, fransiz ihtilalcilerinin i'dam etdigi, fransiz kimyageri La-
voisier de kimya reaksiyonlarmda maddenin gayb olmadigim go-
rerek, tabfatde hicbirsey gayb olmaz ve hicbirsey yokdan var ol-
maz dedi. Herseyin kimya reaksiyonlarma tabi' oldugunu zan
ederek, boyle soyledi. Kendilerine ilerici ve miislimanlara gerici
diyen, fen taklidcisi kafirler, Lavoisiernin bu soziinii vesika olarak
kullamp, hicbirsey yokdan var edilmemisdir yaygarasim kopara-
rak, miisliman talebeleri aldatdilar. 1955 de olen alman fizikcisi
Einstein, maddenin yok olarak enerjiye tehavviil etdigini isbat
edince, bu fen yobazlan saskma dondu. Sesleri kesildi. Allahii te-
alamn yalmz kimya reaksiyonlarma tabi' oldugunu zan eden bu
ahmak ilericiler, islamiyyete saldirmak icin, simdi baska sebebler
aramakdalar.]
Biitiin dinler, alemin yokdan var edildigini sozbirligi ile bildir-
mekde, buna inanmiyana kafir demekdedir. Meryem suresinin 67.
ci ayetinde, mealen (Insan diisiinmiyormu ki, biz onu yokdan var
etdik) buyuruldu. Tefsfr alimlerinin bastaci olan Kadi Abdullah
Beydavi, (Envariit-tenzil) ismindeki tefsirinde (Allahii teala, insa-
ni yokdan var etdi) demekdedir. Her zeman, hersey yokdan var
edilmezse, Allahii tealamn issiz, giicsiiz olmasi lazim olur. Allahii
teala, her maddeyi yokdan var etdikden sonra, herbirini, her an
varhkda durdurmakdadir. Bunun icin, hicbir madde, kendiligin-
-274-
den yok olamaz. Maddelerden cismler hasil olur. Sifatlan, her ze-
man degisiyor. Bunlan yapan da, hep Allahii tealadir. Yalmz Alla-
hii teala ve Onun sifatlan ebedi olarak vardir. Yok iken, sonradan
var edilmis degildirler ve hie yok olmazlar.
Alem, ya'm her mevcud, yok iken, ilm-i ilahide var idi. Ilm-i ila-
hide var olanlara, (A'yan-i sabite) ve bu varhga (Siibut-i esya), ha-
ricde var olmaga (Viicud-i esya) demislerdir.
Abdiyyet, kulluk, Allahii tealaya inanmak ve Onu sevmekdir.
Bunun alameti de, islamiyyete tabi' olmak ve bid'atden sakmmak-
dir. Herseyin yok iken muntazam olarak, hesabh yaratildigmi go-
riiyoruz. Mesela, insanin biitun organlan nizamh ve hesabh yara-
tilmakdadir. Bu hal, herseyi, sonsuz bilgi ve kudret sahibinin yarat-
digmi gostermekdedir.
IKINCi CILD, 89. cu MEKTUB
Muhtelif islerle mesgul oldugunuz halde, ihlas elde etmek ar-
zunuz, bizi cok sevindirdi. (Vermek istemeselerdi, istek vermez-
lerdi) buyurmuslardir. Hastamn, derdini tabibe anlatmasi lazim-
dir. Feyz menba'i Resulullahdir. Fekat, vasitalardan gelirken, te-
havviil eder. Biiyiiklerimizin yolunda, feyze kavusmak icin, Miir-
sidin sohbetine devam etmek sartdir. Miirsidin kalbinden, talibin
kalbine, muhabbeti ve isti'dadi kadar feyz gelir. Miirsid bulamaz
ise, eski mtirsidlerden birinin kitablarmi okuyup, onu sevdigi ka-
dar, onun ruhundan feyz ahr. Uveys karni [ya'ni Veysel Karani
hazretleri], Resulullahi goremeyip, uzakdan feyz alarak, biiyiik
veli oldu ise de, Eshab-i kiramin hicbirinin derecesine erisemedi.
Tabi'min en usttinii oldu. Tesavvuf ehline olan muhabbetiniz, bii-
yiik ni'metdir. Bu ni'metin kiymetini biliniz! (Kisi, sevdigi ile be-
raber olur) hadis-i serifi, miijdedir. Sevdiklerimizin kalblerinden
istifade edecegimizi miijdelemekdedir. ibadetleri yapmaga, cok
ehemmiyyet veriniz! Calgi, oyun ve eglence ile, kiymetli vaktleri-
nizi ziyan etmeyiniz! Diinyada miisafir oldugumuzu, kabr ve kiya-
met azablanni cok diisiinuniiz. Kurtulus, islamiyyete uymakda ve
bid'atlerden sakmmakda oldugunu unutmayimz! Bid'at sahibleri
ile ve mezhebsizlerle arkadashk etmeyiniz! Bunlar, din hirsizlan-
dir. insanm dinini, lmamm calarlar. islamiyyete uymakda gevsek
davranan seyhlere, tarikatcilara aldanmayimz! [Rafizilerden, veh-
habilerden, bunlarm kitablarmdan, radyolanndan, televizyonla-
rmdan kacimz!].
Kimseye etmem $ikayet, aglanm ben hfilinu:
titrerim miicrim gibi, bakdikca istikbalime!
■275-
HICRI KAMERI SENEYI
MILADI SENEYE CEVIRMEK
Hicri kameri sene, miladi seneden 10,875 gun kisadir. Her hic-
ri sene basi, bir evvelki hicri sene basinm rast geldigi miladi sene-
den 11 gun evvel baslar. Takriben 33 senede, bir miladi sene iceri-
sinde, iki hicri sene basi bulunur. Ya'ni 33,58 hicri ve 32,58 miladi
senede bir, birbirini ta'kib eden iki hicri seneden birincisinin basi,
Ocak aymm ilk on guniine, ikincisinin basi ise, Arahk aymm son
on guniine ve aym miladi seneye rastlar. Daha sonraki hicri sene-
lerin sene baslan, miladi 12. aydan birinci aya dogru giderek, mila-
di aylarm her birine tesadiif eder. 277. sahifedeki cedvelde, aym
miladi seneye rastlayan hicri senelerden ikincisi, ya'ni Arahk ayi-
nin son on giiniine rastlayan hicri seneler yazihdir. Mesela, 1330
hicri senesi miladi 1911 senesinin Arahk aymda, 1329 hicri senesi
de, yine miladi 1911 senesinin Ocak aymda baslamakdadir.
Cedvelde yazih olmayan herhangi bir hicri senenin basi ile bu-
nun tesadiif etdigi miladi sene, cedvelde yazih olan hicri ve miladi
senelerden aym mikdar sene sonra olurlar.
Cedvelde yazih olmryan herhangi bir hicri sene basinm miladi
karsihgim bulmak icin, kendinden kiiciik ve en yakm hicri sene ile
bunun karsismda yazih olan miladi sene cedvelden bulunur. Bu iki
hicri senenin aralanndaki fark, cedvelde bulunan miladi seneye
ilave edilir. Bu hicri sene basinm, miladi hangi ayda basladigim an-
lamak icin, iki hicri sene arasmda farkm aylar cedvelinde hangi aya
tesadiif etdigine bakihr. Mesela, 1344 hicri senenin basma tesadiif
eden miladi sene, 1344-1330=14 oldugundan, 1911+14=1925 olur.
14 rakami aylar cedvelinde Temmuz ayma rastlar.
Bir hicri sene icerisinde bulunan semsi aym, hangi miladi sene-
ye rastladigi da soyle bulunur: Bu semsi ay, hicri sene basmm rast-
ladigi miladi aydan onceki bir ay ise, hicri sene basmm rastladigi
miladi seneden bir sonraki miladi sene olur.
Tarn Ilmihal (Se'adet-i Ebediyye) kitabimizda daha fazla bilgi
vardir.
Hak tecellt eyleyince, her isi asm eder,
halk eder esbabim, bir lahzada ihsan eder.
276
Hicri sene baslanmn tesadiif etdigi miladi seneleri gosterir ced-
veldir.
Miladi
sene
Hicri
sene
Miladi
sene
Hicri
sene
1323
724
607
-14
1356
758
640
20
1388
791
672
53
1421
825
705
87
1454
859
737
120
1486
892
770
154
1519
926
802
187
1551
959
835
221
1585
994
868
255
1617
1027
900
288
1650
1061
933
322
1682
1094
965
355
1715
1128
998
389
1748
1162
1030
422
1780
1195
1063
456
1813
1229
1095
489
1845
1262
1128
523
1878
1296
1160
556
1911
1330
1193
590
1943
1363
1226
624
1976
1397
1258
657
2008
1430
1291
691
012
34
567
8 9 10
11 12 13
14 15 16
Aralik
Kasim
Ekim
Eylul
Agustos
Temmuz
1718
19 20 21
22 23 24
25 26 27
28 29 30
31 32 33 34
Haziran
Mayis
Nisan
Mart
§ubat
Ocak
■277-
NASIHAT
(Ehl-i stinnet) i'tikadi, nazm iizere ey civan,
oldu asagida sana, acik dil He beyan:
Dogru olan i'tikadi, ister isen kardesim,
gece giindiiz, bu kitabi oku hem de, pek candan!
Riiliiina rahmet eyiesin, Hak, Ebu Hanifenin,
Kur'an yoliimi gosterdi, bize o yiice Nu'man.
insan bir sey yaratamaz, Sffiye aldaimia!
Vehhabiiik daha kiitii, Ehl-i siinnete inan!
Cennet, Cehennem simdi var, tevbe kabiil edilir,
$efa'atle kurtulacak, cok giinahlan olan.
Atomdan giine$e kadar, canh cansiz her varlik,
Yok iken yaratildilar, hem de katkat asiiman.
Diinyaya goniil baglama, akar bmiir su gibi,
Islamiyyete man kimse, her dem oiur sadiiinan.
Once Hmihali ogren, cocuguna da bgret,
din biigisi bgrenmezsen, oiursun sonra pisinan!
Diismaniarimiz sinsice nasii saidiriyor bak,
sen de diniyaymak icin, cahs gayb etme zeman!
Komiinistier hep yalanla, gencieri aldatiyor,
Isiami yok edecekier, artik gatletden uyan!
Miislimanlar da sasirmis, tuzaga diismiis cogu,
(Ehi-i kibie) sbzde hepsi, ayrilmislar hak yoidan.
Iim-i hfili ogrenmiyen, kendini koruyamaz,
Kafir veya sapik oiur, (Ehi-i stinnet) oimiyan!
Dogru olan bilgileri yayanlara yardim et!
Cihad sevabmi kazan, olsun bunda mat revan.
ResuiuIIah hie durdu mu, Eshabi uyudu mu?
dini yaymak icin hepsi, oimusdu bir kahraman!
-278-
Calis bos durma sen dahi, din diismam pek kari,
Icden disdan ezecekler, gidecek, dinle iman.
Eshaba cirkin soyieme, hepsinin kadrini bii,
birbirini severlerdi, buna sahiddir Kur'an!
En iistiin Elm Bekrdir, Omer, Osman, Alt hem,
Mu'aviyeyi de cok sev, Odur Kur'am yazan!
Rabbimiz cism degildir, zemam, mekam yok,
maddeye hulul eylemez, bbyle olmah iman!
Mahluka muhtac degildir, ortagi, benzeriyok,
herseyi Odur yaratan, hem de varhkda tutan.
Iyi, kotii, iman, kiifr, madde, kuvvet, enerji,
hepsini O var ediyor, yaratamaz hie insan!
Herkese akl, irade verdi, hem yoi gosterdi.
Kim iyiiik diier ise, yaratir hemen Rahman.
Once, i'tikadi diizelt, emri, yasagi gozet,
se'adete kavusamaz islamiyyetden ayrdan!
Ta onceden adet oldu, kim ekerse, o bicer,
pek aldandi, ziyan etdi, ekmeden bugday uman!
Yetmisiic firkadan ancak, (Ehi-i siinnet) kurtuian,
Resulullahm yolunu onlardir bize sunan!
Her sabah, su duayi okumalidir:
Allahiimme ma esbaha bi min ni'metin ev bi-ehadin min
halkike, fe minke vahdeke, la serike leke, fe lekel hamdii ve
lekessiikr. Estagfirullah, Estagfirullah, Estagfirullah.
Allahiimme salli ala seyyidina Muhaininedin ve ala al-i
seyyidina Muhaininedin salaten tiinciha biha min ccinfil
ehval-i vel-afat ve takdi lena biha ceinf al hacat ve tiitahhi-
riina biha min cemPisseyyiat ve terfe'una biha a'ledderecat
ve tiibelliguna biha aksalgayat min cemfil hayrat-i 111 haya-
ti ve ba'del-memat! Hasbiinallah ve ni'mel vekil ni'mel
mevla ve ni'mennasfr!
279
ESHAB-I KIRAM KITABINDA
ADI GECENLERI TANITMA
Kitabda adi ge^en ikiyiizaltmisbes ism, elifba sirasi ile asagida-
dir. Herbirinin kitabda bulundugu sahifelerin numarasi, hal terce-
melerinin sonuna yazilmisdir.
1 — ABBAS "radiyallahii anh": Abdiilmuttalibin en kiiciik og-
lu, Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" amcasidir. Re-
sulullahdan uc yil yasli idi. Bedr gazasinda, diisman ordusunda idi.
Esir oldu. Para verip kurtulanlardan idi. Mekkeye donustinde
musliman oldu. Mekkenin fethinden bir kac ay once Medmeye
hicret etdi. Muhacirlerin sonuncusudur. Mekkenin fethinde ve Hu-
neyn gazasinda bulundu. Hadis-i serif ile medh olundu. Omrii so-
nunda goremez oldu. Otuziki yilmda Medinede vefat etdi. Seksen-
sekiz yasmda idi. Bakfdedir. Uzun boylu, beyaz ve giizel idi. On
oglu vardi. Abbasi halifeleri, hazret-i Abbasin soyundandir. Ker-
beladaki biiyiik tiirbede bulunan Abbas, baska olup, hazret-i Hii-
seynin babadan kardesidir. 70, 102, 116, 119, 129, 178, 186, 190,
191, 195, 200, 243, 302, 326, 329, 331, 359.
ABBASI HALIFELERI
Sira
No:
ismi ve Babasi
Tevelliid
Ciilus
Vefat
1
Abdullah Seffah Ebtil'Abbas bin Muham-
med bin All bin Abdullah bin Abbas
104
132
m. 749]
136
2
Ca'fer Mensur bin Muhammed bin All
95
136
m. 754]
158
3
Mehdf bin Mensur
127
158
m. 775]
169
4
Musa Kadi bin Mehdi
145
169
m. 785]
170
5
Harun-tir Resid bin Mehdf
148
170
m. 786]
193
6
Muhammed Emin bin Harun
171
193
m. 809]
198
7
Me'mun bin Harun
170
198
m. 813]
218
8
Mu'tesem bin Harun
180
218
m. 833]
227
9
Vasik bin Mu'tesem
196
227
m. 842]
232
10
Miitevekkil bin Mu'tesem
206
232
m. 847]
247
11
Miistansir bin Miitevekkil
224
247
m. 861]
248
12
Miiste'in bin Mu'tesem
221
248
m. 862]
252
13
Mu'tez bin Miitevekkil
233
252
m. 865]
255
14
Miihtedi bin Vasik
220
255
m. 869]
256
15
Mu'temid bin Miitevekkil
229
256
m. 870]
279
280-
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
Mu'tedid bin Muvaffak bin Miitevekkil
243
279 [m. 892]
289
Miiktefi bin Mu'tedid
264
289 [m. 902]
295
Muktedir bin Mu'tedid
282
295 [m. 908]
320
Kahir bin Mu'tedid
286
320 [m. 932]
339
Radf bin Muktedir
297
322 [m. 934]
329
Miitteki bin Muktedir
297
329 [m. 940]
333
Miistekfi bin Miiktefi bin Mu'tedid
292
333 [m. 944]
338
Muti bin Muktedir
301
334 [m. 946]
364
Tayi' bin Mutf
320
363 [m. 974]
393
Kadir bin Ishak bin Muktedir
336
381 [m. 991]
422
Kaim bin Kadir
391
422 [m. 1031]
467
Muktedi bin Ahmed bin Kaim
448
467 [m. 1075]
487
Miistazhir bin Muktedi
468
487 [m. 1094]
512
Miistersid bin Miistazhir
484
512 [m. 1118]
529
Rasid bin Miistersid
502
529 [m. 1135]
532
Miiktefi bin Miistazhir
489
530 [m. 1136]
555
Miistencid bin Miiktefi
518
555 [m. 1161]
566
Miistedi bin Miistencid
536
566 [m. 1170]
575
Nasir bin Miistedi
553
575 [m. 1180]
622
Zahir bin Nasir
571
622 [m. 1225]
623
Miistensir bin Zahir
588
623 [m. 1226]
640
Miista'sim bin Miistensir
609
640 [m. 1242]
656
MISRDAKI ABBASI HALIFELERI
Sira
No: ismi ve Babasi
10
11
12
13
14
15
16
17
Miintesir Ahmed bin Zahir
Hakim Ahmed bin Hasen bin All
Miistekfi bin Hakim Ahmed
Vasik bin Hakim Ahmed
Hakim Ahmed bin Miistekfi
Mu'tedid bin Miistekfi
Miitevekkil bin Mu'tedid
Mu'tesim bin Hakim
Tekrar Miitevekkil
Vasik bin Hakim
Tekrar Mu'tesim
Tekrar Miitevekkil
Miiste'in bin Miitevekkil
Mu'tedid bin Miitevekkil
Miistekfi bin Miitevekkil
Kaim bin Miitevekkil
Miistencid bin Miitevekkil
Miitevekkil Abdtil'aziz bin Ya'kub
Miistemsik Ya'kub bin Miitevekkil
Ya'kub bin Mlistemsik-billah
Tevelliic
1 Ciilus
Vefat
656 [m
1258]
660
660 [m
1261]
701
684
701 [m
1301]
740
740 [m
1339]
749
741 [m
1340]
754
754 [m
1353]
768
763 [m
1361]
808
779 [m
1377]
779 [m
1377]
808
785 [m
1383]
786
788 [m
1386]
791 [m
1389]
808
794
808 [m
1405]
833
782
815 [m
1412]
845
845 [m
1441]
854
854 [m
1450]
863
794
859 [m
1455]
884
819
884 [m
1479]
903
903 [m
1497]
923 [m
1517]
[Miladi seneler bir fazla olabilir.]
281
2 — ABDUL' AZIZ HAN: Osmanh padisahlarmm otuzikinci-
si ve islam halifelerinin doksanyedincisidir. Sultan ikinci Mahmu-
dun ikinci ogludur. 1245 [m. 1830] de tevelliid edip 25 Haziran
1277 [m. 1861] de halife oldu. 1293 [m. 1876] de Dolmabagce sera-
ymdan alimp, Topkapi serayma habs edildi. Bes gun sonra Midhat
pasa ve serasker [savunma bakam] Hiiseyn Avni pasa, Siileyman
pasa ve arkadaslan tarafmdan, Fer'iyye seraymda Kur'an-i kerim
okurken bilek damarlan kesdirilerek sehid edildigi, sultan Vahi-
deddinin bas katibi, Ali Fuad begin hatiralarmda yazilidir "rahme-
tullahi teala aleyh". Fer'iyye serayi, Besiktas ile Ortakoy arasmda,
Galata-seray lisesinin orta kismi olan yalidir. Sultan Mahmud tiir-
besindedir. Sultan Murad, bu iskenceli oliimii isitince, korkudan
akh bozuldu.
(Belgelerle Tiirk taiflii dergisi)nin 1967 Kasim ve 2 sayili ntis-
hasmda diyor ki: Istanbul iiniversitesine bagli kiymetli eserler ara-
sinda, ibnul-Emin Mahmud Kemal begin [3310] numarali defte-
rinde, sultan Abdul'aziz hamn annesi Pertevniyal valide sultamn
soyleyip yazdirdigi (Sergtizest-name) vardir. Yildiz evraki arasm-
da goriiliip, ibniil-Emin Ahmed Tevfik begin, 1336 [m. 1918] de
suretini cikardigi bu sergiizestnamede Pertevniyal sultan diyor ki:
1293 [m. 1876] senesi, Cemazil-evvelin yedinci [30 Mayis] giinu,
sabaha karsi saat sekizde, valide sultam yatakdan kaldinyorlar.
Sultan, oglu Abdul'aziz ham uyandinyor. Halife, (Anne bunu ba-
na kim yapdi? Beni sultan Selime mi dondiirecekler? Ben kime ne
etdim?) diyor. Valide sultan (Avni pasa etdi) diyor. (Yalniz Avni
etmedi. Riisdii pasa ile Ahmed ve Midhat pasalar da, bu ise dahil.
Ben bu felaketi otuz kirk defa rii'yamda gordiim. Bundan sonra,
Cebrail gokden inse, devlet reisi olmam. Cenab-i Hakkm takdiri
boyle imis) diyor. 30 Mayis 1876 Sah giinii kayikla Topkapi sera-
yma gotiiriiliip, iiciincii Selim hamn sehid edildigi odada, habs olu-
nuyor. Corba gonderiyorlar. Kalfa (Kasiksiz, efendimizin oniine
nasil koyayim?) diyor. Bir kink tahta kasik veriyorlar. Halife, bi-
raz iciyor. Abdest almak icin, na'lm aratiyor. (izn yok) diyerek
vermiyorlar. Abdesthaneye yalm ayak giriyor. Uc giin kuru tahta
iistiinde ac, susuz birakihyor. Kayikda yagmurdan lslanmis olan
elbisesini cikarmak icin gecelik istiyor. (irade yokdur) diyerek
vermiyorlar. Sultan Murada tebrikname ve acikh mektublar gon-
derip yalvanyor. Dordiincii giin, (2 Haziran sabahi) sultan Mura-
din iradesi ile diyerek, Fer'iyye serayma gotiiriiyorlar. iceri hizh
girdigi icin, bir sungiilii asker, gogsiinden itiyor. (Annem nerede?)
diyor. Annesi kosup gelerek, yukan cikanyor. Askerlerin saygisiz-
ca konusduruldugunu goriince, (Aman annecigim. Bunlar beni 61-
-282-
dtirecekler) diyerek aghyor. Iki giin sonra, eski, yirtik esya gonde-
riyorlar. Askerler, ikide bir, kilicmi isteriz diye hiicum ediyor.
Vermiyor ise de, Valide sultan, gizlice vermek zorunda kahyor. 4
Haziran sabahi Valide sultan iceri gelip, kapmm acik oldugunu ve
halifenin kanlar icinde yatdigmi goriince, feryad ediyor. Halife,
ellerini, annesinin gogsii iizerine koyup (Allah, Allah) diyor. Ge-
lenler, Valide sultam baska odaya gotiiruyor, kulagmdaki kiipele-
ri ve yuziigunii cekip ahyorlar. Halifeyi eski bir perdeye sanp, Or-
takoy karakoluna gotiiriiyorlar. Can cekisirken Riisdii, Midhat ve
A vm pasalar ve yardakcilan gelip, (Bizi azl et!) diyerek alay edi-
yorlar. Valide sultan, (Arslamm sehid oldu. Beni de sehid etsin-
ler) diye feryad ediyor. Asker gelip, (Sultan Murad irade etdi. Se-
ni Beglerbegi serayina gotiirecegiz) diyorlar. Valide sultan, (Be-
nim yerim, Yeni-seraydir) diyor. Valide sultanm kollanndan ce-
kip yahn ayak, yasmaksiz ve feracesiz karakola gotiiriip, pasalara
seyr etdiriyorlar. Halifenin zevcelerinden Tiryal hanim efendi ge-
lip, (Canim, Allah nzasi icin namusu ile oynamaym. Hie olmazsa
araba ile gotiirtiniiz) diyor. Pasalar, basanlarmdan pek keyfli kah-
kaha atmakdadirlar. Tiryal hanimm arabasma bindirilerek yeni-
seraya (Topkapi serayina) gotiiruluyor. Baska araba ile Tiryal ha-
muli da, zorla oraya gotiiriiyorlar. Uc giin sonra kizlar agasi Top-
kapi serayina geliyor. iki sultanm ayn odalarda baygin yatdiklan-
m goriiyor. Alti gece sonra, odalarma birer kandil gonderiliyor.
Otuzsekiz giin sonra Fer'iyye serayina gotiiruluyorlar. Kapi ve
pencereleri civileniyor. Sekiz giin Valide sultana eziyyet ederek
(Mallanmn yerini bildir) diyorlar. Dokuzuncu giin, pencereler
acihyor. 31 Agustos 1876 da besinci Murad tahtdan indirilip, Dol-
mabagce serayindan Qragan serayina gotiiriiliiyor. Sultan Abdiil-
hamid han tahta cikmca, iskencelerden kurtulup, rahata kavusu-
yorlar. Sultanlara yapilan iskencelerin, sultan Muradm emri ile ol-
dugunu soylerlerdi. Halbuki sultan Muradm birseyden haberi
yokdu. Sultan Abdul'azizin tebriklerini ve yalvarmalarim pasalar
sultan Murada gostermiyor. Sultan adma kendileri cevab yazip al-
datdiklan, [m. 1959] tarihli askeri tarih mecmu'asinda uzun yazi-
hdir.
[m. 1967] de istanbulda basilmis olan T.Yilmaz Oztunanm
(Tiirkiye tarflii)nin onikinci cildinde ozetle diyor ki: (Sultan Ab-
diil'azizin hal' edilmesi, birkac ahlaksiz veya safdil devlet adami-
nm, sahsi ihtiraslan ugruna oldu. Bunlarm basmda, eski sadr-i
a'zam Hiiseyn Avni pasa geliyordu. Kurmayhkdan yetismis, iic
def'a serasker olmusdu. Bir usagin oglu idi. (Kmim dinimdir) di-
yen kindar adamlardan biri idi. Mason Fuad pasanm yetisdirmesi
-283-
idi. Meziyyetsizliklerinden, kotuliiklerinden dolayi azl olunur, son-
ra entrikalarla yine bir makam kapardi. Mahmud Nedim pasa ta-
rafmdan azl edilip suruldiigii ve riitbesi ve nisanlan alindigi icin,
padisaha kin bagladi. Sultam tahtindan indirmege ve oldiirmege
karar verdi. Londraya gidip, ingilizlerle bu isi planlasdirdi. Fa-
ci'amn ikinci adami Midhat pasanin bati kiiltiirii olmadigi gibi, din
bilgisi de yokdu. Tuna ve Bagdad valiliklerinde yapdigi isler, Av-
rupa basininda alkislanmis, bilhassa ingilizler tarafindan simartil-
mrsdir. Hislerine kapilan, acele ve yanhs kararlar veren, bu yiizden
iyi is gormege miisaid olmiyan bir adamdi. Ali pasa gibi, oliinciye
kadar sadaretde kalacagmi umarken, iki ay icinde azl edilmesini,
gururuna yidirememis, hiikmdara diisman olmusdur. icki masala-
rmda, devlete aid kararlar alirdi. ingilteredeki parlamento idaresi-
ni aynen alirsa, Tiirkiyenin aynen ingiltere olacagini sanirdi. Boy-
le bir idareyi yiiriitecek tek sahsin, kendisi olacagina inamrdi. Mid-
hat pasanin, mesrutiyyeti te'sis edebilmek icin hal' isine kansdigi-
ni ileri siirmek, gercege hie de uymamakdadir. Avni pasa, hal' pro-
jesini Midhat ve Sirvanizade Muhammed Riisdii pasalara, sonra
zemamn sadr-i a'zami miitercim Riisdii pasaya acdi. Sirvanizade-
den ytiz bulamayinca, onu Taife surdiirdu ve orada zehrletdi. Mid-
hat pasa, sadr-i a'zam Mahmud Nedim pasanin, kendisini merkez-
den uzaklasdiracagim vehm ederek, hal' isine kansmisdir denilebi-
lir. Hal' isine Midhat pasanin emri ile, uydurma fetva veren seyh-
ul-islam Hasen Hayrullah efendi de, bu makammdan, once azl
edilmis, bu yiizden sultana kin baglamisdi. Sultan Abdiil'aziz, bu-
nun icin, (O, serayda iken, miifsid imam denirdi. Riisdii pasanin
tavsiyesi ile seyh-ul-islam yapdik, Allah vere de, bir halt etmese)
demisdir.
Sultan Abdiil'azizin hal'inin bir vatanperverlik olacagina ina-
nan tek adam, harb okulu nazin [kumandam] Siileyman pasa idi.
Yirmibes Mayis gecesi, Redif ve Siileyman pasalar, Avni pasanin
Kuzguncukdaki evinde toplanarak, iicyiiz (300) harbiye talebesi-
nin Dolmabagce serayini kusatmasma karar verdiler. Talebeye,
Sultam korumak icin gidiyoruz denildi.
Avni pasa sultam oldiirmegi cokdan planlamis ve nihayet bu
cinayeti islemisdir. Uzun zeman serayda casusu olan, ikinci ma-
beynci Fahri begi bu isde kullandi. Cezayirli Mustafa pehliivam ve
Yozgadh pehliivan Mustafa cavusu ve Boyabath haci Mehmed
pehliivam Fer'iyye serayma bagcivan yapdilar. Fahri begle bu
pehliivanlar, odaya girip, uzun dogiismeden sonra bileklerini ke-
sip pencereden bagceye kacdilar. Avni pasa, cighk seslerini duyar-
-284-
duymaz, Kuzguncukdaki yalisindan, kayikla, hemen Fer'iyyeye
geldi. Oliim raporunu imzalamak istemiyen iki doktordan birini,
Avm pasa hemen Trablusgarba siirdii. ikincisi olan Omer begin
apoletlerini [formalarim] hemen orada sokmiisdiir. 1293 [m. 1876]
Hazframn 4. cii giinii sabahi, sultan Abdiil'azizin Ortakoy sahilin-
de Fer'iyye seraymdaki odasindan garib sesler gelmege basladi.
Saat dokuz bucukda odaya girenler, eski hakam kanlar icinde bul-
dular. Ertesi gun yaymlanan hiikiimet teblfgi, soyle diyordu: (Sul-
tan Abdiil'aziz sakahm diizeltmek iizere istedigi kiiciik makasla
her iki bileginin damarlanm acarak intihar etmisdir. Serasker Av-
ni pasa cesedi karakola nakl etdirmisdir.) Bu teblig ve ekli tabib
raporu, hie kimseyi inandiramadi. Doktorlara yalmz bilekler gos-
terilmisdir. Avni pasa, birkac sene once de, sultan Abdiil'azizi
zehrlemege tesebbiis etmisdi. Midhat pasa, oliimii isitince, (Haka-
mn muhafazasi pek miiskil ve tehliikeli oldugundan, bu vech ile
vefati pek iyi oldu) demisdir. Maliye naziri Yusiif pasa ise,
(Mel'un herif [Avni pasa] padisahin basim yidi. insaallah yakmda
o katil de katl edilir) demisdir. Sadr-i a'zam miitercim Riisdii pa-
sa da, (Na'si karakola cikardiklan zeman canh imis. Hekimler de,
canh oldugunu tasdik eylediler) demisdir. Uc pehliivana yiizer al-
tin ma'as baglanarak, sirn ifsa etmeleri onlendi. Sultan Abdiil'azi-
zin na'sim yikayan sekiz imam, Yildiz muhakemesinde, sultamn
iki disi kinlmis, sakahnm sol tarafi yolunmus, sol memesi altmda
biiyiik bir ciirtik vardi demislerdir. Pehliivanlar da, yapdiklanm
sonradan i'tiraf etmislerdir. intihar edecek sahsin her iki bileginin
damarlanm birlikde kesemiyecegi de tip ilminde meydandadir.
Hiiseyn Avni pasa, sultan Abdul'azizin hal' edilecegini birkac se-
ne once Londrada ingiliz nazirlarma soylemek cesaret ve hiyane-
tinde de bulunmusdu. Bunun icin, (Encyclopaedia Britannica) in-
tihar tezini ileri siirmekdedir. Son cikan, (Grand Larousse) ise, 61-
duriildugunii yazmakdadir. 1940 tarihli (Larousse illustre)de, (fut
assassine en 1876= 1876 da katl edildi) yazihdir. 5 Haziran giinii
cenazesi biiyiik merasimle kaldinldi. Topkapi seraymda yikandi.
Pederi sultan ikinci Mahmud hamn Cenberlitasdaki tiirbesine
defn edildi.)
Siileyman pasa, bu inkilabm mesrutiyyet icin yapildigmi soyle-
yince, Avni pasa, sen sus! Asker siyasete kansmaz demisdir. Hal-
buki, kendisi, askeri cokdan siyasete kansdirmis. Balkanlarda fela-
ketli hadiselerin patlak vermesine sebeb olmusdu. Nitekim, 2
Temmuzda Sirb ve Karadag prenslikleri isyan etdi. Balkanlar ka-
nsdi. 24 Nisan 1296 [m. 1877] de Rusyamn arabulucu teklifi red
edilerek, 93 harbi basladi. Hemen musir yapilan Siileyman pasa,
-285-
Sipka gecidini ruslara kapdirmca, maglubiyyete sebeb oldu. Plev-
nede uc kerre zafer kazanarak gazi iinvamm alan Osman pasayi
kiskandi. Macka meydan muharebelerini de gayb ederek, Edirne-
ye kadar kacdi. Boylece, Edirne de, harab oldu. Ruslar Ayastefa-
nosa [Yesilkoye] kadar geldi. ingilizler, bu maglubiyyeti firsat bi-
lerek, 20 Mayis 1878 de, istanbulda All Suavi vak'asmi cikanp,
ikinci Abdulhamid ham devirmek, hilafeti lagv etmek istedi ise de,
muvaffak olamadi. All Siiavi mason idi. Kansi ingiliz idi. (Yeni
Tiirkiye tarihi) diyor ki, (ikinci Abdulhamid hamn diplomasisi
[Akh ve zekasi] olmasaydi, 93 harbinin zararlan daha biiyiik ola-
cakdi). Siileyman pasa, sefih ve zelil bir hayat siirerek, 1309 [m.
1891] de Bagdadda oldu.
Abdiil'aziz ham sehid etdiren pasalar, basarilarmm zevki icin-
de, Midhat pasamn Bayeziddeki konaginda, 15 Haziran gecesi
toplanmislardi. Odaya giren erkan-i harb kolagasi, 26 yasmdaki,
Hasen beg, Avni pasayi ve sonra hariciyye nazin Rasid pasayi vu-
rup oldiiriiyor. Midhat pasayi kovahyor ise de, pasa mutbaha ka-
cip, ascmm dolabma saklamp, oliimden kurtuluyor. Yarah yakala-
nan Hasen beg, ertesi gun Bayezid meydamnda sehid ediliyor.
Edirnekapidan Topkapiya giderken, sag kosede, parmakhkh me-
zarimn biiyiik tasmda (Umera ve guzat-i cerakiseden isma'il be-
gin oglu olup, Harb okulunu bitirip, kolagasi riitbesinde iken,
gene yasinda, velini'meti ugrunda feday-i can eden, Cerkes Hasen
begin kabridir) yazihdir. Sultan Abdiil'aziz han, Cerkes Hasen be-
gin enistesi idi. Halifenin feci' seklde sehid edildigini ve annesi
Pertevniyal sultana cok cirkin iskenceler yapildigim isiten sultan
Muradm iiziinttiden ve bu felaket yolunun sonunu diisiinmekden
akh bozuldu.
Sultan Abdiil'aziz han, onbes senelik saltanat zemamm Dolma-
bagce seraymda gecirdi. Bu serayda iken hal' edildi. Besinci Mu-
rad da iic ayhk saltanatim bu serayda gecirdi. ikinci Abdulhamid
han, bu serayda yedi ay oturdukdan sonra, Yildiz kasrlanna yerles-
di. Sonra Yildiz serayim yapdi. Sultan Muhammed Resad da, Dol-
mabagce seraymda oturdu.
Sultan Abdiil'aziz han, [1278] de yeni askeri elbiseleri kabul
etdi. [1279] da posta pulu kullamldi. [1286] da Siiveys kanah acil-
di. [1288] de istanbulda tramvay isletilmege basladi. [1292] de Ga-
lata tiineli yapildi ve askeri riisdiyye mektebleri acildi. [1279] da
Osmanh bankasi acildi. [1280] de sahillere deniz feneri konuldu
ve devlet surasi [Damstay] kuruldu. [1284] de sultani mektebleri
-286-
[liseler] acildi. [1285] de Sanayi mektebleri acildi. [1286] da Fransa
imperatoricesi Istanbulu ziyaret etdi. [1287] de Avusturya impera-
torti, sultan Abdul'azizi ziyarete geldi. [1287] de sark demir yolla-
n yapildi. [1287] de tibbiyye-i miilkiyye acildi ve orman ve ma'den
mektebleri acildi ve Eski seray dis kapisi, ya'ni iiniversitenin Baye-
zid meydanma acilan giris kapisi yapildi. [1288] de itfaiyye alayi
teskil edildi. [1289] da seyyar havz yapildi ve Dariissefeka lisesi
acildi. [1290] da Iran sahi, sultan Abdul'azizi ziyarete geldi ve Iz-
mit demir yolu yapildi.
Abdiil'aziz nan, kardesi gibi, memleketin idaresini All ve Fiiad
pasamn ve bunlarm yetisdirdigi masonlarm ellerine birakdi. Bunlar
da, Ingilizin siyasetine gore hareket etdiler. Dagistanli seyh Samil,
yirmi sene ruslarla kahramanca cihad yaparak, ordularim perisan
ederken, seyrci kaldilar. Bu miicahidin 1283 [m. 1866] de esir dus-
mesine sebeb oldular. Ruslarm 1290 [m. 1873] de, Semerkand, Bu-
hara ve Hiveyi isgal etmelerine de sebeb oldular. Omrlerini Avru-
pada gecirdiler. Memleketde kaldiklan zeman, Tanzimat fermamn-
daki mason planlanmn tatbik edilmeleri icin cahsdilar. Bu hiyanet-
lerinin sebebi mes'ulii elbette Halifenin gafleti idi. Bu gafletinin ne-
ticesinde, masonlar ve onlara aldananlar tarafmdan sehid edildi.
Sultan Abdiil'aziz, Ciragan ve Beglerbegi seraylanni yapdirdi.
Muhtelif yerlerde de kasrlar yapdirdi. Beykoz kasn bunlardandir.
Ciragan yalisim ilk olarak Nevsehrli Damad Ibrahim pasa yapdir-
di. Sonra iicuncii Selim hamn hemsiresi Beyhan sultan tarafmdan
yeniden yapildi. Ahsab ve cok zinetli idi. Sultan, bunu, kardesi sul-
tan Selime satdi. Sonra, ikinci Mahmud han, 1252 [m. 1836] de yik-
dirarak ahsab seray yapdi. Sultan Abdiilmecid han bu serayda
oturdu. 1271 [m. 1855] de yikdirdi. 1288 [m. 1871] de Abdiil'aziz
han, son muhtesem serayi dort milyon altin liraya yapdirdi.
Beglerbegi seraymm yerinde, tepede birinci Ahmed hamn
(Sevk-abad) kasn vardi. Sahil serayim ikinci Mahmud han ahsab
yapdirdi. Moltekeyi burada kabul eyledigi zeman, cubuk iciyordu.
Abdiilmecid han, 1249 [m. 1833] de bu serayda merasimle hatm-i
serif indirmisdi. Sultan Abdiil'aziz han, 1282 [m. 1865] de, bu ah-
sab serayi yikdinp yerine mermerden muhtesem serayi yapdirdi.
Sultan, 1865 Nisanmm yirmibirinci Cum'a giinii seraya yerlesdi.
Yaz mevsimlerini burada gecirirdi. Balkan harbi bozgununda, En-
ver ve Talat pasalar, ikinci Abdiilhamid ham "rahime-hullahii tea-
la" Selanikden (Lorley) Alman vapuru ile istanbula getirtip, Beg-
lerbegi serayina koydular. Bogazici tarafinda, alt katda, arka ta-
rafda, bir odada yerlesip, yetmisalti yasinda iken, zatiirrie hastah-
-287-
gmdan vefat etdigi, 10 Subat 1336 [m. 1918] giiniine kadar, burada
yasadi. 294, 368.
3 — ABDULBAKI EFENDI: Mahmud Baki, Osmanh sairle-
rinin biiyiiklerindendir. 933 de Istanbulda tevelliid, 1008 [m. 1600]
de vefat etdi. Edirnekapi kabristamndadir. Siileymaniyye medre-
sesinde mtiderris idi. Reisiil-ulema oldu. Halid ibni Zeydin haber
verdigi hadis-i serifleri bir araya toplamisdir. (Mevahib-i lediinniy-
ye) tercemesi meshurdur. 63, 353.
4 — ABDULCEBBAR-I HEMEDANI: Mu'tezili idi. Kadi idi.
Ucyuzellidokuz (359) da tevelliid etdi. Dortyiizonbes 415 [m. 1024]
de Rey sehrinde vefat etdi. Babasi Ahmeddir. 91.
5 — ABDULGANI NABLUSI: Isma'fl Nablusinin ogludur.
1050 de Samda tevelliid, 1143 [m. 1730] de orada vefat etdi. Derin
alim ve kamil bir veli idi. Fikh, tefsir ve hadis alimi idi. Yirmi ya-
smda ders vermege basladi. 1075 de istanbula geldi. Cok kitab yaz-
di. iki cild (Hadikat-iin-nediyye) kitabi cok kiymetlidir. Tutiiniin
giinah olmadigim bildiren kitabi ve tercemesi Nur-i Osmaniyye
kiitiibhanesinde vardir. 10, 366.
6 — ABDULHAK-I DEHLEVI: Babasi Seyfeddmdir. Hind
alimlerindendir. 958 [m. 1551] de tevelliid, 1052 [m. 1642] de vefat
etmisdir. Dehlidedir. Kiymetli kitablar yazdi. 128, 130, 147, 148,
149, 245, 246.
7 — ABDULHAKIM EFENDI: Biiyuk alim idi. Hal terceme-
si 157. ci sahifede yazilidir. Van vilayetinin Baskal'a kazasmda 1281
[m. 1865] de tevelliid edip, 1362 [m. 1943] de Ankarada vefat etdi.
Komiinistlerin, Masonlann, Vehhabilerin, Miirtedlerin ve Si'ilerin
ve Yehiidilerin ve Hiristiyanlarm, yazilarla, propagandalarla, ingi-
liz imperatorlugunun kuvvetleri ve servetleri ile islamiyyeti yikma-
ga saldirdiklan, miisliman yavrulanni dinsiz, imansiz birakmaga
ugrasdiklan bir zemanda, dersleri, va'zlan ve yazilan ile Ehl-i siin-
neti yok olmakdan korumus, genclige asilanan zehrli yalanlan pek
mahir yol ile temizlemisdir. Bu ugurda cetin eziyyet ve cefalara
katlanmisdir "rahime-hullahii teala". Abdiilhakim efendinin baba-
si Halife Mustafa efendi, Hakkarinin Yiiksekova kazasinm Sakitan
koyiindendir.
Abdiilhakim Efendinin dedesinin dedesi olan seyyid Abdurrah-
man, seyyid Abdiillahm oglu idi. Seyyid Abdullah, Arvasda, seyyid
Fehimin bas tarafmda medfundur. Seyyid Abdullah oliince, Arvasi
soyunun devam edebilmesi icin, seyyid Abdiirrahmam annesi gene
-288-
iken zorla evlendirdi. Tahir, Abdiirrahfm, Lutfi, Abdiilhamid ve
Muhammed isminde bes oglu oldu. Seyyid Tahir, Basra valisi idi.
Seyyid Abdiirrahfm 1200 [m. 1786] de vefat etdi. Oglu haci Ibrahim
ve torunu Abdiil'aziz ile birlikde Dogu Bayezidde Ahmed Hani tiir-
besindedirler. Abdiil'aziz efendinin vie cocugu, Muhammed Emin
ve Omer efendiler ve seyyidet Hadicedir. Her birinin cocuklan ve
torunlan din ve diinya bilgileri ile dolu birer hazmedirler. Muham-
med Emin efendinin dort oglu oldu. Bunlar, Abdiil'aziz, Abdiilka-
dir ve Abdulhakim ve Mahmud efendilerdir. Abdiilhakim efendinin
oglu Ahmed efendi, Turkiye gazetesinin tefrika muharriri iken 1988
senesinin son giinii 1409 da Istanbulda vefat etdi.
Seyyid Abdurrahman, zemanmm miirsid-i ekmeli idi. Binlerce
Hak asigi sohbetine gelir feyz ahrlardi. Nasihat icin, uzak memle-
ketlere mektublar gonderirdi. Irisan beglerinden emir Serefeddin
Abbasiye yazdigi farisi mektublar cok kiymetlidir. Bu mektubla-
rmdan birinde Muhammed Kerim nan ve Mustafa ve Feyzullah
beglere selam ve diia etmekdedir. Baska bir mektubuna, emir Se-
refeddin beg, su satirlan eklemisdir: (Mevlana, bu mektubu, bu fa-
kire 1192 [m. 1778] de gondermisdir. Musibete sabr lazim oldugu-
nu ve sabrm kiymetini bildirmisdir. Birkac ay sonra pederim Ab-
dullah nan beg vefat etmisdir. Mevlananm kerametini buradan an-
lamahdir). Seyyid Abdurrahman Hosabda medfundur.
Seyyid Lutfi efendinin onbir oglu vardir.
Seyyid Lutfi efendinin oglu Abdiilganinin oglu Mir hac, bunun
oglu Abdurrahman, bunun oglu Muhammed Sa'id efendilerdir.
Liitfullah efendinin ikinci oglu Abdiilgaffar efendi, bunun oglu Se-
rif, bunun oglu Muhammed Sefik efendilerdir. Liitfullah efendinin
iiciincu oglu Muhammed, Seyyid Fehim hazretlerinin iivey babasi-
dir. Bunun oglu Tahir, bunun oglu Resul, bunun oglu Abdullah
efendilerdir.
Liitfullah efendinin dordiincii oglu, Resul efendidir. Besinci og-
lu seyyid Sibgatullah efendi, seyyid Taha-i Hakkarmin talebesi idi.
Bunun oglu Celaleddin, bunun oglu Ah, bunun oglu Selahaddin
efendilerdir. Bunun iki oglu Kamiiran inan ve Zeynel'abidin inan,
Bitlis senatorii ve meb'usii olmuslardir.
Altmci oglu Cemaliiddin, bunun oglu Abdiilmecid, bunun oglu
Sa'dullah, bunun oglu Muhyiddin, bunun oglu Abdurrahman, bu-
nun oglu Liitfullah, bunun oglu Nurullah efendilerdir.
Abdiilhamid efendinin iki oglu olup, biri molla Safi idi. Bunun
- 289 - Eshab-i Kiram - F:19
torunu, Abdulhamid efendidir. ikinci oglu, seyyid Fehim-i Arvasi
"kuddise sirruh" hazretleri idi.
Seyyid Muhammedin yedi oglu ile Hamide hanim isminde bir
kizi vardi. Hamide hanim, Timur ogullanndan Hurrem begin zev-
cesi idi. Salih, Memduh ve Sa'id admda iic oglu vardi. Sa'id begin
iki cocugu, Tevfik beg ile Emine hammdir. Emine hanim Mekki
efendinin birinci zevcesidir. ikinci zevcesi Afife hammdir. Seyyid
Muhammedin birinci oglu Mahmud efendi idi. Bunun, Ziibeyde,
Meryem ve Esma admda iic kizi vardi. Esma hanim cok miitteki,
saliha olup; Abdulhakim efendinin birinci zevcesi idi. ikinci zevce-
si, seyyid Fehim-i Arvasinin "kuddise sirruh" torunu Aise hanim
idi. Ahmed Mekki ve Miinir efendilerin validesidir. Uciincii zevce-
si Nine hanim denilen ikinci Aise hanim, dordiincu zevcesi Bedri-
ye hanim idi. Besinci zevcesi Maide hanim, 1396 [m. 1976] senesi
mayis aymda, istanbulda vefat etmisdir.
Seyyid Muhammedin ikinci oglu, Muhyiddin efendi idi. Bunun
iki oglu ve iki kizi vardi. Kizlan Beyaz hanim, Faruk begin, Zeliha
hanim da, Abdiirrahim Zapsunun anneanneleridir. Bir oglu Hasen
efendi, ikincisi Mustafa efendi idi. Hasen efendinin yedi oglu ile
yedi kizi olup, dort oglu cocuk iken vefat etdi. Besincisi Mazher
efendi, Nesibe hammm zevci idi. Altinci oglu Muhyiddin efendi
Ankarada vefat etdi. Yedincisi Necmeddm efendi temyiz mahke-
mesi a'zasi idi. Na'ime hammm zevci ve Ahmed efendinin damadi
idi. Kizlan, Nine Aise hanim, Abdulhakim efendinin, Dilber ha-
nim, Taha efendinin, Fatima hanim, seyyid ibrahim efendinin, Sa-
biha hanim da, Abdullah begin zevceleri idi.
Mustafa efendinin dokuz oglu ile iki kizi vardi. Birincisi, seyyid
Abdulhakim Efendi idi. ikincisi ibrahim efendi, uciincusii Taha e-
fendi, dordiincusii Abdiilkadir efendi, besincisi Semseddm efendi,
altmcisi Ziyaeddm efendi, yedincisi Yusiif efendi, sekizincisi Mah-
mud efendi, dokuzuncusu Kasim efendidir. Abdulhakim efendi en
biiyiikleri idi ve en sonra vefat etdi. Abdiilkadir efendinin iic toru-
nu ZeynePabidin, Bedreddm ve Fahreddm hayatdadir. Semseddin
efendinin bir oglu ile iki kizi vardi. Bir kizi Afife hanim, Mekki e-
fendinin zevcesi idi. ikinci kizi Nazife hanim 1986 Mart ayinda ve-
fat etdi. Oglu faziletli Cemal efendi, istanbulda (Kirazh mescid) i-
mami ve hatibi idi. Celaleddin-i Ruminin (Mesnevi)si iizerinde es-
siz, derin bilgisi vardi. 1396 [m. 1976] da istanbulda vefat etdi. Yu-
siif efendinin oglu seyyid Faruk Isik, eski sayistay baskanlarmdan
ve Van senatorlerindendir. 1972 senesinde Ankarada vefat etmis-
dir. Faruk begin iki oglu seyyid Nevzad ve seyyid Riichan hayat-
-290-
dadir ve ogullan yetismekdedir. Seyyid Riichan 1391 [m. 1971] de
cahsma bakanhgi miistesan oldu. Mahmud efendinin annesi Mer-
yem hanim idi. Kardeslerinin hepsi Hano hanimm cocuklandir.
Mahmud efendinin kizi, Rukayye hanimdir. Mustafa efendinin
birinci kizi Mu'teber hanim, Timiir ogullarmdan Sa'id begin zevce-
si ve Ahmed Mekki efendinin hem halasi, hem kaym validesidir.
1341 de vefat etdi. Edirne-kapi kabristanmdadir. ikinci kizi Rabi'a
hanimdir.
Seyyid Muhammedin iiciincii oglu Nureddin efendidir. Bunun
Mecid efendi ve Ah efendi admda iki oglu vardi. Mecid efendinin
oglu Izzet beg, Nafiye hammm zevci olup, 1981 de Vanda vefat et-
di. Dort cocugu vardir.
Seyyid Muhammedin dordiincii oglu Ahmed efendidir. Bunun,
Ubeyd, Sevket ve Sihabiiddin adinda iic oglu vardi.
Seyyid Muhammedin besinci oglu, Hamid pasa idi. Bunun Ah-
med, Abdullah, Fehmi ve Ibrahim adinda dort oglu ile Nafiye, Ne-
sibe ve Aise adinda iic kizi vardi. Bunlardan seyyid Ibrahim Arvas,
Abdulhakim Efendinin damadi ve uzun yillar Van meb'usu idi. [m.
1965] de Ankarada vefat etdi. Bunun oglu Seyyid Siddik ile kizla-
n Gulsiim ve Hamiyyetdir. Seyyid Ahmed, Muhammed Siddik
efendinin damadi ve Na'ime hanimm babasidir. Muhammed Sid-
dik efendi, seyyid Taha hazretlerinin torunu, ya'ni seyyid Ubey-
diillahin oglu ve sehid Abdiilkadir efendinin kardesi idi. Nafiye ha-
nim Izzet begin, Nesibe hanim Mazher efendinin, Aise hanim da
Muhammed Ma'sum efendinin zevceleri idi.
Seyyid Muhammedin altmci oglu Hiiseyn efendidir. Bunun Ce-
lal, Ala'iiddin, seyyid Gazi ve Behaeddm adinda dort oglu vardi.
Celal efendinin oglu Seyfeddin beg, Rukayye hammm zevci ve Ay-
dm ile Celal efendilerin ve Leyla hanimm babasidir. Aydm beg
1983 de Anavatan Partisinden Van milletvekili secildi. Ogullan
Ciineyd, Melih Riichan ve Fatih ve Murad efendiler, hayr-iil-halef
olarak yetismekdedirler.
Seyyid Muhammedin yedinci oglu, Yusiif efendidir.
Seyyid Abdulhakim Efendinin tic oglu ve iki kizi vardi. Bun-
lardan Enver ile Sefi'a, Esma hammm cocuklandir. Sefi'a hamm,
Salih begin zevcesi iken, hicretde Musulde vefat etdi. Enver de,
hicret ederken 1336 [m. 1918] de Eskisehrde vefat etdi. ikinci oglu
faziletli Ahmed Mekki Ucisik efendi, arabi, farisi kitablardan ve
-291-
pederinden din bilgilerini genis olarak edinmis olup, 1387 [m.
1967] de Istanbulda vefat etdi. Baglum kabristamndadir. Fetvala-
rma giivenilecek, yer yiiziinde esi az bulunan bir mubarek zat idi.
Cok sayida ve olgun, degerli din adamlan yetisdirdi. Ilm ve ma'na
taliblerinin derdlerine sifa sunardi. Cenab-i Hak, mubarek viicudu
ile Istanbul sehrini ve biitiin islam alemini sereflendirmis ve faide-
lendirmis idi. Seyyid Ahmed Mekki efendinin Behik, Beha, Mede-
ni ve Hikmet admda dort oglu ile Zahide isminde bir kizi vardir.
Herbiri ahlak ve fazilet ornegidir. Torunlan Taha Ucisik, Fehim ve
Muhammed efendiler ve Sefi'a hamm ise, birer cevher olarak ye-
tismekdedir. Abdiilhakim Efendinin "kuddise sirruh" uciincii og-
lu, seyyid Munfr efendi, Istanbul belediyesinde satis me'murlugun-
da uzun seneler cahsmis, dogrulugu, cahskanhgi, giizel ahlaki ile
etrafmm saygismi ve sevgisini toplamisdir. 1399 [m. 1979] da vefat
etdi. Baglum kabristamndadir.
Seyyid Abdiilhakim efendi, 1332 [m. 1914] senesinde, ermeni-
lerin ingiliz silahlan ile miislimanlara saldirdiklan zeman, Receb
ayinda, Baskal'adan hicret ederek [1337] de istanbula geldi. Eyyub
sultanda, once yazih medreseye, sonra Giimiissuyu tepesindeki
Murteza efendi mescidine yerlesdi. Cesidli cami'lerde va'z vere-
rek, Vefa lisesinde ogretmenlik, Sultan Selim cami-i serifi yamnda-
ki Siileymaniyye medresesinde ogretmenlik yaparak, islamiyyeti
yaymaga, din diismanlarim susdurmaga ve sindirmege basladi.
Medreselerin en yiiksek, Iiniversite kismi olan, Siileymaniyye med-
resesine miiderris, ya'ni ordinarytis profesor olarak ta'yini, 8 Zil-
ka'de 1337 ve 5 Agustos 1335 [m. 1919] tarihli ferman ile yapilmis-
dir. Ferman soyle idi:
Dar-ul-hilafe-til'aliyye Siileymaniyye medresesinde miinhal
olan hadis-i serif dersi miiderrisligine Debreli Vildan Faik efendi
ve tesavvuf dersi miiderrisligine Hakkari ulemasmdan Abdiilha-
kim efendi ve ve fikh-i Safi'i dersi miiderrisligine Hakka-
ri meb'us-i esbaki seyyid Taha efendi ta'yin olunmusdur. Bu ira-
de-i seniyyenin icrasma mesihat-i islamiyye me'murdur. Muham-
med Vahideddin.
Bu irade-i seniyye, Ceride-i ilmiyye mecmu'asmm 48. si sayisi-
nm, bindortyiizseksendorduncii sahifesinden ahndi.
Murteza efendi, tersane emanetinde bas ruznameci iken
emekli olmus ve Mekke-i miikerremede Ahmed Yekdestden feyz
almisdi. [1158] de Giimiissuyu, idris koskiine yakin, denize karsi
mescid yapdi. [1160] da vefat edip denize bakan divar icinde, defn
-292-
edildi. Ogullan da yamndadir. Bu mescidin ilk imami olan Abdiil-
lah-i Kasgariden sonra oglu Ubeydullah efendi on sene imam ol-
du. Sonra imam olan Isa efendi [1206] da vefat etdi. Selim han bu-
na bir tiirbe yapdi. Sonra Abdullah efendinin damadi celebi Ubey-
dullah efendi [1208] de vefat etdi. Nihayet, zahiri ve batmi ilmler
hazmesi olan seyyid Abdulhakim Efendi imam, hatib ta'yin edilip,
1362 [m. 1943] senesinde vefat edinceye kadar burada ve bircok
cami'lerde ve mekteblerde islamiyyeti yaydi. Memleketin her tara-
fmdan ve yabanci milletlerden uyamk, merakh kimseler gelip, ilm-
den, fenden cok seyler sorarlar ve cevablarim alirlardi. Bu arada
diinyahk icin ve hatta diismanhk icin gelen asagi alcaklar da bulu-
nurdu. Keskin goriisleriyle, karsismdakilerin niyyetlerini hemen
anlardi. Fekat, halim ve sefkatli ve ileriyi goriislii oldugu icin, dos-
tu dusmani ayirmaz, hepsini tevadu' ve mudara ile karsilardi. islam
alimlerine Allah icin, temiz kalb ile gidip feyz alanlar, onlarm yo-
lunda gitmekde, islamiyyetin ahkamina uymakdadirlar. O kapidan
feyz aldigmi soyleyip de, ibadetlerden kacman, haramlara dalan
kimselerin de, miinafik olduklan anlasilmakdadir.
Adi gecen idris koskiinii, idns hakim bin Hiisameddm yapdir-
misdir. Bayezid ve Yavuz zemamnda derin alim olan bu zat, Iran
hududundaki yirmibes kabilenin Osmanhlara ita'at etmesine sebeb
olmus, boylece Caldiran zaferine biiyiik hizmetde bulunmusdur.
Biilbiil deresi civarmda yapdirdigi cesmenin yamnda bir sed iizerin-
de medfundur. [932] de vefat etmisdir. Zevcesi Zeyneb hatun, ken-
di adi ile, idris koskii yamnda bir mescid yapdirmisdir. Mescidin ya-
mnda (Karyagdi tekkesi) vardir. Bunun yamnda bir evde niyyet ku-
yusu vardir. Arkasinda Giimiissuyu cesmesi vardir. Karyagdi tekke-
sine (Colak Hiiseyn tekkesi) de denir. Uciincii Mustafa han tarafm-
dan yapdinlmisdir. Bu tekkenin arkasinda [1230] senesinde Dolan-
ci dervis Muhammed mevlevihane yapdirmisdir.
Seyyid Abdulhakim efendi din bilgilerinde ve tesavvufun ince
ma'rifetlerinde derin derya idi. (Rabita-i §erife) ve (Er-riyadut-te-
savvufiyye) kitablan basilmisdir. Va'zlarmdan tutulan bilgiler ve
ba'zi mektublan 1404 [m. 1983] de bes cild halinde toplanmisdir.
Universite mensublan, fen ve devlet adamlan, coziilemez sandik-
lan giic bilgileri sormaga gelir, sohbetinde, dersinde, bir saat ka-
dar oturunca, cevabim ahr, sormaga liizum kalmadan, o bilgi ile
doymus olarak geri donerdi. Tevecciihiinu, sevgisini kazananlar,
sayisiz kerametler goriirdii. Cok miitevazi', pek aleak goniillii idi.
Ben dedigi isitilmemisdi. (Bizler hesaba dahil degiliz. O buyiikle-
rin yazilanni anhyamayiz. Ancak bereketlenmek icin okuruz) bu-
-293-
yururdu. Halbuki, kendisi, bu bilgilerin miitehassisi idi. Yakmla-
rmdan birine, (Burada birkac Veil yetisiyordu) buyurmusdu. Ya-
kmlarmdan Karamiirsel kumas fabrikasi mudiri, Yusiif Ziya Aki-
sik demisdi ki, rii'yada, Abdiilhakfm efendinin elinin ayasini op-
musdum. Ertesi gun, Eyyub sultandaki evine giderek, ru'yami an-
latmak istedim. Gitdim. Her zeman oldugu gibi, elini opmek icin
egildigimde, mubarek elini, ayasi yukari dogru olarak uzatdi ve
(Aksam rii'yada opdiigiin gibi op) dedi ve iltifat buyurarak cok sey
anlatdi. 157. ci sahifeye bakimz! 6, 20, 105, 154, 155, (157), 243, 262,
269, 314, 334, 347, 393, 395, 411.
8 — ABDULHAKIM SIYALKUTI: Babasi Semseddm Mu-
hammeddir. Hindistanm biiyiik hanefi alimidir. Fakihdir. Beydavi
tefsirine ve Teftazanmin Akaid-i Nesefi serhine ve Ahmed Haya-
linin serh-i Akaid hasiyesine ve Devamnin Akaid-i Adud serhine
ve Mutavvel kitabma hasiyeler yazmisdir. (isbat-iil-vacib) kitabi
da meshurdur. 1067 [m. 1657] de vefat etdi "rahime-hullahii teala'.
