Skip to main content

Full text of "Hakikat_Kitabevi_Turkce_Kitaplar"

See other formats


Hakikat Kitabevi Yayinlan No: 5 



ESHAB-I 
KIRAM 

"Eshab-i kiram He Ehl-i beyt, 
Birbirlerini severlerdi hep!" 

AHMED FARUK 

Kirkyedinci Baski 




Hakikat Kitabevi 

Darussefeka Cad. 53 P.K.: 35 34083 

Tel: 0212 523 45 56-532 58 43 Fax: 0212 523 36 93 

http://www.hakikatkitabevi.com.tr 

e-mail: bilgi@hakikatkitabevi.com.tr 

Fatih-ISTANBUL 

MAYIS-2009 



TENBIH 

Eshab-i kiramm temiz hayatlarmi kendi- 
mize ornek edinmeliyiz. Onlar gibi olarak, 
Allahii tealanm nzasmi kazanmaga calisma- 
liyiz. Onlar gibi olan miisliman, Allahii te- 
alanm emrlerine ve devletinin kanunlarma 
ita'at eder. Emre uymamak giinah olur. Ka- 
nuna uymamak sue olur. Olgun miisliman, 
giinah yapmaz ve sue islemez. Miisliman, iyi 
insan demekdir. Miislimanlarm kardes ol- 
duklarmi bilir. Vatanmi, milletini ve bayra- 
gini sever. Herkese iyilik eder. Gayn miis- 
limlere, turistlere, kafirlere de hie kotiiliik 
yapmaz. Onlarm mallarma, canlarma, nzla- 
rma, namuslarma asla saldirmaz. Kotiiliik 
yapanlara nasihat verir. Kimseye hiyle, hiya- 
net yapmaz. Miinakasa etmez. Herkese kar- 
si, giiler yiizlii, tath dilli olur. Devamh cah- 
sir. Din bilgilerini ve fen bilgilerini iyi ogre- 
nir. Cocuklarma, tamdiklarma da ogretir. 
Giybet, dedikodu yapmaz. Hep faideli sey- 
ler soyler. Halal kazamr. Kimsenin hakkma 
dokunmaz. Boyle olan miislimam Allah da 
sever, kullar da sever. Rahat ve huztir icinde 
yasar. 

GeQdi genQlik, tath bit rii'ya gibi, ey Qesmim zarf n 
Beni mecntin etdi girye, meskenim oisun mezar! 



[1] zar=(farisi) agla. 

Baski: ihlas Gazetecilik A.S. 

29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna-ISTANBUL 
Tel: 0.212.454 30 00 



ISBN: 975-92119-2-0 



ICiNDEKILER 

Sahife No: 

Onsoz 5 

I- Eshab-i kiram 9 

a) Ictihad 51 

b) (Makamat-i Mazhariyye) kitabmm 17. ci mektub 
tercemesi 70 

c) l.cild, 251. ci mektub tercemesi 72 

d) 2.cild, 15.ci mektub tercemesi 78 

e) Tenbih [Eshab-i kirama iftira edenlere cevablar] 83 

f) Halid-i Bagdadi hazretlerinin (irade-i ciiz'iyye) 
risalesinden bir kismm tercemesi 89 

g) (Birgivi vasiyyetnamesi) kitabmdan, kader, kaza ve 
irade-i ciiz'iyye ile alakali bir kismm tercemesi 90 

h) Hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Alinin "radiyallahii 

anhiim" birbirlerini medhleri 131 

i) Kerbela vak'asi 135 

- imam-i Rabbani hazretlerinin hal tercemesi 141 

- Seyyid Abdiilhakim efendinin hal tercemesi 157 

II- Miislimanlarin iki gozbebegi (hazret-i Ebu Bekr ve 

hazret-i Omer) 160 

a) Mukaddime [Seyhaymn ustiinlukleri, akla ve 

nakle dayamlarak bildirilmekdedir.] 163 

b) Birinci fasl. [Nasireddm-i Tusinin, eshab-i kiram ile 
alakali (Tecrid) kitabindaki yazilarma cevab 
verilmekdedir] 183 

c) Ikinci fasl. Hased edenler ve zmdiklar tarafindan 
Seyhayna yapilan iftira ve yalanlara cevab 
verilmekdedir 200 

d) Kur'an-i kerimde bes ilm, hadis-i seriflerde oniki ilm 
bildirilmekdedir 213 

- Muhammed Ma'sum hazretlerinin (Mektubat)mdan 

alti aded mektub tercemesi 216 

III- Islamda ilk fitne 220 

a) Imam-i Rabbani (Mektubat)inm 2.cild, 36. ci 

mektub tercemesi 222 

b) Eshab-i kiramm iistunliikleri, Sahabi kime denir 247 

c) Muhacir, Ensar, 249 

-3- 



d) diger Eshab-i kiram 250 

e) Resulullahm valileri, katibleri 251 

f) Son vefat eden Sahabiler 252 

- Hazret-i Mu'aviye 259 

- Iyi insan olahm, hep iyilik yapahm 261 

- l.cild, 80. ci mektub tercemesi [Bid'at ehline cevab 

veren kitablar] 263 

- Muhammed Ma'sum hazretlerinin (Mektubat)mdan 

alti aded mektub tercemesi 270 

- Hicri kamen seneyi miladi seneye cevirmek 276 

- Nasihat [Si'r] 278 

IV- Eshab-i kiram kitabinda adi gecenler [ikiyiizaltmisbes 

zatin hal tercemeleri] 280 

- Biiyiik alimler [Silsile-i aliyye] 410 

- Hakiki miisliman nasil olur 413 



Resulii goren mii'mine, (Sahabi) adi rerildi. 
Hepsini bildirmek icin, (Eshab-i kiram) dcnildi. 

Peygamberi seven her kalb, nurla dolardi bir and a, 
Ona sahabi olanlar, medh olundular Kur'anda. 

Hepsi Resuiuiiah icin, mahm, camm verdi. 
Sulhda Urn yayarlardi, harbde ise kiikrerdi. 

Hadis-i serifde Eshab, benzetiidi yddizlara. 
Herhangi birine man, erer isikh yoiiara. 

Eshabi, cok sevisirdi, birbirini overdi. 

Sonra geien niuslinianlar, hepsi boyie soyierdi. 

Kur'am ve hadisleri, Onlar bildirdi bizlere. 
Kaibierin temiziigi, giiven verdi zihniere. 

Sogiilse bunlardan biri, yaralamr Islam dini. 
Sahabiyi kotuliyen, curutur Kur'an-M kerimi. 

Hakiki miisliman isen, saygi goster herbirine, 
Once salat, selam eyle, Resuliin Ehl-i beytine! 



-4- 



ESHAB-I KIRAM 

"aleyhimurndvan" 

ONSOZ 

Besmeleyle bashyahm kitaba, 
Allah adi en iyi bir signakdn. 
Ni'metleri sigmaz, olcii hisaba, 
Cok aciyan, afvi seven bir rabdirl 

Allahii teala, Cenneti ve Cehennemi onceden yaratdi. Her iki- 
sini, insanla ve cinle dolduracagim, ezelde dileyip, bunu kitablarm- 
da bildirdi. Adem aleyhisselamdan beri, Cennete gidecek imanli, 
iyi insanlar oldugu gibi, Cehenneme gotiiren kotuliikleri yapan, 
imansiz, aklsiz, fena kimseler de gelmisdir. Kiyamete kadar da ge- 
lecekdir. Meleklerin sayisi, insanlardan, olciilemiyecek kadar daha 
cok olup, hepsi imanli ve hep ita'atlidir. insanlann ise, her zeman 
az sayisi imanli, cogu ise, imansiz, azgm, taskm kimselerdir. 

Iyi ve kotii insanlar, hep birbirini yok etmege ugrasmis, kotii- 
ler, birbirlerine de saldirmis, tarih boyunca, sikmtih, huzursuz ya- 
samislardir. Imanhlar, imansizlari lslah etmek, imana getirip 
se'adet-i ebediyyeye kavusdurmak icin, Adem ogullarim diinyada 
ve ahiretde, mes'ud, rahat yasatmak icin, cihad etmisdir. Imansiz- 
lar ise, dikta rejimi surmiis, az bir ziimrenin taskmca zevk ve safa 
siirmesi, nefslerini, sehvetlerini doyurmasi icin za'iflere, kiiciiklere 
saldirmisdir. Kotiiliiklerinin, zararlannm, felaketlerinin ortbas 
edilmesi, herkesi aldatabilmeleri icin, ahlak, fazilet, diiriistluk ve 
adalet olciilerini koyan Peygamberlere "aleyhimusselam" ve On- 
larm getirdigi dinlere saldirmislardir. Bu saldirmalan ba'zi asrlar- 
da harb vasitalan ile, oliim kahm savasi seklinde olmus, ba'zan da 
yalan propagandalarla, fitne, fesad cikararak, dinleri icinden boz- 
mak, miisliman devletleri, iceriden yikmak seklinde olmusdur. 

Iste, Allahii tealamn biitiin diinyadaki insanlar arasmda, her 
bakimdan, en iistiin, en giizel, en serefli olarak yaratdigi ve biitiin 
milletlere Peygamber olarak secip gonderdigi, son ve en iistiin 
Peygamber olan Muhammed Mustafa "sallallahii aleyhi ve sellem" 
efendimizin, kurtulus, yiikselis yolunu gosteren, maddede ve 

-5- 



ma'nada ilerlemege lsik tutan parlak dmini yikmak icin de, lman- 
sizlar, ahlaksrzlar, nefslerinin esiri olan alcaklar, her asrda, hack sa- 
vaslan ile ve zulm ile, iskence ile Onun dmine saldirdigi gibi, miis- 
liman sekline girerek, yalan ve hileli sozleri ve yazilan ile aldatma- 
ga, kardesi kardese diisiirerek, icerden yikmaga ugrasdilar ve cok 
zarar yapdilar. Basan sagladilar. 

Daha Eshab-i kiram "aleyhimiirridvan" zemamnda, miisliman 
oldugunu soyliyerek, (Abdullah bin Sebe') adim alan bir Yemen 
yehudisi, miislimanlar arasma ilk olarak fitne, ikilik sokdu. Bozuk 
bir cigir acdi. Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshabini 
kotiilemege kalkisdi. Yehudinin meydana cikardigi bu bozuk yola 
(Ralizilik) denildi. Simdi (SPflik) deniliyor. Sonralan, nice nice din 
diismanlan, miisliman adi alarak, hatta din adami sekline biiriine- 
rek, bozuk, sapik yollar meydana cikardi. Milyonlarca miislimamn 
dogru yoldan aynlmasma sebeb oldular. 

Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", ummetinin basina ge- 
lecek bu acikh hali haber vererek, (Ummetim yetmi^iic firkaya ay- 
nlacak. Bunlardan, yetmisikisi, dogru yoldan saparak, Cehenneme 
gidecek. Bir firkasi, benim ve Eshabimin izinde, dogru yolda kala- 
cakdir) buyurdu. Dogru yolda kalan bu firkaya (Ehl-i siinnet) de- 
nildi. 

Bu firkalardan en eskisi ve kotiisii olan rafizilik, zeman zeman, 
ahmaklar arasmda yayilmakda ve imansizlar tarafmdan koz olarak 
kullamlmakda, koriiklenmekdedir. Son zemanlarda basdirdiklan, 
eskiden yehudi diizmesi olan (Hiisniyye) kitabma ve arasira cami' 
kapilarmda cahil halka dagitdiklan brosiirlere ve sozlerine dikkat 
edilirse, kitabm sozlerinin ve yazilarimn hicbir ilmi temele dayan- 
madigi, vak'a ve olaylan degisdirdikleri, ayet-i kerime ve hadis-i 
seriflere yanhs, bozuk ma'na verdikleri goriiliir. Sacma sapan soz- 
lerine inandirmak icin, krymetli birkac kitabin ismini veriyor. Bun- 
larda da boyle yazih diyorlar. Fekat, bu kiymetli kitablardan bir sa- 
tir yazi gosteremiyorlar. Cahiller, bu kitablarm ismini duyunca, 
hepsini dogru ve hakh samyor. Bunlarm bozuk ve ciiriik iftiralan 
ve Ehl-i siinnet alimlerinin Kur'an-i kerim ile ve hadis-i serifler ile 
bildirdikleri dogru inamslar, Abdiilhakim Efendinin "rahmetulla- 
hi aleyh" (Eshab-i kiram) risalesinde cok degerli vesikalarla acik- 
lanmisdir. Bu kitabimizm baskisi yapihrken, kitabda adi gecen 
meshurlann hal tercemelerini de, muhterem okuyucularimrza ta- 
mtmak icin, kitabimizm sonunda elif ba sirasi ile, ikiyiizaltmisbes 
kisi uzerinde liizumlu bilgi verdik. (Eshab-i kiram) kitabimizm bi- 
rinci baskisi 1982 senesinde yapildi. Allahii tealamn lutfu ve ihsani 
ile, simdi kirkyedinci baskisim yapmak nasib oldu. 

-6- 



Allahii teala, muslimanlann, bu kitabi, dikkat ile ve insaf ile 
okuyarak dogru yolu anlamalarmi nasib eylesin! Amin! 

Bugiin, yeryiiziinde bulunan miislimanlar, iic firkaya ayrilmis- 
dir. Birinci firka, Eshab-i kiramm yolunda olan, hakiki musliman- 
lardir. Bunlara (Ehl-i siinnet) ve (Siinni) ve (Firka-i naciyye), ya'ni 
Cehennemden kurtulan firka denir. Ikinci firka, Eshab-i kirama 
diisman olanlardir. Bunlara, (Raiizf) ve (SiT) ve (Firka-i dalle), 
ya'ni sapik firka denir. Uciincusii, siinmlere ve sfilere diisman 
olanlardir. Bunlara (Vehhabi) ve (Necdi) denir. Ctinki bunlar, ilk 
olarak, Arabistamn Need sehrinde meydana cikmisdir. Bunlara 
(Firka-i mel'une) de denir. Ciinki, bunlann miislimanlara miisrik 
dedikleri, (Kiyamet ve Ahiret) ve (Se'adet-i Ebediyye) kitablan- 
mizda yazilidir. Miislimana kafir diyene, Peygamberimiz la'net et- 
misdir. Muslimanlan bu iic firkaya parcalayan, yehudilerle ingiliz- 
lerdir. 

Hangi firkadan olursa olsun, nefsine uyan ve kalbi bozuk olan 
Cehenneme gidecekdir. Her mti'min, nefsini tezkiye icin, ya'ni ya- 
ratilismdaki kiifrii ve giinahlan temizlemek icin, her zeman cok 
(La ilahe illallah) ve kalbini tasfiye, ya'ni nefsden ve seytandan ve 
kotii arkadaslardan ve zararli bozuk kitablardan gelmis olan kiifr- 
den ve giinahlardan kurtulmak icin, istigfar okumahdir. Ya'ni, (Es- 
tagfirullah) okumahdir. istigfar tliiasi: (Estagfirullah el-azim ellezi 
la ilahe ilia hiiv elhayyel kayyume ve etubii ileyh)dir. Ma'nasi, 
(Giinahlanmi afv et ey biiyiik Allahim! Herseyi yokdan var eden 
ve her an varhkda durduran, yalmz Sensin! Sen hep varsm!)dir. is- 
lamiyyete uyamn diialan muhakkak kabul olur. Nemaz kilmiyanm 
ve acik kadmlara, avret yeri acik olanlara bakamn ve haram yiyip 
icenin islamiyyete uymadigi anlasihr. Bunun diiasi kabul olmaz. 

Miladi sene Hicri semsi Hicri kameri 

2001 1380 1422 



-7- 



DIN NEDIR? 

Diinyada faideli, iyi seylerle, zararli, kotii seyler kansikdir. Fa- 
ideli seyleri yapan, se'adete kavusur. Zararli seyleri yapan, fela- 
kete yakalanir, hep sikinti ceker. Allahii teala cok merhametli ol- 
dugu icin, iyi seylerle kotiileri ayirmak icin insanda bir kuvvet ya- 
ratdi. Bu kuvvete (Akl) denir. Akh saglam, temiz olan kimse hep 
iyi seyleri bulur, yapar. Giinah isliyenlerin akh bozulur. Ayirma 
isini iyi yapamaz. Insan, kotii seyleri yaparak, isleri zararli olur. 
Eshab-i kiram hie giinah islemedikleri icin, akllan saglam ve kuv- 
vetli idi. Bunun icin islerinde hep muvaffak oldular. Diinyada ve 
ahiretde se'adete kavusdular. insanlarm cogu akl hastasi olarak, 
sikinti icinde yasiyor. Allahii teala merhamet ederek, bu isi kendi 
yapiyor. iyi isleri ve kotii isleri Peygamberleri vasitasi ile bildirdi 
ve iyileri yapiniz diyerek emr verdi. Kotii isleri yapmagi yasak et- 
di. Allahii tealanm bu emrlerine ve yasaklanna (Din) denildi. 
Muhammed aleyhisselamm bildirdigi dine (islamiyyet) denildi. 
Faideli seyleri ogrenmek ve yapmak istiyenin, islam dinine uyma- 
si, ya'ni miisliman olmasi lazimdir. Ba'zi avrupahlar, akllan ile an- 
hyarak islamiyyetin emrlerini yapiyor, muvaffak oluyorlar. Kafir- 
ler, islam diismanlan bu hali gorunce, hiristiyanlar ilerici olur di- 
yor. Miisliman ismini tasiyanlar, islamiyyete uymaymca, basansiz 
oluyorlar. Kafirler bu hali gorunce, islamiyyet terakkiye mani'dir, 
gericilikdir yaygarasim basiyorlar. Halbuki, ba'zi avrupahlar, hi- 
ristiyanhga uymayip, islamiyyete uyduklan zeman terakki etmek- 
de, miisliman ismi tasiyan ahmaklar da, islamiyyete uymadiklan 
icin geri kalmakdadir. 

Bu viicudun mtilkii, elden cikmadan, 
ciirh-i felek, bu binayi yikmadan. 

Suretii ma'na, bir arada iken, 
iki alem de, elinde iken. 

Hubb-i dunyayi, gonliinden gider! 
ta alasm, can aleminden haber. 

Haramdan sakm, farzi yapmaga bakl 
farzi yapmazsan, olur halin harabl 



ESHAB-I KIRAM 

"aleyhimurndvan" 

Herhangi bir kimse, herhangi bir zemanda, herhangi bir yerde, 
herhangi bir kimseye, herhangi bir seyden dolayi, herhangi bir su- 
retle hamd eder, onu medh ederse, bu hamdlerin hepsi Allahii te- 
alaya mahsusdur. Cunki, her seyi yaratan, terbiye eden, yetisdi- 
ren, her iyiligi yapan, gonderen ancak Odur. Kuvvet, kudret sahi- 
bi yalniz Odur. insan bir seyi yaratdi demek, yaratdi kelimesini 
Allahii tealadan baskasi icin soylemek, sivrisinegin apartman yap- 
masmi veya otomobil kullanmasim soylemek gibidir ve cok cirkin 
giinahdir. Soylenen kimse ile alay etmek, onu kucultmek demek- 
dir. 

Biitiin diialar, iyilikler, Onun Peygamberi ve sevgilisi olan (Mu- 
hammed) aleyhisselama ve Onun Ehl-i beytine ve Eshabmm hep- 
sine "ndvanullahi teala aleyhim ecma'in" olsun! 

(Mir'at-i kainat) ismindeki biiyiik tarih kitabmm sahibi Nisan- 
cizade Muhammed bin Ahmed "rahime-hullahu teala" buyuruyor 
ki, (Eshab-i kiram, cesidli seklde ta'rif edilmisdir. (Mevahib-i le- 
diinniyye)de diyor ki, Peygamberimizi "sallallahu aleyhi ve sel- 
lem" diri iken ve Peygamber iken bir an goren, eger kor ise, bir an 
konusan, biiyiik veya kiiciik, her mti'mine (Sahib) veya (Sahabi) 
denir. Birkac danesine (Eshab) veya (Sahabe) yahud (Sahb) denir. 
Kafir iken gortip, Resulullahm "sallallahu aleyhi ve sellem" vefa- 
tmdan sonra imana gelen veya mii'min olarak goriip de, sonra me- 
azallah miirted olan kimse, sahabi degildir. Eshab-i kiram arasm- 
da bulunan Ubeydullah bin Cahs ve Sa'lebe bin Ebi Hatib kafir, 
ya'ni miirted oldular. Miirted oldukdan sonra tekrar imana gelirse, 
yine sahabi olur demislerdir). Vahsi "radiyallahti anh" de Sahabe- 
dendir ve Sahabi olarak vefat etdi. Meshur Muhammediyye kita- 
bmda ismi de vahsi, cismi de vahsi demesi, iman etmeden evvelki 
cismini bildirmekdedir. Seksen senelik kafirler imana gelip, bir 
kerre Peygamber efendimizin "sallallahu aleyhi ve sellem" muba- 
rek yiizunu goriirse, sahabi oluyor da, Vahsi "radiyallahii anh" sa- 
habi olmaz mi? Bu sartlan tasiyan Cinniler de sahabi olur. Vahsi 
hakkmda fazla bilgi almak icin, (Se'adet-i Ebediyye) kitabi 1187.ci 
sahifeye bakiniz! 

-9- 



Abdulgam Nabliisinin "rahime-hullahii teala" (Hadikatiin-nc- 
diyye) admdaki (Tarikat-i Muhammediyye) serhi cok kiymetlidir. 
1290 [m. 1873] yihnda istanbulda basilmisdrr. 1400 [m. 1980]de, bi- 
rinci kismimn ofset baskisi yapilmisdir. 13. cii sahifesinde diyor ki, 
(Mii'min olarak Resulullah "sallallahii teala aleyhi ve sellem" ile 
bulusan ve mii'min olarak oldiigii bilinen cin ve insana sahabi de- 
nir. Bu ta'rife gore, a'ma olan da ve uzun zeman birlikde bulunmi- 
yan da sahabi olur. Melek sahabi olmaz. Resulullah "sallallahii 
aleyhi ve sellem" vefat etdigi zeman yiizyirmidortbinden fazla sa- 
habi vardi. Hepsi alim, kamil, yiiksek insanlar idi). 

Btittin din biiytikleri diyor ki, Eshab-i kiram "aleyhimiirnd- 
van" Peygamberlerden "aleyhimiissalevatii vetteslimat" sonra ve 
meleklerden sonra mahluklarm en efdali, en iistiiniidiir. Resulul- 
lahi "sallallahii aleyhi ve sellem" bir kerre goren bir miisliman, 
gormiyenlerin hepsinden, hatta Veysel Karaniden katkat daha 
yiiksekdir. Eshab-i kiram "aleyhimurndvan", Sama girince, bunla- 
n goren hiristiyanlar, hallerine hayran kahp, (Bunlar, Isa aleyhis- 
selamin havarilerinden daha yiiksekdir) dediler. Bu dinin en bii- 
yiik alimlerinden olan Abdullah ibni Mubarek "rahime-hullahii 
teala" buyuruyor ki, (Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sel- 
lem" yaninda giderken hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahii anh" 
bindigi atm burnuna giren toz, Omer bin Abdiil'azizden bin def a 
daha iistiindiir). 

Eshab-i kiramm "aleyhimiirridvan" iistunliiklerini bildiren 
ayet-i kerime ve hadis-i serifler pek cokdur. 

Sure-i Al-i imran llO.cu ayet-i kerimesinde mealen, (Sizler, bii- 
tiin insanlar kindc, en iyi bir iimmetsiniz, cema'atsiniz.) buyuruldu. 
Ya'ni Peygamberlerden sonra, biitiin insanlarm en iyisisiniz! 

Sure-i Tevbe 103. cii ayet-i kerimesinde mealen, (Mekke-i mii- 
kerreme ehalisinden olup, Medine-i miinevvereye hicret eden Sa- 
habe-i kiramdan ve iyilikde onlarin izinden gidenlerden, Allahii 
teala razidir. Onlar da, Allahii tealadan razidirlar. Allahii teala on- 
lara Cennetler hazirlamisdir.) buyuruldu. 

Sure-i Enfal 64. cii ayet-i kerimesinde, Allahii teala, sevgili Pey- 
gamberine "sallallahii aleyhi ve sellem", (Sana Allahii teala yetisir 
ve sana tabi' olan mii'minler yetisir.) buyurdu. O zeman Sahabe-i 
kiram pek az idi. Fekat, Allahii teala yamnda dereceleri pek yiik- 
sek oldugundan, dini yaymakda sana yetisirler buyuruldu. 

Sure-i Fethde 29. cu ayet-i kerimede mealen buyuruyor ki, 
(Muhammed "sallallahii aleyhi ve sellem" Allahii tealamn Pey- 
gamberidir ve Onunla birlikde bulunanlarin [ya'ni Eshab-i kira- 

-10- 



mm] hepsi, kafirlere karsi siddctlidirk-r. Fekat, birbirlerine karsi 
merhametli, yumusakdirlar. Bunlari cok zcman riikii'da ve secde- 
de goriirsiiniiz. Herkese diinyada ve ahiretde her iyiligi, ustunlugii, 
Allahii tealadan isterler. Ridvani, ya'ni Allahii tealamn kendilerini 
begenmesini de isterler. £ok secde etdikleri yiizlerinden belli olur. 
Onlann halleri, serefleri boylece Tevratda ve incilde bildirilmisdir. 
Incflde de bildirildigi gibi, onlar, ekine benzer. ince bir tiliz yerden 
cikip kahnlasdigi, yiikseldigi gibi, az ve kuvvetsiz olduklari halde, 
az zemanda etrafa yayildilar. Her tarafi lman niiru ile doldurdular. 
Herkes filizin halini goriip, az zemanda nasil biiyiidii diyerek, sasir- 
diklari gibi, hal ve sanlari diinyaya yayihp, gorenler hayret etdi ve 
kafirler kizdilar.) Bu ayet-i kerime, yalmz indigi zemanda bulunan 
Eshabm degil, sonra imana gelecek olanlarm da samm bildirmek- 
dedir. Bilindigi iizere Mu'aviye "radiyallahii anh" da, dm-i islamm 
yayilmasma cok hizmet eden bir sahabidir. Allahii tealamn bu 
medh ve senalarma, herbir sahabi gibi, O da dahildir. 

(Mir'at-i kainat) kitabinm iicyiizyirmialtmci (326) sahifesinde, 
Eshab-i kiramm "radiyallahii teala anhiim ecma'in" biiyiikliigunii, 
derecelerinin yiiksekligini bildiren hadis-i seriflerden sunlar yazih- 
dir: 

1 — (Eshabimin hicbirine dil uzatmaymiz. Onlann sanlarma ya- 
kismiyan birsey soylemeyiniz! Nefsim elinde olan Allahii tealaya 
yemin ederim ki, sizin biriniz Uhud dagi kadar altin sadaka verse, 
eshabimdan birinin bir miid arpasi kadar sevab alamaz.) Ciinki, sa- 
daka vermek ibadetdir. ibadetlerin sevabi niyyetin temizligine go- 
redir. Bu hadis-i serif, Eshab-i kiramm "radiyallahii teala anhiim 
ecma'in" kalblerinin ne kadar cok temiz oldugunu gostermekdedir. 
Hazret-i Mu'aviyeye "radiyallahii anh" dil uzatanlarm, bu hadis-i 
serife uymadiklan anlasilmakdadir. [Miid, menn demekdir. Bir 
menn, iki ntldir ki, 260 dirhem-i ser'i, ya'ni 875 gramdir. Sadaka-i 
fitr yanm sa', ya'ni 2 miid olup 1750 gram bugdaydir.] 

2 — (Eshabimin herbiri gokdeki yildizlar gibidir. Herhangisine 
uyarsaniz, Allahii tealamn sevgisine kavusursunuz). Ya'ni hangisi- 
nin sozii ile hareket ederseniz dogru yolda yiiriirsiiniiz. Denizler- 
de, collerde, yildizlarla cihet bulundugu, yol almdigi gibi, bunlarm 
sozleriyle hareket edenler, dogru yolda giderler. 

3 — (Eshabima dil uzatmakda Allahii tealadan korkunuz! 
Benden sonra onlari kotii niyyetlerinize hedef tutmayiniz! Nefsi- 
nize uyup, kin baglamayimz! Onlari sevenler, beni sevdikleri kin 
severler. Onlari sevmiyenler, beni sevmedikleri icin sevmezler. 
Onlara el ile, dil ile eziyyet edenler, giicendirenler, Allahii tealaya 

-11- 



eziyyet etmis olurlar ki, bunun da muahezesi, ibret cezasi gecik- 
mez, verilir). 

4 — (Zemanlar, asrlar ehalisinin en hayrhsi, en iyisi, benim as- 
rinnn [miisliman] ehalisidir. [Ya'm Sahabe-i kiramm hepsidir.] On- 
dan sonra ikinci asnn, ondan sonra iiciincii asnn mii'minleridir). 

5 — (Beni goren veya beni gorenleri goren bir muslimani Ce- 
hennem atesi yakmaz). 

Dm-i islamm en biiyiik alimlerinden Ahmed ibni Hacer Hey- 
temi Mekki "rahime-hullahii teala" zemamnda Hindistanda alim- 
ler, Veliler cok oldugu halde ve islam giinesi, ytikselmis olup ciha- 
m nurlandirmakda iken, kalbleri cehalet ile kararmis, menfe'at, 
hirs ile bozulmus olan zmdiklar, Eshab-i kirama dil uzatiyor ve 
te'assubu, edebsizlige kadar gotiiriiyorlardi. O zeman, Hind sulta- 
m Hiimayun sah "rahime-hullahii teala" olup, dinini cok sever, 
alimlere pek hurmet ederdi. ihsam ve adaleti ve herkesin sanma 
yakisan idaresi ile miislimanlara her suretle iyilik ederdi. Kendisi, 
Hindistandaki Giirganiyye devletinin kurucusu olan Babiir sahm 
"rahime-hullahii teala" oglu idi. iste boyle mes'ud bir zemamn 
alimleri, sapiklan susdurmak icin toplanarak, ibni Hacer hazretle- 
rine bas vurdular. Bu da, Sahabe-i kiramm "radiyallahii teala an- 
hiim ecma'm" ustiinluklerini, iki biiyiik kitabda yazip, delil, sened 
ve vesikalarla diismanlarm dillerini kesdi. Bunlardan (Sava'ik-ul- 
muhrika) kitabinda iki hadis-i serifin tercemesini aynen yaziyo- 
rum: 

6 — (Allahii teala, beni insanlarin en asilzadesi olan Kurcys 
kabflesinden secdi ve bana insanlar arasindan en iyilerini arkadas, 
sahib olarak ayirdi. Bunlardan birkacini bana vczfrlcr olarak ve 
din-i islami, insanlara bildirmekde, yardimci olarak secdi. Bunlar- 
dan ba'zdarim da Eshar olarak, ya'ni zevce tarafindan akraba ola- 
rak ayirdi. Bunlari seb edenlere, iftira edenlere, sogenlere Allahii 
tealamn ve biitiin meleklerin ve insanlarin la'neti olsun! Allahii 
teala, kiyamet giinii, bunlarin farzlarim ve siinnetlerini kabul et- 
mez). [Ebu Bekr ve Omer "radiyallahii anhtima" hem vezirleri i- 
di, hem de eshan idi. Ciinki, birisi, ezvac-i miitahheratdan Aisenin 
"radiyallahii teala anha", ikincisi de, Hafsamn "radiyallahii teala 
anha" babalan idi. Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" 
mubarek zevcesi Umm-i Habibe "radiyallahii anha" annemizin 
erkek kardesi olan Mu'aviye ve babasi Ebu Siifyan ve anasi Hind 
"radiyallahii anhiim" de, eshardan olup, bu hadis-i serife dahildir- 
ler.] 

7 — Yine aym kitabda su hadis-i serifi yaziyor: 

-12- 



(Eshabimin ve akrabamin ve bana yardim eden, gosterdigim 
yolda gidenlerin sevgisinde benim hakkimi koruyunuz! Onlari sev- 
mek surctiylc benim Peygamberlik hakkimi koruyanlan, Allahii 
teala, diinyada ve ahiretde belalardan, zararlardan korur. Benim 
Peygamberlik hakkimi diisiinmiyerek, onlari incitenleri, Allahii 
teala sevmez. Allahii tealamn sevmedigi kimselere azab etmesi 
pek yakindir.) 

Bu hadis-i serffler, acikca gosteriyor ki, Eshab-i kiramm "radi- 
yallahii teala anhiim ecma'in" her birini sevmemiz, hepsine saygi 
gostermemiz lazimdir. Aralarmda yapdiklan muharebeleri, Alla- 
hii tealamn emrini yerine getirmek icin yapdiklarma inanmak la- 
zimdir. Bu muharebelere katilanlann hicbirinde makam, sohret, 
para hirsi yokdu. Hepsi ayet-i kerimenin ve hadis-i serifin emrini 
yerine getirmek gayesinde idiler. 

Osman "radiyallahii anh" sehid olunca, biitiin miislimanlar, 
hazret-i Aliyi "radiyallahii anh" halife yapdilar. Halife hazretleri, 
once ortahgi yatisdirmaga basladi. Sahabe-i kiramdan "radiyalla- 
hii teala anhiim ecma'in" bircogu ise ve bilhassa asere-i miibesse- 
reden, ya'ni Cennet ile miijdelenen on kisiden biri olan ve yedin- 
ci dedesinde Peygamber efendimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" 
ile akraba olan ve islamiyyetin ilk zemamnda imana gelip, kafir- 
lerden cok cefa ceken, [Mesela kafirler kendisini Ebu Bekr "radi- 
yallahii anh" ile ipe baglayrp, nemaz kilmalanna mani' olurlardi] 
ve Istanbulda medfun bulunan Halid ibni Zeyd eba Eyyubel en- 
san "radiyallahii anh" ile ahiret kardesi olan Talha "radiyallahii 
anh" ve yine asere-i miibessereden Ziibeyr "radiyallahii anh" ve 
Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem"in oltinceye kadar 
sevgilisi olan ve Kur'an-i kerimde Allahii teala tarafmdan medh 
edilmek se'adetiyle sereflenen Aise "radiyallahii anha" valdemiz, 
hazret-i Osmamn "radiyallahii anh" katillerinin hemen yakalana- 
rak kisas yapilmasim halifeden istediler. Halife de, (Ortahk kan- 
sik oldugundan, bu ise baslarsam, fitnenin artmasma ve belki ikin- 
ci bir faci'anm cikmasina sebeb olur. Once isyani basdirayim, or- 
tahgi rahata kavusdurayim, ondan sonra, Allahii tealamn kisas 
emrini yapacagim) dedi. Karsi tarafdakiler ise, katillerin, simdi bi- 
le belli olmadigim, daha sonra hie bulunamiyacaklanm ve dmin 
emri yapilamiyacagim, ancak simdi mtimkin oldugunu, ictihad 
ederek soylediler. 

Boyle ictihad edenler arasmda bulunan Talha "radiyallahii 
anh", Samda vazifeli oldugu icin, Bedrde bulunamamis, diger bii- 
tiin gazalarda bulunmus, hele Uhud muharebesinde, Allahii teala- 
mn yolunda cok iskencelere ugramisdi. Resulullaha "sallallahii 

-13- 



aleyhi ve sellem" kendisini siper etmis ve sallallahii aleyhi ve sel- 
lem efendimizi ok yagmuru altmda sirtma alarak kayaya cikarmis- 
di. 

Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" (Talha ve Ziibeyr 
Cennetde benim komsulai lutein ) buyurdugunu, hazret-i Ah "radi- 
yallahii anh" soyliyor. Ziibeyr bin Avvam "radiyallahti anh" da, 
Hadicet-iil-kiibramn "radiyallahii anha" biraderi ogludur ve sallal- 
lahii aleyhi ve sellem efendimizin halasi Safiyyenin oglu olup, isla- 
miyyetin ilk giinlerinde, onbes yasinda iken mtisliman olmusdur. 
Allahii tealamn yolunda ilk kihnc ceken budur. Ya'ni, islam subay- 
larmm birincisidir. Bircok gazalarda ve en tehliikeli anlarda, Resu- 
lullahm oniinde carpisarak cok yerinden yaralanmisdi. Peygamber 
"sallallahii aleyhi ve sellem" efendimiz (Her Peygamberin havari- 
si vardir. Benim havarim Ziibeyrdir) buyurmusdur. Omer "radi- 
yallahii anh" vefat edecegi zeman, halife olmaya layik gordiigti al- 
ti kisiden biri Talha, biri de Ziibeyrdir. Ziibeyr cok zengin olup, 
biitiin servetini Resulullah ugrunda feda etmisdi. 

Iste bu biiyiik zatlar, kisasm hemen yapilmasma ictihad edip, 
siddetle istediler. O zeman, Eshab-i kiramm "radiyallahti teala an- 
hiim ecma'in" ictihadi iic diirlii idi. Bir kismi, halife gibi ictihad et- 
misdi. Bir kismi da, karsi taraf gibi ictihad etmisdi. Uciincii kism 
ise, susmayi uygun gormiisdii. Bunlardan her birinin, baskasma uy- 
mayip kendi ictihadi ile hareket etmesi lazim idi. Birinci ve ikinci 
kismda olanlar cogaldi. Abdullah bin Sebe' adindaki yehudi, ise 
kansarak, is muharebeye siiriiklendi ve Basra ve Cemel vak'alan 
meydana geldi. 

Mu'aviye "radiyallahii anh", o zeman Samda vali idi. Uciincii 
kism ictihadmda olup, idaresindeki miislimanlan bu muharebelere 
kansdirmamisdi. Hepsinin rahat ve siikunetle yasamasim te'min 
etmisdi. Fekat, Ali "radiyallahii anh" Samhlari da caginnca, 
Mu'aviye "radiyallahii anh", bircok hadis-i serifleri diisiinerek, 
karsi taraf gibi ictihad etdi. Halife Samhlarla anlasmak iizere iken, 
araya siyonizm, yehudi parmagi kansarak, Siffin muharebesi mey- 
dana geldi. 

Bu muharebelerde, Eshab-i kiram "radiyallahii teala anhtim 
ecma'in" birbirlerini incitmegi, intikam almagi, hilafete, saltanata, 
riitbe ve servete kavusmagi asla diistinmemis, yalmz ictihadlan 
farkh oldugundan, dinin emrini yerine getirmege ugrasmislardir. 
Muharebe zemamnda bile, birbirleri ile mektublasdiklan, nasihat 
verdikleri, sevisdikleri cok misallerle meydandadir. Mesela, S if fin 
muharebesi siralarmda, Istanbul imperatoru ikinci Kostantin, hu- 

-14- 



dudlardaki islam sehrlerine rahatsizhk veriyordu. Mu'aviye "radi- 
yallahii anh", ona mektub yazip: (Bu sarkmtilikdan vazgecmezsen, 
simdi efendimle sulh yapar, onun askerinin kumandam olur, oraya 
gelip, sehrlerini yakarim. Seni domuzlara coban yapanm) demisdi. 
Yine aym zemanda, halite All "radiyallahii anh", biiyiik bir kala- 
balik karsismda (Kardeslerimiz bizden aynldi. Onlar, kafir ve fasik 
degildirler. Ciinki, ictihadlari oyle oldu) buyurdu. Birbirleri ile 
harb ederken, birisi otekine kardesim dedi. O da, buna efendim 
dedi. Bunlarm muharebeleri, ictihadlari ayn oldugu icin olup, sal- 
tanat icin, mal ve sohret icin degildi. Peygamberimiz "sallallahii 
aleyhi ve sellem" buyurdu ki, ictihadinda isabet eden miictehide 
ikiden ona kadar, hata edene de, bir sevab verilir. Eshab-i kiramin 
hepsi, miictehid idi. Her miictehide, kendi ictihadi ile amel etmesi 
farzdir. 

imam-i Miislimin iistadlarmdan Ebu Ziir'atirrazi "rahime-hii- 
mallahii teala", kitabmda diyor ki, (Eshab-i kirami "radiyallahii te- 
ala anhiim ecma'm" asagihyan, onlara dil uzatan, zmdikdir. Miisli- 
manlann, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" dtismanlarim 
diisman bilmeleri ve onlara, Ehl-i beytin diismanlarmdan daha faz- 
la la'net etmeleri lazim gelir. Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" biiyiik diismam olan ve cok eziyyet ve cefalar etmis olan Ebu 
Cehle la'net etmiyorlar, ona birsey demiyorlar da, Resulullahm 
"sallallahii aleyhi ve sellem" medh etdigi, sevdigi Mu'aviyeyi "ra- 
diyallahii anh", Ehl-i beyte diisman zannedip, bu kerim olan zata 
dil uzatiyorlar ve hasa la'net ediyorlar. Bu nasil dindir, nasil mtis- 
limanhkdir? Muhammed aleyhisselamm, Allahii tealanm peygam- 
beri oldugunu, Kur'an-i kerimin Ona Allahii tealadan geldigini 
bizlere ulasdiran Eshab-i kiramdir. Eshab-i kirami biiyiik ve dogru 
bilmiyen, onlarm bizlere ulasdirdiklan haberlere de inanmaz ve ta- 
bi'i, dinleri yikihr, gider). 

Ibni Hazm diyor ki, Eshab-i kiramin ciimlesi ehl-i Cennetdir. 
Ciinki, Allahii teala bunlar icin mealen (En biiyiik dereceler vere- 
cegim) buyurdu. Sure-i Hadidde 10. cu ayet-i kerimede, (Onlann 
hepsine hiisnayi, ya'ni Cenneti va'd etdik), sure-i Enbiyada mealen 
(Onlan ezelde, hicbir §eyi yaratmadan evvel, Cennetlik eyledim. 
Cehennem onlardan uzakdir) buyuruyor. Bu ayet-i kerimelerden 
anlasihyor ki, Eshab-i kiramin hepsi "radiyallahii teala anhiim ec- 
ma'm" ehl-i Cennetdir. Hie birisi Cehennem atesine yaklasmrya- 
cakdir. Ginki, hiisna ile ya'ni Cennet ile miijdelenmislerdir. 

Yine Mir'at-i kainatm iicyiizyirmiyedinci (327) sahifesinde bu- 
yuruyorki: Aka'id kitablannm hepsinde soyle yazihdir: Eshab-i ki- 
ramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" hepsini biiyiik bilmek, 

-15- 



hepsine hiisn-i zan etmek, hepsinin salih ve adil olduguna inan- 
mak, hicbirine dil uzatmamak, diismanhk etmemek ve bir kismini 
sevdigi icin, otekileri fena bilmemek kat'i demler ile biitiin musli- 
manlara vacibdir. 

Allame Sa'deddin-i Teftazani "rahime-hullahii teala", (Serh-i 
akaid) de diyor ki, (Eshab-i kiramin "radiyallahii teala anhiim ec- 
ma'm" aralarmdaki muharebelerin dim sebebleri vardir. Onlara 
dil uzatanlarm sozleri edille-i kat'iyyeye, ya'ni Kur'an-i kerfme ve 
hadis-i seriflere uygun degilse, kafir olurlar. Uygun ise biiyiik gii- 
naha girerler. Bid'at sahibi, ya'ni sapik olurlar.) 

Mevahib-i ledtinniyyede, (Eshabmiin "radiyallahii teala anhiim 
ecma'fn" ismini isitincc, susunuz! Sanlarina yakismiyan sozleri 
soylemeyiniz) hadis-i serifi yazilidir. 

Eshab-i kiramin "ndvanullahi aleyhim ecma'm" sanlarma layik 
olmiyan sozleri soylemek, miislimanlara yakismaz. Onlann muha- 
rebeleri kotii sebeblerle, asagi dusiincelerle degildi. Onlann ruhla- 
n ve nefsleri, insanlarm en iyisinin ve yiikseginin "sallallahii aley- 
hi ve sellem" huzurunda bulunarak, derslerini ve nasihatlanni din- 
liyerek temizlenmis, nurlanmis, kalblerinde kin ve gecimsizlik kal- 
mamisdi. Her biri ictihad makamma yiikselmis oldugundan, kendi 
ictihadlanna uygun hareket etmeleri lazim ve vacib idi. Ba'zi isler- 
de ictihadlan aynhnca birbirlerine uymayip, kendi ictihadlanna 
uymalan dogru yol idi. Onlann birbirlerine uymamalari da, uyma- 
lan gibi, hak iizere idi. Nefsin arzusu degildi. 

Ba'zilari, imam-i All "radiyallahii anh" ile harb edenlere kafir 
diyor. Halbuki, Sahabe-i kiramdan "radiyallahii teala anhiim ec- 
ma'm" bir kismi, ictihadlarmda cok def a Peygamber efendimize 
"sallallahii aleyhi ve sellem" de uymadilar. Bu aynlmalan, kabahat 
sayilmadi. Cebrail "aleyhisselam" geldigi zeman, bunlara birsey 
denilmedi. O halde, imam-i Alinin "radiyallahii anh" ictihadma 
uymiyanlara dil uzatilabilir mi? Bunlara kafir denebilir mi? Hem 
de, uymryanlar cok idi ve cogu, Sahabe-i kiramin "radiyallahii an- 
hiim" biiyiikleri ve Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" sev- 
gilileri ve hatta Cennet ile miijdelenmisleri idi. Onlara dil uzatila- 
bilir mi? Kafir denebilir mi? Din-i islamm yansma yakin emrlerini 
bizlere ulasdiran onlardir. Onlara kusurlu denirse, dinin yansi sar- 
sihr. O biiyiiklerden hicbirine, bu dmin biiyiiklerinden hicbiri say- 
gisizhkda bulunmamisdir. Dort mezhebin reisleri ve S6fiyye-i aliy- 
yenin biiyiikleri, onlan biiyiik ve yiiksek bilmisdir. 

Kur'an-i kerimden sonra dm-i islamm en dogru kitabi (Buha- 
riyyi serif)dir. Si'iler de buna inamyor. iste Buhariyyi serifde, her- 

-16- 



hangi bir sahabmin "radiyallahii teala anh" soyledigi hadis-i serif 
yazilidir. Eshab-i kiram "radiyallahii teala anhiim ecma'in" ara- 
smdaki muharebeler onlann sozlerine bir kusur ve i'timadsrzhga 
sebeb olmamisdir. Bu kitabda ve diger biitiin hadis kitablarmda 
hem hazret-i Alfnin, hem de hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahii 
anhiima" bildirdikleri hadis-i serifler vardir. Harb etdikleri icin, 
sozleri kiymetden diismemisdir. Imam-i Ah "radiyallahii teala 
anh" ile birlikde harb edenlerin sozleri yazildigi gibi, Mu'aviye 
"radiyallahii teala anh" yamndakilerin sozleri de yazilmisdir. Eger 
hazret-i Mu'aviyede "radiyallahii anh" ve onunla beraber olanlar- 
da bir kusur bulunsaydi, bunlarm bildirdikleri hadis-i serifler, ki- 
tablara yazilmazdi. Din alimlerinden hicbiri, hadis-i serifleri secer- 
ken, imam-i Ahye "radiyallahii anh" uyup uymamagi hesaba kat- 
mamisdir. Sunu da soyliyelim ki, bu muharebelerde imam-i All 
"radiyallahii anh" hakh idi. Fekat, Onun ictihadma uymiyanlarm 
hata etdikleri soylenemez. Ciinki, Sahabe-i kiramm cogu ve Ta- 
bi'in ve en yiiksek alimler ve mezheb imamlanmiz, bircok ictihad 
mes'elelerinde, imam-i Aliye "radiyallahii anh" uymamislardir. 
Eger imam-i Alinin "radiyallahii anh" ictihadmm hep hak iizere 
oldugu kabul edilseydi, bu kadar din biiyiikleri, Ondan ayn icti- 
had etmezdi. Ba'zi mes'elelerde, imam-i Ali "radiyallahii anh" da, 
kendi re'yine uymiyan ictihadlan kabul buyurmusdur. 

(Mir'at-i kainat)m yine 327. ci sahifesinde, su hadis-i serif yazi- 
lidir: 

(Eshabmii seb' edenleri, sanlarina yakisimyan sozleri soyliyen- 
leri doviiniiz!) 

Almanca Meyer Leksikon adh meshur fen ansiklopedisinde, 
(Yorulmadan, yilmadan yazan Siiyutinin iicyiizden fazla eseri var- 
dir) diye medh etmekden hiristiyanlarm bile kendilerini men' ede- 
medigi imam-i Celaleddin-i Siiyuti, (Cami' ussagir) kitabinda, su 
hadis-i serifi bildiriyor: (Eshabimdan, bundan sonra cikacak hata- 
lari, Allahii teala afv edecekdir. Ciinki, onlann din-i islama hizme- 
tini kimse yapmamisdir). Yine aym kitabda su hadis-i serif yazili- 
dir: (Herkese sefa'at edecegim. Fekat, eshabima dil uzatanlara, 
Onlari kotiiliyenlere hie sefa'at etmem!) 

(Hulasatiil-fetava)da diyor ki: Hazret-i Ebu Bekri ve hazret-i 
Omeri "radiyallahii anhiima" sogenler kafir olur. imam-i Ali "ra- 
diyallahii anh" onlardan iistiin diyenler, bid'at ve dalaletde olur. 
Ya'ni, Ehl-i siinnetden aynlmis, Cehennemlik olmus olur. 

Yine 327. ci sahifede diyor ki, imam-i a'zam Ebu Hanife "radi- 
yallahii anh" buyurdu ki: Ebu Bekr ile Omeri iistiin tutup, Osman 

- 17 - Eshab-i Kiram - F:2 



ile imam-i Aliyi "radiyallahii anhiim" sevmek (Ehl-i siinnet vel ce- 

ma'at) alametlerindendir. Bu ikisini iistiin ve ikisini de sevgili tut- 
mak, Cehennemden kurtulanlara mahsusdur. ikisinin iistiinliigii- 
nii Eshab-i kiramin hepsi soylemis ve Tabi'inin hepsi din imamla- 
nmiza bildirmis ve imamlanmiz, kitablarmda yazmisdir. Mesela 
Imam-i Safi'min ve Ebiil-Hasen Es'armin "rahime-hiimallahii te- 
ala", Ebu Bekr ve Omeri "radiyallahii anhiima" biitiin iimmetin 
iistiinde bildirdikleri muhakkakdir. Imam-i Almin "radiyallahii 
anh" dahi, halife iken, ileri gelen kimselere karsi, (Ebu Bekr ile 
Omerin, bu ummetin en iisttinii olduklanm) buyurdugu muhak- 
kakdir. (Benden sonra ummetin en yiiksegi, Ebu Bekr ile Omer- 
dir) "radiyallahii anhiima", hadis-i serifini imam-i Aliden "radi- 
yallahii anh" isitdiklerini imam-i Zehebi ve imam-i Buhari "rahi- 
me-hiimallahii teala" bildiriyor. Si'i alimlerinin biiyiiklerinden 
Abdiirrezzak-i Lahici de, bu ikisinin yiiksek oldugunu soyliyor ve 
diyor ki, (imam-i Alinin "radiyallahii anh" yiiksek oldugunu ve en 
cok Onu sevdigimi soyledigim halde, Onun yolundan aynlarak, 
kendi goriislerime uyabilir miyim? Ciinki O, Ebu Bekr ile Ome- 
rin "radiyallahii anhiima" kendisinden daha iistiin olduklanm 
soylemisdir). Abdiirrezzak bin Ali Lahici, Kum sehrinde miider- 
ris idi. 1051 [m. 1642] de vefat etdi. 

Hazret-i Osman ile hazret-i All "radiyallahii anhiima", halife 
iken, halk arasinda fitne ve kansikhk cogalrp, herkes sikihp kalb- 
ler kirildigmdan, bu ikisini sevmek de, Ehl-i siinnet vel-cema'atm 
sarti oldu. Boylece, cahillerin, Eshab-i Hayrilbesere "radiyallahii 
teala anhiim ecma'in" dil uzatmalan onlendi. Miislimanlar, Pey- 
gamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" halifelerine diis- 
manhk etmek tehliikesinden kurtarildi. Goriiliiyor ki, imam-i Ali- 
yi "radiyallahii anh" sevmek de, Ehl-i siinnet vel-cema'atm sarti- 
dir. Ancak, sevginin de bir derecesi vardir. Bir kimse, hazret-i Ali- 
nin "radiyallahii anh" sevgisinde taskmlik ederek, Peygamber 
efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshabma dil uzatir, On- 
lan sogerse ve boylece Eshab-i kiramin ve Tabi'm-i izamm ve Se- 
lef-i salihinin "ridvanullahi aleyhim ecma'in" yolundan aynhrsa 
buna sapik denir. Ehl-i siinnetin sarti olan, imam-i Aliyi "radiyal- 
lahii anh" sevmekden mahrum olanlar da, Ehl-i siinnet degildir. 
Bunlara (Harici) denir. Ehl-i beyti seviyoruz diyenler, Eshab-i ki- 
ramin hepsini de sevip hurmet etselerdi, cok giizel olurdu. Eshab-i 
kiram arasindaki muharebelerin iyi sebebler ve halis niyyetler ile 
oldugunu soyleseler idi, Ehl-i siinnet vel-cema'atdan olup, (Bid'at 
ehli) olmakdan kurtulurlardi. Eshab-i kiramin hepsini biiyiik bilip, 
hurmet etmekle beraber, Ehl-i beyti de sevmek (Ehl-i siinnet)e 

-18- 



mahsusdur. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyuru- 
yor ki, (Eshabiini seven, beni sevdigi icin sever. Onlara diismanhk 
eden, bana diismanhk etmis olur). O halde Ehl-i beyt sevilmez 
mi? Eshab-i kiramin hepsi birbirlerini severlerdi ve Ehl-i beyti se- 
verlerdi. Ehl-i siinnet, Ehl-i beytin sevgisini imanin parcasi bilmis- 
dir. Son nefesde fman ile gitmegi bu sevginin kuvvetine bagh kil- 
misdir. 

(Mir'at-i kainat) kitabmm [327]. sahifesinde diyor ki: Alimleri- 
miz, Eshab-i kirami "radiyallahii teala anhiim ecma'in" iic kisma 
ayirmisdir: Birinci kism, (Muhacirin) olup, Mekke ahnmcaya ka- 
dar, Mekkeden veya baska yerlerden Medme-i miinevvereye hic- 
ret eden miislimanlardir. Talha ile Ziibeyr "radiyallahii anhiima", 
Muhacirmin biiyuklerindendir. 

Ikinci kism, (Ensar-i kiram) olup, bunlar, Medme sehrinde ve 
etrafmda bulunan miislimanlardir ki, Resulullah "sallallahii aleyhi 
ve sellem" efendimize yardim etdikleri icin, Ensar ismi ile sereflen- 
mislerdir. (Halid ibni Zeyd eba Eyyub-el Ensari) "radiyallahii 
anh" Ensarm biiyiiklerindendir. imam-i Tirmiizmin bildirdigi bir 
hadis-i serifde, (Kiyamet giinii eshabimdan herbiri, kabrlerinden 
kalkarken, vefat etdigi memleketin biitiin mii'minlerinin onlerine 
diiserek ve onlara nflr ve lsik sacarak Arasat meydanma gotiiriir) 
buyurulmusdur. Bunun icin, istanbuldaki biitiin mii'minler, haz- 
ret-i Halidin "radiyallahii anh" arkasinda ve Onun ziyasi altmda, 
hasra geleceklerdir. 

Uciincii kism, Mekke almdigi zeman ve daha sonra, burada ve 
baska yerlerde imana gelenlerdir ki, bunlar Muhacir ve Ensar de- 
gildir. Fekat sahabidirler. Mu'aviye ve Amr ibni As "radiyallahii 
anhiima", bu sahabilerin buyiiklerindendirler. 

Imam-i Vakidi diyor ki, Eshab-i kiramdan Kufe (bugiinkii Ne- 
cef) sehrinde en son vefat eden, Abdullah ibni Ebi Evfadir. Sam- 
da son vefat eden, Abdullah bin Yesrdir. Medme-i miinevverede 
son vefat eden, Sehl bin Sa'ddir. Doksanbes yasinda vefat etdi. 
Basrada son vefat eden, Enes bin Malikdir. Mekke-i mlikerreme- 
de son vefat eden Ebuttufeyl Amirdir ki, hepsinden sonra, hicretin 
yiiziincii yilmda vefat eden budur. 

Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" birkac yakm akraba- 
smdan baska Eshab-i kiramin hepsi "radiyallahii teala anhiim ec- 
ma'in" yasca Resulullahdan kiiciik idiler. Resulullahm "sallallahii 
aleyhi ve sellem" Eshabmm adedi, iyi bilinmiyor ise de, Mekkeye 
on bin kisi ile ve Tebiik gazasina yetmis bin kisi ile ve veda hacci- 
na doksanbin kisi ile gitmisdi. Vefatlan zemamnda, yiizyirmidort- 

-19- 



binden ziyade Sahabe hayatda idi. 

Eshab-i kiramm "radiyallahii teala anhiim ecma'm" faziletleri- 
ni, kiymetlerini dogru anlatan kitablar ve tarihler cokdur. Seyh Iz- 
zeddm Alinin "rahime-hullahii teala" iki cild (Usiid-iil-gabe) kita- 
bi yedibinbesyiiz Sahabmin hal tercemelerini bildirmekdedir ve 
Avrupa dillerine de cevrilmisdir. islam tarihleri arasmda dogru 
olan Vakidinin ve Ibn-i Haldunun ve ibni Hillikamn "rahime-hii- 
mullahii teala" tarihleridir. Bunlarda, Sahabe-i kiram hakkinda di- 
ne ve edebe muhalif bir sey yazili degildir. Almanca "Meyers Le- 
xikon" teknik liigat kitabimn birinci cildi 478. sahifesinde islam 
medeniyyetinin ehemiyyetini hayranhkla anlatirken diyor ki: 
(Gazveleri yazan Vakidmin tarihi 1882 de Welhausan tarafmdan 
Almancaya terceme edilmisdir. Vakidmin talebesinden ibni Sa'd, 
Peygamberimizin "sallallahii teala aleyhi ve sellem" ve Eshabinm 
"radiyallahii teala anhiim ecma'm" hayatim yazmisdir. Kitabi do- 
kuz cild olup, Sachau tarafmdan 1921 de terceme edilmisdir. ibni 
Haldun tarihi yedi cild olup, 1858 de Qutemere tarafmdan terce- 
me edilmisdir). Meyers Lexikon, 1936 baskismda, 478. ci sahifesin- 
den bashyarak ve aynca islam kelimesinde yazdiklannm terceme- 
si, seyyid Abdiilhakim Efendiye "kuddise sirruh" okunup, takdir 
etmislerdir. 

Sahabe-i kiram "radiyallahii teala anhiim ecma'm" arasmdaki 
muharebeleri anlatan tiirkce tarihlerin cogu Abbasiler zemamnda, 
onlarm arzularma gore yazilan tarihlerden terceme edilmisdir. 
Bunlarm, hazret-i Aise, Mu'aviye, Talha, Ziibeyr ve sair Sahabe-i 
kirami "ndvanullahi aleyhim" kusurlu gostermeleri, bundan ileri 
geliyor. Emevilerden ve Abbasilerden sonra gelen islam hiikumet- 
lerinin hicbiri ve bilhassa Tiirkler, Ehl-i siinnet i'tikadim bozmaga, 
degisdirmege cahsmamrslardir. Bu sayede, bu i'tikad, simdiye ka- 
dar salim kalmisdir. 

ibni Hacer-i Mekki "rahime-hullahii teala", kitabimn basmda 
diyor ki: Ey kalbi Allahii tealamn sevgisi ile ve Resulullahin "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" sevgisi ile dolu olan miisliman! Birinci va- 
zifen Peygamberimizin "aleyhissalatu vesselam" Eshab-i kirami- 
nin sevgisini, Ehl-i beyt-i nebevinin sevgisi ile kalbinde cem'et- 
mekdir. Ehl-i beyti, Resulullahin evladi olduklan icin sevdigimiz 
gibi, digerlerini de, Onun Eshabi olduklan icin sevmeliyiz! Ciinki, 
Eshab-i kiramin nail olduklan seref pek yiiksekdir. O serefe bas- 
kalan kavusamaz. O serefden birisi, Resulullahin "sallallahii aley- 
hi ve sellem" mubarek nazarlan onlara islemis ve hepsine ma'nevi 
imdad ile yardim etmisdir. Bu hassa, bunlardan baskasmda bulun- 
muyor. Bunlarm kemalatma, genis ilmlerine, Peygamber efendi- 

-20- 



mizden "sallallahii aleyhi ve sellem" aldiklan hakikat mirasma, 
sonra gelenlerden hie biri kavusamarmslardir. Her muslimanm 
bunlarm hepsini adil, salih ve veil ve alim ve miictehid bilmesi la- 
zimdir. Kendilerinden bir hata ciksa da cenab-i Hak hepsini afv ve 
magfiret ile mujdelemisdir. Kur'an-i kerimde mealen, (Allah "cel- 
le celaliih" Onlann hepsinden razidir. Onlar da, Allahii tealadan 
razidirlar) buyurmusdur. Sahabe-i kiramdan birini kusurlu bilmek 
ve kotiilemek, bu ayet-i kerimeye inanmamak olur. Siibhe yokdur 
ki, hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh" Sahabe-i kiramm neseb 
i'tibariyle btiyuklerindendir. Aleyhissalatii vesselam efendimize 
neseb ile ve nikah ile cok yakm ve mahremleridir. Server-i alem 
"sallallahii aleyhi ve sellem", Onun hilm ve sehasmi medh ve sena 
buyurmusdur. Onda islamiyyet, sohbet, neseb, nikahla akrabahk 
serefleri toplanmisdir ki, bunlarm her biri, Cennetde Resulullahm 
yamnda bulunmaga sebeb olan sereflerdir. Bunlara hilm ve ilm ve 
halffelik serefleri de katilmca, kalbinde az bir safa ve sidki ve sala- 
hi ve imam ve iz'am olan kimse icin artik bu hususda fazla anlat- 
maga liizum kalmaz. 

imam-i Rabbani, Ahmed Faruki Serhendi "rahime-hullahii te- 
ala" (Mektubat) kitabimn ikinci cild, otuzaltmci mektubunda bu- 
yuruyor ki: Ehl-i siinnet alametlerinden biri, seyhaymn, ya'ni Ebu 
Bekr-i Siddik ile Omer-ul Farukun "radiyallahii teala anhiima" en 
iistiin olduklarma inanmak ve iki damadi, ya'ni Osman ile Aliyi 
"radiyallahii anhiima" sevmekdir. Seyhaymn daha yiiksek oldugu- 
nu, Eshab-i kiramm ve Tabi'm-i izamm hepsi sozbirligi ile soyle- 
mislerdir. Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" mubarek 
yiiziinii gormekle sereflenmiyen, fekat bir veya birkac sahabiyi 
gormek nasib olanlara (Tabi'in) denir. Bunlar Sahabe-i kirami 
gormek sayesinde, bu dinin biiyiikleri olmuslardir. Eshabm ve Ta- 
bi'min bu sozlerini alimlerimiz bizlere bildirmislerdir. Mesela, Sa- 
fi'i mezhebinin reisi olan, Muhammed bin idris Safi'i ve Ehl-i siin- 
net imamlanmizm biri olan Ebiil Hasen All Es'ari diyorlar ki, Ebu 
Bekr ile Omerin "radiyallahii anhiima", biitiin Eshabdan daha iis- 
tiin olduklan kat'idir, muhakkakdir. All "radiyallahii anh" halife 
iken, biiyiik bir kalabahk karsismda dedi ki: (Bu ummetin en iistii- 
nii, Ebu Bekr ile Omerdir). 

Imam-i Muhammed Zehebi "rahime-hullahii teala" oniki cild- 
lik tarihinde yaziyor ve din-i islamm temelini teskil eden ve en dog- 
ru hadis kitabi olan Buhariyyi serifin sahibi Muhammed bin is- 
ma'il Buhari "rahime-hullahii teala" diyor ki, Ah "radiyallahii 
anh" buyurdu ki, (Peygamber efendimizden "sallallahii aleyhi ve 
sellem" sonra, bu ummetin en iyisi Ebu Bekrdir "radiyallahii tea- 

-21- 



la anh". Ondan sonra da Omerdir ve daha sonra baskasidir). Oglu 
Muhammed ibni Hanefiyye, o da sensin! dedikde, (Ben miisliman- 
lardan birisiyim) buyurmusdur. 

Ebu Bekr ile Omerin "radiyallahii anhiima" ustiinlugiinii bildi- 
ren haberler o kadar cokdur ki, su gotiirmez bir hakikat halini al- 
mrsdir. Buna inanmamak, giinesin varhgina inanmamak gibidir. 
Bunlar da, ya cok cahiller veya korler ve abdallardir. Si'ilerin bii- 
yiik alimlerinden olan Abdtirrezzak bunu inkara sebeb bulamiya- 
rak, Seyhaymn ustiinliigunu soylemisdir. imam-i Rabbani yine bu- 
yuruyor ki: 

Imam-i Omerin "radiyallahii anh" hilafeti zemam olan on sene 
ile imam-i Osmanm "radiyallahii anh" oniki senesinden ilk altisi, 
refah ve istirahatla gecerek, islam memleketlerinin hepsinde ah- 
kam-i islamiyye ve merasim-i diniyye kemalile icra edilmekle be- 
raber, islam diinyasi cok genislemisdi. Hatta, biitiin Arabistan ve 
Afrikamn biiyiik bir kismi, islam memleketinin bir parcasi olmus, 
Trablusgarb, Fizan, Bingazi, Tunus, Cezayir, Fas, Mirakes, Dim- 
yat, Zeyyad, Aden, San'a, Asir, Bahreyn, Hadremut, Katif, Need, 
biitiin Irak, Hindistan ve Sind, Cin, Semerkand, Hive, Buhara ve 
Tiirkistan, Iran, Kafkasya islamin idaresi altma girerek, islam san- 
cagi, Istanbul surlarmm online kadar gotiiriilmiisdu. Feth edilen 
memleketlerin ehalisi de, seve seve musliman olmakla sereflendik- 
lerinden islam niifusu pek artmis, milyonlan asmisdi. Bu kadar ge- 
nislik ve cokluk sebebiyle fikrlerde aynlik cogalmis, diisiiniis tarz- 
lari, idrak seklleri arasinda aynlik bas gostermisdi. Musliman sek- 
line giren fmansizlarm koriiklemesi ile halifeye karsi cikan isyan 
yiiziinden, Osman "radiyallahii anh"m hilafetinin son alti senesi 
kansik ve guriiltiilii gecdi. Kendisi, halim, yumusak tabfath oldu- 
gundan bu kansikhk, ne yazik ki, vaktinde teskin edilemiyerek, asi- 
lerden oniicbin kisi Medme-i miinevvere sehrini sarmaga kadar ile- 
ri gidip, halifeye, hilafetden cekilmesini teklif etmislerdi. imam-i 
Osman "radiyallahii anh" ise, (Server-i alemin "sallallahu aleyhi 
ve sellem" bana giydirdigi elbiseyi, elimle cikarmam) buyurdu ki, 
Sahabe-i kiramm hepsinin "radiyallahii teala anhtim ecma'in" ve 
Tabi'in-i kiramin ictihadlan da boyle idi. Fekat, asiler ikna edile- 
medi. Hicretin otuzbesinci senesinde, Zilhiccenin onsekizinci gii- 
nii, 90k feci' sehadet vak'asi meydana geldi. Ba'zi kimseler, her se- 
ne o gun bayram yapiyorlar. Ondan sonra, imam-i Ali "radiyalla- 
hii anh" biitiin miislimanlarm re'y ve arzusu ile, hakkiyle halife ol- 
du. 

Bu iki halife zemamnda, boyle gecimsizlik, rahatsizhk ve bu 
genis memleketler ehalisi arasinda diismanhk bas gosterdiginden, 

-22- 



bu iki damadi sevmek, Ehl-i sunnetin alameti oldu. Boylece, cahil- 
lerin, Eshab-i kirama "radiyallahii teala anhiim ecma'in" bu yol- 
dan saygisizlik gostermelerine, ip ucu birakilmadi. O halde Pey- 
gamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Cennet ile miij- 
deledigi (Ehl-i siinnet vel-cema'at) firkasina girebilmek icin, haz- 
ret-i Aliyi "radiyallahii anh" sevmek sartdir. Bu sevgiden mahrum 
olan bir kimse, Ehl-i siinnet, ehl-i Cennet degildir. Boyle kimsele- 
re (Harici) denir. Fekat, hazret-i Almin "radiyallahii anh" sevgi- 
sinde taskmhk yaparak, Eshab-i kirama, hatta bunlardan birine, dil 
uzatmagi, la'net etmegi bu sevginin sartidir diyenler de var. Bun- 
lar, Eshab-i kiramin ve Tabi'in-i izamin ve biittin biiyiik alimlerin 
yolundan ayrilmis oluyorlar. Bunlara (Rafizi) denir. Rafizi, terk 
eden, birakan demekdir. Bunlar, Ehl-i siinneti terk etmislerdir. 
Ehl-i siinnet orta ve dogru yolda gidenlerdir. Hazret-i Aliyi "radi- 
yallahii anh" sevmiyenlerden ve asm sevenlerden olmayip, cirkin 
olan ifrat ve tefritden kurtulanlardir. 

Hanbeli mezhebinin reisi olan Ahmed ibni Hanbel "rahime- 
hullahii teala", imam-i Aliden "radiyallahii anh" su hadis-i serifi 
haber veriyor: imam-i Alibuyurdu ki, Peygamber "sallallahii aley- 
hi ve sellem" buyurdu ki, (Ya Ali! Sen Isa aleyhisselam gibisin! 
Yehudiler, Ona diismaii oldu. Mubarek annesi hazret-i Meryeme 
iftira etdi. Hiristiyanlar da, Onu a$m yiikseltdiler. Ona yaki^an de- 
receden daha yukan cikarddar. Ya'ni Allahii tealamn oglu dedi- 
ler). Ali "radiyallahii anh" bu hadis-i serifi haber verdikden sonra, 
(Benim yiiziimden iki diirlii insanlar helak oldu. Birisi, beni asm 
severek, bende olmiyan seyleri bana takarlar. Otekiler de, bana 
diisman olup, bircok iftira yaparlar) buyurdu. Bu hadis-i serif, ha- 
ricileri, yehudilere, Eshab-i kirama diismanhk edenleri de, nasara- 
ya, ya'ni hiristiyanlara benzetmekdedir. 

Eshab-i kiramin adedinin yiizyirmidortbinden cok oldugunu 
yukanda bildirmisdik. Ya'ni Peygamberlerin "aleyhimussalevatii 
vetteslimat" adedi kadardir. Herbiri bir Peygambere benzemekde- 
dir. Ebu Bekr-i Siddik, Muhammed aleyhisselama, Omer-iil-Fa- 
ruk, Musa aleyhisselama, Osman-i Zinnureyn, Nuh aleyhisselama, 
Aliyyiil-murteza, Isa aleyhisselama, Mu'aviye hazretleri de Daviid 
aleyhisselama benzer "ndvanullahi aleyhim ecma'in". Isa aleyhis- 
selamin adet haricinde ve kudret-i ilahiyye dahilinde babasiz yara- 
tildigim ve goke kaldinldigim ve adet haricinde olarak kiyamete 
yakin bir zemanda gokden Sama inecegini biliyoruz. insanlar O- 
nun dogusunu, yasayisim, goke kaldinlmasini adet haricinde gore- 
rek, uc kisma aynldi: Bir kismi Onu, yakisan dereceden ve halden 
cok daha ytiksek bilip (hasa) Allahdir ve Allah Ona hulul etmis- 

-23- 



dir ve hatta ogludur dedi. Bunlar hiristiyanlardir. 

Bir kismi da, adet haricindeki halleri goriince, Onu yakismiya- 
cak, cok asagi derecelere diisiirerek babasi bilinmiyor [boyle soy- 
lemekden Allahii tealaya sigmiriz] dedi. Bunlar yenudilerdir. 

Bir kismi ise, bu adet harici halleri, Allahii tealamn hikmeti ve 
kudreti ile bilip, Onun ancak bir kul, bir Peygamber olduguna ina- 
nanlardir. Bunlar dogru yolda bulunanlardir. Isa aleyhisselamm bu 
halleri, Tevratda uzun uzadiya ve acikca yazilmis idi. Bu iic kism 
insanlarm halleri ve inamslan, Kur'an-i azimussamn bircok yerle- 
rinde yazihdir. islam alimleri bunlan Kur'an-i kerimden anhyarak 
kitablarmda genis olarak bildirmislerdir. Bu hali, Sahabe-i kiram 
da iyi bildigi icin, Server-i alem ve Seyyid-i evlad-i Adem, Muham- 
med "sallallahii teala aleyhi ve sellem", kendisinin amcasi oglu ve 
damadi ve ahiret kardesi olan imam-i Aliye "radiyallahii anh" bu- 
yurdu ki: (Sen Isa aleyhisselam gibisin). Bu hadis-i serif, Eshab-i 
kiram arasmda yayildi. Bu hadis-i serif, gaybden haber veren ha- 
dislerden olup, mu'cize idi ve imam-i Almin "radiyallahii anh" hi- 
lafeti zemanmda kendisinde gorundii. Bu vakt, insanlar iic kism 
olup, bir kismi imam-i Aliyi "radiyallahii anh", Ona yakisacak de- 
receden ve halden cok dana yiiksek goriip, Allah imam-i Aliye ve 
evladina (hasa) hulul etmisdir ve imam-i Ali "radiyallahii anh", 
Peygamber olacak iken, Cebrail aleyhisselam yamlarak Kur'an-i 
azimiissam Muhammed aleyhissalatii vesselama indirdi dediler. 
Bunlardan bir kismi da, imam-i Ali "radiyallahii anh" diger iic ha- 
lifeden ve biitiin Eshabdan daha iistiindiir diyerek, dogru yoldan 
cikmisdir. Bunlarm i'tikadi, hiristiyanlarm Isa aleyhisselama olan 
i'tikadlarma benziyor. 

Insanlarm bir kismi da, imam-i Alinin "radiyallahii anh" yiik- 
sek sanma yakismiyan bircok iftiralar ederek, i'tikadlan bozuldu. 
Bunlara (Harici) denir. Ya'ni dogru yoldan haric olup, imam-i Ali- 
yi "radiyallahii anh" ve ma'sum evladim sevmiyenlerdir. Bunlar 
da, yehudilere benzer. Bir kism ise, imam-i Aliyi ve evladim ve evi 
halkim ve biitiin Eshab-i kirami, Server-i alemin "sallallahii aleyhi 
ve sellem" hadis-i seriflerinde bildirdigi gibi tammis ve bilmis olan- 
lardir. Bunlar (Ehl-i siinnct vel-cema'at) denilen dogru imanhlar- 
dir. Cehennemden kurtulan, yalmz bunlardir. imam-i Ali "radiyal- 
lahii anh" ile muharebe edenlerden, Peygamberimizin "sallallahii 
aleyhi ve sellem" cok sevdigi zevcesi ve Ebu Bekr-i Siddikin keri- 
mesi Aise "radiyallahii anha" ile Asere-i miibessereden, ya'ni 
Cennet ile miijdelenen on kisiden olan Talha ile Ziibeyr "radiyal- 
lahii anhiima" ve Server-i alemin "sallallahii aleyhi ve sellem" 
vahy katibi ve zevce-i nebevi Umm-i Habibe "radiyallahii anha" 

-24- 



valdemizin kardesi oldugundan, Fahr-i alem efendimizin "sallalla- 
hii aleyhi ve sellem" kaym biraderi olan hazret-i Mu'aviye "radi- 
yallahii anh", Eshab-i kiramm biiyuklerindendir. 

Bir hadis-i serifde, (Eshabimi sevmekle, benim Peygamberlik 
hakkimi gozetiniz. Benim hakkimi boylece gozetenleri, Allahii te- 
ala, her islerinde korur ve yardim eder. Benim Peygamberlik hak- 
kimi gozetmiyenleri de, Allahii teala sevmez. Bunlarin ceza gore- 
cekleri, siiriinecekleri zeman pek yakindir) buyurulmusdur. 

Diger bir hadis-i serifde buyuruyor ki: 

(Insanlar cogalmakda ve Eshabim azalmakda ve kiymetleri de 
o nisbetde artmakdadir. Eshabima sogmeyiniz! Eshabima sogenle- 
re Allah la'net etsin!). 

Diger bir hadis-i serifde buyuruyor ki: 

(Eshabimin hie birine dil uzatmayiniz, lekelemege iigrasmayi- 
mz! Onun kudreti ile yasamaktla oldugum Allaha yemin ederim 
ki, sizlerden biri Uhud dagi kadar altun sadaka verse, Eshabimdan 
birinin bir miid [iki Ritl, 260 dirhem-i ser'i] arpa sadakasimn seva- 
bim bulamaz.) 

Diger bir hadis-i serifde buyuruyor ki: 

(Ne mutlu beni goriip imaii edenlere ve ne mutlu beni gorenle- 
ri gorenlere ve yine ne mutlu beni gorenlerin gorenini gorenlere! 
Bunlarin hepsi, ne iyi ve ne bahtiyar kimselerdir. Bunlarin nihayet 
gidecekleri yer, en iyi yerdir). Server-i alemi "sallallahu aleyhi ve 
sellem" gorenler, Sahabe-i kiramdir "ndvanullahi aleyhim ec- 
ma'm". Bunlan gorenler, (Tabi'in) ve Tabi'mi gorenler (Teba'i ta- 
bi'in)dir. imam-i a'zam Ebu Hanife ve imam-i Malik, Tabi'inden- 
dir. imam-i Safi'i ile imam-i Ahmed, Tebe'i tabi'mdendir "rahme- 
tullahi teala aleyhim ecma'in". 

Ibni Hacer-i Mekkinin "rahime-hullahu teala" (Savaik-ul-muh- 
rika) kitabimn ikinci sahifesinde, su hadis-i serif yazihdir: 

(Allahii teala biitiin insanlar arasindan beni secdi. Biitiin iistiin- 
liikleri ve iyilikleri ihsan eyledi ve benim kin eshab ayirdi, secdi. 
Eshabim arasindan benim icin akraba ve yardimcilar secip ayirdi. 
Bir kimse, benim icin, benim Peygamberligim icin, bunlan sever ve 
sayarsa, Allahii teala da, onu Cehennemden muhafaza eder. Bir 
kimse, benim hatmmi diisiinmiyerek, Eshabimi sevmez, onlara dil 
uzatir, incitirse, Allahii teala da, onu Cehennem azabi ile yakar, 
sizlatir). 

Yine aym kitabda, su hadis-i serif yazihdir: 

(Allahii teala, beni biitiin insanlar arasindan ayirip secdi. Bana 

-25- 



eshab ve akraba olarak en iyi insanlan secdi. Bunlardan sonra, bir- 
cok kimse gelir ki, eshabima ve akrabama dil uzatirlar. Onlara ya- 
kismiyan iftiralar soyliyerek, kotiilemege ugrasirlar. Boyle kimse- 
lerle oturmayiniz! Birlikde yiyip icmeyiniz! Bunlardan kiz ahp ver- 
meyiniz). Bu hadis-i serifler gosteriyor ki, Eshab-i kiramm hepsini 
"radiyallahii teala anhiim ecma'm" sevmemiz, hepsini biiyiik bil- 
memiz lazimdir. 

Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyuruyor ki, 
(Benden sonra miislimanlar yetmisiic firkaya ayrilacakdir. Bunlar- 
dan yetmisikisi Cehenneme gidecek, yalniz bir firkasi Cennete gi- 
recekdir). Bu bir firkaya, (Ehl-i siinnet-vel-cema'at) firkasi denir 
ki, Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" ve Onun Esha- 
bimn gitdigi yolda gidenlerdir. Bu yolu Eshab-i kiramdan ahp, ta 
bizlere bildiren, dort mezheb imamlanmiz ve Onlarm yetisdirdik- 
leri biiyiik alimlerdir. iste bu biiyiik alimlerin hepsi diyor ki, Ehl-i 
siinnetin sartlarmdan, alametlerinden birisi de, Eshab-i kiramm 
hepsini sevmekdir. Hadis-i serifler gosteriyor ki, Eshab-i kiram 
icin, iyilikden baska bir sey soylememek, Onlara hiirmet etmek, 
hepsini biiyiik bilmek, herbirinin ismi gecdikce (radiyallahii anh) 
demek lazimdir. Hele Mekke-i miikerremeden Medine-i miinev- 
vereye hicret eden Muhacirin ve bunlan Medinede karsilayip ba- 
rmdiran Ensara ve agac altmda Peygamber efendimize "sallallahii 
aleyhi ve sellem" soz verip, her seylerini Ona feda eden bindort- 
yiiz Sahabiye ve Bedr muharebesinde bulunanlara ve Uhudda se- 
hid olanlara ve diger gazalarda bulunanlara, daha cok ehemmiy- 
yet vermelidir. Ummet-i Muhammed "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem", bunlarm cok ytiksek olduguna icma' etmis, soz birligi ol- 
musdur. Biz mtislimanlann vazifesi, bunlarm din-i islama olan hiz- 
metlerini, fedakarhklanm diisiinerek (radiyallahii anhiim) diye- 
rek hepsine iyi dtia etmekdir. Ciinki bunlar, din-i islamda ileri gi- 
dip yol gosterenlerdir. Peygamber efendimize "sallallahii aleyhi 
ve sellem" uymakda ve Onun dmini diinyaya yayip herkese bildir- 
mekde onder olanlar, Allahii tealamn emrlerini Onun Peygambe- 
rinden bize getirenler, din-i islamm temelini kuvvetlendirenler, 
onlardir. islamiyyeti her memlekete ulasdiran onlardir. Allahii te- 
alamn topraklarma, Onun kullanna, Onun dmini yayan onlardir. 
Su bizlere gelen (Din-i islam) ni'metinden daha biiyiik bir ni'met 
var midir? Hepimiz, her zeman onlarm bu iyiliklerine siikr etme- 
liyiz! Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimize ya- 
km olan zemanlarda bulunmayip da, sonradan uydurma, yalan ve 
iftira ve hikayeler iizerine kurulan Eshab-i kiram "radiyallahii te- 
ala anhiim ecma'm" hakkmda kin, dtismanhk, dil uzatmak ve 

-26- 



la'net etmekler, hep Abdullah bin Sebe'den bulasmisdir. Bu heze- 
yanlardan ve benzerlerinden sakmmak hepimize vacibdir. 

Sahabe-i kiram "radiyallahii teala anhiim ecma'm" arasmdaki 
muharebeleri, kotii sebeblerden, bozuk niyyetlerden ileri gelmis 
sanmayip, dim diisiincelerle yapildigina inanmahdir. Onlarm dogru 
mu, yanhs mi yapdiklarma kansmak, islerinde fikr yiiriitmek, din, 
akl, adet ve tarih bakimlarmdan, bizim vazifemiz degildir. Kur'an-i 
kerime ve hadfs-i seriflere acikca uymiyan, bunlara muhalif olan 
her sey, kiifrdiir. Bunlara acikca muhalif olmiyan bid'atdir, fiskdir, 
fiicurdur. O halde, Mu'aviye ve benzerlerine "radiyallahii anhiim" 
dil uzatmak, bunlan kotiilemek caiz degildir. Ciinki, hepsi, Allahii 
tealamn ve Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" 
medh buyurduklan, Sahabe-i kiram simfi icindedirler. Resulullah 
"sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Eshabimdan birini seb' 
edenlere, sogenlere, Allahii teala, melekler ve biitiin insanlar la'net 
etsin!). Seytana, ya'ni la'nete layik olan iblise la'net etmemek sue 
degildir. En dogrusu, hicbir mahluka la'net etmemekdir. Bunun 
icin, Yezide ve Haccaca da la'net etmek layik degildir. 

(Ehl-i siinnet vel cema'at), Eshab-i kiramin "radiyallahii teala 
anhiim ecma'm" herbirini boyle yiiksek bilir, boyle sever iken, Es- 
hab-i kiramin cok kiymetlilerinden olan, Peygamber efendimizin 
"sallallahii aleyhi ve sellem" amcasmm oglu ve damadi ve ahiret 
kardesi olan ve biitiin sahabilerden daha cok mikdarda, hadis-i se- 
riflerle medh ve sena buyurulan imam-i Aliyi "radiyallahii anh" 
sevmez olurlar mi? Ehl-i siinnete karsi boyle iftirada bulunup da, 
Onu yalmz si'iler sever demek de cahillikdir. 

Bir hadis-i serifde buyuruldu ki: (Allahii teala, bana dort ki^iyi 
sevmegi emr etdi. Ben de onlan seviyorum). Bunlar kimlerdir, de- 
nildikde: (All onlardandir. All onlardandir, All onlardandir ve 
Ebu Zer, Mikdad ve Selmandir) buyurdu. 

Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem", Sahabe-i kiramin 
"ndvanullahi aleyhim ecma'in" birbiri ile kardes olmalarim emr bu- 
yurmusdu. imam-i Ali "radiyallahii anh" huzur-i se'adete gelerek, 
(Ya Resulallah! Beni de nicin birisi ile kardes yapmadin!) dedikde, 
(Sen benim diinyada ve ahiretde kardcsiinsin!) buyurmusdu. 

Birgiin, imam-i All "radiyallahii anh" buyurdu ki, Resulullah 
"sallallahii aleyhi ve sellem" bana, (Seni seven mii'mindir. Sevmi- 
yen ancak miinafikdir) buyurmuslardir. 

Ebu Sa'id-i Hudri "radiyallahii anh" diyor ki, (Bizler, aramizda 
olan mii'minlerle mtinafiklan, imam-i Aliye "radiyallahii anh" 
olan sevgi ve diismanhk ile fark ederdik). 

-27- 



Bir hadis-i serifde, (Ben ilmin sehriyim. O sehrin kapisi Alidir) 
buyuruldu. Imam-i All "radiyallahii anh" diyor ki, "Resul-i ekrem 
"sallallahii aleyhi ve sellem" beni Yemene hakim gondermek iste- 
diklerinde, heniiz kiiciik idim. Ya Resulallah! Ben gencim. Onlara 
hakimlik nasil yapabilirim? dedim. Mubarek elini gogsiime koya- 
rak, (Ya Rabbi! Bunun kalbine hidayet, diline sebat ver!) diye diia 
buyurdu. Diger bir hadis-i serifde, (Icinizde hepinizden ziyade ha- 
kimlige elverisli ve bilgilisi, Alidir) buyuruldu. Bir hadis-i serifde, 
(Aliye bakmak ibadetdir. Aliyi inciten, beni incitmis gibidir) buyu- 
ruldu. Bir hadis-i serifde, (Aliye muhabbet, bana muhabbetdir. 
Bana muhabbet, Allahii tealaya muhabbetdir. Aliye diismanlik, 
bana tliisnianhktlir. Bana diismanlik ise, Allahii tealaya diisman- 
hkdir) buyuruldu. Bir hadis-i serifde buyuruldu ki, (Kizini Fatima- 
yi Aliye vermegi, Rabbim bana emr eyledi. Allahii teala, her Pey- 
gamberin siilalesini kendinden, benim siilalemi ise, Aliden halk 
buyurmusdur). Yine buyurdu ki, (Inianin alametleri vardir: Birin- 
ci alameti, Aliyi sevmekdir. All iyilerin rehberidir. Ona yardim 
edene, yardim edilir. Ona sikinti vermege ugrasanlarin kendisi pe- 
risan olur. Cennet, iic kimseye asikdir: Aliye, Selmana ve Amma- 
ra). Bir hadis-i serifde buyuruldu ki, (Miinafiklann kalbinde su 
dort kimsenin muhabbeti bir araya gelmez: Ebii Bekr, Omer, Os- 
man ve All) "radiyallahii annum"). 

Buraya kadar bildirilen hadis-i serifler, seyyid Eyyub hazretle- 
rinin yazmis oldugu (Menakib-i cihar yar-i giizin) kitabmdan alm- 
misdir. Dort halifenin ve Eshabin butiiniinun biiyiikliiklerini, kiy- 
metlerini cok uzun ve cok giizel anlatan bu kitab, tiirkce olup, 
[h.1325] ve [m.1998] senelerinde basilmisdir. Okunmasim ehem- 
miyyetle tavsiye ederiz. 

Imam-i Aliyi "radiyallahii anh" cok sevmek, Ehl-i siinnet ala- 
metidir. Onu sevmis olmak icin, oteki iic halifeyi sevmemek lazim- 
dir demek, yanhsdir. Onu sevmek icin, bir veya birkac sahabiyi 
sevmemek, dogru yoldan aynlmak olur. imam-i Safi'i "rahime- 
hullahii teala" buyurdu ki: 

#/¥ diyorlarsa, sevenlere Aliyi, 

Ey ins-ii cin! Biliniz, ben de oldum $i'i! 

Si'iler de, siinniler de, Muhammed aleyhisselamm Alini, Ehl-i 
beytini sevdiklerini soyltiyorlar. Aynliklan, diger sahabeyi sevip 
sevmemekden geliyor. Ehl-i beyt, Al-i Aba, ya'ni Al-i Resul "radi- 
yallahii teala annum ecma'in", Ehl-i siinnetin gozbebegidir. 

(Menakib-i cihar yar-i giizin) kitabi dortyiizkirkmci [440] sahi- 

-28- 



fesinden itibaren, Ehl-i beytin "radiyallahii teala anhiim ecma'm" 
buyiikliigunu bildiriyor. Birinci menakibinde diyor ki: 

Allahii teala, Kur'an-i kerimde, Ehl-i beyte, ya'ni imam-i All, 
Fatimatiizzehra ve imam-i Hasen ve imam-i Hiiseyne buyuruyor 
ki, (Allahii teala sizlerden ricsi ya'ni her kusur ve kirleri gider- 
mek istiyor ve sizi tarn bir taharet ile temizlemek hade ediyor). 
Eshab-i kiram sordular, ya Resulallah! Ehl-i beyt kimlerdir? O 
esnada, imam-i All geldi. Mubarek ciibbesi altma aldilar. imam-i 
Hasen geldi. Onu da, bir yanina, imam-i Hiiseyn geldi. Onu da, 
obiir tarafina alarak, Fatimayi cagirdilar. Hazret-i Fatima, mestu- 
re olarak gelince, Onu da ciibbenin altma aldilar ve (iste bunlar, 
bcniin Ehl-i beytimdir) buyurdular. Bu miibareklere, (AM Aba) 
ve (Al-i Resul) de denir "ndvanullahi teala aleyhim ecma'm". 

Aym kitabm ikiyiizkirkbirinci [241] sahifesi, dokuzuncu menaki- 
binde diyor ki, imam-i Hasen ve imam-i Hiiseyn "radiyallahii anhii- 
ma" kiiciik iken hastalanmislardi. Pederleri ve valideleri Fatimatiiz- 
zehra ve hizmetcileri Fidda, cocuklar iyi olunca, iicii de adak orucu 
tutdu. Birinci gun, iftar icin hazirladiklan yemegi, o esnada kapila- 
rma gelen yetimlere vererek, iftar etmeden, ikinci giiniin orucuna 
basladilar. O aksam iftarhgim da, yine o saatde kapiya gelip, (Allah 
icin birsey verin!) diyen fakir ve miskinlere verdiler. O gece de, if- 
tar etmeden, uciincu giiniin orucuna basladilar. O aksam dahi, ka- 
pilarma gelen esirleri bos cevirmemek icin iftarhklarim bunlara ver- 
diler. Bunun uzerine, ayet-i kerime geldi. Ayet-i kerimenin meal-i 
alisi soyledir: (Bunlar, adaklarim yerine getirdiler. Uzun ve siirekli 
olan kiyamet giiniinden korkduklari icin, cok sevdikleri ve canlari- 
nin istedigi yemekleri miskfn, yetfm ve esfrlere verdiler. Biz bunla- 
ri, Allahii tealamn rizasi icin yidirdik. Sizden karsihk olarak bir te- 
sekkiir, birsey beklemedik, birsey istemeyiz dediler. Bunun icin, ce- 
nab-i Hak, onlara serab-i tahur ihsan eyledi.) 

Ehl-i beyti nebeviyi sevmek, ahirete iman ile gitmege, son ne- 
fesde, selamete kavusmaga sebeb olur. Server-i alem "sallallahii 
aleyhi ve sellem", bir hadis-i serifde buyuruyor ki, (Ehl-i beytim, 
Nuh aleyhisselamin gemisi gibidir. Onlara tabi' olan, selamet bu- 
lur. Geri kalan helak olur). 

Ehl-i beyt-i nebevmin fezail ve kemalati pek cokdur. Saymak- 
la bitmez. Onlan anlatmaga, medh etmege, insan gticii yetismez. 
Onlarm krymetleri ve biiyiikliikleri, ancak ayet-i kerime ile anla- 
silmakdadir. tmam-i Safi'i bunu ne giizel bildiriyor, diyor ki: (Ey 
Ehl-i beyt-i Resul! Sizi sevmegi, Allahii teala, Kur'an-i kerimde 
emr ediyor. Nemazlarmda size diia etmiyenlerin nemazlarmm ka- 

-29- 



bul olmamasi, kiymetinizi, yiiksek derecenizi gosteriyor. Serefiniz 
ne kadar biiyiikdiir ki, Allahii teala, Kur'an-i kerfmde sizleri se- 
lamhyor). 

Ehl-i beyti sevmek, her mii'mine farzdir. Son nefesde iman ile 
gitmege sebeb olur. Akh az olan, iyi dusunemiyen ba'zi kimseler, 
burada yamliyor. Sevmek icin sevgilinin diismanlanni sevmemek 
lazimdir diyorlar. Ictihadlan icabi olarak Ehl-i beyt ile muharebe 
etmis olan Aise-i Siddikayi ve Mu'aviyeyi ve Talhayi ve Ziibeyri 
"radiyallahii annum", Ehl-i beyte diisman sanarak, bu biiyiik in- 
sanlara diismanhk ediyorlar. Boylece dogru yoldan aynhyorlar. 
Halbuki, ayet-i kerimelerden ve hadis-i seriflerden anlasihyor ki, 
Eshab-i kiram ile Ehl-i beyt arasindaki o muharebeler, diinya hir- 
smdan, mevki' ve sohret sevgisinden degil idi. Ictihad ayrihgmdan 
idi. Muharebe etmek icin degil, anlasmak icin karsi karsiya gelmis- 
lerdi. Abdullah bin Sebe' yehudisinin ve arkadaslarinm hiylesi ile 
harbe yol acilmisdi. Eshab-i kiramm hepsi, Ehl-i beyti seviyordu 
"radiyallahii teala annum ecma'in". Buna inanmiyanlar, ya'ni Es- 
hab-i kirami Ehl-i beyte diisman zan edenler, ayet-i kerimelere ve 
hadis-i seriflere inanmamis olur. Ayet-i kerime ve hadis-i serifler 
gosteriyor ki, Eshab-i kiram, Ehl-i beytin sevgisini, lmanlarimn 
sermayesi edinmislerdi. 

Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh", Peygamber efendimizin 
"sallallahii aleyhi ve sellem" huzurunda yazi yazardi. Ebu Nu'aym 
diyor ki, Mu'aviye "radiyallahii anh", Server-i alemin "sallallahii 
aleyhi ve sellem" katiblerinden idi. Yazisi giizel idi. Fasih, halim, 
vakur idi. Zeyd ibni Sabit "radiyallahii anh" diyor ki, Mu'aviye 
"radiyallahii anh" Cebrailin getirdigi vahyi ve Peygamber efendi- 
mizin "sallallahii aleyhi ve sellem" mektublanni yazardi. Su halde, 
Fahr-i alemin "sallallahii aleyhi ve sellem" emniyyetlisi idi. Bu 
yiiksek riitbe, derecesinin ne kadar yukan oldugunu gostermiyor 
mu? Bu biiyiik zata dil uzatanlar, kotiileyenler, Server-i alemin 
"sallallahii aleyhi ve sellem" Kur'an-i kerimi yazmakda emniyyet 
etdigine dil uzatmis olmuyor mu? Sonradan ahlaki bozuldu, fena 
oldu derlerse, bu daha biiyiik bir kiistahhk ve cinayet olur. Zira, 
Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" ilm-i lediin sultam iken 
ve olmus, olacak herseyi bildigi halde, vahy katibinin ileride hiya- 
net edecegini bilmemesi nasil kabil olabilir? 

Abdullah ibni Mubarekin ilminin derecesini bilmiyen bir mtis- 
liman yokdur. Din imami idi. Her ilmde ileri idi. Akli ve nakli ilm- 
leri, cami' idi. Fikh, edeb, nahv, liigat, fesahat, belagat, seca'at, fii- 
rusiyyet, seha ve kerem sahibi idi. Gece nemazlanm kilardi. Cok 
kerre hacca gitmis, din diismanlanna karsi gazalarda bulunmusdu. 

-30- 



Aym zemanda, biiyiik bir tiiccar olup, her sene fakirlere yiizbin al- 
tun verirdi. Allahii tealadan cok korkardi. Haram ve siibheli sey- 
lerden kacinirdi. Arkadaslarma ve muhtac olanlara para vererek 
yardimlanna kosardi. Siifyan-i Sevri, Siifyan bin Uyeyne, Fudayl 
bin Iyad, ibni Semmak, Mesruk gibi biiyiik kimselere cok ihsani 
vardi. Her isi ilmine uygun idi. Peygamberimizin "sallallahii aleyhi 
ve sellem" ilmine tam varis idi. Mevlana Abdurrahman Cami "ra- 
hime-hullahti teala", farisi dilde yazdigi ($evahid-iin-niibiivve) ki- 
tabinda, Abdullah bin Mubarekin ustunlugiinii misaller vererek, 
uzun anlatmakda, cok ovmekdedir. iste bu biiyiik alim buyuruyor 
ki, (Mu'aviye "radiyallahii anh", Resulullahm "sallallahii aleyhi ve 
sellem" yanmda giderken, bindigi atin burnuna giren toz, Omer 
bin Abdtil'azizden bin kerre efdaldir). Artik baska bir soze liizum 
kahr mi? inad edenlerin iddi'alan ctirtimez mi? 

Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" nemaz kildinrken 
riiku'da (semi' Allahii limen hamideh) deyince, ilk safda bulunan 
Mu'aviye "radiyallahii anh" da, (Rabbena lekel-hamd) dedi. Boy- 
le soylemesi, takdir ve tahsin buyurularak, bunu soylemek kryame- 
te kadar siinnet olarak kaldi. Ne biiyiik mazhariyyet! Abdullah ib- 
ni Mubarek gibi, maddi ma'nevi ustiinliigii, din imamlarmm hepsi 
tarafindan tasdik edilen biiyiik bir islam alimi, Mu'aviye "radiyal- 
lahii anh" icin boyle medh ve sena etdikden sonra, cahillerin ve 
nefslerine aldanmis olanlarm ve inad edenlerin giivenecek bir de- 
lilleri kahr mi? 

Gencleri aldatmaga cahsan, yurt dismdaki islam diismanlan, 
Ehl-i beyti seviyoruz diyorlar. Eger yalniz Ehl-i beyti sevmekle 
kahp, diger Eshab-i kirama diismanhk etmeselerdi, Eshab-i kira- 
ma saygi gosterselerdi ve Eshab-i kiram arasmdaki muharebelerin 
ictihad sebebiyle, din gayretiyle yapildigma inansalardi, mezheb- 
siz olmakdan kurtulurlardi. Ciinki, Ehl-i beyti sevmemek, (Hari- 
ci) olmakdir. Eshab-i kirami sevmemek sapik olmakdir. Ehl-i bey- 
ti de, Eshab-i kiramm hepsini de sevmek ve hiirmet etmek (Ehl-i 
siinnet)den olmakdir. Demek oluyor ki, mezhebsizlik, Peygambe- 
rimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshab-i kirammdan bir kis- 
mmi sevmemek demekdir. Ehl-i siinnet ise, sevmemeklikden kur- 
tulup, hepsini sevmekdir. Imam kuvvetli olan, Resulullahm "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" biiyiikliigiinu anhyabilen, akh isliyebilen 
bir kimse, Eshab-i kirami sevmegi, onlara diismanhk etmekden el- 
bet daha dogru ve daha iyi bulur. Peygamber efendimizi "sallalla- 
hii aleyhi ve sellem" sevdigi icin, bunlarm her birini sever. Zaten 
hadis-i serifde, (Onlan sevenler, beni sevdikleri icin severler. On- 
lara diismanhk edenler, bana diisman olduklan icin ederler) buyu- 

-31- 



ruldugunu yukanda bildirmisdik. 

Ehl-i siinneti, nasil oluyor da, Ehl-i beyti sevmez samyorlar. 
Ehl-i beytin muhabbeti, onlann imanlarinm temelidir. Son nefes- 
de iman ile gidebilmek icin, onlann sevgisini sart koymus oldukla- 
nm yukanda bildirmisdik. 

imam-i Rabbani "radryallahii anh" 2.ci cild, otuzaltmci (36) 
mektubda buyuruyor ki: Bu fakirin babasi, zahir ve batm ilmlerin- 
de [ya'ni kalb ilmlerinde] cok alim idi. Her zeman Ehl-i beyti sev- 
megi tavsiye ve tesvik buyururdu. Bu sevginin son nefesde imanla 
gitmege cok yardimi vardir derdi. Vefat edecekleri zeman bu fakir 
yanlannda idim. Son anlarmda dtinyaya su'urlan azaldikda, kendi- 
lerine, her zemanki bu nasihatlerini hatirlatdim ve o sevginin nasil 
te'sfr etdigini sordum. O halde iken bile, Ehl-i beytin sevgisi der- 
yasinda yiiziiyorum buyurdular. Hemen Allahii tealaya hamd ve 
sena eyledim. Ehl-i beytin sevgisi, Ehl-i siinnetin sermayesidir. 
Ahiret kazanclanm, hep bu sermaye getirecekdir. Ehl-i siinneti ta- 
nimiyanlar, bu biiyiiklerin orta, adil, halis sevgilerini bilmiyerek, if- 
rati secerek, sevgide taskinhk yaparak, orta ve adil sevgiyi sevme- 
mek samyor. Ehl-i siinnete haricf damgasmi basiyorlar. Bu zevalh- 
lar bilemiyorlar ki, asm ve taskmca sevmek ile hie sevmemek ara- 
smda, bir de insafh, orta derecede sevgi vardir. Hakkm yeri de, her 
seyde ortada, merkezdedir. Bu hak ve adalet merkezi, Ehl-i siinne- 
te nasib olmusdur. Allahii teala, o biiyiiklerin cahsmalanm bol bol 
miikafatlandirsin! Amin. 

Ne kadar sasihr ki, haricileri Ehl-i siinnet oldiirmiisdu. Ehl-i 
beytin intikamim onlardan Ehl-i siinnet almisdi. Ehl-i siinneti, 
yoksa si'i mi samyorlar? Ehl-i beyti sevenlere sfi mi diyorlar? Yi- 
ne sasihr ki, islerine gelince, Ehl-i siinnete si'i, islerine gelmiyen 
yerlerde de, harici diyorlar. Ya'ni sevgide taskinhk gormeyince 
harici, ba'zan da, hakiki sevgiyi gorerek, si'i diyorlar. Ne kadar ca- 
hildirler ki, Ehl-i siinnet evliyasmdan, Al-i Muhammed "aleyhi ve 
ala alihissalatii vesselam" sevgisini isitince, bunlan si'i zan ediyor- 
lar. Ikinci cihan harbinde Tahranda cikmakda olan (ittila'at-i Hef- 
tegi) ismindeki bir acem mecmu'asi da, boylece, Ehl-i siinnet 
alimlerinden ve Evliyasmdan cogunun, hatta Kadiri olan Sa'diyyi 
Sirazinin "rahime-hullahii teala" Ehl-i siinnet olmadigmi isbata 
kalkisarak, bircok hezeyanlar uyduruyordu. Tabi'i buna giilmek- 
den baska cevab verilememisdi. Halbuki, bircok yazilarmda bil- 
dirdigi ve Semseddm Sami begin (Kamusiil a'lam)da yazdigi gibi, 
kendisi Ehl-i siinnet evliyasmdan seyh Sihabiiddm-i Siihreverdi- 
den, bu da, Gavs-i a'zam seyyid Abdiilkadir-i Geylaniden inabet 
almisdi. Ya'ni, tesavvufu Ehl-i siinnet biiyiiklerinden edinmisdi. 

-32- 



Doksan yasmdan ziyade yasiyarak ehl-i salib seferlerinde bulun- 
musdu. 

Bu cahiller, Ehl-i siinnet alimlerinden olup da, Ehl-i beyti "ra- 
diyallahii teala anhiim ecma'in" asm ve zararh sevmekden men' 
eden ve diger uc halifenin de sevilmesine cahsan mubarek kimse- 
lere harici diyorlar. Bu her iki cahillerin hepsine yaziklar olsun ve 
binlerce yaziklar olsun. Bu uygunsuz sozleri hangi cesaret ile soy- 
leyebiliyorlar? Sevmenin bu asm ve tehlukelisinden ve hie de sev- 
memek felaketinden Allahii tealaya sigmmz. 

Sevmenin asm ve tehliikeli olmasi soyledir ki, hazret-i Aliyi 
"radiyallahii anh" sevmis olmak icin, diger iic halifeye diisman ol- 
mak lazimdir diyorlar. insaf etmeli, iyi diisiinmeli, bu nasil sevgi- 
dir ki, bu sevgiyi elde etmek icin, Resulullahm "sallallahii aleyhi 
ve sellem" halifelerine, ya'ni vekillerine diismanhk sart oluyor? 
insanlann en iyisinin Eshabma sogmegi, la'net etmegi icab etdiri- 
yor? "aleyhi ve alihi ve eshabihissalevatii vettehiyyat". Bunlara 
gore, Ehl-i sunnetin kabahati, Ehl-i beytin sevgisi ile Resulullahm 
Eshabim biiyiik bilip saygi gostermegi birlesdirmekdir ve aralarm- 
daki muharebelerden, kansikhklardan dolayi, Eshab-i kiramdan 
"aleyhimiirndvan" birini fena bilmemek, kotiilememekdir ve 
hepsini heva ve te'assubdan, ya'ni inad ve cekememezlikden uzak 
ve temiz bilmekdir. Ciinki, Ehl-i siinnet alimleri "rahime-hiimul- 
lahii teala", Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" 
sohbetine, sozlerine kiymet verdiginden, o sohbetde bulunmakla, 
kulaklara ve goniillere lezzet ve hayat veren te'sirli sozleri dinle- 
mekle sereflenenleri biiyiik ve krymetli bilir. Bununla beraber, 
hakh olanlara hakh, hata edenlere de hatah derler. Fekat bu hata- 
yi, hirs, sehvet ve inaddan degil, re'y ve ictihadda yamlmak bilir- 
ler. Bunlarm, Ehl-i siinneti sevmesi icin, kendileri gibi Eshab-i ki- 
rama "aleyhimiirndvan" diisman olmalanni ve bu din biiyiikleri- 
ne kotii goz ile bakmalanm isterler. Haricilerin sevmesi icin de, 
Ehl-i beyte "aleyhimiirndvan" diismanhk etmelerini, Muhammed 
"aleyhi ve ala alihissalatu vesselam"in Aline, en yakinlarma diis- 
man olmalanni isterler. Ya Rabbi! Sen, bize dogru yolu gosterdik- 
den sonra, bizleri yamlmakdan, yoldan cikmakdan koru! Bize ka- 
hrsa halimiz harab! Sen sonsuz rahmet hazinenden bize merhamet 
et! Her iyiligi, herkese, karsihksiz veren, ihsan eden ancak sensin! 

Ehl-i siinnet alimlerine gore, o muharebeler zemamnda, Es- 
hab-i kiramm tic kism oldugunu yukanda bildirmisdik. Bir kismi 
delil ve ictihad ile, hazret-i Almin "radiyallahii anh" hakh oldugu- 
nu anlamisdi. Bir kismi da, yine delil ve ictihad ile, karsi tarafi 
hakh bulmusdu. Uciincii kism ise, delil ile hie bir tarafi iistiin gor- 

- 33 - Eshab-i Kiram - F:3 



medi. Her tic kismm kendi ictihadlanna gore hareket etmesi lazim 
idi. O halde birinci kismm, hazret-i Aliye "radiyallahti anh" yar- 
dim etmesi lazim oldu. Ikinci kismm ise, kendi ictihadlanna gore, 
karsi tarafa yardim etmesi lazim oldu. Uctincti kismm ise karisma- 
masi dogru olup, bir tarafi otekine tercih etmeleri hata olurdu. O 
halde, her tic firka kendi ictihadma gore hareket etdi. Kendilerine 
lazim ve vacib olam yapdilar. Bundan dolayi, hangisine birsey de- 
nilebilir ve nasil dil uzatilabilir? Imam-i Safi'i ve Omer bin Ab- 
dtil'aziz buyuruyor ki, (Allahti teala, ellerimizi o kanlara bulas- 
makdan korudugu gibi, biz de dillerimizi kansdirmakdan koruma- 
hyiz!) Bu sozden anlasihyor ki, bir tarafa hakh, karsi tarafa hatah 
dememiz de, dogru degildir. Ctinki, mtictehid hata edince de bir 
sevab kazanir ki, ictihad ve gayretinin karsihgidir. 

Iki mtictehidin ictihadlan birbirine uymazsa, her birinin kendi 
ictihadim dogru, otekinin ictihadim yanhs bilmesi lazimdir. Mese- 
la, Hanefi mezhebinde kan akmasi abdesti bozdugu halde, Safi'i 
mezhebinde bozmaz. Safi'i mezhebinde, yabanci kadma dokun- 
mak, abdesti bozar, Hanefide bozmaz. Bunlardan elbette biri dog- 
ru, oteki yanhsdir. Fekat, bir seyde, dogru taraf birden fazla olur 
mu, olmaz mi? Bu cok derin ve kansik bir mes'eledir. Dogrunun 
bir olup, otekilerin ind-i ilahide yanhs olacagma gore, ictihadi 
dogru olanlara, iki veya on sevab, hata edenler, gtinaha girmedik- 
leri gibi, Allahti teala afv edip, bir sevab da veriyor. Bir seyin dog- 
rusu birden cok olur, diyen alimler de vardir. Mesela, Adem aley- 
hisselamin dminde kizlarm, erkek kardeslerine nikah edilmeleri 
emr olundugu halde, sonradan gonderilen Peygamberlerin "aley- 
himtissalevatti vetteslimat" dinlerinde haram olmasi da, Allahti 
tealamn emri idi. Allahti tealamn emrlerinde hata olamiyacagm- 
dan, her iki emr de dogrudur. Birinci emr, Adem aleyhisselama ve 
Onun timmetine, ikinci emr de, diger Peygamberlere ve timmetle- 
rine dogrudur. Her mtictehid icin dogru olan, kendi re'y ve ictiha- 
didir. Ictihad, o mezhebde bulunanlar icin de hakdir, dogrudur. Su 
halde, hak birden cok olmakdadir. Bunun icin, bir mezhebe uyan 
kimse, baska mezhebde bulunanlara ve ictihadlanna hata diye- 
mez. Gortiltiyor ki, her mtictehid, kendi ictihadma gore hareket 
etmege mecburdur. Bunun hikmetine, faidesine gelince, (Umme- 
timin ictihadlannda aynlinasi, Allahti tealamn gcnis bir merhame- 
tidir) hadis-i serifinin gosterdigi gibi, islamiyyetden aynlmaksizin, 
dinde gosterilen kolayhkdir. Mesela, Hanefi mezhebinde bulunan 
bir kimsenin bir yerinden kan cikar ve durmazsa, daima abdesti 
bozulacagmdan ve her zeman abdest almasi gtic oldugundan, Sa- 
fi'i mezhebine gecerek veya o mezhebi taklid ederek, zorlukdan 

-34- 



kurtulacagi gibi, Hanefi mezhebinde bulunan kimse, dislerini zaru- 
retsiz kaplatsa veya doldurtsa, gusl abdesti kabul olmiyacagmdan, 
Safi'i mezhebini taklid ederek cenabetlikden kurtulur. Nikah, ta- 
lak ve zekatda ise, Safi'i mezhebinde karsilasilan giicliikler, Hane- 
fiyi taklid ederek hafifletilir. Su mes'elelerinde Hanefi ve Safi'ile- 
rin karsilasdiklan sikmti da, Maliki mezhebinin ictihadim taklid 
ederek kolaylasdinhr. Bunlar gibi, daha bircok misaller, mesela 
yolculukda ogle ile ikindi ve aksam ile yatsi nemazlanni birlikde 
kilmak suretiyle Hanefilerin, Safi'i mezhebini taklid etmeleri gibi 
kolayhklar vardir. Ciinki, vapurda, trende, gogiis kibleden doniin- 
ce, Hanefi mezhebinde olamn farz nemazlan kabul olmaz. Mezheb 
taklidi hakkmda, din alimlerinin sozleri, Tarn ilmihal (Se'adet-i 
Ebediyye) kitabmda uzun yazihdir. 

Eshab-i kirami "aleyhimiirridvan" sevmek, onlara bagh olmak, 
insanlar icinden begenilmis, suziiliip ayrilmis olan bu cok kiymetli 
tabakanm hayat tarzlarma imrenip onlar gibi olmaga ozenmek, 
Allahii tealamn en biiyiik ni'metidir. Hadis-i serifde, (Kisi sevdigi 
ile beraberdir) buyuruldugundan onlari sevenler, onlar iledir. Cen- 
netde onlarm makamlarmda, yakinlarmdadir. 

Ehl-i siinnet alimleri "rahime-hiimullahu teala", ellerine gecen 
deliller ile, imam-i Alinin "radiyallahii anh" hakh oldugunu, karsi 
tarafdakilerin ise, ictihadda yamldiklarim anladilar. Hata, ictihad- 
da oldugu icin, kimsenin birsey soylemege hakki yokdur. Bunlara 
kabahatli, mel'un denilebilir mi? Ictihad emrini yerine getirdiler. 
Cehd edip ugrasdilar. Hakikati boyle gordiiler. Bunlarm uyusma- 
masi, din alimlerinin mezheblere aynlmasi gibidir. imam-i Alinin 
"radiyallahii anh" (Kardeslerimiz bize uymadi. Onlar kafir degil- 
dir. Giinaha da girmediler. Zira, onlari kiifrden, giinahdan koru- 
yan ictihadlan, buluslan vardir.) buyurdugunu yukanda bildirmis- 
dik. Ba'zi kimseler, imam-i Ali "radiyallahii anh" ile harb edenle- 
ri kotiiliyor. Alimler ise, imam-i Alinin "radiyallahii anh" hakh ol- 
dugunu soylemekle beraber, karsi tarafdakilerin ictihadlarma, 
te'villerine hata demiyor. Hicbirine dil uzatmiyor, kotiilemiyorlar. 
Hayriilbeser "sallallahti aleyhi ve sellem" efendimiz, (Eshabim i- 
cin birsey soylerken, Allahii tealadan korkunuz!) buyurdu ve 
ehemmiyyetini bildirmek icin birkac kerre tekrar soyledi. Bir ker- 
re de buyurdu ki, (Eshabmim her biri gokdeki yiltlizlar gibidir. 
Hangisine uyarsaniz selamete kavu^ursunuz). Sahabilerin her biri- 
nin kiymetini, buyuklugiinii, yiiksekligini bildiren hadis-i serifler 
pek cokdur. O halde hepsini kiymetli ve yiiksek tutup, yanhs hare- 
ketlerinin iyi sebeblerle, giizel niyyetlerle yapildigim bilmelidir. is- 
te Ehl-i siinnet mezhebi budur. 

-35- 



Ba'zilan, bu mes'elede taskinhk yapdi. All "radiyallahii anh" 
ile muharebe edenlere kafir dedi. Din biiyiiklerine her kotii sozii 
soylemekden utanmadilar. Bunlarm maksadi, hazret-i Almin "ra- 
diyallahii anh" hakh oldugunu ve karsi tarafdakilerin hata etdigini 
bildirmek ise bunu bildirmek icin, Ehl-i stinnetin tutdugu dogru 
yolu secmek yetisir. Din biiyiiklerine sogmek, onlan kotiilemek, 
miislimanhga sigmaz. Ya'ni bunlarm tutdugu yol ki, Peygamber e- 
fendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshab-i kiramma sogme- 
gi, la'net etmegi, kendilerine din ve ibadet edinmislerdir. Bu, dii- 
pediiz dinsizlikdir. Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" 
halffelerine sogmege ibadet diyen din, nasil bir dindir? Bu diinya- 
da, uzun asrlar icinde birkac kimse diirlii seyler uydurarak dogru 
yoldan aynldi, bid'atlara sanldi. Bu sapiklar arasmda dogru yol- 
dan, sfiler ve hariciler kadar cok uzaklasan goriilmemisdir. Din 
biiyiiklerini sogmegi, kotiilemegi, lmanlannm temeli sanan kimse- 
lerin, dogru yoldan nasibi ne olabilir. Bunlar, on iki firkadir. Hep- 
si de Eshab-i kirama "aleyhimiirndvan" kafir diyor. Olmadik sey- 
leri soyliyorlar. Dort halifeden iiciine sogmegi ibadet biliyorlar. 
Boyle kimseler hakkindaki azablan bildiren hadis-i serifleri de isi- 
tince, bunlari baskalan icin samyorlar. Keski gitdikleri yolun 
ma'nasim bilip, bu yoldan da kacmsalardi. Peygamber efendimizin 
"sallallahii aleyhi ve sellem" Eshab-i kiramma diismanhk etmese- 
lerdi ne giizel olurdu! Hiristiyanlar da kendilerine Isevi diyor. Ye- 
hudiler de Musevi deyip hicbiri kendilerine kafir demiyor ve kafir 
bilmiyorlar. Kendi dinsizliklerini begenmiyenlere kafir diyorlar. 
Hepsi de aldamyorlar. Her ikisi de kafirdir. 

Eshab-i kirama diisman olmagi, Abdullah bin Sebe' admdaki 
bir yehudi donmesi ortaya cikardi. Zemanla, unutulmus iken, ci- 
hana yayarak din-i islamda biiyiik bir yara, derin bir ucurum acil- 
masma tekrar sebeb olan, Sah isma'il Safevidir. 907 [m. 1501] se- 
nesinde Iranda Safeviyye devletini kuran bu adamm altinci dede- 
si, Safiyyeddm Erdebili, S6fiyye-i aliyyeden salih bir zat olup, Mu- 
hammed Geylaniden inabet almisdi. Bunun torunu Ciineydin mii- 
ridleri pek cok oldugundan Karakoyunlu hiikiimdan Mirza Cihan 
sah tarafmdan Erdebilden cikanlmisdi. Diyar-i Bekre gelip, Ak 
koyunlu hiikiimdan Uzun Hasene sigmmis ve hemsiresi ile evlen- 
misdi. Oglu Haydar da, Uzun Hasenin kizim almisdi. Babasi ve 
sonra kardesi oldiiriiliip, kendisi bir miiddet sonra babasmm inti- 
kamim almis, Tebrizde hiikumet kurmus ve Eshab-i kirama diis- 
man olmagi, resmen i'lan etmisdir. Miislimanlan kolay aldatabil- 
mek icin, oniki imamdan imam-i Musa Kazim "rahmetullahi a- 
leyh" soyundan oldugunu soylerdi. Bu soziin yalan oldugunu, ki- 

-36- 



tabimrzin sonunda, hal tercemesini anlatirken acikladik. Liitfen o- 
radan okuyunuz! Bu zemana kadar, Iranda asrlardan beri yasarms 
olan miislimanlar, hep Ehl-i siinnet idi. Babasimn fitne ve fesadim 
ortadan kaldiran Bahr-i hazerin batisindaki (Dirbendiye) devleti- 
nin iiciincii reisi Sirvansahi yakaladikda, diri diri sise gecirip kebab 
yapdigi ve Tebrize girdikde, Ehl-i siinneti kihncdan gecirdigi mes- 
hurdur. 

Sah isma'ilin islam tarihini lekeliyen o bozuk hareketlerinden 
once, islam memleketlerinin hicbirinde, mekteblerde, medreseler- 
de, meclislerde, hocalardan, mu'allimlerden, talebeden hicbirisi 
Sahabe-i kiramdan hicbirisine dil uzatmazdi. Hanefl alimleri, Ye- 
zide bile la'net etmege izn vermemisdir. Yalmz aldatilmis olan 
ba'zi kimseler, Ehl-i beyti "radiyallahii teala anhiim ecma'in" bu- 
lunduklan derecenin iistiine cikarmis iseler de, bunlar da, Sahabe-i 
kiram icin dine ve edebe muhalif birseyler soylememislerdi. Ehl-i 
beytin kiymetini bilmemekde Abbasiler, Emevileri gecmislerdir. 

Yavuz Sultan Selim han "rahmetullahi aleyh" zemamnda Iran 
hiikiimdan olan sah isma'il, dmi siyasete alet ederek, emellerini 
basarabilmek icin, miislimanlari Ehl-i siinnetden ayirmaga cok ug- 
rasdi. Her tarafa adamlarim gondererek, islam memleketlerine 
bozuk i'tikadim bulasdirdi. O zemanlar Anadoluda, bektasilik, ca- 
hiller elinde bulundugundan, bu tekkeleri sardi. Memleketi bu fe- 
laketden korumak icin, bektasi tekkeleri kapatilmisdi. O tekkeler- 
den oteye beriye dagilanlar, birer tekkeye sigmarak i'tikadlanni 
gizleyip, Ehl-i siinnetden goriinerek, bozuk i'tikadlanni zeman ze- 
man meydana cikardilar. Ehl-i beyti sevmek icin, Sahabe-i kirama 
diismanhk etmek lazimdir diyerek, tekkelere gelen Anadolunun 
saf ve temiz muslimanlanm aldatmaga basladilar. Tekke seyhlikle- 
ri de, babadan ogula gecen bir makam halini ahp, cok yerlerde ilm- 
de derinlesmemis ve Ehl-i siinnet i'tikadmdan haberi olmayan, ga- 
fil ve cahillerin elinde kaldigindan, bu fena i'tikad, dervisler arasm- 
da ahp yuriidii. Sahabe-i kiram "radiyallahii teala anhiim ecma'in" 
arasindaki muharebeleri, kendi goriislerine ve diinyaya olan hirs 
ve tama'larma gore degisdirerek anlatdilar. Vak'alan, olaylan de- 
gisdirdiler. Cirkin hikayeler uydurdular. Ayet-i kerime ve hadis-i 
seriflere yanhs, bozuk ma'na verdiler. Bu cirkin i'tikad, zemanla 
biitiin tekkelere de yayildi. Son zemanlarda si'ilik bulasmiyan bir 
tekke kalmamis gibi idi. 

Mu'aviye "radiyallahii anh" ve torunu olan ikinci Mu'aviye ve 
Omer bin Abdiil'azizden baska, biitiin Emevi halifeleri zemanla- 
rmda, Ehl-i beytin ytiksek derecelerine yakismiyacak birseyler uy- 
durulup soylendi ve miislimanlar arasinda yayildi. Abbasiler ze- 

-37- 



mamnda, halife olacaklar arasmda ictihad edebilecek alim kimse- 
ler bulunmayip, diinya menfe'atleri icin halife olmaga ugrasdikla- 
rmdan, o zemamn tarihcileri, Eshab-i kiram arasindaki vak'alan 
da, Abbas! halifelerinin haline benzeterek yazdi. Emevi halifeleri- 
ne de iftiralar yapdilar. Bunlan lekelediler, kotii tamtdilar. 

Bunlar, galiba Ehl-i beyt-i nebeviyi "radiyallahii teala anhiim 
ecma'm" kendileri gibi saniyor. Onlan da, hazret-i Ebu Bekr ile 
Omere "radiyallahii anhiima" diisman biliyor. Onlan da, kendile- 
ri gibi, iki yiizlii, miinafik hayal ediyorlar. Hazret-i Alinin "radi- 
yallahii anh", iic halife ile meshur olan dostlugunun siyasi ve gos- 
teris oldugunu ve onlara, hakh bilerek, kalbinden gelerek degil de, 
miinafikhkla, hiirmet ve sevgi gosterdigini zan ediyorlar. Ne kadar 
sasilacak seydir. Bunlar, Ehl-i beyti, eger, Resulullahi "sallallahii 
aleyhi ve sellem" sevdikleri icin seviyorsa, Onun diismanlarma da, 
diismanhk etmeleri lazim gelirdi. Onun diismanlarma, Ehl-i bey- 
tin diismanlarmdan daha cok sogiip, la 'net etmeleri icab ederdi. 
Bunlardan hicbirinin, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" 
en biiyiik diismam olan ve mubarek viicudiine ve nazik ruhuna e- 
ziyyet ve iskenceler yapan Ebu Cehle la'net etdikleri, sogdiikleri 
gortilmemisdir. Fekat, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" 
en cok sevdigi Ebu Bekri "radiyallahii anh", Ehl-i beytin dtisma- 
m sanarak, ayet-i kerime ile ve hadis-i serifler ile medh edilmis 
olan bu biiyiik zata la'net etmekden, cirkin seyler soylemekden 
cekinmiyorlar. Bu nasil miislimanhkdir? Allah gostermesin, haz- 
ret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omerin "radiyallahii anhiima" Ehl-i 
beyte diisman olacaklan diisiinulebihr mi? Bu insafsizlar, keski 
Ehl-i beytin diismanlarma la'net etselerdi de, Eshab-i kiramm 
"aleyhimiirndvan" btiytiklerinin ismlerini kansdirmasalardi ve 
din biiyuklerini kotiilemeselerdi, Ehl-i siinnetden ayrihklan kal- 
mazdi. Ctinki, Ehl-i siinnet de, Ehl-i beytin diismanlarma diisman- 
dir. Onlarm kotii ve aleak olduklanm soylemekdedir. Ehl-i siinne- 
tin iyiliginden biri de sudur ki, belki miisliman olmusdur, tevbe et- 
misdir diye, hicbir kafire ve hicbir alcaga ism soyliyerek la'net et- 
mege izn vermemisler, kafirlere toptan la'nete miisa'ade etmisler- 
dir. Son nefesde, Allah korusun, imansiz giden belli kafirlere 
la'net etmislerdir. Bunlar ise, hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Ome- 
re "radiyallahii anhiima" utanmadan, sikilmadan la'net ediyor. 
Eshab-i kiramm btiyuklerine dil uzatiyorlar. Allahii teala, kendi- 
lerine dogru yolu gostersin! 

Ehl-i siinnet, iki miihim noktada, bunlardan ayrilmakdadir: 
1 — Birincisi sudur ki, Ehl-i siinnet, dort halifenin de hilafeti- 
nin dogru oldugunu, dordtiniin de, halife oldugunu soyliiyor. Ciin- 

-38- 



ki, Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Ben- 
den sonra, halifelik otuz senedir). Bu, gaybdan haber veren hadis-i 
seriflerdendir. Otuz sene hazret-i Alfnin "radiyallahii anh" hilafe- 
ti ile temam oldu. Bu hadis-i serif, dort halifeyi gostermekdedir ve 
hilafet siralan dogrudur. Bunlar ise, iic halifenin hilafetinin dogru- 
luguna inanmiyor. Zor ile, kuvvet kullanarak halife oldular diyor. 
Hazret-i Aliden "radiyallahii anh" baska kimse halife olamazdi di- 
yorlar. Hazret-i Alinin "radiyallahii anh" iic halifeye bi'at ve ita'at 
etmesi, (takiyye) idi. Ya'ni istemiyerek, idare etmek icin idi diyor- 
lar. Bu sozleri ile, insanlarm en iyisinin Eshabi arasmda nifak, iki 
yiizliiliik vardi, birbirlerini aldatarak geciniyorlardi samyorlar. 
Ciinki, bunlara gore hazret-i Aliyi "radiyallahii anh" sevenler ile 
sevmiyenler, senelerle birbirleri ile yalancikdan sevismisler. Kalb- 
lerindeki aynhgi saklamislar, diismanliklanni dostluk seklinde 
gostermisler. Bunlara gore, Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve 
sellem" mubarek sohbetinde edeblenen, yetisen Eshab-i kiramm 
hepsi, hileci, yalanci ve iki yiizlii oluyor. Kalblerinde olam sakla- 
yip, olmiyam gosteriyorlar. Bunun icin de, bu iimmetin en kotiisii, 
onlar oluyor. Sohbetlerin, derslerin en fenasi da, Resulullahm "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" sohbeti oluyor. Ciinki, bu kotii huylar, 
ondan sirayet etmis bulunuyor. Bunlara gore, asrlann en kotiisii, 
Eshab-i kiramm "aleyhimiirndvan" asn oluyor. Ciinki, onlann as- 
n, giiya diismanlik, intikam ve iki yiizliiliik ile dolu bulunuyor. 
Halbuki, Allahii teala, Kur'an-i kerimde Feth suresinde, mealen, 
(Onlar kendi aralannda devam iizere ve pek fazla merhametlidir- 
ler) buyurmakdadir. Allahii teala, hepimizi bu bozuk i'tikadlardan 
muhafaza buyursun! 

Bu iimmetin onde olanlan bu kadar kotii huylu olursa, sonra- 
dan gelenlerinde artik iyilik bulunabilir mi? Bunlar, Peygamber 
efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" sohbetinde bulunmanm 
iistiinliigiinu ve bu iimmetin ne kadar hayrli, kiymetli oldugunu 
bildiren ayet-i kerimeleri ve hadis-i serifleri acaba gormemisler mi, 
duymamislar mi? Yoksa, bunlan duyup da inanmamislar mi? 
Kur'an-i kerimi ve hadis-i serifleri bizlere onlar ogretdi. Eshab-i 
kiram "aleyhimiirndvan" kotii olursa, onlardan ogrenilen din de 
kotii olmaz mi? Bunlarin maksadi, yoksa, bu perde altmda dini 
yikmak midir ve islamiyyeti ortadan kaldirmak midir? Ehl-i beyti 
sever goriinerek, islamiyyeti yok etmege ugrasiyorlar. Keski haz- 
ret-i Aliyi "radiyallahii anh" sevenlere kiymet verselerdi de, bari 
bunlara iki yiizliiliik damgasmi vurmasalardi. Hazret-i Aliyi "radi- 
yallahii anh" sever ve sevmez sandiklan Eshab-i kiram, otuz sene 
birbirleri ile yalan, kin ve iki yiizliiliik yaparak gecinmisler ise, 

-39- 



bunlarm neresinde iyilik kalir? Hangi sozlerine inanilabilir? Ebu 
Hiireyreye "radiyallahii anh" dil uzatiyorlar, sogiiyorlar. Halbuki, 
bilmiyorlar ki, onu kotiileyince, ahkam-i islamiyyenin yansi kotii- 
lenmis olur. Ciinki, ictihad derecesine varmis olan biiyiik alimleri- 
miz buyuruyor ki, ahkam-i islamiyyeyi bildiren iicbin hadis-i serif 
vardir. Ya'ni iicbin ahkam-i islamiyye, siinnet ile belli olmusdur. 
Bu iicbinden binbesyuzimii haber veren Ebu Hiireyredir. O halde, 
onu kotiilemek, ahkam-i islamiyyenin yansini kotiilemek olur. 
imam-i Muhammed bin Isma'il Buhari buyuruyor ki, Ebu Hiirey- 
reden "radiyallahii anh" hadis-i serif isitip de soyliyenler, sekiz 
yiizden fazladir. Bunlarm hepsi de, Eshabdan ve Tabi'mdendir. 
Bunlardan biri Abdullah ibni Abbas ve biri Abdullah ibni Omer, 
birisi Cabir bin Abdullah, birisi de Enes bin Malikdir "radiyallahii 
annum ecma'in". Bunlarm soyledigi, Ebu Hiireyreyi "radiyallahii 
anh" kotiileyen soz, hadis-i serif degildir. Uydurmadir. Halbuki, 
onun ilmini ve anlayisim bildiren hadis-i serif meshurdur. Kendi 
diisiincesi ile boyle biiyiik zati, hazret-i Aliye "radiyallahii anh" 
diisman sanarak, ona karsi agzina geleni soylemek, ne biiyiik insaf- 
sizhkdir. Bu sapitmalarm sebebi, hep sevginin taskmhgidir. Az kal- 
sm imanlan gidecek. Hazret-i All "radiyallahii anh" icin de, iki 
yiizliiliik yapip, susdu diyorlar. Onun Seyhaym, ya'ni hazret-i Ebu 
Bekrle Omeri "radiyallahii anhiima" medh eden sozlerine acaba 
ne diyecekler. Halife iken, bircok insan arasmda soyledigi, iic hali- 
fenin hilafetlerinin dogrulugunu bildiren sozleri karsismda ne ya- 
pacaklar? Ciinki, iki yiizliiliikle, hilafet kendi hakki oldugunu ve 
iic halifenin hilafetlerinin haksiz oldugunu soylemedi diyorlarsa 
da, onlarm hilafetlerinin dogru oldugunu ve kendisinden daha 
yiiksek olduklanni soylemesi lazim degildi. Bundan baska, iic hali- 
fenin ustimlugunii bildiren hadis-i seriflere ve bunlari ve baskala- 
nm Cennet ile miijdeliyen hadis-i seriflere ne diyecekler? Ciinki, 
Peygamber efendimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" de, iki yiizliiliik 
yapdi demeleri caiz degildir. Peygamberlerin dogruyu bildirmeleri 
lazimdir. Daha, daha! Bunlari medh eden ayet-i kerimelere ne di- 
yecekler? Allahii tealaya da mi dil uzatacaklar? 

Allahii teala, Kur'an-i kerimde Tevbe, Maide ve Miicadele ve 
Beyyine surelerinde buyuruyor ki, (Biz onlarm her birinden razi- 
yiz. Onlarm herbiri de, Allahii tealadan razidirlar). Demek ki, hem 
sevmis, hem de sevilmislerdir. 

A'raf ve Hicr surelerinde mealen, (Biz azimiissan, onlarm 
kalblerindeki gil ve gi^^i nez' etdik) buyuruyor. Ya'ni kalblerin- 
deki kin, hiyanet ve birbirlerine diismanhk gibi seyleri kokiinden 
cikanp atdik. Bu ayet-i kerime gosteriyor ki, hicbir sahabi, hicbir 

-40- 



sahabi icin hased ve kin besliyemez. Bunlann kokii onlardan so- 
kulmiis, atilmisdir. Ciinki, hepsi Hakkulyakine varmislardir. Ara- 
larmda hasil olan miicadele ve muharebeler, ictihad sebebiyle idi. 
Her biri, kendi ictihadiyle hareket etmege me'mur ve mecbur ol- 
dugundan, hicbirine dil uzatilamaz. 

Enfal suresinin 64.cti ayet-i kerimesinde, cenab-i Hak, Resul-i 
Ekremine "sallallahii aleyhi ve sellem" mealen buyuruyor ki, (Sa- 
na, Allahii teala ve mii'minlerden sana tabi' olanlar kaffdir) ki, o 
vakt, Sahabe-i kiram pek az idi. Ayet-i kerimenin ma'nasma iyi dik- 
kat edilirse, Sahabe-i kiramm "radiyallahii teala anhurn ecma'in" 
biiyukliigii ve derecelerinin yiiksekligi anlasihr. Her biri dm-i isla- 
mm yayilmasmda, Server-i aleme "sallallahii aleyhi ve sellem" ka- 
fi oluyorlar. Allahii teala, onlarin ismini, kendi isminin yanma ge- 
tirerek buyuruyor ki, hakikatde ben sana yetisirim ve onlar benim 
kifayetimin mazhan olur. Goriiniisde onlar sana kifayet eder. Bas- 
kasmm yardimma liizum ve ihtiyac kalmaz. 

Feth suresinin 18. ci ayet-i kerimesinde, cenab-i Hak mealen 
buyuruyor ki, (Agac altinda sana bfat eden, [ya'ni emrlerini kayd- 
siz sartsiz yapmaga soz veren] mii'minlerden Allahii teala razidir) 
ki, bunlar Sahabe-i kiram idi (ve onlara Sekine, [ya'ni Tumaninet, 
kalblerine kuvvet] veriyor ve sana olan sevgilerini, Sidk ve ihlasi 
biliyor ve onlari yakin bir feth ve zafer ile sevablandiracagim miij- 
deliyor.) Hudeybiye anlasmasmda, Sidre yahud Siimre agacinm al- 
tinda yapilan soz vermege isaretdir. Goriiliiyor ki, Sahabeden her- 
birinin "radiyallahii teala annum ecma'in" nza-i ilahiye mazhar ol- 
dugu ve kalblerinin temiz ve halis oldugu ve sekinenin inzali ve 
Feth-i karib ile sevablandinlacaklarmi bildirmesi, mertebe ve san- 
lannin biiyukliigiine acik bir sahiddir. 

Feth suresinin diger ayet-i kerimesinde, (Sana bPat edenler) 
ya'ni seninle gaza ve cihadda bulunup, din-i islamin nesrinde, kul- 
lanma nasihat vermekde ve dogru yolu gostermekde beraber ola- 
caklarim ahd ve va'd edenler, (Allah celle saniihu ile miibaye'a, 
[ya'ni va'd] etmis olurlar) buyurdu. 

Diger ayet-i kerimede mealen, (Onlar Allahii tealayi severler. 
Allahii teala da onlari sever) buyurdu. Goriiliiyor ki, Sahabe-i ki- 
ramin hepsi "radiyallahii teala annum ecma'in" Allahii tealamn 
muhabbetine ve mahbubiyyetine mazhar olmusdur. 

Tevbe suresinin 103.cii ayet-i kerimesinde mealen, (Mekke-i 
miikerreme ehalisinden olup, Muhacirin denilen Sahabe-i kiram 
ile, Medine-i miinevvere ehalisi olan Ensardan ve onlara iyilikde 
tabi' olanlardan, Allahii teala razidir. Onlar da Allahii tealadan ra- 

-41- 



zidirlar) buyuruyor. Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh" Mekke-i 
miikerremenin, Sahabe-i kiramin esrafmdan, biiyiiklerindendir. 

Enfal suresinin yetmisikinci ayet-i kerimesinde mealen, (Bun- 
lann hepsi Peygamber aleyhissalatii vesselami klerinde iva ve is- 
kan etmis, dfn-i islam 1 yaymasinda nusrat ve yardimda bulunmus- 
lardir) buyuruldu. Imam-i Malikin "radiyallahii anh" buyurdugu- 
na gore, Samm fethinde, orada bulunan nasara [ya'm hiristiyanlar] 
dedi ki: Sizin Peygamberinizin Eshabi, bizim havarilerimizden da- 
ha iyidir. Zira onlann ismi, Tevratda ve incilde soylenmis ve medh 
olunmusdur. 

Sure-i Fethde yukanda bildirilmis olan ayet-i kerimeye dayana- 
rak imam-i Malik "radiyallahii anh", Eshab-i kirami sevmiyenlerin 
kafir olacagim soylemisdir. imam-i Safi'i "rahime-hullahii teala" 
de boyle buyurmusdur. 

Bu ayet-i kerimeler ve hadis-i serifler gosteriyor ki, Allahii te- 
ala ve Onun Resulii "sallallahii aleyhi ve sellem" Sahabe-i kiramin 
hepsini adil bilmisdir. Allahii tealanm ve Onun Peygamberinin 
"sallallahii aleyhi ve sellem" adil bildigi kimseleri, baskalannm 
adil bilmemesinin ne ehemmiyyeti ve zaran olur? Eger Sahabe-i 
kiram, ayet-i kerime ve ehadis-i serife ile medh ve sena edilmemis 
olsaydi dahi, islama yardimlan ve bu ugurda mallarmi ve canlarmi, 
ana, baba ve evladlanm feda etmeleri ve Peygamber efendimize 
"aleyhissalatii vesselam" yardim etmeleri ve imanlarinin kuvveti, 
hepsinin adil oldugunu ve boyle i'tikad etmemiz lazim geldigini 
acik olarak gostermekdedir. Ehl-i siinnet alimlerinin mezhebleri 
de budur. 

Sahabe-i kiramin faziletini, ytiksekligini, san ve riitbelerinin bti- 
yukliigunii gosteren hadis-i serifler sayilamiyacak kadar cokdur. 
Hepsi icin buyurulan hadis-i serifler cildlerle kitab teskil eder. 
Bunlardan birkacim bildirelim: 

Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" buyuruyor ki: 

(Eshabimin hepsi, gerek birlikde, toptan, gerekse birer birer, 
yildizlar gibi nurludurlar. Bunlardan hangi birine uyarsaniz, ya'nf 
ardi sira giderseniz, asl kurtulus yolu olan, insanhgin kemali ve 
se'adeti olan, Allahii tealanm sevgisine kavusursunuz). Bunun i- 
cindir ki, din imamlarimrz, ya'ni bu dmin biiyiikleri, Sahabe-i ki- 
ramdan herbirinin sozlerini, hareketlerini, islerini huccet ve sened 
olarak almisdir. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" bu 
hadis-i serifde demek istiyor ki, (Eshabimdan herhangisini kendi- 
nize mezheb imami tanir, rehber, onder edinirseniz, re'y ve icti- 
hadlan ile amel ederseniz, gosterdikleri yolda giderseniz, dogru 

-42- 



yolda yuriimus olursunuz). Bundan anlasihyor ki, bunlarm hepsi 
miictehiddir. Herbiri ayet-i kerimelerde ve hadis-i seriflerde acik- 
ca bildirilmiyen ahkam-i dmiyyeyi, ilmleri ile, yiikseklikleri ve ke- 
malleri ile ve kalblerinin nurlan ile ayetlerden ve hadis-i serifler- 
den bulup cikarabilmekdedir. Bunun icindir ki, Server-i alem "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem", Sahabe-i kiramdan bircogunu, din-i isla- 
mi yaymak ve herkese bildirmek icin, uzak memleketlere gonder- 
dikleri zeman, tenbih buyururlardi ki, karsilasacagmiz vak'alarm, 
hadiselerin nasil yapilmasi lazim geldigini, Kur'an-i kerimde ve ha- 
dis-i seriflerde acik goremediginiz vakt, ayet-i kerimelerin delale- 
tinden, isaretlerinden, riimuzundan, ifade seklinden, uygun ma'na- 
larmdan, muhalif ma'nalanndan, emrlerinin icablanndan cikanp 
anlayiniz ve anladigmiza gore yapmiz ve yapdinniz! Miictehidlerin 
vazifesi de budur. Sahabe-i kiramm herbirini bir yildiza tesbih bu- 
yurdu ki, denizlerde, daglarda, derelerde, tepelerde, sahralarda, 
collerde yollanni sasiranlar, kibleyi, diger cihetleri anyanlar, bun- 
larm ziyasi sayesinde yol bulabilsinler. Zeman-i se'adetden sonra 
(Hulefa-i ra^idin) ve biitiin Eshab-i kiram, boylece birbirlerini 
miictehid tanimislardir. Birbirlerinin re'y ve ictihadlanna yanhs 
dememislerdir. Sahabe-i kiramm sohbetlerinde ve derslerinde ye- 
tisen Tabi'in-i kiramin cogu da boyle miictehid oldu. Bunlarm soh- 
bet ve derslerinde bulunan Tebe'i tabi'inden bir kismi da ictihad 
derecesine yiikseldi. imam-i a'zam Ebu Hanife, imam-i Malik, 
imam-i Safi'i, imam-i Ahmed bin Hanbel, imam-i Evzai, Siifyan-i 
Sevri, Siifyan bin Uyeyne, Daviid-i Tai ve benzerleri "rahime-hu- 
mullahii teala" bunlardandir. Bunlar azala azala, dordiincii asrm 
sonunda, ictihad yapabilecek derin alim yetisemez oldu. Once gel- 
mis miictehidlerden cogunun da mezhebleri unutuldu. Simdi, an- 
cak dort imamm mezhebi kaldi. Bunlar da, imam-i a'zam, imam-i 
Safi'i, imam-i Malik ve imam-i Ahmed bin Hanbel "radiyallahii 
anhiim"dur. Onlardan sonra bu mertebeye, bu dereceye kimse va- 
sil olamadi. Onun icin, mezhebler, dort olarak kaldi. Miislimanla- 
nn hepsi, bu dort mezhebden birine uymaga mecbur ve me'mur ol- 
du. 

Birkacim bildirdigimiz ayet-i kerimeler ve hadis-i serifler kar- 
sismda Allahii teala, mezhebsizlere insaf versin! Herkes bilir ki, i- 
ki yiizluliik, hainlik alametidir. Eshab-i kirama ve hele, en kiymet- 
lilerinden olan, Allahm arslanma, hie iki yiizlu denilebilir mi? in- 
sanhk dolayisiyle, dogru soz, bir iki saat veya bir-iki giin saklana- 
bilir denirse, yeri vardir. Fekat, Allahm arslanma, tam otuz sene, 
hainlik alametini yiiklemek ve bu uzun zemanda, hep iki yiizlii- 
liikle yasadi demek, ne kadar cirkin, ne kadar alcakca bir iftira o- 

-43- 



lur. Kuciik giinah, her zeman yapihrsa, biiytik giinah olur buyur- 
muslardir. Kotii insanlann, munafiklann bir fenaligim otuz sene 
durmadan yapmamn, artik ne olacagmi dusiinmeli. Bu sozlerinin 
cirkinligini bilip de, Seyhaynin ustunlugiinti kabul etselerdi, boyle- 
ce hazret-i Aliye "radiyallahii anhiim" ihanet etmekden, alcalt- 
makdan kurtulurlardi. iki beladan kiicugiinii secmis olurlardi. Su- 
nu da soyliyelim ki, Seyhaynin iistunliigunii soylemekde, hazret-i 
Aliyi "radiyallahii anhiim" kiiciiltmek yokdur ve onun halifeligi in- 
kar edilmis olmaz. Vilayetdeki yiiksek mertebesine ve hidayet ve 
irsad makamina dokunulmus olmaz. Halbuki, bunlarm dedigi gibi, 
onu iki yiizlii bilmekle, biitiin bu meziyyetler, kiymetler, kendisin- 
den almmis olur. Ciinki, iki yiizliiltik, miinafiklarm, en asagi insan- 
lann ve yalanci, dolandinci kimselerin isidir. 

Seyhaynin halife olacaklan ve hatta Resulullahm "sallallahii 
aleyhi ve sellem" yamnda defn olunacaklari, hadis-i seriflerde bil- 
dirilmisdi. Ebu Bekr-i Siddik ve Omerebnil-Hattab ve Osmaneb- 
nil-Affan ve Aliyyibni Ebi Talibin "radiyallahii anhiim" medh ve 
senalanni bildiren hadis-i serifleri merak edenlere, binikiyiizalt- 
misdort ve binucyuzyirmibes hicri senelerinde istanbulda basilmrs 
olan, tiirkce (Menakib-i (ihar-yar-i giizfn) ismindeki kitabi okuma- 
lanm tavsiye ederiz. 

Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii teala anh" icin, Server-i alem 
"sallallahii aleyhi ve sellem" buyuruyor ki, (Peygamberlerden son- 
ra "aleyhimtissalevatu vesselam" Ebu Bekrden daha iistiin bir 
kimse iizerine giines tlogmamis ve batmamisdir). Diger bir hadis-i 
serifde buyuruyor ki, (Allahii tealanm gogsiime akitdigi ilmlerin 
hepsini, Ebu Bekrin "radiyallahii anh" gogsiine akitdim). 

Omerebnil-Hattab "radiyallahii anh" icin olan hadis-i serifler- 
den birinde Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" buyuruyor 
ki, (Benden sonra Peygamber gelseydi, Omer "radiyallahii anh" 
Peygamber olurdu). Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", 
hazret-i Omerin "radiyallahii anh" derecesini Cebraile sormusdu. 
Cebrail "aleyhisselam" da, (Ben Cebrail oldugum halde, Alem ya- 
ratddigi zemandan kiyamet giiniine kadar Omerin faziletlerini ve 
kemalatim soylesem bitiremem!) demisdi. Bununla beraber, haz- 
ret-i Omerin "radiyallahii anh", biitiin iistiinlukleri, hazret-i Ebu 
Bekrin "radiyallahii anh" ustiinliiklerinden ancak birisidir. 

imam-i Osmam "radiyallahii anh" medh eden hadis-i serifler- 
den birinde buyuruyor ki, (Her Peygamberin Cennetde bir arka- 
dasi vardir. Benim arkadasim da, Osmandir). 

Imam-i Alinin "radiyallahii anh" yiiksekligini bildiren hadis-i 

-44- 



seriflerden birinde buyuruyor ki, (Alinin "radiyallahii anh" bana 
olan yakinhgi, Harfin Peygamberin, Musa aleyhisselama olan ya- 
kinhgi gibidir). Harun aleyhisselam, Musa aleyhisselamm kardesi 
ve vezfri ve muavini idi. Bu hadis-i seriflerden, mezhebsizlerin yan- 
ks ma'na cikardigi ve cevabi, uciincii kismda ve (Hak Soziin Vesi- 
kalari) kitabmda bildirildi. Imam-i Ahmed ibni Hanbel buyuruyor 
ki, imam-i All "radiyallahii anh" hakkinda buyurulan hadfs-i serif- 
ler kadar, hicbir sahabi icin soylenmemisdir. 

2 — Ikincisine gelince, Ehl-i siinnet, Eshab-i kiram arasmdaki 
muharebelerin, diinya icin degil, hakikati ortaya cikarmak icin ya- 
pildigmi bildiriyor. Onlann hepsini kin ve diismanhk gibi asagihk- 
lardan uzak biliyor. Ciinki, Eshab-i kiramm hepsi, insanlarm en i- 
yisinin sohbetinde, nasihatlan karsisinda tertemiz olmus, kin, diis- 
manhk gibi kotiiliikler kalblerinden cikanlmisdir. Her biri ictihad 
makamina yiikselmislerdir. Her miictehidin, kendi ictihadina, bu- 
lusuna gore hareket etmesi vacib oldugundan, baska baska ictihad 
etdikleri seylerde, birbirlerinden aynlmalan lazim olacakdir. Her- 
birinin, kendi ictihadina uymasi dogru olacakdir. O halde, onlann 
aynlmalan da, birlesmeleri gibi, dogru idi. Keyfleri, sehvetleri, 
nefs-i emmarelerinin istekleri ile degildi. ictihad yiiziinden idi. 

(Ictihad) Kur'an-i kerimde ve hadis-i seriflerde acikca bildiril- 
memis olan emrleri, acik bildirilenlere benzeterek, bir emr meyda- 
na cikarmak demekdir. Bu da, (Fa'tebiru) ve (Ves'elu ehlezzikri) 
ayet-i kerimeleri ile emr edilmekdedir. Ya'ni cahsarak, ugrasarak, 
biitiin dikkat ve diisiincelerinizle Kur'an-i kerimde ve hadis-i serif- 
lerde bulunmiyan mes'eleleri, bulunanlara kiyas ederek, benzete- 
rek bir hiikm-i ser'i cikanmz diye emr edilmekdedir. 

(Mizan) kitabmda diyor ki, ictihad yapmagi emr eden ayet-i ke- 
rimeler cokdur. Nahl suresinin kirkdordiincii ayet-i kerimesinde 
mealen, (Bizden indirileni insanlara aciklaman icin) ve Nisa sure- 
sinin ellidokuzuncu ayet-i kerimesinde mealen, (Allahin kitabina 
ve Resuliin hadislerine miirace'at edin!) buyuruldu. Bu ayet-i ke- 
rimeler, ictihad etmegi emr ediyor. 

Imam-i a'zam Ebu Hanifenin talebesinden ictihad makamina 
yiikselenlerin en meshurlan, imam-i Ebu Yusiif, imam-i Muham- 
med, imam-i Ztifer ve Hasen bin Ziyad "rahime-hiimuilahu teala" 
gibi biiyiiklerdir. Bunlar, imam-i a'zamdan yalmz birkac mes'ele- 
de ayrilmislar, bu mes'elelerde kendi ictihadlarma gore amel et- 
mislerdir. Ciinki, bu mes'elelerde kendi ictihadlan ne seklde ise, 
ona gore amel etmeleri farz olup, imam-i a'zamm re'y ve ictihadi- 
na uymalan caiz degildir. 

-45- 



Sahabe-i kiramm herbiri de miictehid olup, ictihad riitbesinin 
temamiyle sahibi olduklarmdan, ayet-i kerimelerde ve hadis-i se- 
riflerde acikca bildirilmiyen mes'elelerde kendi re'y ve ictihadlan- 
na gore amel etmeleri farz olup, kendilerinden yukari olan Saha- 
be-i kiramm, daha yiiksek, daha iistiin olduklanm bildikleri halde, 
onlarm re'y ve ictihadlarma tabi' olmadilar. Bunun icindir ki, Ser- 
ver-i alemin "sallallahu aleyhi ve sellem" hayatinda ve Hulefa-i 
Rasidinin hilafetleri zemamnda, din-i islami bildirmek icin, uzak 
memleketlere gonderdikleri Sahabe-i kirama, ayet-i kerime ve ha- 
dis-i seriflerde acikca bildirilmiyen mes'eleleri, kryas ediniz diye 
emr olunurdu. Mesela Mu'az bin Cebeli "radiyallahii anh" Yeme- 
ne vali ta'yin buyurduklan zeman, (Orada ne ile hiikm ve emr e- 
deceksin!) diye sordular. Allahii tealanm kitabi ile amel edecegim, 
dedi. (Kur'an-i kenmde bulamaz isen ne yaparsin?) buyurdukla- 
rmda, Allahii tealanm Peygamberinin "sallallahu aleyhi ve sellem" 
hadis-i seriflerini kendime diistur ve kanun yapacagim. Ya'ni onun 
sozleri ile, halleri ile ve isleri ile amel edecegim dedi. (Resulullahin 
sozlerinde de bulamaz isen ne yaparsin?) buyurduklarmda, ayet-i 
kerimeler ve hadis-i serifler dairesinden cikmaksizm, kendi ictiha- 
dimla hareket ederim dedi. Resul-i ekrem "sallallahu aleyhi ve sel- 
lem", bu cevablan isitince, Mu'az bin Cebelin "radiyallahii anh" il- 
minden ve buyiiklugiinden dolayi, Allahii tealaya hamd ve siikr 
eyledi. Bu hal, iisul-i fikh kitablarmda, Menar ve Hasiyesi ibni Me- 
lek "rahime-hullahii teala" kitablarmda yazihdir. 

Eshab-i kiramdan "radiyallahii teala annum ecma'in" ictihadla- 
n hazret-i Alinin "radiyallahii teala annum" ictihadma uymiyarak, 
onunla muharebe edenlere, si'fler kafir diyorlar. Harb etdikleri icin, 
her alcakhklan soyliiyor, la'net ediyorlar. Halbuki Eshab-i kiram 
"aleyhimumdvan" ictihad edilmesi lazim gelen bircok islerde, Pey- 
gamber "sallallahu aleyhi ve sellem" efendimizden ayri ictihad et- 
mislerdi. Bu aynlmalan kabahat sayilmamisdi. Melek geldigi, vahy 
getirdigi halde bile bu aynhkdan men' edilmemislerdi. 

O halde hazret-i Alinin "radiyallahii anh" ictihadmdan ayn- 
lanlara kafir denilebilir mi? Bunun icin Eshab-i kirama "aleyhi- 
miirndvan" dil uzatilabilir mi? Onun ictihadmdan ayrilan miisli- 
manlar pek cokdu. Eshab-i kiramm biiyiiklerinden idi ve bir kismi 
da, Cennet ile miijdelenenlerdendi. Bunlara kafir demek, dil uzat- 
mak, kolay birsey degildir. Bu din-i islamm hemen yansim bizlere 
bildiren bunlardir. Bunlar kotiilenirse, dinin yansi yikilmaz mi? 
Bu biiyiiklere nasil dil uzatilabilir ki, bunlardan hicbirinin bildir- 
digi bir hadisi, islam alimlerinden kimse red etmemisdir. Emir de, 
vezir de, kebir de, fakih de kabul etmisdir. Allahii tealanm kitabi 

-46- 



olan Kur'an-i kerimden sonra, biitiin kitablarm en sahihi (Buhariy- 
yi $erif)dir. Si'iler de buna inanmakdadir. Bu fakir [ya'ni imam-i 
Rabbani] si'i alimlerinin biiyiiklerinden olan Ahmed Tebtiden i- 
sitdim ki, Kitabullahdan sonra, en dogru kitab Buharidir, diyordu. 
Iste bu kitabda hem hazret-i Aliye "radiyallahii anh" uyanlann, 
hem de uymryanlarin bildirdigi hadis-i serifler yazihdir. Bu muha- 
rebeler, onlarm adaletine, dogruluklarma bir leke stirmemisdir. 
Hazret-i Alinin "radiyallahii anh" soyledigi hadis-i serifleri yazdi- 
gi gibi, hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahii anh" soylediklerini de 
yazmisdir. Eger hazret-i Mu'aviyede "radiyallahii anh" ve onun 
sozlerinde, siibhe edilecek, dil uzatilacak birsey olsaydi, onun bil- 
dirdigi hadis-i serifleri kitabma yazmazdi. Eski alimlerimiz, hadis 
miitehassislan da hep boyle yapmis, Eshab-i kiramin "aleyhimiir- 
ndvan" aynhgmi diisiinmiyerek, hepsinin bildirdigi hadis-i serifle- 
ri dogru kabul etmisler, kitablarmda yazmislardir. Hazret-i Aliye 
"radiyallahii anh" uymamagi bir kusiir ve kabahat saymamislar- 
dir. Sunu iyi bilmelidir ki, hazret-i Alinin "radiyallahii anh" ayn 
kaldigi her isde, hakh olmasi lazim gelmez ve ondan aynlanlarm 
her zeman yamlmis olmasi icab etmez. Evet bu muharebelerde o, 
hakh idi. Fekat, her zeman hakkm onda olmasi gerekmez. Ctinki, 
ictihad islerinde Tabi'inin biiyiikleri ve din imamlan [mahalle ve 
cami' imamlan degil], cok defa onun ictihadina uymamis, baska 
ictihad edip, kendi ictihadlanna gore hareket etmislerdir. Hak her 
zeman onda olsaydi, kimse onun ictihadmdan aynlmazdi. Mesela, 
Tabi'inin biiyiiklerinden ve miictehidlerin yiiksek tabakasindan 
olan Kadi Siireyh "rahime-hullahii teala", onun ictihadi ile karar 
vermedi. imam-i Hasenin sahidligini kabul etmemisdi. Miictehid- 
ler, hep kadi Siireyhin karan ile hareket ederek, oglun baba icin 
sahid olmasim caiz gormemislerdir. Daha bircok islerde, o yiice 
imama uymiyan ictihadlar secilmisdir. insafli okuyucular, bunlan 
pek iyi bilirler. Demek ki, hazret-i Alinin "radiyallahii anh" ictiha- 
dmdan ayrilmak, bir sue degildir. Aynlanlara dil uzatmak caiz de- 
gildir. 

Aise-i Siddika "radiyallahii anha", Allahii tealanm sevgilisinin 
sevgilisi idi. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" vefat 
edinceye kadar, onu cok sever ve yanmdan ayirmazdi. Onun oda- 
smda, onun yatagmda ve mubarek basi onun kucagmda iken can 
vermisdi. Onun misk kokulu odasmda defn edilmis, kalmisdir. Bii- 
tiin bu iistiinliiklerden ve kiymetlerden ayn olarak kendisi biiyiik 
alim ve mtictehid idi. Peygamber efendimiz "aleyhissalatii vesse- 
lam", dmin yansinm bildirilmesini ona birakmisdi. Eshab-i kiram 
"aleyhimiirndvan" sikisdiklan zeman, ona gelip, ona sorup ogre- 

-47- 



nirlerdi. Boyle bir Siddika ve miictehideye, Emire [All] "radiyalla- 
hii anhiima" uymadi diye, dil uzatip, ona yakismiyan cirkin iftira- 
lan soylemek mtislimanhga sigmaz. Peygamberimize "sallallahii 
aleyhi ve sellem" imam olan kimsenin agzindan boyle sozler cik- 
maz. All "radiyallahii anh" Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve 
sellem" damadi ve amcasi oglu ise, Aise "radiyallahii anha" da, 
zevce-i mutahherasi, cok sevdigi ailesidir. 

Birkac sene evveline kadar, bu fakir [ya'ni imam-i Rabbani] 
miskmleri doyurdugum zeman, Ehl-i abanm ruhlanna niyyet eder- 
dim. Ya'ni Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" ile birlikde, 
All, Fatima, Hasen ve Hiiseyn "radiyallahii anhiim" hazretlerinin 
ruhlanna da gonderirdim. Bir gece rii'yada, Fahr-i alemi "sallalla- 
hii aleyhi ve sellem" goriip selam verdim. Selamimi almadilar ve 
mubarek yiizlerini dondiirdiiler ve (Ben yemegi Ai^enin evinde 
yirdim. Bana yemek gondermek istiyenler, Aiscnin evine gonde- 
rirlerdi) buyurdular. Bundan anladim ki, rii'yada yiizlerini cevir- 
melerinin sebebi, yemek dagitirken, niyyetde hazret-i Aiseyi "ra- 
diyallahii anha" ortak etmedigim imis. Ondan sonra hazret-i Aise- 
yi de hatta zevce-i mutahheralarm hepsini niyyetde ortak eyledim. 
Ehl-i beytin hepsini "radiyallahii teala anhiim ecma'm" araya ko- 
yarak diia eder oldum. Ciinki, bunlar da, Ehl-i beytdendirler. O 
halde Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" hazret-i Aise-i Sid- 
dika yolu ile gelen eziyyet, hazret-i Ali "radiyallahii anhiima" yo- 
lundan gelen eziyyet ve cefadan daha cokdur. Akh ve insafi olan, 
bunu pek iyi bilir. Evet bu soylediklerimiz, hazret-i Aliyi "radiyal- 
lahii anh", Peygamber "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizi sev- 
digi ve saydigi icin sevenler ve sayanlar icindir. Amma bir kimse, 
Muhammed aleyhisselami araya katmadan, onu dogrudan dogru- 
ya seviyorsa, buna soziimiiz yokdur. Zira soz anlamaz. Bunun 
maksadi, din-i islami yikmak, ahkam-i islamiyyeyi bozmakdir. 

Bunlar Muhammed "sallallahii aleyhi ve sellem"i aradan kaldi- 
rarak, Onsuz bir din kurmak, dogruca imam-i Aliyi "radiyallahii 
teala anh" sevmek ve ona baglanmak istiyorlar. Nitekim, tarih bo- 
yunca, bircok zemanlarda ba'zi dalkavuklar, ahmaklar, baslarmda 
bulunan zalimlere, diktatorlere yaltaklanarak, diinyahk ele gecir- 
mek icin, onlara Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem", 
hatta Hahk tealanm biiyiikliigiinii konduruyorlar. Bunlarm kendi- 
leri de, yaltaklandiklan da yikihp gitmis, maddeleri ciiriimiis, kok- 
mus, igrenc bir hal almis. Habis ruhlan da, Cehennem azabma ya- 
kalanarak diinyadaki azgmliklarmm, din-i islama yapdiklan haka- 
retlerin cezalarim bulmuslar. Aldandiklanm anlamislardir. 

Muhammed aleyhisselamdan yiiz cevirmek, baska birini On- 

-48- 



dan daha biiyiik, daha sevgili bilmek kiifrdiir, dalaletdir, zmdikhk- 
dir. imam-i All "radiyallahii anh" bunlan sevmez. Eshab-i kiramm 
hepsi "radiyallahii teala anhiim ecma'm" ve hazret-i Osman ile 
hazret-i All "radiyallahii anhiim", hep Peygamberimizin "sallalla- 
hii aleyhi ve sellem" hatiri ve sevgisi icin sevilir. Zira, (Onlan se- 
ven, beni sevdigi icin sever. Onlara diisman olan, bana diismanhk 
etmis olur) buyurmusdur. 

Talha ve Ziibeyr "radiyallahii anhiima" Eshab-i kiramm bii- 
yiiklerinden ve Asere-i miibessereden idi. Ya'ni Cennete gidecek- 
leri miijdelenmis idi. Onlara dil uzatilabilir mi? Onlara sogmek, 
kendini sogmek, kiiciiltmekdir. Omer "radiyallahii anh" vefat 
ederken, Sahabe-i kiram arasindan alti kisiyi halife olmaga layik 
goriip, bunlardan birinin halife secilmesini tavsiye etmisdi. Bunlar- 
dan birini, digerine tercih edememisdi. Talha ve Ziibeyr "radiyal- 
lahii anhiima" o alti biiyiiklerden ikisidir. Her ikisi de hilafeti iste- 
meyip, haklarim ve re'ylerini diger dordiine birakmisdir. Talha 
"radiyallahii anh" o kimsedir ki, Server-i aleme "sallallahii aleyhi 
ve sellem" karsi edebsizlikde bulundu diye, kendi babasim katl ve 
feda etmisdi. Allahii teala, onun bu hareketini Kur'an-i kerimde 
medh etmisdir. Ziibeyr "radiyallahii anh" ise, Peygamber "sallalla- 
hii aleyhi ve sellem", onun katilinin Cehennemde oldugunu haber 
vermisdir. Ona dil uzatanlar, la'net edenler, alcakhkda, onun kati- 
linden geri degildir. Her ikisi de, islamm biiyiikleri ve miislimanla- 
nn goz bebekleridir. 

Eshab-i kirami asagilamak nasil caiz olur ki, onlar dm-i islami 
yiikseltmek ve Restilullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" yardim 
etmek icin, insan giiciiniin iistiinde cahsmislar, din ugrunda gece- 
lerini, giindiizlerine katmislardir. Mallanm Allahii teala yolunda 
feda etdiler. Akrabalanm, ailelerini, cocuklanm, vatanlanm, evle- 
rini, akarsularim, tarlalarim, agaclanm Resulullahm "sallallahii a- 
leyhi ve sellem" sevgisi yolunda terk etdiler. Onun mubarek viicti- 
diinii kendi viicudlerine ve Onun sevgisini, mallannin ve evladla- 
rmm sevgisine tercih ve takdim etdiler. Bunlar, onlardir ki, soh- 
bet, ya'ni arkadashk serefine nail ve o sohbetde, baskalanna nasib 
olmiyan bereketlere ve derecelere malik oldular. Bunlar onlardir 
ki, vahyi, ya'ni Kur'an-i kerimin inmesini gormek ve Cebrail 
"aleyhisselam" ile beraber oturmak serefine kavusdular. Mu'cize- 
lere, harikalara sahid oldular. Baskalanna isitmek nasib olan 
ni'metleri ve ilmleri gordiiler. Onlardan sonra kimseye verilmiyen 
kalb temizligi, ruh olgunlugu, onlara verildi. Baskalan dag kadar 
altun sadaka verse, onlann bir avuc arpa sadakasi sevabma, hatta 
yansma yetisemez. Allahii teala, onlan Kur'an-i kerimde medh e- 

- 49 - Eshab-i Kiram - F:4 



derek, (Onlardan raziynn, onlar da benden razidir) buyurdu. Su- 
re-i Feth sonunda, onlara kizanlara, diisman olanlara (Kafirler) 
buyuruluyor. Su halde, onlara diisman olmakdan, kiifrden kacar 
gibi kacmak lazimdir. Bunlar, Server-i alemi "sallallahii aleyhi ve 
sellem" asm sevdiklerinden, Onun makbulii oldular. Eger ba'zi is- 
lerinde birbirlerinden aynhrlar, kendi ictihadlarma gore hareket 
ederlerse birsey denemez. Hakki ve dogruyu bulmak icin hasil 
olan aynlikdir ve baskasinm ictihadma uymamakdir. imam-i Ebu 
Yusiif, ictihad derecesine yiikseldikden sonra, imam-i a'zam Ebu 
Hanifeye "radiyallahii anhiima" uysaydi hata olurdu. Kendi re'yi- 
ne uymasi dogrudur. imam-i Safi'i "rahmetullahi aleyh" Sahabe-i 
kiramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" sozlerine uymaz, ken- 
di re'yine tabi olurdu. ister Siddik-i a'zam olsun, ister imam-i All 
olsun, hangi biiyiik Sahabi "radiyallahii anhiim" olursa olsun, soz- 
lerine uymayip, kendi re'yi ile karar vermegi dogru yol bilirdi. Her- 
hangi bir muctehidin, Sahabinin "radiyallahii anh" soziine uyma- 
masi, miimkin ve caiz iken, Sahabe-i kiramin, ictihad islerinde bir- 
birlerinden aynlmalan, miinakasa etmeleri, nicin kabahat olsun? 
Sahabe-i kiram "radiyallahii anhiim" ictihad islerinde, ba'zan Ser- 
ver-i aleme "sallallahii aleyhi ve sellem" de uymamis, sallallahii 
aleyhi ve sellem efendimizin ictihadmdan aynlmalan bir kabahat 
olmamis, cirkin sayilmamis, men' olunmamis ve azarlanmamislar- 
dir. Sahabe-i kiramin "radiyallahii anhiim" boyle ayrilmalanm, Al- 
lahii teala begenmeseydi, elbette men' eder ve aynlanlara azab 
edecegini bildirirdi. Halbuki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" ile yiiksek sesle konusanlan men' buyurmus ve azarlamrsdi. 

Bedr muharebesinde alman esirlere ne yapahm, siialini buyur- 
dukda da, Sahabe-i kiramin re'yleri, ya'm fikrleri baska baska ol- 
musdu. Omer-iil Faruk ve Sa'd ibni Mu'az "radiyallahii anhiima" 
esirleri oldiirelim dedi. Diger Sahabiler "radiyallahii anhiim" ise, 
para karsihgi birakahm, demislerdi. Server-i alem "sallallahii aley- 
hi ve sellem" de, bu re'yi kabul buyurup sahverdiler. Sonra, ayet-i 
kerime gelerek, birinci re'yin dogru oldugu bildirildi. 

Eshab-i kiramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" biiyiiklii- 
giinii ve mezheblerin ne oldugunu anlamak icin ictihadi iyi bilmek 
lazimdir. 

Mai ve mtilke olma magrur, 
deme var mi ben gibi. 
Bir muhaiifyel eser, 
savurur barman gibi. 



50 



ICTIHAD 

ictihad, giicii, kuvveti yetdigi kadar, zahmet cekerek, ugrasarak 
calismak demekdir. ictihaddan maksad, ayet-i kerimelerden ve ha- 
dis-i seriflerden, ma'nalari acikca anlasilmiyanlan, acikca bildiren 
diger ahkam-i islamiyyeye kryas ederek, benzeterek, bunlardan ye- 
ni hiikmler cikarmaga ugrasmak, calismak demekdir. Mesela anaya, 
babaya ita'ati emr eden ayet-i kerimenin meal-i alisi, (Onlara, of si- 
kildim demeyin!)dir. Dogmekden, sogmekden bahs buyurulmamis- 
dir. Ayet-i kerimede, yalmz bunlarm en hafifi olan of kelimesi acik- 
ca bildirildigine gore, muctehidler, dogmenin, sogmenin ve hakaret 
etmenin elbette haram olacagim ictihad etmislerdir. Yine mesela, 
Kur'an-i kerimde serab icmek yasak edilmis, baska ickiler bildiril- 
memisdir. Serabm haram olmasmm sebebi, hamr kelimesinden de 
anlasilacagi iizere, tahmir-i akl, ya'ni akh kansdirdigi, giderdigi icin- 
dir. Bundan dolayi muctehidler, serabin haram olmasmdaki sebeb, 
herhangi bir ickide bulunsa haramdir, diye ictihad etmisler. Her ser- 
hos eden seyin haram oldugunu emr buyurmuslardir. Allahii teala, 
Kur'an-i kerimde, ictihad ediniz! diye emr ediyor. Bircok ayet-i ke- 
rimelerden, ilmleri derin olan yiiksek derecedeki alimlerin ictihad 
ile emr olunduklan anlasilmakdadir. O halde, ehliyyeti ve liyakati 
ve ilmde ihtisasi tam olanlarm, ya'ni ma'nalari acikca anlasilmiyan 
ayet-i kerime ve hadis-i seriflerin iclerinde sakh bulunan ahkami ve 
mes'eleleri, mefhumen, mantukan, delaleten anhyabilecek kuvvet 
ve kudretde olanlarm ictihad etmesi farzdir. 

Ictihad makamina layik olabilmek icin, bircok kayd ve sartlar 
vardir. Evvela arabi yiiksek ilmleri temam bilmekle beraber, 
Kur'an-i kerimin hepsi ezberinde olmak, sonra, ayet-i kerimelerin 
ma'na-i muradisini, ma'na-i isarisini, ma'na-i zimm ve iltizamisini 
bilmek ve ayet-i kerimelerin, indigi zemanlan ve sebebleri ve ne 
hakkmda geldiklerini, kiilli, ciiz'i olduklanm, nasih, mensuh olduk- 
larmi, mukayyed ve mutlak olduklanm ve bunlar gibi diger vechele- 
rini ve kiraet-i seb'a ve asereden ve kiraet-i sazzeden nasil istihrac 
edildiklerini bilmek, kiitiib-i sitte ve diger hadis kitablarmda bulu- 
nan hadis-i seriflerin hepsini ezberden bilmek ve her hadisin ne ze- 
man ve ne icin soylendigini ve siimul derecesini, hangi hadisin dige- 
rinden evvel veya sonra oldugunu, aid olduklan cihetleri, hangi 
vak'a ve hadise iizerine soylendiklerini ve kimler tarafindan nakl ve 
rivayet edildiklerini ve bunlarm her birinin hal tercemelerini bil- 

-51- 



mek, fikh ilminin Usui ve ka'idelerine vakif olmak, oniki ilmi, ayet-i 
kenmelerin ve hadis-i senflerin riimuz ve isaretlerini, sun ve ma'ne- 
vi tefsirlerini anlayip kavnyabilecek ayri bir irfana, nur-i fman ve it- 
mi'nan ile dolu miinevver ve muaffa bir kalb ve vicdana sahib bu- 
lunmak lazimdir. Bu yiiksek vasflar ve hususiyyetler, ictihad mevki' 
ve makammm icablan ve luzumlu sartlandir. Fekat, boyle faziletle- 
ri tasryan, akllan kuvvetli kimseler, ancak Peygamberimizin "sallal- 
lahii aleyhi ve sellem" asr-i se'adetinde ve Sahabe-i kiramm "radi- 
yallahii teala anhiim ecma'm" zemamnda ve Tabi'in ve Tebe'i ta- 
bi'm devrinde bulunabiliyor, sohbet bereketi ile yetisiyordu. Zeman 
ilerleyip, asr-i se'adetden uzaklasildikca, fikrler, re'yler bozulmus, 
dagilmis, bid'atler tiiremis, boyle iistiin, kiymetli kimseler yavas ya- 
vas azalmis, dordiincii asrdan sonra, bu sifatlara malik bir alim orta- 
da kalmamisdir. Boyle oldugu, (Mizan-iil-kiibra) ve (Redd-iil-muh- 
tar) ve (Hadika) kitablarmda, acikca yazilidir. 

(Fa'tebiru) ayet-i kerimesinin meal-i alisi, (Ey akl sahibleri! 
Akl erdiremediginiz mes'elelerde, onlari bilen ve derinliklerine 
tam ermis olanlara tabi' olunuz) demekdir. 

Ictihad makamma varmis bulunan yiiksek kimseler, kendi icti- 
hadlarma gore hareket etmek mecburiyyetindedir. Baska miicte- 
hidlerin ictihadlanna tabi' olamazlar. Hatta Peygamberlerin "aley- 
himiissalevatii vesselam" zemanlarmda da, sahabilerden biri, ken- 
di Peygamberinin ictihadma uymiyan ictihadda bulunursa, kendi 
ictihadina gore hareket ederdi. Burada bir siial sorulabilir. Pey- 
gamberler de "aleyhimussalevatii vesselam" ictihad eder mi idi? 
Evet, onlar da, Allahii tealamn acikca bildirmedigi emrleri, acik 
bildirilmis olan emrlere kiyas ederek, benzeterek ictihad ederlerdi. 
Fekat ictihadlarda hata edip yamlmak ihtimali oldugundan, icti- 
hadlarmda hata ederlerse, Allahii teala, derhal Cebrail aleyhisse- 
lami gondererek, hatalan vahy ile dtizeltilirdi. Ya'ni Peygamberle- 
rin "aleyhimiissalevatii vesselam" ictihadlan hatah kalmazdi. Me- 
sela, Bedr gazasmda alman esirlere yapilacak sey icin, Server-i 
alem "sallallahii aleyhi ve sellem" ba'zi Sahabe-i kiram ile birlikde 
bir diirlii, Omer "radiyallahii anh" ise, baska diirlii ictihad etmis- 
lerdi. Sonra, ayet-i kerime gelerek, Allahii teala, imam-i Omerin 
"radiyallahii anh" ictihadimn dogru oldugunu bildirdi. Bunun gibi 
(Abese) suresi de, bir ictihad hatasim diizeltmek icin nazil olmus- 
du. [Tefsir-i Hiiseyn Kasifi.] Peygamber efendimizin "sallallahii 
aleyhi ve sellem" vefatlan sirasmda, hokka ve kalem hakkmdaki 
emrlerinin anlasilmasmda hazret-i Omerin "radiyallahii anh" icti- 
hadi, yine boyledir ki, ileride bildirecegiz. 

Eshab-i kiramdan sonra "radiyallahii teala anhiim ecma'in" 

-52- 



meshur dort imam ve bunlarm mezheblerine gore ictihad eden 
imam-i Ebu Yusiif, imam-i Muhammed, imam-i Ziifer, ibni Nii- 
ceym, imam-i Rafi'i, imam-i Nevevf, imam-i Gazali ve benzerleri 
"rahime-hiimullahu teala" gibi yiiksek alimler yetisdi. Asr-i se'a- 
det uzaklasdikca, hadis-i serifleri nakl ve rivayet eden oniki silsile- 
nin, ya'm haber verme zincirinin halkalan artdi. Hadis-i seriflerin 
hangi silsileden ve hangi kimselerden almacagi, dusuniilecek bir 
mes'ele oldu ve cok giic ve belki imkansrz oldu. Bundan dolayi, 
dordiincii asrdan sonra, ictihad edebilecek bir alim yetisemez oldu. 
Biitiin miislimanlar, bu dort imamdan birine tabi' olup, o imamm 
mezhebine uymaga mecbur oldu. 

Din-i islami yikmak icin ugrasanlardan bir kismi, o kadar kur- 
naz olduklan halde, islamiyyetin inceliklerini kavrayamadiklarm- 
dan, kitablarmda ve konferanslarmda (ictihad kapisi kapandi) so- 
ziine saldinyor. Fekat kiirsilerden sacdiklan raki kokulan ile bera- 
ber, Qiiriik ve bos kafalarmdan, agizlarma sizan hezeyanlan, dinle- 
yicilere giiliinc olmakdan baska te'sir yapamiyor. Elhamdiilillah, 
islam semasim kaphyan korkunc irtidad bulutlannm karartmakda 
oldugu gencligin saf ve berrak ruh deryasi, hakikat giinesinin beli- 
ren tektiik sua'lan ile lsildamaga baslamakdadir. 

Ictihad, bir ibadet oldugundan, ya'ni Allahii tealanm emri ol- 
dugundan, hicbir miictehid, diger bir miictehidin ictihadma yanhs 
diyemez. Ciinki, her miictehide, kendi ictihadi hakdir ve dogrudur. 
Mesela, imam-i Safi'i "rahime-hiillahii teala", Hanefi mezhebinde 
olmadigi halde, (imam-i a'zam Ebu Hanifenin "rahmetullahi 
aleyh" re'y ve ictihadim begenmiyene, Allahii teala la'net etsin!) 
ya'ni merhamet etmesin buyurmusdur. imam-i Ebu Yusiif ve 
imam-i Muhammed ve diger imamlarm "rahime-hiimullahu te- 
ala", Imam-i a'zama uymayan sozleri, onu begenmemek, kabul et- 
memek degildir. Kendi ictihadlanm bildirmekdir. Bunu bildirme- 
ge me'murdurlar. Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" uzak 
memleketlere gonderdikleri Sahabe-i kirama, giicliik karsismda 
kahnca, ayet-i kerimelere miirace'at etmelerini, orada bulamazlar- 
sa, hadis-i seriflere miirace'at etmelerini, orada da bulamazlar ise, 
kendi re'y ve ictihadlan ile hareket etmelerini emr buyururdu. 
Kendilerinden daha yiiksek ilmli ve fikrli olsalar dahi, baskalarinm 
fikr ve ictihadma uymamalanm emr buyururdu. 

Iste bunun gibi, imam-i Ebu Yusiif ve imam-i Muhammed de 
"rahime-hiimallahii teala" hocalan, iistadlan olan imam-i a'zam 
Ebu Hanife "rahmetullahi aleyhim" hazretlerinin fikr ve re'yine 
tabi' olmayrp, kendi ictihadlan ile hareket ederlerdi. Halbuki, 
Imam-i a'zamm "rahmetullahi aleyh" ilmi, fikri, onlarm tistiinde i- 

-53- 



di ve onlarm iistadi idi. 

Dort mezheb arasmdaki farklar da, bundan ileri gelmekdedir. 
Mesela Hanefi mezhebinde kan akinca abdest bozuldugu halde, 
imam-i Safi'inin ictihadmda bozulmuyor. Safi'i mezhebinde bulu- 
nan biri, elinden kan akinca, abdest almadan nemaz kilarsa, hicbir 
hanefi, ona abdestsiz nemaz kildi diyemez. Ciinki onun tabi' oldu- 
gu mezheb imaminm ictihadi boyledir. Hanefi mezhebinde bulu- 
nan bir kimse, yabanci bir kadimn [nikahla almasi ebedi haram 
olan onsekiz kadmdan baskasmm] derisine dokundukdan sonra, 
abdestini yenilemeden nemaz kilsa, hicbir safi'i de, o hanefinin ab- 
destsiz nemaz kildigmi soyliyemez. O halde abdestde, nemazda, 
nikahda, mfrasda, vasiyyetlerde, talakda, ciirm ve cinayetlerde, 
ahsverisde ve bunlar gibi bircok seylerde imamlanmizm [ya'ni en 
biiyiik din alimlerinin] birbirine uymiyan sozleri, hep ictihadlan o- 
lup, hicbiri digerinin soziine yanhs, bozuk dememisdir. 

Sahabe-i kiram da "ndvanullahi aleyhim ecma'in" boylece bir- 
cok islerde birbirlerine uymamislarsa da, hicbiri digerinin ictihadma 
yanhs dememis, dalalet, fisk demegi hatirlarma bile getirmemisler- 
dir. Mesela, Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii anh" halife iken, miisli- 
man olmasim tesvik icin, bir muhtediyi, bir sahabinin yanma kata- 
rak, beyt-iil-malm muhafaza me'muru olan hazret-i Omere "radi- 
yallahii anh" gonderdi. Buna zekat hissesini versin! diye emr eyledi. 
Omer "radiyallahii anh" ise, bu parayi vermedi. (Miiellefe-i kulub) 
ismi verilen bu gibi kimselere zekat verilmesi, ayet-i kerimede emr 
edilmis iken, neye vermedin? diye sorunca, imam-i Omer "radiyal- 
lahii anh" (kafirlerin kalblerini yumusatmak emri, Allahii tealamn 
va'd etdigi zafer ve galibiyyet baslamadan evvel, kafirlerin azgin ol- 
dugu zemanda idi. Simdi ise, muslimanlar kuvvetlenmis, kafirler 
maglub ve aciz olmusdur. Simdi kafirlerin kalblerini mal ile kazan- 
maga liizum kalmamisdir) buyurdu. (Miiellefe-i kulub) denilen ka- 
firlere zekat verilmesi emrini nesh eden, ya'ni yiiriirlukden kaldiran 
ayet-i kerimeyi ve Mu'az hadfsini okudu. imam-i Omerin "radiyal- 
lahii anh" bu ictihadimn, Siddik-i a'zamin re'y ve ictihadma uyma- 
masi, onun bu emrini red etmek degildir. Beyt-iil-malin [ya'ni, miis- 
limanlara aid para ve esyamn] muhafazasma ve idaresine me'mur 
oldugu icin, ictihadim soylemisdi. Ebu Bekr de "radiyallahii anh" bu 
ictihadmdan dolayi ona bir sey dememisdi. Hatta, ictihadim degisdi- 
rerek, Eshab-i kiramm hepsi, hazret-i Omer gibi ictihad eylediler. 
Imam-i Rabbani, 2.ci cild, otuzaltinci (36) mektub sonlarmda, Es- 
hab-i kiramin, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" ictihadm- 
dan ayrilmasina misal olarak, sunu da yazmakdadir: 

Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", vefat etmesine 

-54- 



yakin bir zemanda, (Bana kagid veriniz, size birseyler yazacagim!) 

buyurmusdu. Orada bulunanlardan bir kismi, kagid verelim dedi. 
Bir kismi da vermiyelim dedi. Omer-iil Faruk "radiyallahii anh", 
bu kismdan idi. (Allahii tealamn kitabi, bize yetisir) dedi. Bu yiiz- 
den de ona dil uzatiyor, kotiiliiyorlar. isin ic yiiziinii anlasalar, bir- 
sey soyliyemezler. Ciinki, Faruk "radiyallahii anh", vahyin son 
buldugunu, Cebrail aleyhisselamin gokden artik haber getirmiye- 
cegini ve re'y ve ictihaddan baska bir yolla ahkam cikanlamiyaca- 
gim bilmisdi. O anda Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" ya- 
zacagi seyler, ictihadla bulunacak seyler olacakdi. Allahii tealamn 
(ictihad ediniz!) emri ile, baska miictehidler de, bunlari bulabilir- 
di. Iste Omer "radiyallahii teala anh", bunlari hemen diisiinerek, 
Resulullahi "sallallahii aleyhi ve sellem" o veca'h, sikmtih anda iiz- 
mek, yormak istemedi. Baskalarmm yapacagi ictihadlan kafi gor- 
dii ve (Bize Kur'an-i kerim yetisir) buyurdu. Ya'ni (Miictehidlerin 
kiyas ve ictihad etmeleri icin, Kur'an-i kerim kafidir) dedi. Yalmz 
Kur'an-i kerimi soylemesinden anlasihyor ki, hallerden ve isaret- 
lerden anlamisdi ki, yazilacak ahkamm ictihadi, hadis-i seriflerden 
cikanlmayip, Kur'an-i kerimden cikanlacak seylerdi. O halde, haz- 
ret-i Omerin "radiyallahii anh" kagid getirmege mani' olmasi, Re- 
sulullahi "sallallahii aleyhi ve sellem" hastahgm siddeti, agnlarm 
kesreti zemamnda iizmemek, yormamak icin merhamet ve sefka- 
tinden idi. Zaten, kagid istemeleri de emr seklinde degil, baskala- 
nm ictihad zahmetinden kurtarmak icin acidiklanndan idi. Ciinki, 
emr seklinde olsaydi, emrleri bildirmek lazim oldugundan, kagidi 
istemege ehemmiyyet verir. Eshabinm "radiyallahii teala annum 
ecma'm" uyusmamasi ile vazgecmezdi. 

Siial: Faruk "radiyallahii anh" o zeman (Durun bakahm sayik- 
hyor mu?) demisdi. Bunu nicin soyledi? 

Cevab: imam-i Rabbani "kuddise sirruh", buna soyle cevab bu- 
yuruyor: Faruk "radiyallahii anh", belki o soziin, hastahgm atesli 
anmda istemiyerek soylendigini sanmisdi. Nitekim (yazacagim) 
buyurmalan, buna isaretdir. Ciinki, Resulullah "sallallahii aleyhi 
ve sellem", omriinde birsey yazmamisdi. Bundan baska, (Benden 
sonra yoldan cikmiyasiniz!) buyurmusdu. Halbuki, din kamil ol- 
mus, ni'met temam olmus ve Allahii teala razi olmus iken, yoldan 
cikmak nasil olabilir? Bu temamhk ve bu kemal ile beraber, yol- 
dan cikilacaksa, bunu durdurmak icin bir anda ne yazilabilir? Yir- 
miiic senede yazilanm durduramiyacagi bir dalaleti onliyecek ne 
yazilabilir? Faruk "radiyallahii anh", bunlardan anlamisdi ki, bu 
soz insanhk icabi, istemeden soylenmisdi. Bir kismi sorahm dedi. 
Ikinci kismi, sormiyahm, rahatsiz etmiyelim, dedi ve sesler ytiksel- 

-55- 



di. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", (Kalkiniz, birbirleriniz 
ile cckisincyiniz! Peygamberin huzurunda cckismck iyi degildir) 

buyurdu ve artik, boyle sey soylemedi. Kalem, kagid istemedi. 

Eshab-i kiramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in", ictihad ile 
cikanlacak ahkamda Peygamberimizden "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" ayrilmalan eger [Allah gostermesin] keyf ve inad ile olsaydi 
miirted olurlardi. Din-i islamdan cikarlardi. Ciinki, Server-i aleme 
"sallallahii aleyhi ve sellem" karsi ufak bir edebsizlik kiifrdiir. 
Boyle seyden Allahii tealaya sigimnz. Halbuki, bu ayrihklan 
(Fa'tebiru) emrine uymak icin idi. Ciinki, ictihad mertebesine yiik- 
selen bir kimsenin, ictihadla bulunan hiikmlerde, baskasmm ictiha- 
dma uymasi hatadir ve yasakdir. Evet Kur'an-i kerimde ve hadis-i 
seriflerde acikca bildirilen hiikmlerde ictihad olmaz. Bu hiikmlere 
uymak her mtislimana lazimdir. 

Hiilasa ve netice olarak deriz ki, Eshab-i kiramin hepsi "radiyal- 
lahii teala anhiim ecma'in" gosteris yapmakdan uzak, kimseye be- 
gendirilmelerini diisiinmeyip, yalmz kalblerini, huylarim temizleme- 
ge ugrasirlardi. Goriiniise aldirmazlar, oze ve hakikate ehemmiyyet 
verirlerdi. Birinci isleri, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" 
emrlerini yapmak, Onu gucendirmekden sakmmak idi. Analanm, 
babalanm, cocuklanm, ailelerini, o Servere feda etmislerdi. Ona 
olan imanlari, ihlaslan o kadar cokdu ki, mubarek tiikiiruguniin ye- 
re diismesine zeman birakmazlar, ab-i hayat gibi icerlerdi. Tiras 
olunca, mubarek saclarim, sakal kesintilerini yere diismeden kapi- 
sirlar, bir kihm tasimagi, tac ve tahtdan kiymetli bilirlerdi. Koca Ro- 
ma ordulanm yere seren, kal'alan, memleketleri feth eden Halid ib- 
ni Velid "radiyallahii anh", biitiin bu muvaffakiyyetlerinin, basmda 
tasidigi bir (sakal-i §erif) sayesinde oldugunu soylemisdi. 

Evladdan evlada yadigar kalan bu sakal-i serifler, cami'lere 
vakf edilmisdir. Mubarek giinlerde ziyaret edilmekdedir. Eshab-i 
kiramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" o Servere olan iman ve 
ihlaslarmm coklugundan, kan aldirmca, icdikleri meshurdur. Ya- 
landan ve iftiradan uzak olan o mubarek insanlardan, Resulullaha 
"sallallahii aleyhi ve sellem" karsi edebe yakismaz goriinen bir soz 
cikarsa, buna iyi ma'na vermege cahsmah, kelimeyi degil, maksadi 
diisiinerek selamete ermeliyiz! 

Siial: Ahkam-i ictihadiyyede hata ihtimali olunca, Resulullah- 
dan "sallallahii aleyhi ve sellem" gelen ahkam-i islamiyyenin hep- 
sine nasil giivenilebilir? 

Cevab: Peygamberlerin "aleyhimiisselam" ahkam-i ictihadiy- 
yeleri, sonradan ahkam-i semaviyye olur. Ya'ni Peygamberlerin 

-56- 



"aleyhimiisselam" hata iizerinde kalmalan caiz degildir. Ahkam-i 
ictihadiyyede miictehidler ictihad edip ayriliklar belli oldukdan 
sonra, Allahii teala dogru hiikmii bildirir. Dogru belli olur. O hal- 
de Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" hayatda iken cika- 
nlan ahkam-i ictihadiyyenin hepsinde vahy gelerek dogrulan bildi- 
rilmis, siibhelileri hie kalmamisdir. Demek ki, Resulullahdan "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" gelen ahkamm hepsi dogrudur. Hepsi 
kat'idir. Ciinki, hepsi vahy ile bildirilmisdir. Sonradan vahy ile 
dogrusu bildirilecek olan bu ahkamda ictihad etmegi emr etmek- 
den maksad, miictehidlere derece ve sevab vermek icindir. Pey- 
gamber efendimizden "sallallahii aleyhi ve sellem" sonra bulunan 
ahkam-i ictihadiyye ise, boyle kat'i olmayip, zannidir, siibhelidir. 
Bunlan yapmak lazim ise de, inanmiyan kafir olmaz. Fekat, bun- 
lardan da, biitiin miictehidlerin birbirlerine uygun ictihadlan ile ci- 
kanlan bir hiikmii inkar eden, yine kafir olur. 

Hiilasa, bizler, kalblerimizi, Ehl-i beytin hiirmet ve sevgisi ile 
nurlandirmah ve Sahabe-i kiramm hepsini, hie birini ayirmadan, 
biiyiik ve yiiksek bilmeliyiz "radiyallahii teala anhtim ecma'm". 
Her birini Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin 
ta'yin buyurduklan derece ve yiikseklikde tammahyiz! Aralarmda 
olan miinakasalarm ve muharebelerin, giizel niyyet ve iyi sebebler- 
den ileri geldigine inanmah, hicbirine kusur ve kabahat bulmama- 
h ve soylememeliyiz! 

imam-i Safi'i ve imam-i Ahmed "radiyallahii anhiima" buyuru- 
yorlar ki, (Ellerimiz o kanlara bulasmadigi gibi, dillerimizi de bu- 
lasdirmakdan muhafaza edelim!) O halde Sahabe-i kiramin hepsi- 
ni, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" talebeleri olduklan 
icin, saf ve temiz bilmemiz ve cok sevmek, hurmet etmek lazim gel- 
digini i'tikad etmemiz icab eder. Sahabe-i kiramm, Tabi'in-i izamm 
ve Tebe'i tabi'inin ve miictehidlerin ve miitekellimin, fukaha, mu- 
haddism, miifessirfn ve bu iimmetin salihlerinin hepsi boyle i'tikad 
etmislerdir. 

Ehl-i siinnet ve cema'at denilen ziimre-i naciyyenin de mezheb 
ve i'tikadlan bu dogru yoldur. Bir kimse, bu iimmet-i necibenin 
evliyasmdan birinin birkac giin meclisinde bulunup, onun sohbeti 
ile giizel huylarmdan, faziletlerinden edinerek, faidelenince, buna 
biitiin diinyada kiymet bicilmez iken, nasil olur da Eshab-i kira- 
mm birbirleri ile olan ayrihklan ve muharebeleri kotii maksadh 
kimselerin, kendilerine benzeterek soyledikleri ve kitablarmda 
yazdiklan gibi cirkin ve uygunsuz bilinir? Ciinki, Eshab-i kiram 
"aleyhimiirndvan" Resul-i ekremi "sallallahii aleyhi ve sellem" 
asm severlerdi. Ugrunda canlanm, mallarim, miilklerini, evladla- 

-57- 



rim, ezvac, baba ve analanm ve vatanlanni, terk ve feda ederlerdi. 
Uzun zemanlar sohbetlerinde bulunarak her cihetden faidelenmis 
ve Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" ahlaki ile 
ahlaklanmis, asagi huylardan temizlenmis, kalbleri, nefsleri saf ve 
pak olmusdu. Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" 
Eshab-i kirami "radiyallahii teala anhiim ecma'in" icin boyle soy- 
lemek ve zan etmek asla caiz degildir. 

Boyle soyliyen ve yazan zevalhlar, bilmiyorlar mi ki, onlara 
diismanhk edenler, dogrudan dogruya Server-i aleme "sallallahii 
aleyhi ve sellem" diismanhk etmis oluyorlar. Onlan kusurlu bil- 
mekle, Fahr-i alemi "sallallahii aleyhi ve sellem" kustirlu gostermis 
oluyorlar. Bunun icindir ki, dmimizin biiyiikleri, (Peygamberimi- 
zin "aleyhissalatii vesselam" Eshabma hurmet etmiyen, onlan ku- 
stirlu bilen, Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" iman etme- 
mis olur) buyurdular. 

Cemel ve Siffin vak'alan, onlan kotiilemege sebeb olamaz. iki 
tarafdakiler de, giinaha girmedi, belki sevab kazandilar. Zira, ha- 
dis-i serifde bildirildigi gibi, ictihadda hata eden miictehide bir se- 
vab, isabet edene iki veya on sevab vardir. Siibhe yokdur ki, ayn- 
hk, gizli maksadlar ve diinya arzulan icin olmayip ancak ictihadla- 
nn uymamasi sebebi iledir. Imam-i Muhammed Kurtubinin Tezki- 
resi Muhtasarmda, imam-i Abdiilvehhab-i Sa'rani buyuruyor ki: 
(Mu'aviye ve Ali "radiyallahii anhiima" arasmdaki muharebe ve 
aynhklar, ictihad ayrihgmdan dogan dini bir mes'ele idi. Diinya ar- 
zulanna kavusmak icin degildi. Ya'ni, saltanat ve reislik sevdasi ile 
degildi ki, soz edilsin. Belki, din icin oldugundan iyi ve makbul idi.) 
Imam-i Kurtubi ve Abdiilvehhab-i Sa'rani bu dinin biiyiiklerin- 
dendir. Yine aym kitabda diyor ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve 
sellem" buyurdu ki, (Bundan sonra, [ya'ni benden sonra], eshabim 
arasinda fitne cikarak muharebe olacakdir. Cenab-i Hak bunlan, 
benimle olan sohbetlerinden dolayi afv ve magfiret eder. Bunlar- 
dan sonra gelen miislimanlar arasinda bu sebeble cikacak Gtnede 
kimse afv olunnnyacakdir). Ciinki, onlar, sahabi degildir, ya'ni 
sohbetde bulunmamislardir. insan, diinyada iken sevdigi kimse ile 
hasr olacakdir. Sahabe-i kiramin hepsi, Server-i alemi "sallallahii 
aleyhi ve sellem" cok severdi. 

Yine aym sahifede yazih olan bir hadis-i serifden anlasihyor ki, 
Eshab-i kiram "aleyhimiirndvan" arasmdaki muharebelerde hem 
olen, hem de oldiiren Cennetlikdir. Onlarm hepsi biiyiik miictehid 
idi. Bir miictehid, kendinden daha yiiksek bir miictehidin ictiha- 
dmdan baska ictihad edince, kendi ictihadi ile amel etmesi lazim- 
dir. Baskasmm ictihadma uymasi caiz degildir. imam-i a'zam Ebii 

-58- 



Hanifenin talebesi olan imam-i Ebu Yusiiftin ve imam-i Muham- 
medin ve yine imam-i Muhammed Safi'inin talebesinden olan Ebu 
Sevrin ve Muzemnin, iistadlannm re'ylerine uymiyan ne kadar ic- 
tihadlan var. Onlann haram dediklerine halal, halal dediklerine 
haram demislerdir. Bunlara, giinah isledi, hata etdi denilemez. 
Kimse de boyle dememisdir. Zira, ayrilmalan, ictihad yuziinden- 
dir. Kendileri de miictehiddir. Eshab-i kiramm her biri de boyle 
miictehiddi. Vahsiden "radiyallahii anh" hazret-i Ebu Bekre "radi- 
yallahii anh" kadar hepsi, hazret-i Mu'aviye de "radiyallahii anh", 
miictehid idiler. Her biri, Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve 
sellem" kalblere isliyen mubarek nazarlanna ve diialarma kavus- 
makla sereflenmisdir. Mesela, hazret-i Mu'aviye "radiyallahii teala 
anh", (Ya Rabbi! Onu hadi ve mehdf kil!) diiasma kavusmusdu. 
Hadi, dogru yolu bulmus, hidayete ermis, Mehdf, hidayete getirici 
demekdir. Dusuniiliirse, bu diia, diinya ve ahiretin en yiiksek de- 
recesini gostermekdedir. Siibhe eden, Server-i alemin "sallallahii 
aleyhi ve sellem" diiasinm kabul olmiyacagini iddi'a etmis olur. 
Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" Sahabenin biiyiiklerini 
sayarken, hazret-i Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii teala anh" icin, 
(Ummetimin en merhametlisidir) buyurduklan gibi, hazret-i 
Mu'aviye "radiyallahii anh" icin de, (Ummetimin en halimi ve en 
comerdidir) buyurmuslardi. iyi diisiinmelidir ki, bu iki kiymetli 
huy ve sifatm derecesi, nerelere kadar yiikselmekdedir? 

Ibni Hacer-i Mekki "rahime-hullahii teala" (Tathir-iil-cenan) 
kitabimn yirmiyedinci sahifesinde soyle yaziyor: Abdullah ibni 
Abbas "radiyallahii anhiima" buyuruyor ki: Cebrail "aleyhisse- 
lam" Peygamber "aleyhissalatii vesselam" efendimize geldi. Ya 
Muhammed "sallallahii aleyhi ve sellem"! Mu'aviyeyi "radiyallahii 
anh" sana tavsiye ederim. Kur'an-i kerimi yazdirmakda ona em- 
niyyet et, giiven! dedi. Yine aym sahifede yaziyor ki, Resul-i ekrem 
"sallallahii aleyhi ve sellem", birgiin mubarek zevcesi Umm-i Ha- 
bibenin "radiyallahii anha" odasma geldi. O esnada hazret-i 
Mu'aviye "radiyallahii anh" basim, kiz kardesi Umm-i Habibenin 
"radiyallahii anha" kucagina koymus uyuyordu. Resul-i ekrem "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" bu hali goriince, buyurdu ki, (Ya Umm-i 
Habibc! Kardesini bu kadar cok mu seviyorsun?) Kardesimi cok 
seviyorum, dedi. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" bu- 
yurdu ki, (Onu Allahii teala ve Resulii de seviyor). 

O kitabda yine yaziyor ki, hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh" 
Peygamber efendimize "sallallahii aleyhi ve sellem", yakm akraba 
olmak ile sereflenmisdir. Ciinki, kiz kardesi Umm-i Habibe "radi- 
yallahii anha", Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sel- 

-59- 



lem" zevcelerinden idi. 

Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" bir hadis-i serifle- 
rinde buyuruyor ki, (Allahii teala, bana soz verdi ki, kizlanni aldi- 
gim ve kizlarimi verdigim aileler Cennetde benimle beraber ola- 
caklardir). 

Hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahti anh" faziletlerini bildiren 
hadis-i seriflerden birisi de budur ki, Resulullah "sallallahii aleyhi 
ve sellem", hazret-i Mu'aviyeye "radiyallahii anh" buyurdu ki, 
(Sen melik oldugun zeman, ya'ni halife oldugun zeman, vazifcni i- 
yi yap!) Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh" buyuruyor ki, benim 
halife olmaga arzu ve hevesim, bu hadis-i serffi isitdigim zeman 
basladi. Zira bu hadis-i serif benim halife olacagimi miijdeliyordu. 
Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" hazret-i Mu'aviyenin 
"radiyallahii anh" ileride halife olacagim haber vermisdi. Bu haber 
de mu'cizelerinden biridir. Mu'aviye "radiyallahii anh", bu hadis-i 
serifin muhakkak meydana cikacagma imam oldugundan, halife 
olacagi zemam bekliyordu. Fekat bunun hakiki zemani, emiriil 
mii'minm imam-i Alinin "radiyallahii anh" vefatmdan ve imam-i 
Hasenin "radiyallahii anh" hilafeti kendinden ayirarak ona verdi- 
gi andan sonra idi. Mu'aviye "radiyallahii anh", acele ederek, vak- 
tinden once, Aise ve Ztibeyr ve Talhamn "radiyallahii anhiim", 
imam-i All "radiyallahii anh" ile harb etmelerinden sonra, bu ar- 
zusunu yerine getirmek istedi ki, bunda yanilmisdi. Fekat bu hata- 
si, ictihadda hata oldugundan, hie birsey denemez. 

Yine o kitabda diyor ki, Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" Ebu Bekr ve Omere "radiyallahii anhiima" damsdi. iki def'a, 
(Fikrinizi bana soyleyiniz!) buyurdu. Onlar, (Allahii teala ve Re- 
sulii "sallallahii aleyhi ve sellem" daha iyi bilir) dediler. Sonra, 
Mu'aviyeye "radiyallahii anh" haber gonderdi. Yanlarma gelince: 
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (islerinizde 
Mu'aviyeyi bulundurunuz. Ciinki, o kavidir, emfndir.) 

Diger bir hadis-i serifde, (Ya Rabbi, Mu'aviyeye hesabi ve ki- 
tabeti bildir! islam memleketlerinde, ona yiiksek mevki' ve ma- 
kam ver! Einrlerinin yapilinasuu kolaylasdir! Onu azabdan koru!) 
diye diia buyurdu. imam-i Omer "radiyallahii anh", Mu'aviyeyi 
"radiyallahii anh" medh ve sena edip, hazret-i Ebu Bekr "radiyal- 
lahii anh" Sami almca, oraya vali yapdigi kardesi Yezidin vefatin- 
da onu, kardesi yerine, vali ta'ym etdi ve halife kaldigi on sene 
icinde vazifesinden azl etmedi. imam-i Osman ve imam-i All "ra- 
diyallahii anhiima" da, halife iken Mu'aviyeyi "radiyallahii anh" 
Sam valiliginde birakrp azl etmediler. O zeman, bircok vilayetler, 

-60- 



valilerinden sikayet etdikleri halde, Mu'aviye "radiyallahii anh" 
daima sevilmis, kimse onu sikayet etmemisdir. 

S6fiyye-i aliyyenin biiyiiklerinden ve reislerinden olan, gavs-i 
a'zam seyyid Abdiilkadir-i Geylani "rahime-hullahii teala" biitiin 
mii'minlere dini ogretmek ve i'tikadlanni diizeltmek icin yazdigi 
(Gunyet-iittalibih) kitabimn birinci ciiz'iiniin ellidordiincii sahife- 
sinde, Ebu Bekr, Omer, Osman ve All ve Hasen "radiyallahii an- 
hiim" hilafetlerini uzun uzadiya anlatdikdan sonra, diyor ki: 
(imam-i All "radiyallahii anh" vefat edince, imam-i Hasen "radi- 
yallahii anh" miislimanlarm kam dokiilmemesi ve herkesin rahat 
etmesi icin, hilafeti birakmak istedi ve Mu'aviyeye "radiyallahii 
anh" teslim eyledi ve onun emrlerine tabi' oldu. O giinden i'tiba- 
ren, Mu'aviyenin "radiyallahii anh" hilafeti hak ve sahih oldu. Bu 
suretle, Server-i alemin "sallallahii aleyhi ve sellem" haber vermis 
oldugu, (Bu benim oglmn seyyiddir, ya'ni biij iikdiir. Allahii teala, 
bunun ile mii'minlerden iki biiyiik firka arasini bulur, ya'ni baris- 
dinr) hadis-i serifinin ma'nasi meydana cikdi. Goriiliiyor ki, i- 
mam-i Hasenin "radiyallahii anh" tabi' olmasi ile, Mu'aviye "radi- 
yallahii anh", islamiyyete uygun halife olmus, boylece miisliman- 
lar arasmdaki anlasmazhk sona ermisdir. Tabi'in ve Tebe'i tabi'in 
ve diinyadaki biitiin miislimanlar Mu'aviyeyi "radiyallahii anh" 
halife olarak tammisdir. Server-i alem "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" hazret-i Mu'aviyeye "radiyallahii anh", (Halife oldugun ze- 
man yiunusak ol veya giizel idare et!) buyurduklan gibi, diger bir 
hadis-i serifde, (islamiyyet degirmeni otuzbcs sene veyahud otuz- 
yedi sene devam edecekdir!) buyurmusdur. Peygamberimizin 
"sallallahii aleyhi ve sellem" carh, ya'ni dolab buyurmasmm sebe- 
bi, dindeki kuvveti ve saglamligi bildirmek icindir. Bu miiddetin 
otuz senesi dort halife ve imam-i Hasen "radiyallahii annum" ile 
temamlandikdan sonra, geri kalan bes veya alti veya yedi senesi, 
hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahii anh" hilafeti zemamdir. Hilafe- 
ti, ondokuz sene ve birkac ay siirmiisdtir.) 

Gunye kitabimn tiirkce tercemesi basilmisdir. Okunmasi tavsi- 
ye olunur. 

(Mir'at-i kainat) kitabi, ikinci cild, iiciincii sahifesinde diyor ki, 
(Hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahii anh" babasi, Ebu Siifyan olup, 
besinci babasi Abdii Menaf, Resiilullahm da "sallallahii aleyhi ve 
sellem" dedelerinden idi. Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh", hic- 
retden ondokuz sene evvel, diinyaya gelmisdir. Babasi ile Mekke-i 
miikerremenin fethi giinii imana gelmisdi. Uzun boylu, beyaz yiiz- 
lii, giizel, yakisikh ve heybetli idi. Resiilullahin "sallallahii aleyhi ve 
sellem" Kur'an-i kerimi yazan katiblerinden olup, cok diialanm ka- 

-61- 



zanmisdi. Halife olacagi da, kendisine miijdelenmis idi. Birgiin, Re- 
sulullah "sallallahu aleyhi ve sellem" hayvana binip, onu da, arka- 
sina bindirmisdi. Konusurlarken (Ya Rabbi! Buna cok ilm ve hilm 
ver!) diye diia buyurmusdur. Tarihlerin hepsi diyor ki: Akh, zeka- 
si, afvi, comerdligi, idaresi, yumusakhgi pek ziyade olup, dillerde 
gezerdi. Afvi ve yumusakhgi hakkmda nice hikayeler vardir ve iki 
biiyiik arabi kitab halinde nesr edilmisdir. Arabistanda dort dahi 
yetismisdir. Hazret-i Mu'aviye, Amr ibn-i As, Mugire tebni Su'be 
"radiyallahii teala anhiima" ve Ziyad bin Ebihdir. Alimlerden bir- 
cogu demisdir ki, cok heybetli, cesaretli, tedbirli, gayretli, merha- 
metli olup, her suretle, sanki idareci olarak yaratilmisdi. Hatta, haz- 
ret-i Omer, onu gordiikce "radiyallahii anhiima" (Bu, bir Iran sahi- 
dir) buyururdu. Bir sey isteyeni bos cevirmez, katkat fazlasim verir- 
di. Birgiin, Hasen "radiyallahii anh" borcu oldugunu soyledikde, 
seksen bin altm vermisdi. Amr ibni Asi "radiyallahii anh" Misra va- 
li yapip, iki sene biitiin Misr gelirini, ona bagislamisdi. 

Agabeysi Yezid, Omer "radiyallahii anhiima" tarafindan, Samda 
vali iken hicretin yirminci senesinde vefat etmis ve yerine, bunu ve- 
kil ta'yin etmisdi. Halife Omer "radiyallahii anh", asil olarak vali 
yapdi. Hazret-i Osman, All ve Hasen "radiyallahii annum" de, ken- 
disini azl etmediler. Hicretin kirkbirinci senesinde islamiyyete uy- 
gun, sahih halife oldu. Buna, biitiin islam memleketlerinde bulunan- 
lar, razi olup, bu seneye (amiil-cema'a) ismi verildi. Halife olunca, 
Afrikada kafirlerle cihada basladi. Bir sene sonra, Abdurrahman is- 
minde bir serdan [kumandam] Iramn sarkinda Sicistana [ya'ni Sista- 
na], bir sene sonra, Sudana ordu gonderip, oralan kafirlerden aldi. 
Kirkdordiincii yilda Kabil sehrini, sonra Miihelleb kumandasindaki 
ordusu, Hindistan ve Semerkandi aldi. Miihelleb, daha sonralan ha- 
ricilerle cok muharebeler yaparak yayilmalanm onlemis biiyiik bir 
kahramandir. Kirkbesde Afrikiyye [ya'ni Tunus] ahndi. 47'de Cinde 
biiyuk ve cetin muharebeler yapildi ve cok sehid verildi, kirksekizde 
Kibns adasina, bizzat gazaya gidip, feth eyledi. 

Kibris adasi, nice zeman miislimanlann elinde kaldi. (Ahlak-i 
alai) kitabi son kismi, besinci sahifede diyor ki, (Kibns adasmda, 
Eshab-i kiramdan ve Tabi'm-i izamdan, cok kimselerin mezan var- 
dir. Bilhassa Enes bin Malikin "radiyallahii anh" teyzesi Umm-i Hi- 
ram "radiyallahii anna" orada medftindur). Bir gun, Resulullah 
"sallallahu aleyhi ve sellem" onun evinde uyumusdu. Giilerek 
uyandi. Ya Resulallah! Nicin giildiiniiz dedikde, (Ya Umm-i Hi- 
ram! Ummetimden bir kismim, gemilere binip, kafirlerle gazaya gi- 
derler gordiim!) buyurdu. Umm-i Hiram (Ya Resulallah! Diia et, 
ben de onlardan olayim!) dedi. Peygamberimiz "sallallahu aleyhi 

-62- 



ve sellem", (Ya Rabbi! Bunu da onlardan eyle!) diye diia buyurdu. 
Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh" zemamnda Umm-i Hiram, 
zevci ile gemilere binip, Kibnsa gitdi. Kibnsda atdan diisiip sehid 
oldu. Kibrism ikinci fatihi, Misr sultam Esref Tatar olup, 828 [m. 
1425] de feth etmisdir. Uciincii fatihi ikinci Sultan Selim nan olup, 
978 [m. 1570] de almisdi. Berlin muahedesinden sonra 1295 [m. 
1878] de yalniz idaresi Ingiltereye birakilmisdir. Hazret-i Mu'aviye, 
elli senesinde oglu Yezidi, Istanbulu almaga gonderdi. Halid ibni 
Zeyd ebu Eyyubel ensari de, bu orduda olup, bircok Eshab-i kiram 
"aleyhimiirndvan" ile birlikde istanbulda sehid oldular. Bizansdan 
her sene vergi almak iizere sulh yapdilar. Ellidort yihnda Ubeydul- 
lah ibni Ziyad [Abbasi vezfrlerinden, ibni Zeyyad baskadir] ku- 
mandasindaki bir ordusu, Asyada Ceyhun nehrini develerle gecip 
Buhara ahndi. Asyada, Afrikada her an islamiyyet yayildi. Kudiis-i 
serifi, evvelce Omer "radiyallahii anh" almis idi ise de, sonra kafir- 
lerin eline gecmisdi. Mu'aviye "radiyallahii anh" tekrar aldi. Hiila- 
sa, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem", (Ya Rabbi! Mu'avi- 
yeyi her yerde hakim et!) diiasi, yerini bulup, Afrikada Kayrivan- 
dan, Asyada Buharaya kadar ve Yemenden istanbula kadar biitiin 
memleketlere hakim oldu. Herkes kendisini sever, hiirmet ederdi. 
Ehl-i islam, rahat ve bolluk icinde idi. Gayet giizel giyinir, latif at- 
lara biner, zevk ile yasardi. Fekat, Resulullahm "sallallahii aleyhi 
ve sellem" sohbeti ve hayr diialan sayesinde, islamiyyetden aynl- 
mazdi. Giinah, zulm etmemege cok dikkat ederdi. Samda, hazret-i 
Omer zemamnda dort sene, hazret-i Osman zemamnda oniki sene, 
hazret-i All zemamnda bes sene, Hasen hilafetinde alti ay vali olup, 
Hasen "radiyallahii annum" hilafeti birakmca, biitiin islam memle- 
ketlerine ser'an ve sahih olarak ondokuz sene halife oldu. Hicretin 
altmismci senesinde [60] Receb aymda, yetmisdokuz yasmda vefat 
etdi. Samda defn edildi. Vefat edecegi zeman, bereketlenmek icin, 
hurmetle saklamakda oldugu, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" efendimizin mubarek saclarmdan birkac kill ve mubarek tir- 
naklanm, oliince agzma ve gozlerine koymalanm vasiyyet etmisdi. 
Abdurrahman, Yezid, Abdullah isminde iic oglu ile Hind, Remele, 
Safiyye ve Aise isminde dort kizi vardi). Mir'at-i kainatm yazisi, bu- 
rada temam oldu. 

Misr ulemasmdan imam-i Ahmed bin Muhammed Sihabiid- 
dm-i Kastalanmin "rahime-hullahii teala", (Mevahib-i lediinniy- 
ye) kitabimn, sair Mahmud Abdiilbaki "rahime-hullahii teala" 
tercemesinde diyor ki, (ibni ishaka gore, Mu'aviye "radiyallahii 
anh" Samda yirmi sene vali, yirmi sene de halife idi. imam-i Ah- 
med bin Hanbel buyuruyor ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve 

-63- 



sellem ", ona diia edip, (Ya Rabbi! Mu'aviyeye ilm ve hesab ogret! 
Onu Cehennemden koru!) buyurdu. Kur'an-i kerimi yazmak vazf- 
fesi ile meshurdur.) 

Muhammed Semseddin Sami beg (Kamus-iil a'lam)da diyor ki, 
(Mu'aviye "radiyallahii anh", Eshab-i kiramm biiyiiklerinden idi. 
Babasi Ebu Siifyan, kardesi Yezid ve anasi Hind ile birlikde, Mek- 
kenin almdigi gun imana gelmisdir. Kendisi daha evvel miisliman 
olmus, babasmm korkusundan gizlemisdi. Babasi da, kendisi de, 
halis ve saglam miisliman olup, Huneyn gazasmda, Resulullahin 
"sallallahii aleyhi ve sellem" oniinde harb etmislerdir. Ebu Siifya- 
nm, Taif gazasmda bir gozii kor olmus, hazret-i Ebu Bekr-i Siddi- 
km hilafeti zemamnda, oniic senesindeki Yermiik muharebesinde 
de diger gozii cikmisdi. Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh", 
Fahr-i alem "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin katibliginde 
bulunmak serefine de nail olmusdu. Hazret-i Ebu Bekr "radiyalla- 
hii anh" Sama asker gonderdikde, agabeysi Yezid ile birlikde Ha- 
lid ibni Velid "radiyallahii anh" kumandasi altmda harb etmisler- 
dir. Hicretin kirkbirinci [41] senesinde, Kufede hilafetle kendisine 
bi'at olunarak, yirmi sene halifelik etmisdir. Hazret-i Mu'aviye 
"radiyallahii anh" fevkalade aklh, cok zeki, fasih, tath ve te'sirli 
soz sahibi idi. Gayet sabrh ve halim, kerem ve ihsan sahibi bir zat 
idi. Samda vali iken, halite Faruk-i a'zam "radiyallahii anh", Ro- 
manian hayretde birakan ve meshur olan, sade ve miitevadi' kiya- 
feti ile, Sami sereflendirdikde, onun muntazam, zarif halini goriin- 
ce, (Bu, Iran sahlan gibidir) buyurmusdu. Hazret-i Mu'aviye "ra- 
diyallahii anh" halite iken, din-i islamm, diinyaya yayilmasina ve 
terakkfsine cok hizmet edip, cok memleketler almisdir. Din alim- 
lerimiz, kendisinden cok hadis-i serif alarak kitablara yazmislardir, 
[ki bu, biiyiikliigunii, i'timad ve emniyyet olundugunu gosteren, 
kuvvetli bir sahiddir]. Fahr-i kainat "sallallahii aleyhi ve sellem" 
efendimizin, kendisine vermis oldugu bir gomlege sanp; saklamis 
oldugu Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin tirnak 
kesiklerini de gozlerine ve agzma koyarak, defn etmelerini vasiy- 
yet etmisdi). Kamus-iil a'lam yazisi burada bitdi. 

(Mecelle) ismindeki cok kiymetli kitabi hazirlamakla, din-i is- 
lama biiyiik hizmet eden ve en dogru oniki cild Osmanh tarihini 
yazmis olan, Lofcah, meshur Ahmed Cevdet Pasa "rahime-hulla- 
hii teala" (Kisas-i Enbiya)smm yedinci ciiz'ii, yiizdoksanikinci 
[192] sahifesinde diyor ki: Hicretin altmisinci senesinde Mu'aviye 
"radiyallahii anh", hutbe okudukdan sonra, (Ey miislimanlar! U- 
zerinizde hakimligim uzun siirdii. Sizi usandirdim. Ben de sizden 
usandim. Sizden aynlmak istemege basladim. Siz de benden aynl- 

-64- 



mak ister oldunuz. Fekat, benden sonra, size benden iyisi halife ol- 
maz. Nitekim benden evvelkiler de, benden iyi idiler. Her kim, Al- 
lahii tealaya kavusmak isterse, Allahu teala da ona kavusmagi se- 
ver. Ya Rabbi! Sana kavusmak istiyorum. Sen de benim mulakati- 
mi irade buyur! Beni mubarek ve mes'ud eyle!) dedi. Sonra hasta 
oldu. Oglu Yezidi huzuruna isteyip, dedi ki, (Yavrum! Seni, sefer- 
ler ile dolasmakdan kurtardim. Her isini kolaylasdirdim. Herkesi 
sana ita'ate getirdim. Sana kimseye nasib olmiyan mal birakiyo- 
rum! Hicaz ehalisini gozet ki, onlar senin aslmdir. Sana gelecekle- 
rin en muhteremidirler. Irak ehalisini de gozet! Hergiin senden bir 
me'murun azl edilmesini isteseler bile, azl et! Sam ehalisini de go- 
zet ki onlar, senin yardimcilarmdir. Isleri bitince, bunlan, yine Sa- 
ma getir. Ciinki, baska memleketlerde cok kahrlarsa, ahlaki bozu- 
lur. Sana rakib olacak iic kisidir. Bunlardan Abdullah bin Omer 
"radiyallahii teala anhiima" ibadete duskiindiir. Herkes sana bi'at 
edince, o da eder. Hiiseyn bin All "radiyallahii teala anhiima" ha- 
fif bir zatdir. Kufeliler, onu, sana karsi ayaklandirabilir. Galib ge- 
lince, onu afv et! O bize akrabadir. Uzerimizde cok hakki vardir. 
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin torunudur. 
Abdullah bin Zubeyr "radiyallahii teala anhiima" ise arslan gibi- 
dir. Ondan cok korun!) 

Vefatma yakm (Ben oliince, cud, comerdlik de beraber oliir. 
Cok kimselerin ihsan kapilan kapanir. istiyenlerin elleri bos kalir) 
dedi ve (Zi Tuva koyiinde bir Kureysi olup da keski halife olma- 
saydim) dedi ve Receb aymda vefat eyledi "radiyallahii anh". Ken- 
disi uzun boylu, beyaz, heybetli, cok sabrh ve halim [yumusak] idi. 
Yumusakhgi, dillerde gezerdi. Birgiin, huzuruna bir adam gelip, 
pek agir ve cirkin konusdugu halde hie cevab vermemisdi. (Buna 
da mi sabr ve tehammul edeceksiniz?) denildikde, (Biz, mulkiimu- 
ze te'arruz etmiyenlerin soziine ilismeyiz) diyerek, millete verdigi 
soz hiirriyyetini, canh misal ile gostermisdi. Millet-i islamiyyede ic- 
tima'f teskilat kuran odur. Hatta sehrler arasi postayi ihdas etmisdi. 
Hazret-i All "radiyallahii anh" buyurdu ki, (Hazret-i Mu'aviyenin 
"radiyallahii anh" idaresini, fena gormeyiniz! Onu gayb ederseniz, 
baslarm arkadan zuhur etdigini goriirsiintiz!). 

Hazret-i Ali "radiyallahii anh" ile muharebe edenlerden, cesa- 
reti ile, zekasi ile meshur, Amr ibni As "radiyallahii anh", hicretin 
kirkticiincii [43] senesinde fitr bayrami gecesi vefat etdi. O gece ag- 
ladi. Oglu Abdullah (Nicin aghyorsun? Oliimden mi korkuyor- 
sun?) dedikde, (Hayir, oliimden korkmam. Fekat, oldiikden sonra, 
basima geleceklerden korkuyorum. Ciinki, iic dtirlii hayat gecir- 
dim. Once, kafir idim. Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" 

- 65 - Eshab-i Kiram - F:5 



herkesden cok diismanlik ederdim. O zeman olseydim, muhakkak 
Cehenneme gidecekdim. Sonra, Resulullahdan "sallallahii aleyhi 
ve sellem" en cok haya eden, ben oldum. O zeman olseydim, her- 
kes, beni tebrik ederdi. islam olarak sereflendi, hayr iizere oldii 
derler ve Cennete gitdi bilirlerdi. Daha sonra, hakim oldum, vali 
oldum. Milyonla insamn idaresi, hakki altma girdim. Simdi ne hal- 
deyim, bilmiyorum. Oliince, bana aglamayimz! Cenazemi sessiz 
gottiriiniiz! Mezanm iistiine tas ve agac koymayimz!) dedi. Tevbe 
ve istigfar ederek vefat etdi. Kendisi Misrm fatihi olup, hazret-i 
Omer "radiyallahii anh" zemanmda dort sene, hazret-i Osman 
"radiyallahii anh" zemanmda da, dort sene ve hazret-i Mu'aviye 
"radiyallahii anh" zemanmda iki sene Misr valisi olmusdu "radi- 
yallahii anh". Kisas-i Enbiyamn yazisi burada temam oldu. 

Huccetiil islam imam-i Gazali "rahime-hullahti teala", farisi 
(Kimya-i se'adet) kitabi, seha [comerdlik] bahsinde, iicyiizotuzbi- 
rinci [331] sahifede buyuruyor ki, hazret-i Mu'aviye "radiyallahii 
anh" Medme-i mtinevvereye gelmisdi. Sokakda gecerken hazret-i 
Hasen "radiyallahii anh" arkasindan gelip (Borcum var. Bana yar- 
dim et!) dedi. O da emr etdi, bir deve yiikti altun verdiler ki, sek- 
sen bin altun idi. 

All bin Emrullah "rahime-hullahii teala" (Ahlak-i Alai) kitabi, 
Isar bahsinde diyor ki, isar, kendine lazim olam, sabr edip, baska- 
sina vermekdir. islam comerdlerinden en meshuru, Abdullah bin 
Ca'fer Tayyar "radiyallahii anhiima" idi. Bunu, hazret-i Mu'aviye 
"radiyallahii anh" cok severdi. Her sene, kendisine on milyon dir- 
hem giimtis, ma'as verirdi. Bu paramn hepsini, fakirlere, muhtac- 
lara, yetimlere, dullara dagitir, sene sonunda, borclamrdi. (Abdiil- 
laha her sene neden bu kadar cok para verip, devletin hazinesini 
bosuna sarf ediyorsun?) diye Mu'aviye "radiyallahii anh" hazretle- 
rine sorduklarmda, (Ben bu mah, Abdiillaha vermiyorum. Medi- 
ne-i miinevverenin fakirlerine veriyorum. isterseniz tedkik edin!) 
dedi. Arastirdilar. Hepsini fakirlere, yetimlere verip kendinin ve 
ailesinin tesarruf ile yasadigini gorerek, devlet hazinesinin yerinde 
sarf edildigini anladilar. Halifenin bu tedbirine, uyamkhgina ve co- 
merdligine hayran oldular. 

(Eshab-i Kiram) "aleyhimiirndvan" risalesinin basindan bura- 
ya kadar, dinde soz sahibi olan biiyiiklerin kitablarmdan birkac 
sey, kisaca yazildi. Din btiyiiklerinin, sozbirligi ile bildirdigi bu ha- 
kikatler karsismda dinden haberi olmiyan, hurufi tekkeleri dokiin- 
tiilerinin sozlerine ve ba'zi abdestsiz, nemazsiz dervislerin yazilan- 
na aldirmamah! Ehl-i stinnet alimlerinin "rahime-hiimullahii te- 
ala" kitablarmda bildirilen, i'tikad ve ibadet yollanna sanlarak, 

-66- 



sonsuz felaket ve pismanhkdan kurtulmaliyiz! Evet, islamiyyeti, 
i'tikadi ve ibadetleri ogrenmek, her erkege ve her kiza farzdir, la- 
zimdir. Fekat, bunlan icki masalannda, hususi maksadlarla yazilan 
ve din diismanlarinm kitablarmdan terceme edilen yazilardan ve 
sozlerden degil, mezheb imamlanmizm bildirdiklerinden ogren- 
meliyiz. Dedelerimizin yolundan ayrilmamahyiz! 

Ba'zi kimseler, (Hicbir miisliman, cocuguna, Mu'aviye ismini 
koymamisdir. Bu da, bu ismin ve ism sahibinin sevilmedigine ala- 
metdir) diyor. Bu diisiince pek yanhsdir. Cahil bile buna, ancak gii- 
ler. Biiyiik Peygamberlerin "aleyhimussalevatii vetteslfmat" Sit, 
Hud, Suayb, Elyesa' gibi ismleri ve imam-i Ali "radiyallahii anh" 
efendimizin torunlarmdan ve oniki imamimizdan Bakir, Hasen As- 
keri ismleri ve eshab-i Bedrden olup Cennet ile miijdeli iicyiizoniic 
kisiden olan, Bera', Evs, iyas, Buhayr, Besbese, Temim, Sa'lebe, 
Sekaf, Cebr, Haris, Hatib, Harise, Hubab, Haram, Hureys, Hasin, 
Harice, Habbab, Hubeyd, Hiras, Hureym, Hallad, Huneys, Hu- 
leyd, Havvat, Havli, Ziikeys, Rafi', Reb'i, Ruhayle, Refa'a gibi ve 
daha yazamadigimiz bircok ismleri, bugiin hicbir miisliman kullan- 
madigi icin bu ismlerin sahibleri olan, Peygamberler "aleyhimusse- 
lam" ve Eshab-i kiramm en biiyiikleri ve kiymetlileri, sevilmez mi 
diyecekler? Halbuki, bu ismlerin sahiblerinin hepsi, hazret-i 
Mu'aviyeden "radiyallahii anh" daha yiiksek olduklan ve Allahii 
tealamn ve Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" ve biitiin 
miislimanlarin sevgilileri oldugu, giines gibi asikardir. Hazret-i 
Mu'aviyeyi "radiyallahii anh" sevmemek, Onu tammamak, tehlii- 
keli bir cahillikdir. Fekat, Onu kotiilemek, gencleri kandirmak 
icin, boyle ciiriik ve giiliinc diisiinceler soylemek, bu cahilligi ve if- 
tirayi meydana cikarmakdan baska, birseye yaramaz. 

Hazret-i Ali "radiyallahii anh" ile muharebe eden Eshab-i kira- 
min "aleyhimiimdvan" bize hicbir yakmhgi ve hicbir tamsikhgi 
yok. Hatta bu muharebeleri, bizi iiziiyor, incitiyor. Fekat, Peygam- 
berimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshabi olduklan icin, onlan 
sevmekle emr olunduk. Herbirini incitmekden, Onlara diismanhk 
etmekden men' olunduk. O halde, hepsini sevmege mecburuz. On- 
lan, Peygamberimizi "sallallahii aleyhi ve sellem" sevdigimiz ipin 
severiz. Onlara diismanhkdan ve eziyyet etmekden kacimnz. Ciin- 
ki, Onlarm incitilmesi ve diismanhgi, Peygamber "sallallahii aleyhi 
ve sellem" efendimize gider. Yalmz, hakh olam ve yamlam soyleriz. 
Ya'ni hazret-i Emir "radiyallahii anh" hakh idi. Ona karsi gelenler, 
hata etmis idi. Bundan fazla birsey soylemek dogru degildir. 

isma'il Kemaleddin Karamani "rahime-hullahii teala", (Serh-i 
aka'id) kitabim aciklarken, yaziyor ki, imam-i Ali "kerremallahii 

-67- 



vecheh" buyurdu ki, (Kardeslerimiz bizi dinlemedi. Onlar kafir de- 
gildir. Giinaha da girmedi. Ciinki, dinden, islamiyyetden anladik- 
larmi yapiyorlar). ictihadda yamlmak kabahat degildir ve birsey 
soylenemez. Onlann Eshab oldugunu diisiinerek, hepsini iyi bil- 
meliyiz! 

Allahii teala, hepimizi, dogru yoldan ayirmasin! Din biiyiikleri- 
nin kitablanndan haberi olmayip, dinin vesikalarmi, islamiyyetin 
delillerini ve senedlerini isitmeyip de dinini, sonradan meydana ci- 
kan tarihlerden ogrenenleri ve yalmz hayal ve inad ile konusanla- 
n ve yazanlan isitmekden, yazilarim okumakdan ve onlara aldan- 
makdan muhafaza buyursun! Amm. Imam olanlar, lmanm tadini 
tadanlar, Ehl-i stinnet alimlerinin "rahime-hiimullahu teala" kitab- 
lanndan alman sozlere ve yazilara sarilir. Bunlardan zevk alir. Din 
adami gecinen cahillerin, sozlerinden ve yazilarmdan nefret eder, 
kacar. 

imam-i Rabbani "kuddise sirruh" ikinci cildde, otuzaltmci 
mektub sonunda buyuruyor ki, Sahabe-i kiramm iistunliigiinu an- 
latan "ndvanullahi aleyhim ecma'm" mektubu, (Ehl-i beyt-i Re- 
sul)iin "sallallahii aleyhi ve sellem" medh ve senasi ile bitirelim: 

Seyyid-i kainat "aleyhi ve ala alihissalevatii vesselam" buyurdu 
ki, (Aliyi "radiyallahii anh" seven, muhakkak, beni sevmisdir. Ona 
diismanhk eden, muhakkak bana diismanhk etmisdir. Onu inciten, 
muhakkak beni incitmisdir. Beni inciten, muhakkak Allahii teala- 
yi incitmis olur.) 

Bir hadis-i serifde buyurdu ki, (Allahii teala, bana dort kimse- 
yi sev diye emr etdi. Onlan kendisinin de sevdigini bildirdi). Onla- 
nn ismlerini bize soyler misiniz, denildikde, (All onlardandir, All 
onlardandir, All onlardandir, Ebii Zer, Mikdad ve Selman) buyur- 
du. Bir hadis-i serifde, (Alfnin "radiyallahii anh" giizel yiiziine, 
belki mubarek viiciid-i serifine severek bakmak ibadetdir) buyur- 
du. Bera' bin Azib "radiyallahii anh" diyor ki, Resulullah "sallal- 
lahii aleyhi ve sellem", birgiin oturmusdu. Buyurdu ki, (Ya Rabbi! 
Ben Haseni seviyorum) "radiyallahii anh". 

Hazret-i Ebu Bekr "radiyallahii anh" diyor ki, Resulullahin 
"sallallahii aleyhi ve sellem" yamnda imam-i Hasen vardi. Bir ker- 
re bize, bir kerre Hasene "radiyallahii anh" bakarak: (Benim bu 
oglum seyyiddir, efendidir. Ummfd ederim, beklerim ki, Allahii te- 
ala, onun ile, miislimanlardan iki firkamn arasim bulur). Ya'ni 
miislimanlardan iki firka sulh ederler buyurdu. 