144, 146, 147.
9 — ABDULHAMID HAN II: Osmanh padisahlarmm otuz-
dordunciisii ve en yiiksekleri idi. islam halifelerinin doksandoku-
zuncusu idi. 1258 [m. 1842] de tevellud etdi. 1293 [m. 1876] de ha-
life oldu. 1336 [m. 1918] da vefat etdi. Cenberlitasda, dedesi sultan
Mahmudun tiirbesindedir. islamiyyete hizmeti, saymakla bitirile-
mez. Abdiil'aziz han, diismanlara alet olanlar tarafindan sehid edi-
lip, sonra 5. ci Murad da hal' edilip, kendisi kukla olarak halife ya-
pildi. Avrupada belirli ocaklarm islamiyyeti yok etmek icin hazir-
ladigi yikici planlan, kiyasiya hortlatmaga baslarken onlerine dikil-
di. Akh, zekasi ve ilmi fevkalade iistiin oldugu icin, memlekete
karsi asrlar boyunca hazirlanmis olan sinsi, aleak ve vahsi su'ikas-
di hemen sezdi. Hazirhyanlan ve masa olarak kullandiklan sahte
kahramanlan, is basmdan uzaklasdirdi. islam bilgilerini, ya'ni din
ve fen ve ahlak bilgilerini memleketin her yerine yaydi. Cok sayi-
da kultiirlii din adami yetisdirdi. Milleti otuzbir sene adalet ile ida-
re etdi. Bilgili, temiz bir genclik yetisdirdi. Haksizhgm, kotuliigiin,
ahlaksizhgm kokiinii kazidi. Bu yiizden ba'zi kimselerin hedefi ol-
du. Yillarca kotiilendi. iftiralara ugradi. Sonra gelen genclige, biis-
biitiin yanhs olarak tamtildi. Fekat, insafli yazilan tarihleri okuyan-
lar ve onun ilme, fenne, sanayi'a, ticarete, ahlaka, kisaca insanhga
birakdigi eserlerini gorenler, bu iftiralara aldanmadi. Ona dil uza-
tan yalancilardan, ilm adami, yazar maskesi altmda cahsan diis-
manlanndan ve bunlann soyledikleri yalanlardan nefret etdiler.
Onun buyiiklugii karsisinda hayran kaldilar.
-294-
Once, bir sene bes ay devlet idaresine karisdinlmadi. Memle-
keti sadr-i a'zam Midhat pasa ve arkadaslan idare etdi. Bunlar, 24
Nisan 1295 [m. 1877] giinti Rus harbine sebeb oldular. Mali 1293
senesine rastladigi icin (93 harbi) denilmekdedir. 93 harbi Edirne
miitarekesine kadar dokuz ay siirdii. Miisfr [Maresal] yapdiklan
Siileyman pasa, Sipka gecidinde biiyiik gaflet yaparak, en seckin
Tiirk birliklerinin harcanmasma sebeb oldu. Bu hezimete kahra-
manlik denilerek, baskumandan yapildi. Fekat, Filibeye ve oradan
Edirneye kacdi. Edirnede de tutunamayip miitareke istedi. Miita-
reke Abdiilhamid hanin, kralice Viktoryaya cekdigi telgraf iizeri-
ne mtimkin olabildi. Ruslar ve Bulgarlar, onbinlerce Tiirk kadm
ve cocugunu kesdiler. Bir milyondan fazla Tiirk, Bulgaristandan,
Istanbula hicret etdi. O zeman Rusyanin niifusu doksan, Osmanh-
lann ise altrmsdort milyondu. Sultan Abdiilhamid han, faci'alan
goriince, Edirne miitarekesinden oniic giin sonra, 13 Subat 1296
[m. 1878] da Meclis-i meb'usam kapatdi. Devlet idaresini eline al-
di. Meb'uslarm ancak yiizde kirki Tiirkdii. Bu parlamento devam
etseydi, Osmanli devleti, daha o zeman parcalanacakdi. Sultan
Abdiilhamid hanin ilk ve biiyiik basansi, bu felaketi gormesi ve
onlemesi oldu.
Osmanhlara imzalatdinlan 3 Mart 1878 Ayastefanos [Yesilkoy]
mu'ahedesini sultan Abdiilhamid han bir diirlii hazm edemedi.
Dahiyane bir kurnazhkla 4 Haziran 1878 de ingiltere ile gizlice an-
lasdi. Kibris adasinm idaresini ingiltereye birakdi. Adamn gelirle-
ri her yil istanbula yollanacak, ada Osmanli imperatorlugunun bir
parcasi kalacakdi. Buna karsihk, ingiltere Ayastefanos mu'ahede-
sinin Tiirkiye lehine degisdirilmesine yardim edecekdi. Boylece,
Berlin mu'ahedesi, 13 Temmuz 1878 de imzalanarak, topraklanmi-
zin cogu geri alindi. Bu harbde, para tazmmati pek agir oldu. Sul-
tan Abdiilhamid, buna da pek dahiyane care buldu. [m. 1881] de
Diiyun-i umumiyye idaresi kurarak, borclan, ikiyiizelliiki milyon-
dan, ytizalti milyon osmanli lirasma indirdi. Bu biiyiik basansi,
memlekete unutulmaz bir hizmet oldu. Biiyiik devletlerin biitiin
baskilarma ragmen, Abdiilhamid han, Berlin mu'ahedesinin, Ana-
dolunun sarkmda Ermenilere muhtariyyet veren maddesini hie
tatbik etmedi. Midhat pasa ve arkadaslan, Rusyanin harb acmasi-
na sebeb oldu. Biitiin Rumeli ve Anadolunun biiyiik kismi Rusya-
nin eline gecdi. Dahili isler, masonlarm elinde kaldi. islamiyyeti
yikmak, dinde reformlar yapilmak isteniyordu. Bunun icin, din
adamlan cahil yetisdiriliyordu. Alman tarihcisi, Hans Kramer,
(Ondokuzuncu asr) admdaki biiyiik tarih kitabmm iiciincii cildi,
yirmialtinci sahifesinde (dessen klugen Bruder Abdiilhamid II)
-295-
besinci Muradin aklh kardesi, diye ovdiigii sultan ikinci Abdiilha-
mid, memleketin felakete goturuldtigiinii, pasalarm, mason usagi
olduklarim gorerek, meclisi kapatdi. Irade-i seniyye ve meclis-i vii-
kela [Bakanlar kurulu] karan ile meclis-i meb'usan ta'til edildi.
Mesrutiyyet ve bunu saghyan doksaniic (93) kanun-i esasisi [ana-
yasasi] ilga edilmedi. Bu anayasa 1908 de ikinci mesrutiyyetin i'la-
nma kadar devam etmisdir. Sultan Abdiilhamid han, a'yan iiyele-
rinin [senatorlerin] vazifelerine de son vermedi. Yasiyanlan, 1908
millet meclisine dahil oldular. Sultan Abdiilhamid han, devleti,
milleti, otuzbir sene, Allahii tealamn emrlerine gore, adaletle ida-
re etdi. Millet, sulh, bolluk, ucuzluk, rahat ve huzur icinde yasadi.
Her vilayetde mektebler, hastahaneler, yollar, cesmeler, Viya-
nadan baska bir yerde esi bulunmiyan modern bir tip fakiiltesi
yapdirdi. 1293 [m.1876] de Mekteb-i Mulkiyyeyi yapdirdi. [1296]
da bir miize yapdirdi. [1297] de hukuk mektebi ve divan-i muhase-
bati [sayistay] kurdu ve Beyoglu kadm hastahanesini yapdirdi.
[1299] da giizel san'atlar akademisi, [1300] de yiiksek ticaret mek-
tebi, [1301] de yiiksek mtihendis mektebi ve yatih kiz lisesi acildi.
[1303] de Terkos suyunu istanbula getirtdi ve miilkiye lisesini ac-
di. [1305] de Alman imperatorii istanbula gelip, sultan Ahmed
meydaninda Alman cesmesi yapildi. [1307] de Bursada ipekcilik
mektebini yapdirdi. [1308] de Halkah zira'at ve baytar mektebi ve
Kagithanede bir poligon kurdurdu. 1309 [m.1892] da Bursa demir-
yolunu ve Asiret mektebini yapdirdi. [1310] da Uskiidar lisesi ve
Riisdiyye mektebleri ve yeni postahane binasi ve Osmanh banka-
si ile Reji binalarim ve (Yafa-Kudiis) demiryolu ile Ankara demir-
yolu yapildi. Yine [1310] da Hamidiyye kagid fabrikasi, Kadikoy
havagazi fabrikasi ve Beyrut limani nhtimim yapdirdi. [1311] de
Osmanh sigorta sirketi ve Kiiciiksu baraji ve (Manastir-Selanik)
demiryolu yapildi. [1312] de (Sam-Horan) demiryolu ve (Eskise-
hir-Kiitahya) demiryolu yapildi. Yine [1312] de Hamidiyye yiiksek
ticaret mektebi ve (Galata-Tophane) rihtimi, Dolmabagce saat
kulesi yapildi. [1313] de (Beyrut-Sam) demiryolu, Dar-iil-aceze bi-
nasi, mum fabrikasi, (Afyon-Konya) demiryolu, Sakiz limani nh-
timi, simdiki Istanbul lisesi binasi, (Istanbul-Selanik) demiryolu
yapildi. Eregli komiir ocaklan cahsdinldi. [1314] de Tuna nehrin-
de Demirkapi kanahni, kapahcarsi ta'mirini yapdirdi. [1313] Yu-
nan zaferini kazandi. Akl hastahanesini yapdirdi. [1316] da Sislide
Hamidiyye Etfal hastahanesini yapdirdi. [1318] de Medme-i mii-
nevvereye kadar telgraf hatti yapdirdi. 1320 [m.1901] de Hamidiy-
ye Hicaz demiryolu Zerkaya kadar isledi. Kagithanedeki Hamidiy-
ye suyu yapildi. Yeni bahkhane, Haydarpasa rihtimi, ma'den arama
-296-
mektebi, Samda tibbiyye-i miilkiyye yapildi. Haydarpasada aske-
ri tibbiyye mekteb-i sahanesi 24 Tesrfn-i evvel 1321 de acildi.
[1322] de dilsiz ve sagirlar mektebi acildi. [1322] de Bingaziye telg-
raf hatti yapildi. [1323] de (Istanbul-Kostence) kablosu dosendi.
Haydarpasa istasyonu binasi yapildi. Besiktas tepesindeki Yildiz
serayim ve oniindeki cami'i yapdirdi. Velhasil Avrupada yapilan
yeniliklerin hepsini en modern seklde yurdumuzda yapdirdi. Ne
yazik ki, [1327] de tahtdan indirilince, biitiin bu ilerlemeler durdu
ve memleket kana boyandi. Abdiilhamid han, (Istanbul-Eskise-
hir-Ankara) ve (Eskisehir-Adana-Bagdad) ve (Adana-Sam-Me-
dine) demiryollarim yapdirdigi zeman, baska memleketlerde bu
kadar demiryolu yokdu. Din bilgileri, fen ve edebiyyat iizerinde
cok kitab basdirdi. Koylere kadar kurslar acdirdi. Parasiz kitablar
gonderdi. Harb giiciinii gayb etmis olan eski gemileri Halice ce-
kip, Avrupada yeni yapilan iistiin evsafli kruvazorler, zirhlilar ile
donanmayi kuvvetlendirdi. Askeri, subayi oyle serefli olmusdu ki,
bir kahve oniinden bir binbasi gecerken, kahvede oturanlar ayaga
kalkarak saygi gosterirlerdi. Oyle bereket vardi ki, bir binbasimn
evinde pisen yemekden, bir mahalle fakirlerinin karm doyardi.
Biitiin millet, sivil, asker, herkes birbirini cok severdi. Yalmz
[1313] yilmda, Yunan isyam oldu. Ethem pasa "rahime-hullahii
teala" kumandasmda gonderdigi askeri, kendisi seraydan idare
ediyordu. Askeri yirmidort saatde Termopil gecidini asip, Atina-
ya girdi. Biitiin Avrupa kumandanlan buna sasirdi. Ciinki, Alman
kurmaylan, Osmanh ordusu, Termopili alti ayda gecemez diye ra-
por vermisdi.
Ikinci Abdiilhamid hamn giizel ahlakmi, dine olan baghligim,
edeb ve hayasmm derecesini, aklim, ilmini, adaletini, millet i^in
durmadan calisdigmi, hie can yakmadigmi, diismanlanna bile iyi-
lik etdigini, masonlarm aldatdiklan ve masa olarak kullandiklan
satilmislan bile afv etdigini anlamak istiyenlere, (Mabeyn ba§ ka-
tibi) Es'ad begin (Hatirat-i Abdiilhamid-i han-i sani) kitabmi oku-
malanm tavsiye ederiz. Ermeni komitecilerin hazirladiklan ve 21
Temmuz 1323 [m. 1905] giinii Cum'a nemazim kihp, Yildiz ca-
mi'inden cikarken patlatilan bir arabadaki saatli bombadan kurtu-
lunca, binlerce seyirci ve ecnebi diplomatlara karsi, diisunmeden,
hemen soyledigi su kelimeler, kalbinin temizligini, milletin olgun,
sefkatli bir babasi oldugunu gostermege yetisir samnz: (Kendim-
ce en biiyiik emel, ehalinin rahat ve mes'ud olmasidir. Bu ugurda,
gece-giindtiz nasil cahsildigi ve gayret gosterildigi ma'lumdur.
Gayret ve hiisn-u niyyetimin min tarafillah miikafati, su hadise-
den, hifz-i Huda ile, emm olmakhgimdir. Onun icin, cenab-i Hak-
-297-
ka siikr ve hamd ederim. Miite'essir oldugum birsey varsa, asker
evladlarimdan ve ehaliden ba'zilannm telef ve mecruh olmalan-
dir. Buna, ilelebed teesstif ederim. Tebe'amin, hakkimda goster-
mis olduklan hissiyata an-samimilkalb memnuniyyetimi beyan
eyler, afat-i semaviyye ve erdiyyeden masuniyyetleri icin diia ede-
rim).
Merkezi Selanikde bulunan ucuncii ordunun ba'zi subaylan, in-
giliz casuslan tarafindan bol para ve makam va'dleri ile aldatildi. 7
Temmuzda Semsi pasa, tegmen Atif tarafindan vuruldu. Hareket
ordusu Istanbula yiiriidu. Halife, hazret-i Alfnin ictihadma uyarak,
bunlara karsi koymadi. Devleti bu eskiyaya teslfm etdi. Vaktiyle,
Mekke kafirleri de, Medineye hiicum edince, Peygamberimiz,
Bedrde, Uhudda ve Hendekde, az kuvvet ile cihad ederek, bunla-
nn Medineye girmelerine mani' olmusdu. Hucurat suresi, doku-
zuncu ayetinde mealen (isyan edenler ile harb edip, bunlari itaate
getirin!) emrine uymadi. Halife, Peygamberimizin bu siinnetine ve
bu farza uymadigi icin, facia ve felaketlere sebeb oldu. 27 Cemazil-
ahir 1326 ve 23 Temmuz 1908 de ikinci mesrutiyyet i'lan edildi. Si-
lah baskisi altmda secim yapildi. 17 Birinci kanun [Arahk]da mec-
lis a^ildi. Bununla, devletin idaresi, ehliyyetsiz, tecribesiz ellere
gecdi. Ingilizlerin hazirladigi faci'alar tekrar basladi. 5 Ekim 1908
de, Bulgaristan prensligi, kralligim i'lan ederek, Osmanhlardan ay-
nldi. Yine o tarihde, Avusturya, Bosna-Herseki ilhak etdi. Yuna-
nistan da bas kaldinp, bes sene sonra Giridi ilhak eyledi. 14 Nisan
1909 da, Adanada ermeni ihtilali oldu. Muslimanlarm mallarma,
canlarma, nzlarma saldirdilar. 1850 Turku oldiirdiiler. ittihadcilar
buna da seyirci kaldilar. Halk, onyedibin ermeniyi oldiiriip isyan
basdinldi. Ittihadcilar, Avrupahlara sirin goriinmek icin yiizlerce
miislimam kesdiler, asdilar. Bu zulmleri, o zeman Adana valisi
olan meshur Cemal pasa yapdi. Dahiliyye nazin Tal'at pasanm
takdirine mazhar oldu. Bu hadiseler dolayisiyle ittihadcilar da
[1914]de meclisi kapatdi. Sultan Hamide hak vermek zorunda kal-
dilar.
31 Mart vak'asi adi ile meshur olan 13 Nisan 1327 [m. 1909] ha-
reketi ile sultan Abdiilhamidin hicbir alakasi olmadigi, kat'i ola-
rak anlasilmisdir. ittihadcilarin, padisaha sadik birinci orduya gii-
venmiyerek, Selanikdeki iiciincii ordudan getirdikleri avci tabur-
lanmn cikardigi tesbit edilmisdir. Ya'ni ittihadcilarin bir tertibi ol-
musdur. ittihadcilar, boylece Selanikden Bulgar, Sirb, Yunan, Ar-
navud yagmacilanmn meydana getirdikleri hareket ordusunu is-
tanbula gonderdi. Tal'at begin baskisi ile Sultan, 27 Nisan 1327
-298-
[m. 1909] da tahtdan indirildi. Son mesrutiyyet zemamnda hii-
kiimdarhgi dokuz ay, bes gtindiir. Selanikden gelen, toplama ve
frenk silahlanm tasiyan hareket ordusuna karsi koymak istiyen
kumandanlara, carpisilmamasim, musliman kani dokiilmemesini
siki emr verdi. isteseydi yalniz Taksim ve Tas kisladaki ta'limli as-
ker ve sadik subaylar, gelen capulcu alaylanni darmadagmik ede-
bilirdi. Fekat, kardes kanmm dokulmesini istemedi. istanbula gi-
ren hareket ordusu kumandanlan, dogru Yildiz serayina geldiler.
Hazineyi, asrlardan beri toplanmis olan kiymetli yadigarlan ve
diinyamn en zengin kutiibhanelerinden olan seray kitabligimn bir
kismmi yagma etdiler. Padisahm altm arabasi bile parcalamp pay-
lasildi. Bu barbarca saldiranlar, birer kahraman, kurtanci i'lan
edildi. O yil, ittihadcilar, Sultandan iki yas kiictik olan kardesi Mu-
hammed Resadi yerine gecirdiler. Sultan Resad, ihtiyar, sessizdi.
Ortaligi kana boyiyanlann, goniilden musliman olmadiklanm go-
riiyordu. Bu canavarlar karsisinda aciz, zevalli bir kukla halinde
idi. ittihadcilar, sultan Hamidi lekeliyecek bir sue bulamadilar.
Milletin onu cok sevdigini, saydigim gorerek, oldiirmege de cesa-
ret edemediler. Hemen o gece, kurmay binbasi Fethi Okyarm em-
rinde olarak, trenle Selanige gotiirdiiler. Orada Alatini koskiinde
habs edildi. Omriinu okumakla ve ibadet ile gecirdi. Hiikumeti ele
geciren ittihadcilarm cogu, hatta din isleri baskam olan seyh-ul is-
lam efendileri dahi mason idi. Sultan Hamid hamn kansiz ve hu-
zur icinde gecen idaresinden sonra memleket, siyasi i'damlar, su'i
kasdler iilkesi oldu. Cok kimseleri i'dam etdiler. Birbirlerini, hat-
ta kendi baskumandanlan olan Mahmud Sevket pasayi da dort
ayhk sadr-i a'zam iken 11 Haziran 1331 [1913] de kendileri oldiir-
du. Yerine getirilen Misr prensi Sa'id Halim pasamn 3 sene, 7 ay
ve 23 giinliik ve bunun yerine gelen Tal'at pasamn birbucuk sene-
lik sadaret zemanlarmda, memleket karma kansik oldu. Herkes,
oliim, habs korkusu icinde idi. Can, mal ve namus emniyyeti kal-
madi. Islam diismanhgi, kiifr ve irtidad moda olmaga basladi. Her
vilayetde zalimler tiiredi. 1329 [m. 1911] da Arnavud isyani oldu.
Mahmud Sevket pasa biiyiik kuvvetle onliyemedi. Sultan Resad
16 Haziranda Kosovaya gitdi. Besytizyirmiiki sene once, dedesi-
nin zafer kazandigi yerde, ytizbin Arnavud ile Cum'a nemazi kil-
di. Huzuru te'mm etdi. Mahmud Sevket pasamn sekseniki tabur-
la yapamadigim, sultan Muhammed Resad, bir govde gosterisi ile
te'min eyledi. Ebiizziya takviminin 19 Subat 1945 pazartesi yapra-
gmda diyor ki:
(Mesrutiyyetin baslangici, memleketimiz icin biiyiik felaket ve
ziyanlara sebeb oldu. Ctmki 1329 [m. 1911] da Trablusgarb ital-
-299-
yanlara birakildi. 1331 [m. 1912] de Balkan harbi bozgunu oldu.
Iki biiyiik kit'a ile ilisigimiz kesildi. Afrikada birmilyonikiyiizbin
kilometre kare, Rumelide ikiyiizelli bin kilometre kare yerimiz el-
den gitdi. Birinci cihan harbinde de birmilyon kilometre kareden
fazla toprak gayb oldu. Koca imperatorluk yagma edildi. Bu fela-
ketlere, ittihad ve terakkinin, gafil, cahil, firkaci, inadci, boliicii
idaresi sebeb oldu.) Birinci cihan harbine Osmanhlar uc milyon
askerle katildi. Bir milyon zayi' eyledi. Bunun dortyiizbini cebhe-
de sehid oldu. Miittefiklerimizin mevcudii yirmiiic milyon olup,
onbesbucuk milyon zayi'atimrz oldu. Bunun iicbucukmilyonu ceb-
hede oldii. Diisman ordulan mevcudii, kirkiic milyon idi. Bunla-
rm yirmiiic milyonu zayi' oldu. Yalmz besbucuk milyonu cebhede
oldii.
Sultan Abdiilhamidi tahtmdan indirenler, sonunda memleketi
diisman cizmelerinin altinda birakarak kacdilar. ilk olarak Enver
pasa, Tal'at pasa, doktor Behaeddfn Sakir, doktor Nazim, 30 Ekim
1918 de Mondros miitarekesini imza etdikden bir giin sonra, gece
yarisi kacdilar. Tal'at pasa [m. 1921] de kirkdokuz yasmda Berlin-
de, Enver pasa kirk yasmda [m. 1922] de Tiirkistanda, Cemal pasa
da [m. 1922] de elli yasmda Tiflisde oldiiruldiiler. Avrupadaki ma-
son localan, bu basarilanm uzakdan keyf ile seyr ediyorlar. isla-
miyyeti yok etmek icin, yeni planlar hazirhyorlardi. Masonlar, itti-
hadcilara yapdirdiklan bu cinayetleri Midhat pasa ve arkadaslan
gibi masalarla, daha otuzbir yil once ve pek kiyasiya yapdiracaklar-
di. Fekat, cok aklli, zeki, ileriyi goriisii keskin ve tarn miisliman
olan, ikinci Abdiilhamid han, bunu anlamis, bu felaketleri onlemis,
islam alemine se'adet, huzur saglamisdi. Bunun icin, bu yiice haka-
na, kizil sultan, korkak, zalim gibi ismler takdilar. Boylece gencle-
ri aldatmaga, onun sevgisini, biiyukliigunii goniillerden cikarmaga
ugrasdilar.
(Tiirkiye Tarihi)nde diyor ki, (ikinci mesrutiyyetden sonra ge-
len yeni rejim, ikinci Abdiilhamidi mahkum etmis, hatta bugiine
kadar, bu hukiimdann lehinde, hatta tarafsiz yazmak ve konus-
mak, tehliikeli sayilmisdir. Bunun bir sebebi, ikinci Abdiilhami-
din, asla miirteci', gerici olmamak sarti ile, muhafazakar olmasi ve
imperatorliigii otuz yil sahsen adalet ile idare etmesidir. ikinci
Abdiilhamidi diisiirenler birbirinden inkilabci olduklan icin, ta-
bi'atiyle, bu hiikiimdarm muhafazakarhgmi begenmemek duru-
munda kalmislardir. Ancak tarih, siyaset degildir. Giiniin modasi-
na gore soyliyen, yazan kimse, tarihci degildir. Ciinki, siyasirejim-
ler ve fikr modalan daima degisir. Yakm maziyi halka fena tanit-
-300-
mak gibi hissi goriis, ilmi tedkik yapilmasma mani' olmakdadir.
Ba'zi sathi goriislii kimseler, giinliik oluslan kiiciiltiir, golgede bi-
rakir diye, eski kahramanlan kiicultiirler. Tarihi realiteden kork-
mak ma'nasrzdir. Tiirkiyede, yine de, ikinci Abdiilhamid aleyhin-
deki yalanlan nakl etmek modasi yiiriirliikdedir.
13 Subat 1295 [m. 1878] giinune kadar, ikinci Abdiilhamidin
saltanatinin ilk bir yil, bes ay ve oniic giinii, bu hukiimdarm sahsi
idaresi ile ilgisizdir. Sahsi idaresi, 13 Subatda baslar. 7 Zilhicce
1293 ve 23 Kanun-i evvel [Aralik ayi] 1876 giinii birinci mesrutiy-
yet i'lan edildi. ilk millet meclisi 19 Mart 1877 de acildi. Anayasa-
yi hazirhyanlardan Midhat pasa, bir hukukcu degildi. ikinci Ab-
diilhamid han hatiratmda diyor ki:
Midhat pasa, oteden beri mesrutiyyet tarafdan idi. Lakin ismi-
ni ve ba'zi kitablarda medhini isitmekle hasil olmus bir tarafdardi.
Hicbir devletin Kanun-i esasisini tedkik etmis ve bu babda esash
fikr edinmis degildi. Rehberi, nafi'a vekaletinin miistesan, Odyan
efendi idi. Odyan efendi ise, o zeman bile bizde miimtaz hukukcu-
lardan degildi. Hele memleketi hie bilmezdi. Zan ederim bu vukuf-
suzluk, Midhat pasa ile Taif kal'asma kadar beraber gitdi.
Midhat pasamn baskanhginda, Ziya beg [pasa] ile Namik Ke-
malin de katildigi bir hey'etin hazirladigi Anayasamn 113. cii mad-
desi, hiikiimdara bir sahsi siirmek hakkim vermisdi. Bu maddeyi
Midhat pasa, mahsus koydurdu. Ciinki, oliinciye kadar iktidarda
kalmagi umuyordu. Bu madde ile, muhaliilerini siirmek istemis-
dir. Nitekim birkac devlet adamim siirdii. ikinci Abdiilhamid han,
muhakemesiz siiriilmenin tanzimata aykin olduguna dikkati cek-
di ise de, Midhat pasayi ikna' edememisdi. Midhat pasa, anayasa-
ya, herkesin kendi dili ile konusabilecegini koydurmak istemis, fe-
kat Sultan, bu maddeyi kaldirmisdir. Midhat pasa, Sultamn biitiin
selahiyyetini yok etmek icin, Anayasayi biiyiik devletlerin kefalet-
leri altma koymak istemisdir. Tiirk devletinin istiklalini yok ede-
cek bu feci' madde de kabul edilmemisdir. Rusya ile harb etmek
icin, Bab-i alide nutklar cekdi. Medrese talebesini ayaklandira-
rak, harb lehine niimayis yapdirdi. Bunlar, Sultamn penceresi al-
tinda bile harb diye bagirdilar. Harb olursa, ingilterenin yardim
edecegine inamyordu. icki sofralannda, Cumhuriyyet i'lan edip,
iiciincii Napolyon gibi, Cumhurbaskam, sonra imperator olacagi-
m soyledi ve (nicin Al-i Osman olur da, Al-i Midhat olmaz) dedi.
isi daha ileri gotiirerek, hususi asker yazmaga kalkisdi. Bu yeni
asker, Millet askeri nami ile yeni bir ordu teskil edecek ve Midhat
pasamn emrinde olacakdi. Hiristiyan ve muslimanlardan goniillii
-301-
yazilanlar, baskumandanlan Midhat pasa lehine yuriiyiisler yapi-
yorlar. istanbulda huzuru bozuyorlardi. Yeniceri ocagi hortluyor-
du. Midhad pasa, milliyetcilige uymiyan hareketlerde de bulundu.
Bosnada, Tiirk bayragmdaki ayyildiz yamna bir hac eklenmesini
emr etdi. Devlet bayragmm, bir eyaletde olsa bile, sadr-i a'zam
emri ile degisdirilmesi de, onun demokrasi anlayisma parlak bir or-
nekdir. Bu hack Tiirk bayragini tasryan bir tabura istanbulda gecid
resmi bile yapdirdi. Biitun bu sapikhklan, ikinci Abdiilhamid ha-
nin sabnm tasirarak, 5 Subat 1877 de, onu sadr-i a'zamlikdan azl
etdi. Kendi arzusu iizerine izzeddin vapuruna bindirilerek italya-
ya gonderildi. Eline de besyiiz altm verildi. Bir sene, sekiz ay cesid-
li sehrleri gezdi. ingilizlerle halifeye karsi anlasmalar yapmasi iize-
rine, yurda cagnldi. iki ay Giritde, Hanyada oturdukdan sonra
1295 [m. 1878] son ayinda Suriye valisi, 4 Agustos 1297 [m. 1880]
de Aydm valisi yapildi. Burada iken, 16 Mayis 1298 [m. 1881] de,
Yildizda muhakeme edilmek icin tevkif emri verildi. Fransiz kon-
solosluguna sigmarak kendisini lekeledi. Fransiz sefirinin emri ile
halifeye teslim edildi. Mahkemenin i'dam karanm halife, miiebbed
habse cevirip, 28 Temmuzda izzeddin vapuru ile Riisdii, Mahmud
ve Nuri pasalarla ve Hasen Hayrullah efendi ile birlikde Taife go-
turulup habs edildiler. 6 Mayis 1301 [m. 1883] de Mahmud Cela-
leddin pasa ile, askerler tarafindan bogulup oldiiriildiiler. ingiltere
onu kurtarmaga karar verdi. Kizildenizdeki bir harb gemisine bu
vazifeyi verdi. Pasalarin, ingilizler tarafmdan kacinlacagmi anhyan
hicaz valisi miisir Osman Nuri pasamn emri ile oldiiruldugii sanil-
makdadir). (Yeni Tiirkiye Tarihi)nin yazisi temam oldu. 283, 286,
287, 361, 369, 370, 374, 377, 385.
10 — ABDULKADIR GEYLANI: Muhyiddin Ebu Muham-
med bin Ebu Salih Musa, 471 [m. 1077] de Iranda tevellud, 561
[m. 1166] de Bagdadda vefat etmisdir. Babasi, hazret-i Hasenin
torunu Abdullah bin Hasen-i miisenna soyundandir. Abdiillahin
annesi, Fatima, hazret-i Hiiseynin kizidir. Bunun icin hem seyyid,
hem serifdir. Hanbelidir. Kadiri tarikatinin reisi ve biitiin tarikat-
lerin menba-i feyzidir. Miirsid, miiderris ve miifti idi. Pek biiyiik
alimdir. 32, 61, 117, 144, 155, 158, 176, 199, 342, 391, 392.
11 — ABDULLAH BIN ABBAS: Resulullahin amcasi Abba-
sin oglu olup, cok alim idi. Annesi Liibade, Halid bin Velidin tey-
zesi idi. Hicretden ile yil once Mekkede dogdu. Cok hadis-i serif bi-
lirdi. Halife Omerin miiskillerini cozerdi. Siffinde imam-i Alinin
kumandanlarmdan idi. Abdullah bin Ztibeyrin hilafetini kabul et-
medi. Tefsirde cok ileri idi. Miifessirlerin sahidir. 68 yilmda, Taif-
-302-
de vefat etdi. Uzun boylu, beyaz, giizel idi. Omriinun sonlarmda
goremez oldu. Abbasi halifeleri, bunun soyundandir. 40, 59, 70, 74,
86, 119, 121, 122, 123, 125, 126, 130, 137, 165, 168, 169, 170, 184,
185, 189, 231, 243, 318, 345, 356, 359, 408.
12 — ABDULLAH BIN CATER: Resulullahm amcasi Ebu
Talibin torunudur. Habesistanda diinyaya geldi. 80 yilmda Medi-
nede vefat etdi. Cok comerd idi. Hazret-i Mu'aviye buna cok ik-
ram ederdi. Muhammed bin Ebi Bekr-i Siddik ile Yahya bin All
ibni ebi Talib ile ana bir kardes idi. Hazret-i All ile Fatima-tiizzeh-
ranm kizi olan Zeynebin zevci idi "radiyallahii teala anhiim ec-
ma'm". 66, 168, 204, 378.
13 — ABDULLAH BIN EBI BEKR-I SIDDIK: Once islam
olanlardandir. Hicretde, kafirlerden magaraya haber getirir, gece
magarada yatardi. Mekkenin fethinde, Huneyn ve Taif gazalarm-
da bulundu. Taifde yaralandi. 11. ci yilda vefat etdi "radiyallahii te-
ala anh". 99.
14 — ABDULLAH BIN EBI EVFA: Eshab-i kiramdan Kufe
sehrinde en son vefat edendir. 86 yilmda vefat etdi. 19, 252.
15 — ABDULLAH BIN MES'UD: ilk musliman olanlarm al-
tincisidir. Resulullahm yamndan, hizmetinden aynlmazdi. Kur'an-i
kerimi cok iyi ogrendi. Pekcok hadis-i serif ezberledi. Mekke ka-
firleri arasmda acikca okurdu. Cok eziyyet cekerdi. iki kerre Ha-
besistana ve Medine-i miinevvereye hicret etdi. Butiin gazalarda
ve Yermtik muharebesinde bulundu. Cennetle miijdelendi. Halife
Omer-iil-Faruk, kendisini Kufeye miifti olarak gonderdi. Otuziki
yilmda, altmis yasindan sonra vefat etdi. Bakide medfundur "radi-
yallahii teala anh". 106, 163, 165, 168, 177, 182, 185, 189, 199, 208,
210, 241, 324, 330.
16 — ABDULLAH BIN MUBAREK: Tebe'i tabi'inin biiyiik-
lerinden olup, hadis ve fikh alimi idi. 118 de Horasanda dogup,
181 [m. 797] de vefat etdi "rahime-hullahu teala". Kitablan cok-
dur. Bir yil hac, bir yil cihad ve bir yil ticaret ederdi. Kazancinm
hepsini fakirlere verirdi. Samda birisinden aldigi kalemi vermeden
Merve gitmisdi. Kalemi vermek icin Mervden Sama geldi. Sehl
Ah bin Abdullah Meruzi, Abdullah bin Mubarekin derslerine de-
vam ederdi. Birgiin, (Artik senin dersine gelmiyecegim. C un ki,
bugiin gelirken senin kizlann dama cikmis beni cagiriyorlardi. Be-
nim Sehlim, benim Sehlim diyorlardi. Bunlarm terbiyesini vermi-
yor musun?) dedi. Abdullah bin Mubarek, o gece, talebesini top-
-303-
layip, (Sehlin cenaze nemazina gidelim) dedi. Gidip, vefat etmis
buldular. (Vefatim nerden anladm?) dediklerinde, (Benim hie ca-
riyem yok. O gordiikleri, Cennet hurileri idi. Onu Cennete cagin-
yorlardi) dedi. Buyururdu ki, (Edeb nedir? Alimler cesidli ta'rif et-
mis. Bence edeb, kisinin nefsini tanimasidir.) (Birinin bir lira hak-
kim odemek, bin lira sadaka vermekden daha iyidir.) (Cahsip ka-
zanmak tevekkiilii bozmaz) derdi. (Tevazu', zenginlere karsi kibr-
li olmak, fakirlere karsi aleak goniillii olmakdir) derdi. (Eger giy-
bet etseydim, anami, babami giybet ederdim. Cunki sevablanmm
onlara verilmesi daha iyi olur) derdi. 10, 30, 31, 260.
17 — ABDULLAH BIN OMER: Hicretden on dort sene once
tevelliid ve 73 de Mekkede vefat etdi. Babasi ile birlikde iman et-
di. Kiiciik oldugundan Bedr ve Uhud gazalarma goturiifmedi. Di-
ger gazalarda ve Mute gazasmda ve Yermiikde, Misr ve Afrika
fethlerinde bulundu. Resulullahm nemaz kildigi her yerde nemaz
kilardi. Cok miitteki, comerd ve halim idi. Hilafet islerine hie ka-
nsmadi. Hicri 73 senesinde, Haccac bin Yusiif, Mekkede, Abdul-
lah bin Ziibeyri sehid etdikden iic ay sonra, bunun ayagma zehrli
kihc ile vurdurarak sehid etdi "radiyallahii teala anh". 40, 65, 73,
118, 124, 125, 165, 176, 182, 185, 196, 209, 231, 345, 400.
18 — ABDULLAH BIN SA'D: Hazret-i Osmamn sut kardesi
idi. Vahy katibi iken miirted oldu. Mekkenin fethinde katli emr
olundu ise de, tekrar imana gelip afv edildi. Misr fethinde bulun-
du. 25 de Misr valisi olup, Tunusu feth etdi. Halifenin sehadetinde
Medmeye yardima gelirken, Misrda yerinin yagma edildigini anh-
yarak, Remleye yerlesdi. 36 da vefat etdi. 120.
19 —ABDULLAH BIN SEBE': Muslimanlar arasina ilk ola-
rak, Eshab diismanhgi fitnesini sokan bir yehudi donmesidir. Haz-
ret-i Osman zemanmda Yemenden gelip, miisliman oldugunu
soyledi. Halifenin yanina sokulmak istedi. Fitne, fesad cikaracagi
anlasilarak, Medine-i miinevvereden disan atildi. Misra giderek,
cahiller arasinda, halifeyi kotiilemege, Eshab-i kiramm biiyiikleri
icin atip tutmaga, kardesi kardese diisiirmege basladi. Kufeye de
giderek hazret-i Alfye yaltaklandi. Hatta, sen tannsin dedi. All
"radiyallahii anh" da, bunu Medayn sehrine siirdii. Hazret-i All
sehid olunca, (O olmedi. Bulutlarda yerlesdi. Simsek, yildinm
onun emri ile olmakdadir) dedi. Daha nice, diizme sozleri ile, ca-
hilleri aldatip, Ehl-i siinneti parcalamaga, iceriden yikmaga koyul-
du. Fekat, Ehl-i siinnet alimleri "rahime-hiimullahu teala", ayet-i
kerimeye ve hadis-i seriflere sanlarak ve akla, ilme dayanarak bu-
nun bozuk ve ciiriik sozlerine, cok saglam cevablar verdi. Onlan
-304-
her yerde rezil ve perisan eyledi. Onlar ancak, kitab okumiyan,
va'z, nasihat dinlemege gitmiyen cahilleri aldatabildi. 6, 14, 27, 30,
36, 77, 120, 121, 136, 220, 233, 365.
20 — ABDULLAH BIN UREYKIT: Beni Veyl kabilesinden
bir kafir idi. Emm idi. Sir saklayici idi. 99.
21 — ABDULLAH BIN YESR: Samda en son vefat eden sa-
habidir. Seksensekiz senesinde vefat etdi. 19, 252.
22 — ABDULLAH BIN ZUBEYR: Ziibeyr bin Avvamin og-
ludur. Annesi Esma binti Ebi Bekr Siddikdir. Hicretden yirmi ay
sonra tevelliid etdi. Ismini Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem"
koydu ve diia etdi. Cestir, kuvvetli, kahraman idi. Geceleri ibadet
eder, giindiizleri oruc tutardi. Tunus harbinde, yiizyirmibin diis-
man askeri ile yirmi bin islam miicahidi savasirken, diisman ku-
mandam Cerciri oldiirerek zafere sebeb oldu. Cemel vak'asmda,
Aliye "radiyallahii anh" karsi idi. Yezide bi'at etmedi. Dokuz sene
Mekkede halife oldu. Yemen, Irak ve Horasan elinde idi. Abdiil-
melikin kumandam Haccac bin Yusiif, 72 yilmda Mekkeyi muha-
sara ve mancinik ile sehri tahrib etdi. Abdullah, 73 [m. 692] de al-
nma gelen mancinik tasi ile yaralandi ve sehfd edildi "radiyallahii
teala anh". Validesi Haccacm karsisma cikip aci ve dogru sozler
soyledi. Harab olan Ka'beyi ve aynca tiirbe-i nebeviyi ta'mir etdi.
Sehid edildikden sonra, Abdiilmelik bin Mervan, Ka'benin bir di-
varini yikdirip, Hacer-i esvedi eski yerine koydurdu. Bugiinkii
Ka'benin iic divan Abdullah, bir divan Abdiilmelik yapisidir. 65,
106, 170, 211, 259, 302, 304, 330, 339, 350, 354, 359.
23 — ABDULLAH-I CENGIZI HAN: Maveraunnehrdeki oz-
bek hanlarmdandir. iskender hamn ogludur. 939 da tevelliid, 1005
[m. 1596] de vefat etdi. 990 da hukmdar oldu. 993 de Hirati aldi
"rahime-hullahii teala". 151.
24 — ABDULLAH-I ENSARI: Babasi Ebu Mensur Muham-
med bin Alidir. 396 da Hiratda tevelliid, 481 [m. 1088] de orada ve-
fat etdi. Seyh-iil-islam idi. Hanbeli idi. Evliyamn biiyiiklerinden
idi. Hadis alimi idi. (Menaziliissa'inn) ve tefsir kitablan meshur-
dur. Tesavvufda (Te'arriif) kitabmi serh etmisdir. (Miinacat) is-
tanbulda basilmisdir. 84, 146, 212, 270, 319, 409.
25 — ABDULMECID HAN: Osmanh padisahlannm otuzbi-
rincisi ve islam halifelerinin doksanaltmcisidir. Sultan ikinci Mah-
mudun ogludur. Sekiz oglundan dordii padisah oldu. 1237 [m.
1821] de tevelliid etdi. 1255 [m. 1839] de padisah oldu. 24 Haziran
- 305 - Eshab-i Kiram - F:20
1277 [m. 1861] de vefat etdi. Sultan Selim cami'i bagcesindedir.
Abdiilmecid hamn biiyiik bir hatasi, memlekete ve biitiin islamiy-
yete cok agir zaran dokunan, afv edilmez bir kabahati olmusdur.
Oyle bir hata ki, Osmanh tarihinde korkunc bir doniim noktasi
yapmis, bu koca islam devletinde bir (yok olina devri)nin basla-
masma sebeb olmusdur. Masonlarm, islam dusmanlarmm ortbas
etmek istedikleri, genclerden saklamaga calisdiklan bu hata, saf,
temiz kalbli hakamn, azili ve sinsi islam diismam olan ingilizlerin
tatli dillerine aldanarak, iskoc masonlanmn yetisdirdikleri cahil-
leri isbasma getirmesi, bunlann devleti icerden yikmak siyasetle-
rini hemen anliyamamasidir. ingilizlerin Osmanh devletine karsi
korkunc saldinlan ve basanlan sultan Abdiilmecid ham aldat-
makla basladi. islamiyyeti yikmak icin ingilterede kurulmus olan
(iskoc mason teskilati)nm kurnaz iiyesi Lord Redcliffe istanbula
Ingiliz sefiri olarak gonderildi. 1250 [m. 1834] senesinde Parisde
ve sonra Londrada Osmanh sefiri bulunan Mustafa Resid pasa, al-
datilmis, mason yapilmisdi. Bunun sadr-i a'zam yapilmasi icin,
Lord Redcliffe sultana cok dil dokdii. (Bu aydin, kiilturlii ve basa-
nh veziri sadr-i a'zam yaparsamz, ingiltere imperatorliigii ile Dev-
let-i aliyye arasindaki biitiin anlasmazhklar kalkar. Devlet-i aliyye
ekonomik, sosyal ve askeri sahalarda ilerler) diyerek halifeyi al-
datdi. 1262 [m. 1846] da sadr-i a'zam olan pasa, is basma gelir gel-
mez, hariciyye naziri iken, Redcliffe ile el ele verip, hazirlamis ol-
dugu, (Tanzfinat) kanununa istinad ederek, biiyiik vilayetlerde
mason localan acdi. Casusluk ve hiyanet ocaklan cahsmaga basla-
di. Gender, din cahili olarak yetisdirildi. Londradan alman plan-
larla bir yandan idari, zira'i, askeri degisiklikler yapdilar. Bunlar-
la gozleri boyadilar. Ote yandan da, islam ahlakim, ecdad sevgisi-
ni, milli birligi parcalamaga basladilar. Yetisdirdikleri kimseleri is-
basma getirdiler. Bu senelerde Avrupada, fizik, kimya iizerinde
dev adimlar atihyor. Yeni buluslar, ilerlemeler oluyor. Biiyiik fab-
rikalar, teknik iiniversiteler kuruluyordu. Osmanhlarda bunlann
hicbiri yapilmadi. Hatta, Fatih devrinden beri medreselerde oku-
tulmakda olan fen, matematik derslerini biisbutun kaldirdilar.
Din adamlarma fen bilgisi lazim degildir diyerek, kiiltiirlii, bilgili
alimlerin yetismelerine mani' oldular. Sultan Abdiilmecid han ze-
mamnda diinyada iki biiyiik islam devleti vardi. Biri Osmanh dev-
leti, ikincisi Hindistandaki Giirganiyye hiikiimdarhgi idi. Her iki
devletin sultanlan, islam dininin bekcisi idiler. islam diismam olan
ingilizler, bu iki bekciyi yok etmek icin, cok kurnaz planlar hazir-
lamisdi. Once, Giirganiyye devletini parcalamaga karar verdiler.
Boylece, Asyadaki miislimanlan bassiz birakacak, hem de Hindis-
-306-
tamn hazinelerine, ticaretine hakim olacaklardi. Fekat, Osmanhla-
nn buna mani' olmasmdan korkuyorlardi. Bunun icin Osmanhlan
Ruslarla savasdirmaga cahsdilar. Avusturya ve Prusya, Osmanh-
Rus savasimn onlenmesini istediler. Rusya da bunu kabul etdi. Fe-
kat Ingilizler, Resid pasayi harb etmege tesvik etdiler. Yardim
edeceklerine, zafer kazanacagma, boylece Osmanhlarm bir numa-
rali adami olacagma inandirdilar. Resid pasa, Osmanh devletinin
basma gececeginin cilginhgi icinde, ingilizlere masa oldu. 26 eyliil
1269 [m. 1853] de, Bab-i alide ytizaltmisuc (163) kisi topladi. Rus-
yaya harb acilmasma karar verdi. Sultan Abdiilmecid ham da, tu-
zaga diisuriip, tasdik etdirdi. Rusyaya harb i'lan edildi. Osmanh
devletinin basim derde sokan ingilizler, Hindistandaki faci'a ve fe-
laketlere basladilar. 1274 [m. 1857] de, Delhide, biiyiik ihtilal ci-
kardilar. ikinci Behadir sahi, ogullan ile birlikde Kalkiiteye gotii-
rtip habs etdiler. Giirganiyye devleti yikildi. Hindistamn ilerde, in-
giliz imperatorliigiine katilmasi icin, birinci adim atilmis oldu. in-
gilizler, Rus can birinci Nikolanm Kudiisde katoliklere karsi orto-
dokslan ayaklandirdigini ileri siirerek, Ruslarm Akdenize inmesi-
ni hie istemiyen Fransa imperatorii iicuncii Bonaparti da, Tiirk-
Rus Kirim Harbine siiriiklediler. Kendi cikarlan icin yapdiklan bu
isbirligi, Tiirk milletine Resid pasamn diplomatik zaferleri olarak
tamtildi. Diismanlarm bu yaldizh reklamlar ve sahte dostluklarla
ortmege cahsdiklan imha hareketlerini, herkesden once anhyan
sultan, cok zeman seraymda hiingiir hiingiir aglardi. Memleketi,
milleti kemiren diismanlara karsi koymak icin tedbirler arar ve Al-
lahii tealaya yalvanrdi. Bu sebeble, Resid pasayi, birkac kerre
sadr-i a'zamhkdan uzaklasdirdi ise de, kendisine (koca), (biiyiik)
gibi ismler takan bu kurnaz adam, rakiblerini devirip, tekrar is ba-
sma gelmesini becerirdi. Ne yazik ki, sultan kederinden tiiberkiilo-
za yakalamp gene yasinda oldii. Sonraki senelerde devlet koltukla-
nm kapisan, iiniversite ogretim iiyeliklerine, mahkeme baskanhk-
larma getirilenler, hep Mustafa Resid pasamn yetisdirmeleridir.
Boylece (Kaht-i rical) devri acilmasma ve Osmanhlara (Hasta
adam) denilmesine sebeb olmusdur.
Abdiilmecid han, [1256] da ilk olarak kagid para cikardi. [1260]
da (Mecidiyye) kopriisii yapildi. Simdi Galata kopriisii deniliyor.
1412 [m. 1992] de yeniden yapildi. [1265] de Besiktasla Ortakoy
arasmda (Kiiciik Mecidiyye) cami'ini ve Ortakoy iskelesi yamnda
(Biiyiik Mecidiyye) cami'ini yapdirdi. [1276] da Macka ile Nisanta-
si arasmdaki (Te$vikiyye cami'i)ni yapdirdi. [1268] de (Sirket-i
Hayriyye) denilen bugazici vapurlan isletilmege baslandi. [1277]
de Aydin demir yolu yapildi. [1270] de deniz alti telgraf hatti do-
-307-
setdi. [1272] de erazi kanunu cikardi. [1274] de belediye teskilati
kurdu. [1276] da ticaret kanunu yapdi. Abdiilmecid hamn validesi
(Bezm-i Alem) sultan, 1261 [m. 1845] de Yenibagcede Guraba has-
tahanesi ve Dolmabagce serayi oniinde deniz kenannda (Valide
cami'i) ve Bakircilarda Bayezid kulesi oniinde biiyiik sultani lisesi
ve daha bircok mescid, cesme yapmisdir. Dolmabagce denilen yer,
[1023] de, birinci Ahmed hamn emri ile dolduruldu. Bir tepeyi de-
nize doldurdular. Dolmabagce iskelesini birinci Abdiilhamid han
yapdi. Dolmabagce serayim birinci ve ikinci Mahmud hanlar ahsap
olarak yapmislardi. 1269 [m. 1853] senesinde Abdiilmecid han,
bunlann yerine, simdiki muhtesem serayi yapdirdi. Besmilyon altm
liraya mal oldu. Bu kadar cok para, milletin cebine girmis oldu.
Binlerce ailenin yiizii giildii. Ayrica, memlekete, cok krymetli ve
tarihi bir san'at eseri kazandirmrs oldu. Sulh ve terakki sagladi. Hi-
cazda ve Anadoluda cok eserler yapdi.
Islam diismanlan, Osmanh halifelerine cirkin iftiralar yapdikla-
n gibi, bu mubarek zata da, leke siirmege cahsiyorlar. Memleketin
her tarafmda ve hele Mekkede, Medmede yapdirdigi, goriilmemis
giizel san'at eserlerine, israf yapdi diyorlar. Allahii tealamn mubah
etdigi, izn verdigi cariye kullanmasim, ya'ni mesru' hakkini sue
olarak gosteriyorlar. icki icerdi diyorlar. Sultan ikinci Selim hana
ve Yildirim sultan Bayezide de boyle iftira etdiler. Hicbir vesikaya
dayanmiyan bu sozlere saf mtislimanlar da inamyor. Yeni tarih ki-
tablarina bile yaziyorlar. Halbuki Osmanh padisahlanmn hepsi,
her islerinde islamiyyete uyar, ytiksek alimlerin fetvalan ile hare-
ket ederlerdi. Hepsi salih, dindar, mubarek insanlardi. Herbiri is-
lamiyyete cok hizmet etdi. ikinci Selim hamn Edirnede yapdirdigi
biiyiik Selimiyye cami'i, diismanlarma acik cevab vermekde, iftira-
lanm yalanlamakdadir. Din diismanlan, iyileri kotiilemekde, kotii-
leri, dinsizleri ovmekdedir.
Abdiilmecid han, tiirbesinin yiiksekliginin, Yavuz Sultan Selim
tiirbesinden asagi olmasim vasiyyet etmis ve oyle yapilmisdir. Tiir-
besinde ogullan Burhaneddin efendi [1265-1293] ve Muhammed
Abdiissamed efendi [1269-1271] ve Osman Safiyytiddin efendi de
[1271] vardir. Ortadaki iiciincii tiirbede sultan Siileyman hamn va-
lidesi Hafsa sultan ile Sultan Siileyman sahzadelerinden Murad,
Mahmud ve Abdullah efendiler ve bir hamm efendi vardir "rahi-
me-humullahu teala". 243, 287, 368, 375, 376, 397.
26 — ABDULVEHHAB-I SA'RANI: Abdulvehhab bin Ah-
med, kutb-i $a'rani adi ile meshurdur. Sazili idi. All Havasm tale-
besi idi. Arif ve kutb-i zeman idi. 898 [m. 1493] de tevelliid, 973
-308-
[m. 1565] de Kahirede vefat etdi. Tefsir, fikh, tesavvuf, tarih, nahv
ve tib iizerinde cok kitab yazmisdir. (Diirer-iil gavas fi fetava All
Havas), (Fethulvehhab fi fedail-il-al vel-eshab), (Kibrit-iil-ahmer
fi uliim-il-scyhil ekber), (Kitabiil-minen vel ahlak), (Mizan-iis-
$a'raniyye) ve (Yevakit velcevahir fi beyan-i akaidil-ekabir) kitab-
lan meshurdur. 58.
27 — ABDURRAHMAN BIN AVF: Eshab-i kiramin buyiik-
lerindendir. Asere-i miibesseredendir. Once imana gelen sekiz ki-
siden biridir. Habesistana ve Medme-i miinevvereye hicret etdi.
Biitun gazalarda bulundu. Uhud gazasmda yirmibir yerinden yara-
landi. Ayagindan aldigi yaradan, hafif topal kaldi. O muharebede
on iki disi de kirildi. Cok sadaka verirdi. Bir gunde, Allah rizasi
icin, otuz kole azad etmisdir. Cok zengin idi. Biiyiik tiiccar idi.
Hazret-i Omerden sonra, halife namzedi olan alti kisiden biri idi.
Halife olmak istemedi. Cekildi. Hazret-i Osmamn halife olmasini
ilk istiyen budur. Otuzbir senesinde, yetmisbes yasmda iken vefat
etdi. Iri, beyaz, yakisikh idi "radiyallahii teala anh". 129, 166, 167.
28 — ABDURRAHMAN BIN SUMER: Mekkenin fethinde
islama geldi. Basrada yerlesdi. Efganistan fatihidir. Hasen-i Basri
de, askeri arasmda idi. 45 de azl edildi. 50 senesinde Basrada vefat
etdi. 62.
29 — ABDURREZZAK LAHICI: Babasi Alidir. Kum sehrin-
de miiderris idi. Si'i alimi olup, cok kitab yazmisdir. 1051 [m. 1642]
de vefat etdi. 18, 22.
30 — AHMED ASIM EFENDI: Alim idi. Ayntablidir. Arab!
(Kamiis), farisi (Burhan-i kati') liigat kitablanni tiirkceye cevir-
misdir. (Email kasidesi)ni tiirkce serh etmisdir. Tarih de yazmisdir.
1235 [m. 1820] de vefat etdi. Uskiidarda Nuh kuyusu kabristanm-
dadir. Fatihde, Yavuz Selim duragmdan Eski Aliye inen caddeye
bunun ismi verilmisdir. 87, 104, 108.
31 — AHMED BIN ALI NESAI: 215 [m. 831] de Horasanda
tevelltid, 303 [m. 915] de Samda vefat etdi. Hadis alimidir. Misrda
sohret bulmusdu "rahime-hullahii teala". 128.
32 — AHMED BIN HANBEL: Hanbeli mezhebinin reisidir.
Babasi Mervlidir. 164 [m. 780] de Bagdadda tevelltid, 241 [m. 855]
de orada vefat etdi. Hayatini anlatan cok kitab yazilmisdir. Hadis
ve fikhda zemanmm bir danesi idi. Kur'an-i kerim mahlukdur de-
medigi icin habsde dogulurdii. Cenazesini yiizkirk bin kisi tasidi.
Vera' ve takvasi, ilmi ve kemali cok idi. Ucyiizbin hadis-i serif ez-
berlemisdi. Ziihd nedir dediklerinde, (Ziihd tic diirludur: Cahille-
rin ziihdii, haramlan terk etmekdir. Alimlerin zuhdii, halal olanla-
-309-
rm fazlasindan sakmmakdir. Ariflerin ziihdii, Allahii tealayi unut-
duran seyleri terkdir) buyurdu "rahime-hullahii teala". 23, 25, 43,
45, 57, 63, 84, 176, 178, 195, 219, 224, 324, 362, 388, 401.
33 — AHMED BIN MUSTAFA: Taskoprii zade adi ile mes-
hurdur. 901 de Bursada tevelliid, 968 [m. 1560] de vefat etdi. Asik-
pasa mahallesindedir. Cesidli medreselerde miiderrislik yapdi. Son
zemanlarmda goremez oldu. Cok kitab yazmisdir "rahime-hullahii
teala". 105.
34 — AiSE-I SIDDIKA "radiyallahii anha": Resulullahm "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" zevce-i mutahherasi ve Ebu Bekr-i Siddi-
kin kerimesidir. Validesi, iimmii Rumandir. Hicretden sekiz sene
once tevelliid ve 57. ci yilda, 65 yasmda Medmede vefat etdi. Baki-
dedir. Evladi olmadi. Hadice-i kiibranm vefatmdan bir yil sonra ve
hicretden iki yil once, nikah edildi. tic sene sonra, Medinede, hiic-
re-i se'adete getirilmekle sereflendi. Akh, zekasi, iffeti ve takvasi,
sasilacak kadar cok idi. Resulullah tarafindan cok sevilir ve cok ogii-
liirdii. Nikahi Allahii tealanm emri ile yapildi. Ayet-i kerime ile
medh edilmisdir. Eshab-i kiram miiskillerini cozmek icin kendisine
basvururdu. Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" vefatin-
da onsekiz yasmda idi. 12, 13, 20, 24, 30, 47, 48, 60, 69, 74, 75, 76, 105,
110, 114, 119, 122, 123, 127, 128, 130, 133, 165, 171, 175, 176, 178, 185,
196, 207, 212, 234, 235, 242, 249, 256, 311, 340, 345, 355, 358, 387, 409.
35 — ALI BIN EMRULLAH: All Celebi, Anadolu kadi aske-
ri idi. Ya'ni askeri mahkeme reisi idi. 916 da tevelliid ve 979 [m.
1571] de Edirnede vefat etdi. (Ahlak-i Alai) kitabi tiirkce olup iki
cilddir. Misrda basilmisdir. Beydavi tefsirine hasiyesi, (Diirer) ve
(Gurer) kitabina hasiyesi, (Kessaf) tefsirine hasiyesi, tiirkce si'rle-
rinin divam, (Kaside-i biirde) serhi ve daha nice eserleri vardir "ra-
hime-hullahii teala". 66.
36 — ALI BIN OSMAN: Siraceddin-i Usi, 557 [m. 1162] de
ta'un, ya'ni veba hastahgmdan oldii "rahime-hullahii teala". (Feta-
va-yi siraciyye) ve (Mesarikul-envar) ve (Email kasfdesi) meshur-
dur. Buna (Lamiyye) kasfdesi de denir. 87.
37 — ALI MURTEDA "radiyallahii anh": Resulullahm amca-
si Ebu Talibin dordiincii ogludur. Hulefa-i rasidin ve Asere-i mii-
besserenin de dordiinciisiidiir. Resulullahm "sallallahii aleyhi ve
sellem" damadi idi ve cok sevgilisi idi. Ehl-i beytin, Ehl-i abamn bi-
rincisi idi. Allahii tealanm arslam idi. Cesidli hadis-i seriflerde
medh edildi. Ehl-i siinnetin gozbebegidir. Evliyanm reisidir. Kera-
metler hazinesidir. Hicretden 23 yil once Mekkede tevelliid etdi.
Annesi, Fatima binti Esed bin Hasim idi. On yasmda iken, bi'setin
-310-
ikinci giinii imana geldi. Yiiriiyerek hicret edip, mubarek ayaklan
sisdi. Butiin gazalarda arslan gibi dogiisdii ve cok yara aldi. Uhud-
da on alti yerinden yaralanrmsdi. Tebiik gazasmda, Medmede mu-
hafiz olarak birakilmisdi. Ayet-i kerime ile medh ve sena buyurul-
musdur. Uc halifeye de bfat etmis, seve seve tasdik etmisdir. Her
iiciine de cok yardim etmisdir. 35 yilinda halife oldu. 36 yilmdaki
Cemel vak'asmda Aise-i Siddikayi esir almca hurmet ve ikram et-
mis ve kendi askeri arasmda bulunan Muhammed bin Ebi Bekr ile
Medineye gondermisdir. 37 de Siffin denilen yerde hazret-i
Mu'aviyenin askeri ile yiiz giinde doksan kerre meydan savasi yap-
mis, askerinden yirmibesbin, karsi tarafdan kirkbesbin kisi sehid
olmusdu. Karsi tarafm sulh teklifmi kabul edince, ordusundan ye-
di bin kisi aynldi. Bunlara harici denildi. Halid bin Zeydi, bunlara
nasihat icin gonderdi ise de, faidesi olmadi. Bunlarm iizerine yiirii-
yiip, perisan etdi. Hariciler, kendisine cok iftira ediyorlar. Samda-
ki islam alimlerinden Ebu Hamid bin Merzuk, 1387 [m. 1967] bas-
kili (En-nakd-iil-muhkem) kitabmda diyor ki, (imami Hayder Ali-
ye "kerremallahii vecheh" dil uzatanlardan biri de ibni Teymiyye
Harranidir. (Minhac-iis-sunne) kitabmda Eshab diismanlarma
karsi harici kitablarmdan vesikalar nakl ederken, hazret-i Aliye ve
Ehl-i beyte cirkin iftiralar yapmakdadir). Hazret-i Ali "radiyallahii
anh", haricilerden Abdurrahman ibni Miilcem tarafmdan kirkmci
[40] yil Ramezamn onyedinci giinii, sabah nemazim kildinrken, ki-
lmcla basmdan yaralandi. iki giin sonra sehid oldu. Necefdedir.
Ucii Fatimadan olmak iizere onsekiz oglu ve on sekiz kizi vardi.
Orta boylu, bugday renkli, ak ve uzun sakalh idi. 13, 14, 15, 16, 17,
18, 21, 22, 23, 24, 27, 28, 29, 33, 34, 35, 36, 38, 39, 40, 44, 45, 46, 47,
48, 49, 50, 58, 60, 61, 62, 63, 65, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 75, 79, 82, 83,
85, 86, 88, 96, 97, 98, 99, 101, 103, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111,
112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125,
126, 127, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 138, 140, 143, 161, 164, 165,
166, 167, 168, 170, 171, 172, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182,
183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196,
197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210,
211, 212, 214, 215, 216, 221, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230,
231, 232, 233, 234, 235, 237, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 248, 249,
250, 251, 254, 257, 258, 259, 260, 264, 265, 267, 271, 279, 298, 302,
303, 304, 305, 318, 323, 329, 331, 344, 345, 352, 355, 356, 357, 358,
359, 381, 382, 385, 386, 396, 399, 402, 408, 409.
38 — ALI RIZA: Muhammed Cevad Taki hazretlerinin baba-
si ve Musa Kazim hazretlerinin ogludur. Oniki imamm sekizincisi-
dir. 153 de Medmede tevelliid, 203 [m. 818] de Tus sehrinde vefat
etmisdir. Haruniirresidin kabri yamndadir. Bu sehre bugiin Mes-
-311-
hed denilmekdedir. Halife Me'mun, kendisini cok sever ve sayar-
di ve kendine damad yapmrsdi. imam once vefat etmeseydi, ken-
dinden sonra imami halife yapacakdi. 158, 342, 359.
39 — AMIDI: Seyfeddin All bin Muhammed, islam alimlerinin
buyiiklerindendir. Amid sehrinde ya'm Diyarbekrde 551 de tevel-
lud, 631 [m. 1234] de Samda vefat etdi. Safi'i idi. Misrda, Samda
yillarca miiderrislik yapdi. Kelam, fikh, mantik ve hikmetde, kiy-
metli eserleri vardir. 75, 205.
40 — AMMAR BIN YASER: Anasi ve babasi ile en once isla-
ma gelenlerdendir. Kafirlerden cok iskence cekdi. Annesi Sumey-
ye hanim, iskence edilirken sehid oldu. ilk islam sehidi Siimeyye-
dir. Ebu Cehlin siingusu ile sehid oldu. Ammar "radiyallahii anh"
hadis-i serif ile medh olunmusdur. Her gazada bulundu. (Mescid-i
Kuba)nm yapicisidir. Miiseylemetiilkezzab ile muharebede bir ku-
lagi kesildi. Halife Omer zemamnda Kufe valisi oldu. 37 de Siffin
muharebesinde, 94 yasmda sehid oldu. Uzun boylu, bugday renk-
li, ak sakalh idi "radiyallahii teala anh". 28, 105, 113, 176.
41 — AMR IBNI AS: Eshab-i kiramm meshurlarmdandir. Hic-
retin sekizinci yih, Mekkenin fethinden, alti ay once Halid bin Ve-
lid ile Medmeye gelerek miisliman olmuslardir. Resulullahm "sal-
lallahii aleyhi ve sellem" Ummanda valisi olup, hie azl buyurmadi.
Ebu Bekr tarafmdan Samm fethine gonderildi. Halife Omer tara-
fmdan Filistin valisi oldu. Misn feth etdi. Misra vali yapildi. Siffin
muharebesinde, ictihadi, hazret-i Mu'aviyenin ictihadma uygun ol-
du. Yeniden Misra vali olup, oliinceye kadar bu vazifede kaldi. 43
de vefat etdi. Cok zeki, meshur dahilerden idi. Kisa boylu, cesur,
edib ve belig idi "radiyallahu teala anh". 19, 62, 65, 75 76, 105, 172,
180, 249, 251, 340, 358, 405.
42 — AZAD: Emir Gulam-i All bin seyyid Nun, Hindistamn
meshur sairlerindendir. Dort kasidesi cok meshurdur. 1200 [m.
1786] de vefat etdi. 151.
43 — BABUR SAH: Timur Giirgan sahm oglu meshur Astera-
bad fatihi Miran sahm torunu olan sultan Ebu Sa'idin torunudur.
888 [m. 1482] de tevelliid etdi. 933 [m. 1526] de Hindistam ahp, bii-
yiik bir islam devleti kurdu. Bu devlet, 1274 [m. 1858] senesinde
ingilizlerin isgaline kadar, 342 sene hiikm siirdii. 937 [m. 1530] de
vefat etdi. Kabildedir. Alim, adil ve edib idi. Hayatim kendi yazdi.
(Tiiziik Babiirf) dedigi bu kitabi, Ekber sah zemamnda Cagatay di-
linden farisiye, sonra ingilizceye terceme ve nesr edildi. Babiiriin
kurdugu (Timur ogullan) veya (Giirganiyye) devletinin onyedi
hiikmdan sunlardir:
-312-
Sira
No: ismi ve Babasi
Tevelliidii
Ciilusu
888
933 [m. 1526]
913
937 [m. 1530]
949
963 [m. 1555]
977
1012 [m. 1603]
1000
1037 [m. 1627]
1028
1068 [m. 1657]
1053
1118 [m. 1706]
—
1124 [m. 1712]
1098
1125 [m. 1713]
—
1131 [m. 1718]
—
1131 [m. 1718]
1114
1131 [m. 1718]
—
1161 [m. 1748]
1099
1167 [m. 1753]
1140
1173 [m. 1759]
1173
1221 [m. 1806]
1189
1253 [m. 1837]
1 Babur bin Omer bin Ebi Sa'id
2 Hiimayun bin Babur
3 Ekber bin Hiimayun
4 Selim Cihangir bin Ekber
5 Sah-cihan bin Cihangir
6 Evrenkzib Alemgir bin Sah-cihan
7 Sah-i Alem Muhammed Behadir bin Alemgir
8 Cihandar Iskender bin Sah-i alem
9 Ferruh bin Azim-us-san bin Sah-i alem
10 Refi'udderecat bin Refi'iissan bin Sah-i alem
11 Sah-cihan-i sani bin Sah-i alem
12 Muhammed bin Sah-cihan-i sani
13 Ahmed Behadir bin Muhammed sah
14 Alemgir-i sani bin Cihandar
15 Sah-i alem-i sani bin Alemgir
16 Ekber sah-i sani Muhammed bin Sah-i alem
17 Behadir sah-i sani bin Muhammed
Yukanda yazili Gurganiyye hiikmcJarlarinm son zemanlannda
ingilizler Hindistana yerlesmege basladi. El altindan hindu kafirle-
rini mtislimanlara karsi kiskirtdilar. Stirekli fitneler cikardilar. On-
ce, Felemenk, Portekiz, Fransiz ve ingiliz tiiccarlan ve btiyiik sir-
ketleri sahil sehrlerine yerlesdiler. ilk olarak Ferruh Sir Sah, bir
ingiliz sirketine imtiyaz hakki tanidi. ikinci Sah-i alem, Bingale
kit'asim senede iki milyon dortyiizbin rubye karsihgi ingiliz sirke-
tine kiraya verdi. 1221 [m. 1806] de Sah-i alem vefat edince, ingi-
liz hukumeti, sirketin haklanni korumak behanesi ile ise kansdi.
1274 [m. 1858] de Delhide ihtilal cikanp, Hindistandaki vehhabi-
lerin yardimi ile, Behadir sahi Kalkiite sehrine nakl ve habs ede-
rek, Gurganiyye devletine son verdi. Hakikat Kitabevinin 1987 se-
nesinde nesr etdigi (Diya-iil-kulub) kitabma bakimz! 1294 [m.
1877] de, Osmanh-Rus harbi sirasinda, Hindistam, ingiltere kralh-
gma bagh bir imperatorliik i'lan etdi. Midhat pasamn islamiyyete
yapdigi zararlarm en btiyugu bu oldu. ingilizler, girdikleri butiin
islam memleketlerinde yapdiklan gibi, islam alimlerini, islam ki-
tablanm, islam mekteblerini yok etdiler. Tam din cahili bir genc-
lik yetisdirdiler. Hindularla miislimanlan carpisdinp, milyonlarca
miislimamn kilmcdan gecmesine sebeb oldular. Cikardiklan fitne-
lerden en kanhsi 1274 [m. 1858] ve 1366 [m. 1947] de Pakistan ku-
rulurken oldu. Pakistana devlet baskam yapdiklan Ah Cinnah, sfi
idi. [m. 1948] de oliince, yerine gecen Eyyub han mason idi. isla-
miyyeti yikmak yolunda idi. Bunun yerine gelen general Yahya
han, koyu kizilbas idi. 1392 [m. 1972] basmda Hind harbinde mag-
-313-
lub olup, dogu Pakistan elinden gidince, habs edildi. 1947 de, si'i
bir Pakistan devletinin kurulmasi, Hindistanda milyonlarca Ehl-i
siinnetin oliimune sebeb oldu. istanbulda, ihlas Vakfinm mtiessisi,
1391 [m. 1971] sonunda Hind ve Pakistan seyahatinde (Panipiit)
sehrinde kapisi kilitli bir Kur'an mektebi goriip, nicin kapali oldu-
gunu sorunca, 1947 den beri kapalidir. Biitiin talebeyi ve sehrdeki
binlerle miislimanm hepsini [m. 1947] de hindular oldiirdii. Bir
Ehl-i siinnet sag kalmadi. Biz sonradan buraya geldik demislerdir.
Seyyid Abdiilhakim Efendi buyurdu ki, (islamm biiyiik diisma-
m Ingilizlerdir. islamiyyeti bir agaca benzetirsek, baska kafirler fir-
sat bulunca, bu agaci dibinden keser. Miislimanlar da bunlara diis-
man olur. Fekat, bu agac birgiin filiz verebilir. ingiliz boyle degil-
dir. Bu agaca hizmet eder. Besler. Miislimanlar da onu sever. Fe-
kat gece, kimse anlamadan kokiine zehr sikar. Agac oyle kurur ki,
bir daha siiremez. Vah van cok iizuldum, diyerek miislimanlan al-
datir. Ingilizin, islama boyle zehr salmasi demek, para, mevki' ve
kadm gibi nefsani arzular karsihgmda satin aldigi yerli miinafikla-
rm, soysuzlann elleri ile, islam alimlerini, islam bilgilerini ortadan
kaldirmasidir). 12, 345.
44 — BAKI BILLAH: Muhammed Baki billah, Hindistanm
biiyiik velisi idi. 971 de tevelliid, 1013 [m. 1604] de vefat etdi. Deh-
lidedir. Ziihd ve takvasi ve kerametleri meshurdur. Kabilden Se-
merkanda gelip ilm tahsil etdi. Orada Emkenk kasabasmda, Hace-
gi Emkengi Ahmed Kasaniden feyz alarak, tesavvufda kemale gel-
di. Kur'an-i kerimi her gece iki kerre hatm ederdi. (Hadarat-iil-
kuds) ve (Berekat) kitablarmda hal tercemesi farisi olarak yazih-
dir.
istanbulda Siileymaniyye kiitiibhanesinde, Resid efendi kis-
mmda 474 numaradaki, (Menhec-iis-salikin) kitabim hicretin 993
[m. 1585] senesinde Mustafa bin Hiiseyn Rumi Ahrari Mekke-i
miikerremede yazmisdir. Bunun iistadi, hace Ahmed Sadik Ahra-
ri Kabili, mevlana Hacegi Ahmed Kasaniden ve bundan sonra ta-
lebesi hace Muhammed islam Cuybariden, Buharada feyz aldi.
Cuybarmin talebesi oldu ise de, mevlana Hacegi Kasanmin oglu
mevlana hace ishak, Belhden Taskende gelince, ilm ve feyz verme
vazifesini Mevlanaya birakdi. Mevlana hace ishak babasmm tale-
besi olan mevlana Lutfullahm talebesi idi. Hace Ahmed Sadik e-
fendi, Ma-vera-iin-nehrden istanbula geldi. Uciincii sultan Murad
han, bunu biiyiik bir saygi ile karsiladi. Kendisi ve vezirleri hizmet
yansi yapdilar. Talebesi oldular. Sonra Hicaza hareket eyledi.
-314-
Misr valisi Ibrahim pasa, misli gorulmemis hizmet eyledi. Mekke-
de sultamn tahsis etdigi biiyiik serayda miisafir olundu. Burada iki
sene kalip, dokuzyiizdoksaniic 993 [m. 1585] de Medme-i munev-
vereyi ziyaret etdi. Sam yolu ile Istanbula geldi. 144, 145, 146, 148.
45 — BAYEZID-I BiSTAMI: Adi Tayfurdur. Babasi Isadir.
Evliyanm biiyuklerinden olup, hanefi idi. 160 da Bistamda tevel-
liid, 231 [m. 846] de vefat etdi. Bistamdadir. Bistam, Hazer denizi-
nin cenub sahilindedir. imam-i Ca'fer Sadikm ruhaniyyeti ile yeti-
serek tesavvufda yiikselmisdir. Otuz sene Samda dolasmis, yiizo-
niic iistaddan ders almisdir. Ask-i ilahide o kadar ileri ve ibadetde
o derecede idi ki, nemaz kilarken, Allah korkusundan ve islamiy-
yete saygismdan gogiis kemikleri gicirdardi. Son derece alim ve fa-
dil ve edib idi. Si'rleri meshurdur "kaddesallahii teala sirre-
hul'aziz". 148, 150, 327.
46 — BEGAVI HUSEYN: Babasi Mes'uddur. Muhyissunne is-
mi ile meshurdur. Hadis alimidir. Safi'idir. 436 [m. 1044] senesinde
Horasanda Bag sehrinde tevelliid, 516 [m. 1122] de vefat etmisdir.
Meshur (Mesabih) kitabimn sahibidir. Bu kitabda 4719 hadis-i se-
rif vardir. Fikhda (Kifaye), tefsirde de (Me'alimiittenzfl) ve daha
bircok kiymetli eserleri vardir "rahime-hullahu teala". 106.
47 — BEHLUL DANA: Babasi Omerdir. Kufeli bir mecziib-
dur. Haruniirresid ile olan sozleri meshurdur. ilmi yok ise de, Ha-
runa nasihat verirdi. 190 [m. 806] da vefat etdi. 87.
48 — BERA' BIN AZIB: Ensar-i kiramm biiyuklerindendir.
Kiiciik oldugundan Bedr gazasma gotiiriilmedi. On dort gazada,
Resulullahm oniinde harb etdi. Cok cesur idi. Rey sehri almirken
cok kahramanhk gosterdi. Basrada vefat etdi "radiyallahii teala
anh". 68, 241.
49 — BESIR BIN SA'D ENSARI: Eshab-i kiramdandir. Haz-
ret-i Ebu Bekre, Ensardan, en once bi'at eden, budur. ikinci Aka-
be anlasmasmda ve biitiin gazalarda bulundu. Yemame muharebe-
sinden doniisde, Ayniittemer vak'asmda sehid oldu "radiyallahii
teala anh". 113.
50 — BEYDAVI: Abdullah bin Omer kadi Beydavi, miifessir-
lerin bas tacidir. Sirazm Beyda kasabasmda tevelliid, 685 [m.
1286] de Tebrizde vefat etdi. Safi'i mezhebinde derin alim idi.
(Envariittenzil) admdaki tefsiri cok kiymetli olup, biitiin alimler-
ce kuvvetli sened olmusdur. Kelam, fikh, liigat ve nahvde cok kiy-
metli kitablan vardir. Tefsirini cok kimseler serh etmisdir. Bunlar-
-315-
dan (Seyhzade $erhi), en kiymetlisidir "rahime-hullahii teala". 86,
88, 97, 110, 111, 125, 130, 204, 274, 390.
51 — BEYHEKI: Ahmed bin Hiiseyn Beyheki, hadis alimidir.
Safi'i mezhebinde derin alim idi. 384 [m. 994] de Nisapurun Bey-
nek kazasmda tevelltid, 458 [m. 1066] de Nisaptirda vefat etdi. (Sii-
nen-i kebir) ve (Siinen-i sagir) hadis kitablan meshurdur "rahime-
hullahii teala". 129, 205, 248.
52 — BILAL BIN REBAH HABESI: Eshab-i kiramdandir.
Resiilullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" miiezzini idi. Once miis-
liman olanlardandir. Ummiyyetebni Halefin kolesi idi. Kafirler ve
efendisi, kendisine cok eziyyet ve cefa ederlerdi. Boynuna ip takip,
cocuklarm ellerine verir, Mekke sokaklarmda dolasdmrlardi. Bilal
ise, Allah birdir, Allah birdir der, dininden vazgecmezdi. Birgiin,
Bilali soyup, bir don ile, sicak kum uzerine yatirdilar. Ustiine biiyiik
tas koydular. Ya, Muhammedin dininden cikarsm, yahud oliinciye
kadar, burada boyle kahrsm dediler. Bilal hazretleri, bu tasm altin-
da (Allah birdir, Allah birdir) derdi. Resulullah "sallallahii aleyhi
ve sellem" oradan gecerken, bunu gordii. (Allahii tealamn ismini
soylemek, seni kurtanr) buyurdu. Evine geldi. Ebii Bekr gelince,
Bilalin cekdigini soyledi. (Cok iiziildiim) buyurdu. Ebu Bekr "radi-
yallahii anh" kafirlerin yanma gitdi. (Bilale boyle yapmakla elinize
ne gecer? Bana satimz!) dedi. Diinya dolusu altin versen satmayiz.
Fekat, senin kolen Amir ile degisiriz dediler. Amir, Ebu Bekrin ti-
caret islerini yapardi. Cok para kazamrdi. Yamnda maldan baska,
onbin altin vardi. Ebu Bekrin her isini goriir, ya'ni onun eli-ayagi
yerinde idi. Fekat, kafir idi. Iman etmiyordu. Ebu Bekr, Amiri, bii-
tiin mah ve paralan ile, Bilal icin size verdim buyurdu. Cok sevin-
diler. Ebu Bekri aldatdik dediler. Bilali tas altmdan cikanp, elinden
tutup, Resiilullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" huzuruna getirdi.
(Ya Resulallah! Bilali bugiin, Allah icin azad eyledim) dedi. Resu-
lullah "sallallahii aleyhi ve sellem" cok sevindi. Ebu Bekre cok diia
buyurdu. O anda, Cebrail aleyhisselam gelip, doksan ikinci sure
olan (Velleyl) suresinin, onyedinci ayetini getirdi. Cenab-i Hak,
Ebu Bekrin Cehennemden uzak oldugunu miijdeledi.
En once ezan okuyan budur. Biitiin gazalarda bulundu. Resii-
lullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" vefatindan sonra, cihad icin
Sama gitdi. Yirmi senesinde Samda vefat etdi. Babiissagirde med-
ftindur. Sesi cok giizel ve pek te'sirli idi. Ezan okurken herkesi ag-
latirdi. Omer "radiyallahti anh" Sama gelince, ezan okuyup, bii-
tiin askeri aglatmisdi. Bundan sonra, Medme-i miinevvereye gel-
diginde, hazret-i Htiseynin "radiyallahii teala anhiima" zorlamasi
-316-
ile bir sabah ezam okuyarak, biitiin Medine ehalisi saskma don-
musdii. 133, 243, 250.
53 — BIRGiVI: Muhammed bin All 928 de Bahkesirde tevel-
ltid ve 981 [m. 1573] de Odemisin Birgi kasabasmda ta'undan ve-
fat etdi. Turkce (Vasiyyetname) kitabi cok kiymetli olup, bunun
(Kadi-zade $erhi) pek istifadelidir. Arabi (Tarikat-i Muhammediy-
ye) kitabim cok alimler serh etmis ve tiirkceye terceme edilmisdir.
Cok kerre basilmrsdir. Tiirk alimlerinin bas tacidir "rahime-hulla-
hu teala". 90.
54 — BUHARI: Muhammed bin isma'il 194 [m. 809] de Buha-
rada tevelliid, 256 [m. 869] yih fitr bayrami giinii Semerkandda ve-
fat etdi. (Sahfh-i Buhari) adi ile meshur olan (Cami'ussahih) hadis
kitabi, Kur'an-i kerimden sonra islam dininin en kiymetli, en sag-
lam kitabidir. Baska eserleri de cokdur. Buhariyyi serifde yedibin
ikiyiiz yetmisbes hadis-i serif vardir. Bunlan altiyiizbin hadis ara-
smdan secmisdir. Her hadisi yazacagi zeman, gusl abdesti ahr, iki
rek'at nemaz kilar, istihare yapardi. Buhariyyi serifi on alti senede
yazdi. 18, 21, 40, 79, 231, 242, 362.
55 — BURHANEDDIN MERGINANI: All bin Ebu Bekr, bii-
yiik alim olup, Buharada miiderris idi. Seyhulislam adi ile meshur-
dur. Ferganenin Merginan kasabasmda tevelliid ve 593 [m. 1197] de
Buharada Cengiz hiicumunda sehid oldu. Eserleri arasmda (Hida-
ye) ya'ni (Serh-i Bidaye) ve (Tecnis) ve (Kunye-tiil-fetava) kitabla-
n meshurdur "rahime-hullahii teala". Hidaye iki cild olarak basil-
mis, Ingilizceye terceme edilmisdir. Cok alimler tarafmdan serh
edilmisdir. ibni Humamm serhi olan (Feth-ul-kadir) yeniden basil-
misdir. 125.
56 — BUREYDE-TUBNU HASIB ESLEMI: Eshab-i kiram-
dandir. Hicretde, kavmi ile birlikde gelip musliman oldu. Uhud ga-
zasmdan sonra Medine-i miinevvereye geldi. Bundan sonraki ga-
zalarm hepsinde bulundu. Bir miiddet Basrada kaldi. Horasana ci-
hada gitdi. Mervde yerlesdi ve orada vefat etdi. C ocu klan, torun-
lan, orada kaldi. Oglu Abdullah vasitasi ile birkac hadis-i serif bil-
dirmisdir. 113.
57 — CABIR BIN ABDULLAH: Ensar-i kiramin buyiiklerin-
dendir. ikinci Akabe anlasmasinda babasi ile idi "radiyallahii te-
ala anhiima". Bedr ve Uhudda kuciik idi. Diger onsekiz gazada
bulundu. Omrii sonunda gozlerine perde geldi. Yezidin kumanda-
sindaki ordu ile Istanbul muhasarasinda bulundu. 77 yilinda 95 ya-
-317-
sinda vefat etdi. Medinede medfun oldugu (Mevdu'atiil-ulum) 648.
ci sahifede yazilidir. Koca Mustafa pasamn yapdirdigi cami' ve tiir-
be, baska Cabir icin olsa gerekdir. 40, 106, 185, 231.
58 — CABIR BIN ZEYD: Basrada, Tabi'mdendir. Alim ve fa-
kih idi. Abdullah ibni Abbasm talebesinden idi. 103 de vefat etdi.
126.
59 — CATER TAYYAR: Resulullahm "sallallahu aleyhi ve
sellem" amcasi olan Ebu Talibin oglu ve hazret-i Alinin biiyiik
kardesidir. Iman edenlerin otuzikincisidir. Habese hicret edip,
Hayberin fethinde gelmisdi. Sama yakm Mu'te denilen yerde, hic-
retin sekizinci yih Cemazil-iila aymda, rum ordusu ile harb eden
ticbin askerin kumandani Zeyd bin Harise sehfd olunca, yerine
emir olmus, sancagi sag eline alip hiicum etmisdi. Sag eli kesilince,
sol eline almis, sol eli de kesilince, disi ile tutarak hiicum etmis ve
nihayet sehid olmusdur. Vefatmda kirk bir yasmda idi. O gun yet-
misden ziyade yara almisdi. Resulullaha (Ca'fer Tayyara, iki kolu
yerine iki kanad verilip Cennetde ucmakda oldugu) vahy olundu.
Bu miijdeyi Eshaba haber verdi. Bunun icin (Tayyar) denildi. 66,
250, 323, 329, 340.
60 — CA'FER SADIK: Babasi, Muhammed Baku bin Zey-
nel'abidindir. Oniki imamm altmcisidir. Validesi, Ebu Bekr-i Sid-
dikm torunu olan Kasimin kizidir. 83 yilmda Medinede tevelliid,
148 [m. 765] de orada vefat eyledi. Babasi ve dedesinin yanmdadir
"rahime-humullahu teala". ilmi ve kemali essiz idi. imam-i a'zam
Ebu Hanife, dersine devam ederek arif-i billah oldu. Kimya ilmin-
de, zemanmm bir danesi idi. Meshur kimyager Cabir, bunun ders-
lerinde yetisdi. ikinci Abbasi halifesi olan Ebu Ca'fer Mensur,
kendisine diisman idi. Bir kerre oldiirtmek istedi ise de, (Tezkire-i
evliya)da yazih kerameti goriince korkdu. Tevbe etdi. Cok hiirmet
eder, nasihatlerini dinler oldu. Yedi erkek, iic kiz evladi olup, bii-
yiik oglu isma'il, kendisinden once vefat etdiginden, yedinci imam,
ikinci oglu Musa Kazim hazretleri olmusdur. Bid'at ehlinden bir
kismi, oglu isma'ili ve evladim imam tamyor. Bunlara isma'iliyye
denir. Si'ilerin cogu, kendilerine (Ca'feri) demekde ise de, bu soz-
leri, Ebu Ca'fer Muhammed Tusinin mezhebinde olduklanni bil-
dirmekdedir. 86, 87, 96, 108, 110, 111, 124, 125, 134, 212, 315, 324,
358, 361, 406, 410.
61 — CAMI "MOLLA": Abdurrahman bin Ahmed Nureddin
mevlana Cami, Hiratda seyhiilislam idi. Alim ve veliyyi kamil ve
edib ve sair idi. Horasanda, Cam kasabasmda 817 de tevelliid ve
-318-
898 [m. 1492] de Hiratda vefat etdi "rahime-hullahu teala". Rese-
hat kitabinda, uzun hal tercemesi vardir. Behaeddm Buhari haz-
retlerinin hahfelerinden Sa'deddm-i Kasgari meclisinde kemale
geldi. Sultanlardan ve hele vezir All sir Nevaiden cok saygi goriir-
dii. Fatih sultan Muhammed hazretleri ile de mektublasirdi. Fati-
hin da'veti ile Konyaya tesrif etdi ise de, padisah vefat etdiginden
gorusemediler. ($evahid-iin-niibuvve) ve (Nefehat-iil-iins) ve (Be-
haristan) kitablan tekrar tekrar basilmisdir. Her iicu de farisidir.
Yiize yakm kiymetli eseri cesidli dillere terceme edilmisdir. 31,
122, 143, 363, 386.
62 — CAMI NAMIKI: Ahmed Ali bin Muhammed Namiki Ca-
mi, Evliyamn biiyiiklerindendir. Seyhiilislam-i mutlak idi. Nefehat
kitabmm farisi Hind baskisi, 322. ci sahifesinden bashyarak Ahmed
Camiyi uzun anlatmakdadir. Eshab-i kiramdan Cerir bin Abdullah
soyundandir. Cerir, beyaz, uzun boylu, cok yakisikh idi. Omer "ra-
diyallahii anhiima", (Cerir, bu iimmetin Yusiifiidiir) buyururdu.
Ahmed Caminin otuz dokuz oglu ve iic kizi vardi. On dort oglu ka-
hp, hepsi alim, amil, kamil ve veliyyi kamil oldu. Hepsinin kitabla-
n, eserleri vardi. Kendisi iimmi idi. Okumadi, yirmiiki yasmda tev-
be edip, onsekiz yil tenhada nefsini terbiye ile ugrasdi. ilm-i lediin-
niye kavusdu. Bu arada, kendisine ilm-i zahir de ihsan edildi. ilm-i
zahirin boyle ihsan olunmasi, Eshab-i kiramdan sonra pek az Evli-
yaya nasib olmusdur. Tevhid, ma'rifet-i ilahiyye, siyer, hikmet, te-
savvuf, hakikat sirlan iizerinde, iicyiizden fazla kitab yazdi. (Mif-
tah-iin-necat) adindaki farisi yazma eseri istanbulda Siileymaniyye
kiitiibhanesi, Es'ad efendi kismmda 1728 numarada vardir. Bunu
522 de yazmrsdi. 441 de tevellud ve 536 [m. 1142] de vefat eyledi.
(Siraciissainn) kitabinda kendi hayatim anlatmakda, Hak tealamn
verdigi ni'metleri saymakdadir. Bu kitabim altmisiki yasmda yaz-
mis idi. O zemana kadar yiizseksenbin kafirin imana gelmesine,
tevbe etmelerine sebeb olmusdur. Oglu Zahireddin (Rumiizii-ha-
kayik) kitabinda diyor ki, (Babam Ahmed, hayati miiddetince alti-
yiizbin kisinin tevbe etmesine sebeb oldu). Uzun zeman Hiratda,
Abdiillah-i Ensari hanesinde kalarak nesr-i hakayik eyledi. 143.
63 — CENGIZ HAN: [Dschingis-chan] Cengiz veya Timocin
denir. Tiirk degildir. Mogol oldugu, biitiin dillerdeki tarihlerde ya-
zihdir. En biiyiik ve en zalim mogol hiikmdan idi. Kafir idi. islam
diismam idi. 551 [m. 1155] da tevellud, 624 [m. 1227] de vefat etdi.
Biiyiik tarihci Semseddin Sami beg, (Kamus-iil-a'lam)da diyor ki,
(Cengiz diinyamn en biiyiik cihangirlerinden ve en meshur zalim
ve kan dokiiciilerdendir. Mogoldur. islamiyyete cok zaran dokun-
-319-
mus olan bu adam, bir kabile reisi iken, 599 [m. 1202] da (Kara-ku-
rum)da mogol ve tatar hanlarmm basi, ya'ni hakam oldu. Cahil ve
vahsi mogollardan ve tatarlardan biiyiik bir ordu, daha dogrusu
yagmacilar giiruhu toplayip, dogu Tiirkistam ve Cini aldi. 616 [m.
1219] da, sultan Muhammed Harezm sahin memleketine saldrrdi.
Horasan, Kandihar, Miiltan gibi medeniyyet merkezlerini yakdi,
yikdi. Milyonlarca muslimam oldiirdii. Cogunu cami'lerde kilinc-
dan gecirdi. Kendi askerlerinden de yuz binlerce telef oldu. Buha-
ra, Semerkand, Hirat gibi ilm kaynagi biiyiik sehrleri harabeye ce-
virdi. Kadinlanni esfr diye askerine dagitdi. Cok cirkin seyler yap-
dilar. Islam medeniyyetine, yerine getirilemiyecek darbeler indir-
di. Kafkasyaya, Rusyaya, Anadoluya yayildi. 621 [m. 1224] de Ka-
ra-kuruma cekildi. Sucsuzlann, kadm ve cocuklann kanlanm dok-
mek en biiyiik zevki ve eglencesi idi. Askerleri de keyfi icin adam
oldiiriirlerdi. Girdigi sehrlerdeki sivil halkm hepsinin olduriilmesi-
ni emr ederdi. Altiyiiz senede, nice emeklerle elde edilmis, hatta
islamiyyetden once de yapilmis nice medeniyyet eserlerini, kiitiib-
haneleri, mektebleri, rasathaneleri [kiymetli kitablan, tarihin
onemli kaynaklarim, vesikalanm] yok etdi. islam alimlerinin bir-
cok eserlerinin bugiin elde bulunamamasi, baslica Cengiz ile to-
runlanmn ve bunlarm emri ile saldiran vahsi mogol yagmacilarimn
yapdiklan tahriblerin neticesidir. Taskinlik ve azginlik zemam kisa
siirdii ise de, yikdigi medeniyyetler bir daha eski halini bulamamis-
dir).
(Mir'at-i kainat)da, biitiin diinyaca tanman ve giivenilen bii-
yiik alim imam-i Siiyutmin (Tarih-ul-hulefa) kitabindan alarak di-
yor ki, (Cengiz mogol idi. Dilleri Hind dili ile kansik idi. [Ya'ni
tiirkce bilmezlerdi. Hicbir bakimdan tiirkliikle ilgileri yokdu. Hat-
ta, tiirklerle harb etdiler. Cok zarar yapdilar.] Cin collerinde ya-
sarlardi. Sehr, hatta koy bile kuramamislardi. Sehrlere saldirdilar.
Yagmacihkla gecinirlerdi. Kan dokmegi, kotiiliik yapmagi sever-
lerdi. Baskmlarmda ok kullamrlardi. Kadmlan da harb ederdi.
Hepsi kafir ve azih islam ve medeniyyet diismam idiler. Giinese
tapimrlardi. Hicbir kotiiliik onlarca haram ve yasak degildi. Cok-
lan insan eti de yirlerdi. Askerlerinde nikah ve aile duygusu olma-
yip, bir kadmi nice erkek kullamrdi. C°k aldatici, pek can yakici
idiler. Sehrleri yakar, yikarlar, coluk, cocuk, kadm, ihtiyar deme-
yip, kendilerinden olmiyan her insam oldiiriirlerdi. Mogol padisa-
hi Diis hamn kadmi Cengizin halasi idi. Diis oliince oglu olmadigi
icin, Cengiz bunun yerine gecdi. Ci mn ner yerini ahp hakan oldu.
616 [m. 1212] da Tiirkistana saldirdi). Cok tiirk oldiirdii. Cengizin,
vahsi, barbar bir kavmden tiiredigini, heryeri yakip yikdigmi ta-
-320-
rihler bildiriyor. Teskilath, egitimli bir ordusu olmadigi, asker de-
gil, canavar giiruhu olduklan meydandadir. Sehrleri yikarak,
ma'sum insanlan kana bulayarak yildinm hizi ile saldirmaga cen-
gaverlik demek, barbarlarda disiplin aramak ve hele yirminci asr-
da meydana cikan stratejik bilgileri Cengize ve onun capulcu siirii-
siine mal etmege kalkismak, tarih kitablarma uygun degildir.
Cevdet pasa, (Tarih-i hulefa)da diyor ki, (Cengiz han yediyiizbin
siivari ile Harzemsah iizerine yiiriidii. Cengizin siivarilerini zemam-
mizdaki ta'limli siivariye benzetmek dogru degildir. Evet simdi yiiz-
bin siivariyi sevk etmek miimkin degildir. Onun suvanleri, kendi ca-
dirlari ile ve hayvanlan ile, kadmlan ile bir ordu gibi giderdi. Hay-
vanlannin etleri ve siitleri ile beslenirlerdi. Hayvanlan da, yerleri
esip, ot kokleri yirlerdi. Silahlanni kendileri yapar, egerlerini ken-
dileri dikerlerdi. San'at boliikleri, idare, kumanda teskilatlan yok-
du. II ve asiret begleri ve kabile hanlan kendilerini idare ederdi.
Cengiz hamn bu islerden haberi olmazdi). 317, 338, 389.
64 — CEVDET PA$A: 1238 de Lofcada tevelliid, 1312 [m.
1894] de Istanbulda vefat etdi. Arabi, farisive tiirkce kitablan cok-
dur. Babasmm adi isma'ildir. Osmanh vezirlerinden idi. Alim, fadil,
edib ve tarihci idi. Tiirkce oniki cild (Tarih-i Osmani) kitabi cok
kiymetlidir. Sultan Aziz han zemamnda, Allahii tealanm emrlerini
kanun sekline sokmak icin kurulan (Mecelle) komisyonunun reisi
idi. Mecelle, cok kiymetli bir kitabdir. Adem aleyhisselamdan, Fa-
tin sultan Muhammed zemanma kadar, ya'ni 843 hicri yilma kadar
olan Peygamberlerin ve halifelerin ve alimlerin vak'a ve hayatlan-
m anlatan (Kisas-i enbiya) tarihi oniki ciiz' olup, acik tiirkce ile ya-
zilmisdir. 1331 baskisi cok giizeldir. Latin harfi ile basilanlarda yan-
lislar goriilmekdedir. (Ma'lumat-i nafi'a) risalesi cok kiymetli din
bilgilerini havi olup, 1983 de istanbulda basilan (Faideli Bilgiler)
kitabmda hepsi mevcuddur. (Tam Ilmihal-Se'adet-i Ebediyye) ki-
tabmda (Mecelle) hakkmda genis bilgi vardir. 64, 127, 237.
65 — CIHAN SAH: Karakoyunlu hiikumetinin iiciincii hiikm-
dandir. 842 de tahta cikip, Iranm bir kismini ele gecirdi. Akko-
yunlu devletine harb i'lan etdi ise de, Uzun Hasen tarafmdan, 872
[m. 1467] de oldiiriildu. 36, 384, 390.
66 — CUNEYD-I BAGDADI: Babasi Muhammed, camci idi.
Evliyamn biiyiiklerindendir. 207 de Nihavendde tevelliid, 298 [m.
911] de Bagdadda vefat etdi. Siifyan-i Sevrinin derslerinde yetisdi.
Dayisi Sirri Sekatiden tesavvufu aldi. Binlerle Veil yetisdirdi. Asn-
nm kutbu idi. Otuz kerre yaya hacca gitdi. Kerametleri, nasihatleri
ve hakikatden sozleri cokdur. Hocasimn yamndadir. Siikr demek,
- 321 - Eshab-i Kiram - F:21
Allahii tealanm verdigi ni'meti, ona karsi isyanda kullanmamak de-
mekdir, derdi. Sebli dedi ki, (Allahii teala, kiyametde, Cennete veya
Cehenneme gitmek arasmda beni serbest biraksa, Cehenneme git-
megi isterim. Ciinki, Cennete girmek benim arziimdur, Cehenneme
sokmak Onun muradidir. Dostun arzusunu birakip, kendi diledigini
yapan kimsenin seviyorum demesi dogru olmaz). Bu sozii Ciineyd
isitince, (Sebli, cocukca konusmus, Rabbim beni serbest biraksa, bir
dilekde bulunmam. Kulun dilemesi olmaz. Diledigin yere giderim.
Senin diledigini yapanm derim) buyurdu. Ciineyde biri gelip, (Bir
dakika benimle ol. Sana birsey soyliyecegim) dedikde, (Ey arslamm,
benden oyle birsey istedin ki, ben senelerce, onu aramakdayim. Bir
an Rabbimle olmak icin, yillarca ugrasiyorum, olamiyorum. Simdi,
nasil seninle olabilirim) buyurdu. 148, 150, 155, 214, 322, 387.
67 — DAVUD-I TAI: Babasi, Nasir-i Kiifidir. Ziihd ve takva-
si ile meshurdur. imam-i a'zamla sohbet ederdi. Hariiniirresid ve
diger riitbe sahiblerinin hediyyelerini kabul etmezdi. Ustadi, Ha-
bib-i Ra'idir. Gencliginde bir sarkicidan:
Hangi giizel yanak ki, toprak olmadi,
Hangi tath gozdiir ki, yere akmadi?
beytini isiterek kalbine bir ates diisdii. Saskma dondii. Derdine de-
va bulmak icin dolasdi. imam-i a'zam Ebu Hanifenin kapisina gel-
di. Imam, bunun yiizuniin renginin degisdigini goriince sebebini
sordu. Halini anlatdi. (Diinyadan sogudum) dedi. imamm goster-
digi yolda ziihd ve takva eyledi ve imamm derslerine devam etdi.
Sonra Habib-i Ra'iden feyz alarak kemale geldi. 165 [m. 781] de
Bagdadda vefat etdi. 43, 409.
68 — EBU AMR BIN SALAH: ibni Salah denilen bu zatin
adi, Osman bin Abdiirrahmandir. Safi'i mezhebinde alim idi. Tef-
sir, hadis, lugat ve edebiyyatda da derin bilgisi vardi. 577 de Zur
sehrinde tevelliid, 643 [m. 1245] de vefat etdi. Samda, Kudtisde
miiderris idi. 106.
69 — EBU BEKR "KADI": Muhammed bin Tayyib Bakillani,
biiyiik ilm-i kelam alimidir. Es'ari mezhebinde idi. 338 [m. 949] da
Basrada tevelliid, 403 [m. 1012] de, Bagdadda vefat etdi "rahime-
hullahti teala". Bilgisi, zekasi cok oldugundan herkesi ikna' eder-
di. Sultan Adudiiddevle tarafmdan istanbula sefir olarak gonderil-
misdi. 90, 204, 326.
70 — EBU BEKR-I SIDDIK: Abdullah bin Ebu Kuhafe Os-
man bin Amir bin Ka'b bin Sa'd bin Teym bin Mtirre bin Ka'b
Kureysi, Eshab-i kiramm en iistiinii, Asere-i miibesserenin birin-
-322-
cisidir. Resulullahin magara arkadasi ve ilk halifesidir. Annesinin
adi Ummiilhayrdir. Atik ve Siddik ismleri meshurdur. Manifatura
tiiccan olup, cok zengin idi. Kureysin ileri gelenlerinden idi. Hadi-
ce, All ve Zeyd bin Hariseden sonra, dordiincii olarak imana gel-
misdir. Resulullaha fevkal'ade sidki ve sevgisi vardi. Herkesi ima-
na caginrdi. Osman, Ziibeyr, Abdurrahman, Sa'd bin Ebi Vakkas,
Talha gibi iistiin Sahabiler, Ebu Bekrin cagirmasi ile imana geldi.
Malinm hepsini, Resulullahin ugrunda hare etdi. Cok hadis-i serif
ile ve ayet-i kerime ile medh olundu. Biitiin gazalarda bulundu.
Kendini Resulullaha siper ederdi. Resulullah vefat etdigi giin, haz-
ret-i Omerin akh gidip, (Resulullah goke cikdi. Kim Ona oldii der-
se boynunu vururum) diyerek kihcim cekdi. Herkes, iiziintuden ve
Omerin bu halinden korkdugu halde, Ebu Bekr biiyiik cesaret ile
arslan gibi ortaya cikrp, (Resulullahin her insan gibi olecegini) bil-
diren ayet-i kerimeyi okudu. Te'sirli sozleri ile, nasihat ederek,
halki siikuna ve huzura getirdi. Mii'minlere teselli verdi. Eshab-i
kiramm sozbirligi ile halife secilip, once, miirted olanlarla ve Pey-
gamber olduklanm soyliyerek cahil koyliileri aldatan Esved-i ane-
si ve Miiseylemetuikezzab ve Sicah hatun ve Tuleyhat ibni Huvey-
lid ile ayn ayn harb edip, hepsini kahr ve mahv eyledi. Hire ve En-
bar sehrlerini feth eyledi. Halidi ve Ebu Ubeydeyi biiyiik ordu ile
Sama gonderdi. Dm-i islami yeniden diizene koydu ve kuvvetlen-
dirdi. iki sene, iic ay ve on giin hilafetden sonra, hicretin oniiciin-
cii yih, Cemazil-ahir ayi yirmiikinci sah giinii, aksamdan sonra, 63
yasmda vefat etdi. Vasiyyeti iizere zevcesi Esma yikadi. Resulul-
lahin tabutuna konup, nemazim hazret-i Omer kildinp, gece, huc-
re-i se'adete defn edildi. Zevceleri Katilden, Abdullah ve Esma,
Umm-i Rumandan, Abdurrahman ve Aise isminde cocuklan ol-
musdur. Ca'fer Tayyardan dul kalan Esma ve Habibeyi ahp, birin-
cisinden Muhammed, ikincisinden, kendisinin vefatindan sonra
UmEm-i Giilsiim diinyaya gelmisdir.
Menkibeleri, tevazu'u ve comerdligi dillerde destan olmusdur.
142 hadis-i serif bildirmisdir. Kur'an-i kerimi tophyarak, islamiy-
yete en biiyiik hizmeti yapmisdir. Ensab ilminde cok ileri olup, esi
yok idi "radiyallahii teala anh".
Ebu Bekr-i Siddik, beyaz, za'if, seyrek sakalh, giizel bir zat idi.
12, 13, 17, 18, 21, 22, 23, 24, 28, 38, 40, 44, 54, 59, 60, 61, 64, 68, 72,
73, 75, 76, 79, 82, 85, 86, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 105, 107,
108, 109, 110, 111, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 123, 124, 127,
128, 129, 130, 131, 132, 133, 151, 156, 163, 164, 165, 166, 167, 169,
170, 171, 172, 174, 177, 178, 179, 181, 185, 186, 187, 188, 189, 190,
191, 192, 195, 196, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207,
-323-
208, 209, 210, 212, 215, 216, 219, 223, 229, 230, 232, 237, 242, 248,
249, 250, 251, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 262, 266, 267, 279,
310, 312, 315, 316, 318, 323, 325, 328, 329, 330, 340, 342, 351, 354,
356, 358, 361, 362, 365, 381, 383, 391, 402, 407, 408.
71 — EBU CEHL: Adi Ami bin Hisam bin Mugire bin Abdul-
lah bin Amr bin Mahzumdur. Mahzum, Resulullahm dedelerinden
Miirrenin torunudur. Kureys reislerinden idi. Resulullahm en bii-
yiik diismam idi. Din-i islama karsi kini ve inadi pek fazla idi. Am-
casi Velid bin Mugire de islamin azih diismanlarmdan idi. Hicretin
ikinci yihnda olan Bedr gazasmda Afra hatunun iki oglu Mu'az ile
Mu'avvez kendisini agir yaralayip yikdilar. Sonra Abdullah ibni
Mes'ud hazretleri gelip can cekisirken oldiirdii. Resulullah "sallal-
lahii aleyhi ve sellem" kendisini goriince, Allahii tealaya siikr etdi
ve (Bu iimmetin Fir'avni iste budur!) buyurdu. Ebu Cehlin karde-
si olan As bin Hisam da o sirada katl olundu. Ebu Cehl oliirken
yetmis yasinda idi. 15, 38, 92, 95, 109, 229, 312, 324, 326, 340, 343,
344, 350, 361, 379, 380, 381.
72 — EBU DAVUD: Siileyman bin Es'as Sicstani, hadis alimi-
dir. (Siinen) kitabi cok kiymetli olup, icinde dortbinsekizyiiz ha-
dis-i serif vardir. Ahmed ibni Hanbelin talebesidir. 202 [m. 817] de
Iramn Efgan hududunda Sicstan (Sistan) sehrinde tevellud, 275
[m. 888] de Basrada vefat etdi. 73, 165, 200.'
73 — EBU HANIFE: imam-i a'zam Nu'man bin Sabit, Ehl-i
siinnetin reisidir. Din-i islamin bir diregidir. Soyu, Iran sahlarmdan
birine ulasmakdadir. Dedesi miisliman olmusdu. 80 yihnda Kufe-
de tevellud, 150 [m. 767] de Bagdadda sehid oldu. Tabi'inin biiyiik-
lerindendir. Fikhi Hammaddan ogrendi. imam-i Ca'fer Sadikm
sohbetinde kemale geldi. Fikhin kurucusudur. Tesavvufda cok
yiiksek, biiyiik Veli idi. Emevilerin Irak vahsi olan Yezid bin Omer
tarafmdan Kufe kadisi yapildi ise de, kabul etmediginden, zmdan-
da kamci vuruldu. Abbasi halifesi Ebu Ca'fer Mensur da kadi yap-
mak istedi. Kabul buyurmadi. Yine zindana kondu. Zehrli serbet
verilerek sehid edildi. Derin ilmi, keskin zekasi, akh, ziihdii, takva-
si, hilmi, salahi ve comerdligi yiizlerle kitabda yazihdir. Talebesi
pek cok olup, biiyiik miictehidler, alimler yetisdirdi. Alb arslamn
oglu, Selcuk sultam Melik sahm [447-485] vezirlerinden Ebu Sa'd
Muhammed bin Mensur [494] tarafmdan miikemmel bir tiirbe
yapdinlmisdir. Bugiin yer yiiziinde bulunan Ehl-i islamin yaridan
ziyadesi ve Ehl-i siinnetin yiizde sekseni hanefi mezhebindedir. 17,
25, 43, 45, 50, 53, 58, 76, 87, 96, 104, 107, 108, 142, 182, 195, 219, 237,
249, 278, 318, 322, 329, 360, 407.
74 — EBU HUREYRE: Adi Abdurrahmandir. Hayber gaza-
-324-
smda miisliman oldu. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" bir-
giin eteginde kedi yavrusunu severken gorerek, bu ismi vermisdi.
Kedicigin babasi demekdir. Cok fakir idi. Harbde, sulhda Resulul-
lahm yanmdan aynlmazdi. Hafizasi cok kuvvetli oldugundan, cok
hadis-i serif ezberlemisdi. Eshab-i kiramdan ve Tabi'mden sekiz-
yiizden fazla kimsenin, kendisinden hadis ogrendigini Buhari bildi-
riyor. Halife Omer zemanmda Bahreyn valisi idi. Hazret-i Osman
zemamnda Mekke kadisi oldu. Hazret-i Mu'aviye, kendisini Medi-
ne valisi yapdi. 57 de, 78 yasmda iken, Medmede vefat etdi. 40, 69,
70, 85, 185, 231, 242, 243, 250.
75 — EBU ISHAK iSFERAINI: Rukneddin Ibrahim bin Mu-
hammed, Safi'i mezhebinde biiyiik alimdir. Zemamnm en biiyiik
iistadi idi. Bes cild fikh kitabi meshurdur. 418 [m. 1027] de Nisa-
purda vefat etdi. isferaindedir. 89, 91, 326.
76 — EBU KATADE: Ensar-i kiramdan olup, Resulullahm
"sallallahii teala aleyhi ve sellem" siivarilerinden idi. 45 yilmda
yetmis yasinda vefat etdi. Medine-i miinevverededir. 117.
77 — EBU KUHAFE: ismi Osmandir. Halife-i muslimin haz-
ret-i Ebu Bekr-i Siddikm babasi idi. Mekkenin feth giinu iman et-
di. 99 yasinda iken, oniic yilmda vefat etdi. 86, 219, 253, 322, 345.
78 — EBU LEHEB: Adi Abdul-Uza idi. Resulullahm "sallalla-
hii aleyhi ve sellem" amcasi oldugu halde, miisliman olmadi. Musli-
manlann biiyiik diismam idi. Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sel-
lem" cok eziyyet ve cefa ederdi. Kimsenin miisliman olmamasi icin,
gece giindiiz cahsirdi. Her sabah, Resulullahm kapisi oniine cok di-
ken yigardi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" diinyaya geldi-
gi sabah, bunun cariyesi Siiveybe, (Kardesin Abdiillahm oglu oldu),
diyerek kendisine miijde getirince, sevinmisdi. (Ona siit vermek
sarti ile, seni azad etdim) demisdi. Resulullahm ilk siit annesi, Sii-
veybe oldu. Bunun icin, Ebu Lehebin, her mevlid gecesinde, azabi
biraz haffflemekdedir. Mevlid gecesi sevinen, o geceye kiymet ve-
ren mii'minlerin pekcok sevab kazanacagi buradan anlasihr.
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" Kur'an-i kerim okuya-
rak rast geldigini miisliman olmaga caginrken, Ebu Leheb arka-
smda dolasir, (Sakm ona aldanmayimz, soziine inanmaymiz) der-
di. Kansi (Umm-i Cemil), Ebu Siifyamn kiz kardesi idi. Kocasi gi-
bi, o dahi, eli ve dili ile cok eziyyet ederdi. Resul-i ekremin kizla-
rmdan Rukayye, Ebu Lehebin oglu (Utbe) de idi. ikinci kizi
Umm-i Giilsiim, oteki oglu (Uteybe)de idi. Bunlar da, babalan ve
-325-
analari gibi, kafir ve biiyiik diisman oldular.
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" akrabasim, Cehennem
atesi ile korkutarak, dine cagirmaga me'mur olunca, Safa tepesine
cikdi. Akrabasim dine da'vet buyurdu. Akrabasi toplamp dinledi-
ler. (Su dagin arkasinda diisman var. Size hiiciim edecek desem,
inanir misiniz?) buyurdu. Hepsi, (evet) dedi. (Oyle ise, sizi basini-
za gelecek olan kiyamet giiniiniin azabi ile korkutmak icin, Rab-
bimden emr aldim. Iman ediniz!) buyurdu. Ebu Leheb cok kizdi.
Agzim bozdu. (Bizi bu soz icin mi cagirdm?) dedi. Azarladi. Cirkin
seyler soyledi. Azab gorecegini bildiren ayet geldi. Zevcesine,
odun, diken hammali denildi. Buna da cok icerledi. Hemen ogul-
larma, eslerini bosamagi emr etdi. Uteybe haini, yalmz bosamakla
kalmayip, gelip (Senin dinine inanmiyorum. Seni sevmiyorum. Sen
de beni sevmezsin. Onun icin, kizini bosadim) diyerek, Resululla-
hin "sallallahii aleyhi ve sellem" iizerine hiicum etdi. Mubarek ya-
kasmdan cekdi. Gomlegini yirtdi. Hatemiil-enbiya efendimiz "sal-
lallahii aleyhi ve sellem", (Ya Rabbi! Buna, canavarlanndan bir
yirtici hayvan ile ceza ver!) diye diia buyurdu. Cenab-i Hak, Ha-
bib-i ekreminin diiasim kabul etdi. Nice zeman sonra, Uteybe Sa-
ma giderken, Zerka denilen yerde, bir arslan gelip, onu parcaladi.
Rukayyeyi "radiyallahii anha", sonra Osman ibni Affan "radiyal-
lahii anh" aldi. Cok zengin idi. Cok diia kazandi. Se'adet-i ebediy-
yeye kavusdu.
Ebu Leheb, biitiin omriinii kin ve dusmanhk ile gecirdi. Hicre-
tin ikinci yih, Bedr gazasmdaki faci'ayi goriip cok iiziildii. Diinya
basma zmdan oldu. Yedi giin sonra (adese) denilen bulasici kara
hasbe (cicek) deri hastahgmdan oldii. Kokdu. Ebu Lehebin kiz
kardesi Atike, Bedr gazasindan birkac giin once, korkunc bir rti'ya
goriip, kardesi Abbasa soylemisdi. Kureysin basma biiyiik felaket
gelecek demislerdi. Ebu Leheb, bu yiizden Bedr muharebesine ka-
tilmadi. Ebu Cehlin kardesi As bin Hisami, para ile kendi yerine
gondermisdi. 77, 178, 186, 325, 326, 383'.
79 — EBUL HASEN-I ES'ARI: Adi Ah bin isma'il olup, Ebu
Musel Es'ari soyundandir. Ehl-i siinnetin iki mezhebinden, Es'ari
mezhebinin imamidir. 260 [m. 873] da Basrada tevelliid, 324 [m.
936] da Bagdadda vefat etdi. Uvey babasi Ebu Qbaiden okuyup,
bunun gibi, mu'tezile alimi oldu ise de, sonra tevbe etdi. Kelam
alimlerinden Ebu Bekr Bakillani, ibni Furek [Muhammed bin Ha-
sen], Ebu ishak isferaini, Ebu ishak Sirazi [Ibrahim bin Ah],
imam-i Gazali, Ebiilfeth Sihristani [(Milel ve Nihal) kitabimn sa-
hibi Muhammed bin Abdiilkerim] ve Fahreddm-i Razi ve daha ni-
-326-
celeri Es'ari oldu. Mezhebi diinyaya yayildi. Ellibes kadar kitabi
vardir. Tefsiri yetmis cilddir. Mu'tezileye, Haricilere ve si'ilere
karsi kitablan vardir "rahime-hullahii teala". 18, 21, 79, 89, 204,
223.'
80 — EBUL HASEN-I HARKANI: All bin Ca'fer zemamnin
kutbu idi. Bayezid-i Bistamfnin ruhaniyyeti ile kemale geldi. Har-
kandan Bistama, hocasimn tiirbesini ziyarete gelirken, yolda bir
hatm okurdu. Ebu All ibni Sina, iistadim ziyaret icin Harkana ge-
lir. Ebul-Hasen ormana gitdiginden, hatunundan sorar. Hatunu
iistadin buyiiklugiine inanmadigi icin, uygunsuz sozler soyler. ibni
Sina ormana giderken, iistadm bir arslana odun yiiklemis, gelmek-
de oldugunu goriir. (Bu ne haldir?) diye sorunca, (Evimdeki kur-
dun bela yukiinii tasidigim icin, bu arslan da, bizim yukiimiizu ce-
kiyor) buyurur. (Kalblerin en nurlusu, icinde mahluk tasasi olmi-
yandir. Ni'metlerin en iyisi, cahsarak kazanilandir. Arkadaslann
en iyisi, Allahti tealayi hatirlatandir) buyururdu. Tesavvufu anla-
tan (Esrar-i siiliik) kitabi vardir. Cesed-i serifinin, iistadmin cism-i
pakinden yukanda bulunmasi edebsizlik olur diye, kabrinin daha
derin kazilmasini vasiyyet etmisdi. 425 [m. 1034] yih, Muharremin
onuncu sail giinii vefat etdi. (Tezkiret-iil-evliya) ve (Rcschat) ki-
tablarinda sozleri ve kerametleri uzun anlatilmakdadir "rahime-
hullahii teala". 146, 410.
81 — EBUL HUSEYN BIN SEM'UN: Natik-iil-hikme Mu-
hammed, 387 de vefat etdi. 270.
82 — EBU MENSUR MA-TURIDI: Muhammed bin Mah-
mud Ma-tiiridi, Ehl-i siinnetin iki i'tikad imamlarmdan birincisidir.
Ehl-i siinneti, mu'tezileye karsi pek mukemmel miidafe'a etmisdir.
Maveraiinnehrde yasadi. 333 [m. 944] de Semerkandda vefat etdi.
Iman iizerinde cok kitabi vardir "rahime-hullahii teala". 90, 92.
83 — EBU NU'AYM: Ahmed bin Abdullah isfehani, hadis ve
fikh alimi idi. Tesavvufda yiiksek derecede bir Veli idi. Hafiz-i isfe-
hani de denir. [Hafiz, hadis alimi demekdir.] Cok kitab yazdi. (Hil-
ye-tiil-evliya) kitabmdaki hadis-i serifde, (Ho-parlorle okunan eza-
mn muezzinin sesi olmadigi, bu calgi sesine (Seytan ezam) denildi-
gi) yazihdir. Bu kitab, Berlinde basilmisdir. 336 da isfehanda tevel-
lud, 430 [m. 1039] da vefat etdi "rahime-hullahii teala". 30, 255.
84 — EBU SA'ID RAZI: isma'il bin All bin Hiiseyn Razi, Rey
sehrinde, mu'tezile alimi idi. Razi, Rey sehrinden demekdir. Cok
kitab yazmisdir. (Elmuvafekatii beyne ehlibeyti vessahabe) kitabi
-327-
meshurdur. Kessaf tefsirinin sahibi allame Mahmud bin Omer Ze-
mahseri, bu kitabi kisaltmisdir. 445 [m. 1054] de vefat etdi. 129.
85 — EBU SA'ID HUDRI: Eshab-i kiramm buyuklerindendir.
Babasi Malik bin Sinan da Sahabeden idi ve Uhud gazasmda sehid
olmusdur. 13 yasinda oldugundan Uhud gazasina goturiilmedi. Di-
ger on iki gazada Resulullahm onunde diismana arslan gibi saldir-
di. Alim ve fakih idi. Binyiiz yetmis hadis-i serif haber vermisdir.
74 de vefat etdi. Istanbulda, Ka'riye cami'i yanmda samlmakdadir.
27, 106, 165, 166, 185.
86 — EBU SEVR: Ibrahim bin Halid Kelebidir. Muctehidler-
den, biiyiik alimlerdendir. Safi'i mezhebindendir. Bagdadda tevel-
liid ve 246 [m. 860] da vefat etdi. Fikh, hadis, usul ve hilaf ilmlerin-
de cok kitab yazmisdir. 59.
87 — EBU SUFYAN BIN HARB: Dedesi Umeyye bin Abd-i
Sems bin Abd-i Menafdir. Abd-iil-Menaf, Resulullahm "sallallahii
aleyhi ve sellem" dedesinin dedesidir. Kureysin reislerindendir.
Resulullahm biiyiik diismam idi. Bedr gazasina bunun ticaret ker-
vam sebeb oldu. Uhud gazasmda, diisman ordusunun baskumanda-
m idi. Mekke feth olunurken, islam ordusuna gelip Resulullahm
zevce-i mutahherasi olan kizi Umm-i Habibeye sigmmak istedi ise
de, kizi kabul etmedi. O giin imana geldi. Mekkeye donerek, halki
islama da'vet etdi. Zevcesi Hind, sakalmdan tutarak, (Ey kureys,
bu ahmak ihtiyan oldiiriin!) demisdi. Ertesi giin, Hind de imana ge-
lip, Kureys kadmlan adina Resulullahla "sallallahii teala aleyhi ve
sellem" sozlesdi ve hayr diialarim almakla sereflendi.
Ebu Stifyan halis miisliman olup, Taif gazasmda cok kahra-
manhk gosterdi ve bir gozii kor oldu. Hazret-i Ebu Bekr halife
iken, oniic yilmdaki Yermtik muharebesinde obiir gozii de cikdi.
88 yasinda iken vefat etdi. 12, 61, 64, 245, 246, 251, 325, 328, 349,
355, 384, 396, 402, 408.
88 — EBU SEKUR SULEMI: Muhammed bin Abdusseyyid
bin Su'ayb Kesi olup (Temhid fi beyan-it-tevhid) kitabmm sahibi-
dir. Hanefi kelam alimidir. (El-Hakaik) tefsir kitabinm sahibi Ebu
Abdurrahman Muhammed bin Hiiseyn Siilemibaska olup, 412 [m.