Usame bin Zeyd "radiyallahii anh" diyor ki: Peygamber efen- 
dimizi "sallallahii aleyhi ve sellem" gordiim. Hasen ve Hiiseyn "ra- 

-68- 



diyallahii anhuma" mubarek kucagmda oturuyorlardi. Buyurdu ki: 
(Bu ikisi, benim ogullarimdir ve kerfmemin ogullandir. Ya Rabbi! 
Ben bunlari seviyorum. Sen de sev ve bunlari sevenleri de sev!). 

Enes "radiyallahii anh" diyor ki, Resulullaha "sallallahii aleyhi 
ve sellem" Ehl-i beytin "radiyallahii teala anhiim ecma'm" icinden 
en cok kimi seviyorsunuz? diye sordular. Buyurdu ki, (Hasen ile 
Hiiseyni) "radiyallahii anhuma". 

Bir hadis-i serifde buyurdu ki, (Fatima "radiyallahii anha" be- 
nim bir ciiz'unidur. [Ya'ni benden bir parcadir.] Onu kizdiran, be- 
ni incitir.) Ebu Hiireyre "radiyallahii anh" diyor ki: Peygamberi- 
miz "sallallahii aleyhi ve sellem" imam-i Aliye "radiyallahii anh" 
karsi buyurdu ki, (Fatima bana senden daha sevgilidir. Sen bana, 
ondan daha azizsin! [ya'ni kiymetlisin]). 

Hazret-i Aiseden nakl edildigine gore, miislimanlar, Peygam- 
berimize "sallallahii aleyhi ve sellem" hediyye takdim etmek iste- 
diklerinde, ancak Aise-i Siddikamn "radiyallahii anha" hucre-i is- 
metinde bulunduklari zeman getirirlerdi ve bu validemizin tavas- 
sut ve delaleti ile Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" nzasim kazanmaga cahsirlardi. Yine Aise "radiyallahii anha" 
diyor ki: Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" Zevcat-i tahira- 
ti iki kisma ayrilmisdi. Bir kismi ben ve Hafsa ve Safiyye ve Sevde, 
ikinci kismi Umm-i Seleme ve digerleri idi "radiyallahii anhiinne". 
Bu ikinci kismdakiler, kendi aralarmda konusup Eshab-i kiramm, 
hediyyelerini, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" nerede ise, 
oraya getirmelerini, yalmz Aise-i Siddikamn evine tesrif edecekle- 
ri zemam beklememelerini istirham etmek icin, Umm-i Selemeyi 
huzur-i se'adete gonderdiklerinde, (Bana eziyyet vermeyiniz. Ba- 
na vahy ancak Aisenin "radiyallahii anha" elbisesi ile ortiilii iken 
geliyor). Ya'ni diger Ezvac-i miitahheratm yataklarmda iken, bana 
vahy gelmedi. Yalmz Aisenin "radiyallahii anhiinne" yatagmda 
iken geldi, buyurdu. Bunu isitince, Umm-i Seleme "radiyallahii an- 
ha": Seni bundan sonra incitmemege andim olsun, tevbeler olsun 
ya Resulallah! dedi. Baska bir zeman, yine bunun icin, Fatimat-iiz- 
zehrayi "radiyallahii anha" gonderdiklerinde, (Ey kizim! Nicin be- 
nim sevdigimi sevmezsin? Benim mahbubcin, senin dahi inahbu- 
ben degil midir?) buyurduklarmda, Fatima "radiyallahii anha", 
evet dedi. (Oyle ise, sen de onu sev!) buyurdular. 

Yine Aise-i Siddika "radiyallahii anha" diyor ki: Peygamber 
efendimizden "sallallahii aleyhi ve sellem" ne zeman Hadicenin 
"radiyallahii anha" ismini isitsem gayretime dokunurdu. Bununla 
beraber, Onu gormemisdim. Onu cok sevdikleri icin, onun akra- 

-69- 



basma hediyye gonderirlerdi. Ba'zan latife yollu, diinyada sanki 
Hadiceden "radiyallahii anha" baska kadm yok mu? derdim. (O; 
soyle soyle! Boyle boyle idi ve benim ondan evladlarim vardi!) bu- 
yururlardi. 

Abdullah ibni Abbas "radiyallahii anhuma" diyor ki: Peygam- 
berimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Abbas benden- 
dir ve ben ondanim!). 

Bir hadis-i serifde buyurdu ki, (Ailem yiiziinden beni incitenle- 
re siddetli azab vardir!). 

Ebu Hiireyre "radiyallahii anh" diyor ki: Peygamberimiz "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Sizin iyileriniz, benden son- 
ra, Ehl-i beytime iyilik edenlerdir). Imam-i All "radiyallahii anh" 
diyor ki, Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, 
(Ehl-i beytime iyilik edenlere, kiyamet giinii sefa'at ederim!). Yi- 
ne imam-i Ali "radiyallahii anh" diyor ki: Peygamberimiz "sallal- 
lahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Sirat kopriisiinden ayaklan 
kaymadan gecenler, Ehl-i beytimi ve Eshabuni cok sevenlerdir). 

Ya Rabbi! Fatimanm "radiyallahii anha" ve ogullarmm hatin 
ve hiirmetleri icin, bize son nefesde iman ile gitmek nasib eyle! 
Al-i Resuliin "sallallahii aleyhi ve sellem" eteklerine sanlmak bi- 
ze nasib et de, diialanmizi ister kabul eyle, ister red! 

Asagidaki yazi, (Makamat-i Mazheriyye) kitabmdaki onyedin- 
ci mektubun tercemesidir. Bu kitabi, Hindistandaki hakiki islam 
alimlerinden biiyiik veli, Abdullah Dehlevi yazmisdir. Kendisi 
1240 [m. 1824] de Delhide vefat etmisdir. Ustadi Mazher Can-i Ca- 
nanin yamndadir. Bu kitab, farisi olup, Mazher Can-i Cananm ha- 
yatim ve yirmidort mektubunu bildirmekdedir. Mazher Can-i Ca- 
nan 1195 [m. 1781] de seksendort yasinda vefat etdi. Delhide, yap- 
dirdigi mescidin yamndadir "rahmetullahi teala aleyhima": 

Ehl-i siinnet mezhebinin alimleri, Eshab-i kiram arasmdaki 
muharebeleri, Onlarm yiiksek sanlarma yakisacak seklde anlat- 
mislardir. Ciinki Onlar, (insanlarin en hayrhlan, benimle birlikde 
yasayanlardir) hadis-i serifi ile medh olunmuslardir. Sebebini an- 
layamadiklan ayriliklarim da, Allahii tealamn bilgisine birakmis- 
lar, bu hayrh asrin temiz insanlarma dil uzatilmasindan sakinmis- 
lardir. Hayrh olduklan bildirilen ilk iic asrda yetismis olan hadis 
ve fikh alimlerinden hicbiri, Eshab-i kiramm zemanma cok yakm 
olduklan ve Onlarm hallerini cok iyi bildikleri halde ve Ali Miir- 
tezaya "radiyallahii anh" karsi olanlarm hata etdiklerini bildirdik- 
leri halde, hicbirini kotiilemek caiz degildir demislerdir. Evet, 
Sam ve Bagdad askerleri arasmda birkac giin, muharebe oldu ise 

-70- 



de, bu halleri ictihad ayrihgmdan idi. Birbirlerini kafir bilmekden 
degildi. Bu fitne, Emir-ul-mu'minm Osmamn "radiyallahti teala 
anh" sehid edilmesi ile basladi. Muharebe zemamnda, Eshab-i ki- 
ram vice ayrilmisdi. Bir kismi, hakli halife olan All "radiyallahti te- 
ala anh" hazretleri tarafmda idi. ikinci kismi Sam emiri tarafmda 
idi. Uctincti kismi, iki tarafa da katilmadi. Hadis alimleri ve fikh il- 
minin mtictehidleri, Eshab-i kiramdan hadis-i serifleri toplarlar- 
ken, her tic kismdakileri miisavi tutmuslar, hepsinin sozlerinin 
kiymetli, dogru olduguna inanmislardir. tie kismdan birinde bulu- 
nanlari kafir veya fasik bilselerdi, bunlann bildirdiklerini kabtil et- 
mezler, bu haberleri, ictihad icin, ahkam cikarmak icin, menba' ve 
sened yapmazlardi. Bu iic kismdakilerden herhangi biri kotiilenir- 
se, dm-i islam, icerden yikihr. Bu btiytiklere dil uzatmamak, isla- 
miyyete hizmet etmek olur ve Resulullahm "sallallahii teala aley- 
hi ve sellem" sohbetine, meclislerine kiymet vermek olur. Eger 
(Resulullahm akrabasina kiymet vermek cok lazimdir) denirse, 
evet oyledir. Fekat, Resulullahm akrabasmdan hicbiri, kendileri 
ile harb eden Sahabilerden hicbirine kafir demedi. Evet, harb 
edenlerin birbirlerini sevmemeleri, kotiilemeleri lazimdir. Fekat, 
hadis-i serifler ile medh edilen bu hayrh insanlar, birbirlerini asla 
kotulememislerdir. Resulullahm akrabasmi sevmek, biittin miisli- 
manlara vacibdir. Onlarm incinmelerini istemek de, bu sevgiyi bo- 
zar. 

Eshab-i kiramm "aleyhimiirndvan" birbirleri ile muharebeleri- 
ni konusmak, yazmak dogru degildir. Bu hale iiziilmeli ve susmah- 
dir. Si'i denilen ba'zi kimseler, taskmhk yapiyorlar. Uydurma ha- 
berlere aldanarak, o temiz insanlan, kendi nefsleri gibi zan ediyor- 
lar. Eshab-i kirama kafir diyecek kadar taskmhk yapiyorlar. Hal- 
buki, Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" hayatim, soz- 
lerini bizlere onlar bildirdi. Omrlerini Resulullahm sohbetinde ge- 
9iren, Onun terbiyesi ve nasihatleri ile edeblenen, olgunlasan, mal- 
lanm ve canlanm Onun icin feda eden, Ondan sonra da Onun di- 
nini yaymak icin cahsan kimselerin kiifrden kurtulamayacaklan 
dusiinulebilirmi? Allahii teala, bu hizmetlere, gayretlere, hie mer- 
hamet etmemismidir? Onlara merhamet edilmezse, sonra gelen bi- 
zim gibi giinahkarlar, nasil afv ve rahmet bekleyebiliriz? Gecmis 
Peygamberlerden ve Evliyadan biri oliince, ummetinin, cema'ati- 
nin hepsinin kafir olduklan ve Onun evladlanna, akrabasina diis- 
man olduklan, hie isitilmismidir? Boyle olsaydi, Allahii tealamn 
Peygamber gondermesi, abes olurdu, faidesiz olurdu. Zemanlarm 
en iyisi olarak miijdelenmis olan zeman, zemanlarm en kotiisii 
olurdu. Insanlarin en iyileri, en kotiileri olurdu. 



71 



BIRINCI CILD, 
251. ci MEKTUB TERCEMESI 

Din-i islamm en biiyiik alimi, imam-i Rabbanf miiceddid-i elf-i 

sanf Ahmed Farukf "kuddise sirruh" hazretlerinin muhtelif sehr- 
lerdeki alimlere, valf, kumandan ve padisahlara, cevab ve nasihat 
olarak yazdiklan mektublarm besyiizotuzaltismdan meydana ge- 
len (Mektubat-i imam-i Rabbanf) kitabimn birinci ciiz'ii ikiytizel- 
libirinci mektubu, mevlana Muhammed Esrefe yazilmis olup, Hu- 
lefa-i rasidmin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" faziletlerini ve 
Seyhayn hazretlerinin [ya'ni Ebu Bekr ile Omerin] "radiyallahii 
anhiima" ustunliigiinii ve hazret-i Emirin [ya'ni hazret-i Alinin] 
"radiyallahii anh" hususi kiymetlerini ve Eshab-i kiramm "aleyhi- 
miirndvan" ta'zim ve tevkirini ve aralanndaki muharebelerin ic 
yiiziinii bildirmekdedir. 

Bu mektubun bas tarafi Peygamberlere "aleyhimiissalevat" ve 
Evliyaya "kuddise sirruhiim" aid derin ilmler oldugundan, yalniz 
nihayet kismlarmi terceme ediyoruz: 

Hazret-i Emirin "radiyallahii anh" isminin, Cennet kapismm 
iizerinde yazih oldugunu ogrenince, Seyhayn hazretlerinin [ya'ni 
Ebu Bekr ile Omerin] "radiyallahii anhiima" Cennet kapisindaki 
hususiyyet ve i'tibarlannin nasil oldugunu merak etdim. Anlamak 
icin cok ugrasdim. Nihayet anladim ki, bu iimmetin [ya'ni mtisli- 
manlarm] Cennete girmeleri, bu iki biiyiik zatm emri ve izni ile 
olacakdir. Sanki, Ebu Bekr "radiyallahii anh" Cennet kapisinda 
durup, iceri girmege izn verecek ve Omer "radiyallahii anh" elle- 
rinden tutarak iceri gotiirecekdir. Biittin Cennetin, sanki Ebu 
Bekrin "radiyallahii anh" nuru ile dolu oldugunu his ediyorum. Bu 
fakire gore, Seyhayn hazretlerinin biitiin Sahabe-i kiram "aleyhi- 
miirndvan" arasmda ayn bir san ve tistiinliikleri vardir. Baska hic- 
birisi bunlara ortak degildir. Siddik "radiyallahii anh", Peygamber 
efendimiz "sallallahti aleyhi ve sellem" ile sanki aym bir evin sahi- 
bidir. Farklan, bir evin iki kati arasindaki fark gibidir. Faruk "ra- 
diyallahii anh" da Ebu Bekre "radiyallahii anh", tufeyl olarak bu 
devlethanede bulunmakdadir. Diger Sahabe-i kiramin, Server-i 
aleme "sallallahii aleyhi ve sellem" yakmhklan, siinnet-i seniyye- 
sine [ya'ni islam dmine] uyduklan kadar, mahalle komsusu veya 
hemsehri gibidirler. Bunlar, boyle olunca, sonra gelenlerin Evliya- 
si nerede kahr? Artik diistinmeli! O halde onlar, Seyhaymn bii- 
yiikliigiinden ne anhyabilirler? Her ikisinin buyiikliigii, o kadar 
cokdur ki, Peygamberler "aleyhimiisselam" sirasindadirlar. 
Peygamberlik makammdan baska, biitiin ustiinliiklerine malikdir- 

-72- 



ler. Nitekim, Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyur- 
du ki, (Benden sonra Peygamber gelseydi, Omer Peygamber olur- 
du). 

imam-i Gazali "rahmetullahi aleyh" buyuruyor ki: Halife 
Omer "radiyallahu anh" sehid olunca, Abdullah ibni Omer, Saha- 
be-i kirama dedi ki: (ilmin onda dokuzu, Omer "radiyallahu anh" 
ile beraber oldii!). Ba'zilarimn bu sozii anlamiyarak durakladikla- 
nm gortince, (ilmden maksadim, Allahii tealayi bilmekdir. Ab- 
dest ve gusliin bilgileri degildir) dedi. Omer boyle olunca, Ebu 
Bekrin "radiyallahu anh" biiyiikliigii nasil anlasihr ki, Omerin bii- 
tiin iyilikleri, onun bir iyiligidir. Boyle oldugu, hadis-i serifde bil- 
dirilmekdedir. Omer ile Siddik "radiyallahu anhiima" arasmdaki 
fark, Siddik ile Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" arasmda- 
ki farkdan ziyadedir. Baskalarmin Siddikdan "radiyallahu anh" 
ne kadar asagi oldugunu bundan anlamahdir. Seyhayn "radiyalla- 
hu anhiima" oldiikden sonra da, Peygamberimizden "sallallahii 
aleyhi ve sellem" ayn kalmadilar. Mahsere de, onlarla beraber 
kalkip gidecegini haber vermisdir. O halde efdaliyyet, iisttinliik, 
Ona daha yakinhk demek olup, bu da, ikisine mahsusdur. Bu fa- 
kirligim ve asagihgim ile, Onlarm yiiksekliginden ne anhyabilir ve 
soyliyebilirim ve iistiinluklerinden ne anlatabilirim? Tozun, du- 
mamn, giinesi anlatmaga giicii yeter mi? Bir damla su, biiyiik de- 
nizleri soyliyebilir mi? 

Insanlara nasihat etmek, herkese yol gostermek icin, geri don- 
miis olan Evliya "kaddesallahii teala esrare-htimiiraziz", kesfleri- 
nin nuru ile ve Tabi'm ve Tebe-i tabi'mden ictihad derecesine ytik- 
selen alimler "rahime-hiimullahii teala", hadis-i seriflerin derinlik- 
lerindeki ma'nalan bulup anlamak ile, Seyhaynm "radiyallahu an- 
hiima" kemalatindan biraz anhyarak, hakikatlerinden az birsey ele 
gecirerek, iistiinliiklerini bildirmisler ve bunda soz birligi hasil ol- 
musdur. Bu sozlerine uymiyan kesflerin, buluslarm, yanhs oldugu- 
nu soyliyerek, bunlara kiymet vermemislerdir. Bu ikisinin ustiinlii- 
gii, Sahabe-i kiram arasmda zaten sohret bulmusdu. Mesela, Buha- 
riyyi serifde, Abdullah ibni Omer "radiyallahii anhiima" diyor ki, 
(Biz, Peygamber "sallallahii aleyhi ve sellem" zemamnda, Ebu 
Bekr gibi kimseyi bilmezdik. Ondan sonra Omeri, Ondan sonra da 
Osmani "radiyallahii annum" bilirdik. Onlardan sonra kimseyi 
kimseden iistiin tutmazdik). Ebu Daviidiin bildirdigine gore, yine 
Abdullah ibni Omer diyor ki, (Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" zemamnda bizler en iistiin Ebu Bekrdir, sonra Omer, sonra 
Osmandir "radiyallahu annum" derdik). 

Evliyahk, Peygamberlikden daha yiiksekdir sozii, erbab-i sek- 

-73- 



rin, ya'ni zan ve hayal ile konusanlann soziidiir. Ya'ni geri donmi- 
yen, Peygamberlik makaminm kemalatindan haberi olmiyan Evli- 
yanin soziidiir. Bu fakir, bircok mektiiblarimda, uzun uzadiya bil- 
dirdim ki, Peygamberlik, vilayetin iisttindedir. Hatta, Peygamberin 
kendi vilayetinin de iisttindedir. Soziin dogrusu da budur. Bunun 
aksini soyliyen, Peygamberlik makammm yiiksekligini bilmiyen- 
dir. Evliyahk yollari arasinda, (Silsile-tiizzeheb) yolu, Siddfk-i ek- 
berin "radiyallahii anh" yolu oldugundan, bu yolun yolculan uya- 
nik olur. Onun icin de, yollann en iistiiniidiir. Baska yoldaki Evli- 
ya, bunlarm kemalatma nasil yetisebilir? Onlarm ic yiiziinii nasil 
anhyabilir? Bu yolun yolculannm, bu isde karlan miisavidir de- 
mek istemiyorum. Belki, milyonda biri boyle olabilirse, ni'metdir, 
se'adetdir. Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" haber 
verdigi hazret-i Mehdi "rahime-hiillahii teala", vilayetin en ytiksek 
derecesinde olacagina gore, o da bu yoldan yetismis ve bu yolu te- 
mamlamis ve diizeltmis olacakdir. Ciinki, biitiin vilayet yollari, bu 
yoldan asagidir ve ulasdiklan vilayetlerde, Peygamberlik makami- 
nm kemallerinden az birsey vardir. Bu yoldan kazamlan Evliyahk- 
da ise, Siddik-i ekberin yolu oldugu icin, o kemalatdan pek cok bu- 
lunur. 

Hazret-i Emir "radiyallahii anh" Peygamberimizin "sallallahii 
aleyhi ve sellem" vilayetini aldigi, tasidigi icin, geri donmiyen, 
ya'ni halk arasma kansmiyan ya'ni vilayetin kemalati kendilerinde 
fazla bulunan Evliyamn, mesela kutblarm, ebdalin ve evtadm ter- 
biyeleri, onun imdadi ve yardimi iledir. Kutbiil-aktab, ya'ni kutb-i 
medar, onun emrinde ve terbiyesindedir. Ya'ni vazifesini onun im- 
dadi ve yardimi ile yapar. Fatima-tiizzehra ile Hasen ve Hiiseyn 
"radiyallahii annum" de, bu makamda, hazret-i Emir ile ortakdir- 
lar. 

Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshabinm hepsi 
"radiyallahii annum" biiyiikdiir. Her birini biiyiik bilmek ve soyle- 
mek lazimdir. Enes bin Malik "radiyallahii anh" buyuruyor ki, 
Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Allahii 
teala, biitiin insanlar arasindan beni secdi, ayirdi. insanlann en iyi- 
sini bana eshab olarak secdi. Bunlarm arasindan da, bana akraba 
ve yardimci olarak en iistiinlerini ayirdi. Bir kimse, beni sevdigi 
icin, bunlara hiirmet ederse, Allahii teala, onu her tehliikeden ko- 
rur. Onlara hakaret ederek beni incitenleri de incitir). Abdullah 
ibni Abbas "radiyallahii teala anhiima" buyuruyor ki, Resulullah 
"sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Eshabima dil uzatanla- 
ra, onlari sogenlere, Allah la'net eylesin! Biitiin meleklerin ve in- 
sanlann la'netleri, onlarin iizerine olsun!) Aise-i Siddika "radiyal- 

-74- 



lahii anha"nm haber verdigi hadis-i serifde, (Ummctimiii en kotii- 
sii, eshabima dil uzatmaga cesaret edenlerdir) buyuruldu. 

Eshab-i kiram "aleyhimurridvan" arasmda olan muharebeleri, 
iyi sebeblerden, guzel dusuncelerden ileri geldi bilmek, dunyahk 
icin, menfe'at icin bilmemek lazimdir. Ciinki, onlarm aynligi, icti- 
had ve te'vil aynligi idi. Heva ve hevesden dogan aynlik degildi. 
Ehl-i siinnet alimleri hep boyle soyliyor. Su kadar var ki, hazret-i 
Emir ile muharebe edenler, hata etdi. Hak, hazret-i Emir "radiyal- 
lahii anh" tarafmda idi. Fekat hatalan, ictihad hatasi oldugundan, 
birsey denemez ve dil uzatilamaz. ($erh-i mevakif) kitabma gore, 
Amidi diyor ki, Cemel ve Siffin vak'alan ictihad yiiziinden idi. Ebu 
Sekur Muhammed Siilemi, (Temhid) kitabmda diyor ki, Ehl-i siin- 
net ve cema'ate gore, hazret-i Mu'aviye ve onunla beraber olanlar 
"radiyallahii anhiim" hata etmislerdi. Fekat hatalan, ictihad hata- 
si idi. Ibni Hacer-i Mekki (Sava'ik-i muhrika) kitabmda diyor ki: 
Hazret-i Mu'aviyenin hazret-i Emir ile "radiyallahii anhiima" mu- 
harebesi, ictihad sebebi ile idi. Ehl-i siinnet alimleri boyle bildiri- 
yor. (Serh-i mevakif)daki (Eshabimizm coguna gore, o muharebe- 
ler ictihad sebebi ile degildi) soziinde eshabimiz diyerek, kimleri 
anlatmak istemisdir? Ehl-i siinnet alimleri boyle soylemiyor, aksi- 
ni soyliiyor. Biiyiiklerin kitablan, hep ictihadda hata oldugunu bil- 
dirmekdedirler. Mesela, imam-i Gazali ve Kadi Ebu Bekr ve diger 
imamlar gibi. O halde, hazret-i Emir "radiyallahii anh" ile muha- 
rebe edenlere, fasik, yoldan cikmis gibi seyler soylemek caiz degil- 
dir. 

Kadi Iyadm "rahime-hullahii teala" (Sifa) kitabmda, imam-i 
Malik "radiyallahu anh" diyor ki: (Peygamberimizin "sallallahu a- 
leyhi ve sellem" eshabmdan birine, mesela Ebu Bekre veya Ome- 
re veya Osmana veya Mu'aviyeye veya Amr ibni Asa "radiyallahu 
annum" sogen ve onlan kotiiliyen bir kimse, eger yoldan cikdilar, 
kafir oldular dedi ise bu kimseyi oldiirmelidir. Yok eger baska bir 
ayb ve kusur ile kotuledi ise, siddetli dovmelidir). Hazret-i All "ra- 
diyallahu anh" ile muharebe edenler, kendilerine alevi diyen si'ile- 
rin taskm olanlarmm dedikleri gibi, kafir degildir. Fasik da degil- 
dir. Cunki, Aise Siddika "radiyallahu anha" ve Talha ve Ztibeyr ve 
Sahabe-i kiramdan bircogu onlardandir "ndvanullahi aleyhim ec- 
ma'm". Talha ile Ziibeyr "radiyallahu anhuma" Cemel muharebe- 
sinde oniicbin kisi ile beraber olduriilmusdu. Hazret-i Mu'aviye 
"radiyallahu anh", bu zeman ise karismarmsdi. Bir musliman, bun- 
lara yoldan cikdi ve gunaha girdi gibi sozler soyliyemez. Kalbi bo- 
zuk, ruhu pis olan, soyler. 

Fikh alimlerinden ba'zisi, hazret-i Mu'aviye "radiyallahu anh" 

-75- 



icin cevr, ya'ni zulm etdi demis ise de, bundan maksadlan hazret-i 
Emirin hilafeti zemamnda kendini halife i'lan etmesi haksiz idi, de- 
mekdir. Yoksa yoldan cikmak ve giinah alameti olan zulm demek 
degildir. Bu suretle, sozleri, Ehl-i siinnet buyiiklerinin sozlerine uy- 
mus olur. Bununla beraber, hakiki din alimleri, boyle yanhs ma'na- 
lar anlasilabilecek sozleri soylemezler. Hazret-i Mu'aviye icin "radi- 
yallahii anh" zalim, nasil denilebilir? Bunun, Allahii tealamn emr- 
lerini ve miislimanlarm haklanm gozetmekde adil bir halife oldugu- 
nu (Savaik-i muhrika) kitabinda, allame Ibni Hacer-i Mekki yazi- 
yor. Boyle sozleri, Yezfd icin soyleseler yeridir. Fekat, Mu'aviye 
"radiyallahii anh" icin soylemek cok seni', cok cirkin olur. Peygam- 
berimizin "sallallahu aleyhi ve sellem", hazret-i Mu'aviyeye "radi- 
yallahii anh", hayrh diialar etdigini, hadis alimlerinin hepsi soylii- 
yor. Mesela, (Ya Rabbi, ona kitab ya'ni yazi ve ilm ile hesab ogret 
ve onu azabdan koru!) ve bir kerre de, (Ya Rabbi! Onu dogru yola 
gotiir ve dogru yola gotiiriicii yap!) buyurdu. Resulullahm "sallalla- 
hu aleyhi ve sellem" diiasmm kabul olunacagi ise, siibhesizdir. Ona 
beddiia etdi diyen yeni [cahil, sapik] din adamlarmm (!) din kitab- 
lanndan hie de haberleri olmadigi anlasilmiyor mu? imam-i Sa'bf 
hazretlerinin hazret-i Mu'aviyeyi "radiyallahii anh" kotiiledigi yo- 
lundaki sozleri de dogru degildir. Boyle birsey olsaydi, Sa'binin ta- 
lebesi olan imam-i a'zam Ebu Hanifenin, bu sozleri soylemesi lazim 
gelirdi. imam-i Malik "radiyallahii anh", bir rivayete gore, Tebe-i 
tabi'mdendir ve hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh"in asrmda ya- 
samisdir. Medine-i miinevvere alimlerinin en yiiksegi oldugu mu- 
hakkakdir. iste, o biiyiik alim, Mu'aviyeyi ve Amr bin Asi "radiyal- 
lahii teala anhiima" sogenleri oldiiriiniiz der mi idi? Demek ki, onu 
sogmegi, biiyiik giinahlardan sayarak, sogenleri oldiirmegi emr et- 
misdir. Onu sogmegi, hazret-i Ebu Bekri ve Omeri ve Osmam "ra- 
diyallahii annum" sogmek gibi bilmisdir. 

O halde, hazret-i Mu'aviyeyi "radiyallahii anh" sogmek asla 
caiz degildir. iyi diisiinmek lazimdir ki, hazret-i Mu'aviye "radi- 
yallahii anh", bu islerde yalmz basina degildi. Eshab-i kiramm he- 
men hemen yansi onunla beraberdi. Eger hazret-i Emir "radiyal- 
lahii anh" ile muharebe edenlere kafir veya fasik denirse, dm-i is- 
lamm yansi yikihr. Zira, din-i islami diinyaya yayan, bizlere bildi- 
ren onlardir. Onlan ancak zmdik, ya'ni din-i islami yikmak icin 
ugrasan kimse kotiiler. O muharebelerin, karisikhklarm ortaya 
cikmasi, hazret-i Osmamn "radiyallahii anh" sehadeti ile basladi. 
Katillerden kisas istenmesi ile basladi. Talha ile Ziibeyr "radiyal- 
lahii anhiima" kisas gecikdigi icin, Medine-i miinevvereden cikdi- 
lar. Aise de "radiyallahii anha", bu isde bunlarla beraberdi. Kisasi 

-76- 



bir an once yapdirmak istiyorlardi. Muharebe etmek, hatirlarma 
bile gelmemisdi. Cemel muharebesi, hazret-i Osmamn "radiyalla- 
hii anh" sehadetine sebeb olan, Abdullah bin Sebe' yehudisinin ve 
adamlarmm saldirmalan ile basladi. Bu muharebede oniicbin kisi 
ve Talha ile Ziibeyr "radiyallahii anhiima" da olduriildii. Mu'avi- 
ye "radiyallahii anh", sonradan Samdan ise karrsdi, bunlarla birles- 
di. Siffin muharebesi yapildi. imam-i Gazali diyor ki, bu muhare- 
beler, halife olmak icin degildi. Hazret-i Emirin "radiyallahii anh", 
hilafeti baslangicmda katillere kisas yapilmasi icindi. Allame ibni 
Hacer-i Mekki hazretleri de, Ehl-i siinnet boyle buyuruyor diyor. 
Hanefi alimlerinin biiyiiklerinden olan, Ebu Sekur Muhammed 
Siilemi diyor ki, hazret-i Mu'aviyenin, hazret-i Emir ile muharebe- 
si, hilafet icin idi "radiyallahii anhiima". Ciinki, Peygamber "aley- 
hissalatii vesselam" ona, (insanlarin basina gccdigin zeman, onla- 
ra yumusak davran!) buyurmusdu. Bunu isitdigi giinden beri, icin- 
de hilafet arzusu uyanmisdi. Fekat ictihadinda hata etmisdi. Haz- 
ret-i Emirin "radiyallahii anh" ictihadi dogru idi. Ciinki, onun hi- 
lafeti zemani, hazret-i Emirin "radiyallahii anhiima" hilafetinden 
sonra idi. Bundan anlasihyor ki, kansikhgin baslamasina, kisasm 
gecikmesi sebeb oldu. Kisas yapilmayinca, halife olmak fikri de, 
ortaya cikdi. Her ne olursa olsun, ictihad yeri idi. Hata eden bir de- 
rece, dogru olan iki derece sevab kazandi. Bu isde, bize diisen en 
iyi yol, Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Esha- 
binin "radiyallahii anhiim" kavgalarma kansmamakdir. Bunlan 
konusmamahyiz. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" bu- 
yuruyor ki, (Eshabmi "ridvanullahi aleyhim ecma'in" arasinda 
olan islere kansinayiniz!) Yine buyurdu ki, (Eshabmi "aleyhimtir- 
ndvan" konusulurken dilinizi tutunuz!) ve bir hadis-i serifde, (Es- 
habun icin, Allahii tealadan korkunuz! Eshabima dil uzatmayiniz!) 
buyurdu. 

Evet, aleak Yezid inadci ve fasik idi. Ona da la'net edilmemesi 
Ehl-i siinnetin, kafir bile olsa, bir kisiye la'nete izn vermedigi icin- 
dir. Ancak kafir olarak oldiigii bilinen kimseye la'net etmek caiz- 
dir demislerdir. Ebu Leheb ve esi gibi. Yoksa Yezide la'net edil- 
memeli, demek degildir. Allahii tealayi ve Onun Resuliinii "sallal- 
lahii aleyhi ve sellem" incitenlere diinyada ve ahiretde, Allah 
la'net eylesin! 

Zemammizda bircok kimse, hilafet mes'elesini dillerine dola- 
mislar. Sozii evirip cevirip Eshab-i kiram arasmdaki muharebelere 
getiriyorlar. Cahillerin yazdigi tarihleri okuyarak ve bid'at sahible- 
rinin yalanlarma inanarak, Eshab-i kiramin "aleyhimiirndvan" 90- 
gunu kotiiliiyorlar. Onun icin, bu bakimdan bildigim hakikatleri 

-77- 



yazarak dostlanma gondermegi liizumlu gordiim. Peygamberimiz 
"sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Ortahk karisir, yalanlar 
yazihr. Adetler, ibadetlere kansdinhr ve eshabima "aleyhimiirnd- 
van" dil uzatdirsa, dogruyu bilenler, herkese bildirsin! Allahii te- 
alanin ve meleklerin ve biitiin insanlarin la'neti, dogruyu bilip de, 
giicii yetdigi halde, bildirmiyenlere olsun! Allahii teala, boyle alim- 
lerin ne farzlanni, ne de baska ibadetlerini Kabul etmez). 

Allahii tealaya ne kadar hamd etsek azdir ki, [Hindistanda] ze- 
mammizm padisahi, hanefi mezhebindendir ve Ehl-i siinnetdir. 
Yoksa mtislimanlarm isi cok giic olurdu. Bu biiyiik ni'mete siikr et- 
mek, her miislimana lazimdir. 

Her miislimamn, Ehl-i siinnet i'tikadim ogrenip, imanmi ona 
gore diizeltmesi, sunun bunun soziine ve uydurma kitablara alda- 
mp da, dogru yoldan kaymamaga cahsmasi lazimdir. Ehl-i siinnet 
alimlerinin "rahime-hiimullahii teala" kitablanm birakip da, dini- 
ni, imanini, din diismanlannm hiyleler ile, yalanci, oksayici kelime- 
ler ile yazdigi kitablardan ve mecmu'alardan ogrenmeye kalkis- 
mak, kendini Cehenneme atmak olur. Ehl-i siinnet vel-cema'at 
alimlerinin sozlerini bildiren kitablan okuyup, onlara uymakdan 
baska kurtulus yolu yokdur. 251. ci mektubun tercemesi burada te- 
mam oldu. 

MEKTUBATIN IKINCi CILDI, 
ONBESINCi MEKTUBUDUR 

imam-i Rabbani "kuddise sirruh" hazretleri buyuruyor ki; Sa- 
mane sehrinin mubarek ve muhterem alimlerini ve hakimlerini ve 
ehl ve me'murlanm bu mektubumla rahatsiz etmege sebeb, sehri- 
nizin hatibinin, kurban bayrami hutbesini okurken, Hulefa-i Rasi- 
dmin, ya'ni Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" dort halifesi- 
nin "radryallahu teala anhiim" ismlerini soylemedigini ve nemaz- 
dan sonra bir kism cema'atin, kendisine bunu soyledikleri zeman, 
unutdum veya sasirdim gibi bir ozrde bulunmiyarak, ismleri soy- 
lenmezse ne olurmus? diye inad da etdigini haber aldim. Ehaliden 
ileri gelenlerin bu hale seyirci kahp ehemmiyyet vermediklerini ve 
o insafsiz hatibe haddini bildirmediklerini ogrendim. Misra' 

Yaziklar, bir degil, yiizlerce yaziklar olsun! 

Evet! Hulefa-i Rasidmin "radiyallahii teala anhiim ecma'm" 
ismlerini okumak, hutbenin sarti degil ise de, Ehl-i siinnet vel-ce- 
ma'atin siandir. Ya'ni, alamet-i farikasi, nisamdir. Onu, bile bile, 
inad ederek ancak kalbi bozuk kimse okumamak ister. Eger te'as- 

-78- 



sub ve mad ile soylemedi ise de, hadis-i serif e ne cevab verecek ki, 
Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", (Bir kimse, hangi mil- 
lete benzemege ozenirse, o da onlardan olur!) buyuruyor. Bu kim- 
se, (Tohmet getirecek, siibhe uyandiracak yerlerden ve §eylerden 
kacininiz!) mealindeki ayet-i kerimesinin tehliikesinden kendini na- 
sil kurtaracak? Eger, Seyhayn hazretlerinin, ya'ni Ebu Bekr ile 
Omerin "radiyallahii anhiima" iistunliiklerine inanmiyorsa, Ehl-i 
siinnetden aynlmis, sfi olmusdur. Eger Osman ile Aliyi "radiyalla- 
hii anhiima" sevmek lazim olduguna inanmiyorsa, yine dogru yol- 
dan sapmisdir. Dogru yoldan cikmis olan bu hatibin Kismirli oldu- 
gunu samrim. Bu pisligi, Kismirin sapiklanndan almis olmahdir. 

O adam sunu bilsin ki, Seyhaymn "radiyallahii teala anhiima", 
bu iimmetin en yiiksegi olduguna, Sahabe-i kiramm ve Tabi'in-i 
i'zamin hepsi inanmis ve her vesile ile bunu bildirmislerdir. Bunu, 
biiyiiklerden cogu bize haber vermisdir. Bunlardan biri, imam-i 
Muhammed Safi'idir "rahime-hullahii teala". i'tikadda mezhebi- 
mizin iki imammdan biri olan Ebiil Hasenil Es'ari "rahime-hulla- 
hii teala" buyuruyor ki, bu iimmetin en yiiksegi, Ebu Bekr, ondan 
sonra Omer "radiyallahii anhiima" oldugu muhakkakdir. imam-i 
All "radiyallahii anh" halite iken, kendini seven biiyiik bir kalaba- 
hk icinde, (Biliniz ki, bu iimmetin en yiiksegi Ebu Bekr, ondan 
sonra Omer "radiyallahii anhuma"dir) buyurdugunu, imami Zehe- 
bi "rahmetullahi aleyh" soyliiyor. Ve (Bunu imam-i Aliden "radi- 
yallahii anh" isiten seksenden ziyade kimse bize haber verdi diye- 
rek, bunlardan cogunun ismlerini de bildiriyor. Allahii teala, rafi- 
zilerin cezasim versin ki, bunu bilmiyorlar) diyor. Allahii tealamn 
kitabi Kur'an-i kerimden sonra, din-i islamin en kiymetli kitabi 
olan (Buhariyyi §erif) de, imam-i Muhammed Buhari "rahime- 
hullahii teala" diyor ki: imam-i Ali "radiyallahii anh" buyurdu ki, 
(Resulullahdan "sallallahii aleyhi ve sellem" sonra, bu iimmetin en 
iyisi, yiiksegi Ebu Bekr, ondan sonra Omerdir "radiyallahii anhii- 
ma". Onlardan sonra da bir baskasidir). Oglu Muhammed bin Ha- 
nefiyye (O da sensin) dedikde, ben de, miislimanlardan biriyim, 
buyurdu. 

Iste, imam-i Aliden ve Sahabe-i kiramm "radiyallahii annum" 
ve Tabi'in-i izamm biiyiiklerinin cogundan bunun gibi haberler 
gelmis ve her tarafa yayilmisdir. Bunlar karsismda da, inanma- 
mak, ya koyu cahillik veya kuru inadcihkdir. O insafsiz hatibe de- 
meli ki, bize Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Esha- 
binin "radiyallahii anhiim" hepsini sevmek ve hicbirini incitme- 
mek emr olundu. Hazret-i Osman ile hazret-i Ali "radiyallahii an- 
hiima" de Eshabdandir. Onlarm biiyiiklerindendir. Peygamberi- 

-79- 



mizin "sallallahii aleyhi ve sellem" damadlaridir. O halde, onlan 
sevmek, hem de cok sevmek lazimdir. Allahii teala Kur'an-i ke- 
rimde buyuruyor ki, (Ey Sevgili Peygamberim "sallallahii aleyhi 
ve sellem"! Onlara de ki: Din-i islaina cagirdigim, se'adet-i ebediy- 
ye yolunu gosterdigim kin, sizden yalniz bir karsdik istiyorum. O 
da, akrabami, bana yakin olanlan sevmenizdir). Peygamberimiz 
"sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Allahii tealadan korku- 
nuz, Allahii tealadan korkunuz da, eshabum "radiyallahii anhiim" 
incitmeyiniz! Benden sonra, onlara garez olmayiniz, diismanlik et- 
meyiniz! Onlan seven, beni sevdigi icin sever. Onlara diismanlik 
eden de, bana diisman oldugu icin eder. Onlan inciten, beni incit- 
mis olur. Beni inciten de, Allahii tealayi incitir. Allahii teala da, 
kendisini incitene azab eder.) 

Islamiyyetin baslangicindan ta bu zemana gelinceye kadar, 
boyle pis kokulu giillerin Hindistanda acildigi bilinmiyor. Bu cir- 
kin hareketden, Samane sehri halkimn hepsinin suclu tutulmasi 
miimkindir. Belki biitiin Hindistandan i'timad kalkar. Zemammiz 
padisahi "Allahii teala, din diismanlarma karsi ona yardim etsin" 
Ehl-i siinnetdendir ve hanefi mezhebindendir. Boyle bir Sultan ze- 
mamnda, boyle bid'at cikarmak, ne biiyiik cesaretdir? Belki de, 
devlete karsi gelmek, iiliil-emre karsi gelmek demekdir. Bununla 
beraber, asl sasilacak sey, o sehrin muhterem esrafimn, ileri gelen 
miislimanlarmm, bu vak'a karsismda kimildamamalan, gevsek 
davranmalandir. 

Maide suresinde, yehudileri ve hiristiyanlan red eden altmisii- 
ciincii ayet-i kerimesinde mealen, (Onlar yalan soylerken, riisvet 
ahrken, faiz yirken, alimleri ve zahidleri, onlara nicin mani' olmu- 
yor? Onlan yaparken goriip de, men' etmemek, elbette cok ktitii 
ve cok cirkindir) ve yetmisdokuzuncu ayet-i kerimesinde mealen, 
(Ba'zdan giinah islerken, baskalan goriip men' etmiyorlardi. Men' 
etmege giicleri yetdigi halde susmalan, elbette cok fenadir) buyu- 
ruldu. 

Miislimanhgi bozmak isteyenlere, Allahii tealanm emrlerini 
ayb ve cirkin gostererek ve haramlara, dinsizlige moda ve asrilik 
gibi ismler takarak, miisliman evladlarim aldatmaga cahsanlara 
karsi susmak, bu din diismanlarim cesarete getirir. isi azitirlar ve 
islamiyyet yaralamr. Miislimanlarm hep bu gevsekligi yiiziinden 
degil mi ki, islam diismanlan, islam cocuklarmi, acikca dinsiz yap- 
maga, tutduklan, kurduklan yola siiruklemege cahsiyorlar. Kurd- 
lar gibi, kuzulan siiriiden birer ikiser kopararak, harab ediyorlar. 
Sizleri fazla sikmak istemezdim. Fekat, bu tiiyler iirpertici haberi 
duyar duymaz akhm basimdan gitdi. Faruki damanm harekete 

-80- 



geldi ve bu yazilar kalemimden cikdi. Afv buyurmanizi umarim. 
Allahii teala, sizleri ve dogru yola yapisanlan ve Muhammed Mus- 
tafanm "aleyhi ve ala alihissalevatii vetteshmatii vettehiyyatii vel- 
berekat" izinde gidenleri selamete erdirsin! Amm. 

Ahmed Faruki 

Allahii teala hep vardir. Hie yok olmaz. Herseyi O var etmek- 
dedir. Yaratdiklanni her an varhkda durdurmakdadir. Hastalara 
sifa veren, insanlara ve hayvanlara nzk veren, aclan doyuran, 61- 
diiren, gayblan bilen, herseyi goren, isiten, herseye giicii yeten 
yalmz Odur. Yimez, icmez, anasi, babasi, cocugu, benzeri yokdur. 
Zatmda ve sifatlannda hie degisiklik olmaz. Bu sifatlar Ona mah- 
susdur. Bunlara (Uluhiyyet sifatlan) denir. insanlar, ilaclar, maki- 
nalar, silahlar, birsey yaratamaz. Onun yaratmasina sebeb, vasita 
olmakdadirlar. O, sebeblere ve hicbir seye muhtac degildir. Mah- 
luklardan herhangi birinde, mesela insanda, bir hayvanda, giines- 
de, yildizlarda, uluhiyyet sifatlanndan birinin bulunduguna inan- 
maga (Sirk) denir. Boyle inanan kimseye (Mii^rik) denir. Boyle 
inandigi seyi, Allahii tealaya (Serik=ortak) yapmrs olur. Bu seye 
veya heykeline, resmine, mezanna karsi yalvarmak, dilekde bu- 
lunmak, ta'zim etmek, ona (ibadet etmek=putperestlik) olur. O 
sey (Saiicin=put) olur. Boyle seylerin bulundugu yerlere, tiirbele- 
re (puthane) denir. Uluhiyyet sifati bulunduguna inanmayip da, 
Allahii tealamn sevgili kulu oldugu icin veya insanlara, memleke- 
te, hizmet, iyilik etdigi icin, kendisine, resmine ve mezanna ta'zim 
etmek, puta tapmak olmaz. Boyle yapan, mtisrik olmaz. Isa aley- 
hisselam semaya cikanldikdan sonra, Onun peygamber olduguna 
inananlar, kiyamet giinii, kendilerine sefa'at etmesi icin, onun 
resmlerine, heykellerine ta'zim etdiler. Bu hurmetleri, ona tapm- 
mak, onu putlasdirmak olmadi. Fekat, Romadaki miisrikler, isevi 
olunca ve Eflatunun (Trinite=Teslis) felsefesi yayilmca, onda ulu- 
hiyyet sifati bulunduguna inananlar oldu. (Allahin ogludur veya 
iic tanndan biridir) diyenler cogaldi. Boylece yayilan sirk, iznik 
meclisinde, resmi din yapildi. Bu miisriklere (Hiristiyan) denildi. 
Onun resmlerine, heykellerine ve (Salfb=Hac) denilen, dik iki cu- 
buga tapimyorlar. Kiliselerinin hepsi puthanedir. Kiliseye, ayaz- 
maya gidip, papazdan diia, sifa istiyen miisliman, miisrik olur. 
Miisrik, kafirlerin en kotiisiinden daha fenadir. Kesdigi yinmez. 
Kizi ahnmaz. Isevilerin ve yehudilerin hepsi, Muhammed aleyhis- 
selama inanmadiklan icin (Kafir) oldu. Bu kafirlerden, miisrik ol- 
miyanlarma (Ehl-i kitab) denildi. Bunlann kesdikleri yinilir. Kiz- 

- 81 - Eshab-i Kiram - F:6 



Ian nikah edilir. Kur'an-i kerim, yehudilerin ve miisriklerin, miis- 
limanlara diisman olduklanni bildiriyor. Bunlar, yalan ve hilelerle 
ve hain planlarla, islamiyyeti icerden yikmaga cahsryorlar. Bu ise, 
once yehudiler, iiciincu halife Osman "radiyallahii anh" zemamn- 
da basladi. Sonra, hiristiyanlar, hiicuma gecdi. Eshab-i kiramm yo- 
lunda olan (Ehl-i siinnet) veya (Siinni) ismindeki hakiki musliman- 
lara karsi, (SiT) ve (Vehhabi) firkalanni meydana cikardilar. 
Sfilik, Eshab-i kiram diismanhgi demekdir. (Eshab, Aliye diis- 
manlik etdi) diyorlar. Halbuki Kur'an-i kerim, Eshab-i kiramm, 
birbirlerini cok sevdiklerini ve hepsinin Cennete gideceklerini ha- 
ber veriyor. Peygamberimiz "sallallahu aleyhi ve sellem" de, (Es- 
hab-i kiramm hepsini seviniz ve yollannda bulununuz!) ve (Esha- 
bim gokdeki yildizlar gibidir. Hangi birisine uyarsaniz, dogru yolu 
bulursunuz!) buyurdu. Hazret-i Aliyi cok seven mtislimana (Alevi) 
denir. Siinni miislimanlar, Eshab-i kiramm hepsini sevdikleri icin, 
hakiki alevidirler. Peygamberimiz, Eshab-i kiramm dlismanlarma 
(Rafizi) dedi. Rafizilerin Cehenneme gideceklerini haber verdi. 
Si'iler, miislimanlan aldatmak icin, kendilerine alevi diyorlar. Ale- 
vi olsalardi, hazret-i Alinin yolunda olurlardi. O, Eshab-i kiramm 
hepsini cok severdi. Hazret-i Ebu Bekrin halife secildigini isitince, 
hemen tasdik etdi. Kizi Umm-i Giilsumii hazret-i Omere vererek, 
kendine damad yapdi. imam-i Rabbani "rahmetullahi aleyh" fari- 
si ve arabi (Mektubat)i, birinci cildinin ve bunun (Mektubat Ter- 
cemesi) ismindeki tiirkce tercemesinin, sekseninci mektubuna ve 
ikiyiizaltmislicuncu sahifeye bakimz! 



Imam-i Rabbani hazretleri (Mektubat) kitabimn l.ci cild, 275. ci 
mektubunda buyuruyor ki: 

Sizin bu ni'mete kavusmamz, islamiyyet bilgilerini ogretmekle 
ve fikh hiikmlerini yaymakla olmusdur. Oralara cehalet yerlesmis- 
di ve bid'atler yayilmisdi. Allahii teala, sevdiklerinin sevgisini size 
ihsan etdi. islamiyyeti yaymaga sizi vesile eyledi. Oyle ise, din bil- 
gilerini ogretmege ve fikh ahkamim yaymaga elinizden geldigi ka- 
dar cahsimz. Bu ikisi biitiin se'adetlerin basi, yiikselmenin vasitasi 
ve kurtulusun sebebidir. Cok ugrasimz! Din adami olarak ortaya ci- 
kiniz! Oradakilere emr-i ma'ruf ve nehy-i miinker yaparak, dogru 
yolu gosteriniz! Miizzemmil suresinin ondokuzuncu ayetinde mea- 
len. (Rabbinin rizasina kavusmak istiyen icin, bu elbette bir nasi- 
hatdir) buyuruldu. 



82 



TENBIH 

Eshab-i kirami kotiiliyenler, yirmiiki firkadir. En kotiisii (Al- 
lah, Almin icindedir. Aliye tapmak, Ona tapmakdir) diyor. Ikinci 
kismi, bunlan kotuliyor ve (All, Allah olur mu? O, insandir. Fekat, 
insanlarm en ustiinudiir. Allah, Kur'an-i kerimi ona gonderdi. 
Cebrail de, iltimas edip, Muhammede "aleyhisselam" getirdi. Mu- 
hammed "aleyhisselam", Almin hakkim yidi) diyor. Uciincii kism, 
bunlan kotuliyor ve (Hie boyle olur mu? Bizim Peygamberimiz, 
Muhammed "aleyhisselam"dir. Fekat, benden sonra, Ali halife ol- 
sun dedi. Eshab-i kiram, dinlemeyip, diger iiciinii halife yapdi. A- 
liyi dordiinciiye birakdi) diyorlar. Diger tic halifeye, Alinin hakki- 
ni aldilar diye diisman oluyorlar. Eshab-i kiramm hepsine de, onun 
hakkim vermediler diye diisman oluyorlar. Kendi hakkim aramadi 
diye, Aliye de "radiyallahii anh" cok kiziyorlar. Bu iic kismm hep- 
si kafir oluyor. Diger firkalar da, ya kafir oluyor veya bid'at firka- 
si oluyor. Allahii teala, hepsine hidayet versin! Dogru yola gelmek 
nasib eylesin! 

Bugiin, Iranm bircok koylerinde ve Irakda milyonlarca insan, 
zehrlenmis, yolu sasirmislardir. Bu sapiklarca en krymetli kitab o- 
lan (Hiisniyye) ismindeki yiiz sahife kadar bir roman, elimize gec- 
di. Istanbulda basilan bu kitab, Haruniirresidin seraymda, Hiisniy- 
ye isminde bir cariyenin, ba'zi kimselerle yapdigi konusmasim yaz- 
makda imis. Bunun, Murteza admda bir acem yehtidisi tarafmdan, 
Iranda yazildigi, farisiden tiirkceye cevrildigi anlasihyor. Ayet-i 
kerimelere ve hadis-i seriflere bozuk ma'nalar vererek, vak'a ve 
hadiseleri yanhs anlatarak, Eshab-i kirama "radiyallahii teala an- 
hiim" ve Ehl-i siinnet alimlerine saldirmakda, acikh hikayeler uy- 
durarak, cahilleri aldatmakdadir. Mesela: 

1 — (imam-i §afi'i Bagdidda idi. Ebu Yusiif de kadi idi. Ara- 
lannda cok diismanhk vardi) diyor. ictihaddan haberi olmadigi i- 
cin, ictihaddaki ayrihklan, diismanhk sanmakdadir. 

2 — (Ebu Yusiif ve $afi'i ve Bagdad alimleri, Hilsniyyeye cevab 
veremedi) diyor. imam-i Safi'inin buyiikliigiinu bilmedigi icin, si- 
kilmadan boyle yaziyor. Halbuki, Ferideddin-i Attar "rahmetulla- 
hi aleyh" (Tezkiret-iil-evliya)da diyor ki: 

Imam-i Muhammed Safi'i "rahime-hullahii teala", oniic yasmda 
iken, Harem-i serffde, (Bana istediginizi sorunuz?) derdi. Onbes ya- 

-83- 



smda iken fetva verirdi. Zemamnm en biiyiik alimi olan ve ticyiizbin 
hadisi ezber bilen imam-i Ahmed ibni Hanbel "rahime-hullahii te- 
ala", ondan ders almaga gelirdi. Cok kimse, imam-i Ahmede, (Boy- 
le biiyiik bir alim iken, kendin gibi bir gene karsisinda nasil oturu- 
yorsun?) dediklerinde, (Bizim ezberlediklerimizin ma'nalanm o bi- 
liyor. Eger onu gormeseydim, ilmin kapisinda kalacakdim. O, diin- 
yayi aydinlatan bir giinesdir, ruhlara gidadir) derdi. Bir kerre de, 
(Fikh kapisi kapanmisdi. Allahti teala, bu kapiyi, kullarma, Safi'i va- 
sitasi ile tekrar acdi) demisdir. Bir kerre de, (Islamiyyete, simdi Sa- 
fi'iden daha cok hizmet eden birini bilmiyorum) dedi. Imam-i Ah- 
med, yine buyurdu ki, (Allahii teala, her yiiz yilda bir alim yaratir, 
benim dfnimi, herkese onun ile ogretir!) hadis-i serifinde bildirilen 
alim, imam-i Safi'idir. [Bu hadis-i serif, bu alimlerin Dar-iil islamda 
zuhur edecegini bildirmekdedir.] Siifyan-i Sevri "rahime-hullahii te- 
ala" diyor ki, (Safi'inin akh, zemamndaki insanlarm yansmin akllan 
toplammdan fazladir). Abdiillah-i Ensari "rahime-hullahii teala" di- 
yor ki, (Safi'i mezhebini iyi bilmiyorum. Fekat, imam-i Safi'iyi cok 
severim. Ciinki, hangi makama baksam, onu herkesin oniinde gorii- 
yorum). imam-i Safi'i birgiin ders verirken, yerinden birkac kerre 
kalkdi, oturdu. Sebebini sorduklannda, (Bir seyyid cocugu, kapimn 
oniinde oynuyordu. Karsimdan gecdikce, ona saygi olarak kalkiyo- 
rum. Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" torununu gortip de, 
kalkmamak caiz olmaz) dedi. [Her zeman, her yerde, her muslima- 
mn, seyyidlere hiirmet etmesi lazimdir.] Hiisniyye kitabim yazamn 
bundan haberi olsaydi, (imam-i Safi'i, Ehl-i beytin diismam idi) de- 
mekden haya etmesi lazim gelirdi. Rebf bin Haysem "rahime-hulla- 
hii teala" diyor ki, (Rii'yada, Adem aleyhisselami olmiis gordiim. 
Zemammizm en biiyiik alimi vefat edecekdir dediler. Ciinki, ayet-i 
kerimede, ilmin Adem aleyhisselamm hassasi oldugu bildirildi. Bir- 
kac gun sonra, imam-i Safi'i vefat etdi). 

3 — (Hiisniyye, mezhebini izhir edip, muhabbet-i Ehl-i beyt-i 
Resul oldugunu beyan edip, bir derece miicadele ve miibaheseye 
basladi. Ulema cevab vermege kadir olamadilar) diye yaziyor. 
Ehl-i beyt-i Resuliin ve Eshab-i kiramm hepsinin i'tikadi aym idi. 
Hepsi Kur'an-i kerimin ve hadis-i seriflerin bildirdigi yolda idi. 

Nitekim, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", (Eshabim, 
gokdeki yildizlar gibidir. Hangisine uyarsamz, dogru yolda gitmis 
olursunuz!) buyuruyor. Eshabimin ba'zisi veya yalmz Ehl-i beytim 
yildizlar gibidir demiyor. Eshabim buyurarak, hepsinin aym i'tikad- 
da oldugunu bildiriyor. Bunlar ise, kendi yanlis hikayelerine, bozuk 
inamslarma, (Ehl-i beyt-i Resul mezhebi) diyerek, yurdumuzdaki 
muslimanlan aldatmaga cahsiyorlar. O meclisde, bir alim bulunsay- 

-84- 



di, bu cariye rezil olur, agzim acamazdi. Alimler cevab veremedi di- 
yerek, Ehl-i siinnet alimlerini lekelemege yeltenmekdedir. 

4 — (AlTnin "radiyallahii anh " cocuk iken iman etdigini ve cocu- 
gun imamnin makbtil oldugunu, yalan yanhs isbata kalkisiyor. Bu- 
nun icin, hilafet onun hakkidir, diyerek alimleri susdurdu) diyor. 

Ehl-i siinneti, sanki hazret-i Alinin "radiyallahii anh" cocuk 
iken iman etmis olduguna inanmiyormus gibi gostererek, Ehl-i 
siinnet alimlerini rezil etdi diyor. Halbuki, Ehl-i siinnet kitablan- 
nm hepsi, imam-i Alinin "radiyallahii anh" cocuk iken iman et- 
mekle sereflendigini uzun uzun yazarak, o Allahm arslanim medh 
ve sena etmekdedir. 

5 — Bir sahifede (Ali, Resulullahdan sonra, Enbiya-i milrse- 
linden efdaldir. Imam vasiyyiResul ve suhuf-i munzelenin ve Tev- 
rat, Zebur, Incil ve Fiirkamn hafizidir. Ebu Bekr ise, kirk yasmda 
Lat-ii Uzza denilen heykellere ibadeti terk ederek islama gelmis 
ise de, cok def'a Resul-i Hudaya muhalefetde bulunmusdur ve cil- 
di, kani serab He beslenmis iken, onun imamna i'tibar edip. hane- 
dan-i niibiivvetin ma'sumlanmn imamna i'tibar olunmaz dersiniz 
ve bugz-u adavet-i Hanedam, kalbinizde saklarsimz) diye, Ehl-i 
siinnete saldinyor. 

Allahu teala, Kur'an-i kerfmin bircok yerinde, mesela En'am 
suresi, seksenaltmci ayetinde, (Peygamberlerin hepsinin, Peygam- 
ber olmiyan insanlarin hepsinden tlaha efdal oldugunu) bildirmek- 
dedir. Hazret-i Alinin "radiyallahii anh", Peygamberlerden yiik- 
sek oldugunu soylemek, Kur'an-i kerimi inkardir ki, kiifr olur. Di- 
ger semavi kitablar, nazm olmadigi gibi kimsenin ezberinde degil 
idi. Nitekim, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" bile Tevrat- 
dan sorulan iic siiale iic giin cevab vermeyip, Cebrail aleyhissela- 
mm cevab getirmesini bekledi ve iic giin iiziildii. Biitiin miisliman- 
lar da, cok iiziildii. Sonra, Kehf suresi gelerek, Tevrata uygun ce- 
vab verildi. Hazret-i Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii anh" cocuk 
iken, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" arkadasi idi. O ze- 
mandan beri sevisiyorlar, beraber yasiyorlardi. Her ikisinin de, hie 
serab icmedigi, puta tapinmadiklan kitablarda yazihdir. Mesela, 
(Me'alilferec) admdaki kitabda diyor ki, Kadi Ebiilhasen, Ebu 
Hiireyreden "radiyallahii anh" haber veriyor. Resul-i ekrem "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" ile oturmusduk. Ebu Bekr "radiyallahii 
anh" dedi ki, (Ya Restilallah "sallallahii aleyhi ve sellem"! Senin 
hakkma yemin ederim ki, omriimde hie puta tapmadim). Hazret-i 
Omer buyurdu ki, (Nicin, Resulullah hakkma diyorsun? Bu kadar 
sene cahillik zemam gecirdik). Hazret-i Ebu Bekr "radiyallahii te- 

-85- 



ala anh" buyurdu ki, (Babam Ebu Kuhafe, beni heykellerin dikili 
oldugu yere gottirdti. Seni yaratan, kurtaran bunlardir. Bunlarm 
oniinde egil dedi. Kendisi gitdi. Puta, karmm ac. Bana birsey ver, 
yiyeyim dedim. Cevab vermedi. Su, elbise istedim. Ses vermedi. 
Sana tas atarim. Giiciin varsa, atdirma dedim. Ses cikmadi. Tas at- 
dim. Yuz iistii diisdii. Babam gelip gorunce sasirdi. Beni eve gotiir- 
du. Annem, buna birsey demiyelim dedi). Ebu Bekr, soziinii biti- 
rince, Resul aleyhisselam, (Cebrail aleyhisselam bana gelip, iic 
kerre, Ebu Bekr, dogru soyledi dedi) buyurdu. 

Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii anh" biitiin servetini, camm, 
evladim, herseyini ona feda etmisdi. (Ebu Bekrin "radiyallahii 
anh" imam, biitiin iimmetimin imanlari toplamindan tlaha fazla- 
dir) hadis-i serifi, onun, biitiin Eshabdan iistiin oldugunu goster- 
mege yetisir. Halbuki, efdal oldugunu bildiren, daha nice hadis-i 
serifler var. Bunlarm birkaci, senedleri ile birlikde (Tam ilmihal- 
Se'adet-i Ebediyye) kitabmda yazihdir. Ebu Bekr-i Siddik "radi- 
yallahii anh", Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" hie muha- 
lefetde bulunmamis, ictihadlan bile, hep Ona uygun olmusdur. 
Hatta, Onun bir hatasi ile, biitiin ibadetlerini degismegi istemisdir. 
Ehl-i siinnet kitablan, Ehl-i beytin sevgisi ve saygisi ile doludur. 
Bugz-u adavet ediyorsunuz demesi, bu kitabm, Ehl-i siinnete kar- 
si ne kadar haince, alcakca iftiralarla dolu oldugunu gostermekde- 
dir. Ehl-i siinnet alimlerinin "rahime-hiimullahu teala" yazdigi tef- 
sir ve hadis kitablarmda, hazret-i Aliyi "radiyallahii anh" medh e- 
den haberler o kadar cokdur ki, bunlardan birkacim isitmiyen bir 
miisliman yokdur. Mesela, Abdullah ibni Abbas "radiyallahii an- 
hiima" buyurdu ki: Resulullahdan isitdim ki, (Alinin sevgisi, atesin 
odunu yakdigi gibi, miislimamn giinahlanm yok eder) buyurdu. 
Onu sevmek, Onu ve sozlerini, dogru olarak ogrenip, oyle olmaga 
cahsmak demekdir. 

6 — Bir sahifede (Ehl-i siinnet, ser ve isyan, kiifr ve hsk, Alla- 
hm kazi ve kaderi iledir, nzasi ile degildir diyor. Bu sozleri bir ha- 
kimin kendi hiikmiine razi olmamasma benzer. Bu sozii edenler, 
kendi kufrlehne zahib olduklan icin, kiifrii, kafirligi de kaza ve ka- 
dere baglayip, kendi kabahatlerini ortmek istediler. Bu ise iblis 
mezhebidir) diyor. 

Boylece, kaza ve kadere inanmiyor. imam-i Ca'fer Sadika da 
inanmamis oluyor. Herseyi Allahii tealamn yaratdigmi bildiren 
ayet-i kerimeleri, evirip cevirip, kendine gore ma'nalar cikanyor. 
Halbuki, bu ayet-i kerimelerin hakiki ma'nalarim (Beydavi) serhi 
olan Seyhzade [Muhammed bin seyh Mustafa] tefsiri, akl sahible- 
rini hayran birakacak seklde yazmakdadir. Hiisniyye diyormus ki, 

-86- 



(bes yasmdan yirmi yasma kadar, imam-i Ca'fer Sadikm "aleyhis- 
selam" evinde idim. Bu bilgileri hep ondan ogrendim). Kiifriine, ya- 
lanlarma herkesi inandirmak icin, o biiyiik imama da iftira ediyor. 
Halbuki, imam-i Ca'fer Sadikm "radiyallahii anh" kaza kader hak- 
kmdaki sozii (Mektubat)m 1. cild, 289. cu mektubunda uzun yazili- 
dir. irade ile rizayi birlesdirmek icin, hakimin hiikmiinden razi ol- 
mamasi muhaldir demesi de, bozuk bir diisiincedir. Ciinki, hakimin, 
dogru olan hiikmlerinden razi olmamasi, elbette muhaldir. Allahii 
tealamn da, ita'at etmekden, sevab islemekden, hayrdan razi olma- 
masi muhaldir. Ciinki, razi olacagim bildiriyor. Fekat, hakim, zor ile 
veya hata ile verdigi hiikmiinden hatasim anlayinca nasil razi olabi- 
lir? Irade etmis, hiikm etmis ise de, razi olamaz. (Siraciyye fetvala- 
n) sahibi Siraciiddin Ali bin Osman Usi, (Email) adindaki cok kiy- 
metli kasidesinin iiciincii beytinde, (Allahii tealamn hayat sifati var- 
dir [ya'ni diridir]. Herseyi, her isi irade, ezelde takdir eder) diyor. 
Bu kasideyi, bircok alim serh etmisdir. Seyyid Ahmed Asim efendi 
tiirkceye terceme ve serh ederken diyor ki, (Kader, Allahii tealamn 
ilerde olacak herseyi ezelde bilmesidir. Kaza, bu bildiklerini Levh-il 
mahfuzda gostermesidir). Kessaf sarihi [Tayyibi] (Ba'zilarma gore, 
kader, genel emrdir. Kaza bunlarm birer birer meydana gelmesidir. 
Mesela [her canh olecekdir] kaderdir. Her canhmn olmesi kazadir) 
dedi. (Tavali') kitabim serh eden Semseddin Mahmud bin Abdur- 
rahman Isfehani buyuruyor ki, (Kader, her seyin Levh-il mahfuzda 
toplu, kisaca varhgidir. Kaza da, bunlarm, sartlarmm ve kendilerinin 
birer birer, zemanlarmda yaratilmasidir). Kader, bir anbar bugdaya 
benzer. Kaza, olcii olcii ahp sarf etmekdir. Kader ve kaza kelimele- 
ri, birbirinin yerine kullamlmakdadir. Kader: (Ahmed kendi arzusu 
ve kudreti ile musliman olur. Kirkor, kendi istegi, begenmesi ile kiif- 
rii tercih eder seklindedir. Bunu gosteren ayet-i kenmeler cokdur). 
Kaza kader iizerinde (Tam ilmihal) kitabmda genis bilgi vardir. Bu- 
nu iyi okuyunca, Hiisniyye kitabim hazirhyan yehudinin, bir canbaz 
gibi, bir gozbaglayici gibi yapdigi bozuk isbatlar kolayca anlasihr. 
Tefsir bilenler, bu kitabin ayet-i kerimelere, ilme, akla uymiyan 
ma'nalar verdigini hemen anlar ise de, tefsirden ve yirmi ana ilmden 
haberi olmiyan cahiller, (maglub etdi, mahcub etdi, rezil etdi, cevab 
veremediler, aciz kaldilar) gibi ilavelere aldanarak inamr. Onun 
icin, boyle, yalan, bozuk kitablan, mecmu'a ve gazeteleri hie oku- 
mamahdir. Bunlari okumamak, kendini kafir olmakdan kurtarmak 
demekdir. 

7 — Bir yerinde (Vaktiyle seyh Behlul [Behlul Dana] demisdi 
ki: EyEbu Hanife! Sen insanda ihtiyir olmadigim soyliyorsun. E- 
sekler senden dahi aklh ve faziletlidir. Qiinki, gecilemiyecek dere- 

-87- 



ye ne kadar zorlansa girmez! Bu soze Ibrahim Halid, cevab vere- 
medi. Harun Resid ve Yahya Bermeki giildii) diyor. 

Kaderiyye mezhebinin, bu ummetin mecusileri oldugunu bildi- 
ren hadis-i serffi de yazip, (giinah isleyip, bu is Allahdandir, ezelde 
yazilmisdir, diyenler, Kadehyyedir. islamdan once Kureys miisrik- 
leri cebri mezhebinde idi. Islam bu mezhebi kaldirdi ise de, emi- 
ruVmii'minin hazret-i Alinin sehadetinden sonra, Mu'aviye ve Ye- 
zid aleyhilla'ne zemamnda bu mezheb, tekrar meydana cikdi ve 
Ehl-i siinnete miras kaldi) diye yaziyor ve cocuk sozii gibi akla ve 
nakle uymiyan soz ve misallerle isbata kalkisiyor. 

Ehl-i siinnet alimleri "rahime-humullahii teala", insanda ihti- 
yar yokdur dememisdir. Cebriyye mezhebinin kafir olduklarmi bil- 
dirmisdir. Bu kitabinm boyle hayasizca iftiralanna ancak, Ehl-i 
siinnet kitablanni hie okumamis cahiller inanir. Kaderiyye mezhe- 
bi, Mu'tezile mezhebinin bir ismidir. Si'ilerin de bu mezhebde ol- 
dugu, bu kitabdan anlasilmakdadir. Kaza ve kadere inanmadiklan 
icin, insan istedigini elbette yapar, yaratir dedikleri icin, Mu'tezile 
mezhebine (Kaderiyye) de denir. Ya'ni kadere inanmiyanlar kade- 
riyyedir. inananlar, Ehl-i siinnetdir. 

Muhammed bin Abdiilkerim Sihristani, (Milel ve nihal) kita- 
bmda diyor ki: Mu'tezile mezhebinin reisi olan Vasil bin Ata ve o- 
nun izinde bulunanlar diyor ki: (insan, ihtiyari, ya'ni istekli hare- 
ketlerini kendi yaratir. Allahii teala, kullarma faideli isler yapma- 
ga mecburdur. iyilere sevab, kotiilere azab vermesi lazimdir. Allah 
birdir. Ayrica sifatlan olamaz. Kur'an, harf, kelime ve sesdir. Bun- 
lar ise, mahluk, sonradan yaratilmisdir. insan iyi, kotii, biitiin isle- 
rini kendi yaratiyor. Allahii teala, serleri, kotii seyleri, giinahlan, 
kiifrii yaratir demek, dogru degildir. Bu sozler, onu kottilemekdir. 
Ciinki, zulmii yaratan, zalimdir. Allahii teala, zalim olmaz.) diyor. 
Bunlarm bu sozleri yanhsdir. is sahibi, isi yaratan degil, bu isi ya- 
pandir. insan mahluk oldugu gibi, kiifrii, imam, ibadeti ve isyani da 
mahlukdur. Saffat suresi, doksanaltmci ayet-i kerimesinde mealen, 
(Allahii teala, sizi yaratdi ve yapdiginiz i$leri de yaratmakdadir) 
buyuruldu. Ehl-i siinnet alimlerinden imam-i Beydavi "rahmetul- 
lahi aleyh", bu ayetin tefsirinde (yapdiginiz seyler, insamn fi'li, ha- 
reketi ile oldugu icin, insamn isi olur. Fekat, hareket kuvvetini ve- 
ren, is icin lazim olan seyleri yaratan, Allahii tealadir) demekdedir. 
Kaderiyye, herkes, kendi isinin hahkidir dedigi icin, bu ummetin 
mecusileri olmusdur. Ehl-i siinnet, hahk birdir diyor. Mecusiler, 
hahk ikidir dediler. 

Mevlana Halid-i Bagdadinin "rahime-hullahii teala" arabi 



(ikd-iil-cevheri) kitabmda, irade-i ciiz'iyyeyi uzun bildirmekdedir. 
Abdulhamid Harputi "rahmetullahi aleyh" bu kitabi serh ederek 
(Simt-iil-abkan) ismini vermisdir. Bu serh 1305 [m. 1888] de Istan- 
bulda tab' edilmisdir. Mevlanamn (irade-i ciiz'iyye) risalesi de 
1291 [m. 1874] senesinde, mearif nazin Safvet Pasamn zemamnda, 
(Resehat) kitabmm sonunda, tas baskisi ile, istanbulda basilmis- 
dir. (Bugyet-iil-vacid) kitabmm dokuzuncu mektubu bu risaledir. 
Bu risalede buyuruyor ki: 

Yeri ve gokleri yokdan var eden, insanlan ve hayvanlan ve 
bunlarm hareketlerini, islerini yaratan Allahii tealaya hamd olsun. 
Allahii teala, birseyi yaratmak istedigi zeman ona (Ol!) der, he- 
men var olur. 

Efendimiz, buyiigumiiz, veber ve meder ehalisinin en iyisi olan 
Muhammed aleyhisselama ve Aline, Akrabasma ve Eshabma dii- 
alar, selametler ve iyilikler olsun! 

Ey miisliman! Allahii teala, zihnini acsm! Dogru yolda gitmeni 
nasib eylesin! iyi bil ki, miislimanlarm her firkasi, her kismi, hatta 
felsefeciler ve baska dinlerde bulunanlann cogu, hayvanlann ha- 
reketlerinden baska, her varhgi, herseyi hareket etdiren, te'sir 
eden yalniz bir kuvvet vardir, bu da, bir olan Allahii tealadir, de- 
mislerdir. Hayvan ve insanlarm hareketlerini de Onun yaratdigi 
siibhesizdir. Ya'ni, hem su'urlu olan [ya'ni duyduklan, anladikla- 
n] mesela hastahk, sihhat, uyku, uyamklik gibi, hem de, su'ursuz 
olan [haberleri olmiyan] mesela biiyiimek, gidalarm hazm olmasi 
gibi, tabfi hareketlerini, ya'ni iradelerine, isteklerine bagh olmi- 
yan hareketlerini, hep Allahii teala yaratmakdadir. Hayvanlann 
ve insanlarm ihtiyari hareketlerine, ya'ni iradeleri, istekleri ile 
yapdiklan hareketlerine gelince, bunlarm meydana gelmesi baska 
baska anlatilmakdadir. Mesela, Cebriyye firkasi, ihtiyari hareket- 
lerin de, yalniz Allahii tealamn kudreti ile olup, kulun hie kudreti 
olmadigini soyliyor. i'tikad imamlanmizdan Ebiil-Hasen Ah Es'a- 
ri "rahime-hullahii teala" de Allahii tealamn kudreti ile olup, ku- 
lun kudretinin karismadigim bildirmekdedir. Mu'tezile firkasi ise, 
yalniz kulun kudreti ile ve ihtiyari ile oldugunu, felsefeciler de, ku- 
lun kudreti ile oldugunu ve kulun, bunu yapmaga mecbur oldugu- 
nu soylemekdedir. Haremeyn imami denmekle meshur, Abdiil- 
melik Ciiveyni "radiyallahii teala anh" icin de boyle derdi, denili- 
yorsa da, dogru degildir. Nitekim alim, arif Muhammed bin Yusiif 
Sinnusi "rahime-hullahii teala" (Ummiil-berahin) kitabmda ve 
Sa'deddin-i Teftazani "rahime-hullahii teala" de [722-792 Semer- 
kandda] (Serh-i mekasid) kitabmda bunun dogru olmadigini acik- 
9a yazmakdadir. i'tikad alimlerimizden iistad Ibrahim bin Mu- 

-89- 



hammed Isferaim "rahime-huilahii teala" ise, isin meydana gel- 
mesi, hem Allahii tealamn, hem de kulun kudretlerinin te'sfri ile- 
dir diyor. Kadi Ebu Bekr Bakillani "rahime-hullahu teala", isi ya- 
pan, Allahii tealamn kudreti olup, kulun kudreti de, isin sifatina, 
haline, iyi veya kotii olmasina te'sir etmekdedir, diyor. I'tikadda 
mezhebimizin imami, Muhammed bin Mahmud ebu Mensur Ma- 
tundinin "rahime-hullahu teala" de boyle buyurdugunu, Kema- 
leddm Muhammed ibntilhiimam "rahime-hullahu teala" (Eliniisa- 
yere) kitabmda ve Kemaleddin Muhammed ibni Ebu Serif-i kud- 
si "rahime-hullahu teala" (Eliniisaincre S serhilmiisayere) kita- 
bmda ve Molla Fenarmin torunlarmdan Hasen Celebi bin Mu- 
hammed Sah "rahime-hullahu teala" ($erh-i mevakif) hasiyesinde 
ve miidekkik Gelenbevi "rahime-hullahu teala" de (Akaidiid- 
devvaniyye) serhinde bildirmekdedirler. Mevlanadan bu kadar 
terceme edildi. 

Ehl-i siinnet alimlerinden imam-i Birgivi "rahime-hullahu te- 
ala", tiirkce (Birgivi vasiyyetnamesi) kitabmda Ehl-i siinnetin 
Kur'an-i kerimden ve hadis-i seriflerden anladiklan dogru ma'na- 
yi kisa ve acik olarak, pek giizel yazmakdadir. Kadizade serhi yir- 
midorduncii sahifede buyuruyor ki: 

Allahii teala miiriddir. Ya'ni irade sifati vardir. Diledigini ya- 
par. Var olmasim diledigini var eder. Var olmasim dilemedigi, var 
olmaz. Hicbir seyi yapmak, Ona lazim degildir. Bir kimse, Ona 
giic ile birsey yapdiramaz. Ciinki Allahii teala, herkese galibdir. 
Kimse, Ona galib olamaz. Aciz degildir. Hersey, Onun dilemesi 
ile var olmakdadir. Iman, ita'at gibi iyilikler ve kiifr, isyan gibi bii- 
tiin kotiiliikler, hep Onun iradesi ile var olmakdadir. Mu'tezile fir- 
kasi diyor ki, (Allahii teala, kotiiliiklerin, giinahlarm yapilmasim 
dilemez ve yaratmaz. Bunlan insanlar ve seytan yaratmakdadir. 
Ciinki, kottiliikleri yaratmak, kotiiliik yapmak olur. Allahii teala 
ise, hie kotiiliik yapmaz). Ehl-i siinnet, bunlara soyle cevab verdi 
ki, (Kottiliikleri yaratmak, kotiiliik yapmak olmaz. insanlarm ko- 
tiiliik islemesi, kotiiliik olur). Mu'tezile dedi ki, (Allahii teala, ko- 
tiilukleri ve kiifrii takdir etse, murad etse idi, insanlarm ktifre, ko- 
tiiliiklere razi olmasi, bunlan begenmeleri icab ederdi. Ciinki, ka- 
zaya nza gostermek lazimdir). Ehl-i siinnet, soyle cevab verdi ki, 
(kufriin kendisi, Allahii tealamn kazasi, takdiri degildir. Makdisi- 
dir. Ya'ni, kaza olunan seydir. Kaza etmesine nza lazimdir. Fekat, 
makdiye nza lazim degildir. Allahii teala, herseyi halk ve takdir e- 
derim. Kiifre razi degilim buyurdu). Mu'tezile, (Allahii teala ko- 
tiiliik yapilmasim dilese idi, kotiiliik, kiifr ve isyan yapmca, sevab 
kazamhrdi. Ciinki, Allahii tealamn diledigini yapmis olurlar. Dile- 

-90- 



digini yapmak, emrini yapmak demekdir) dedi. Ehl-i siinnet dedi 
ki, (ita'at etmek icin, sevab kazanmak icin, ancak emrleri yapmak 
lazimdir. irade edileni yapmak, ita'at etmek olmaz). 

Mu'tezile alimlerinden, Rey sehrinin kadisi Abdiilcebbar He- 
medani, vezir Sahib bin Ibadm odasma geldi. Iceride, Ehl-i siinnet 
alimlerinden Ebu ishak isferaimyi "rahime-hullahii teala" goriin- 
ce aralarmda, soyle bir konusma gecdi. 

Ab. Ceb. — Allahii teala, kotiiliikleri, giinahlan irade etmez, is- 
temez ve yaratmaz. Bunlan, kotii insanlar ve seytan yaratir. 

Ebu Ishak — Hayrlarm ve serlerin hepsini Allahii teala yaratir. 
Onun miilkiinde, yalmz Onun diledigi var olur. 

Ab. Ceb. — Rabbimiz, kendine isyan olunmasini diler mi? 

Ebu Ishak — Allahii teala, kiifrii ve giinahlan dilemese ve ya- 
ratmasa, kullar giic ile, zor ile, Ona isyan mi edebilir? Kullar, i- 
rade-i ciiz'iyyeleri ile kiifr, giinah, kotiiliik yapmak ister. Hak tea- 
la da dilerse, onlarm istedigini yaratir. 

Ab. Ceb. — Allahii teala bir kimseye hidayet dilemese, onun 
kiifr, kotiiliik yapmasim takdir ve kaza edip yaratsa, buna iyilik mi 
etmis olur, yoksa kotiiliik mii? 

Ebu ishak — Eger kulun hakkim vermegi dilemezse, kotiiliik 
olur. Fekat kendi hakkim almagi dilemezse kotiiliik olmaz. Zerre 
kadar iyilik yapana karsihgmi verecekdir. Kimsenin iyiligi karsihk- 
siz kalmiyacakdir. Kiifrden baska kotiiliiklerin bircogunu da afv 
eder. Kiifrii dilemesine gelince, Hak teala alimdir. ilerde olacak 
herseyi bilir. Hakimdir, herseyin en iyisini yapar. Diledigi kulunu 
rahmetine kavusdurur ve hidayet ihsan eder. Hicbir seyi yapmaga 
mecbur degildir. Nitekim, Kur'an-i kerimde Fatir suresi, sekizinci 
ayet-i kerimesinde mealen, (Diledigi kimseleri igri, sapik yolda bi- 
rakir. Diledigi kimselere hidayet eder. Dogru, iyi yolu gosterir) bu- 
yuruldu. Ya'ni, iyiligi ve kotiiliigu, kullarm irade etmesi, dilemesi 
ile yaratir. Kulun iradesi yaratmaga sebebdir, vasitadir. Mii'minler 
irade-i ciiz'iyyeleri ile imam ve ita'ati dileyince, Allahii teala da di- 
ler ve yaratir. Eger, Allahii teala da dilemeseydi, kimse mii'min ol- 
maz, ita'at etmezdi. Kafir kufrtinti ve fasik giinah islemesini dile- 
yince, o da irade ederse, yaratir. Eger dilemezse, kimse kafir ve fa- 
sik olamaz. 

Yalmz kulun dilemesi ile bir sey var olmaz. Hak teala da dile- 
yince var olur. Allahii teala, serleri, kotiiliikleri de diler ve yaratir. 
Fekat, bunlan sevmez, razi olmaz. Hayrlan, iyilikleri ise hem di- 
ler, hem de razi olur, begenir ve yaratir. Allahii teala dilemedikce, 
bir sinek, kanadim kimildatamaz. insanlann yapdiklan biitiin iyi- 

-91- 



likler ve kotiiliikler, hep Onun dilemesi ile oluyor. Kullar birsey 
yapmak irade edince, O irade etmezse o is olmaz. O da dilerse, 
olur. Var olmasmi dilemedigi sey, var olmaz. Var olursa, acz, giicii 
yetmemek olur. Allahii tealanm herseye giicii yeter. Dilese biitiin 
insanlar ve cinniler mii'min olup ita'at eder. Dileseydi, hepsi kafir 
olurdu. 

Siial: Hersey, Onun dilemesi ile oluyor. Kafirlerin kufrunii di- 
lemisdir. Onlar, bu iradeye karsi gelemezler. Bunun icin zor ile ka- 
fir oluyorlar. Onlara iman etmelerini emr, olmayacak seyi istemek 
olur. Onlann iman etmesini emr ediyor da, nicin iman etmelerini 
dilemiyor? Herkesin iman etmesini emr ediyor da, nicin herkesin 
iman etmesini irade etmiyor, dilemiyor? 

Cevab: Allahii tealaya, yapdigi seyleri begenmiyerek, bunlarm 
sebebi sorulmaz. Allahii teala, ileride olacak herseyi ezelde, sonsuz 
gecmisde biliyordu. ilmi, olacak seylere tabi'dir. Ya'ni nasil ola- 
caklar ise, oylece bilmisdir. Oyle olacaklan icin oyle bilmisdir. 
Yoksa, oyle bildigi icin, oyle olmaga mecbur olmuyorlar. iste, Al- 
lahii tealanm iradesi, bu ilmine uygun oluyor. Kudret ve tekvin si- 
fatlan da, iradesine uygun oluyor. 

Kullarda, irade-i ciiz'iyye, ya'ni secmek, dilemek vardir. Birse- 
yi yapmak isterler veya istemezler. Ehl-i siinnetin iki imamindan 
Ebu Mensur Matiiridi "rahime-hullahii teala" buyuruyor ki, ira- 
de-i ciiz'iyye, bash basma bir varhk degildir. Disarda var degildir. 
Kudret-i ilahiyye ile ilgisi yokdur. Allahii teala, filan kimsenin gii- 
nah islemek isteyecegini ezelde biliyordu. O kimse, isteyince, Al- 
lahii teala da diler ve yaratir. Giinah hash olur. Kulun iradesi, Al- 
lahii tealanm kazasma, takdirine ve yaratmasina sebeb olmakda- 
dir. 

insanlarm yapamiyacagi seyler, iic diirliidiir: 

1 — O seyin kendi yaphamaz. iki cismi, bir anda, bir yerde bu- 
lundurmak gibi. Siseden suyu cikarmadan, baska sivi doldurula- 
maz. 

2 — Kendi yapilabilir. Fekat adetde kullar yapamaz. Bir dagi 
yerinden kaldirmak gibi. 

3 — Yapilabilir. Fekat, Allahii teala, kulun yapmiyacagim bil- 
digi icin, kul onu dilemez. Allahii teala, birinci ve ikinci kismlan 
emr etmedi. Uciincii kismin yapilmasim emr etmekdedir. Mesela, 
Ebu Cehlin iman etmiyecegini ezelde bildigi ve kiifriinii diledigi 
halde, iman etmesini emr etdi. 

Demek ki, insan yapmagi ve yapmamagi secmekde, diledigini 
yapmakdadir. Kulun bu dilemesi, Allahii tealanm irade etmesine 

-92- 



ve yaratmasma sebeb olmakdadir. Kul, hayr islemek isteyince, O 
da ister ve yaratir. Kotiiliik islemek dileyince, O da ister ve serri 
yaratir. Kimseyi zor ile kafir yapmaz ve kimseye zor ile giinah yap- 
dirmaz. 

Allahii tealamn adet-i ilahiyyesi soyledir ki, herseyi sebeb ile 
yaratmakdadir. Insanlann iradelerini de, bunlann iyi ve kotii isle- 
rini yaratmaga sebeb kilrmsdir. Imam, hayri, sevabi kullarma bil- 
dirmek icin Peygamberler "aleyhimtisselam" gonderdi. Iman et- 
megi ve ibadet ve iyilik yapmagi emr etdi. Kiifrii ve giinah isleme- 
gi, kotiiliik yapmagi yasak etdi. Insanlara akl verdi. Akh olana emr 
etdi. 

Allahii teala, diledigini yaratir. Yaratdigi herseyde nice faideler 
vardir. Ya'ni hakimdir. Insan akh bunlan anlayamaz. Akl ancak 
ahsdigi, duygu organlan ile aldigi bilgileri olcer, kavrar. Kafirleri 
yaratdigmda, bunlara uzun omr, bol nzk, mevki', riitbe verdiginde, 
kiifrlerini, kotiiliik yapmalanm dilediginde ve yilanlan, hmzirlari, 
zehrleri yaratdigmda [insanlan oldiiriicii, memleketleri yikici ener- 
ji kaynaklan yaratdigmda, goriilemiyen atomun, diisiinulemiyen 
kiiciiciik cekirdeginde, akllan sasirtan, sehrleri yok eden mu'az- 
zam kuvvet yerlesdirmesinde, lsik, elektrik, miknatis ve kimya 
enerjileri yaratmasmda, fizikde, kimyada, biyolojide okunan ve 
pekcogu heniiz anlasilamiyan madde ve kuvvet ve hayat kanunla- 
nm, nizamim kurmasmda] sayisiz hikmetler, faideler vardir. Faide- 
siz birsey yapmak sefahetdir, asagihkdir. Allahii tealamn her ya- 
ratdigmda, cesidli faide vardir. iradesi Onun sekiz sifatmdan biri 
olup kadimdir, hep var idi. Ezelde kendi de, sekiz sifati da hep var 
idi. Sonradan olma degildirler. Miisebbihe firkasmdan Kerramiyye 
admdaki zindiklar, irade sifati kadim degil hadisdir, ya'ni sonradan 
olmadir dedi. Kafir oldular. Sekiz sifatdan birine kadim degil, ha- 
dis diyen kafir olur. 

Allahii teala, herseyi tekvin sifati ile yaratmakdadir. Tekvin 
var etmek demekdir. Yerde ve goklerde bulunan biitiin varhklan, 
maddeleri, cismleri, ozellikleri, olaylan, kuvvetleri, kanunlan, 
baglantilan yaratan, yalmz Odur. Ondan baska yaratici yokdur. 
Ondan baskasma yaratici denemez ve kimseye, bir sey yaratdi de- 
nemez. Kur'an-i kerimde mealen, (Her §eyi yaratan, yalmz Alla- 
hii tealadir) buyuruluyor. Bir ayet-i kerimede mealen, (Yaratan 
ve emr eden yalmz Odur) ve Yasin-i serifdeki bir ayet-i kerimede 
mealen, (Yalmz O yaraticidir ve cok bilicidir) buyuruldu. Karada, 
denizlerde, havada yasiyan hayvanlarm [mikroblarm, atom cevre- 
sindeki elektronlarm, molekiillerin, iyonlarm] ve insanlann, me- 
leklerin ve cinnilerin, ya'ni her var olamn kendisini ve hareketle- 

-93- 



rini ve islerini ve durmalanni, ibadetlerini ve giinahlarim, iyilikle- 
rini, zararlarmi, kiifrlerini ve imanlarini yaratan Odur. Mu'tezile 
diyor ki, (Kullar, islerini kendileri yaratir. Hak teala, kullara cok 
kudret verip, kendi islerini kendileri yaratir. Hayvanlar da boyle- 
dir). Bu sozleri yanhsdir. 

Insanlar ve hayvanlar, irade-i ciiz'iyyeleri ile bir isi yapmagi di- 
ler. Bu dilemege (Kesb etmek) denir. Allahii teala da, dilerse, bu 
isi yaratir. Kul birsey yaratamaz. Bizim [ya'ni Kadizade Ahmed e- 
fendinin] (irade-i ciiz'iyye) risalemizde bunu uzun acikladik. Elin, 
ayagm kimildamasini, dilin soylemesini, goziin acihp kapanmasini 
ve gormesini yaratan Odur. Sineklerin, boceklerin, mikroblarm, 
yildizlarm, riizgarlarm hareketlerini [ve titresimlerini, elektrik it- 
me ve cekmesini, maddenin cekimini, sivilann ve gazlarm kaldir- 
ma kuvvetlerini] yaratan yalmz Odur. insanlarm, hayvanlarm, cin- 
nilerin ve ruhlanmizm nzkmi yaratan, gonderen Odur. Halala da, 
harama da nzk denir. Mu'tezile, haramdan gelen, nzk degildir, de- 
di. Bu sozleri yanhsdir. Her canhmn nzki tiikenmeyince eceli gel- 
mez, olmez. Kimse kimsenin nzkmi yiyemez. Rizk, ibadet yap- 
makla artmaz, bereketlenir. Allahii teala herkesin nzkmi ezelde 
takdir, ta'yin etmis, ayirmisdir. Bu, artmaz ve azalmaz. Canhlan ol- 
dtiren, oliileri dirilten, saglamlan hasta yapan, hastalan iyi eden 
yalmz Odur. Mikroblar, tabib ve Azrail aleyhisselam, birer sebeb- 
dir. Bunlar te'sir edince, isi yaratan, bunlara te'sir veren Odur. A- 
tesde yakmak, karda sogutmak, [elektrikde isi, lsik ve elektroliz 
hasil etmek] hassalanm hep O yaratmakdadir. Ates, kar, elektrik, 
goriinen sebeblerdir. Allahii tealamn adeti olan vasita ve sartlar- 
dir. [Duygu organlanmrzi, bunlardaki duyma kuvvetlerini, hiicre- 
lerdeki beslenme, iireme, zararh maddeleri cikarma, oksidlenme 
ve osmoz olaylanni, kalbi, kam, kan sisteminin, oteki doku ve or- 
ganlann ve sistemlerin cahsmalarini, aralarmdaki diizeni yaratan 
hep Odur. Komiinistler, kitabsiz kafirler ve cok eskiden beri gelen 
zmdiklar] sapiklar diyor ki, her madde ve kuvvet, kendi ozelligi ile 
kendisi te'sir eder. Mesela, ates yakicidir. Her zeman, elbette ya- 
kar. Bu sozleri cok yanhsdir. Ehl-i siinnet alimleri "rahime-humul- 
lahii teala" buyuruyor ki, sebeblerin te'siri kendiliginden degildir. 
Sebebleri var edince, bunlarin te'sirini, islerini de hemen yaratma- 
si, Onun adetidir. Atesde yakmak ozelligini yaratmasa, hie yaka- 
maz. Atese diisen kimseyi, o istemezse, ates yakmaz. Maddenin 
kendinde ozellik yokdur. Maddenin ozelliklerini, sebeblerin te'sir- 
lerini ve islerini, Hak teala yaratiyor. O dilemezse, bu ozellikleri 
ve te'sirleri yaratmaz. Dileseydi, karda sicakhk, atesde sogukluk 
yaratirdi. Kihcin kesmesini, merminin delmesini, zehrin oldiirme- 

-94- 



sini yaratan Odur. Denize diisende bogulmayi yaratiyor. Dilerse 
bogulmaz, saglamlasir. Kusun, tayyarenin ucmasim, [havamn kal- 
dirmasim, siirtiinme kuvvetlerini] yaratan Odur. Bu ozellikleri, 
kuvvetleri yaratmasa, ucurmaz. Hastahklari, cesidli ilaclarda cesid- 
li hassalan yaratmakdadir. Ibrahim aleyhisselam, Nemrudun ate- 
sinde oturdu. Hie yakmadi. Eger yakmak, atesin tabi'ati, ozelligi 
olsaydi elbette yakardi. Yakmagi yapan, ates degildir. Allahii teala 
yakdirmakdadir. Allahii teala, maddelerde diledigi ozelligi, isi, ya- 
ratir. Yaratdigi is, maddeden hasil olur. Fekat, Allahii tealanm hik- 
meti ve adeti soyledir ki, her maddeye belli ozellik, belli etki ver- 
misdir. Maddeleri, birbirlerinin degismesine sebeb kilmisdir. Bug- 
day tohumundan bugday, arpadan arpa yaratir. insandan insan, 
hayvandan kendi cinsini yaratir. [Veba basilinden ta'un, menengo- 
kokdan menenjit yaratir. Atomlar arasmdaki elektron ahsverisini, 
radioaktiviteyi ve cekirdek reaksiyonlanm, her maddede baska 
seklde yaratiyor.] Yemek ile karm doymasim yaratiyor. Eger doy- 
mak yaratmasa, tonlarca yisek doymazdik. Susuzluk yaratmasaydi, 
hie su icmesek susamaz idik. 

Ondan baska yaratici yokdur. Her var olani, o yaratmisdir. 
Maddeleri hareket etdirir. Yerlerini degisdirir. Bir zemandan, bas- 
ka zemana gottiriir. Bir halden baska hale dondiiriir. Akllara hay- 
ret verecek seyler yaratir. Bir damla meniden ve gortilemiyen 
spermatozoidden bir olgun insan yaratir. [Nun aleyhisselam gibi 
biiyiik bir Peygamberden, Ken'an admda asi, kafir ve ahmak bir 
ogul yaratir. Ebu Cehl gibi tas yiirekli, ortimcek kafah bir kafir- 
den, Ikrime gibi bir mii'min ogul yaratir. Elinin, dilinin, viicudu- 
nun her zerresinin diizgiin yapilan, ozellikleri ve hareketleri ile, 
Onun varhgmi, iradesini, kudretinin biiyiiklugiinu anlatan, i'lan e- 
den aleak bir kafirin kalbinde ktifr yaratir. Bunlann, soz ile, yazi i- 
le, riitbe ve mal giicii ile, dine saldirmalanni yaratir. Kendi mahlu- 
kunu, eserini kendine diisman yapar. insanlarm ytireginde yerles- 
dirdigi, goniil [kalb] adindaki bir cevherin, kuvvetin ba'zisim nur- 
landirarak, temizliyerek, kendine ayna yapar. Ba'zisim da, karar- 
tarak, kiifr ve kotiiluk deposu yapar.] En kiiciik zerre olan, mik- 
roskobda bile goriilemiyen atomun derinliginde, cekirdeginde, 
daglari deviren niikleer kuvvetler yaratir. Pancarda seker yaratir. 
Yaprakda fotosentez, oziimleme kuvveti yaratir. Anda bal yaratir. 
Bir bugday danesinden, nice bugday yaratir. Cansiz yumurtada, 
canh hayvan yaratir. Ciceklerde esanslar, giizel kokular yaratir. 
Kuru agacda, yapraklar, cicekler, meyveler yaratir. Su icinde hay- 
vanlar, cicekler, agaclar yaratir. Aci su icinde tath su yaratir. [Kim- 
ya reaksiyonlan ve nice fizik ve kimya ozelliklerini yaratir. Topra- 

-95- 



gi bitki haline, bitkiyi hayvan haline dondiiriir. Insanlan, hayvan- 
lari ctirtitiip toprak maddelerine, su ve gazlara dondiiriir. Herseyin 
tersini de yapdigi, reversibl tepkimeler yapdigi gibi, bunun da ters, 
geri donen halini yaratir. Bu kainat fabrikasmda herseyi, hesabli, 
diizenli yaratmakdadir. Gelisi giizel, yikici, bozucu goriinen degis- 
melerin, hepsinin de cok hesabli, cok ahenkli, baghhklar, akllara 
hayret veren bir diizen icinde yaratildigi, fen lsigi altmda, giinden 
giine daha iyi anlasilmakdadir.] 

8 — (Ya Resulallah! Yetmisiic firkadan kurtulan firka-i naciy- 
ye hangisidir? dediklerinde: Ehl-i beytim Nuhun gemisi gibidir. 
Ona binen kurtulur buyurdu) diyor. 

Halbuki, bunu baska zeman buyurmusdu. Bu siiale cevab ola- 
rak, (Firka-i naciyye, Benim ve Eshabimin yolunda gidenlerdir) 
buyurdugu, kitablarda yazilidir. Hadis-i serifleri de sikilmadan de- 
gisdirmekdedir. Resulullahin "sallallahii teala aleyhi ve sellem" ve 
Eshab-i kiramm yolunda olan dogru imanli miislimanlara (Ehl-i 
siinnet vel-cema'at) denir. 

9 — (Cemi'i Eshib ne mu'tezili, ne $afi'i, ne Miliki, ne Hanefi 
ve ne de Hanbeli idi. Firka-i vihide ve naciyye, Resulullahin ve 
Ehl-i beytin yolunda olanlardir. Ehl-i beyt-i Resul yolunda olmi- 
yan, kurtulamaz) diyerek kendilerinin Ehl-i beyt i'tikadmda oldu- 
guna inandirmak istiyor. 

Halbuki, Ehl-i beytin "radiyallahii teala annum ecma'fn" i'tika- 
di, hazret-i Alinin "radiyallahii anh" i'tikadidir. Ya'ni Eshab-i ki- 
ramin "radiyallahii teala annum ecma'fn" i'tikadidir. Bu da, Resu- 
lullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" bildirdigi i'tikaddir. Binlerle 
(Ehl-i siinnet) alimi bu i'tikadi toplamis, herbirini kitablarina, ve- 
sikalan ile yazmisdir. ictihad derecesine ytikselmemis, din bilgisin- 
de ihtisas kazanmamis birkac kimse, Kur'an-i kerimden ve hadis-i 
seriflerden bozuk ma'nalar cikararak, bu uydurma ve giiliinc soz- 
lerine, Ehl-i beyt mezhebi demis, herkesi inandirmak istemisdir. 
Islam diismanlan da, bu fitneyi alevlendirmis, sinsice kitablar yaz- 
mislardir. imam-i a'zam Ebu Hanife, ilminin biiyiik bir kismim, 
hocasi olan Ehl-i beytin goz bebegi, imam-i Ca'fer Sadikdan 6g- 
renmis ve ogrendigi bilgileri talebesine bildirmisdir. O halde (ale- 
vi) demek, ya'ni imam-i Alinin yolunda ve Ehl-i beyt mezhebinde 
demek, Ehl-i siinnet demekdir. Ehl-i siinnete alevi demek yerinde 
olur. Simdi Iranda, Stiriyede ve Irakda kendilerine (alevi) diyenler, 
alevi degildir. 

(Mevdu-at-iil-ulum) kitabi altiyiizyedinci sahifesinde diyor ki: 
Eshab-i kiramin inamsi, hep birbiri gibi idi. Ciinki, hepsi Resulul- 

-96- 



lahm "sallallahii aleyhi ve sellem" sohbetinde bulunmakla ve hiz- 
metini yapmakla sereflendi. Bu sohbetin lsigi altmda siibheleri kal- 
madi. Kur'an-i kerimin ve hadis-i senflerin ma'nasim iyi anladilar 
ve tam inandilar. Sahabe-i kiram kalmaymca, yer yer cahiller, nefs- 
lerine aldananlar tiireyerek, yanhs soylemege ve yazmaga basladi. 
Herbiri yoldan cikdi. Bircoklanm da yoldan cikardi. Bid'atler, yan- 
lis yollar, ortahga yayilmaga basladi. Ehl-i islam, yetmisiic firkaya 
aynldi. Alimlerden bir kismi, taskinhkdan ve seytana uymakdan 
korunup, Eshab-i kiram yolunda kaldi. Bu dogru yolda bulunanla- 
ra (Ehl-i siinnet) denildi. Ehl-i siinnet alimleri, ibadetde, is yap- 
makda bircok mezheblere aynldi. Zemammrzda, dort mezhebin 
kitabi vardir. Bunlar, Haneff, $afi'i, Maliki ve Hanbeli mezheble- 
ridir. Bunlardan baska, hak mezheb kalmadi. Ehl-i siinnetin mez- 
heblere aynlmasi, Allahii tealanm merhametidir. Al-i imran suresi, 
yiizbesinci ayet-i kerimesinde mealen, (Birbirlerinden ayrilanlar 
ve acik ayetler, alametler geldigi halde, ccsidli yollara sapanlar gi- 
bi olmayiniz!)buyuruldu. Beydavi "rahmetullahi aleyh" bu ayet-i 
kerimeyi tefsir ederken diyor ki, (Yehudilere ve Nasaraya, ya'ni 
hiristiyanlara, iizerinde birlesmesi lazim olan dogru yol, acik vesi- 
kalarla bildirildigi, saglam senedlerle gosterildigi halde, bunlar, Al- 
lahii tealanm bir oldugunu hicbir mahluka benzemedigini ve ahi- 
retdeki varhklan anhyamadilar. Cesid cesid seyler soylediler. Ey 
miislimanlar, siz de bunlar gibi firkalara parcalanmayiniz!). Bu 
ayet-i kerime, inamlacak seylerde parcalanmagi, yasak etmekde- 
dir. Fikh bilgisinde, ibadet etmekde mezheblere aynlmagi yasak 
etmiyor. Ciinki Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", (Umme- 
timin birbirinden ayrdmasi [Fikh bilgisinde aynlmasi] rahmet-i ila- 
hfdir) buyurdu. Bir hadis-i serifde de, (Miictehid, dogru ictihad 
edince, iki sevab kazanir. ictihadinda yandirsa, bir sevab verilir) 
buyuruldu. 

10 — (Magarada beraber bulundugunu bildiren ayet-i kerime- 
de, Ebu Bekr hakkmda bir fazilet olmayip, belki bu ayet, onun 
imansiz oldugunu ve fadihatini gostermekdedir. O gece, Cebrail 
nazil olup, bu gece, kafirler, seni oldiirmege karar verdi. Eshabi- 
mn hepsine soyle ki, bu gece evlerinden cikmasmlar. Sen yalmzca 
filan magaraya git dedi. Hazret-i Resul da, guruba yakm, Eshabi 
toplayip bu emri bildirdi. Gece hazret-i All, yasi kiiciik oldugu 
halde, korkmiyarak, yatagma girdi. Resulullah, magaraya gider- 
ken, uzakdan biri geldigini goriip durdu. Gelince Ebu Bekr oldu- 
gunu anladi. EyEbu Bekr, Allahm emrinisize soylemisdim. Nicin 
sokakda dolasiyorsun, dedi. Ya Resulallah! Senin icin korkdum. 
Seni yalniz birakip, evimde oturamadim, dedi. Resulullah diisii- 

- 97 - Eshab-i Kiram - F:7 



niirken, Cebrail gelip, Yi Resulallah! Ebu Bekri birakma! Kafirler 
gelip, Ebu Bekri tutarak, senin ardmca gelip, seni bulur, dldiiriir- 
ler dedi. Hazret-i Resul nacar kahp, Ebu Bekri magaraya gotiirdii. 
Ciinki, hazret-i Resuliin kafirlerden ve Ebu Bekrden emniyyeti 
yok idi. Hak teala, Ebu Bekrin ve Eshibm nifik yapacagim haber 
vermis, Ebu Bekrden vuku 'a gelecek seyleri bildirmisdir ve (Kalb- 
lerinde olmiyanlan soyliyorlar) buyurmusdur. Bunlann nifaklanm 
bildiren ayetler cokdur. Resulullah, enis ve celise muhtac degildi. 
(Gormedigin askerler He Allah seni kuvvetlendirdi) ayeti, bunu 
gosteriyor. Ebu Bekr hicbir gazida bulunmamis, firar etmisdir. 
Mii'minin kafire, kafirin mii'mine sahib [arkadas] oldugunu goste- 
ren ayetler cokdur. Arabcada, esegin insana sahib oldugunu soyle- 
mek cok olmusdur. O halde, Ebu Bekre sahib denilmesi birmeziy- 
yet olamaz. Magarada Resulullah icin korkdu ise, bu korkusu iba- 
det olur. Ona korkma demek, ibadetden men 'etmek olur. Resulul- 
lah bir kimseyi ibadetden men'etmez. Korkusu giinahdan ise ve 
Allahii tealamn Peygamberine inanmamis oldugundan ise, sahib- 
likden ona ne {aide olur? Korkma demek, ona faide vermez. Re- 
sulullah, elbette giinihi men'eder. Resul ona, diismanlardan mah- 
fuz kalacagim demisdi. Buna i'timad etmedi. Bagmp cagirmakdan 
maksadi, kafirlere haber vermek idi demise yerinde olur. Imam ol- 
saydi, Allahii teala onu da, yilan sokmasmdan korurdu. Allah bi- 
zimle beraberdir demek de ona kiymet vermez. (Uc kimse gizli ko- 
nussa, onlann ddrdunciisii Allahii tealadir) buyuruldu ki, gizli ko- 
nusan kafirler de kiymetli olmak lizim gelir. Ebu Bekrin riisvihgi- 
m ve imandan mahrum oldugunu, bu ayet-i serife acikca gosteri- 
yor. Ayet-i kerimede, ona sekine, rahathk verdim diyor. Onlara 
verdim demiyor. Bu da imam olmadigmi gosteriyor. Boyle fasikla- 
n, facirleri, belki kafirlerden daha kotii olanlan efdal deyip, hane- 
dan-i niibiivvetin ma'sumlan iizerine tercih gosteriyor ki, Resulul- 
lahdan sonra hicret edenlere, Muhacir denir. Beriber veya once 
gidenler, muhacir olmaz) yaziyor. 

Halbuki magarada beraber bulundugunu bildiren, Tevbe sure- 
sinin kirkinci ayet-i kerfmesi, hazret-i Ebu Bekr-i Siddikin "radi- 
yallahii anh" faziletini, serefini gostermekdedir. Ciinki, o gece, 
Cebrail aleyhisselam gelip, (Bu gece, kafirler seni oldiirmege karar 
verdi. Bu gece, Aliyi "radiyallahii anh" yatagina yatir ve Ebu 
Bekr-i Sitltlik ile, Medine-i miinevvereye hicret et!) dedi. O gece, 
hazret-i Alinin "radiyallahii anh" yasi kiicuk idi demesi de yanhs- 
dir. Yirmiuc yasmda idi. All "radiyallahii anh", bin canim da olsa, 
senin yoluna fedadir diyerek yataga girdi. Resulullah "sallallahu 
aleyhi ve sellem" Safer ayimn yirmiyedinci persembe gecesi kapi- 

-98- 



dan cikrp, Yasm suresinin basmdan oniki ayet-i kerfme okuyup, 
sokakda dizilmis olan kafirlerin iistiine iifledi. Hizla gecip, bir ye- 
re gitdi. Ogle vakti hazret-i Ebu Bekr-i Siddikin evine tesrif eyle- 
di. Ebu Bekre haber verdiler. Kapida, ay dogmus gibi Resulullahm 
cemalini goriince, (Ne emriniz var ya Resulallah! iceri buyurup 
emredin) dedi. iceri tesrif edip, (Bu gece Medineye hicret etmege 
emr altlim) buyurdu. Ebu Bekr, (Beraber olup, hizmetinizde bu- 
lunmakla sereflensem) dedi. (Sen de berabersin) buyurunca, haz- 
ret-i Ebu Bekr sevindi. (Bana hicret icin bir deve lazim) buyurun- 
ca, hazret-i Ebu Bekr, (Btitiin mahm, camm, evladlanm sana feda 
olsun. Iki devem var. Hangisini istersen sana hediyyem olsun) de- 
di. (Her zeman hediyyeni kabiil etdim ve edecegim. Fekat bu gece 
hicret etmek ibadetini kendi mahmla yapmak isterim. Bir deveni 
bana sat!) diye emr buyurdu. Parasmi verdi. Emr edip, kilavuz ola- 
rak, Abdullah bin Ureykit isminde birini Ebu Bekr cagirdi. Para 
ile kilavuz tutup, iki deveyi ona teslim etdi. tic gun sonra, devele- 
ri Sevr dagmdaki magaraya getir, dedi. Ebu Bekrin oglu Abdiilla- 
ha tenbih edip, (Her gece magaraya gelip, Mekkede dolasan ha- 
berleri bize ulasdir) buyurdu. Ebu Bekr-i Siddikin kizi Esma, lie 
giinliik yemek hazirladi. Paketi baghyacak ip bulamaymca, kusagi- 
m coziip ikiye yarip, paketi bagladi. O giinden beri, Esmanm ismi 
(iki kusakh Esma) kaldi. Ebu Bekr-i Siddik kapiyi acip, cikacakla- 
n zeman, (Kapiyi kapa. Arka pencereden cikacagiz) buyurdu. 
Ayak izleri belli olmasm diye pencereden atladilar. Magara online 
gelince, Ebu Bekr, (Durun ya Resulallah! Once ben girip bakayim. 
Zararh birsey varsa, mubarek viicuduniize birsey olmasin) deyip, 
iceri girdi. Magaranm icini temizledi. Gomlegini cikarrp, parcahya- 
rak delikleri kapadi. (iceri buyurun ya Resulallah!) dedi. insanla- 
nn efendisi, Allahii tealanm sevgilisi "sallallahu teala aleyhi ve sel- 
lem", karanhk magaraya tesrif buyurdu. Ebu Bekr-i Siddik, sonra- 
lari demisdi ki, (Magaraya gelince bakdim, mubarek ayaklan ka- 
namisdi. Agladim. Nazik ayaklarmm yalm ayak [ciplak] yuriimege 
ahsik olmadigim buradan anladim). 

[Magarada lie gece kahp, pazartesi gecesi cikdilar. Efrenci Ey- 
liil ayimn yirminci ve Rebi'ul-evvelin sekizinci pazartesi giinii Me- 
dinede Kuba koyiine geldiler. O giin, muslimanlarm (Hicri seinsf 
sene) baslangici oldu. 623. cii miladisene basi, hicri semsive kame- 
ri birinci seneleri icinde oldu.] 

Goruluyor ki, Ebu Bekr-i Siddiki "radiyallahii anh" lekelemek 
icin, hicreti yanhs anlatmakda, okuyanlan aglatip, aldatmak icin 
All "radiyallahii anh" kiiciik cocuk iken yataga girdi demekdedir. 
Eshab-i kirami kotiiliyebilmek icin ayet-i kerimelere yanhs ma'na 

-99- 



vermekden, hadis uydurmakdan, sahih hadisleri inkar etmekden 
cekinmemekdedir. Kafirler, munafiklar hakkmda gelmis olan 
ayet-i kerfmeleri, hazret-i Ebu Bekr-i Siddik icin ve Eshab-i kiram 
"aleyhimiirridvan" icin gelmisdir demek alcakhgmda bulunmak- 
dadir. Nitekim, Feth suresinde, onbirinci ayet-i kerfmesinde me- 
alen, (Cihada gelmek istemeyip kacdiklan halde, gelecekdik am- 
ma, is, giicdcn basunizi kaldiramadik diyenler, kalblerinde olini- 
yan seyleri soyliyorlar) buyuruldu. Bunun hazret-i Ebu Bekr-i 
Siddik icin oldugunu yazarak, ayet-i kerimeyi degisdirmekdedir. 
Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", sapik kimselerin cikaca- 
gini, cesidli hadis-i seriflerde haber vermisdi. Bu hadis-i serifler- 
den birisinde, (Musliinan adini tasiyanlardan en cok korkdugum 
kimse, Kur'an-i kerfmin ina'iiasiiii dcgisdircnlerdir) buyurdu. Bir 
kerre de, (Kafirler, islam diisinanlari icin gelmis olan ayet-i keri- 
meleri, muslimanlara yiikletirler) buyurdu. Ebu Bekr-i Siddik ile 
Omer Farukun "radryallahu anhiima" Bedr, Uhud, Hendek, 
Mekkenin fethi ve Huneyn ve Tebiik ve butiin cihadlarda bulun- 
duklan ve Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" etrafinda 
pervane gibi dolasdiklan, btitiin siyer kitablannda ve hatta tefsir- 
lerde yazihdir. 

Ebu Bekr "radiyallahii anh" ba'zi seriyyelerde, kumandanhk 
da etmisdi. Mesela, hicretin yedinci yih, Sa'ban ayinda, bunun ku- 
mandasinda bir boliik, Fezare kabilesine gonderildi. Gidip bir kis- 
mini katl, biiytik mikdarda kafiri de esir edip Medineye getirdi. 

Miihim olan su misali de bildirelim: (Menakib-i Qihar yar) ki- 
tabinda diyor ki, Bedr gazasmda, Ramezan-i serifin onyedinci 
Cum'a giinii, temmuz ayinin ogle sicagmda, iki taraf hiicum etmis- 
di. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" Ebu Bekr, Omer, Ebu 
Zer, Sa'd ve Sa'id ile "radiyallahii annum" kumanda yerinde otur- 
musdu. Islam askeri sikinti cekiyordu. Sa'd ve Sa'idi yardima gon- 
derdi. Sonra Ebu Zeri gonderdi. Sonra, Omeri gonderdi. Bir saat 
gecdi. Ebu Bekr, sikmtmm azalmadigim gorerek, kihcim cekip, ati- 
m siirerken, Resul-i ekrem "sallallahii aleyhi ve sellem" elinden tu- 
tup, (Yammdan ayrilma ya Eba Bekr! Bedenime ve kalbime gelen 
her sikinti, senin mubarek yiiziinii gormekle hafifiiyor. Seninle kal- 
bim kuvvetleniyor) buyurdu. 

Sahib [arkadas] olmak iyi ve kotii kimseler hakkmda ve hay- 
vanlar icin de kullamhr. Fekat bu arkadashgm iyi ve medh icin mi, 
yoksa kotiilemek icin mi oldugu, ayet-i kerimelerin ma'nasmdan, 
acikca anlasilmakdadir. Hatta, ba'zi ayetlerde, efendi, harm, nasf- 
hat verici ma'nasma gelmekdedir. Bunlan anlamak icin, liigat, 
metn-i liigat, istikak, sarf, nahv, beyan, bedi, meani ve belagat gibi 

-100- 



genis ve derin ilmleri iyi bilmek lazimdir. Bunlari ogrenmeden a- 
yet-i kerimelere, cala kalem ma'na verenler, Kur'an-i kerime iftira 
etmis olurlar. Allahii teala, En'am suresi, yirmibirinci ayetinde, 
boyle iftiracilardan sikayet etmekde, bunlarm, zalimlerin en kotii- 
sii olduklanm bildirmekdedir. Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii te- 
ala anh" icin, sahib buyurulmasi, onun icin kiymet ve meziyyet ol- 
dugunu aym ayet gostermekdedir. Ciinki, kendisine, korkma de- 
nilmis ve sekme [rahathk, cesaret] gonderilmisdir. 

Korkmak, uziilmek, yalniz basma, ibadet degildir. Gtinah da 
degildir. Sebebine, niyyetine gore ibadet veya giinah olur. Gusl ab- 
desti, oruc, Allah yolunda cihad gibi ibadetleri yaparken, zarar 
gormekden korkmak, giinahdir. Buyukliigunu diisiinerek, Allahii 
tealadan korkmak, ibadetdir. Ciinki birinci korku, farzlan yapma- 
ga mani' olmakda, ikincisi ise, insam haramdan korumakdadir. 
Hiiseyn va'iz-i Kasifi Hirevi "rahime-hullahu teala" tefsirinde bu- 
yuruyor ki, (Kafirler, magara oniine geldi. Ebu Bekr dedi ki: Ya 
Resulallah! Kafirlerden biri ayagi altma dogru bakarsa, bizi goriir. 
Resulullah buyurdu ki, (O iki ki$iye ne olur samyorsun ki, onlarin 
iiciinciisii Allahii tealadir). Bu hadis-i serif, Ebu Bekrin iistunliigii- 
nii gostermekdedir. Ya'ni Allahii tealamn yardimi, korumasi bi- 
zimledir buyurdu). O halde, Ebu Bekr-i Siddika korkma demek, 
kendini iizme demek olup, bana olan sevgini, kalbinden cikar de- 
mek degildir. Demek ki, Ebu Bekr-i Siddikm, Resulullah icin olan 
korkusu kalbindeki sevginin, ya'ni ibadetin alameti idi. Ona kork- 
ma buyurulmasi, bu en kiymetli, en faziletli ibadeti haber vermek- 
de olup, onu ibadetden men' etmek degildir. 

Resulullahm diismanlardan mahfuz kalacagini Eshabma haber 
verdigini yazdigi halde, (Cebrail gelip, ya Resulallah! Ebu Bekri 
birakma! Kafirler onu tutarak, senin yolunu bulur ve oldiirurler 
dedi) diyor. iki yazisi birbirini tutmuyor. Uydurma olduklan mey- 
dana cikiyor. 

Ebu Bekr-i Siddik baginp cagirmadi. Biitiin kitablar diyor ki, 
(Ya Resulallah, mubarek viicuduniize bir zarar yapmalarmdan 
korkuyorum) dedi. Magarada, Resulullah "sallallahti aleyhi ve sel- 
lem" efendimize zarar gelmesin diye, acik kalan bir delige, muba- 
rek ayagim kapamisdi. Delikdeki yilamn ayagim sokmasi nicin bir 
kusur olsun? Resulullahi da "sallallahii aleyhi ve sellem", bir ze- 
man akreb sokmusdu. Hazret-i Almin "radiyallahii anh" cigerpare 
oglu Muhsini horoz gagalayip oliimiine sebeb olmusdu. Haseni 
"radiyallahii anh" zehr oldiirmusdu. Bunlar neden sue olsun? Ni- 
cin lmansrzhga alamet olsun? 

-101- 



Allahii tealanm, kullarla beraber olmasi, sifatlarmm beraber 
olmasi demekdir. Kahr, gadab sifatinin beraber olmasi, felaket ve 
riisvahk oldugu gibi, rahmet, nusret, muhabbet sifatlarmm beraber 
olmasi da kiymet ve se'adet olur. Resulullah, (Allah bizimle bera- 
berdir) buyurarak, kendi zat-i risaletpenahisine mahsus olan bera- 
berlige, hazret-i Ebu Bekri de katiyor. Boylece, kendine tecelli 
eden, muhabbet, merhamet, ihsan ve ikramlara, hazret-i Ebu Bek- 
rin de ortak oldugunu miijdeliyor. Ne biiyiik se'adet! Fazilet boy- 
le olur! Ayet-i kerimelerle, hadis-i seriflerle bildirilen faziletden, 
meziyyetden iistiin bir seref olabilir mi? Dusman diizmelerine ina- 
nip, giinesin nuru inkar olunabilir mi? Buna ancak, ahmaklar, kor- 
ler inanir. 

Allahii tealanm gizli konusanlarla beraber bulunmasi, ilm sifa- 
tinin beraber olmasidir. Ya'nf onlann sirlanm bilir demekdir. Bu 
ayet-i kerime, begenmek veya kotiilemek olmayip, ilm sifatim ha- 
ber vermekdedir. 

(Sonra, Allahii teala, ona sekine indirdi) mealindeki ayet-i ke- 
rimeye de yanhs ma'na veriyor. Sekine, Resulullaha indi diyor. Se- 
kine, ya'ni rahathk, nerede yoksa oraya iner. Onun yazismdan, Re- 
sulullahda "sallallahii aleyhi ve sellem" onceden sekine bulunma- 
mis oldugu, korkdugu anlasihr. Halbuki, Allahii teala, onceden, se- 
ni kafirlerden muhafaza edecegim dedigini yazmisdi. Demek ki, 
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" Allahii tealanm bu va'dine 
giivenmeyip korkdu mu? Sonra, kendisine sekine indirildi demek, 
Allahin Peygamberine ne biiyiik hakaret ve kotiilemek olur. Ebu 
Bekr-i Siddiki kotiilemek isterken, Resulullahi kotiiliyerek kiifre 
siiriiklendiginden haberi olmuyor. Belki de, Resulullahi da kotiile- 
mek, boylece islamiyyeti yikmak istemekdedir. Biitiin tefsirler, se- 
kinenin Ebu Bekr-i Siddika indigini bildiriyor. Ciinki, Resulullahm 
sekinesi zaten vardi. Ebu Bekr-i Siddik ise, Resulullaha olan asm 
sevgisinden dolayi sekmesini gayb etmisdi. Nitekim, Huneyn gaza- 
smda, Eshab-i kiramm cogu dagihp, yalmz Abbas, Ebu Bekr ve 
birkac kahraman "radiyallahii teala annum ecma'in" olmegi goze 
ahp, geri donmedi. O zeman, Resulullahm da "sallallahii aleyhi ve 
sellem" Allahin dfninin yok olacagi iiziintiisii ile, sekmesini gayb 
etdigi, ayet-i kerimeden anlasihyor. Nitekim, Tevbe suresinin yir- 
miyedinci ayet-i kerimesinde mealen, (Huneyn giinii, Allahii teala, 
Resuliine ve mii'minlere sekine indirdi) buyuruldu. 

(Allahii tealaya ve Resuliine hicret edenler) mealindeki ayet-i 
kerime, Resul "aleyhisselam" Medmeye gitdikden sonra, Ona ge- 
len demek degildir. Allah icin ve Onun Resuliiniin emri ile sehrini 
terk eden demekdir. Hadis-i serifler, ayet-i kerimeyi boyle tefsir 

-102- 



etmekdedir. Resulullahin hicretinden once Habesistana ve Medi- 
ne-i miinevvereye gonderilenler de muhacir idi. Ahmed bin Mu- 
hammed Kastalani (Mevahib-i lediinniyye) kitabmda, buyuruyor 
ki, Resul aleyhisselam, Akabe anlasmasindan sonra, Eshabma, 
Medmeye hicret etmelerini emr etdi. Eshab-i kiram, boliik boliik 
Mekkeden cikdi. Kendisi, Mekkede kalip, izn bekledi. Omer bin 
Hattab ve kardesi Zeyd ile beraber yirmi kisi develerle gitdi. Mek- 
kede, Resulullah ile hazret-i Ebu Bekr ve hazret-i Aliden "radiyal- 
lahii anhiima" baska kimse kalmadi. Ebu Bekr de gitmege izn iste- 
di. (Sabr et ya Eba Bekr! Umarim ki, Allahii teala, seni bana yol- 
da$ eder) buyurdu. (O gece Cebrail nazil olup, Eshabimn hepsine 
soyle! Evlerinden cikmasmlar) yazisinin da yalan oldugu buradan 
anlasilmakdadir. Mekke-i miikerremede iki sahabiden baska miis- 
liman kalmamisdi ki, kime soylenebilecek? Kafirler toplamp, Re- 
sulullahi oldiirmege sozlesdiler. Cebrail aleyhisselam, bunu haber 
verdi ve (Bu gece yatagmda yatma!) dedi. Bu kitabin, (Onceden 
emr ile Mekkeden cikan biitiin Eshabm hicbiri muhacir olmaz. 
Muhacir, hicretden sonra gelen birkac kisi olur) demesinin de cok 
yanhs oldugu meydandadir. O halde, Ebu Bekr-i Siddik "radiyal- 
lahii anh", Muhacirlerin en kiymetlisi, en sereflisidir. 

11 — (Kur'an, harfve kelimelerdir. Bunlar da, hadisdir. Kela- 
mullah kadim degildir. Diger sifatlar da kadim degildir. Kur'an ka- 
dim olsaydi, mahluklar yok iken, kime emr ve nehy edecekdi? Yok 
olan seyi, birsey ile va'd eylemek, birseyden nehy buyurmak mu- 
haldir. Allahii teala kafirlere (Ona benzer bir hadis getiriniz) bu- 
yuruyor. Hadisden murad Kur'andir. Hadis olan sey kadim ola- 
maz. Kur'an kadim olsaydi, Kur'anda ismigecen insanlar da kadim 
olurdu) diyor. 

Sekiz sifatm kadim olmadigma inanmak, Allahii tealamn, mah- 
luklan yaratmadan once, -hasa- kudretsiz, aciz ve cahil olmasim 
icab etdirir. Allahii teala, Kur'an-i kerimde bildirilen seyleri, ezel- 
de biliyordu. Bildiklerini bildirmesi, bildirilen seylerin kadim ol- 
masim icab etdirmez. Allahii tealamn sifatlanm, insanlarm sifatla- 
rma benzetdigi icin, Kur'an-i kerimde bildirilen sifatlan inkar et- 
mekdedir. (Tam Ilmihal-Se'adet-i Ebediyye) birinci kism, otuzbi- 
rinci maddeyi okuyunuz! Ayet-i kerimedeki (hadis) kelimesi, 
Kur'an-i kerim demek degildir. Kafirlerin sozleridir. Ya'nf Kur'an-i 
kerime benzer, soz getiriniz. Getiremezsiniz! Ctinki, Kur'an-i ke- 
rim kadimdir. Sizin sozleriniz ise hadisdir, mahlukdur demekdir. 

Emali kasidesi (Allahii tealamn sifat-i zatiyyesi ve sifat-i siibu- 
tiyyesi hep kadimdir. Hep var idi. Hie yok olmiyacaklardir) beyti- 
nin serhinde diyor ki, (Sifatlan sonradan olsaydi, zat-i ilahide de- 

-103- 



gisiklik olurdu. Degisiklige ugrayan sey de, hadis, ya'ni sonradan 
var olmus olur. Bundan, Allahii tealamn sonradan var olmasi la- 
zim gelir. Bu ise olamaz). 

Email kasidesi onbirinci beytinde, (Kur'an-i kerim, Allahii te- 
alamn kelamidir. Mahluk, sonradan yaratilrms degildir. Zat-i ilahi- 
nin sifatidir) diyor. Ahmed Asim efendi, bunu soyle acikhyor: 
Kur'an-i kerim, bu kelimelerden, seslerden cikan ma'nalardir. Ke- 
limeler, sesler, kelam-i ilahi degildir. Insamn kelami da kalbdedir. 
Sozlerimiz bunu meydana cikaran terciimandir. Her dirinin kema- 
li, ustunliigu, kelam sifati iledir. Kelam sifati olmazsa, kusurlu olur. 
Allahii teala da, diri oldugu icin, kelam sahibi olmasi lazimdir. Bii- 
tiin Peygamberler, biitiin kitablar, Allahii tealamn kelam sifati var- 
dir dedi. Musa aleyhisselamm agacdan isitdigi kelime ve ses, ke- 
lam-i ilahi idi. Hafizm sesi ise degildir. Bu sesin ma'nalan, kelam-i 
ilahidir. Allahii teala, mahluklarm soziinii harfsiz, sessiz isitir. 
Harfsiz, sessiz olan kendi kelamim, arabi dil ile indirdi. Kelam-i ila- 
hide bir degisiklik olmadi. insan cesidli elbise ile, cesidli suretde 
goriiniir, fekat insanda bir degisiklik olmaz. Allahii tealamn kela- 
mi, mahluklarm kelami gibi, kelime ve sese muhtac degildir. Fekat 
bu kelime ve sesler degisdirilirse, terceme edilirse, kelam-i ilahi de- 
gisdirilmis, bozulmus olur. Kur'an-i kerim, bu kelimelere, bu sese 
mahsusdur. Allahii teala, kelamim bu kelimelere, seslere kendi yer- 
lesdirmisdir. 

Kur'an-i kerim, Levhilmahfuzda da, bu kelimeler ile, bilmedi- 
gimiz bir halde yazih idi. Mahluk degildi. Cebrail aleyhisselam 
harfli, sesli olarak, Restilullah efendimizin "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" ba'zan mubarek kulagma, ba'zan da, harfli ve sessiz olarak, 
dogruca kalbine okudu, yerlesdirdi. Yoksa ma'nalar kelimesiz ola- 
rak mubarek kalbine ilham edilmis, Muhammed aleyhisselam da, 
arabi konusdugu icin, bu kelam-i ilahiyi, kendisi, bu kelime ve ses- 
lerle soylemis degildir. Evet, bu seklde de vahy oldu. Kelam-i ilahi 
mubarek kalbine vahy edildi ve bunu kendisi, belirli kelime kahb- 
larma sokarak soyledi. Bunlarm ma'nasi, Allahii tealadan; kelime- 
leri, sesleri ise, Muhammed aleyhisselamdan oldu ki, bunlara (Ha- 
dis-i kudsi) denildi. Kur'an-i kerimi, hadis-i kudsi ile kansdirma- 
mahdir. Kelime ve ses icindeki (Kelam-i lafzf), kelimesiz, sessiz 
olan (Kelam-i nefsi)nin aymdir. Allahii tealamn ilm sifati baskadir, 
kelam sifati baskadir. Kur'an-i kerim, ilm sifati degil, kelam sifati- 
dir. 

imam-i Rabbani, miiceddid-i elf-i sani, Ahmed bin Ab- 
diil'ehad Faruki "kuddise sirruh" (Mektubat) kitabi iiciincii cild, 
seksendokuzuncu mektubunda buyuruyor ki, (Imam-i a'zam Ebu 

-104- 



Hanife ile imam-i Ebu Yusuf "rahime-humallahu teala", Kur'an-i 
kerim mahluk mu, degil mi diye alti ay konusup birbiri ile anlasa- 
madilar. Alti ay sonra sozbirligine vardilar ve Kur'an-i kerime 
mahlukdur diyen kafir olur dediler. Kelam-i nefsiyi gosteren, ke- 
lam-i lafziyi anlatan harfler, kelimeler, sesler, elbette mahlukdur, 
hadisdir. Biitiin mahluklar icinde, Allahii tealaya en yakm olan, en 
kiymetli olan, Kur'an-i kerimin harfleri ve kelimeleridir. Kelam-i 
lafzi ve kelam-i nefsi ise ezeli ve kadimdir). Bu konuda, yiiz ve yiiz- 
yirminci mektublarda da, genis bilgi vermekdedir. 

12 — (Bizim bildigimiz hadis ve tefsirleri emiriil-mii'minin haz- 
ret-i All ve imam-i Hasen ve imam-i Hiiseyn ve Selman ve Ebu 
Zer ve Mikdid ve Ammar bin Yaser rivayet etmisdir. Sizin rivayet 
etmekde oldugunuz hadisler ise, ancak Mu'aviye ve Ami ibni As 
ve Enes bin Malik ve Aise ve bunlar gibi eshasdan nakl olunmak- 
dadir. Halbuki, Sahib-i din buyurdu ki, (Benden rivayet olunan ha- 
disler, dort kimseden zahir olabilir. Onlann besincisi yokdur. Bas- 
kalari miinafikdir). Bu miinafiklan miislimanlar iizerine hakim ey- 
lediniz. Eshabm hicbiri, Resulullaha siial soramazdi. Qiinki 
mii'minlerin siial sormasi ayet-i kerime ile yasak edilmisdi. Yalniz 
hazret-i AH sorardi) diyor. 

Yukandaki yazmm bir din diismam tarafmdan hazirlanmis ol- 
dugu meydandadir. (Se'adet-i Ebediyye) kitabi bunlarm cevablan 
ile doludur. Bilhassa, biiyiik alim seyyid Abdulhakim Efendinin 
"rahime-hullahu teala" (Tefsir kitablan ve hadis-i verifier) bashkli 
yazismin okunmasim tavsiye ederiz. 

Osmanli devrinde yetisen alimleri bildiren (Sakayik-i Nu'ma- 
niyye) kitabinm sahibi, Taskopriizade Ahmed bin Mustafa efendi- 
nin (Miftahiisse'ade) kitabim, oglu Kemaleddin Muhammed "ra- 
hime-humullahii teala" tiirkceye cevirmis ve (Mevdu'at-iil Ulum) 
adim vermisdir. Burada diyor ki: 

Ehl-i siinnet alimleri "rahime-htimullahu teala" tefsir ve hadis 
bilgisini, dort halife icinden, en cok hazret-i Aliden "radiyallahii 
anh" almisdir. Ciinki, iic halife once vefat etdi. Hazret-i Ebu Bekr 
"radiyallahii anh", ilk imana geldigi, dini yaymakla vakt gecirdigi, 
ahkam-i islamiyyeyi ve miislimanlarm islerini yapmaga ugrasdigi 
icin, kendinden gelen haberler az oldu. Bundan dolayi, Ehl-i siin- 
net alimlerinin cogu, bilgilerini hazret-i Aliden "radiyallahii anh" 
aldi. Hazret-i Ali "radiyallahii anh": Benden istediginizi sorunuz! 
Her ayet, gece mi, gundtiz mii geldi, harbde mi, sulhde mi, ovada 
mi, dagda mi geldi bilirim buyurdu. Her ayetin ne icin geldigini bi- 
lirim. Her ayetin ma'nasim sordum, ogrendim, ezberledim, anlati- 

-105- 



rim. Bana sorun buyurdu. Abdullah ibni Mes'ud buyurdu ki, 
(Kur'an-i kerim, yedi harf, ya'ni yedi lugat iizerine geldi. Her har- 
finin ic ve dis ma'nalan vardir. Bu ma'nalarm hepsi Alidedir). 

Ehl-i siinnet alimleri tefsir ve hadis-i serif bilgilerini, imam-i 
Aliden, hazret-i Hasen ve Hiiseynden ve Selman ile Ebu Zerden 
"radiyallahii anhum" ogrendikleri gibi, Eshab-i kiramm hepsinden 
de aldi. Ciinki, hepsi yiiksek idi, adil idi. Cemaleddm Yusiif bin Ib- 
rahim Erdebili (Envar li-amel-il-ebrar) adindaki fikh kitabmda di- 
yor ki: Ebu Amr bin Salah (Ma'rifet-iilhadis) kitabmda ve Yahya 
bin Seref Muhyiddm Nevevi (irsatl) kitabmda buyurdular ki, Re- 
sulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" vefatinda, yiizyirmi- 
dortbin Sahabi vardi. Bunlarm hepsi yiiksek ve adil idi. imam-i Be- 
gavmin (Mesabih) ismindeki hadis kitabmda [dortbinyediyiizon- 
dokuz hadis-i serif vardir.] Ebu Sa'id Hudrmin bildirdigi hadis-i se- 
rifde, (Eshabmii kotiilemeyiniz! Uhud dagi kadar altin sadaka ver- 
seniz, Eshabimdan birinin yarim mud' arpa sadakasimn sevabina 
kavu^amazsiniz!) buyuruldu. [Bir miid' 875 gramdir.] Resulullahm 
"sallallahii teala aleyhi ve sellem" huzuruna, sohbetine yetismenin 
faidesi boyle idi. Eshab-i kirama sogmek haramdir. Biiyiik giinah- 
dir. Ciinki, Eshab-i kiramm hepsi miictehiddir. O harblerde, icti- 
hadlarma uygun davranmalan vacib idi ve oyle yapdilar. Yine (En- 
var)da, Erdebili diyor ki, hazret-i Mu'aviyeyi "radiyallahii anh" 
sogmek, kotiilemek caiz degildir. Ciinki Sahabe-i kiramm biiyiik- 
lerindendir. imam-i Muhammed bin Muhammed Gazali buyurdu 
ki, imam-i Hasenin ve imam-i Hiiseynin nasil sehid olduklanm ve 
Eshab-i kiram arasmdaki muharebeleri anlatmak, yazmak haram- 
dir. Ciinki, Eshab-i kiramdan herhangi birini kotiilemege, sevme- 
mege sebeb olur. Din-i islami, sonradan gelenlere ulasdiran, onla- 
nn hepsidir. Onlardan birini kotiilemek, islamiyyeti kotiilemek, di- 
ni yikmak olur. 

(Mesabih)de imran bin Hasmin "radiyallahii teala anh" bildir- 
digi hadis-i serifde, (Ummetimin en hayrli, en iistiinleri, zemanim- 
da bulunanlardir. Onlardan sonra, en hayrblan, onlardan sonra ge- 
lenlerdir. Onlardan sonra, en hayrhlari onlardan sonra gelenlerdir. 
Onlardan sonra, oyle insanlar gelir ki, istenmeden sahidlik ederler 
ve emin olmazlar. Hain olurlar. Adaklarim yerine getirmezler. 
Keyflerine, sehvetlerine diiskiin olurlar) buyuruldu. Yine bu kitab- 
da Cabir bin Abdiillahm bildirdigi hadis-i serifde, (Beni goren ve 
beni gorenleri goren miislimanlarin hicbiri Cehenneme girmez!) 
buyurdu. 

Abdullah bin Ziibeyrin, babasi Ziibeyr bin Avvamdan "radi- 
yallahii anhiima" isiterek bildirdigi hadis-i serifde, (Herhangi bir 

-106- 



memleketde vefat eden eshabimdan biri, kiyametde, mahser yeri- 
ne giderlerken, o memleketin miislimanlarina onder olur ve onla- 
nn onlerini aydinlatir) buyurdu. 

Hiiseyn bin Yahya Buhari "rahime-hullahii teala" (Ravdatiil- 
Ulema) kitabmda buyuruyor ki, (Miictehidin her hadfsle amel et- 
mesi caizdir. Eshab-i kiramm herbirinin sozii vesfkadir). imam-i 
a'zam Ebu Hamfe "rahime-hullahii teala" buyurdu ki, Eshab-i ki- 
ramdan herhangi birinin, benim ictihadima uymiyan bir soziinii og- 
renirseniz, benim soziimu birakin, Sahabinin sozii ile amel edin! 

Bunlar gosteriyor ki, Ehl-i siinnet alimleri "rahime-htimullahii 
teala", Ehl-i beytin sozlerini vesika olarak almislar ve ilmlerini bu 
temel iizerine kurmuslardi. Ciinki, Ehl-i beyt ve biitiin Eshab-i ki- 
ram "radiyallahii teala anhiim ecma'in", hep Fahr-i alemden "sal- 
lallahii teala aleyhi ve sellem" ogrendiklerini, ya'ni hep aym seyle- 
ri soylemislerdir. Onlarm ictihadlan arasmdaki ayrihk, ayet-i keri- 
me ve hadis-i serifleri degisdirmek demek degildir. 

13 — (Biz, Ehl-i beyt mezhebindeyiz. Ehl-i beyti inkar eden, 
mel'undur. Herzeman bir imam-i mansus ve ma'sumun viicudula- 
zimdir. Her Peygamber bir vast ve halite ta yin etmisdir. Bizim Re- 
suliimiiz, efdal-i Enbiya olup, onun vasisi de seyyid-i evsiyadir. 
Bizden olanlar, hicbir vakt taharetsiz bulunmaz. Halis su bulma- 
dikca abdest almazlar. Iki el ile yiizlerini yikamaz, sag el ile yikar- 
lar. Kulak ve boyuna mesh etmezler. Ayaklarim yikamazlar. Sii- 
cud, riiku', kiyam ve kutidu Ehl-i beyt gibi yaparlar. Istihazeli tav- 
san etini yimegi haram bilirler. Kelb derisi, dabaglanmakla temiz 
olmaz derler. Fasik ardmda nemaz kilmazlar. Hacci, fasikm 
men'etmesi ile zayf etmezler. Zinadan hasil olan kiz ile nikah et- 
mezler. Kiyas ile amel etmezler. Ibtida kiyas eden iblisdir. ikinci 
kiyas eden Ebu Hanifedir derler. Yiiziigii sag sehadet parmagma 
takarlar. Emirulmii'minin ismi ancak Aliye mahsusdur derler. 
Onun diismanlanna la 'net ederler ve kafir bilirler. $afi'i, onceleri, 
Ebu Hanifeyi hicv etdi. Sonra tarik-i hazelanda onunla serik olup, 
canib-i nirana gitmede refik oldu derler. Ehl-i siinnet, Aliye mu- 
habbeti terk edip, fasiklarm, zalimlerin Cehennem yolunu tutmus- 
lar derler. Ebu Bekr hilafete miitesaddi olunca, Ali onu ve ona ta- 
bi' olanlan mahcub ve bii'tibar etdi derler. Al-i Resuliin yolu bu- 
dur derler) yaziyor. 

Memleketimizdeki, temiz miislimanlar, yalanci, sapik kimsele- 
rin ic yiiziinii anlasm diye, kitablarmdaki satirlan aynen yukan 
yazdik. Cenab-i Hakka sonsuz siikrler olsun ki, islam alimleri 
bunlara, vesikalara dayanarak cevab vermekle, tutduklan yolun 

-107- 



bozuk bir yol oldugunu gostermekdedir. (Kiyas) demek, Kur'an-i 
kerimde ve hadis-i seriflerde acikca bildirilmemis olan emrleri 
meydana cikarmakdir. Iblis, kiyas yapmadi. Emre isyan etdi. Isya- 
na, kiifre kiyas ismini vererek, imam-i a'zam Ebu Hamfeye diis- 
manhgini gizlemek, bu biiyiik alimi lekeliyerek, din-i islami yik- 
mak istemekdedir. 

(Hiisniyye) kitabimn, bir islam diismam, bir yehudi tarafindan 
hazirlandigini (Tuhfe-i isna aseriyye) bildiriyor. (Tuhfe) kitabi fa- 
risidir. Hakikat Kitabevi yeniden basdirmisdir. (Hiisniyye) kitabi- 
nm Miislimanlarin arasina ikilik sokarak islamiyyeti icerden yik- 
mak, parcalamak icin bir yehudi tarafindan yazildigi meydandadir. 
En biiyiik hiicum silahi, Ehl-i siinnet alimlerini, Ehl-i beyte diis- 
man imis gibi gostermesidir. Halbuki, Ehl-i siinnetin Ehl-i beyte 
pek cok sevgi ve saygi tasidigi, onlarm her soziinii vesika ve sened 
olarak aldiklan kitablanmizda yazihdir. Ehl-i beytin asiklanni, on- 
lara dusman olarak tanitmak, biiyiik kiistahhkdir. Cok kurnaz dav- 
ranarak, bunlann bir kole tarafindan, Ehl-i siinnet alimlerine kar- 
si soylenmis oldugunu ve kimsenin cevab veremeyip, rezil oldukla- 
nni yaziyor. Bu cariye, bu bilgileri imam-i Ca'fer Sadikdan "rahi- 
me-hullahii teala" ogrenmis diyerek, bu kiifr ve diismanhgrni, O 
biiyiik imama da bulasdirmaga ugrasiyor. Giridli Sirn pasamn "ra- 
hime-hullahii teala" (§erh-i Akaid) tercemesinde ve (Milel ve Ni- 
hil) kitabmda ve Kamus miitercimi olan Ahmed Asim efendinin 
"rahime-hullahii teala" (Email kastdesi) serhinde ve (Tam ihni- 
hal) ve (Hak Soziin Vesikalan) kitablannda, bu yazilarm, yanhsla- 
n birer birer gosterilmekde, ayet-i kerime ve hadis-i serifler ile, is- 
bat edilmekdedir. 

Seyyid Eyyub bin Siddik "rahime-hullahii teala" (Menakib-i 
Cihar yar-i giizfn) kitabmda, altmisiiciincu menakibde diyor ki, 
Kufe sehrinde, Abdiilmecid admda bir sapik vardi. imam-i Ca'fer 
Sadikm "rahime-hullahii teala" huzuruna gelip soyle sordu: 

S — Eshab arasmda, en iistiin kimdir? 

Ca'fer Sadik — Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii teala anh" hep- 
sinden ustiindur. 

S — Boyle oldugunu nerden biliyorsun? 

C.S. — Allahii teala, onun icin, Resulden sonra, ikinci buyurdu. 
Bundan iistiin seref olmaz. 

S — Ali "radiyallahii anh", Resuliin yatagmda, kafirlerden 
korkmadan, yatmadi mi? 

C.S. — Ebu Bekr "radiyallahii teala anh" birseyden korkma- 
dan, Resulullahdan "sallallahii teala aleyhi ve sellem" once maga- 

-108- 



raya girdi. 

S — Kafirlerden korkmasaydi, girmezdi. Halbuki, Allahu te- 
ala, Resuliine haber verip, Ebu Bekre korkma dedi. Demek ki 
korkdu. 

C.S. — O, Resulullaha bir zarar gelirse diye korkdu. Ayagini 
bir delige koydu. Yilan onu kac kerre lsirdi. Acisina katlamp, Re- 
sult! rahatsiz etmemek icin, ayagim cekmedi. Resulii uyandirma- 
mak icin, hie ses de cikarmadi. Kendinden korksaydi, zehrlenerek, 
camm Resule feda etmezdi. 

S — Maide suresinde, (Riiku'tla iken sadaka verirler) mealin- 
deki ellisekizinci ayet-i kerime ile medh olunan, Alidir. 

C.S. — (Allahu teala, miirtedlerle cihad eden bir kavm getirir. 
Allahu teala bunlari sever) mealindeki ayet-i kerime, Ebu Bekr-i 
Siddik icindir ve daha cok yiikseltmekdedir. 

S — Bekara suresi, ikiyuzyetmisdordiincu ayetinde, (Mallarim, 
gece, giindiiz, gizli, goz oniinde verenler) meal-i serifi ile medh o- 
lunan Ali degil midir? 

C.S. — Ebu Bekr-i Siddiki medh eden (Velleyl) suresi, samni 
cok yiikseltmekdedir. Ciinki, Ebu Bekr, kirkbin altun verdi. Ken- 
disine hie birakmadi. Allahu teala, Resuliine Cebrail aleyhisselami 
gonderip mealen, (Ben Ebu Bekrden raziyim. O benden razi mi- 
dir?) buyurdu. Ebu Bekr, (Ben, Allahu tealadan raziyim, raziyim, 
raziyim) diyerek cevab verdi. 

S — Tevbe suresinin yirminci ayetinde, (Hatilara su vermegi ve 
Mescid-i Haranu bina etmegi, liiian etmekle ve Allah yolunda ci- 
had etmekle bir mi tutuyorsunuz? Hayir. Boyle degildir) meal-i se- 
rifi ile Ali ogtilmekdedir. 

C.S. — Hadid suresi, onuncu ayetinde, (Mekkenin fethinden 
once, sadaka verip, cihad eden ile, fethden sonra veren ve cihad e- 
den bir degildir. Once olanin derecesi, daha yiiksekdir) meal-i se- 
rifi ile Ebu Bekr medh olunuyor. Ebu Cehl [Amr bin Hisam bin 
Mugire] Resulullaha vurmak istedi. Ebu Bekr yetisip, onledi. 

S — Ali, hie kafir olmadi. 

C.S. — Evet oyledir. Fekat, Allahu teala, Tevbe suresi, yiizbi- 
rinci ayetinde, (Muhacir ve Ensann once gelenlerinden Allahu te- 
ala razidir. Onlara Cennetde sonsuz ni'metler vardir) ve Ziimer 
suresi, otuziiciincu ayetinde, (Dogru haberle gelen ve Ona inanan 
icin Cennetde, istedikleri her sey vardir) meal-i serifleri ile Ebu 
Bekrin "radiyallahii teala anh" imamm medh etmekdedir. Baska- 
smm imam, boyle ogulmedi. Mekkede, Resulullah, her ne soyler- 
se, kafirler, yalan soyliyorsun derdi. Ebu Bekr, hemen yetisip, 

-109- 



dogru soyliyorsun, ya Resulallah derdi. 

S — Al-i Imran suresi, yiizellibesinci ayetinde, Allahii teala, 
(Uhud gazasinda, seytana uyup, dagilanlar) meal-i serifi ile sikayet 
etmiyor mu? 

C.S. — Ayet-i kerimenin sonunu da oku! (Oiilarin bu kusurla- 
nni afv etdim) meal-i serifmi buyuruyor. 

S — Aliyi sevmek farzdir. Sura suresi, yirmiucuncii ayetinin 
meali, (Size islamiyyeti bildirdigim ve Cenneti miijdeledigim icin, 
bir karsilik beklemiyorum. Yalniz yakinim olanlan seviniz)dir ki, 
bunlar Ali, Fatima, Hasen ve Hiiseyndir. 

C.S. — Ebu Bekre "radiyallahii teala anh" diia etmek ve Onu 
sevmek farzdir. Hasr suresi, onuncu ayet-i kerimesinde mealen, 
(Muhacirlerden ve Ensardan sonra, kiyamete kadar gelen mii'min- 
ler, Ya Rabbi! Bizi afv et ve bizden once gelen din kartlcslerimizi 
[ya'ni Eshab-i kirami] afv et derler) buyuruldu. Hiiseyni tefsirinde 
diyor ki; (Alimler buyurdu ki; Eshab-i kiramdan "radiyallahii teala 
anhiim ecma'in" birini sevmiyen kimse, bu ayetde bildirilen 
mii'minlerden olmaz. Bu duadan mahrum olur). 

S — Resul aleyhisselam, (Hasen ve Hiiseyn, Cennet gencleri- 
nin iisliiniidiii . Babalan ise, daha iistiindiir) buyurdu. 

C.S. — Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii teala anh" icin bundan 
daha iyisini buyurdu. Babam Muhammed Bakirdan isitdim. Ced- 
dim imam-i Ah "radiyallahii teala anh" buyurdu ki, Resulullahm 
"sallallahii aleyhi ve sellem" huzurunda idim. Ebu Bekrle Omer 
geldi. Resulullah buyurdu ki, (Ya All! Bu ikisi, Cennet erkekleri- 
nin en iisliiniuliii ). 

S — Ya Ca'fer, Aise mi iistiindiir, Fatima mi? 

C.S. — Aise "radiyallahii anha", Resulullahm "sallallahii teala 
aleyhi ve sellem" zevcesi idi. Cennetde, onun yamnda olur. Fatima 
"radiyallahii anha" Alinin "radiyallahii teala anh" zevcesi idi. 
Onun yamnda olur. 

S — Aise, Ali ile harb etdi. Cennete girer mi? 

C.S. — Ahzab suresi, elliiicuncu ayetinde mealen, (Resulullahi 
incitmeyiniz. Ondan sonra, zevcelerini nikah ile hie almayimz. 
Bunlann ikisi de biiyiik giinahdir) buyuruldu. Beydavi ve Hiiseyni 
tefsirlerinde diyor ki, bu ayet gosteriyor ki, Resulullah "sallallahii 
teala aleyhi ve sellem" vefat etdikden sonra da, ona saygi goster- 
mek icin, zevcelerine saygi lazimdir. 

S — Ebu Bekrin hahfe olacagini, Kur'an-i kerimde gosterebilir 
misin? 

-110- 



C.S. — Hem Kur'an-i kerfmde, hem Tevratda ve hem Incilde 
gosterebilirim. En'am suresi, yiizaltmisbesinci ayetinin meal-i alisi, 
( Allahii teala, sizi yer yiiziiniin halifesi yapdi) birbirinizin yerini tu- 
tarsimz. Nur suresi, ellibesinci ayetinin meal-i alisi, (Inian eden ve 
emrlerimi yapanlarmizi, yer yiiziine hakim kilacagimi soz veriyo- 
rum. Israil ogullarim halife yapdigim gibi, sizi de, birbiriniz ardi si- 
ra halife yapacagim)dir. Beydavi ve Hiiseyni diyor ki, bu ayet-i ke- 
rime gaybdan haber verip, Kur'an-i kerimin, Allahii tealamn kela- 
mi oldugunu ve dort halffesinin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" 
mesru, hakh oldugunu gostermekdedir. Tevratda ve incilde, Feth 
suresi son ayetinde mealen, (Resiilullah ve Onunla birlikde olan- 
lar, birbirlerini her zenian ve cok severler ve her zeman kafirlere 
diisman olurlar!) biitiin Eshab bildirilmekde ve Ebu Bekrin serefi- 
ne isaret edilmekdedir. Bu ayetin sonunda mealen, (Eshabimn mi- 
salleri Tevratda ve incilde bildirildi) buyuruyor. Ceddim Alinin 
haber verdigi hadis-i serifde, (Allahii teala, hicbir Peygamberine 
vermedigi kerametleri bana verir. Kiyametde mezardan, once kal- 
karim, Allahii teala, dort halifeni cagir buyurur. Onlar kimdir ya 
Rabbi? derim. Ebu Bekrdir buyurur. Yer yardip Ebu Bekr, her- 
kesden once mezardan cikar. Sonra Omer, sonra Osman, sonra Alt 
kalkar...) buyuruldu. 

Sapik, hemen soz ahp, 

— Ya Ca'fer, bunlar, Kur'anda var mi? 

C.S. — Ziimer suresi, altmisdokuzuncu ayet-i kerimesinde me- 
alen, (Peygamber ve bunlarin sahidleri, hesab icin getirilir) buyu- 
ruldu. Yahud, sehidleri getirilir denildi. 

S — Ya Ca'fer! Simdiye kadar, iic halifeyi sevmiyordum. Sim- 
di buna pisman oldum. Tevbe edersem kabul olur mu? 

C.S. — Cabuk tevbe et! Bu tevbe, se'adetine alametdir. Bu hal 
ile ahirete gitseydin, dinin bosa giderdi. 

Goruliiyor ki, Ehl-i beytin hepsi, hazret-i Ebu Bekri ve biitiin 
Eshabi "radiyallahii teala anhiim ecma'in" seviyordu. Cariyenin 
imam-i Ca'fer Sadiki gordiigii ve hizmeti ile sereflendigi dogru ol- 
saydi, o da, Eshab-i kiramin buyukliigiinii ogrenir, hepsini severdi. 
Irandaki, Irakdaki ve Suriyedeki sapiklarm, imam-i Ca'fer Sadika 
iftira etdikleri, buradan anlasilmakdadir. 

Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii teala anh" oniiciincii yilda ve- 
fat edince, Medinede herkes agladi, sizladi. All "radiyallahii anh" 
isitince, aghyarak geldi ve (hilafet bugiin temam oldu) buyurdu. 
Kapi oniinde durup: 

(Ya Eba Bekr! Sen, Resulullahm sevgilisi, arkadasi, derd orta- 

-111- 



gi, sirdasi ve miisaviri idin. Once imana gelen sensin. Senin mianm, 
hepimizin imanindan daha saf oldu. Senin yakinin, daha kuvvetli, 
Allahdan korkun daha biiytik oldu. Herkesden zengin, herkesden 
daha comerd, sen idin. Resulullaha en sefkatli, en yardimci, sen 
idin. Resulullah ile sohbetin, hepimizin sohbetinden daha iyi idi. 
Hayr sahiblerinin birincisi sensin! Senin iyiliklerin, hepimizinkin- 
den cokdur. Her iyilikde ileridesin. Resulullahin huzurunda, senin 
derecen en yiiksek oldu. Ona en yakm, sen oldun. Ikramda, ihsan- 
da, giizel huylarda, boyda, yasda, basda, Ona en cok benziyen, sen 
oldun. Allahu teala sana, cok miikafat versin ki, Resulullaha her- 
kes yalanci derken sen, dogru soyliiyorsun, inandim dedin. Sen, 
Onun kulagi ve gozii gibi idin. Allahu teala seni, Kur'an-i kerimde 
(sidk) ile sereflendirdi. Resulullaha, en sikmtili zemanlarmda yar- 
dimci oldun. Sulhda, Onun huzurunda, harblerde, Onun yamnda 
idin. Onun ummetinin halifesi, Onun dininin koruyucusu idin. Ca- 
hiller dinden cikarken, sen dm-i islama kuvvet verdin. Herkes sa- 
sirdigi zeman, sen kiikremis arslan gibi ortaya cikdm. Herkes dagi- 
hrken, sen Muhammed Mustafamn yolunu tutdun. Eshabm az ko- 
nusani ve en beligi, edibi sen idin. Her soziin, her bulusun dogru, 
her isin temizdi. Gonliin herkesden kuvvetli, yakinin hepimizden 
saglam idi. Her isin sonunu, onceden goriir, geri kalmrslan islama 
sokarak aydmlatirdm. Mii'minlere sefkatli, afv edici baba idin. is- 
lamm agir yiikiinii sen tasidm. islamm hakkim herkes elden kaci- 
nrken, sen yerine getirdin. Sen, riizgarlarm oynatamiyacagi bir dag 
gibi idin. isin dogruluk idi, ilm idi. Soziin merdce, dogruyu bildir- 
mek idi. Gerici dusiincelerin, bozuk inanclarm kokiinii kazidm. 
Hak dmin agacim dikdin. Giicliikleri, muslimanlara kolaylasdir- 
dm. Kiifr ve mtirtedlik atesini sondiirdiin. Rahmamn dmini, sen 
dogrultdun. islama, imana sen kuvvet oldun. Goklerde, melekler 
arasinda, senin derecen cok biiyiikdiir. Muhacirler ve Ensar "radi- 
yallahii teala annum ecma'in" arasinda, senden ayrilik yarasi cok 
derindir) buyurdu. Ve cok agladi. Mubarek gozlerinden kan akdi. 
Sonra: 

(Allahu tealanm kaza ve kaderine razi olduk. Verdigi elemleri 
kabul etdik. Ya Eba Bekr! Resulullahdan aynhk acismdan sonra, 
bize senin vefatmdan daha aci bir musibet gelmedi. Sen mii'minle- 
re sigmak, dayanak ve golge idin. Miinafiklara karsi, cok sert ve 
atesli idin. Allahu teala, seni Muhammed aleyhisselamin huzuruna 
kavusdursun! Bize, senden aynlma acisi icin sabrlar ve eerier ver- 
sin! Bizleri, senden sonra, azmakdan, sapitmakdan korusun) bu- 
yurdu. Eshab-i kiramm hepsi, sessizce, hazret-i Alfnin "radiyallahii 
annum" sozlerini dinledi. Sonunda, hepsi hiingiir hiingtir agladi. 

-112- 



Hazret-i Almin "radiyallahii anh" bu sozleri, Feth suresi son 
ayetinin ne kadar cok dogru oldugunu, Eshab-i kiramm, birbirleri- 
ni ne kadar cok sevdiklerini acikca gostermekdedir. Bu hakikat 
karsrsmda, bu (Hiisniyye) kitabinm, nasil kiistahca uyduruldugu, 
Ehl-i beyti maske ederek, islamiyyeti icden yikmak icin nasil ter- 
tiblenmis oldugu anlasilmakdadir. Bu kitabi yirtip yok etmek, boy- 
lece, yurdumuzdaki musliman alevi yavrulanni bu tehliikeli mik- 
robdan korumak, her fman sahibine farzdir. 

14 — Hiisniyye kitabmda, (Resul, hilet-i nez'de iken, kagidka- 
lem getirin, size kitab yazacagim dedikde, Omer, Resulullahm va- 
siyyetine mani' oldu. Halbuki, onun her soziiniin vahy oldugu 
Kur'an-i kenmde yazihdir) diyor. Bunun cevabi (Tam ilmihal- 
Se'adet-i Ebediyye) kitabmda uzun ve cok giizel yazilmisdir. Liit- 
fen oradan okuyunuz! 

15 — (Resulullah vefat etdigi gun Eshabm miinafiklan, (Saki- 
fe-i beni Salde) denilen yerde oturdular. Hilafet icin miinazaraya 
basladilar. Birkac kimseye teklif etdiler. Sa 'd bin Ubade kabul 
edince, oglu, babasma kihnc cekip, Aliye ne cevab vereceksin ? Ga- 
dir Humda, Resul, elinden tutup, ben bunu size halite ve imam ey- 
ledim demisdi. Siz de bi'at etmisdiniz. $imdi, nasil vaz geciyorsu- 
nuz, dedi. Sonra Omer, kilmcim cekip, Ebu Bekre bi'at etdi. Son- 
ra eshab-i dalaletden Ebu Ubeyde ve yirmi kisi bi'at etdi. Hicbiri 
cenaze nemazi kilmadi. Lie gun sonra, Alt de gelip mescidde top- 
landilar. Omer, Alinin yanma gelip, halkm cogu Ebu Bekre bi'at 
etdi. Sen ve Beni Hasim de etmelisiniz dedi. Ziibeyr kihnc He 
Omere yuriidii. AH mani' oldu. AH, Ebu Bekr ve Omere doniip, 
Ey Eshab, Peygambere muhalefet edip, Allaha asi oldunuz. Hila- 
fet, benim hakkimdir. Hakkimi veriniz dedi. Omer, sana bi'at et- 
meyiz dedi. AH cevab verip, Resul vasiyyet etmeseydi senin gibi 
miinafik ve din diismanlanm katl ederdim dedi. Ebu Bekr ve Ebu 
Ubeyde dedi ki, ya AH sen gencsin. Otuz iic yasmdasm. Ebu Bekr 
ise ihtiyardir. Sonunda hilafet senindir. Sonmiis atesi tutusturma! 
AH dedi ki, hilafet bize mahsusdur. Kimsenin hakki yokdur. Be- 
sir bin Sa 'd Ensari dedi ki, ya AH, bu sozii once soyleseydin Ebu 
Bekre kimse bi'at etmezdi. Omer, Aliye bi'at olunacak korkusu 
He meclisi dagitdi. Ertesi gun Selman, Ebu Zer, Mikdad, Ammar 
bin Yaser, Biireyde-i Eslemi, Sehl bin Hanif, Huzeyfetibni Sabit, 
Eba Eyyub-i Ensari, Ebu Bekri oldiirecegiz dediler. AH kabul et- 
medi ve Resul haber verdi ki, ey AH sen bana Harun He Musa gi- 
bisin. Beniisrail, Harunu birakip bkiize tapdiklan gibi, iimmetim 
seni birakip baskasmi ihtiyar eder dedi. Eshab, Cum 'a giinii mes- 
cide gelip, Ey Ebu Bekr, bu cirkin isden vazgec dediler. is uzadi. 
Lie gun sonra Halid bin Velid biiyiik ordu toplayip, Omer de onle- 

- 1 1 3 - Eshab-i Kiram - F:8 



rine gecip mescide geldiler. Alinin iizerine yiiriidiiler. Selman kal- 
kip, bunlara, sizin Cehennem kopekleri oldugunuzu Resul haber 
verdi dedi, diyor. Omersokakda herkesi zor He Ebu Bekre bi'at et- 
dirdi. Hazrec kabilesi He Sa 'd bin Ubade, dokuzbin kisi He bi'at et- 
medi. Malik bin Niiveyre, onbin kisi He bi'at etmediginden, Omer, 
Halidbin Velidi gonderip, omii'min ve muvahhidi nemazda oldiir- 
dii. Bunun neresine icma-i iimmet denir?) diyor. 

Hiisniyye kitabi, isine geldigi gibi anlatadursun, biz tarihi vesi- 
kalara bakalim. 

Biiyiik Taberi tarihini Muhammed bin Cerfr "rahime-hullahu 
teala" yazmisdir. Bunun tercemesinde, ticuncii cildinin birinci sa- 
hifesinde soyle bashyor: 

Resulullah hasta olalidan beri, Ebu Bekr-i Siddik evine gitme- 
di. Mescid-i se'adetde kalir, her saat Resulullahm hizmetinde bu- 
lunurdu. Resulullah, Hicretin onbirinci senesi, Rebi'ulevvelin oni- 
kinci pazartesi giinii ruh-i serifini, teslim etdi. Mubarek basi, haz- 
ret-i Aisenin "radiyallahii anha" gogsii iizerinde idi. Hazret-i Ah 
"radiyallahii anh" aghyarak disari cikdi. Hazret-i Ebu Bekr iceri 
girip, Aiseyi aglar ve elini yiiziine vurur gordii. Resul "aleyhisse- 
lam" yatmis, ridasini yiiziine ortmiisler. Ridayi acdi, vefat etmis ol- 
dugunu gordii. Ridayi ortiip, mescide girdi. Hutbe okudu ve (Ey 
Eshab! Resulullah vefat etdi. Allahii teala, ona oliimii ikram eyle- 
di. Muhammed aleyhisselama tapan varsa, bilsin ki, oldii. Allahii 
tealaya tapanlar, bilsinler ki, Allahii teala hie olmez) dedi. Sonra, 
Al-i Imran suresi yiizkirkdordiincii ayetini okudu. Bu ayet-i keri- 
mede mealen, (Muhammed "aleyhisselam" resuldiir. Ondan once 
de Resuller gelmisdir. O da olecekdir. Vefat ederse veya oldiirii- 
liirse, dininizden doner misiniz? Dfninden cikan olursa Allahii te- 
alaya zarar vermez. Kendine zarar verir. Dfninden donmiyenlere, 
Allahii teala sevablar verir) buyuruldu. 

Mugire-tebni Su'be gelip, Ensarm bir araya toplandigim, Sa'd 
bin Ubadeyi halite yapdiklanm soyledi. Hazret-i Ebu Bekr, haz- 
ret-i Omerin elini tutup disari cikdilar. Yolda, Ebu Ubeyde bin 
Cerrah hazretlerine rastladilar. [Ebu Ubeyde "radiyallahii anh" 
Asere-i miibessereden, ya'ni Cennete gidecekleri miijdelenmis o- 
lan on kisiden biridir. Her gazada bulundu. Cok cesur idi. Sama 
giren ordunun baskumandam idi. (Kisas-i Enbiya) da anlatildigi 
iizere Resul "aleyhisselam" kendisine (Ummetimin einini budur) 
buyurmusdu. Onsekiz senesinde ellisekiz [58] yasmda vefat etdi. 
Vefatmda, cinnilerin aglayip matem tutduklan duyuldu. Resulul- 
lahm Cennet ile miijdeledigi ve ummetimin emmi dedigi, omrtinii 

-114- 



Resulullahm oniinde, din diismanlanna saldirmakla geciren boyle 
mubarek bir zata, sikilmadan, cala kalem (Eshab-i dalaletden) di- 
yen bu yehudi kitabmm, miishmanhgi parcalamak icin yazildigi, 
giines gibi meydandadir.] Ebu Ubeyde hazretleri de, Ensar, Bern 
Sa'idenin evine toplanrms, Sa'd bin Ubadeyi halife yapiyorlar de- 
di. Ucti oraya gitdi. Evs ve Hazrec kabileleri toplamp Sa'd bin 
Ubadeye bi'at etmek istediklerini gordiiler. Sa'd "radiyallahii anh" 
hasta yatiyordu. Cok kalabalik vardi. Ebu Bekre dediler ki, bizden 
bir halife olsun, sizden bir halife olsun! Ebu Bekr-i Siddik "radiyal- 
lahii anh" ayet-i kerimeler okuyarak uzun nasihat verdi. Ensari 
medh etdi. (imam, Kurey$den olur) hadis-i serifini okuyup, (Ku- 
reysden birini halife yapahm. Siz Resul yanmda nasil kiymetli idi 
iseniz, onun yanmda da oyle muhterem olursunuz. Ben Eshabdan 
iki kisiyi secdim. ikisi de Kureysin asilzadeleridir. Birisi Omer, bi- 
risi Alidir) dedi. Ensar, Aliye "radiyallahii anh" bi'at etmek istedi. 
Omer, yine kansikhk cikmasmdan korkarak, (Ya Eba Bekr! Sen 
Kureysdensin! Elini uzat, sana bi'at edelim) dedi. Ebu Bekr, (Sen 
uzat, sana bi'at edelim) dedi. Omer, Ebu Bekrin elini cekip bi'at 
etdi. Ensar da, bunu goriince, hepsi, Ebu Bekre bi'at etdiler. Ensa- 
rin Sa'd bin Ubadeye bi'at edecekleri haberi Medineye yayilmisdi. 
Biitun Eshab toplamp, buna karsi koymak iizere yurudii. Omer 
"radiyallahii anh", onlerine gecip, (Ey halk! Gelin Peygamber 
aleyhisselamm halifesine bi'at edin!) diye bagirdi. O giin, biitiin 
Medine ehalisi, hazret-i Ebu Bekre "radiyallahii teala anh" bi'at 
etdi. Boylece biiyiik bir ayrihgm online gecilmis oldu. Hazret-i Ali, 
Hasen ve Hiiseyn "radiyallahii anhiim", Ehl-i beyti ta'ziye ile mes- 
gul olduklarmdan, yalmz bu ticii, o giin bi'at edemeyip, sonradan 
bi'at etdiler. 

Ertesi sah glinu, Eshab mescidde toplandi. Omer "radiyallahii 
anh" minbere cikrp, (Ey Eshab-i kiram! Allahii tealaya siikr edin 
ki, sizi, en efdaliniz olan Ebu Bekrin etrafmda topladi. Bi'at etmi- 
yen kaldi ise bi'at etsin!) dedi. Sonra hazret-i Ebu Bekr-i Siddik 
dedi ki, (Ey halk! Biliniz ki, ben bu isi, Eshab arasmda ikilik olma- 
mak, kan dokulmemek icin kabul etdim. Ben de, sizin gibi bir in- 
samm. insan yamhr. Yamlmadigim zeman, Allahii tealaya siikr 
edin. Yamlmca, bana dogruyu gosterin! Ben, Allahii tealaya ita'at 
etdigim miiddetge, siz de, bana ita'at edin. Ben, ita'atdan cikar- 
sam, siz de bana ita'at etmeyin! Simdi Peygamberimizin "aleyhis- 
selam" hizmetini gorelim. Onun hakkim odiyelim. Yikayahm, ne- 
mazim kilahm ve kabr-i serifine koyahm) dedi. Minberden inip, 
Resul aleyhisselamm hanesine geldi. Ridayi acip, mubarek yuzii- 
nti kokladi. Mubarek yiiziinden ve sacmdan, misk kokusu duydu. 

-115- 



Yiiziinti, mubarek yiiziine koyup (Anam, babam sana feda olsun, 
diri iken de, olii iken de, ne giizel kokuyorsun!) dedi. Sonra, (Re- 
sul aleyhisselamdan isitdim ki (Beni, Ehl-i beytim yikasin!) buyur- 
musdu) deyip, (Abbas ve All "radiyallahii anniima" yikasmlar) de- 
di. Abbas, oglu Fadl ile beraber geldi. Hazret-i All dahi geldi. Ha- 
life (Ya All, Resulullahi sen yika) dedi. Resulullahm hizmetcisi 
Usameye de, onlara hizmet et dedi. Kendisi, Eshab-i kiram ile ka- 
pida bekledi. Ensardan Evs bin Havliyi "radiyallahii anh" de, yar- 
dim icin iceri sokdu. Gomlegi icinde yikayip, iic beyaz kefene sar- 
dilar. Buhurladilar. Ebu Talha kabr kazdi. Kabrin yeri neresi olsun 
diye uyusamadilar. Hazret-i Ebu Bekr "radiyallahii anh" buyurdu 
ki, ben Resulullahdan "sallallahii teala aleyhi ve sellem" isitdim ki, 
(Peygamberler vefat etdikleri yere defn olunur) buyurmusdu. Ya- 
tagi kaldinp, o yer kazildi. Resulullahi kabr-i serifin kenanna koy- 
dular. Eshabi, boliik boliik gelip, imamsiz, nemazim kildilar. Ne- 
maz gece yansina kadar devam etdi. Gece yansi, kabr-i serife koy- 
dular. Carsamba gecesi idi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" pazartesi giinii vefat eyledi. Diinyayi tesrifleri de pazartesi 
giinii idi. Onalti yasmda iken, Hacer-i esved tasim da Ka'be diva- 
rma pazartesi giinii koymusdu. Hicretde, Mekkeden pazartesi gii- 
nii cikmisdi. Medineye de, pazartesi giinii gelmisdi. 

Defnden iic giin sonra, hazret-i Ebu Bekr, (Resul aleyhisselam, 
sizi Usamenin emrinde gazaya gondermisdi. Hasta olunca, o is ya- 
pilamadi. Herseyden once, bu emri yerine getirmeliyiz! Bu isde 
gevsek davranmaym! Gazaya hazir olun) diye emr buyurdu. Esha- 
bi harbe hazirladi. O zeman Usame yirmiiki yasinda idi. Arabistan 
collerinde isyan cikdigi isitildi. Eshab, (Usamenin emrinde gitmi- 
yelim. Asiler Medineye gelip halifeyi oldtiriir) dediler ve cok ug- 
rasdilar ise de, hazret-i Ebu Bekr, (Resulullahm emrini, her ne be- 
hasma olursa olsun yapacagiz ve Resulullahm begendigi kumanda- 
m ben degisdiremem) dedi. Usame at iizerinde, halife ve Eshab 
yiiriiyerek, Medmeden disan cikdilar. Halife, Eshaba veda' eder- 
ken (Size birinci nasihatim. Usameye ita'at etmenizdir) buyurdu. 
(Samdaki rahibeleri, cocuklan, kadmlan oldiirmeyin) dedi. Usa- 
meye donerek (Resulullahm emr etdigi yere git! Sonra Sama var) 
dedi. Usame, Huza'a kabilesine gidip, miirtedleri oldiirdii. Zafer 
ile, kirk giin sonra, Medineye dondii. 

Arabistan halki dinden cikdi, mtirted oldu. Halife, miirtedleri 
terbiyeye, Halid bin Velidi gonderdi. Halid, miirtedlerin elebasla- 
nm perisan etdi. Kurtulanlar tekrar imana geldi. Halife, zekat 
me'murlanm tekrar, zekat toplamaga gonderdi. BeniTemim kabi- 
lesi biiyiiklerinden Malik bin Niiveyreyi, Resulullah "sallallahii a- 

-116- 



leyhi ve sellem" Beni Hanzala kabilesinin zekatlanm toplamaga 
me'mur etmisdi. Malikin asireti, Ebu Bekre bi'at edip zekatlanm 
gonderdiler. Sicah bin Haris admda bir hiristiyan kadin, Musuldan 
Hicaza gelip, peygamber oldugunu iddi'a etdi. Sicah, Maliki kendi 
dfnine da'vet etdi. Malik, senin icin harb ederim. Fekat, dmine gir- 
mek icin bir miiddet dusiineyim dedi. Sicah, ertesi sabah bana 
Rabbimden vahy geldi ki, Beni Temimden, bana inanmryanlar ile 
harb edeceksin dedi. Malik, harb edip galip geldi. Cok miislimani 
oldtirdti ve cok kimsenin Sicaha inanmasma sebeb oldu. Sicah kuv- 
vetlenip, Miiseylemetulkezzaba yardim icin Yemene gitdi. Halid, 
halifeden emr almadan, Malik uzerine yiiriidii. Malik zekatlanm 
Halide gonderdi. Halid, kabul edip, Halifeye bildirdi. Halife emr 
gonderip, ezan sesi isitilen koylere birsey yapma dedi. Suvariler, 
Maliki yakalayip getirdi ve ezan sesi isitmedik dedi. Ebu Katade 
"radiyallahii anh" ben isitdim dedi. Halid: Nicin Sicaha tabi' ol- 
dun? dedi. Malik, onunla sulh etdim. Dinine girmedim dedi. Fekat, 
Peygamberimizi soylerken, yamlarak sizin sahibiniz soyle demisdi 
deyince, Halid "radiyallahii teala anh" kizip, ey kopek! Bizim Pey- 
gamberimiz de, sizin Peygamberiniz degil mi? Sen miinafiksm. Si- 
caha uymussun! Onun icin, cok miisliman oldtirdun dedi ve boynu- 
nu vurdurdu. Ebu Katade, bu isi begenmeyip, Medineye geldi. 
Hazret-i Omere anlatdi. Omer "radiyallahii anh" halifeye gidip, 
(Halid zulm ile miislimanlan oldiirmiis. Halidi cagir cezasim ver!) 
dedi. Halife de (Ya Omer! Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem", Halid icin (Halid, Allahin kihncidir) buyurdu. Ona nasil da- 
nlayim) dedi. Malikin kardesi gelip, kardesim miisliman idi. Sana 
bi'at etmisdi. Halidden kardesimin kamni isterim dedi. Halife, Ha- 
lidi cagirdi. Omer, Halidi goriince, yakasma yapisip, oklanm ahp 
parcaladi ve (Allahdan korkmaz misin? Bir miislimani oldurmiis- 
siin) dedi. Halife sorunca, Halid dedi ki, (Ey Halife! Resulullahm 
(Halid, Allahin kihncidir) buyurdugunu isitmedin mi?) Billahi isit- 
dim deyince, Halid, Allahin kilinci, yalmz kafir veya miinafik boy- 
nunu vurur dedi. Halife, dogru soyliiyorsun, haydi vazifen basma 
git buyurdu. Omer "radiyallahii anh" Halidin kurtuldugunu isitin- 
ce, iizuldii. Taberinin yazisi, burada temam oldu. 

Ehl-i beyt evladmdan olan, seyyid Abdiilkadir-i Geylani "kad- 
desallahii teala sirrehul'aziz" (Gunye) kitabmda, ceddi hazret-i A- 
linin "radiyallahii anh", hazret-i Ebu Bekr halife olacagi gun soy- 
lediklerini yazmakdadir. 

(Mevahib-i lediinniyye) kitabi tercemesi, ikinci cild, yuzellibe- 
sinci sahifede: Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" hazret-i 
Aliye "radiyallahii anh" (Harun, Musaya "aleyhimesselam" nasd 

-117- 



yakin ise, sen de bana oylesin. Yalniz benden sonra, Peygamber 
gelmez) buyurdu. Bundan anlasihyor ki, arada peygamberlik degil, 
halifelik ya'ni yerine vekil olmak bakimmdan benzerlik vardir. Ha- 
run, Musa "aleyhisselam" olmeden once yerine vekil oldugu gibi, 
sen de, ben hayatda iken, bulunmadigim yerde, benim halifemsin 
demekdir. Serefeddin Hiiseyn bin Muhammed Tayyibi, boyle 
ma'na verdi. Harun aleyhisselamm Musa aleyhisselamdan once ol- 
dugu meshurdur. Bunun icin, imam-i Alinin, Resulullahdan sonra 
halife olacagma, burada bir isaret olmadigi gibi, halife olmiyacagi 
da anlasilmakdadir. 

(Menakib-i cihar yar-i giizin) kitabi, besinci menakibde diyor 
ki, Buharide Abdullah ibni Omer "radiyallahu anhuma" buyuru- 
yor ki, (Resulullahm zemanmda, Eshab-i kiramin ustunluklerini 
konusurduk. Once, Ebu Bekr, sonra Omer, sonra Osman, sonra 
All) derdik. ibni Munzir diyor ki, imam-i All buyuruyor ki, (Bu 
ummetin ustunu Ebu Bekr-i Siddikdir). 

Hazret-i Omerin "radiyallahu anh" otuzdorduncu menakibin- 
de diyor ki: Bir gazadan, pekcok ganimet esyasi geldi. Halife 
Omer, bunun besde birini, hakki olanlara dagitirken, imam-i Ha- 
sen geldi. Buna bin dirhem [uc kilo 365 gram] gumus verdi. Son- 
ra, hazret-i Huseyn geldi. Ona da, bin dirhem verdi. Sonra, kendi 
oglu Abdullah geldi. Buna, besyuz dirhem verdi. Abdullah uzu- 
lup, (Hasen ile Huseyn, cocuk olduklan halde, onlara cok verdin. 
Ben pehlivan olup, kac kerre gazaya gitdim. Resulullahm "sallal- 
lahu aleyhi ve sellem" onunde, dusmana saldinp, nice kafir oldur- 
dum. Bana onlardan az vermek dogru mudur?) dedi. Hazret-i 
Omer buyurdu ki, (Ey oglum! Sen, onlarla bir mi olmak istiyor- 
sun? Onlann, Ah gibi babalan var. Fatima-tuzzehra "radiyallahu 
anna" gibi analan var. Fahr-i alem "sallallahu aleyhi ve sellem" gi- 
bi dedeleri var). Bu sozler, imam-i Alinin kulagina gidince, Resu- 
lullahdan isitdim: (Omer, Cennetdeki insanlarin lsigi ve islamin 
nurudur) buyurmusdu dedi. Hasen ile Huseyn, bu mujdeyi Ome- 
re goturdu. 

Ebulmu'm Meymun bin Muhammed Nesefi (Temhid) kitabm- 
da diyor ki: Hahfenin kim olacagi bildirilmemisdir. Hazret-i Ah ve 
cocuklannm halife olmasi bildirilmis olsaydi, Eshab-i kiram, bunu 
soyler ve bizlere kadar, haber gelirdi. Bildirilen bir emri, Eshab-i 
kiramin sakhyacaklarim soylemek, o buyuklere, buyuk iftira olur. 
Eshab-i kiram, abdesthanede nasil taharetlenilecegini gosteren 
haberleri bile bizlere ulasdirdi. Halifelik icin, bir emr, bir isaret ol- 
saydi, Ali "radiyallahu anh" ve cocuklan ve Eshab-i kiram, bunu 
elbette bildirirdi. Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem" vefat e- 

-118- 



dince, Eshab-i kiram, Bern Sa'ide sofasinda toplamp, (Bir kimse, 
zemamndaki halifeyi bilmese, oliirken dinsizler gibi oliir) hadis-i 
serifini okudular. Halifesiz bir giin gecmesini caiz gormediler. O- 
nun icin, halifeyi bilmemek kiifrdiir. Ciinki, islamiyyetin emrlerin- 
den bir kismmm yapilmasi icin halife lazimdir. Mesela, Cum'a ve 
bayram nemazlarimn kilmmasi, yetimlerin evlendirilmesi ona 
baghdir. Halifeyi inkar eden, farzlan inkar etmis olur. Farzlara i- 
nanmamak ise kiifrdiir. Ensardan biri (Bizden bir halife, Muhacir- 
lerden bir halife olsun) dedi. Ebu Bekr kalkip, (Oyle zan ederim 
ki, halife olmak Aliye yakisir. Ben onun halife olmasim istiyorum) 
dedi. All hemen ayaga kalkip, kilmcini cekerek, (Kalk ya Eba 
Bekr! Allahm ve Resuliiniin halifesi sensin! Resul-i Ekrem "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" seni hepimizin online gecirdi. Senin onli- 
ne kimse gecemez. Resulullah bana buyurdu ki, (Git, Ebu Bekre 
emr et! Eshabuna imam olsun). Resulullahm dmimiz icin oniimii- 
ze gecmesine razi oldugu kimseyi, biz diinyamiz icin oniimiize ge- 
cirmege raziyiz) dedi. Resul-i ekrem, Ebu Bekri, kendi imamhk 
yerine halife yapdigi icin, kendisine (halife -i Resul) denildi. Esha- 
bm hepsi, hazret-i Almin soziinii begenerek, hazret-i Ebu Bekri 
soz birligi ile halife yapdilar. Sonra, Resul-i ekremin hizmetine 
kosdular. Defnden sonra, halife hutbe okudu ve (Beni hakim yap- 
dimz. Halbuki hayrhniz ben degilim. Beni kabul edin) dedi. All, 
yine kalkip (Seni red veya kabul edebilecek degiliz. Seni Resul-i 
ekrem oniimiize gecirdi, kim geriye cekebilir?) dedi. Ebu Bekr, 
halife iken, giin gecdikce za'ifledi. Artik acmacak hale geldi. Kizi 
Aise, sebebini sordu. (Ey goziimiin nuru yavrum. Muhammed 
Mustafamn "sallallahii aleyhi ve sellem" aynhk atesi, beni yakip 
eritiyor) buyurdu. 

Abdullah ibni Abbas buyurdu ki: iza cae suresi gelince, babam 
Abbas, Aliye dedi ki, bu sure, Resulullahm "sallallahii teala aleyhi 
ve sellem" vefat edecegini haber veriyor. Acaba kimi halife yapar? 
Ey amca git, Resulullaha sor. Bu isi bize verirse, Kureys ile cekis- 
memiz onlenmis olur. Baskasina verirse, hakkimizi gozetmesini o 
kimseye emr buyursun. Abbas, Resulullahi yalmz bulup sordu. Re- 
sulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki: (Ey amcam! Al- 
lahii teala, halifeligi Ebu Bekre vcnnisdir. Necat ve felah bulmak 
icin, Ebu Bekrin her soziinii kabul edin. Ona ita'at eden, dogru yo- 
lu bulur) buyurdu. Hazret-i Ebu Bekrin hak halife olduguna inanan 
ve Eshab-i kiramin hepsini seven, dogru yolu bulmus olur. 

Selman-i Farisi "radiyallahii anh" Eshab-i kiramin biiyuklerin- 
den idi. Bircok hadis-i serif ile medh edildi. Hazret-i Omer "radi- 
yallahii anh" tarafmdan Medayn valisi yapildi. Otuzbesde, orada 

-119- 



vefat etdi. Boyle biiyiik bir zatm, imam-i Omere ve biiyiik bir sa- 
habi ordusuna (Cehennemin kopekleri) demesi ve bu cok cirkin if- 
tirayi, Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" iistiine yiikleme- 
si, hicbir muslimamn inanacagi birsey degildir. Ciinki, Eshab-i ki- 
ramdan herhangi birini kotiilemek, cesidli hadis-i seriflerde yasak 
edilmisdir. Selman-i Farisinin, bu hadisleri hice saymasi ve bir de 
hadis uydurmasi, ancak bir yehudinin yazdigi (Hiisniyye) kitabinin 
kiistahca ve alcakca iftirasidir. Evet, Buhari ve Miislimde bulundu- 
gu, Menavide bildirilen hadis-i serifde (Bid'at sahibleri, Cehennem 
kopekleridir) buyuruldu. Demek ki, Ehl-i siinnetin dogru yolundan 
ayrilanlarm, Eshab-i kirama dil uzatanlann, Cehennem kopekleri 
olduklan bildirilmisdir. Hiisniyye kitabi, bunu tersine cevirmekde- 
dir. 

16 — Acem yehudisi Miirtedamn, Hiisniyye admdaki kitabm- 
da, (Ummetin havissi, ay ami, Islamm sehrlerine mektublar gonde- 
rerek, Osmanin katli icin ittifak etdiler ve hatta, Misrdan otuz bi- 
ne yakm miislimanlar, Osmanin zulmiinden sikayet etmek iizere 
Medineye geldi. Bunlar da, icma-i iimmete dahil olup, Medine ma- 
hallelerinde, cirkin bir seklde, Osmam katl edip, bir nice gun aya- 
gmda bagh ipler He siiriiyerek gezdirdiler. Miislimanlar giiruh gii- 
ruh gelip, sen bu ziilmii, Islama ne vechle caiz gordiin diyerek ce- 
nazesine dahi tekme He vurdular) yaziyor. 

Halbuki, btitiin islam tarihleri, sozbirligi ile vak'ayi oldugu gibi 
bildirmekdedir. Mesela, Taberi biiyiik tarihi tercemesinde, iiciincii 
cild, yiizyetmisbirinci sahifede diyor ki: 

Hazret-i Osman "radryallahu anh" halife iken, Yemende, Ab- 
dullah bin Sebe' isminde bir yehudi, eski kitablan cok okumusdu. 
Medineye gelip, halifenin yamnda miisliman goriinerek, halifenin 
goziine girmek istedi. Fekat, halife, buna hie yiiz vermedi. Bu, her 
yerde hazret-i Osmam kotiiledi. Halffeye, bu yehudi, her zeman se- 
ni kotuluyor dediler. Halife, bunu Medineden cikardi. Bu da, Mis- 
ra gidip, halffeye karsi propagandaya basladi. Cok bilgili oldugun- 
dan, cahilleri etrafma topladi. Encok soyledigi sey, (Her Peygam- 
berin bir veziri var idi. Bizim Peygamberimizin veziri de Alidir. 
Hilafet, onun hakki idi. Osman, onun hakkim elinden aldi.) Fel- 
lahlan kandinp, Osman "radiyallahii anh" kafirdir dediler. Misr 
valisi Abdiillah bin Sa'd tarafmdan, halifeye sikayetler yazdilar. 
Misrdan dort bin kisi Medineye geldi. Halifenin begenmedikleri 
hareketlerini, kendisine bildirdiler. Halife her siiale, cevab verip, 
ayet-i kerime ve hadis-i serifler ile, hakh oldugunu isbat etdi. As- 
ker de, geri Misra dondii. Bir sene sonra, Misrdan dort bin ve Irak- 
dan da, dortbin kisi geldi. Medine ehalisi silahlamp, nicin geldiniz? 

-120- 



dediklerinde, hacca gidiyoruz dediler. Ehali de, silahim birakdi. 
Gelenlerin maksadlan hazret-i Osmam hal' etmek idi. Misrlilar, 
hazret-i Aliyi, Iraklilar hazret-i Talhayi halife yapmak istiyordu. 
Misrlilar, hazret-i Aliye gelip, (seni halife yapacagiz) dediler. Haz- 
ret-i All bunlara darihp, (Peygamberimiz "aleyhisselam" sizin yer- 
lesdiginiz yere gelip konacak askerin mel'iin oldugunu haber verdi) 
buyurdu. O gece halife, hazret-i Alinin "radiyallahii anh" yanina 
gelip, bu askerleri geri dondiir dedi. Hazret-i Ali, peki deyip, sabah- 
leyin askere nasihat verdi. Asker geri donmekde iken, hazret-i Ali 
halifeye gelip, Misr valfsini degisdir. Onlann istedigini ta'ym eyle 
dedi. Halife, Muhammed bin Ebi Bekri vali yapdi. Misrlilar, vali ile 
Misra gitdi. Fekat yolda, bir haberci iizerinde halifenin mektubunu 
buldular. Eski valiye emr idi ve gelenleri kabul ediniz deniyordu. O 
zeman yazilar noktasiz oldugundan, mektubdaki fakbiiluhu keli- 
mesini, faktiiluhu, katl ediniz ma'nasma okudular. Misrlilar boyle 
okumaga, kizdilar. Medineye geri dondiiler. Irakhlan da dondiir- 
diiler. Halifenin evini sardilar. Yirmi giin sonra, Cum'a gecesi, ha- 
lifeye rii'yada, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, 
(Ya Osman! Bu gece bizim yammizda iftar edersin!). Asker, kapi- 
yi yikdi iceri girdi. Mervan besyiiz kisi ile bagcede idi. Dogiisdiiler. 
Kan dere gibi akdi. Besyiiz kisi de oliinciye kadar savasdi. Mervan, 
yaralamp yikildi. Once, Muhammed bin Ebi Bekr iceri girdi. Fekat, 
halifenin soziine dayanamayip tekrar cikdi. Sonra Misrhlardan Ki- 
nane bin Besir girip, halifeyi Kur'an-i kerim okurken sehid etdi. Se- 
rayi yagma etdiler. Asere-i miibessereden Ali, Talha, Sa'id ve Sa'd 
"radiyallahii annum" evlerinden hie cikmadi. Herkes iiziildu. Otuz- 
bes senesi, Zilhiccenin onsekizinci Cum'a gunii idi. Yardima gelen 
Kufe ve Misr askeri yetisemediler. Sekseniki yasmda idi. ikindi 
vakti idi. Uc giin sonra evden cikanp, iic akrabasi, gece Baki'de 
defn etdiler. Korkudan, kimse gelemedi. Abdullah bin Sebe', boy- 
lece istedigine, ugrasdigma kavusdu. islam topluluguna, ilk fitne 
atesini saldi. ilk kanh yarayi acdi. 

Hiisniyye kitabi, bu yehudmin ortaya atdigi, yikici, aldatici soz- 
lerle, fitne ve fesad atesini yeniden tutusdurmaga, miislimanlan 
parcalamaga, fikrleri dagitmaga cahsmakdadir. Hazret-i Osmamn 
"radiyallahii anh" evi sanh iken, muezzin, kendisini mescide cagir- 
di. Gelemiyecegim, nemazi Ali kildirsm dedi. Ali "radiyallahii 
anh", yalmz Cum'ayi kildinp, digerlerine Eba Eyyub-i Ensariyi 
vekil yapdi. Ev sanh iken halife, hac icin, yerine Abdullah bin Ab- 
basi gonderdi. Birkac giin sonra, Misrlilar, Alinin "radiyallahii 
anh" yanina gelip, seni halife yapdik dediler. Kabul etmedi ve bas- 
kasim yapin! Ben de ona bi'at ederim dedi. Sonra Talhaya gitdiler. 

-121- 



O da kabul etmedi. Bes gun sonra, Medine ehalisini Aliye gonder- 
diler. Cok yalvardilar. Bunlardan da kabul etmedi. Misrhlar dedi 
ki, biz halifesiz donersek, cok fitneler cikar ve onii almmaz. 

Ali "radiyallahii anh" yeniden fitne cikmasin diye, once Resu- 
lullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshabi bfat etsin dedi. Talha 
ve Ziibeyri "radiyallahii anhiima" getirdiler. All, buyurdu ki, (Be- 
nim bu ise ragbetim yokdur. Fekat miislimanlar imamsrz kaldi. 
Hanginiz kabul ederse, elini uzatsin, ona bfat edeyim) ve Talhaya 
bakip (Sen herkesden daha layiksm. Elini uzat, sana bfat edeyim) 
buyurdu. Talha ise (Sen varken bana diismez) dedi ve Aliye bfat 
etdi. Ikinci olarak Ziibeyr bfat etdi. Sonra, ehali gelip bfat etdiler. 
O gun zilhiccenin yirmibesi idi. Halife, hutbe okudu. Cum'a nema- 
zmi kildilar. Halife ilk is olarak, hazret-i Mu'aviyeyi Samdan azl 
edip, yerine Abdullah ibni Abbasi ta'yin etdi. Abdullah, bunu ka- 
bul etmedi, gitmedi, (Onu azl etme, orada eski bir validir. Fitneye 
sebeb olur) dedi. Halife vaz gecip, bir sene sonra, yine azl etdi. Bir- 
cok valileri de degisdirdi. Mu'aviye "radiyallahii anh", yeni valiye 
karsi asker gonderdi. Vali, Medineye dondii. Samdan bir haberci 
gelip (Samda yiizbinden ziyade kisi, Osmanm "radiyallahii teala 
anh" kamni senden istiyorlar ve hergiin mescide gelip, Osman icin 
aghyorlar) dedi. 

Goriiliyor ki, islamda ilk fitneyi cikaran bir yehudi donmesidir. 
Miislimanlan parcalayan budur. Simdi, mezhebsizlerin onun yo- 
lunda olduklan, kitablarmdan anlasilmakdadir. 

(Mesabfli) kitabmda diyor ki, Talha bin Ubeydiillahm "radiyal- 
lahii teala anh" haber verdigi bir hadis-i serifde, Resulullah "sallal- 
lahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki (Her Peygamberin bir arkadasi 
vardir. Benim de, Cennetde arkadasim Osmantlir). 

Enes bin Malik "radiyallahii teala anh" buyurdu ki, Bfat-i nd- 
van yapihrken, Osman "radiyallahii anh" yokdu. Vazife ile Mek- 
keye gonderilmisdi. Resul "aleyhisselam" iki mubarek elini birbiri 
ile tutup (Osman, Allahin ve Resuliiniin isini gormekdedir. Onun 
yerine ben bfat ediyorum) buyurdu. Kendi mubarek elini, Osma- 
nm eli yapdi. 

(Mesabfli) de, Miirre bin Ka'b "radiyallahii anh" buyuruyor ki, 
Resulullah "sallallahii teala aleyhi ve sellem" yakmda cikacak fit- 
neleri anlatiyordu. O anda, biri gecdi. Mubarek eli ile, onu goste- 
rerek, (Fitne giinii, bu kimse, hidayet iizeredir) buyurdu. Kalkdim, 
bakdim. Gecen kimse, Osman idi. 

Biiyiik alim mevlana Nureddm Abdurrahman Cami "rahime- 
hullahti teala", (Sevahid-unniibiivve) kitabmda bildiriyor ki, Aise 

-122- 



"radiyallahii anha" buyurdu ki, Resul aleyhisselam dedi ki, (Ya 
Aise! Eshabundan birini istiyorum). Ebu Bekri cagirayim mi? de- 
dim, cevab vermedi. Onu istemedigini anladim. Omeri cagirayim 
mi? dedim. Ses cikarmadi. Amcan oglu Aliyi cagirayim mi? de- 
dim, yine cevab vermedi. Osmam cagirayim mi? dedim. (Cag ir 
gelsin) buyurdu. Resul aleyhisselam, ona bir seyler soyledi. Rengi 
sarardi. Osman halife iken, evini sardilar. (Nicin karsi koymaz- 
sin?) dediklerinde, (Resul aleyhisselam, bana cok sey soyledi. 
Ona soz verdim. Sabr ederim) dedi. Hazret-i Aise buyuruyor ki 
(Resul aleyhisselamm, o giin, ona bu hali haber vermis oldugunu 
anladim). 

Abdullah ibni Abbas "radiyallahii teala anhiima" buyuruyor 
ki, Huneyn giinii kafirler dagildikdan sonra Resul aleyhisselam ile 
birinin yamndan gecdik. Resul aleyhisselam o kimseye (Ey Alla- 
hin diismam! Allahii teala seni sevmez) buyurdu. (Bu Kureyslileri 
sevmiyor) dedim. (Evet, Osmam sevmez) buyurdu. 

Abdullah ibni Abbas buyuruyor ki, Resulullahdan isitdim. Bu- 
yurdu ki (Yemin ederim ki, Osman, iimmetimden yetmisbin kisiye 
sefa'at ederek, Cehenneme girmekden kurtaracakdir). 

Resulullah, kizi Rukayyeyi Osmana verdikden bir zeman son- 
ra, kizma (Osman bin Affani nasd buldun?) dedi. Hayrh, iyi gor- 
diim dedi. (Ey camm kizim! Osmana cok saygi goster. Ciinki, es- 
habim arasinda, ahlaki bana en cok benziyen odur!) buyurdu. 

Ali "radiyallahii anh" Fatima-tuzzehra "radiyallahii anha" iize- 
rine bir daha evlenmek istedi. Resul aleyhisselam, bunu isitince, 
mubarek kalbi incindi. Ali vazgecdi ise de, afv etmedi. Ebu Bekr 
sefa'at etdi, afv etmedi. Omer sefa'at etdi, yine afv etmedi. Osman 
sefa'at etdi. Afv buyurdu "radiyallahii teala annum ecma'in". Se- 
bebini sorduklarmda (Oyle birinin sefa'atini kabul etdim ki, Alla- 
hii tealaya, yer ile gokiin yerini degisdir dese, Allahii teala kabul 
buyurup degisdirir. Yahud, ya Rabbi! Muhammed "aleyhisselam" 
iimmetinin hepsinin biitiin giinahlarim afv et dese, afv eder) bu- 
yurdu. 

Ali "radiyallahii anh" Fatima-tuzzehra "radiyallahii teala an- 
ha" ile evlenirken dtigiin icin parasi yok idi. Zirhini satihga cikar- 
di. Osman "radiyallahii anh" pazardan gecerken, zirhi tamdi. Del- 
lah cagirip, bu zirha sahibi ne istiyor dedi. Dellal, dortyiiz dirhem 
giimiis dedi. Dortyiiz dirhemi verip zirhi aldi. Eve getirip, aynca 
dortyiiz dirhemle zirhi, Aliye gonderdi ve: Bu zirh, senden baska- 
sina layik degildir. Bu giimiisleri de, diigiinde hare et ve bizim oz- 
riimuzii kabul buyur, dedi. 

-123- 



Evliyanm biiyiiklerinden, derin alim, imam-i Muhammed Pari- 
sa "rahime-hullahii teala" (Fasliilhitab) kitabmda buyuruyor ki: 
Hazret-i All "radiyallahii anh" buyurdu ki: (Ba'zi kimseler, beni, 
Ebu Bekr ve Omer ve Osmandan iistiin tutuyormus. Bunlar mti- 
nafikdir. Miislimanlar arasma ikilik sokmak, kardesi kardesden 
ayirmak icin boyle yapiyorlar. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" bana, bunlan haber verdi. Bunlan goriince, oldiir dedi. Miis- 
liman gortintirler. Halbuki, kafirdirler ve islam dusmamdirlar. Ya- 
lan soylemekle ogiiniirler, icleri bozukdur. Kur'an-i kerimi degis- 
dirirler. Dinsizlik iizerinde birlesirler. Eshab-i kiramm btiyiikleri- 
ni, hatta Resul-i ekremi kotiilerler. Eshab-i kiram arasmdaki ayri- 
liklar iizerinde dururlar. Allahii teala bunlan afv etmez. Kiiciikle- 
ri biiyiiklerinden ders alir. Onlan boylece bozuk yetisdirirler. isla- 
mi yikarlar. Bid'atlan yayarlar. Yer yiiziinde onlardan aleak yok- 
dur. Yeryiizii, onlara kiisktindtir. Gok onlara, la'netle golge salar. 
Onlar yeryiiziindeki insanlann en kotiistidiir. Fitne, bunlardan ci- 
kar. Melekler arasmda, bunlarm adi encas [pislikler]dir. Cami'le- 
rinde, kahvelerinde, mekteblerinde, Eshab-i kirama la'net ederler 
ve bunu kendilerinin ibadeti bilirler. Kalblerinde, insanlik duygu- 
su yokdur. Allahii teala, onlan insan seklinden cikanr. O zeman- 
da, siinnete yapisan, sehidlerden, abidlerden iistiin olur. Se'adet, 
onun olur.) Eshab-i kiram, bunlan isitince (Ya Emirelmii'minin! 
Biz, o zemana kahrsak ne yapalim) dediler. Hazret-i All, buyurdu 
ki, (Isa aleyhisselamm havarileri gibi olunuz! Bizim yolumuzu 6g- 
reniniz. Allahii tealamn emrlerine sanlmaga, Resuliine ita'ate, Es- 
habmm hepsini sevmege ve bu sapiklann sozlerinden, yazilarmdan 
kacmaga ugrasiniz! Hak ve siinnet iizere olmak, bid'at ve dalalet 
iizere olmakdan hayrhdir) buyurdu. 

Imam-i Refi'uddin Tac-iil-islam Osman bin Ali Merendi, Ab- 
dullah bin Omerden haber verdigi hadis-i serifde, Resulullah "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" (Allahii teala, size nemazi, orucu, hacci, 
zekati farz etdigi gibi, Ebu Bekr-i Siddfki ve Omer Faruku ve Os- 
man Zinnureyni ve All Murtezayi sevmegi de farz eyledi. Bu dor- 
diinden birini sevmiyen kimsenin nemazi da, orucu da, hacci da, 
zekati da kabiil olmaz. Kiyamet giinii, bunlar, mezardan, atese 
[Cehenneme] gotiiriiliir) buyurdu. 

17 — Hiisniyye kitabmda, (Imam-i Ca Yer Sadik, MiiVa nikahi- 
m emr ederdi. Qiinki, Allahii teala (Kadmlardan istimta' edince 
iicretlerini veriniz) ayet-i celilinde, miit'a nikahim mubah kilmis- 
dir. (Miit'a nikahi demek, bir kadma, su kadar mal karsihgi ken- 
dini su kadar zeman bana teslim edermisin deyip, kadimn da sa- 
hidsiz kabiil etmesidir. Ya 'ni, muayyen giin icin, para He kadm ki- 

-124- 



ralamakdir.) Miifessirler ve fikh alimleri, bu ayetin, miit'a nikahi 
icin oldugunu bildirmisdir. Bu ayeti nesh eden, baska bir ayet ve 
hadis yokdur. Bunu, Omer halite iken, hicbir ayet ve hadis soyle- 
meden fitneye yol agar korkusu He, kendiliginden yasak etdi. 
Omer bin Hasin diyorki, (Miit'a nikahi yapardik. Ayet ve hadis He 
hie yasak edilmedi). Abdullah ibni Omer diyor ki, (Resulullahm 
siinneti, babamm sozii He degisdirilemez). Hersey aslmda mubah- 
dir. Yasak olmalan icin ayet ve hadis lazimdir) diyor. 

Biitiin tefsfrler ve fikh kitablan diyor ki, Nisa suresi, yirmidor- 
duncii ayetinin (istimta' etdiginiz kadinlann iicretini veriniz) me- 
al-i alisi, miit'a nikahi icin degildir. Nikahdaki mehr parasmi ver- 
mek icindir. Mesela (Beydavi tefsiri) ve bunun hasiyesi ($eyhza- 
de tefsiri) ikinci cild, yirmialtmci sahifede, yukandaki ayetin tef- 
sirinde buyuruyor ki, (Bu ayet-i kerime, sahih olan nikahi bildir- 
mekdedir. Miit'a nikahinin mubah olmasim gostermiyor. Mehr 
parasmi emr ediyor. Miit'a nikahi, once mubah olmusdu. Sonra 
yasak edildi. islamiyyetde belli bir zeman icin nikah yapmak yok- 
dur). 

Biiyiik alim Burhaneddin-i Merginaninin "rahime-hullahii te- 
ala" (Hidaye) kitabinm serhi olan (Inaye) kitabi ikiyiizotuzbirinci 
sahifesinde, mevlana Ekmeliiddm [Muhammed bin Mahmud Ba- 
berti] buyuruyor ki: 

Miit'a nikahi batildir. Evet Abdullah ibni Abbasm bildirdigi gi- 
bi, miit'a nikahi mubah idi. Fekat, hadis-i serif ile, bunun yasak 
edildigini, Eshab-i kiram soz birligi ile bildirmekdedir. Degisdiren 
hadis-i serifleri de haber vermislerdir. Mesela, Muhammed ibni 
Hanefiyye dedi ki, (Babam imam-i All "radiyallahii anhiima" bu- 
yurdu ki [hicretin yedinci yih] Hayber kal'asi almdigi giin, Resulul- 
lah "sallallahii aleyhi ve sellem" miit'a nikahim men'etdi.) imam-i 
All boyle buyurunca, Ehl-i beytin gozbebegi olan Imam-i Ca'fer 
Sadik, miit'a nikahim hie emr eder mi? Elbette etmez. Zaten (Hiis- 
niyye) kitabim yazan Murteza admdaki yehudi donmesi, yalanlan- 
na, iftiralarma herkesi inandirmak icin, ayet-i kerimelere yanhs 
ma'na vermekden, hadis-i serifleri inkar etmekden cekinmedigi gi- 
bi, Ehl-i beytin yolu boyledir demegi de adet edinmisdir. Hadis di- 
ye uydurdugu sozlere, Ehl-i beyt boyle emr ederdi demekdedir. 
Boylece, cahilleri kandirmakda ise de, dinini bilen, bu yalanlara al- 
danmaz. Alimlerimiz, bu yalanlara, ayetle, hadis ile cevab vererek, 
Ehl-i beytin yolunda gidenlerin, Ehl-i beyti hakikf sevenlerin, Ehl- 
i siinnet oldugunu isbat etmislerdir. 

Rebi' bin Meysere "radiyallahii anh" buyuruyor ki, Hayberi 

-125- 



feth etdigimiz gun, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", miit'a 
nikahmi, uc giin halal etdi. Ben, amcam ile bir kadmm kapisma 
geldik. ikimizde de ince palto vardi. Amcamm biirdesi daha giizel 
idi. Gayr-i miislim (ehl-i kitab) bir kadm kapiya cikdi. Benim pal- 
toma ve gencligime bakdi. Bunun paltosu, onun paltosuna benze- 
miyor. Fekat, gencligi de, onun gencligine benzemiyor, diyerek, 
gencligi paltoya tercih etdi ve beni iceri aldi. O gece orada kaldim. 
Sabah olunca, Resulullahm adamimn, sokaklarda (Ey musliman- 
lar! Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" miit'a nikahmi yasak 
etdi) diye bagirdigim duydum. Hepimiz miit'a nikahmdan vazgec- 
dik. 

Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", hayatda iken, miit'a 
nikahmi yasak etdigini, Eshab-i kiram, sozbirligi ile bildirmekde- 
dir. icma', ya'ni soz birligi, ayeti ve hadisi degisdirmez, ayetin ve 
hadisin degisdirildigini haber verir. 

Siial: Sozbirligi nasil olur? Abdullah ibni Abbas miit'a nikahi- 
nm halal oldugunu soylerdi? 

Cevab: Yasak edildigini, sonradan, o da soylemisdi. Nitekim, 
Cabir bin Zeyd diyor ki, ibni Abbas "radiyallahii annum" olme- 
den once, miit'a nikahinm yasak edildigini soyledi. Boylece, icma' 
hasil oldu. 

Maliki mezhebinde miit'a nikahinm caiz oldugunu soyliyorlar. 
Buna sasihr. Ciinki, imam-i Malik bin Enes (Muvatta) ismindeki 
kitabmda [ilk yazilan hadis kitabidir] All ibni Ebi Talibin bildirdi- 
gi hadis-i serifi yazmakdadir. Hazret-i Ali "radiyallahii anh" bu- 
yurdu ki, (Hayber kal'asini aldigimiz giin Resulullah "sallallahii a- 
leyhi ve sellem" ehli merkeb eti yimesini ve miit'a nikahi ile kadin 
almasim yasak etdi). (inaye) kitabimn yazisi burada temam oldu. 

(Miit'a nikahi)mn dort mezhebde de batil oldugu, (Mizan-iil- 
kiibra)da da yazihdir. 

Arabi ve tiirkce kitablarm hepsinde, mesela Elmalih Hamdi 
efendi "rahime-hullahii teala" tefsiri 1328. ci sahifesinde diyor ki, 
Bekara suresi, yirmidokuzuncu ayetinde mealen, (Allahii teala 
yeryiiziindeki her§eyi sizin icin yaratdi) buyuruldu. Ya'ni, yiyecek, 
icecek ve giyecek maddelerin hepsi halal olup, ancak ayet-i keri- 
me veya hadis-i serif ile istisna edilenler haram olur. insanlarm 
nefslerine ve nzlarma dokunmamn haram oldugunu bu ayet-i ke- 
rime gostermekdedir. Ancak, istisna edilenler haramhkdan kurtu- 
lup halal olur ki, bu da, sahih nikah ile almakdir. Goriiliiyor ki, 
miit'a nikahmin halal oldugunu isbat icin delil gosterdikleri (her- 
sey ashnda mubahdir. Yasak olmalan icin ayet veya hadis lazim- 

-126- 



dir) soziiniin nikah ile ilisigi yokdur. lime, dine uymayan bir isbat- 
dir. Halife Omerin "radiyallahii anh", miit'a nikahinm yasak oldu- 
gunu soylerken, hadis ile isbata liizum gormemesi ve hie kimse ta- 
rafmdan i'tiraz olunmamasi da, bunun onceden yasak edilmis ol- 
dugunu herkesin bildigini gostermekdedir. 

18 — (Resulullah vefat edince, Ebu Bekr ile Omer, (Biz Pey- 
gamberler miras bnakmayiz. Birakdiklanmiz sadaka olur) hadisini 
soyliyerek, Fahma-tiizzehranm elinden (Fedek) ismindeki hurma 
bagcesini zor ile ahp, Beytiilmala verdiler. Fahma, Ebu Bekre dan- 
lip, la'net etdi. Halbuki, Resulullah, hayatmda bunu ona hediyye et- 
misdi ve hurmalan, iic sene ona getirilmisdi. Fahma, bunu, All ile 
Hasen, Hiiseyn ve Kanber ile isbat etdi ise de, Ebu Bekr, bu sahid- 
leri kabul etmedi. Halbuki, bu hadisi, o zalim uydurdu. Kizi Aiseden 
baska, kimse boyle hadis soylememisdir. Boyle hadis olsaydi, Fati- 
maya elbette bildihlir, bu da haram seyi istemezdi. Ehl-i siinnet, 
Ebu Bekri hakh cikarmak icin, zmdikhk yoluna sapip, Esref-i kaina- 
ta iftira ediyor. Allahm emrini Fatimaya bildirmemis diyorsunuz. 
Bildirmis ise, Fahma kabul etmeyince kiifr olur. Bu hadisi uyduran 
kafirdir. Zaten, Ebu Bekrin sahid getirmesi lazim idi. $ahid iste- 
mekle de zulm etmis oldu. Sonra, Peygamberlerin miras birakdikla- 
n, Kur'an-i kerimin cok yerlerinde yazihdir) diyor. 

Halbuki Ahmed Cevdet Pasa "rahime-hullahii teala" (Kisas-i 
enbiya)mn (369). cu sahifesinde diyor ki: 

Halife hazret-i Ebu Bekr "radiyallahii anh", Resulullahm "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" silahlan ile beyaz katinm, hazret-i Aliye 
"radiyallahii anh" verdi. Diger esyayi Beytiilmala birakdi. Fedek 
ve Hayberdeki hurmahklarim, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" hayatda iken vakf etmis, kimlere dagitilacagmi emr buyur- 
musdu. Soyle ki: Gelip gecen elcilere, miisafirlere ve yolculara ve- 
rirdi. Ebu Bekr "radiyallahii anh" bunlan eskisi gibi dagitip, asla 
degisdirmedi. Fatima "radiyallahii anha" mirasim istedikde; (Re- 
sulullahdan isitdim: (Bize, ya'ni Peygamberlere kimse varis ola- 
maz! Bizim birakdigimiz mal, sadaka olur) buyurmusdu. Ben Re- 
sulullahm yapdigini degisdirmem. Bir yanhs yola sapmakdan kor- 
kanm) dedi. Fatima (Sana kim varis olur?) demis. Halife de: (Ev- 
ladim, ehlim olur) deyince, (Ya ben nicin babama varis olmuyo- 
rum?) demis. Halife de: (Senin baban olan Resul-i ekremden isit- 
dim ki, (Kimse bize varis olamaz!) buyurdu. Onun icin sen de va- 
ris olamazsin. Fekat ben Onun halifesiyim, Onun nafaka verdigi 
kimselere, aym seyleri ben de veririm. Senin masraflanm yapmak 
benim vazffemdir) dedi. Bunun iizerine Fatima "radiyallahii anha" 
susdu ve artik miras lafi etmedi. 

-127- 



Misrdaki biiyiik alimlerden Ahmed bin Muhammed Sihabtid- 
dm Kastalam "rahime-hullahii teala" (Mevahib-i lediinniyye) kita- 
bi tercemesi, birinci cild, dortyiiz doksanbirinci sahifede diyor ki 
(Dogru olduklan, biitiin islam alimlerince tasdik edilmis olan alti 
hadis kitabma (Kiitiib-i sitte) denir. Bunlardan birini yazan Ah- 
med bin Ali Nesainin bildirdigi hadis-i serifde (Biz Peygamberler 
minis birakmayiz) buyuruldu. (Siileyman, Daviitla varis oldu) ve 
(Ya Rabbi! Bana varis olacak evlad ver) ayet-i kerimelerinde bil- 
dirilen varislik, mal ve miilk varisligi degildir. Ilm ve niibiivvet mi- 
rasidir). Yukandaki hadis-i serifi, imam-i Abdtirra'uf Menavi de 
yaziyor ve imam-i Ahmedin (Miisned) kitabmdan aldim diyor. 

Hadis alimi Abdiilhak-i Dehlevi "rahime-hullahii teala" farisi 
dil ile yazdigi iki cild (Medariciin niibiivve) kitabi ikinci cild, bes- 
yiizyetmisikinci sahifede buyuruyor ki: 

Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" (Biz Peygamberler 
miras almayiz ve miras birakmayiz. Birakdigimiz seyler sadaka 
verilir) buyurdu. Kendisi vefat edince ev esyasi ve silahlan ve hay- 
vanlan ve Fedek denilen hurma bagcesi kalmisdi. Bu hurmalan 
ailesine ve fakirlere ve yolculara verirdi. Vefat edince, kizi Fatima 
"radiyallahii anha", halife Ebu Bekrden miras istedi. Halife, ha- 
dis-i serifi okuyarak, miras vermedi. Fatima, halifeye: (Sen oliir- 
sen, malm kime miras kahr?) dedi. (Aileme ve cocuklanma kahr) 
deyince, Fatima, (O halde ben nicin babamm mirasim almiyo- 
rum?) dedi. Ebu Bekr-i Siddik dedi ki, (Ben, baban olan Resulul- 
lahdan isitdim ki (Biz miras birakmayiz!) buyurdu. Fekat ben, 
Onun halifesiyim. Onun verdigi kimselere, ben de, aym seyleri ve- 
recegim ve Onun birakdigi mallan, Onun verdigi yerlere aynen 
dagitacagim) dedi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" bircok 
kimselere, mal verecegini va'd etmisdi. Vefatmdan sonra, gelip, bu 
mallan istediler. Halife hepsine verdi. Ebu Bekr, mirasi yalmz Fa- 
timadan men'etmedi. Aise de, "radiyallahii annum" gelip, miras 
istedi. Ona da vermedi. Baska zevceler de istedi. Hicbirisine ver- 
medi. Peygamberler miras birakmaz hadis-i serifini soyledi. Hali- 
fe, bu hadis-i serifi soyleyince, Eshab-i kiramm hepsi, biz de isit- 
misdik, dedi, bir kisi bile i'tiraz etmedi. Halife kimseye miras ver- 
medi ve Muhammed aleyhisselamin akrabasina evvelce verilen 
herseyi aynen verdi ve Resulullahm yapdigim degisdirmem dedi 
ve Resulullahm akrabasim, kendi akrabamdan daha cok seviyo- 
rum diye yemin etdi. Fatimamn miras yiiziinden, Ebu Bekre danl- 
digim ve oltinciye kadar sevmedigini soyliyenlere sasihr. Eshab-i 
kiramm sozbirligi ile bildirdigi hadis-i serifi, Fatimamn kabul et- 
miyecegi dusiiniilebilir mi? insanhk icabi kinldi denilse de, oliin- 

-128- 



ciye kadar dargm kaldi denilebilir mi? Fatimanm "radiyallahii an- 
ha" vefat edecegi zeman, Ebu Bekr-i Siddik ile halallasdigi, ondan 
razi oldugunu bildirdigi meydanda olan bir hakikatdir. Mesela, ha- 
dis alimi, imam-i Beyheki, imam-i Sa'biden rivayet ediyor ki, Fati- 
ma "radiyallahii anha" hasta iken, halife Ebu Bekr-i Siddik kapiya 
geldi. Ali "radiyallahii annum" Fatimaya, Ebu Bekrin geldigini ha- 
ber verdi. Fatima da, Aliye iceri izn vermemi istermisin? dedi. Ali: 
Evet dedi. Fatima izn verdi. Halife iceri girdi ve kendisi ile halal- 
lasdi. Fatima "radiyallahii anha" Ebu Bekrden razi oldu. Imam-i 
Miistagfirinin (Kitabiilvcfa) ve [Ahmed bin Muhammed Taberinin 
694] (Riyadunnadara) kitablarmda diyor ki, Ebu Bekr "radiyalla- 
hii anh", Fatimanm "radiyallahii anha" yanma girip, halallasdi ve 
Fatima, ondan razi oldu. Imam-i Evzai buyuruyor ki, Ebu Bekr, 
Fatimanm kapisma gelip, Resulullahm kizi benden razi olmadikca, 
bu kapidan aynlmam dedi. Ah "radiyallahii anh" iceri girip, Fati- 
maya razi ol diye and verdi. O da razi oldu. Hafiz Ebu Sa'id (Kita- 
bulmiivafeka) admdaki kitabinda da boyle yazmakdadir. Fatima 
"radiyallahii anha" gece defn edildi. Ali "radiyallahii anh" gece ol- 
dugu icin halifeye haber veremedi. Ba'zi haberlerde ise Ebu Bek- 
rin cenazede bulundugu ve nemazim kildigi bildirilmekdedir. (Fas- 
liilhitab) kitabinda diyor ki, hazret-i Fatima "radiyallahii teala an- 
ha" hasta iken, hazret-i Ebu Bekr gelip, iceri girmege izn istedi, 
hazret-i Ali haber verdi. Hazret-i Fatima, hazret-i Aliye sen razi 
olur isen izn veririm dedi. Razryim dedi. Hazret-i Fatima izn verdi. 
Hazret-i Ebu Bekr iceri girip, konusdu. Ozr diledi. Halallasdi. 
Hazret-i Fatima da, hahfeden razi oldu. Hazret-i Fatima "radiyal- 
lahii anha" aksam ile yatsi arasinda vefat etdi. [Hicretin onbirinci 
senesi idi.] Hazret-i Ebu Bekr, Osman, Abdurrahman bin Avf ve 
Ziibeyr bin Avvam hazir idiler. Cenaze nemazim kildirmak icin 
Ebu Bekre teklif etdiler. Hazret-i Ebu Bekr kildirdi. Gece defn et- 
diler. 

Omer "radiyallahii anh" halife olunca, Fedek hurmalarim, Re- 
sulullah zemamnda oldugu gibi dagitdi. iki sene sonra, bu isin ida- 
resini All ile Abbasa "radiyallahii anhiima" birakdi. Bir zeman 
sonra halifeye gelip, hurmahgi ikisine taksim etmesini istediler. O- 
mer "radiyallahii anh" Eshab-i kirami toplayip, hepsine and verdi 
ve Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" (Biz Peygamberler, 
miras alinayiz ve miras birakmayiz. Biziin birakdigimiz sadaka 
olur) buyurdu mu? diye sordu. Hepsi birden evet duyduk diye ye- 
mm etdi. Bunun iizerine Omer "radiyallahii anh" hurmahgi tak- 
sim etmeyip, ikisine birakdi ve mahsulii eskisi gibi dagitiniz dedi. 
Hurmahklar, sonradan Ahnin "radiyallahii anh" elinde kaldi. 

- 129 - Eshab-i Kiram - F:9 



Sonra evladma, torunlarma kalip, nihayet, emir Mervanin eline 
gecdi. Omer bin Abdiil'aziz halife olunca, Resulullahm, krzi Fati- 
maya vermedigi mala elimi surmem dedi. Bu sozden, Fatimanm 
"radiyallahii anha" Resulullahdan bu hurmahgi istedigi, Onun da 
vermedigi anlasilmakdadir. Bu hususdaki hadfs-i serffler, Buhari- 
de yazilidir. Abdiilhak-i Dehlevinin yazisi burada temam oldu. 

(Mir'at-i Kainat) kitabinda ikiyiizdoksanikinci sahffede diyor 
ki: (Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" zevceleri ve kizlan 
"radiyallahii teala anhiinne" diinyadaki kadmlann hepsinden iis- 
tundiir. Zevcelerine kazf eden, kotiiliyen icin, Abdullah ibni Ab- 
bas, tevbesi kabul olmaz buyurdu. Aiseye "radiyallahii anha" so- 
ven ise, katl olunur. Ciinki, buna sogmek, Kur'an-i kerimi inkar et- 
mek olur ki, kiifrdiir diye sozbirligi vardir.) 

Peygamberlerin "aleyhimiissalevatii vetteslimat" mfras birak- 
digim bildiren ayet-i kerimelere gelince: Allahii teala, Meryem su- 
resi, 5 ve 6.ci ayetlerinde, Zekeriyya aleyhisselamm diiasim bildiri- 
yor. Bu ayet-i kerimelerin meal-i alisi, (Ben oldiikden sonra, yeri- 
me gelecek velflerimden korkuyorum. Zevcem de akirdir, cocugu 
olmuyor. Ya Rabbi! Bana bir ogul ihsan eyle de, bana ve Ya'kflb 
ogullarma varis olsun!)dir. Beydavi tefsirinde buyuruyor ki, bu 
soz, (Bizim dmimize ve ilmimize varis olsun demekdir. Ciinki, Pey- 
gamberler "aleyhimtisselam" mal mfras birakmazlar). Seyhzade 
hasiyesinde diyor ki, (Peygamberlere "aleyhimiisselam" varis ol- 
mak, dinine salah ve faide verici olmakdir. Bu da, peygamber ol- 
makla ve ilm ile ve giizel ahlak ile ve dinde faideli makam sahibi 
olmakla ve tayyib mal sahibi olmakla olur). Zekeriyya aleyhissela- 
mm amcasmm ogullan, Beni israilin en kotiileri idi. Vefatmdan 
sonra, bunlarm dini degisdirmelerinden korkmus idi. 

Neml suresi, onaltmci ayetindeki (ve Siileyman Daviida varis 
oldu) "aleyhimesselam" varis olmagi, Beydavi "rahime-hullahii te- 
ala" tefsirinde (Peygamberligine veya ilmine veya mevki'ine malik 
oldu demekdir) diyor. 

Goruliyor ki, hazret-i Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii anh" 
hurma bagcesini hazret-i Fatimanm "radiyallahii anha" elinden 
almamis, eski halinde oldugu gibi birakmis, onun her ihtiyacim 
Beytiilmaldan vermisdir. Ba'zi esyayi, hazret-i Aliye mfras olarak 
degil, bu esya Beytiilmala gecdikden sonra, kendi salahiyyetini 
kullanarak, hediyye olarak ihsan etmisdir. Resiilullah "sallallahii 
aleyhi ve sellem", hurma bagcesini kimseye hediyye etmemisdi. 
Fatima "radiyallahii anha", bu bana hediyye edilmisdi, demedi ve 
sahid getirmedi. Hicbir kitabda boyle yazmiyor. Bunu yalmz Iran- 

-130- 



daki bu acem kitabi, pek acemice uydurmakdadir. Hazret-i Aliyi ve 
Fatimayi ve Hasen, Htiseyni medh eden, cok oven hadis-i serifler 
var. Hatta ayet-i kerime var. Hazret-i Ebu Bekr-i Siddik ki, biitiin ti- 
caret malim, mulkunii, vatanini, evladim, Resulullah icin feda etmis, 
biitiin gazalarda bulunup, ihtiyar halinde Resulullahm oniinde harb 
etmis iken, bu hadis-i serifleri cigneyecek kadar asagi bir kimse mi 
idi? Halbuki yiizlerce hadis-i serif, hatta Kur'an-i kerim, onu medh 
etmekde, faziletini bildirmekdedir. Miras hadisini, hazret-i Fatima- 
ya onceden bildirmege liizum yokdu. Vakti gelince, Eshab-i kiram 
ona bildirdi. Fatima-tiizzehra, hurmahgi, kendine halal sanarak iste- 
misdi. Haram oldugunu anlayinca istemedi. ibadetleri, bir kimseye, 
vakti gelmeden bildirmek farz degildir. Zaten vakf edilmis mal, kim- 
seden, hickimseye miras kalmaz. Fatima "radiyallahii anha" halife- 
nin soziinii, derhal ve seve seve kabul etdi. Bu hadis-i serifin, hadis- 
i serif olduguna hicbir sahabi i'tiraz etmediginden, inanmiyan kafir 
olur. Fedek bagcesi icin (Hak Soziin Vesikalan) kitabmm besinci 
kismmda uzun bilgi vardir. Liitfen oradan da okuyunuz! 

(Menakib-i (ihar yar-i giizin) kitabi, dortyiiz doksanmci sahife- 
de diyor ki: 

Birgiin, Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii anh" Resulullahm "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" evine geldi. iceri girecegi sirada, Ali bin 
Ebi Talib "radiyallahii anh" da geldi. Ebu Bekr geri cekilip, ya Ali, 
sen buyur gir dedi. O da cevab verip, aralarmda asagidaki uzun ko- 
nusma oldu: 

Ali — Ya Eba Bekr! Sen once gir ki, her iyilikde onde olan, her 
hayrh isde ileri olan, herkesi gecen sensin. 

Ebu Bekr — Sen once gir ya Ali, Resulullaha "sallallahii teala 
aleyhi ve sellem" daha yakin sensin. 

Ali — Ben, senin oniine nasil gecerim? Ciinki, Resulullahdan 
"sallallahii aleyhi ve sellem" isitdim, (Ummetimden Ebu Bekrden 
daha iistiin bir kimse iizerine giines dogmadi) buyurdu. 

Ebu Bekr — Ben, senin oniine nasil gecebilirim ki, Resulullah 
"sallallahii aleyhi ve sellem", kizi Fatima-tuzzehrayi "radiyallahii 
teala anha" sana verdigi gun (Kadinlann en iyisini, erkeklerin en 
iyisine verdim) buyurdu. 

Ali — Ben senin oniine gecemem. Ciinki, Resulullah "sallalla- 
hii aleyhi ve sellem" (Ibrahim aleyhisselami gormek istiyen, Ebu 
Bekrin yiiziine baksin) buyurdu. 

Ebu Bekr — Senin oniine gecemem. Ciinki, Resulullah "sallal- 
lahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Adem aleyhisselamin hilm si- 
lalini ve Yflsiif aleyhisselamin giizel ahlakim gormek istiyen, Alt 

-131- 



Miirtezaya baksin!) 

All — Senin oniinden giremem. Ciinki, Resulullah "sallallahii 
aleyhi ve sellem" (Ya Rabbi! Beni encok seven ve eshabimin en 
iyisi kimdir?) dedi. Cenab-i Hak (Ya Muhammed "aleyhisselam" 
Ebu Bekr-i Siddikdir) buyurdu. 

Ebu Bekr — Ben senin online gecemem. Ciinki, Resul "aley- 
hisselam" (ilmi bir kimseye veririm ki, Allahii teala, onu sever. 
Ben de onu cok severim) buyurdu. ilm sehrinin kapisi, sen oldun. 

All — Senin oniinde gidemem. Ciinki, Resul "aleyhisselam" (Cen- 
netin kapilan iizerinde, Ebu Bekr habibullah yazilidir) buyurdu. 

Ebu Bekr — Senin online gecemem. Ciinki, Resul "aleyhisse- 
lam" Hayber gazasmda, bayragi sana verip (Bu bayrak, melik-i ga- 
libin, All bin Ebi Talibe hediyyesidir) buyurdu. 

Ali — Senin online nasil gecebilirim? Ciinki, Resul "aleyhisse- 
lam" (Ya Eba Bekr! Sen benim goren goziim ve bilen gonliim ye- 
rindesin) buyurdu. 

Ebu Bekr — Senin online gecemem. Ciinki, Resul "aleyhisse- 
lam" buyurdu ki (Kiyamet giinii, All Cennet hayvanlarindan biri- 
ne binmis olarak gelir. Cenab-i Hak buyurur ki, ya Muhammed 
"aleyhisselam"! Senin baban Ibrahim Haul, ne giizel babadir. Se- 
nin kardesin Alt bin Ebi Talib ne giizel kardesdir). 

All — Senin online gecemem. Ciinki, Resul "aleyhisselam" bu- 
yurdu ki (Kiyamet giinii, Cennet meleklerinin reisi olan Ridvan 
adindaki melek Cennete girer. Cennetin anahtarlarim getirir. Ba- 
na verir. Sonra, Cebrail aleyhisselam gelip, ya Muhammed, Cenne- 
tin ve Cehennemin anahtarlarim, Ebu Bekr-i Siddika ver. Ebu 
Bekr, istedigini Cennete, diledigini Cehenneme gondersin der). 

Ebu Bekr — Senin oniinden giremem. Ciinki, Resul "aleyhis- 
selam" buyurdu ki (All kiyamet giinii benim yammdadir. Havz ve 
Kevser yamnda, benimledir. Sirat iizerinde benimledir. Cennetde 
benimledir. Allahii tealayi goriirken, benimledir.) 

Ali — Senden once giremem. Ciinki, Resul "aleyhisselam" (E- 
bfl Bekrin imam, biitiin mii'minlerin imanlari toplami ile dartilsa, 
Ebu Bekrin imam agir gelir) buyurdu. 

Ebu Bekr — Senin online nasil gecebilirim? Ciinki, Resul "a- 
leyhisselam" (Ben ilmin sehriyim. All, bunun kapisidir) buyurdu. 

Ali — Senin oniinden nasil yuruyebilirim? Ciinki, Resul "aley- 
hisselam" (Ben sadikhgin sehriyim. Ebu Bekr, bunun kapisidir) 
buyurdu. 

Ebu Bekr — Senin oniinden gecemem. Ciinki, Resul "aleyhis- 

-132- 



selam" buyurdu ki, (Kiyamet giinii, All, bir giizel ata bindirilir. 
Gorenler, acaba bu, hangi Peygamberdir der. Allahii teala, bu All 
bin Ebi Talibdir buyurur.) 

All — Senin oniinden gidemem. Ciinki, Resul "aleyhisselam" 
(Ben ve Ebu Bekr, bir toprakdamz. Tekrar bir olacagiz) buyurdu. 

Ebu Bekr — Senin oniinden gidemem. Ciinki, Resul "aleyhis- 
selam" buyurdu ki, (Allahii teala, ey Cennet, senin dtirt koseni, 
dort kimse ile bezerim. Biri, peygamberlerin iistiinii Muhammed 
"aleyhisselam'dir. Biri, Allahdan korkanlarin iistiinii Alidir. 
Uciinciisii, kadinlarin iistiinii, Fatima-tiizzehradir. Dordiincii kose- 
sindeki de temizlerin iistiinii Hasen ile Hiiseyndir, buyurdu). 