1021] de vefat etmisdir. 75, 77, 401.
89 — EBU TALHA ENSARI: Zeyd bin Sehl, gazalarda bulun-
du. 92 hadis-i serif haber vermisdir. 34 senesinde, 70 yasinda vefat
etdi "radiyallahti teala anh". 116, 250.
-328-
90 — EBU TALIB: Abdulmuttalibin oglu, Resulullahm amca-
si, hazret-i All ile Ca'fer Tayyarm babasidir. Resulullah "sallallahii
aleyhi ve sellem" yetim oldugundan, dedesi Abdulmuttalibin ya-
nmda biiyiidii. Sekiz yasmda iken, dedesi vefat ederken, kendisini
Ebu Talibe ismarladi. Ebu Talib, Fahr-i alemi pekcok sever ve sa-
yardi. Resulullahi Kureys kafirlerinin hiicumlanna karsi son dere-
ce korurdu. Fekat, olecegi zeman, kadmlarm, (oliim korkusundan,
dedelerinin dinini birakdi) demelerinden cekinerek islama gelme-
di. Resulullah, Ebu Talibin miisliman olmasmi cok istiyordu. Son
nefesinde de, islama da'vet etdi ise de, kabul etmedi. Oliirken du-
daklan oynadi. Yamnda bulunan kardesi Abbas (Ya Muhammed!
Kardesim, istedigini soyledi) dedi ise de, (Hayir. Ben isitmedim)
buyurdu. Hicretden iic yil once, seksen yasim gecmis olarak vefat
etdi. 170, 195, 303, 310, 318, 339.
91 — EBUTTUFEYL: Adi Amir bin Vasiledir. Sahabedendir.
Hazret-i Alinin sohbetinde bulunurdu. Hazret-i Hiiseynin kamni
da'va eden Muhtarla birlikde dogiismusdiir. Muhtar tutuldukdan
sonra, yasayip, Mekkede, hicretin yuziincii yilmda, bir diigiinde,
oglunun vefatmda soylemis oldugu bir kaside okunurken, uziintii-
den vefat etdi. Eshab-i kiramdan yer yiiziinde en son vefat eden
budur. 19, 252.
92 — EBU UBEYDE BIN CERRAH: Adi Amir bin Abdul-
lahdir. Eshab-i kiramm biiyiiklerindendir. Bedr gazasinda, kafir
ordusunda bulunan babasim katl etmisdir. Her gazada bulunup,
fevkal'ade cesaret gostermisdir. Hazret-i Ebu Bekr ve Omer ze-
manlannda Samdaki orduda cok kahramanlik gosterdi. Bu ordu-
nun kumandam olup, Sami aldi. Adaleti, rumlan hayretde birakdi.
Asere-i miibessereden idi. 18 de 58 yasmda iken Remle ile Kuds
arasinda, ta'undan vefat etdi. 113, 114, 115, 166, 172, 185, 199, 203,
215, 251, 258, 323.
93 — EBU YUSUF: Ya'kub bin ibrahim-i ensari, Hanefimez-
hebindeki miictehidlerin en buyiigiidiir. Hanefi mezhebinde ilk
kitab yazan budur. 113 [m. 731] yilmda Kufede tevelliid ve 182
[m. 798] de Bagdadda vefat etdi. Halife Mehdi, Hadi ve Haruniir-
resid zemanlarmda, onsekiz sene Bagdadda kadilkudat ya'nitem-
yiz reisligi yapdi. Derin hadis alimi idi. Cok zeki, keskin goriislii
idi. Oglu Yusiif de alim idi. Harun zemamnda vali idi. Ebu Yusiif
yetim olup, anasi cok fakir idi. imam-i a'zam Ebu Hanife "rahme-
tullahi aleyh" bunun keskin zekasmi goriip, kendine talebe yapdi.
Evinin biitiin ihtiyacim, yillarca bolbol imam-i a'zam te'mm etdi.
Annesi yine mani' olmak istedi. imam-i a'zam buyurdu ki, (Oglun
-329-
burada ac degildir. Burada, tereyagi, fistik, badem ezmesi yimesini
ogreniyor). imam-i Ebu Yusiif, kadi iken, serayda Halife ile oturu-
yordu. Tereyagi, fistik ve badem ezmesi getirdiler. Harun, (Bun-
dan yiyiniz! Her zeman gelmez) dedi. Ebu Yusiif giildii. Harun se-
bebini sordu. Cocuk iken, imam-i a'zamm soziinii anlatdi. imama
rahmetle diia etdiler "rahime-humullahii teala". 45, 50, 53, 59, 83,
105, 237, 360, 409.
94 — EBU ZER GIFARI: Eshab-i kiramm biiyuklerinden ve
ilk imana gelenlerdendir. Kavmini islama da'vete gitdigi icin, hic-
retde ve Bedr, Uhud ve Hendek gazvelerinde bulunamadi. Sonra
Medmeye geldi. Hazret-i Ebu Bekr vefat edince Sama yerlesdi.
Hazret-i Osman zemanmda Rebdeye gitdi. 32 yilinda, orada vefat
etdi. Abdullah bin Mes'ud hazretleri, arkadaslari ile oradan geci-
yordu. Cenaze hizmetini yapdilar. Ziihdii ve sidki hadis-i serif ile
medh edilmisdir "radiyallahii teala anh". 27, 68, 100, 105, 106, 113,
192, 208, 241, 250, 251.
95 — EBU ZUR'AT-UR-RAZI: Abdullah Razi, Imam-i Miis-
limin iistadlarmdandir. 264 [m. 878] de vefat etdi. 15.
96 — ENES BIN MALIK BIN NADR ENSARI: Resulullahm
hizmetcisi idi. Dokuz yasinda hizmete basladi. On sene hizmet et-
di. ikibimkiyiizotuz hadis-i serif bildirdi. Yiizden cok cocuk ve to-
runlarim gordii. Yiiz yasini gecmis iken 93 yilmda vefat etdi. Ne-
maz kilmasi, Resulullahm nemaz kilmasma cok benzerdi. imam-i
Malikin babasi olan Enes baskadir. 19, 40, 62, 74, 105, 122, 163,
165, 167, 185, 231, 242, 250, 252, 378, 379, 397.
97 — ESMA BINT-i EBU BEKR: Hazret-i Ebu Bekrin biiyiik
kizidir. Asere-i mubessereden Ziibeyr bin Avvamm zevcesidir.
Abdullah bin Ziibeyrin annesidir. Oglunun sehadetinden az sonra,
yiiz yasinda, Medinede vefat etdi. 99, 305, 323.
98 — ESREF TATAR: Misrda 652 [m. 1254] yilmda kurulan
Tiirkmen hiikumetinin yirmiiki sultamndan coguna Esref denir.
Bunlardan Melik Nasir Esref Muhammed bin Kalavun, dokuzun-
cu sultandir. Babasi Esref Seyfeddm Kalavun, Kapcakdan Misra
getirilip, bin altuna, kole olarak, Eyyubi sultam Melik Necmeddi-
ne satilmis idi. Vezir olunca, iyi idaresi, giizel ahlaki ile kendisini
sevdirmisdi. 678 de sultan olmusdu. 689 da ofiip, yerine oglu, Es-
ref Salahaddin Halil gecdi ise de, 693 de olduriildii. Kardesi Esref
Muhammed Nasir, dokuz yasinda tahta cikdi. Onbes ay sonra,
habs edildi. 699 da, sultan Latin olduriilunce, ikinci olarak tahta
-330-
cikanldi. Adil ve cok comerd idi. Hiristiyanlann mavi, yehudilerin
sari sank sararak, mtislimanlardan ayird edilmesini emr etdi. Bire-
cikde, Gazan hamn askeri ile harb edip, tatar askerleri cekildi. Ye-
diyiizsekiz yilmda Hacca gidince tahtini, kumandanlarmdan Bey-
bers Riikneddm aldi ise de, Samhlar Esref Muhammed Nasiri ye-
diyiizdokuzda, iiciincii def a tahta gecirdi. Beybersi yakalayip katl
etdi. 728 de Harem-i serifi ta'mir ve Ka'beye abanosdan giimiislu
kapi yapdi. Bu sene Kibns adasim feth etdi. 741 [m. 1339] de vefat
etdi. Misr yediyiizdoksaniicde, Tiirkmenlerden cikrp, Cerkeslerin
eline gecdi. Dokuzyiizyirmiiic senesinin birinci giinii de, Yavuz
Sultan han zemanmda, Osmanlilarm eline gecdi. Osmanh padisah-
lan, halife olmaga basladi. 63.
99 — EYYUB BIN SIDDIK: Seyyid Eyyub Urmevi, Iramn
garbinda Urmiye golii sahilindeki Urmiye sehrinde biiyiik alim idi.
Sa'deddin-i Kasgari yolundan feyz alanlardandir. Tiirkce (Mena-
kib-i (ihar yari giizin) kitabi cok kiymetli olup, istanbulda cesidli
tarihlerde basilmisdir. 215. ci isme bakimz! 28, 108, 269.
100 — FADL BIN ABBAS: Eshab-i kiramdandir. Hazret-i Ab-
basm biiyiik ogludur. Annesi, Ezvac-i tahiratdan olan Meymiine
bint-il-Harisin kiz kardesi Liibabe hanim idi. Mekke-i miikerreme-
nin fethinde ve Huneyn gazasmda ve veda' haccmda, Resulullahm
"sallallahii aleyhi ve sellem" yamnda idi. Huneyn gazasmda, baba-
si ile birlikde, Resulullahm yanmdan hie ayrilmadilar. Geri donen-
leri cagirip, toplanmalanm sagladilar. Resiilullah "sallallahii aleyhi
ve sellem" yikamrken su dokdii. Onbes senesinde yapilan Yermiik
gazasmda sehid oldu. Beyaz ve cok giizel idi. Hiisn-ii cemali ile
meshur idi. Bir kizi kaldi "radiyallahii teala anh." 116.
101 — FATIMA-TUZ ZEHRA: Resulullahm dort kizindan en
sevgilisi idi. Akh, zekasi, hiisn-ii cemali, ziihd ve takvasi ve ahlak-i
hasenesi pek ziyade idi. Hadice-tiil-kiibramn kizi idi. Hicretden
oniic yil once Mekkede tevelliid etdi. Hicretin ikinci yilmda, haz-
ret-i Aliye verildi. O zeman, hazret-i All yirmibes yasma gelmis idi.
Hazret-i Fatimamn kardeslerinin cocugu olmadi, olam da kiicuk
iken vefat etdi. Resulullahm soyu, yalmz hazret-i Fatimadan hasil
oldu. Uc oglu, iki kizi oldu. Muhsin kiiciik yasda iken vefat etdi.
Hazret-i Ali, Fatima, Hasen ve Hiiseyne (Ehl-i beyt) veya (Al-i
aba) denir. Hazret-i Meryemden sonra, biitiin kadinlarm en iistii-
niidiir. Yiizii pek beyaz ve parlak oldugundan (Zehra) denildi.
Ayet-i kerfrne ve hadis-i serifler ile medh olundu. Resulullahm ve-
fatmdan sonra giildiigii hie goriilmedi. Alti ay daha yasayip, onbi-
rinci yilda, Ramezan-i serifin iiciincii giinii, vefat eyledi. 28, 29, 48,
-331-
69, 70, 74, 110, 118, 123, 127, 128, 129, 130, 131, 133, 178, 196, 200,
221, 225, 235, 242, 243, 264, 303, 311, 338, 340, 354.
102 — FEHIM-I ARVASI: Seyyid Muhammed Fehim bin Ab-
dulhamid Efendi, 1241 de tevellud, 1313 [m. 1895] de vefat etdi.
Validesi Amine hammdir. Van vilayetinin, Miiks kazasimn Arvas
koyiindendir. Za'if idi. Uzun boylu idi. Sakali ne uzun, ne kisa idi.
Burnunun ortasi yiiksekce idi. Aim genis idi. Bugday renginde idi.
Disleri noksan degil idi. Sangi biiyiik idi. Elbisesi, beyaz basma-
dan, iic etekli bir entari idi. Mavi veya yesil ciibbe giyerdi. Corab-
lan yiinden idi. Deriden pabuclan vardi. Son zemanlarmda gozliik-
le okurdu. Gozleri siyah idi. Saclarmm cogu beyaz idi. Kaslan or-
ta idi. Omrimiin sonuna kadar hayvana binerdi. Son zemanlarmda
sarigim tasryamryacak kadar za'if idi. Nemazda abani sarardi. Sev-
valin ondorduncii giinii vefat etdi. Uzun boylu oldugundan mezar
tasi uzun yapilmisdi. Ermeniler, tasmm ikisini de kirmislar. Hey-
betli idi. Insan, golgesinden korkardi. Golgesini goren, Allahm
sevgili kulu oldugunu anlardi. Zemamnda ve Van vilayetinde ben-
zeri yok idi. Her nev' ilmi hatta zira'ati ve san'atlan, siyasal bilgi-
leri pek iyi bilirdi. ilmi, Allahu tealanm vergisi idi. Van valisi coze-
medigi islerini, gelip sorar ve cozerdi. Omriinde bir nemazi ce-
ma'atsiz gecmedi. Bir tehecciidii kacirmamisdir.
Din ve diinya bilgilerini medresede okurken, bir yandan da,
Dogu Anadolunun kutbu olan, insan-i kamil seyyid Taha-i Hakka-
rinin tevecctihunii kazanmakla sereflenmisdi.
Mutavvel okumak icin, Semdinandaki Rehberinin yamndan ay-
rilarak, Musda Bulamk kazasmm Abiri koyiine gitdi. Rehberi, ay-
nlirken kendisine (Ders okurken anliyamadigm birsey olursa, bana
rabita et! Beni goziiniin online getir!) buyurmusdu. Hocasi molla
Resul-i Sibkiden Mutavveli okurken, bir yeri anlryamadi. Hocasi
tekrar anlatdi. Anhyamadigi yerin aciklanmasim diledi. Molla Re-
sul, ciimleyi birkac kerre okudu. (Bugiin yoruldum, yarm anlatinm)
dedi. Ertesi gun okuyup yine acikliyamadi. Hocasi, tekrar tekrar
okumakda iken, seyyid Fehim "rahmetullahi aleyh" gozlerini kapa-
yip, Rehberini goziiniin oniine getirdi. Seyyid Tana, elinde bir kitab
ile gorundii. Kitabi, seyyid Fehimin oniine acdi. Mutavvelin o sahi-
fesi idi. O satirlan acik olarak okudu. Seyyid Fehim, merakla dik-
kat ediyordu. O ciimlenin arasmda bir vav-i atifa [ve] fazla oku-
musdu. Seyyid Taha gayb olunca, seyyid Fehim gozlerini acdi. Mol-
la Resuliin o satirlan okuyup, diisiinmekde oldugunu gordii. izn is-
teyip, bir de kendi okudu. Ustadindan duydugu gibi bir [ve] ekliye-
rek okudu. Hocasi bunu isitince, (Ma'na simdi belli oldu) dedi. Her
-332-
ikisi de iyi anlamisdi. (Bu satirlan, yirmi senedir okudum. Anlatdim.
Fekat, hep anlamadan anlatirdim. Simdi iyi anladim. Simdi soyle ba-
kalim. Bunu dogru okumak, senin isin degil. Ben senelerle bunu an-
hyamadim. Sen, nasil anladin? Bu [ve] yi okudun, ma'na diizeldi)
dedi. Seyyid Fehim, rabita etdigini, nasil ogrendigini anlatdi. Molla
Resul, Musda Ala'eddm pasa cami'i kapisi yamndadir.
Seyyid Fehim her yil bir kerre, Miiksden Vana gelir, bir iki ay
kahrdi. Asiklan toplanir, feyz ahrlardi. Cok def a, kendisini cok se-
ven, mahkeme bas katibi Ahmed begin evinde miisafir olurdu. Bir
sene, Ahmed beg hacca gitmisdi. Fekat, yine onun evinde kaldi.
Bir gece yansi, yakmlanndan birini cagirdi. (Arkadaslanm uyan-
dir! Simdi buradan cikrp, falan eve gidecegiz) buyurdu. (Efendim!
Gece yansi gitmek ayb olur. Yarm gitsek olmaz mi?) dedi. (Hayir,
simdi gidecegiz. Hem, Ahmed begin ogullarma da haber ver!) bu-
yurdu. Ogullan gelip yalvardilar. (Efendim, bir kusur yapdiksa afv
buyurun! Bizden ayrilmayin. Babamiz isitince yiiregine iner. Biz
de ona ne yiizle cevab verebiliriz. Lutf ediniz, ihsan ediniz! Kaba-
hatimizi bagislaymrz!) dediler. Cok goz yasi dokdiiler. (Hayir. Siz-
den cok raziyim. Bize her hizmeti, fazlasi ile yapiyorsunuz. Sizlere
diia etmekdeyim. Fekat, simdi gitmemiz lazim) buyurdu. Cocuk-
lar, (emr buyurdugunuz gibi olsun) dediler. Gece yansi, sevdikle-
rinden bir baskasinm evine goc etdiler. Ertesi giin, oglu Muham-
med Emin efendi, Ahmed begin ogullarmm pekcok iiziilduklerini
soyledi ve (Babacigim, o evde sabaha kadar kalsaydik ne olurdu?)
dedi. Seyyid Fehim hazretleri de (Oglum, simdi kimseye soyleme!
Bu gece, Ahmed beg, Mekke-i miikerremede vefat etdi. Ev, yetim
evi oldu. Mai, mirascilara kaldi. Evvelce herseyi kullamyor, yiyip,
iciyorduk. Ciinki, Ahmed begin seve seve halal edecegini biliyor-
dum. Simdi ise, tamsmadigimiz mirascilarimn hakki oldugundan
birseyi kullanmak caiz olmaz. Kul hakkmdan kacmmak icin acele
aynldim) buyurdu. Bir ay sonra hacilar dondii. Herkes geldi. Ah-
med beg gelmedi. (Bir gece yansi, Mekkede oldii) dediler. Hesab
etdiler. Tam o gece yansi idi.
Seyyid Fehim talebesi ile Van golii kiyisinda giderken golde
bulunan (Ahtamar) adasmdaki ermeni kilisesinden bir papas cika-
rak su iistiinde yiiriimege baslar. Talebe bunu goriince, birkacinm
hatirma gelir ki, (Allahm diismam dedigimiz papas, su iizerinde
yiiriiyor da, Evliyamn biiyiigu, Allahii tealamn sevdigi, secdigi ku-
lu bildigimiz, Seyyid hazretleri, acaba neden yiiriimeyip kiyidan
dolasiyor?) Seyyid Fehim, bu diisiinceyi anlayip, mubarek ayakla-
rmdaki na'lmlan ellerine ahp, birbirlerine carpar. Na'lmlar birbiri-
-333-
ne carpdikca papas suya batar. Bogazma kadar gelince, bir daha
carpar. Batar ve bogulur. Sonra, boyle diisiinene donerek, (O, sihr
yaparak, su iistiinde gidiyordu. Boylece, sizin imamnizi bozmak is-
tiyordu. Na'hnlari carpinca sihri bozularak batdi. Miislimanlar sihr
yapmaz. Allahii tealadan keramet istemekden de haya ederler)
buyurdu. Kerameti ile, papasm sihrini bozdu.
Istanbulda, Kagithanede (Ev yap) sabun fabrikasi olan Rifat be-
yin pederi Abdiilvehhab efendi, 1963 de vefat etdi. Vefatmdan bir-
kac sene evvel dedi ki: Erzurumda medrese tahsilini bitirmisdim.
Daha okumak istedim. Aradigim biiyiik alimin Bitlisde Abdiilcelil
efendi oldugunu soylediler. Bitlise gitdim. Kendisini aradim. Vana
gitdi. Yine gelir, bekle dediler. Sabr edemedim. Vana gitdim. Sor-
dum. Miiks alimi, seyyid Fehim Vana geldi. Sa'baniyye cami'inde,
onun yanmdadir dediler. Oraya gitdim. Hem de (Biiyiik alim Ab-
diilcelil efendi, kiirsiye cikmis. Herkes onu dinleyip istifade etmek-
dedir) diye dusiinuyordum. Cami'e girdim. Herkes basim egmis,
edeble oturuyordu. Karsida nur gibi, tath bakish bir zat vardi. Her-
kes buna karsi saygi ile donmiisdii. (Abdiilcelil efendi, her halde
karsidaki heybetli, te'sirli zatdir) diyordum. Fekat, soracak kimse
yokdu. Herkes, boynunu biikmiis oniine bakiyordu. Ansizm, oniime
bir gene geldi. (Ne anyorsunuz?) dedi. (Abdiilcelil efendi hazretle-
rini anyorum) dedim. (iste budur) diyerek, en geri sirada boynunu
biikmiis edeble oturan birini gosterdi. (istersen sen de otur!) dedi.
(Karsida oturan kimdir) dedim. (Seyyid Fehim hazretleridir) dedi.
Nice zeman sonra, bu gencin, seyyid Abdiilhakim efendi oldugunu
anladim. Biraz sonra ezan okundu. Stinnetler kilmdi. Seyyid Fehim
imam oldu. Saflan diizeltdik. imamla birlikde tekbir getirirken, bii-
tiin cema'at, elektrik carpan kimse gibi titremege basladik. Simdi
altmis sene oluyor. imamm o tekbir sesi hatinma geldikce, titriyo-
rum. Kalbimde, o giin oldugu gibi, bir hal oluyor.
Seyyid Fehimin kerametleri, derecesinin yiiksekligi anlatilmak-
la bitmez. Kerametlerinin en biiyiigii, Abdiilhakim efendi gibi bir
arif-i Kamil ve veliyyi miikemmil yetisdirmesidir. Eserdeki kemal,
miiessirin kemalini gosterir.
Seyyid Fehim Efendi, silsile-i aliyyenin otuzdorduncusiidiir.
Taha-i Hakkarinin sohbetinde kemale geldi. Vefat edince, kardesi
seyyid Muhammed Salihi ziyaret ederdi. Muhammed Salih 1281
[m. 1865] de vefat etdi. Fazla bilgi almak icin (Abdiilhakim Efen-
di) ve (Taha-i Hakkari) ismlerini okuyunuz! Babasi molla Abdiil-
hamid efendidir. Dedesi Seyyid Abdurrahman, seyyid Abdiilha-
kim Efendinin dedesinin dedesidir. Seyyid Fehim Efendinin kar-
-334-
desi Molla Safiyyiiddmin torunu Abdiilhamid efendi [m. 1967] de
vefat etdi.
Seyyid Fehim efendinin dokuz oglu ile dort kizi vardi:
1- Resid efendinin, Muhammed Bakir isminde bir oglu ile Aise
hanim admda kizi vardi. Bu Aise hanim seyyid Abdulhakim efen-
dinin ikinci zevcesi idi.
2- Muhammed Emin efendi, kardeslerinin en iistunu idi. Alim,
fadil ve edib idi. Hicaz doniisii Tur-i Sfnada vefat etdi. Fatima is-
minde bir kizi vardir.
3- Muhammed Ma'sum efendi. Arif ve kamil idi. Abdiilhakim
Efendinin halifesidir. Arvasda vefat etdi. Sekiz oglundan Abdiil-
hakim efendi, [m. 1957] de meb'us oldu. Meclise girmeden Istan-
bulda vefat etdi. Edirnekapi kabristamndadir. ikinci oglu, Taha
efendi, Catakda iken 1400 haccinda Mekkede vefat etdi. Ogullan,
Erciimend, Ataullah, Ubeydullah ve Ender efendilerdir. Uc de ki-
zi vardir. Uciincu oglu, Muhammed Emm Garbi efendi, Ibrahim
Arvas begin damadidir. Bunun iki mubarek oglu Murad ve Hamid
efendilerdir. Dordiincii oglu Bakir efendi h. 1399 da Konyada ve-
fat etdi. Dort cocugu vardir. Besinci oglu Selim efendi, h. 1392 de
Arvasda vefat etdi. Bunun oglu ZeynePabidin efendi, istanbulda
muallim idi. Altmci oglu Salahuddin efendi, Mer'asda [m. 1939] da
vefat etdi. Oglu Yahya ve kizlan Sabahat ve Miizeyyendir. Yedin-
ci oglu Ibrahim efendidir. Sekizinci oglu Bedreddin efendinin
ogullan Habib, Muhib ve irfan efendilerdir.
4- Muhammed Siddik efendi. Van miiftisi iken Ermeniler sehid
etdi. Van, Giirpmar, Asagi-kaymazdadir. Oglu Fehmi efendi ile to-
runu Ma'suk efendi (Giirpmar) kazasmda imamdirlar.
5- Seyyid Hasen efendi, 1388 [m. 1968] de, Medmede vefat et-
di. Uc oglundan Necmiiddm efendi 1959 da, Muhammed Resid
efendi 1945 de, Siddik efendi 1982 de vefat etdi. Birincinin tic, ikin-
cinin Sa'id efendi, iicunciinun dort oglu vardir. Muhammed Resid
efendi Hicret hammm zevcidir.
6- Molla Hiiseyn efendi, sabik Van miiftisi olan faziletli Kasim
efendinin ve Semseddm ve ihsan efendilerin babasidir.
7- Mazhar efendidir. Oglu Mazhar ve bunun oglu Abdiilehad
ve bunun ogullan Muhammed Nuri Behcet, Servet, Fatih ve Nec-
det efendilerdir.
8- Muhammed Salih efendi. 1950 de Medinede vefat etdi. Oglu
Raci efendidir.
-335-
9- Nizameddm efendi. Bir zevcesinden olan iki cocugu, Sadred-
dm efendi ile Hicret hammdir. Sadreddm efendi, Diyar-i Bekrde h.
1393 de vefat etmis, Vanda defn edilmisdir. Dort cocugu vardir.
Ikinci zevcesinden dort cocugu olmusdur. Bunlardan Vehbi efendi
emekli teknik zira'at me'murudur. Nesibe hamm emekli maliyye
miifettislerinden Ffayati Ciftlik begin zevcesidir. Asiye hanimm
zevci Abdurrahman Ekincidir. Sariye hamm Vandadir. Hicret ha-
nimm oglu Sa'id efendi ile dort damadmdan birincisi, faziletli Ka-
sim efendidir. Ikincisi, seyyid Abdiilhakim Efendi hazretlerinin ye-
geni Rukiye hammm oglu Aydin begdir. Uciincii damadi eczaci Fa-
tih Yilmaz beg Fatihde (Kumrulu eczahanesi)nin sahibidir.
Dordiincii damadi Habib efendidir. Seyyid Fehim efendinin iki
damadi Huseyn ve Emm pasalardir. Uciincu kizi Esma hanimm iic
oglu Sevki, Faruk ve Nabi efendilerdir.
Seyyid Fehim Efendi "kuddise sirruh" insan-i kamil idi. Tale-
besinin en ustiinii, veliy-yi kamil seyyid Abdiilhakim Efendidir.
1300 yih 17 Cemazil ahir [m. 1883 Nisan]da yazdiklari mektubda
buyuruyor ki:
Sevdigim, kiymetli seyyid Ibrahim ve seyyid Taha! Allahii te-
ala, ikinize de selamet versin! Size cok diia etdikden sonra, bildigi-
niz gibi, kardesiniz seyyid molla Abdiilhakim gecen sonbeharda
buraya gelmisdi. Ders okumaga baslamisdi. Bu fakir de, onun der-
sini gayet dikkat ile, tahkik ederek anlatdim. O da, gerek dersde,
gerek kendi cahsmalarmda, oylece dikkat ve tahkik eyledi. ilmden
baska birseye bakmasma vakt birakmadim. Simdi, zemammizdaki
iisule gore kitablan bitirdi. Bu fakir, alet ilmlerini ve fikh ve hadis
bilgilerini okutmak icin, iistadlanmdan nasil me'zun oldu isem,
onu da ben, oylece me'zun eyledim. Sizler, artik ona kardes gozii
ile bakmayimz. ilmin serefini gozetmek icin, ona karsi cok tevazu'
gosteriniz! Bunlan, sizin iyiliginiz ve yiikselmeniz icin yaziyorum.
Bundan baska, ilme karsi tevazu' gostermek, Allahii tealaya teva-
zu' etmek demekdir. Bu kisa yazimdan, cok seyler anlayimz! Es-
seyyid Fehim "rahime-hullahii teala".
Ikinci mektubda buyuruyor ki: Sevgili oglum, goziimiin nuru
seyyid molla Abdiilhakim! Size, sonsuz diialanmi bildirdikden
sonra arz edeyim ki, uzun zemandan beri sizden haber almadigim
icin, gonliim cok iiziiluyor. Allahii teala her gizli seyleri bilir. O sa-
hiddir ki, kalbim hemen her zeman seninledir diyebilirim. Beni bu
iiziintiiden kurtarmak icin, goruntir goriinmez hallerinizi sik sik
bildirmelisiniz! Boylece sevgi baglan oynatilmis olur. Eger o, go-
-336-
ziimiin nuru, buradaki fakfrlerden soracak olursa, Allahii tealaya
hamd ve siikrler olsun! Bedenimizin ve etrafimizm rahati ve sela-
meti giinden giine artmakdadir. Hak teala, biz fakirlerin ve biittin
kardeslerimizin kalblerine selamet ihsan buyursun! Amm. Abdiil-
hamide ve Hasene ve seyyid Ibrahime bu fakirin diialanni bildiri-
niz! Taha efendiye ve Mazher efendiye dua ederim. Her kime uy-
gun goriirseniz, bu fakirin diialanni bildirmek icin, vekilimsiniz.
Bundan baska, Nehride olanlann, dogru igri hepsinin hallerini ya-
ziniz. Aynca, Nasturilerin taskmhk yapdiklanni, dortyiiz musli-
man oldiirdiiklerini isitdik. Bunlarm neler yapdiklanni ve ne icin
yapdiklanni da bildirmenizi istiyorum. Vesselam, 3 Ocak 1301.
Diiacmiz, giinahkar Seyyid Fehim.
Seyyid Abdiilhakim efendinin biraderi seyyid Taha efendiye
yazdigi bir mektub sudur:
Mubarek bostanm taze fidani Taha efendi! Giizel yazilmis olan
mektubunuz geldi. O sevgili oglumun ve yakinlannm selametde
oldugunu bildirdikden sonra, hakiki matlubun sevkini, arzusunu
da duyurmakda oldugundan cok hosumuza gitdi. Misra':
Bu ab-i hayati birakmak, bana yaki$maz.
Allahii teala bu susuzlugunu her an artdirsm! (Rabitada, Reh-
berin suretinin, tarn kendisi olmasi lazim midir?) diyorsunuz.
Sevgili yavrum, tarn kendisi olmasi lazim degildir. Rabitadan
maksad, surete tevecciihdiir. Sureti diisiinmekdir. Ondan yardim
beklemekdir. Belli olan sureti teshis etmek, tanimak lazim degil-
dir. Hakikatde, ruhun belli bir sureti yokdur. Hayal edilen, dtisii-
niilen bir suretde, seklde goriinebilir. Run, te'alluk etmis, baglan-
mis oldugu cesede, bedene ahsmis oldugu icin, cok kerre, o cesed
seklinde ve muhtelif hallerde goriiniir. Hangi suretde ve hangi hal-
de goriiniirse goriinsiin, eger giizel, tath, sevincli goriiniir ve mu-
habbeti ve huzuru artdmrsa, rahmani oldugu anlasihr. Elinden gel-
digi kadar o surete arzunu ve sevgini artdirmaga cahs! Onda, ken-
dini yok et! Suret, eger cirkin ise, korkunc ve korkutucu ise, bu
seytanibir goriiniisdiir. Ona bakma! Def olsun, gitsin. Zikr eder-
ken, hatira gelen baska seylerden kurtulmak icin ne yapmah diyor-
sunuz. Azizim, oyle diisiinceler, iki sey ile, bi-iznillahi teala yok
olur, giderler. Rabitada goriinen surete tam tevecciih etmekle ya-
hud zikre cok ikbal etmekle, hevesle yapmakla ve biitiin kuvvetle-
rini ve duygulanm yiirek tarafmda toplamakla gider. 18 Ekim
1308. 158,288,289,290,393,394,395,411.
- 337 - Eshab-i Kiram - F:22
103 — FENARI: Molla Semseddm Muhammed bin Hamza,
Osmanh devletinin en biiyiik alimlerindendir. ilk seyhiilislamdir.
751 de tevelliid, 834 [m. 1431] de vefat etdi. Bursada, Maksemde-
dir. Misrda Kemaleddfnden okudu. Matematik ve astronomi de
ogrendi. Yildinm Bayezid ve celebi sultan Muhammed zemanla-
rmda Bursada binlerle alim yetisdirdi. 822 de hacdan donerken
Misr sultam melik Miieyyid, Misrda kalarak ders vermesini rica et-
di. Bir miiddet kaldi. Sonra, celebi sultan Muhammed da'vet edin-
ce, Bursaya geldi. Sultan ikinci Murad nan kendisini ilk olarak sey-
hulislam yapdi. Bu vazifeyi adalet ve hak iizere alti sene yapdi. Ve-
fatmda, cok para ve onbinden cok kitab birakdi. Tefsir, fikh ve
mantik iizerinde cesidli eserleri ve fetvalan vardir. 90, 345, 359.
104 — FERIDEDDIN-I ATTAR: Muhammed bin Ibrahfmdir.
Alim ve tesavvufda kamil idi. 513 de Nisapurda tevelliid, 627 [m.
1230] de Cengiz askeri tarafindan sehid edildi. Nisapurdadir. Ba-
basi attar idi. Ya'ni parfum satardi. Tesavvuf buyiiklerine gider,
sohbetlerinden istifade ederdi. Ziihd, takva ve ibadetle ugrasirdi.
Si'rleri cok tath, nasihatleri cok te'sirlidir. Yiizbin beyti vardir. Ce-
laleddin-i rami, kendisini medh etmekdedir. Kitablan cokdur.
Bunlardan farisi (Tezkiret-iil-evliya) meshurdur "rahime-hullahii
teala". 83, 134, 399.
105 — FIDDA: Fatimat-uz-Zehramn "radiyallahii anha" cari-
yesi idi. Kendisine candan hizmet ederdi. 29.
106 — FIRUZ SAH: Delhide hiikumet siiren sultanlardandir.
Sultan Giyaseddinin kardesi Recebin ogludur. 752 de tahta cikdi.
Memleketi adalet ve dirayetle idare etdi. Bircok sehrler, kal'a ve
su kanallan yapdi. 790 [m. 1388] da seksen yasmda vefat etdi. Ki-
tab da yazmrsdir. 144.
107 — FUDAYL BIN IYAD: Evliyanm biiyuklerindendir.
Ziihd ve takvasi ve va'zlan ve irsadi meshurdur. 187 [m. 803] de
Mekkede vefat etdi. Harun Residle cok sohbet etmisdi. Bisr-i Ha-
finin ve Sirri-yi Sekatmin Rehberidir. Semerkandda tevelliid etdi.
Baverdde biiyiidii. Kufede yerlesdi. 31.
108 — GAZALI: tmam-i Muhammed bin Muhammed Gazali,
Huccetiil-islam adi ile meshurdur. islam alimlerinin biiyiiklerin-
dendir. Miictehid idi. ictihadi, Safi'i mezhebine yakin oldugundan,
Safi'i mezhebinde sanihr. 450 [m. 1058] de Tus [ya'ni Meshed] seh-
rinin Gazal kasabasmda tevelliid, 505 [m. 1111] de yine orada ve-
fat etdi. Vezir Nizamtilmtilk huzurundaki, alimler meclisindeki
-338-
konusmalarmda, hepsini hayretde birakmisdi. 484 de Bagdadda
Nizamiye iiniversitesine profesor oldu. Hacdan sonra Samda pro-
fesor yapildi. Misrda da ders okutdu. Miikemmel rumca ogrendi.
Yunan felesoflarmin kitablarma cevablar yazdi. (El-miinkizii anid-
dalal) kitabmda, kendi hal tercemesini ve fikrlerini uzun yazmak-
dadir. O kadar cok kitab yazdi ki, sahifelerini omriine bolmiisler.
Gunune onsekiz sahife dusmiisdiir. Arabi bes cild (ihya-iil-ulum)
kitabi ve bunun muhtasan farisi (Kimya-yi Se'adet) kitabi yeniden
basilmisdir. (Tam Ilmihal-Se'adet-i Ebediyye) kitabmda, kendisi
daha genis bildirilmisdir. 53, 66, 73, 75, 77, 106, 212, 214, 326, 388,
401.
109 — GELENBEVI: Adi isma'il bin Mustafadir. Osmanh
alimlerindendir. Yenisehr kadisi idi. 1205 [m. 1791] de vefat etdi.
Geometri ve trigonometri iizerinde kiymetli kitablan vardir. Ce-
sidli kitablar yazdi. Fatihde, bir mektebe (Gelenbevi) adi verilmis-
dir "rahime-hullahii teala". 90.
110 — HACCAC BIN YUSUF: Taifde Beni Sakif kabilesin-
den olup 41 yilmda dogdu. Halife Abdiilmelik, bunu kumandan
yapdi. Ilk vazifesi, Mekke-i miikerremede Abdullah bin Ziibeyr ile
harb etmek oldu. Bunu sehid etdi. 75 de Hicaz ve Irak valisi oldu.
Hindistana kadar hakim oldu. Cok muslimam sehid etdi. Hariciler-
le cihad ederek, bunlari kahr etdi. Boylece, Ehl-i siinnete biiyiik
hizmeti oldu. 86 da Velid halife olunca, hiikmii bir kat daha artdi.
95 [m. 714] de valiiken oldii. Cok zeki ve siyaseti kuvvetli idi. Ke-
remi, ihsam da, zulmii gibi, pek fazla idi. Afvi da cok olurdu. Hin-
distan taraflarmda bircok yerler feth etdi. Kur'an-i kerime hareke
koyup dogru okunmasim saghyan budur. 27, 304, 305, 402.
111 — HADICET-UL-KUBRA: Kureysin asilzade, kibar aile-
sindendir. Resulullahin ilk zevcesidir. Babasi Hiiveylid, anasi Fati-
madir. Kirk yasmda ve dul iken Resulullahla evlendi. Resulullah o
zeman yirmibes yasmda idi. Bundan dort kizi ve iki oglu oldu. Dul
iken, ticaret yapardi. C°k zengindi. Me'murlan, katibleri ve kole-
leri vardi. Cebrail "aleyhisselam" Resulullaha ilk goriindugii ze-
man korkmusdu. Bu hali Hadiceye soyledi. ilk once, Hadice iman
etdi. Kafirler heykele tapar, Resulullaha inanmaz, alay ederlerdi.
Cok eziyyet ederlerdi. Hadice, Resulullaha teselli ve gayret verir-
di. Biitiin mahm, miilkiinu onun ugruna feda etdi. Resulullaha yir-
mibes sene sadakatle hizmet etdi. Bir kerre incitmedi. Hicretden
tic sene once, Ebu Talibin oliimiinden iic giin sonra, altmisbes ya-
smda, Mekke-i miikerremede vefat etdi. Resulullah, vefatina ka-
dar, her zeman kendisini medh buyururdu. Hatta, birgiin, evde
-339-
medh ederken, Aise valdemiz dayanamayip (Cenab-i Hak size
ondan daha iyisini verdi) dedi. (Hayir! Ondan iyisi verilmedi.
Herkes bana yalanci dedigi giinlerde, o bana inandi. Herkes bana
eziyyet verirken, o bana yar oldu. Uzuntiilerinii giderdi) buyurdu.
Hazret-i Hadice ile kerimesi Fatima-tiiz-zehra, diinyadaki biitiin
kadmlann en iistunu olduklan hadis-i serifde bildirilen dort ka-
dmdan ikisidir. Ucunciisii, Fir'avnm zevcesi hazret-i Asiye, dor-
dunciisu, hazret-i Meryemdir "radiyallahii teala anhunne". 14, 69,
70, 134, 171, 188, 242, 289, 310, 323, 331, 376, 383, 408.
112 — HAFSA: Resulullahin zevcesi ve hazret-i Omerin kizi-
dir. Birinci zevci, Bedr gazasmda bulunan Huneys idi. Huneys ile
birlikde Medmeye hicret etmisdi. Gene yasmda dul kaldi. Babasi,
hazret-i Ebu Bekre ve sonra Osmana teklif etdi. O sirada, Resulul-
lahin kizi yeni vefat etmisdi. Her ikisi ozr dilemisdi. Hazret-i Omer
iiziildu. Resulullah, bunu anhyarak, (Ya Omer! ki/mi. Osmandan
daha iyisi alacak ve Osman, Hafsadan iyisini zevce edinecekdir)
buyurdu. Hicretin iiciinden sonra Hafsa valdemizi nikah etmekle
sereflendirdi. Kerimesi Umm-i Gulsiimii de hazret-i Osmana ver-
di. Bir miiddet sonra, Hafsayi bosadi. Sonra, Cebrail aleyhissela-
mm isareti ile tekrar nikah buyurdu. Cok oruc tutar, cok nemaz ki-
lardi. Altmis hadis-i serif bildirmisdir. Hicretin 41. ci yih vefat ey-
ledi "radiyahahu teala anha". 12, 69, 196, 242.
113 — HALID BIN VELID: islamin buyiik dusmanlanndan
Velid bin Mugayrenin ogludur. Ebu Cehl ile kardes cocuklandir.
Sahabe-i kiramin biiyiiklerinden, islam gazilerinin kahramanlarm-
dan idi. Annesi Lubabe, Resulullahin baldizi idi. Uhud gazasmda,
diisman birliklerinden birinin kumandam idi. Kirka yakm Sahabe-
nin sehid olmasma sebeb olmusdu. Hudeybiyede de diisman tara-
fmda idi. Altmci yil sonlannda Amr ibni As ile birlikde Medmeye
gelip miisliman oldu. Mekke fethinde, islam ordusunda birlik ku-
mandam idi. Mute gazasmda Ca'fer Tayyar sehid olunca, kuman-
dayi ele ahp, iicbin kisi ile, Herakliiisun yiizbin kisilik ordusuna ga-
lib geldi. Resulullahdan (Seyfullah) adim alarak sereflendi. Haz-
ret-i Ebu Bekr ve Omer zemanlarmda da cesidli zaferler kazandi.
21 yilmda Humsda vefat etdi. Fekat Yakut-i Hameviye gore, Me-
dinede medfundur. 56, 64, 113, 114, 116, 117, 177, 180, 201, 250,
251, 259, 302, 312, 323, 341, 354, 362.
114 — HALID BIN ZEYD: Ebu Eyyub ensari, Eshab-i ki-
ramdandir. Eyyub sultan denilmekle meshurdur. Resulullah, Me-
dmeye hicret edince, deve bunun kapismda cokdii. Mescid yapi-
lmcaya kadar, yedi ay bu evde miisafir kaldi. Medine ehalisi haz-
-340-
ret-i Halidin evine gelip Resul-i ekremi ziyaret etdi. Bu arada, ye-
hudi alimlerinden (Abdullah bin Selam) da gelip, dikkatle Resu-
lullaha bakdi. (Bu yiiz, yalanci yiizii degildir) diyerek, hemen miis-
liman oldu. Hazret-i Halid, Bedr, Uhud, Hendek ve baska gazalar-
da bulundu. Yuzelli hadis-i serif haber vermisdir. Ihtiyar oldugu
halde hazret-i Mu'aviye zemamnda, Siifyan bin Avf-i Ezdi kuman-
dasmdaki ordu ile Istanbulu almaga geldi. Yezid de bu orduda idi.
50 senesinde sur dismda otuzbin mucahid ile, sehid oldular. Haci
Bayram-i Velinin yetisdirdigi Evliyadan Ak Semseddfn tarafmdan
kabri kesf edilip, Fatih Sultan Muhammed nan, tiirbe yapdirdi. Os-
manh padisahlan, bu tiirbeye saygi gosterirdi. Hiikumdarlar bu
tiirbe onlinde kilmc kusamrlardi "radiyallahii teala anh". Istanbul
sehri, Yezid ve Siileyman bin Abdiilmelik zemanlarinda da muha-
sara edilmisdir. 13, 19, 63, 113, 121, 288, 311, 361.
115 — HALID-i BAGDADI: Ziyaeddin Mevlana Halid-i Os-
manmin babasi Ahmed bin Hiiseyn, Bagdadin Zur kazasmdandir.
Osman bin Affan "radiyallahii anh" soyundandir. Mevlana Halid,
fikh, hadis, tefsir, tesavvuf, kelam, sarf, nahv, bedi, meani, beyan,
belagat, vad', bahs, adab, aruz, liigat, mantik, fizik, matematik, ge-
ometri, astronomi ve benzeri ilmlerde zemanmm bir danesi idi. Fi-
ruzabadmin koca kamus liigatini ezberlemisdi. Zemamndaki Bag-
dad alimlerinin ve tesavvufculannm, belki, asnndaki biitiin alim-
lerin iistiinde idi. Kur'an-i kerimin esranna vakif idi. Biitiin omrii
ziihd ve vera' ile gecmisdi. Goren, isiten her alim, yiiksekligini, iis-
tunliigiinu soylerdi. Her ilmden, her kitabdan sorulan her siiale,
dtisiinmeden, hemen dogru, aslma uygun cevab verirdi. Herkesi
hayretde birakirdi. Adi her tarafa yayildi. Siileymaniyye miitesar-
nfi Abdurrahman pasa, bir medresede ders vermesini, her ihtiya-
cim bol verecegini cok diledi ise de, kabul etmedi. Bu isi becere-
mem dedi. 1203 yilmda iistadi seyyid Abdiilkerim Berzenci ta'un-
dan vefat edince, onun talebesi bos kalmasm diye, bunlara ders
verdi. Her tarafdan alimler dersine iisiisdu. Her miiskili cozer, her
derde deva olurdu. Kendisi hie kimseye ehemmiyyet vermeyip,
gece giindiiz ibadet ederdi. Cezbe halinde olup, hep aglardi. Cok
diisiinceli idi. 1220 de hacca gitdi. Yolda Sam alimlerinden cok
saygi gordii. Verdigi cevablarla, alimleri saskma cevirdi. Aleak
goniillii oldugundan, orada allame Muhammed Kiizberiden hadis
rivayeti icazeti aldi. Mustafa Kiirdiden hadis ve Kadiri icazeti al-
di. Yollarda soyledigi farisi beytler, cok nazik ruhunun terenniim-
leridir. Divamm goren hayran olur. Medinede Yemenli bir alim-
den nasihat istedikde, (Mekkede dine uymiyan bir is goriince, he-
men red etme!) der. Mekkede, bir Cum'a giinii, Kabe-i serifeye
-341-
karsi (Delail-i $erif) okuyordu. Cahil kilikh, siyah sakalli birinin
Ka'beye arka cevirip kendine bakdigmi gordii. (Utanmadan,
Ka'beye arkasmi cevirmis) diye dusiiniirken, (Mii'mine hurmet,
Ka'beye hurmetden daha oncedir. Bunun icin yiiziimu sana cevir-
dim. Nicin beni kotiiliiyorsun, Medinedeki zatm nasihatim unut-
dun mu?) dedi. Bunun biiyiik Velilerden oldugunu anladi. Afv di-
ledi. Beni irsad et diye yalvardi. (Sen burada olgunlasamazsm) de-
di, eli ile Hindistam gosterdi. (Senin isin orada temam olur) dedi
ve gitdi. Hacdan, memleketine gelip ders vermege basladi. Fekat,
gece giindiiz Hindistam dusiintiyordu. Birgiin, Hindistamn kutbu
Abdiillah-i Dehlevinin talebesinden biri geldi. ikisi biryere kapan-
di. Derse gelmez oldu. Talebe, Hindliye kizmaga basladi. 1224 [m.
1809] senesinde, ikisi Hind yolculuguna cikdilar. Herkes, talebe,
alimler aglayip, yalvarip yoldan cevirmek icin cok ugrasdi. Faide
vermedi. Tahranda si'i alimi isma'il Kasiyi, talebesi arasmdaki ko-
nusmalarda rezil etdi. Vaktile si'i tefsirlerinde, (Bedr esirlerini sal-
digm icin, Allahii teala seni afv etdi ayeti, Ebu Bekri azarlamakda-
dir) diye, okumusdu. Kasiye (Peygamberler giinah isler mi?) dedi.
Kasf, (Hayir, islemezler) dedi. (Allahii teala seni afv etdi ayeti,
Peygamberlerin giinah isledigini gosteriyor) buyurdu. Kasi, (Bu
ayet, Peygambere karsi degildir. Ebu Bekri azarlamakdadir) dedi.
(O halde, Allahii teala Ebu Bekri afv etdim buyuruyor da, siz ni-
cin afv etmiyorsunuz?) dedi. Kasi cevab veremeyip mahcub oldu.
Sonra, Bistam, Harkan, Semnan ve Nisapurdan gecdi. Ugradigi
yerlerdeki Evliyayi, sfrleri ile medh eyledi. Tus sehrinde imam-i
All Rizamn tiirbesini ziyaretinde cok giizel kaside okuyarak medh
eyledi. Cam ve Hiratdan gecdi. Her sehrden ayrihrken, alimler,
ehali asik olup saatlerce yola ugurluyorlardi. Kandihar, Kabil, Pi-
saver alimlerinin siiallerine verdigi cevablarla, hepsini hayran bi-
rakdi. Lahora ve tam bir senede yiiriiyerek Dehliye geldi. Orada
varis-i ulum-i rabbani, cami'i kemal-i surf ve ma'nevi seyyid Ab-
diillah-i Dehlevi [1158-1240] hazretlerinin kalbine yerlesdirdigi
zikre devam ve dokuz ay cahsip, huzur ve miisahede makamma
erisdi. Vilayet-i kiibra hasil oldu. Miiceddidiyye, Kadiriyye, Siihre-
verdiyye ve Ktibreviyye ve Cestiyyede kemale geldi. Abdiillah-i
Dehlevinin mubarek kalbindeki biitiin esrara mazhar oldu. 1226
da kendi vatam olan Siileymaniyyeye geldi. Oradan, Bagdaddaki
Abdiilkadir-i Geylani hanesine yerlesdiler. Sa'id pasa bin Siiley-
man pasa, Bagdad valisi idi.
Mevlana Halid, Ma-tiiridi i'tikadmda ve Safi'i mezhebinde idi.
Cok alim, cok Veli yetisdirdi. Sayisiz kerametleri goriildii. Bunlar-
dan cogu tiirkce (Scins-iis-siiinus) ve (Mecd-i talid) kitablarmda
-342-
yazilidir. Mesela, sultan Mahmudun seray nazirlanndan Halet
efendi, mevlevi idi. Mevlana Halidin sohret ve i'tibarim cekemiye-
rek kendisini halifeye cekisdirdi ve (Onbinlerle adami vardir. Dev-
let ve saltanat icin tehliikelidir. Ortadan kaldinlmasi lazimdir) de-
di. Sultan Mahmud da (Din adamlarmdan devlete zarar gelmez)
diyerek soziine kiymet vermedi. Mevlana Hand hazretleri bunu
isitince, halifeye hayr ve selametle dtia eyledi ve (Halet efendinin
isi, piri Celaleddm-i rumi hazretlerine havale olundu. Onu huzuru-
na cekip, cezasmi verecekdir) buyurdu. Az zeman sonra sultan
Mahmud nan, Mora lsyanma sebeb oldugu icin, onu Konyaya siir-
dii. Orada i'dam olundu.
Mevlana Halid 1192 de Zur kazasinda tevelliid ve 1242 [m.
1826] de Samda ta'undan vefat etdi "kaddesallahii teala sirre-
hul'aziz". (Caliyet-iil-ekdar) salevat kitabi her hafta okunur. Cok
faidelidir. Nahvde, kelamda, fikhda, tesavvufda kiymetli kitablan
vardir. Farisi olan (i'tikadname) admdaki amentii serhinin ve rabi-
ta risalesinin tercemeleri basilmisdir. (i'tikadname) nin tiirkce,
fransizca, almanca ve ingilizce tercemeleri, Hakikat Kitabevi tara-
findan basdinlmisdir. 88, 154, 392, 411.
116 — HAMZA BIN ABDUL-MUTTAUB: Eshab-i kiramin
biiyiiklerindendir. Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" am-
casidir. Hem de siit kardesidir. Annesi Hale, Resulullahm "sallal-
lahii aleyhi ve sellem" annesi olan hazret-i Aminenin amcasinm
kizi idi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" kirkalti yasinda
iken, birgiin Safa tepesinde oturuyordu. Ebu Cehl, yamndan ge-
cerken, Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" kiifr etdi. Muba-
rek agzim acmadi. Birsey demedi. Fekat, bir hizmetci kiz, bunu
isitdi. Hamza "radiyallahii anh", o gun avdan geliyordu. Adeti
tizere, tavaf yapmak icin, Harem-i serife ugradi. Hizmetci kiz, ya-
mna gelip, (Ebu Cehl, kardesin ogluna, soyle soyle soyledi) dedi.
Hamza daha miisliman olmamisdi. Fekat, kardesinin ogluna kiifr
edildigini isitince, akrabahk damarlan hareket etdi. Silahlan iis-
tiinde olarak, Kureys kafirlerinin yamna geldi. (Kardesim ogluna
kotii soz soyliyen, kalbini inciten, sen misin?) diyerek, boynunda-
ki ok atan yay ile, Ebu Cehlin basini yardi. Orada bulunan kafir-
ler, Hamzaya saldiracak oldular. Biiyiik carpisma cikacakdi. Fe-
kat, Ebu Cehl (Dokunmayimz! Hamza hakhdir. Onun kardesi og-
luna, bilerek, kotii seyler soyledim) dedi. Boylece, Hamzayi basin-
dan savdi. (Aman, ona ilismeyiniz! Bize kizar da, miisliman olur.
Bununla, Muhammed kuvvetlenir) dedi. Hamza miisliman olma-
sin diye, kafasmm yanlmasma razi oldu. Cunki, Hamza, hatin sa-
-343-
yilir, kiymetli ve kuvvetli idi. Hamza, Resulullahm yanma gelip,
(Ya Muhammed "sallallahii aleyhi ve sellem"! Ebu Cehlden inti-
kamini aldim. Onu kana boyadim. Uziilme, sevin) dedi. (Ben boy-
le $eylerle sevinmem) buyurdu. (Seni sevindirmek, iiziintuden kur-
tarmak icin, ne istersen yapayim) dedi. (Ben ancak senin imaii et-
meii ile, kiymetli bedenini Cehennem atesinden kurtarman ile se-
vinirim) buyurdu. Hamza "radiyallahii anh", hemen miisliman ol-
du. Kureysin yanma gidip, miisliman oldugunu ve Allahin Pey-
gamberini her suretle koruyacagmi giizel bir kaside okuyarak bil-
dirdi. Bunun miisliman olmasi ile, Muhammed "aleyhisselam" cok
sevindi. Mushmanlar, pek cok kuvvet buldu.
Medmeye hicret etdi. Bedr gazasmda, fevkal'ade kahramanlik
gosterdi. Uhud gazasmda da, otuzbir kafiri Cehenneme gonder-
dikden sonra, Vahsi tarafindan sehid edildi "radiyallahii teala
anh". Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", buna cok tiziildii.
Cok agladi. Cenaze nemazim kildi. Sehid oldugu zeman elliyedi
yasinda idi. Vahsi de "radiyallahii anh" sonra miisliman oldu. 134,
250, 379, 380, 381, 384, 397, 398.
117 — HARUN RESID: Abbasi halifelerinin besincisidir. Mu-
hammed Mehdmin oglu, Ca'fer Mensurun torunudur. 148 de te-
velliid, 193 [m. 809] de Tus sehrinde vefat etdi. Tusdadir. 170 de
kardesi Musa Hadi vefat edince, halife oldu. Babasi zemamnda, iki
def'a rumlarla harb etmisdi. Kahramanlik gostermisdi. Uskiidara
kadar gelmisdi. Halife iken, Eregliye kadar aldi. Dokuz def'a hac
edip Medme, Mekke halkina cok ihsanda bulundu. ilm ve san'at
sahiblerine cok yardim ederdi. Cok adil idi. Fekat veziri, Bermeki-
lere sert ceza verdi. imperator Sarlman ile dostluk kurdu. Ona he-
diyyeler gonderdi. Bu arada gonderdigi su ile isliyen bir saat, Av-
rupahlara hayret vermisdi. Zevcesi Ztibeyde, Mekke-i miikerre-
menin her yerine (ayn-i Ztibeyde) denilen cesmeler ve havzlar
yapdirdi. 83, 88, 311, 315, 329, 338, 350, 360, 399.
118 — HASEN BIN ALI: Hazret-i Alinin buyuk oglu, Resu-
lullahm torunudur. Oniki imamm ikincisi, islam halifelerinin be-
sincisidir. Hicretin iiciincii yih, Ramezan ortasmda, Medinede te-
velliid, 49 da, Medinede vefat etdi. (Mir'at-i kainat)da diyor ki,
(Hazret-i Mu'aviye, kendinden sonra yerine Hazret-i Haseni "ra-
diyallahii anhiima" halife yapmaga karar verdi. Bunu millete i'lan
etdi. Yezid, babasimn bu karanm anlaymca, kendisi halife olmak
icin, Samdan hazret-i Hasenin zevcesine zehr gonderdi. Seni ben
alacagim. Tepeden tirnaga kadar mal, siis esyasi icine koyacagim
diye, onu aldatdi. Bu da, kendisini bosiyacak diye, zaten hazret-i
-344-
Hasene kin beslemekde idi ve onu zehrledi). Yiizu Resulullaha
cok benzerdi. Hilm, nza, sabr ve kerem sahibi idi. Halife Osmanm
evi sanldigi zeman, babasi tarafmdan, kardesi ile birlikde imdada
gonderilmisdi. Kirk senesinde Kufede halife oldu. Yedi ay sonra
hazret-i Mu'aviye ile harb etmegi dogru gormeyip, hilafeti kendi
nzasi ile ona birakdi. Hazret-i Aise, imamin Resulullahm yanma
defn edilmesine izn verdi ve cok istedi ise de, Mervan, Bakf kab-
ristanma defn etdirdi. Cocuklarma serif denir. 29, 47, 48, 60, 61, 62,
63, 66, 68, 69, 74, 101, 105, 106, 110, 115, 118, 127, 131, 133, 134, 138,
140, 168, 181, 189, 193, 195, 221, 234, 235, 241, 242, 243, 244, 245,
246, 250, 302, 331, 359.
119 — HASEN QELEBi: Babasi Muhammed sahdir. Molla
Fenari soyundan olup, alim ve kamil idi. 840 da tevelliid, 886 [m.
1481] da vefat etdi "rahime-hullahii teala". (Beydavi) ve (Tecrid)e,
(Telvih)a, (Mutavvel)e, (Mevakif)a, (Vikaye)ye hasiyeler yapmis-
dir. Baska eserleri de vardir. 90.
120 — HIND BINT-I UTBE: Islamm biiyiik diismanlarindan Ut-
be bin Rebi'a bin Abd-i Sems bin Abd-i Menaf kizi, Ebu Siifyamn
zevcesi ve hazret-i Mu'aviyenin annesidir. Daha once, Fakih bin Mu-
gire Mahzuminin zevcesi idi. Uhud gazasmda bulundu. Diisman as-
kerlerini harbe tesvik ederdi. Mekkenin fethinde, zevcinden bir gun
sonra, musliman oldu. Resulullahm hayr diiasmi aldi. Yermiik gaza-
smda, zevci ile birlikde islam ordusunda bulunup, islam askerini
rumlara karsi harbe tesvik etdi. 13 yilmda Ebu Kuhafe ile aym giin-
de vefat etdi "radiyallahii teala anhiima". 12, 328, 355, 396, 398.
121 — HUMAYUN SAH: Mirza Muhammeddir. Hindistanda-
ki Giirganiyye devletinin ikinci sultamdir. Mirza Babiir sahm oglu-
dur. 913 de Kabilde tevelliid, 963 de vefat etdi. 937 de Hiikmdar ol-
du. 946 ve 947 de Efganistanda Sir nana maglub oldu. Irana sigm-
di. 962 de Efgan askerini maglub ederek tekrar hiikmdar oldu. 963
[m. 1556] de vefat etdi. Dehlideki tiirbesi pek san'ath ve zinetlidir.
Hind sultanlan 313. cii sahifededir. 12, 372.
122 — HUSEYN BIN ALL Resulullahm torunu, hazret-i Alinin
ikinci ogludur. Oniki imamin iiciincusu ve Ehl-i beytin besincisidir.
Hicretin altmci yilmda tevelliid, 61 [m. 681] Muharremin onuncu gii-
nii Kerbelada sehfd oldu. Cesidli hadis-i seriflerle medh edildi. Hep
babasimn yamnda idi. Babasi sehid olunca, Medineye geldi. Hazret-i
Mu'aviyenin vefatinda Yezide bf at etmedi. Kufeliler kendisini cagi-
np halife yapmak istedi. Kardesi Muhammed bin Hanefiyye, ibni
Omer, ibni Abbas ve daha nice Eshab-i Resul mani' oldular ise de,
nasihatlerini dinlemeyip, yetmisiki kisi ile Mekkeden, Iraka yola cik-
-345-
di. Yezid, Samdan bunu haber almca, Irak valisi, Ubeydiillah bin Zi-
yade emr gonderip, Kufeye sokma dedi. Bu da, Sa'd ibni Ebi Vakka-
sin oglu Omerin kumandasmda bir ordu gonderdi. Omer, geri don-
mesini bildirdi ise de, imam kabul etmeyip harb etdi. Yamnda bulu-
nanlara da tekrar tekrar teslim olun denildi ise de, 72 si de sehid
olunciya kadar doviisdii. Sinan bin Enes Nehaf, hazret-i Imami sehid
etdi. Mubarek oglu, imam-i Zeynel'abidm on yasinda ve hasta yat-
makda oldugu icin oldiiriilmedi. Kadmlarla ve imamin mubarek basi
ile Sama gonderildi. Mubarek basi, Misrda Karafe kabristamnda
medfundur. 29, 48, 65, 68, 69, 74, 105, 106, 110, 115, 118, 127, 131, 133,
134, 136, 137, 138, 139, 140, 165, 181, 195, 221, 235, 242, 243, 244, 250,
280, 302, 316, 329, 331, 358, 399, 400, 401, 402, 408.