Ali — Senin oniinden nasil gidebilirim? Ciinki, Resul "aleyhis- 
selam" buyurdu ki (Sekiz Cennetden soyle ses gelir: Ey Ebu Bekr, 
sevdiklerinle birlikde gel, hepiniz, Cennete girin!) 

Ebu Bekr — Senin oniinden gidemem. Ciinki, Resul "aleyhis- 
selam" (Ben bir agaca benzerim. Fatima, bunun govdesidir. All 
budagidir. Hasen ve Hiiseyn, meyvasidir) buyurdu. 

Ali — Senin oniinden gecemem. Ciinki, Resul "aleyhisselam" 
buyurdu ki (Allahii teala, Ebu Bekrin biitiin kusurlarim afv etsin. 
Ciinki O, kizi Aiseyi bana vertli. Hicretde bana yardimci oldu. Bi- 
lal-i Habesiyi, benim icin ahp azad etdi). 

Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" bu iki sevgilisi kapi- 
da boyle konusurken, kendileri iceriden dinliyordu. Hazret-i Ali- 
nin soziinii kesip iceriden buyurdu ki: 

(Ey kardeslerim Ebu Bekr ve All "radiyallahii anhiima"! Artik 
iceri girin! Cebrail aleyhisselam gelip dedi ki, yerlerdeki ve yedi 
kat gokdeki melekler sizi dinlemekdedir. Kiyamete kadar, birbiri- 
nizi ovseniz Allahii teala yamndaki kiymetinizi anlatamazsiniz). 
Ikisi birbirine sanlip, birlikde Resulullahm "sallallahii aleyhi ve 
sellem" huzuruna girdiler. Resul "aleyhisselam": (Allahii teala, 
ikinize de yiizbinlerle rahmet etsin. ikinizi sevenlere de, yiizbinler- 
le rahmet etsin ve diismanlarimza da, yiizbinlerle la'net olsun) bu- 
yurdu. Hazret-i Ebu Bekr-i Siddik dedi ki (Ya Resulallah! Ben, 
Ali kardesimin diismanlarma sefa'at etmem). Hazret-i Ali dedi ki 
(Ya Resulallah! Ben de, Ebu Bekr kardesimin diismanlarma se- 
fa'at etmem ve basim kilmcla, bedeninden ayinrim.) Ebu Bekr bu- 
yurdu ki (Ben senin diismanlanni, sirat iizerinden gecirmem). 

19 — (Ehl-i siinnetEhl-i beyte dilsmandir. Qiinki, kurban bay- 
rami giinii, hatib minberde, Isma Hi kurban etmegi okurken, alim, 
cahil, hepiniz feryadii figan ediyorsunuz, dogiiniiyorsunuz da, 
Muharremin onuncu asure giinii, Hasen, Hiiseynin sehid oldugu 

-133- 



icin dogiinen si'ilere, rafizi diyorsunuz) diyor. (Hiisniyye) kitabimn 
boyle bozuk yazilanna (Eshab-i Kiram) kitabimizm 83.cii ve son- 
raki sahifelerinde uzun cevablar vardir. 

Kurban bayramim ve onun hutbesini, Resulullah emretdigi icin 
yapiyoruz. Hutbeyi sessiz dinlemek lazimdir. Burada kimse bagir- 
maz ve dogiinmez. Islamiyyetde, musibetler icin bagirmak, dogiin- 
mek, matem tutmak, Allahii tealanm kaza ve kaderine karsi gelmek 
demekdir. Evet, sevdigi icin aglamak caizdir. Resulullah "sallallahii 
aleyhi ve sellem" kiymetli zevcesi Hadicet-iil kiibra "radiyallahii an- 
ha" ve cok sevdigi cigerparesi oglu Ibrahim vefat edince ve her ze- 
man medh etdigi amcasi Hamzayi "radiyallahii anh" Uhud gazasin- 
da sehid olmus goriince, pekcok iiziildu, ici yandi. Eshabimn oniinde 
cok agladi. Fekat, hie dogiinmedi. Hicbir zeman, matem tutmadi. 
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" zemanmda, Muharremin 
onuncu giiniine onem verilir, oruc tutulur, fazla ibadet yapihrdi. Fe- 
kat, o gun ve baska giin, daha biiyiik acilar cekdigi halde, matem tu- 
tulmazdi. Matem, hiristiyanhkda olur. Kafirler yapar. Ehl-i siinnet, 
isma'il "aleyhisselam" icin de, Hasen, Hiiseyn efendilerimiz icin de, 
senede bir kerre degil, her zeman uziiliir, aglar. Her Cum'a hutbede 
Hasen, Hiiseyn "radiyallahii anhiima" okununca, Ehl-i siinnetin ci- 
gerleri yanmakda, gozleri kan aglamakdadir. Fekat, Resulullah "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" matem tutmagi yasak etdigi icin, hicbir ze- 
man matem tutmazlar, taskmhk yapmazlar. 

Ehl-i siinnete, Ehl-i beytin diismanidir diyenlerin dili kuruma- 
hdir. Ehl-i siinnet alimlerinden, Ferideddm-i Attar "rahime-hulla- 
hii teala", (Tezkiretiil-evliya) kitabmda, imam-i Ca'fer Sadiki "ra- 
diyallahii teala anh" soyle anlatiyor: 

imain-i Ca'fer Sadik, millet-i islamm sultam, niibiivvet senedi- 
nin burhani idi. Her isi sadik, her bilgide alim idi. Evliyamn kalb- 
lerinin meyvasi, Seyyid-i enbiyamn cigerkusesi idi. imam-i Almin 
"radiyallahii anh" nakidi, Resul aleyhisselamm varisi idi. Arif-i 
asik imam-i Ca'fer Sadik, Ehl-i beytden idi. Ehl-i beytin hepsi bir- 
dir. Birinin sozii, hepsinin sozii demekdir. Onun yolu, oniki ima- 
mm "radiyallahii anhiim" yolu demekdir. Benim dilim ve kale- 
mim onu medh edemez. C un ki, her ilmde ve isaretlerde iistad idi. 
Biitiin evliyamn reisi idi. Hepsi ona giivenmisdir. Baska din sahib- 
leri de ona kosar. Ehl-i islam, ona uyar idi. Zevk sahibleri, onun 
pesinde, asiklar onun yolunda idi. Abidlerin mukaddemi, zahidle- 
rin miikerremi idi. Hakikatleri yazan odur. Kur'an-i kerimin sirla- 
nm cozen odur. Ehl-i siinnet ve cema'at icin, Ehl-i beyti "radiyal- 
lahii teala anhiim ecma'fn" sevmezler diyen ba'zi kimseler var. Bu 
cahillere sasarim. C un ki, Ehl-i siinnet demek, Ehl-i beyt demek- 

-134- 



dir. Ehl-i siinnet demek, Ehl-i beytin yolu demekdir. O kimseler ne 
kadar yanhs hayale saplanmrslar? Muhammed aleyhisselami se- 
venler, onun evladlarmi sevmez mi? Hatta, Ehl-i siinnetin imami, 
Muhammed bin idris Safi'inin, Ehl-i beyte olan asm sevgisi diller- 
de dolasdigi icin, bu biiyiik imama si'i diyenler oldu. Bu yiizden 
kendisini habs etdiler. Bunun icin, kendisi bir si'r yazmisdir ki, bir 
beytinin ma'nasi (Si'ilik, Muhammed aleyhisselamm evladim sev- 
mek ise, biitiin ins ve cin sahid olsun, ben sf'iyim. Ciinki, Ehl-i 
beyt-i nebeviyi cok seviyorum). 

Ehl-i beyti sevmek elbet cok iyidir. Fekat, Ehl-i beyti sevmek 
icin, Eshab-i kiramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" bir kismi- 
na diisman olmak lazimdir demek, cok fenadir. Boyle soyliyenle- 
rin Cehenneme gidecekleri, hadis-i serifde bildirilmisdir. 

(Ehl-i siinnet) demek, Ehl-i beyti ve Eshab-i kiramin hepsini 
"radiyallahii teala anhiim ecma'in" seven, hepsinin izinde giden 
miislimanlar demekdir. Ciinki, Ehl-i beytin ve Eshab-i kiramin yo- 
lu, aym bir yoldur ve Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" gos- 
terdigi tek yoldur. Ba'zi kimseler, islamiyyeti icerden yikmak icin 
diismanlar tarafmdan uydurulmus, bozuk yolda gidiyor. Eshab-i ki- 
ramin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" coguna diismanhk edi- 
yorlar. Yurdumuzdaki muslimanlan aldatabilmek icin, biz Ehl-i 
beytin "radiyallahii teala anhiim ecma'in" asiklariyiz. Bizim yolu- 
muz, Ehl-i beytin yoludur diyorlar. Boylece, kendi kiifr ve zindik- 
hklarim, o din biiyiiklerine, Ehl-i siinnetin goz bebeklerine bulasdi- 
nyorlar. Allahii teala, bunlan dogru yola getirsin! Biitiin miisliman- 
lan, bu felaket yoluna sapmakdan muhafaza buyursun! Amin. 

KERBELA VAK'ASI 

Kerbela vak'asim tarihler baska baska yazmakdadirlar. Hele 
ba'zi kitablar acikh hikayeler uydurarak, okuyanlan sasirtiyorlar. 
inanclanm, diisiincelerini kansdinyorlar. Yalan, uydurma yazilan 
ile okuyuculanm kendilerinin bozuk i'tikadma siiriiklemege cahsi- 
yorlar. Bunun icin, Kerbela vak'asi hakkmda her zeman herkesin 
dtisiincesi baska baska olmus, herkes kendi diisiincesinin dogru ol- 
duguna inanmisdir. Hindistamn biiyiik tarih alimi Muhammed Ab- 
diissekur Mirzapuri "rahime-hullahii teala", bu konuyu senelerce 
incelemis, isin dogrusunu meydana cikararak (§ehadet-i Hiiseyn) 
isminde miistakil bir kitab yazmisdir. Pakistanda, Karaside medre- 
se-i islamiyye talebesinden Gulam Haydar Faruki "rahime-hulla- 
hii teala", bu kitabi urdu dilinden farisidiline terceme ederek, (Re- 
fakat-i Hiiseyn) adini vermis, kitab 1395 (m. 1975) senesinde Ka- 
raside basilmisdir. Kitabm onsoziinde diyor ki: 

-135- 



islam dminde ilk olarak ortaya cikanlan ve bu dine zaran cok 
biiyiik olan ve bugiine kadar milyonlarca miislimamn dinden cik- 
masma, sapitmasma sebeb olan fitne, hurafeler, hayaller, uydurma- 
lar ve hususi maksadlar icin kurulmus, miislimanhga hie uymayan 
seylerdir. Bu fitneyi Ya'kub-i Kiileyninin oglu meydana cikarmis- 
dir. Bu cocuk, Abdullah bin Sebe' ismindeki yehudinin sapik, bo- 
zuk sozlerine aldananlardan biridir. islam dinini icerden yikmak, 
miislimanlan aldatmak icin, cok seyler uydurmus, yalanlan ile bir 
kitab meydana getirmisdir. Bu kitaba (Kali) ismini vermisdir. Son- 
ra ortaya cikan TUSI, MECLJSI ve baska azih sapiklar, Kafi kita- 
bmdaki ilkeleri yaymaga cahsarak, miislimanlar arasmdaki ayrihk 
ve bozgunculuk atesini koriiklemislerdir. Bunlar, (Takiyye) dedik- 
leri iki yiizliilugii dinlerinin esasi yapmislardir. Biitiin yikicihklan- 
m, dusmanliklarim Takiyye perdesi altmda yiiriitmuslerdir. Takiy- 
yelerinin en meshuru (Ehl-i beyt)e muhabbet etdikleri soziidiir. Bu 
sozleri ile milyonlarca miislimam, dogru yoldan cikarmislar, felake- 
te siiriiklemislerdir. Miislimanlan bunlarm tuzagma diismekden 
korumak icin, herseyden once, (Muhabbet-i Ehl-i beyt) takiyyesi- 
nin ic yiizunii ortaya koymak lazimdir. 

Muhammed aleyhisselamm yoluna sanlan ve Eshab-i kiramm 
izinde giden hakiki miislimanlara (Ehl-i siinnet) denir. Ehl-i siin- 
net alimleri "rahime-hiimullahii teala" (Muhabbet-i Ehl-i beyt) 
soziinun ma'nasina, yalmz iyi demekle kalmamislar, Ehl-i beyti 
sevmenin lmamn bir parcasi oldugunu bildirmislerdir. Sapiklar, 
inanclarmm temelinin, Ehl-i beyti sevmek oldugunu her zeman, 
sik sik soylemekde iseler de, her isleri, her hareketleri, kendileri- 
nin, Ehl-i beyte diisman olduklanm gostermekdedir. Bu soziimii- 
zii iyi anlamak icin, hazret-i Hiiseyni siinniler mi sehid etdi, yoksa 
sapiklar mi? Bunu iyi incelemek lazimdir. Onlarm kitablarmi oku- 
yan akh basmda bir kimsenin, sehid edenlerin siinni olduklarma i- 
nanmasi miimkin degildir. Cahilleri aldatmak icin, hazret-i Mu'a- 
viyenin ve Yezidin ismlerini ileri siiriiyorlar. Halbuki, bu vak'ayi 
anlatan kitablarm hicbirinde bu iki halifenin hazret-i Hiiseynin 
mubarek kam ile bulandigi acikca yazih degildir. Hazret-i Mu'avi- 
yenin hazret-i Hiiseynin sehid edilmesine kansdigi hie yazih olma- 
digi gibi, boyle bir emr verdigi de yazih degildir. Hazret-i Hiisey- 
nin sehadetinin hazret-i Mu'aviyenin zemanmda olmadigmi soz- 
birligi ile bildirmekdedirler. Yukanda ismi gecen molla Bakir 
Meclisi, hazret-i Mu'aviyenin vefat ederken, oglu Yezide yapdigi 
vasiyyeti soyle yazmakdadir: 

(imam-i Hiiseynin "radiyallahii anh" Resulullaha olan yakinh- 
gim biliyorsun. Kendisi, O hazretin mubarek bedeninden bir par- 

-136- 



cadir. O hazretin etinden ve kanmdan hasil olmusdur. Ben anhyo- 
rum ki, Irak ehalisi onu kendi yanlanna cagmrlar. Fekat, yardim 
etmeyip, yalniz birakirlar. Eger, senin eline duserse, Onun kryme- 
tini bil! Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" Ona olan yakm- 
hgim ve muhabbetini hatirla! Onun yapdiklanna karsihkda bulun- 
ma! Onunla aramizda kurmus oldugum saglam baglari sen kopar- 
ma! Onu incitmekden, Onu uzmekden cok sakm!) Hazret-i Mu'a- 
viyenin Yezide olan bu vasiyyeti (CilaiiPuyun) kitabmm 321. ci sa- 
hifesinde yazilidir. Bu kitabi, sfi liderlerinden Muhammed Bakir 
bin Murtada Feyzi Horasani yazmisdir. Molla Muhsin adi ile mes- 
hur olup, 1091 [m. 1679] senesinde olmusdur. Sfi ahundlarmdan 
Muhammed Taki Hamn yazmis oldugu f arisi (Nasih-ut-tevarfli) ki- 
tabinda diyor ki, Mu'aviye, oglu Yezide su vasiyyeti de yapmisdir: 
(Oglum, nefsine, hevesine uyma! Kendini Hiiseynin hakkmdan 
cok koru! Yarm Hakkin huzuruna cikacagin zeman, Hiiseyn bin 
Alinin kammn boynunda bulunmamasina cok dikkat et! Yoksa, o 
gun rahata, huzura kavusamazsin. Sonsuz azablara yakalamrsm!) 
Bundan sonra kitabmin 6. ci cildinin 111. ci sahifesinde, Abdullah 
ibni Abbasm bildirdigi hadis-i serifi soyle yazmisdir. (Ya Rabbi, 
Hiiseynin hurmetini ve serefini gozetmekde gevsek davranana be- 
reket verme!). Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii anh" hazret-i Hii- 
seyne karsi btitiin sozlerinde, hep edebli ve hiirmetli davrandigi gi- 
bi, yazilarmda da, Ona karsi hie saygisizhkda bulunmamisdir. Hal- 
buki, imam-i Hiiseyn, Ona karsi yazdigi mektublannda, sert keli- 
meler kullamrdi. Hatta, Yezid ve Abdullah boyle kelimeleri go- 
riince, hazret-i Mu'aviyeye, (Sen de boyle sert cevab ver!) dedikle- 
rinde, onlara karsi, hazret-i Mu'aviye giilerek: (ikiniz de yanhs ko- 
nusuyorsunuz. Ben, Hiiseyn bin Aliyi nasil ayblayabilirim? Benim 
gibi birinin, bir kimseyi ayblamasi ve herkesi buna inandirmaga ca- 
hsmasi, aklh bir kimsenin yapacagi is degildir. Hiiseyni nasil aybla- 
yabilirim? Allaha yemin ederim ki, Onun ayblanacak bir yeri yok- 
dur. Ona mektub yazanm. Fekat; Onu korkutucu, uziicii seyler 
yazmam) dedi. Si'i yazar, (Nasih-ut-tevarfli) kitabinm 6. ci cildi 78. 
ci sahifesinde, (Hulasa, Hiiseyni incitecek birsey yazmamisdir) de- 
mekdedir. 

Hazret-i Mu'aviye, hazret-i Hiiseyne karsi hep edebli ve saygi- 
h davrandigi gibi, Ona hizmet de ederdi. (Nasih-ut-tevarih) kita- 
bmda, acik olarak diyor ki: (Hazret-i Hiiseyne her sene binlerce 
dirhem giimiis gondermegi adet edinmisdi. Bundan baska, kiymet- 
li esya ve hediyyeler de gonderirdi). Bu kadar edebine ve hizmeti- 
ne karsi, hazret-i Hiiseynden hakaret, sikmti gordiigii zeman, bun- 
lara ehemmiyyet vermezdi. 

-137- 



Mu'aviyeye "radiyallahii teala anh", Yemenden harac mail 
gondermislerdi. Bu kafile, Sama giderken, Medineye ugradi. Haz- 
ret-i Hiiseyn "radiyallahii teala anh", bunlann hepsini alarak, Ehl-i 
beyte ve sevdiklerine taksim etdi ve hazret-i Mu'aviyeye soyle yaz- 
di: (Uzerlerinde mal ve amber yiiklii develeri Yemenden Sama go- 
tiiriiyorlardi. Size gotiirdiiklerini (Beyt-iil-mal) hazinesine koya- 
caklarim anladim. Bana lazim oldugu icin, hepsini ellerinden al- 
dim. Vesselam!) Hazret-i Mu'aviye, hazret-i Hiiseyne "radiyallahii 
anhiima" soyle cevab yazdi: (O deve kafilesine dokunmasaydm, 
bana getirdikleri zeman, senin nasibini, senden esirgemezdim. Fe- 
kat, ey kardesim, senin miidara edecek, tabasbus yapacak bir kim- 
se olmadigim biliyorum. Benim zemammda, sana kimseden bir za- 
rar gelmez. Ciinki senin kiymetini, yiiksek dereceni biliyorum. Her 
yapdigini hos karsilanm). Bu mektublar (Nasih-ut-tevarih) kitabi- 
nm 57. ci sahifesinde yazihdir. 

Emir Mu'aviye "radiyallahii teala anh", Sama gelip kendisine 
sogenleri de hos karsilardi. Onlara mal, para ihsan ederdi. Yukar- 
daki si'i kitabi, bunu da soyle anlatiyor: (Hazret-i Alinin yamndan 
Sama gelenler Mu'aviyeye kotii soylerler ve sogerlerdi. Onu inci- 
tirlerdi. Bunlara da Beytiilmaldan ihsanlarda bulunurdu. Zararsiz, 
sikmtisiz doniip giderlerdi.) (Sahife: 38). Bu yazilanlardan anlasih- 
yor ki, hazret-i Hiiseyni sehid etdirdi diyerek, hazret-i Mu'aviyeyi 
kotiilemek, cok cirkin iftira ve pek biiyiik yalan olmakdadir. 

Mu'aviye "radiyallahii teala anh" icin hazret-i Haseni "radiyal- 
lahii teala anh" zehrledi diyerek, kotiilemege kalkismak da, miim- 
kin degildir. Ciinki si'ilerin (Cila-iiPuyun) kitabinm 323.cii sahife- 
sinde de yazdigi gibi, hazret-i Hasen (Allaha yemin ederim ki, ba- 
na karsi, Mu'aviye, bunlardan daha iyidir. Bunlar si'i olduklanni 
soyliyorlar. Halbuki, beni oldiirmege kalkisdilar ve mallanmi cal- 
dilar) demisdir. 

Si'i kitablan, Yezidin de, bu cinayetlere kansmadigini ve sanil- 
digi gibi, kotii olmadigim cesidli sekllerde yazmislardir. Babasinm 
hazret-i Hiiseyn hakkmdaki vasiyyetini hie unutmadi. Hazret-i 
Hiiseyni Kufe sehrine cagirmak icin bir sey yazmadi. Onu oldiir- 
mege kalkismadi. Sehid edilmesi icin emr de vermedi. Sehid edilin- 
ce, sevinmedi. Hatta cok iiziildii, agladi. Onun icin matem yapil- 
masini emr etdi. Sehid edenlere karsi sert davrandi. Hazret-i Hii- 
seynin Ehl-i beytine cok saygi gosterdi. imam-i Hiiseynin Ehl-i 
beytinin Samdan Medineye gitmek arzulanni kabul edip, izzet ve 
ikram ile ve muhafaza altmda gonderdi. Bunlar, si'i kitablarmda 
uzun yazihdir. 

-138- 



Meshur sfi ahundu Molla Bakir Meclisi (Cila-iil'uyun) kitabi- 
mn 424. cu sahifesinde diyor ki: (Yezid, Ehl-i beyte karsi iyilikleri 
ile tanman Velid bin Ukbe bin Ebi Siifyam, Medineye vali yapdi. 
imam-i Hiiseynin ve evladlarmm "radiyallahii teala anhiim ec- 
ma'in" diismam olan Mervan bin Hakemi vazifeden aldi). 432. ci 
sahifesinde diyor ki, (Yezid, imam-i Hiiseynin diismam olsaydi, 
Onun diismanim valilikden ayirip, yerine Onun dostunu getirmez- 
di.) 424. cii sahifesinde diyor ki, (Velid, bir gece, imam-i Huseyni 
cagirdi ve Yezidin gonderdigi mektubu kendisine gosterdi. Mek- 
tubda hazret-i Mu'aviyenin vefat etdigi ve Yezide bfat olundugu 
yazihydi. imam-i Hiiseyn, bunu anlaymca, inna-lillah ayetini oku- 
du). Bu yazi da, hazret-i Hiiseynin hazret-i Mu'aviyeye diisman 
olmadigim ve onu hakiki miisliman bildigini gostermekdedir. 
Boyle bilmeseydi, Onun vefatim isitince, inna-lillah ayetini oku- 
mazdi. 

Zecir bin Kays imam-i Hiiseynin "radiyallahii teala anh" sehid 
edildigini Yezide bildirince, basim egip, ses cikarmadi. Sonra kal- 
dirip, (Huseyni oldiirmeyip, ona ita'at etmenizi istiyordum. Eger 
orada olsaydim, Huseyni afv ederdim) dedigi (Nasih-ut-tevarih)in 
269. cu sahifesinde yazihdir. Iranda basilmis olan, si'ilerin (Nehc- 
iil-ahzan) kitabmin 321. ci sahifesinde diyor ki: (Biri gelerek, Yezi- 
de, goziin aydin! Hiiseynin basi geldi dedikde, ona karsi gadaba 
geldi ve senin goziin hie aydm olmasm dedi). (Nasih-ut-tevarih) 
kitabmin 229. cu sahifesinde diyor ki: (Simir-zil-cevsen, imam-i 
Hiiseynin mubarek basim Yezidin online koyup, oviinerek, deve- 
min heybelerini altm ve giimiisle doldur ki, anasi ve babasi cihe- 
tinden insanlarm hepsinin en iyisi olan bir kimseyi oldiirdum de- 
yince, benden hicbir ihsan bekleme dedi. Simir korku icinde ve 
saskm olarak geri dondii. Diinyadan ve ahiretden nasib alamadi.) 
(Onu oldiireni Allah kahr etsin!) dedigi de, 272. ci sahifesinde ya- 
zihdir. 

Sfi kitablan acikca bildiriyor ki, hazret-i Mu'aviye ve Yezid, 
hazret-i Hiiseynin "radiyallahii teala anh" mubarek kamna bulas- 
madiklan gibi, ibn-i Ziyad ve ibn-i Sa'd ve hatta Simir de sehid e- 
denler arasmda degildir. (Refakat-i Hiiseyn) de yazih, sfi kitabla- 
rmda diyor ki: 

1) Imam-i Hiiseyn ile harb edenler, Samhlar ve Hicazhlar degil- 
di. Hepsi Kufe ehalisi idi. (Hulasat-iil-mesaib, s. 201). 

2) Imam-i Huseyni Irakhlar sehid etdi. Aralannda Samhlar 
yokdu. Ehl-i beyte zulm edenler, Kufelilerdi. (Mes'udi). 

3) Imam-i Huseyni sehid edenler arasmda $amhlarin bulun- 

-139- 



madigi iyi anlasilmisdir. (s. 21) 

4) Ebi Mahnef, ibn-i Ziyad askerinin seksen bin suvari oldugu- 
nu bildirdi. Bunlann hepsi Kufeli idi dedi. (Nasih-ut-tevanh, c. 6., 
s. 173). 

5) O zeman Kufeden baska yerlerde bulunan sfilerden hicbiri 
imama yardima gelmedi. Halbuki imam-i Hiiseyn, Kufelilerin 
mektublarma cevab yazarken, Basrahlara da mektub gonderip, 
kendisine yardim etmelerini istemisdi. Basra si'ileri de, yardim e- 
deceklerini yazmislardi. (Cila-ul'uyun). 

imam-i Hiiseyni Kerbelada sehid edenler, daha once, imam-i 
Aliye ve imam-i Hasene de hiyanet ve zulm etmislerdi. Oniki bin 
kisi, birleserek, imam-i Hiiseyne mektub yazdilar. Kendisini Kufe- 
ye da'vet etdiler. Yardim edeceklerine soz verdiler. Fekat, imam-i 
Hiiseynin gonderdigi, amcasi oglu Muslim bin Ukayli sehid etdiler. 
Sonra, imam-i Hiiseyn gelince, Yezidin askeri sekline girerek, onu 
da Kerbelada sehid etdiler. Miiseyyib bin Nuhbe ismindeki sfinin 
Omer bin Sa'd ibni Ebi Vakkas ile birlikde Kerbelaya gitdigini 
(Mecalis-iil-mii'minin) si'i kitabi yazmakdadir. 

6) Sis bin Rebfi, Omer bin Sa'dm emri ile, dort bin si'iye ku- 
manda ederek imama karsi saldirdi. (Cila-ul'uyun). 

7) imamm mubarek basmi kesmek icin, atmdan ilk inen habis, 
Sis bin Rebfi idi. (Hulasat-iil-mesaib, s. 37). 

8) Imam-i Hiiseyn, kendisine saldiranlar arasmda Miicar bin 
Haceri ve Yezid bin Harisi goriince, (bana yazdigimz da'vet mek- 
tublanm unutdunuz mu?) dedi. (s. 138). 

9) Imamm askerinin sol kol kumandam olan Habib bin Miiza- 
hir, imam sehid olunca giildii ve (Asure giinii, sevinc ve bayram ze- 
mamdir) dedi. 

10) Si'i alimlerinin meshurlarmdan kadi Nurullah Siisteri de, 
imam-i Hiiseyni sehid edenlerin si'i olduklanm bildirdi. 

Tenbih: Ehl-i siinnet alimleri, mezhebsizlerin dalaletde olduk- 
lanm ve islamiyyeti icerden yikmaga cahsdiklarim bildirmek icin, 
cok kitab yazdilar. Bu kiymetli kitablardan otuzikisinin ismi ve ya- 
zarlarimn ismleri ikiyuzaltmisiiciincu sahifedeki 80. ci mektubun 
sonunda bildirilmisdir. 



140- 



IMAM-I RABBANI AHMED FARUKI SERHENDI 

"Kuddise sirruh" 

HAZRETLERIMN HAL TERCEMESI 

(971 — 1034) — [1563 — 1624] 

Mektubat kitabi uc cild olup farisidir. icinde birkac da arabi 
mektub vardir. 1392 [m. 1972] senesinde, Pakistanda Karacide Na- 
zimabadda itina ile basilmisdir. istanbulda da ofset baskisi yapil- 
misdir. Bu farisi baskidan, bir aded, Birlesik Amerikada Kolombi- 
ya Universitesi kiitiibhanesinde mevcuddur. Mektubati, Muham- 
med Murad-i Kazani Mekki "rahime-hullahii teala", arabiye terce- 
me edip (Diirer-iil-meknunat) ismini vermisdir ve 1317 [m. 1898] 
senesinde Mekke-i miikerremede Miriyye matbaasmda iki cild 
iizere basilmisdir. istanbulda, Bayezidde belediye kiitiibhanesinde 
53 numarada mevcuddur. istanbulda, 1383 [m. 1963] senesinde of- 
set usulii ile yeniden basilmisdir. Bircok kitablan Pakistanda Kara- 
cide yeniden basilmisdir. Bunlardan, (isbat-i niibiivvet) kitabi, 
1394 [m. 1974] senesinde, istanbulda ofset usuli ile basilmisdir. Bu 
arabi kitabm hasiyesine, ya'ni kenanna, imam-i Rabbaninin "kud- 
dise sirruh" hal tercemesini de yazmisdir. Biz buradan bir kismini 
asagida bildirecegiz. imam-i Rabbaniyi "kuddise sirruh" daha ya- 
kmdan ve daha etrafh tammak istiyenlerin, Hace Muhammed Fad- 
lullahm farisi (Umdet-iil-makamat) kitabim ve Muhammed Hasim 
Bedahsinin (Berekat) kitabim okumalan lazimdir. ihlasm artmasi- 
na, imanm vicdanilesmesine yardim eden bu kitab da farisi olup, 
istanbulda ofset baskisi yapilmisdir. 

(Muhammed Murad-i Kazani, 1272 [m. 1855] de Rusyada Ka- 
zan vilayetinin Ufo kasabasmda dogmusdur. Memleketinde med- 
rese tahsilini iyi bitirip, 1293 [m. 1876] de Buharaya geldi. Buhara 
ve Taskendde ytiksek din bilgilerini okudu. 1295 [m. 1878] de Hin- 
distana ve Hicaza geldi. Medine-i miinevverede de okudu. Tesav- 
vufda da yetisdi. 1302 [m. 1884] de Resehat kitabim ve sonra Mek- 
tubati arabiye terceme etdi. Imam-i Rabbaninin "rahime-hullahii 
teala" hal tercemesini de arabi yazdi). 

Muhammed Murad-i Miinzavi "rahime-hullahii teala" baska- 
dir. Mektubati arabiye terceme etmemisdir. 

Gecmis insanlann hallerini, ilmlerini, cehllerini, salah ve dala- 

-141- 



letlerini anliyabilmek icin, cesidli yollar vardir. Bunlardan birisi: 
Bir mezheb, bir rejim, bir yol sahibi ise, kurdugu yolu incelemek- 
dir. Ikincisi: Eserlerini, kitablanni okumakdir. Ucuncusu: Onun 
hakkmda insaf ile soyleyip, meziyyet ve kusurlanni bildirenleri 
dinlemekdir. tmam-i Rabbamyi "kuddise sirruh" bu tie bakimdan 
da tedkik edelim: 

1 — imam-i Rabbani mticeddid ve mtinevvir-i elf-i sani Ahmed 
ibni Abdil-Ehadin yirmidokuzuncu babasi, Emir'til-mti'minm 
Omer-ul-Fartikdur "radiyallahti anh". Dedelerinin hepsi zemanla- 
rmin btiytik alimi, salih, fadil kimseleri idi. 

2 — Bir kimseyi dtinyaya gelmeden evvel haber veren mtijde- 
ler, zan ile ve yaklasik olur. ism ile, memleket ile bildirilmez. Meh- 
di hakkmda haberler boyledir. Bunun icindir ki, zeman zeman 
Mehdilik iddi'asmda bulunanlar eksik olmamisdir. Din imamlan- 
miz icin verilmis olan mujdeler de boyledir. Mesela (Din yer yii- 
ziinden kalkip Siireyyaya [ya'niUlker denilen yildiz ktimesine] git- 
se, Asyadan cikan bir gene onu yakalar getirir) ve (insanlar sikisip 
giicliiklerini eozeeek alim ararlar. Medine-i miinevveretleki alim- 
den daha iistiiniinii bulamazlar) ve (Kiireys kabilesintlen olanlara 
dil iizatmayiniz. Onlardan bir alim, yer yiiziinii ilm ile dolduracak- 
dir) hadis-i serifleri de boyledir ki, birincisi imam-i a'zam Ebu Ha- 
nifeyi, ikincisi imam-i Malik bin Enesi, tictinctisti de imam-i Sa- 
fi'inin gelecegini mtijdelemekdedir denildi "radiyallahti anhtim ec- 
ma'm". Bu haberlerin hepsi, ne kadar kuvvetli olsa da, zan olup, 
ilm ve kat'iyyet bildirmez. Dostlar icin ilm gibi olup, dusmanlarm, 
inad ve inkar edenlerin cehllerini artdinr. Ctinki kabtil edenlerin 
coklugu ve buytikltigti karsismda red ve inad etmek ya sefahet ve 
alcakhk veya cahillikdir. iste imamlanmiz hakkmdaki yukandaki 
hadis-i serifleri kabtil etmeyip inad eden vehhabiler boyledir. Meh- 
diyi inkar edenler de boyle olup, bircok hadis-i seriflere inanmamis 
oluyorlar. Bunun icin Mehdi gelecegine inanmiyan kafir olur, de- 
nildi. Bunun gibi, yehtidiler ve hiristiyanlar, kendi kitablarmda 
Muhammed aleyhisselamm gelecegi mujdelendigi halde inanmi- 
yorlar. Mti'minler ise, kat'i olarak inamyoruz. imam-i Rabbani "ra- 
diyallahti anh" icin de, boyle mujdeler vardir ve dostlan icin kat'i 
ve muhakkakdir. Dusmanlarm da, inkar ve inadi artmakdadir. ina- 
nanlann faidesi kendine, inanmiyanlarm zaran da kendinedir. 
Mti'minin, tammadigi bir mti'mine bile iyi zanda bulunmasi lazim- 
dir. 

O halde haklannda cildlerle kitab yazilmis olan ve eserleri 
dunyayi doldurmus bulunan ve onlarm izinde gidenler zemanlan- 
nin en kiymetlisi, en sevileni olan, iyilikleri gtines gibi her yerde 

-142- 



parhyan Evliyaya iyi zan lazim olmaz mi? 

3 — Peygamberimiz "sallallahu aleyhi ve sellem" buyurdu ki 
(Ummetimden Sila isminde biri gelecekdir. Onun sefa'ati ile Cen- 
nete cok kimseler girecekdir). Bu hadis-i serifi, imam-i Siiyuti "ra- 
hime-hullahii teala", Cem'ul-cevami' kitabmda yaziyor. imam-i 
Rabbani "kuddise sirruh" Evliyanm (vahdet-i viicud) iizerindeki 
sozlerini genis aciklayip, islamiyyete uygun oldugunu isbat ederek, 
ahkam-i islamiyye ile tesavvufu vasl etmis, ya'ni (Sda) ismini hak 
etmisdir. Bir mektub sonunda (Beni iki derya arasmda Sila yapan 
Allahii tealaya hamd olsun) diye diia etmisdir. Eshabi arasmda bu 
ism ile meshur olmusdur. Hadis-i serifde mujdelenen Sila ismini 
ondan evvel kimse almamisdir. Bu ismin, imam-i Rabbaniye layik 
oldugu, giines gibi meydandadir. Buna inanan, ona sevgili olur. 
Inanmakda yanildi ise, veliye, halis miislimana, iyi zanda bulundu 
diye, diinyada ve ahiretde ayblanmaz. 

Imam-i All "radiyallahii anh" buyurdu ki, si'r: 

Tabib ile tabi'iyyeci zan etdi ki insanlar, 

oliip ciirudiikde, bir daha var oimaziar. 

Soziinuz dogru cikarsa, degilim hie zararda, 

soziim dogru oldugundan, kalacaksimz Cehennemde. 

4 — Mevlana Cami "kuddise sirruh" (Nefehat) kitabmda diyor 
ki: Seyh-til-islam Ahmed Namiki Cami buyurdu ki: (Evliyanm cek- 
digi riyazetlerin, sikmtilann hepsini yalmz basima cekdim ve daha 
cok da cekdim. Allahii teala, Evliyaya verdigi hallerin, ihsanlarm 
hepsini bana verdi. Her dortyiiz senede, Ahmed isminde bir kulu- 
na boyle biiyiik ihsanlar yapar ve bunu herkes goriir). Ahmed Ca- 
miden, imam-i Rabbani "kuddise sirruh" zemanma kadar dortyii- 
zotuzbes sene olup, bu zeman icinde Evliya arasmda bu buyiikliik- 
de, Ahmed isminde biri bulunmadi. Ahmed Caminin haberi, bii- 
yiik bir zan ile imam-i Rabbaniye "radiyallahii annum" aid olmak- 
dadir. Seyh-iil-islam Ahmed Caminin "kuddise sirruh" (Benden 
sonra benim ismimde onyedi kisi gelir. Bunlarm sonuncusu bin ta- 
rihinden sonra olup, en biiyiigii ve en yiiksegi odur) sozii de, bu 
zanm kuvvetlendirmekdedir. 

5 — Halil-ul-Bedahsi "kuddise sirruh" buyuruyor ki: Silsilet- 
iiz-zeheb biiyiiklerinden Hindistanda bir kamil gelir ki, asnnda o- 
nun gibi bulunmaz. Hindistanda bu silsileden, imam-i Rabbaniden 
"kuddise sirruh" baska meydana cikmamis oldugundan, bu habe- 
rin ona aid olmasi zaruri lazimdir. 

6 — Imam-i Rabbani Ahmed Faruki "kuddise sirruh", dokuz- 

-143- 



yiizyetmisbir hicri senesinde Hindistanda Lahor ile Delhi arasm- 
daki cadde iizerinde bulunan Sihrind sehrinde diinyaya gelmisdir. 
Sihrind, siyah arslan demekdir. Ciinki, bu sehrin yeri evvelce ars- 
lanlar ormam imis. Sehri evvela sultan Firuz sah kurmusdur. I- 
mam-i Rabbani diinyaya gelince cocuklara mahsus olan hastahga 
yakalandigmdan, babasi, bunu iistadi olan Sah Kemal kihteli Ka- 
diriye gostermis, iistadi: Korkma! Bu cocuk cok yasiyacak ve bti- 
yiik bir zat olacak buyurmus ve cocugu elinden tutup, agzmdan op- 
miisdiir. O zeman Abdiilkadir-i Geylaninin "radiyallahii anh" fey- 
zi ve nuru, viicud-i mubarekini kaplamisdir. ilk tahsilini babasm- 
dan okuyup, arabi ogrenmis, kiiciik yasinda Kur'an-i kerimi ezber- 
lemisdir. Sesi giizel oldugundan biilbiil gibi okur idi. Muhtelif ilm- 
lere aid kiiciik kitablan ezberlemis, sonra Siyalkut sehrine gidip 
oralarda Mevlana Kemaleddm-i Kismiriden ulum-i akliyyenin 
ba'zismi gayet iyi okumusdur. Mevlana Kemaleddin "kuddise sir- 
ruh", meshur Abdiilhakim-i Siyalkutinin hocasi olup, zemamnm 
en yiiksek alimi idi. Hadis, tefsir ve ba'zi usul ilmlerinden, icazeti, 
alim-i rabbani Kadi Behlul-i Bedahsaniden almisdir. Onyedi yasm- 
da iken, tahsili temamlayip, ma'kul, menkul, Fiiru' ve Usui ilmle- 
rinin hepsinden icazet aldi. Tahsili esnasmda Kadiri ve Cesti bii- 
yiiklerinin kalblerindeki feyz ve lezzeti babasmdan aldi. Babasinm 
hayatmda zahir ve batm ilmlerini taliblere ogretmege basladi. Bu 
anlarda (Risaletiit-tehliliyye) ve (Risaletiir-reddir-revafid) ve (Ri- 
saletii isbatin-niibiivve) ve baska bircok kitablar yazmisdir. Ede- 
biyyata cok merakh olup, fesahati, belagati, siir'at-i intikali, zeka- 
smm siddeti herkesi hayretde birakiyordu. 

7 — Bu kadar ilmi ve herkesin iistiinde kemali ile birlikde kal- 
bi Ahrariyye biiyiiklerinin aski ile yamyordu. Bu yolda yazilmis 
kitablan okuyordu. Babasinm vefatmdan bir sene sonra, hacca 
gitmek iizere Sihrindden cikdi. Hindistamn hiikumet merkezi 
olan Dehli [ya'ni Delhi] sehrine gelince, orada Muhammed Baki 
billahi "kuddise sirruh" ziyaret etdi. Huzuruna girince, kalbinde 
bir nur parladi. Miknatis igneyi ceker gibi, cekildi. Simdiye kadar 
duymadigi, bilmedigi seyler kalbine doldu. Hacdan sonra ugrayip 
istifade etmegi niyyet etdi ise de, kalbindeki sevgi ve arzu, kendi- 
sini birakmayip, ertesi giin huzuruna gelip Ahrariyye feyzine ka- 
vusmak sevkini bildirdi. Hizmetinde kaldi. Edeble, can kulagi ile 
sozlerine ve hallerine baglandi. Ya'ni Ka'beye gitmekden vazge- 
cip, Ka'be sahibini taleb etdi. Yiiksek kabiliyyeti ve biitiin varhgi 
ile cahsip, biitiin kemalat kendisinde hasil oldu. Ustadimn da lutfii 
ve himmeti ile iki ay icinde kimsede goriilmiyen hallere kavusdu. 
Birkac ay sonra iistadmdan Ahrariyyenin kaydsiz sartsiz tarn ica- 

-144- 



zetini aldi. Memleketine donmesi emr olundu. Ustadi, talebesin- 
den cogunun yetisdirilmesini ona birakip, bunlan da arkasindan 
Sihrinde gonderdi. Memleketine gelince, zahiri ve batmi ilm ve 
nurlanm diinyaya yaymaga, talibleri yetisdirmege ve yiikseltmege 
basladi. Sohreti aleme yayilip, her tarafdan gelen asiklar arasmda, 
kendi ustadi da, onun nurundan faidelenmege geliyordu. Herke- 
sin kalbini ilm ve nur ile dolduruyor, Muhammed aleyhisselamm 
dinini diriltiyor ve kuvvetlendiriyordu. Zemanmm padisahlarim, 
vali, kumandan, alim, hakimlerini cok te'sfrli mektublar ile dine, 
siinnet-i seniyyeye tesvik ediyordu. Cok alim ve evliya yetisdiri- 
yordu. 

8 — Ilm-i batmi Muhammed Bakiden "kuddise sirruh" aldigi 
halde, Allahti teala, ona daha fazlasmi ihsan eyledi. Kendisine 
mahsus olan ilmleri de, cihana yaydi. Ustadi da, bu yeni ilmlere ka- 
vusmak icin huzuruna gelir, hurmetle otururdu. Hatta birgiin, gel- 
digi zeman, kendisini kalbi ile mesgul goriip, odaya girmedi, hiz- 
metciye de, haber verip rahatsiz etme! dedi ve sessizce kapida bek- 
ledi. Bir miiddet sonra imam-i Rabbani "kuddise sirruh" kalkip 
kapida kim var? deyince, ustadi: Fakir, Muhammed Baki "rahime- 
hullahii teala", dedi. Bu ismi duyunca, kapiya kosup edeb ve teva- 
zu' ile karsiladi. Ustadi kendisine cok miijdeler vermis, ahbabma 
medh etmis ve olecegi zeman biitiin talebesine, ona tabi' olmalan- 
m emr etmisdi. 

9 — Hace Muhammed Bakinin "kuddise sirruh" talebesinin en 
buyiiklerinden ve en yiiksek alimlerden olan Seyyid Muhammed 
Nu'man "rahime-hullahii teala" diyor ki: imam-i Rabbaniye tabi' 
olmagi hocam bana soyleyince, buna liizum olmadigim anlatmak 
icin, (kalbimin aynasi ancak sizin parlak kalbinizin nuruna karsi 
duruyor) dedim. Hocam sert bir sesle: (Sen, Ahmedi ne samyor- 
sun? Onun, giines olan nuru, bizler gibi binlerle yildizi ortmekde- 
dir) buyurdu. 

10 — Hace Muhammed Baki, zemanmm alimlerinin buyiikle- 
rinden daha ba'zi ahbabma yazdigi mektublardan birisinde buyu- 
ruyor ki: (Sihrind) sehrinden bir gene geldi. ilmi pek cok. Her ha- 
reketi ilmine uygun. Birkac gun bu fakirin yanmda bulundu. Onda 
cok seyler gordiim. Diinyayi, nurla dolduracak bir giines olacagini 
anhyorum. Akrabasi ve kardeslerinin hepsi de, pirlanta gibi, kiy- 
metli ve alim yigitler! Onlarm da, az zemanda, ne cevherler olduk- 
lanm anladim. Hele Ahmedin ogullan da var ki, herbiri, Allahii te- 
alanm birer hazinesidir. 

11 — Bir kerre de buyurdu ki, bu iic dort sene icinde, herkese 

- 145 - Eshab-i Kiram - F:10 



dogru yolu, kurtulus yolunu gosterecegim diye ugrasdim. Elham- 
dtilillah ki, bu gayretim bosa gitmedi. Ciinki, onun gibi biri meyda- 
na geldi. 

12 — Hace Muhammed Baki "kuddise sirruh", bir kerre de bu- 
yurdu ki, kalblere deva, ruhlara sifa olan bu tohumu Semerkand ve 
Buharadan getirip Hindistanm bereketli topragma ekdim. Talible- 
rin yetisip kemale gelmesi icin ugrasdim. O, her dereceyi asrp tis- 
tunliiklerin sonuna varmca, kendimi aradan cekip, talebeyi ona bi- 
rakdim. 

13 — Hace Muhammed Baki billah "kuddise sirruh", imam-i 
Rabbaniye "kuddise sirruhuma" yazdigi bir mektubda buyuruyor 
ki: Allahii teala size, en yiiksek dereceye yetismek ve herkesi de 
yetisdirmek nasib etsin! Misra'; 

Kerimlerin sofrasindm topraga da nasib vardirl 

Miibalaga degil, isin dogrusu soyledir ki, Seyh-iil-islam Abdiil- 
lah-i Ensari "rahime-hullahii teala" buyurmus ki, (Beni, Ebiil Ha- 
sen-i Harkani "rahime-hullahii teala" yetisdirdi. Fekat Harkani 
simdi sag olsaydi, hocam oldugunu diisiinmez, gelip oniime diz co- 
kerdi.) Bizim durmamiz, ihtiyacimrz olmadigmdan veya ehemmiy- 
yet vermedigimizden degil, belki kabul isaretini gozetmekdeyim. 
Isin dogrusu budur. Allahii teala, bizlere hidayet ihsan eylesin! 
Kendini begenmekden ve aldanmakdan korusun! Bu mektubumu 
size getiren Nisapurlu Seyyid Salih, kalbinin derdine care icin ba- 
na geldi. Vaktim, halim buna elverisli olmadigmdan, vaktlerini ya- 
mmda ziyan etmemesi icin, size gonderiyorum. insaallah lutf ve 
yiiksek teveccuhiiniize kavusarak isti'dadi kadar bir seyler ahr. 

14 — Allahii teala, ilm ve irfan fukarasim, bir seyden nasibi ol- 
mryanlan, sevip secdigi Evliyasi "rahime-hiimullahii teala" hurme- 
tine maksadlarma kavusdursun! Evliya kaynagi olan makaminiza 
ihlas ve saygilanmi arz edemedim. Evet, halleri dogru olan bir hu- 
zura, ancak bu kelimeyi yazmak miimkindir. Size talebem demek, 
hayasizhgm en asagisi ve goriiniisiin soylenmesi olup, hakikati ort- 
mek olur. Bize lazim olan, haddimizi bilmek, yersiz konusmamak- 
dir. Diialarmizi istirham ederim efendim. 

15 — Ustadindan baska, o zemamn biiyiik alimlerinden, ka- 
millerinden bircogu, ona, layik olan medh-ii senalarda bulunmus- 
lar, ona karsi edebsizce soyliyenlere cevab vererek, hepsi onun 
ma'rifet lsigi etrafma pervane gibi toplanmislardir. Bunlardan par- 
makla gosterilen en biiyiikleri, mesela, Fadlullah-i Burhanpuri, 
Mevlana Haseniilgavsi, Mevlana Abdiilhakim-i Siyalkuti, Mevla- 

-146- 



na Cemaleddin-i Taluvi, Mevlana Ya'kub Sirfi, Mevlana Haseniil 
Kubadani, Mevlana Mfreksah, Mevlana Mir Mii'min, Mevlana 
Can Muhammed Lahuri ve Mevlana Abdiisselam Diyukidir. Mu- 
haddis Abdiilhak-i Dehlevi, omriiniin cogunu ona karsi gelmekle 
gecirip, son zemanlarmda kalb aynasi nefsinin pas ve tozlarmdan 
kurtulup, o giinesin nurlan kalbini parlatmca, onun medhine ve i- 
nadcilann iftiralanm red etmege baslamisdir. 

16 — Mesela Fadl Burhanpuri onun giizel evsafmi, dogru hal- 
lerini dinlemekden hoslamr, kiymetli ma'rifetlerini isitmekle 
zevklenirdi. Onun, kutbiil-aktab, ya'm zemanimn imami oldugu- 
nu ve hakikat sirlanndan verdigi haberlerin hep dogru ve cok kiy- 
metli oldugunu ve sozlerinin dogruluguna ve hallerinin yiiksekli- 
gine alamet, islam dininin biitiin inceliklerine tabi' olmasi ve her- 
kesin onu sevmesi oldugunu soylerdi. imam "kuddise sirruh" habs 
oldugu zeman, kurtulmasi icin bes vakt nemazda cok diia ederdi. 
Kendisine Sihrind taraflanndan talebe gelince (Siz imam-i Rabba- 
niye yakm olup da, ilmi, ma'rifeti baska yerlerde anyorsunuz. Gii- 
nesi birakip, yildizlarm lsigma kosuyorsunuz. Sizlere sasryorum) 
derdi. 

17 — Haseniil Gavsi, onu cok medh ederdi. (Menakibiil-evliya) 
kitabmda, imam icin (Mahbubiyyet makaminm sahibi ve vahda- 
niyyet meclisi kiirsisinin zineti ve ferdiyyet makaminm ehli, kut- 
biyyet mertebesinin reisi) yazmakdadir. 

18 — Mevlana Abdiilhakim-i Siyalkuti, imama "rahime-hii- 
mallahii teala" cok ta'zim ve hurmet ederdi. inkar edenlerle miica- 
dele ederdi. Ona (Miiceddid-i elf-i sani) diye hitab ederdi. Ona bu 
ismi evvel soyliyen budur dediler. inkar edenlere karsi (Biiyiikle- 
rin sozlerine, maksadlanni anlamadan i'tiraz etmek cahillikdir. 
Boylelerin sonu felaketdir. ilm ve feyz kaynagi, irfan menba'i iis- 
tad Ahmedin sozlerini red etmek, bilmemezlik ve anlamamazlik- 
dandir) yazmisdir. 

19 — Belh sehrinde bulunan mfr Muhammed Mii'min Kiibre- 
vi, talebesinden birini, inabet ve tevbe ve siiluk icin imam-i Rabba- 
ninin "kuddise sirruh" huzuruna gonderdi. Gelince, iistadindan ve 
Seyyid Mireksahdan ve Hasen-i Kubadani ve Kadil Kudat Tulek- 
den selam getirdi ve dedi ki, iistadim mir Muhammed Mii'min bu- 
yurdu ki, ihtiyarhgim mani' olmasaydi ve yerim yakm olsaydi, gi- 
dip dersinden istifade eder, oliinciye kadar ona hizmetcilik eder- 
dim. Kimseye nasib olmiyan nurlan ile kalbimi aydmlatmaga cah- 
sirdim. Bedenim uzakda, gonliim ise, onunla oradadir. Bu fakiri, 
huzurunda bulunan temiz talebesi gibi kabul buyurmasim ve mu- 

-147- 



kaddes nurlarmdan ruhuma lsik salmasini yalvannm ve benim icin 
de mubarek elini op! dedi, deyip imamin "kuddise sirruh" bir da- 
ha elini opdti. Veda' edip aynlirken de dedi ki: Belh sehrindeki 
azizler, kendilerine, yiiksek hakikatleri bildiren mektublarimzdan 
gondermenizi istirham etdiler. Imam-i Rabbani "kaddesallahii sir- 
re-hiil-aziz" doksandokuzuncu mektubu yazip, diger birkac mek- 
tubla beraber verdi. Bir zeman sonra, Belhden Hindistana gelen 
ba'zi sadiklar dedi ki, imamin "kuddise sirruh" mektubu, mir Mu- 
hammed Mii'mine gelince, okurken zevkinden yerinde duramiyor- 
du ve sultanularifin Bayezid ve Seyyidut-taife Ciineyd ve bunlar 
gibi biiyiikler simdi sag olsalardi, imam-i Rabbaninin "kuddise sir- 
ruh" oniinde diz cokerler, hizmetinden aynlmazlardi, demisdi. 

20 — O zemanm ariflerinden biri diyor ki, alimlerin, imam-i 
Rabbaninin "kuddise sirruh" yazilarmdan nasibleri, cahillerin ha- 
kimlerden duyduklan hikmetleri anlamalan gibidir. 

21 — O zemanm, ilmi ile amel eden dindar alimlerinden biri 
buyuruyor ki: Kalb ve ruh ilmlerinin miitehassislan, ya kitab tas- 
nif ederler veya te'lif ederler. Tasnif demek, bir arifin kendine bil- 
dirilen ilmleri, esran, dereceleri yazmasidir. Te'lif ise baskalarmm 
sozlerini kendine mahsus bir sira ile toplayip yazmasidir. Tasnif 
cok zemandan beri diinyadan kalkdi. Yalmz te'lif kaldi. Fekat, 
imam-i Rabbaninin "kuddise sirruh" yazilan, dogrusu, tasnifdir. 
Te'lif degildir. Ben, onun talebesi degilim. Fekat insaf ile soyle- 
mek lazim gelirse, onun yazilarma cok dikkat ediyorum. Baskala- 
rmm sozlerini bulamiyorum. Hepsi kendi kesfleri, kalbine gelen 
ilmleridir. Hepsi de, yiiksek, makbul ve giizel ve islam dmine uy- 
gundur. 

22 — O zemanm en biiyiik kadisina, imam-i Rabbaninin "kud- 
dise sirruh" halleri soruldukda, dedi ki: Kalb ve ruh alimlerinin 
sozlerine ve hallerine bizim akhmiz ermiyor ve almiyor. Fekat 
imam-i Rabbaninin "kuddise sirruh" hallerini goriince, gecmis 
Evliyamn hallerini ve sozlerini anladim ve bildim. Bundan evvel, 
gecmis Evliyamn acayip hallerini, garib ibadetlerini okuyunca, ta- 
lebenin bunlan, btiyiilterek yazmis olmalan hatinma gelirdi. O- 
nun hallerini, vaziyetlerini goriince, bu dusiince ve tereddiitlerim 
kalmadi. 

23 — Hadis alimi, Abdiilhak-i Dehlevi, ilk zemanlar, imam-i 
Rabbani "kuddise sirruh" hazretlerinin yazilanm begenmez, i'ti- 
razlar yazardi. Fekat, son zemanlarmda, Allahli tealamn inayetine 
kavusarak, yapdiklarma pisman oldu. Tevbe etdi. Hace Muham- 
med Bakinin me'zunlarmdan, Mevlana Hiisameddm Ahmede, bu 

-148- 



tevbesini soyle yazdi: Allahu teala, Ahmed-i Farukiye selametler 
ihsan etsin! Bu fakirin kalbi, simdi ona karsi cok halis oldu. Bese- 
riyyet perdeleri kalkdi. Nefsin lekeleri temizlendi. Yol birligini bir 
tarafa birakalim, boyle bir din buyiigiine karsi durmamak, akl ica- 
bi idi. Ne insafsizlik, ne cahillik etmisim. Simdi kalbimde, vicda- 
nimda duydugum mahcubiyyeti, ona karsi kiicuklugumti anlata- 
mam. Kalbleri cevirmek, halleri degisdirmek, Allahu tealaya mah- 
susdur. Abdiilhak-i Dehlevi "rahime-hullahii teala" kendi cocuk- 
larma da mektub yazarak (Ahmed-i Farukmin "sellemehullahii te- 
ala" sozlerine karsi i'tirazlanmm miisveddelerini yirtiniz! Kalbim- 
de ona karsi hicbir bulamkhk kalmamisdir. Kalbim ona karsi halis 
olmusdur) dedi. Goriiliiyor ki, evvelki i'tirazlan insanhk icabi imis. 
Iste inkar edenlerin hepsi de boyledir. Cenab-i Hak, diledigine, 
merhamet ederek, inkar Cehenneminden kurtanp, tasdik Cenne- 
tine kavusdurur. Tevbesinin sebebi iyi bilinmiyor. Ba'zilan diyor 
ki: Resulullahi "sallallahii aleyhi ve sellem" rti'yada gordii ve inka- 
rmdan dolayi kendisini azarladi. Ba'zilan da diyor ki, imam hak- 
kmda Kur'an-i kerimden kur'a cekdi (yalanci ise, zarari onadir. 
Dogru soyliiyorsa, Allahu teala va'd etdiklerinden ba'zisim basini- 
za getirir!) mealindeki ayet-i kerime cikdi. Bir kerre de (Onlar Al- 
lahu tealamn sevgili kullandir. Ahs verisde bile Allahu tealayi 
kalblerinden cikarmazlar) ayet-i kerimesi cikdi. Ba'zilan da diyor 
ki, ona karsi i'tirazlan, diismanlarm gonderdigi uydurma bir mek- 
tub sebebi ile idi. isin dogrusunu anlaymca, pisman olup tevbe et- 
di. 

Tenbih: Cocuklan babalanndan mektub almca, miisveddeleri 
yok etdiler. Fekat ba'zilan baskalarmda kaldi. Birkac farisi kitab- 
da bunlann yazildigi goriilmiis ve gayet giizel cevablar verilmisdir. 
imam-i Rabbaniyi "kuddise sirruh" goriip medh eden alimlerin 
hepsi yazilsa aynca bir kitab olur. 

24 — BESINCI MANZARA: Fadl ve kemalin sohret bulmasi, 
hased edicilerin cogalmasina sebeb olur. Adem aleyhisselamdan 
beri boyle olmusdur. Cahillerin hasedi, hased olunanda ni'metle- 
rin coklugunu gosterir. Peygamber efendimiz "sallallahii aleyhi ve 
sellem" buyuruyor ki: (insanlar icinde belalann cogu peygamber- 
lere "aleyhimiissalatii vesselam", sonra alimlere ve daha sonra da, 
salihlere gelir). imam-i Rabbaniye de "kuddise sirruh" belalardan 
cok nasib diisdii. Nasil diismez ki, miiceddid-i elf-i sani idi. Ya'ni 
Allahu teala onu, Peygamber efendimizden "sallallahii aleyhi ve 
sellem" bin sene sonra, dfn-i islami yenilemek ve kuvvetlendir- 
mek icin gondermisdi. Yenilemek, degisiklik yapmadan kolayca 
olur mu? Giinahlann, bid'at ve hurafelerin cogaldigi, dalaletin ya- 

-149- 



yildigi, bilhassa vahdet-i viicud taklidcilerinin din alimi tamndigi 
bir zemanda, islam dinini kuvvetlendirmek, bunlan temizlemek 
kolay midir? 

25 — Sah Ahmed Veliyyullah-i Dehlevinin 1176 [m. 1762] oglu 
Mevlana sah Abdiil'aziz 1239 [m. 1824] "rahime-hiimullahu teala" 
diyor ki: (Vahdet-i viicud, miislimanlar arasmda cesidli sekllere so- 
kuldu. Cahiller, biiyiiklerin sozlerinin ma'nalanm anlamiyarak ze- 
manla dinden cikdi. Bu yiiksek ve kiymetli bilgi, dinin yikilmasma 
yol acdi. Tekke seyhleri, bu yiizden, zmdikhga sapdi. Tutduklan 
yol, cahil halk arasmda yayildi. [Bu hal islam diismanlannin ek- 
meklerine yag siirdii. Dinsizleri ve ahlaksrzlan tesavvuf sairi diye 
tamtmaga, bunlarm kiifr dolu sozlerini, edebiyyat kitablarmda 
genclere okutmaga basladilar.] Allahii teala, kullanna aciyarak, 
Imam-i Rabbani "radiyallahii anh" gibi bir miiceddid yaratdi. Ona 
derin ilmler ihsan eyledi. Bununla, kullarimn zihnlerini temizledi. 
Hakki batildan ayirip, batih cok kalblerden kaldirdi. 

Iste, bunun icin ba'zi kimselerin cefasina, oklanna ve iftiralan- 
na ugradi. Bircok alimlerin, fadillarm, kamillerin kendi yollarm- 
dan ayrihp, rehberlerini birakip, imamm etrafma ve hizmetine ko- 
susmalan da, hasedcileri artdirdi. imami tehliikeye diisiirmek icin, 
hilelere basladilar. Mesela, Ctineyd, Bayezid gibi biiyiik mesayihi 
asagi goriiyor, diyerek, cahil tabakayi aldatdilar. Yiiksek mesayi- 
hin bildirdigi vahdet-i viicudii inkar ediyor, diyerek, goriisleri kisa 
olanlan, imamdan sogutmaga basladilar. Onu sevenlere de, mesa- 
yih-i izami inkar ediyor, Allahii tealanm ma'rifetine vasitasiz ola- 
rak kavusdum diyor, dediler. Nihayet, hiikumeti tammiyor, kanun- 
lara uymuyor diye siyasi leke siirmege ugrasdilar. Bir miislimanm 
soyliyemiyecegi iftiralan soylediler. 

26 — Mesayih-i kirami asagi goriiyor sozii, temamen iftira idi. 
Mektubatda onlara nasil hurmet ve ta'zim etdigini ve her asrda, 
diismanlarm ele aldiklan sozlerine ne giizel ma'nalar verdigini, iyi 
ma'naya ceviremediklerine de, baslangicda hata ile soylenmis o- 
lup, sonra yiiksek derecelere yetiserek bunlan diizeltmislerdir, de- 
digini okuyanlar, hemen anlar. Kesfdeki hatalann, ictihad hatalan 
gibi afv olundugunu, belki sevab verildigini bildirmekdedir. Vah- 
det-i viicudii de inkar degil, ne giizel izah etdigini ve bu mes'elede 
hem islam dminin namusunu korudugunu ve hem biiyiiklerin hur- 
metlerini gozetdigini, Mektubati okuyanlar bilir. 

27 — O zemanm sultam olan Selim cihangir hamn devlet 
adamlan, hatta biiyiik veziri ve bas miiftisi ve hatta haremi Ehl-i 
siinnet degildi. Halbuki imamm bircok mektublan ve bilhassa ay- 

-150- 



nca yazdigi (Redd-i revafid) risalesi, mezhebsizleri red etmekde, 
cahil, ahmak ve aleak olduklarim anlatmakdadir. imam-i Rabbani 
bu risalesini Buharada bulunan en biiyiik Ozbek ham Abdiillah-i 
Cengizi hana yollamisdi. (Bunu Iranda sah Abbas-i Safeviye gos- 
terin! Kabul ederse ne iyi, etmezse onunla harb caiz olur) demisdi. 
Kabul etmedi. Harb oldu. Abdullah han, Hirati ve Horasandaki 
sehrleri aldi. Buralanm yiiz sene evvel Safeviler almisdi. iste bun- 
dan sonra, Hindistandaki mezhebsizler elele verdiler, imamin, iis- 
tadina yazmis oldugu, birinci cildin onbirinci mektubunu sultana 
gondererek (O kendini herkesden, hatta Ebu Bekrden "radiyalla- 
hii anh" daha yiiksek biliyor ve iddi'a ediyor) dediler. Selim Cihan- 
gir Sah, oglu Sah Cihani gonderip, imami ve evladim ve yetisdirdi- 
gi biiyiikleri da'vet etdi. Hepsini oldurmege karar verdi. Sah Ci- 
han, bir rniifti ile imam-i Rabbaniye gitdi. Sultana secde caiz oldu- 
gunu gosteren bir fetvayi da gottirdti. imam-i Rabbaninin halis ol- 
dugunu biliyordu. Bahama secde edersen, seni kurtarabilirim, de- 
di. Imam, bu fetvanm, zaruret zemamnda izn oldugunu, azimet ve 
din butunlugiiniin secde etmemek oldugunu, ecel gelince, oliim- 
den hicbir seyin kurtaramayacagmi soyledi. Evladim ve eshabim 
birakip yalniz geldi. Sultan, onbirinci mektubu gosterip ma'nasim 
sordu. O kadar giizel ve doyurucu cevab verdi ki, Sultan, yiiksek 
hakikatleri ve esrari anhyabilecek birisi olmadigi halde, nes'elendi 
ve serbest birakip afv diledi. Hasedciler, sultamn hos, kendi ugras- 
malannm bos oldugunu goriince, sultana, bunun adamlan cokdur. 
Sozleri biitiin memleketde yiirtirlukdedir. Bunu serbest birakirsak 
bir kansikhk cikabilir. Ne kadar kendini begenmis ki, sizi bile kii- 
ciik goriip, secde ile saygi gostermedi. Hatta, selam bile vermedi, 
dediler. imam, iceri girince, sultam, serhos, kizgm, azgm, ya'ni hur- 
met ve degerden kendini sryirmis gorerek, selam vermemisdi. 
Meclisde uzun konusmadan sonra, Giivalyar kal'asmda hapsini 
emr etdi. Bu kal'a, memleketin en saglam ve korkunc kal'asi idi. 
Biilbiillerin, asagi insanlarm kafesine sokulmasi gibi, imamin "ra- 
diyallahii anh" mubarek giines yiizii, miislimanlarin nazarmdan 
perdelendi. Aym ondordii, siyah bulutla ortiildii. Hindin meshur 
edibi, Azad ismi ile amlan seyyid gulam Ah, o gecenin karansmi, 
gayet giizel si'rleri ile hatirlatmakdadir. 

28 — imam-i Rabbani "kaddesallahii teala sirrehiil'aziz" daha 
onceleri, (Yetisdigim derecelerin iistiinde, cok daha makamlar 
var. Oralara yiikselmek, Celal ile, sert terbiye edilmekle olabilir. 
Simdiye kadar Cemal ile, oksanarak terbiye edildim) buyurmus- 
du. Eshabmdan ba'zisma, (Elli ile altmis arasinda iizerime derd- 
ler, belalar yagacak) demisdi. iste dedigi gibi oldu. O makamlara 

-151- 



da yiikselmek nasfb oldu. 

29 — Kal'ada mahbus bulunan binlerce kafir, tmamin "kuddi- 
se sirruh" bereketi ile iman ve islam ile sereflendi. Bircok giinah- 
kar, tevbe etdi. Hatta, ba'zilan yiiksek alim oldu. Hatta, sultana 
onbirinci mektubu anlatirken, orada bulunan, atese tapici Hindu- 
lann biiyiik bir kumandam, tmamm dinde olan kuvvetini, sozleri- 
ni, lezzet ve kiymetini gorerek, mtisliman oldugu meshurdur. Sul- 
tamn vezfri, zindanda tmamm basina kardesini ta'yfn etmis ve 90k 
siddetli davranmasim soylemisdi. Bu ise, Imamdan cesidli kera- 
metler, tiziilmek yerine, heybet, sabr ve hatta nes'e gorerek tevbe 
eylemis, sapiklik yulanni cikararak, Ehl-i stinnet gerdanhgi ile zi- 
netlenmis ve imamin "kuddise sirruh" halis talebesinden olmus- 
du. 

30 — Imam "radiyallahii anh" mahbus iken sultandan razi idi. 
Yapdigi bu isinden memnun idi. Ona hep hayr diia ediyordu. Hat- 
ta, imamin "kuddise sirruh" eshabmdan ba'zisi, sultana kasd et- 
mek istedi. Bunu yapabilecek kudretde idiler. Fekat imam onlan, 
rii'yalarmda ve uyamk iken men' etdi. Sultana hayr diia etmeleri- 
ni emr etdi. (Sultam incitmek, biitiin insanlara zarar verir) buyu- 
rurdu. Zindandan evladma yazdigi mektublan, Mektubatdan oku- 
yanlar, bunlan iyi anlar. 

31 — Sultan Selim Cihangir hanin oglu sah Cihan "rahime- 
hullahii teala" babasina karsi geldi. Askeri cok ve babasi tarafm- 
daki kumandanlarm cogu kalbden kendisine bagh oldugu halde, 
zafer kazanamadi. O zemamn evliyasmdan birine halini anlatip 
diia istedi. Veli dedi ki: Senin zafer kazanman icin, vaktin dort 
kutbunun sana diia etmesi lazimdir. Bunlardan iicii seninle bera- 
ber ise de, en biiyiikleri olan dordiinciisii bu ise razi degildir. O 
da, imam-i Rabbani miiceddid-i elf-i sani "kuddise sirruh" hazret- 
leridir. Sah Cihan, imamm huzuruna gelip, diia etmesi icin yalvar- 
di. imam "kuddise sirruh", babasina karsi gelmesine mani' olup 
nasihat etdi. (Babana git, elini op, gonliinii al! Yakinda vefat ede- 
cek, saltanat sana kalacakdir) diye miijde de verdi. $ah Cihan, 
emrlerini dinledi. Arzusundan vaz gecdi. Az zeman sonra 1037 
[m. 1627] de, babasi vefat edince, saltanata kavusdu. Hasedcilerin 
imam icin, sultam dinlemiyor, kanunlara karsi geliyor, sozlerine 
hie inamhr mi? 

32 — imam "kuddise sirruh" kal'ada iki veya tic sene kaldik- 
tan sonra, sultan yapdigma pisman oldu. Habsden cikanp ikram 
ve ihsan eyledi. Hatta halis talebesinden ve sadik dostlarmdan ol- 
du. Bir miiddet, asker arasmda kalmasim emr etdi. Sonra serbest 

-152- 



birakip ihtiramla vatanma gonderdi. tmam-i Rabbani "rahmetulla- 
hi teala aleyh", evvelce bulunduklan hallerin ve makamlann bin- 
lerce tistunde derecelere yiikselmis olarak avdet buyurdu. Bundan 
sonra yazdiklan mektublardaki hakikatleri, ma'rifetleri, esran ve 
incelikleri ancak evlad-i izami ve yetisdirdigi hiilefa-i kibari anliya- 
bilir. Bu kiymetli mektublan ile Mektubatm uc cildi temam olmus- 
dur. 

33 — Evliyanm biiyiikleri, hatta, Peygamberler "aleyhimiissa- 
levatii vetteslimat", boyle belalara, musibetlere yakalanmislar ki, 
zemammizm evliyasi ve salihleri teselli bulsun ve cahiller de zema- 
nin evliyasim derd ve belada gorerek, onlan fena bilmesin. Bu in- 
celigi anhyamiyan tarihciler, Evliyanm iyi giinlerini yazip, beseriy- 
yet icabi olan hallerini yazmiyor, bunlan okuyan ehali de onlan 
melek gibi sanarak seviyorlar ve kendi zemanlarmda salih, miitte- 
ki ve evliya gibi diye isitdikleri bir kimsede insanlik icabi bir hal 
gorunce, onu kotii bilip, ondan istifadeden mahrum kahyorlar. 
Hatta onu cekisdirip, cok biiyiik giinaha giriyorlar. Bilmiyorlar ki, 
Allahii teala, sevdiklerini insanliga lazim olan hallerin icinde sak- 
lamakdadir. Nitekim (Sevdiklerimi saklanm. Onlan herkes taniya- 
maz) buyurmakdadir. Bu hususda imam-i Rabbani "kaddesallahii 
teala sirrehul'aziz" Mektubatda cok seyler bildirdigi gibi, Muhyid- 
din-i Arabi "kuddise sirruh" da, (Fiitiihat) kitabmda diyor ki: Kal- 
bi kiran, nefsi terbiye eden bir kusur, nefsi azdiran, kalbe gurur ge- 
tiren ibadetden faidelidir. 

34 — imam-i Rabbani, miiceddid-i elf-i sani, Ahmed Faruki 
"kuddise sirruh", arzularma kavusup, Allahii tealamn ihsan etdigi 
derecelere vanp, takdir-i ilahi yerini bulunca, Azrail aleyhissela- 
mm da'vetini kabul edip, hicri binotuzdort 1034 [m. 1624] senesi, 
Safer ayinin yirmidokuzuncu sail giinii, Refik-i a'laya kavusdu. 
Sihrind kabristanma defn edildi. Allahii teala, ruhunu rahat ve 
kabrini nur ile dolu etsin! Bizleri, kiymetli nefeslerinin bereketi ve 
yiiksek sevgisi ile faidelendirsin! Sefa'atine kavusdursun ve kiya- 
met giiniinde kendisini sevenler ile beraber, bayragi altmda topla- 
sm! Amin. 

35 — insanlann huylan ve arzulan ve diisiinceleri, baska bas- 
ka oldugundan, hayatmda, ona karsi iki kisma aynldiklan gibi, ve- 
fatmdan sonra da, bir kismi medh etdi. Bir kismi da kotiiledi. ima- 
mm ma'rifetleri cihana yayilmis oldugundan, diismanlan ne kadar 
inkar etdi ise de, ortemediler. Belki, daha yayilmasma sebeb oldu- 
lar. Ciinki, inkar edenler bir i'tiraz zehri sacinca, dostlan cesidli 
cevablarla deva sacdi. Boylece imamm medhi icin yetmisden ziya- 
de kitab meydana geldi. Bunlar arasmda en buyiigii, Muhammed 

-153- 



Ozbeki Mekkinin (Atiyyetiil vehhab fasilatii beynel hata vessa- 

vab) risalesi olup, diismanlan rezil etmis, baslanni bir daha kaldi- 
ramiyacak hale getirmisdir. Imami "kuddise sirruh" vefatmdan 
sonra, bircok memleketlerde, bircok alimler medh etmis, cok fa- 
ideli ve ehemmiyyetli kitablar yazmislardir. Bunlardan biri, Mek- 
ke-i miikerreme miiftisi, seyhiilislam, Imam-iil-allame Mevlana 
Abdullah Itakf zadedir "rahime-hullahii teala". Kitabmm birkac 
sahifesi arabi risalede varsa da terceme etmedik. 

36 — Imami "rahime-hullahii teala" vefatmdan sonra medh 
edenlerden, ariflerin reisi, hakikatin rehberi, vasillann senedi, 
maddi, ma'nevi kemallerin sahibi, ilm deryasi, Ziyaeddin mevlana 
Halid Osmaniyyi Bagdadi "kuddise sirruh" olup, ince ruhunun te- 
renniimleri ile dolu olan farisi divanmin doksandordiincii sahife- 
sindeki beytlerinde buyuruyor ki: 

(Ya Rabbi! O nihayetsiz yolun yolcusu, ilm sahiblerinin reisi, 
bu goz ile goriilemiyen, akl ile vanlamiyan gizli sirlann menba'i; 
insanlarm anhyamadigi, ancak senin bildigin biiyiiklugun sahibi; 
kopiiren, dalgalanan ma'nalar deryasi; maddesizlik, mekansizhk 
aleminin reisi; nurlan ile Hindistam aydmlatan, Sihrind sehrini, 
Musa aleyhisselama Allahii tealamn kelami geldigi serefli vadi ya- 
pan, Muhammed aleyhisselamm dininin buyuklugiiniin vesikasi, 
keskin goriisliiler meclisinin lsigi, dini biitiin olanlar ordusunun ku- 
mandam, diisiinulemiyen yiiksekliklere erisen, izinde gidenleri de 
oraya ceken Ahmed-i Farukinin "kuddise sirruh" gozlerinin nuru 
hurmetine beni afv et! Yuzumiin karasma bakma! Kendime cok 
zulm etdim. Sayisiz kabahatler yapdim. Verdigim sozii hie tutma- 
dimsa da, senin afv ve merhamet denizinin sonsuzlugunu diisiine- 
rek, rahat ediyorum. Yalmz senin ihsanma gtiveniyorum. Ciinki 
(Ben afv ediciyim) buyuruyorsun!) 

37 — Onu medh edenlerden birisi de, mevlana Halid-i Bagda- 
dinin "kuddise sirruh" yetisdirdigi ulema ve Evliyamn en iistiinii, 
alim, fadil, veliyyi kamil, sayisiz kerametler sahibi, seyyid Taha-i 
Hakkari "kuddise sirruh" hazretleridir. 

38 — imam-i Rabbaniyi "kuddise sirruh" medh eden biiyiikler- 
den birisi de, Ulemamn zineti, Evliyamn ekmeli, seyyid Abdiilha- 
kim Efendidir "rahmetullahi aleyh". Salihlerden birine yazdigi bir 
mektubda buyuruyor ki: (Zikr ve zikrin te'siri, derin bir denizdir. 
Onun derinliklerine kimse varamamisdir. Bir dalgali deryadir ki, 
biitiin diinya onun bir dalgasim bilmiyor. Diinyayi kusatan oyle bir 
bahr-i muhftdir ki, onu kavramaga biitiin alemin giicii yetmez. 
Zikr, zikr edenlerin kalblerinde hasil olan bir haldir. Soylemesi, 

-154- 



yazmasi, bildirmesi imkansrzdir. 

Hak tealayi, bilen kimsenin dili soylemez olur. Kelime bula- 
maz ki, anlatabilsin. Sasar kalir. Dunyadan ve insanlardan haberi 
olmaz. Zikr olunan, Allahii teala oldugu gibi, zikr eden de ancak 
Odur. Kendisini yine ancak kendisi zikr edebilir. Mahluklarm, O- 
nu zikr etmek haddine mi diismusdiir? Ancak sifat-i ilahiyyesi ile 
sifatlanmasi icin, yaratmis oldugu insana kendisini zikr etmesini 
emr etmisdir. Herkes, yaratihsmdaki kabiliyyeti kadar, o nihayet- 
siz ve dalgali denizden birsey ile teselli bulur. Veysel Karani, o 
deryamn bir damlasi ile teselli bulmusdur. Ciineyd-i Bagdad!, o 
denizden bir avuc mikdan ile doymus, kanmisdir. Abdiilkadir-i 
Geylani, ancak o denizin kenarma varmisdir. Muhyiddin-i Arabi 
ise, bunun dibinden cikanlmis bir cevher ile ovunmekdedir. I- 
mam-i Rabbani, ondan biiyiik pay almisdir "rahime-humullahii 
teala". 

(Allah) kelime-i celilesini teskile hizmet eden elif, lam ve he 
harfleri, bu mu'azzam kelimenin isaret etdigi, hicbirseye benzemi- 
yen zati anlatmaga, alet ve vasitadirlar. Bunlan soylemek zikr de- 
gildir. Zikr, bu kelimenin neticesi, semeresi olan bir hal ve keyfiy- 
yetdir. Bu kelimeye zikr denmesi mecazdir. Hakiki ma'na ile degil- 
dir. 

Bunun gibi kelime-i tevhid de zikr degildir. Ancak soylemek ve 
ma'nasi bakimmdan zikre aletdir. Zikr, bu kelimenin ve bu ibare- 
nin kalb ile tekrarmdan hasil olan bir haldir. Bu halin husule gel- 
mesi, bu kelime ve ibareye baghdir.) 

Cok uzun olan bu mektubun yukarda yazih kismmda, imam-i 
Rabbaninin "kaddesallahii teala sirrehul'aziz" medh-u senasi ne 
kadar veciz, kisa, fekat genis ve cami'dir. 

Seyyid Abdiilhakim efendi "kuddise sirruh" mektublarmda ve 
derslerinde: (Ba'de kitabillah ve ba'de kitab-i Resulillah, efdal-i 
kiitiib, Mektubatest) buyururlardi. Ya'ni, Allahii tealamn kitabi 
olan Kur'an-i kerimden sonra ve Resulullahm "sallallahii aleyhi ve 
sellem" hadis-i seriflerinin toplanmasi ile meydana gelmis olan Bu- 
hari kitabmdan sonra, dm-i islamda yazilmis kitablarm en iistiinii 
Mektubatdir. [Evliya-yi kiramm vilayetlerinin kemalatimn ma'ri- 
fetlerini bildiren kitablarm en kiymetlisi, Celaleddin-i Ruminin 
(Mesnevi)si oldugu gibi, hem vilayet kemalatimn ma'rifetlerini 
hem de niibuvvet kemalatimn ma'rifetlerini ve inceliklerini bildi- 
ren kitablarm en kiymetlisi ve en ustiinii, imam-i Rabbani Ahmed 
Farukmin (Mektubat) kitabidir.] 

Bir mektubunda, (Din ve diinyaya en ziyade yanyan ve din-i 

-155- 



islamda misli yazilmamis olan Mektubat kitabmi okuyup ba'zisim 
anhyan...) yazmislardir. Buyururlardi ki, farisiyi az bilen bir kimse, 
Mektubatin farisisini daha kolay anlar. Ciinki, Miistekimzade Sii- 
leyman Sa'deddm efendinin yaptms oldugu tiirkce tercemesi, hem 
kansik, hem de hatahdir. Miistekimzade Suleyman efendi, Mu- 
hammed Emm Tokadinin talebesinden olup, 1202 [m. 1788] de ve- 
fat etdi. Zeyrekde, Ustadimn yamndadir. (Mektubat) kitabi cesid- 
li tarfhlerde, cesidli yerlerde basilmisdir. 1392 [m. 1972] senesinde 
Pakistanda Karaside yapilan baskisi cok giizeldir. iki cild halinde 
olup, birinci cildde yalniz birinci kism, ikinci cildde ise ikinci ve 
iiciincii kismlar mevcuddur. Bu iki cild istanbulda ofset yolu ile bi- 
rinci hamur ve en iyi kagida, gayet nefis olarak basdinlmisdir. 
imam-i Rabbanmin mubarek oglu Muhammed Ma'sum-i Serhen- 
dinin yetisdirdigi yiizlerce Evliyamn meshurlarmdan olan Mu- 
hammed Bakir Lahori, 1080 [m. 1668] de Mektubati farisi olarak 
hulasa ederek, (Kenz-iil-hidayat) ismini vermisdir. Yiizyirmi sahi- 
fe olup, icinde yirmi hidayet [Bashk] vardir. 1376 [m. 1957] de La- 
horda basilmisdir. Ayrica, farisi (Urvet-iil-viiska) kitabmi yazmis- 
dir. 

Resulullahm varisi, miiceddid-i elf-i sfini, 

ilm-i zahirde miictehid, tesavrufda Veysel Karani. 

Dini yaydi yeryuziine, miliar sacdi her mii'mine, 
Uyandirdi gafilleri, yiice imam-i Rabbani. 

Iyi bildi ilm-i haii, ser'a uygundu her hali, 
Kiifr sarmisken ciham, oldu Ebu Bekr misaii. 

Sohbetinden feyz alddar, hem kumandan, hem de vaii, 
Omer Faruk soyundandir, buna sahid oldu adli. 



TEVHID DUASI 



Ya Allah, ya Allah. La ilahe illallah Muhammediin Re- 
sulullah. Ya Rahman, ya Rahini, ya afiivvii ya Kerim, fa'fii 
anni verhamni ya erhamerrahimfn! Teveffeni iiiiislimeii ve 
elhiknf hissalihni. Allahiiiiiinagiirir ve li-abai ve iimmehati 
ve U-ecdadi ve ceddatf ve li aba-i ve iimmehat-i zevceti ve 
li-ebnai ve benati ve li-ihveti ve ehavati ve li-a'mami ve am- 
mati ve li-ahvali ve halati ve li-ustadi Abdiilhakim Arvasi! 
"Rahmetullahi teala aleyhim ecma'in." 



156 



SEYYID ABDULHAKIM EFENDININ HAY ATI 

1281 [m. 1865] — 1362 [m. 1943] 

Isbu (Eshab-i kiram) aleyhimiirridvan kitabim, btiyiik alim Ah- 
med Faruk-i Serhendi "rahmetullahi aleyh" hazirlamis ve Seyyid 
Abdiilhakim-i Arvasi hazretleri serh etmisdir. 

Birkac maddi bilgi cercevesine sikismis kalmis olup, biiyiik 
alimlerden ve bunlann eserlerinden ve bilhassa, din-i islamm, Beni 
Israil Peygamberlerine "salevatullahi teala aleyhim ecma'm" ben- 
zetilen, cok mikdarda ve cok yiiksek alimlerinden, velilerinden ha- 
beri olmiyan ve din bilgisi olarak, ana, babamizdan duydugumuz, 
fekat etrafimizda esen firtmalarm yavas yavas ucurdugu az bir ser- 
mayeden baska hicbir seyi bulunmiyan bizlere, her biri, kiymetler, 
meziyyetler hazmesi ve se'adet-i ebediyye kapisimn anahtan olan 
sayisiz islam kitablarmm ismlerini isitdiren ve bunlann, ruh hasta- 
larma deva yazilanm okumak ve anlamak bahtiyarligma kavusdu- 
ran ve Allahii tealamn Tiirk milletine biiyiik ihsam, kafirlerin ve 
miirtedlerin yalan ve yaldizh sozlerine aldanarak ebedi felakete sii- 
riiklenen ma'sumlarm kurtancisi ve Allahii tealamn varhgim, Pey- 
gamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" ustiinliigiinii, lmamn ve 
islamm hakikatini, fikr hastalanna icirerek, genclige sifa sunan ruh 
miitehassisi ve kalbleri karartan, ecdadimizm mukaddes yolunu or- 
ten, kiifr ve irtidad bulutlarmm dagiticisi serin sabah riizgan ve 
iman kaynaklanm temamen orten, dinsizlik karanhgim ufuklardan 
siyinp dagitan, ilm ve ma'rifet giinesi, dort mezhebin inceliklerine, 
evliyahgm yiiksekliklerine vakif, seyyid Abdiilhakim Efendinin 
"kuddise sirruh", kitablanm okumak nasib olan tali'lilere, bu diin- 
ya ve ahiret se'adetinin rehberinin hal tercemesini kisaca takdim et- 
mek ve hatirasim yadigar birakmak uygun goriildii. 

Seyyid Abdiilhakim bin Mustafa "kaddesallahii teala esrarehii- 
ma", sofiyye-i aliyye biiyiiklerinden ve ilmi ile amil ulemamn ka- 
millerinden olup, tervic-i din ve nesr-i ilm ve sehayi tabi' ve ser'i 
serif -i Ahmedmin "sallallahii aleyhi ve sellem" icrasmda bezl-i vii- 
cud ve sarf-i mal ederek, akran ve emsalinin iistiinde bir zat-i keri- 
miil-hisal idi. 

Van vilayetinin Baskal'a kazasmda, 1281 [m. 1865] de tevelliid 
etdi. Biniicyiiz sene-i hicriyyesi ibtidasmda icazet [ya'ni diploma] 
aldi. Ilm-i sarf, nahv, mantik, miinazara, vadi', beyan, me'ani, be- 
di, kelam, usul-i fikh, tefsir, tesavvuf, nush-i lil-miislimin, ifta-i a- 

-157- 



lel-mezhebm, ulum-i hikemiyye, ya'ni hikmet-i tabi'iyye [fizik, bi- 
yoloji], hikmet-i ilahiyye, riyaziyye, ya'ni hesab ve hendese ve 
hey'et [astronomi] gibi ulum-i zahiriyyeyi, allame seyyid Fehimden 
"kuddise sirruh" me'zun oldugu gibi, yine onlardan tesavvufun 
Miiceddidi, Kadiri, Kiibrevi, Suhreverdi, Cesti kismlarmdan dahi 
me'zun olmusdur. Babasimn babasi, seyyid Muhyiddmdir. Bunun 
babasi, seyyid Muhammeddir. Bunun babasi olan seyyid Abdur- 
rahman, seyyid Fehimin babasimn babasidir "rahmetullahi aley- 
him ecma'ih". Dedelerinin oniki imamdan, Ali Riza bin Musa Ka- 
zima "rahime-hiimullahii teala" dayandigi, Irakdaki mahkeme-i 
ser'iyye kaydlarmda yazih oldugu gibi, seyyid Abdiilkadir-i Geyla- 
ninin "radiyallahii anh" torunu seyyid Abdiirrezzakm "kuddise 
sirruh" mubarek eli ile de tasdiklidir. 

Binucyiizotuziki 1332 [m. 1914] senesi Receb-i serifi birinci gii- 
nti, Rus askeri Baskal'aya bir saat mesafeye yaklasdikda bashyan 
ermenilerin yapdigi zulm ve katl-i amdan halas bulup, kadm, co- 
cuk yetmis kisilik yakmlan ile, hicret ederek, Revandiz, Erbil, Mu- 
sul, Adana, Eskisehir ve nihayet biniicyiizotuzyedi 1337 [m. 1919] 
senesinin sevvali ibtidalarmda istanbulda Eyyub Sultan nahiyesi- 
ne geldiler. Once carsi icindeki (Yazih medrese) ye yerlesdirildi- 
ler. Sonra, Giimiissuyunda idris koskii civarmdaki Miirteza efendi 
mescidinin imamhgma ta'yin olundu. Bu hicretinden evvel iki 
def'a hac etmisdir. Risale biiyiiklugiinde miiteaddid mektublan 
vardir. Mevlid okunmasimn ve tesbih kullanmamn baslangici ve 
mesru'iyyeti ve (Rabitayi §erife) risalesi ve islam halifelerinin so- 
nuncusu olan sultan Vahideddin han zemamnda (Medrese-i miite- 
hassisin) denilen islam iiniversitesinde tesavvuf miiderrisi [profe- 
sorii] iken yazdiklan (Erriyaz-ut-tesavvufiyye) kitabi ve (Sahabe-i 
kiram) ve (Ecdad-i Peygamberi) risaleleri ve islam hukuku ismli 
eserleri, Arabi, Farisi ve Tiirkce si'rleri pek kiymetlidir. Siyasete 
hie kansmamis, siyasi firkalara baglanmamisdir. Boluciiliige, tarf- 
katcihga karsi idi. Tekkelerin lagvi kanunu cikdikdan sonra, seyh- 
lik, miiridlik iizerinde konusdugu isitilmemisdir. Kanunlara uy- 
makda cok titiz davramr, konusmalarmda da bunu tavsiye ederdi. 
Dini diinya cikarlarma alet eden yobazlara karsi Eyyub Sultan, 
Fatih, Bayezid, Bakirkoy, Kadikoy, Beyoglunda Aga cami'i se- 
rifleri kiirsilerindeki konusmalan, bunlann iftiralanna sebeb ol- 
du. Bunlann tahriki ile [1362] Ramezamnin onsekizinci ve [1943] 
Eyliiluniin onsekizinci Cumartesi giinii istanbuldan izmire gotii- 
riildii. Meserret otelinde, sonra bir evde kaldi. Zilka'denin onun- 
cu Pazartesi giinii Ankaraya hareket ederek, Sah giinii Ankara- 
da, Haci Bayram-i Veli civarmda, birader zadeleri seyyid Faruk 

-158- 



Isikm evine geldi. Farukun evinde onsekiz gun hasta yatdi. 1362 
Zilka'desi yirmidokuzuncu ve 1943 tesrfn-i samsi (Kasim ayi) yir- 
miyedinci Cumartesi gunii, giines dogmadan onsekiz dakika evvel, 
ezani saat onikide ve zevali saat alti bucukda nail-i vuslet-seray-i 
ebedi oldu. O gece hafif bir zelzele olmusdu. O gun Kecioren na- 
hiyesinde damadi Ibrahimin evine nakl ve orada, gasl, techiz ve 
tekffn ve nemazi eda edilip, Ankara sehri simalinde ve sehre yirmi- 
dort kilometre kadar mesafede Baglum nahiyesine gurub-i sems ile 
beraber defn edildiler. Nemazmda bulunmak, telkm vermek ve 
kabr-i serifine girmek vazifeleri Hiiseyn Hilmi Isika nasib olmus- 
dur. Kabristan, nahiyenin garb cihetinde, hafif meylli ve elli metre 
kadar mesafede olup, kabrleri, kabristamn simal-i sarkisindedir. 
Baglum mescidinin kapisi yaninda, seyyid Burhaneddm Musi haz- 
retlerinin kabri vardir. Allahii teala derecesini yiiksek eylesin! He- 
pimizi sefa'atine kavusdursun! Kitablarim okuyup, gosterdigi yol- 
da ilerlemek ve ruh-i mukaddesinden her an istifade etmek nasib 
eylesin! Amm. 288. ci sahifede 7.ci maddeye bakimz! 

Aglasui, kan aglasm her miislimaii! 
Ciinki, seyyid Abdiilhakim terk etdi can, 
Alim-ii amil, veliyy-i kamil idi, 
Zatma mevdu' idi sirr-i nihaii. 

Kaldilar birden yetim-ii bineva, 
Hem islamiyyet, hem hakikat bigiiman. 
Gordii amma ki, inanmaz gozlerim, 
Oldu mu cidden, oi hazret kiin fekan? 

$evk ile raks eylediyer, bir gece, 
Ertesi gun, etdi deragus heman. 
Hayfkim, Hursidimiz etdigurub 
Bir ferid-i asr idi oi, bigiiman! 

Olmus idi, son zemanda cok elim, 
Derd ile alama, bir seng-i nisan. 
Alem-i islam icin, bu cidden milium, 
Bir musibetdir, ey goniil kan agla, kan! 

Ruh-i bakisinden istimdad edip, 
Soyledim tarihini na gehan, 
"Hayl" cikdi, kaldi bi ser-i rahdan. 
Matem-i islama aglar asuman. 

Mehmed Timiiroglu 

-159- 



MUSLIMANLARIN IKI GOZBEBEGI 

ONSOZ 

Allahii teala, diinyada biitiin insanlara aciyor. Faideli seyleri 
herkese gonderiyor. Zararlardan korunmak, se'adete kavusmak 
icin yol gosteriyor. Ahiretde, Cehenneme girmesi gereken suclu 
mii'minlerden diledigini afv ederek, ihsan yapacakdir. Her canliyi 
yaratan, her van her an varhkda durduran, hepsini korku ve deh- 
setden koruyan yalniz Odur. Boyle bir Allahin serefli ismine sigi- 
narak, bu kitabi yazmaga bashyoruz. 

Allahii tealaya hamd ederiz. Herhangi bir kimse, herhangi bir 
zemanda, herhangi bir yerde, herhangi bir kimseye, herhangi bir- 
seyden dolayi, herhangi bir suretle hamd ederse, bu hamdlerin, 
siikrlerin hepsi Allahii tealaya olur. Ciinki herseyi yaratan, terbiye 
eden, yetisdiren, her iyiligi yapdiran, gonderen, hep Odur. Kuvvet, 
kudret sahibi yalniz Odur. O hatirlatmazsa, iyilik ve kotiiliik yap- 
mayi kimse irade, arzu edemez. Kulun iradesinden sonra, O da is- 
temedikce, kuvvet ve firsat vermedikce, kimse kimseye iyilik ve 
kotiiliik yapamaz. Merhamet etdigi kullan, kotiiliik yapmak irade 
edince, O irade etmez ve yaratmaz. Boyle kullardan hep iyilik 
meydana gelir. Gadab etdigi diismanlarmm kotii iradelerinin yara- 
tilmasim O da irade eder ve yaratir. Bu kotii kullar, nefslerine uy- 
duklari icin, iyilik yapmak istemezler. Bunlardan hep fenahk hasil 
olur. 

Allahii tealamn cok sevdigi Peygamberi Muhammed aleyhis- 
selama salat ve selam ederiz. O yiice Peygamberin Ehl-i beytine, 
Eshabmm herbirine "radiyallahii teala anhiim" hayrh diialar ede- 
riz. 

Allahii teala miislimanlara, Kur'an-i kerime sanlmalarmi, 
Kur'an-i kerim etrafmda birlesmelerini emr ediyor. Eshab-i ki- 
ram, her emre tam uyduklan icin, birlesdiler, sevisdiler, kardes ol- 
dular. Onlann bu sevismelerini, Allahii teala, (Feth) suresinde ha- 
ber veriyor ve oviiyor. Birlesmekden kuvvet hasil olur. Aynhk, fe- 
lakete sebeb olur. Biz de Eshab-i kiram gibi olahm. Onlann giizel 
ahlaki ile ahlaklanahm. Seviselim. Kur'an-i kerimin gosterdigi 
dogru yolda birleselim. Bu yoldan sapanlarm, boliiciilerin yalanla- 
rma aldanmiyahm. Herkese iyilik edelim. Herkese tath dilli, giiler 
yiizlii olarak, miislimanhgm serefini biitiin diinyaya tamtahm. Hii- 
kumete, kanunlara karsi gelmemek her miislimanin vazifesidir. 

-160- 



Fitne, kansikhk cikarmak biiyiik giinahdir. Mezheb aynhklari do- 
giismege sebeb olmamalidir. Bizi parcalamak istiyen yabancilar, 
her dilde kitab basdinyorlar. Hadis-i serifleri degisdirerek, ayet-i 
kerimelere yanlis, bozuk ma'nalar vererek ve acikli hikayeler uy- 
durarak, temiz gencleri aldatiyorlar. 

islamiyyeti icerden yikmak istiyenleri bildirmek ve yalanlarim, 
iftiralanm cevablandirmak icin, Islam alimleri bin senedenberi 
binlerce kitab yazmislar, muslimanlan bu belaya suriiklenmekden 
korumuslardir. Bu faideli kitablardan biri, Hindistanin biiyiik 
alimlerinden San Veliyyullah Ahmed Sahibin "rahmetullahi teala 
aleyh" farisi olarak yazdigi (Kurret-iil-ayneyn) kitabidir. Sah Ve- 
liyyullah hazretleri 1114 [m. 1702] de Delhide tevelltid ve 1176 [m. 
1762] da orada vefat etmisdir. 

Bu kitabdaki yazilarm hepsinin senedleri, vesikalan, (Tuhfe-i 
isna a^eriyye) kitabinda uzun yazihdir. Mesela, yedinci babda, 
hazret-i Alinin birinci halife olacagim isbat icin, ba'zi kimselerin 
bes ayet-i kerimeye ve oniki hadis-i serife verdikleri ma'nalarm 
yanlis oldugunu bildirdikden sonra diyor ki, (Ehl-i siinnete gore, 
Kur'an-i kerimden sonra, en kiymetli kitab (Buhari-yi serif)dir. 
Bu kitabda Peygamberimizin hadis-i serifleri yazihdir. Ba'zi kim- 
selere gore, Kur'an-i kerimden sonra, en kiymetli kitab, (Nehc-iil- 
belaga)dir. Bu kitabda, Radi ismindeki kimse, hazret-i Alinin hut- 
belerini yazmrsdir. Bu hutbeleri yazarken, hazret-i Alinin Seyhay- 
m oven sozlerini cikarmis, baska eklemeler, degisdirmeler yap- 
misdir. Hazret-i Alinin hutbeleri o kadar degismis, o kadar bozul- 
mus ki, (Nehc-iil-belaga)yi serh eden si'i alimleri bircok yerlerine 
ma'na verememisler, oldugu gibi yazmak zorunda kalmislardir). 
(Tuhfe-i isna aseriyye) kitabi farisidir. Arabiye terceme edilmis- 
dir. Mahmud Stikri Alusi, bu arabi tercemeyi kisaltmis ve (Muh- 
tasar-i Tuhfe) demisdir. Zahiri ilmlerdeki ve tesavvuf bilgilerinde- 
ki yiiksek derecesi ile tamnmis olan biiyiik veli seyyid Abdiillah-i 
Dehlevi hazretleri, farisi (Mektubat) kitabinm altmisbirinci mek- 
tubunda, (Nehc-iil-belaga) kitabindaki hutbeler sahih degildir bu- 
yurmakdadir. Ba'zi kimseler bu bozuk kitabi (istinad-i Nehc-iil- 
belaga) adi ile basdinp, her memlekete parasiz gonderiyorlar. 
Muhammed bin Huseyn Musevi Radi, Miirteda ismindeki yehudi- 
nin kardesidir. Ah bin Huseyn Musevi Miirteda da, (Hiisniyye) ki- 
tabinda, cok cirkin, igrenc kelimelerle Ehl-i siinnet alimlerine sal- 
dirmakdadir. Her ikisi de acem seyyididir. Muhammed Radi 406 
[m. 1016] ve Miirteda 436 [m. 1044] senesinde Bagdadda olmiis- 
lerdir. (Tuhfe-i isna aseriyye) kitabmm yazan, hafiz Gulam Hahm 
Abdiil'aziz bin Kutb-iiddin sah Veliyyullah Ahmed Sahib Dehlevi 

- 161 - Eshab-i Kiram - F:ll 



1239 [m. 1824] da vefat etmisdir. 

Her muslimamn Ehl-i siinnet alimlerinin yazdigi (Ilm-i hal) ki- 
tablanndan birini okuyup ogrenmesi ve cocuklarma ogretmesi la- 
zimdir. Hepimizin nefs-i emmaresi kafirdir. Imanimizm gitmesini, 
dogru yoldan sapmamizi istiyor. Dinsizlerin, sapiklarin bozuk, za- 
rarli kitablarim, dergilerini okumamiz, yabancilann radyolanm, 
televizyonlanni dinlememiz icin bizi siiriikliiyor. Haram olan sey- 
leri yapmak, sapiklarin yalanlarma inanmak ve kafirlerin adetleri- 
ne, modalanna uymak, nefslerimize tath geliyor. Ibadet yapmak 
ona giic geliyor. Iste bunun icin, kafirlik ve sapiklik her yere kolay- 
ca yayihyor. Allahii teala, hadis-i kudside buyuruyor ki, (Nefsinizi 
diisman biliniz! Nefsleriniz bana diismandir). Nefsin sevdiklerini 
yapmamak biiyiik cihaddir. Cok sevabdir. 

Nefs-i emmaremizin ve sapiklarin, mezhebsizlerin ve kafirlerin 
tuzaklanna diismemek icin biricik ilac, ilmihal kitablarim oku- 
mak, imam ve ibadetleri dogru olarak bu kitablardan ogrenmek- 
dir. Miislimanlar, cocuklanni, Kur'an hocasma gondermeli, 
Kur'an-i kerim okumasim, nemaz kilmasim, lmamn, islamm sart- 
lanm, onlara muhakkak ogretmelidir. Nefs-i emmare, burada da 
karsimiza cikar. (Once ekmek parasi kazanmasim ogrensin. Onla- 
n sonra da ogrenir) diyerek aldatir. Cocugunun miisliman olmasi- 
m istiyen, diinyada ve ahiretde se'adete kavusmasini dileyen ana 
ve baba, nefsin ve insan seytanlarmm yalanlarma aldanmamali, 
cocuklanni, elbette Kur'an-i kerim hocasma gondermelidir. Mek- 
tebe basladikdan sonra gondermek cok giic, hatta imkansiz olur. 
Agac yas iken bukiiliir. Kartlasmca bilkmege kalkihrsa, kirihr, za- 
rarh olur. islam bilgileri verilmiyen cocuk, sapik veya kafir olur. 
Anamn, babamn, sonra ah etmeleri, dizlerini dovmeleri, kendile- 
rini ve cocuklanni Cehennemden kurtarmaz. Sevgili Peygamberi- 
miz "sallallahii aleyhi ve sellem", bu pek aci hakikati anlatmak 
icin, (Helekel-miisevvifun!) buyurdu. Bunun ma'nasi, (Hayrh isle- 
rinizi hemen yapimz. Yarma birakmayimz) demekdir. Hayrh isle- 
rin birincisi, en miihimmi, coluk-cocuguna islamiyyeti ogretmek- 
dir. Her muslimamn bu birinci vazifeyi hemen yapmasi, yarma bi- 
rakmamasi lazimdir. 

Kimseye baki degildir, mtilk-i diinya simii zer, 
bir harab olmus kalbi ta'mir etmekdir htiuer. 
Buna fani diinya derler, durmayip daim doner. 
Adem oglu bir fenerdir, akibet bir gun soner! 



162 



MUSLIMANLARIN IKI GOZBEBEGI 

(Hazret-i Ebu Bekr ve hazret-i Omer) 

Asagidaki yazi, biiyiik islam alimi sah Veliyyullah-i Dehlevinin 
"rahmetullahi teala aleyh" (Kurret-iil ayneyn fi-tafdil-is-seyhayn) 

ismindeki farisi kitabmdan terceme edilmisdir. Bu kitab, ikiyiizyet- 
mis sahife olup, 1310 [m. 1892] de Pisaverde basihmsdir. 

(Kurret-iil-ayneyn) kitabmda bir Mukaddime ile iki fasl vardir. 
Mukaddimede, Seyhaymn ustiinltikleri, nakle ve akla dayamlarak 
bildirilmekdedir. Birinci faslda, si'i alimlerinden Nasireddm-i Tu- 
sinin (Tecrid) kitabmdaki yazilanna cevab verilmekdedir. Mu- 
hammed Nasireddm-i Tusi, 597 [m. 1201] de Tus sehrinde tevelliid 
ve 676 [m. 1274] da Bagdadda vefat etdi. ikinci faslda, hased eden- 
ler ve zmdiklar tarafindan Seyhayne yapilan iftiralara, yalanlara 
cevab verilmekdedir. 

Seyhayn, ya'ni hazret-i Ebu Bekr ve hazret-i Omer "radiyalla- 
hii anhiima", Eshab-i kiramm en ustiinleridir. Zemammizda bid'at 
sahibleri, ya'ni sapiklar cogaldigi icin, bu iistiinliikde siibheler ha- 
sil olmaga basladi. Hatta, Selef-i salihinin dogru inamslan unutu- 
luyor. Halbuki, Seyhaymn ustunliigii, hem akl ile, hem de nakl yo- 
lu ile meydanda olan bir gercekdir. Nakl, iic yoldan gelmekdedir. 
Allahii teala, sevgili Peygamberine mii'min ve salih halifeler vere- 
cegini, dinini bunlarla kuvvetlendirecegini, Nur suresinin ellibe- 
sinci ayetinde va'd buyurdu. Resulullahm gordiigii ve Eshab-i ki- 
ramm goriip Resulullahm aciklamis oldugu rii'yalar da bunu bil- 
dirmisdir. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", kendinden 
sonra, Seyhaymn halife olacaklanm, hem acik olarak, hem de isa- 
ret ederek, cok bildirmisdir. Hak halife olduklarim bildiren bu ve- 
sikalar, tevatiir yolu ile bizlere gelmisdir. O halde Seyhayn, miisli- 
manlarm en iistiinleridir. Tirmiizmin ve Hakimin bildirdikleri ha- 
dis-i serifde, (Benden sonra, Ebu Bekre ve Omere iktida ediniz!) 
buyuruldu. Bu hadis-i serifi, Huzeyfe ve ibni Mes'ud haber verdi- 
ler. Hakimin kitabmda, Enes bin Malik diyor ki, Bern Mustalak 
kabilesi, beni, Resulullaha gonderdi. Senden sonra, zekatlanmizi 
kime verecegimizi sor dediler. Gelip sordum. Resulullah "sallalla- 
hii aleyhi ve sellem", (Ebu Bekre veriniz!) buyurdu. Tekrar gon- 
derdiler. Gelip, Ebu Bekrden sonra kime verelim dediklerini soy- 
ledim. (Omere!) buyurdu. Bir daha gelip, Omerden sonra kime 
verelim dediklerini soyledim. (Osinana!) buyurdu. Resulullah 
"sallallahii aleyhi ve sellem", son hastahgmda kendi yerine haz- 

-163- 



ret-i Ebu Bekri "radiyallahii teala anh" imam yapdi. Baskasinm 
imam olmasim acikca red eyledi. Eshabin biiyuklerinden hazret-i 
Omer ve hazret-i All, hazret-i Ebu Bekrin halife olacagmi buradan 
da anladilar. Eshab-i kiramdan hicbiri, buna karsi olmadi. Buhari- 
de diyor ki, Resulullahin emri ile, Ebu Bekr-i Siddik, Eshab-i kira- 
ma sabah nemazi kildrrryordu. Resulullah, ansizm oda kapisimn 
perdesini aralayip, Eshabim nemazda gortince tebessiim eyledi. 
Ebu Bekr-i Siddik Resulullahi nemaz kildirmaga geliyor sanarak 
geri cekildi. Eshab-i kiram da, anhyarak sevindiler. Mubarek eli ile 
isaret ederek, (Nemazinizi temamlayimz!) buyurdu. Perdeyi indir- 
di. O giin vefat etdi. Hadis alimleri, sozbirligi ile bildiriyorlar ki, bir 
kadm, Resulullahdan birsey sordu. (Sonra gel, sor!) buyurdu. Ya 
Resulallah! Gelince, seni bulamazsam ne yapanm deyince, (Gelin- 
ce beni bulamazsan, Ebu Bekre sor!) buyurdu. 

Siial: Hazret-i Omer ve hazret-i Ali "radiyallahii teala anhii- 
ma", Resulullah, kendinden sonra, kimin halife olacagmi bildirme- 
di dediler. Buna ne dersiniz? 

Cevab: Bu iki imam, Resulullah, Eshabim tophyarak, kendin- 
den sonra Ebu Bekre bi'at edilmesini emr buyurmadi dediler. 
Ctinki, her ikisi de, nemaz kildirmasi icin emr olunmasi, halife ola- 
cagmi gostermekdedir demislerdir. Ebu Vail diyor ki, hazret-i All 
yaralamp yatmca, kimi halife yapacaksm dediler. Allahii teala, si- 
ze iyilik irade buyurdu ise, en iyinizi basmiza secersiniz buyurdu. 
Hazret-i Ahnin bu sozii de, hazret-i Ebu Bekrin en iistiin oldugu- 
nu bildirmekdedir. Hakimin kitabmda, hazret-i Almin "radiyalla- 
hii teala anh" bildirdigi hadis-i serifde, (Allahii teala, Ebu Bekre 
cok rahmet eylesin! Bana kizini verdi. Hicretde beni Medineye go- 
tiirdii) buyuruldu. Nizal bin Sebre "radiyallahii anh" diyor ki, haz- 
ret-i Aliye "radiyallahii anh", nes'eli bir zemamnda, kimleri arka- 
das edindin dedim. (Resulullahin Eshabinm hepsi benim arkadas- 
lanmdir), buyurdu. Ebu Bekr icin ne dersin dedim. (O, oyle bir in- 
sandir ki, Allahii teala, Cebrail aleyhisselam vasitasi ile ve Pey- 
gamberi Muhammed aleyhisselam vasitasi ile ona (Siddik) ismini 
vermisdir) dedi. Sa'id bin Miiseyyeb "rahime-hullahii teala" diyor 
ki, (Ebu Bekr-i Siddik "radiyallahii teala anh" Resulullahin veziri 
idi. Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", biitiin islerinde onun 
ile mesveret ederdi. islamda Resulullahin ikincisi idi. Magarada 
Resulullahin ikincisi idi. Bedr gazasinda cardak altinda Resululla- 
hin ikincisi idi. Kabrde de Resulullahin ikincisi oldu. Resulullah, 
hickimseyi onun online gecirmez idi). Abdurrahman bin Ganemin 
bildirdigi hadis-i serifde, Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", 
hazret-i Ebu Bekre ve hazret-i Omere dedi ki, (ikinizin soz birligi 
etdiginiz hicbir isde sizden ayrdmam.) 

-164- 



Allahii teala, islam dmini hazret-i Omer ile kuvvetlendirdi. 
Tirmtizinin ve Ebu Davudun ve Hakimin bildirdikleri hadis-i se- 
rifde, (Allahii teala, hakki Omerin diline ve kalbine yerle$dirmis- 
dir) buyurdu. Buharinin ve Miislimin bildirdikleri hadis-i serifde, 
(Seytan Omerin golgesinden kacar) buyuruldu. Buharinin ve 
Miislimin bildirdikleri hadis-i serifde, Resulullah "sallallahii aley- 
hi ve sellem" (Mi'racda, Omere verilecek olan koskii gordiim) bu- 
yurdu. Makam-i Ibrahim icin ve kadmlarm ortiinmesi icin ve Bedr 
gazasmda alman esirler icin, Allahii teala hazret-i Omerin soziine 
uygun ayet-i kerime gondermisdir. Hakimin bildirdigi hadis-i se- 
rifde, (Allahii teala kryamet giinii evvela Omere selam verecekdir) 
buyuruldu. Ebu Sa'id-i Hudrmin bildirdigi hadis-i serifde, (Cen- 
netde iimmetim arasinda derecesi en yiiksek olan budur) buyura- 
rak, Omeri gosterdi. Hazret-i Omer, omre yapmak icin Resulul- 
lahdan izn istedikde, izn verdi ve (Ey kardcsim, diia ederken bizi 
unutma!) buyurdu. Abdullah ibni Abbasm bildirdigi hadis-i serif- 
de, (Omer tman etdigi giin, Cebrail aleyhisselam geldi ve melekler 
birbirlerine Omerin miisliman oldugunu miijdelediler) buyurdu. 
Tirmtizide yazih Akabe bin Amirin bildirdigi hadis-i serifde, (Ben- 
den sonra Peygamber gelseydi, Omer bin Hattab Peygamber olur- 
du) buyuruldu. Tirmiizide yazih hadis-i serifde, imam-i Zeynel 
Abidm Ali, babasi hazret-i Hiiseynden, o da babasi hazret-i Alf- 
den haber veriyor: Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" ile bir- 
likde oturuyordum. Ebu Bekr ile Omer geldiler. (Bu ikisi, Pey- 
gamberlerden baska, Cennetde olanlarm en iistiinleridir) buyur- 
du. Ibn-i Macede, Enes bin Malik diyor ki, en cok kimi seviyorsun 
ya Resulallah denildikde, (Ai§eyi) buyurdu. Erkeklerden kimi de- 
nildikde, (Aisenin babasim) buyurdu. Tirmiizide yazih, Huzeyfe- 
nin ve Abdullah ibni Mes'tidun bildirdikleri hadis-i serifde, (Ben- 
den sonra Ebu Bekre ve Omere iktida ediniz!) buyuruldu. Tirmti- 
zide Enes bin Malik diyor ki, Eshab-i kiram otururlarken, Resu- 
lullah da gelip aralarmda otururdu. Ayaga kalkmalarma izn ver- 
mezdi. Hicbiri Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" yiiziine 
bakamazdi. Yalmz Ebu Bekr ve Omer bakarlardi. Resulullah da 
onlara bakar, karsihkh giiliisiirlerdi. Hakimin kitabmda yazih Hu- 
zeyfe-i Yemaninin bildirdigi hadis-i serifde (Eshabum her mem- 
lekete gonderip siinnetlerin ve farzlarin heryerde ogretilmesini is- 
tiyorum. Isa aleyhisselam da Havarflerini bunun icin gondermis- 
dir) buyurdu. Ebu Bekri ve Omeri de gonderirmisin denildikde, 
(Bu ikisini yammdan ayirmam. Bunlar benim kulagim ve goziim 
gibidirler) buyurdu. Abdullah ibni Omerin bildirdigi ve Tirmii- 
zi ile Hakimde yazih hadis-i serifde, Resulullah "sallallahii aley- 
hi ve sellem" mescide girdi. Sagmda Ebu Bekr, solunda Omer 

-165- 



vardi. Ellerinden tutmusdu. (Kiyamet giinii kabrden boyle kalka- 
nz) buyurdu. Hakimin bildirdigi hadis-i serifde, Ebi Erva diyor ki, 
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" ile oturuyorduk. Ebu 
Bekr ile Omer geldiler. (Allahii tealaya hamd olsun ki, beni bu iki- 
si ile kuvvetlendirdi) buyurdu. Tirmiizide ve ibni Macede yazili, 
Ebu Sa'id-i Hudrinin haber verdigi hadis-i serifde, (Cennetde yiik- 
sek derecelerde olanlar, asagidan, gokdeki yddizlar gibi goriiniir- 
ler. Ebu Bekr ve Omer onlardandir) buyuruldu. 

Hadis alimleri soz birligi ile bildiriyorlar ki, Ebu Musel-Es'ari 
"radiyallahii anh" dedi ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" 
ile bir bagcede oturuyorduk. Birisi kapiya vurdu. Resulullah (Ka- 
piyi ac ve gelene Cennetlik oldugunu miijdele!) buyurdu. Kapiyi 
acdim. Ebu Bekr iceri girdi. Resulullahm "sallallahii teala aleyhi 
ve sellem" mujdesini kendisine soyledim. Kapi yine vuruldu. (Ka- 
piyi ac ve gelene Cennetlik oldugunu miijdele!) buyurdu. Kapiyi 
acdim. Omer iceri geldi. Ona da miijdeyi soyledim. Kapi yine vu- 
ruldu. (Kapiyi ac! Gelene Cennetlik oldugunu miijdele ve basina 
belalar gelecegini de soyle!) buyurdu. Kapiyi acdim. Osman iceri 
girdi. Miijdeyi ve Allahii tealamn kaderini kendisine soyledim. Al- 
lahii tealaya hamd olsun. Kazalarda, belalarda ancak Allahii teala- 
ya sigimhr dedi. 