123 — HUSEYN BIN ALI VA'IZ-i KA$iFI: Sultan Huseyn
Baykira zemamnda Hiratda va'iz idi. (Mevahib-i aliyye) admdaki
farisi tefsiri cok kiymetlidir. Muhammed bin idris-i Bitlisi [982] ve
seray hocalarmdan isma'il Ferruh efendi tarafmdan 1246 da tiirk-
ceye terceme edilmis, ikincisi (Mevakib) tefsiri ismi ile basilmisdir.
(Liibabiil-ihtiyarat ta'yin-il-evkat) kitabinda nemaz vaktlerinin
ta'yinini bildirmekdedir. 910 [m. 1504] da vefat etdi "rahime-hulla-
hu teala". 52, 101.
124 — HUSEYN BUHARI: Huseyn bin Yahya Buharf, Hane-
fi alimlerindendir. 400 [m. 1010] yilmda vefat etdi. imam-i Muham-
medin (Cami'ulkebir)ini serh etmisdir. 107.
125 — HUSEYN HILMi ISIK: Binucyuzyirmidokuz [1329]
hicri yilma rastliyan bindokuzyiizonbir [1911] senesinde Mart ayi-
nm sekizinci giinii, giizel bir behar sabahi, istanbulda, Eyyub sul-
tanda, Servi Mahallesi, Vezirtekke sokagi Sifa yokusunda [1] nu-
marali evde tevelliid etdi. Babasi Sa'id efendi ve dedesi Ibrahim
pehlivan, Plevnenin Lofca kasabasi, Tepova koyiinden, annesi Ai-
se hamm ve annesinin babasi Hiiseyin aga da, Lofca kasabasmdan
idiler. Sa'id efendi, doksaniic [hicri 1295, miladi 1878] Rus harbin-
de muhacir olarak istanbula gelmis, Vezirtekkesinde yerlesip ev-
lenmisdi. Harb ve muhacirlik sikmtilan sebebi ile, hicbir mektebe
gidememis, belediyyede kantar me'muru olmus, kirk seneden faz-
la, bu vazifeyi yapmisdi. istanbulun biiyiik cami'lerinde, meshur
hocalarm derslerine araliksiz devam ederek din bilgilerinde cok
derinlesmisdi. Vazifesi icabi matematigin dort islemini zihn ile
yapmakda, o kadar mahir olmusdu ki, gorenler sasardi.
Bes yasinda, Eyyub cami'i ile Bostan iskelesi arasindaki Mihri
Sah Sultan ilk mektebine basladi. Burada iki senede Kur'an-i keri-
mi hatm eyledi. Yedi yasinda Sultan Resad hamn tiirbesine bitisik
-346-
(Resadiyye immune mektebi)nde ilk tahsilini yaparken, babasi
ta'til aylannda (Hakim Kutbiiddfn), (Kalenderhane) ve (Ebiis-
sii'ud) din mekteblerine de gonderir, oglunun iyi yetismesi icin cok
gayret ederdi. Hiiseyn Hilmi efendi [1924] senesinde ilk mektebi bi-
rincilikle bitirdi. ilk okulda, her dersden aldigi altm yaldizh miika-
fatlan biiyiik bir albiimii doldurmakdadir. O sene, Konyadan Istan-
bula getirilmis olan (Hahcioglu askeri lisesi) giris imtihanlarim pe-
kiyi olarak kazanip, o sene orta kismi ikinci smifa birincilikle gecdi.
Her sene takdirler alarak [1929] da askeri liseyi birincilikle bitirip,
askeri tibbiyye mektebine secildi. Tibbiyye mektebinde ikinci sini-
fa birincilikle gecdi. Eczaci mektebini ve sonra Giilhane hastahane-
sinde bir senelik stajini hep birincilikle bitirip, ilk once, iistegmen
olarak, askeri tibbiyye mektebine miizakereci ta'yin edildi. Eczaci
talebesi iken, Abdiilhakim efendinin tavsiyesi ile, Parisde cikan (Le
Matin) gazetesine abone olup, fransizcasmi ilerletdi. Miizakereci
iken yine hocasimn emri iizerine, Kimya yiiksek miihendisligini
okumaga basladi. Yiiksek matematikci Von Misesden, mekanik
profesorii Pragerden, fizikci Demberden, teknik kimyayi Grossdan
okudu. Kimya profesorii Arndm yamnda cahsdi. Takdirlerini ka-
zandi. Arndm yamnda alti ay travay yapip, (Phenylciyan-nitromet-
han-methyl esteri) cisminin sentezini yapdi ve formiilunu tesbit et-
di. Diinyada ilk olan bu basanh travayi, ingilizce olarak, 2 cild nu-
marasi ile Devlet matbaasmda basdinlan fen fakiiltesi mecmu'asin-
da ve Almanyada cikan (Zentral Blatt) kimya kitabimn [m. 1937]
tarih ve [2519] sayismda (H. Hilmi Isik) isminde yazilidir. Hiiseyn
Hilmi Isik, 1936 senesi sonunda 1/1 sayih Kimya yiiksek miihendis-
ligi diplomasim aldi. O sene Tiirkiyede ilk ve tek olarak kimya yiik-
sek muhendisi oldugu, giinluk gazetelerde yazildi. Bu basansmdan
dolayi, askeri kimya simfina gecirilerek, Ankarada, Mamakda
zehrli gazlar kimyageri yapildi. Burada onbir sene kahp, Auver
fabrikasi genel direktorii Merzbacher ve kimya doktoru Goldstein
ve optik miitehassrsi Neumann ile yillarca cahsdi. Onlardan alman-
ca da ogrendi. Harb gazlan miitehassisi oldu. 1947 de Bursa aske-
ri lisesinde kimya mu'allimi, sonra ogretim miidiri olmus, burada
ve sonra Kuleli ve Erzincan askeri liselerinde uzun sender kimya
dersi okutarak, yiizlerce subaya hocahk yapmis, kidemli albay
iken, 1960 ihtilalinde emekli yapilmisdir. Sonra, Vefa lisesinde ve
imam hatib okulunda ve Cagaloglu, Bakirkoy san'at enstitiilerinde
matematik, kimya hocahklan yapip, cok sayida fmanh gene yetis-
dirmisdir. 1962 senesinde Yesilkoyde Merkez eczahanesini satm
almis, sahib ve mes'ul miidiri olarak, uzun seneler halkm sihhatine
hizmet etmisdir. Siyasete hie kansmamis, hicbir partiye baglanma-
-347-
mrsdir. Boluciiliige, tarikatcihga, devlete, kanunlara karsi gelmege,
karsi oldugunu eserlerinde acikca bildirmisdir. Tiirkiyenin ve biitiin
dlinyanm her yerine gonderdigi muhtelif lisanlardaki kitablarmda,
Islam dininin dogru olarak anlasilmasi, islam ahkaminm ve ahlakimn
yayilmasi icin calisdi. Bunun icin, dini diinya cikarlanna alet edenle-
rin ve mezhebsizlerin iftira oklanna hedef oldu. 1391 [m. 1971] son-
beharmda Dehliyi, Diyobend ve Serhendi ve sonra Karasiyi ziyaret
etmis, Pani-piit sehrinde, Senaullah hazretleri ile Mazher-i Can-i ca-
nanin zevcesinin kabrlerinin ayak altinda kaldiklanm gorerek cok
iiziilmiis, besyiiz dolar vererek, her iki kabrin ta'mfr ve muhafazasi-
m te'min etmisdir "rahime-hullahii teala". [Hiiseyn Hilmi Isik "rah-
metullahi teala aleyh", 26 Ekim 2001 [9 Sa'ban 1422] de vefat etmis
olup, Kasgari dergahi yamnda medfundur.]
Vezir Tekkeyi Safranbolulu Muhammed izzet pasa, 1210 [m.
1795] de sadr-i a'zam olunca, Naksibendi mesayihi icin yapdirdi.
159, 397.
126 — HUSEYN TAYYIBI: Serefeddin Huseyn bin Muham-
med Tayyibi, biiylik alimlerdendir. Hadis, tefsir ve edebiyyatda
cok meshurdur. 743 [m. 1343] de vefat etdi. 118.
127 — IBNI CUREYC-I MEKKI: Abdulmelik, hadis alimidir.
Islamda ilk kitab yazandir. 150 [m. 767] de vefat etdi.
128 — IBNI HACER-I MEKKI: Ahmed bin Muhammed Siha-
biiddm Heytemi, Mekke-i miikerreme alimi idi. 899 [m. 1494] da
tevelliid, 974 [m. 1566] de vefat etdi. Safi'i mezhebinde derin alim
idi. Yalmz fikh iizerinde yetmis kitab yazmisdir. Dort cild (Minhac
§erhi), Safi'i mezhebinin en kiymetli kitabidir. Eshab-i kiram icin
yazdigi (Tathir-iil cenan vellisan) ve (Savaik-i muhrika) kitablan
birer saheserdir. (Hayratiilhisan S menakibil-imam-i Ebi Hanife-
tinnu'man) kitabi, imam-i a'zamm iistunlugunii gosteren cok kiy-
metli bir vesikadir. Biiyiik giinahlan bildiren (Zevacir) kitabi ile
imam-i Nevevmin, Safi'i fikhindaki (Minhac) kitabma yapdigi
(Tuhfet-iil-muhtac) ismindeki serhi pek kiymetlidir. Fetva kitabla-
n ve daha nice eserleri vardir "rahime-hullahii teala". 12, 20, 25,
59, 75, 76, 77, 204, 259, 269, 354, 382, 405.
129 — IBM HALDUN: Biiyiik tarihcidir. Dedesi Haldun
Hadremutludur. Kendi adi Abdurrahman bin Muhammed Had-
remidir. Dedeleri Enduliisde yerlesmisdi. 732 [m. 1332] de Tunus-
da tevelliid etdi. 755 de Fas sultam Ebti inamn baskatibi oldu. Co-
cuklarmi Cezaire gonderip, kendisi 764 de Girnataya gitdi. Sultan
ibni Ahmer husiisi gemi gondererek coluk cocugu Cezairden Gir-
-348-
nataya getirildi. Bircok yerlerde, sultanlara katiblik, vezirlik edip,
780 de ders vermege basladi. 784 de Iskenderiyeye, sonra Kahire-
ye gidip, Cami'ulezherde ders verdi. Misrda maliki kadisi oldu.
Samda Timtir Handan cok saygi ve yardim gordii. 789 da hac etdi.
808 [m. 1406] de vefat etdi "rahime-hullahu teala". Yedi biiyiik
cild tarfhinden baska, eserleri ve si'rleri de vardir. Tarihi, tiirkceye
ve Avrupa dillerine terceme edilmis ve basilmisdir. 20.
130 — IBNI HAZM: All bin Ahmed bin Sa'id bin Hazm, En-
dulusiin biiyiik alimlerinden idi. Devletin veziri idi. Ceddi, Ebu
Siifyamn oglu Yezidin azadhsi idi. 384 [m. 994] de Kurtubada te-
velliid, 456 [m. 1064] de vefat etdi. Kelam, fikh alimi, tabib, sair ve
felesof idi. Her fende cok kitabi vardir. (Kitabiil imameti velhilafe
S siyerilhulefa) kitabi kiymetlidir. Ne yazik ki, felsefeye dalarak,
ayet-i kerime ve hadis-i seriflere, kendi aklma gore ma'na vermis,
Ehl-i siinnetden aynlmis, sapitmisdir. Selef-i salihinin, kemalini
kavnyamamis, din biiyiiklerine saygisizlik gostermisdir. Bu sebeb-
le, memleketinden siiriilerek, colde vefat etmisdir. 15.
131 — IBNI HUMAM: Kemaleddm Muhammed bin Abdulva-
hid Sivasi, hanefi fikh alimlerindendir. (Tahrir-iil-iisul) kitabi ve
(Fethulkadir) ismindeki (Hidaye) serhi meshurdur. BirkaQ cild
olup, Hindistanda, Misrda, istanbulda basilmisdir. 790 [m. 1388] da
tevellud, 861 [m. 1457] de vefat etdi. 90, 317, 406.
132 — IBM HiLLIKAN: Semseddin Ahmed bin Muhammed
bin Ibrahim, irbilde, 608 de tevellud etdi. Bermek ogullarmdandir.
Biiyiik alim ve meshur tarihcidir. Halebde, Misrda ders verdi. 651
de Samda Kadil-kudat [temyiz reisi] oldu. 660 da Misra gitdi. 676
da tekrar Samda Kadil-kudat oldu. 681 [m. 1282] de Samda vefat
etdi. (Vefiyyatiil-a'yan) tarih kitabi cok krymetli olup, serhleri, ila-
veleri ve cesidli dillere tercemeleri yapilmisdir. Safi'i idi "rahime-
hullahti teala". 20.
133 — IBNI MELEK: Abdiillatif bin Abdiil'aziz Hanefi fikh
alimidir. Izmir Tirede ders verirdi. ibnissa'atinin (Mecma'ulbah-
reyn) kitabim ve Nesefinin (Menar) kitabmi ve (Vikaye)yi ve (Me-
sarikul-envar)i serh etmisdir. 801 [m. 1399] de Anadoluda Tirede
vefat etdi "rahime-hullahu teala". 46.
134 — IBM MUNZIR: Ebu Bekr Muhammed bin Ibrahim, ba-
basi gibi Nisapur alimlerindendir. Safi'i mezhebinde idi. Ucytizonse-
kiz 318 [m. 930] yihnda Mekke-i miikerremede vefat etdi. Cok ki-
tab yazdi "rahime-hullahu teala". 118.
135 — IBM NUCEYM: Zeynel'abidin bin Ibrahim, hanefi
-349-
fikh alimlerindendir. 926 da tevelliid, 970 [m. 1562] de vefat etdi.
Fikhda (Esbah) kitabi cok kiymetlidir. Cesidli serhleri vardir.
(Bahrurraik fi serh-i Kenz-iddekaik), (Zeyniyye) risaleleri ve fet-
valan meshurdur. Cesidli serhleri vardir.
Omer bin Ibrahim ibni Nuceym, Zeynel'abidin ibni Niiceymin
kardesi ve talebesidir. 1005 de vefat etdi. Misrda biiyiik kardesinin
yamndadir "rahime-hullahii teala". (Nehriilfaik fi $erh-i Kenz-id-
dekaik) kitabi cok kiymetlidir. 53.
136 — IBNI SA'D: Muhammed bin Sa'd, Basralidir. Vakidinin
katibi idi. 230 [m. 845] da vefat etdi. (Tabakat-us-Sahabe) kitabi
onbes cilddir. Sonra bunu kisaltmisdir. 20.
137 — IBNI SEMMAK: Ebul'Abbas Muhammed bin Subh,
nasihat ve va'zlan ile meshurdur. Haruniirresid, kendisini cok sa-
yardi. 183 [m. 799] de Kufede vefat etdi. 31.
138 — IBM ZIYAD: Ubeydullah bin Ziyad bin Ebu Siifyan
bin Harbdir. Hazret-i Mu'aviye, 53 yilinda Ziyad bin Ebu Siifyan
vefat edince, bunun oglu Ubeydullahi Horasan valisi yapdi. Ubey-
diillah o zeman yirmibes yasmda idi. 54 senesinde bunu kumandan
yapdi. Ceyhun nehrini develerle gecip Buharayi aldi. 55 de, Basra
valisi oldu. 58 de Hariciler Basrada isyan edince, bunlan perisan
etdi. Yezid zemamnda, Kufe valisi oldu. Kerbela vak'asma sebeb
oldu. Yezidin vefatinda Irakda halife olmak istedi. Halk kabul et-
medi. Sama kacdi. Mervan, Abdullah bin Ziibeyre bfat etmek is-
tiyordu. Mervamn zihnini celdi. Mervamn ve oglu Abdiilmelikin
zemanlarmda Samda kumandan idi. Kufedeki isyam basdirdi. 67
de asiler Kufede tekrar toplamp (Muhtar) bunlara reis olup, Ibra-
him ibni Ustiir kumandasmda ordu kurup, Samhlari maglub etdi
ve Ibni Ziyadi oldiirdii. Abdullah bin Ziibeyr, kardesi Mus'ab bin
Ziibeyri Basra valisi yapdi. Basrahlar, Kufelilerle harb edip, galib
geldi. 67 deki bu savasda, Muhtar oldiiriildu. 63, 139, 140, 346, 354,
400, 401.
139 — IBRAHIM HALID: Ibrahim bin Halid icin, Ebu Sevr
maddesine miiraceat buyurula. 88.
140 — IKRIME: Ebu Cehlin ogludur. Once, islamin biiyuk
dtismam idi. Mekkenin feth giinii, oldtiriilmesi emr buyurulan alti
kisiden biri idi. O gun Mekkeden kacip, gemiye bindi. Yolda sid-
detli firtina oldu. Batmak iizere iken, kurtulursa, Resulullahm
ayaklarma kapanmagi adadi. Firtma durdu. Yemene cikmca miis-
liman oldu. Daha once iman etmis olan amcasimn kizi zevcesi ile
Medmeye geldi. Afv buyuruldu. islama cok hizmet etdi. Hazret-i
-350-
Ebu Bekr zemanmda, miirtedlerle savasda, son gayreti ile cahsdi.
Kumandan olarak Umman ve Yemene gonderildi. Sam fethinde
de bulundu. Yermiik gazasmda cok kahramanlik gosterdi ve sehid
oldu "radiyallahii teala anh". 95, 355.
141 — IMAM-I RABBANI: Adi Ahmeddir. Hindistanda yeti-
sen en biiyiik islam alimidir. Alimlerin iistiinii, vasillann reisi, ha-
rikalarm, kerametlerin mazhari, sonsuz derecelerin cami'i, hakikat
ehlinin onciisii idi. Hazret-i Omerin yirmisekizinci torunudur. Hic-
retin 971. ci ve miladm 1563. cii senesi asure giinii, Serhend sehrin-
de tevelliid etdi. Yiiksek derecesinin en biiyiik sahidi (Mektubat)
kitabidir. Muhammed Ma'sumun talebesinden Muhammed Bakir
Lahori, (Mektubat)i farisi olarak kisaltip, (Kenz-iil-hidayat) ismini
vermisdir. Yiizyirmi sahife olup, 1376 [m. 1957] de Lahorda basil-
misdir. Mektubatm birinci cildinin tiirkce tercemesi, (Mektubat
Tercemesi) ismi ile 1402 [m. 1982] de istanbulda basilmisdir. Mii-
ceddidiyye, Kadiriyye, Siihreverdiyye, Kiibreviyye ve Cestiyye bii-
yiiklerinin biitiin kemalatma mazhar idi. Bedreddin-i Serhendinin
farisi (Hadaratiilkuds) kitabinda ve Muhammed Hasim-i Kisminin
farisi (Berekat) kitabinda ve Mektubatm arabi tercemesi olan
(Diireriil-Meknunat) kitabmm hasiyesinde ve arabi (Hadaik-ul-
verdiyye)de kerametleri, hal tercemeleri genis yazilidir. (Mektu-
bat)in farisisinin temami ve (Berekat) kitabi, 1977 de istanbulda
basdmlmisdir. Urvetiilviiska Muhammed Ma'sum-i Farukinin to-
runu olan, Giilam Muhammed Ma'sumun talebesi, hace Muham-
med Fadlullah "kaddesallahii teala esrarehiim-iiraziz" yazmis ol-
dugu (Umdetiil-makamat) kitabinda, imam-i Rabbaninin ve iis-
tadlannm ve talebesinin hayatlanm uzun bildirmekdedir. Bu ki-
tab, farisidir. Hindistanda basilmisdir. Muhammed Fadlullah 1238
[m. 1823] de Kandiharda vefat etdi. Hace zade Ahmed Hilmi
Efendinin, istanbulda 1318 de basilan tiirkce (Hadika-tiil-Evliya)
kitabi da imam-i Rabbaninin ve iistadlarmm hayatim ve keramet-
lerini bildirmekdedir. (Mektubat)m farisi ash ve arabi tercemesi
kisaltilarak (Miintehabat) ismi ile, istanbulda ayn ayri basdmlmis-
dir. imam-i Rabbani hicretin binotuzdort [1034] ve miladm [1624].
cii senesi safer aymm yirmi dokuzuncu sah giinii vefat eyledi. Ser-
hendde, aile kabristamndadir "kaddesallahii teala sirrehul'aziz".
21, 22, 32, 47, 48, 54, 55, 68, 72, 78, 82, 104, (141), 199, 220, 222, 225,
234, 235, 243, 263, 269, 411.
142 — IMRAN BIN HASIN: Eshab-i kiramdandir. Hayberin
fethi senesi [yedinci yilda, Hudeybiyeden sonra feth edilmisdir]
imana geldi. Ondan sonraki gazalarda bulundu. Hazret-i Omer,
-351-
fikh ogretmek icin Basraya gonderdi. Abdullah bin Amir tarafm-
dan Basra kadisi yapildi. 52 de Basrada vefat etdi "radiyallahii te-
ala anh". 106, 193.
143 — IZZEDDIN ALI: All bin Muhammed ibni Esfr Cizri, ta-
rih kitablan ile meshur olmus bir alimdir. 555 de, Cezire-i ibni
Omerde tevelliid, 630 [m. 1232] de Musulda vefat etdi. (Kamil)
admdaki tarih kitabi, Adem aleyhisselamdan, 628 yilma kadar olan
olaylan anlatmakdadir. Bu kitab miladm 1866 yilmda Hollandada
(Laiden) sehrinde oniki biiyiik cild olarak basildi. Sonra, Misrda
basildi. Eshab-i kiramdan yedibinbesyiiz sahabmin hayatim anla-
tan (Usiid-iil gabe) kitabi, tarih kitablannm saheseridir. Bes cild
olup, Misrda Vehbiyye matbaasmda, 1280 de basilmisdir. Kuds
alimlerinden Bedreddin Muhammed bin Yahya ve Muhammed
bin Muhammed Kasgari [709] bu kitabi ayn ayri kisaltmislardir.
Sem'aninin (Kitabiil-ensab) eserini kisaltarak ve diizelterek hazir-
ladigi, iic cild bir eseri daha vardir. Her uc eser de tiirkceye cevril-
memisdir. 20, 250.
144 — KADI EBULHASEN: Ah bin Nu'man Magribi, 329 da
Magribde tevelliid, 374 [m. 985] de vefat etdi. Misrda, Fatimiler ze-
mamnda, dokuz sene Kadilkudat oldu. Alim idi. 85.
145 — KADI IYAD: Ebulfadl iyad bin Mfisa, hadis alimi idi.
476 da Septede tevelliid, 544 [m. 1150] de Merakisde vefat etdi.
Endiiliisde tahsil etdi. Septede, Girnatada kadi oldu. Cok kitab
yazmisdir. (Me$arikul-envar) ve (Sifa) kitablan meshurdur "rahi-
me-hullahii teala". 75.
146 — KADI SUREYH: Ebu Umeyye bin Hars, Tabi'min bu-
yiiklerindendir. Hazret-i Omer zemamnda Kufe kadisi idi. Haz-
ret-i Ali halife iken, bunun huzurunda, bir zimmi ile mtirafea
olunmusdu. Cok adil idi. Fikh alimi idi. 87 [m. 706] da 120 yasm-
da vefat etdi "rahime-hullahu teala". 47, 169, 234.
147 — KADIZADE AHMED EFENDI: Ahmed Emin bin
Abdullah, 1133 de tevelliid, 1197 [m. 1783] de vefat etdi. Kadi idi.
(Tarikat-i Muhammediyye) kitabim ve (Birgivi vasiyyetnamesi)ni
serh etmisdir. (Feraid-iil-fevaid) admdaki amentii serhi pek faide-
lidir. Cok baskisi vardir. 90, 94.
148 — KARAMANI KEMALEDDIN: isma'il Kemaleddin,
miiderris idi. Kemal-i Rumi ve Kara Kemal denir. 920 [m. 1514]
de vefat etdi. (Akaid-i NesefT) serhine ve (Mevakif) serhine ve
(Vikaye) kitabma ve (Beydavi tefsiri)ne ve (Ke$$af)a hasiyeleri
-352-
[aciklamalan] vardir "rahime-hullahii teala". 67.
149 — KASTALANI: Sihabiiddm Ahmed bin Muhammed,
Misr alimlerinin biiyiiklerindendir. Resulullahin hayatim anlatan
(Mevahib-i lediinniyye) kitabim, cami'ul-ezher miiderrislerinden
allame Muhammed Zerkani Maliki serh etmis, sekiz cild olarak,
1329 da Misrda ve 1393 de Beyrutda tab' edilmisdir. Sa'ir Baki
efendi tiirkceye cevirmisdir. Iki cild iizere basilmisdir. Yustif-i
Nebhani tarafmdan kisaltilarak, 1312 senesinde harekeli olarak
Lubnanda basilmrs, 1401 [m. 1981] de Istanbulda ofset baskisi ya-
pilmisdir. Cok istifadelidir. 851 [m. 1448] de tevellud, 923 [m. 1517]
de vefat etdi "rahime-hullahii teala". 63, 103, 128.
150 — KINANE BIN BE$IR: Resulullahin iicuncu halifesi o-
lan hazret-i Osman bin Affani Kur'an-i kerim okurken sehid eden
Misr cingenesidir. Fir'avna tapman ahmaklarm soyundandir. 121.
151 — KONSTAN: ikinci Konstan, ikinci Herakliusun oglu-
dur. Hicretin yirminci yihnda, oniki yasmda kral oldu. Hazret-i
Mu'aviyenin ordularma hep maglub oldugundan, istanbuldan ay-
nhp Sicilyeye gitdi. 47 [m. 668] de burada vefat etdi. 14.
152 — KURTUBI: Ebu Abdullah Muhammed bin Ahmed
Semseddin Ensari olup, ibni Ebu Bekr Ferecdir. Enduliisiin en bii-
yiik alimlerindendir. 671 [m. 1272] de vefat etdi. Maliki idi. (Es-
ma'iilhiisna) serhi, (i'lam-i din-i Nasara) ve (Tezkire fi ahval-i ahi-
ra) ve baska kitablan vardir. 58, 199, 251, 406.
153 — MALIK BIN ENES: bin Malik bin Ebi Amir Esbahi,
Ehl-i siinnetin amelde, ibadetde aynldigi dort mezhebden biri olan
Maliki mezhebinin imamidir. 90 [m. 709] da Medinede tevellud et-
digi Ibni Abidinin mukaddemesinde yazihdir. Tabi'inden oldugu
siibhelidir. Fikhda, hadisde ve tefsirde cok derin bilgisi vardir. Ho-
calari da, kendisinden istifadeye gelirdi. Bir hadis-i serifi okuyaca-
gi zeman, yeniden abdest ahr. Diz cokerdi. Medinede hie hayvana
binmedi. Yaya yiirudii. Cok saygih idi. 147 de istenilen haksiz bir
fetvayi vermedigi icin 70 kirbac (cop) vuruldu. Yine vermedi. 179
[m. 795] yihnda Medinede vefat etdi "rahime-hullahii teala". (Mu-
vatta) admdaki hadis kitabi, ilk hadis kitabidir. Cok alimler, bunu
serh etmisdir. Afrikamn kuzeyindeki mtislimanlarm cogu maliki
mezhebindedir. Maliki mezhebinde en meshur fikh kitabi, (Ettef-
ri') ve (El-ihkam) kitablandir. 25, 42, 43, 75, 76, 126, 142, 204, 330,
388, 399, 406, 407.
154 — MALIK BIN NUVEYRE: BeniTemfm kabilesinin reisi
- 353 - Eshab-i Kiram - F:23
idi. Kabilesi ile miisliman olmusdu. Resulullah, bunu kabilesinden
zekatim toplayip Medineye getirmege me'mur etmisdi. (Medari-
cunniibiivve) 690. ci sahifede diyor ki, Malik, Resulullahm vefatim
haber almca, zekatlan gondermedi ve sahiblerine dagitdi. Halid ib-
ni Velid ile konusurken, Resulullah icin (Sizin efendiniz yalniz
kendi soyledigini samyor) ve (Isitdim ki, efendiniz boyle soyledi...)
dedi. Bu soz Halide cok agir geldi. Eshab-i kiramdan Dirar bin Ma-
lik-il-Ezver-i Esediye emr eyledi. Dirar bunu katl eyledi. Dirar, Re-
sulullahm elcisi idi. Yermiik, Sam ve Yemame gazalarinda cok
kahramanhk gosterdi ve sehid oldu. Malik bin Niiveyrenin kardesi
sair idi. Kardesi icin mersiye okudu. Halife Ebu Bekr "radiyallahii
anh" Halidin ozriinii kabul buyurdu. 114, 116.
155 — MEHDI: Fatima-tiiz-zehra soyundan, kiyamete yakm
gelecek bir zatdir. Adi Muhammed, babasi Abdullah olacakdir.
Alim ve Veil olacak, yer yiizlinun halifesi olacakdir. Isa "aleyhisse-
lam" gokden Sama inince, hazret-i Mehdi ile bulusacakdir. Mehdi,
miictehid olup, baska mezhebleri kaldiracak, biitiin diinyada, bu-
nun mezhebi kullamlacakdir. Cok adil olacak, hicbir mahluk ara-
smda diismanhk kalmiyacakdir. Eshab-i Kehf uyamp, magaradan
cikacak, Mehdiye hizmet edecekdir. Hadis-i serifler, bunlan ve da-
ha baska, cok alametlerini haber vermekdedir. ibni Hacer-i Mekki
(Kavl-iil-muhtasar ti alamat-il-Mehdiyyil muntazir) kitabmda uzun
anlatmakdadir "rahime-hullahii teala". 59, 74, 142.
156 — MENAVI [veya Miinavi]: Abdurrauf bin Ah, hadis ve
fikh alimidir. Safi'i idi. 924 de Misrda tevellud, 1031 [m. 1622] de
vefat etdi "rahime-hullahii teala". Tefsir, hadis, fikh, tesavvuf, ta-
rih ve ahlak ve tib tizerinde yiize yakin serhleri ve te'lifleri vardir.
(Kiinuz-iid-dekaik) kitabmda onbin hadis-i serif vardir. 1281 de Is-
tanbulda basilmisdir. 120, 128, 248, 249, 252, 254, 255, 256, 257.
157 — MERVAN BIN HAKEM: bin Ebil'As bin Umeyye,
dordiincii Emevi halifesidir. Hicretin ikinci yilmda tevellud etdi.
Hazret-i Osmamn amcasi ogludur. Babasi Taife siiruldugii icin,
Taifde biiyiidu. Hazret-i Osman, bunu Taifden Medineye getirip,
kendisine katib yapdi. Hazret-i Osmamn sehadetinde Misrdan ge-
len cingene ordusu ile seraym bagcesinde dogiisiirken boynundan
yaralandi. Boynu igri kaldi. Hazret-i Mu'aviye zemamnda Medfne
ve Hicaz valisi oldu. 49 da azl edildi. Abdullah bin Ziibeyrin hah-
feligini kabul edecekdi. Fekat, ibni Ziyadm sozlerine aldanarak,
64 de hak iizerine halife olan Abdiillaha isyan etdi. Samda kendi
halife oldu. 65 [m. 684] de 63 yasmda iken zevcesi tarafmdan
uyurken oldiiriildu. Ba'zi kitablar, ta'un hastahgmdan oldugiinii
-354-
yazmakdadir. Alim idi. Fakih idi. Cok zeki ve aklli idi. Cok giizel
Kur'an-i kerim okurdu. Giinahlardan cok sakimrdi. Babasi Ha-
kem bin As, Mekkenin fethi giinii imana geldi ise de miinafik idi.
Cemel vak'asinda Mervanm atdigi bir ok hazret-i Talhayi sehid et-
di. Halbuki her ikisi de, hazret-i Aisenin askeri idi. Bu muharebe-
de cok yaralandi. Hazret-i Ah, bunu afv edip Medineye gonderdi.
Miihrii iizerinde (Allaha siginirim, ona gtiveniyorum) yazih idi. Si-
yasi hayati, kansik ve karanhk ise de, Abbasi tarihcileri, halifelere
yaranmak icin, hatalanni sisirmis, hatta bunu kottilemek icin, ha-
dis bile uydurmuslardir. Diisman tarafmdan yazilan kitablar elbet
boyle olur. Hazret-i Osmamn hilafet islerinde kullandigi ve haz-
ret-i Almin afv etdigi bir zati, mel'un diyecek kadar kotiilediler.
Osmanh tarihleri, zeman yakinhgi ve smir komsulugu bakimindan
Abbasi tarihlerinden terceme edilmis, onlarm te'siri altmda kalmis
oldugundan, eldeki kitablanmizda, yanhs bilgiler vardir. Surasi
muhakkakdir ki, Abbasiler, Ehl-i beyte karsi diismanhkda, Eme-
vileri kat kat gecmisdir. 121, 130, 139, 345, 350, 358, 365, 378.
158 — MESRUK: Mesruk bin Merzuban Kufi, Teba'i Tabi'inin
biiyiiklerindendir. Yapdigi rivayetleri cok mu'teberdir. ikiyiizkirk-
da vefat etdi. ibni Hacer-i Askalani, (Tehzib-iit-tehzib) kitabinin
onuncu cildinde, kendisini anlatmakdadir. 31, 204.
159 — MEYMUN BIN MUHAMMED NESEFI: Hanefi alim-
lerindendir. 508 [m. 1114] de vefat etdi. Kelam alimidir. (Temhid)
kitabi meshurdur. Baska eserleri de vardir. 118, 363.
160 — MIKDAD: Mikdad bin Amr bin Sa'lebe Kendi, Mik-
dad bin Esved ismi ile meshurdur. Eshab-i kiramm biiyiiklerin-
dendir. Once imana gelenlerden ve Habese hicret edenlerdendir.
Medineye hicret edemeyip, islamim sakhyarak Mekkede kalmis-
di. Ikrime kumandasmda, miislimanlara karsi gonderilen Kureys
ordusunda iken, harb baslayinca islam tarafma gecmisdi. Bedrde
ve biitiin gazalarda bulundu. Misrm fethinde bulundu. Otuztic
[33] de, Hazret-i Osman zemamnda Medinede, 70 yasmda vefat
etdi. Hadis-i serifle medh edildi "radiyallahii teala anh". 27, 68,
105,113,241.'
161 — MU'AVIYE: Ebu Sufyan bin Harb bin Umeyye bin
Abd-i Sems bin Abd-i Menaf ogludur. Anasi Hinddir. Eshab-i ki-
ramm biiyiiklerindendir. Babasi, anasi ve kardesi Yezid ile birlik-
de, Mekkenin fethinde imana geldi. Kendisi daha once imana gel-
di ise de, babasimn korkusundan belli etmemisdi. Huneyn gaza-
smda baba ogul, Resulullah oniinde kahramanca carpisdilar. Re-
-355-
sulullahm katibligini yapmakla da sereflendi. Hazret-i Ebu Bekrin
Sama gonderdigi orduda, kardesi Yezid ile birlikde bulundu. Ye-
zid, Sam valisi yapildi. Yezid ondokuzuncu yilda vefat edince, haz-
ret-i Omer, Mu'aviyeyi Sam valisi yapdi. Hazret-i Osman, biitiin
Suriyeyi bunun emrine verdi. Samda, yirmi sene alti ay vali idi. 41
de Kufede halife oldu. Samda yirmi sene de hahfelik yapdi. Altmis
60 [m. 680] tarihinde, yetmisdokuz yasmda Samda vefat etdi. Cok
aklh, zeki, giizel konusur, cok sabrli, halim ve cok comerd bir zat
idi. Din-i islamin yayilmasma ve yukselmesine cok hizmet etdi.
Cok memleketler aldi. islam alimleri kendisinden bircok hadis-i
serif almis, kitablanna yazmrsdir. Bu da, buyiiklugunii ve alimle-
rin, din imamlarmm kendisine inane ve i'timadim gostermekdedir.
Abdullah ibni Abbas ve Ebiidderda ve bircok Sahabe ve Tabi'in
kendisinden hadis dinlemis ve bunlari din imamlarma bildirmisler-
dir. Olecegi zeman, Fahr-i alemin "sallallahii aleyhi ve sellem"
kendisine hediyye etdigi bir gomlege sarihp, hazmesinde saklamis
oldugu, Resulullahm sac ve tirnak kesintilerinin de gozlerine ve
agzma konularak defn edilmesini vasiyyet etmisdi. Hazret-i Ah ile
birbirlerine bed diia etdiklerini, (Kisas-i enbiya) yaziyor ise de bu-
rnt, bid'at ehlinin uydurmus oldugu, kiymetli kitablarda yazihdir.
SAMDAKI EMEVI HALIFELERI
Sira
No: Ismi ve Babasi Tevelliid Ciilusu Vefati
1 Mu'aviye bin Ebi Silfyan bin Harb
[Hicretden once]
2 Yezid bin Mu'aviye
3 Mu'aviye bin Yezid
4 Mervan bin Hakem bin Ebil'as
5 Abdiilmelik bin Mervan
6 Velid bin Abdiilmelik
7 Suleyman bin Abdiilmelik
8 Omer bin Abdul'aziz bin Mervan
9 Yezid bin Abdiilmelik
10 Hisam bin Abdiilmelik
11 Velid bin Yezid
12 Yezid bin Velid
13 Ibrahim bin Velid
14 Mervan bin Muhammed bin Mervan bin
Hakem
(Medariciinniibuvve), 661. ci sahifede diyor ki, imam-i Ahme-
din (Miisned) kitabmdan, imam-i Siiyutmin cikardigi hadis-i serif-
de, Irbad bin Sariye diyor ki, Resulullahm yamnda idim. Buyurdu
ki: (Ya Rabbi, Mu'aviyeye yazi ve kitab ogret ve onu azabindan
-356-
19
41 [m. 662]
60
26
60 [m. 680]
64
44
64[m. 683]
65
2
65 [m. 683]
65
26
65 [m. 684]
86
46
86 [m. 705]
96
60
96 [m. 715]
99
61
99[m. 717]
101
71
101 [m. 720]
105
71
105 [m. 724]
124
90
124[m. 741]
126
91
126 [m. 744]
126
126 [m. 744]
127
72
127 [m. 745]
132
koru!) imam-i All "radiyallahii anh" buyurdu ki, (Mu'aviyenin ha-
life olmasim istemiyorsunuz. Fekat o olmasaydi, cok kelleler be-
denlerinden aynhrdi). Emevi halifelerinin birincisidir "radiyallahii
teala anh".
ENDULUSDEKI EMEVI SULTANLARI
Sira
No:
ismi ve Babasi Tevelliid
Ciilusu
Vefati
1
Abdurrahman bin Mu'aviye Hisam bin
Abdiilmelik
110
138 [m. 756]
170
2
Hisam bin Abdurrahman
142
170 [m. 787]
180
3
Hakem bin Hisam
154
180 [m. 796]
239
4
Abdurrahman bin Hakem
176
206 [m. 821]
239
5
Muhammed bin Abdurrahman
208
239 [m. 852]
273
6
Miinzir bin Muhammed
273 [m. 886]
295
7
Abdullah bin Muhammed
258
295 [m. 908]
300
8
Abdurrahman Nasir bin Muhammed
bin Abdullah
277
300 [m. 912]
350
9
Hakem bin Abdurrahman
350 [m. 961]
366
10
Hisam bin Hakem
351
366 [m. 977]
403
11
Muhammed Mehdf bin Hisam bin
Abdiilcebbar bin Abdurrahman Nasir
399 [m. 1009]
Hisam bin Hakem tekrar
399 [m. 1009]
403
12
Silleyman bin Hakem bin Suleyman
bin Abdurrahman Nasir
403 [m. 1013]
407
13
All bin Hamud bin imam-i Hasen
407 [m. 1017]
408
14
Kasim bin Hamud
408 [m. 1018]
412
15
Yahya bin All
412 [m. 1021]
413
16
Abdurrahman bin Hisam bin
Abdiilcebbar
413 [m. 1022]
413
17
Muhammed bin Abdurrahman bin
Abdullah bin Abdurrahman Nasir
413 [m. 1022]
414
18
Hisam bin Abdiilmelik bin Abdurrahman
Nasir
418 [m. 1027]
422
479 [m. 1087] de Merakisdeki (Murabitfn) veya (Miilessimfn)
denilen devlet Endiiliisii isgal etdi. Avrupahlar bu devlete (Almo-
ravides) diyorlar. 541 den 668 [m. 1269] senesine kadar (Muvahhi-
din) devletinin eline gecdi. Sonra (Beni Ahmer) devletinin merke-
zi olan (Girnata), 898 [m. 1492] de gayb edilmekle, Endiiliisdeki is-
lam hakimiyeti nihayet buldu. 10, 11, 12, 14, 15, 17, 19, 20, 21, 23,
25, 27, 30, 31, 37, 42, 47, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 75, 76,
77, 88, 105, 106, 122, 136, 137, 138, 139, 168, 169, 175, 176, 181, 187,
189, 194, 197, 209, 211, 234, 241, 244, 245, 246, 251, (259), 269, 270,
279, 303, 311, 312, 325, 341, 344, 345, 350, 353, 354, 358, 360, 378,
381, 387, 396, 397, 399, 402, 405, 408.
357
162 — MU'AVIYE "ikinci": Hazret-i Mu'aviyenin torunu ve
Yezfdin ogludur. Emevf halifelerinin uciincusiidiir. Dmi, kana'ati,
takvasi, insafi cok idi. 42 de tevelliid, 64 de vefat etdi. 64 de baba-
si vefat edince, halife oldu ise de, kirkmci giinii minbere cikarak,
(Halife olmakdan acizim. Size Omer gibi bir halife aradim. Bula-
madim. Siz begendiginizi halife yapmiz) diyerek hilafeti birakdi.
Ibadetle mesgul oldu. Kirk gun sonra vefat etdi "rahime-hullahii
teala". Yerine Mervan gecdi. 37.
163 — MUGIRE-TEBNI SU'BE: Eshab-i kiramdandir. Ara-
bistanm meshur dahilerinden biridir. Yemame ve Sam gazalarmda
bulundu. Yermiik muharebesinde bir gozii yaralandi. Kadsiye, Ni-
havend ve Hemedan zaferlerinde bulundu. Hazret-i Mu'aviye,
Amr bin Asi Misra ve oglu Abdullah bin Amri Kufeye vali yapm-
ca, Mugire halifeye, (Bir arslanm iki cenesi arasma nasil giriyor-
sun?) dedi. Bu soz iizerine Abdiillahi azl edip yerine Mugireyi Ku-
fe valisi yapdi. Vali iken, ellinci yilda vefat etdi "radiyallahii teala
anh". 62, 114, 172, 189, 251, 382.
164 — MUHAMMED BAKIR: imam-i Huseynin torunu,
imam-i Zeynel'abidin Almin ogludur. Oniki imamm besincisidir.
imam-i Ca'fer Sadikm babasidir. Elli yedide, Medmede tevelliid,
113 [m. 732] de vefat etdi. Medmede, Bakfdedir. ilmi, irfam, tak-
vasi pekcok idi. 67, 110, 137, 212, 318.
165 — MUHAMMED BIN AHMED KEMALEDDIN: Tas-
koprii zade Muhammed bin Ahmed 959 da tevelliid ve 1030 [m.
1621] da vefat etdi. Asik pasa cami'i avhsmda, babasi yanmdadir.
Babasinm (Miftah-iisse'ade) kitabim tiirkceye terceme ederek
(Mevdu'at-iil-ulum) adini vermisdir. 105.
166 — MUHAMMED BIN CERIR: Taberi ismiyle meshur
olan tarihcidir. Adi Muhammed ibni Cerirdir. Tefsir, hadis, fikh ve
tarih bilgisi pek fazla idi. 224 [m. 839] de Iranin simalindeki Tabe-
ristamn Amiil sehrinde tevelliid, 310 [m. 923] da Bagdadda vefat
etdi "rahime-hullahii teala". Biiyiik tefsiri ve biiyiik tarihi meshur-
dur ve cok kiymetlidir. Elde bulunan Taberi tarihi, bu krymetli ki-
tabin bir si'i tarafmdan yapilan muhtasandir. 114.
167 — MUHAMMED BIN EBI BEKR SIDDIK: Hazret-i Ebu
Bekrin ogludur. Annesi Esma idi. Cemel ve Siffinde imam-i Ali ta-
rafinda idi. Hazret-i All zemamnda Misr valisi oldu. 38 yilmda, Amr
ibni As ile harb ederken, 28 yasmda, Misrda sehid oldu. Hazret-i Ai-
se "radiyallahii teala anha" haber almca cok iiziildii ve (O benim
kardesim ve ahiret oglum idi) buyurdu. 121, 208, 303, 311.
-358-
168 — MUHAMMED BIN EBI SERIF KUDSI: Muhammed
bin Muhammed bin Ebi Bekr, Safi'i alimlerindendir. 822 de tevel-
liid, 905 [m. 1499] de vefat etdi. Cok kitablan vardir "rahime-hul-
lahti teala". 90.
169 — MUHAMMED BIN HANEFIYYE: Hazret-i Alinin
ogludur. Annesi Havledir. Hicretin yirmi birinde tevelliid, 71. ci
yilda Medmede vefat etdi. Tabi'min biiytiklerindendir. Fikh alimi,
vera' ve takva sahibi idi. Babasmm cok sevgisini kazanmisdi. Ce-
mel vak'asma kansmak istemedi ise de (Babanm bulundugu tara-
fin hakh oldugunda siibhen mi var?) sozii iizerine babasi yamnda
harb etdi. Abdullah ibni Abbas ile birlikde, ibni Ziibeyre bi'at et-
medi. 22, 79, 125, 171, 204, 223, 345.
170 — MUHAMMED BIN MAHMUD BABERTI: Ekme-
liiddin-i Misri, Erzurum civannda Bayburdda 712 de tevelliid, 786
[m. 1384] da vefat etdi "rahime-hullahu teala". (Fikh-i ekber)i, Ne-
sefinin (Menar)im, (Me$arikulenvar)i ve daha nice kitablan serh
etmisdir. Hidayeye (inaye) adinda serh yazmisdir. Cesidli kitablar
da yazmisdir. 125.
171 — MUHAMMED BIN YUSUF SINNUSI: Imam-i Hasen
soyundandir. Serifdir. 895 [m. 1490] de vefat eyledi. Kelam ve
aka'id iizerinde cesidli kitablan vardir.
Cezairde Sazilmin bir kolu olan (Sinnusi)yi kuran Muhammed
bin Ali Sinnusi baska olup, 1206 da Cezairde tevelliid ve 1276 da
Bingazi coliinde vefat etmisdir. 89.
172 — MUHAMMED CEVAD: Muhammed Takf, on iki ima-
min dokuzuncusudur. imam-i All Rizamn ogludur. 195 de Medine-
de tevelliid, 220 [m. 835] de Bagdadda vefat etdi "rahime-hullahu
teala". Halife Me'munun damadi idi. 311.
173 — MUHAMMED HUSRI: Hanbeli idi. Muhammed Sibli-
nin talebesi idi. 371 de vefat etdi. 270.
174 — MUHAMMED PARISA: Muhammed bin Muhammed
bin Mahmud hafiz Buhari, Behaiiddin-i Buharmin eshabmm bii-
yiiklerindendir. 756 da tevelliid, 822 [m. 1419] de vefat etdi. 822 de
hacca gitmek iizere Buharadan cikdi. Bir senede Mekkeye gelip,
hacci ifa etdi. Hasta oldu. Tavaf-i veda'i giic yapdi. Medineye gel-
di. Ertesi giin vefat etdi. Bursada seyhiilislam olan Semseddin-i Fe-
nari, nemazmda bulundu. Hazret-i Abbasin tiirbesi yamna defn
edildi. Zeyneddm-i Hafi Misrda tas yapdinp getirdi. (Tesavvuf na-
sil elde edilir?) dediklerinde (islamiyyete uymakla) buyurmusdur.
Farisi (Risale-i kudsiyye) ve (Tuhfet-iis-salikin) kitablan basilmis-
dir. 124.
-359-
175 — MUHAMMED $EYBANI: Ebu Abdullah Muhammed
bin Hasen, Hanefi mezhebi imamlarmdan olup, biiyiik miictehid-
dir. Babasi, Samh oldugu halde Iraka gidip, Vasitda yerlesmis ve
imam, 135 [m. 752] de orada tevelliid etmisdir. Bagdadda imam-i
a'zam Ebu Hamfenin derslerine senelerce devam etmis, Ebu Yu-
stifun derslerinden de istifade etmisdir. Bircok kitab yazmisdir.
Harun Resid kendisine cok hiirmet ederdi. Halife Horasana gider-
ken, kendisini de beraber gotiirdu. 189 [m. 805] yilmda, Rey seh-
rinde vefat etdi "rahime-hullahu teala". Nemazim Halife kildirdi.
Imam-i Safi'i Bagdada geldiginde, halifenin huzurunda imamla
sohbet etdi. ilminin ve zekasmin cokluguna hayran kaldi. 45, 53,
59, 182, 346.
176 — MUHELLEB: Tabi'min buyiiklerindendir. Basrada idi.
Akh ve cesareti meshur idi. Haricilerle cok muharebe etdi. Basra-
yi bunlardan korudu. 79 da Horasan valisi oldu. 83 [m. 702] de ora-
da vefat etdi "rahime-hullahu teala". Hazret-i Mu'aviye zemanm-
da, Semerkand fethinde, Sa'id bin Osman ibni Affamn kumanda-
smdaki orduda cok kahramanhk gostermis, bir gozii yaralanmisdi.
62.
177 — MUHYIDDIN-i ARABI: Seyh-i ekber Muhammed
bin Ah, tesavvuf buyiiklerindendir. 560 senesinde, Endiiliisde te-
velliid, 638 [m. 1240] de Samda vefat etdi. Zahir ve batin ilmlerin-
de kamil idi. Fikh ve kelam ilmlerinde miictehid idi. Konyaya ge-
lip, Sadreddin Konevmin dul bulunan valdesini tezevviic etmis idi.
Zekasi pekcok, hafizasi harikul'ade idi. Sultanlardan, valilerden,
beglerden cok saygi goriir, pekcok hediyye gelirdi. Hepsini muh-
taclara dagitirdi. Cok kitab yazdi. Yazilanm anhyabilmek icin,
alim olmak lazimdir. (Fiituhat-i mekkiyye) kitabi yirmi cilddir.
(Fiisus) kitabi cok meshurdur. (Miisamerat)i bes cilddir. Besyiize
yakm kitab yazmisdir "kaddesallahii teala sirrehiil'aziz". 153, 155,
214, 215.
178 — MURAD-i MUNZAVI: Eyyub sultan ile Edirnekapi
arasinda Nisanci Mustafa pasa caddesindeki (Seyh Murad) tekke-
sinde ilm nesr ediyor, halki irsad ediyordu. Bu tekkeyi, seyhiil-is-
lam minkari zade Yahya efendinin damadi Kenginh Mustafa
efendi, medrese olarak yapdirmrs ve oglu Ebiilhayr efendi 1144
senesinde seyh-iil-islam olup, 1154 [m. 1741] de vefat ile tekkede
babasmm yanma defn edilmisdir. Muhammed Murad "kuddise
sirruh" 1055 de Kabilde tevelliid edip, yiiksek ilmleri ogrendikden
sonra hacca gitdi. Sonra Hindistana gelerek Miiceddidi Muham-
med Ma'sum-i Farukmin [1007-1079] "kuddise sirruh" kalbleri ci-
lahyan sohbet ve tevecciihleri altmda yiikselerek tekrar hacca ve
-360-
uc sene sonra Bagdad, Isfehan, Buhara, Belh, Semerkand, Misr,
Sam ve 1092 de istanbula gelip, hazret-i Halid "radiyallahti anh"
civarmda bes sene nesr-i ultim ve tenvfr-i kulub eyledi. Sam yolu
ile dordtincti haccini yapmrs, 1120 de tekrar istanbula gelip, Sultan
Selfm "rahmetullahi aleyh" civarmda, Bacakh efendi menzilinde
yerlesmisdir. 1132 [m. 1719] de vefat ederek Ebtilhayr efendi tara-
fmdan medresesinin dershanesine defn edilmisdir "kaddesallahti
teala sirrehtil'aziz". Murad-i Mtinzavi "kuddise sirruh" hakkmda-
ki bilgiyi, (Kadiri hane) ismi ile tamnan hanekah-i Isma'il Rumi
"kuddise sirruh" mesayih-i kirammdan ve Sultan Abdtilhamid
han-i sanmin [1258-1336 hicri, Cemberlitasda Sultan Mahmud ttir-
besinde] meclis-i mesayih reisi, serif Ahmed Muhyiddinin [1327]
(Istanbul tekayasi) risalesinden aldik. Btiytik zahmet ve fedakar-
hkla hazirlanmis olan bu risale, Istanbul halkma asrlar boyunca
feyz ve irfan sacan ytizlerle ahlak ve fazilet yuvasmi ve bunlarda
parhyan binlerle ilm ve nur kaynaklarim ve bunlarm kalblerini ay-
dmlatdiklari zemanlan gtizel bir san'atla gostermekde olup, cidden
kiymetli bir tarih hazmesidir. Murad-i Mtinzavinin "kuddise sir-
ruh" ilmin ve tarihin kiymetli bir abidesi olan mubarek ttirbesi yi-
kilmak uzere iken, 1402 [m. 1982] senesinde, askeri htikumet tara-
fmdan ta'mir ve tezyin edilmisdir. 141.
179 — MURRE BIN KA'B "radiyallahti anh": Eshab-i kiram-
dandir. Samda yerlesdi. Elliyedi [57] senesinde vefat etdi. Resulul-
lahm "sallallahti aleyhi ve sellem" yedinci babasmm ismi de, Mtir-
re bin Ka'b idi. Bunun bir oglundan (Beni Mahziim), ikincisinden
(Beni Teym), ticunctistinden (Beni Hasim) kabileleri hasil oldu.
Restilullah tictincti, Ebu Bekr ikinci, Ebti Cehl birinci kabileden-
dir. 122.
180 — MUSA KAZIM: Imam-i Ca'fer Sadikin ogludur. On iki
imamm yedincisidir. 129 yilmda Medmede tevelltid, 186 [m. 802]
de Bagdadda vefat etdi. Kazimiyye denilen mahallededir. Ztihd ve
takvasi, kerem ve comerdligi ile meshurdur. Siyasete hie kansma-
digi halde, halife Muhammed Mehdi, kendisini Medmeden Bagda-
da getirip habs etdi. Sonra, halife Harun da habs etdi ve zindanda
vefat etdi. Kazimiyye mahallesi, Bagdadm on kilometre simal gar-
bmda, Dicle nehrinden bes kilometre icerdedir. Ttirbesi cok stislti
olup, yanmda btiytik cami' vardir. Dicle kenarmda, imam-i a'za-
min ttirbesi vardir. 36, 158, 311, 318, 389.
181 — MUSEYLEME-TUL-KEZZAB: Vakt-i se'adetde Ye-
mame tarafmdan Peygamberlik iddi'a eden bir adam olup, once is-
lama gelmis iken, sonra mtirted olup, cok kimseleri kendine bag-
-361-
ladi. Resulullah efendimize bir mektub gonderip, kendilerine inan-
digmi, fekat kendisinin de Peygamber oldugunu bildirdi. Arabista-
nm yarisi senin, yarisi benim olsun dedi. O sirada Resulullah vefat
edince, hazret-i Ebu Bekr, hilafetinin ikinci yilmda, Halid bin Ve-
lid kumandasmda asker gonderip, siddetli harb oldu. Iki tarafdan,
yirmibin kisi oldii. Miirtedler maglub ve mahv olup, Miiseyleme,
Vahsi "radiyallahii anh" tarafmdan oldiiriildii. 117, 312, 323, 387,
408. '
182 — MUSLIM: Ebiilhiiseyn Muslim bin Haccac Kuseyridir.
Hadis imamidir. (Sahih-i Muslim) kitabi, Buhariden sonra, en kiy-
metli hadis kitabidir. 206 [m. 821] da Nisapurda tevelliid, 261 [m.
875] de yine orada vefat etdi. Ahmed ibni Hanbelin talebesi idi.
Kitabmda yedibinikiyiizyetmisbes hadis-i serif vardir. Bunlan, iic-
yiizbin hadis arasmdan secmisdir. Imam-i Buhari ile Nisapurda bu-
lusdu. Cok sevisdiler. Buhari-i serifde de yedibinikiyiizyetmisbes
hadis-i serif vardir "rahime-hullahu teala". 15, 120, 165, 330.
183 — MUSTAGFIRI: Ebul' Abbas (Kitabulvefa) yazandir
"rahime-hullahu teala". 129.
184 — MUZENI: Ebu Ibrahim isma'il bin Yahya, Safi'i mez-
hebi fikh alimlerindendir. imam-i Safi'inin talebesi idi. Fikh, ke-
lam ve hadis ilmlerinde cok iistiin idi. Vera' ve takva sahibi idi.
175 de Misrda tevellud ve 264 [m. 878] de Misrda vefat etdi. Ka-
rafe-tiis-sugra kabristamnda imam-i Safi'inin yamndadir. Safi'i
mezhebi fikhim tophyan ve kitablara geciren budur. Cesidli kitab-
lan vardir. (El-muhtasar) kitabi meshurdur "rahime-hullahu te-
ala". 59.
185 — NECCARZADE: Mustafa Ridaiiddin efendi, Ibrahim
efendinin ogludur. 1090 senesinde Sebin Karahisarda tevellud et-
di. Kiiciik iken, pederi vefat etdi. Onyedi yasmda iken, Besiktasda
Sinan pasa cami'i yamndaki medresede miiderris oldu. Bu esnada
Uskiidarda Aziz Mahmud Hiidayi mescidi imami Ya'kub efendi-
nin babasi olan odabasi Fenayi efendinin derslerinden feyz alarak
cilvetiyye icazetini ihraz eyledi. Besiktas mevlevihanesi imami
Memis efendiden Mesnevi okudu. Moskof gazasina istirak edip,
zaferden donerken Edirnede Arabzade haci Muhammed ilmi e-
fendiden 1123 de Miiceddidiyye icazetnamesi aldi. Arabzade Mu-
hammed efendi, Ebu Abdullah Muhammed Semerkandinin tale-
besi olup 1130 da Edirnede vefat eyledi. Semerkandi de, Ahmed
Yekdest Curyanmin, bu da, Urvet-iil-viiska Muhammed Ma'sum-
i miiceddidi Serhendmin talebesidir. Bir sene sonra Besiktasda Si-
nan pasa cami'i yamnda satin aldigi arsaya bir mescid yapdirarak,
-362-
burada mticeddidiyye ma'rifetlerini nesr ve (Tuhfet-iil-irsad) kita-
bmi te'lif eyledi. 1153 de hac ve ziyaret-i haremeyn ile sereflendi.
Ahmed Yekdestin talebesinden, Egrikapida Karamam mescidi
imami tatar Ahmed efendi ile sohbetleri meshurdur. Sadr-i a'zam
Hakimbasi Nuh efendinin oglu Ah pasanm alti-mermerde Cerrah-
pasa hastahanesi karsismdaki cami'i 1147 de yapilmca, buramn ilk
va'izi oldu. 1159 [m. 1746] da vefat etdi. Yukandaki bilgiler, tale-
besinden Omer Niizhet efendinin (Menkibe-i Evliyaiyye ff-ahval-i
Ridaiyye) kitabindan ahndi. Yerinde, oglu Muhammed Siddik
efendi ilm ve feyz vermege basladi. Bunun talebesinden biri Mu-
hammed Agah efendidir. Bundan, Muhammed Emin Kerkiiti,
bundan da, All Behcet Konevi, bundan da, hafiz Feyzullah efendi
feyz alarak kemale ermislerdir. Feyzullah efendi, Muradiyye mes-
cidi imami ve kurra hafizlarimn reisi idi. Carsambada (Dar-iil-mes-
nevi)de mesnevi okuturdu. Bunun da talebesinin meshuru, Seyyid
Muhammed Niyazi bin Mustafa efendidir. Bu da, Seyyid Mahmud
Lutfullah bin Muhammede icazet vermisdir.
Muhammed Siddik efendide onbir yasmda iken zuhur eden fi-
tik illeti, vefatma kadar devam etmisdir. Pederi gibi harika ve ke-
rametleri meshur oldu. Rumeli-hisardaki yahsinda va'z ve nasihat
eder. Haftada bir gun Besiktasa gelir hatm okurdu. Onbir ay, Aziz
Mahmud Hiidayi mescidinde de vazife ifa eyledi. Eyyubdeki Kas-
gari mescidinden biri gelip, hocalan Isa efendinin sifa bulmasi icin
diia istedikde (Selamet-i hatimesi icin fatiha okuyahm!) dedi. Isa
efendinin o saatda vefat etdigi sonra anlasildi. Kendisi 1208 [m.
1794] senesinde Rumelihisarmda vefat edip, Sinan pasa cami'i si-
mal divan oniindeki mescidinde, pederinin yanma defn edildi "ra-
hime-humullahii teala". Damadi isma'il Hakki efendi kaim-i ma-
kami oldu. Bu bilgiler, (Makalat-i Siddfltiyye) kitabindan ahndi.
Ebu Abdullah Semerkandinin (Muhtasar-iil-vilaye) kitabim
Ridaiiddin efendi, farisiden tiirkceye terceme etmisdir. Bu terce-
me ve (Ahval-i Ridaiyye) risalesi ve mevlana Caminin gazelinin
Arabzade tarafmdan tiirkceye tercemesi ve Muhammed Siddik
efendinin (Esfar-i erbe'a) risalesi ve Faik Omer efendinin (Maka-
lat-i Siddikiyye) kitabi, bir arada olarak matba'a-i amirede 1272
[m. 1856] senesinde tab' olunmusdur.
186 — NESEFI: Meymun bin Muhammed Nesefi kelimesine
bakimz. 118.
187 — NEVEVI: Yahya bin Seref Muhyiddin Nevevi biiyiik
alimlerdendir. Safi'i mezhebindendir. Hadis-i serifleri toplamasi ve
aciklamasi ile tanmmisdir. 631 [m. 1233] de tevelliid ve 676 [m.
-363-
1277] da Sam sehrinde vefat etdi "rahime-hullahu teala". Sam ka-
dilkudati olan biiyiik alim imam-i Subki [683-756] imam-i Nevevi-
nin evini ziyaret etdigi zeman, basmisdir diyerek, yerlere sakallan-
m surmusdiir. Cok kitab yazdi. Hadis alimlerinin hal tercemelerini
bildiren (Tehzib-iil-esma), (Uyun-iil-mesail), (Hadis-i erba'in) ve
Safi'i fikhim bildiren (Minhac) kitablan meshurdur. (Minhac),
imam-i Rafi'fnin (Muharrer) kitabimn muhtasandir. 53, 106, 175,
202, 203, 348, 382, 406.
188 — NISANCI-ZADE: Muhammed bin Ahmed bin Mu-
hammed bin Ramezan, meshur (Mir'at-i kainat) kitabimn sahibi-
dir. Ramezan zade emir Muhammedin torunudur. 962 de tevelliid,
1031 [m. 1622] de Edirne yolunda vefat etdi. Edirne kadisi idi. Ki-
tablan vardir "rahime-hullahu teala". 9, 247.
189 — NUH ALEYHISSELAM: Elli yasinda Peygamber oldu.
Kiifr ve sirke dalmis olan kavmini dokuzyiizelli sene dogru yola ca-
girdi, nasihat etdi ise de kabul etmediler. Besyiiz yasinda iken, co-
luk cocugunu ve hayvanlardan birer cift alacak buyiikliikde gemi
yapmasi emr oldu. Zaten marangozluk yapardi. Gemiyi yapdi. O
zemamn mii'minleri olan zevcesini ve Ham, Sam ve Yafes admda-
ki iic oglunu ve bunlann zevcelerini ve her hayvandan birer cift
alarak gemiye bindi "sallallahii teala aleyhi ve sellem".
Allahii teala, tufan gelecegini, herkesin bogulacagini, yalmz
Nuh "aleyhisselam" ile coluk cocugunun kurtulacagmi haber ver-
misdi. Ken'an admdaki dinsiz olan, inanmiyan oglunu da gemiye
cagirdi. (Gemiye binmiyenler bogulacak) buyurdu. Binmedi. (Ben
daglara cikar kurtulurum) dedi. Nasihat ederken, sular kabardi.
Bir dalga gelip, Ken'ani gottirdii. Boguldu. Nuh "aleyhisselam":
(Ya Rabbi! Cocuklarimi kurtaracagmi bildirmisdin. Oglumu bog-
dun) dedi. Allahii teala, (Onu sana ogul kabul etmiyorum. O, inan-
madi. Kafir olan, miislimamn cocugu sayilmaz!) buyurdu. Yer yu-
ziinii su kapladi. Her canh boguldu. Yer yiizii, ytizelli giin su altm-
da kaldi. Geminin atesi yaniyor, kazam kaymyor, dalgalar arasm-
da yiiziiyordu. Sular cekilince, gemi Cudi dagmin tepesine oturdu.
Karaya cikdilar. insanlar, yeniden bu iic oglundan tiiremege basla-
di. Samin evladmdan Arablar, Siiryaniler, ibraniler ve Sami irklar,
Hamdan Zenciler, Habesler, Ken'aniler, Nemrud kavmi (Asuri-
ler), Yafesden, Acem, Rum, Turk ve Asyahlar meydana geldi.
Amerika ve diger adalar ehalisi, hep bunlann hicret etmesinden,
yayilmasmdan hasil oldu. Bu hususda yeni edinilen fenni bilgiler,
Tam Ilmihal (Se'adet-i Ebediyye) kitabmda yazihdir. Liitfen oku-
yunuz! 23, 29, 95, 192, 256.
-364-
190 — OSMAN BIN AFFAN: Osman bin Affan bin Ebil'as
bin Umeyye bin Abd-i Sems, Eshab-i kiramm buyiiklerinden, Cen-
net ile miijdelenen on kisinin uciinciisii ve Resulullahm "sallallahii
teala aleyhi ve sellem" damadi ve halifelerin ucuncusiidiir. Talha
ve Ziibeyrden once fmana geldi. Imana gelenlerin besincisidir.
Zevcesi hazret-i Rukayye ile Habesistana iki kerre hicret etdi. Me-
dineye de hicret etdi. Rukayye agir hasta oldugundan, Bedr gaza-
sina goturiilmedi. Zafer haberi geldigi gun, Rukayye vefat etdi.
Resulullah, ikinci kizi Umm-i Gulsumii Osmana verdi. Bunun icin,
hazret-i Osmana, zinnureyn (iki nur sahibi) denildi. Rukayyeden,
Abdullah admda bir oglu olup, hicretin dordiincii yih, alti yasmda
vefat etdi.
Hazret-i Osman tiiccar idi. Cok zengin idi. Biitiin mahni ve
mulkiinii Resulullah icin feda etdi. Hadis-i serifler ile medh olun-
du. Hilmi ve hayasi pek fazla idi. 24. cii senesinin birinci giinii ha-
lite oldu. Zemanmda Horasan, Hindistan, Maveraiinnehr, Se-
merkand, Kibris, Kafkasya, Afrikamn bircok yerleri ve Endiiliis
feth edildi. Acem devletini tarihden sildi. Amcasi oglu Mervan
bin Hakemi vezir yapdi. Abdullah bin Sebe' admdaki Yemenli
bir yehudi, miisliman sekline girerek, islamiyyeti icerden parcala-
maga, yikmaga ugrasdi. Medmede cok cahsdi ise de, basaramrya-
cagim anlayip Misrda, fitne, fesad yaymaga basladi. Cahil ve ser-
seri Misr cingenelerini aldatarak bir capulcu alayi Medmeye ge-
lip, 35. ci yilda halifeyi sehid etdiler. 82 yasmda, Kur'an-i kerim
okurken sehid oldu. Baki'dedir "radiyallahii teala anh". Vehha-
biler, tiirbesini yikdi. Orta boylu, kaba sakalh, bugday benizli,
sanh bir zat idi. Hazret-i Ebu Bekrin topladigi Kur'an-i kerimi co-
galtarak vilayetlere dagitdi. 13, 17, 18, 21, 22, 23, 28, 44, 49, 60, 61,
62, 63, 66, 71, 73, 75, 76, 77, 79, 82, 111, 118, 120, 121, 122, 123, 124,
129, 163, 166, 167, 174, 175, 177, 179, 180, 185, 189, 201, 203, 205,
206, 207, 208, 209, 211, 220, 223, 224, 238, 246, 250, 251, 252, 258,
259, 266, 279, 304, 309, 323, 325, 326, 330, 340, 341, 353, 354, 355,
383, 397, 408.
191 — OSMAN BIN ALI: Tac-u-islam denir. 124.
192 — OSMANLI SULTANLARI "rahime-hiimullahu te-
ala": Osmanh devleti Osman gazi tarafmdan 699 [m. 1299] da So-
giid kasabasmda kuruldu. Yeni sehri paytaht yapdi. Oglu Sultan
Orhan tarafmdan Bursa sehri 726 da rumlardan ahnarak paytaht
yapildi. Birinci Murad nan tarafmdan 767 [m. 1364] de Edirne ve
Fatih Sultan Muhammed tarafmdan 857 [m. 1453] de Istanbul
paytaht yapildi. Devletin dmi, (islamiyyet) idi. Kanunlar ve bii-
-365-
tiin sosyal isler ve ferdlerin giizel ahlaklan, hep islam dfninden
hasil oluyordu. Hafta tatili persembe giinii zeval vaktinde basli-
yor, Cum'a giinii gurub vaktinde temam oluyordu. Miislimanlar
ile beraber baska dinden olanlar da, ibadetlerini, ticaretlerini
serbest yapiyorlar, rahat yasryorlardi. insan haklanna, adalete
tarn kavusduklan icin, cogu miisliman oluyordu. Osmanli sultan-
lan 923 [m. 1517] den i'tibaren biitiin muslimanlann halifeleri ol-
dular. Her islerinde islamiyyete uydular. Altryuzyirmiiic sene is-
lamiyyete hizmet etdiler. Alusi, (Galiyye)nin doksanbesinci sahi-
fesinde diyor ki, (Yeryiiziinii salih kullanma miras birakinm)
ayet-i kerimesinin Osmanli sultanlanni ovdiigiinii, Abdiilgani
Nabliisi bildirmekdedir. (Burhan) kitabi da bunu yazmakdadir.
1326 [m. 1908] de halifelerin salahiyyetleri simrlandi. 1340 [m.
1922] Devletin ve 3 Mart 1342 [m. 1924] de hilafetin sonu oldu.
Osmanli topraklan iizerinde kurulan kiiciik arab devletleri, Av-
rupalilarm kontrolii altinda kaldi. ikinci cihan harbinden sonra
da, baslanna gecen din cahili, sosyalist siyaset adamlan, islamiy-
yeti icerden yikdilar.
Miilkiyye-i sahane, ya'ni siyasal bilgiler mektebinin miidiri Ab-
durrahman Serefiiddin beg 1309 [m. 1891] da istanbulda basilmis
olan (Tarfli-i devlet-i Osmaniyye) kitabinda diyor ki, (Osmanli
devletinin miiessisi olan sultan Osman, Yeni sehrde son giinlerini
yasarken, oglu sultan Orhan gelip, Bursa sehrinin feth edildigini
miijdeledi ve babasimn hayr diiasma ve asagidaki nasihatlarma ka-
vusdu.
Akibet-i kar budur herkese, Bad-i fena pir ve civana ese,
Azm-i beka eylersem ben bu dem, ikbal ile ol muhterem!
Ciinki, senin gibi halef koymusam, Rihlet edersem bu cihandan
ne gam.
Lik vasiyyet ederim gus kil! Gayn gam-i deni feramus kil!
Ey sahib-i ikbal-ii cah! itmeyesin canib-i zulme nigah!
Adl ile bu alemi abad kil! Resm-i cihad ile beni sad kil!
Rah-i cihad icre edip ictihad, Memleketde kil adl-ii dad!
Eyle ri'ayet ulemaya temam. Ta-ki bula, Serf at nizam!
Her nerede isidesin ehl-i ilm. Goster ona ragbet-ii hilm!
Asker ve mal ile gurur eyleme! ilm ehlini dur eyleme!
Ser'dir maye-i sahi ve bes! Ser'a muhalif ise etme heves!
Matlabimiz din-i Hudadir! Meslegimiz rah-i Hudadir!
-366-
Yoksa, kuru mihnet ve gavga degil, Sah-i cihan olmagi da'va
degil!
Nusrat-i din maksad bana. Bu maksadima kasd yarasir sana!
Aleme in'ammi am et! Memleket emrini temam idegor!
Sah ki, ihsan ile bi-ganedir, Saltanat ismi ona efsanedir!
Hifz-i ri'ayaya calls ruz-ti seb! Karin ola sana lutf-i Rab!
(Tac-iit-tevarih)
Osman gazmin bu nasihati, Osmanli devletinin Anayasasimn
cekirdegi oldu. Osmanli sultanlan, tervic-i ulumu, teshfr-i mema-
likden asagi tutmadilar. Erbab-i ilm-ii kemali daima takdir ve ter-
gib eylediler. Hatta, bunlan sair devlet erkanma takdim eylediler.
Devletin hal ve meslegi icabi olarak, en evvel ve en ziyade maz-
har-i ragbet ve tesvik olan ulum-i arabiyye ve ser'iyye idi. Padisah-
lar, gerek umur-i harbiyyede ve gerek masalih-i kanuniyyede ah-
kam-i ser'i serife tevessiil ile yiikseldiler ve kuvvetlendiler. Biitiin
islerinde ulema ile istisare eylediler. Nizamat-i devletin vad' ve
tanzimini onlara havale eylediler. idari mesuliyyetlere onlari da
tesrik eylediler. Bunun icin, Osmanli devletinde ulema smifi bir
mevki'i muhterem ihraz eyledi. Boylece, korkutmaga dayanmak-
dan ziyade, adaleti yerlesdiren kanunlar yapildi.
Ilk olarak Orhan gazinin biiyiik kardesi Alaiiddm pasa Bursa
kadisi ve biiyiik alim Cendereli kara Halil efendi (Osmanli devleti
Kanun-i esasfsi)ni hazirladilar. 729 [m. 1329] senesinde, sultan Or-
han ismi ile para basildi. Askerlik kanunlan yapildi. Devletin bina-
si kuvvetli temeller iizerine kuruldu. Fatih sultan Muhammed han
alti dil biliyordu. Molla Giirani hazretleri, Bursa kadisi iken Evka-
fa dair bir fermana (islamiyyete mugayirdir) diyerek isti'fa etdigin-
de, Fatih sultan Muhammed han, ozr dilemisdir. Fatih alimlerle is-
tisare ederek, ahkam-i ser'i serife uygun kanunlar hazirladi. Bu ka-
nunlar, Kanuni sultan Siileyman tarafmdan ikmal olunarak, devle-
tin anayasasi son seklini aldi.) Abdurrahman Serefiiddm begin ya-
zisi temam oldu.
1253 [m. 1837] de hariciyye nazin olan Mustafa Resid pasa,
Londrada elci iken mason olmusdu. Mason arkadasi olan istan-
buldaki ingiliz sefiri Lord Redcliffe ile yeni kanunlar hazirladi.
Bir kahraman ve basanh diplomat tanmarak niifuz saglamak
icin, batih devletlerle sulh ve siikun havasi kurdular. Rus harble-
rinden ve vehhabi eskiyasinm iskencelerinden usanmis olan mil-
let, batidan esen bu sulh dalgalanna aldandi. (Giilhanc hatt-i hii-
mayunu)nun yaldizh kelimelerine inandilar. 26 Sa'ban 1255 [m.
-367-
1839] de Giilhane meydamnda Resid pasamn i'lan etdigi bu yeni
Anayasa, din kardesligi yerine baska kardesliklerin tesekkiiliine
yol acdi. Islamm giizel ahlaki yerine, batinin kotii adetlerini getir-
di. Istanbulda ve sonra Selanikde ingiliz, fransiz mason localan
acildi. Buralarda aldatilanlarm tatli, yaldizh sozleri ve bol va'dle-
ri ile milletin akli, idraki uyusduruldu. Boylece, Osmanhlara bati-
mn ilk zehrli hanceri saplandi. Koca Osmanh Imperatorlugunun
icerden yikilmasi, parcalanmasi planlarmm birinci ve en te'sirli
adimi atilmis oldu. Yeni cuius etmis olan, onsekiz yasmdaki sul-
tan Abdiilmecid han da, bu mason oyununun icyiiziinii anhyama-
di.
1967 senesinde basihms olan (Yeni Tiirkiye Tarflii)nin onikin-
ci cildinde, ozet olarak diyor ki, (Tanzimat Hatti Hiimayiimi) Re-
sid pasamn eseri oldugu gibi, 1272 [m. 1856] de yayinlanan (islahat
Hatti Hiimayunu) da Ali pasamn eseridir. Bu yeni fermani icin,
cok kimse tarafindan tenkid edildi. Bu tarihe kadar asla askere a-
lmmryan hiristiyan tebe'a da asker olmak hakkini aldi. Zimmiler-
den almmakda olan (Cizye) ismindeki islami vergi kaldinldi. Miis-
liman millet, bunlan fikren kabul etmemisdi. Ali, Fiiad, Cevdet,
Safvet ve Vefik pasalari, Mustafa Resid pasa yetisdirdi. All ve Fii-
ad pasalar da, kiskanclik veya uzagi gorememezlik yiiziinden [mil-
let hayrma] birsey yapmadilar. imperatorlugu yikima gotiirdiiler.
1284 [m. 1868] Mayis ayinda ($urayi Devlet) ya'ni Damstay acilir-
ken sultan Abdiil'aziz hamn okudugu nutku Ali pasa hazirlamisdi.
Sadr-i a'zam Ali pasamn 1287 [m. 1871] de Bebekdeki yalismda
veremden olmesine, Namik Kemal, Ziya pasa ve Ali Suavi gibi fikr
adamlan sevindiler. Ziya pasa, onu hayatda iken de cok hicv eder-
di. Ciinki, Ziya pasa sadr-i a'zam olmak, Namik Kemal de, hariciy-
ye nazin olmak, Ali ve Fiiad pasalar ekibi yerine imperatorlugu
idare etmek istiyorlardi. (Tiirkiye tarihi)nden yapilan ozetleme te-
mam oldu.
All pasamn (islahat kanunu) ve (§urayi devlet)in basina
Midhat pasayi getirmesi, Osmanh devletinin islamiyyetden bir
mikdar daha uzaklasmasina sebeb olarak, fikrlerin ve nihayet
imperatorlugun boliinmesine yol acdi. 1288 [m. 1872] de Sadr-i
a'zam olan Midhat pasa, devlet idaresini, hele dis siyaseti hie
bilmiyordu. Ustelik yabanci dile de vakif degildi. ingilterede
mason yapildi. Misr hidivi isma'il pasadan yiizelli altin riisvet
alarak, ona Avrupadan bore alabilme hakkini veren bir ferman
cikarmasi ve acigi olan biidceyi varidati fazla gostererek padisa-
hi aldatmak istemesi sebebi ile iki bucuk ay sonra azl olundu.
-368-
1293 [m. 1876] son aymda tekrar Sadarete getirildi. Stirayi devlet
re'isi iken Abdiilhamid han ile anlasarak hazirlamis oldugu (Bi-
rinci Mesmtiyyet Kanun-i esasisi)ni, sadaretinin dordiincii gtinii
i'lan eyledi. Midhat pasamn baskanhginda, Ziya pasamn ve sair
Namik Kemalin de katildigi bir hey'etin hazirladigi bu anayasa-
nin ba'zi maddelerini, insan haklarma, devletin hakimiyyetine
uymadigmi soyliyerek Abdiilhamid han hakli olarak, degisdir-
misdir.
Hicretin 1293 senesi Zilhicce aymda ve miladm 1876 senesinin
son ayinda, sultan Abdiilhamid hamn ta'dil ve tasdik etdigi (Dev-
let-i Osmaniyye Kanun-i esasisi), ya'ni anayasasi, 1334 [m. 1916]
senesi (ilmiyye salnamesi) ya'ni diyanet takvimi basmda yazihdir.
Bu Osmanh anayasasi 121 madde olup, bunlardan ba'zisi soyle-
dir:
Madde: 1 — Devlet-i Osmaniyye, Memalik ve Kita'at-i hadira-
yi ve Eyalat-i miimtazeyi muhtevi ve yek-viicud olmakla, hicbir ze-
manda, hicbir sebeble tefrik kabul etmez.
Madde: 3 — Saltanat-i seniyye-i Osmaniyye, hilafet-i kiibrayi
islamiyyeyi haiz olarak, siilale-i Al-i Osmandan iisul-i kadimesi
vech ile ekber-i evlada aiddir. Zat-i hazret-i padisahi hin-i ciilusla-
rmda meclis-i umumide ve meclis mtictemi' degilse, ilk ictima'mda
ser'i serif ve kanun-i esasi ahkamma ri'ayet ve vatan ve millete sa-
dakat edecegine yemin eder.
Madde: 4 — Zat-i hazret-i padisahi haseb-iil-hilafe, din-i isla-
mm hamisi ve bil-ciimle tebe'a-yi Osmaniyyenin hiikiimdar ve pa-
disahidir.
Madde: 5 — Zat-i hazret-i padisahinin nefs-i humayunu mu-
kaddes ve gayr-i mes'uldiir.
Madde: 8 — Devlet-i Osmaniyye tabi'iyyetinde bulunan efra-
dm ciimlesine, herhangi din ve mezhebden olursa olsun, bilaistisna
(Osmanh) tabir olunur. Osmanh sifati, kanunen mu'ayyen olan ah-
vale gore istihsal ve ida'a edilir.
Madde 10 — Hiirriyyet-i sahsiyye her diirlii te'arruzdan, ma-
sundur. Hie kimse, ser' ve kanunun ta'yin etdigi sebeb ve suretden
ma'ada bir behane ile tevkif ve mticazat olunamaz.
Madde: 11 — Devlet-i Osmaniyyenin dini, Din-i islamdir. Bu
esasi vikaye ile beraber, asayis-i halki ve adab-i umumiyyeyi ihlal
etmemek sarti ile memalik-i Osmaniyyede ma'ruf olan bil-ciimle
edyamn serbestiyi icrasi ve cema'at-i muhtelifeye verilmis olan
- 369 - Eshab-i Kiram - F:24
imtiyazat-i mezhebiyyenin kema-kan ceryani devletin taht-i hima-
yetindedir.
Madde: 21 — Herkes iisulen miitesarnf oldugu mal ve miilkden
emindir. Menafi'i umumiyye icin liizumu sabit olmadikca ve kanu-
nu mucibince deger-i behasi pesin verilmedikce, kimsenin tesarru-
funda olan mtilk almamaz.
Madde: 118 — Kavamn ve nizamatm tanziminde, mu'amelat-i
nasa evfak ve ihtiyacat-i zemana evfak ahkam-i fikhiyye ve huku-
kiyye ile adab ve mu'amelat esas ittihaz kilmmalidir.
Madde: 120 — Devlet-i Osmaniyyenin temamiyyet-i miilkiyye-
sini ihlal ve sekl-i mesrutiyyet ve hiikumeti tagyir ve kanun-i esasi
ahkami hilafatmda hareket ve anasir-i Osmaniyyeyi siyaseten tef-
rik etmek maksadlarmdan birine hadim veya ahlak ve adab-i umu-
miyyeye mugayir cem'iyyetler teskili memnudur.
Midhat pasa simank sozlerle sultana ve devlet adamlarma ha-
karet etdigi icin ve icki meclislerinde devlet esranni fas etdigi icin
ve sahsma bagh (Millet askeri) nami ile hususi asker toplamasi gi-
bi kanun disi hareketlerinden dolayi, 1294 [m. 1877] Subat ayin-
da sadaretden azl ve italyaya nefy olundu. 1295 [m. 1878] Subat
aymda da (Meclis-i Meb'usan) kapatilarak birinci mesrutiyyete
son verildi. Hakikatda, Abdiilhamid han, irade-i seniyye ve Mec-
lis-i viikela (Bakanlar kurulu) karan ile meclisi ta'tile sevk etdi.
Mesrutiyyeti ve Anayasayi ilga etmedi. Meclisi ve bu Anayasayi
ilga etmis olsaydi belki de hakh ve isabetli is yapmis olurdu. Ciin-
ki, bu Anayasa, rum, ermeni ve yehudileri meclise sokmus, tiirk
meb'uslann sayisi yanyi bulmamisdi. Ba'zi meb'uslar, kendi dil-
lerinin de resmi dil olmasim istemis, muhtariyyet, bagimsizlik is-
teyenleri de olmusdu. Alman biiyiik devlet adami Bismark, mii-
sir (Maresal) Ali Nizami pasaya: (Bir devlet, millet-i vahideden
miirekkeb olmadikca, parlamentosunun faidesinden ziyade ma-
zarrati olur) demis, millet meclisinin dagitilmasim yerinde bul-
musdur.
Rus ordulan, Yesilkoyde iken, 1295 [m. 1878] Mayis aymda,
su'uru avdet etmis olan besinci Muradi tekrar tahta cikararak
kendi de Sadr-i a'zam olmak sevdasi ile, gazeteci AH Suavi, Ci-
ragan serayini basdi. Besiktas muhafizi Hasan pasa, asasim Ali
Suavinin kafasma vurarak, onu ve sonra ihtilalci Balkan goc-
menlerinden yirmiiiciinu oldiirdii. Darbe hareketi iki saatda bas-
dinldi.
Osmanli sultanlan otuzalti aded olup, oniicuncusiinde tavak-
-370-
kuf [duraklama], yirmincisinde inhitat [gerileme] devrleri basla-
misdir. Otuzalti sultanm ismleri asagidadir:
Sira
No: Ismi ve Babasi Tevelliidii Ciilusu Vefati
1 Sultan Osman bin Ertugrul gazf
656
2 "
Orhan bin Osman han
687
3 "
Murad bin Orhan han
726
4 "
Bayezfd bin Murad han
761
Saltanatda onbir sene fasila olmusdur.
5
Muhammed bin Bayezfd han
790
6 "
Murad bin Muhammed han
806
7
Fatih Muhammed bin Murad han 833
8 "
Bayezfd bin Muhammed han
851
9 "
Selfm bin Bayezfd han
872
10 "
Siileyman bin Selfm han
900
11 "
Selfm bin Siileyman han
929
12 "
Murad bin Selfm han
953
13 "
Muhammed bin Murad han
974
14 "
Ahmed bin Muhammed han
998
15 "
Mustafa bin Muhammed han
1000
16 "
Osman bin Ahmed han
1013
— "
Mustafa bin Muhammed han
17 "
Murad bin Ahmed han
1020
18 "
Ibrahim bin Ahmed han
1024
19 "
Muhammed bin ibrahfm han
1051
20 "
Siileyman bin ibrahfm han
1052
21 "
Ahmed bin ibrahfm han
1053
22 "
Mustafa bin Muhammed han
1074
23 "
Ahmed bin Muhammed han
1084
24 "
Mahmud bin Mustafa han
1108
25 "
Osman bin Mustafa han
1112
26 "
Mustafa bin Ahmed han
1129
27 "
Abdulhamfd bin Ahmed han
1137
28 "
Selfm bin Mustafa han
1175
29 "
Mustafa bin Abdulhamfd han
1193
30 "
Mahmud bin Abdulhamfd han
1199
31 "
Abdiilmecfd bin Mahmud han
1237
32 "
Abdiil'azfz bin Mahmud han
1245
33 "
Murad bin Abdiilmecfd han
1256
34 "
Abdulhamfd bin Abdiilmecfd han
1326]
1359]
1389]
1403]
1421]
1451]
1481]
1512]
1520]
1566]
1574]
1595]
1603]
1617]
1622]
1639]
1640]
1648]
1691]
1691]
1695]
1703]
1736]
1754]
1757]
1773]
1789]
1808]
1808]
1839]
1861]
1876]
30 Mayis 1876 1322 [1904]
699
1299
726 [
726
1326
761 [
761
1359
791 [
791
1389
805 [
816
1413
824 [
824
1421
855 [
855
1451
886 [
886
1481
918 [
918
1512
926 [
926
1520
974 [
974
1566
982 [
982
1574
1003 [
1003
1595
1012 [
1012
1603
1026 [
1026
1617
1027
1618
1031 [
1031
1622
1048 [
1032
1623
1049 [
1049
1640
1058 [
1058
1648
1103 [
1099
1687
1102 [
1102
1691
1106 [
1106
1695
1115 [
1115
1703
1149 [
1143
1730
1168 [
1168
1754
1171 [
1171
1757
1187 [
1187
1773
1203 [
1203
1789
1223 [
1222
1807
1223 [
1223
1808
1255 [
1255
1839
1277 [
1277
1861
1293 [
371
1258 [m. 1842] 1293 11 Sa'ban[1876 1 Eyliil] 1336 [1918]
35 " Resad bin Abdulmecid han 1260 1327 [1909] 1336 [1918]
36 " Vahideddin bin Abdulmecid hanl277 1336 [1918] 1344 [1926]
Osmanli devleti Avrupada Viyana ve Karpat daglanna kadar
yayildi. Macaristan, Romanya, Basarabya, Kirim ve Asyada He-
medan ve Tebriz ve Basra Korfezi, Umman denizi sahilleri ve Af-
rikada Sudan, Biiyiik sahra, Libya, Tunus, Cezayir ele gecdi.
Devletin kurulmasi ve genislemesi harb ile oldugu icin, harb
sanayi'inde cok ileri gidildi. Avrupada atesli silahlan ilk olarak
Osmanlilar kullandi. Hicretin dokuzuncu ve onuncu asrlannda
Osmanli fen adamlarinm yapdiklan toplar ve koruganlar, Avru-
pada harb tekniginin baslamasinda numune oldu. Simdi, Midilli,
Istanbul bugazi ve Van istihkamlarmda (Mustafa ustanm yapisi-
dir) ve (All ustanin yadigandir) damgalan bulunan biiyiik toplar
turistleri hayrete dtisiiriiyorlar. Bu toplann Istanbuldan Bagdad,
Van gibi uzak yerlere nasil goturiildiiklerine akl erdirilememek-
dedir. Fatih sultan Muhammedin istanbulu almak icin dokdiir-
diigii biiyiik toplan (Sanca) isminde bir ttirk miihendisi ile (Ur-
ban) isminde bir macar dokiim ustasi yapmisdir. Dinamit de ilk
olarak Fatih tarafindan kullamlmisdir. Gedik Ahmed pasa, ital-
yada Otrantoyu ahnca giizel kal'a yapdirdi. italyanlar bu kal'ayi
gordiikleri zeman hayran oldular. Harblerde boyle istihkamlar
yapmaga basladilar. Iran seferlerinde yiizellibin kisilik ordulann
sevk ve idaresinin biiyiik bilgi ve meharete muhtac oldugu siib-
hesizdir. Boylece Osmanli imperatorlugu, o zeman, Avrupada
en ileri devlet olmusdu. Mi'marhkdaki iistiinliigiin sahidleri, bii-
yiik cami'ler ve medreselerdir. Fatih cami'ini yapan Mi'mar ilya-
sm, Bayezid cami'ini yapan Mi'mar Kemaleddinin ve Siileyma-
niye ve Sahzade cami'lerini yapan Mi'mar Sinamn ve daha nice
mi'marlann biiyiik iistad olduklanni eserleri gostermekdedir.
Bursada Celebi Sultan Muhammed cami'inde ve tiirbesinde
olan cok krymetli cinileri (Deli Mehmed usta) yapmisdir. Bunla-
nn ba'zilarmda (Ameli Muhammed Mecnun) imzasi hala goriil-
mekdedir. Hindistan padisahi Hiimayun sah, sultan Siileyman-
dan insa'at ustalan istemis, Mi'mar Sinamn sakirdlerinden Mu-
sa usta gonderilerek Hindistanda Osmanli insa'ati iizere biiyiik
ve miikemmel binalar yapilmisdir. Osmanli medreselerinde
okutulmus olan fizik, matematik ve astronomi derslerinin kitab-
lan ve harb sanayi'ine aid yazilar Siileymaniye kitabhginda hala
mevcuddur.
Osmanhlarda zira'at ve ticaret de cok ilerlemisdi. Her konuda
-372-
is boliimii yapilmis, biitiin millet kendi isinde an gibi calisiyordu.
Millet, servet ve refah icinde yasryor, din kardesi olarak sevisiliyor,
devlet re'isi ya'ni padisahlar, Peygamber vekili olarak biliniyor,
Ona ita'at etmek biiyiik ibadet sayiliyordu.
Osmanlilarda isyan, ihtilal, devrim gibi seyler kimsenin aklma
gelmiyordu. Din dusmanlarmm, haclilann, yehudilerin, masonla-
rin, sfi ve vehhabi gibi Ehl-i siinnet dusmanlarmm, yurt drsindan
yapdiklan kiskirtmalarla cikardiklan Samavneli oglu Bedreddin,
Celali, Hurufi ayaklanmalan, milletin giic birligi ile az zemanda
basdmlmisdir. Fatih sultan Muhammed, Uzun Hasen isyamm
basdirmaga giden askere yiiz yiik akca hediyye etmisdi ki, alti mil-
yon altm lira demekdir. Sultan Siileyman zemanmda bir dirhem,
ya'ni yaklasik ticbucuk gram giimiisden uc akca basilirdi. Bir ak-
cada yaklasik bir gram giimiis vardi. Sonralan gumiis mikdan
azaltildi. Sultan Siileyman zemanmda Mekke kadihgi ihdas edildi.
Sinan pasamn Yemen seferinden sonra, Cidde giimrugu gelirleri-
nin yansi Mekke seriflerine bagislandi. Dana sonra, (Hicaz begler
begi) isminde valilik yapildi. Her sene hac zemanmda, halifeler ta-
rafmdan Mekke seriflerine ve oradaki ilm adamlanna (Surre-i
Hiimayun) denilen hediyyeler gonderilirdi. Kinm hanlan kendile-
ri para basdinr ve Cum'a hutbelerinde Osmanli halifelerine diia
ederdi. Kirkbin askerleri olup Moskovaya kadar ilerlemisler, Rus-
lardan vergi almislardi. 728 [m.1328] senesinde Bursada altun pa-
ra basildi. Hicretin 797 [m. 1394] senesinde Anadolu hisan kal'asi
yapildi.
922 [m. 1516] senesinde istanbulda tersane kuruldu. O zema-
nm en biiyiik gemileri yapildi. 932 [m. 1526] de sultan Siileyman,
Fransayi, himayesi altma aldi. Halicde yapilan Osmanli donanma-
si 945 [m. 1539] de Avrupa devletleri birlesik donanmasma galib
geldi. 967 [m. 1559] de Malta aciklarmda hack donanmasi yok
edildi. 987 [m. 1578] de Takiyyiiddm efendinin baskanligmdaki
hey'et, yildizlan tetkik ve Logaritma cedvelleri ile hesab yapdi.
1067 [m. 1656] de Osmanli donanmasi Venedik donanmasim mag-
lub etdi. 1135 [m. 1722] de Uskiidarda Osmanli matba'asi kurul-
du. 1205 [m. 1791] de Deniz harb okulu kuruldu. 1242 [m. 1826]
de Osmanli tip fakiiltesi kuruldu. 1253 [m. 1837] de Unkapamnda
Mahmudiyye kopriisii, 1254 [m. 1838] de karantina yapildi. 1260
[m. 1843] da Karakoy ile Eminonii arasinda Mecidiyye kopriisii
yapildi. 1268 [m. 1851] de, (Sirket-i Hayriyye) isminde bogazici
vapurlan isletmesi kuruldu. 1272 [m. 1855] de Istanbul ile Varna
arasinda deniz alti telgraf hatti yapildi. 1279 [m. 1863] da Basra ile
Karasi arasinda telgraf hatti yapildi. 1284 [m. 1868] de Sultani lise-
-373-
leri, 1285 [m. 1869] de san'at okullan, 1287 [m. 1871] de orman ve
ma'denler mektebi, 1288 [m. 1872] de Istanbul tramvay ve itfaiyye
alayi, 1290 [m. 1873] da Izmid demiryolu ve Galata tiineli yapildi.
Ikinci Abdiilhamid hamn yapdigi sayisiz hizmetlerinden bir kismi
9. cu maddedeki isminde yazilidir. Bu arada Osmanh donanmasim
en modern vasitalarla yeniledi. ingiltereden sonra Avrupada ikin-
ci derecede oldu.
1310 [m. 1892] senesi salname-i Bahri, ya'ni takvimi, Osmanh
donanmasim uzun anlatmakdadir. 175. ci sahifesinde, 18 aded zirh-
h harb gemisinden herbirinin ismi, tonilatosu, tulu, arzi, zirh kalm-
hgi, cekdigi su mikdan, pervane adedi, makinamn beygir kuvveti,
atesli silahlan, torpido kovam, vazifeye basladigi tarih, siir'ati ve
aldigi komiir mikdarlan yazilidir. Mesela, Hamidiyye firkateyn
harb gemisi icin bunlarm: 6700,292 kadem, 9 fus ve 55 kadem, 7
fus, 10 fus ve 24 kadem, 1 pervane, 6800 beygir kuvveti, 10 ve 15
cm.lik 4 Krup ve bir 300 librelik agizdan dolma ve 6 Armstrong ve
7 kiiciik top ve 1 Nordenfeld ve 1 Roket, 2 torpido kovam bulun-
dugu, 1301 [m. 1883] de vazifeye basladigi, siir'atinin 13 mil oldu-
gu, 600 ton komiir aldigi bildirilmekdedir. Zirhsiz harb gemisi 40
adet, torpido stimbotu, birinci simf 13, ikinci simf 7, iiciincu simf 1,
tahtelbahr [deniz alti] 2 dir. Bunlarda cahsan yiizlerce deniz suba-
ymm riitbeleri ve ismleri de yazilidir.
Haydar Pasa tib fakiiltesi, Viyana tib fakiiltesinden sonra Av-
rupada en ileri idi. Her bolumtin laboratuvarlan en yeni alet ve
makinalarla techiz edilmisdi. 1931 senesinde, bu fakiiltede okuyan-
lar, Histoloji laboratuvannda her talebe icin birer mikroskop bu-
lundugunu, her mikroskop iizerinde sultan Abdiilhamid hanm tug-
rasi, ya'ni ismi oyma olarak yazih oldugunu soylemislerdir. Avru-
padan getirilen secme profesorlerin yetisdirdikleri asistan ve do-
centler ve hocalar, genclere en modern tib bilgilerini veriyorlar.
Degerli miitehassislar yetisiyordu.
Kolagasi kimyager Cevad Tahsin begin 1321 de (Mekteb-i tib-
biyyeyi sahane matba'asi)nda basdirdigi kimya kitabi, bugiinkii ye-
ni bilgileri ve analiz usullerini biitiin incelikleriyle yazmakdadir.
Miralay Mehmed Sakir begin 1319 da basilan (Diirus-i Hayat-i Be-
seriyye) kitabindaki, modern tib bilgilerini gorenler ve tib fakiilte-
sinde hijyen profesorii Muhammed Fahri begin 1324 de basilan
(it'am ve Tagdiyye) kitabindaki tib bilgilerini okuyanlar ve tib fa-
ktiltesinde kimya muallimi olan tabib kolagasi Vasil Neun begin
1312 de basilan (ilm-i Kimyayi Tibbi) kitabim ve yine o sene
Misrda basilan (Hulasatiil Kavl fi tahhlil-bevl) kitabim okuyanlar
ve mekteb-i tibbiyyeyi sahane botanik muallimi tabib Serefeddin
-374-
begin 1305 senesinden beri talebenin ellerinden diismeyen (ilm-i
nebatat) kitabim okuyanlar ve mekteb-i miilkiyeyi sahane ve hen-
dese-hane fizik muallimi Salih Zeki begin (Hikmet-i tabfiyye) ki-
tabim ve bunlar gibi nice kiymetli kitablan gorenler, Sultan ikinci
Abdiilhamid han zemamnda cok degerli miitehassis doktorlarm ve
fen adamlannm yetisdirildigini tasdika mecbur kalmakdadir.
Osmanh sultanlan, ilme, fenne bu kadar ehemmiyyet vererek,
kiymetli miitehassislar yetisdirdikleri ve eserler meydana gelmesi-
ne vesile olduklan gibi, islamiyyete hizmetde de, Abbasi ve Eme-
vi ve diger islam devletlerini gecmis, bu cahsmalari ile de tarihde
san ve sohret birakmislardir. Yavuz Sultan Selim han, Ka'benin
icini siipiirmege mahsus olan siipiirgelerden birisi getirildikde, sii-
piirgeyi bir tac gibi kaldirarak basina koymusdur. Kendinden son-
ra gelen sultanlarm taclanna koyduklan siipiirge isareti buradan
gelmekdedir. Kanuni Sultan Siileyman, Arafat meydanmdaki ti-
kanmis olan su yollarim acarak Arafati ve Mekkeyi suya kavusdur-
du. Ikinci Abdiilhamid han, bu su yollarim yeniden temizleyerek
ve genisleterek hacilan suya doyurdu. Medinedeki Ayn-i zerkayi
Abdiilmecid han ta'mir ve tevsi' eyledi. Vehhabiler, Mekkede,
Medmede, hicbir kafirin ve zalimin yapamayacagi vahset ile Ehl-i
siinnet miislimanlan kihcdan gecirip, Selefden yadigar kalmis olan
biitiin tiirbeleri, cami'leri, ziyaret mahallerini yikdilar. Mukaddes
makamlari ve kabristanlan cole cevirdiler. ikinci Sultan Mahmud
han, vehhabi eskiyasim def ve tard etdikden sonra, biitiin bu eser-
leri yeniden insa ve ihya eyledi. 1235 [m. 1819] senesinde Hiicre-i
Se'adete hediyye etdigi samdanla birlikde gonderdigi asagidaki ya-
zi, Osmanh sultanlarmm Resulullaha olan htirmet ve muhabbetle-
rinin bir vesikasidir:
Samdan ihdaya eyledim ctiret ya Resulallah!
Muradnndir Ulyaya hizmet, ya Resulallah!
Degildir ravdaya sayeste, destavlz-i nacizim,
Kabul eyle, kd ihsan ve inayet, ya Resulallah!
Kimim var hazretinden gayn, hfilini eyleyem i'lam,
Ccnabmdandir ihsan ve miiriivvet, ya Resulallah!
Dahilek, el-eman, sad el-eman, dergahma diisdiim,
Terahhum kd, bana eyle sefa'at ya Resulallah!
Du-alemde kd istishab han-i Mahmud-i adliyi,
Senindir evvel ve film (hi devletya Resulallah!
-375-
Misir ve Yanya ve Mora gibi vilayetlerin isyam ve yenicerilerin
kazan kaldirmalan ve yok edilmeleri ve Rus ordulannm saldirma-
lari sirasinda Sultan Mahmud han, Mekke ve Medmeyi ancak
ta'mir edebilmis, kendisinden sonra oglu Abdiilmecid han, bunla-
n tezyin icin sasilacak bir himmet ve gayret gostermisdir. Hucre-i
nebeviyyeye dosenmek iizere gonderdigi Kasi tuglalar altma ken-
di el yazisi ile kendi ismini zelilane ve hakirane yazmisdir. Hele
Babiisselam kemerine yazilmak iizere hazirlanan yazidaki sahane
kelimeleri kabul etmeyerek, iki cihamn saltanati Resulullaha mah-
susdur, demisdir.
Sultan ikinci Abdiilhamid hamn bu mubarek beldelere ve bun-
larm sefa'at sahibi efendisine yapdigi htirmet ve hizmetler, onceki-
lerin hizmetlerini kat-kat asmisdir. ihsanlan ve hizmetleri yalniz
Umeraya ve Ulemaya ve makamlara mahsus kalmamis, ehalinin
ve fakirlerin hepsine ulasmisdir. Mescid-i harami gozleri kamasdi-
racak derecede ta'mir ve tezyin etmis, Hadice-tiil Kiibramn tiirbe-
sini ve Mevlidin-Nebi ile Mevlid-i Fatima olan binalan, benzeri ol-
mayacak seklde ihya etmis, Mina sehrini su sebekeleri ile doldur-
musdur. Seyyid Ahmed Rifainin ve diger Velilerin tiirbelerini fev-
kal'ade bir himmet ile ta'mir etmisdir. Mekkede Gayretiyye ve
Hamidiyye piyade kislalanyla, topcu kislasi ve hiikumet konagi
yapdirmisdir. Osmanh halifelerinin herbirinin (Hadimlilhare-
meyn) olduklanni, eserleri biitiin diinyaya i'lan etmekdedir. Veh-
habi eskiyalan, Haremeyn-i serifeyni tekrar ele gecirdikden sonra,
bu beha bicilemiyen tarihi eserleri, giizel san'atlan, sinsice yok et-
mekde, boylece bozuk inanclan ile ve barbarca saldinlan ile isla-
miyyeti icerden yikmakdadirlar.
Sultan ikinci Abdiilhamid han memleketin her kosesinde aym
sekl ve degerde liseler yapdirdi. 1950 senesinde Bursa askeri lise-
sinin kumandam, Bursa erkek lisesini ziyarete gitmisdi. Lise mti-
diri kimyager Rifat bege, (okulun en iyi odasim kendinize ayirmis-
simz. Boyle haksizhk olur mu?) dedi. Rifat beg, (Bu mektebin her
odasi boyle giizel, havadar ve hosdur. Ben Manastirda bu binada
okudum. Sultan Abdiilhamid han, biiyiik sehrlerde hep aym bina-
lan, aym giizellikle ve aym metanet ile yapdirmisdir. Bu binamn
ta'mire ihtiyaci hie olmadi. Halbuki, karsimizda gecen sene yapi-
lan ticaret lisesinin bu sene divarlan catladi. Simdi ta'mir ediliyor)
dedi, tarihi bircok bilgiler verdi. Ankarada, Yenisehr istasyonun-
daki kay alarm iistiinde (Ankara lisesi) de Bursadaki lisenin aym
idi.
Ankara valilerinden Abidin pasa, Elmadagmdan Ankaraya
tath su getirmek icin halkdan para toplamisdi. ise baslamak icin
-376-
halifeden izn istedi. ikinci Abdiilhamid han, valiye gonderdigi ce-
vabda, (Susuzlara su vermek cok sevabdir. Dmimizin emrlerinden
biridir. Bu vazife ve seref bana aiddir. Topladigm paralarm hepsi-
ni sahiblerine geri ver. Biitiin masrafi hazine-i sahanemden olmak
iizere hemen ise basla. Milletimi iyi suya kavusdur!) dedi. Az ze-
man icinde Ankarahlar tatli suya kavusduruldu.
Sultan ikinci Abdiilhamid hamn Osmanh devletini her bakim-
dan ilerletmesi, gticlendirmesi, islam dusmanlarmm ve en basta
Ingilizlerin harekete gecmesine sebeb oldu. 1308 [m. 1890] sene-
sinde politik ve masonik fealiyete gecdiler. Birkac harbiye ve tib-
biye talebesi tarafindan (ittihad ve terakki cem'iyyeti) kuruldu.
Yedi sene sonra, haber ahnarak dagitildi. Birkac iiyesi Parisde ca-
hsmalarma devam etdi. Halife, mit baskam Orgeneral Ahmed Ce-
laleddin pasayi Parise gonderdi. Nasihatleri te'sir ederek iiyeler-
den cogu tevbe etdiler. Ancak Ahmed Riza beg ve birkac arkada-
si nasihat dinlemediler. Hach kuvvetler tarafindan yagdinlan pa-
ralarla daldiklan liiks hayatdan, kadinli, ickili sefahet aleminden
aynlmak istemediler. Hele Ahmed Riza beg, parlamento baskan-
hgma getirilecegi va'dinin sevinci ve serhoslugu icinde, tiirk diis-
manlanmn kuklasi haline gelmisdi. Halifeye karsi basin propa-
gandasina basladilar. 1326 [m. 1908] senesinde ikinci mesrutiyye-
tin i'lanma ve bir sene sonra da, Halifenin tahtdan indirilmesine
sebeb oldular. Sonradan arkadaslan, bunu kiskanarak kendisini
Millet meclisi baskanhgmdan atdilar. Onlarm diismam haline gel-
di. Cumhuriyet gazetesinde, yayinlanan hatiratinda, vaktiyle kiifr-
ler etdigi ikinci Abdiilhamid ham, overek ve pisman oldugunu bil-
direrek oldu.
Aym hal, sultan ikinci Abdiilhamid ham, tahtdan indiren Talat,
Enver ve Cemal pasalarda da tecelli etdi. Onun buyiiklugunii an-
layamadiklanm i'tiraf edip, hayatlanni husranla bitirdiler. 1326 [m.
1908] senesinde devlet idaresini ellerine geciren gender, cahil, tec-
riibesiz, diinya ve memleket sartlarmdan gafil, gozli kapah adam-
lardi. Kimi, telgraf memuru iken basbakan oldu. Kimi yarbay iken
otuziic yasmda harbiye naziri ve baskumandan vekili, kimi jandar-
ma tegmeni iken dahiliye naziri oldu. ittihad ve terakkicilerin zulm
ve iskencelerinin ve bunun kanh olmasmm, sultan Abdiilhamid
devrini aratmis oldugunda biitiin tarihciler birlesmekdedirler. itti-
had ve terakki cem'iyyeti, Tiirkiyede kotii bir particilik hayatinm
baslamasma, boliiciiliige yol acdi. Particiler, birbirlerine diisman
gibi oldular. Bu yiizden balkan harbi ve birinci cihan harbi gayb
edildi. Nihayet imperatorluk parcalandi.
Sultan ikinci Abdiilhamid hamn tahtdan indirilmesi ile din isle-
-377-
rine de fesad kansdi. ittihad ve terakki firkasina kaydli olan cahil-
ler, hatta masonlar, din islerinde yiiksek mevki'lere getirildi. ilk is
olarak, sultan Abdiilhamid hamn son seyh-ul-islami Muhammed
Ziya-iid-dm efendi, vazifesinden almdi. Bu yiiksek makama 1328
[m. 1910] da Musa Kazim efendi getirildi. Bu zat, koyu ittihadci ve
mason idi. Bunun gibi, islamiyyete uymiyan hareketlerinden ve sa-
pik yazilarmdan dolayi ikinci Abdiilhamid han tarafmdan nefy
edilmis, Iraka ve Fizana siirulmiis olan boliicii kimseler, istanbula
getirilip, kendilerine din islerinde vazifeler verildi. Bu cahil ve par-
tizan kimseler, bozuk, sapik din kitablarmm yazilmasma, yayilma-
sina, onayak oldular. Abdiilhamid han zemamnda yazilan din ki-
tablan, bir ilm hey'eti tarafmdan tedkik edilirdi. Tasdik edilip, izn
verilenler basdinldi. Boylece, o tarihlerde basilan din kitablarma
giivenilir. 1327 [m. 1909] den sonra din kitablan salahiyyetli Slim-
ier tarafmdan kontrol edilmez oldu. Bu kitablardan, ancak vesika-
lar vererek, yazilanlara giivenilir. Ne olduklan belirsiz kimselerin
ve sfilere, vehhabilere satilmis olan mezhebsiz din adamlarmm
yazdiklan bozuk kitablan okuyan musliman yavrulan, temiz genc-
ler, dmi yanhs ogrendiler. Boyle cahil yetisdirilen miislimanlardan
ba'zilan, siyaset canbazlannm tuzaklanna diisdiiler. Kendi partile-
rinden olmiyanlara kafir diyecek kadar taskmlik yapanlan oldu.
Miislimanlar arasmdaki bu fitne, islam dusmanlarmm islerine yara-
di. Ingilizlerin (islamiyyeti yok etmek) planlarmm gerceklesmesini
kolaylasdirdi. (Kiyamet ve Ahiret), 365. ci sahifeye bakimz! iste bu-
nun icin, Allahii teala, miislimanlann boliinmelerini yasak etmis,
kardes olduklanm bildirmis, sevismelerini, vatan diismanlanna
karsi birleserek kuvvetli olmalarim emr etmisdir. (Birlesmemiz ka-
firleri korkutur ve Allahin yardim etmesine sebeb olur. Tefrikaya
diismemiz kafirleri sevindirir ve Allahin gadabma ugramamiza se-
beb olur) nasihati, her miislimamn kalbine islenmis olmalidir.
193 — OMER BIN ABDUL'AZIZ: Emevi hahfelerinin seki-
zincisidir. Mervamn torunudur. Valdesi Ummti Asim bint-i Asim
bin Omer-iil Hattabdir. 60 da ya'ni hazret-i Mu'aviyenin vefati yi-
hnda Medinede tevelliid etdi. Babasi Misr valisi olunca, Misra git-
diler. Oglunu Medineye tahsile gonderdi. Enes bin Malik, Abdul-
lah bin Ca'fer Tayyar ve Sa'id bin Miiseyyeb ve baska zatlardan
ders aldi. Babasi oliince amcasi olan halife Abdiilmelik bunu Sama
getirdi. Kizi Fatimayi buna verdi. 99 da amcasi oglu Siileyman ve-
fat edince halife oldu. Cok adil idi. ikinci Omer denmege layik idi.
Hazret-i Mu'aviyenin vefatmdan sonra hutbelerde Ehl-i beyte
la'net okumak adet olmusdu. Halife olunca, ilk is olarak bu adeti
kaldirdi. Ehl-i beyte cok saygi gosterir ve yardim yapardi. 101 [m.
-378-
720] de kirkbir yasmda iken kolesi tarafmdan zehrlendi. Beyaz, in-
ce ve nazik yuzlii, za'if, guzel sakalli, tatli ve sevimli idi. Binicilige
cok merakh idi. Enes bin Malik "radiyallahii anh" buyurdu ki,
imamhk yapmakda, Resulullah efendimize Omer bin Abdiil'aziz-
den daha cok benziyen kimse gormedim. Malatya sehrini rumlar-
dan, yiizbin esir karsihgi satin aldi. ibniilcevzi, bunun hayatim, bii-
yiik bir cild halinde yazmisdir "rahime-hullahii teala". 10, 31, 34,
37, 130, 189, 200, 211, 227, 260.
194 — OMER BIN HATTAB: Eshab-i kiramm en buyukle-
rinden, Asere-i miibesseredendir. Resulullahm ikinci halifesidir.
Dokuzuncu dedesi olan Ka'b, Resulullahm yedinci babasidir. An-
nesi Hanteme bint-i Hisam, Ebu Cehlin kiz kardesi idi. Hicretden
kirk sene once tevelliid etdi. Kureysin buyiiklerinden idi. Cok gu-
zel konusurdu. Once Resulullaha diisman idi. Bi'setin ya'ni Resu-
lullaha, Peygamber oldugu bildirildigi giiniin altmci yilmda, Resu-
lullahm amcasi hazret-i Hamza imana gelince, miislimanlar cok
kuvvetlendi. Cok sevindiler. Bu is Kureys kafirlerine giic geldi.
Ileri gelenleri toplandilar. (Muhammedin adamlan cogahyor. Bu-
nu onlemege care bulalim) dediler. Herbiri birsey soyledi. Ebu
Cehl (Muhammedi oldiirmekden baska care yokdur. Bunu yapa-
na, su kadar deve, bu kadar da altun veririm) dedi. Omer bin Hat-
tab yerinden firladi. (Bu isi, Hattab oglundan baska yapacak yok-
dur) dedi. Omeri alkisladilar. (Haydi Hattab oglu! Gorelim seni)
dediler. Omer kilmcim cekerek yola diisdii. Nu'aym bin Abdiilla-
ha rastladi. (Bu siddet, bu hiddetle nereye ya Omer?) dedi. O da,
(Millet arasina ikilik sokan, kardesi kardese diisman eden Mu-
hammedi oldiirmege gidiyorum) dedi. (Ya Omer! Giic bir ise gi-
diyorsun. Onun Eshabi, cevresinde, pervane gibi dolasiyor. Ona
bir sey olmasm diye titresiyorlar. Ona yaklasmak cok zordur. Onu
oldiirsen bile Abdiilmuttalib ogullanmn elinden yakam nasil kur-
tarabilirsin?) dedi. Omer, bu sozlere cok kizdi. (Yoksa, sen de mi
onlardan oldun? Once senin isini bitireyim) diye, kilmca sanldi.
(Ya Omer! Beni birak! Kardesin Fatima ile, zevci Sa'id bin Zey-
de git ki, ikisi de musliman oldu), dedi. Omer, onlann miisliman
olduguna inanmadi. (Eger inanmazsan, git sor! Anlarsm) dedi.
Omer sasaladi. Bu isi basanrsa, din aynhgi ortadan kalkacak, fe-
kat arablarm adeti olan kan da'vasi hasil olacakdi. Kureys ikiye
boliinecek. Birbiri ile carpisacakdi. Boylece, degil yalmz Omer,
butun Hattab ogullan oldiiriilecekdi. Fekat Omer, cok kuvvetli,
cesur ve ofkeli oldugundan bunlan dtisiinememisdi. Kardesini
merak edip hemen evlerine gitdi. O anlarda (Taha) suresi yeni
gelmis, Sa'id ile Fatima, bunu yazdinp, Habbab bin Eret admdaki
-379-
sahabiyi evlerine getirmis, okuyorlardi. Omer, kapidan bunlann
sesini duydu. Kapiyi cok sert caldi. Omeri, kilmc belinde, kizgm
goriince, yaziyi sakladilar. Habbabi gizlediler. Sonra kapiyi acdi-
lar. iceri girince (Ne okuyordunuz?) dedi. Sa'id (Birsey yok) dedi.
Omerin kizmasi artarak, (isitdigim dogru imis. Siz de, onun sihri-
ne aldanrmssmiz), dedi. Sa'idi yakasindan tutup, yere atdi. Fatima
kurtarayim derken, onun yuzune de ofkeli bir tokat indirdi. Yii-
ziinden kan akdi. Omer kam goriince, kardesine acidi. Biraz sen-
deledi. Fatimamn cam yandi. Kana boyandi ise de, iman kuvveti,
kendisini harekete getirip, Allahii tealaya siginarak, (Ya Omer!
Nicin Allahdan utanmazsm? Ayetler ve mu'cizeler ile gonderdigi
Peygambere inanmazsin? iste ben ve zevcim, miisliman olmakla
sereflendik. Basimrzi kessen, bundan donmeyiz) dedi ve kelime-i
sehadeti okudu. Omer, ne yapacagini sasirdi. Yere oturdu. Yumu-
sak sesle, (Hele su okudugunuz kitabi cikanmz) dedi. Fatima ge-
tirdi. Omere verdi. Omer, gtizel okuma bilirdi. Taha suresini oku-
maga basladi. Kur'an-i kerimin fesahati, belagati, ma'nalan ve tis-
tiinliikleri kalbini cok yumusatdi. (Goklerde ve yer yiiziindc ve
bunlann arasinda ve topragin altindaki seyler hep Onundur) aye-
tini okuyunca, derin diisiinceye daldi. (Ya Fatima! Bu bitmez tti-
kenmez varhklar, hep sizin tapdigimz Allahin midir?) dedi. Karde-
si (Evet, oyle ya! Siibhe mi var?) dedi. (Ya Fatima! Bizim binbes-
yiiz kadar altundan, giimiisden, tuncdan, tasdan oymah, sushi hey-
kellerimiz var. Hicbirinin, yerytiztinde birseyi yok!) diyerek, sas-
kinhgi artdi. Biraz daha okudu. (Ondan baskasina tapilmaz, bel
baglanmaz. Hersey, ancak Ondan beklenir. En giizel ismler
Onundur) ayetini dtisiindii. (Hakikaten, ne kadar dogru) dedi.
Habbab bu sozii isitince, yerinden firladi. Tekbir getirdikden son-
ra, (Miijde ya Omer! Resulullah Allahii tealaya diia ederek, (Ya
Rabbi! Bu dini, Ebu Cehl ile yahud Omer ile kuvvetlendir) buyur-
du. Iste bu devlet, bu se'adet sana nasib oldu) dedi. Bu ayet-i ke-
rime ve bu diia, Omerin kalbindeki dtismanhgi sildi, siipiirdii. He-
men, (Resulullah nerede?) dedi. Kalbinde, Resulullah sevgisi yan-
maga basladi. O giin, Resul-i ekrem "sallallahii aleyhi ve sellem"
Safa tepesi yamnda, Erkamin evinde Eshabma nasihat veriyordu.
Eshab-i kiram toplanmis, Onun nurlu cemalini gormekle, tath
te'sirli sozlerini isitmekle kalblerini cilahyor, ruhlarim ferahlati-
yorlardi. Sonsuz lezzet, zevk ve nes'e icinde halden hale doniiyor-
lardi. Omeri buraya getirdiler. Omerin kilmcla geldigi goriildii.
Omer heybetli, kuvvetli oldugundan, Eshab-i kiram, Resulullahm
etrafim sardi. Hazret-i Hamza (Omerden cekinecek ne var, iyilik
ile geldi ise, hos geldi. Yoksa o kilmcim cekmeden, ben onun ba-
sim yere diisiiruriim) derken, Resulullah (Yol verin, iceri gelsin!)
-380-
buyurdu. Biri sagmda, biri solunda, otekiler tetikde olarak iceri
girdi. Cebrail "aleyhisselam", daha once, Omerin fman etdigini,
yolda oldugunu haber vermisdi. Resulullah, Omeri tebessiim bu-
yurarak karsiladi ve (Birakiniz, yamndan aynliniz) buyurdu. Bi-
rakdilar. Resulullahm oniinde diz cokdii. Resulullah, Omerin ko-
lundan tutup, (Imana gel ya Omer!) buyurdu. O da temiz kalb ile
kelime-i sehadeti soyledi. Eshab-i kiram, sevinclerinden yiiksek
sesle tekbfr getirdi. O zemana kadar gizli imana gelirlerdi. Hazret-i
Hamzanm ve uc giin sonra hazret-i Omerin musliman olmasi ile,
muslimanlar kuvvetlendi. Omer "radiyallahii anh" (Kardeslerimiz
ne kadardir?) dedi. (Seninle kirk olduk) dediler. (Oyle ise, ne du-
ruyoruz? Haydi cikahm, Harem-i serife gidelim. Acikca okuya-
hm!) dedi. Resulullah kabul buyurdu. Onde Omer, sonra Ah, on-
dan sonra Resulullah, sagmda Ebu Bekr, solunda Hamza, arkasm-
da oteki Sahabiler yuriiyerek Harem-i serife gitdiler. Kureysin ile-
ri gelenleri, orada Omerden miijde bekliyorlardi. Omer Muham-
medileri toplamis getiriyor dediler. Sevindiler. Ebu Cehl, zeki, cin
fikrli oldugundan, bu gelisi begenmedi. ileri varip (Ya Omer! Bu
ne?) dedi. Hazret-i Omer hie aldiris etmeden (Eshedii en la ilahe
illallah ve eshedii enne Muhammeden resulullah) dedi. Ebu Cehl,
ne diyecegini sasirdi. Dona kaldi. Hazret-i Omer "radiyallahii
anh" bunlara donerek, (Beni bilen bilir. Bilmiyen bilsin ki, Hattab
oglu Omerim. Karisim dul, cocuklanm yetim birakmak istiyen, ye-
rinden kipirdasm!) dedi. Hepsi geriye cekilip dagildilar. Ehl-i is-
lam, Harem-i serifde saf olup, yiiksek sesle tekbfr aldi. ilk olarak
meydanda nemaz kildilar. Hazret-i Omer, o giinden sonra, dayisi
Ebu Cehle ve kafirlerin ileri gelenlerine meydan okudu.