Hakimde ve imam-i Ahmedin Miisnedinde yazih, hazret-i Ali- 
nin haber verdigi hadis-i serifde, (Basiniza Ebu Bekr geldigi ze- 
man, onu diinyada zahid ve ahirete ragib bulursunuz. Basiniza 6- 
mer geldigi zeman, onu kuvvetli, emfn ve Allah yolunda kimseden 
cekinmez goriirsiiniiz. Basiniza Alt geldigi zeman, hadi ve miihdi 
olur. Sizi dogru yola gotiiriir bulursunuz) buyuruldu. 

Tirmiizide ve ibni Macede yazih, Sa'id bin Zeydin "radiyallahii 
teala anh" haber verdigi hadis-i serifde, (On kisi Cennetdedir: E- 
bii Bekr ve Omer ve Osman ve Talha ve Ziibeyr ve Abdurrahman 
bin Avf ve All bin Ebi Talib ve Sa'd bin Ebi Vakkas ve Ebu Ubey- 
de bin Cerrah). Sa'id bin Zeyd dokuz sahabinin ismlerini saydi. 
Onuncusunun ismini soylemedi. Bunu sordular. Ebiil A'ver diye- 
rek kendisi oldugunu isaret eyledi. 

Ibni Macede ve Tirmiizide yazihdir ki, irbat bin Sariye diyor ki, 
Eshab-i kiram toplanmisdik. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" buyurdu ki, (Allahii tealadan korkunuz. Basimzdaki emir, 
Habes kole olsa bile, ita'at ediniz! Benden sonra miislimanlar ara- 
sinda ayrihklar olacakdir. O kansiklik zemanlarinda benim siinne- 
time ve Hulefa-i Rasidiiiin siinnetlerine sarilmiz. Benim halifele- 
rim dogru yolu gosterirler. Onlarin gosterdigi yolda olunuz! Son- 
radan cikarilan seylerden sakimmz! Bid'atlerin hepsi dalaletdir, 

-166- 



sapikhkdir). Resulullaha senelerce hizmet etmis olan Sefine haz- 
retleri diyor ki, Resulullahdan isitdim: (Benden sonra halifelerim 
otuz sene benim yolumu yasatirlar. Ondan sonra, iimmetimin ba- 
sina melikler gelir) buyurdu. Ebu Bekrin hilafeti iki sene, Omerin 
hilafeti on sene, Osmanm hilafeti oniki sene ve Alinin hilafeti alti 
sene oldu dedi "radiyallahii teala annum ecma'in". 

Ebu Bekrin ve Omerin "radiyallahii teala anhuma" ustiinliikle- 
rini ve Cennetlik olduklarim bildiren bunlar gibi daha nice hadis-i 
serifler vardir. Eshab-i kiramm ve Muhacirlerin ve Bedr, Uhud, 
Bfatiir-ridvan ve diger gazalarda bulunanlarm ustiinliiklerini bil- 
diren yiizlerce hadis-i serif, bu iki halifeyi de, medh ve sena etmek- 
dedir. 

Bu ummetin en ustiinii Ebu Bekr ve ondan sonra Omer oldu- 
gunu, Eshab-i kiram ve Tabi'in-i izam sozbirligi ile bildirmislerdir. 
Hazret-i Ebu Bekr halife secildikden sonra, Eshab-i kiramdan hic- 
biri buna karsi birsey soylemedi. Hazret-i Ebu Bekr, kendisinden 
sonra hazret-i Omerin halife olmasim vasiyyet etdigi zeman, Es- 
hab-i kiramdan hicbiri buna karsi birsey soylemedi. Abdurrahman 
bin Avf, hazret-i Osmam halife secerken, Seyhaymn yolunda bu- 
lunmasim sart eyledi. Hazir olanlarm hicbiri buna karsi birsey soy- 
lemedi. All, Osmanm "radiyallahii teala anhuma" kendinden daha 
iistiin olmasina karsi oldu ise de, bu sarta karsi olmadi. 

Hazret-i Ah "radiyallahii teala anh" halife iken cesidli yerlerde, 
Seyhaymn kendinden iistiin olduklarim cok soylerdi. Bu soziine 
karsi siibheye diisenleri azarlardi. Eshab-i kiramm biiyiikleri bunu 
isitirlerdi. Hicbiri karsi gelmezdi. Buharide diyor ki, Enes bin Ma- 
lik (Ebu Bekr, Resulullahin en yakimdir. Bircok yerde Resululla- 
hm ikincisi olmusdur. Basimiza onun gelmesi lazimdir. Kalkimz 
ona bi'at ediniz!) dedi. Yine Buharide Enes bin Malik diyor ki, bir 
kimse, Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" kiyamet alametle- 
rini sordu. (Kiyamet icin ne hazirladin?) buyurdu. Hicbirsey yapa- 
madim. Yalmz, Allahii tealayi ve Onun Resuliinii "sallallahii aley- 
hi ve sellem" cok seviyorum dedi. (Kiyametde, sevdiklerinin ya- 
ninda olursun!) buyurdu. Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" bu soziinii isitince cok sevindim. Ben de Resulullahi "sallal- 
lahii aleyhi ve sellem" ve Ebu Bekri ve Omeri cok seviyorum. On- 
lar gibi olamadi isem de, bu sevgimin, beni onlann yanmda bulun- 
durmasim istiyorum dedim. 

Hazret-i All, (Allahii teala Ebu Bekre rahmet eylesin. Kur'an-i 
kerfmi o topladi. Resulullah hicret ederken, o hizmet eyledi. Omer 
mescidlerimizi aydinlatdigi gibi, Allahii teala, Omerin kabrini nur 
ile aydmlatsm) diye diia etdi. Salim bin Ebil-Ca'd diyor ki, Necran- 

-167- 



da kirkbin kisi banmyordu. Hazret-i Omer onlan vatanlanndan ci- 
kardi. Hazret-i Alive gelip, sefa'at etmesini yalvardilar. Bunlan 
kovdu. (Omerin her isi dogrudur) dedi. Hazret-i All, hazret-i Ome- 
ri kotiileyici olsaydi, Necranhlara karsihk olarak soylerdi. Halbuki 
soylemedi. Onu ovdii. Ebu Ya'lanm haber verdigi rii'ya ta'birinde, 
hazret-i Hasen, hazret-i Omeri medh etmisdir. Hakim, kitabmda 
diyor ki, Abdullah bin Ca'fer-i Tayyar, (Ebu Bekr bize vali oldugu 
zeman, onu insanlarm en iyisi ve en merhametlisi bulduk) derdi. 
Zeyd-i Sehid, savasa giderken, (Babalanm, Seyhaym cok severler- 
di) demisdir. Hakimin kitabmda, Abdullah ibni Abbasin hazret-i 
Omeri oven sozleri uzun yazihdir. imam-i Ahmedin Miisnedinde, 
Hasen bin Zeyd diyor ki, babam Zeyd, babasi Hasenden isiterek 
dedi ki, babam hazret-i Aliden isitdim. Dedi ki, Resulullah ile otu- 
ruyordum. Ebu Bekr ile Omer geldiler "radiyallahii teala anhiima". 
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", (Ya All! Bu ikisi, Cennet- 
de bulunanlann en iistiinleridir. Peygamberlerden baska, bunlar- 
dan iistiin kimse yokdur!) buyurdu. 

Bir kimsenin baskasindan efdal olmasi demek, bircok iyilikler- 
de ortak olup, birincisinde baska iyiliklerin de bulunmasi demek- 
dir. Biitiin kemalatin kaynagi, Resulullahin sohbetidir. Eshab-i ki- 
ramm hepsi, bu sohbetde bulunmakla sereflendiler. Boylece, bii- 
tiin iimmetden iistiin oldular "radiyallahii teala anhiim ecma'in". 
Ebu Bekr-i Siddik, sohbetde hepsinden cok bulundu. Hepsinden 
iistiin oldu. Seyhaynde aynca, hakki anlamak ve bildirmek iistiin- 
liigii de herkesden cok idi. Abdullah bin Mes'ud diyor ki, Arabis- 
tan halkmm bilgileri terazinin bir kefesine, Omerin ilmi de oteki 
kefesine konsa, Omerin bilgisi agir gelir. Bugiin bilinen hadis-i se- 
riflerin hemen hepsinde Seyhaymn rivayetleri vardir. Seyhaynm 
bildirdigi hadisleri, yalmz ravileri arasinda Seyhaynm ismleri bu- 
lunan hadisler sanmamalidir. Kitablarda bulunan Merfu' hadisle- 
rin hepsini Seyhayn rivayet etmis olup, bunlan baska Sahabiler ir- 
sal eylemisdir. Seyhayn "radiyallahii anhiima", Eshab-i kirami, 
feth olunan memleketlere gonderdiler. Hadis-i serifleri yaymala- 
nm emr eylediler. Hakimin kitabmda, Musa bin Ali bin Rebah 
haber veriyor: Hazret-i Omer, hutbede dedi ki, (Kur'an-i kerfmde 
miiskili olan, Ubeyy bin Ka'ba sorsun. Halah harami Mu'azdan, 
Feraiz bilgisini Zeyd bin Sabitden, mal kazanmak yollarim da 
benden sorup ogreniniz!). (istfab) kitabmda diyor ki: Filistine ilk 
ta'yin edilen kadi [ya'ni hakim] Ubade bin Samitdir. Filistin valisi 
olan Mu'aviye, kadinin bir hiikmiinii begenmedi. Begenecegi gibi 
hiikm etmesi icin, sikisdirdi. Ubade, boyle yerde adalet yapilamaz 
diyerek, Medmeye geldi. Halife Omer, isti'fasim kabul etmeyip, 
geri gonderdi. (Senin ve senin gibi emfn hakimlerin bulunmadigi 

-168- 



yerde adalet olamaz) buyurdu. Mu'aviyeye emr yazip, (Ubadenin 
isine karrsma!) dedi. isti'ab kitabinda, Hasen diyor ki, (Halife 
Omerin, fikh ogretmek icin, bizim memlekete gonderdigi on alim- 
den biri, Abdullah bin Magfel idi). Darimmin kitabinda, Omer bin 
Esca' diyor ki, (Halife Omer buyurdu ki, bir zeman gelir, Kur'an-i 
kerime yanlis, bozuk ma'na verenler goriiliir. Dogrusunu, hadis 
alimlerinden ogreniniz! Ciinki, Kur'an-i kerimi en iyi hadis alimle- 
ri bilir). Darimmin kitabinda, Meymun bin Mehran diyor ki, (Haz- 
ret-i Ebu Bekre da'vaci gelince, Kur'an-i kerime gore hiikm eder- 
di. Kur'an-i kerimde bulamazsa, hadis-i serife gore hiikm ederdi. 
Hadis-i seriflerde de bulamazsa, Eshab-i kirama anlatir, Resululla- 
hm boyle da'vaya cevab verdigini bilen varmi derdi. Sozbirligi ile 
cevab verilirse, hamd edip, oylece hiikm ederdi. Haber verilmezse, 
Eshabm biiyiiklerini toplar. Onlara anlatir. Sozbirligine vanrlarsa, 
oylece hiikm ederdi). Hazret-i Omer de, kadi Siireyhe, boyle yap- 
masini, hie cevab bulamazsa, kendi ictihadi ile hiikm etmesini emr 
eylemisdi. Yine Darimide Abdullah ibni Yezid bildiriyor ki, (Ab- 
dullah ibni Abbasa birsey sorulunca, Kur'an-i kerimde ve hadis-i 
seriflerde bulamazsa, hazret-i Ebu Bekrin ve Omerin sozlerine 
uyarak cevab verirdi. Onlarm sozlerinde de bulamazsa, kendi icti- 
hadi ile soylerdi). Darimide, Huzeyfe buyurdu ki, fetva verecek 
kimsenin, mensuh ve nasih olan ayetleri bilmesi lazimdir. Bunlan 
bilen kim vardir dediklerinde, Omer-iibniil-Hattab onlardandir 
dedi. Darimide, Ziyad bin Cedir diyor ki, hazret-i Omerle konusu- 
yordum. islamiyyeti yikan sey nedir dedi. Siz soyleyiniz dedim. 
(Din adamlanmn yanlis soylemesi ve miinafiklarm bozuk fikrleri- 
ni ayet ile ve hadis ile isbata kalkisarak miislimanlan aldatmalan 
ve sapiklann hiikm sahibi olmalan, islamiyyeti yikar) buyurdu. 
Yine Darimide, Amr bin Meymun, hazret-i Omer oliince ilmin iic- 
de ikisi gitdi dedi. Bunu ibrahime soylediklerinde, Omer ilmin on- 
da dokuzunu gotiirdii dedi. Darimide, Amr bin Ebu Siifyan dedi 
ki, hazret-i Omer "radiyallahii teala anh" (Bildiklerinizi yazarak, 
unutulmakdan koruyunuz!) buyurdu. Hadis ilminin temeli, haz- 
ret-i Omerin bu soziidiir. 

Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" zemamnda ve hazret-i 
Ebu Bekr zemamnda aciklanmamis olan cok mes'ele vardi. Haz- 
ret-i Omer, bunlann hepsini icma'a bagladi. Bunlarda siibhe birak- 
madi. Hazret-i Omerin bildirmedigi mes'elelerde kiyamete kadar 
sozbirligi olmaz. Hazret-i Omerin gayreti olmasaydi, islam alimle- 
ri kiyamete kadar giic durumda kahrlardi. islamiyyetin bayragini 
ellerinde yiiriiten Ehl-i siinnetin temeli, hazret-i Omer Farukun 
sozbirligi yapdigi mes'elelerdir. 

-169- 



imam-i Ahmedin (Miisned) kitabmda, Abdiirrezzak diyor ki, 
Ibni Ctireyhden daha iyi nemaz kilan gormedim. ibni Cureyh, 
boyle kilmagi Atadan, o da Abdullah bin Ziibeyrden, bu da Ebu 
Bekr-i Siddikdan, Ebu Bekr de Resulullahdan gorerek ogrendi- 
ler. Hazret-i Ebu Bekrin ve hazret-i Omerin, fikhm biitiin kolla- 
nndaki sozlerini, Sah Veliyyullah-i Dehlevi sahifeler dolusu nakl 
ediyor. Bunlan okuyan insafli kimse, her iki halifenin islam mem- 
leketlerini genisletmekdeki hizmetleri gibi, islam ilmlerini yay- 
makda da, biiyiik gayretleri ve hizmetleri oldugunu iyi anlar. Bu- 
nun icindir ki, hazret-i All, (Omerin buluslan hep dogrudur) bu- 
yurdu. Bir kerre de, (Omerin kamcisi, bizim kilmcimizdan daha 
faidelidir) dedi. Hadis-i serifde, (Zemanlarin en hayrhsi, benim 
zemammdir. Sonra, bundan sonraki asrdir) buyuruldu. Eshab-i ki- 
ram "aleyhimiirndvan", kendilerinden sonra gelenler ile Resulul- 
lahm arasmda vasita olduklan icin, onlardan iistiin oldular. Her 
asnn miislimanlan, sonraki asrlardakilere islamiyyeti bildirmekle, 
onlarm tistadlan olmuslar. Onlardan daha hayrh, daha iistiin ol- 
muslardir. Aym asrda yasiyanlar arasinda da, ogretici olanlar, 6g- 
retdiklerinden daha iisttindiir. Seyhaymn fadl-i kiillisi buradan 
gelmekdedir. tmam-i Ahmedin kitabmda hazret-i Ah buyuruyor 
ki, birisinden hadis isitdigim zeman yemin etdirirdim. Yemin 
edince kabul ederdim. Yalmz Ebu Bekri hemen tasdik ederdim. 
Ebu Bekr dedi ki, Resulullahdan "sallallahii aleyhi ve sellem" isit- 
dim. Buyurdu ki, (Giinah islemi§ kimse, abdest ahr. Sonra iki 
rek'at nemaz kilar. Sonra istigfar ederse, giinahi afv olur). [I Haz- 
ret-i Omeri yaraladiklan zeman, Abdullah bin Abbas ziyaretine 
gelip, (Ya Emirel-mii'minm! Sana Cenneti miijdelerim. Herkesin 
inanmadigi zeman, miisliman oldun. Herkes Resulullaha dtisman- 
hk ederken, sen Onunla beraber cihad etdin. Resulullah "sallalla- 
hii aleyhi ve sellem", senden razi olarak vefat etdi. Senin halite ol- 
mana kimse karsi cikmadi. Sehid olarak can veriyorsun) dedi. 

Resulullaha ilk iman eden adam, Ebu Bekr-i Siddikdir. Haz- 
ret-i All iman ederken cocuk idi. Resulullahm evinde ve himaye- 
sinde idi. Hazret-i Ebu Bekrin hazret-i Aliden de once iman etdi- 
gini bildirenler vardir. Iman etdigini ilk once herkese duyuran ve 
baskalarmm da iman etmesine sebeb olan, Ebu Bekrdir. Ebu Am- 
rin (istPab) kitabmda, Afirenin kolesi Omer diyor ki, (Hazret-i 
Ali iman etdigini babasi Ebu Talibden bile sakladi. Ebu Bekr ise, 
iman etdigini arkadaslarma bildirip, onlan da iman etmege cagir- 
di). Sa'bi diyor ki, once kimin iman etdigi, Abdullah ibni Abbasa 



[1] Istigfarin nasil yapilacagi (Hak Soziin Vesfkalan) kitabimizm 344.cii 
sahifesinde yazilidir. 

-170- 



soruldu. Hassan bin Sabitin si'rini isitmedin mi dedi. Bu si'rde, 
(Resulullahi tasdikde insanlann birincisi Ebu Bekrdir) denilmek- 
dedir. Bu kaside, Eshab-i kiram arasmda yayilmisdi. Bunu hazret-i 
All de okurdu. Cerir, Ebu Nadradan haber veriyor. Ebu Nadra de- 
di ki, hazret-i Ebu Bekr, hazret-i Aliye (Ben senden once iman et- 
dim) dedi. Hazret-i Ah bunu red etmedi. Hazret-i Ebu Bekr iman 
etdigi zeman kirkbin dirhem gumus parasi vardi. Bunlarm hepsini 
Resulullaha ve iman edenlere sarf etdi. Iman etdikleri icin iskence 
yapilan yedi koleyi bu paradan satm ahp azad etdi. Resulullah 
"sallallahii aleyhi ve sellem", Mekkede kaldigi ontic sene icinde, 
hergiin sabah ve aksam Ebu Bekrin evine gelirdi. Bunu Buhari ha- 
ber veriyor. Hazret-i Hadice vefat edince, Resulullah cok iizuldii. 
Hazret-i Ebu Bekr, kizi Aiseyi elinden tutup, (Ya Resulallah! Ki- 
zimi zevcelige kabul buyur. Sana hizmet ederek hiiznunii azaltsm) 
dedi. Resulullah, hazret-i Aiseyi Medinede kabul buyurdu. Mi'ra- 
ci ilk tasdik eden, Ebu Bekr-i Siddikdir. Resulullah "sallallahii 
aleyhi ve sellem" Mekkeden Medmeye hicret ederken, hazret-i 
Ebu Bekr beraber gidip, gece giindiiz hizmet etdi. Bedr gazasmda 
Resulullahm yamndan aynlmadi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve 
sellem", zafer icin cok diia etdi. Ebu Bekr, diiamn kabul oldugunu 
anlayinca, (Ya Resulallah! Artik iiziilme! Allahu teala bize yetisir) 
dedi. Cok yerde, Vahy gelmeden once, Eshab-i kirama, boyle il- 
ham olmusdur. Ezan icin Abdullah bin Zeydin rii'yasi ve hazret-i 
Omerin kiyasi da Vahyden once olmusdu. 

Uhud gazasmda, hazret-i Ebu Bekr, Resulullahi korumak icin, 
son gayretle cahsdi. Hendek gazasmda hendegin bir kismim koru- 
mak vazifesi hazret-i Ebu Bekre verildi. Simdi (Mescid-i Siddik), o 
kismda bulunmakdadir. Hayber gazasmda birkac kal'anin alinma- 
si icin Ebu Bekr savasdi. Hakimin kitabmda, Beride-i Eslemi diyor 
ki, Resulullahda sakika denilen basagnsi oldugu zeman, bir iki gun 
disan cikmazdi. Haybere gelince, sakika basladi. Cadinndan cik- 
madi. Bayragi Ebu Bekr ahp siddetli savas yapdi. Resulullah Mek- 
keyi ahp, Mescide girince, Ebu Bekr, babasim bagh olarak Resu- 
lullaha getirdi. Iman etmesini soyledi. Resulullah, (Ya Eba Bekr! 
Bu ihtiyan buraya yormasaydm iyi olurdu. Biz onun evine gider- 
dik) buyurdu. Ebu Bekr de, Ya Resulallah, onun senin ayagma 
gelmesi lazimdir dedi. Resulullah, Ebu Bekrin babasim, mubarek 
dizleri oniine oturtup, gogsiinii sivadi ve (Miisliman ol!) buyurdu. 
O da, hemen iman etdi. Babasimn ve ogullarmin iman etmeleri, 
Eshab-i kiram arasinda Ebu Bekrden baskasma nasib olmadi "ra- 
diyallahii teala anhiim ecma'm". 

Hicretin dokuzuncu senesinde, Resulullah hazret-i Ebu Bekri 
hac icin emir yapdi. Hazret-i Ahnin oglu Muhammed bin Hane- 

-171- 



fiyye diyor ki, (Ebu Bekr hacca gitdikden sonra, (Beraet) suresi in- 
di. Hazret-i Aliye okuyup, bunu Nahr giinii Minada hacilara oku 
buyurdu. Hazret-i Ebu Bekr, Mekkede hazret-i Aliyi goriince, 
Emir olarak mi, yoksa me'mur olarak mi geldin dedi. Hazret-i All 
de, me'mur olarak geldim dedi. Hazret-i Ebu Bekr, herkese hac 
vazifelerini yapdirdi. Nahr giinii gelince, hazret-i All hacilara ezan 
okuyup, Beraet suresini ve Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve 
sellem" emrlerini okudu). 

Veda' haccmda, Resulullahm esyasi ile Ebu Bekrin esyasi bir 
devede idi. Resulullah hasta olunca, mescide geldi. Uzun hutbe 
okudu. Once, Uhud sehidleri icin dtia ve istigfar etdi. Sonra, (Al- 
lahii teala, bir kulunu diinyada kalmak ile ahirete gitmek arasinda 
serbest birakdi. O da, Allahii tealamn ni'metlerine kavusmagi iste- 
di) buyurdu. Bu sozlerin, Resulullahm yakmda vefat edecegini 
gosterdigini yalmz Ebu Bekr anlayrp agladi ve (Ya Resulallah "sal- 
lallahii teala aleyhi ve sellem" sen olme! Senin yerine biz olelim. 
Cocuklanmiz olstinler!) dedi. 

Hazret-i Omer, Resulullahdan once, yirmi Sahabi ile birlikde, 
Medmeye hicret etdi. Hazret-i Ebu Bekrin musaviri ve kadisi idi. 
Ilk islam hakimi hazret-i Omerdir. Resulullahm iki isi vardi. Biri 
Kitabi ve Siinneti ogretmek idi. ikincisi, tedbir-i menzil ve siyaset- 
i medine idi. Ya'ni islamiyyeti ytiriitmek, yapdirmak idi. Hazret-i 
Omer halite olunca, bu iki vazifeyi tam yapdi. Resulullah "sallalla- 
hii aleyhi ve sellem", rii'yasmda, bir kadeh siitden icdi. Artamni 
hazret-i Omere verdi. Bunu ilm ile ta'bir buyurdu. Hazret-i Ome- 
rin, zemamnm en alimi oldugunu, Eshab-i kiram sozbirligi ile bil- 
dirdiler. Onun halife olmasi, Allahii tealamn miislimanlara biiyiik 
rahmeti oldu. Hicretin onbesinci senesinde Hums sehri ahnmca, 
rum kayseri Heraklius buradan Kostantiniyyeye [ya'ni istanbula] 
kacdi. Kadsiye muharebesinde yedibin miisliman, altmisbin mecii- 
si aceme galib geldi. Onaltinci senede Haleb ve Antakya sulh ile 
ahndi. Bu senede Ebu Ubeyde, Kufe sehrini yapdi. Hazret-i Omer, 
Beyt-iil-mukaddese geldi. Yirmibirinci senede, Misr ahndi ve Ne- 
havend zaferi kazamldi. Yirmiikinci senede, Mugire bin Su'be, 
Azerbaycam ve Amr ibni As, Trablusgarbi aldi. (Ravdat-iil-ah- 
bab) da diyor ki, hazret-i Omer zemamnda binotuzalti biiyiik sehr 
ahndi. Dortbin cami' yapildi. Dortbin kilise harab oldu. Cum'a ne- 
mazi icin bindokuzyiiz minber yapildi. ilk islam ordusunu kuran, 
asker ta'lim ve terbiye eden, hazret-i Omerdir "radiyallahii teala 
anh". 

Peygamberler "aleyhimiisselam", biitiin insanlara rahmet ola- 
rak gonderilmislerdir. Cehaleti ve zulmii kaldirmislardir. Bu hayr 
ve rahmet, Seyhayn zemamnda da tam hasil oldu. Halifelik de bu 

-172- 



demekdir. Tarih gosteriyor ki, Seyhaynden sonra, hie kimse bu de- 
receye cikamadi. Aynhklar, kan dokiilmesi basladi. Seyhayn, isla- 
miyyeti en za'if halden, en kuvvetli hale yiikseltdiler. Bu hizmet, 
baskalarma nasib olmadi. Seyhayn "radiyallahii teala anhiima" ze- 
mamnda icma' yapilan bilgilerin hicbirinde dort mezheb arasmda 
aynlik yokdur. Onlarm bildirmediklerinde ihtilaflar hasil olmus- 
dur. Bu soziimiizii, ilsul alimleri anlar. Cahil din adamlan anlamaz. 

Her miisliman diisunmeli! Kafirden, mecusilerden kendisini a- 
yiran seref nedir? Bu sereflerin birincisi, Kur'an yoludur. Kur'an-i 
kerimi tophyan, Seyhayndir. Aka'id ve fikh bilgilerini tophyan, ic- 
ma' bilgilerini ortaya koyan, gizli kalmis bilgileri acikhyan ve Es- 
hab-i kirami toplayip Kiyas yapan, hazret-i Omerdir. Her sehre 
Kur'an hafizi ve hadis alimi ta'yin etdi. Bugiin bilinen islam ilmle- 
rinin hepsini, Seyhayn ortaya koydu. Arabi, acemi hidayete geti- 
ren, Seyhayndir "radiyallahii teala anhiima". Arab ve acem de, bii- 
tiin insanlarm hidayete kavusmasina, medeniyyete ermelerine va- 
sita oldu. Bunu kimse inkar edemez. Seyhayna biitiin insanlar min- 
netdardir. Bunu anhyamamak, giinesi gorememege benzer. 

Ehl-i siinnet alimleri "rahime-humullahii teala", Seyhaymn tis- 
tiin oldugunu, iki damadi da sevmek lazim oldugunu bildirdi. Ciin- 
ki miislimamn birinci vazifesi, Kur'an-i kerfme ve hadis-i seriflere 
uymagi istemekdir. ikinci vazife, bunlari ogrenmekdir. Bunlan 6g- 
renmezse, islamiyyete uyamaz. Miilhid olur. Bu bilgileri tophyan, 
ortaya koyan, Seyhayndir. 

Dort mezhebden birinde bulunan kimse, kendi mezhebi ima- 
mmm daha iistiin oldugunu bildirmege cahsir. Boyle bilmezse, o 
mezhebe uymasi sahih olmaz. Bunun gibi, Kur'an-i kerimi ve ha- 
dis-i serifleri ortaya koyanlarm ve her ikisinin ma'nalarim bildi- 
renlerin iistiin olduklarma inanmiyan kimse, onlarm bildirdigi di- 
ne uymus olamaz. Si'ilere gore halifenin biitiin iimmetden efdal 
olmasi ve ma'surn olmasi ve Allahii teala ve Resulullah tarafindan 
secilmis olmasi lazimdir. Bu sozleri hem dogru, hem de yanhs 
ma'naya cekilebilir. Biitiin iimmetden iistiin olmak, Peygamber 
vekili olan halifeler icin sahihdir. Ciinki, bunlar, ayet-i kerimeler- 
den ve hadis-i seriflerden ma'na cikanr ve islamiyyeti bildirirler. 
Islamiyyeti heryere yayarlar. Bunlar biitiin iimmetden iistiin ol- 
mazsa, yapdiklarma giivenilmez. Ma'sum yerine mahfuz demek 
lazimdir. Ya'ni Allahii teala onlan korur ve kuvvetlendirir. Allah 
ve Result! tarafindan secilmek yerine de, nass ile isaret olunmak 
demek lazimdir. Ehl-i siinnet vel-cema'at boyle soylemisdir. Boy- 
lece Seyhaymn, hatta dort halifenin hak halife olduklarim bildir- 
mislerdir. Islamiyyetin baslangicmda halifelerin boyle olmasi la- 

-173- 



zimdir. Ciinki, islamiyyeti kurdular ve heryere yaydilar. Dort hali- 
feden sonra gelenler ise, (Melik-i atlutl) idi. Devlet ve hiikumet re- 
fsi idiler. ilm baska ellerde idi. Miiftiler de boyledir. ilk zemanlar- 
da, miiftilerin alim olmasi lazim idi. Simdi ise mufti olmak icin, es- 
kilerin kitablarim okuyup anhyabilmek kafidir. Ma'sum olmak da, 
adet olarak yapilan islerde ma'sumlukdur. Ciinki, simdi insanlarm 
mu'ameleleri, kazanmalan, gecimleri adete goredir. Akla dayanan 
temel bilgilere gore degildir. 

Hazret-i Osman da, hakiki halifedir. Resulullahm halasi olan 
Bida, hazret-i Osmanm anasmm anasidir. Cahiliyyet zemanmda zi- 
na ve icki ile hie kirlenmedi. ilk imana gelenlerdendir. Dinden ci- 
karmak icin amcasinin yapdigi iskencelere dayandi. Resulullahm 
"sallallahii aleyhi ve sellem" iki kizi ile evlenmek serefine kavus- 
du. Allah yolunda evini, barkini, mahm, miilkiinu ve ticaretini bi- 
rakip Habesistana hicret etdi. Sonra Medineye de hicret etdi. 
Kur'an-i kerimi tophyan Muhacirlerden birisidir. Vazife ile baska 
yere gonderildigi icin, Bedr, Uhud gazalannda ve Hudeybiyye 
bi'atinde bulunmadi. Diger biitiin gazalarda bulundu. Bedr zema- 
nmda Medmede Resulullahm sevgili kizmm tedavisine cahsmasi 
emr olunmusdu. Bedrde bulunanlarm sevabma ve ganimetine ka- 
vusacagi bildirilmisdi. Uhudda bulunmiyanlarm afv olduklan, a- 
yet-i kerime ile bildirilmisdir. Hudeybiyyede Osmanm Allah isin- 
de ve Resulullah isinde oldugu hadis-i serifde bildirildi. Resulullah 
"sallallahii aleyhi ve sellem" kendi mubarek eline, Osmanm elidir 
diyerek oteki eli ile miisafeha etdi. Eshab-i kirami susuzlukdan kur- 
tarmak icin bir kuyu satm aldi. Tebiik gazasinda dokuzytizelli deve 
ve elli at ve sayisiz para vererek yardim yapdi. (Osmaiia bugiinden 
sonra yapacaklan hi( zarar vermez) hadis-i serifi ile sereflendi. Re- 
sulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", (Mescidimizi genisletene, 
Cennetde daha iyisi vardir) buyurunca, etrafmdaki alti arsayi satin 
ahp mescide ekledi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", Ebu 
Bekr ve Omer ve Osman ile (Siibeyr) daginm iistiinde iken zelze- 
le olunca, (Ey Siibeyr! Sallanma! Uzerinde Nebi, Sitldik ve Sehid 
var!) buyurdu. Boylece Omer ve Osmanm sehid olacaklanm miij- 
deledi. Bir hadis-i serifde, halife olacagi bildirilerek, (Allahii teala 
sana bir gomlek giydirir. Onu cikartmak isterlerse, cikarma!) bu- 
yuruldu. Kur'an-i kerimi toplamak ve yer yiiztine yaymak serefi 
ona nasib oldu. Kabile kadar Asya ve istanbula kadar Anadolu, 
onun zemanmda musliman oldu. Resulullah, hazret-i Osmanm 
boynuna sanlarak, (Sen benim diinyada ve ahiretde sevgilimsin!) 
buyurdu. Talhaya karsi da, (Ey Talha! Her peygambere iimmetin- 
den biri arkadas olacakdir. Benim Cennetde arkadasim Osmandir) 
buyurdu. 

-174- 



Dinleri, imanlan za'if olan bircok kimse, Misrdan Medmeye 
geldi. Bunlar Eshabdan ve Tabi'mden degildi. Eshab-i kirama 
karsi kin besliyorlardi. tic seyden birini kabul etmesi icin hazret-i 
Osmam sikisdirdilar. Hilafetden cekil veya amirlerin, valilerin 
ta'yin ve azl edilmelerini bize birak. Yahud seni oldiiriiruz dediler. 
Hazret-i Osman, Resulullahm vasiyyetine uyarak, hahfelikden ce- 
kilmedi. Ta'yinleri onlara birakmak da, hilafet vazifesini birak- 
mak olacagmdan, buna da razi olmadi. Misrhlar halifenin evini 
sardilar. Medinede bulunan Eshab-i kiramm bir kismi, isin oliime 
varacagmi zan etmedi. Misrhlan geri gidecek sandilar. Bir kismi 
da, azginlara karsi koyacak giicde degildi. Osman "radiyallahii 
anh" Adem aleyhisselamm iki oglundan hayrlisimn yolunu tutdu. 
Sikmtilara katlandikdan sonra sehid edildi. Bu habere Eshab-i ki- 
ram cok iizuldii. Baska felaketler de baslamasm diye harekete 
gecdiler. Misrhlar korkarak, kurtulusu hazret-i Aliyi halife yap- 
makda buldular. Eshab-i kiram da, buna karsi gelmedigi icin, haz- 
ret-i Ali halife secildi. Eshab-i kiramdan hazret-i Aise, Talha, Zii- 
beyr ve Beni Umeyyeden bircogu, katilleri yakalamak icin, arka- 
lanndan Basraya gitdi. Halife secimi, katillerin onciiliigii ile yapil- 
digi icin fitneli secim dediler. Halife de arkalarmdan gitdi. Misrh- 
lar halifenin etrafmda idi. Anlasma olamadi. Halife Kufeye gitdi. 
Asker toplayip, Basraya yiiriidii. Cemel vak'asi oldu. Bunun iize- 
rine Sam valisi Mu'aviye "radiyallahii teala anh" ise kansdi. Siffin 
harbi basladi ise de, iki tarafin hakemleri hazret-i Mu'aviyeyi ha- 
life yapdi. Eshab-i kiramm cogu ve miislimanlarm cogu buna uy- 
du. Niyyeti bozuk olan fitneciler (Harura) denilen yerde toplandi. 
Hazret-i Ali "radiyallahii teala anh" bunlarm iizerine yiiriiyiip, bu 
(Harici)leri oldiirdii. Kurtulanlarmdan [Abdurrahman ibni Miil- 
cem isminde] biri, hazret-i Aliyi, sabah nemazma giderken sehid 
eyledi. 

Islam alimlerine gore, hazret-i Osmamn sehid edilmesinde, 
hazret-i Almin bir ilisigi yokdur. Bunu kendisi de cesidli hutbele- 
rinde soylemisdir. imam-i Nevevi buyuruyor ki, (Hazret-i Osman, 
hak halife idi. Zulm olunarak sehid edildi. Fasiklar tarafindan se- 
hid edildi. Bu zulme hicbir Sahabi kansmamisdir. Alcaklar, Misr- 
dan geldi. Medinedeki Sahabiler bunlara karsi koyamadi. Hazret-i 
Almin hilafeti de, sozbirligi ile sahihdir. O hayatda iken baska bir 
halife yokdur. Hazret-i Mu'aviye de adildir, iistundiir. Eshab-i ki- 
ramdandir. Aradaki savaslar, siibhe iizerine oldu. Taraflardan her- 
biri, kendinin hak yolda oldugunu bilmisdi. Bu harbler, hicbirinin 
adaletden diismesine sebeb olmamisdir. ictihadda aynldilar. Bun- 
larm hali, mezheb imamlarmm aynlmalan gibidir. Bu aynhklari, 
hicbirini sevmemege sebeb olmamisdir). Bu muharebeler zema- 

-175- 



nmda, Eshab-i kiramm "radiyallahii teala anhiim ecma'm" ictihad- 
lan uc diirlii oldu: Birinci kism, hazret-i Almin hilafetini hakli gor- 
dti. Karsi tarafi bagi bildi. Bunlara, bagilerle harb etmek vacib ol- 
du. Ikinci kism, karsi tarafi hakli gordii. Hazret-i Aliyi butiin miis- 
limanlar secmedi. Medine ehalisi de zor ile, korku ile kabul etdi. 
Ktifeliler ise, ictihad ile degil, kotti maksad ile katildi dediler. 
Uciincii kism, bir tarafi tercih edemedi. Bunlarm harbe kansma- 
malari vacib oldu. Ciinki, bagi olmiyan miisliman ile harb etmek 
halal degildir. 

Abdiilkadir-i Geylani "kaddesallahii teala sirrehiil'aziz" (Gun- 
ye) kitabmda diyor ki, (imam-i Ahmed bin Hanbel, hazret-i Tal- 
hanm ve Ziibeyrin ve hazret-i Aisenin ve hazret-i Mu'aviyenin "ra- 
diyallahii anhiim" muharebelerini konusmamahdir. Ciinki, Allahii 
teala, kryamet giinii Eshab-i kiram arasmda hicbir gecimsizlik bu- 
lunmayacagini, Cennetde karsilikh oturup sohbet edeceklerini bil- 
dirmekdedir dedi. Hazret-i Ali, bu muharebelerde hak iizere idi. 
Ciinki, kendinin sahih halife secildigine inamyordu. Kendine karsi 
olanlara bagi diyordu. Onlarla harb etmesi caiz oldu. Hazret-i All 
ile harb eden hazret-i Mu'aviye ve Talha ve Ziibeyr "radiyallahii 
anhiim" ise, sehid edilen halifenin katillerine kisas yapilmasim is- 
tiyorlardi. Katillerin hepsi, hazret-i Alinin askeri icinde idi. Miisli- 
manlann, bu biiyiiklerin isine kansmamalan, isin coziilmesini Al- 
lahii tealaya birakmalan lazimdir). 

Hadis-i serifde (Ammar bin Yaseri bagfler sehid edecekdir. 
Onlari Cennete caginr. Onlar ise, onu Cehenneme cagirmakdadir) 
buyuruldu. Hadis-i serifden bu fakir [ya'ni Sah Veliyyullah Ahmed 
Sahib Dehlevi] soyle anhyorum ki, (Hazret-i All "radiyallahii 
anh", zemaninin en tistiinii idi. En iistiin olan halife secilirse, isla- 
miyyet daha iyi yiirutiiliir. Baskasi halife olursa, islamiyyetin yiirti- 
tiilmesinde gevseklik olur. Birincisinde millet Cennete, ikincisinde 
Cehenneme siiriiklenir. Ammar bin Yaser birincisini istiyordu. 
Hadis-i serifi boyle anlamak, hazret-i Almin serefini artdirmakda, 
karsi tarafdakileri de ma'zur gostermekdedir). Peygamberimiz 
"sallallahii aleyhi ve sellem" (Miictehid ba'zan dogruyu bulur. 
Ba'zan da yanihr) buyurdu. Eshab-i kiramm biiytiklerinden Sa'd 
bin Ebi Vakkas ve Abdullah bin Omer ve Usame bin Zeyd ve Ebti 
Musel Es'ari ve Ebu Mes'ud ve daha bircok Sahabi "radiyallahii 
teala anhiim ecma'in" bu muharebelere katilmadi. Bunlar, (Fitne 
zemamnda oturunuz!), ya'ni fitneye kansmayimz hadis-i serifine 
uydular. Fekat bunlarm hepsi, hazret-i Aliyi cok sever ve cok over- 
lerdi ve hilafete layik oldugunu soylerlerdi. Ba'zisimn sozleri, onun 
hilafete hakki olmadigim degil, halife secilmesinde uygunsuzluk 
bulundugunu gostermekdedir. 

-176- 



Tenbfli: Cok kimseler samyor ki, Eshab-i kiramdan bu muhare- 
beye katilmiyanlar "radiyallahii teala anhiim ecma'in", (Miisli- 
manlarla harb etmeyiniz!) emrine uymuslardir. Halbuki bu emr, 
hiikumete karsi harb etmeyiniz demekdir. Harbe kansanlara ge- 
lince, bunlara gore, hiikumete yardim etmemek, fitne, fesad cik- 
masina sebeb olur. Fesadi onlememiz emr olundu dediler. Bu fakf- 
rin anladigma gore, fesadi onlemek, cana kiymadan ve kansikhk 
cikarmadan yapilamaz. Bunun icin sartlarma uygun olmadan secil- 
mis olan halife ile birlikde harb etmemeli ve boyle halifeye karsi 
gelmemelidir. 

Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", firaset nuru ile anladi 
ki, bu fesad durmiyacakdir. Bunun icin, (Benden sonra fitneler 
olacakdir. O zeman oturanlar, fitneye kansanlardan iyidir) buyur- 
du. 

Allahii tealamn adeti soyledir ki, sevdigi kullanndan herbirini 
bir ustiinliikle, otekilerinden ayirmisdir. Hazret-i Ebu Bekrin mer- 
hameti, hazret-i Omerin siddeti, sertligi fazladir. Daviid ve Siiley- 
man "aleyhimesselam" devlet reisi idiler. Isa ve Yuniis ve Yahya 
"aleyhimiisselam" ise, yalmzhgi severlerdi. Hassan bin Sabit, si'r 
ile Resulullahi overdi. Bu yoldan Cennet ile mujdelendi. Ubeyy 
bin Ka'b Kur'an-i kerimi ezberlemekde, Abdullah bin Mes'ud, 
fikh bilgilerinde, Halid bin Velid savasmakda meshur oldu. Sevgi 
ve ihlas ile sohbetde en cok bulunmak ve kendini Resulullahm n- 
zasi icin her an feda etmek ve Resulullah icin ve islamiyyeti yay- 
mak icin camm, mahm ve makamim feda etmek ustiinlugii de en 
cok hazret-i Ebu Bekre ihsan edildi. islamiyyeti yaymak, hazret-i 
Omere nasib oldu. Her sikintida mal ile imdada yetismekde ve ha- 
yada ve gadabim yenmekde ve taharet, kiraet ve fakirlere yardim- 
da, hazret-i Osman ciimleden ileri idi. Resulullahm kamndan ol- 
mak, Onun elinde biiyiiyiip, terbiyesi ile yetismek, cesaret, ziihd, 
vera' ve zeka ve fesahatda hazret-i Ah, hepsinden ileri idi. Resu- 
lullah "sallallahii aleyhi ve sellem", Eshabmm bu tistunliiklerini 
bildirmis ve herbirini ovmusdiir "radiyallahii teala anhiim ec- 
ma'm". 

Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", terciiman-i gayb idi. 
Ilerde olacak seyleri haber verirdi. Eshabmm yapacaklan iistiin va- 
zifeleri bildirirdi. Hepsi, dedigi gibi oldu. Olmiyacak seyi haber ver- 
digi hie goriilmedi. (Hilafet, Alinin ve cocuklannm hakkidir) demek 
dogru degildir. Boyle bir hak bildirilmis olsaydi meydana gelirdi. 
Hilafeti onlar alir, ellerinden kimse kapamazdi. Halife olmamalan, 
Resulullahm haber vermemis oldugunu gosteriyor. Si'ilerin haber 
diye soylediklerinin hep yalan oldugunu isbat ediyor. 

- 177 - Eshab-i Kiram - F:12 



Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", herkesin hakkim go- 
zetmekde, herkesden ileride idi. Bunun icin, hazret-i Abbasi (Am- 
ca, baba gibidir) diyerek ovdii. Hazret-i Fatima icin (Onu iizen, be- 
ni uzniiis olur) buyurdu. Hazret-i Ebu Bekr icin, (Nicin arkadasi- 
mi inciterek, benim hatinmi saymiyorsunuz?) buyurdu. Hazret-i 
All icin, (O bendendir. Ben de ondanim) ve (Ben kimin mevlasi 
isem, All de onun mevlasidir) buyurdu. Akh ve insafi olan kimse, 
akrabalik bakimmdan olan ovmek ile, dinde ustunliik ve hilafete 
liyakat bakimmdan olan ovmegi birbirine karisdirmaz. (Ben onda- 
nim. O da bendendir) sozii akrabalik bakimmdandir. Akrabalik 
hakkim yerine getirmekdir. (Fadl-i kiilli)yi, ya'ni her bakimdan iis- 
tiin olmagi bildirmez. Ciinki, bu sozler, hazret-i All ve hazret-i Fa- 
tima icin soylenildigi gibi, hazret-i Abbas icin de soylendi. Hatta, 
Ebu Lehebin kizi olan Diirre icin de soylendi. imam-i Ahmed bin 
Hanbelin kitabmda Diirre diyor ki, (Aisenin odasmda idim. Resu- 
lullah "sallallahu aleyhi ve sellem" geldi. (Abdest alacagim su ge- 
tirin!) buyurdu. Aise ile legen ve ibrik getirdik. Abdest aldi. Bana 
doniip, (Sen bendensin. Ben de sendenim!) buyurdu). Bu soziin, 
akrabalik hakki icin oldugu, iistunliigu gostermek icin olmadigi, 
buradan pekiyi anlasilmakdadir. 

Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", cok kimse icin (seviyo- 
rum) buyurdu. Hale, vakte ve o kimseye gore, bu soze baska bas- 
ka ma'nalar verilmisdir. Zaten sevmek cesid cesid olur. Zevceyi, 
evladi, arkadasi, iistadi sevmek birbirine benzemez. insan birini se- 
ver. Baska bakimdan, diger birini daha cok sevebilir. Bunun icin- 
dir ki, Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", (Ai$eyi cok seviyo- 
rum) buyurdu. Baska bir yerde (Usameyi cok seviyorum) dedi. 
Uciincii bir yerde (Ebu Bekri cok seviyorum) dedi. Dordiincii bir 
yerde de (Aliyi cok seviyorum) buyurdu. Bu sevgilerin baska ba- 
kimlardan olduklan meydandadir. 

Bir kimsenin baskasindan daha iistiin olmasi, aym ustunlugiin 
onda daha cok bulunmasi demekdir. Bu cokluk, bir iistiin sifatm 
biituniinde olacagi gibi, parcalarmda da olabilir. Birinde bir parca- 
si, otekinde baska parcasi bulunabilir. Mesela cesaretin bir kismi, 
pehlivanm, [sporcunun] cesaretidir. Bir kismi da, hiikumet reisinin 
cesaretidir. Melikin cesareti, pehlivanm cesaretinden elbet daha 
kiymetlidir. ilm sifatimn kollari cokdur. Siiali iyi anlamak, bunu 
baska mes'ele ile karrsdirmamak bunlardan bir parcadir. Ziihd de 
iki kismdir: Evliyamn ziihdii, haramlardan sakmmakdir. Peygam- 
berlerin "salevatullahi teala aleyhim ecma'm" ziihdii ise, islamiy- 
yeti yaymakdan baska birsey dtisiinmemekdir. 

-178- 



Islamiyyetin yayilmasi, Kur'an-i kerimi ve hadis-i serifleri yay- 
makla olur. Peygamberimiz "sallallahu teala aleyhi ve sellem" bu- 
nun icin, Eshab-i kiram arasmda ba'zilanmn Kur'an hafizi ve ilmi 
cok oldugunu bildirerek, bunlardan ogrenilmesini diledi. Bu 6v- 
meler, onlar icin diploma gibi oldu. Bunlan sozlerinden tamyarm- 
yanlar, bu suretle tamdilar. Eshab-i kiramin alimlerinden hepsi, bu 
iistiinliikde ortakdirlar. 

Mekkenin fethinden once, Allah yolunda mal verenlerin ve ci- 
had edenlerin daha iistiin olduklarmi Kur'an-i kerim bildiriyor. 
Eshab-i kiram, bu ayet-i kerimenin Ebu Bekr-i Siddik icin geldigi- 
ni bildiriyor. Cunki, herkesden once mal veren ve cihad eden o i- 
di. Bu vazifeyi biitiin omriince yaparak, sonra bashyanlardan veya 
once basladi ise de, sehid olarak uzun zeman yapmak nasib olmi- 
yanlardan daha iistiin oldu. 

Bir hadis-i serifde, (Benden sonra Ebu Bekre ve Omere uyu- 
nuz!) buyuruldu. Uyulacak kimsenin alim olmasi lazimdir. Haz- 
ret-i Omer, bir siial sorulunca, Eshab-i kiramin alimlerini toplar. 
Sozbirligi saglardi. Hazret-i All "radiyallahii teala anh" zemanm- 
da boyle olmadi. O "radiyallahii anh", keskin zekasi, derin bilgisi 
ile hemen cevab verirdi. Hatib ve edib oldugu icin, sozlerini yan- 
hs anhyanlar da olurdu. Hatta, hazret-i Osmamn sehadeti ile ilisi- 
gi oldugunu anlayanlar da oldu. Fikhda, Miit'a nikahmm haram 
olmasim ve ayaklan yikamamn farz oldugunu ve bircok mes'ele- 
leri bildiren ince sozlerini yanhs anhyanlar cok oldu. Alimler ara- 
smda aynhklara sebeb oldu. Hazret-i Omerin, sozbirligi yaparak 
verdigi cevablar ise, iyi anlasildi. Dort mezheb bilgilerine esas ol- 
du. Mesela, (Kur'a cekmek), haklan miisavi kimseler arasindan 
birini secmek icin yapihr. Birisini hakh gostermek icin yapilmaz 
soziinii Omer "radiyallahii teala anh" soylemisdir. 

imam-i Alinin sozlerini (Ehl-i siinnet) ve (imamiyye) ve (Zey- 
diyye) firkalan incelemisdir. Herbiri baska diirlii anlamisdir. Zey- 
diyye ile imamiyye, evliyahgi inkar etdi. Seyhayn "radiyallahii te- 
ala anhiima" zemamnda, miislimanlar arasinda aynhk olmadi. 
Hep birlikde kafirlerle cihad etdiler. All "radiyallahii teala anh" 
zemamnda aynhklar olunca, kafirlerle dogiismegi birakip birbirle- 
rini kirmaga basladilar. Hazret-i Ah, fitneyi onliyemedi. Hatta, hi- 
lafeti de elinden kacirdi. 

Siial: ilk iki halife zemamnda Eshab-i kiram cokdu. Halifeye 
yardimci oldular. Hazret-i Ali zemamnda, Eshab-i kiram azaldi. 
Cesidli memleketlerde yeni iman eden cahiller, sapik kimseler fit- 
ne cikardi. Bu fitneleri ilk iki halife de onliyemezdi. Bu bakimdan 
iistunliiklerini soylemek dogru olur mu? 

-179- 



Cevab: Allahii tealanm feyzleri, ni'metleri, fark gozetmeksizin 
herkese gelmekdedir. Fekat, Allahii tealanm adeti soyledir ki, 
feyzlerini, ni'metlerini bir sebeble, bir kimse ile gonderir. Bu sebe- 
bin, o ni'mete vasita olabilmesi lazimdir. iyilige sebeb olanm iyi ol- 
dugu, felakete, azaba sebeb olanm iyi olmadigi anlasilacagi gibi, 
iyiler arasindaki iistiinliik dereceleri de, buradan anlasihr. ilk hali- 
fe zemanmda, cahil ve sapik, bozuk kimseler yokdur demek dogru 
degildir. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" vefat eder etmez, 
Arabistan halkinm cogu irtidad etdi. Eshab-i kiramdan "radiyalla- 
hii teala anhiim ecma'in" kendilerine vazife ile gelmis olanlan se- 
hid etdiler. Iki halifenin tedbir ve gayretleri, biiyiik bir felaketi on- 
ledi. Akh olan kimse, bu hadiselere tesadiif diyemez. Takdir-i ila- 
hi boyle imis diyerek, hizmetleri inkara kalkismak da, Emr-i 
ma'rufii ve Nehy-i miinkeri inkar etmek olur. Hazret-i Alinin iis- 
tiinliigunu inkar etmege de yol acar. 

Siial: Hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" miislimanlarla 
harb etmesi, hakki savunmak idi. Batili yok etmek icin idi. Bunun 
icin, bu harbleri de cihad sayilmaz mi? 

Cevab: Hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" hak icin, iyilik 
icin ugrasdigi ortadadir. Bunun icin ona bir leke siiriilemez. Fekat, 
bu savaslan Resulullahm emri ile yapdi demek dogru degildir. 
Ciinki, onun fitneleri basdirmasi takdir edilmis olsaydi, Resulullah 
"sallallahii aleyhi ve sellem" ona emr ederdi. O da, bu hayrh ise se- 
beb olurdu. 

Bilindigi gibi, Samin ve Irakm feth olunacagini haber vermisdi. 
Bunun icin, iki halifenin bu cahsmalan meyveli oldu. Bu fesadlar 
ise, kaldmlamadi. Alinin "radiyallahii teala anh" sondiirmek icin 
aldigi tedbirler, fitneyi daha da koriikledi. Allahii tealadan Resu- 
liine va'd edilmis olmadigi anlasilmakdadir. Hazret-i Alinin harici- 
lerle harb etmesi, oyle degildir. Resulullah "sallallahii aleyhi ve 
sellem", bu muharebesini bildirmis ve zafer kazanacagini miijdele- 
misdi. 

Seyhayn zemanmda "radiyallahii teala anhiima" fikh bilgileri- 
ne uymakda ve ihsan ve tarikat denilen ma'rifetleri almakda miis- 
limanlar birlik halinde idi. Kusuru olanlan halite cezalandinrdi. 
Halbuki, kendileri gibi, onlarm cogu da, Resulullahm "sallallahii 
teala aleyhi ve sellem" sohbetinde bulunmuslardi. Sa'd ibni Ebi 
Vakkas "radiyallahii teala anh" evinin kapisim acemler gibi yapdi- 
rmca, hazret-i Omer "radiyallahii teala anh" yikdirdi. Halid bin 
Velid gibi iinlii bir kumandam azl eyledi. Misr valisi Amr ibni Asi 
payladi. Hazret-i Ali "radiyallahii teala anh" zemanmda, halifeyi 
kabul etmekde bile aynhklar oldu. Hazret-i Osmamn "radiyallahii 

-180- 



teala anh" katillerine kisas yapmakdaki ve halifelik icin hazret-i 
Mu'aviyenin "radiyallahti teala anh" hakem talebini kabul etme- 
sindeki fikrlerini mtislimanlarm coguna kabul etdiremedi. Seyhay- 
nm "radiyallahti teala anhtima" sohbetinde bulunanlar, Sahabi ol- 
masalar bile, islamiyyete uyar, kalblerini temizlerlerdi. Hazret-i 
Alinin "radiyallahti teala anh" yamnda bulunanlarm cogu ise, as- 
ker idi. Kalbleri bozukdu. Kendisini bile sevmiyenler vardi. Halife 
minberde bunlardan sikayet ederdi. Hazret-i Hasene "radiyallahti 
teala anh" cefa edenler ve hazret-i Htiseyni "radiyallahti teala 
anh" vahsfce sehid edenler, hep Kufe ehalisinden oldu. Halifeyi se- 
venlerin cogu da, bu sevgide taskmhk yapdi. Hazret-i All "radiyal- 
lahti teala anh", bunlardan da sikayet ederdi. 

Siial: Hazret-i Alinin ruhaniyyeti cokdu. Melek gibi idi. Onun 
icin insanlarla anlasamadi. Seyhayn ise, herkes gibi insandi. Ben- 
zerleri ile kolay anlasdilar. Resulullaha "sallallahti teala aleyhi ve 
sellem" akrabalan bile inanmadi. Bu kusur, Resulullaha degil, i- 
nanmiyanlara aid oldu? 

Cevab: Ehl-i stinnet alimlerine gore "rahime-htimullahti teala" 
hazret-i All "radiyallahti anh" icin hicbir kusur soylemek caiz de- 
gildir. Biz bu kitabda, Ehl-i stinnete uyarak, kusur degil, tisttinltik 
farklanni belirtmek istiyoruz. Allahti teala, Habibine "sallallahti 
aleyhi ve sellem" mtinafiklarla mtidarat etmesini, cahillere ince 
mes'eleleri anlatmamasini, herkesin haline uygun davranmasini 
emr eyledi. Boylece, onlan terbiye etmek, feyz vermek kolay oldu. 
Allahti teala, zaten bunun icin, Peygamberleri "aleyhimtisselam" 
insan olarak gonderdi. Melek olarak gondermedi. Halifeler icinde 
de boyle olan, elbet daha tisttin olur. islamiyyeti yaymasi ve insan- 
lan terbiye etmesi basanh olur. Her ne seklde olursa olsun, boyle 
yapmaga mani' olan seyler, hatta siddet, vera', edebiyyat, halkdan 
uzaklasmak gibi kiymetli seyler bile, halifenin derecesini azaltir. 
Hayr ve hasenat yapanlarm kazandigi sevablar, bunlarm tistadlan- 
na da ve sebeb olanlara da verilir. Bu bakimdan da Seyhaynm "ra- 
diyallahti teala anhtima", Aliden "radiyallahti teala anh" tisttin ol- 
masi lazim gelmekdedir. 

Hicretden evvel kafirler Resulullaha "sallallahti teala aleyhi ve 
sellem" ve muslimanlara akla gelmedik eziyyet ve iskence yapdi- 
lar. Hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omer "radiyallahti teala anhti- 
ma" onlara karsi cikdi. Hazret-i All "radiyallahti teala anh" o ze- 
man cocukdu. Hicretden sonra hazret-i Ali "radiyallahti teala 
anh" dusmanla dovtismekde, Seyhayn da "radiyallahti teala anhti- 
ma" Resulullah "sallallahti teala aleyhi ve sellem" ile mesveret et- 
mekde daha ileri oldular. Resulullahm "sallallahti teala aleyhi ve 

-181- 



sellem" vefatindan sonra, Seyhayn "radiyallahii teala anhiima" ze- 
mamnda, Islamiyyetin yayilmasi, memleketlerin alinmasi, o kadar 
cok ve o kadar cabuk oldu ki, hicbir zeman ve hicbir yerde boyle 
te'sfrli ve devamli basari goriilmemisdir. All "radiyallahii teala 
anh" zemanmda ise, hicbir sehr almmadi. Hatta cihad temamen 
durdu. 

Hazret-i Aliden "radiyallahii teala anh" hadis rivayet edenlerin 
cogu, oteden beriden toplanan askerlerdi. Kimlikleri belli degildi. 
Onlarm bildirdikleri saglam degildir. Medmedeki ve Samdaki 
alimlerden, hazret-i Aliden "radiyallahii teala anh" hadis bildiren 
pek azdir. 

Kur'an-i kerimden ve hadis-i seriflerden sonra islamin temel 
bilgisi (Fikh)dir. Fikhdan ana bilgiler, hazret-i Omerin "radiyalla- 
hii teala anh" sozbirligi yaparak ortaya koyduklandir. Miisliman- 
lann cogu Hanefi, Maliki ve Safi'idir. Maliki mezhebinin kaynagi 
(Muvatta) kitabidir. Muvatta kitabmda, hazret-i Aliden "radiyalla- 
hii teala anh" gelme ancak birkac mes'ele bulunmakdadir. Hanefi 
mezhebinin kaynagi olan imam-i Ebu Hanifenin "rahime-hullahii 
teala" Musnedi ve imam-i Muhammedin "rahime-hullahii teala" 
eserleri de boyledir. imam-i Safi'inin "rahime-hullahii teala" Miis- 
nedinde ise, onlardakilerden daha az vardir. Fikhdan sonra (Siyer) 
bilgileri gelir. Burada da, hazret-i Ali "radiyallahii teala anh", ote- 
ki Sahabiler gibidir. Tesavvufa gelince, (Siiluk) ve kalbi temizleme 
olan bu ilmde, hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" sozleri, me- 
sela Abdullah bin Mes'udun veya Abdullah bin Omerin "radiyal- 
lahii teala anh" sozlerinden daha cok degildir. 

Siial: Hazret-i Ali "radiyallahii teala anh", Kur'an-i kerimi ve 
hadis-i serifleri herkesden iyi biliyordu. Ondan isitenlerin ciiriik ol- 
malan, Mezheb imamlarma dogru olarak iletememeleri, bu yiice 
imama kusiir olur mu? 

Cevab: Onlarm kusurlan, imam hazretlerinin yiiksekligini el- 
bet sarsamaz. Onun halife olmak hakkini elbet gidermez. Fekat, 
halifenin hakim, galib olmasi lazimdir. Halife olmaga hakki olan- 
lar arasmdan, Allahii teala, bilinmiyen sebeblerle, birini bu maka- 
ma segince, onun icin elbet, ayri bir ustiinluk olur. Kendinde olan 
iistiinliige, bir de is yapmakla olan iistunliik eklenir. Hizmeti cok 
olanm, ustiinlugii artar. Allahii teala, bu ustiinliigii, kendinde tis- 
tiinliik olana ve ayrica cahsana verir. 

Seyhaymn "radiyallahii teala anhiima" kalb temizligi, ya'ni te- 
savvuf bakimindan iistiinliigii, iki yoldan anlatilabilir: Hazret-i 
Alinin "radiyallahii teala anh" ziihdti, Velilerin "rahime-humulla- 
hii teala" ziihdti gibi idi. Seyhaymn "radiyallahii teala anhiima" 

-182- 



duzenini bozdu. Seyhaymn "radiyallahti teala anhiima" ziihdleri 
ise, hilafetlerini diizene koydu. ikinci yoldan deriz ki, ziihd, nefsin 
istedigini yapmamakdir. islamiyyetin izn verdigi sey olsa da, yap- 
mamakdir. Hazret-i All "radiyallahii teala anh", halite olmak icin 
cok kan dokiilmesine sebeb oldu. Bu isinde elbet hakli idi ve isla- 
miyyetin izn verdigi isi yapdi. Fekat Seyhayn "radiyallahti teala 
anhiima" ziihdlerinden dolayi, halifeligi istemediklerini soyledi- 
ler. Seyhayn "radiyallahii teala anhiima", ilm sahiblerine ve hila- 
fete hakki olanlara hep tevadu' gosterdi. Ziihd, az seyle gecinmek 
ise, hazret-i Almin "radiyallahii teala anh" bu bakimdan da Sey- 
hayndan "radiyallahii teala anhiima" ileri oldugu soylenemez. 
imam-i Ahmedin "rahime-hullahii teala" kitabmda, Muhammed 
bin Ka'b-i Kurazi diyor ki, hazret-i Ali "radiyallahii teala anh" 
(Resulullahm "sallallahti teala aleyhi ve sellem" zemamnda achk- 
dan karmma tas bagladigim oldu. Simdi ise, mahmm zekati dort- 
bin altm oluyor) dedi. 

Hie siibhe yok ki, hazret-i Ali "radiyallahii anh" kamil ve mii- 
kemmil idi. Peygamberimiz "sallallahti aleyhi ve sellem", (Kimse 
rizkini bitirmeden olmez. Fekat, nzkinizi iyi yerlerde arayiniz!) bu- 
yurdu. 

BIRiNCi FASL 

Kitabm basmdan buraya kadar, Seyhaymn "radiyallahii teala 
anhiima" daha iistiin oldugunu nakle ve akla dayanarak bildirdik. 
Simdi muhaliflerin siibhelerini gidermeye cahsahm. Burada ima- 
miyye ve Zeydiyye firkalanna cevab verecek degiliz. Onlara ayet-i 
kerime ile hadis-i serifler ile degil, baska diirlii cevab verilir. Bu 
mes'elede dogru dtistinenler de, yanhs diisiinenler de, iic kismdir. 
Nasir-i Tusi bunlan sasirtmisdir. 

Nasir-iiddm-i Tusi, (Tecrid) kitabmda, hazret-i Alinin Sey- 
hayndan daha iistiin oldugunu bildiriyor. Qhadlarda yapdigi kah- 
ramanhklan ve Resulullahm hizmetinde cekdigi sikintilan yaziyor. 
Bedr, Uhud, Ahzab [ya'ni Hendek] ve Hayber ve Huneyn gazala- 
rmdaki hizmetlerini, baska hicbir Sahabi yapmamrsdir diyor. 
(Alimlerin ilmleri ondan gelmekdedir. Boyle oldugunu kendi de 
haber vermisdir. (Mubahele) ayetinde (Ve enfiisena) buyuruldu 
ki, bu onun samm bildirmekdedir. Cok comerd idi. Resulullahdan 
sonra, insanlarm en zahidi idi. ibadeti encok olam idi. En alimi, 
en sereflisi idi. ilk iman eden odur. En fasih konusan o idi. Re'yi, 
kesfi en dogru olan, Allahii tealamn emrlerinin yapilmasi icin en 
cok ugrasan, Kur'an-i kerimi en iyi ezberliyen o idi. Gaybdan ha- 
ber verirdi. Diialan kabul olurdu. Cok kerametleri goriildii. Resu- 

-183- 



lullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" yakin akrabasi ve ahiret 
kardesi idi. Onu sevmek, ona yardim etmek her miislimana vacib 
oldu. Peygamberlere musavi oldugu bildirildi. Kus olayi, onun se- 
refinin yiiksek oldugunu gosteriyor. Musa yaninda Harun gibi idi. 
Halife olacagi, (Gadir) denilen yerdeki hadis-i serifle bildirildi. 
Kiifr iizere bir an yasamadi. Islama cok hizmet etdi. Ruhu da, be- 
deni de kamil idi) diyor. 

Cevab: (Fadl-i ciiz'i), ya'ni birkac seyde iistiin olmak ile, (Fadl-i 
kiilli), ya'ni her seyde iistiin olmak baskadir. insam Peygambere 
benzeten cesidli sifatlar vardir. Bunlari birbirine kansdirmamah- 
dir. Millete reis olmak, Peygambere halife olmak iistunliigii ile 
baska ustiinliikleri iyi anlamak lazimdir. 

Allahii teala, (Maide) suresinin iicuncii ayetinde, (Bugiin, dini- 
nizi kemale getirdim. Size ni'metimi temamladim) buyurdu. Bu- 
nun icin, din ve millet islerinde, Peygamberden baskasma bakil- 
maz. Allahii teala, sevgili Peygamberine ihsan etdigi ni'metlerin 
cogunu hayatda iken vermis, bir kismmi da, sonra verecegini va'd 
etmis, bunlari, ba'zi Sahabiler elinde yaratmrsdir. Bu Sahabiler, 
Resulullaha "sallallahii teala aleyhi ve sellem", peygamberlik vazi- 
fesinde benzemekle sereflenmislerdir. Eshab-i kiramm, bu bakim- 
dan Resulullaha benzemeleri farkhdir. Encok benziyenleri Sey- 
hayn oldu. Bunu iyi aciklayabilmek icin, (Tecrid) kitabmm yazila- 
n birer birer asagida yazilacak, herbiri cevablandinlacakdir: 

Siial 1: Hazret-i Ah, din ugrunda cok cihad yapdi. Onun kadar 
kahramanhk gosteren oldu mu? 

Cevab 1: Hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" gazalarda 
kahramanhk gostermesi, Resulullahm yardimi ile idi. Resulullah 
"sallallahii aleyhi ve sellem", Seyhayne de bu yardimi yapdi. Hic- 
ret ile vefat arasmdaki zemanda, hazret-i Aliye olan yardimi daha 
cok idi. Hicretden once ve vefatdan sonra ise, Seyhayne olan yar- 
dimi daha cok idi. Fekat, peygamberlik vazifesinde benzeyis, Sey- 
haynde daha cok oldu. 

Siial 2: Eshab-i kiram cok seyi hazret-i Aliye sorup ogrenirler- 
di. Bu onun daha iistiin oldugunu gostermiyor mu? 

Cevab 2: Hazret-i Omer de, ilminin cok olmasi ile miijdelen- 
mis idi. Tirmiizi bildiriyor ki, hazret-i Ali, irtidad eden birkac kisi- 
yi yakdi. Bunu, Abdullah ibni Abbas isitince, ben olsaydim, yak- 
mazdim, oldiirurdiim. Ciinki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem", (Dinden cikam oldiiriiniiz!) buyurdu. Bir kerre de, (Allahii 
tealamn yapacagi azab ile siz azab yapmayiniz!) buyurdu dedi. 
Hazret-i Ali bunu isitince, Abdullah ibni Abbas dogru soyliyor bu- 
yurdu. Hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" ma'sum olmadigmi, 

-184- 



yamldigmi gosteren boyle haberler, Miislimde ve baska kitablarda 
yazilidir. 

Resulullah "sallallahti aleyhi ve sellem" hazret-i Aliyi ovdiigii 
gibi, Eshab-i kiramdan cogunu da sena buyurmusdur. Seyhayn 
icin, (Benden sonra Ebu Bekre ve Omere ita'at ediniz!) ve (Cen- 
netdeki adamlarin en iisliinii. Ebu Bekr ve Omerdir) hadis-i serif - 
leri meshurdur. (Omerin gecdigi yoldan seytan kacar) hadis-i seri- 
fi ve gomlek ru'yasim ve silt rii'yasim soyliyerek, ilm ve din ile 
ta'bfr buyurmasi, hazret-i Omeri mujdelemisdir. Ubeyy bin Ka'b 
icin de, (Kur'an-i kcrimi en iyi okuyamniz Ubeyy bin Ka'bdir) bu- 
yuruldu. (ibni Umm-i Abdin razi oldugu kimseden ben de razi- 
yim) ve (Halali ve bar ami encok bileniniz Mu'azdir!) ve (Her iim- 
metin eniini vardi. Bu iimmetin emini Ebu Ubeydedir) ve (Her 
Peygamberin havarisi vardi. Benim havarim Ziibeyrdir) ve (ilmin 
dortde birini Ai^eden ogreniniz!) hadis-i serifleri, cesidli Sahabile- 
ri bir ustimliikle ovmekdedir. insaf ile dusuniiliirse, bu iistiinlukle- 
ri icinde, en iistiin olani, ita'at olunmak ve Cennet adamlarmm en 
iistiinu olmakdir. Hazret-i All de, bunu bildirerek, (Benim size ve- 
zir [ya'ni miisavir] olmam, size emir olmamdan daha iyidir) buyur- 
musdur. 

Alimlerin ilmleri ondan geldigi gibi, Seyhaynden de gelmekde- 
dir. Din alimleri, kiraet, fikh, hadis, tefsir, Usui, tesavvuf, kelam ve 
lisan alimleridir. Kiraet alimlerinden yedisi meshurdur. Bunlann 
hepsinin ilmi, hazret-i Osmamn yazdirdigi Kur'an-i kerimden alm- 
misdir. Bu Kur'an-i kerimi ise, Seyhayn "radiyallahii teala anhii- 
ma" topladi. Bunu da, hazret-i Omerin gonderdigi alimler, her ye- 
re ulasdirdi. Hazret-i Ahden "radiyallahii teala anh" ise, yalmz iki 
rivayet gelmisdir. Fikh alimlerinden, Hanefi, Safi'i ve Maliki mez- 
heblerinin temelleri, hazret-i Omerin yapdigi icma' bilgilerine da- 
yanmakdadir. Bunlann ana kitablannda, hazret-i Aliden gelme ri- 
vayet pek azdir. Hadis alimlerine gelince, bunlann bildirdikleri ha- 
dis-i seriflerin cogunu, Ebu Hiireyre ve Abdullah ibni Omer ve Ai- 
se ve Abdullah bin Mes'ud ve Abdullah bin Abbas ve Enes bin 
Malik ve Ebu Sa'id-i Hudri ve Cabir bin Abdullah "radiyallahii te- 
ala annum" haber vermislerdir. Bunlann da cogu Seyhaynden ri- 
vayet etmekdedir. Medine, Sam, Yemen ve Misr alimlerinin haz- 
ret-i Aliden rivayetleri azdir. Kufelilerin rivayeti cok ise de, bunla- 
nn halleri bilinmemekdedir. 

Usui ilmini imam-i Safi'i "rahmetullahi teala aleyh" kurdu. 
Bunun Kitab, siinnet, icma' ve kiyas iizerindeki temel bilgileri ise, 
hep Seyhaynden gelmekdedir. Sonra, her mezheb imami, kendi 
mezhebi icin iisul koydu. Bu iisullerin, Eshab-i kiramin sozleri ile 

-185- 



hie ilgileri yokdur. 

Kelam alimlerinin temel bilgileri, Ehl-i siinnet ve cema'at i'ti- 
kadidir. Bu bilgiler de Seyhaynden "radiyallahii teala anhiima" 
gelmekdedir. Zemanla eklenen bilgilerin ise, Eshab-i kiramm soz- 
leri ile bir ilgisi yokdur. 

Tefsir ilmini kuran Omerdir "radiyallahii teala anh". 

Tesavvuf ilmine gelince, kalbin sohbetle temizlenmesi, Sey- 
haynden gelmekdedir. Hasen-i Basrinin hazret-i Aliden feyz alma- 
si ve hirka giymesi dogru degildir diyenler de vardir. 

Hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh", kendi iistiinluklerini 
soylemesi caizdir. Biiyiik bir zatin, iyi niyyetle, baskalarmm ken- 
dinden feyz alabilmeleri icin, ustunliiklerini bildirmesi caizdir. 
Hazret-i All, hutbede, (Kur'an-i kerimden dilediginizi bana soru- 
nuz! Vallahi her bir ayetin, gece mi giindiiz mii geldigini ve ovada 
mi, dagda mi indigini bilirim) buyurdu. Seyhaynm "radiyallahii te- 
ala anhiima" tevazu'u pekcokdu. Mesela, Ebu Bekr-i Siddik "radi- 
yallahii anh", dalda bir kus goriince, (Ne mutlu sana ey kus! Dile- 
digin dala konarsm. Diledigin meyveleri yirsin. Kiyamet giinii he- 
saba cekilmez, azab gormezsin. Keski, senin gibi bir kus olsaydim) 
dedigi meshurdur. Hazret-i Omerin de, bir avue toprak olmak icin 
soyledikleri, kitablarda yazihdir. Allahii tealaya yakm Evliyanm 
halleri birbirine uymaz. Kimi oviinmiis, kimi yok olmak istemisdir. 
Isa aleyhisselam inbisat halinde, nes'eli idi. Yahya aleyhisselam 
ise, cok zeman korku icinde, uziintiilii idi. Hazret-i Ebu Bekre "ra- 
diyallahii teala anh" (Ey Allahin halifesi!) dediler. (Ben Resululla- 
hm halifesiyim ve buna raziyim) dedi. 

Siial 3: (Ve-enfiisena) ayet-i kerimesi, hazret-i Alinin "radiyal- 
lahii teala anh" ustiinlugiinii gostermiyor mu? 

Cevab 3: Tefsirlerde bildirildigi iizere, bu ayet-i kerimeye (mu- 
bahele ayeti) denir. Mubahele yapmak ve mubahele yaparken, co- 
cuklan ve akrabayi da yamnda bulundurmak, Arabistanda adet 
idi. Resulullah da "sallallahii aleyhi ve sellem" mubahele yapar- 
ken, bu adete uyarak, cocuklanni ve akrabasim topladi. Bu ayet-i 
kerime, hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" akraba olmak se- 
refini gostermekdedir. Bu serefin biiyiikliigiine hepimiz inamyo- 
ruz. Fekat bu seref, (Fadl-i kiilli) ya'ni her bakimdan iistun olma- 
gi gostermez. Bunun gibi, (Sen bendensin. Ben de sendenim) gibi 
hadis-i serifler, akrabahk serefini gostermekdedir. Ciinki, hazret-i 
Abbas icin ve Ebu Lehebin kizi Diirre icin de boyle buyurulmus- 
dur. Boyle sozler, (Fadl-i ciiz'i)yi, ya'ni bir bakimdan iistiinlugti 
gosterir. Her bakimdan ustiinliigu gostermez. Hamamda bir arslan 
gordiim demek gibidir. Hamamda arslan gibi kuvvetli bir insan 

-186- 



gormiis oldugunu bildirmekdedir. Yoksa disleri, pencesi ve yelesi 
arslanmkiler gibi demek degildir. 

Siial 4: Hazret-i All "radiyallahli teala anh" cok comerd idi. Bu 
ustiinliigii ayet-i kerime ile medh olundu. 

Cevab 4: Hazret-i All "radiyallahii anh", elbet cok comerd idi. 
Bunun gibi, daha nice ustiinlukleri de vardi. Hazret-i Alinin bu tis- 
tunliiklerine ve Eshab-i kiramm cogundan daha iistiin olduguna 
hepimiz inamyoruz. Biz burada Seyhaymn daha iistiin oldugunu 
bildirmek istiyoruz. Comerdlik iki durliidiir. Birisi, kendi malini 
muhtac olanlara bol bol vermekdir. Ikincisi, (Beyt-iil mal) denilen 
devlet hazinesi me'murlarmin, beyt-iil maldan hakki olanlara hak- 
lanm eksik vermemesidir. Seyhayn, iki bakimdan da daha cok co- 
merd idi. Hazret-i Ebu Bekrin, hicretden evvel ve hicretden sonra, 
Resulullah icin verdigi mallann coklugunu, siyer kitablan sozbirli- 
gi ile bildiriyor. Bir gece Allah icin onbin altm, ertesi gun onbin al- 
tin ve ayrica gizlice onbin altm ve herkesin yamnda onbin altm da- 
gitmca, Nisa suresinin otuzaltinci ayeti gelerek, Allahii teala tara- 
fmdan medh ve sena buyuruldu. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi 
ve sellem", (Eshabiin arasinda bana sohbeti ile ve mah ile en cok 
hizmet eden, Ebu Bekrdir) buyurdu. 

Tebiik gazvesinde, malmm hepsini verdi. Hazret-i Omerin "ra- 
diyallahii teala anh" de, Allah yolunda mahm verdigi cok olmus- 
dur. Tebiik gazvesinde malmm yansim verdi. Hazret-i Alinin bu 
kadar mal verdigi hie isitilmemisdir. Resulullah "sallallahii aleyhi 
ve sellem", ona bakiyordu. Hicretden sonra da mah yokdu. Sey- 
hayn halite iken, Beyt-iil-maldan ancak gecinecek kadar iicret ahr- 
di. Hazinenin hepsini millete dagitirlardi. Hazret-i Ali "radiyalla- 
hii teala anh" halite iken, millete dagitdigi, onlarmkinin binde biri 
olamaz. Ukaylm, gecim sikmtismdan hazret-i Aliye kizdigi, bu yiiz- 
den Mu'aviyenin "radiyallahii teala anh" yanina gitdigi meshur- 
dur. 

Siial 5: Hazret-i Ah, Resulullahdan sonra insanlarm en zahidi 
idi. 

Cevab 5: Evet, hazret-i Alinin ziihduniin cok oldugu meydan- 
dadir. Eshab-i kiramm cogundan daha zahid idi. Ziihd, diinyaya 
diiskiin olmamakdir. Bunun en krymetlisi, halifeligi de isteme- 
mekdir. Seyhaymn halifeligi birakmak istediklerini, Eshab-i kiram 
sozbirligi ile bildiriyor. Hazret-i Ali ise, halife olmak icin ugrasdi. 
Dine ve miislimanlara hizmet icin istedi diyenlerin, Seyhaym da, 
halife olduklan icin, kotiilememeleri lazim olur. Fekat Seyhayn, 
halife olmak icin ugrasmadilar. Hazret-i Ali ise, cok ugrasdi. Haz- 
ret-i Omerin ziihduniin miikemmel oldugunu Sa'd ibni Ebi Vak- 

-187- 



kas bildiriyor. Seyhaymn ziihdiinii, kana'atini bildiren haberler sa- 
yilamiyacak kadar cokdur. Zahidlerin en tistiinii, Resulullahdir 
"sallallahii aleyhi ve sellem". Seyhayn halife iken, tam Ona benze- 
diler. Allahii tealamn emrlerini yerlesdirmek, yaymak icin, herse- 
yi yapdilar. Boyle oldugunu hazret-i All de bildirdi ve (Resulullah 
"sallallahii teala aleyhi ve sellem" hepimizden ileridedir. Ebu Bekr 
de oyle oldu. Omer, bunlarm iiciinciisii oldu. Sonra, hersey bozul- 
du. Allahii tealamn diledigi seyler basgosterdi) dedi. 

Hazret-i Alinin cok ibadet yapdigi icin, Eshab-i kiramin cogun- 
dan ileride oldugu meydandadir. Fekat, Seyhaynden ileride oldu- 
gu soylenemez "radiyallahii teala anhiim". 

Siial 6: Hazret-i Ah "radiyallahii teala anh" once iman etdi. 
Bundan biiyiik seref olur mu? 

Cevab 6: Once iman eden, ba'zi alimlere gore hazret-i Alidir. 
Ba'zilarma gore ise hazret-i Ebu Bekrdir. Hazret-i Hadicenin bun- 
lardan once iman etdigi, sozbirligi ile bildirilmisdir. Once iman et- 
mek daha iistiin olmaga sebeb olsaydi, hazret-i Hadice ile Zeyd, 
Eshab-i kiramm en ustiinii olurlardi. Once iman etmenin bir iisttin- 
liik olmasi, baskalarmm imana gelmelerine sebeb oldugu icindir. 
Bu da, ancak balig olmus, yetismis kimsede olur. Hazret-i Ali, 
iman etdigi zeman cocukdu. Iman etdigini babasmdan bile sakladi. 
Once iman ederek baskalanm imana getirmek iistunliigii, yalmz 
Ebu Bekrde "radiyallahii teala anh" hasil oldu. 

Siial 7: Hazret-i Ali "radiyallahii teala anh", Eshab-i kiramin en 
fasih konusam idi. 

Cevab 7: Hazret-i Alinin fasih, belig ve edib oldugu ve bu ba- 
kimdan Eshab-i kiramin cogundan iistiin oldugu meydandadir. Fe- 
kat, Seyhaynden daha iistiin oldugu soylenemez. Ciinki, Seyhaymn 
cok fasih hutbelerini, Eshab-i kiramin biiyiikleri haber vermisdir. 
Hazret-i Ebu Bekrin cok fasih olan kasideleri, ibni ishak tarihinde 
yazihdir. Bununla beraber, cok fasih olmamn halifelikle bir ilgisi 
yokdur. Evet islamiyyeti bildirirken fesahet lazimdir. Seyhayn "ra- 
diyallahii anhiima", herseyi gayet fasih bildirdiler. Ayrihklan, an- 
lasmazhklan temamen ortadan kaldirdilar. Hazret-i All "radiyalla- 
hii anh" zemanmda hasil olan anlasmazhklarm hicbiri coziilemedi. 
Hazret-i Alinin "radiyallahii teala anh" sozii ile ictihadim degisdi- 
ren bir Sahabi bulundugu isitilmemisdir. 

Siial 8: Hazret-i Alinin re'yi, kesfi en dogru degil mi idi? 

Cevab 8: Evet, hazret-i Alinin ictihadmm dogru olduguna ve 
nasslardan hiikm cikarmakdaki ve siiallere cevab vermekdeki 
siir'atine kimsenin bir diyecegi yokdur. Resulullah "sallallahii 
aleyhi ve sellem" de, bunu bildirerek: (Hiikm vermekde en ileri- 

-188- 



de olaniniz, Alidir) buyurmusdur. Hazret-i Omer, Eshab-i kira- 
mm ustiinliiklerini sayarken (Hiikm etmekde en iistiinumuz Ali- 
dir) demisdir. Fekat, bu ustunltigti, Seyhaynden once halife olma- 
sma sebeb gostermek dogru olamaz. Ciinki, hazret-i Ebu Bekr ha- 
life olunca, arablan miirted olmakdan vazgecirmek icin neler 
hiikm etdi ise, hepsi faideli oldu. Irana ve Rumlarla yapilan cihad- 
larda hazret-i Omerin diisiinceleri ve emrleri hep zafer sagladi. 
Hazret-i Ali halife iken, yapdiklan zararh oldu. Mesveret edilen- 
lerin re'ylerini begenmezdi. Abdullah ibni Abbas bunu acikca bil- 
diriyor. Hazret-i Osman sehid edilince, hazret-i Aliye, oglu haz- 
ret-i Hasenin soyledikleri, kitablarda yazihdir. Re'yin, ictihadm 
dogru olmasi demek, faideli sonuclar getirmesi demekdir. Bu da, 
yalmz Seyhaynm re'y ve ictihadlannda tam olarak hasil olmusdur. 

Siial 9: Hazret-i Ali "radiyallahii teala anh", Allahii tealanm 
emrlerinin yapilmasi icin encok ugrasan degil midir? 

Cevab 9: Allahii tealanm emrlerinin yapilmasi ve islamiyyetin 
yayilmasi icin Seyhaynm da, hazret-i Almin de "radiyallahii teala 
annum ecma'm" var kuvvetle cahsdiklan siibhesizdir "radiyalla- 
hii teala annum ecma'm". Fekat, nass ile acikca bildirilmemis is- 
lerde acele etmemek, mesveret etmek, icma' elde etmek lazimdir. 
Boyle yerlerde acele etmek hatadir. Had cezalarmda boyle yapil- 
mazsa, fitne uyamr. Seyhayn, her emrlerinde, Resulullahm bu 
sunnetini gozetirlerdi. Bunu, Omer bin Abdiil'aziz cok giizel ha- 
ber vermekdedir. Hazret-i Ali boyle yapmadi. Hatta bir gece, 
Mugire bin Su'be ile konusurken, (Anlasmazhk ve fitne korkusu 
olunca, zaniyi hemen recm ederim) demis, Mugire de, o gece ka- 
carak, hazret-i Mu'aviyenin yanma gitmisdir. Denilebilir ki, haz- 
ret-i Ali zemamndaki kansikhklara kismen acelesi sebeb olmus- 
dur. Hazret-i Alide sekr ve acele cokdu. Seyhaynde ise, Sahv, te- 
enni ve uzagi gormek cokdu. Boyle oldugunu, Abdullah ibni Ab- 
bas, acik olarak bildirmis, (Hazret-i Omer, ileriyi goriir, yavas ha- 
reket ederdi. Hazret-i All, istedigini hemen yapabilecek samr, ha- 
rekete gecerdi. Cogu yapilamazdi) demisdir. 

Siial 10: Kur'an-i kerimi en iyi ezberliyen hazret-i All "radiyal- 
lahii teala anh" degil midir? 

Cevab 10: Kur'an-i kerimi ezberlemek serefi, yalmz hazret-i 
Aliye mahsus degildir. Seyhayn ve Zinnureyn ve Abdullah ibni 
Mes'ud ve Ubeyy bin Ka'b "radiyallahii teala anhiim ecma'm" da, 
Kur'an-i kerimin hepsini ezberlemislerdi. Seyhayn halife iken, 
Cum'a ve bes vakt nemazi kildinrlardi. Sabah nemazmda Bekara 
ve Yusiif gibi uzun sureleri okurlardi. Hazret-i Ali ve diger hafiz- 
lar, cema'at arasmda idiler. Hicbir nemazda yanhs okundu dedik- 

-189- 



leri isitilmemisdir. Bu nemazlar, cema'atin hifzlannm kuvvetlen- 
mesine yardim etdi. 

Siial 11: Hazret-i All "radiyallahii teala anh" gaybden haber ve- 
rirdi ve diialan kabul olurdu. 

Cevab 11: Gaybden haber vermek ve duamn kabul olmasi, haz- 
ret-i Alide de, Seyhaynde de cok goruldii. Seyhaynm bu keramet- 
leri, sahih haberlerle bizlere geldi. Hazret-i Alinin kerametlerini 
bildirenler arasmda yalancilann bulundugunu hazret-i Ah de bil- 
dirmis, cogunu yanmdan kovmusdur. Birbirlerinin kotuliiklerini 
de bildirmislerdir. Buharide diyor ki, Seyhaynm diiasi ile yinilen 
yemek azalmazdi, artardi. Yine Buharide diyor ki, hazret-i Ome- 
rin, boyle olacagim zan ederim dedigi seyler, hep zan etdigi gibi ol- 
musdur. Hazret-i Omerin, Iranda harb eden askerini Medinede 
hutbe okurken gorerek, kumandanlan Sariyyeye (Dag tarafma 
dikkat et!) dedigi meshurdur. Hazret-i Omerin, olduriileceginden 
birkac gun once, olecegini haber verdigi, imam-i Ahmedin (Miis- 
ned) kitabmda yazihdir. Hazret-i Ebu Bekrin iman edecegi ve ole- 
cegi zeman gordiigii rii'yalar sahih kitablarda yazihdir. Nil nehri- 
nin hazret-i Omerin mektubuna uyarak akisini degisdirdigi bildiril- 
misdir. Boyle daha nice kerametleri bildirilmisdir. Boyle olmakla 
beraber, Eshab-i kiramm yiiksek dereceleri, keramet derecesinden 
daha iistiindu. Hilafet makaminda kerametin az olmasi lazim oldu- 
gunu (Fiisus) kitabi, Stileyman aleyhisselamm mu'cizesini anlatir- 
ken bildirmekdedir. 

Siial 12: Hazret-i Ali Resulullahm yakm akrabasi ve ahiret kar- 
desi idi. Bundan daha biiyiik seref olur mu? 

Cevab 12: Evet, hazret-i All, Resulullahm cok yakin akrabasi- 
dir. Buna kimsenin bir diyecegi yokdur. Seyhayn de, Kureys ka- 
bilesindendir ve kizlan, Resulullaha zevce olmakla sereflenmis- 
dir. Fekat bu yakmhklar, en iistiin olmaga sebeb olamaz. Akraba- 
nm birbirinden yakm olduklarim bildiren ayet-i kerime, miras icin 
gelmisdir. Halifelikle, hakimlikle ve imamhkla ilgisi yokdur. Eger 
halifelik akrabahkla olsaydi, hazret-i Alinin degil, hazret-i Abba- 
sin "radiyallahii teala anhiima" halite secilmesi lazim gelirdi. 
Krallarm, diktatorlerin adetleri buna sened olamaz. Halifeligin 
miras gibi, babadan ogula kalmayip, kabiliyyeti, liyakati olamn se- 
cilmesi, Tevratda da bildirilmisdi. Allahu teala, hazret-i Musadan 
sonra, Yiisa' aleyhisselami Peygamber yapdi. Harun aleyhissela- 
mm ogullanni yapmadi. islamiyyetde de halifenin Kureys kabile- 
sinden olacagi bildirildi. Bu kabilenin hangi kolundan olacagi bil- 
dirilmedi. Bu kabileden olup hilafetin dokuz sarti kendinde bulu- 
nan kimsenin halite olmaga hakki olur. Fekat halife olmak icin, 

-190- 



sozbirligi ile secilmek veya onceki halifenin vasiyyet etmesi veya 
giic ile, darbe ile ele gecirilmis olmasi lazimdir. Seyhayn "radiyal- 
lahii teala anhiima", hilafetin sartlarma malik idi ve sozbirligi ile 
secildiler. 

Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", Ebu Bekr "radiyalla- 
hii teala anh" icin, (Kardcsimdir ve yakin arkadasundir) buyurdu. 
Omer "radiyallahii teala anh" icin de, (Kardesim bana da diia et!) 
buyurdu. Ahiret kardesi yalniz All "radiyallahii teala anh" oldu ise 
de, bunun halifelikle bir ilgisi yokdur. Eshabini birbirleri ile kardes 
yaparken, hazret-i All aghyarak geldi. (Eshabini birbirleri ile kar- 
des yapdm. Beni kimse ile kardes yapmadm) diyerek uzuldiigiinii 
bildirdi. Resulullah da "sallallahii aleyhi ve sellem", onun haline 
aciyarak, (Sen benim diinyada ve ahiretde kardesimsin!) buyurdu. 
Beni Neccarm reisi Es'ad bin Zerare oliince, Resulullahm "sallal- 
lahii teala aleyhi ve sellem" yanma gelip, bize bir reis ta'yin et de- 
diklerinde, (Siz benim kardeslerimsiniz! Sizin baskaniniz ben ola- 
yim!) buyurdu. Bu kardeslik, onlann Seyhaynden daha iistiin ol- 
duklarim gostermez. 

Siial 13: Her miislimanm hazret-i Aliyi sevmesi, Sura suresinin 
yirmiiiciincii ayetinde emr olundu. 

Cevab 13: Bu ayet-i kerimede mealen, (Sizden karsilik olarak, 
yalniz akrabami sevmenizi istiyorum) buyuruldu. (Aliyi sevmek, f- 
manin alametidir. Ona diismanlik, miinaiiklik alametidir) ve (Se- 
ninle harb edenle harb ederim. Seninle sulh eden ile de sulh ede- 
rim) hadis-i serifleri de boyledir. Evet, Ehl-i beyti sevmek ve say- 
mak ve Resulullahm zevcelerine saygi gostermek, her miislimana 
vacibdir. Hazret-i Abbas "radiyallahii teala anh" da buna dahildir. 
Hadis-i serif de, (Amcami inciten, beni incitmis olur) buyuruldu. 
Bir hadis-i serifde, (Ensan sevmek, hiian alametidir, Ensara diis- 
manlik etmek, miinaiiklik alametidir) buyuruldu. Eshab-i kiramm 
hepsi icin de, (Eshabimi seven, beni sevdigi icin sever. Eshabima 
diismanlik eden, bana diismanlik etmis olur. Onlari inciten, beni 
incitmis olur. Beni inciten de, Allahii tealayi incitmis olur) buyu- 
ruldu. 

Siial 14: Hazret-i Aliye yardim etmek her miislimana vacibdir. 
(Tahrim) suresi bunu gosteriyor. 

Cevab 14: Evet, (Tahrim) suresinin dordiincii ayet-i kerimesin- 
de mealen, (Salih mii'minler Ona yardimcidir) buyuruldu. Bu 
ayet-i kerime, salih mii'minlerin hazret-i Aliye yardimci olduklan- 
m degil, Resulullaha yardimci olduklanm bildirmekdedir. Salih 
mii'minlerin de, hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omer oldugunu, Es- 
hab-i kiram sozbirligi ile bildirmislerdir. Bu ayet-i kerime, Seyhay- 

-191- 



nin sanlanni gostermekdedir. 

Siial 15: Peygamberimiz "sallallahii teala aleyhi ve sellem", Ali- 
nin Peygamberlere miisavi oldugunu bildirdi. 

Cevab 15: Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" yalmz 
hazret-i Aliyi degil, baska Sahabileri de Peygamberlere "aleyhi- 
mussalevatii vetteslimat" benzetmisdir. Bununla, o Peygamberin 
iistiin sifatlarmdan birinin onda da bulundugunu haber vermisdir. 
Boylece, Ebu Zerin zuhdiinii Isa aleyhisselama ve Ebu Bekrin 
merhametini de Isa aleyhisselama ve Omerin siddetini, Nuh aley- 
hisselama ve Ebu Musel-es'arinin giizel okumasim, Daviid aleyhis- 
selama benzetmisdir. 

Siial 16: Kus kebabi olayi, Allahii tealanm Aliyi "radiyallahii 
teala anh" cok sevdigini gostermiyor mu? 

Cevab 16: Resulullahm yanmda kus kebabi vardi. (Ya Rabbi, 
sevdigin kullarmdan birini gonder. Bu kusii onunla beraber yiye- 
lim!) buyurdu. Hazret-i Ali geldi. Birlikde yidiler. Bu haber, elbet 
dogrudur. Hazret-i Ali, elbet Allahii tealanm sevgili kullarmdan 
biridir. Fekat, bu mujde yalmz ona gelmis degildir. Hazret-i Ebu 
Bekre ve hazret-i Omere de boyle miijde verilmisdir. (Allahii te- 
ala, Ebu Bekre yalmz tecellf eder. Baskalarimn hepsine birden te- 
celli eder) ve (Omerden daha hayrh bir kimse iizerine giine$ dog- 
mami§dir) hadis-i serifleri meshurdur. 

Siial 17: (Benim yammdaki yerin, Musanin yaninda Harunun 
yeri gibidir) hadis-i serifi de, onun halife olacagini gostermiyor 
mu? 

Cevab 17: (Tecrid) kitabi bunu yazarken, Tebiik gazasmdaki 
(Sen, benim yammda, Musa yamndaki Harini gibisin! Fekat, ben- 
den sonra Peygamber yokdur!) hadis-i serifine isaret etmekdedir. 
Bu hadis-i serifdeki (Benden sonra), (Benden baska) demekdir. 

Kur'an-i kerimde, Casiye suresinin yirmiikinci ayetinde de, 
boyle demekdedir. Ciinki, Harun aleyhisselam, Musa aleyhisse- 
lamdan sonra yasamadi. Daha once oldii. 

Bu hadis-i serif, Tebiik gazvesine giderken, Medinede, Aliyi 
"radiyallahii teala anh" kendi yerine birakdigi icin soylendi. Ciin- 
ki, hazret-i Musa da, Tur dagma giderken, yerine Harun aleyhisse- 
lami vekil birakmisdi. Bu hadis-i serif, hazret-i Ali icin biiytik se- 
refdir ve cok iistunliikdiir. Fekat Seyhaynden "radiyallahii teala 
anhiima" daha iistiin oldugunu gostermez. 

Siial 18: Hazret-i Alinin Resulullahm halifesi oldugu, (Gadir-i 
Hum)daki hadis-i serifde bildirilmedi mi? 

Cevab 18: (Gadir-i Hum) hadisine gelince, Resulullah "sallal- 

-192- 



lahii aleyhi ve sellem", hazret-i Aliyi Yemene hakim [Vali] yap- 
misdi. Beyt-iil-malde olan bir cariyeyi hazret-i All kullandi. Bu 
hareketi, dedi-kodu halini aldi. Bu dedi-kodu Resulullahin muba- 
rek kulagma kadar geldi. Fitneyi onlemek icin, hazret-i Aliyi sev- 
megi emr buyurdu. (Kimin inevlasi isem, All de onun incvlasidir) 
buyurdu ki, (Beni seven, Aliyi de sevsin) demekdir. Mevla keli- 
mesi, Kur'an-i kerimin bircok ayetinde vardir. Sevilen kimse 
ma'nasi verilmisdir. Bu hadis-i serif, (Allaha inanan, miisaiirine 
ikrain etsin!) hadis-i serifi gibidir. Bu hadis-i serif, yalniz hazret-i 
Ali icin degildir. Hazret-i Hasen icin, (Ya Rabbi! Onu seviyorum. 
Onu sen de sev! Onu sevenleri de sev!) buyuruldu. Resulullah 
"sallallahii aleyhi ve sellem" Mekke ile Medme arasmda bulunan 
(Gadir-i Hum) ismindeki yere gelince, hazret-i Almin elini tutup, 
(Kimin inevlasi isem, Alt de onun incvlasidir! Ya Rabbi, onu se- 
veni sev! Onu sevmiyeni sevme!) buyurdu. Sonra, hazret-i Omer, 
hazret-i Almin yamna gelip, (Ne mutlu sana ya All! Butiin 
mii'minlerin sevgilisi oldun) dedi. (Muslim) kitabinda, Zeyd bin 
Erkam diyor ki, (Gadir-i Hum) denilen su basmda, Resulullah 
"sallallahii aleyhi ve sellem" hutbe okudu. (Ben de insanim. Bir- 
giin ecelim gelecek. Size Allahin kitabim ve Ehl-i beytimi biraki- 
yorum. Kur'an-i kerimin gosterdigi yola sarihmz! Ehl-i beytimin 
kiymetini biliniz!) buyurdu. (Tirmiizi) de, imran bin Hasin diyor 
ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", bizi hazret-i Almin 
emrinde cihada gonderdi. Hazret-i All, esir denilen cariyelerden 
birini kendine aldi. Dort kisi, bunu Resulullaha soylediler. Resu- 
lullah cok iiziildu. (Aliden ne istiyorsunuz? All bendendir. Ben de 
ondamm. Benden sonra, O her mii'minin velisidir) buyurdu. Bu 
hadis-i serifler, Ehl-i beyti sevmegi emr etmekdedir. Mevla, veli, 
sevilen kimse demekdir. Zeyd bin Erkam, (Tirmiizi) de bildiriyor 
ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Size iki 
sev birakiyorum. Bunlara yapisirsamz, benden sonra dogru yolda 
kahrsimz. Biri, otekinden daha biiyiikdiir. Bu, Allahin kitabidir. I- 
kincisi, Ehl-i beytimdir. Havz basinda bana kavusuncaya kadar, i- 
kisi birbirinden ayrdinaz!). Birbirinden aynlmaz demek, Kur'an-i 
kerime sanlan kimsenin, Ehl-i beyti sevmesi lazimdir demekdir. 
Ehl-i beyte yapismak, onlan sevmekdir. Kur'an-i kerime uymak 
sevab oldugu gibi, Ehl-i beyti sevmenin de boyle sevab oldugunu 
bildirmekdedir. Bu hadis-i seriflerin hicbiri, hazret-i Alinin halife, 
imam olacagmi gostermiyor. Bu hadis-i serifleri ileri siirerek, Ehl-i 
siinneti kotulemek, mtislimanlar arasmda boluciiliik yapmak, pek 
haksiz ve cok yanhsdir. Cenab-i Hak, hepimize Ehl-i beyti ve Es- 
hab-i kiramin hepsini "radiyallahii teala anhiim ecma'in" sevmek 
nasib eylesin! Amin! 

- 193 - Eshab-i Kiram - F:13 



Siial 19: Hazret-i All "radiyallahii teala anh", iman etmeden 
once ktifr iizere bir an yasamadi. 

Cevab 19: Iman etmeden once, kiifr iizere olmamak tistiinliik 
olsaydi, sonra gelen miislimanlann hepsinin, Eshab-i kiramdan da- 
ha iistiin olmalan lazim gelirdi. Hadis-i serifde (Iman edenin gec- 
mi$ suclarinin hepsi afv olur) buyuruldu. 

Siial 20: Hazret-i All islamiyyete pekcok hizmet etdi. 

Cevab 20: islamiyyete cok hizmet edenin Seyhayn oldugu gii- 
nes gibi meydandadir. Ciinki, Kur'an-i kerimi cem'eden, Seyhayn- 
dir. Hadis-i serifleri rivayet etmek cignni acan, din bilgilerini, 
kismlara ayiran, Arabistam feth eden, islamiyyeti Rum ve Iran 
topraklarma yerlesdiren Seyhayndir. Yer yiiziindeki miislimanla- 
nn cogu, Maliki, Hanefi ve Safi'i mezhebindedir. Bu mezheblerin 
temel bilgileri, hazret-i Omerin elde etdigi icma' mes'eleleridir. Bu 
mezheblerde hazret-i Aliden gelen bilgiler pek azdir. Hazret-i All 
zemamnda hie kafir memleketi feth edilmedi. Miislimanlar arasm- 
da birlik ve huztir saglanamadi. Bu iimmetin Seyhaynden istifade- 
si, hazret-i Aliden olan istifadesinden cok fazladir. Qgir acanlarm 
sevabi, bunlara uyanlarm coklugu kadar cok olur. (Ehl-i siinnet) 
olan miislimanlann hepsi, Seyhaymn gosterdikleri yoldadir. Yer 
yiiziindeki miislimanlann cogu, Ehl-i siinnetdir. Hazret-i Aliyi se- 
viyorum diyenlerden iic sapik firka meydana geldi. Ucii de isla- 
miyyeti parcalamak icin cahsdilar. Allahii teala merhamet etme- 
seydi, islamiyyeti yok edeceklerdi. Bunlardan biri (imamiyye) fir- 
kasidir. Bunlara gore, Kur'an-i kerimi tophyanlar, saglam kimse- 
ler degilmis. Ciinki, imamiyye firkasmda olanlar, Eshab-i kirama 
ve meshur yedi kiraet imamina inanmiyor. Onlarm inandiklan 
oniki imamdan gelen bir haber de yokdur. Merfu' hadisler de bil- 
dirmedikleri icin, giivenecekleri bir hadis kitablan da yok. (Zey- 
diyye) firkasi da, hadis-i seriflerden almmis olan din bilgilerinin 
coguna inanmiyorlar. islam tarihinde kanh aynhklara sebeb oldu- 
lar. (isma'iliyye) kismi ise, hepsinden daha kotiidiir. Tam islam 
dtismamdirlar. Miislimanlann imanlarinda ve amellerinde sayisiz 
bozuk bid'atleri, hep bu iic firka ortaya cikardi. Evet, bunlarm ko- 
tiiliikleri, hazret-i Aliyi "radiyallahii teala anh" lekelemez. Bunun 
gibi, Yezidin ve Emevi hakimlerinin kotiilukleri de, hazret-i 
Mu'aviyeyi "radiyallahii teala anh" lekelemez. Zulmleri, giinahla- 
n kendilerinedir. Hazret-i Aliye bunlardan hicbir sevab gelme- 
mekdedir. Halbuki, yer yiiziindeki Ehl-i siinnetin sevablarmdan, 
kryamete kadar hergiin, Seyhayne sayisiz sevab hasil olmakdadir. 

Siial 21: Hazret-i Alinin bedeni de, ruhu da kamil idi. Bunun 
icin de Seyhaynden daha iistiindiir. 

-194- 



Cevab 21: Bedeni ve ruhi iistiinliige cevab vermeden once, 
(Mevakif serhi) yazismi da bildirmek, hepsini birlikde cevablandir- 
mak uygun goriildii. (Mevakif) diyor ki, (Ustiinliige sebeb olan 
yiikseklikler, hazret-i Alide toplanmisdir. Hazret-i All, Eshabin en 
alimi idi. Resulullahm yamnda biiyiidti. Ona damad oldu. Cok ze- 
ki idi. Resulullahdan, onun ogrendigini, baskalan ogrenemedi. 
Hazret-i Ebu Bekr ise, biiyiik yasda [otuzsekiz yasinda] imana gel- 
di. Resulullah ile hergiin bir kerre goriisiirdii. Hazret-i Alinin ziih- 
diinii bilmiyen yokdur. ihsam da cokdu. Nemazda bile yuzugiinii 
sadaka verdi. Bunun icin, ayet-i kerime ile oviildii. Nezr orucu tut- 
dugu giin iftar edecegi zeman, yemegin hepsini, gelen fakire, yeti- 
me ve esire verdi. Bunun icin de, ayet-i kerime ile medh edildi. 
Hazret-i Alinin gazvelerdeki seca'ati, kahramanhgi da, herkesden 
cokdu. Hendek gazvesinde, (Alinin bir kihnc vurmasi, biitiin ins ve 
cinnin ibadetlerinden daha kiymetlidir) hadis-i serifi ile oviildii. 
Hayberde ve baska gazvelerdeki kahramanhklari ve medh olun- 
malari da meshurdur. Giizel ahlaki da, o kadar meshur olmusdur. 
Kuvveti de cokdu. Hayber kal'asinin kapisim kopardi. Bu kapiyi 
adalemin kuvveti ile degil, Allahii tealamn verdigi baska kuvvetle 
kopardim dedi. Hazret-i Ali, soy ile ve nikah ile Resulullaha cok 
yakindi. Abbas, yalmz babadan Abdiillahm kardesi idi. Ebu Talib 
ise, anadan ve babadan kardesi idi. Hazret-i Ali, kadmlarm en iis- 
tiinunun zevci idi. Cennet genclerinin en ustiinii olan Hasen ve 
Hiiseynin babalan idi). 

Cevab olarak deriz ki, hazret-i Ali "radiyallahii anh", elbet bu 
iistunliiklerin sahibidir. Biitiin miislimanlarm buna inanmalan ve 
onu cok sevmeleri lazimdir. Fekat, halife olmak icin, baska ustiin- 
liikler de vardir. Cesidli mesleklerde, cesidli san'atlarda en iistiin 
olmak icin aramlan iistiinliik, baska baskadir. Alimlerin en iistiinii 
olmak icin, soya, surete, mala bakilmaz. Bunlara bakilsaydi, Ebu 
Hanifenin, Safi'min, Malikin ve Ahmed bin Hanbelin talebeleri 
arasinda, kendilerinden daha iistiinleri bulunurdu. Askerlikde en 
iistiin olmak icin, tib ilmi, giizel yazi, si'r yazmak gibi ustiinliikle- 
re bakilmaz. Peygamberlere halife olmak icin aramlan iistiinliik, 
peygamberlik vazifesini yapmak icin, Peygamberlere verilmis 
olan iistiinliiklere benziyen iistunliiklerdir. Bunun icindir ki, Alim- 
ler, Veliler ve Emr-i ma'ruf ve Nehy-i miinker ve cihad yaparak di- 
nin yayilmasina cahsanlar, kendilerinden daha kuvvetli olan spor- 
culardan ve tiiccarlardan ve hesab uzmanlarmdan daha kiymetli, 
daha iistiindiirler. Bunun icin, halife secilmekde, Resulullahm 
ehemmiyyet verdigi ilmde, ahlakda ve islerde en iistiin olmak la- 
zimdir. Hatta, bu iicii arasinda, ise daha cok bakihr. Ciinki, iimmet 
arasinda, istidlal ederek [arasdirarak] veya ilham olunarak, yeni 

-195- 



bilgilere kavusanlar bulunabilir. Fekat, bu bilgiler, Peygamberin il- 
mi kadar kiymetli olmaz. Peygamberlik ilmi, islamiyyeti yaymaga, 
bunlardan ahkam cikarmaga, bunlan aciklamaga, siibheye diisii- 
lenler arasinda, saglamini secmege, sozbirligi elde etmege yanyan 
ilmdir. Ustiin olan is ise, iimmet arasmda rahat, diizen ve huzur 
saghyan isdir. Dort halifenin zemanlan iyi incelenirse, hazret-i Ali- 
nin, peygamberlik bilgilerinde ve islerinde Seyhaynden daha iistiin 
oldugu asla goriilemez. Hazret-i Alinin ilmi, cabuk cevab vermek- 
de iistiin oldugu gibi, Seyhaymn ilmleri de, sabr ve arasdirarak, 
sozbirligi yaparak cevab vermekde daha iistiindiir. Hazret-i Alinin 
ziihdii cok oldugu gibi, Seyhaymn ziihdii de cokdu. Seyhaymn ke- 
rem ve ihsanlan, hazret-i Alinin ihsamndan kat-kat cokdu. Nemaz- 
da yiizugunii vermesi ve iftarhgim vermesi de saglam olarak bildi- 
rilmis degildir. Saglam dersek de, hazret-i Ebu Bekrin sadakalan 
ve ihsanlan ve ayet-i kerimelerle medh olunmalan yamnda daha 
iistiin olmadigi meydandadir. Hazret-i Alinin bilek kuvveti iistiin 
ise de, Seyhaymn miirtedlerle, Iran ve Rum devletlerine meydan 
okumalarmdaki kuvvetleri daha iistiindiir. Seyhaymn biitiin iim- 
meti razi etmeleri ve gecimsizlikleri gidermekdeki giizel ahlaki, 
katkat daha cokdu. Hazret-i All, soydan cok yakm ise de, Seyhayn 
kabrde, mahserde ve Cennete giderlerken, Resulullaha daha ya- 
kmdirlar. Hazret-i All, hazret-i Fatimanm zevci olmakla sereflen- 
digi gibi, hazret-i Ebu Bekr de, Resulullahin sevgili zevcesi ve 
Cennetdeki arkadasi olan hazret-i Aisenin babasi olmakla seref- 
lenmisdir. Kur'an-i kerimde on ayet, hazret-i Aiseyi medh etmek- 
dedir. Fikh ilminin dortde biri ondan ogrenilmisdir. Hazret-i 
Omerin kizi hazret-i Hafsa da, Resulullahin diinyada ve Cennet- 
de zevcesidir ve Cebrail aleyhisselam, onu (cok nemaz kihci ve 
cok oruc tutucu) diye ovmiisdiir. Hazret-i Alinin cocuklan arasm- 
da, insanlarm en iyileri bulundugu gibi, islamiyyete cok zarar ve- 
renleri de vardir. (isma'iliyye), (Zeydiyye) ve (imamiyye) sapik 
firkalan, onun cocuklarmdan hasil oldu. Etrafma cahilleri tophya- 
rak, sayisiz miislimam yoldan cikaran yiize yakm torununun kan- 
h maceralan, tarih kitablarmda uzun yazihdir. Seyhaymn cocukla- 
n arasinda boyle din yikicilan hie goriilmedi. Abdullah bin Omer, 
hazret-i Aise, Salim, Kasim ve Ubeydiillah bin Omer Omeri ve 
baska evladlan, insanlan hidayete, se'adete kavusdurdular. Oniki 
imamdan sonra gelen $ihabiiddin-i Siihreverdi ve Fahrtiddin-i 
Siihreverdi gibi tesavvufcular ve Fahriiddin-i Razi Veliyiiddin gibi 
kitab sahibleri, hep Seyhaymn evladlarmdan feyz alarak hidayete 
kavusdular. Bir insanin anasimn ve babasmm Hasimi olmasi veya 
cocuklarmm cok olmasi, en iistiin olmaga sebeb olsaydi, hazret-i 
Alinin Resulullahdan [hasa] daha iistiin olmasi lazim gelirdi. (Bu 

-196- 



iistiinliiklerin, peygamberlik derecesi yanmda te'sfrleri olmaz. Bas- 
kalarmdan daha iistiin olmaga te'siri olur) denirse, bu iistiinlukle- 
rin, peygamberlige te'siri olmadigi gibi, peygamberlik sifatlarmda 
Peygambere benzemege de te'siri olmiyacagi meydandadir. Evet, 
bunlardan baskasmm ustiinlugune te'sir eder. Bunun icin de, haz- 
ret-i All, kendi hilafeti zemanmda bulunan Eshab-i kiramin hep- 
sinden daha iistiindiir. Ehl-i siinnet alimleri boyle inanmakdadir. 
Buraya kadar yazilanlar, Nasiriiddin-i Tusmin (Tecrid) kitabma 
cevabdir. 

Siial 22: Halife olmak icin, efdal olmak, daha iistiin olmak la- 
zimdir sozii, nasil dogru olabilir? Hazret-i Ah daha iistiin oldugu 
halde, Resulullah ile gaza yaparken, Kureyslilerin babalarmi, ar- 
kadaslanni oldiirdiigii icin ve dine da 'vet ederken kimsenin gozya- 
sina bakmadigi icin ve ceza vermekde acele etdigi icin, cahiller 
onun emrine girmek istemez. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem", ruh hastahklannm miitehassisi oldugundan, bu sebeble bas- 
kalanni halife yapmis olabilir. 

Cevab 22: Milletleri islah etmek, rahata ve huzura kavusdur- 
mak icin, Allahii teala Peygamberler "aleyhimiissalevatii vettesh- 
mat" gondermisdir. Peygamberin de, peygamberlik sifatlarmda en 
iistiin olam halife secmesi lazimdir. Baskasim secerse, sefahet ve 
zulm yapmis olur. Kureysliler, babalarmi, arkadaslarim oldiirenle- 
rin emrine girmek istemezlerdi demek yanhsdir. Dogru olsaydi, 
hazret-i Ahden daha ziyade Resulullahi istemezlerdi. Ctinki, degil 
hazret-i Ahnin, biitiin Eshabm gazalarda Kureyslileri oldtirmeleri, 
hep Resulullahm emri ile oldu. Halbuki, iman edenleri, Resululla- 
hi canlarmdan cok sevdiler. 

Siial 23: Resulullaha yardim etmek ve islamiyyeti yaymak ve 
Arabistanda, Acem ve Rum memleketlerinde cihad etmek ve 
Kur'an-i kerimi toplamak ve memleketler almak, miislimanlara 
yardim etmek, peygamberlik sifatlandir diyerek, Seyhaym daha 
iistiin bilmek, cesidli sorulara sebeb olur. Soyle ki, (Serh-i meva- 
kif) ve (Serh-i akaid) gibi, Ehl-i siinnetin en kiymetli kitablarmda, 
iistiinliik sevabm cok olmasidir diyor. Yukanda bildirilen iistiin- 
liik, bu kitablarm sozbirligini degisdirmek olmaz mi? Sonra, o 
ta'rife gore, kafir memleketlerini ele geciren hazret-i Mu'aviye ve 
baska kumandanlarm, hazret-i Aliden daha iistiin olmalan lazim 
gelmez mi? Uciincii olarak deriz ki, o iistunliikler, sonradan ele ge- 
cen seylerdir. insanm kendinde bulunan iistiinliiklerle birlikde bu- 
lunurlarsa, daha iistiin olur. Hem de, hadis-i serifde, (Allahii teala, 
bu dini, facir [kafir] kimse ile de kuvvetlendirir) buyuruldu. Ayri- 
ca deriz ki, kendilerine yalniz bir iki kisi inanmis olan Peygamber- 

-197- 



ler vardi. Bu ise, memleketler ele gecirmenin, dini yaymanm, pey- 
gamberlik sifatlan olmiyacagim gosteriyor. Yok eger bizim Pey- 
gamberimize benzemek dusiiniiluyor ise, Peygamberler, birbirleri- 
ne elbet benziyorlardi. Demek ki, Peygamberimize benzemek bas- 
ka sifatlarda benzemek imis! Sonra, memleketleri almak, daha iis- 
tiin olmagi gosterseydi, hazret-i Omerin, hazret-i Ebu Bekrden da- 
ha iistiin olmasi lazim olurdu. Peygamberimizin zemanmda yapi- 
lan gazvelerde, hazret-i Alinin hizmeti, hepsinden daha cokdu. 
Peygamberimizden sonra yapilacak fethler ve hizmetler de, ilk ha- 
life secilirken bilinmiyordu. O halde, hazret-i Ebu Bekrin daha iis- 
tiin oldugu ve halife secilmesinin, sozbirligi ile oldugu nasil kabul 
olunabilir? 