Eshab-i kiram, Medmeye gizli hicret etmisdi. Omer "radiyallahii
anh" silahlanm kusanarak, acikca hicret etdi. Medineye daha once
varip, Resulullahm tesrif etmekde oldugunu miijdeledi. Biitiin gaza-
larda bulundu. Arslan gibi dogiisdii. Uhudda Resulullahm yamndan
ayrilmadi. Daima dogru soyledigi icin (Faruk) buyuruldu. Resululla-
hm vefatinda kansikhk cikmasim onledi. Halifeye, her isinde yardim
etdi. Halife Ebu Bekr, vefat edecegi zeman, Eshab-i kiramm ileri ge-
lenlerini cagirip, goriisdiikden sonra, hazret-i Omeri halife ta'yin et-
di. Oniiciincii yilda halife oldu. Emiriilmti'minm ismini aldi. Az ze-
manda o kadar cok yer aldi ki, tarihcileri sasirtdi. Kudiise gidip, ada-
leti ile rumlan hayran birakdi. Kadsiye zaferini kazanarak, ordulan
Azak denizine kadar ilerledi. Tunusa kadar feth olundu.
Dortbinden ziyade cami', mescid yapildi. Hazret-i Mu'aviyeyi
"radiyallahii teala anh" Sam vahsi yapdi. Kendi de Sama geldi.
Her sene hac yapdi. On bucuk sene ve yedi giin, diinyada hie go-
-381-
riilmemis bir adalet ile halifelik yapdi. 23. cii yil zilhiccesinde, bir
sabah nemazina giderken, Mugire-tebni Su'be hazretlerinin kolesi
Ebu Lii'lii' Firuz tarafmdan bicakla karnina vurularak yirmidort
saat sonra, 63 yasmda sehid oldu. Hucre-i se'adete defn edildi "ra-
diyallahii teala anh".
Cok adil, abid, cok merhametli, asagi goniillu, fakfrlikle yasar bir
zat idi. Kudiise giderken deveye, kolesi ile nobetlese biniyordu. Seh-
re girerken deveye binme sirasi kolesine geldigi icin devenin oniinde
yiiriiyordu. Kuvveti, adli, askerleri, vie kit'ayi titreten islam halifesini
gormege gelenleri hayretde birakmisdi. O derece adil idi ki, kendi
oglu giinah isleyince Allahii tealamn emri kadar sopa vurulmasim
emr etdi. Eshab-i kiram yalvardiklan halde, bir degnek eksik vurul-
masma razi olmadi ve oglu bu yiizden oldu. Cok acidi ve uzuldugii-
nii bildirdi ise de, pisman olmadi. Oliinciye kadar, biitiin alem-i is-
lam, Resulullah zemanindaki huzur, safa ve rahatlik icinde yasadi.
Cesidli hadis-i seriflerle medh olundu. (Benden sonra Peygamber
gelseydi, Omer Peygamber olurdu) hadis-i serifi, yiiksekligini anlat-
maga yetisir. Faziletini, kiymetini bildirmek icin, din alimleri ve din-
sizler tarafmdan cildlerle kitab yazildi. Eshab-i kirama derecelerine
gore saygi gosterirdi. Bedr gazasmda bulunanlara daha cok kiymet
verirdi. Hasimileri, hepsinden ustiin tutardi. Hazret-i Aliyi hepsin-
den yiiksek bulundurur, islerinde ona damsirdi. Hazret-i Omeri
medh eden hadis-i seriflerin cogunu hazret-i Ali bildirmisdir. 12, 14,
17, 18, 21, 22, 23, 28', 38, 40, 44, 49, 50, 52, 54, 55, 60, 61, 62, 63, 66, 72,
73, 75, 76, 79, 82, 85, 100, 103, 110, 111, 113, 114, 115, 117, 118, 119,
120, 123, 124, 125, 127, 129, 142, 156, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169,
170, 171, 172, 173, 174, 177, 179, 180, 181, 182, 184, 185, 186, 187, 188,
189, 190, 191, 192, 193, 196, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206,
207, 208, 211, 212, 215, 223, 229, 230, 232, 236, 237, 238, 239, 245, 246,
249, 250, 251, 252, 253, 254, 256, 257, 258, 266, 279, 302, 303, 309, 312,
316, 319, 323, 325, 329, 340, 351, 352, 356, 358, 378, 383, 385, 386, 387,
389, 399, 402, 407, 408.
195 — RAFI'I: Ebiilkasim Abdiilkerim bin Muhammed biiyiik
alimlerdendir. 623 [m. 1226] de Kazvinde vefat etdi "rahime-hulla-
hii teala". imam-i Safi'min "rahime-hullahii teala" (Miisned) kita-
bim serh etdi. Tefsir ve hadis ve fikh kitablan vardir. Safi'i mezhe-
binde cok kitab yazdi. Bunlar arasinda (Muharrer) kitabi cok kiy-
metlidir. Bunu cok alimler serh veya ihtisar etmisdir. imam-i Ne-
vevinin "rahime-hullahii teala" ihtisar ederek (Minhac) adim ver-
digi kitab cok kullamlmakdadir. Minhacm serhleri arasinda en kiy-
metlisi, Ahmed ibni Hacer Heytemi Mekkinin "rahime-hullahii te-
ala" serhidir. (Tuhfe) admdaki bu serh dort cilddir. 53, 364.
-382-
196 — REBI' BIN HAYSEM: Tabi'indendir. Kufe sehrinde
ziihd ve takvasi ile meshurdur. Son zemamnda felc hastasi oldu. 63
de vefat etdi "rahime-hullahii teala". 84.
197 — REBI' BIN MEYSERE: Eshab-i kiramdandir. Bedrde
bulunmadi. Hayberde bulundu. Resulullahm, miit'a nikahim yasak
etdigini bildirenlerden biridir. 125.
198 — RUKAYYE: Resulullahm ikinci kizidir. Anasi, Hadice-
tiil-kubradir. Hazret-i Osmamn zevcesidir. Once, Ebu Lehebin og-
lu Utbeye nisanh idi. Sonra Ebu Leheb ile zevcesi, Resulullaha
eziyyet vermek icin, oglunu vaz gecirdi. Hazret-i Osman ile Habe-
se hicret etmisdir. Orada Abdullah admda bir oglu oldu. Abdullah,
hazret-i Rukayyeden sonra, dordiincu yilda, alti yasmda vefat etdi.
Hazret-i Rukayye, hicretin ikinci yilmda hastalamp Bedr gazasinin
zafer miijdesi Medmeye geldigi giin vefat etdi "radiyallahii teala
anna". 123, 325, 326, 365.
199 — SA'D BIN EBI VAKKAS: Eshab-i kiramin biiyiiklerin-
dendir. Asere-i miibesseredendir. ilk miisliman olanlann yedincisi-
dir. Onyedi yasmda iken miisliman oldu. Biitiin gazalarda bulundu.
Kahramanca dogusdii. ilk ok atan budur. Cok nisanci idi. Uhud ga-
zasmda, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" diismandan gelen
oklan yerden toplayip buna verirdi. (At ya Sa'd at! Anam babam
sana feda olsun) buyururdu. Halife Omer-iil-Faruk zemamnda, Ira-
na gonderilen islam ordusunun baskumandam idi. Meshur Kadsiye
zaferini kazandi. Iran devletinin bassehri olan Medayn sehrini ahp,
acem hazineleri, miislimanlarm eline gecdi. Sonra Irak valisi oldu.
Kufe sehrini kurdu. Hazret-i Osman zemamnda Kufe valisi oldu.
Cemel ve Siffin muharebelerine kansmadi. Ellibes yilmda vefat et-
di "radiyallahii teala anh". Medme-i miinevverededir. 100, 121, 140,
166, 176, 180, 188, 211, 241, 251, 259, 323, 346, 408.
200 — SA'D BIN MU'AZ: Ensardan Evs kabilesinin reisi idi.
Medmeye, hicretden once gonderilen Mus'ab bin Umeyrin sozleri
ile imana geldi. Kavmini de imana getirdi. Bedr, Uhud ve Hendek
gazalannda bulundu. Hendekde aldigi yaradan vefat etdi. Resulul-
lah "sallallahii teala aleyhi ve sellem" buna cok aglayip, cenaze ne-
mazim kildirdi. Hadis-i seriflerle medh edilmisdir "radiyallahii te-
ala anh". 50, 237, 250.
201 — SA'D BIN UBADE: Ensar-i kiramdan, Beni Sa'idenin
reislerinden idi. Comerdlikde esi yok idi. Gazalarda Ensarm bay-
ragini tasirdi. Resulullahm vefatinda halife olmak istedi. Herkes
Ebu Bekre bi'at edince, Havrana gitdi. On besinci yilda orada ve-
fat etdi "radiyallahii teala anh". Havran, Samin cenubundadir. 113,
114, 115.
-383-
202 — SA'DUDDIN-I TEFTAZANI: Mes'ud bin Omer, isla-
miyyetin en buyiik alimlerindendir. 722 de Horasanda Teftazanda
tevelliid, 792 [m. 1390] de Semerkandda vefat etdi "rahime-hulla-
hii teala". Timiir han, kendisini cok sever, pek sayardi. Tefsfr, fikh
ve akaid bilgilerinde zemanmm bir danesi idi. Pek kiymetli, cok sa-
yida kitablan vardir. Beyan ve me'ani ilmlerinde, Sam miiftisi Ce-
laleddm Muhammed bin Abdiirrahmanm [739] yazmis oldugu
(Telhis-iil-miftah) kitabim serh etmis (Mutavvel) adini vermisdir.
Bu kitabi ve (Akaid-i Nesefiyye) serhi cok kiymetlidir. 16, 89, 204,
249, 294, 401, 402.
203 — SA'DI SIRAZI: Muslihuddfn bin Abdullah, 589 yilmda
Sfrazda tevelliid, 691 [m. 1291] de orada vefat etdi. Otuz sene ilm
ogrendi, otuz yil seyahat ve askerlik yapdi. Otuz yih inziva ve iba-
detle gecirdi. Si'rleri pek kiymetlidir. Kitablan, kendi zemamnda,
her tarafa yayildi. Cok sohret buldu. Pek saygi gordii. Bagdadda,
Nizamiyye medresesinde ders verdi. Ehl-i siinnet idi. Ehl-i siinnet
alimlerinden Ebiil-Ferec ibni Cevzmin [508-597] talebesi idi. Te-
savvufda, kadiri olup, Sihabiiddin-i Siihreverdmin sohbetinde ke-
male geldi. Ondort kerre hacca gitdi. Bagdad, Sam, Misr, Anado-
lu, Horasan, Hindistan ve Tiirkistanda bulundu. Hach seferlerinde
Avrupahlarm eline esir diisdii. (Giilistan) ve (Bostan) kitablan, fa-
risi dilden Avrupa dillerine terceme edilmisdir. Tiirkce cesidli ter-
ceme ve serhleri de vardir "rahime-hullahu teala". 32.
204 — SAFIYYE: Abdiilmuttalibin kizi, Resulullahin halasi
idi. Asere-i miibessereden Ziibeyr bin Avvamm annesi idi. Cahi-
liyye doneminde, Ebu Siifyanm kardesi Harisin zevcesi idi. Haz-
ret-i Hamzanm anadan da kardesi idi. Miisliman oldu "radiyallahii
teala anha". 14, 408.
205 — SAFIYYE BINT-I HUYEY: Yehudi kizi idi. Hayberde
Kenanenin zevcesi iken hicretin yedinci yilmda esir alindi. Resu-
lullah efendimiz ahp azad etdi. Seve seve imana gelince, Resulul-
lah, nikah eyledi. Cok aklli idi. Ellinci yilda vefat eyledi "radiyalla-
hii teala anha". 69, 242.
206 — SAFIYYEDDIN-i ERDEBILI: Erdebilde mescid ima-
mi idi. 735 [m. 1335] de vefat etdi. Ogfu Sadreddin ve torunu Ali
ve daha sonra bunun oglu Ciineyd, sira ile imam olup, Karako-
yunlu hiikmdarlarmdan mirza Cihan sah, bunu hudud disina ci-
kardi. Diyar-i Bekre gelip, Akkoyunlu htikmdan Uzun Hasene si-
gindi. Uzun Hasen, Azerbaycam almca, yine Erdebile yerlesdi.
Torunlanndan isma'il, veli-i ni'metleri olan Akkoyunlulara isyan
edip, hiikumeti eline aldi. 908 de Tebrizde (Safevi) devletini kur-
-384-
du. 1135 [m. 1722] de Efganhlar Irani istila edinceye kadar siirdii.
Nadir sah, 1142 de Efganhlan cikarmca, Hindistana kadar aldi ise
de, 1160 da sehid edilince, Iranda huzur devam edemedi. Reyde
bulunan Kacar admdaki bir Turkmen asfretinin reislerinden Meh-
med aga, 1210 [m. 1796] da Irani istila ederek Kacar devletini kur-
du. 1343 [m. 1925] de Riza Sah, kanh bir darbe ile, Pehlevi hiiku-
metini kurdu. 1360 [m. 1941] de vefat etdi. Yerine gecen, oglu Mu-
hammed Riza sah pehlevi, Irandaki siinni muslimanlara da hak ve
hiirriyyet tanidi. Hanefi mezhebinde medreseler acildi. Buna ta-
hammul edemiyen miiteassiblar, reisleri olan, Ayetullah Humey-
ninin tesviki ile isyan etdiler. Iranda cok kan dokiildii. Sah Ameri-
kaya, sonra Misra kacdi. 1400 [m. 1980] de, Misrda, kederinden 61-
dii. Iranda Si'i Cumhuriyyeti kuruldu. Binlerce devlet adami, su-
baylar, talebeler oldiiriildu. Irak ile harb acildi. Savas senelerce su-
mp, sanayi merkezleri harab oldu. 36, 389.
207 — SAFVET PASA: Adi Muhammed Es'addir. ikinci Ab-
diilhamid han zemanmda sadr-i a'zam idi. 1230 da istanbulda te-
velliid, 1301 [m. 1884] de vefat etdi. Sultan Mahmud turbesinin
bagcesindedir "rahime-hullahii teala". 89.
208 — SAHIB BIN IBAD: isma'il bin Ebilhasen Talkani, Bu-
ye ogullarmdan Miieyyedin ve sonra kardesi Fahriiddevlenin vezf-
ri idi. Devletin idaresi bunun elinde idi. Cok comerd idi. Alimler-
le, ediblerle goriismegi cok severdi. 326 da Kazvinin Talkan kasa-
basmda tevelliid, 385 [m. 995] de Reyde vefat etdi "rahime-hulla-
hii teala". isfehanda defn edildi. Devlet reisi, tabutu oniinde yiiru-
dii. Cok kitab yazdi. 91.
209 — SA'ID BIN ZEYD: Eshab-i kiramm buyuklerinden idi.
Asere-i miibessereden idi. Omer-iil-Farukun "radiyallahii anhii-
ma" amcasi ogludur. Yine bunun kayin biraderi ve enistesi idi.
Ya'ni, hazret-i Omerin kizkardesi olan Fatimamn "radiyallahii an-
ha" zevci idi. Zevcesi ile birlikde Habesistana hicret etmisdi. Haz-
ret-i Talha ile birlikde, Sam yolunda vazifede oldugundan, Bedr
gazasinda bulunamamisdi. Diger gazalarm hepsinde bulundu. Yer-
miik muharebesinde ve Samin fethinde de bulundu. Ellibirde vefat
etdi "radiyallahii teala anh". 100, 121, 166, 379, 380.
210 — SEHL BIN HANIF-I EVSI: Ensar-i kiramdandir. Bii-
tiin gazalarda bulundu. Uhud gazasinda, Resulullahm yamndan
aynlmadi. Geri donmedi. Hazret-i Aliye en once bi'at edenler-
dendir. Hazret-i All Basraya giderken, kendisini, Medine-i mii-
nevverede, yerine vekil birakmisdi. Sonra, Horasana vali yapdi.
Ehah sikayet etdiginden azl eyledi. Yerine Ziyad bin Ebihi ta'yin
- 385 - Eshab-i Kiram - F:25
buyurdu. Sifffn muharebesinde hazret-i Alinin yanmda idi. Otuz
sekiz yilinda Kufede vefat etdi. Nemazim imam-i All "radiyallahii
anhiima" kildirdi. 113.
211 — SEHL BIN SA'D: Ensar-i kiramdandir. Resulullahin
"sallallahii teala aleyhi ve sellem" vefatmda onbes yasmda idi.
Doksanbir 91 [m. 710] yilinda, doksanbes yasmda vefat etdi. Es-
hab-i kiramdan, Medmede en son vefat eden budur. Cok hadis-i
serif rivayet etdi. 19, 252.
212 — SELIM CIHANGIR HAN: Hindistan hiikmdarlarmdan
Ekber sahm ogludur. 977 de tevelliid, 1037 [m. 1628] de vefat etdi.
Lahordadir. Tiirbesi cok san'atli ve cok stisludur. 1015 de hiikmdar
oldu. Ingilizlere Hindistanda ticaret yerlerini ilk veren budur. Ye-
rine, oglu Sah Cihan gecdi. 150, 152, 389.
213 — SELMAN-I FARISI: Eshab-i kiramin biiyuklerinden-
dir. Iranhdir. isfehanda tevelliid etdi. Mecusi idi. Atese tapardi.
Bir kilise oniinden gecerken iceri girip, nasrani oldu. Arkadaslan
iskence yapdiklan icin, Anadoluya kacdi. Simdi Emirdagi denilen,
Amuriye sehrinde, kilisede yillarla is yapdi. Papasa kendini sevdir-
di. Ihtiyar papasdan nasihat istedi. Onun sozii iizerine Sama geldi.
Samdan Hicaza gelerek, yeni gelecek Peygambere hizmet etmek
istedi. Bunu kole yapdilar. Resulullahin Medineye tesrif etdigi gun
imana geldi. Resulullah, bunu satm alip azad etdi. Hendek gazasm-
da, hendek, bunun sozii ile kazildi. Sonraki gazalarda, hep bulun-
du. Hazret-i Omer zemanmda Medayn valisi oldu. Otuzbesde Me-
daynda vefat etdi. Hadis-i serif ile medh olundu. Abdurrahman
Cami ($evahidunnubiivve) kitabmda buyuruyor ki, Sa'id bin Mii-
seyyeb diyor ki, Abdullah bin Selamdan isitdim. Abdullah bin Se-
lam bana dedi ki, Selman-i Farisi birgiin bana dedi ki, (Kardesim
Abdullah! ikimizden hangimiz once ollirse, kendini, arkada kala-
na rii'yada gostersin olur mu?) Abdullah dedi ki, (Boyle sey olur
mu? Olen kimse, kendisini rii'yada baskasma gosterebilir mi?) Sel-
man buyurdu ki, (Gosterebilir. Mii'min oldtikden sonra, ruhu ser-
best kahr. Yer yiiziinde diledigi yerde bulunabilir. Kafirlerin ruh-
lan ise, serbest kalmaz. Siccin denilen Cehennem cukurunda habs
olunur). Abdullah dedi ki, (Selman "radiyallahii anh" vefat edin-
ce, bir giin ortasmda Kaylule uykusuna yatmisdim. Rii'yada Sel-
man geldi. Bana selam verdi. Selamini aldim. Halin nasil, yerin na-
sil? dedim. Cok rahatim, cok iyiyim. Sana nasihatim olsun ki, te-
vekktilii elden birakma. En iyi sey, tevekkiildiir dedi. Bu soziinii tic
kerre tekrarladi). 27, 28, 68, 105, 106, 113, 114, 119, 120, 204, 241,
243, 250, 410.
-386-
214 — SEVDE: Resulullahm zevce-i mutahherasidir. Mekkede
tezvic buyurmusdu. Hazret-i Omer zemamnda vefat etdi. Onceden
zevci ile iman edip, Habesistana hicret etmislerdi. Mekkeye gel-
dikleri zeman, zevci vefat etdi. Kendi sirasmi hazret-i Aiseye ba-
gislamisdi. Bes hadis-i serif haber vermisdir "radiyallahu teala an-
ha."69,242.
215 — SEYYID EYYUB URMEVI "rahime-hullahu teala":
Iranin Tiirkiye yakinindaki Urmiye sehrindedir. Turkce (Mena-
kib-i Qihar yar-i giizin) kitabinm sahibidir. 1264 [m. 1847] de ve
1998 de Istanbulda yapilan baskilan pek giizeldir. Bu kitabm 477.
ci sahifesinde, kendini tamtmakdadir. 28, 108, 269.
216 — SIBGATULLAH-I HIZANI: Taha-yi Hakkarinin hali-
felerindendir. Taha-yi Hakkari ismine bakimz! 395, 411.
217— SICAH BINT-i HARIS: Beni Temim kabflesinden bir
kadin idi. Peygamber oldugunu soyliyerek, yeni bir din cikarmaga
calisdi. Cok kimseyi aldatdi. Malik bin Nuveyre de, buna uydu.
Once hiristiyan idi. Miiseylemeye yardima hazirlamrken, Mtiseyle-
me katl edilince, Sicah korkdu. Iraka kacdi. Bir zeman sonra, miis-
liman oldu. Tevbe etdi. Hazret-i Mu'aviye zemamnda vefat etdi.
117.
218 — SIRRI PASA: Giridlidir. Bagdad valisi idi. 1260 [m.
1844] de tevellud, 1312 [m. 1895] de istanbulda vefat etdi "rahime-
hullahu teala". Muhammed Sirn pasamn (Sirr-il-Kur'an), (Sirr-iil-
Fiirkan), (Nakd-iil-kelam ft akaidil-islam), (Terceme-i §erh-i aka-
id) kitablan meshurdur. Cesidli ahlak ve tarih risaleleri ve hiristi-
yanlarla sohbetleri vardir. 108.
219 — SUFYAN BIN UYEYNE: Fikh ve hadis alimi idi. Muc-
tehid idi. Vera' ve takvasi cok idi. 107 yilmda Kufede tevellud, 198
[m. 813] de Mekke-i mukerremede vefat etdi. Yetmis kerre hac et-
di. imam-i a'zam ve imam-i Safi'i ile gorusdti "rahime-hiimullahu
teala". Hadis ve tefsir risaleleri vardir. Uyeyne, Necdde bir kasa-
badir. Vehhabiligi ortaya cikaran Muhammed bin Abdiilvehhab,
buradan cikmisdir. 31, 43.
220 — SUFYAN-I SEVRI: Babasmm adi Sa'iddir. Hadis ve
fikh alimidir. Miictehiddir. Ziihd ve takvasi, nasihatleri meshur-
dur. 95 [m. 713] yilmda Kufede tevellud, 161 [m. 777] de Basrada
vefat etdi "rahime-hullahu teala". istanbulda, Yeralti Cami'i seri-
finde bulunan Siifyan, bu degildir. Baskasidir. Ciineyd-i Bagdadi,
bunun mezhebinde idi. Zemamnda, halah ondan daha iyi bilen yok
idi. (Cami'ulkebir), (Cami-ussagir) ve (Feraiz) kitablan vardir. 31,
43, 84, 321.
-387-
221 — SUYUTI: Celaleddm Abdurrahman bin Ebi Bekr bin
Muhammed Siiyuti, islam alimlerinin en biiyiiklerindendir. Al-
manca (Meyer Lexicon) kitabmda, (Yorulmadan, yilmadan yazan
Siiyutfnin tic yiizden fazla eseri vardir) diyor ve birkacim bildiri-
yor. Tefsir, hadis, fikh, tarih, ahlak ve tib kitablan cok kiymetlidir.
Misrda, Suyut sehrinde 849 [m. 1445] da tevellud, 911 [m. 1505] de
Misrda vefat etdi "rahime-hullahii teala". Kitablarmm cogu, Avru-
pada basilmisdir. Daha yirmiiki yasmda iken (Celaleyn) tefsirini
temamladi. Imam-i Gazalmin (ihyaiil-ulum) kitabim kisaltmisdir.
Kitablan, okumakla bitmez. 17, 143, 246, 249, 250, 251, 320, 356.
222 — $A'BI: Tabi'inin biiyiiklerindendir. Adi Amirdir. Yir-
minci yilda Basrada tevellud, 104 [m. 723] de Kufede ansizm vefat
etdi "rahime-hullahii teala". Ecdadi Yemenli oldugu halde, Heme-
danda yerlesmislerdi. Kendisi Kufeye yerlesdi. ibnilmiiseyyeb,
Medmede, Hasen-i Basri Basrada, Mekhul Samda islamm o asrda
dort diregi gibi idi. Eshab-i kiramdan besyiiz Sahabiyi gordii. Ab-
diilmelik tarafmdan rum kayserine sefir olarak gonderilmisdi. 76,
129, 170.
223 — SAFI'I: Muhammed bin idris Kureysidir. Dort mezheb
imamlarmdan biridir. Biiyiik miictehiddir. 150 [m. 767] yilmda,
Kuds civarmda Gazze kasabasmda tevellud, 204 [m. 820] de Misr-
da vefat etdi. Karafe kabristamndadir "rahime-hullahii teala". Me-
dine-i miinevverede imam-i Malikden okudu. Biitiin ilmlerde ze-
mamnm bir danesi oldu. Vera' ve takvasi da herkesden ziyade idi.
Imam-i Ahmed bin Hanbelin iistadidir 195 de Bagdada gelip, iki
sene kaldi. Mekkeye dondii. 199 da Misrda yerlesdi. Biiyiik alim-
ler tarafmdan hayati yazilmis, hepsi tarafmdan medh-u sena olun-
musdur. Usul-i fikh ilminde ilk kitab yazan budur. Hadisde, (Sii-
nen) ve (Miisned) admda iki biiyiik kitabi vardir. (isbatiinniibiiv-
ve ve reddi alelberahime) ve fikhda (Emali-i kebir) ve (Fikhul-ek-
ber) ve (Kitabiil-iim) ve (Mebsut) ve (Muhtasar) kitablan cok kiy-
metlidir. 18, 21, 25, 28, 29, 34, 42, 43, 50, 53, 54, 57, 59, 79^ 83, 84,
135, 142, 182, 185, 202, 203, 223, 225, 227, 237, 267, 360, 362, 382,
387, 407.
224 — SAH ABBAS-I SAFEVI: Sah isma'ilin kurdugu sfi Sa-
fevi devletinin reislerinden besincisi ve iic sah Abbasmdan birinci-
sidir. 978 de tevellud etdi. 995 de sah oldu. isfeham baskent yapdi.
Irani yabancilardan temizledi. 1038 [m. 1629] de vefat etdi. Ozbek
sultani Abdiillaha maglub olarak, Horasanda ozbeklerden aldigi
yerleri ve Hirati tekrar elinden cikardi. Ehl-i siinnete karsi, mtifrit
diisman bir kimse idi. 1033 de Bagdadi Osmanhlardan ahp, ehali-
sini katl ve vali Bekr pasayi petrola batinp diri diri yakdi. On sene
-388-
sonra Osmanhlar Bagdadi geri aldi.
Iranda islamiyyetden evvel, Pisdaniyyan, Kiyaniyyan, iskaniy-
yan ve Sasaniyyan devletleri vardi. Birincileri yildizlara ve giinese
taparlardi. Kiyaniyyandan Kestasib zemanmda, Zerdiist (Zoroast-
re) isminde biri, miladdan 600 sene evvel, Mecus dinini kurdu.
Hazret-i Omer zemanmda miisliman yapildilar. Me'mun halifeye
isyan eden Tahir, Horasanda bir hiikumet kurdu. 46 sene sonra
253 [m. 866] de bunun yerine (Bern Leys) devleti, 287 de Samaniy-
yan devleti kuruldu. Samamler zemanmda farisi lisam kuvvetlenip
arabi harflerle yazilmaga basladi. 386 da, Gaznevilerin bir kolu
olan Al-i Siibiiktekin, 448 de de Selcuki devleti kuruldu. Cengiz-
den sonra, Hasen Sabbahm batmiyye devleti, Iranda sfiligin yayil-
masina sebeb oldu. 653 de Cengiz ogullan ilhaniyyan devletini
kurdu. Bu devlet, 783 de Timur nan ve ogullannm ve 873 [m. 1488]
de Akkoyunlu Uzun Hasenin eline gecdi. 908 [m. 1502] da sah is-
ma'il, Safevi devletini kurarak, si'i mezhebini resmi din yapdi.
Emrlerini kabul etmiyen miislimanlan goriilmedik iskencelerle ol-
diirtdu. 1360 [m. 1941] da, babasimn yerine gecen Muhammed Ri-
za sah Pehlevi, siinni miislimanlara da hak ve hiirriyyet tamdigi
icin, Ayetullah Humeyni, buna karsi kanh bir ihtilal yapdi. Sah
1399 [m. 1979] da Irandan Amerikaya kacdi. 1400 [m. 1980] Rame-
zan aymda Misrda vefat etdi. Iranda Si'i Cumhuriyyeti kuruldu.
Onbinlerce devlet adami ve generaller oldiiriildu. 151.
225 — SAH CIHAN: Muhammed sahib kran-i sanidir. Hindis-
tandaki Timiir ogullan devletinin hukmdarlarmdandir. Cihangir
Selim sahm ogludur. Bin tarihinde Lahorda tevelliid, 1037 [m.
1628] de hiikmdar oldu. 1068 de, oglu Evrengzib Alemgir tarafm-
dan tahtdan indirildi. Agra sehrinde sekiz sene habsde kahp, 1076
[m. 1666] da vefat etdi. Tac mahal icindedir. Fevkal'ade debdebe
ve safa icinde saltanat siirdii. Delhi sehrini i'mar etdi ve genisletdi.
Tahti cevherler icinde idi. Zevcelerinden birinin Egre sehrindeki
mezan iistiine (Tacmahal) denilen pek san'ath, cok siislii bir tiirbe
yapdirdi. Oglu Alemgir, 1118 yihna kadar sultan olup, pek dindar,
mubarek idi. 151, 152, 386.
226 — SAH iSMA'IL-i SAFEVI: Safiyeddfnin torunlarmdan
oldugu icin Safevi denir. Safevi hiikumetini kurdu. imam-i Musa
Kazim soyundan oldugunu soylerdi. Fekat, Tiirklerin Hatay kabi-
lesinden idi.
Ceddi, Safiyeddm Erdebili, seyyidlik iddiasmda bulunmamis-
di. Sonradan uydurmuslardir. Ayasofya kutiibhanesinde 3099 nu-
marada, Safiyyeddin Erdebilinin menakibinin iki niishasi vardir.
-389-
Bunlarm ilki, Sah isma'ilin ciilusundan on sene evvel, ikincisi de
212 numarada olup, sah oldukdan alti sene sonra yazilmisdir. ilk
niishada biiyiik babasimn menakibi yazilmisdir. Burada sah is-
ma'ilin altmci ceddi olarak Firuzdan bahs edilir ki, bunun ahfadm-
dan olan Safiyeddm Erdebili ve muasin olan Hoca All bu hususda
fazla gayret gostermislerdir. Kiirdistandan Giyara ve oradan sima-
le kayarak, Erdebile gelmisdir. Burada Tiirkler arasmda 100.000
kadar talebe kazanmislardir. Safiyeddmin tiirkce bildigi muhak-
kakdir. Ancak agzmdan cikan sozler, menakibinde ya farisi, veya
azeri sivesinde kayd edilmisdir. Oglu Sadreddin zemamnda, hayal-
lerine seyyidlik gelmisdir. Giiya anneleri, bu yolda bir rii'ya gor-
miis. O zeman buna ehemmiyyet verilmemis ise de, sah isma'il bu-
na dort el ile sanlmisdir. Sah isma'ilin seyyid olmayip, Hatay kabi-
lesinden Tiirk oldugunu gosteren vesikalar, (Se'adet-i Ebediyye)
kitabimn sonundaki hal tercemesinde yazihdir. Lutfen oradan
okuyunuz!
Safinin talebeleri ve sohreti cok idi. Timiir han bile ziyaretine
gelmisdi. isma'ilin dedesi Ciineydi, Karakoyunlu sultani Cihan
sah, Azerbaycandaki Erdebilden cikanp hudud disi etdi. Diyar-i
Bekre gidip Akkoyunlu Uzun Hasene sigindi. Goziine girip hem-
siresini aldi. Uzun Hasen, Azerbaycam almca, Ciineyd, Erdebile
dondii. Talebesi ile Giircistana saldirdi. Sirvan sahi olan sultan Ha-
ul tarafindan katl olundu. Oglu Haydar, dayisi Uzun Hasenin kizi-
m aldi. Bu da Sirvana saldirdi ise de, katl olundu. iste bu Haydarm
oglu isma'il 892 de tevelliid etdi. 905 de talebesi ile Sirvana saldi-
np, babasim oldiiren (Ferruh) sultani oldiirdii. 908 [m. 1502] de
Tebrizde Safevi devletini kurdu. Bagdadi, Bakiiyii, Horasam aldi.
Si'iligi i'lan etdi. Siinnileri siirdii, oldiirdii. Bunu isiten Yavuz Se-
lim han, biiyiik ordu ile iizerine yiiriidii. 920 senesinde, Caldiran
meydan muharebesinde, sah isma'ilin askerleri, talebesi dagildi,
kacdi, cogu kilmcdan gecdi. Sah da yaralandi, kacdi. 930 [m. 1524]
da Serab sehrinde oldti. Erdebildedir. Cesur, intikamci, zevkine
diiskiin ve sefih idi. 36, 37, 388, 391.
227 — SA'RANI: 26. ci sirada Abdiilvehhab ismine bakimz!
228 — SEMSEDDIN MAHMUD: Muhammed bin Abdurrah-
man isfehani, Safi'i mezhebi alimlerindendir. 674 de Tebrizde te-
velliid, 749 [m. 1348] da Misrda vefat etdi. Ebiissena denir. Usui,
bedi', beyan, akaid, meani, mantik ve hikmet ve tefsir kitablan
yazmisdir. ilm-i kelamdan, kadi Beydavinin yazdigi (Tavali') kita-
bim serh ederek (Metali') adim vermisdir. 87.
229 — SEMSEDDIN SAMI: Semseddm Sami beg, 1266 da
-390-
Arnavutlukda tevelliid ve 1322 [m. 1904] de istanbulda vefat etdi.
Erenkoy kabristamndadir "rahime-hullahii teala". Fransizcadan
tiirkceye liigat kitabi cok faidelidir. Bir tarih ve cografya liigati
olan (Kamus-iil-a'lam) kitabi alti cilddir. Her cildi sekiz yliz sahi-
feden fazladir. Bunu yazmaga 1306 yilmda basladi. 1316 da te-
mamladi. Cok kiymetli bir ansiklopedidir. Gelmis olan her dinden,
her milletden meshur insanlan ve memleketleri, tarih olaylarim,
doyurucu bilgi vererek anlatmakdadir. islami kultiirii de olsaydi
te'assub ve siyaset ile yazilan kitablan sezebilir, Kamusuna yanhs
bilgi sokmazdi. Kiymeti daha cok olurdu. Zemammizda cikan ta-
rih, cografya kitablan, mecmu'alan, gazete yazilan, ansiklopediler
hep bu Kamusdan faidelenmekdedir. 32, 64, 319.
230 — SEYHZADE: Muhammed bin Muslihiddin Mustafa,
miiderris [profesor] idi. 951 [m. 1544] de vefat etdi "rahime-hul-
lahii teala". Beydavi tefsirine yapdigi hasiyesi, tefsir kitablanmn
en kiymetlilerindendir. (§eyhzade tefsiri) denilmekdedir. Dort
biiyiik cilddir. Hepsi, Hakikat Kitabevi tarafmdan ofset yolu ile
basdinlmisdir. (Vikaye §erhi) ve baska serhleri de vardir. 86,
125, 130.
231 — SIHABUDDIN-i SUHREVERDI: Omer bin Muham-
med, safi'i fikh alimi ve Evliyanm biiyuklerindendir. Onbesinci de-
desi, hazret-i Ebu Bekr-i Siddikdir. 539 da Suhreverde dogup, 632
[m. 1234] de Bagdadda vefat etdi "rahime-hullahii teala". Abdiil-
kadir-i Geylani hazretlerinden feyz aldi. Cok hac yapdi. Kitablan-
mn en meshuru (Avarifiilme'arif)dir. Bu kitabim Mekke-i miiker-
remede yazdi. 32, 196, 211, 384.
232 — SiHRiSTANI: Muhammed bin Abdulkerim 479 da, Ho-
rasandaki Sihristan kasabasmda tevelliid, 548 [m. 1154] de Bag-
dadda vefat etdi. Fikh ve kelam alimi idi. Dersleri ve va'zlan Bag-
dadda meshur oldu. Es'ari mezhebinde idi. Felsefe ve fizik bilgisi
de cokdu. Musliman, yehudi ve hiristiyan dinlerini ve mezhebleri-
ni anlatan (Milel ve nihal) admdaki arabi kitabi cok kiymetlidir.
Latinceye, ingilizceye ve bircok Avrupa dillerine ve tiirkceye ter-
ceme edilmisdir. Arabi serhi, 1395 [m. 1975] de Beyrutda basdinl-
misdir. Baska kitablan da vardir. 88, 269, 326.
233 — $iKVAN$AH: Sirvanda hiikumet siiren Dirdendiyye
ogullanmn uciinciisii idi. Halil sultamn oglu idi. Devleti kuran ib-
rahimin torunu idi. 893 de Haydarm hiicumunu piisktirterek Hay-
dan katl etdi. Sah isma'il, babasinm intikamim almak icin, 906 [m.
1500] da Sirvana girdi. Sirvan sahi, insanhga sigmiyan bir iskence
ile oldiirdii. Ehl-i siinneti, coluk cocuk demeyip kilmcdan gecirdi
-391-
"rahime-humullahu teala". 37.
234 — TABERI: Ibni Cerir adi ile meshurdur. Muhammed bin
Cerir ismine bakimz. 114.
235 — TABERI: Ebu Ca'fer Ahmed bin Muhammed, safi'i
alimlerindendir. 694 [m. 1294] de vefat etdi "rahime-hiimullahu te-
ala". Cok kitab yazdi. 129.
236 — TAHA-i HAKKARI: Evliya-i kiramm biiyiiklerinden
olan seyyid Taha "kuddise sirruh" bin Ahmed bin Salih bin Ibra-
him, Abdiilkadir-i Geylani evladmdandir. Mevlana Halid-i Bag-
dadmin ekmel talebesi, rabbani ilmlerinin hazinesi idi. Ziirriyye-
ti, Ubeydiillah ve Alauddin isminde iki oglundan devam etmis-
dir. Alauddin efendi, Semdinanin Hizne koyiindedir. Soyu
(Se'adet-i Ebediyye) kitabimn sonunda, Taha isminde yazihdir.
Torunu Muhammed Siddik efendi, seyyid Mustafa Arvasi efen-
dinin vefatindan sonra, onun zevcesi Meryem hammi almis, bun-
dan Taha efendi olmusdur. Bu seyyid Tahamn ogullarmdan Mu-
hammed Siddik efendi, Irak hiikumetinde, Musul meb'usu iken
Bagdadda vefat etdi. Diger iki ogullan Muhammed Salih Daru
ve Mazhar efendiler, Osmanh devleti parcalandigi zeman, emla-
ki ile Irakda kalmis iken, 1400 [m. 1980] senesinde Turkiyeye
yerlesdiler.
Oniiciincu asnn kutbu olan mevlana Halid, 1224 [m. 1809] da
Bagdaddan aynhp, bir senede Hindistana giderek, Gulam-i All
Abdiillah-i Dehlevinin huzuru ile sereflenip, layik olduklan fadl
ve kemalati aldikdan sonra, Allahii tealanm kullarma ilm sunmak
icin 1226 da vatanma avdet buyurdu. Her taraf, Mevlanamn kal-
binden sacilan envar ile aydinlandigi gibi, ilm ogrenmekde iken
arkadasi olan seyyid Abdullah da, 1229 da Siileymaniyeye Mevla-
nayi ziyarete gitdi. Sohbetinde kemale gelip, halife-i ekmeli oldu.
Mevlanaya, biraderi oglu seyyid Tahamn harikul'ade ve yiiksek
isti'dadmi soyledi. Mevlana, ikinci def a gelirken, beraber getir-
mesini emr buyurdu. ikinci def'a ziyaretlerinde, seyyid Tahayi da
gotiirdii. Mevlana, Bagdadda, seyyid Tahayi goriir gormez hemen
Abdiilkadir-i Geylaninin kabr-i serifine gidip, istihare etmesini
emr eyledi. Abdiilkadir-i Geylani "kuddise sirruh", kendi yolu
biiyiik ise de, simdi ehli bulunmadigim, Mevlanamn ise, zemam-
nm ekmeli oldugunu bildirdi ve hemen ona gitmesini emr buyur-
du. Bu ma'nevi emr ve izn iizerine, seyyid Taha, Mevlana Halidin
yanmda iki siiluk, ya'ni seksen giin cahsarak mubarek kalbinden
fiskiran, feyzlere, ma'rifetlere kavusup, kemale geldikden sonra
(Berdesur) kasabasma geldi. Seyyid Abdullah vefat edince, Sey-
-392-
yid Taha, (Nehri) kasabasma gelip kirk sene talebe yetisdirdi.
Asiklar, her tarafdan, pervane gibi, lsik kaynaginin etrafma topla-
niyordu. Nehrideki babadan kalma kiiciik evinde ibadetlerini ya-
par. Diger zemanlarmda, mescidde akli ve nakli ilmleri ogretme-
ge ve islamin giizel ahlakim yaymaga calisirdi. Agalarla, beglerle
ve siyaset adamlan ile goriismez, huzurunda siyasetden ve diinya
islerinden konusulmazdi. Her gun (Mektubat) kitabim okur. Bu
kitabdaki, (herkese iyilik etmek, yapilan kotiiluklere sabr edip,
karsihk yapmamak, hatta iyilikle karsilamak, btiyiiklere, hiikume-
te hurmet ve yardim etmek) gibi nasihatlan goniillere asilardi. Bi-
nikiyiiz seneden beri gelip gecmis hocalarmm hepsi de, bu giizel
islam ahlakim bildirmisler, hepsi devlete, kanunlara saygih olmus-
lardir. iclerinden hicbirisinin hiikumete isyan etdigi isitilmemis,
tarihlerde boyle cirkin bir hadiseleri goriilmemisdir. Bu ilm ve gii-
zel ahlak kaynaklarmdan uzak kalan dere beglerinin, diinyaya,
sohrete diiskiin kimselerin, hiikumetlere karsi lsyanlanm ve
oliimlerinden sonra baskalarmm cahilce, taskmca, ahmakca dav-
ramslarim, ba'zi muhalifleri ve hasedcileri, bu mubarek zatlara da
bulasdirmak istemisler, hatta bir kismim zmdanlara diistirmiisler
ise de, kanunlar ve adalet karsismda, hepsinin ma'sum, giinahsiz
olduklan anlasihp, serbest birakilmislar, kendilerinden afv ve ozr
dilenerek, biiyiik ikramlar, miikafatlar yapilarak, mubarek kalble-
ri ve tevecciihleri kazamlmaga cahsilmisdir. Tarih ve menakib ki-
tablarmda cok goriilen boyle iftira oklari, Seyyid Taha hazretleri-
ne de saplanmak istenmis, hayali, cirkin iftiralar uydurarak, bu
ilm, ahlak giinesini de lekelemege cahsan, zevalh bedbahtlar zu-
hur etmisdir. Fekat, giines balcikla sivanamayacagi icin, bu fazilet
giinesini goren, anhyan uyamk ve bahtiyar kimseler, boyle iftira-
lara aldanmayip, kendisine asik ve hayran olmakda, mubarek kal-
binden sacilan nurlarla aydmlanarak, rahata, huzura ve sonsuz
se'adete kavusmakda, vatana, millete ve devlete faideli birer cev-
her olmakdadirlar. Seyyid Abdiilhakim efendinin babasimn dede-
si olan seyyid Muhammed, o zeman Vandan gelip, bu kaynakdan
feyz almisdi. Seyyid Taha, Vam tesrif edince, seyyid Muhamme-
din evinde miisafir olurdu. Seyyid Muhammedin biraderi Lutfmin
oglu Sibgatullah efendi de, Hizandan Vana gelince, seyyid Taha-
ya intisab etdi. Hizana babasimn yamna gidip, meshur oldu. Yuz-
lerce talebesi ile, her yil Nehriye ziyarete giderdi. Bir yil, amcasi
molla Abdiilhamid efendinin mahdumu, seyyid Fehimi, pek gene
yasmda iken beraber gotiirdii. Seyyid Fehim, bir gece, miisafir
kaldiklan ev sahibine, Hakkari valisinin nasil oldugunu sorar. O
da, gece giindiiz serhos oldugunu soyleyince, valisi serhos olan
-393-
bir memleketde nasil durabileceklerini sabaha kadar diisuniir.
Ertesi giin Resulan koyiine gelirler. Sibgatullah efendi, buradaki-
lere valmin nasil oldugunu sorar. iyi adam oldugunu soylerler.
Seyyid Fehim, hemen (Amcam oglu! O, serhosdur. Nasil iyi deni-
lir?) der.
Nehriye gitmek icin Baskal'adan aynlirken, seyyid Muhammed
efendi, seyyid Fehimi bir kenara cekerek, (Yavrum Fehim! Huzu-
runa cikacagm seyyid Tana, cok biiyiik zatdir. Vilayet dereceleri-
nin en yiiksegindedir. Feyz almadikca, kemale ermedikce, ondan
sakm aynlma!) der. Nehriden aynlirken, seyyid Tana, cami' oniin-
de ayakda duruyor. Herkes elini opdiikden sonra, Sibgatullah
efendi, seyyid Fehfmin geride kaldigmi goriiyor. Seyyid Tahadan
bunun da geri donmesi icin izn istiyor. Seyyid Taha, izn vermiyor.
O burada kalsm diyor. Yolcular aynhnca, hemen orada, ayakda
iken, seyyid Fehime vazife verip, ta'lim buyuruyor. Sicak bir giin-
de, anlatdiklarmi tekrar etdiriyor. Hepsini, oldugu gibi soyleyip,
yalniz (hatt-i tulani) yerine (hatt-i tuli) diyor. Seyyid Taha, hemen
duzeltmisdir. O zeman, seyyid Fehim pek gene idi. Medrese ders-
lerini, heniiz bitirmemisdi. Seyyid Taha, birgiin, cami' divanna da-
yanarak otururken, seyyid Fehim gelir. Mubarek eli ile isaret ede-
rek, yanma cagirir. Yanina gelir. (Sen zeki bir talebesin. Mutavve-
li okumahsm!) der. Efendim kitabim yok. Hem de, memleketimiz-
de okunan bir kitab degildir, diyor. Seyyid Taha, kendi kitabim ve-
riyor. Seyyid Fehim tahsilini bitirmek icin, Musun Bulamk kazasi,
Abiri koyiinde, molla Resul-i Siibkinin yanina gidiyor. Mutavveli
bunun huzurunda okuyup, bitiriyor. Vilayet derecelerinde yiiksel-
mek icin de her yil iki kerre Nehriye ya'ni Semdinana geliyor. Her
gelisinde, seyyid Tahadan cesidli iltifatlarla serefleniyor. Mesela,
birgiin cami' sofasinda (Mektubat) okuyordu. Cok kalabahkdi.
Seyyid Fehim uzakda, ayakda dinliyordu. Seyyid Taha, kitabdan
basini kaldirarak, (Molla Fehim! Acaba simdi, hie iistad yok mu)
diyor. Seyyid Fehim, cevab vererek (Simdi bulunan iistad gibi, hie
gelmemisdir) diyor. Seyyid Taha, hemen Mektubati kapayip, oda-
sina gidiyor.
Seyyid Fehim, kemal ve tekmile erip mutlak izn verilince, bu isi
gormege layik olmadigim bildiriyor. Seyyid Taha, israria kabul et-
dirmisdir. Memleketi olan Arvasa tesrif etmesini emr buyurmus-
dur. Seyyid Fehim Nehrideki dagm tepesine cikarak giderken, tek-
rar cagiriyor. Kitablarm icindeki mektublanm kendisine gostere-
rek, (Bu Mas ve sevgi, sizin degil midir? Nicin bu isden kacimyor-
sun?) buyuruyor. icazet ile sereflendikden sonra da, eskisi gibi, her
yil Nehriye giderdi.
-394-
Seyyid Taha "kuddise sirruh", 1269 [m. 1853] da Nehri kasaba-
smda vefat etdi. Birgiin ikindiden once, agaclar arasinda oturur-
ken, kendilerine iki mektub veriliyor. Damadi Abdtil-ehad efendi-
ye okutuyor. (Artik bizim dunyadan gitmek zemammrz geldi) bu-
yuruyor. Damadi, (Aman efendim! Samdan gelen bu iki mektub
ne olacak?) diyor. O giin Hatm okundukdan sonra, odasma gidi-
yor. Oniki giin hasta yatip, ikindi vakti, mubarek ruhu Refik-i a'la-
ya yiikseliyor. Aglamak seslerini duyan binlerce asik, sasinp kali-
yorlar. Hasta iken (Berdesur) koyunde bulunan kardesi Salihi iste-
tiyor. Hatm ve tevecciihleri yapmasim, birader-i ekmeli, seyyid Sa-
line emr buyuruyor. (Kardesim Salih, kamildir. Herkesin basi,
onun etegi altindadir) buyuruyor. Seyyid Fehim, Seyyid Salihi, iis-
tad-i sohbet yapdi. Salihden sonra da, bu adetini bozmadi. Vefati
olan 1313 senesine kadar, her yil iki kerre, Nehriye giderek seyyid
Salihin kabrini ziyaret ederdi.
Seyyid Taha-i Hakkarinin "kuddise sirruh" talebesi arasmda,
seyyid Muhammed Salihden sonra tesarrufu en kuvvetlisi, seyyid
Sibgatullah Arvasi idi. Bundan sonra, Kufrevi Muhammed idi. Sey-
yid Sibgatullah, talebesi arasinda (Gavs-iil a'zam) ve (Gavs-i Hiza-
ni) ismleri ile meshur oldu. [1287] de vefat etdi. Bunun talebesi ara-
smda Abdurrahman Tag! Nursfni de, (Ustad-i a'zam) ve (Seyda)
ismleri ile meshurdur. Bunun da ondokuz talebesi: Fethullah Ver-
kanisi ve Abdullah Nursmi ve molla Resid Nursini ve allame mol-
la Halil Sfridmin torunu Abdiilkahhar ve Abdiilkadir Hizani ve
seyyid Ibrahim Es'irdi ve Abdiilhakim Fersafi ve Ibrahim Ninki ve
Tahir Aberi ve Abdiilhadi ve Abdullah Hurusi ve Ibrahim Cukru-
si ve Halil Cukrusi ve Ahmed Taskesani ve Muhammed Sami Er-
zincani ve Mustafa ve Siileyman ve Yusiif Bitlisidir. Abdurrahman
Tagi, [1304] de vefat etdi. Bunun kelimatim Ibrahim Cukrusi top-
hyarak (isarat) ismini vermisdir. Cok mu'teberdir. Fethullah-i
Verkanisi 1317 de vefat etdi. Talebesinden Muhammed Ziyaiiddin
Nursini, Abdiirrahman-i Taginin oglu olup, 1342 [m. 1924] de Bit-
lisde vefat etdi. (Mektubat)mda yiizondort mektub vardir. Oniic
talebesinden birincisi Muhammed Alaiiddm-i Uhim olup, mektu-
batmi toplamisdir. ikincisi, Ahmed Haznevidir. Muhammed
Ma'sum-i sani ve Seyyid Muhammed Serif Arabkendi ve Adi-ya-
manh Abdiilhakim efendi, bunun talebesidirler. Bu sonuncusu
1399 [m. 1978] de vefat etdi. Muhammed Rasid efendi bunun og-
ludur. 154, 289, 332, 334, 387, 411.
237 — TALHA BIN UBEYDULLAH: ilk imana gelenlerden-
dir. Asere-i miibesseredendir. Kafirlerden cok iskence gordii. ipe
baglayip cekerlerdi. Mekkede iken Ziibeyr ile, Medinede iken de
-395-
Ebu Eyyub-i Ensari ile ahiret kardesi olmasi emr buyuruldu. Vazi-
feli oldugundan Bedrde bulunamadi. Diger gazalarda bulundu.
Uhud muharebesinde, Resulullahi kihnc darbesinden kurtarmak
icin, kolunu uzatip siper etdi. Eli yaralamp colak kaldi. Resulullah,
ok yagmuru altinda cukura yuvarlandi. Talha sirtma alarak cukur-
dan bir kaya iistiine cikardi. Hazret-i All buyuruyor ki, Resulullah-
dan isitdim: (Talha ile Ziibeyr, Cennetde benim komsiilarimtlir)
buyurdu. Hicretin 36. ci yilmda, Cemel vak'asinda, hazret-i Aliye
karsi harb edenler arasmda idi. Bu muharebede sehid olunca, haz-
ret-i All cok iiziildii. Aghyarak yanma gitdi. Mubarek elleri ile, top-
ragi yiiziinden sildi. Cenaze nemazim kendi kildirdi "radiyallahii
teala anhuma". 13, 14, 19, 20, 24, 30, 49, 60, 75, 76, 77, 116, 121, 122,
166, 174, 175, 176, 209, 235, 250, 251, 323, 365, 385.
238 — TAYYIBI: Serefeddm Hiiseyn bin Muhammed, hadis ve
tefsir alimidir. 743 [m. 1343] de vefat etdi "rahime-hullahu teala".
Tefsiri, Me'ani ve Beyan iizerine yazmis oldugu (Tibyan) kitabi ve
(Ke§§af §erhi) meshurdur. 87, 118.
239 — TIRMUZI: Muhammed bin Isa, 209 [m. 824] da Buha-
rada Tirmiiz kasabasmda tevelliid, 279 [m. 892] da (Bog)da vefat
etdi "rahime-hiimullahu teala". Hadis imamlarmdandir. (Sahih-i
Tirmiizi) cok kiymetli hadis kitabidir. Bu kitabm cesidli serhleri
arasinda, Karasideki (Medrese-i arabiyye-i islamiyye)nin miidiri
Yusiif Binurmin hazirladigi (Mearif-iis-siinen) cok kiymetlidir.
Arabidir. Alti cild olup, basilmasi biniicyiizdoksan 1390 [m. 1970]
da temam olmusdur. 19, 163, 165, 166, 184, 193, 241, 242, 248, 260.
240 — UMM-i HABIBE: Resulullahm "sallallahu teala aley-
hi ve sellem" zevcelerindendir. Ebu Siifyan ile Hindin kizi ve haz-
ret-i Mu'aviyenin kardesidir. Once Ubeydullah bin Cahsm zevce-
si idi. Ikisi de once miisliman olup, Habesistana hicret etdiler.
Zevci orada papaslara aldanarak, diinya malma kavusmak icin
miirted oldu. Umm-i Habibeyi de dinden cikararak zengin olma-
ga zorladi. O da (Muhammed aleyhisselamm dinini ve sevgisini,
butiin diinyaya degismem) buyurdu. Ubeydullah, iskence etmek
icin, siiriinmesi icin, bunu bosadi. Fekat, kendisi oldii. Resulullah
Umm-i Habibenin, bu sozlerini ve basma geleni isitince, Habes
padisahi Necasiye mektub yazdi. Necasmin seraymda Resululla-
ha nikahi yapildi. Bunun sayesinde Habesistandaki miislimanlar
cok rahat yasadi.
Dininin kuvveti ve Resulullaha sevgisi o kadar cok idi ki, Mek-
ke feth edilmeden once, sozlesmek icin Resulullahm huzuruna ge-
len, kafirlerin elcisi, babasi Ebu Siifyam, Resulullahm yatagma
-396-
oturtmadi. (Sen, bu mubarek yere oturmaga layik degilsin) dedi
"radiyallahu teala anha". 12, 24, 59, 328.
241 — UMM-I HIRAM: Enes bin Malikin teyzesidir. Sahabe-i
kiramdandir. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" birgiin bu-
nun evinde uyumusdu. Giilerek uyandi. (Ya Resulallah, nicin giil-
diin?) dedi. (Ummetimden bir kisnnni gemilere binip, kafirlerle
gazaya giderler gordiim) buyurdu. Umm-i Hiram, (Ya Resulallah!
Dua et, ben de onlardan olayim! dedi. (Ya Rabbi! Bunu da, onlar-
dan eyle!) buyurdu. Mu'aviye zemanmda Umm-i Hiram, zevci ile,
gemilere binip, Kibnsa cihad etmege gitdi. Orada atdan diisiip se-
hid oldu. Kibnsin ilk fatihi hazret-i Mu'aviyedir "radiyallahu teala
anhiima" 62, 63.
242 — UMM-I SELEME: Resulullahm zevcelerindendir. Fa-
sih, belig idi. Zevci vefat etmisdi. 378 hadis-i serif haber vermisdir.
Hazret-i Osman zemamndaki fitne sirasmda, halifeye nasihat ola-
rak soyledigi nutk meshurdur. 59 da vefat etdi. 69, 242.
243 — USAME BIN ZEYD: Resulullahm hizmetcisi olan
Zeyd bin Harisenin ogludur. Resulullahm sevgilisi diye meshur-
dur. Mekkeye giderken Resulullahm devesinde, arkasmda otur-
musdu. Birlikde Ka'beye girmisdi. Huneyn gazasmda, cocuk oldu-
gu halde kahramanca carpisdi. Cok cesur idi. Onsekiz yasmda iken
ordu kumandam yapildi. Esmer idi. Cok hadis-i serif haber vermis-
dir. 59 da vefat etdi. 68, 116, 176, 178, 242.
244 — UZUN HASEN: Akkoyunlu devletinin htikmdari idi.
871 de hiikmdar oldu. Diyar-i Bekrde idi. Bircok yerleri alarak,
Tebrize yerlesdi. 877 de Osmanh devletine saldirdi. Fatih sultan
Muhammed nana maglub ve perisan oldu. 882 [m. 1477] de vefat
etdi. Tebrizdedir. Trabzon imperatoru (David Komnus)un dama-
di idi. Hiiseyn Hilmi Isikm kayin pederi olan Yusiif Ziya Akisik,
Akkoyunlu soyundan olup, Bosnah Ziilfikar pasamn torunu Ah-
med begin ogludur. 36, 321, 373, 384, 389, 390.
245 — VAHIDEDDIN HAN — Altinci sultan Muhammed,
sultan Abdulmecidin ogludur. Padisah olan dort kardesden en kii-
ciigiidur. Osmanh padisahlarmm otuzaltincisi ve sonuncusudur. is-
lam halifelerinin sonuncusudur. 1277 [m. 1861] de tevelliid etdi.
1336 [m. 1918] Ramezan-i serifinin yirmibesinci, temmuzun dor-
diincii persembe giinii hiikmdar oldu. 1344 [m. 1926] da italyada
vefat etdi. Samda medfundur. Ehl-i siinnet mezhebinde idi. Din
bilgisi cokdu. 158, 282, 292.
246 — VAHSI: Hazret-i Hamzamn Bedr gazasmda oldurdiigii
Tu'aymenin biraderinin oglu olan Ciibeyr bin Mut'imin kolesi idi.
-397-
Habesli oldugu icin, el ile ok atmakda usta idi. Uhud gazasmda,
Ciibeyr buna, (Hamzayi oldiirlirsen azad ol!) demisdi. Hind de,
babasinm ve amcasmin intikami icin, Vahsiye miikafat va'd etmis-
di. Vahsi, tas arkasma pusuya girip, yalniz hazret-i Hamzayi goze-
tirdi. Hazret-i Hamza sekiz kafiri oldtiriip, saldinrken, Vahsi oku-
nu atarak agir yaraladi ve kilici ile sehid etdi. Sonra, cigerini cika-
np Hinde gotiirdii. Hind sevinip cigeri cignedi. Uzerindeki zinetle-
rin hepsini Vahsiye verdi. Daha da verecegini soz verdi. Hindin bu
cirkin, canavarca isi, islam dinine olan dusmanhgmdan degil idi.
Hazret-i Hamza, Bedrde bunun babasi Utbe ile amcasi Seybeyi 61-
diirmusdu. Bunlarm ve kardesi Velidin intikamim almak icin, bu
isi yapdi. Vahsi de, azad olmasim, altunlara kavusmasim dusunii-
yordu. Islamiyyete hiicum dusiincesinde degildi.
Hicretin sekizinci yilmda Mekke feth edildigi giin, Resulullah,
Kureysin hepsini afv buyurdu. Yalniz on kisinin adini soyleyip,
bunlari goren oldiirstin buyurdu. Hind ile Vahsi, bunlar arasmda
idi. Vahsi, Mekkeden kacdi. Bir zeman uzak yerlerde kaldi. Sonra
pisman olup, Medinede mescide gelip, selam verdi. Resulullah, se-
lamim aldi. Vahsi, (Ya Resulallah! Bir kimse Allaha ve Resuliine
diismanhk yapsa, en kotii, en cirkin giinah islese, sonra pisman
olup temiz iman etse, Resulullahi camndan cok sevici olarak, hu-
zuruna gelse, bunun cezasi nedir?) dedi. Resulullah (Iman eden,
pisman olan afv olur. Bizim kardesimiz olur) buyurdu. (Ya Resu-
lallah! Ben iman etdim. Pisman oldum. Allahii tealayi ve Onun
Resuliinii herseyden cok seviyorum. Ben Vahsiyim) dedi. Resulul-
lah, Vahsi adim isitince, hazret-i Hamzanm parcalanmis hali gozli
ontine geldi. Aglamaga basladi. (Git, seni goziiin gormesin!) bu-
yurdu. Vahsi, oldiiriilecegini anhyarak kapiya ytirlidu. Eshab-i ki-
ram kilinca sanlmis isaret bekliyordu. Vahsi, son nefesimi aliyo-
rum derken, Cebrail aleyhisselam geldi. Allahii teala buyurdu ki,
(Ey sevgili Peygamberim! Biitiin omi iinii puta tapmakla, kullarimi
bana diisman etmege ugrasmakla ge^iren bir kafir, bir kelime-i
tcvhfd okuyunca, ben onu afv ediyorum. Sen, amcam oldiirdii diye
Vah^iyi nicin afv etmiyorsun? O pisman oldu. Simdi sana inandi.