Cevab 23: Bu stibheler, soziimiiziin iyi anlasilmadigim goster- 
mekdedir. Ustiinliik, yalmz dini yaymak, cihad etmek, memleket- 
ler ele gecirmek ve Kur'an-i kerimi cem'etmekdir demedik. Bun- 
lar, ustiinliige sebeb olan iyiliklerden birkacidir. Bu sebebleri iice 
ayirabiliriz. Birincisi, Peygamberlik sifatlarma benzemekdir. Re- 
sulullaha yardimda iistiin olmakdir. Resulullahdan sonra, Onun 
vazifelerini temamlamakdir. Ehl-i siinnet alimleri, vazife taksimi 
yapdi. Biri, hadis-i serif bilgilerini, ikincisi kelam [i'tikad] bilgile- 
rini yaydi. Ehl-i siinnet aliminin sozti deyince, iki kismdakilerin de 
sozbirligi anlasihr. Ehl-i siinnet alimleri, Seyhaymn iistiin oldugu- 
nu sozbirligi ile bildirdi. Cihad deyince, kilincla cihad anlasildigi 
gibi, sozle, yazi ile cihad da ve nets ile cihad da anlasihr. ikinci ve 
iiciincii cihadda, hazret-i Ebu Bekr daha iistiin idi. Cihad ayeti 
gelmeden once, oniic sene Mekkede ve bir sene Medinede, hep ci- 
had yapdi. (Benden sonra Peygamber gelseydi, Omer elbette Pey- 
gamber olurdu) hadis-i serifi, Seyhaymn peygamberlik sifatlarma 
malik olduklarim acikca bildirmekdedir. Facirlerin dine hizmet 
etmeleri, onlara elbet faide vermez. Fekat, bu ileri siiriilerek, 
Emr-i ma'riifun ve cihadm iistiinliigii ve sevabmm coklugu da in- 
kar edilemez. Seyhaymn "radiyallahii teala anhiima" facir olmadi- 
gi, salih olduklan da, ayet-i kerimeler ve hadis-i seriflerle bildiril- 
misdir. Buna inanmiyamn, kendi imamndan stibhe etmesi lazim 
olur. Resulullaha benzemek ile diirlii olur: Birincisi, peygamberlik 
makammda benzemek olup, boyle benzemek yalmz Peygamber- 
lere mahsusdur. ikincisi, peygamberlik vazifelerini yapmakda 
benzemekdir. Seyhaymn bu bakimdan benzediklerini onceki sahi- 
felerde uzun bildirdik. Uciinciisii, Onun yapdigi ibadetleri yap- 
makda benzemekdir. Bu benzeyis, zemana ve dinlere gore degisir. 
Dinlerin cogunda cihad emr olunmamisdi. O Peygamberlerin ci- 
had yapmasi, ibadet olmazdi. Nerde kaldi ki, ustiinliik olsun. Bizim 
dinimizde cihad etmek, memleket almak emr olundu. Peygamber- 

-198- 



lik vazifesi oldu. Hazret-i Omer, hazret-i Ebu Bekrden iistiin olur- 
du sozii yanhsdir. Dogru denirse, Seyhaymn Resulullahdan iistiin 
olmalarmi soylemege yol acar. Seyhayn, Resulullahin basladigi ve 
temamlanacagmi bildirdigi cihadlan ve fethleri yapdilar. Hayatm- 
da oldugu gibi, vefatmdan sonra da Onun cihadinda hizmet etdiler. 
Hazret-i Omer de, hazret-i Ebu Bekrin basladigi cihadi temamla- 
di. Bunun icin, (Ben Ebu Bekrin halifesiyim) dedi. 

Siial 24: Resulullah, (Ebu Bekr nemaz kildirsin!) dedigi zeman, 
hazret-i All orada yokdu. Orada olsaydi, (All kildirsin) derdi. Ya- 
hud da, yash oldugu icin imam olmasim emr eyledi. Seyhaymn, 
Cennetdekilerin en ustunu olmalan ve Ebu Bekrin Cennete once 
girmesi de, hazret-i Aliden baskasi icin olabilir. Hazret-i Almin (Bu 
ummetin en ustunu Ebu Bekrdir. Sonra Omerdir) demesi de, ben- 
den sonra ustunu demek olmaz mi? Cunki, hazret-i Ali cok yiiksek 
oldugundan, Resulullah gibi, ummetin dismda, ustundedir. 

Cevab 24: Hazret-i Ebu Bekrin ustun oldugunu biz soylemiyo- 
ruz. Bunu hazret-i Omer ve hazret-i All ve Ebu Ubeyde ve Abdul- 
lah ibni Mes'ud gibi Eshab-i kiramm buyukleri ve Ensarm cogu 
soylediler. Onu halite secdiler. Kays bin Ubade diyor ki, (Hazret-i 
All bana dedi ki, Resulullah hasta iken, nemaz vakti geldi. (Ebu 
Bekre soyleyiniz! Nemazi kildirsin!) buyurdu. Resulullah "sallalla- 
hu teala aleyhi ve sellem" vefat edince, dusundum. Dinin diregi 
olan nemazda Resulullahin onumuze gecirdigini onumuze gecire- 
rek Ebu Bekri halite secdik). Hazret-i Almin bu sozunu, Ebu Am- 
rin (IstPab) kitabmda, Hasen-i Basri bildirmekdedir. [isti'ab kita- 
bim yazan Ebu Amr Yusuf bin Abdullah Kurtubi, ibni Abdilberr 
ismi ile meshur olup, dortyuzaltmisuc [463] de vefat etmisdir. is- 
ti'ab kitabi, 1328 de Misrda basilmis ve 1379 [m. 1960] da Beyrut- 
da fotokopisi yapilmis olan (El-isabe) kitabmm kenarmda basil- 
misdir. Hasen-i Basrmin haber verdigi, hazret-i Alinin bu sozu, (is- 
ti'ab) kitabinm ikinci cildinin ikiyuzellibir (251). ci sahifesinde, Ab- 
dullah bin Ebi Kuhafe isminde yazihdir. imam-i Rabbanmin (Red- 
di revafid) kitabmda ve Abdulkadir-i Geylanmin (Gunyet-iit-tali- 
bin) kitabmda da yazihdir.] 

Yine (isti'ab) kitabmda Hakem bin Hacer dedi ki, hazret-i Ali- 
den isitdim, (Kim beni Ebu Bekrden ve Omerden ustun tutarsa, if- 
tira etmis olur. iftira edenleri dogdugum gibi, onu dogerim) "radi- 
yallahu teala annum ecma'in". 



199 



IKINCI FASL 

Diinyada hickimse, kotiilerin iftiralanndan kurtulamamisdir. 
(Mu'tezile) sapiklan, Peygamberlere "aleyhimussalevatii vettesli- 
mat" ve meleklere bile dil uzatdi. Bu iftiralar, akl ve insaf sahible- 
rine, kotulenenlerin temizligini ve yiiksekhgini gosterir. Seyhaynm 
iistunliiklerini gosteren vesikalardan biri de, hasedcilerin, inadcila- 
rm, asrlardan beri siiriiklenegelen kahplasmis kelimelerden baska 
birsey soyliyememeleridir. 

Bu iftiralardan biri, hazret-i Ebu Bekrin, hazret-i Fatimaya mi- 
ras vermemesidir "radiyallahii teala anhiima". 

Hazret-i Ebu Bekr, (Biz, Peygamberler miras birakmayiz. Bize 
kimse varis olmaz) hadis-i serifine uyarak miras vermedi. Daviid, 
Siileyman, Yahya ve Zekeriyya "aleyhimusselam"m sozlerinde 
miras kelimesini kullanmis olduklanm Kur'an-i kerim haber ver- 
mekdedir. Kur'an-i kerimin ma'nasim en iyi anhyan Peygamberi- 
mizdir. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", bu ayet-i ke- 
rimelerin mal verasetini degil, ilm ve hilafet verasetini bildirdikle- 
rini anhyarak, yukandaki hadis-i serifi soylemisdir. Bu hadis-i se- 
rif, Kur'an-i kerimin ma'nasim aciklamakdadir. Ebu Daviid diyor 
ki, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" Bern Nadirde ve 
Hayberde ve Fedekde hurmahklan vardi. Birincisinin gelirlerini 
me'murlarma, Fedek gelirlerini fakirlere verirdi. Hayberdekinin 
gelirini vice ayinrdi. ikisini miislimanlara, birini Ehl-i beytine, ya'ni 
ailelerine verirdi. Fazlasim Muhacirlerin fakirlerine dagitirdi. Haz- 
ret-i Ebu Bekr halite olunca, Resulullahm yapdigim degisdirmedi. 
Hazret-i Omer halite olunca, hazret-i Aliyi ve Abbasi cagirdi. (Yu- 
kandaki hadis-i serifi Resulullahdan isitdiniz mi? Allah askma 
dogru soyleyiniz!) dedi. isitdik dediler. Hazret-i Fatimamn, bu ha- 
dis-i serifi isitdigi halde, miras verilmeyince iiziilmesi insanhk ica- 
bi idi ve islamiyyetin verdigi, tam halal olan mah almakla bereket- 
lenmek istemisdi. Hazret-i Ali de, halife iken, bunlan kendi cocuk- 
larma vermedi. Seyhaynm yapdigim degisdirmedi. Omer bin Ab- 
diil'aziz de boyle yapdi. 

Siddik "radiyallahii teala anh", hirsizin sol elini kesdi. Bu, isla- 
miyyete uygun degildir diyorlar. (Muvatta) kitabi, bunu uzun an- 
latiyor. O hirsizin sag eli ve ayagi kesilmisdi. Sira sol eline gelmis- 
di. Maliki ve Safi'i mezheblerinde, hazret-i Ebu Bekr gibi yapil- 
makdadir. Hanefi ve Hanbeli mezheblerinde ise, hazret-i Aliden 

-200- 



gelen habere uyarak, bir eli ve bir ayagi kesilmis kimsenin, artik bir 
yeri kesilmez. Habs olunur. 

Hazret-i Ebu Bekre "radiyallahu teala anh", Malik bin Nuvey- 
renin kisasim yapmadigi icin de dil uzatiyorlar. 

Halid bin Velid, Malikin sozlerinden, onun miirted oldugunu 
anladi. Bunun icin, onu da oldiirdii. Hazret-i Ebu Bekrin ictihadi, 
hazret-i Halidin dogru soyledigini gosterdigi icin, Halide kisas yap- 
madi. Ebu Bekrin bu hareketine hata diyenler, hazret-i Alfnin "ra- 
diyallahii teala anh", hazret-i Osmamn katillerine kisas yapmadi- 
gma acaba ne derler? 

Hazret-i Ebu Bekrin "radiyallahu teala anh" halife olmasi, ne 
acikca, ne de isaret ile bildirilmedi. Bildirilmis olsaydi, ictihad ile 
secilmez, ictihada liizum kalmazdi diyorlar. Buna cevab vermek i- 
9in, yedi onsoz bildirmek iyi olur: 

1) Resulullaha "sallallahti teala aleyhi ve sellem" (Vahy) birkac 
diirlii gelirdi. Azab haberlerinin bir kismi can sesi gibi, geldi. Ceb- 
rail aleyhisselam insan seklinde goriiniip soylerdi. Rii'yada da 
vahy olurdu. Vahyin bir cesidi de, firaset idi. Bu vahylerin cogu, 
Kur'an-i kerimde yokdur. Bunun sebebini sormak caiz degildir. 
Mesela oruc emrleri Kur'an-i kerimde bildirildi de, nemazm bir- 
cok emrleri Kur'an-i kerimde nicin bildirilmedi denilemez. Bunun 
gibi, filan emr nicin Kur'an-i kerimde bildirilmedi de, rii'yada bil- 
dirildi denilemez. Bunun gibi, hazret-i Ebu Bekrin halife olacagi 
Kur'an-i kerimde bildirilmedi de, rii'yada bildirildi denilemez. Bu- 
nun gibi, hazret-i Ebu Bekrin halife olacagi Kur'an-i kerimde nicin 
acikca bildirilmedi de, rii'yada isaret olundu diye sorulamaz. 

2) Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", emrlerden, yasak- 
lardan bir kismini acikca bildirdi. Bir kismim ise, bunu yapana Al- 
lah rahmet, sunu yapana Allah la'net eylesin diyerek, isaret ile bil- 
dirmisdir. Bunun sebebini sormak caiz degildir. Bunun gibi Sey- 
haymn "radiyallahii teala anhiima" halife olacaklanm da, nicin 
rii'ya anlatarak bildirdi de, benden sonra, Ebu Bekrle Omeri hali- 
fe yapimz demedi diye sorulamaz. 

3) Ba'zi emrler, haber vermek sureti ile bildirildi. Isa aleyhisse- 
lamm ve Deccalm gelecekleri ve Deccalm kotuliigii bildirildi. Bu 
haber, Isa aleyhisselam gelince ona uyunuz! Deccal gelince, ona 
uymaymrz demekdir. Sunlan yapanlan Cennetde gordiim. Soyle 
yapanlan Cehennemde gordiim demek de boyledir. Emr ve nehy, 
nass ile acikca bildirildigi gibi, nassm iktizasi ile de bildirilmisdir. 
Filan kimse, Ahmedi azad etdi soziinden, Ahmed onun kolesi idi 
demek de anlasihr ki, buna iktiza ile anlamak denir. Bunu size ha- 

-201- 



kim yapdim demek, onun emrlerine uyunuz demekdir ki, bu da ik- 
tiza ile anlasilmakdadir. Bunun gibi, Allahii teala, bu iimmet icin- 
de halife yapacagim acikca bildirdi. Halifelerin Seyhayn olacagini 
da rii'ya ile bildirdi. Bunun gibi, ahir-zeman Peygamberinin gele- 
cegini Isa aleyhisselama miijde etmekle, geldigi zeman Ona ita'at 
ediniz demis oldu. (Benim yoluma, benden sonra da Hulefa-i rasi- 
(linin yoluna yapisiniz!) hadis-i serifi, Seyhayna "radiyallahii teala 
anhiima" ita'ati emr etmekdedir. Onlarm halife olacaklan, bura- 
dan iktizaen anlasilmakdadir. 

4) Seyhaymn halife olacaklannm haber verilmesi, hilafetlerinin 
hak ve dogru oldugunu da gostermekdedir. Isa aleyhisselamm, 
ahir-zeman Peygamberinin "sallallahii teala aleyhi ve sellem" ge- 
lecegini mujdelemesi de boyledir. 

5) Iki miibhem nass birlesdirilince, kesin hal ahr. (Benden son- 
ra Ebu Bekre ve Omere uyunuz!) hadis-i serifi, Seyhaymn ismleri- 
ni acikca bildiriyor ise de, halife olacaklan anlasilmiyor. (Benden 
sonra, Hulefa-i rasidinin yoluna sanhniz!) hadis-i serifi de, halife- 
ligi acikhyor. ikisi biraraya gelince, Seyhaymn halife olacaklan 
acikca anlasihyor. Ayn ayn bildirilmesinin sebebini, hikmetini an- 
cak soziin sahibi bilir. 

6) (Edille-i ser'iyye) dortdiir. Bunlardan uciinciisu, (icma')dir. 
Icma' hasil olmasi icin, (Kitab)dan veya (Siinnet)den bir (Delil), 
ya'ni sened bulunmasi lazimdir. Eshab-i kiram, birbirlerine delille- 
ri hatirlatarak icma' hasil oldu. Bu icma' ile Ebu Bekri "radiyalla- 
hii teala anh" halife yapdilar. Almin "radiyallahii teala anh" (O- 
nun bu ise daha layik oldugunu biliyoruz) sozii de, boyle oldugunu 
gostermekdedir. 

7) imam-i Nevevinin ve baska alimlerin, (istihlaf) ve (Sarih 
nass) sozleri, cesidli ma'nalar bildirirler. Oliim yaklasmca, hal ve 
akd sahiblerini, ya'ni devlet islerinde soz sahibi olanlan toplayip, 
buna (Bi'at) ediniz demek, sarih nass ile istihlaf olur. Yahud, bu 
kimsenin halife olmaga layik oldugunu bildirmek, istihlaf olur. Bu- 
rada oliimiin yakm olmasi ve devlet adamlanm toplayip soylemesi 
lazim degildir. Emr degil, haber vermek olur. Birini boyle istihlaf 
etmek, baskasmm halife olmasma mani' olmaz. istihlaf, ba'zan 
acikca bildirilmez. Soziin [Nassm] muktezasmdan anlasihr. Yahud, 
iki nassm terkibinden [birlesdirilmesinden] anlasihr. Fikh alimleri, 
nassm muktezasim baska baska anhyabilirler. 

Yukandaki yedi onsoz anlasilmca, asl cevaba bashyabiliriz: I- 
mam-i Nevevinin mezhebinin reisi, hatta biitiin hadis ve fikh alim- 
lerinin reisi olan imam-i Safi'i "rahmetullahi aleyh", (Geldigin ze- 

-202- 



man beni bulamazsan, Ebu Bekre sor!) hadis-i serifinin, Ebu Bek- 
rin halife olacagini acikca bildirdigini anlamisdir. Imam-i Safi'inin 
ilmi pek derin, idraki ve muhakemesi cok kuvvetli idi. Allahii te- 
alanm ayetlerinden bir ayet idi. O buyuruyor ki, bu hadis-i serif 
hernekadar bir kadma emr idi ise de, hazret-i Ebu Bekrin halife 
olacagini kinaye yolu ile gostermekdedir. Resulullah "sallallahii 
aleyhi ve sellem", bunu haber verirken bir hosnutsuzluk, iiziintu 
gostermedi. Bu hali, haber verilen seyin mesru' oldugunu goster- 
mekdedir. Cesidli yerlerde bildirilen hadis-i serifler, hazret-i Ebu 
Bekrin halife olacagini daha acik haber vermekdedirler. Hepsi bir 
araya gelince, (tevatiir), ya'ni kesinlik hasil olmakdadir. imam-i Ne- 
vevmin (Nass olsaydi, onu soyler ve ona uyarlardi. Bir nass soyle- 
mediler) sozii yerinde degildir. Ciinki, cesidli (Nass)lan, ya'ni acik 
haberleri soylediler. Mesela, nemazda imam yapilan, halife olur 
dediler. Bunu Eshab-i kiramin hepsi bildigi icin, baska nasslan 
arasdirmaga, soylemege liizum gormediler. Zaten, Resulullah ve- 
fat etdigi icin, hepsi uzuntiilii, sersem halde idi ve arablarm miirted 
olup Medineye yuriidiikleri haberleri geliyordu. Halife seciminin 
acele olmasi icab etdi. Hazret-i All "radiyallahii anh" buyurdu ki, 
(Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" hasta oldu. Ebu Bekre 
soyleyiniz! Nemazi kildirsm buyurdu. Resulullah "sallallahii teala 
aleyhi ve sellem" vefat edince dusiindiik. islamm bayragi ve dinin 
diregi olan nemazda Resulullahm oniimiize gecirdigini basimiza 
halife yapmaga razi olup, Ebu Bekri halife secdik). 

Siial: Hazret-i Ebu Bekr, hazret-i Omeri ve Ebu Ubeydeyi "ra- 
diyallahii teala annum ecma'in" gostererek, bu ikisinden birine 
bi'at ediniz, dedi. Bu davramsi, kendinin halife olacagini gosteren 
bir nass bulunmadigini gostermiyor mu? Nass varken baskasim 
tercih etmek haram olmaz mi? 

Cevab: Hazret-i Ebu Bekrin bu hareketi, kendisinin halife ya- 
pilmasi icin bulunan nassi baskalarma da soyletmek icin, kurnazca 
ve nazikce yapilan bir davramsdir. Kendi bildigini, baskalarmm ag- 
zmdan herkese duyurmak icindir. 

Bu ummetin en iistiinii hazret-i Ebu Bekr oldugunu, islam 
alimlerinin cogu bildirdi. Hazret-i Osmandan sonra en iistiin de, 
hazret-i All oldugu sozbirligi ile bildirildi. Hazret-i Alinin, hazret-i 
Osmandan, hatta Seyhayndan iistiin oldugunu bildirenler de oldu. 
(IstPab) kitabinda, Abdullah bin Ebi Kuhafe isminin bulundugu 
sahifede, Nizal bin Sebre diyor ki, hazret-i Ali (Peygamberimiz- 
den sonra, bu ummetin en hayrhsi Ebu Bekrdir. Ondan sonra 
Omerdir) dedi. Hazret-i Alinin boyle soyledigini, kendi oglu Mu- 

-203- 



hammed bin Hanefiyye ve Abd-i Hayr ve Ebu Cuheyfe de haber 
verdiler. Hazret-i All yine buyurdu ki, (Resulullah ileriye gecdi. 
Ondan sonra Ebu Bekr gecdi. Hazret-i Omer ucuncu oldu. Sonra 
fitne cikdi). Abd-i Hayr diyor ki, hazret-i Aliden isitdim: (Allahii 
teala, Ebu Bekre rahmet eylesin ki, bu ummeti bir araya ilk toph- 
yan o oldu) dedi. Abdullah bin Ca'fer Tayyar dedi ki, (Ebu Bekr 
bize halife oldu. O cok hayrh ve cok merhametli idi). Mesruk dedi 
ki, (Ebu Bekr ile Omeri sevmek ve ustunluklerine inanmak, Ehl-i 
sUnnet alametidir). (istf'ab)dan alman yazi burada temam oldu. 
Ibni Hacer-i Mekki buyuruyor ki, (Hazret-i Alinin ustun oldugunu 
soyliyenler, birkac bakimdan ustun oldugunu bildirmislerdir. Bu 
UstunlUk, fadl-i kulli degildir). Bu ise, uc halifeden baska olanlar- 
dan daha ustun oldugunu gosterir. 

Eshab-i kiramm ve Tabi'inin ayri ayri ustunlukleri vardi. Ta- 
bi'min cogu mUctehid degildi. (icma'), muctehidlerin sozbirligi de- 
mekdir. Bir mes'elede icma' varken, mukallidin sozune uymak ca- 
iz degildir. icma' bulunmiyan islerde cesidli ictihadlar bulunur. 
MUnazara ve murace'at olunarak, bu ihtilaflar ortadan kalkar. ic- 
ma' hasil olur. Selef-i salihinin butUn icma'lan boyledir. Selman-i 
Farisinin, (Ebu Bekrin hilafetinde isabet oldu ve hata oldu) sozu, 
Ebu Bekrin ustunluklerinde, cesidli ictihadlar olup, secilmesine ic- 
ma' hasil oldu demekdir. Ebu Cuheyfe diyor ki, (Benim ictihadim, 
hazret-i Alinin herkesden daha ustun oldugunu gosteriyordu. Haz- 
ret-i All, minberde bu ummetin en ustunu Ebu Bekrdir. Sonra 
Omerdir deyince, bu ictihadim yok oldu). Imam-i Malikin (Ben 
kimseye Peygamberin parcasmdan daha Ustun diyemem) sozu de, 
fadl-i cuz'i gostermekdedir. Hazret-i Alinin "radiyallahu teala 
anh" daha ustun oldugunu bildiren azmhgm sozleri hep boyledir. 

Siial: Hazret-i Ebu Bekrin "radiyallahu teala anh" daha ustun 
oldugunu bildiren kelam alimlerinin sozlerinin kesin olmadigi, zan 
etdikleri anlasilmiyor mu? 

Cevab: Evet, kesin bildirenler oldugu gibi, zan edenler de ol- 
du. Zan ile bildirenler de, bu zanlanm ters olarak kullanmamis, yi- 
ne musbet olarak bildirmislerdir. Bu da Ebu Bekrin UstUnlUgUn- 
den donmenin mumkin olamiyacagini gostermekdedir. Ehl-i sUn- 
neti acikhyanlarm reisi olan Ebul-Hasen-i Es'ari, Ebu Bekrin Us- 
tUnlUgUnu kat'i olarak bildirmekdedir. Baskalarmm zan ile, icti- 
had ile secildi demeleri, bu kesinligi degisdiremez. (Esa'ire), ya'ni 
Ehl-i sunnet alimleri, iki kismdir: Birinci kismi, munazarada hep 
kazanmislardir. Bunlar hadis ilmiyle cok ugrasmamislardir. Ebu 
Bekr-i BakiMni ve imam-i Razi, Kadi Beydavi ve Kadi Adud ve 
Sa'deddin-i Teftazani boyledir. ikinci kism, hadis alimleridir. Bun- 

-204- 



lar da munazaraya, derinlige dalmamislardir. Aciiri ve Beyheki 
bunlardandir. Biz mukallidler, her iki simf alimlerin sofralarinin 
artiklan ile geciniyoruz. Bu yiiksek alimlerin kaselerini yalamakla 
besleniyoruz. Hazret-i Ebu Bekrin ustunliigii zannidir diyenlerin 
sozlerine dikkat edilirse, Selef-i salihinden, zid haberler geldigi 
icin, boyle soylemislerdir. Halbuki, bu haberlerin hakikatde zid 
[ters] olmadiklanni yukarda acikladik. Ba'zilan da, ustunliigii ha- 
lite secimindeki sozbirligi ile olcmiisdiir. Halbuki, ustiinlugiin da- 
ha nice seylere bagh oldugunu yukarda bildirdik. Bunlardan biri, 
once iman etmek idi. Selef-i salihmin sozlerinden anlasihyor ki, ha- 
life secimi, ustiinliik anlasildikdan sonra oldu. Ustiinliik, (Hilafet-i 
niibiivvet) de, ya'ni Peygamberin halifesi olmakda sartdir. Bu ha- 
lifeligin zemani da otuz senedir. Bundan sonra gelen halifelerde 
ustiinliik sart degildir. (Serh-i mevakif) bunu giizel anlatiyor. Kita- 
bm sonunda diyor ki: 

(Ustiinliik, kesinlikle anlasilabilen sey degildir. Ciinki, yalniz 
akl ile olciiliip anlasilamaz. Mesela sevabm coklugu goriilerek iis- 
tiindiir denilemez. Nakle dayanarak anlamak lazimdir. Fikh bilgisi 
de degildir ki, (zann-i galib) ile amel olunabilsin. Bu mes'ele ilm i- 
sidir. Bunda yakm, kesinlik lazimdir. Birbirlerine uymiyan nasslar, 
yakin bilgi vermez. Faziletin, sevabin cokluguna sebeb olan seyle- 
rin cok olmasi da kesinlik ifade etmez. Ciinki, sevab, Allahii teala- 
nm ihsamdir. ibadet yapan birine sevab vermiyebilir. Baskasinm 
ibadetine ise, cok sevab verir. Halite secilmek, kesin olsa bile, iis- 
tunliigii kesin olarak gostermez. Olsa olsa, zan hasil eder. O halde, 
nasil olur da, iistiin varken iistiin olmiyanm imameti [ya'ni halife 
secilmesi] sahih olmaz sozii kesin olarak soylenebilir? Bununla be- 
raber, hazret-i Ebu Bekrin, sonra hazret-i Omerin, sonra hazret-i 
Osmanm ve sonra hazret-i Almin iistiin olduklanm, Selef-i salihin 
bize haber verdi. Selef-i salihine hiisn-i zan ederek, bunu bilmese- 
lerdi, bildirmezlerdi deriz. Bunun icin, onlara tabi' olmamiz vacib 
olur. Dogrusunu Allahii teala bilir deriz. 

Amidi [Seyf-uddin All bin Muhammed] diyor ki, efdal olmak, 
birinin cahil, otekinin alim olmasi veya otekinin birinciden daha 
alim olmasi gibi iki diirlii olur. Eshab-i kiram icin, boyle ustiinliik, 
kesinlikle soylenemez. Ciinki, cogunda hususi fazilet oldugu gibi, 
miisterek faziletleri de vardir. Bir fazilet, birkac faziletden daha 
kiymetli olabilir. Bunun icin, faziletleri cok olana en iistiin denile- 
mez). Serh-i mevakifin yazisi burada temam oldu. [Amid sehri, 
Diyar-i Bekrin eski ismidir. (Diirr-iil-muhtar) da sahidligi anlatir- 
ken ve (Fevaid-iil-behiyye) de diyor ki, (Selef-i salihin), hadis-i se- 
rifde medh olunan ilk iki asrm alimleri demekdir. Bunlara (Sadr- 

-205- 



iil-evvel) de denir.] 

(icma'), dort delilden biridir. Hie hilaf olmadigi zeman, kat'i 
kesin olur. Bir hilaf bulunursa, bu hilaf saz ve nadir olsa bile, bu ic- 
ma', zanni olur. Kat'i olmaz. Ehl-i siinnete gore, hazret-i Osmanm 
hilafeti hakdir. Bu soz icma' ile bildirilmisdir. Fekat hazret-i Osma- 
nm, hazret-i Aliden iistiin oldugunda icma' yokdur. Goriiliiyor ki, 
hilafetin kat'i olmasi, ustiinliigun kat'i olmasma sebeb olmuyor. 
Ustiinliigiin zanni olmasi da hilafetin zanni olmasma sebeb olmu- 
yor. Hakiki ustiinltik, Allahii tealamn cok sevmesidir. Bu ise, an- 
cak vahy ile anlasihr. Medh olunmak, ustiinliigii gostermez. Ciinki, 
Eshab-i kiramm hepsi "radiyallahii teala anhiim ecma'in" medh 
olunmusdur. 

Siial: Hazret-i Ebu Bekrin halife olacagim gosteren hadis-i se- 
rifler, Allahii tealamn yaratacagi seyleri onceden haber vermek gi- 
bidir. Hak oldugunu gostermez. Gosterir desek bile caiz oldugunu 
gosterir. Ciinki iistiinliikleri miisavi olan veya iistunlugii az olan, 
halife olabilir. (Benden sonra Ebu Bekre ve Omere ita'at ediniz!) 
hadis-i serifi, Allahii teala bunlarm halife olmasim irade etdigi icin 
ita'at ediniz demekdir. Ciinki halife secilene, iistiin olmasa bile, 
ita'at etmek vacibdir. (Ebu Bekr ile ve Omer ile birlikde mezardan 
kalkanz) hadis-i serifi de, tesadiifen olacak seyi haber vermekde- 
dir. Bu haberler iistunlugii gostermez. Diger hadis-i serifler ve 
rii'yalar da, olacak seyleri haber vermekdedirler denirse: 

Cevab: irade-i tesrfi, irade-i tekviniye tabi'dir. Allahii teala, 
belli zemanda, belli insanlan yaratacagim ezelde bildi. Bunlar icin 
faideli olacak isleri de bildi. O insanlan, o zemanda yaratmagi ira- 
de etdi. Haramlan ve halalleri ve emrlerini ayirdi. Bunlari takdir 
etmis oldu. Zemanlan gelince yaratmakdadir. Seyhaymn halife o- 
lacaklanm ezelde irade etdi. Bu iradesini Resuliine bildirdi. Resu- 
lullah da (Benden sonra) buyurarak, (irade-i tekvini)yi ve (ita'at 
ediniz!) buyurarak, (irade-i tesrPOyi bildirdi. Resulullahm "sallal- 
lahii teala aleyhi ve sellem" gelmesini ve Ona imanm farz olmasi- 
m, ezelde irade etmesi gibi oldu. Resulullaha imanm farz olmasi, 
halifelere ita'at etmenin vacib olmasi, onlarm faziletlerini gosterir. 
Bu faziletden iistiin bir fazilet olamaz. Seyhaymn halife olacaklan- 
m haber veren elliden fazla delil vardir. Bunlarm cogu acik bildi- 
rilmisdir. 

Siial: Hazret-i Omer ve hazret-i Osman, Miit'a ve Kiran hacla- 
nm yasak etdiler. Eshab-i kiram "radiyallahii teala anhiim ec- 
ma'in" bunlara karsi geldi. Buna ne dersiniz? 

Cevab: Dort mezheb alimleri bildiriyor ki, hazret-i Omer 

-206- 



Miit'a haccim inkar etmedi. Mekkeliler icin, ifrad hacci daha se- 
vabdir buyururdu. Haccm bircok niisiikiinde, dort mezheb arasm- 
da da ihtilaflar vardir. Bunlar ictihad aynliklandir. Ictihad aynhk- 
lan bid'at degildir. Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" hac- 
ci nasil yapdigini, Eshab-i kiram, biitiin aynntilan ile haber verdi- 
ler. Bu haberler arasmda hie aynhk yokdur. Ba'zi isleri ne niyyet- 
le yapdigini anlamakda ihtilaf olmusdur. Safi'i ve Maliki, Resulul- 
lahm hacci, (Ifrad) idi dediler. Hazret-i Omer ve Osman da bunu 
soylemislerdir. 

Siial: Miit'a nikahi Resulullah "sallallahii teala aleyhi ve sel- 
lem" zemanmda vardi. Hazret-i Omer halife olunca yasak etdi. Bu, 
siinneti degisdirmek degil midir? 

Cevab: Bunun icin olan hadis-i seriflerde Eshab-i kiram ihtilaf 
halinde idi. Hazret-i Omer ihtilafa son verdi. icma' hasil oldu. Haz- 
ret-i Omerin, Resulullahm halifesi oldugu buradan da anlasilmak- 
dadir. Miit'a nikahmm haram edildigini bildiren hadis-i serif Buha- 
ride, Miislimde ve Muvattada yazihdir. Bunu haber verenlerden 
biri de hazret-i Alidir. 

Siial: Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", vefat edecegine 
yakin kagid, kalem istedi. Hazret-i Omer "radiyallahii teala anh" 
hastahk agnlari ile soyliiyor. Bize Allahm kitabi yetisir diyerek, bu 
emre karsi geldi denilirse: 

Cevab: Miisavere ayeti gelince, Resulullah "sallallahii aleyhi 
ve sellem", bircok isleri, Eshabina damsirdi. Bircok isde, Eshab-i 
kiramm dediklerine uygun vahy gelirdi. Abdullah bin Ubeyyin ce- 
naze nemazim kilmak da boyle olmusdu. Hazret-i Omerin fikrini 
soylemesi, bunun icin idi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", 
hazret-i Omerin soziinii dogru bulup, bir daha istemedi. Persem- 
beden pazartesiye kadar, bir daha bunu tekrar etmedi. Arzu et- 
seydi, bu gtinlerde yine emr ederdi. Yazilmasi lazim olsaydi, tek- 
rar istemesi lazim olurdu. Bu is, hazret-i Omerin, Resulullah ya- 
nmdaki kiymetini, serefini gosteren vesikalardan biridir. Kagid 
getirmegi istiyenlere karsi, (Sorunuz. Acaba sayiklamis olmasin) 
demesi de sue olmaz. O sayiklamaz. Hep dogru soyler. Bunun 
icin, iyi anlamak icin sorunuz, demekdir. Bununla beraber, sayik- 
hyormu soziinii hazret-i Omerin dedigini bildiren saglam haber 
yokdur. (Resulullah, hazret-i Alinin halife olmasim yazacakdi. 
Hazret-i Omer, bunun icin mani' oldu) demek, bos sozdiir. Gaib- 
den haber vermek olur. Halife yazmak isteseydi, hazret-i Ebu 
Bekri "radiyallahii teala anh" yazardi. Ciinki, hastahk giinlerinde, 
hazret-i Aiseye (Bana baban Ebu Bekri cagir! Ona yazacagim ki, 

-207- 



biri cikip, kendisinin Ebu Bekrden hilafete daha layik oldugunu 
soylemesinden korkuyorum. Allahii teala ve mii'minler, yalniz E- 
bu Bekrden razidirlar) buyurdu. Bu hadis-i serif (Miislim) de yazi- 
lidir. O sirada (Yammdan gidiniz!) buyurmasi, (Reftk-i a'la)yi iste- 
digini gostermekdedir. 

Siial: Hazret-i Osman "radiyallahli teala anh" is basina akraba- 
smi getirdi. Bu dogru mudur? 

Cevab: Hazret-i Ali de boyle yapdi. Bu isleri icin, bu biiyiikle- 
re dil uzatilamaz. Bunun gibi, hazret-i All, hazret-i Osmamn katil- 
lerine kisas yapmadi. Ebu Musel-Es'ariye ve Ebu Mes'ud-i Ensa- 
riye saygi gostermedi. Muslimanlarm kanlannm dokiilmesine ma- 
ni' olmadi. Tebiik gazvesinde bulunmadi. Bunlar, hazret-i Alinin 
serefini azaltmaz. Hazret-i Osmamn kendi akrabasina ihsanda bu- 
lunmasi da, islamiyyetin emr etdigi birseydir. (Sda-i rahm) sevabi- 
na kavusmusdur. Bunlan hep kendi malmdan verdi. Beyt-iil-mal- 
dan verseydi, sue denilebilirdi. Fekat, beyt-iil-malda olan hakkini 
almayip, miislimanlara dagitmak, sue degil, faziletdir. Hazret-i Os- 
mamn akrabasi cihad etdiler. Cok kahramanhk yapdilar. Her mii- 
cahid gibi, bunlara da haklanm verdi. Hazret-i Osman zemamnda, 
islamiyyetin Asyaya, Afrikaya yayilmasmda, onun bol ihsanlarinm 
cok faidesi oldu. Resulullah da, ganimetden, Kureys kabilesinden 
olanlara baskalanndan daha cok verirdi. Hasim ogullarma bunlar- 
dan da cok verirdi. Hazret-i Omerin (Korkanm ki Osman, Beni 
Umeyyeyi muslimanlarm basina gecirir) demesi, onun islerini be- 
genmedigi icin degil, faidesi olmaz demekdir. Miictehidin, kendi 
ictihadi ile hareket etmesi sue olmaz. Halifenin, diledigini, diledigi 
isin basina gecirmesi hakkidir. Hatta vazifesidir. Akrabasi, kendi- 
sine daha ita'atli olduklan icin, onlan tercih etmesi iyi oldu. Onla- 
rm yapdigi yanhs isler, onun emri ile degildi. Halifenin gaybi bil- 
mesi lazim gelmez. Velid bin Ukbeye kisas yapmamasi, sikayetleri 
degerlendirebilmek icindi. Kufeliler, Velid serab icdi diye haber 
verdiler. Dogrusunu anlaymca, hazret-i Aliye emr edip, Velide 
had cezasi vurdurdu. Abdullah bin Mes'udiin hazirladigi Mushafi 
yakarak, miislimanlari Seyhaymn "radiyallahii teala anhiima" 
Mushafi iizerinde birlesdirdi. Bu isi, ona hakaret degildir. islamiy- 
yete biiyiik hizmetdir. Ebu Zer icma'a uymadigi icin, onu Medine- 
den cikardi. Keyfi icin cikarmadi. 

Siial: Hazret-i Osman "radiyallahii teala anh" Muhammed bin 
Ebu Bekrin feryadma yetismedi. 

Cevab: Muhammed bin Ebu Bekr, hatadan ve gunahdan 
ma'sum degildi. Halifenin onu cezalandirmasi vazifesi idi. (ikisini 

-208- 



oldtirtiniiz!) mektubunu hazret-i Osman "radiyallahii teala anh" 
yazmadi. Bunu, kabilelerin, asagi insanlann yapdigim (Yafi'i tari- 
hi) yazmakdadir. 

Siial: Hazret-i Osman, Ubeydullah bin Omere "radiyallahii te- 
ala anhiim ecma'in" kisas yapmadi. 

Cevab: Halife, maktuliin varislerine bol mal vererek onlan razi 
etdi. Fitneyi kaldirdi. Bu da, hazret-i Osmamn "radiyallahii teala 
anh" giizel idareciliginin bir ornegidir. 

Siial: Hazret-i Osman, cayir, ciftlik yapdi. 

Cevab: Evet yapdi. Fekat, kendine miilk olarak yapmadi. 
Beyt-iil-mal hayvanlan icin yapdi. Boylece, Beyt-iil-mala biiyiik 
hizmet etdi. 

Hazret-i Alinin hazret-i Osmamn sehid edilmesi ile ilgisi oldu- 
gunu gosterecek hicbir delil yokdur. Buna hicbir ihtimal de yok- 
dur. Katiller cok ve kuvvetli olduklan icin, hazret-i Ali hemen ki- 
sas yapamadi. Hazret-i Osmamn varisleri de kisas yapilmasim iste- 
medi. Katil de belli degildi. Katiller, hazret-i Osmana karsi bagi, 
asi idi. Hazret-i Aliye ita'at etdiler. 

Hazret-i Alinin halife secilmesi mesru' idi. Soz sahibleri bi'at 
etdi. Talha ve Ztibeyr de hilafete karsi degildi. Kisasm yapilmasim 
istemislerdi. (IstPab) kitabmda diyor ki, (Hazret-i Aliye, hazret-i 
Osmamn sehid edildigi gun bi'at olundu. Muhacirler ve Ensar bi'at 
etdiler. Hazret-i Mu'aviye ile Samhlar bi'at etmedi. Allahii teala, 
hepsini afv edecegini bildirdi.) 

(imamiyye) firkasma gore, ma'sum imamin yapdigi seyleri, 
Peygamber yapdi diye haber vermek caizdir. Boyle inandiklan 
icin, cok hadis uydurdular. Deylemi ve Hatib ve ibni Asakir, ken- 
dilerinden once gelen alimlerin sahih ve hasen hadisleri toplamis 
olduklanni gordiiler. Kendileri de za'if hadisleri topladilar. (Buha- 
ri) ve (Muslim) hadislerinin dogru olduklanni, biitiin Ehl-i hak, 
sozbirligi ile bildirmekdedir. 

Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" hazret-i Alinin "radi- 
yallahii teala anh" kucagmda vefat etdigi ve hazret-i Aliye vasiyyet 
yapdigi sozleri dogru degildir. Hazret-i Alinin harb etdikleri ile siz 
de harb ediniz sozii hadis degildir. 

Imamiyyenin hazret-i Ali "radiyallahii teala anh" icin geldi de- 
dikleri ayet-i kerimelerin hie birinde hazret-i Alinin ismi olmadigi 
gibi, onun icin olduguna bir isaret de yokdur. Halbuki, magara a- 
yetinin ve ba'zi ayetlerin hazret-i Ebu Bekr icin "radiyallahii teala 
anh" olduklarma acik isaretler vardir. Boyle oldugunu si'i kitabla- 
n da yazmakdadir. Tathir ayeti, hazret-i Ali icin olmayip, zevcat-i 

- 209 - Eshab-i Kiram - F:14 



tahirat icindir. Mubahele ayeti de boyledir. (Akrabami sevmenizi 
istiyorum) mealindeki ayet-i kerime de, hazret-i All icin olmayip, 
mii'min olan biitiin akrabasi icindir. 

(Gadir-i hum) denilen yerdeki hadis-i serif, Ehl-i beyti sevmegi 
emr etmekdedir. Bu hadis-i serifin sonunda (O, benden sonra ha- 
lifedir). (O, benden sonra sizin velinizdir) ve bunlara benzer seyler 
yokdur. Bunlar uydurulmusdur. Boyle uydurulmus yiizlerce hadis 
vardir. Bunlari bildirenlerin arasindaki yalancilan islam alimleri 
ortaya koymuslardir. 

Siial: Hadis-i serifde (Kiyamet giinii, tamdigim cok kimseyi 
havzundan uzaklasdmrlar: Eshabim, diyerek onlari cagirmm. Fe- 
kat, bir ses isitilir ki: Senden sonra, onlarin neler yapdigini bilmez- 
sin) buyuruldu. Bu hadis-i serif, Eshab-i kiramm "radiyallahii teala 
anhiim ecma'in" cogunun yoldan sapacaklanm gostermiyor mu? 

Cevab: Veda' hacci hutbesinde, (Benden sonra kafir olmayiniz! 
Birbirinizin boynunu vurmayiniz!) buyuruldu. Bu hadis-i serif gos- 
teriyor ki, Seyhayn "radiyallahii teala anhiima" ve miislimanlarla 
harb etmiyenler, bunun dismdadirlar. Resulullah "sallallahii aley- 
hi ve sellem", Seyhaym ve Eshab-i kiramdan cogunu Cennet ile 
miijdeledi. Bu miijde, onlarin iman ile oleceklerini ve Resulullahin 
havzi yamnda ve Cennetde, Onun yamnda bulunacaklarmi bildir- 
mekdedir. Bundan baska, Maide suresinin elliyedinci ayetinde me- 
alen, (Ey iman edenler! Dinden cikarsaniz, Allahii teala, sizin ye- 
rinize baskalarim getirir. Onlari sever. Onlar da Allahii tealayi se- 
verler) buyuruldu. Bu ayet-i kerime gosteriyor ki, miirted olanla- 
nn karsisinda bulunanlan Allahii teala sevmekdedir. Bu da, haz- 
ret-i Ebu Bekr zemanmda oldu. Cennetlik olduklan ismleri ile si- 
fatlari ile bildirilen mubarek insanlan kotii bilmek ve kotiilemek 
biiyiik felaketdir. Bedr gazasmda bulunanlarm Cennete gidecekle- 
ri acikca bildirildi. Bunlara dil uzatmak, biiyiik cahillikdir. 

Siial: (Allahii teala, oniki halffe gonderecekdir. Bunlarm hepsi 
Kureys kabflesindendir) hadis-i serifi oniki imami "rahmetullahi 
teala aleyhim ecma'in" gostermiyor mu? 

Cevab: ilk bakisda, bu hadis-i serifden, imamiyye firkasmm 
hakh oldugu anlasihyor. Halbuki, hadis-i serifler, ayet-i kerimeler- 
de oldugu gibi, birbirlerini aciklamakdadirlar. Abdullah bin 
Mes'udiin haber verdigi hadis-i serifde, (islam degirmeni otuzbcs 
sene doner. Sonra helak olanlar bulunur. Daha sonra gelenler, is- 
lamiyyeti yetmis sene kuvvetlendirirler) buyuruldu. Bizim [ya'ni 
Sah Veliyyullah-i Dehlevinin], bu hadis-i serifden anladigimiz su- 
dur: Bildirilen vaktin baslangici, ilk cihadm basladigi, hicretin i- 

-210- 



kind senesidir. Otuzbesinci senede, hazret-i Osman sehid edilerek, 
miislimanlar arasinda aynlik oldu. Cihad ve islamiyyetin yayilma- 
si durdu. Deve ve Siffm muharebelerinde, miislimanlar birbirleri- 
ni oldiirdii. Allahii teala, hilafete tekrar diizen verip, cihad tekrar 
basladi. Beni Umeyye [ya'm Emevi] devletinin sonuna kadar de- 
vam etdi. Abbasi devleti kurulurken, ortahk yine karisdi. Cok 
miisliman oldii. Sonra Allahii teala, hilafete diizen verip, Hiilagu- 
niin Bagdadi yakip yikmasma kadar siirdii. Sa'd ibni Ebi Vakka- 
sm haber verdigi hadis-i serifde, (Allaluma diia ediyorum ki, iim- 
metimin kuvvetini, yarun giiniin sonuna kadar siirdiirsiin) buyu- 
ruldu. Yanm grin ne kadar zemandir denilince Sa'd, besyiiz sene- 
dir dedi. Bu hadis-i serif, Abbasi devletinin omriinii [ya'nibesyiiz- 
yirmidort seneyi] gostermekdedir. Birinci hadis-i serif (Hilafet-i 
nubiivvet)i haber veriyor. Bunun otuz sene oldugunu bildiriyor. 
Bundan sonra gelen halifelere (Melik-i adud) ya'ni (Sultan) ismi- 
ni veriyor. Her iki hilafetdeki halife sayisinm oniki olacagim bildi- 
riyor. Bu oniki halifeyi oniki imam sanmak hie dogru degildir. 
Ciinki, hadis-i serifde, (Hilafet) diyor. (imamet) demiyor. Si'iler de 
soyliyor ki, oniki imamm cogu halife degildi. Hadis-i serifde, oniki 
halifenin Kureys kabilesinden oldugu bildirildi. Bu ise, hepsinin 
Hasimi olmadigim gostermekdedir. imamiyye firkasi, oniki ima- 
min, islamiyyeti yaydigim, memleketler aldiklanm soylemiyorlar. 
(Resulullah vefat edince, din ortiildii. imamlar (Takiyye) yapdi, 
dogru yolu gosteremediler. Hazret-i Ah bile bildiklerini soyliye- 
medi) diyorlar. (Hadis-i serif, oniki imamdan sonra islamiyyetde 
gevseklik olacagim haber veriyor. imamiyye ise, oniki imam te- 
mam olunca, Isa aleyhisselam gokden inecek ve dini kuvvetlendi- 
recek) diyorlar. Bizim anladigimiza gore, bu oniki halife, dort (Ha- 
life-i rasid) ve bunlardan sonra, hazret-i Mu'aviye ve Abdiilmelik 
ve dort oglu ve Omer bin Abdiil'aziz ve Abdulmelikin torunu Ve- 
liddir. Abdullah bin Ziibeyrin bunun dismda kalmasi lazimdir. 
Ciinki, hazret-i Omerin bildirdigi hadis-i serif, Abdullah bin Zii- 
beyrin halife olarak ortaya cikmasi ve Mekke-i miikerremede kan 
dokiilerek, Ka'be-i mu'azzamaya hiirmetsizlik yapilmasina sebeb 
olmasi, bu iimmete gelecek musibetlerden biri olacagim goster- 
mekdedir. Yezid ve Emevilerin diger halifeleri, islamiyyete hizmet 
etmedikleri icin, oniki hahfeden sayilmazlar. 

Siial: Hazret-i Ahnin "radiyallahii teala anh" cok kerametleri 
vardi. Bunlar, Onun ustunlugiinii gostermiyor mu? 

Cevab: Sihabiiddin-i Siihreverdi "rahime-hullahii teala" bu- 
yurdu ki, (Eshab-i kiramda keramet az goriindii. Hazret-i Ahnin 
kerametleri kadar hatta daha cok, Seyhaynde de goriildti). [Bu 

-211- 



kerametlerin cogu, Yusiif-i Nebhanmin (Cami'u keramat-il-Evli- 

ya) kitabinda yazilidir.] 

Siial: (Ben ilm schriyim. Alt "radiyallahii teala anh" bunun ka- 
pisidir) hadis-i serifine ne denilir? 

Cevab: Bu hadis-i serif, elbet bir iistiinluk gosteriyor. Fekat, bu- 
nun gibi (Ilmin dorde birini bu Humeyradan ahniz!) ve (Benden 
sonra, Ebu Bekre ve Omere tabi' olunuz!) ve (ibni Umm-i Abdin 
razi oldugu kimseden ben de razryim!) ve daha nice hadis-i serifler 
de vardir. (Hiimeyra), Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" 
hazret-i Aiseye "radiyallahii teala anha" verdigi ismdir. Hazret-i 
Almin din bilgilerindeki ustiinlugu ve Neseb ilminde, Eshab-i kira- 
min cogundan ileride oldugu meshurdur. Fekat bunlar, Seyhayn- 
den daha iistiin oldugunu gostermez. 

Hazret-i Almin soyundan imam-i Muhammed Bakir ile imam-i 
Ca'fer Sadikm "radiyallahii teala annum" ilmde, vera'da ve ibadet- 
lerdeki kemalleri siibhesizdir. Kiileyni, imam-i Ca'fer Sadikin te- 
savvufculara diisman oldugunu yaziyor. [Ebu Ca'fer Muhammed 
Razi Kiileyni, 329 [m. 940] da Bagdadda vefat etdi. (Kafi) kitabin- 
da onalti bin hadis vardir.] 

Zeydiyye firkasi da turuk-i aliyyeye dtismandir. Evliyamn bti- 
yiiklerinden Abdiillah-i Ensari "rahime-hullahii teala" buyuruyor 
ki, (Binikiyiiz Veli gordiim. iclerinden yalniz Sa'dun ve Ibrahim, 
seyyidlerden idi). Bunlarm ikisi de meshur degildir. Sonraki asrlar- 
da gelen Evliya arasmda seyyidler varsa da, bunlar seyyid olmiyan 
miirsidlerden feyz almislardir. 

Kur'an-i kerim ve hadis-i serifler acik olarak islamiyyete uyma- 
gi emr etmekdedir. Tesavvuf yolunda hasil olan seyler hie bildiril- 
memisdir. Bunun icin tam iistiinliik, tesavvuf ile degil, islamiyyete 
hizmet etmekdeki ziyadelikle olciiliir. 

Siial: Peygamberlere "aleyhimiissalevatti vetteslimat" tabi' o- 
lanlarda, Fena, Beka, ma'rifetler, Vahdet-i viicud bilgileri gibi kiy- 
metli seyler hasil oluyor. Kerametler veriliyor. islamin bes sartini 
ise, her miisliman yapiyor. imam-i Gazali ve Celaleddm-i Rumi 
"rahime-hiimullahii teala" gibi biiyiik alimler, Tevhid-i viicudinin 
cok kiymetli oldugunu bildiriyor. O halde tesavvuf yollarimn kay- 
nagi olan hazret-i Almin "radiyallahii teala anh" daha iistiin olma- 
si lazim gelmez mi? 

Cevab: (islamm bes sarti, insam Allahii tealaya yaklasdirmaz. 
Bunlar, insanlarm diinyada iyi huylu olmalanni, iyi gecinmelerini 
saglar) diyen kimse (Zindik)dir. islamiyyeti yikmak istemekdedir. 
Islamiyyet, Allahii tealamn nzasma kavusdurur. islamiyyete uy- 

-212- 



miyanlan Allahii teala sevmez. Bunlara azab yapacakdir. Fekat, 
tesavvuf yolu, daha kolay kavusdurur derse, bu kimseye soziinii is- 
bat etmesini soyleriz. Tesavvuf yolunun temeli, islamiyyetdir. Isla- 
miyyete uymiyan kimse Veil olamaz. islamiyyete uymakda ve uy- 
durmakda Seyhaynm en ileride olduklanni yukanda uzun bildir- 
misdik. Zikr ve Murakabe ile kalbi temizlemege cahsmak, islamiy- 
yete uymak demekdir. islamiyyetin delili, (Kitab), (Siinnet), (ic- 
ma'i selef) ve (Kiyas-i fukaha)dir. (Kur'an-i kerim)de bes ilm var- 
dir. 

1 — Mahluklan inceliyerek, Allahii tealanin var oldugunu ve 
bir oldugunu anlamagi gostermekdedir. [Fen bilgileri bu kismda- 
dir.] 

2 — Tarihi inceliyerek, iman edenlerin, islamiyyete uyanlarm 
mes'ud olduklanni, lmansizlarm ise diinyada azab icinde yasadik- 
larim anlatmakdadir. 

3 — Ahiretdeki ni'metleri ve azablan bildirerek, imanli olmaga 
tesvik etmekdedir. 

4 — Diinyada ve ahiretde se'adete kavusmak icin, nasil yasa- 
mak lazim oldugunu ogretmekdedir. 

5 — Miisriklerle, mtinafiklarla, yehudilerle, hiristiyanlarla ve 
yetmisiki firkadaki sapik muslimanlarla nasil gecinilecegi bildiril- 
mekdedir. 

Tekrar edilmislerden baska, onbin kadar hadis-i serif vardir. 
Tekrar edilenleri de sayarsak, milyonu asmakdadir. Biitiin bu (Ha- 
dis-i verifier), oniki ilmi bildirmekdedirler: 

1 — Kitab-ullaha ve siinnete yapismak. 

2 — islamm bes sarti, zikrler ve ihsan, ya'ni kalb bilgileri. Te- 
savvuf, bu ihsam elde etmekdir. 

3 — Mu'amelatdir. Nafaka icin ticaret, san'at ve zira'at bilgile- 
ri ve sosyal haklar bunun icindedir. 

4 — Iyi ahlak bildirilmekde ve oviilmekdedir. 

5 — Kole azad etmek. 

6 — Fadail olan ameller ve Eshab-i kiramm "radiyallahii teala 
aleyhim ecma'ih" iistiinlukleri. 

7 — Peygamberlerin ve miihim kimselerin tarihi. 

8 — Kiyamete kadar olacak miihim olaylar. 

9 — Kiyamet halleri. Hasr, nesr, Cennet ve Cehennem. 

10 — Resulullahm hayati "sallallahti aleyhi ve sellem". 

11 — Kur'an-i kerimi okumak ve tefsir etmek. 

-213- 



12 — Melekler, seytanlar, tababet gibi cesidli ilmler. 

(Kiyas), ahkam-i islamiyyede, ya'ni emr ve yasaklarda olur. Bii- 
tiin bu saydigimiz ilmlerde, Tevhid-i viicudi bilgileri yokdur. 

(islamiyyet), Eshab-i kiramm ve Tabi'm-i izamin [ya'ni, Es- 
hab-i kirami gorenlerin] iman etdikleri ve yapdiklan seylerdir. 
Bunlar zemamnda bulunmayip, sonradan ortaya cikan din bilgile- 
ri, miislimanhk degildir. (Bcniin ve Eshabiinin yolunda olunuz!) 
hadis-i serifi, bunu gostermekdedir. Vahdet-i vucud bilgilerinin 
birinci kismda olmadigi meydandadir. Bu bilgiler, Seyyid-iit-taife 
Ciineyd-i Bagdad! zemamnda da yokdu. (Mu'tezile), (Imamiyye), 
(Zeydiyye), ve (ismailiyye) gibi sapik firkalar da boyledir. Bunlar 
da, Selef-i salihmden sonra ortaya cikdi. 

Resulullahdan "sallallahii teala aleyhi ve sellem" basliyarak, 
Eshab-i kirama ve Tabi'ine ve kalbden kalbe akarak ta zemammi- 
za kadar gelen feyzler ise islamiyyetde vardir. Buna (ihsan) ismi 
verilmisdir. [Sonradan (Tesavvuf) denildi.] 

Islamiyyetden olan seyler, ihlas ile, temiz niyyet ile yapihrsa, 
kiymetli olurlar. Nefsin arzularma kavusmak ve sohret icin olurlar- 
sa, Allahii tealadan uzaklasdinrlar. Cehenneme siiriiklerler. 

Siial: Tesavvuf biiyiiklerinin sozleri, tesavvuf bilgilerinin daha 
iistiin olduklanm gostermiyor mu? 

Cevab: Bir kimseyi Allahii tealaya [ya'ni Allahii tealamn riza- 
sina, sevmesine] yaklasdiracak isler islamiyyetde bildirilmisdir. 
Bunlar arasindan insamn haline ve zemamna gore secilir. Tesavvuf 
biiyiikleri, talebesini terbiye ederken [ya'ni yetisdirirken], onun 
cesidli hallerine gore, ona cesidli vazifeler vermislerdir. Faideli is- 
lerden birini otekine tercih etmesi, otekinin faidesiz oldugunu gos- 
termez. Her faideli isde iyi niyyete ehemmiyyet verirler. imam-i 
Gazali "rahmetullahi aleyh", her isde ihlasa ehemmiyyet vermek- 
dedir. Ayet-i kerimeler ve hadis-i serifler, islama hizmet etmegi 
emr ediyor. Cihadm ve ilm ogretmenin faziletine inanmiyan, (Zin- 
dik)dir. 

Siial: Seyh Muhyiddm-i Arabi "rahime-hullahii teala" buyuru- 
yor ki, (hazret-i All "radiyallahii teala anh", Resulullahm "sallalla- 
hii teala aleyhi ve sellem" yaratildigi toprakdan kalandan yaratil- 
di. Resulullah ile ahiret kardesi yapilmasi da bundandir). Bundan 
daha iistiin birsey olur mu? 

Cevab: Seyhaymn daha iistiin oldugu, islam bilgilerinden anla- 
silmakdadir. Burada (Edille-i §er'iyye) olan Kitab, Siinnet, icma' 
ve Kiyas bilgilerine bakmak lazimdir. Tesavvuf biiyiiklerinin kalb- 
leri ile kesfleri, ser'i seylere delil olamaz. islamiyyetin hicbir hiik- 

-214- 



mii, bu kesflere dayanmaz. Seyh Muhyiddm-i Arabi "rahime-hul- 
lahii teala", Allahii tealaya yaklasdiran seyleri sayiyor. Bunlardan 
en yiiksek olan Siddikiyyet derecesinin hazret-i Ebu Bekre, Mu- 
haddisiyyet derecesinin hazret-i Omere, Uhuvvet derecesinin de 
hazret-i Aliye mahsus oldugunu bildiriyor. Havariyyet derecesinin 
Ziibeyre, Emanet derecesinin de Ebu Ubeydeye verildigini yazi- 
yor. Boyle daha nice dereceler bildiriyor. Bunlar, fadl-i kiilliyi gos- 
termez. (Fiituhat) kitabmm bircok yerinde, Eshab-i kiramin, vila- 
yet derecelerinden baska, Peygamberlere benzetdigi derecelerini 
de bildiriyor. Resulullahdan "sallallahii aleyhi ve sellem" sonra bu 
derecelerin devam etdigini, ancak peygamber olmadiklarini uzun 
yaziyor. Bizim anladigimiz iistiinliik de, iste bu Peygamberlere "a- 
leyhimusselam" benziyen iistunliikdur. Seyhaynm "radiyallahii an- 
hiima" iistiinliigu buradan gelmekdedir. Bu ustiinluge (Fadl-i kiil- 
li) denir. (Fiituhat) kitabinm bircok yerinde, bu iistiinliik anlatil- 
makdadir. Altmisdokuzuncu babmin sonunda diyor ki, (Allahiim- 
me salli ala) okurken, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", Ib- 
rahim aleyhisselama benzetiliyor. Halbuki, Ondan daha iistundiir. 
Bunun inceligini, sahifelerle aciklarken Siddikhk derecesinin iis- 
tunliigunu uzun anlatiyor. 

Allahii teala, hususi feyzlerini, secdigi, cok sevdigi kullarma 
cesidli sebeblerle, vasitalarla gondermekdedir. Once o kullanm 
bu feyzlere miiste'id, elverisli yaratmakdadir. Hazret-i Almin be- 
denindeki toprak maddelerini de, Resulullahm "sallallahii teala 
aleyhi ve sellem" toprak maddeleri gibi, ntibiivvet feyzlerini alma- 
ga miiste'id yaratmisdir. Fekat, bu iistiinliik, fadl-i kiilli degildir. 
Fadl-i ciiz'idir. Vilayet derecesinin ustiinliigiinii gostermekdedir. 
Peygamberlige benzemek degildir. 

Siial: Tesavvuf biiytikleri, hazret-i Almin "radiyallahii teala 
anh" iistiinlugunii gosteren rii'ya gorduiklerini bildiriyorlar. Hadis-i 
serifde (Mii'minin rii'yasi, peygamberligin kirkalti kismindan biri- 
dir) buyuruldu. Bu da, hazret-i Alinin daha iistiin oldugunu goster- 
mez mi? 

Cevab: Dmin hicbir hiikmii rii'ya ile bildirilmis degildir. Pey- 
gamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", (Allahii tealaya hamd 
olsun ki, beni, Ebu Bekr ile ve Omer ile kuvvetlendirdi) buyurdu. 
Bir hadis-i serifde, (Ebu Bekr ve Omer, benim kulagim ve goziim 
gibidirler) buyuruldu. Fadl-i kiilli boyle olur. Peygamberlerin "a- 
leyhimussalevatii vetteslimat" halifesinin, onun gibi olmasi lazim- 
dir. Bu fakire gore, Seyhayn "radiyallahii anhiima", giines etrafm- 
daki lsik sacan tabaka gibidir. Hazret-i Ali "radiyallahii anh", bu 
lsiklan ahp aks etdiren kamer [ay] gibidir. Seyhayn "radiyallahii 

-215- 



anhuma" (Niibiivvet yolu)nun lsiklarmi, hazret-i All de "radiyalla- 
hii anh", (Vilayet yolu)nun lsiklarmi sacmakdadirlar. Bunun icin- 
dir ki, Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", (Eger halil 
[dost] edinseydim, Ebu Bekri halil edinirdim) ve (Benden sonra 
Peygamber gelseydi, Omer elbet peygamber olurdu) ve (Ali ben- 
dendir. Ben de ondanim) buyurdu. Bu fakir [Sab. Veliyyullah-i 
Dehlevi hazretleri, murakabede], Resulullahin "sallallahii teala a- 
leyhi ve sellem" ruhaniyyetine sordum: Hazret-i Alinin "radiyalla- 
hii teala anh" nesebi daha serefli ve hiikmleri daha kuvvetli ve te- 
savvuf yolunun onderi oldugu halde, Seyhaymn "radiyallahii teala 
anhuma" daha iistiin olmasimn sebebi nedir? Ruhuma soyle cevab 
ihsan buyurdu ki, (Resulullahin "sallallahii teala aleyhi ve sellem" 
bir zahir [goriinen], bir de batm [goriinmiyen] yiizii vardir. Zahir 
yiizii ile, insanlar arasmda adalet yapar, kardesligi saglar ve dogru 
yolu gosterir. Bu vazifeyi yapmasinda Seyhayn "radiyallahii teala 
anhiima", Onun elleri, ayaklan gibidirler. Batm vechinden kalble- 
re feyz vermekdedir. Seyhayn, bunda da ortakdirlar!) "radiyallahii 
teala annum ecma'ih". 

Menba-M feyzu meant meclis-i Abdiilhaktm, 
menzil-i kurb-i ilahi, sohbet-i Abdiilhaktm. 
Meice-i bi-care-gandir, derde dermandir Hakim, 
ma'den-i Man, nur-i Siibhan, sirr-i Kur'andir Hakim! 

Urvetiilviiska Muhammed Ma'sum Farukmin (Mektubat) kita- 
bi farisi olup, tic cilddir. Birinci cildde 239, ikincide 158, iiciincii 
cildde 255 mektub vardir. Bu 652 mektubdan alti adedi terceme 
edilerek asagida yazilmisdir. 

BiRINCi CILD, 49. cu MEKTUB 

Hak siibhanehu ve teala, din ve diinya muradlanmza kavusdur- 
sun! Diinya lezzetlerinin, fani [gecici] ni'metlerin zararlarmdan 
kurtulmak icin ilac, bunlari islamiyyete uygun kullanmakdir. Ya'ni, 
Allahii tealamn emrlerine ve yasaklanna uymakdir. islamiyyete 
uygun kullamlmazsa, bu lezzetler zararh olur. Allahii tealamn ga- 
dabma, azabma sebeb olurlar. Hakiki, tarn kurtulmak icin, bu lez- 
zetleri, miimkin oldugu kadar, terk etmelidir. Terk edemiyenlerin, 
ilacim kullanmalan lazimdir. Boylece, zararlarmdan kurtulurlar. 
Bu lezzetleri terk edemeyip, ilacim da yapmayanlara, boylece fela- 
ketlere, derdlere siiriiklenip, se'adetden mahrum kalanlara yaziklar 
olsun! [Islamiyyet, diinya lezzetlerini, zevklerini men' etmiyor. 
Bunlarm hayvanlar gibi, azgm, zararh kullamlmasim men' ediyor.] 

-216- 



Nefslerinin arzularma tabi' olup, diinya lezzetlerini islamiyyete uy- 
gun kullanmiyanlar, boylece, faideli ve daimi olan Cermet lezzetle- 
rinden kacanlar cok zevalhdir. Allahii tealanm herseyi gordiigiinii 
bilmiyorlar mi? Zararlardan kurtulmak icin, diinya lezzetlerini isla- 
miyyete uygun kullanmak lazim oldugunu isitmemisler mi? Sorgu, 
siial giinii elbet gelecek, herkesin, diinyada yapdiklan, onlerine se- 
rilecekdir. [Diinya zevkleri, lezzetleri pesinde kosanlarm, oldiikden 
sonra dirilmek olduguna, islamiyyete uyanlann, Cennet zevklerine 
kavusacaklarma, islamiyyete uymiyanlann, Cehennem atesinde ya- 
nacaklarma inanmadiklan anlasihyor. Halbuki, bunlann ilerici, bii- 
yiik adam dedikleri Avrupalilar, Amerikalilar, Cennete, Cehenne- 
me inamyor. Kiliseleri dolup tasiyor. Avrupahlarm ahlaksizhklan- 
na, namussuzluklarina ilericilik diyerek sanlan, onlar gibi ahirete 
inanan vatandaslara gerici, yobaz diyerek saldiranlarm icyiizleri 
meydandadir. Akllari olmiyan, nefslerinin, zevklerinin esiri olan bu 
zevallilara aldanmamahdir.] Diinyada Rabbinin nzasim kazanmis, 
Onun haram etdigi seylerden sakmmis olanlara, o gtin miijdeler ol- 
sun! Diinyamn yaldizh hayatina aldanmayanlara, Rabbin azabm- 
dan korkarak, nefslerine hakim olanlara, evinde ve emrinde olanla- 
ra nemaz kilmalarim emr edenlere [ve kadmlarma, kizlarma, soka- 
ga cikarken ortiinmelerini ogretenlere] miijdeler olsun, miijdeler 
olsun! Allahii tealanm gosterdigi se'adet yolunda olanlara ve Mu- 
hammed aleyhisselama tabi' olanlara selamlar olsun! 

IKINCi CILD, 38. ci MEKTUB 

Insan ile Allahii teala arasinda en biiyiik perde, insamn nefsi- 
dir. (Nefsini birak da, bana gel! Aradigin giincsi orten bulut, sen- 
sin! Kendini bil!) buyuruldu. Nefsin aradan kalkmasi, vicdani [Kal- 
be aid] ve zevki bir isdir. Soz ve yazi ile bildirilemez. Kitab oku- 
makla anlasilmaz. Ezelde ihsan edilmis olmasi ve Allahii tealanm 
cezb etmesi [cekmesi] lazimdir. Sebebler alemi olan bu diinyada, 
muhabbet sarti ile, bir Velinin sohbeti kafidir. Muhabbet cok oldu- 
gu kadar, Onun kalbinden yayilrp, kendine gelen feyzlerden, 
ma'rifetlerden cogunu ahp, kemalata kavusur. (Kisi sevdigi ile be- 
raberdir) hadis-i serifi, bunu haber vermekdedir. 

iKINCi CILD, 39. cu MEKTUB 

Ehl-ullahin [Evliyamn] viicudlan, hayatda iken de, vefatlarm- 
dan sonra da rahmetdir. Diri iken verdikleri feyzleri ve bereketle- 
ri, oldtiklerinden sonra da devam eder. Feyzleri ve bereketleri, 
yollarmdan aynlmiyanlara akmaga devam eder. Dinde ortaya ci- 
kanlan bid'atin, stinnetlerin nurlanm yok etmesine benzer. Hayrh 

-217- 



isler yapmaga cahsinrz! Taat ve ibadet yapmakda yans ediniz! 
Merhumun evladma hizmet etmegi se'adet [kazanc] biliniz! Onla- 
n islamiyyete uygun olarak sevindiriniz! 

IKINCi CILD, 45. ci MEKTUB 

Sevgili oglum! Dtinyanm goriiniisii tathdir, lezzetlidir. Halbuki, 
hakikatde zehrdir. Kiymetsizdir. Onun tuzagma diisen, hie kurtu- 
lamaz. Bu zehr ile olen, les olur. Buna goniil vermek delilikdir. 
Yaldrzlanmis necaset, seker kaplanmis zehr gibidir. Akh olan, boy- 
le sahte, yalanci guzellige aldanmaz. Bozuk, zararh zevklere goniil 
baglamaz. Bu kisa hayatmda, sahibinin nzasmi kazanmaga cahsir. 
Ahiretde ise yarayacak seyleri kazanir. Kulluk vazifelerini yapar. 
Allahii tealamn emrlerine sanhr. Haram, yasak etdigi seylerden 
sakinir. Boyle yapmayip, zararh seyler pesinde kosanlara yaziklar 
olsun! 

Hakiki dostu uzmekden korkuyorum, 
Bu korkudan, gece giindiiz yaniyorum! 

[Diinya, Allahii tealamn sevmedigi, haram etdigi, zararh seyler 
demekdir. Haramlardan sakman, diinyaya aldanmamis olur. Alla- 
hii teala, diinyada hicbir zevki, hicbir lezzeti yasak etmedi. Bunla- 
n, azgm, taskm, zararh olarak kullanmagi haram etdi. Gosterdigi, 
faideli, edebli seklde kullanilmasim emr etdi.] 

iKINCi CILD, 61. ci MEKTUB 

Bu diinyaya getirilmemizden maksad, Allahii tealamn ma'rife- 
tini elde etmekdir. Ma'rifet iki nev'dir. Birincisi, fen yolu ile, ya'ni 
nazar ve istidlal [dtisiinmek] ile hash olur. Bunu, islam alimleri bil- 
dirdi. ikincisi, kesf ve siihud ile, [kalbde] hash olur. Bu, tesavvuf 
erbabindan [Evliyadan] gelir. Birincisi, ilm olup, akl ve fikr ile ha- 
sh olur. ikincisi, hal olup kendindedir. Birincisi, Arifi yok etmez. 
ikincisi, yok eder. Ciinki, bu ma'rifet, ma'rufda yok olmakdir. 

Kurb, bitinen hareket degildir, 

Kurb-i Hak, varhkdan kurtulmakdir! [Kurb-i Hak, 

Allahi sevmekdir.] 

Birincisi, ilm-i husulidir. Etrafli anlamakdir. ikincisi, idrak-i ba- 
sh olup, etrafi yokdur. Ciinki, burada hazir olan Hakdir. insan, fa- 
ni [yok] olmusdur. Birincide nefs, inkar etmekdedir. Ciinki nefs ve 
kotii sifatlan mevcuddur. Onun inadi ve arzulan yok olmamisdir. 
Taskinhkdan ve azgmhkdan kurtulamamisdir. Iman varsa, gorii- 
nusdedir. Ameller, ibadetler sekldedir. Nefs, kiifrunde devam et- 
mekde, Mevlasma [Sahibine] diismanhkdadir. Hadis-i kudside, 

-218- 



(Nefsini, diismamn bil! Ciinki o, bana diismandir) buyuruldu. Bu 
ma'rifete (Iman-i mecazi) denildi. Bu iman yok olabilir. Ikinci 
ma'rifetde, insan yok oldugu icin, nefs imana gelmisdir. Bu ma'ri- 
fet [iman] yok olmaz. Buna (Iman-i hakiki) denir. Ameller de, ha- 
kiki olur. Hadis-i serifde, (Ya Rabbi! Senden, sonu kiifr olmiyan 
iman istiyorum) buyuruldu. Nisa suresinin 136. ci (Ey iman eden- 
ler! Allaha ve Resuliine iman ediniz!) ayetinde, bu imana isaret 
edilmekdedir. imam-i Ahmed ibni Hanbel, ilmde ve ictihadda en 
yuksek derecede oldugu halde, Bisr-i Hafmin kapisma giderek, bu 
ma'rifete talib oldu. Sebebi soruldukda, o Hak tealaya benden da- 
ha cok arifdir dedi. Ebu Hanife Nu'man-i Kufi "rahmetullahi 
aleyh", omriiniin son iki senesinde, ictihadi birakarak, uzlet eyledi. 
Vefatmdan sonra, rii'yada, (Son iki sene olmasaydi, Nu'man helak 
olurdu) dedi. Uzletinin sebebi, bu ma'rifeti temamlamak idi. Bu 
ma'rifetin neticesi olan, imamn kemaline kavusmak idi. Yoksa, 
ilmde ve amelde, derecesi cok yuksek idi. Hicbir amel, ictihad de- 
recesine ulasamaz. Hicbir ibadet, ders vermek makamma varamaz. 
Amellerin kemali, imamn kemaline baghdir. ibadetlerin nuraniy- 
yeti, ihlasm mikdarma baghdir. Imamn kemali ve ihlasin mikdan 
da, ma'rifete baghdir. Bu ma'rifet ve iman-i hakiki fenaya ve olme- 
den evvel nefsin olmesine bagh oldugu icin, fenasi cok olamn, fma- 
ni kamil olur. Bunun icin, Siddik-i ekberin imam, bu iimmetin 
imanlan toplammdan fazla oldu. Hadis-i serifde, (Ebu Bekrin fma- 
m, iimmetimin imam ile dartilsa, Ebu Bekrin imam fazla gelir) bu- 
yuruldu. Ciinki, fenada, benzeri yok idi. Hadis-i serifde, (Yiiriiyen 
olii gormek isterseniz, Ebu Kuhafenin oglunu goriiniiz!) buyurul- 
du. Ebu Bekrin fenaya misal gosterilmesi, fenadaki kemaline delil- 
dir. Ciinki, Eshab-i kiramm hepsinde fena hasil olmusdur. Bu 
ma'rifet kimde hasil olursa, miijdeler olsun! Nerde bulunursa, or- 
aya kosmahdir. Ne yazik ki, aramlmasi lazim olan terk ediliyor. 
Tahribi emr olunan, ta'mir ediliyor. Kryamet giinii, hangi yiiz ve 
hangi ozr ile hesab verilecek? 

iKiNCi CILD, 62. ci MEKTUB 

insanm serefi, iman ile ve ma'rifet iledir. Mai ile ve mevki' ile 
degildir. Imamn kuvvetlenmesine cahsimz! Ma'rifet derecelerinde 
yiikselmege gayret ediniz! Hadis-i serifde, (Ahiret icin cahsam, Al- 
lahii teala, her arzusuna kavusdurur. Yalniz diinya i^leri ardinda 
kosanlari helak eder) buyuruldu. Gecim sikmtisi olamn, bir isde 
cahsmasi caizdir. Kazanirsa, iyi olur. Kazanamazsa, bu isin iizerine 
diismemelidir. Ugrasmasmm sonu gelmez. Zaran artar. 



219 



ISLAMDA ILK FITNE 

ONSOZ 

Allahii teala, diinyada biitiin insanlara aciyor. Faideli seyleri 
herkese gonderiyor. Ahiretde, Cehenneme gitmesi gereken 
mii'minlerden diledigine ihsan ederek afv edecek, Cennete kavus- 
duracakdir. Her canliyi yaratan, her van, her an varhkda durdu- 
ran, hepsini korku ve dehsetden koruyan yalmz Odur. Boyle bir 
Allahm serefli ismine sigmarak, bu kitabi yazmaga bashyoruz. 

Allahii tealaya hamd olsun! Onun cok sevdigi Peygamberi Mu- 
hammed aleyhisselama salat ve selam olsun! O yiice Peygamberin 
"sallallahii teala aleyhi ve sellem" temiz Ehl-i beytine ve adil, sa- 
dik Eshabmm herbirine "radiyallahii teala anhiim ecma'ih" hayrh 
diialar olsun! 

(Tezkire-i Kurtubi) muhtasannda yazih hadis-i serifde, (Esha- 
bim arasinda fitne cikacakdir. Bu fitneye karisanlan, benimle soh- 
betlerinin hatiri icin, Allahii teala afv edecekdir. Sonra gelenler, bu 
fitneyi dillerine dolayarak, koriikliyecekler, bu yiizden Cehenne- 
me gideceklerdir) buyuruldu. Hindistanda, hicri 1034 [m. 1624] yi- 
hnda vefat eden, biiyiik islam alimi imam-i Rabbani Ahmed Faru- 
ki Serhendi "rahmetullahi aleyh", Ehl-i siinnet i'tikadim ve miisli- 
manhgm dogru yolunu ve tesavvufun islam dminden ayri birsey ol- 
madigini bildirmek icin, her memlekete mektublar yollamisdir. 
Besyiizden fazla olan bu mektublan, iic cild olarak toplanmis ve 
basilmisdir. ikinci cildin otuzaltinci mektubunda, Eshab-i kiram 
arasindaki fitneyi uzun yazmakdadir. 

Uciincii halife hazret-i Osman "radiyallahii anh" zemamnda, 
Abdullah bin Sebe' admdaki Yemenli bir yehudi, islamda ilk ola- 
rak boliiciiliik fitnesini cikardi. Buna aldananlar, Eshab-i kiram 
arasina kansdilar. Tarih boyunca, masonlar ve yehudiler tarafm- 
dan desteklendiler. Zeman zeman azarak, islamiyyeti icerden yik- 
maga cahsmislar ve cok miishman kani dokiilmesine sebeb olmus- 
lardir. Halbuki islamiyyet, birlesmegi, kardes gibi sevismegi emr 
etmekdedir. 

-220- 



Eshab-i kirama "radiyallahii teala anhiim ecma'in" diisman o- 
lanlar, zemanla oniki firkaya aynldi. Hepsi de, miislimanlan aldat- 
mak, parcalamak icin, planh olarak cahsiyorlar. Eshab-i kiramm 
"radiyallahii teala anhiim ecma'in" birbirlerine diisman olduklan- 
ni soyliyor, o din biiyiiklerine, hazret-i Aliye "radiyallahii teala 
anh" uymadilar diyerek, cok kotii iftiralar atiyorlar. Aydin din 
adami, ilerici yazar gibi ismlere biiriinen bu fitne ve fesadcilar, ya- 
lanlanm meydana cikararak ve cirkin iftiralarim ciiriiterek, miisli- 
manlan uyandirmaga cahsmakda olan Ehl-i siinnetin temiz hoca- 
larma gerici, cahil diyorlar. Bu mubarek hocalan lekelemege, goz- 
den dtistirmege yelteniyorlar. Eshab-i kiram "radiyallahii teala an- 
hiim ecma'in", bunlann sogmeleri ile kiymetden diismedikleri gi- 
bi, bu hocalarm kiymetleri de, bunlann saldirmalan ile artmakda, 
sanlari, serefleri yiikselmekdedir. 

Din kardeslerimizin, kardesi kardesden ayirmaga cahsan bu yi- 
kicilarm yaldizh iftiralarma aldanmamalan icin, otuzaltmci mektii- 
bu farisiden tiirkceye terceme ederek (islamda ilk Fitne) adini 
verdik. insaf ile okuyan kiymetli genclerin saf ruhlanmn ve temiz 
vicdanlanmn, Ehl-i siinnetin hakh oldugunu goreceklerinden emm 
bulunuyoruz. 

Allahii teala, miislimanlan parcalanmakdan korusun! Hepimi- 
zi, razi oldugu, begendigi, Ehl-i siinnetin dogru yolunda birlesdir- 
sin! Islam diismanlarmm yalanlarma aldanarak, tuzaklanna diis- 
mekden korusun! Amfn. 

Evliyamn efdali, Siddik-i ekber, ba'dehu Faruk, 
ve Zinnureynden soma, Alidir ol Veltyullah. 

Kalan Eshabi hem ki, cumlesinin zikri hayrolsun, 
cemfi Al-ti Eshab-i kiranu severim fillah. 

Asere-i mubessere ve Fatima, Hasen ve Hiiseyn, 
bu timmetden bunlara Cennet ile neshedii billah. 

Ve gayri kimseye aynile Cennetlik denilmez ki, 
o gaybe htikm oiur, gaybi ne bilsin kimse gayriiiah. 

Ve Eshab-M kiramm ciimiesinden sonra timmetden, 
cemfi Tabitn olmusdur, efdaiti Eviiyaiiiah. 



■221 



ISLAMDA ILK FITNE 

imam-i Rabbani Miiceddid-i elf-i sani seyh Ahmed-i Faruki 
Serhendinin "rahimc-hullahii teala" Mektubatindan, ikinci cildin 
otuzaltinci mektubu, Eshab-i kiramin buyuklugunu ve Ehl-i siin- 
net mezhebi ile diger bozuk mezheblerin Eshab-i kiram hakkinda- 
ki sozlerini bildirmekdedir. islamiyyetde ilk kopan fitnenin sf flik 
oldugunu ve Ehl-i siinnet mezhebinin sf'iler gibi taskinhk yapma- 
digim, Handler gibi de, cahillik ve kisa gbriisliiliik yolunu tiitma- 
digim gostermekdedir ve Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" 
efendimizin Ehl-i beytini medh eylemekdedir. 

Bu mektubumu yazmaga Besmele okuyarak bashyorum. Alla- 
hii tealaya hamd olsun! Onun sevgili Peygamberine salat ve selam 
olsun! O ytice Peygamberin Ehl-i beytine ve Eshabmm hepsine ve 
biitun mii'minlere bizden iyi diialar olsun! 

Dogru yolda gidenleri sevmek, onlarla tamsmak ve goriismek 
ve onlar gibi olmaga ozenmek ve o biiyiiklerin sozlerini isitmek ve 
kitablanni okumak, Allahii tealanm ni'metlerinin en buyiiklerin- 
dendir ve Onun ihsanlarmm en kiymetlilerindendir. Muhbir-i sa- 
dik, ya'ni hep dogru soyleyici olan Muhammed aleyhisselam, (El- 
mer'ii me'a men ehabbe) buyurdu. Ya'ni, kisi, diinyada ve ahiret- 
de sevdigi ile beraber olur. Bunun icin din biiyiiklerini seven kim- 
se, onlar ile beraber olur. Onlann Allahii tealaya ma'nevi olan ya- 
kmhgmda, onlar gibi olur. Hareketleri, sozleri iyi olan, yiikselme- 
ge elverisli oldugu anlasilan kiymetli oglum hace Serefeddin Hii- 
seynin bildirdigine gore, o biiyiik ni'met, o cok giizel ahlak, sizde 
mevcuddur. Cesidli isleriniz ve daginik diisiinceleriniz oldugu hal- 
de, o biiyiikleri unutmuyorsunuz. Diinya isleri etrafmizi sarmis 
iken, bu cok kiymetli ni'meti elden kacirmiyorsunuz. Bunun icin, 
Allahii tealaya cok hamd ve siikrler olsun! Ciinki, sizin se'adetiniz, 
sizin ni'metlere kavusmamz, bircok kimsenin se'adete kavusmasi- 
na yol acar. Onlann kurtulmasma, huzura kavusmasma sebeb olur. 
Yine o bildirdi ki, bu fakirin yazilanni okuyormussunuz. Sozlerime 
kiymet veriyormussunuz. Kendilerine birkac kelime yazarsamz 
cok faideli olur dedi. Onun bu arzusunu yerine getirmek icin, size 
birkac kelime yazmaga kalkdim. 

Hindistanda, bu giinlerde herkesin agzinda (halifelik) kimin 
hakki idi? Eshab-i kiram soyle idi, boyle idi, gibi sozler dolasiyor. 
Islam bilgilerinin ince bir kolu olan bu konuda cok kimseler, ken- 

-222- 



di kisa akllari, bozuk goriisleri ile, ulu orta konusuyor ve yazryor- 
lar. Kendilerini hakh gostermek icin, ayet-i kerimelere ve hadis-i 
seriflere yanhs ma'nalar vermekden cekinmiyorlar. islam alimleri- 
nin, dogru ve hakh olan sozlerini ortbas etmege cahsryorlar. Bu- 
nun icin, bu konuda birkac satir yazmagi ve Ehl-i siinnet alimleri- 
nin dogru ve hakh sozlerini miislimanlara duyurmagi ve bozuk 
(bid'at) firkalannm yanhs yazilarmi vesikalarla ciiriitmegi, boyle- 
ce, hakikati ortaya koymagi uygun gordiim. 

Ey temiz ruhlu ve yiiksek yaradihsh kardesim! Ehl-i siinnet 
mezhebinin alimleri "rahime-humullahu teala", soz birligi ile, 
(Seyhayni iistiin tutmak ve iki damadi sevmek lazimdir) demekde- 
dir. Ya'ni, hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omer, Eshab-i kiramm 
hepsinden daha yiiksekdirler ve hazret-i Osman ile hazret-i Aliyi 
sevmek lazimdir, dediler. Ehl-i siinnet ve cema'at denilen dogru 
yoldaki her muslimamn, bu ikisini iistiin tutmasi ve o ikisini sevme- 
si lazimdir. 

Hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omerin iistiin oldugunu Eshab-i 
kiramm hepsi soz birligi ile bildirmisdir. Bu soz birligini de, Ta- 
bi'in-i izamm hepsi bize soz birligi ile haber vermisdir. Boyle soz 
birligi oldugunu, bize din imamlanmizm biiyiikleri, mesela imam-i 
Safi'i bildirmekdedir. i'tikadda mezhebimizin iki imammdan biri 
olan Ebiil Hasen-i Es'ari hazretleri buyuruyor ki: (Ebu Bekr ile 
Omerin, biittin iimmetin en yiiksegi olduklan kat'idir). Hazret-i 
Alinin "radiyallahii anh", halite iken ve memleketin idaresi ve 
kuvveti elinde iken, eshabmdan biiytik bir cema'ate karsi (Ebu 
Bekr ile Omer, bu iimmetin en ustiiniidiirler) buyurdugunu, 
imam-i Zehebi yazmakdadir ve bu iistiinlugun tevatiir yolu ile biz- 
lere geldigini bildirmekdedir. Hazret-i Ali "radiyallahii anh" bu- 
yurdu ki: (Peygamberimizden "sallallahii aleyhi ve sellem" sonra, 
insanlarm en iistiinii Ebu Bekrdir. Ondan sonra Omerdir. Ondan 
sonra da, bir baskasidir.) Dinliyenler arasmda bulunan oglu Mu- 
hammed bin Hanefiyye (Omerden sonra iistiin olan sensin!) de- 
yince, hazret-i imamin (Ben ancak muslimanlardan birisiyim) de- 
digini, imam-i Buhari haber vermekdedir. Ebu Bekr ile Omerin 
en iistiin olduklanm haber veren giivenilir, saglam kimseler o ka- 
dar cokdur ki, tevatiir halini almis, inanmak zaruri olmusdur. Bu- 
na inanmiyan, ya cahildir veya koyu miite'assib ve inadcidir. Sfi 
alimlerinin biiyiiklerinden olan Abdiirrezzak bin Ali Lahici (1051 
[m. 1642] de oldii), bu hakikatin pek acik oldugunu gorerek, inkar 
edememis, bu iki imamin en iistiin olduklanm bildirmis ve (I- 
mam-i Ali, Ebu Bekrle Omerin, kendisinden daha yiiksek oldugu- 
nu soyledigi icin, ben de onun gibi soylerim. ikisinin de daha yiik- 
sek olduklarma inamnm. Eger hazret-i Ali, onlarm daha yiiksek 

-223- 



oldugunu soylemeseydi, ben de soylemezdim. Hazret-i Aliyi sevdi- 
gim icin, onun gibi soylerim. Onu cok sevdigim halde, onun gibi 
soylemez isem, giinah islemis olurum) demisdir. 

Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" iki damadmin, ya'ni 
hazret-i Osman ile hazret-i Alinin halife olduklan zemanda fitne- 
ler cikdigi icin ve muslimanlarm islerinde kansikhk cogaldigi icin, 
insanlann kalbinde kinkhk, sogukluk hash olmusdu. Aralanna 
diismanhk ve gecimsizlik girmisdi. Bunun icin, Ehl-i siinnet ve ce- 
ma'at alimleri, Hateneyni ya'ni iki damadi sevmek lazim geldigini 
bildirmislerdir. Boylece, bir cahilin cikrp da, Resulullahm Eshab-i 
kiramma dil uzatmasim onlemislerdir. Resulullahm halifelerin- 
den, vekillerinden birine diismanhk edilmesine firsat birakmamis- 
lardir. 

Goriiltiyor ki, hazret-i Aliyi "radiyallahii anh" sevmek, Ehl-i 
siinnet olmak icin sartdir. Hazret-i Aliyi sevmiyen, Ehl-i siinnet 
degildir. Buna (Harici) denir. Hazret-i Aliyi sevmekde taskmhk e- 
den, sevmekde asm yol tutan, onu sevmek icin, Resulullahm "sal- 
lallahii teala aleyhi ve sellem" Eshabma sovmek lazimdir diyen, 
bunun icin Eshab-i kirama "ndvanullahi teala aleyhim ecma'in" 
dil uzatarak, Eshab-i kiramin ve Tabi'm-i izamm ve Selef-i salihi- 
nin yollarmdan sapan kimseye (Sapik) denir. Goriiliiyor ki, haz- 
ret-i Aliyi sevmekde, bunlar asm gitmekde, taskinhk yapmakda- 
dir. Hariciler ise, hazret-i Ahye diisman olmakda, o, Allahm ars- 
lanmm kiymetini anlamamakdadir. (Ehl-i siinnet) ise, her iki tara- 
fa sapmamis, orta yoldan gitmisdir. Hak da, asm saga ve sola sa- 
panda degil, elbette dogru yolda gidendedir. Saga, sola tasmak, el- 
bette cirkin ve tehliikelidir. Ahmed ibni Hanbel "rahime-hullahii 
teala" haber veriyor ki, hazret-i Ah buyurdu ki, Resulullah "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" efendimiz bana dedi ki: (Ya All! Sen Isa 
aleyhisselama benziyeceksin. Yehudfler ona diisman oldular. An- 
nesi hazret-i Meryeme iftira etdiler. Hiristiyanlar ise, onu asm se- 
verek, olmiyacak dereceye yiikseltdiler. Ya'ni, Allahin oglu dedi- 
ler). Hazret-i Ah, bundan sonra buyurdu ki: Benim yiiziimden iki 
cesid kimseler helak olacaklardir. Birisi, beni sevmekde taskinhk 
yapanlar ve bende olmryan seyleri bana soyliyerek, asm ovenlerdir. 
Ikincisi, bana diisman olanlar ve diismanhk ederek iftira yapanlar- 
dir. Goriiliiyorki, Hariciler, yehudilere benzetilmekdedir. Sevmek- 
de taskmhk yapanlar da, hiristiyanlar gibi olmakdadir. Bunlann iki- 
si de, dogru yoldan ayrilmisdir. Ehl-i siinnet icin, hazret-i Aliyi sev- 
mezler demek, onu si'iler sever sanmak biiyiik, cok cirkin bir cahil- 
likdir. Sunu iyi anlamahdir ki, sapik demek, hazret-i Aliyi sevmek 
demek degildir. Resulullahm uc halifesine diisman olmak demek- 
dir. Eshab-i kirami kottilemek, onlara dil uzatmak kotiidur. 

-224- 



imam-i Safi'i "rahmetullahi aleyh" buyuruyor ki: Nazm: 

Muhammed aleyhisselanun Alini sevmek sfilik ise, 
Ey ins ve cin biliniz ki, ben si'iyim. 

Ya'ni si'iler, sfiligin, Muhammed aleyhisselamm Alini, ya'ni 
Ehl-i beytini sevmek oldugunu soyliyorlar. Eger sfilik, onlan sev- 
mek ise, si'iler basimizm taci olur. Fekat, Ehl-i beytden baskasma 
diismanlik etmek dogru degildir. 

(Hazret-i All lie Fatimaya ve cocuklanna "radiyallahii teala an- 
hiim ecma'in" (Al-i Resul) veya (Ehl-i Beyt) denir). 

Resulullahm Ehl-i beytini dogru ve uygun olarak sevenler, el- 
bette Ehl-i siinnetdir. Ehl-i beytin yolunda olan, elbette bunlardir. 
Ehl-i beyti seviyoruz ve onlann yolunda gidiyoruz diyen, eger di- 
ger Eshaba diismanlik etmese ve Eshab-i kiramm hepsine saygi ve 
sevgi gosterse ve Eshab-i kiram arasindaki muharebelerin iyi se- 
beblerden meydana geldigine inansa (Ehl-i siinnct) olur. Sapik 
yolda olmakdan kurtulur. Ciinki, Ehl-i beyti sevmemek, (Harici) 
olmakdir. Hem Ehl-i beyti sevmek, hem de Eshab-i kirama saygi 
gostermek, hepsini sevmek, Ehl-i sunnet olmakdir. Goriiliiyor ki, 
mezhebsizlik, Resulullahm Eshab-i kiramma diismanlik etmekden 
dogmakdadir. Ciinki, Ehl-i beyt de, Eshab-i kiramdandir. Siinnilik 
ise, Eshab-i kiramin hepsini sevmekdir. Akh olan, insafli olan bir 
kimse, Eshab-i kirama diismanlik etmegi, onlan sevmekden daha 
iistiin tutmaz. Resulullahi "sallallahii aleyhi ve sellem" sevdigi icin, 
Onun Eshabmm hepsini sever. 

Ba'zilan, Ehl-i siinnetin Ehl-i beyte diisman olduklanm soyli- 
yor. Bu cok yanhs ve pek cirkin sozlerine ne kadar sasilsa yeridir. 
Ciinki, Ehl-i beyti sevmek, Ehl-i siinnetin imanla gitmesine ala- 
metdir. Ehl-i sunnet alimleri, son nefesde imanla gitmek icin, Ehl-i 
beyti cok sevmek lazimdir demislerdir. Bu fakirin (ya'ni imam-i 
Rabbanmin) babasi cok alim idi. Zahir ve batin ilmlerinde pek 
derin idi. Herkese, durmadan, Ehl-i beytin sevgisini asilardi. On- 
lan sevmek, son nefesde imanla gitmege yardim eder, buyururdu. 
Babamm oliim hastahginda yamnda idim. Son dakikalan gelmis- 
di. Diinya ile ilisigi az kalmisdi. Ehl-i beyti cok seviniz dedigi ze- 
manlan hatirlatdim. Simdi, bu sevginiz ne kadardir diye sordum. 
Kendinden gecmek iizere iken (Ehl-i beytin sevgisi deryasma dal- 
mis bulunuyorum) buyurdu. Boyle cevab verdigi icin, Allahii tea- 
laya hamd-ii sena etmisdim. Ehl-i beyti sevmek, Ehl-i siinnetin 
sermayesidir. Bunu anhyamiyorlar. Ehl-i siinnetin dogru ve yerin- 
de olan sevgisini birakarak, taskm, asm bir yola sapiyorlar. Asm 
ve taskm olmiyan sevginin kiymeti olmaz sanarak, Ehl-i siinnete 

- 225 - Eshab-i Kiram - F:15 



harici damgasim vuruyorlar. Asm gitmek ile asagi kalmak arasm- 
da dogru ve uygun bir yol bulundugunu, hak ve dogru yolun, boy- 
le oldugunu anhyamiyorlar. Asm yiiksek ile pek aleak iki bozuk 
yol arasmdaki hak ve dogru olan orta yolu bulmak serefi, Ehl-i 
siinnet alimlerine nasib olmusdur. Ehl-i siinnet alimlerinin bu dog- 
ru yolu bulmak icin, durmadan, usanmadan yapdiklan cahsmalara, 
Allahii teala bol bol miikafat versin. Si'iler de biliyor ki, hariciler- 
le, ya'ni hazret-i Alinin ve evladlarmm diismanlari ile, Ehl-i siinnet 
dogiisdii. Ehl-i beytin diismanlarmm cezalanni verenler, Ehl-i siin- 
net idi. O vakt si'iler yok idi. Olsa da, yok denecek kadar az idi. 
Yoksa bunlar, Ehl-i siinnete, Ehl-i beyti sevdikleri icin si'i mi di- 
yorlar? Bunun icin, haricfleri dagitanlan, kaciranlan si'i mi sam- 
yorlar? Cok sasihr ki; Ehl-i siinnete ba'zan harici diyorlar. Muhab- 
betlerinin asm, taskm olmadigim goriince harici samyorlar. Ehl-i 
beyte olan, o biiyiiklere uygun, yakisan sevgiyi gordiikleri zeman 
da, Ehl-i siinneti si'i samyorlar. Bunun icindir ki, cok cahil olduk- 
larmdan, Ehl-i siinnet alimlerinden Ehl-i beytin muhabbetini isi- 
tince, bunlan kendilerinden samyorlar. Muhabbetde taskmlik ya- 
pilmamasim soyliyen ve iic halifeyi de sevdirmege cahsan Ehl-i 
siinnet alimlerine de, harici diyorlar. Bunlarm, Ehl-i siinnet alimle- 
rine olan haksiz ve yersiz sozlerine yaziklar olsun. Hazret-i Aliye 
"radiyallahii anh" olan muhabbetin asm ve taskm olmasmdan do- 
layi, hazret-i Aliyi sevmek icin, tic halifeye ve Eshab-i kiramdan 
coguna diisman olmak lazimdir, diyorlar. insaf etsinler, boyle mu- 
habbet olur mu? 

Resulullahm halifelerine diisman olmak ve Onun Eshab-i kira- 
mim sovmek ve kotiilemek sart tutulan bir cilgmhga, muhabbet is- 
mi verilebilir mi? Ehl-i siinneti begenmemelerinin, cok cirkin soz- 
lerle kotiilemelerinin biricik sebebi, Ehl-i siinnetin, Ehl-i beyt sev- 
gisine Eshab-i kiramm hepsinin sevgisini de katmasidir. Eshab-i 
kiram arasmdaki ayrihklan, muharebeleri bildigi halde, onlarm 
hie birini kotulememesidir. Ehl-i siinnet, Resulullahm "sallallahii 
aleyhi ve sellem" sohbetinin kiymetini ve serefini anhyarak, Es- 
hab-i kiramin kotii diisiintisden, inaddan, birbirini cekememek- 
den kurtulduklanni, tertemiz olduklarim bildirmekde, herbirinin 
iisttin, kiymetli oldugunu soylemekdedir. Bununla beraber, bu 
muharebelerde, hakh olana hakh, yanhs olana hatali demisdir. Fe- 
kat, bu hatalarm, nefsin isteklerinden, kotii arzularmdan hasil ol- 
madigim, re'y ve ictihad aynligi oldugunu beyan eylemislerdir. 
Ehl-i siinnet de, Eshab-i kiramin coguna diismanhk etse idi ve bu 
din biiyiiklerini kottileseydi, hoslanna giderdi. O zeman, Ehl-i 
siinnete dil uzatmazlardi. Bunun gibi haricilerin de, Ehl-i siinneti 
sevmeleri icin, Ehl-i siinnetin de, Ehl-i beyte diisman olmasi la- 

-226- 



zimdir. Ya Rabbi! Sen bize dogru yolu gosterdikden sonra, kalble- 
rimizi kaydirma! Sonsuz rahmet hazmelerinden bizlere de ihsan 
et! Iyilikleri veren ancak sensin. 

Ehl-i siinnet alimlerinin biiyiikleri buyuruyor ki, Resulullah 
"sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin Eshab-i kirami, birbirleri 
ile muharebe ederken uc firkaya aynlmislardi: 

1 — Birinci firkada bulunan Eshab-i kiram "radiyallahii teala 
anhiim ecma'm", olaylan inceliyerek, hazret-i All yanmda bulu- 
nanlann hakli oldugunu ictihad eylediler. 

2 — Ikinci firkadakiler, karsi tarafdakilerin hakli oldugunu, ic- 
tihad ile anladilar. 

3 — Uciincii firkada olanlar, durakladilar. Bir tarafm hakli ol- 
dugunu gosteren ictihada varamadilar. 

Birinci firkada olan Eshab-i kiramin, kendi ictihadlanna uya- 
rak, hazret-i Aliye yardim etmeleri vacib oldu. ikinci firkada bu- 
lunan Eshab-i kiramin da, kendi ictihadlanna uyarak, karsi tarafa 
yardim etmeleri lazim oldu. Uciincii firkada olanlarm, bu ise ka- 
nsmamasi lazim oldu. Bir tarafa yardim etmeleri hata olurdu. Her 
iic firkada bulunanlar da, kendi ictihadlanna gore hareket etdiler. 
Herbiri, kendilerine lazim ve vacib olam yapdilar. O halde, boyle 
yapdiklan icin ne diyebiliriz? Hangisine dil uzatabiliriz? imam-i 
Safi'i "rahmetullahi aleyh" buyuruyor ki, (Allahii teala, bu kanla- 
ra ellerimizi bulasdirmakdan bizleri korudu. Biz de dillerimizi ka- 
nsdirmakdan korumahyrz). Omer bin Abdiil'azizin de boyle soy- 
ledigi haber verilmisdir. Bu sozden anlasihyor ki, bu iic firkada 
bulunan Eshab-i kiramin hicbirine hakli idi, yamldi gibi soyleme- 
miz dogru degildir. Hepsi icin de, yalmz iyi olduklanni soyleme- 
miz lazimdir. Hadis-i serifde de boyle buyuruldu. (Eshabun anil- 
digi zcinaii, dilinizi koruyunuz) hadis-i serifi gosteriyor ki, Esha- 
bim amldigi zeman, birbirleri ile olan muharebeleri soylenildigi 
zeman kendinizi koruyunuz. Bir kismim begenip, otekilerini kotii- 
lemekden sakimmz! Bu emre uymak lazimdir. Bununla beraber, 
Ehl-i siinnet alimlerinin cogunun anladigma gore, hazret-i Ali ile 
birlikde olanlar, hakli idi. Karsi tarafda bulunanlar hataya diismtis- 
dti. Fekat bu hatalan, ictihad hatasi oldugu icin bir sey denemez. O 
biiyiiklere dil uzatmamiza sebeb olamaz. Hata edenler de, hakli o- 
lanlar gibi, kotiilenemez ve asagilanamaz. O muharebeler yapihr- 
ken, hazret-i Alinin "radiyallahii anh" (Kardeslerimiz bize uyma- 
di. Onlar kafir degildirler. Fasik da olmadilar. Ciinki, anladiklan- 
na gore ictihad eylediler. Kafir ve fasik olmazlar) buyurdugu ha- 
ber verilmekdedir. Goriiluyor ki, Ehl-i siinnet de ve sfiler de, haz- 
ret-i All ile harb edenlerin hata etdiklerini, hazret-i Alinin hakli 

-227- 



oldugunu soylemekdedir. Lakin, Ehl-i siinnet alimleri, bu hatamn, 
goriis, anlayis hatasi oldugunu, bundan baska birsey soylenemiye- 
cegini bildiriyor. O biiyiiklere dil uzatmakdan, onlan kotiilemek- 
den kacmmak lazimdir diyorlar ve insanlann en hayrlisimn sohbe- 
tinin serefini, hakkini gozetmeliyiz buyuruyorlar. Ciinki Peygam- 
berimiz "sailailahu aleyhi ve sellem" buyuruyor ki: (Eshabiinin 
hakkini gozetmekde, Allahii tcaladan korkunuz! Benden sonra, 
onlara dil iizatinayiniz!). Bu emrin ehemmiyyetini gostermek icin 
iki kerre tekrar buyuruyor. Bir hadis-i serifde de, (Eshabiinin hep- 
si gokdeki yildizlar gibidir. Hangi birisinc uyarsaniz, hidayete, 
se'adete kavusursunuz!) buyuruldu. Eshab-i kiramin herbirini bii- 
yiik bilmek, hepsine saygi gostermek lazim geldigini gosteren, 
baska cok hadis-i serifler de vardir. Bunun icin, hepsini kiymetli, 
iistiin tutmamiz lazimdir. Onlann ufak tefek hatalannin da, iyi 
niyyetlerle yapildigmi diisiinmeliyiz. Ehl-i siinnet mezhebi boyle- 
dir. 

Ba'zilan, burada taskmlik gosteriyor. Hazret-i Ali ile harb 
edenlere kafir diyorlar ve soylenemiyecek cirkin kelimeleri ve ig- 
renc, bayagi sozleri agizlarma aliyorlar. Dillerini kirletiyorlar. Boy- 
le davramslan ile, eger hazret-i Alinin hakh oldugunu ve onunla 
harb edenlerin yamldiklarim anlatmak istiyorlarsa, bunu bildir- 
mek icin, Ehl-i siinnet gibi soylemeleri yetisir. Adalete, insafa ya- 
kisan yol da oylece anlatmakdir. Bu din buyiiklerini kotiilemek ve 
onlara sovmek, din ve mezheb olmaz. Bunlar, bu kotii yolu kendi- 
lerine din ve mezheb ediniyor. Peygamberimizin "sallallahu aleyhi 
ve sellem" Eshabma diismanlik etmegi, sovmegi, din ve iman sam- 
yorlar. Bu nasil dindir ve nasil mezhebdir ki, lmanlarmm temeli, 
Resulullahm Eshabma "radiyallahii teala anhiim ecma'in" sovmek 
olmakdadir. 

Bir hadis-i serifde, (Miisliinanlar yetmi^iic firkaya ayrdacaklar- 
dir. Bunlardan yetinisikisi, bozuk inamslanndan dolayi, Cehenne- 
me gidecekdir. Yalniz birisi kurtulacakdir) buyuruldu. Bu yetmi- 
siki bid'at firkasindan herbiri, cesidli bid'atler meydana cikararak, 
Ehl-i siinnetden aynldilar. Bu yetmisiki firkamn en asagisi, en bo- 
zugu, Eshab-i kirama diismanlik yapanlar oldu. Yetmisiiciincii 
kurtulus firkasi olan Ehl-i siinnetden en cok uzaklasan, en fazla 
sapitan, bunlar oldu. Din biiyiiklerine sovmeyi, bunlara la'net et- 
megi, imanlannm, mezheblerinin temeli sanan kimselerin hakh 
olmakla, dogrulukla ne baghhgi olabilir. Bunlar, zemanla oniki 
firkaya aynldi. Hepsi birbirini begenmiyor ise de, hepsi de Eshab-i 
kirama kafir demekden cekinmemekdedir. Hulefa-i rasidine sov- 
mek ibadet olur, diyorlar. Bununla beraber, kendilerine rafizi de- 
dirtmekden kacimyorlar. Rafiziler bizden baskalandir, diyorlar. 

-228- 



Ciinki rafizilerin kryametde azab goreceklerini bildiren hadis-i se- 
rifler oldugunu kendileri de bilmekdedir. Rafrzf isminden kacm- 
diklan gibi, keski bu kelimenin ma'nasindan da sakmsalardi ve Re- 
sulullahin Eshab-i kiramina diismanhk etmeselerdi cok iyi olurdu. 
Hindistandaki hindular da kendilerine hindu diyor. Kafir demiyor- 
lar. Kendilerini kafir bilmiyorlar. Dariilharbde bulunanlann kafir 
oldugunu soyliyorlar. Cok yamhyorlar. Her iki memleketde bulu- 
nanlan da kafirdir. Gitdikleri yol kiifr yoludur. 

Bunlar, acaba Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" Ehl-i 
beytini de kendileri gibi mi samyorlar? Onlan da, Ebu Bekr ile O- 
mere "radiyallahii anhiima" diisman mi biliyorlar? Boyle sanma- 
lan, Ehl-i beytin biiyiiklerini miinafik, ikiyiizlii bilmek olur. Haz- 
ret-i Almin "radiyallahii anh" diger tic halife ile tarn otuz sene ida- 
re yollu goriisdugiinii, onlara olan diismanhgim sakladigini ve 
haklan olmadigi halde, onlan iistiin tutdugunu, onlara saygi gos- 
terdigini soyliyorlar. Bu sozlerine ne kadar sasilsa yeridir. Bunlar, 
Ehl-i beyti, Resulullahi sevdikleri icin seviyor iseler, Resulullahin 
diismanlarim da diisman bilmeleri lazim gelirdi ve Resulullahin 
diismanlarma, Ehl-i beytin diismanlarmdan daha cok sogmeleri 
ve la'net etmeleri icab ederdi. Halbuki bunlann, Resulullahin en 
biiyiik diismam olan ve Onu cok inciten ve sayisiz sikmtilar yapan 
Ebu Cehle sovdiikleri ve la'net etdikleri, onun kotiilugunii anlat- 
diklan, hie goriilmemis ve isitilmemisdir. Resulullahin en cok sev- 
digi hazret-i Ebu Bekri, kendi bozuk goriisleri ile Ehl-i beytin diis- 
mam samyorlar. Bu yiizden ona sogiiyor ve kotiilemek icin agizla- 
rma geleni soyliyorlar. Sanma yakismiyacak seyleri iftira ediyor- 
lar. Bu nasil dindir ve mezhebdir? Allah gostermesin! Hazret-i 
Ebu Bekrin ve hazret-i Omerin ve biittin Eshab-i kiramm "ndva- 
nullahi aleyhim ecma'm", Resulullahin Ehl-i beytine "radiyallahii 
annum" diisman olacaklan, hie diisiintilebilirmi? Bu insafsizlar, 
saygisizlar, keski, Ehl-i beytin diismanlarma sogselerdi. Sahabe-i 
kiramm biiyiiklerinin ismlerini soylemeselerdi, din biiyiiklerini 
kotii sandiracak hale diismeselerdi, cok iyi olurdu. Boyle yapsa- 
lardi, Ehl-i siinnet ile aralarmda aynhk kalmazdi. Ciinki, Ehl-i 
siinnet de, Ehl-i beytin diismanlarim diisman bilmekde ve onlan 
kotulemekde ve sogmekdedir. Ehl-i siinnetin cok ince, cok giizel 
bir sozii de sudur ki, cesid cesid kiifrlere dalmis olan belli bir kim- 
senin bile Cehenneme gidecegini soylememelidir. Tevbe edebilir, 
tekrar miisliman olabilir derler. Boyle kimselere de, ismini soyli- 
yerek la'net etmege izn vermezler. Adim soyliyerek, belli bir kafi- 
re la'net etmemelidir. Kafirlere la'net olsun demelidir, derler. 
Olurken imansiz gitdigi kesin olarak bilinen kimselere la'net olu- 
nabilir derler. Bunlardan ba'zilan, sikilmadan, cekinmeden haz- 

-229- 



ret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omere la'net ediyorlar ve Sahabe-i ki- 
ramm biiyiiklerine dil uzatiyor, onlara sogiiyorlar. Allahii teala, bu 
zevalhlann dogru yola gelmelerini, bu yanhs, bozuk yoldan kurtul- 
malanni nasib eylesin! Amm. 