Ben afv etdim. Sen de afv et!) Herkes, oldiiriin emrini beklerken,
(Karde^inizi cagirimz!) buyurdu. Kardes soziinii isitince, saygi ile
cagirdilar. Vahsiye (afv oldugunu) miijde eyledi. (Fekat, seni go-
riince dayanamiyorum. Uziiliiyorum. Bana goriinme!) buyurdu.
Resulullahi iizmemek icin, bir daha yanina gelmedi. Mahcub, basi
onunde yasadi. 9, 59, 344, 362.
247 — VAKIDI: Muhammed bin Omer, tarihcidir. 130 yilmda
-398-
Medmede tevelltid, 207 [m. 822] de Bagdadda vefat etdi "rahime-
hullahii teala". Imam-i Malikden ders aldi. Cok tarihler yazdi. (Ta-
rfli-i kebir) kitabi meshurdur. Harun Reside hacda delil olmusdu.
19, 20, 252, 350.
248 — VASIL BIN ATA: Mu'tezile mezhebinin kurucusudur.
Hicretin 80. ci yilmda Medmede tevelltid, 131 [m. 748] de vefat et-
di. Hasen-i Basrfnin talebesi idi. Hasenin bir soziine karsi geldigin-
den (Vasil i'tizal etdi. Ya'ni bizden aynldi) buyurdu. Ehl-i siinnet-
den aynldi. Cesidli kitablar yazdi. 88, 264.
249 — VEYSEL KARANI: Tabi'inin biiyuklerindendir. Resu-
lullah efendimizin zemamnda bulundu ise de goremedi. Yemenli-
dir. Hazret-i Omer zemamnda Medmeye gelip, cok hurmet gordii.
Hazret-i Omer, diiasmi istedi. Basraya gitdi. Siffin muharebesinde,
hazret-i Almin askeri arasmda iken, 37 yilinda sehid oldu "rahime-
hullahii teala". Anadoluya gelmemisdir. Hadis-i serif ile medh
edildi. Feridiiddm-i Attarm, farisi (Tezkiret-iil-evliya) kitabmda,
hayati yazilidir. 10, 155, 156, 275.
250 — YAHYA "aleyhisselam": Zekeriyya aleyhisselamin
ogludur. Annesi Elisadir. Hiristiyanlar Elizabeth diyor. Hazret-i
Meryemin baba bir kiz kardesidir. Daviid aleyhisselamin soyun-
dandir. (Tevrat)da yazih olan Isa aleyhisselam goke cikanldikdan
bir bucuk sene sonra (incil)e uydugu icin, zalim yehudi hiikmda-
n Herod tarafmdan, otuzdortbucuk yasinda iken, sehid edildi.
Mubarek bedeninin parcalan baska sehrlerdedir. ibni Abidm,
onsoziinde diyor ki, (Mubarek basi, Samda Umeyye cami'inde-
dir). 177, 186, 200, 407.
251 — YAHYA BERMEKI: Yahya bin Halid, Abbasi devleti-
nin vezirlerindendir. Horasanhdir. Babasi, Ebu Muslim Horasani-
nin ordusunda cok hizmet etmis, vezir olmusdu. Yahya da, Azer-
baycan vahsi idi. Mehdi zemamnda vezir oldu. Harun Residin ho-
casi oldu. Sonra buna da onyedi sene vezirlik yapdi. 189 [m. 805]
da zindanda oldu. 88.
252 — YAHYA BIN SEREF NEVEVI: Nevevi ismine baki-
mz! 53, 106.
253 — YEZID: Hazret-i Mu'aviyenin oglu ve Emevi devleti-
nin ikinci halifesidir. Hicretin yirmialtmci yilinda Samda tevelliid
etdi. 60. ci senesinde halife oldu. 61. ci senesinde Kerbela faci'asi
oldu. Hazret-i Hiiseyn sehid olup, mubarek basi Samda Yezidin
serayma getirildi. Yezid dedi ki, (Bilir misiniz bu is neden oldu?
Bu zat, babam All, onun babasmdan hayrhdir. Anam Fatima,
-399-
onun anasmdan hayrhdir. Ceddim Resulullah, onun dedesinden
hayrlidir. Ben de, ondan hayrliyim. Hilafet, benim hakkimdir dedi.
Allah icin soyliyorum ki, Fatima, elbette benim anamdan hayrlidir.
Ceddine gelince, Allaha ve ahiret giinune inanan kimse, Resulul-
laha "sallallahu teala aleyhi ve sellem" kimseyi miisavi goremez.
Lakin Hiiseyn bunu fikh ve ictihadi ile soyledi. (Her^eyin sahibi
Allahii tealadir. Miilkiinii diledigine verir) ayet-i kerimesini dii-
siinmedi). Kisas-i enbiyada, bundan sonra diyor ki:
Kerbeladan getirilen kadinlar ve Zeynel'abidm, Yezidin onli-
ne cikanldi. Hazret-i Hiiseynin kizi Fatima, (Ya Yezid! Resululla-
hm kizlan esir midir?) dedi. Yezid, (Ey kardesimin cocugu! Ben
bunu istemezdim) dedi. Kadmlan, Yezidin kadinlannm yanma
gotiirdiiler. Seray kadmlan ta'ziyet verdi. Alman mallarim sordu-
lar. Katkat odediler. Hazret-i Hiiseynin kizi Siikeyne, (Yezidden
hayrli giinahkar gormedim) derdi. Yezid, Zeynel'abidini yanma
aldi. Aksam sabah beraber yidi. Yezid Ehl-i beytin yol paralanm
bol bol verip, korumak icin yanlanna asker katrp, Medineye gon-
derdi. Zeynel'abidmle veda' ederken, (Allahii teala, ibni Merca-
neye la'net eylesin! Vallahi ben olsaydim, babamn her istedigini
kabul ederdim. Lakin kader-i Mhi boyle imis ne care. Her ne is-
tersen bana yaz! Kabul olunur) dedi. Mercane, ibni Ziyadin ana-
smm adidir.
Yezid, Kerbela vak'asindan sonra: (Allah, o ibni Mercaneye
la'net eylesin! Hiiseynin isteklerini kabul etmeyip de, onu katl et-
dirdi. Onun katli ile, herkesi bana giicendirdi. iyi kotii herkes, Hii-
seynin katl olaymi sisirerek anlatip bana diisman oldu) derdi. Ye-
zid, 64 [m. 683] senesinde vefat etdi.
Biiyiik alim El-Kadi Ebu Bekr ibniil'arabi (El-Avasim) kita-
bmda diyor ki: (Buhari)nin Kitab-iil-fiten kismmda diyor ki, (Me-
dine halki, Yezidi hilafetden hal' etmek istedikleri zeman, Abdul-
lah ibni Omer, yakmlarmi ve cocuklarmi toplayip, buna, Allahm
ve Resulullahm halifesi olarak bi'at etdik. Allahm ve Resulullahm
halifesi ile harb etmekden daha biiyiik gadr olmaz dedi). Abdul-
lah bin Omer, Yezide bi'at ederken, (Bu bi'at hayrh ise, razi olu-
ruz. Kotii olursa, sabr ederiz) dedi. Hamid bin Abdurrahman di-
yor ki, Yezide bi'at olunurken, bir Sahabinin yanma gitdim. Bana,
(Yezid bu timmetin hayrhsi degildir. Ondan daha alimler, ondan
daha serefli kimseler var diyorsunuz. Ben ise, bu ummetin birlik
olmasim ayrihklarmdan daha cok severim. Ummet-i Muhamme-
din girip rahat etdigi bir yere giren kisi, rahatsiz olur mu? Elbette
-400-
olmaz) dedi. Yezidin serab icmesine gelince, buna inanmak icin,
iki adil sahidin, gordiim diyerek haber vermesi lazimdir. Leys bin
Sa'd, (Emir-ul-mu'minm Yezid, altmisdort senesinde vefat etdi)
dedi. Bu sozti Yezidin adaletini haber vermekdedir. Onu adil bil-
meseydi, Emir-iil-mii'minin demezdi. Imam-i Ahmed bin Hanbel
(Kitab-iiz-ziihd)de diyor ki, Yezid, hutbe okurken, (Hasta olan
kimse, en iyi amellerini arasdinp, hep onu yapsm! En kotii ameli-
ni de arasdinp, onu terk etsin!) dedi. Bu yazisi, Yezidin soziinii
huccet kabul etdigini gosteriyor. Ona serab icmegi, fasik ve facir
olmayi iftira eden tarihcilerin utanmalan lazimdir. Tarihcilerin co-
gu din bilgilerinde cahildirler. Bid'at deryasina dusmiisdurler. Co-
gu, Eshab-i kirami ve Selef-i salihini kotiiliyebilmek icin hadis uy-
durmakdan bile cekinmemislerdir. Bunlarm maksadlan din degil,
diinya idi. insanlarm en zararlisi zeki olan cahiller, hiylekar olan
bid'at sahibleridir. Mai satm almak icin, adil olan tacir aramyor da,
Selef-i salihin hakkmda bilgi almak icin, dinden ve hele adaletden
nasibi olmiyanlarm sozleri, yazilan nasil kabul olunur? (Ava-
sim)dan terceme temam oldu. Bu kitab, 1371 [m. 1951] de Misrda
basilmisdir. Son nefesde iman ile gitmesi ve tevbe etmesi mtimkin
oldugu icin, imam-i Gazalmin "rahime-hullahii teala" ve baskala-
nnin, Yezide la'net caiz degildir dedikleri, (Berika)nm binonuncu
sahifesinde yazihdir.
(Nuhbet-iil-leali) ismindeki, (Bed-ul-emali) kasidesinin serhi-
ni, Muhammed bin Siileyman Halebi yapmisdir. Bu serhinde di-
yor ki: Yezide, oldiikden sonra, yalniz iftira eden taskmlar la'net
etdi. Bunlar, Ehl-i siinnet alimlerinin cogunluguna uymiyan geve-
ze kimselerdir. Akh olan kimse, ona dil uzatmaz, la'net etmez.
Ciinki, ona la'net etmege emr olunmadik. Kiyametde bundan so-
rulmiyacagiz. Si'iler, hariciler ve Mu'tezile firkasmda olanlarm
bir kismi ve hatta, Teftazani, imam-i Hiiseynin oldiiriilmesinden
razi oldugu icin ve buna sevindigi icin ve Ehl-i beyte hakaret et-
digi icin ve o zeman kiifre sebeb olan beytler soyledigi icin, ona
la'net caiz olur dediler ise de, boyle soylemeleri dogru degildir.
(Temhid) kitabmda, [Ebu Sekur Siilemi] diyor ki, (Yezid, imam-i
Hiiseyni oldiirmegi emr etmedi. Kendisine bfat etdirilmesini, ya-
hud, yakalayip, diri olarak getirilmesini emr etdi. Onlar ise, ken-
diliklerinden oldiirdtiler). Bu kotii isi, Ubeydiillah bin Ziyad yap-
di. Kufe sehrinden asker gonderdi. Kerbelada karsilasip oldtirdii-
ler. Imam-i Hiiseyni oldiirmek icin emr vermek, hatta, Peygam-
berlerden baska herhangi bir kimseyi oldiirmek, buna halal de-
medikce, la'net etmege sebeb olmaz. Olsa olsa, fasik olur. Kafir
- 401 - Eshab-i Kiram - F:26
olmaz. Fasik olan mii'mine la'net etmek caiz degildir. Hatta, ha-
yatda olan bir kafire de la'net, caiz degildir. Ciinki, mii'min olarak
olmesi ihtimali vardir. Ancak belli olmiyan kafirlere ve kafir ola-
rak oldiigii bilinen kimseye la'net caizdir. Yezidin hep nemaz kil-
digi muhakkakdir. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem",
nemaz kilanlara la'net olunmasmi yasak etmisdir. Sa'dtiddin-i Tef-
tazani, (Akaid-i Nesefiyye) serhinde diyor ki, (Yezide la'net
mes'elesinde, Ehl-i siinnet alimleri ikiye aynldi. (Hulasa)da ve
baska kitablarda, ona ve Haccac Yusiife la'net caiz olmadigi bildi-
rildi. Ciinki, Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" nemaz
kilanlara ve Ehl-i Kibleye la'net etmegi nehy etdi). Neticede deriz
ki, Yezidin imam-i Hiiseyni oldiirmege emr verip vermedigi ve bu-
na razi olup olmadigi, kesin olarak bilinmedigi icin, susmak iyidir.
Ciinki, ona la'net etmek emr edilmedi. La'net etmemek de giinah
degildir. Evet, onun yapdigi cirkin isi sevmeyiz. Razi olmasa bile,
onun sebeb oldugu meydandadir. (Nuhbe)den terceme temam ol-
du.
Hindistan alimlerinden mevlana hafiz Hakim Abdiissekiir Mir-
zapuri, (Sehadet-i Hiiseyn) kitabmda hazret-i Hiiseyni Kufe seh-
rinde kendilerine si'i diyenlerin sehid etdiklerini ve sehid eden
Semmer habisinin, hazret-i Alinin askeri arasmda, hazret-i Mu'avi-
yeye karsi harb etdigini vesikalarla isbat etmekdedir. Bu kitabi
mevlevi Gulam Haydar Faruki, urdu dilinden farisiye terceme et-
mis, 1395 [m. 1975] de Karaside basdinlmisdir. Mezkur (Sehadet-i
Hiiseyn) kitabdan ba'zi kismlan bu (Eshab-i Kiram) kitabimizm
135. ci sahifesinde ve (Hak Soziin Vesfltalari) kitabinin (Inian ile
olmek icin kardesim, Ehl-i beyt ile Eshabi sevmelisin) kisminm
otuzaltmci maddesinde yazihdir. Oradan okuyunuz!. 27, 37, 63, 65,
76, 77, 88, 136, 137, 138, 139, 140, 194, 211, 244, 305, 317, 341, 344,
345, 346, 350, 357.
254 — YEZID BIN EBI SUFYAN: Ebu Siifyanm oglu, haz-
ret-i Mu'aviyenin biiyiik kardesi idi. Eshab-i kiramdandir. Cok sa-
lih idi. Mekkenin fethinde miisliman oldu. Hiineyn gazasmda bu-
lundu. Hazret-i Ebu Bekrin Sama gonderdigi orduda, bir birligin
kumandam idi. Hazret-i Omer zemamnda Filistin valisi oldu. On-
dokuzuncu yilda ta'undan vefat etdi "radiyallahii teala anh". Ye-
rine kardesi Mu'aviyeyi vekil birakmrsdi. Halife de tasdik etdi. 60,
62, 64, 246^ 251, 349, 355, 356.
255 — YUSUF "aleyhisselam": Ya'kub "aleyhisselam", oniki
oglundan en cok Yusiifii severdi. Kardesleri, onu kira gotiiriip ku-
yuya atdi. Onu kurt yidi dediler. iclerinden biri, kuyuya yemek
-402-
goturmiisdu. Kervan gelmis, Yusiifii cikarmislar goriince, bu bi-
zim kolemiz idi. Kacdi dedi. Ucuz satdi. O zeman, onsekiz yasm-
da idi. Kardeslerinden korkup susdu. Misra gotiiriip maliyye veki-
line satdilar. Cok giizel idi. Yiiziinde nur parhyordu. Vekilin zev-
cesi Zeliha [Fariside Ztileyha denir] buna asik oldu. Fekat, iftira
etdi. Habse konuldu. Zindanda, Fir'avnm ekmekcisi ve serbetcisi
de vardi. Bunlar, bir gece rii'ya gordiiler. Yusiife anlatdilar. Ser-
betci kurtulacak, ekmekci asilacak dedi. Oylece oldu. Fir'avn, bir
rii'ya gordii. Kimse, bunu cozemedi. Serbetci, gelip Yusiif aleyhis-
selama anlatdi. Yedi sene bolluk, sonra yedi sene kitlik olacak.
Bollukda saklaym, kitlikda bunlan yirsiniz buyurdu. Fir'avn, Yu-
siifii istedi. Cok begendi. Maliyye vekili oldii. Yusiifii vekil yapdi.
Zelihayi ona verdi. Bundan, iki oglu ve Rahmet adinda bir kizi ol-
du. Bollukda, cok zahire topladi. Kitlikda, her memleketden Mis-
ra gelip, zahire satin aldilar. Vesika ile veriyordu. Kardesleri de,
Ken'an ilinden, ya'ni Sam tarafmdan, zahire almaga geldiler. En
kticiikleri olan Biinyamin, Yusiife cok benzerdi. Bunu, babasi
gondermemisdi. Yusiif "aleyhisselam", kardeslerini tanidi. Siz
kimsiniz, casus olmiyasimz dedi. Soylediler. Bunlara ziyafet verdi.
Bir daha gelirken, oteki kardesinizi de getirin! Onu getirmezseniz,
size zahire vermem dedi. Paralanni da gizlice, zahirenin arasma
koydurdu. Geri gelince, (Baba! Bunyamini de gotiirecegiz) dedi-
ler. (Evvelce Yusiife olani biliyorsunuz. Fekat, Allahii teala, en iyi
koruyucudur. Merhametlilerin en merhametlisidir) dedi. Paralan-
ni da, geri gelmis goriince, yine gidip alahm dediler. Biinyamini
gozeteceklerine kuvvetli soz verdiler. Yusiif "aleyhisselam", ziya-
fet ve cok ikram eyledi. Biinyamine gizlice kendini tamtdi. Seni
gondermiyecegim, iiziilme dedi. Bunun yukline bir altm tas koy-
durdu. Giderlerken arkadan, hirsiz var diye sesler geldi. Biz hirsiz
degiliz dediler. Soziiniiz yalan ise, ne yapahm dediler. Hangimiz-
de cikarsa, onu tutun. Biz, boyle yapanz dediler. Tas, Bunyaminin
yiiktinde bulundu. Bunu yakalamak, Misr kanunlarmda yok idi.
Babasmm dinini kardeslerine soyletdi. Boylece, Bunyamini elle-
rinden aldi. Babamiz ihtiyardir. Bunu cok sever. Bunun yerine bi-
zim birimizi al dediler. Biz, sizin soziiniizle bunu tutukluyoruz.
Baskasim ahrsak, zalim oluruz dedi. Utanarak, sikilarak, babala-
rma geldiler. Ya'kub "aleyhisselam" cok iiziildii. Bunda bir is var!
Misr sultam, bizim dinimizi ne bilir? Sabr giizel seydir. Cenab-i
Hak, beni cocuklanma kavusdurabilir buyurdu. Yusiif, Yusiif diye
aglamakdan, gozlerine perde geldi. Kuyuya atilali yirmibir yil ol-
musdu. Kardesleri ondan iimmidi kesmisdi. Babasi ise, Allahdan
-403-
iimmid kesmiyor ve onun kiiciik iken gordugu rii'yadan, kardesle-
rinin ona birgiin secde edecegini biliyordu. Gidiniz onlari arayiniz!
Allahdan timmid kesilmez dedi. Misra gitdiler. Ey aziz! Fakiriz.
Babamiz ihtiyardir. Bize lutf ve ihsan et! Bize zahire ver. Kardesi-
mizi de bagisla deyip, yalvardilar. Giilerek, Yusufe yapdigmizi
unutdunuz mu dedi. Sen Yusuf miisiin dediler. Evet, ben Yusii-
fiim. Bu da, kardesimdir. Cenab-i Hak bize ihsan etdi. O, sabr
edenleri mahrum birakmaz dedi. Su gomlegimi babamm gozlerine
siiriin ve hepsini buraya getirin dedi. Onlar Misrdan gelirken,
Ya'kub "aleyhisselam", (Yusufun kokusu geliyor) diyordu. Yamn-
dakiler (Sen hala eski saskmhk iizeresin) dediler. Sonra, ogullan
geldi. Gomlegi yiiziine koyunca gozleri acildi. Hepsi Misra gitdi.
Yusiif "aleyhisselam", Fir'avn ile ve ehah ile, uzakdan karsiladi.
Serayma goturdu. Babasmi, anasini sedire oturtdu. Sedire karsi,
Allahii tealaya, secde-i siikr yapdilar. Onyedi sene sonra Ya'kub
"aleyhisselam" vefat etdi. Yusuf "aleyhisselam" ellialti yasmda idi.
Yuzon yasinda vefat etdi. Fir'avn, bundan once vefat etdi. Sonra
gelen Fir'avnlar, Beni-israile kiymet vermediler. 131.
256— YUSUF BIN CUNEYD: Ehi Celebi, ikinci Bayezid han
devri alimlerindendir. Tokadhdir. Bursada, Edirnede ve Istanbul-
da muderrislik yapdi. (Vikaye)nin (Sadr-ii§-§eri'a) serhine hasiye
yaparak, (Zahfrct-iil-ukba) ismini vermisdir. (Hediyyet-iil-meh-
diyyin) kitabi arabi olup, istanbulda basdinlmisdir. DokuzyUzbes
905 [m. 1499] de vefat etdi "rahime-hullahu teala". istanbulda
(Ehi-zade) cami'i yanmdadir.
257 — YUSUF BIN IBRAHIM: Cemaleddin Yusuf Erdebili,
Safi'i alimlerindendir. Azerbaycan fatihlerindendir. 799 [m. 1397]
da vefat etdi. Fikh kitablan vardir. 106.
258 — YUSUF NEBHANI: Yusuf bin isma'il bin Yusuf, 1265
[m. 1849] da Hayfada tevellud, 1350 [m. 1932] de Beyrutda vefat
etdi "rahime-hullahu teala". Cami'ul-ezheri bitirdi. Samda kadi,
Beyrutda hukuk mahkemesi reisi oldu. Cesidli sehrleri ve istan-
bulu ziyaret etdi. Medinede vehhabiligi yakindan incelemek im-
kamm buldu. Topladigi bilgileri yaymak icin, cok krymetli kirkye-
di kitab yazdi. (El-Feth-ul-kebir) kitabmda ondortbindortyuzelli
hadis, harf sirasma gore dizilmisdir. tic cild halinde basilmisdir.
(Cami'u keramat-il-evliya) kitabi iki cild olup, kerametin hak ol-
dugunu isbat etmekdedir. 1329 [m. 1911] da Misrda basilmisdir.
Kirkyedi kitabmm hepsi basilmisdir. Cok muhim olan, (Sevahid-
iil-hak) kitabi, Misrda iicuncu def'a olarak biniicyuzseksenbes
-404-
[1385] hicri ve [1965] miladi senesinde basilmisdir. Kitab besytiz-
yetmis sahife olup, dortytizelli sahifesi ibni Teymiyyeyi ve vehha-
bileri red etmekde, geri kalan yiizyirmi sahifesi de Eshab-i kiramin
tisttinltiklerini, hazret-i Mu'aviye ile Amr bin As hazretlerinin ytik-
sekliklerini ve islamiyyete hizmetlerini bildirmekdedir.
(Cami'ul-ezher) profesorlerinden allame seyh Ali Muhammed
Beblavi Maliki ve Allame seyh Abdurrahman Serbini ve seyh Ah-
med Hiiseyn Safi'i ve seyh Ahmed Besyani Hanbeli ve arif allame
Stileyman Stibravi Safi'i ve seyh Abdtilkadir Rafi'i ve ayrica Misr
Bas miiftisi allame Bekri Muhammed Sadefi Hanefi ve miiderris al-
lame Muhammed Abdiilhayy Ketani Idrisi Fasi ve allame seyyid Ah-
med beg Safi'i ve Fadil Allame seyh Sa'id-i Muci Safi'i ve allame
seyh Muhammed Halebi Safi'i ve daha bircok Ehl-i siinnet alimleri,
(Sevahid-iil-hak) kitabmi begenmisler, uzun yazilan ile ovmiislerdir.
(Sevahid-iil-hak) kitabinda, Vehhabilerin mutlak ictihad her ze-
man vardir demelerinin yanlis oldugunu ve Resulullahi ve biitiin
Evliyamn mezarlanm ziyaret icin uzak yerlerden gitmenin mesru'
oldugunu ve Resulullah ile, Evliya ile Allahii tealaya istigasenin
mesru' oldugunu ve dort mezheb alimlerinin ibni Teymiyye bid'at-
lerine karsi yazilanm uzun bildirmekdedir. Besinci babmda, Ah-
med ibni Teymiyyenin bid'atlerini savunan tie kitabdan parcalar al-
makda, bunlan ayet-i kerimelerle ve hadis-i seriflerle curtitmekde-
dir. Bu tic bozuk kitab, ibni Kayyim-i Cevziyyenin (igasetiil-lehfan)
ve ibni Abdtil-Hadinin (Firredd-i ales-Subki) ve Nu'man Alusi
Bagdadinin (Cila-iil-ayneyn fi muhakeme-til-Ahmedeyn) ismi ile
Ibni Hacer hazretlerine karsi yazdigi kitablardir. Bu tic kitabm hak-
siz ve Ehl-i stinnete muhalif olduklanm isbat etmekdedir.
Vehhabilerin temel kitablan olan (Feth-ul-mecid) kitabmm
ikiytizellidokuzuncu [259] sahifesinde, imam-i Zeynel-abidin Ah
hazretlerinin, bir kimseyi Resulullahm kabri yanma gelip dtia et-
digini gortince, buna mani' oldugunu ve (Bana salat okuyunuz!
Her nerede olursamz, verdiginiz selain bana uhisdii iln ) hadisini
okudugunu yaziyor. Hadiseyi yanlis anlatarak, (Buradan anlasih-
yor ki, dtia ve salat okumak icin kabr yanma gitmek yasak edilmis-
dir. Bu, kabri bayram yeri yapmamn bir kismidir. Mescid-i Nebi-
ye nemaz kilmak icin giren kimsenin, selam vermek icin kabrin
yanma gitmesi yasakdir. Eshabm hicbiri boyle yapmadi. Boyle ya-
panlan da men' etdiler. Peygambere timmetinin yalmz okudukla-
n salat ve selam bildirilir. Baska isleri bildirilmez) diyor. Buna ma-
ni' olmak icin Stitid htikumetinin, Mescid-i Nebi icine (Hucre-i
-405-
se'adet) yanma asker koydugunu da, ikiyiizotuzdordiincii [234] sa-
hifesinde yaziyor.
Yusiif Nebhani, ($evahid-iil-hak) kitabmm cesidli yerlerinde
bunlara cevab vermekdedir. Sekseninci [80] sahifesinde diyor ki:
imam-i Zeynel'abidin "radiyallahii anh", Resulullahm mubarek
kabrini ziyaret etmegi yasak etmemisdir. islamiyyete uygun olmi-
yan, saygisizca yapilan ziyareti yasak etmisdir. Torunu imam-i
Ca'fer Sadik, Hucre-i se'adeti ziyaret eder, Ravda tarafmdaki di-
rek yamnda durup, Resulullaha selam verirdi ve mubarek basi bu-
radadir derdi. (Kabriini bayram yapinaymiz!) demek, ziyaretinizi
bayram gibi belli zemanlara birakmaym! Her zeman ziyaret edi-
niz demekdir. 88. ci ve 106. ci sahifelerinde diyor ki: Ebu Abdul-
lah Kurtubi (Tezkire)sinde buyuruyor ki, Resulullaha ummetinin
amelleri her sabah ve her aksam bildirilir. 89. cu ve 116. ci sahife-
lerinde diyor ki: Halife Mensur, Resulullahi ziyaret ederken,
imam-i Malike sordu: Yuzumii kabre karsi mi, kibleye karsi mi
doneyim? imam-i Malik buyurdu ki: Yiiziinii Resulullahdan nasil
ayirabilirsin? O "sallallahu aleyhi ve sellem" senin ve baban Ade-
min afv olmasma vesiledir. 92. ci sahifede diyor ki: (Kabrleri ziya-
ret ediniz!) hadis-i serifi emrdir. Ziyaret yaparken haram islenir-
se, ziyaret yasak edilemez. Harami yapmasi yasak edilir. 98. ci sa-
hifesinde diyor ki: imam-i Nevevi (Ezkar) kitabmda (Resululla-
hm ve Salihlerin kabrlerini cok ziyaret etmek ve her ziyaretde
kabr basmda cok durmak siinnetdir) buyurmakdadir. 100. cii sahi-
fede diyor ki: ibni Hiimam (Feth-ul-kadir) kitabmda, Dar-i Kut-
ninin ve Bezzarm bildirdikleri hadis-i serifi yaziyor. Bu hadis-i se-
rifde, (Baska bir is gormeyip, yalniz beni ziyaret icin gelene, kiya-
met giinii sefa'at etmek, iizerimde hakki olur) buyuruldu. 118. ci
sahifede buyuruyor ki, (Allahii teala Evliyaya keramet vermisdir.
Oldiikden sonra da tesarruf ederler. Bunlan Allahii tealaya vesi-
le etmek caizdir. Evliyamn oldiikden sonra da kerametleri cok go-
riilmiisdur. Fekat, islamiyyete uygun olarak istigase etmelidir. Ca-
hillerin, diledigimi verirsen veya hastami iyi edersen, sana su ka-
dar verecegim demesi caiz degildir. Fekat, buna kiifr, sirk
denilemez. Ciinki, cok cahil olan da, Velinin icad edecegini diisiin-
mez. Veliyi, Allahii tealanm icad etmesine vesile etmekdedir.
Onun Allahii tealanm sevgili kulu oldugunu dusiinmekdedir. Dile-
gimi yapmasim Allahdan iste, Allahii teala, senin diiam red etmez
demekdedir. Ciinki, Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem",
(Asagi, degersiz sanilan cok kimseler vardir ki, onlar Allahii teala-
nm sevgili kullaridir. Birseyi yapmak dileseler, Allahii teala o seyi,
-406-
elbet yaratir) buyurdu.) Bu hadis-i serif, vehhabilerin (Feth-ul-me-
cid) kitabi, 381. ci sahifesinde de yazilidir. Miislimanlar, boyle ha-
dis-i seriflere guvenerek, Evliyayi vesile etmekdedir. imam-i Ah-
med, imam-i Safi'i, imam-i Malik ve imam-i a'zam Ebu Hanife, sa-
lihlerin kabrleri ile teberriik etmek caizdir dediler. (Ehl-i siinnet)
alimlerinden birinin mezhebinde oldugunu, Ehl-i siinnet oldugunu
soyliyen bir kimsenin de boyle soylemesi lazimdir. Boyle soyle-
mezse, Ehl-i siinnet olmadigi, yalanci oldugu anlasihr. ($evahid-iil
hak)dan terceme temam oldu. 212, 270, 353.
259 — ZEHEBI: Semseddm Muhammed bin Ahmed, islam ta-
rihcilerindendir. 740 senesine kadar olan tarih olaylanm yazmis-
dir. (Tarih-i islam) kitabi oniki cilddir. Bu kitab cok kiymetlidir.
Baska hadis ve tarih kitablari da vardir. 673 [m. 1274] de Samda
tevelliid, 748 [m. 1348] de vefat etdi "rahime-hullahii teala". 18,
21, 79, 223.
260 — ZEKERIYYA "aleyhisselam": Suleyman aleyhissela-
min soyundandir. Beyt-ul-mukaddesde Tevrat yazar, kurban ke-
serdi. Peygamber oldu. Zevcesi (Isa) veya (Elisa') ile bunun ana-
dan kiz kardesi (Hunne)nin cocuklan olmazdi. Hunne, imranin
zevcesi idi. Hunne, (Oglum olursa Beyt-iil-mukaddese hizmetci
vereyim) diye nezr etdi. imran oldiikden sonra Hunnenin kizi ol-
du. Adim Meryem koydu. Meryemi Beyt-iil-mukaddese gotiiriip
Zekeriyya aleyhisselama teslim etdi. Bu da ahp evine gotiirdii.
Teyzesi Isa' bunu biiyiitdii. Biiyiik olunca Beyt-iil-mukaddesde bir
odada ibadete basladi. Yanma, Zekeriyya aleyhisselamdan baska
kimse giremezdi.
Zekeriyya "aleyhisselam" ihtiyar oldugu halde, oglu Yahya
"aleyhisselam" diinyaya geldi. Yahya "aleyhisselam" buyiidu. On-
ce Tevratdan, sonra incilden va'z etdi. Beni israil iizerine hakim
olan Filistin valisi Herod, Tevrata gore kardesinin kizim almak is-
tedi. Incilde bu yasak oldugundan, Yahya "aleyhisselam" nikah
yapmadi. Herod da, bunu sehid etdi. Zekeriyya "aleyhisselam" og-
lunu kurtarmaga cahsinca, bunu da oldiirmek istedi. Bir kiitiik ici-
ne saklandi. Kiitiikle birlikde destere ile ikiye bicilerek sehid edil-
di. 130, 200, 399.
261 — ZEYD BIN HATTAB: Hazret-i Omerin "radiyallahii
teala anh" babadan olan biiyiik kardesidir. ilk Muhacirlerden idi.
Biitiin gazalarda bulundu. Ebu Bekr-i Siddik zemamnda Yemame
cenginde sehid oldu "radiyallahii teala anh". Bu muharebede, is-
lam bayragmi tasimakda idi. Yemame, Arabistanda, Need ile Bah-
-407-
reyn arasmdadir. Miiseyleme-tul-kezzabla muharebe, burada ol-
musdur. 103.
262 — ZEYD BIN SABIT: Eshab-i kiramin biiyiiklerindendir.
Hazrec kabilesindendir. Vahy katibi idi. Hicretde on yasmda idi. Ba-
basi dort sene once vefat etmisdi. Cocuk oldugundan Bedr gazasin-
da geri gonderilmisdi. Hendek ve sonraki gazalarda bulundu. Hen-
dekde toprak tasirken Resulullah goriince, (Bu, ne iyi yigitdir) bu-
yurmusdu. Cok alim idi. Siiryani ogrenmesi emr buyuruldu. Ogren-
di. Gelen mektublan okurdu. Halife Ebu Bekre ve Omere de katib-
lik yapdi. Hazret-i Omer hacca ve Sama giderken, yerine bunu vekil
birakmisdi. Hazret-i Osman zemanmda Beyt-iil-mal me'muru oldu.
Ya'ni maliye vekili oldu. Halife hacca gidince, bunu vekil birakdi.
Hazret-i Aliyi cok severdi. Fekat, Cemel ve Siffin vak'alanna karis-
madi. Cok hadis-i serif bildirmisdir. ilk toplanan Kur'an-i kerimi bu
yazdi. 45 de vefat etdi "radiyallahii teala anh". 30, 168, 251, 260.
263 — ZIYAD BIN EBIH: Ebu Sufyanm oglu idi. Hicretin bi-
rinci senesi tevelliid etdi. Resulullahi goremedi. Arabistamn mes-
hur bes dahisinden biridir. Anasi bir cariye idi. Hazret-i Omer,
kendisini Basra valisi yapdi. Hazret-i All, Basrada beyt-iil-mal
me'muru yapdi ve Basra valisi yapdigi Abdullah bin Abbasa, Ziya-
dm soziine gore hareket etmesini emr buyurdu. Cemel vak'asma
karrsmadi. Cemelden sonra, hazret-i Ah, bunu Basra maliye mudi-
ri yapdi. Abdullah ibni Abbas, Basradan Kufeye giderken, yerine
Ziyadi vekil birakdi. Hazret-i Ali, bunu Faris ve Kirman valisi yap-
di. Buralardaki karisikhklan diizeltdi. Huzur, rahat getirdi. Haz-
ret-i Mu'aviye halife olunca, Farisde vali idi. Bi'at etmemisdi. Bu-
nu 45 senesinde Basraya sonra Horasana vali yapdi. Kufeyi, Bah-
reyn ve Ummam da emrine verdi. Bu da bi'at ve cok hizmet etdi.
Eshab-i kiramin biiyiiklerine yiiksek makamlar verdi. Sag elinde
ciban cikip, 53 de vefat etdi. Oglu Ubeydiillah, 53 de 25 yasmda
iken Horasan valisi oldu. Buharayi feth etdi. 55 de Basra, 60 da
Kiife valisi oldu. Omer bin Sa'd bin Ebi Vakkasi dortbin askerle 61
de Kerbelaya gonderdi. Hazret-i Hiiseyni teslim ahp getirmesini
emr etdi. Teslim olmaymca hiicum edip, Simrin emri ile, Sinan bin
Enes tarafindan sehid edildi. 62, 385.
264 — ZUBEYR BIN AVVAM: Eshab-i kiramin biiyuklerin-
den ve Asere-i miibesseredendir. Hadice-tiil-kubramn biraderinin
ogludur. Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" halasi
olan Safiyyenin "radiyallahii teala anna" ogludur. Onbes veya on-
sekiz yasmda iken, erkeklerin dordiincii veya besincisi olarak isla-
-408-
ma geldi. Islamda, ilk kihnc ceken budur. Mekkede, Resulullah
"sallallahii teala aleyhi ve sellem" tutuldu diye isitince, kilmcim ce-
kip, kurtarmaga giderken, yolda Resulullaha "sallallahii teala aley-
hi ve sellem" rastladi. Diiaya kavusdu. Habesistana ve Medineye
hicret edenlerdendir. Btitiin gazalarda bulunup, cok yara aldi. Mis-
nn fethinde de bulundu. Cok zengin idi. Biitiin mahm, Allahii te-
alanm yolunda hare etdi. Cemel vak'asmda, hazret-i Aise ile birlik-
de, hazret-i Aliye karsi harb etdi. Sonra harbden vazgecdi. Bir ke-
nara cekilip, nemaz kilarken sehid edildi "radiyallahii teala arm".
Vefati 36. ci yilda oldu ve 67 yasmda idi. Nemazini hazret-i Ali kil-
dirdi. 13, 14, 19, 20, 24, 30, 49, 60, 75, 76, 77, 106, 113, 122, 129, 166,
175, 176, 185, 209, 215, 235, 236, 250, 251, 258, 259, 323, 330, 365,
384, 395, 396.
265— ZUFER: Ebu Hiizeyl Ziifer bin Huzeyl Kufidir. 110 [m.
728] yihnda isfehanda tevelliid, 158 [m. 775] de Basrada vefat et-
di "rahime-hullahii teala". imam-i a'zamin "rahime-hullahii te-
ala" talebesinin biiyiiklerindendir. Miictehid idi. Meclisinde diin-
ya isleri konusulmazdi. Allah korkusu, damarlarma islemis idi.
Abdiillah-i Ensari "rahime-hullahii teala" diyor ki, imam-i Ziife-
ri kadi yapmak istediler. Kabul etmedi. Evini degisdirip saklandi.
Hasta iken, Ebu Yusiif "rahime-hullahii teala" ve baskalan (va-
siyyet et) dediler. (Su mal zevcemindir. Sunlar da kardesimin og-
lunundur) dedi. Sasirdilar. Ciinki, kardesi varken ogluna birsey
diismez idi. Vefatindan sonra, kardesi, Ziiferin zevcesini aldi. Bir
oglu oldu. Mallar, bu ogluna kahnca, imam-i Ziiferin kerameti
belli oldu. Buyururdu ki, (imam-i a'zamin vefatindan sonra, ona
muhalif ictihadda bulunmakdan cekindim. Ciinki, hayatmda beni
maglub edip, hep o hakh cikardi. Onun soziinii kabul etmege mec-
bur olurdum. Vefatindan sonra, onun ictihadma uymiyan birsey
nasil soyleyebilirim ki, hayatda olsa beni yine maglub eder). Da-
viid-i Taiile arkadas idi. C°k sevisirlerdi. Daviid fikh ile ugrasma-
gi birakip, ibadet ile, ziihd ve takva ile yasadi. imam-i Ziifer ise,
ibadeti, ziihd ve takvayi, fikhla birlesdirdi. Babasi Huzeyl, Basra
valisi idi. Kardesi Sabah, Beni Temim iizerine zekat me'muru idi.
45, 53.
Se'adete karusmak kin, her kitabi okuma!
Ehl-i siinnct kitabi oku, hakikati aula!
Bu kitablan nerde bulursun acaba?
birkerre de, (Hakikat Kitibevi)nde ara!
-409-
Cok miihim tenbih: Peygamberler vasitasi ile, Allah tarafmdan
bildirilmis olan yasamak yoluna (Din) denir. insanlarm yapdigi ya-
samak yoluna (Kanun) denir. Din, anadan, babadan ve kitabdan
ogrenilir. Dinsiz insan olamaz. Her insan, dininin emrlerine uygun
olarak yasar. Dinine uyamn, diinyada rahat yasayacagina ve ahiret-
de Cennete giderek, sonsuz se'adete kavusacagina, baska dinde
olanlann, diinyada sikmti cekeceklerine ve ahiretde Cehennem ate-
sinde sonsuz yanacaklanna inamr. Herkes, dinini ovmekdedir. Pro-
pagandalarla, reklamlarla herkesi kendi dinine cagirmakda, boyle-
ce kendi dininin dogru olduguna inanmakda ve herkesi inandir-
makdadir. insamn diinya ve ahiret se'adeti, dinine bagh oldugu icin,
insan, anasmdan, babasindan ogrendigi dinine bagh kalmamah ve
propagandalara ve reklamlara aldanmamah, mevcud dinlerin hep-
sini incelemeli, bozulmamis, dogru oldugunu anladigi islam dinini
ogrenmeli ve bu dine sanlmahdir. Boylece, diinyada rahat ve huzur
icinde yasar, ahiretde sonsuz Cennet ni'metlerine kavusur.
BUYUK ALIMLER
(SUsile-i aliyye) 11
Nebi, Siddik ve Selman, Kasim, Ca'fer, Bistami,
Man kaynagi oldu, Ebiil-Hasen Harkani.
Ebu Ali Farmedi geldi soma bu meydana,
cok Velt yetisdirdi, hem Yusiif-i Hemedant.
Abdiilhalik Goncdtivani, ma'rifetler semasmda,
dunyayi aydmlatdi, hem Arif-i Rivegeri.
Mavera-iin-nehr Hi, Tur-i Stna gibi oldu,
nurlandnanlardan bin, Mahmud-i Incirfagnevi.
Ali Ramitenidir Azizan ve pir-i Nessac,
cok keramet gosterdi, Muhammed Balm Semmasi.
Seyyid Emir Gilal de, ilm deryasmda sadef,
andan meydana geldi, Behaiiddin-i Buhari.
Ala'iiddin-i Attar, zemanmm kutbu idi,
Ya'kub-M Cerhide oldu zahir, envar-i rahmani.
Ubeydiillah-i Ahrar ve kadi Muhammed Zahid,
Dervis Muhammed geldi ve Hacegiile Baki.
[1] 1- Bu si'rin bir sureti (Se'adet-i Ebediyye) kitabimn 969.cu sahifesinde
mevcuddur. 2- Her ism hakkmda genis bilgi, (Se'adet-i Ebediyye) sa-
hife 1059 da basliyan yazida mevcuddur.
-410-
Biitiin bunlardan gelen, nurlara kendi de katip,
binlerce kalb temizledi, imam-i Ahmed Rabbani.
Urvet-til-vtiska Ma'sum ve Seyfeddinle seyyid Nur,
ve Mazherle Abdullah, soma Halid-i Bagdadi.
Feyz verdller bunlar da, sonra bu mini Abdullah,
Anadoluya yaydi, hem de Taha-yi Hakkari.
Hem seyyid-i Salih de, kardesin yerini tutup,
fena-fillaha kavusdu Sibgatullah-i Hizani.
Bu tic Velinin sohbetlerinde ytikselip,
mtirsid-i kamil oldu, seyyid Fehim-i Arvasi.
Bu otuzdbrt Velinin kalbleri, bir ayna gibi,
yayddar hep cihana, envar-i Resulillahi.
Biitiin bu nurlar en son, toplandi bir hazinede,
ismi bu hazinenin: Abdiilhakim-i Arvasi.
Gelince kalblere mticeddid-i elfm feyzi,
yetisdi her yerde birer hakiki Veli.
Bu hfili gortince mason He yehudi,
mtislimanlara saldirdi, canavar gibi.
Bu hiicumlari, islami yok etmek icindi,
bunu haber veriyor, Maide surest
Hem bu sure, islama mtisrikler saldiracak diyor,
masonlann mtisrik olduklarmi haber veriyor.
Meshur yalanlari He aldatip cahilleri,
Ehl-i stinnetden ayirddar, binlerce mtislimam.
Hiicumlardan korunur, (Ayet-el ktirsi) okuyan,
hifz-i ilahide olur, (istigfar dtiasi) okuyan. m
Resulullah buyurdu ki, (Ahiretde azab gormez,
diinya islerinde, bana tabi' olan).
Se'adete kavusamaz, onderi seytan olan!
dostlar, ahbablar kaldi mi, ne oldu anan baban?
Bir hocamiz, mason olmus, dine catdi hie durmadan,
ingiliz diplomasi var, lakin, kafasi bombos nadan.
Gtiler ytizle, tath dille, bol numara vermekle,
arkadaslarimi aldatdi, yalan sbzlerle heman.
I in fm i in var diyor, her bozuk inanan,
Ehl-i stinnetdedir, iyi bil, hakiki iman!
Cok stikr islam alimi gordtim, sbzleri ilm ve Man,
dedi ki, (aldatilamaz, fen dersleri okuyan!)
[1] istigfar, (Estagfimllah)dir. Ma'nasi, (Beni afv et Allahim)dir. Ur-
vet-ill vilska Ma'sum-i Miiceddidi, her nemazdan sonra, yetmis ker-
re okurdu ve yilzkirkbin talebesine okumasim emr ederdi.
-411-
Dinimi ondan bgrendim, ruhu olsun sadiiman!
Avrupa, hem Amerika, kisacasi biitiin cihan.
Dinleri bozuk ise de, diyorlar vardir Niran!
kaGrler yanacak, kurtuhir ancak iyi insan!
Iyi insan olmak icin, Muhammed aleyhisselama inan,
Cehenneme girmeyecek, bu son Peygambere uyan.
Tarihi dikkat He oku, ey korpecik Nev-civan!
mala, makama aldanamn sonu olmus ah, Rgan.
Am an ya Rabbi, ei-aman! Garib oldu film zeman!
islamiyyet unutuidu, moda oldu haram, yaian!
Parisde, Profesor olunca, Resulullaha catan,
HamiduIIah kurtulamaz, ebedi azabdan.
(Faideli Bilgiler) kitabi, sozierini yaziyor,
Cok aleak oldugunu anlar, bunlan okuyan.
Seyyid Kutb denilen ahmak da, kendini miictehid samyor,
Mahv oiur, dogru sanarak, sozierine aidanan.
Omiir gecer, hersey biter, kafirierin gidecegi mekan.
karanhk bir cukurdur, arkadas oiur ydan, ciyan,
Hak teala, bu vatam pek kiymetlendirdi,
topragmm cok yerine niii'niinier secde etdi.
Bu topraklardan geien, ecdadinuzm sesierini duyan,
anlar ki, Cennete kavusur, Muhammed aleyhisselama uyan.
Ya Rabbi! Bu vatam koruyan kumandanlara yardim et,
bu millete hizmet etmegi, herbirine nasib et.
Mii'minlere hizmet, cok biiyiik ni'metdir,
bu ni'mete kavusanm gidecegi yer Cennetdir.
Miislimamn kabri, Cennet bagcesi oiur,
bu ni'mete kavusamaz, mu'minin kalbini kiran.
Vandan gelen bir Veli istanbulda, senelerce,
bunlan hep soyledi, yerlesdi hakikiiman.
Ankaramn topragi, binucyuzaltmisikide,
cem'i ziddeyn yaparak, sad oldu Haci Bay ram.
Diia edecegin zeman, Silsileyi oku heman!
Salihleri soyleyince, yagar rahmet-i Rahman!
Selam olsun, diia olsun, bu yazardan daima,
Silsile-i aliyyenin ervahma ya Siibhan!
Sonra, bir Fatiha ile istigfar dilasi okuyup, sevabmi Muhammed aley-
hisselamin mubarek ruhuna ve Enbiyamn ve Evliyamn ve Silsile-i aliyye-
nin ve Aba ve Ecdadimn ervahma hediyye ve nurlu kalblerine iltica et-
melidir. Istigfar du'asi: (Estagfirullah'el-azfm ellezi la ilahe ilia hiiv el hay-
yel kayyume ve etubii ileyh)dir.
1960 Erzincan.
-412-
HAKIKI MUSLIMAN NASIL OLUR?
Nasihatlerin birincisi, Ehl-i siinnet alimlerinin, kitablarmda
bildirdiklerine gore, i'tikadi duzeltmekdir. Bu alimler, kitablarm-
da Eshab-i kiramdan isitdiklerini bildirmisler, kendi kafalanndan
hicbirsey yazmamislardir. Cehennemden kurtulan, yalmz bu
alimlere tabi' olanlardir. Allahii teala, o buyiik insanlarm cahsma-
larma, bol bol miikafat versin! Dort mezhebin ictihad derecesine
yiikselmis alimlerine ve bunlann yetisdirdikleri biiyiik alimlere
(Ehl-i siinnet) alimi denir. i'tikadi (Imam) dtizeltdikden sonra, is-
lamiyyete uymak, ya'ni fikh kitablarmm bildirdigi ibadetleri og-
renmek ve yapmak ve yasak etdiklerinden kacinmak lazimdir.
Bes vakt nemazi, usenmeden, gevseklik yapmadan, sartlarma ve
ta'dil-i erkana dikkat ederek kilmahdir. Nisab mikdan mail ve pa-
rasi olan, zekat vermelidir. imam-i a'zam buyuruyor ki, (Kadmla-
rm siis olarak kullandiklan altm ve giimiisun de zekatmi vermek
lazimdir.)
Kiymetli omrii, liizumsuz mubahlara bile harcamamalidir. Ha-
ram ile gecirmemek, elbette lazimdir. Tegannf ve sarki ve calgi alet-
leri ile mesgul olmamah, bunlann nefse verecekleri lezzete aldan-
mamalidir. Bunlar bal kansdinlmis, sekerle kaplanmis zehr gibidir.
(Gibet) etmemelidir. Gibet haramdir. [Gibet, bir miislimanm
veya zimmmin gizli bir kusurunu, arkasmdan soylemekdir. Harbi-
lerin ve bid'at sahiblerinin, mezhebsizlerin ve acikca giinah isliyen-
lerin bu giinahlanni ve zulm edenlerin ve alis verisde aldatanlarm
bu fenaliklanm duyurarak, muslimanlarm, bunlann serrinden sa-
kmmalarma yardim etmek ve miislimanligi yanlis soyliyenlerin ve
yazanlann bu iftiralanm herkese soylemek lazimdir. Bunlan soyle-
mek, gibet olmaz (Redd-iil muhtar: 5-263).]
(Nemime) yapmamali, ya'ni mtislimanlar arasmda soz tasima-
malidir. Bu iki giinahi isliyenlere cesidli azablar yapilacagi bildi-
rilmisdir. Yalan soylemek ve iftira etmek de haramdir, sakmmak
lazimdir. Bu iki fenahk, her dinde de haram idi. Cezalan cok agir-
dir. Miislimanlarm ayblarim ortmek, gizli giinahlanni yaymamak
ve kusurlarmi afv etmek cok sevabdir. Kiiciiklere, emr altinda bu-
lunanlara [zevceye, cocuklara, talebeye, askere, isciye] fakirlere
merhamet etmelidir. Kusurlarmi yiizlerine vurmamahdir. Olur ol-
maz sebeblerle o zevalhlan incitmemeli, dovmemeli ve sovmeme-
lidir. Hie kimsenin dinine, malma, camna, serefine, namusuna sal-
dirmamah, herkese ve hiikumete olan borclan odemelidir. Riis-
vet vermek ve almak haramdir. Yalmz, zalimin zulmiinden kur-
tulmak icin ve ikrah, tehdid edilince vermek, riisvet olmaz. Fekat
-413-
bunu da almak haram olur. Herkes, kendi kusurlanni gormeli, Al-
lahii tealaya karsi yapdigi kabahatleri diisiinmelidir. Allahii teala-
nin, kendisine ceza vermekde acele etmedigini, nzkmi kesmedigi-
ni bilmelidir. Anamn, babanm, hiikumetin, islamiyyete uygun
emrlerine ita'at etmeli, islamiyyete uygun olmayanlara isyan et-
memeli, karsi gelmemeli, fitneye sebeb olmamahdir. [Kisacasi, ha-
kiki miisliman, medeni, ilerici insandir. (Mektubat-i Ma'sumiyye)
ikinci cild, 123. cii mektuba bakimz!]
I'tikadi diizeltdikden ve (islamiyyet)in emrlerine ve yasaklan-
na uydukdan sonra, biitiin zemanlari, Allahii tealamn zikri ile ge-
cirmelidir. Zikre biiyiiklerin bildirdigi gibi, devam etmelidir.
(Zikr)e, ya'ni kalbin, Allahii tealamn ismini (Sifat-i zatiyye)sini
hatirlamasma, anmasma mani' olan herseyi, kendine diisman bil-
melidir. islamiyyete ne kadar cok yapisihrsa, Onu anmanm lezzeti
artar. islamiyyete uymakda, gevseklik, tenbellik artdikca, o lezzet
de azahr ve kalmaz olur. islam dtismanlarinm yalanlanna, iftirala-
rma aldamp da, onlarm tuzaklarma diismemege cok dikkat etme-
lidir.
ihlas ile yapilmayan ibadetin faidesi olmaz, sevabi olmaz. (ih-
las), herseyi yalmz Allah nzasi icin yapmakdir. ihlas, Allahii teala-
dan baska hicbir seyi sevmemekle, yalmz Onu sevmekle, kendili-
ginden hasil olur. Kalbin yalmz Onu sevmesine (Kalbin tasfiyesi),
(Kalbin itmfnam) veya (Fena tillah) denir. Kalbin itminana kavus-
masi, ancak Onu cok hatirlamakla, buyiiklugiinii, ni'metlerini dti-
siinmekle olacagini, Ra'd suresinin yirmisekizinci ayeti bildirmek-
dedir. insanda, (akl), (kalb) ve (nefs) denilen iic kuvvet vardir. Ak-
lin ve nefsin yeri dimagdir. Kalbin yeri ytirekdir. Akl, mekteb ders-
leri, fen bilgileri, san'at hesablan, mal sahibi olmak, ahireti kazan-
mak yollan gibi seyleri dusiiniir. isterse dtisiintir. istemezse dtisiin-
mez. Akhn bu diisiinceleri ve insamn bunlara kavusmak icin cahs-
masi caizdir. Hatta, cok sevab olur. Bunlarm kalbe sirayet etmele-
ri zararhdir. Nefs, daima haramlan, zararh seyleri yapmagi dtisti-
niir. Kalbin kendinde hie diisiince yokdur. Onu akhn ve nefsin ve
his uzvlanndan dimaga ve dimagdan kalbe ulasan haram seylerin
diisiinceleri gelerek, hasta yapar. Kalbi bu hataralardan kurtarmak
giicdiir. Bu diisiinceler gelmezse Allahii tealayi hatirlar, diisiiniir.
Ya'ni kalb, hie diisiincesiz kalmaz. Kalbin Allahii tealayi hatirla-
masi, ismini cok soylemekle veya bir Veliyi severek gormekle olur.
Bir Veliyi bulamazsa, ismini isitdigi bir Velinin hayatim okuyup
ogrenir, onu cok sever. Ona (Rabita) yapar. Ya'ni hep onu diisii-
niir. Bir Veliyi gormek, Allahii tealayi hatirlamaga sebeb olacagi
hadis-i serifde bildirilmisdir.
-414-
COK MUHIM TENBIH
Erkek olsun, kadin olsun, her miislimanin, her soziinde, her isin-
de, Allahli tealamn emrlerine, ya'ni farzlara ve yasak etdiklerine
ya'ni haramlara uymasi lazimdir. Bir farzin yapilmasina, bir haram-
dan sakinmaga ehemmiyyet vermiyenin imam gider, kafir olur. Ka-
fir olarak olen kimse, kabrde azab ceker. Ahiretde Cehenneme gi-
der. Cehennemde sonsuz yanar. Afv edilmesine, Cehennemden cik-
masma imkan ve ihtimal yokdur. Kafir olmak cok kolaydir. Her soz-
de, her isde kafir olmak ihtimali cokdur. Kiifrden kurtulmak da cok
kolaydir. Kiifriin sebebi bilinmese dahi, hergiin bir kerre, (Ya Rab-
bi! Bilerek veya bilmiyerek kiifre sebeb olan bir soz soyledim veya
bir is yapdim ise, nadim oldum, pisman oldum. Beni afv et) diyerek
tevbe etse, Allahii tealaya yalvarsa, muhakkak afv olur. Cehenneme
gitmekden kurtulur. Cehennemde sonsuz yanmamak icin, hergiin
muhakkak tevbe etmelidir. Bu tevbeden daha miihim bir vazife yok-
dur. Kul hakki bulunan giinahlara tevbe ederken, bu haklari odemek
ve terk edilmis nemazlara tevbe ederken, bunlari kaza etmek lazim-
dir. (Se'adet-i Ebediyye) 276 dan 287 ortasma kadar okuyunuz!
Alemlerin Rabbinin mahbubu Muhammeddir.
Cismipak, ismi Ahmed, alemlere rahmetdir.
Hulk-i azim sahibi Levlake.... muhatabi,
Menba-i Urn, edeb, feyz, nur ve muhabbetdir.
Odur getcek vasita, Hak'Ia kul arasina,
Sozii si fa ruhlara, adi gontil pasma.
Odur hakiki tabib, me'yus kalb hastasma,
Degil kendi, iimmeti, meleklerden yiiksekdir.
Bu en seckin kuluna, Hak yarduncdar retdi,
En serdigi kullan ona Eshab eyledi.
Resulullah: yollan, benim yolum demisdir,
Asrlarm iyisi bu asn gostermisdir.
Muhammed Mustafayi camndan cok sevdiler,
Mai, miilk, niakanilarmi, ugruna terk etdiler.
tslann yaymak icin severek can verdiler,
Ya Rab, bu ne giizel hal, ya Rab, bu ne izzetdir.
Onun bir sohbetinde nefsleripak oldu.
Kalblerine ma'rifet, feyz, nur, tecelli doldu.
Evliya hallerini onlar bir anda buldu,
Ve hep Ona uydular, bu ne hiiyiik serefdir.
Onlar hepsi adildir, kimseye zulm etmezler,
Nefsleri icin asla, hilafet istemezler.
Bu yiizden harb etmezler, birbirini iizmezler,
En yuksek makamdalar ve hepsi miictehiddir.
-415-
HAKIKAT KITABEVININ
YAYINLADIGI TURKCE KITABLAR
KITABIN ADI FIATI
SE'ADET-i EBEDIYYE (TAM iLMIHAL):
(Hilseyn Hilmi Isik), 1248 sahife, ilc kism bir arada.
Yuzaltmci Baski (2009) 20 YTL.
MEKTUBAT TERCEMESI: (Huseyn Hilmi Isik)
(512) sahife. Besinci Baski (2008) 12.5 YTL.
1— FAIDELi BILGILER: Faideli Bilgiler (Ahmed
Cevdet Pasa) ve Din Adami Boliicii Olmaz ve Dog-
ruya Irian, Boluciiye Aldanma, kismlan ile
(480) sahife. Elliikinci Baski (2009) 3.5 TL.
2— HAK SOZUN VESIKALARI: Hucec-i Kat'iyye
(Abdullah Siiveydi), Redd-i Revafid, Tezkiye-i Ehl-i Beyt,
Birleselim-Seviselim, Iman ile olmek icin kardesim Ehl-i Beyt
ile Eshabi sevmelisin, Peygamberlik nedir?, Eyyiihel-veled
tercemesi (Imam-i Gazali), Bir din cahiline cevab,
kismlan ile 400 sahife. Otuzaltmci Baski (2008) 3 YTL.
3— HERKESE LAZIM OLAN IMAN: Herkese Lazim Olan
Iman (Kemahh Feyzullah), Miislimanhk ve Hiristiyanhk,
Kur'an-i Kerim ve Inciller, Islam dini ve diger dinler,
kismlan ile (480) sahife. Altmisdokuzuncu Baski (2009) . 3.5 YTL.
4— ISLAM AHLAKI: Islam Ahlaki (Muhammed
Hadimi), Cennet Yolu Ilmihali, Ey ogul Ilmihali,
kismlan ile (592) sahife. Yetmisdokuzuncu Baski (2009). . . 4 YTL.
5— ESHAB-I KIRAM: Eshab-i Kiram (Ahmed Faruk)
Miislimanlarm Iki Goz Bebegi, Islamda Ilk Fitne,
kismlan ile (416) sahife. Kirkyedinci Baski (2009) 3.5 YTL.
6— KIYAMET VE AHIRET: Kiyamet ve Ahrret
(Imam-i Gazali), Miislimana Nasihat, kismlan ile
(384) sahife. Ellidorduncu Baski (2009) 3 TL.
7— CEVAB VEREMEDI: (Harputlu Ishak efendi).
(368) sahife. Otuzaltmci Baski (2009) 3 YTL.
8— LNGiLiZ CASUSUNUN i'TIRAFLARI: (M.Siddik Giimus)
(128) sahife. Altmisiicuncii Baski (2009) 1.25 YTL.
9— KIYMETSIZ YAZILAR: (Huseyn Hilmi Isik)
(416) sahife. Yirmidokuzuncu Baski (2009) 3.5 TL.
10— NAMAZ KITABI:
(192) sahife. Yetmisyedinci Baski (2009) 1.75 TL.
11— SEVAHID-UN NUBUVVE: (Mevlana Abdurrahman Cami)
(448) sahife. Yirmialtinci Baski (2009) 3.5 YTL.
12— MENAKIB-I CIHAR YAR-I GUZIN: (Seyyid Eyyub bin Siddik)
(592) sahife. Yirmiikinci Baski (2009) 4 TL.
-416-