Bu konuda, Ehl-i sunnet ile bunlar arasmda iki biiyiik ayrilik 
vardir: 

1 — Ehl-i sunnet alimlerine gore, dort halifenin de hilafetleri 
hakdir, dogrudur. Ciinki, gaybdan haber veren hadis-i senflerden 
birisinde, (Benden sonra hilafet otuz senedir) buyuruldu. Ya'ni 
tarn, kamil hilafet otuz senedir. Bu otuz sene hazret-i Alinin hila- 
feti ile temam oldu. Bu hadis-i serif, dort halifenin de hakh olarak 
halife olduklarmi gostermekdedir ve halifelik siralan da hakhdir. 
Ehl-i sunnet olmiyanlardan bir kismi, ile halifenin haksiz olarak 
halife olduklarmi soyliyorlar. Hilafeti, giic kullanarak, zorla aldik- 
lanni zannediyorlar. Yalniz, hazret-i All hakh olarak halife olmus- 
du, diyorlar. Hazret-i Alinin diger iic halife zemamnda ses cikar- 
mamasi, onlara ita'at etmesi, ortahgi idare etmek, fitne cikarma- 
mak icindi diyorlar. Peygamber efendimizin Eshab-i kirammm, 
birbirleriyle yalandan ahbabhk etdiklerini, ikiyiizlii olduklarmi sa- 
myorlar. Gecinmek icin birbirlerine dost goriindiiklerine inani- 
yorlar. Ciinki, bunlarm soyledigine gore, hazret-i Alinin halife ol- 
masim istiyenler, iic halifenin adamlan ile istemiyerek arkadashk 
etmis ve oldugu gibi goriinmemislerdir. Onlar da, hazret-i Aliyi 
sevmedikleri halde, giileryiiz gostermisler, diismanhklarim gizle- 
mis, dost olarak goriinmiislerdir. Bunlarm soyledigine gore, Es- 
hab-i kiramm hepsi ikiyiizlii ve yalanci olmakdadir. iclerinde da- 
mn aksini gostermislerdir. Bunlara gore, Muhammed aleyhissela- 
min Ummetinin en kotiileri, Eshab-i kiram olmakdadir. Sohbetle- 
rin, toplantilarm en kotiisii de, Resulullahm "sallallahii aleyhi ve 
sellem" sohbeti olmakdadir. Ciinki, bu kotii huylar, onlara, Onun 
sohbetinden, Onun nasihatlarmdan gelmis oluyor. Diinyanm en 
kotii zemam Eshab-i kiramm zemam olmakdadir. Ciinki: ikiyiiz- 
liiliik, diismanhk, birbirini cekememek, kin tutmak ile yasamis 
oluyorlar. Halbuki, Kur'an-i kerimde, Feth suresinin son ayetinde 
mealen, (Onlar birbirlerine karsi cok merhametlidirler) buyurul- 
du. Boyle kotii inamslardan Allahii tealaya sigininz. Bu iimmetin 
onde gelenleri, en iistiinleri boyle kotii huylu olurlarsa, sonra ge- 
lenlerde hie iyilik bulunabilir mi? Acaba, Resulullahm "sallallahii 
teala aleyhi ve sellem" sohbetinin ustiinlugiinii ve iimmetin iyiligi- 
ni bildiren ayet-i kerimeleri ve hadis-i serifleri isitmemisler mi? 
Yoksa bunlara inanmiyorlar mi? Kur'an-i kerimi ve hadis-i serifle- 
ri bizlere Eshab-i kiram ulasdirdi. Eshab-i kiram kotiilenirse, onla- 
nn bizlere bildirdigi din de kotiilenmis olur. Allahii teala, boyle 

-230- 



bozuk sozlerden, cirkin inamslardan bizleri korusun! Boyle soz- 
lerle, islamiyyeti yikmaga ugrasdiklan anlasihyor. Resulullahin 
"sallallahii aleyhi ve sellem" Ehl-i beytini sevmek maskesi altmda, 
islamiyyeti bozmaga cahsryorlar. Resulullahin islamiyyetini yok 
etmek gayesinde olduklan anlasilmakdadir. Allahii teala, yurdu- 
muzdaki muslimanlari aldanmakdan korusun! Keski, hazret-i Ali- 
yi "radiyallahii anh" sevenlere saygi gosterselerdi. Onlan miina- 
fik, ikiyiizlii bilmeselerdi. Hazret-i Aliyi sevenler ile ona karsi 
olanlann birbirleriyle yalandan arkadashk etdikleri, otuz sene bir- 
birlerini aldatdiklan soylenirse, bunlann hangisinde iyilik kalir? 
Bunlann hangisinin soziine giivenilebilir? Hazret-i Ebu Hiireyre- 
ye "radiyallahii anh" sogiiyorlar, onu kotiiliiyorlar. Onu kotiile- 
mekle, islamiyyetin emrlerinin, yasaklannin yarismi kotiilemis, 
ciiriitmus olduklanni anhyamiyorlar. Ciinki, miictehid olan derin 
alimler buyuruyorlar ki, islamiyyetin emrleri ve yasaklan ucbin 
hadis-i serifden cikanlmisdir. Ya'ni ahkam-i islamiyyeden iicbini, 
hadis-i seriflerden anlasilmisdir. Bu hadis-i seriflerden binbesyiiz 
danesini hazret-i Ebu Hiireyre haber vermisdir. Bunun icin, onu 
kotiilemek, ahkam-i islamiyyenin yarismi ciiriitmek, kiymetden 
diisiirmek olur. imam-i Buhari buyuruyor ki, islam alimlerinden 
sekizyiizden fazla kimse, hazret-i Ebu Hureyreden hadis-i serif 
ahp bildirmisdir. Bunlardan cogu Eshab-i kiramdan ve Tabi'in-i 
izamdan idi. Mesela Abdullah ibni Abbas ve Abdullah ibni Omer 
ve Cabir bin Abdullah ve Enes bin Malik hazretleri, hazret-i Ebu 
Hureyreden hadis-i serif nakl etmislerdir "radiyallahii anhiim". 
Hazret-i Ebu Hureyreyi kotuliyen bir hadis-i serif soyliyorlar ve 
bunu hazret-i All haber verdi diyorlar. Bu sozleri uydurmadir. Bu 
soziin iftira oldugunu derin alimler meydana cikarmisdir. Resiilul- 
lah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin Ebu Hiireyrenin il- 
minin, zekasmm artmasi icin diia buyurdugunu bildiren hadis-i se- 
rif alimler arasinda meshurdur ve Buhari-yi serifde (kitabiil ilm) 
kismmda yazihdir. Soyle ki: Ebu Hiireyre "radiyallahii anh" buyu- 
ruyor ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizin ya- 
mnda oturuyorduk. Buyurdu ki, (icinizden hanginiz elbisesini ci- 
karip yere yayar? Ba'zi §eyler soyliyecegim. Sonra elbisesini top- 
layip, katlasin, sozlerimi hie unutinaz). Paltomu cikanp yaydim. 
Resulullah efendimiz diledigini soyledi. Paltomu giydim. Gogsii- 
mii kapadim. Bundan sonra, isitdigim hie bir seyi unutmadim. 
Hazret-i Ebu Hiireyre gibi bir din buyiigiinii, hazret-i Aliye diis- 
man sanarak o mubarek zati sogiip kotiilemek ne kadar insafsiz- 
hkdir. Bu taskmhklar, hep asin sevmekden ileri gelmekdedir. Ne- 
rede ise imanlari gidecek. Eger onlarm zannetdigi gibi hazret-i 
Alinin iic halifeye istemiyerek ita'at etdigini, iki yiizlii olarak ge- 

-231- 



cindigini diistinsek bile, onun iki halifeyi oven sozleri her tarafa 
yayilmis bulunmakdadir. Bu sozlerine ne diyecekler? Mesela, haz- 
ret-i Almin "radiyallahil anh" halife iken ve memleket idaresi 
elinde iken, tic halifenin hakli ve dogru olarak halife olduklarim 
bildirdigini biitiin kitablar yazmakdadir. Buna ne cevab verecek- 
ler? Ciinki ikiyiizliiliik, nihayet kendi hakki bildigi hilafeti isteme- 
mek ve iic halifenin haksiz olarak halife olduklarim soylememek- 
dir. Uc halifenin hilafetlerinin dogru oldugunu soylemek ve haz- 
ret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omerin miislimanlarm en iistiinii ol- 
duklarim bildirmek, hie de ikiyuzliiliik olmayip, bir hakikati orta- 
ya koymakdir. Bundan baska, iic halifenin ve daha bircok Sahabi- 
nin iistiinliiklerini bildiren ve diinyamn her tarafma yayilmis olan 
sahih ve saglam hadis-i serifler vardir. Eshab-i kiramdan bircogu- 
nun Cennete gidecegi, hadis-i seriflerde ismleri ile miijdelenmis- 
dir. Bu hadis-i seriflere ne diyecekler? Ciinki, Resulullahin "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" ikiyiizliiliik yapacagim soylemek hie caiz 
degildir. Her Peygamberin, her hakikati oldugu gibi bildirmesi la- 
zimdir. Eshab-i kirami oven ayet-i kerimelere acaba ne diyecek- 
ler? Ayet-i kerfmelerde ikiyiizliiliik hie diisiiniilemez. Allahii te- 
ala, insaf versin! Akh olan herkes bilir ki, ikiyiizliiliik cok kotii bir 
huydur. Hainlikdir. Allahm arslam olan hazret-i Alide bu kotiilii- 
gtin bulunacagim soylemek, cok yersizdir. insanhk icabi bir iki 
sa'at veya bir iki gun boyle olacagi diisiiniilse bile, Allahin arsla- 
nmm tam otuz sene, hep bu kotii huyla yasadigim soylemek, cok 
cirkin bir iftiradir. Kiiciik giinaha devam etmenin btiytik giinah ol- 
dugu bildirilmisdir. Hainlerin, mtinafiklann alameti olan bu kotii 
sifata senelerce devam edenin hali acaba neye varir. Bu sozlerinin 
kotuliigiinu keski anlasalardi da, hazret-i Aliyi kotii duruma dii- 
stirmemek icin, iki halifenin ustunliigiinu inkardan vaz gecseler 
idi, ne iyi olurdu. Miinafiklarm alameti olan ikiyuzluliigiin kotiilti- 
giinii anlasalardi, hazret-i Aliyi boylece lekelemek belasindan 
kurtulurlardi. iki beladan hafifini kabiil ederek, ikincisinden kur- 
tulmus olurlardi. Sunu da soyliyelim ki, iki halifenin daha tistiin 
olduguna inanmalan, hie de bela degildir. Ya'ni hazret-i Aliyi kti- 
ciiltmez. Hazret-i Almin halifelige hakki oldugunu ortadan kaldir- 
maz. Onun, halifelige hakki ve vilayet derecesinin yiiksekligi ve 
hidayet, irsad mertebesinin kuvveti, yine oldugu gibi kahr. Halbu- 
ki, birinci olarak halife olmak hakki idi, bu hakkim elinden alan- 
lara istemiyerek dost goriindii demek, o biiyiik imami kiiciiltmek, 
kotiilemek olur. Ciinki, ikiyiizliiliik, miinafiklarm alametidir ve 
yalancilarm, aldaticilann huyudur. 

2 — Ehl-i siinnet alimleri "rahime-hiimullahii teala" buyuru- 
yor ki, Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshab-i kirami 

-232- 



arasindaki dogiismeler, cekismeler, iyi diisiincelerle, faideli sebeb- 
lerle meydana gelmisdir. Onlann hicbiri nefslerine uymamis, inad 
ile birsey yapmamislardir. Ciinki, Eshab-i kiramm nefsleri, Resu- 
lullahm sohbetinde tertemiz olmusdu. Kalblerinde birbirleri icin 
diismanhk ve kin ve inad kalmamrsdi. Herbiri islam alimlerinin 
hepsinden daha yiiksek birer muctehid olmusdu. Her miictehidin 
kendi ictihadina gore is yapmasi vacibdir. Ba'zi islerde muctehid- 
lerin ictihadlan, ya'ni hak olarak, dogru olarak gordiikleri, birbir- 
lerine elbette uymaz. ictihadlan uymaymca, isleri de elbette birbi- 
rine uymaz, catisir. Ciinki, herbirinin kendi ictihadina gore hareket 
etmesi dogru olur. iste bundan dolayi, Eshab-i kiramm islerinin 
birbiriyle catismasi, hak icin, dogruyu meydana cikarmak icin ca- 
hsmalarmdan hasil olmusdur. Bu cahsmalan, birbirlerine uymala- 
n demekdir. Ayrihklan, catismalan, nefs-i emmarenin arzulanni 
yerine getirmek icin degildir. Ba'zi kimseler, hazret-i All ile harb 
edenlere kafir diyor. Onlara cirkin seyler soyliyor, kotiiliiyorlar. 
Halbuki, Eshab-i kiram, ictihad edilmesi lazim olan islerin birka- 
cmda Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimizden de ay- 
rildilar ve Resulullahm bulduguna, bildirdigine uygun soylemedi- 
ler. Bunlarm hakki, dogruyu, Resulullahm bildirdiginden baska 
bulmalanm ne Allahii teala ve ne de Onun Resulii kotiilemedi. 
Kendilerine aci birsey bile soylenmedi. Vahy inmekde iken, hicbi- 
ri bu yiizden suclu goriilmedi. Boyle olunca, hazret-i Almin ictiha- 
dina uymiyan ictihad sahiblerine, nasil olur da kafir denilebilir? ic- 
tihadlan hazret-i Almin ictihadina uymiyanlar, nicin kotiilenebi- 
lir? Hazret-i Ali ile harb edenler, onlann dillerine doladiklan bir- 
kac kisi degildi. islam biiyiiklerinden binlerle kimse idi. 

[Kisas-i Enbiyada, hazret-i Ali "radiyallahii teala anh" ile harb 
edenlerin sayismm, Cemel, ya'ni deve vak'asmda otuzbin oldugu 
yazihdir. Siffin vak'asmda, hazret-i Ali ile harb edenlerin yiizyirmi- 
bin kisi oldugu bildirildi. Her ikisinde olenlerin toplami kirkbesbin 
idi. Yukanda bildirdigimiz gibi, Abdullah bin Sebe' ismindeki ye- 
hudi ve arkadaslan, mtisliman goriinerek, Eshab-i kiram arasma 
fitne sokdular ve binlerce miislimanm sehid olmasma sebeb oldu- 
lar. Yehudilerin bircok Peygamberi dahi sehid etdikleri Kur'an-i 
kerimde bildirilmekdedir.] 

Eshab-i kiramm biiyiiklerine, hatta Cennet ile miijdelenmis 
olanlanna, kafir demek ve onlara cirkin seyler soylemek kolay bir is 
degildir. Agizlanndan cikamn kotuliigiinii keski anlasalardi. islam 
dininin yansma yakin bilgilerini bunlar bildirmisdir. Bunlar kotiile- 
nirse, dinin yansma giiven kalmaz. Bunlar nasil kotii olabilir ki, is- 
lam alimlerinden hicbiri bunlardan birinin bildirdigi haberi red et- 
memisdir. Hazret-i Ali de, bunlardan isitdigini haber vermekdedir. 

-233- 



Kur'an-i kerimden sonra yeryiiziindeki en dogru kitabm (Sahih-i 
Buhari) kitabi oldugunu si'iler de biliyor ve soyliiyor. Bu fakir [ya'ni 
imam-i Rabbam], sf i alimlerinin biiyiiklerinden olan Ahmed Tebti- 
den isitdim ki, (Kur'an-i kerimden sonra yeryiiziindeki kitablann en 
dogrusu, Buhari kitabidir) diyordu. Bu kitabda, hazret-i All ile bir- 
likde olanlarm bildirdigi haberler bulundugu gibi, karsi tarafdakile- 
rin bildirdigi haberler de vardir. Haber verenin, iki tarafdan birinde 
bulunmasi, haberin kiymetini azaltmamis ve artdirmamisdir. Haz- 
ret-i Alinin bildirdigi haberi yazdigi gibi, hazret-i Mu'aviyenin bil- 
dirdigi haberi de kitabma yazmisdir. Eger hazret-i Mu'aviyede ve 
onun bildirdigi hadis-i serifde bir siibhesi olsa idi, onun bildirdigi ha- 
beri kitabma elbette sokmazdi. Bunun gibi, biitiin hadis alimleri de, 
iki tarafdan gelen hadisler arasmda hie fark gormemis, hazret-i All 
ile harb etmegi kusur ve leke saymamisdir. 

Ictihadlar birbirine uymadigi zeman, hep hazret-i Alinin ictihadi- 
mn dogru olmasi, ona uymiyanlann yanhs olmasi lazim gelmez. Evet 
bu muharebelerde hazret-i Alinin ictihadi dogru idi. Tabi'inin alim- 
lerinin ve mezheb imamlanmizm, birbirine uymiyan ictihadlar ara- 
sinda hazret-i Alinin ictihadina uymiyan ictihadlan secdikleri ve haz- 
ret-i Alinin ictihadim kabul etmedikleri cok olmusdur. Eger hazret-i 
Alinin ictihadmm her zeman dogru olmasi lazim gelseydi, ona uymi- 
yan ictihad kabul edilmezdi. Kadi Siireyh, Tabi'inin biiyiiklerinden 
idi ve miictehid idi. Hazret-i Alinin ictihadi ile hiikm etmedi ve oglu 
imam-i Hasenin sahidligini kabul etmedi. Oglun babaya sahid olma- 
sim kabul etmem dedi. Biitiin miictehidler de, kadi Siireyhin soziine 
uymakda ve oglun babaya sahid olmasim kabul etmemekdedir. Da- 
ha nice yerlerde, hazret-i Alinin ictihadina uymiyan ictihadlara gore 
hareket edilmekdedir. Din kitablarim okuyan insafli kimseler, sozii- 
muziin hakh oldugunu anlarlar. Bunun icin, misal vermekle sozii 
uzatmiyahm. Goriiliiyor ki, hazret-i Alinin ictihadina uymiyan icti- 
hadda bulunmak ve onun ictihadina uymamak sue degildir. Ona uy- 
miyanlann kotii olmasi, kotiilenmesi lazim gelmez. 

Hazret-i Aise "radryallahu anha", Resulullahm sevgilisi idi. Re- 
sulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" vefat edinceye kadar Onu 
cok sever ve iistiin tutardi. Resulullah, oliinceye kadar, onun oda- 
smda yasadi ve onun kucagmda can verdi ve onun giizel kokulu 
odasmda defn edildi. Boyle serefli olmakdan baska, cok alim ve 
miictehid idi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", dmin yansi- 
nin bildirilmesini ona birakmislardi. Eshab-i kiram, yapacaklan bir 
seyde sasirdiklari, sikisdiklan zeman, ona kosarlar, istediklerini 
ogrenirler, miiskillerini cozerlerdi. Hazret-i Emire uymadi diye, 
boyle serefli Siddikaya, boyle miictehideye dil uzatmak, cok cirkin 
iftiralarda bulunmak, bir miislimamn yapacagi sey degildir. Resu- 

-234- 



lullaha iman eden kimseden cok uzakdir. Hazret-i All Resululla- 
hm damadi ise, hazret-i Aise de, zevce-i miitahherasidir ve sevgili- 
sidir ve krymetli hayat arkadasidir. Bundan birkac sene evvel bu 
fakir [ya'ni imam-i Rabbani], her hafta fakirlere yemek verince, 
sevabim, (Ehl-i aba)mn ruhlanna niyyet ederdim. Ya'ni Resulul- 
lah efendimiz ile birlikde, hazret-i All, hazret-i Fatima, hazret-i 
Hasen ve hazret-i Hiiseynin ruhlanna da gonderirdim. Bir gece 
rii'yada, Resulullah efendimize selam verdim. Bana iltifat buyur- 
madi. Baska tarafa bakdi ve (Ben yemegi Aisenin evinde yirdim. 
Bana yiyecek gonderenler, onun evine gonderirlerdi) buyurdu. 
Uyandim. Bana iltifat buyurmamalarma sebeb, yemek sevabim, 
hazret-i Aiseye de gondermedigim icin oldugunu anladim. Ondan 
sonraki yemeklerin sevabim, hazret-i Aiseye de, hatta ezvac-i mii- 
tahheratin hepsine "radiyallahii teala anhiinne" de gonderdim. 
Ciinki, bunlann hepsi de, Ehl-i beytdir. Boylece, Ehl-i beytin hep- 
sinden yardim ve sefa'at beklemekle sereflendim. 

Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" Aise "radiyallahii te- 
ala anna" yolu ile incitilmesi, All "radiyallahii teala anh" yolu ile 
incitilmesinden daha ziyadedir. Akh ve insafi olanlar, boyle oldu- 
gunu kolayca anlar. 

Yukandan beri soylediklerimiz, hazret-i Aliyi sevmek ve ona kiy- 
met vermek, Resulullahm sevgisinden ve kiymetinden olduguna go- 
redir. Resulullaha yakin oldugu ve sevgilisi oldugu icin sevildigine 
goredir. Eger bir kimse, hazret-i Aliyi dogrudan dogruya sever ve 
Resulullahm sevgisini araya katmadan yalniz onu kiymetlendirirse, 
buna bir diyecegimiz yokdur. Ona birsey denemez. Ciinki o dmi yik- 
mak icin ugrasmakdadir ve islamiyyeti yok etmek icin cahsmakdadir. 
Resulullahi birakarak, baska bir yol tutmusdur. Muhammed aleyhis- 
selam yerine, hazret-i Aliye yiiz cevirmisdir. Bu ise, kiifrdiir, zindik- 
hkdir. Hazret-i All boyle kimseleri sevmez. Bunlann sozlerinden ya- 
zilanndan incinir. Eshab-i kirami sevmek ve ezvac-i tahirati ve da- 
madlanni sevmek, hep Resulullahi sevmekden hasil olmakdadir 
"aleyhi ve ala alihi ve eshabihissalevat". Onlan buyiik bilmek ve say- 
gi gostermek, hep Resulullah icindir "aleyhissalatii vesselam". (On- 
lan seven, beni sevdigi icin sever) hadis-i serifi, boyle oldugunu gos- 
termekdedir. Bunun gibi, onlardan birine diismanhk etmek, Resulul- 
laha diisman olmak demekdir. (Onlara diismanhk eden, bana diis- 
man oldugu icin eder) hadis-i serifi de, bunu gostermekdedir. De- 
mek ki, (Eshabimi sevmek, beni sevmek demekdir. Onlara diisman- 
hk etmek, bana diismanhk etmek olur) buyurmakdadir. 

Hazret-i Talha ve hazret-i Ziibeyr "radiyallahii teala anhiima", 
Eshab-i kiramm buyiiklerindendir. ikisi de, Cennet ile mtijdelen- 

-235- 



mis olan on kisidendir. Bunlara dil uzatmak, kotiilemek cok yersiz- 
dir. Onlara yapilan la'net ve kotiiluk, soyliyene doner. Hazret-i 
Omer "radryallahti anh" vefat edecegi zeman, kendisinden sonra, 
iclerinden birinin halife secilmesini bildirdigi alti kimseden biri 
Talha, biri de Ziibeyrdir. Halife Omer "radiyallahii anh", bu alti- 
smdan hangisinin daha iistiin oldugunu anlryamadi. Bu ikisi, hila- 
feti istemediklerini bildirdiler. Bu Talha, oyle bir Talhadir ki, Re- 
sulullaha "sallallahii teala aleyhi ve sellem" karsi edebi gozetmedi- 
gi icin, babasim oldiirmtisdur. Allahii teala, Kur'an-i kerimde, 
onun, Resulullaha olan bu saygisim sena buyurmusdur. Ziibeyre 
gelince, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", onu oldiirenin 
Cehenneme gidecegini haber vermisdir. Ona la'net eden, onu ko- 
tiiliyen kimsenin alcakhgi, onu oldiirenden az degildir. 

Din biiyiiklerine dil uzatmakdan, islamm btiyiiklerini kotiile- 
mekden sakimmz! Aman sakimmz! Cok sakimmz! Onlar biitiin 
omrlerini, islamiyyeti yaymakda ve yaratilmislann en ustiinii olan 
Muhammed aleyhisselama yardim etmekde tiiketdiler ve biitiin mal- 
larim, dfni kuvvetlendirmek icin gece giindiiz, acikca ve gizlice feda 
etdiler. Resulullahin sevgisi icin, akrabalanm, ahbablarmi, cocukla- 
nm, zevcelerini, memleketlerini, evlerini, akarsulanm, tarlalanm, 
agaclanm terk etdiler. Resulullahi "sallallahii aleyhi ve sellem", 
bunlarm hepsine ve kendi canlarma tercih etdiler. Bunlann sevgisi- 
ni ve canlannm sevgisini birakip, Resulullahin sevgisini secdiler. Re- 
sulullahla konusmak, Onunla beraber bulunmak serefine kavusdu- 
lar. Onun sohbeti bereketi ile, Peygamberlik iistunliiklerine erisdi- 
ler. Allahii tealamn gonderdigi vahyi gordiiler ve melekle beraber 
bulunmakla sereflendiler. Fizik ve kimya kanunlarimn iistiinde olan 
harikalara ve mu'cizelere sahid oldular. Baskalanmn isitdigi seyler, 
onlara acikca gosterildi. Sonra gelenlerden hicbirine nasib olmiyan 
yakmliklar, tistunliikler onlara ihsan edildi. Oyle yiikseldiler, oyle 
sevildiler ki, baskalanmn dag kadar altin dagitmakla kazandiklan 
derecelerin, bunlann bir avuc arpa vermekle kavusduklan derecele- 
rin yansi kadar olmadigi bildirildi. Allahii teala, onlan, Kur'an-i ke- 
rimde medh ve sena eyledi. Onlardan razi oldugunu ve onlarm da, 
Allahdan razi olduklanm bildirdi. Feth suresinin son ayetinde, seref- 
leri yiikseltildi. Bu ayet-i kerimede, Allahii teala bunlara gayz, kin 
baghyanlann kafir olduklanm beyan buyurdu. Onlara gayz, kin bag- 
lamakdan, ktifrden kacar gibi kacmahdir. 

Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" bu kadar kuvvetli 
baglanmis olan ve Onun sevgisini ve tevecciihiinii kazanmakla se- 
reflenmis bulunan mubarek kimseleri, ictihad yeri olan birkac is- 
de birbirlerine uymadiklanm ve birbirleriyle catisdiklanni ve ken- 
di ictihadlarma gore is tutduklanm one siirerek, bunlara dil uzat- 

-236- 



mak, begenmemek, hie dogru degildir. Boyle islerde birlik olmak 
degil, ayrilmak belki daha dogrudur ve baskasimn goriisiine uyma- 
mak lazim gelmekdedir. imam-i Ebu Yustifun "rahime-hullahii te- 
ala", ictihad derecesine yiikseldikden sonra imam-i a'zam Ebu Ha- 
nifeye "rahmetullahi teala aleyh" uymasi hata olur. Kendi ictihadi- 
na uymasi dogru olur. imam-i Safi'i "rahmetullahi aleyh", Eshab-i 
kiramdan hie birinin "radiyallahii teala anhiim ecma'm" gorusiinii, 
bulusunu, kendi goriisiinden iistiin tutmadi. ister Ebu Bekr-i Sid- 
dik olsun, ister hazret-i Ali olsun, kendine uymiyan ictihadlari al- 
madi. Kendi ictihadi onlara uymasa bile, kendi goriisii ile hareket 
etmegi dogru bildi. Ummetden herhangi bir muctehidin, Eshab-i 
kiramm ictihadindan ayrilmasi caiz oluyor ve hak olarak goriiliiyor 
da, Eshab-i kiramm birbirinin ictihadlanna uymamalan nicin sue 
sayihyor ve bu yiizden o biiyiiklere dil uzatihyor? 

Eshab-i kiram "radiyallahii teala anhiim ecma'in", Resululla- 
hm "sallallahii aleyhi ve sellem" ictihadma uymiyan ictihadlar da 
yaparlardi. Resulullahm ictihadma uymiyan hareketlerde bulunur- 
lardi. Vahy gelmekde iken, onlarm bu ayrihklanna birsey denilme- 
di. Hicbiri bu yiizden kotiilenmedi. Resulullahm "sallallahii aleyhi 
ve sellem" ictihadma uymiyan ictihadda bulunmalan yasak edil- 
medi. Allahii teala, Eshab-i kiramm ictihadlarmda aynhk olmasim 
istemeseydi, ayrilmalanm begenmeseydi, ayrilmalanni elbette ya- 
sak ederdi. Ayrilanlarm azab gorecegi bildirilirdi. Resulullah "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" ile konusurken, yiiksek sesle konusmanm 
yasak edildigini ve yiiksek sesle konusanlara azab yapilacaginm 
bildirildigini hepimiz biliyoruz. Hiicurat suresinin ikinci ayetinde 
mealen, (Ey mii'minler! Seslerinizi, Resulullahm sesinden daha 
yiikseltmeyiniz. Onunla konusurken, birbirinizle konusur gibi bag- 
rismayiniz!) buyuruldu. Begenmedigi bir hareketi, hemen yasak 
eylemisdir. Bedr gazasinda esirlerin ne yapilacagmi konusurken, 
Eshab-i kiramm ictihadlari arasinda aynhk oldu. Hazret-i Omer ile 
hazret-i Sa'd bin Mu'az, esirleri oldiirelim dediler. Baskalan, para 
karsihgi koyuverilmesini istediler. Resulullah "sallallahii aleyhi ve 
sellem" de, boyle ictihad buyurmusdu. Bu ictihada uyarak, esirleri 
koyuvermege basladilar ise de, sonra ayet-i kerime gelerek, haz- 
ret-i Omerin ictihadmm dogru oldugu bildirildi. ictihadlarm birbi- 
rine uymadigi, boyle daha nice isler olmusdur. 

[Bunlardan birini, Ahmed Cevdet Pasa "rahime-hullahii te- 
ala", (Kisas-i Enbiya) kitabmda soyle anlatiyor: Hicretin altmci 
senesinde, bindortyiiz kisi ile Ka'be-i mu'azzamayi ziyaret icin 
Medmeden Mekkeye gidilirken, kafirler miislimanlan Mekkeye 
sokmak istemediler. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" (Hu- 
deybiye) denilen yerde durdu. (Ya Omer! Mekkeye git! Harb icin 

-237- 



gelmedigimizi, Ka'beyi ziyaret edip, geri donecegimizi onlara soy- 
le!) buyurdu. Hazret-i Omer, bu emrin ictihad yolu ile verildigini 
anlayip kendi ictihadim bildirdi ve (Ya Resulallah! Kureys kafirle- 
ri, benim kendilerine cok diisman oldugumu bilirler. Aralarma gi- 
rersem beni parcalarlar. Bu is icin Osmamn gitmesi uygundur. Os- 
mamn orada akrabasi cokdur. Onu korurlar) dedi. Resulullah "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem", Omerin bu cevabma incinmek soyle dur- 
sun, kabul buyurdu. Mekkeye hazret-i Osmam gonderdi. Resulul- 
lah "sallallahii aleyhi ve sellem", bunun gibi Eshabimn nice icti- 
hadlanni kabul buyurmus ve (Allahii teala, dogru sozii, Omerin di- 
line yerle§dirmi§dir) demisdir.] 

Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", son hastahginda, on- 
lar icin birseyler yazmak diledi ve kagid istedi. Eshab-i kiram 
"aleyhimtirridvan", kagid getirmekde birbirine uymadilar. Kagid 
getirelim diyenler oldugu gibi getirmiyelim diyenler de oldu. Haz- 
ret-i Omer-iil-Faruk "radiyallahii anh", getirmiyelim diyenlerden 
idi. (Bize Allahm kitabi Kur'an-i kerim yetisir) demisdi. Bu yiiz- 
den de hazret-i Omere saldinyorlar. Agizlarma geleni soylemek- 
den cekinmiyorlar. Dogrusu birsey soylemege haklan yokdur. 
Ctinki, hazret-i Omer, o anda Vahyin kesilmis oldugunu ve Alla- 
hii tealamn emrlerinin temamlandigim, islamiyyete kaynak ola- 
rak, yalniz ictihad yolunun acik kaldigmi anlamisdi. Resulullah 
"sallallahii aleyhi ve sellem" efendimiz, o vakt ictihad ile anladik- 
lanm yazacakdi. Hasr suresinin ikinci ayetinde mealen (Ey akl sa- 
hibleri! Bildirilenlerden ibret ahniz!) buyuruldu. Burada, ictihad 
derecesindeki alimlere, ictihad etmeleri emr ediliyor. Eshab-i ki- 
ramin hepsi miictehid idi. Orada yazilacak ictihad bilgileri icin, on- 
lar da ictihad ederdi. Hazret-i Omer "radiyallahii anh", Peygam- 
berimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" hastahgin agrilan artdigi 
bir zemanda, bu is icin de sikilmasim uygun bulmadi. Restilullahi 
cok sevdigi icin, Eshabm ictihadi ile islerin coziilmesi yetisir. Re- 
stilullahi yormiyahm diisiincesiyle, (Allahin kitabi bize yetisir) de- 
di. Miictehidler, aramlan bilgileri, Kur'an-i kerimden ictihad yolu 
ile cikardiklarmdan, o yazilacaklan, ictihadla cikarmamiz icin, bi- 
ze Kur'an-i kerim yetisir buyurdu. Yalniz (Allahin kitabi yetisir) 
demesinden anlasihyor ki, o anda yazilacak seylerin, Kur'an-i ke- 
rimde bildirilenlerden cikanlacagim, hadis-i seriflerden cikanla- 
cak seyler olmadigini sezmisdi. Goriiliiyor ki, hazret-i Omer "radi- 
yallahii anh", Restilullahi "sallallahii teala aleyhi ve sellem" cok 
sevdigi ve cok acidigi icin, hastahgin en sikmtih, acih zemamnda, 
yazi ile yorulmasim, iiztilmesini uygun gormiyerek, kagid getiril- 
mesini istemedi. Resulullahin "sallallahii aleyhi ve sellem" o anda 
yazmak istemesi de, Eshabina bir ihsanda, bir yardimda bulunmak 

-238- 



icindi. Bildirilmesi elbette lazim olan seylerden degildi. Eshabim 
ictihad etmek sikmtismdan kurtarmak istemisdi. (Kagid getiriniz) 
emri, bir ihsan olmayip da, elbette liizumlu olsaydi, tekrar isterdi. 
Dilediklerini elbette yazdinrdi. Eshabmm sozlerindeki ayriligi 
gormekle, bu emrinden vaz gecmezdi. 

Siial: Hazret-i Omer, orada (Acaba sayikhyor mu? Arasdirmiz) 
demisdi. Bu ne demekdir? 

Cevab: Hazret-i Omer "radiyallahii anh", o zeman, Resululla- 
hm, hastalik acilan arasinda, bu sozii istemiyerek soyledigini anla- 
mis olabilir. Nitekim (Yazacagun) buyurmasi, boyle oldugunu gos- 
termekdedir. Ciinki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", ilm- 
mi idi. Hicbirsey yazdigi goriilmemisdi. (Benden sonra yoldan cik- 
miyasiniz) buyurmasi da, hazret-i Omeri oyle diisiindurmus olabi- 
lir. Ciinki, Allahii teala, din bilgilerinin artik kemale geldigini ve 
ni'metinin temam oldugunu ve Allahii tealanm bu hali begendigi- 
ni bildirmisdi. Bu halde, yoldan cikmak nasil olur ve kisa bir ze- 
manda yazilacak bir seyle, bu nasil onlenebilir? Yirmiiic senede 
yazilmis olanlar yetismiyor ve yoldan cikmagi onliyemiyor da, kisa 
bir zemanda ve hastahgm acilarimn cogaldigi bir anda yazilacak 
birsey bunu nasil onliyebilirdi? Hazret-i Omer "radiyallahii anh" 
bunlari bir anda kavnyarak, gozoniinde tutarak (Kagid getiriniz!) 
emrinin insanhk sebebi ile, istemeden mubarek agzmdan cikdigini 
bildi. Bunlarm iyice anlasilmasim, tekrar sorulmasim istedi. Bu ko- 
nusmalarda sesler cogahnca, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" (Kalkmiz. Giiriiltii etmeyiniz! Peygamberin yaninda giiriiltii 
etmek iyi degildir) buyurdu. Baska bir sey soylemedi. Kagid ve ka- 
lem ismini anmadi. 

Eshab-i kiramin, ictihad olunacak islerde, Resulullahdan "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" aynlmalan, Allah korusun, nefslerine 
uymakla, ehemmiyyet vermemekle olsaydi, miirted olurlardi. 
Miislimanhkdan cikarlardi. Ciinki, Resiilullaha "sallallahii teala 
aleyhi ve sellem" karsi saygisizhk ve gecimsizlikde bulunmak 
ktifrdiir. Bu ayrihklan, Hasr suresinin ikinci ayetindeki emre uy- 
makdan doguyordu. C un ki, ilmde ictihad derecesine yiikselen 
yiiksek bir alimin ictihad olunmasi lazim gelen islerde, kendi icti- 
hadim birakip baskasmin ictihadma uymasi dogru degildir. Boyle 
yapmasim islamiyyet yasak etmisdir. Evet, Kur'an-i kerimde ve 
hadis-i seriflerde acikca bildirilen islerde ictihad olunmaz. Herke- 
sin bu acik emrlere uymasi lazimdir. Bunlara inanmasi ve aynlma- 
masi vacibdir. 

Eshab-i kiramin hicbiri gosterisi sevmez, goriiniise bakmazdi. 
Hepsinin diisiincesi, kalblerini temizlemek idi. Hakikate ve 

-239- 



ma'naya bakarak edebi gozetirlerdi. Gosterise ve soze baglanmaz- 
lardi. Onlann birinci diisiinceleri ve arzulan Resulullahin emrleri- 
ni yapmak, Onu incitecek en ufak seyden sakinmak idi. Analanm, 
babalarim, cocuklarim, ailelerini Resulullaha feda etmislerdi. Ona 
karsi olan inanclan ve ihlaslan, sevgileri, saygilan o kadar cokdu 
ki, mubarek tiikriigunun, mubarek tirnaklarmin ve tiras olunca 
mubarek saclarmm yere diisdiigii goriilmemisdir. Bunlan kapisir- 
lar, en kiymetli kazanc olarak saklarlar ve bereketlenirlerdi. Ya- 
lancilik, birbirini aldatmak gibi kotiiliiklerin cok oldugu bu zeman- 
da ortaya cikanlan, o temiz insanlann bir soziinde, Resulullaha 
karsi saygisizlik anlasilacak olursa, bu soze baska ma'na vermek, 
sozlerinin biitiinunden anlasilan iyi ma'nayi dtisiinmek lazimdir. 
Kelimelerinin her ma'nasmi dusiinmemelidir. 

Siial: ictihad ile elde edilen din bilgilerinde yanilmak olabilir 
deyince, Resulullahin "sallallahu teala aleyhi ve sellem" bildirdigi 
seylerin hepsinin dogru olacagi soylenebilir mi? 

Cevab: Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem" zemamnda icti- 
had ile meydana cikan bilgiler, birbirine uymadigi zeman, hangisi- 
nin dogru oldugu, Allahii teala tarafmdan bildirilirdi. Ciinki, Pey- 
gamberlerin yanhs bir is yapmasi caiz degildir. Bir is icin, birbirine 
uymiyan ictihadlar meydana cikdigi zeman, bunlardan hangisinin 
dogru oldugu, Allahii teala tarafmdan bildirilirdi. Dogrusu yanhs- 
larmdan aynhrdi. Bunun icindir ki, Resulullah "sallallahu aleyhi 
ve sellem" zemamnda, bir is icin cesidli ictihadlar yapildigmda, me- 
lekle vahy gelir, hangisinin dogru oldugu bildirilirdi. Bu dogru 
olanlara gore hareket edilirdi. Bu isleri de, hak ve dogru olurdu. 
Resulullahin "sallallahu aleyhi ve sellem" bildirdigi, yapdigi seyle- 
rin hepsi, elbette dogru olurdu. Yanhshk ihtimali yokdur. Ciinki, 
ictihadla meydana cikan bilgilerin de acikca bildirilenler gibi, dog- 
ru olduklan, melekle haber verilmisdir. Ba'zi islerin acik bildiril- 
meyip alimlerin ictihadina birakilmasi, alimleri ikram icin idi ve ic- 
tihad sevabma kavusmalan icin idi. ictihad ile meydana cikan din 
bilgileri, miictehidlerin derecesini yiikseltmisdir. Resulullahin "sal- 
lallahu aleyhi ve sellem" vefatmdan sonra yapilan ictihadlar, ya'ni, 
ictihadla anlasilan bilgiler kesin degildir. Bu bilgilere, elbette dog- 
rudur denilemez. Onun icin, bu bilgilere gore is yapihr ise de, dog- 
ru olduklarma inanmak lazim degildir. inanmayanlar kafir olmaz. 
Fekat bir is icin, biitiin miictehidlerin ictihadi birbirine benzerse, 
ya'ni, icma', sozbirligi olursa, boyle olan ictihadla meydana cikan 
bilgiye inanmak da lazim olur. 

Mektubumuzun sonunu giizel bir ekle baghyahm. Resulullahin 
"sallallahu aleyhi ve sellem" Ehl-i beytinin "radiyallahii teala an- 

-240- 



hiim ecma'in" iistiinliiklerini bildirelim: 

Yusiif bin Abdiilberrin bildirdigi hadis-i serifde, (Aliyi seven, 
beni sevmis olur. Alive diismanhk eden, bana diismanhk etmis 
olur. Aliyi inciten, beni incitmis olur. Beni inciten, Allahii tealayi 
incitmis olur) buyuruldu. 

[Ba'zilan, bu hadis-i serife dayanarak, hazret-i All ile harb e- 
denlere kafir diyorlar. Halbuki, harb edenler birbirine diisman de- 
gil idi. Bedenleri inciniyor ise de, kalbleri birbirine kizgin degil idi. 
Muharebe yapihrken, hazret-i Ali "radiyallahii anh", karsidakilere 
(Kardeslerimiz) buyurmusdu. Hazret-i Mu'aviye de "radiyallahii 
anh" hazret-i Ali icin (Benim efendim) diye yazmisdi. Kisas-i en- 
biya kitabmm Istanbulda 1331 baskisi yedinci ciiz', 149. cu sahife- 
sinde diyor ki: Hazret-i Hasenin hilafeti teslim etmesi ve Sa'd bin 
Ebi Vakkas gibi Eshabm biiyiiklerinin kabul etmesi ile, hazret-i 
Mu'aviyenin hiikumeti mesru' olmusdur. Hazret-i Mu'aviye, Es- 
hab-i kiramdan oldugu halde, hiikumeti zor kullanarak ele gecir- 
misdi. Lakin, zeman bunu icab ediyordu. insanlar halifenin emrine 
uymuyorlardi. Giic, kuvvet de lazim geliyordu. Bunun icin saltanat 
devri geldi. Bu ise, Mu'aviye "radiyallahii anh" hakh ve layik idi. 
Goriiliiyor ki, bunlarm dayandigi Kisas-i Enbiya kitabi da hazret-i 
Mu'aviyenin Eshab-i kiramdan oldugunu yazmakda ve kendisine 
"radiyallahii anh" demekdedir. Yiizellibirinci sahifesinde diyor ki: 
Ummetin islerini yiiriitmek icin artik, kuvvet, zor kullanmak lazim 
geliyordu. Bunu yapmak icin de, hazret-i Mu'aviye uygun goriil- 
miis idi. islamiyyet onceleri halifenin emri ile yiiriituliirken, sonra 
saltanat kuvveti lazim oldu. Maksad ise, islamiyyetin icrasi oldu- 
gundan, o zeman mevcud olan Eshab-i kiramm hepsi, Mu'aviyeye 
bi'at eyledi "ndvanullahi aleyhim ecma'in". Yiizelliyedinci sahife- 
sinde diyor ki: Hazret-i Mu'aviye, Eshab-i kiramdan idi ve Resu- 
lullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" iltifatma nail olmusdu. 
Kureysin biiyiiklerinden idi. islamiyyeti kuvvet zoru ile yuriitdii- 
giinden, kendisine (Halife-i Resulullah) denildi]. 

Tirmiizi ve Hakimin "rahime-hiimullahii teala" bildirdigi ha- 
dis-i serifde, (Allahii teala, dort kisiyi sevdigini bana bildirdi. Bu 
dordiinii sevmegi bana emr etdi. Bunlar, Ali, Ebu Zer, Mikdad ve 
Selmandir) buyuruldu. 

Taberani ve Hakimin ve Abdullah ibni Mes'udiin bildirdigi ha- 
dis-i serifde, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", (Aliye bak- 
mak ibadetdir) buyurdu. Buhari ve Miislimdeki Bera' hazretleri- 
nin bildirdigi hadis-i serifde, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem", hazret-i Haseni omuzuna alarak buyurdu ki: (Ya Rabbi! Ben 
bunu seviyorum. Sen de sev!) 

- 241 - Eshab-i Kiram - F:16 



Buharinin bildirdigi ve hazret-i Ebu Bekrin haber verdigi ha- 
dis-i serifde, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" minbere cik- 
mis idi. Hazret-i Hasen "radiyallahii teala anh" kucagmda idi. Bir 
bize bakiyor idi, bir de Hasene bakiyordu. (Bu benim oglum Sey- 
yiddir. Allahii teala, belki bununla iki niusliman askerinin arasini 
bansdinr) buyurdu. 

Tirmuzmin bildirdigi hadis-i serifde, Usame bin Zeyd diyor ki, 
Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" Hasen ile Hiiseyni dizleri- 
ne oturtmusdu ve (Bu ikisi benim ogullarimdir ve kiziimn ogulla- 
ndir. Ya Rabbi! Ben bu ikisini seviyorum. Sen de sev. Bunlan se- 
venleri de sev!) buyurdu. 

Tirmuzmin bildirdigi hadis-i serifde, Enes bin Malik diyor ki, 
Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" Ehl-i beytden "radiyalla- 
hii teala annum ecma'in" hangisini daha cok seviyorsun denildik- 
de (Haseni ve Hiiseyni) buyurdu. 

Miisevvir bin Muharremin haber verdigi hadis-i serifde, (Fati- 
ma "radiyallahii teala anha" benden bir parcadir. Onu inciten be- 
ni incitmis olur) buyuruldu. 

Hakimin bildirdigi ve Ebu Hiireyrenin haber verdigi hadis-i se- 
rifde, (Fatunayi Aliden daha cok seviyorum ve All, bana, Fatima- 
dan daha cok kiymetlidir) buyuruldu. 

Aise "radiyallahii anha" buyuruyor ki, Eshab-i kiram hediyye- 
lerini benim evimde iken getirirlerdi. Boylece Resulullahm sevgi- 
sini kazanmaga cahsirlardi. Yine buyuruyor ki, Resulullahm mu- 
barek zevceleri iki kisma aynlmisdi. Birinci kismda, ben ve Hafsa 
ve Safiyye ve Sevde vardi. ikinci kismda, Umm-i Seleme ile oteki 
zevceler vardi. ikinci kismdakiler, Umm-i Selemeyi Resulullaha 
gonderdiler ve eshabina (Bana hediyye vermek istiyen, hangi 
evimde isem, oraya getirsin) buyurmasim soyle dediler. Umm-i Se- 
leme boyle soyleyince, (Beni incitmeyiniz! Bana melek vahyi yal- 
niz Aisenin evinde iken getirmekdedir) buyurdu. Umm-i Seleme 
de: Ya Resulallah! Seni incitmekden Allaha sigininm. Tevbeler ol- 
sun, dedi. O zevceler, aynca, hazret-i Fatimayi da gonderip, boyle 
soylediginde, (Ey kizcagizim, benim sevdigimi sen sevmez misin?) 
buyurdu. Fatima "radiyallahii teala anha", evet dedi. (Oyle ise onu 
sev!) buyurdu. 

Aise "radiyallahii anha" buyuruyor ki, Hadiceye "radiyallahii 
teala anha" imrendigim gibi, Resulullahm hicbir zevcesine gayret 
getirmis degilim. Halbuki onu gormemisdim. Resulullah "sallalla- 
hii aleyhi ve sellem" onun ismini cok soyliyordu. Cok defa koyun 
kesdigi zeman etinden, Hadicenin yakinlarma hediyye gonderirdi. 
Hadicenin ismini soyledigi zeman, (Diinyada sanki Hadiceden 

-242- 



baska kadm yok mu?) derdim. (O soyle idi, boyle idi. Benim on- 
dan cocuklarun oldu) buyururdu. 

Abdullah ibni Abbasm bildirdigi hadis-i serifde, (Abbas ben- 
dendir. Ben de Abbasdanim) buyuruldu. 

Deylemmin bildirdigi ve Ebu Sa'idin haber verdigi hadis-i serif- 
de, (Benim evladuna, soyuma dil uzatarak, beni incitenlere, Alla- 
hii teala cok azab yapacakdir) buyuruldu. 

Hakimin bildirdigi ve Ebu Hiireyrenin "radiyallahii teala anh" 
haber verdigi hadis-i serifde, (Sizin en iyiniz, benden sonra ehlime, 
ya'ni Ehl-i beytime iyilik edeninizdir) buyuruldu. 

Ibni Asakirin bildirdigi ve hazret-i Alinin haber verdigi hadis-i 
serifde, (Ehl-i beytime dokunan kimseye, kiyamet giinii bunun 
azabi yetisir) buyuruldu. 

Ibni Adi ve Deyleminin bildirdikleri ve hazret-i Alinin "radi- 
yallahii teala anh" haber verdigi hadis-i serifde, (Sirat kopriisiin- 
den en kolay gececek olammz, Ehl-i beytimi ve Eshabimi cok se- 
veninizdir) buyuruldu. 

[imam-i Rabbanmin "rahmetullahi teala aleyh" mektubunun 
tercemesi burada temam oldu.] 

Biiyiik alim Seyyid Abdiilhakim Arvasi "rahmetullahi aleyh", 
(Eshab-i kiram) risalesinde diyor ki, Resulullahm "sallallahii aley- 
hi ve sellem" Ehl-i beyti iic kismdir: Neseb, soy ile akraba olanlar- 
dir. Halalan boyledir. ikincisi temiz zevceleridir. Uciincusii, zev- 
celerinin baslanni taramak, yemeklerini pisirmek, odalan siipiir- 
mek, camasir yikamak ve ev islerini yapmak icin daima evlerinde 
bulunan hizmetci kadmlardir. Haricdeki isleri yapan, mescidde 
ezan okuyan Bilal, Selman, Suheyb de, hane-i se'adetden yir ve 
icerlerdi. Hazret-i Fatima ile kiyamete kadar, cocuklan, Ehl-i 
beytdirler. Bunlan, asi olsalar da, sevmek lazimdir. Bunlan sev- 
mek, kalb ile, beden ile ve mal ile yardim, hiirmet ve ri'ayet etmek 
iman ile olmege sebeb olur. Suriyenin Hama sehrinde, seyyidler 
icin mahkeme vardi. Misrdaki Abbasi halifeleri zemamnda, haz- 
ret-i Hasenin "radiyallahii teala anh" evladlarma (Serif) ismi veri- 
lerek beyaz sank sarmalan, hazret-i Hiiseynin "radiyallahii teala 
anh" evladina (Seyyid) ismi verilerek, yesil sank sarmalan tensib 
edildi. Bu mubarek siilaleden dogan mubarek cocuklar, iki sahidi 
ile, hakim huzurunda tescil edilirdi. Sultan Abdtilmecid han "rah- 
metullahi teala aleyh" zemamnda, mason Resid pasa bu mahke- 
meleri kaldirdi. Soysuz ve mezhebsiz olanlara da seyyid denildi. 
Uydurma acem seyyidleri her tarafa yayildi. (Fetavel-hadisiy- 
ye)de diyor ki, (Sadr-i evvelde, Ehl-i beytden olanlarm hepsine 
serif denilirdi. Mesela, serif -i Abbasi, serif-i Zeyneli denirdi. Fati- 

-243- 



mi sultanlan, sfi idi. Yalniz Hasen ve Hiiseyn evladma serif dedi- 
ler. Misrdaki Turkmen sultanlanndan Esref Sa'ban bin Hiiseyn 
773 [m. 1371] senesinde, seyyidlerin senflerden ayrilmalan icin, ye- 
sil sank sarmalanm emr eyledi. Bu adetler her yere yayildi ise de, 
serf bir degeri yokdur). (Mir'at-i kainat)da ve (Mevahib-i lediin- 
niyye)nin tiirkce tercemesinde ve Zerkani serhinde, yedinci mak- 
sadm iiciincii faslmda, bu hususda tafsilat vardir. 

EK: Ehl-i siinnet olmiyanlar, bugiin yurdumuzdaki miisliman- 
lari aldatmaga cahsryorlar. Hazret-i All ile harb edenleri ve bilhas- 
sa hazret-i Mu'aviyeyi kotiilemek icin, islam alimlerinin kitablarm- 
dan vesika, delil bulamiyorlar. Abbasi tarihcilerinin, goze girmek, 
mal ve mevki'a kavusmak icin uydurduklan acikh hikayelere ken- 
dileri de katarak, miisliman yavrulanm aldatmaga kalkisiyorlar. 
Tiirkce (Kisas-i Enbiya) kitabindaki yazilan da degisdirerek, ken- 
dilerine yalanci sahid yapiyorlar. Memleketimizdeki muslimanlan 
ayirmak ve kardesi kardese diisman etmek istiyen hainlerin nasil 
iftira etdiklerini, yalan soylediklerini anlatmak icin, Kisas-i Enbi- 
yadan birkac satin kiymetli okuyuculanmiza bildirmegi uygun go- 
riiyoruz: 

(Kisas-i Enbiya), yedinci ciiz', 107. ci sahifede diyor ki, (Haz- 
ret-i Hasen "radiyallahti anh" cok evlenir ve cok bosar idi. Aldigi 
kizlar, ona asik olurdu. Zevcesi Ca'de, kendisini bosiyacagindan 
iiziilerek hazret-i Haseni zehrledi). Goriiluyor ki, hazret-i Haseni, 
zevcesi Ca'de kiskanchk yiiziinden zehrlemisdir. Mezhebsizlerin 
dedigi gibi, Mu'aviyenin "radiyallahii teala anh" bu isde hicbir su- 
cu ve bilgisi yokdur. 

Yiizdoksanuciincii sahifede diyor ki: (Hicretin altmismci sene- 
sinde, hazret-i Mu'aviye hastalandi. Oglu Yezidi cagirdi. Ona uzun 
nasihat etdi. Bu arada, Kufe halki, hazret-i Hiiseyni senin iizerine 
yuriitebilirler. Ona galib olursan, onu afv et! ihsan eyle! O bize cok 
yakindir. Uzerimizde biiyiik hakki vardir ve Resulullahm torunu- 
dur dedi). Mu'aviyenin "radiyallahii teala anh" Ehl-i beyte olan 
sevgisi ve saygisi bu sozlerinden, pek iyi anlasilmakdadir. 

Hazret-i Mu'aviyenin hastahgi agirlasmca (Resulullah "sallalla- 
hii aleyhi ve sellem" bana bir gomlek giydirmisdi. Bereketlenmek 
icin, onu bugiine kadar sakladim. Birgiin kesdigi tirnaklari ve mu- 
barek sacmm killanni bir sise icine koyup saklamisdim. Oliince, o 
gomlegi bana giydiriniz! O tirnaklari ve mubarek sacimn killanni 
gozlerime ve agzima koyunuz. Belki onlann hurmetine Cenab-i 
Hak, beni afv eder) dedi. 

Yiizdoksandordiincii sahifesinde diyor ki, hazret-i Mu'aviye, 
uzun boylu, beyaz, heybetli, cok sabrh ve cok yumusak huylu idi. 

-244- 



Yumusakligi atalar sozu olmusdur. Birgiin huzuruna bir adam gel- 
di ve agir ve kaba hareket etdi. Hazret-i Mu'aviye birsey soyleme- 
di. Buna da mi sabr edeceksin denildikde, (Saltanatimiza saldirmi- 
yanlann soziine ilismeyiz) dedi. 

Yiizdoksanbesinci sahifesinde diyor ki: Hazret-i All "radiyalla- 
hii anh" buyurdu ki, (Mu'aviyenin idaresini kotulemeyiniz! Zfra 
Onu gayb ederseniz baslarm kopdugunu ve dusdugunii goriirsii- 
niiz). 

(Mir'at-i Kainat) kitabmda diyor ki: (Mu'aviye "radiyallahii 
anh", Mekkenin feth edildigi giin babasi Ebu Siifyan ile birlikde 
Resulullahm oniinde fmana geldi. Imanlan kuvvetli idi. Resululla- 
hm katiblerinden idi. Resulullah birkac kerre, bunun icin, (Ya 
Rabbi! Bunu dogru yolda bulundur ve baskalannin da, dogru yola 
gelmelerine bunu sebeb kil!) buyurdu. Bir kerre de, (Ya Rabbi! 
Mu'aviyeye ilm ve hesab ogret! Onu azabdan koru! Ya Rabbi! O- 
nu memleketlere hakim kil!) diye diia buyurdu. Bir kerre de, (Ey 
Mu'aviye, memleketlere hakim oldugun zcman, iyilik et!) buyur- 
du. Bu diiayi isitdigim zemandan beri halife olacagim giinii bekli- 
yordum demisdir. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", birgiin 
bir hayvana binip, arkasma hazret-i Mu'aviyeyi almisdi. Giderken 
(Ya Mu'aviye! Bana hangi uzvun daha yakin?) buyurdu. Karnim 
dedikde, (Ya Rabbi! Sen bunu ilmle ve yumu^ak huyla doldur!) 
buyurdu. Hazret-i Mu'aviyenin afvi ve yumusakligi o kadar cok idi 
ki, iki biiyiik cildlik kitab halinde yazilmisdir. Arabistanda dort da- 
hi yetismisdir. Birincisi Mu'aviyedir. Hazret-i Omer, Mu'aviyeye 
bakdikca, (Arab hakimlerinden, Acem padisahlan gibi sanh ve 
kuvvetli olan budur) buyururdu. O kadar cok ihsan sahibi idi ki, 
hazret-i Hasen, cok borcluyum dedikde, seksenbin altm vermis- 
dir.) [Hazret-i Mu'aviyenin Ehl-i beyte olan sevgisi ve yardimi, bu- 
radan anlasilmakdadir.] 

Kudiis sehrinin birinci fatihi hazret-i Omer, ikinci fatihi hazret-i 
Mu'aviye idi. Hazret-i Mu'aviye islam memleketlerini, Afrikada, 
Tunusa, Asyada Buharaya ve Yemenden istanbula kadar genisle- 
tip, bu genis memleketlere hakim oldu. Heybetli, nurlu, yakisikh, 
giizel huylu, sevimli, islerinde isabetli, sanh, serefli bir devlet bas- 
kani idi. Temiz ve yeni, sik giyinir, secme atlara biner, saltanat sii- 
rerdi. Fekat Eshab-i kiramdan oldugu icin, Resulullahm "sallalla- 
hii teala aleyhi ve sellem" sohbeti bereketi ile, islamiyyetden aynl- 
makdan muhafaza olunmus idi. 

Abdiilhak-i Dehlevi hazretlerinin farisi (Medaric-iin niibiivve) 
kitabmda 417. ci sahifede ve (Mevahib-i lediinniyye) tercemesi bi- 
rinci cild 181. ci sahifede diyor ki: Ebu Siifyan bin Harb Taif gaza- 

-245- 



smda cok kahramanlik etdi. Bir gozii kor oldu. Resulullah "sallal- 
lahii aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Ya Eba Siifyan! Hangisini is- 
tersin? Eger dilersen, diia edeyim, goziin yerine gelsin. Eger diler- 
sen Allahii teala, Cennetde sana bir goz versin) buyurdu. Ebu Siif- 
yan: Ya Resulallah! Cennetde goz verilmesini isterim dedi ve avu- 
cunda duran goziinii yere atdi. Ebu Siifyan hazretleri Yermiik ga- 
zasmda da, cok kahramanlik etdi. ikinci gozii de cikdi. Orada se- 
hid oldu. 

(Kisas-i Enbiya) 314. cii sahifesinde diyor ki, Mekkenin fethin- 
den sonra, Ebu Siifyan ile oglu Mu'aviye, Resulullah ile birlikde 
Medmeye hicret etdiler. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", 
Ebu Siifyam Necran vilayetine vali ta'yin buyurdu. Hazret-i 
Mu'aviyeyi de vahy katibi yapdi. 

Kisas-i Enbiyada 476. ci sahifesinde diyor ki, Yermiik gazasm- 
da miislimanlardan iicbin kisi sehid oldu. Iclerinde Eshab-i kiram- 
dan cok zevat var idi. Ebu Siifyamn dahi bir goziine ok gelerek kor 
oldu "radiyallahii anhiim ecma'in". 

Abdiilhak-i Dehlevi hazretlerinin (Medaric-iin-niibiivve) kita- 
bi, ikinci cild, altiyiizseksendordtincii sahifesinde diyor ki: Sam va- 
lisi Yezid bin Ebi Siifyan vefat edecegi zeman, yerine kardesi 
Mu'aviyeyi vali yapdi. Halife hazret-i Omer, hazret-i Mu'aviyenin 
valiligini tasdik eyledi. Hazret-i Omer vefat edinciye kadar dort se- 
ne ve hazret-i Osman, hazret-i All ve hazret-i Hasen zemanlarmda 
onalti sene Samda vali olarak kaldi. Hicretin kirkbirinci senesinde, 
hazret-i Hasenin halifeligi birakmasi tizerine, mesru' halife oldu. 
Samda yirmi sene de halifelik yapip, yetmissekiz yasmda iken (lak- 
ve) denilen hastahga yakalanarak vefat etdi. Hazret-i Osmam se- 
hid eden katillerin yakalanarak cezalannm hemen verilmesini iste- 
yenlerden idi. Hazret-i All ise, hilafet islerinin kansmamasi icin, bu 
cezamn gecikdirilmesini istedi. Bunun iizerine hazret-i Mu'aviyeyi 
valilikden azl eyledi. imam-i Siiyutmin, imam-i Ahmedin Miisned 
kitabmdan alarak bildirdigi hadis-i serifde, Resulullah "sallallahii 
aleyhi ve sellem, (Ya Rabbi! Mu'aviyeye yazi yazmagi ve hesab 6g- 
ret ve onu azabdan koru!) buyurdu. 

Kisas-i Enbiyamn ve kiymetli din kitablarmm (radiyallahii 
anh) diyerek hayr diia etdikleri ve medh-ii sena eyledikleri ve son 
nefeslerine kadar islamiyyete hizmet icin cahsdiklarim bildirdikle- 
ri, Ebu Stifyana ve oglu Mu'aviyeye "radiyallahii teala anhiima" 
dil uzatanlarm ve Resulullahin bu iki sahabisini kotiiliyenlerin ne 
kadar yanhs yolda olduklan yukandaki yazilardan anlasilmakda- 
dir. 



246 



ESHAB-I KIRAMIN USTUNLUKLERI 

Nisancizade denmekle anilan Muhammed bin Ahmed efendi- 
nin "rahime-hullahu teala" bircok kitablardan tophyarak hazirla- 
digi (Mir'at-i kainat) adindaki tiirkce tarih kitabi, Eshab-i kiramm 
buyuklugiinii, kiymetlerini kisa ve acik anlatmakdadir. Biz de, bu 
kitabdan, oldugu gibi asagiya aliyoruz. Nisancizade, hicretin 962 
yilmda tevelliid, 1031 [m. 1622] yilmda vefat etmisdir. Kitabim on- 
dordiincii Osmanh padisahi olan birinci sultan Ahmed nan zema- 
mnda temamlamisdir. 

Sahabi kime denir: Alimlerin coguna gore, kadm veya erkek, 
cocuk veya biiyiik bir miisliman, Resulullah "sallallahii aleyhi ve 
sellem" efendimizi cok az da olsa, bir kerre goriirse, kor olan, bir 
kerre konusursa ve iman ile vefat ederse, buna sahabi denir. Kafir 
iken goriip de, Resulullahm vefatmdan sonra imana gelen veya 
miisliman iken goriip, sonra minted olan, sahabi degildir. Sahabi 
oldukdan sonra minted olup, Resulullahm vefatmdan sonra, tek- 
rar imana gelen, sahabi olur. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" Cin simfma da Peygamber oldugu icin, Cin de, sahabi olur. 
Birkac sahabiye (Eshab-i kiram) veya (Sahabe) denir. 

Eshab-i kirainin iistiinliigu: (Mevahib-i lediinniyye) kitabmda 
deniliyor ki, Peygamberlerden ve meleklerin tistiinlerinden sonra, 
biitiin yaratilmislarm en iistiinii, Eshab-i kiramdir "aleyhimiirnd- 
van". Eshab-i kiramm her biri, bu iimmetin hepsinden daha iis- 
tiindiirler. Muhammed aleyhisselamin Peygamber olduguna ina- 
nan herkese, ya'ni her mtislimana, hangi irkdan, hangi memleket- 
den olursa olsun, Muhammed aleyhisselamin iimmeti denir. Biz 
miislimanlar, Muhammed aleyhisselamin timmetiyiz. Her neka- 
dar, bir hadis-i serifde, (Uininctim yagmur gibi hayrbdir. Once ge- 
lenler mi, sonra gelenler mi daha hayrhdir bilinemez) buyuruldu 
ise de, sevabm cok olmasi, daha iistiin olmagi gostermez. Ciinki, 
Resulullahi "sallallahii aleyhi ve sellem" gormek gibi iistiinliik 
olamaz. Eshab-i kiram "radiyallahii teala anhiim ecma'in", Sami 
feth etdikleri zeman, hiristiyanlar bunlan goriince, giizel hallerine 
sasdilar ve bunlar Isa aleyhisselamin eshabi olan Havarilerden da- 
ha iistiindiirler dediler ve bunu soylerken yemin etdiler. Dtisma- 
mn da sahid oldugu bir iistiinliige kim ne diyebilir? 

Al-i Imran suresinin yiizonuncu ayet-i kerimesinde mealen, 
(Siz iimmetlerin hayrlisisnuz) ve Tevbe suresinin yiiziincii ayet-i 

-247- 



kerimesinde mealen (Once niiisliman olanlardan, Muhacirlerin ve 
Ensarin once gelenlerinden ve bunlann yolunda gidenlerden Alla- 
hii teala razidir ve bunlar da, Allahii tealadan razidirlar. Allahii te- 
ala bunlar icin, Cennetler hazirladi. Bu Cennetlerin altindan nehr- 
ler akmakdadir. Bunlar Cennetlerde sonsuz olarak kalacaklardir) 
buyuruldu. Bir hadis-i serifde, (Eshabimi sogmeyiniz! Eshabim- 
dan sonra gelenlerden bir kimse, dag kadar altin sadaka verse, Es- 
habimdan birinin bir avuc arpa vererek kazandigi sevaba veya ya- 
risina kavusamaz) buyuruldu. Munavinin ve Beyhekmin bildirdik- 
leri hadis-i serifde, (Eshabim gokdeki yildizlar gibidir. Herhangi 
birisine uyarsaniz, hidayete kavusursunuz!) buyuruldu. Bir hadis-i 
serifde, (Eshabima diismanlik etmekden sakimniz! Allahdan kor- 
kunuz. Onlari seven, beni sevdigi icin sever. Onlara diismanlik 
eden, bana diismanlik etmis olur. Onlari inciten, beni incitmis 
olur. Beni inciten de, elbette Allahii tealayi incitir) buyuruldu. Bir 
hadis-i serifde, (insanlarin en iyisi, benim zemammda bulunan 
miislimanlardir. Onlardan sonra en iyisi, onlari gorenlerdir. Onlar- 
dan sonra da en iyisi, onlari gorenleri gorenlerdir. Onlardan sonra 
gelenlerde iyi olmiyanlar da vardir) buyuruldu. Baska bir hadis-i 
serifde, (Ummetimin en iyisi, benim bulundugum zemanda olan- 
lardir. Onlardan sonra en iyisi, onlardan sonra gelenlerdir. Onlar- 
dan sonra da en iyisi, daha sonra gelenlerdir) buyuruldu. Miinavi- 
nin ve Tirmtizinin bildirdikleri hadis-i serifde, (Beni goren ve beni 
gorenleri goren bir miislimam Cehennem atesi yakmaz) buyurul- 
du. Bu ayet-i kerimeler ve hadis-i serifler, Eshab-i kiramin "radi- 
yallahii teala anhiim ecma'in" ustunlugiinii acikca gostermekde- 
dirler. 

Eshab-i kiramin hepsini "radiyallahii teala anhiim ecma'in" iis- 
tiin bilmemiz, sevmemiz lazimdir. Akaid kitablarmda, soz birligi 
ile deniliyor ki: (Eshab-i kiramm herbirini biiyiik ve iistiin bilmek, 
hepsine iyi gozle bakmak, herbirinin adil ve salih olduguna inan- 
mak lazimdir. Hicbirine dil uzatmamak, la'net etmemek, diisman- 
lik etmemek ve bir kismim sevmek icin baska Sahabilere diisman 
olmakdan sakmmak lazimdir. Bir kismma diismanlik ederek, soge- 
rek, kotiiliyerek, baska kismm sevilmis olacagim sanmakdan ka- 
cinmahdir. Boyle oldugu kesin vesikalarla, kuvvetli senetlerle isbat 
edilmisdir). 

Sahabeden birini, ondan daha yiiksek bir sahabiden, diinyada- 
ki islerinden dolayi daha cok sevmek, fekat otekinin daha iistiin 
olduguna inanmak giinah degildir. Mesela bir kimse, hazret-i Ali- 
nin "radiyallahii teala anh" evladindan olsa, ya'ni seyyid olsa, bu- 
nun icin hazret-i Aliyi hazret-i Ebu Bekrden daha cok sevse, fekat 

-248- 



ahiret icin, hazret-i Ebu Bekri hazret-i Aliden iistiin tutsa, giinah 
olmaz. Ctinki, diinya muhabbeti, insamn elinde degildir. 

Ehl-i siinnetin temel kitablarmdan biri olan ($erh-i Akaid) ki- 
tabinda, Sa'deddm-i Teftazani buyuruyor ki, (Eshab-i kiram ara- 
sindaki ayriliklann, muharebelerin iyi sebeblerle, giizel niyyetler- 
le yapildigma inanmamiz lazimdir. Eshab-i kiramdan birini sog- 
mek, kotulemek caiz degildir. Hazret-i Aise gibi nass ile ustunlii- 
gii bilinen bir sahabiyi kotulemek kiifrdiir. Nass ile bildirilmemis 
bir sahabiyi kotulemek ise, bid'atdir ve biiyiik giinahdir). (Meva- 
hib-i lediinniyye) kitabinda yazili bir hadis-i serifde, (Eshabun 
anildigi zcinan, dilinizi tutunuz! Oiilarin sanlarina layik olmiyan 
bir^ey soylemeyiniz!) buyuruldu. Bir hadis-i serifde, (Eshabundan 
birini sogeni doviiniiz) ve Taberani ile Munavfnin bildirdikleri ha- 
dis-i serifde, (Peygamberleri sogen oldiiriiliir ve Eshabimi sogen 
doviiliir) buyuruldu. Celaleddm-i Siiyuti hazretlerinin (Cami'ussa- 
gir) kitabindaki hadis-i serifde, (Eshabunin kusurlan, yanlis hare- 
ketleri olacakdir. Allahii teala, onlan bana bagi^liyacak, kusurlan- 
ni afv edecekdir) buyuruldu. (Hiilasa-tiil-fetava) kitabinda diyor 
ki, (Hazret-i Ebu Bekri ve hazret-i Omeri sogmek kiifrdiir. Fekat 
hazret-i Aliyi onlardan iistiin sanmak, kiifr degildir. Bid'atdir ve 
dalaletdir). Imam-i a'zam Ebu Hanife hazretlerine, (Ehl-i siinnet 
ve cema'at) mezhebi nedir diye soruldukda, (Hazret-i Ebu Bekr 
ile hazret-i Omerin en iistiin olduklarma inanmak ve Resulullahm 
"sallallahii aleyhi ve sellem" iki damadim sevmek ve abdest ahr- 
ken ayaklardaki iki mest iizerine mesh etmek ve iyi, kotii her mtis- 
limamn arkasmda nemaz kilmakdir) cevabmi verdi. (Adab-iil-me- 
nazil) kitabinda, bir sahabiyi bir kerre sogmek kiifr degildir, dala- 
letdir. Bir veya iki veya tic kerre sogen, doverek ta'zir olunur. Uc- 
den fazla sogen, katl olunur denilmekdedir. 

Ehl-i siinnet alimleri, Eshab-i kiramm "radiyallahii teala an- 
hiim ecma'in" iistiinliik sirasim tice ayirmisdir. 

1 — Muhacirler: Mekke sehri alinmadan once, Mekkeden veya 
baska yerlerden, vatanlanm, memleketlerini terk ederek, Medine 
sehrine hicret edenlerdir. Bunlar, Resulullahm "sallallahii teala 
aleyhi ve sellem" yanma iman ile gelmis veya gelince iman etmis- 
lerdir. Amr ibni As hazretleri bunlardandir. 

2 — Ensar: Medine sehrinde veya bu sehre yakm yerlerde ve 
Evs ve Hazrec adindaki iki arab kabilesinde bulunan muslimanla- 
ra (Ensar) denir "ndvanullahi teala aleyhim ecma'in". Ciinki Re- 
sulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" efendimize her diirlii yar- 
dimda ve fedakarhkda bulunacaklarma soz vermisler ve sozlerin- 

-249- 



de durmuslardir. 

3 — Diger Eshab-i kiram "ndvanullahi teala aleyhim ecma'fn": 
Mekke sehri alindigi zeman ve daha sonra, Mekkede veya baska 
yerlerde imana gelenlerdir. Bunlara Muhacir ve Ensar denmez. 
Yalniz sahabi denir. ibni Esfr izzeddm All Cezrfnin (Cami') kita- 
bmda, Muhacirler Ensardan, Muhacirlerin once gelenleri, Ensarm 
once imana gelenlerinden ve Ensarm once gelenleri, Muhacirlerin 
sonra gelenlerinden daha iistiin oldugu ve fekat, sonra imana ge- 
len nice sahabinin, once imana gelenlerden iistiin oldugu yazihdir. 
Mesela, hazret-i Omer ve Bilal-i Habesi, kendilerinden once ima- 
na gelen nice Sahabiden daha iistiindiirler. tmam-i Siiyutinin (Ta- 
rih-ul-Hulefa) kitabinda diyor ki: Ehl-i siinnet alimleri, soz birligi 
ile bildirmisdir ki, Eshab-i kiramm en iistiinleri, Resulullahm dort 
halifesidir. Bunlardan sonra en iistiinleri, Asere-i mtibessereden, 
ya'ni Cennet ile miijdelenmis olan on kisiden geri kalan altisi ile 
hazret-i Hasen ve hazret-i Hiiseyndir. Bunlardan sonra en iistiinle- 
ri bu oniki kisiden baska, Bedr gazasmda bulunan ucyiizoniic (313) 
Sahabidir. Bunlardan sonra iistiin olan, Uhud gazasmda bulunan 
yediytiz (700) kahramandir. Bunlardan sonra iistiin olan hicretin 
altmci senesinde, agac altmda Resulullaha, (Olmek var, donmek 
yok) diye soz veren bindortyiiz (1400) kisidir. Bu sozlesmege 
(Brat-i Ridvan) denir. 

(Bahr-iil-Ulum) admdaki tefsirde bildirilen hadis-i seriflerde, 
(Uininctiinin en merhametlisi Ebfl Bekrdir. Dinde en kuvvetli 
olan Oincrdir. Hayasi en cok olan, Osinandir. Ahkam-i islainiyyc- 
de her siiali cevablandiran Alitlir. Halal ve harain olanlan en iyi 
bilen Mu'azdir. Kur'an-i kcrfini en giizel okuyan Ubeyy bin 
Ka'bdir. Miinafiklan taniyan, Huzeyfetibni Yemandir. Isa aleyhis- 
selamin ziihdiinii gormek isteyen Ebfl Zerin zflhdflne baksin! Cen- 
net, Selman-i Farisiye asikdir. Halid bin Velid, Allahin kdicidir. 
Hamza, Allahfl tealamn arslamdir. Hasen ve Hiiseyn Cennet 
genclerinin en flstflnfldflr. Ca'fer bin Ebi Talib, Cennetde melek- 
lerle beraber near. Cennet kapisim ilk acacak olan Bilaldir. Benim 
Kevser havuzumdan ilk icecek olan Sflheyb-i Rflmitlir. Kiyamet 
gflnfl melekler ilk once Ebfldderda ile musafeha eder. Her Pey- 
gamberin bir arkadasi vardir. Benim arkadasim Sa'd bin Mu'azdir. 
Her Peygamberin Eshabindan secdikleri vardir. Benim secdikle- 
rim, Talha ve Ziibeyrdir. Her Peygamberin mahrem islerini goren 
yardimcisi vardir. Benim yardimcim, Enes bin Malikdir. Her flm- 
metde hakim vardir. Benim ummetimde hikmeti cok soyliyen Ebfl 
Hflreyredir. Hassan bin Sabitin sozleri Allah tarafindan te'sirlidir. 
Ebfl Talhamn harb meydamndaki sesi, bir firka askerden daha 

-250- 



kuvvetlidir) buyurdu. (Bahr-iil-ulum) kitabini yazan Alaiiddin 
All Semerkandi sekizyiizaltmis (860) senesinde, Anadoluda La- 
rende sehrinde vefat etmisdir. 

imam-i Siiyuti hazretleri (Tanh-ul-Hulefa) kitabmda diyor ki: 
Hadis-i seriflerde, (Ummetimin en merhametlisi Ebu Bekrdir. Al- 
lahii tealamn emrlerini yapmakda en sitldetlisi Omerdir. Hayasi en 
cok olani Osmandir. Ahkam-i islamiyyedeki zorluklan en cok co- 
zen Alidir. Ummetimin en emini Ebu Ubeyde bin Cerrahdir. Um- 
metimin en zahidi Ebu Zerdir. ibadeti en cok olan Ebiidderdadir. 
Ummetimin en halimi ve comerdi Mu'aviye bin Ebi Siifyandir) bu- 
yuruldu. 

Resulullahin valfleri: (Diyar-i Bekr)li kadi Hiiseynin dokuzyiiz- 
kirk (940) senesinde yazdigi (Hamis) kitabmda diyor ki, (Bazan), 
Acem sahi Husrev tarafmdan Yemen valisi yapilmisdi. Imana gel- 
di. Resul aleyhisselam onu vali olarak yerinde birakdi. ilk islam 
valisi Bazandir. Resul aleyhisselam, Halid bin Sa'idi, San'a sehri- 
ne, Ziyad bin Esedi Hadremut sehrine, Ebu Musel Es'ariyi Aden 
sehrine, Ebu Stifyan bin Harbi Necran vilayetine, Mu'aviyenin bti- 
yiik kardesi Yezidi Teyma sehrine, Attab bin Esyedi Mekke sehri- 
ne, Amr bin Asi Umman sehrine vali yapmisdir. Kadi Hiiseyn bin 
Muhammed, hicretin dokuzyiizaltmis (960) yilmda Mekkede vefat 
etmisdir. 

Resulullahin katibleri: Hazret-i Ebu Bekr, Omer, Osman, Ali, 
Talha, Ziibeyr, Sa'd bin Ebi Vakkas, Muhammed bin Seleme, Er- 
kam bin Ebi Erkam, Abdullah bin Erkam, Mugire bin Su'be, 
Ubeyy bin Ka'b, Zeyd bin Sabit, Ebu Siifyan bin Harb ve oglu 
Mu'aviye ve biiyiik kardesi Yezid bin Ebissiifyan, Halid bin Velid, 
Amr ibni As, Huzeyfe bin Yemandir. Bunlardan baska da katible- 
ri vardi. Hepsi kirkiic kisidir. iclerinden en cok katiblik yapan, 
Zeyd bin Sabit ile Mu'aviye bin Ebissiifyan idi "radiyallahii teala 
anhiima". 

Yabanci memleketlere gonderdigi elcileri ondort kisidir. Bun- 
lardan biri Amr bin As hazretleridir. Bunu Ummana elci olarak 
gondermisdir. Sonra Ummana vali yapmisdir. 

(istPab) admdaki kitabda, ikibinyediyiizyetmis erkek ve iic- 
yiizseksenbir aded kadm Sahabmin hal tercemesi yazihdir. (IstPab 
IT ma'rifetil Eshab) kitabini yazan hafrz Yusiif bin Abdullah Kur- 
tubi 463 [m. 1071] de vefat etmisdir. (Mevahib-i lediinniyye) kita- 
bmda diyor ki, Resulullahin "sallallahu aleyhi ve sellem" vefatma 
kadar imana gelenler sayisiz ve hesabsizdir. Mekke fethinde on- 
bin, Tebiik gazasmda yetmisbin, veda' haccinda doksanbin ve Re- 

-251- 



sulullah vefat etdigi zeman yeryiiziinde yiizyirmidortbinden ziyade 
Sahabi mevcud idi. 

Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" akrabasmdan birkac 
kisiden baska, Eshab-i kiramm hepsi "radiyallahii teala anhiim ec- 
ma'm" yasca, Resulullahdan kiiciik idiler. 

(Fevayih-i Miskiyye) kitabmda, imam-i Vakididen alarak diyor 
ki, Sahabe-i kiramdan en son vefat edenler sunlardir: 

Abdullah bin Ebi Evfa "radiyallahii teala anh" hicretin sekse- 
naltisinda Kufe sehrinde vefat etdi. 

Abdullah bin Yesr, seksensekiz yilmda Samda vefat etdi. 

Sehl bin Sa'd "radiyallahii teala anh" hicretin doksanbirinde 
yiiz yasmda Medinede vefat etdi. 

Enes bin Malik, doksanuc yilmda Basrada vefat etdi. 

Ebuttufeyl Amir bin Vasile, hicretin yiiziincii senesinde Mek- 
kede vefat etdi. Sahabe-i kiramm en son vefat edeni budur. 

Resul aleyhisselam, vefatmdan sonra kimin halife olacagim 
hicbir zeman, hicbir kimseye acikca bildirmedi. Vefatmdan sekiz 
giin once, hazret-i Ebu Bekri kendi yerine imam ta'yin buyurarak, 
halife olacagma isaret eyledi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" hasta olmadan cok evvel bir kerre mescide cikmayip, nemazi 
kilsmlar diye emr buyurdu. Hazret-i Ebu Bekr bulunmadigi icin, 
hazret-i Omer imam oldu. Resul aleyhisselam, hazret-i Omerin 
sesini isitince, (Hayir, hayir, Allahii teala ve miislimanlar Ebu 
Bekrden razidirlar, Ebu Bekr nemazi kildirsin!) buyurdu. Bir ker- 
re de, hazret-i Aliye karsi buyurdu ki: (Eshabim arasinda senin en 
iistiin olmani Allahii tealadan iic kerre istedim. Allahii teala, Ebu 
Bekrin en iistiin olmasindan razi oldu). Resulullah "sallallahii 
aleyhi ve sellem", kendisinden sonra hazret-i Ebu Bekrin halife 
olacagim, bircok zeman isaret buyurmusdu. Mesela, Medmeye 
hicret buyurup, Mescid-i serif yapihrken, mubarek eliyle temele 
bir tas koyup, hazret-i Ebu Bekre; tasim benim tasimm yanma 
koy, buyurdu. Sonra hazret-i Omere; tasim Ebu Bekrin tasimn ya- 
nma koy buyurdu. Sonra hazret-i Osmana; tasim Omerin tasimn 
yamna koy buyurdu. Hazret-i Osman tasim Omerin tasimn yanma 
koyunca, (Benden sonra, bunlar halffelerimdir) buyurdu. imam-i 
Ahmedin Miisnedinde ve Miinavinin (Kiinuz-iiddekaik) kitabmda 
bildirilen hadis-i serifde, (Benden sonra, su ikisine tabi' olunuz: 
Ebu Bekr ve Omere) buyuruldu. Bir kerre bir kadm gelip bir sey 
istedi. Sonra gel buyurdu. Gelip sizi bulamazsam ne yapayim, de- 
yince, (Beni bulamazsan Ebu Bekre git! Benden sonra halffem 
odur) buyurdu. Vefat edeceklerine yakin, (Bana kagid kalem geti- 

-252- 



riniz! Ebu Bekre birseyler yazacagim) buyurdu ve sonra, (Allahii 
teala ve muslimanlar Ebu Bekrden razidirlar) dedi. Allame ibniil 
Hemmam (Miisayere) admdaki kitabmda diyor ki: Allahii teala, 
hazret-i Ebu Bekrin halife olacagini Resuliine "sallallahil teala 
aleyhi ve sellem" bildirmisdi. Fekat, iimmetine soylemesini emr et- 
memisdi. 

Hazret-i Ebu Bekr, Resulullahdan iki sene ve birkac ay sonra 
diinyaya geldi. Babasi, Ebu Kuhafe Osmandir. Yedinci babasi 
olan Miirre, Resulullahm da yedinci babasidir. ismi onceden Ab- 
diilka'be idi. Resul aleyhisselam Abdullah olarak degisdirdi. Ebu 
Bekr, Bekrin babasi demekdir. Bekr isminde oglu yokdur. Fekat, 
Arabistandaki adete gore, oglu olmak icin, bir erkek babasi diye 
soyadi konulurdu. Bunun icin, kendisine Ebu Bekr demis idi. Ce- 
hennemden azad oldugu, cesidli hadis-i seriflerde bildirildigi icin, 
(Atik), ya'ni (azad olmus adam) da denir. Resulullahm mi'racim 
isitir isitmez, inanarak kafirleri saskma cevirdigi icin, Allahii teala 
(Siddik) ismini vererek sereflendirdi. Beyaz yiizlii, za'if, nurlu bir 
zat idi. Imana gelmeden evvel Kureys kafirlerinin ileri gelenlerin- 
den, biiyiiklerinden, sayih olanlanndan ve sozii tutulanlarmdan 
idi. Imana gelmeden once de, cok afif, agirbash, dogrulukla mes- 
hur idi. Hie serab icmemis, si'r soylememisdi. Mekkenin sayih 
tiiccarlarmdan olup, pek zengin idi. Cok hayr yapar, iyiligi sever- 
di. Imana gelmeden evvel, Resulullah ile genclik arkadasi idi. Cok 
sevisirlerdi. Ticaret icin gitdigi yerlerde, ahir zeman Peygamberi- 
nin gelecegini, kendisinin ona sahabi olacagini, kahinlerinden ve 
din alimlerinden cok isitmisdi. Resulullah cagirmca, seve seve he- 
men imana geldi. Annesi Ummiilhayr da, ilk imana gelenlerden- 
dir. Fekat babasi Osman, ancak Mekkenin fethinde, cok yasli 
iken imana geldi. Eshab-i kiram arasmda, babasi, anasi ve cocuk- 
larmm ve torunlarmin hepsi imana gelen, Ebu Bekrden baska 
kimse yokdu. 

Mekkede iken ve hicret ederken ve Medmede her gazada ve 
harb olmiyan zemanlarda Resulullahm yamndan aynlmadi. Bir 
iki def a izn ile aynlmisdir. Resulullahm sadik dostu ve sir arkada- 
si ve her isinde miistesan idi. (Allahii teala, beni dort vezir ile kuv- 
vetlendirdi. ikisi melekdir. ismleri Cebrail ve Mikaildir. Ikisi de 
insandir. ismleri Ebu Bekr ve Omerdir) hadis-i serifi, serefinin 
yiiksek oldugunu gostermekdedir. Eshab-i kiram, Resulullahm 
yamnda, halka olarak otururlardi. Resul aleyhisselam, sag yanma 
Ebu Bekri, sol yanma Omeri oturturdu. Ebu Bekrin iistiine ve 
yok iken onun yerine, kimseyi oturtmazdi. Yeri bos kahrdi. Giizel 
huylan, cesareti, comerdligi, ilmi, zekasi ve hele takvasi Sahabe- 

-253- 



nin hepsinden fazla idi. Hazret-i All, (icimizde en cesur Ebu Bekr- 
dir) buyurdu. Resulullah vefat edince, Arabistandaki koylulerin 
cogu dinden cikdi, miirted oldular. Hazret-i Ebu Bekr, halife olun- 
ca, murtedlerle harb etmegi emr buyurdu. Eshab-i kiram, butun 
Arabistana karsi nasil harb edebiliriz dediler. Kilmcim cekip iler- 
ledi. Eshab-i kiram arkasmdan yuruduler. Velleyl suresinin onye- 
dinci ayet-i kerimesi ile sena buyuruldu. Resul aleyhisselamm 
(Ebu Bekrin mah gibi hicbir kimsenin mah bana faideli olmadi) 
buyurdugu, imam-i Ahmedin Musnedinde ve Munavide yazilidir. 
Ticaretden butun kazancim Resulullah icin dagitdi. 

Halife iken, agir bir sual cikmca, cevabim Kur'an-i kerimde, 
bundan sonra bildigi hadis-i seriflerde arardi. Bulamaymca, Saha- 
beye sorardi. Hadis-i serif ile cozemezler ise, birlikde arasdinrlar, 
soz birligi olursa, oylece yapardi. Soz birligi olmazsa, kendi ictihad 
ederdi. Hazret-i Omer "radiyallahu teala anh" halife iken, 
Kur'an-i kerimde ve hadis-i seriflerde bulamadigim, Ebu Bekrin 
"radiyallahu teala anh" ictihadmda bulursa, ona uyardi. Bulamaz- 
sa, kendi ictihad ederdi. 

Zekasi sasilacak kadar cokdu. Birgun Resul aleyhisselam, (Al- 
lahii teala, bir kuluna, diinya ile ahiretden hangisini istersin dedi. 
O kul, Rabbimin yaninda olan ni'metleri isterim dedi) buyurunca, 
Resulullahm vefat edecegini hemen anlayip cok agladi. Eshab-i ki- 
ram, hazret-i Ebu Bekrin bu cabuk anlayisina sasip kaldilar. Resul 
aleyhisselam, (Kur'an-i kcrfini en cok bilen, imam olur) buyur- 
musdu. Vefat edecegi zeman, hazret-i Ebu Bekrin imam olmasim 
emr edince, Eshab-i kiram arasinda, Kur'an-i kerimi en cok anh- 
yanin kendisi oldugu haber verilmis oldu. Hadis-i serifleri ve Re- 
sulullahm edeblerini en cok bilen o idi. Eshab-i kiram, sikisdiklan 
seyleri ondan sorar, ogrenirlerdi. Kendisinden bizlere az sayida 
hadis-i serif ulasmasmm sebebi, Resulullahdan sonra az yasadigi 
ve bu kisa zemam, murtedlerle ve asilerle savasda gecirdigi icindir. 
Ru'ya ta'birinde, Eshab-i kiramin en ustunu idi. Tabi'inin buyuk- 
lerinden olan ve ru'ya ta'biri ile meshur olan ibni Sirin, (Resulul- 
lahdan sonra, ru'ya ta'birinde en ustun olan Ebu Bekrdir) demis- 
dir. Arab kabilelerinin ve hele Kureys kabilesinde olanlarm soyla- 
rini saymakda en bilgili idi. ileriyi gorusu, bulusu, tedbir ahsi da, 
herkesden ustun idi. Resul aleyhisselam dunya islerinin hepsini 
ona damsirdi. Bir hadis-i serifde, (Cebrail bana dedi ki: Allahii te- 
ala Ebu Bekr ile dam$mayi sana emr ediyor) buyuruldu. Al-i im- 
ran suresi yuzellidokuzuncu ayetinde, (islcrindc onlara dams!) 
emri, hazret-i Ebu Bekr ve hazret-i Omer ile musavere etmek icin 
geldi. Eshab-i kiram arasinda, Kur'an-i kerimin hepsini ezberliyen 

-254- 



birkac kisiden biri, hazret-i Ebu Bekrdir. 

Hazret-i Ebu Bekrin, Peygamberlerden sonra insanlarm en iis- 
tiinii oldugunu gosteren ayet-i kerimeler ve pek cok hadis-i serif 
vardir. Bunlardan birkacim bildirelim: 

Tevbe suresinin kirkbirinci ayetinde mealen, (Magaradaki iki 
kisinin ikincisi) buyuruldu. Bu ayet-i kerime, hazret-i Ebu Bekri 
"radiyallahii teala anh" medh etmekdedir. Velleyl suresinin besin- 
ci ayeti, hazret-i Ebu Bekrin sanini bildirmekde oldugu, soz birligi 
ile haber verilmisdir. Yine bu surenin onyedinci ayeti, hazret-i Ebu 
Bekr icin nazil oldu. Bekara suresinin 274. cii ayeti, Ebu Bekr hak- 
kmda nazil oldugu da bildirilmekdedir. Ciinki, sadaka vermenin 
cesidli sevablanna kavusmak icin, geceleri onbin altunu gizli ola- 
rak, onbin altunu da, gozoniinde olarak ve giinduzleri de boyle 
onarbin altunu sadaka vermisdir. 

Deyleminin bildirdigi ve Miinavide yazili olan hadis-i serifde, 
(Ebu Bekr-i Siddik, insanlarm en iyisi ve en ustiinudiir. Yalniz 
Peygamber degildir) buyuruldu. Yine Deyleminin bildirdigi ve 
Miinavide yazih hadis-i serifde, (Ebu Bekrin ismi, gok ehli arasin- 
da atikdir. Yeryiiziinde de atikdir) buyuruldu. 

Ebu Nu'aymm "rahime-hullahii teala" bildirdigi ve Miinavide 
yazili hadis-i serifde, (Ebu Bekr, Allahii tealamn atesden azad et- 
digi kimsedir) buyuruldu. 

Bir hadis-i serifde, (Peygamberlerden baska Ebu Bekrden da- 
ha iistiin bir kimse iizerine giine§ dogmadi) buyuruldu. 

Bir hadis-i serifde, (Hicbir kimse, bana sohbeti ile ve mah ile 
Ebu Bekr kadar faideli olmadi. Eger Rabbimden baska dost edin- 
seydim, Ebu Bekri dost edinirdim) buyuruldu. 

Bir hadis-i serifde, (Ummetimden en once Cennete girecek 
olan, Ebu Bekrdir) buyuruldu. 

Deyleminin "rahime-hullahii teala" bildirdigi ve Miinavide ya- 
zili bir hadis-i serifde, (Ebu Bekri sevmek ve ona siikr etmek, iim- 
metimin hepsi iizerine vacibdir) buyuruldu. 

Hatib-i Bagdadinin "rahime-hullahii teala" bildirdigi ve Miina- 
vide yazih hadis-i serifde, (Kiyamet giinii, insanlarm hepsi hesab 
olunur. Yalniz Ebu Bekr olunmaz) buyuruldu. 

Bir hadis-i serifde, (iyi huylar iicyiizaltmis danedir. Allahii te- 
ala dilerse, bir kuluna bu huylardan birini verir. Bu huyundan do- 
layi, onu Cennete sokar) buyuruldukda, hazret-i Ebu Bekr, (Ya 
Resulallah! O huylardan birisi bende var midir?) dedikde, (Evet, 
sende o huylann hepsi vardir) buyuruldu. 

-255- 



Birgiin, (Ey mutmainne olan nefs!..) ayet-i kerimesi sonuna ka- 
dar okundu. Hazret-i Ebu Bekr "radiyallahii teala anh", (Ya Re- 
sulallah! Bu ne giizel seydir) dedikde, (Sen oliirken, melek, sana 
boyle soyliyecekdir) buyurdu. 

Hazret-i Ebu Bekr, bir kerre Sahabeden birine incindi. Resul 
aleyhisselam bunu isitince, Eshab-i kirami toplayip, (Allahii teala, 
beni size Peygamber gonderdi, inanmadmiz. Yalniz Ebu Bekr 
inandi. Bana mah ile, cam ile yardim etdi. Benim hatirim kin, bu 
arkadasimi incitmeyiniz!) buyurdu. O giinden sonra hie kimse, 
hazret-i Ebu Bekri incitecek bir sey soylemedi ve yapmadi "radi- 
yallahii teala anh". 

Bir hadis-i serifde, (Cebrail aleyhisselama, hazret-i Omerin iis- 
tiinliiklerini sordum. Cebrail bana, Omerin iistiinliiklerini, Nun 
aleyhisselamin peygamberlik zemam kadar, (ya'ni 950 sene) anlat- 
sam bitiremem. Bununla beraber, Omerin biitiin iyilikleri Ebu 
Bekrin iyiliklerinden birisi kadardir dedi) buyurdu. 

En cok kimi seviyorsun, ya Resulallah "sallallahii teala aleyhi 
ve sellem" denildikde, (Aiseyi) buyurdu. Erkeklerden kimi dedik- 
lerinde, (Aisenin babasim) buyurdu. Ondan sonra kimi denildik- 
de, (Omer bin Hattabi) buyurdu. 

Birgiin, hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omeri "radiyallahii teala 
anhuma" gostererek, (Bu ikisi Peygamberlerden baska, Cennetde- 
ki insanlarin en ustiinutliir) buyurdu. 

Birgiin, Resulullahin sag yanma Ebu Bekr, sol yanma Omer 
"radiyallahii teala anhuma" geldiler. Mubarek elleri ile herbirinin 
elinden tutup, mescid-i serif e girdi ve (Kiyamet giinii, iiciimiiz boy- 
le geliriz) buyurdu. 

Birgiin hazret-i Ebu Bekrle hazret-i Omeri goriince, (Bu ikisi 
benim goziim ve kulagim yerindedir) buyurdu. 

Birgiin bu ikisine karsi, (Beni ikiniz ile kuvvetlendiren Allahii 
tealaya hamd olsun!) buyurdu. 

Bir hadis-i serifde, ikisine karsi, (ikinizin uyusdugunuz her sey- 
de, sizden ayrilmam) buyurdu. 

Deyleminin "rahime-hullahii teala" bildirdigi ve Miinavide ya- 
zih hadis-i serifde, (Her Peygamberin halili vardir. Benim halilim 
Ebu Bekrdir) buyurdu. 

Bir hadis-i serifde, (Her Peygamberin iimmeti arasindan cok 
sevdigi kimseler vardir. Benim secdigim, Ebu Bekr ve Omerdir) 
buyuruldu "radiyallahii teala anhuma". 

Bir hadis-i serifde, (Ummetimden, la ilahe illallah kelimesini 

-256- 



istedigim gibi, Ebu Bekr ile Omeri sevmelerini de istiyorum) bu- 

yurdu "radiyallahii teala anhiima". 

Ibni Adinin "rahime-hullahii teala" bildirdigi ve Munavide ya- 
zih olan hadis-i serifde, (Ebu Bekr ile Omeri sevmek imandir. 
Bunlara diismanlik kiifrdiir) buyurdu. Bu hadis-i serifden dolayi, 
alimlerin hepsi, hazret-i Ebu Bekr ile hazret-i Omere sogmek ve 
diismanlik etmek kiifr oldugunda soz birligine varmislardir ve Al- 
lahii teala, sfilere la'net etsin demislerdir. 

Bir hadis-i serifde, (Ebu Bekrin imam, biitiin insanlarin imaii- 
lari toplami ile dartilsa, Ebu Bekrin imam claha agir gelir) buyurul- 
du "radiyallahii teala anh". 

Hazret-i Ali buyuruyor ki, (Hangi iyilikde birinciligi kazanmak 
istedimse, Ebu Bekri hepsinde kendimden ilerde buldum). Yine 
buyuruyor ki, (Resulullahdan sonra insanlarin en hayrlisi Ebu 
Bekr ile Omerdir. Bir mu'minin kalbinde, benim sevgim ile Ebu 
Bekre ve Omere diismanlik birarada bulunamaz). Hazret-i Ali her 
hutbesinde, (Ya Rabbi! Hulefa-i rasidmi lslah eyledigin gibi, bizi 
de lslah eyle!) derdi. Hulefa-i rasidin kimlerdir denildikde, gozleri 
yasla dolup, (Onlar, benim cok sevdigim, Ebu Bekr ile Omerdir) 
buyurdu. 

Hazret-i Omer "radiyallahii teala anh" daima (Ebu Bekr bizim 
seyyidimizdir) derdi. Yine o, (Keski, Ebu Bekrin gogsiinde bir ki- 
ll olsaydim) buyurdu. Yine o, (Cennetde, her an Ebu Bekri gor- 
mek isterim) derdi. Yine hazret-i Omer, (Hicbir iyilikde, Ebu Bek- 
re yetisemedim) buyurdu. 

Hazret-i Ebu Bekrin "radiyallahii teala anh", re'feti, merhame- 
ti pekcok oldugu icin, ona (Evvah) derlerdi "radiyallahii teala 
anh". 

Cebrail aleyhisselamin Resulullah ile konusdugunu, yalmz haz- 
ret-i Ebu Bekr "radiyallahii teala anh" isitirdi. 

Biiyiik alim Bedreddm Mahmud bin Ahmed Ayni "rahime- 
hullahii teala" (Zeyniil-mecalis) kitabmda diyor ki, hazret-i Ebu 
Bekr-i Siddik "radiyallahii anh", (insana zarar dilinden gelir) ata 
soziine gore, Allahii tealamn razi olmadigi birseyi soylememek 
icin, oniki sene mubarek agzma tas koyardi. islamiyyete veya ede- 
be uygun birsey soyliyecegi zeman, tasi cikanrdi. Yaz gunlerinde 
oruc tutar, kis gunlerinde tutmazdi. Allahii tealadan o kadar cok 
korkardi ki, bir kus goriip, (Ey kus ne mutlu sana ki meyveleri yir- 
sin. Yapraklar arasmda golgelenirsin. Kiyametde hesaba cekil- 
mezsin. Keski, Ebu Bekr de senin gibi olsa idi) demisdi. Bir kerre 
de, (Keski bir yesil ot olaydim. Hayvanlar beni yiyeydi. Boylece, 

- 257 - Eshab-i Kiram - F:17 



kryamet giinii yaratilip hesaba cekilmeseydim) buyurdu. 

Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" vefat edince, Ensar bi- 
raraya toplamp, bizden bir emir, Muhacirlerden de bir emir olsun 
dediler. Hazret-i Ebu Bekr "radiyallahii teala anh", bunu isitince, 
hazret-i Omeri "radiyallahii teala anh" yamna ahp, oraya geldi ve 
(Halifeler Kureys kabilesindendir) hadis-i serifini okudu. Hazret-i 
Omer de (Ey Ensar! Resulullahin hazret-i Ebu Bekri imam yapdi- 
gim unutdunuz mu? Hanginiz Ebu Bekrden daha iistiin oldugunu 
soyliyebilir?) dedi. Ensarm hepsi birden (Ebu Bekrden daha iistiin 
olmagi soylemekden Allahii tealaya sigminz) dediler. Hepsi Ebu 
Bekri "radiyallahii teala anh" halife secdiler. Hazret-i Ali ile haz- 
ret-i Ziibeyr "radiyallahii teala anhiima" orada yokdu. Ertesi giin 
bunlar da mescide gelip, Eshab-i kiramm hepsi "radiyallahii teala 
annum ecma'm" hazret-i Ebu Bekri "radiyallahii teala anh" soz- 
birligi ile halife yapdi. Tefsir kitablannda diyor ki: Feth suresinin, 
(Arabdan size uymiyanlara soyle...) mealindeki emri, hazret-i Ebu 
Bekrin hilafetinin hak ve dogru oldugunu gostermekdedir. Ciinki, 
bu ayet-i kerime geldikden sonra, mtislimanlan kafirlere karsi ga- 
za etmege cagirmak, hazret-i Ebu Bekrin "radiyallahii teala anh" 
miirtedler ile gazaya cagirmasindan sonra oldugu muhakkakdir. 
Bu ayet-i kerimede mealen (Ona ita'at ederseniz, Allahii teala si- 
ze sevab verir) buyuruluyor. Hazret-i Ebu Bekrin hilafeti "radiyal- 
lahii teala anh" haksiz olsa idi, ona ita'at edenlere sevab verilir de- 
nilmezdi. 

Emir Cemaleddin Yusiif Zahirinin (Mevridil-letafe) kitabmda 
diyor ki, Allahii teala, biitiin insanlar arasmda iic kimseye halife 
demisdir: Adem aleyhisselama, Daviid aleyhisselama ve hazret-i 
Ebu Bekre "radiyallahii teala anh". 

Hazret-i Ebu Bekr, hazret-i Omeri "radiyallahii teala anhiima" 
hakim yapdi, hazret-i Osmam "radiyallahii teala anh" katib yapdi. 
Ebu Ubeyde "radiyallahii teala anh" de emniyyet amiri idi. Resu- 
lullahin "sallallahii teala aleyhi ve sellem" giimtis yiiziigiinu par- 
magma takdi. Halife olunca da, ticaretini birakmadi. Eshab-i ki- 
ram "radiyallahii teala anhiim ecma'in" ticaret yapmasim uygun 
gormeyip, kendisine Beyt-iil-maldan giinde yanm koyun ve sene- 
de 2500 akce giimiis ve yazhk ve kishk birer kat elbise verildi. 

Mir'at-i kainat kitabmdan alman yazi burada temam oldu. 



Allahiimme inni euzii-bikc min azabil-kabri ve min azabinnar 
ve min fitnetil mahya velmemati ve min fitnetil Mesihiddeccal. 



258 



HAZRET-I MU'AVIYE 
"radiyallahii anh" 

Hazret-i Mu'aviyenin buyukliigiinii, ustunlugiinii, islam alimle- 
rinin cogu kitablarmda bildirmis ve bu yazilarmi ayet-i kerimeler- 
le ve hadis-i seriflerle isbat etmislerdir. Tiirkce (islamda ilk Fitne) 
ve (Hak Soziin Vcsikalan) kitablarmda bu yazilardan ve vcsikalar- 
dan cogu bildirilmisdir. Asagida birkac satir daha yazmak uygun 
goriildii. Bu yazdar, biiyiik islam alimi ibni Hacer-i Mekki hazret- 
lerinin (Tathiriilcenan vellisan) kitabindan terceme edilmisdir. Bu 
kitab, ikinci def a olarak 1385 (m. 1965) ydinda Misrda basilmisdir. 
Besinci sahifede buyuruyor ki: 

Hazret-i Mu'aviyede "radiyallahii teala anh", muslimanhk se- 
refi ve Eshabdan olmak serefi ve hadis-i seriflerde ovulmiis olan 
Kureys kabilesinden olmak serefi ve Resulullaha "sallallahii aley- 
hi ve sellem" nikah ile akraba olmak serefi toplanmisdir. Bu akra- 
ba olmak serefi, o kadar yiiksek bir serefdir ki, boyle akraba olan- 
larm Cennetde Resulullahm yaninda bulunacaklan bildirilmisdir. 
Saydigimiz ustiinliiklerden herhangi birisi, bir miislimanda bulu- 
nursa, onu sevmek lazim gelir. Bu sereflerin hepsinin toplanmis ol- 
dugu bir zatin ise ne kadar cok sevilecegini, akh ve insafi olan her- 
kes kolayca anlar. 

Eshab-i kiram arasmdaki aynhklar, dogiismeler, birbirlerini 
sevmedikleri icin degildi. Mesela, Halid ibni Velid ile Sa'd bin Ebi 
Vakkas "radiyallahii teala anhiima" birsey iizerinde uyusamamis- 
lardi. Bir kimse, Sa'd ibni Ebi Vakkasm yaninda, Halid bin Velidi 
kotiilemege basladi. Sa'd ibni Ebi Vakkas, bunu hemen susdurup, 
(Sus, ona birsey soyleme! Aramizdaki aynhk, din kardesligimizi 
bozmaz) buyurdu. Bunun gibi, hazret-i Ah, sokakda Ziibeyr bin 
Avvam ile karsilasdi. Hazret-i Osman icin olan birseyden dolayi, 
birbirleriyle sertce soylesdiler. Ziibeyrin oglu Abdullah, bundan 
dolayi, hazret-i Ahyi sovmege baslarken, babasi cok kizdi ve oglu- 
nu dogdii. 

Bir hadis-i serffde buyuruldu ki, (Ummetimin azabi diinyada ve- 

rilir.) Ya'ni diinyada ummetimin arasmda olan fitneler, sikmtilar, 
giinahlarmm dokiilmesine sebeb olur. Bunun gibi, daha nice hadis-i 
serifler bildiriyor ki, Eshab-i kiram arasmdaki muharebeler, yalmz 

-259- 



diinyada olan aynlikdir. Ahiretde, hepsine sevab, ya'ni Cennet var- 
dir. Eshab-i kiramm her biri "radiyallahii teala anhiim ecma'fn" her 
isinde, Allahii tealanm rrzasim, sevgisini kazanmaga cahsir ve Onun 
emrine uymak zan etdikleri ise sanhrlardi. Ehl-i siinnet alimleri "ra- 
hime-humullahii teala" soz birligi ile bildiriyor ki, bir musliman, bii- 
yiik giinah isleyince kafir olmaz. O halde, hazret-i All ile muharebe 
eden Eshab-i kirama "radiyallahii teala anhiim ecma'fn" kafir de- 
mek, la'net etmek, onlan sogmek, hie caiz olmaz. 

Muslimanlarm en kiymetli ve temel iki kitabmdan biri olan 
(Muslim) sahihinde ve baska kitablarda diyor ki, hazret-i Mu'avi- 
ye "radiyallahii teala anh", Resulullahin katibi idi. Yamnda yazar- 
di. Zeyd bin Sabit "radiyallahii teala anh" vahy yazardi. Mu'aviye, 
hem vahy, hem de mektub yazardi. 

Abdullah ibni Mubarek "rahime-htillahii teala" buyuruyor ki, 
(Hazret-i Mu'aviye "radiyallahii teala anh", Resulullahin "sallalla- 
hti aleyhi ve sellem" yamnda giderken, atmin burnuna giren toz, 
Omer bin Abdiil'azizden bin kerre daha kiymetlidir). Buradan, 
hazret-i Mu'aviyenin ne kadar yiiksek oldugu acikca anlasilmakda- 
dir. Hazret-i Mu'aviyenin "radiyallahii anh" iistiinlugiinii anlatma- 
ga su hadis-i serif yetisir: Tirmiizi "rahime-hiillahii teala" bildiriyor 
ki, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" buyurdu: (Ya Rabbi! 
Onu hadi ve miihdi eyle!) Ya'ni, Onu dogru yola ulasdir ve dogru 
yola ulasdinci eyle!) 

Mu'cizelerine Ahmcdin, yokdur adedle hesab, 
etdiler amma sahabe, ondan tic bini ta'dad. 

Mu'cize, herkim nebtdir, sidkma olur delil, 
$6yle ki, gun oldugunu haber verir afitab. 

Mu'cize, bir de goriilse, yetisir tasdik icin, 
gostermi$dir, hod Muhammed, mu'cizat-i bi hesab. 

Sidkma Kur'an yeter ki, Hak sozudur subhesiz, 
zira tisttindtir belagatde, cumleye ol kitab. 

Soyle ki, tin ve beser misiini yapamaddar, 
ta ki bildiler, kelamullah imis biirtiyab. 



260- 



IYI INSAN OLALIM, HEP IYILIK YAPALIM! 

Allahii teala, iyi insani sever, Allahii tealanin sevgisini kazan- 
mak icin cahsana (Salih insan), (iyi insan) denir. Allahii tealanin 
sevgisini kazanmis olana (Veil), (Evliya) denir. Baskalarimn da iyi 
insan olmasi icin calisan Veliye (Miirsid) denir. iyi insan olmak 
icin, Allahii tealaya karsi iyi olmak ve Peygamber efendimize kar- 
si iyi olmak ve biitiin insanlara karsi iyi olmak lazimdir. Bir kimse- 
de bu iic iyilikden biri bulunmazsa, buna iyi insan denilemez. Alla- 
hii tealaya karsi iyi olmak, Onun var olduguna, bir olduguna, her- 
seyi Onun yaratdigma, yapdigina inanmak demekdir. Her insamn, 
her canhnin ve her cansiz cismlerin ve kuvvetlerin yapdiklan her- 
seyi, O irade edip, dileyip halk etmekde, var etmekdedir. Muham- 
med aleyhisselama karsi iyi olmak, Onun Allahii tealanin Peygam- 
beri olduguna, biitiin Peygamberlerin ve biitiin insanlarm en iistii- 
nii, en kiymetlisi olduguna ve her soziinii Allahii teala tarafmdan 
soyledigine (lman etmek), inanmak ve Ona tabi' olmak, uymakdir. 
Onun sozlerine (Hadfs-i serif) denir. Ona inanmak ve uyabilmek 
icin, Onun sozlerini, hareketlerini ve islerini, iyi ve fena dedikleri- 
ni ogrenmek lazimdir. Ya'ni (ilm) lazimdir. 

Miislimamn ogrenmesi lazim olan bilgilere (islam ilmleri) de- 
nir. Islam bilgileri ikiye aynhr: (Din bilgileri) ve (Fen bilgileri). 
Din bilgileri de ikiye aynhr: (Beden bilgileri) ve (Kalb ile lman bil- 
gileri). Beden bilgileri, yapilmasi iyi ve lazim [Farz] olan ve yapil- 
masi fena ve yasak [Haram] olan seyleri bildiren ilmlerdir. Din 
ilmlerini Muhammed aleyhisselam bildirdi. Bunlara (islamiyyet) 
denir. Beden bilgilerine (Ahkam-i ilahiyye) veya (Ahkam-i isla- 
miyye bilgileri) denir. islamiyyeti dogru olarak ogrenip anlatan ve 
kitablarma yazan alimlere (Ehl-i siinnet alimleri) denir. Ehl-i stin- 
net alimleri, bu ilmleri, (Kur'an-i kerim)den ve (Hadis-i serif)ler- 
den anlamislar, kendi diisiincelerini kansdirmamislardir. Kendi 
diisiincelerini de kansdiran alimlere (Bid'at ehli) veya (Dinde re- 
formcu), ya'ni sapik denir. Ehl-i siinnet alimleri, ilmde (ictihad) 
derecesine yiikselmis olan miirsidlerdir. Zemanlannda mevcud 
olan fen bilgilerine de asinadirlar. 

Bir Miirsid-i kamilin sohbetinde, ya'm yamnda bulunup, ah- 
kam-i islamiyye bilgilerini isiten kimse, hem ahkam-i islamiyyeyi 
ogrenir. Hem de, Onun mubarek kalbinden yayilan nurlara kavu- 

-261- 



sur. Bu nurlarm yayilmasma (Feyz) denir. Giines, daima, gordiigii- 
miiz ziyalan nesr etdigi, yaydigi gibi, (ultra-viyole) ve (infera ruj) 
dedigimiz, goriilemiyen sualar da nesr etmekdedir. Goremedigimiz 
(Laser), (Rontgen), (Katod) ve (Oliim) sualan da vardir. Herbiri- 
ni hasil eden kaynaklan vardir. Resulullahm mubarek kalbinden 
daima hasil olan, devamli fiskiran, goriinmiyen sualar da vardir. Bu 
sualara [rsmlara] (Nur) denir. Bu sualar, Eshab-i kiramin, ya'ni ya- 
mnda bulunan muslimanlarm kalblerine, isti'dadlan, ya'ni alabile- 
cekleri kadar geldi. Herkesin isti'dadi, islamiyyete uydugu kadar- 
dir. Eshab-i kiramin her biri, Ehl-i siinnet alimi idi. Her biri, kendi- 
sine gelen nurlardan, feyzlerden, Resulullaha olan imanmm ve mu- 
habbetinin kuvveti kadar alabildi. Ebu Bekr-i Siddikm imam ve 
sevgisi, hepsinden cok oldugu icin, hepsinden cok feyz aldi. Birisi- 
ni sevmek, onun sevdiklerini sevmek, onu iizenleri sevmemek, her 
isinde ona tabi' olmak, hizmet etmekdir. insamn kalbi, fosforesans 
madde gibidir. Aldigi nurlari sacar. Eshab-i kiramin kalblerinin 
sacdigi nurlar, Tabi'inden, muhabbet sahiblerinin kalblerine girdi. 
Boylece, her asrdaki muhabbet sahibleri kendi miirsidlerinden, 
hem islamiyyeti ogrendiler. Hem de feyz aldilar. 

Bir kimsenin kalbi, kendi miirsidinin kalbine, Resulullahdan gel- 
mis olan feyzlere kavusursa, bunun imam kuvvetlenir. islamiyyete 
uymasi, ibadet yapmasi kolay ve tath olur. Nefsi, giinah, kotii arzula- 
nndan vazgecer. Akh, ticaret, ziraat ile, halal kazanmakla, fen, 
san'at, hukuk, cihad ve astronomi gibi diinya isleri, hesablan ile mes- 
gul olur, herkesin muskiillerini cozer ise de, kalbinde bunlann hicbi- 
ri bulunmaz. ibadetlerini ve her isi ve her iyiligi, yalmz Allahii teala 
emr etdigi icin yapar. Baska bir menfe'at diisunmez. Kalbine, ruh 
aleminin bilgileri gelir. Seyyid Abdiilhakim-i Arvasi "rahmetullahi 
aleyh" boyle idi. Iman ve fikh bilgilerinden ve her meslekden, her 
fenden sorulanlara verdigi cevablar, dinleyenleri hayretde birakirdi. 
Cahsarak, akl ile ogrenilen din ve fen bilgilerine (Dm) denir. Miirsi- 
din kalbine gelen bilgilere (Siihud) ve (Ahval) denir. Allahii tealamn 
ve sifatlannm siihuduna (Ma'rifet) denir. Allahii tealamn ma'rifeti, 
yalmz Onun var oldugunu, alemin ya'ni her mahlukun yok oldukla- 
nm, aynadaki hayal gibi, bir goriiniis olduklanni anlamakdir. Sifatla- 
nnin ma'rifeti, hicbir seye benzemediklerini anlamakdir. Bu iki 
ma'rifete, (Ma'rifet-ullah) ve (Fena-fillah) denir. Buna kavusana 
(Arif) denir. Arif olan, kimseye kotuliik yapamaz. Herkese hep iyi- 
lik yapar. Allahii tealamn sevgili kulu, bir miirsid olur. Hem islamiy- 
yet ilmlerini, hem de feyz yayar. Bunun yaydigi ilmlere miirsid den- 
mez. Ilmi yayan insana miirsid denir. Ya'ni miirsid, insan-i kamil de- 
mekdir. Herkese, vatana, millete hayrh, faideli, olgun bir miisliman 

-262- 



demekdir. Miirsidden feyz gelmesi icin, islamiyyeti bilmek ve tatbfk 
etmek [uymak] sartdir. Mesela, bir kadin islamiyyete uymak isterse, 
basini, sacim, kollanm, bacaklanni, yabanci erkeklere gostermemesi, 
sokaga cikarken, yiizlinden ve avuclanndan baska yerlerini ortmesi 
lazimdir. islamiyyete uymiyana feyz gelmez. Hem de tevbe etmezse, 
Cehennem atesinde yanacagi bildirildi. Gelen feyzlerden, kalbin ala- 
bilmesi icin de, miirsidin kemalini anlamak ve inanmak ve kendisini 
bunun icin sevmek lazimdir. Boyle sevene, miirsidin kitablanm okur- 
ken de feyz gelir. Sohbetde miirsidi dinlerken veya kitabim okurken, 
feyz almaga kavusan kimse, miirside uzakdan (Rabita) yapinca, ya'ni 
suretini, yiiziinii hayaline getirince [hatirlayinca] da feyz alir. Eski 
miirsidlerin kabrlerini ziyaret edince, onlardan da feyz alir. 



Allahiimme salli ala Muhammedin ve ala Alihi ve Sahbihi ve 
sellim. 



Imam-i Rabbani miiceddid-i elf-i sani Ahmed Faruki Serhendi 
hazretlerinin birinci cild sekseninci mektubu: 

SEKSEMNCi MEKTUB 

Bu mektub, mirza Fethullah-i Hakfme yazilmisdir. Yetmisiic 
firka icinde, kurtulan bir firkamn, Ehl-i siinnet firkasi oldugunu 
bildirmekdedir: 

Hak teala, Muhammed Mustafamn "ala sahibihessalatii vesse- 
lam" nurlu caddesinde yiiriimek nasib eylesin! Farisi misra' terce- 
mesi: 

/? budur. Bundan Imskasi hicdir. 

Hadis-i serifde, miislimanlarm yetmisiic firkaya aynlacaklan bil- 
dirildi. Bu yetmisiic firkadan herbiri, islamiyyete uydugunu iddi'a 
etmekdedir. Cehennemden kurtulacagi bildirilen bir firkamn kendi 
firkasi oldugunu soylemekdedir. Mii'minun siiresi, ellidordiincii 
[54] ve Rum suresi otuzikinci ayetinde mealen, (Her firka, dogru 
yolda oldugunu sanarak, sevinmekdedir) buyuruldu. Halbuki, bu 
cesidli firkalar arasinda kurtulucu olan birinin alametini, isaretini, 
Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" soyle bildirmekdedir: 
(Bu firkada olanlar, benim ve Eshabumn gitdigi yolda bulunanlar- 
dir). islamiyyetin sahibi kendini soyledikden sonra, Eshab-i kirami 
da "ndvanullahi teala aleyhim ecma'm", soylemesine liiziim olma- 
digi halde, bunlan da soylemesi, (Benim yolum, Eshabimm gitdigi 

-263- 



yoldur. Kurtulus yolu, yalniz Eshabimm gitdigi yoldur) demekdir. 
Nitekim Nisa stiresi, yetmisdokuzuncu ayetinde mealen, (Resuliime 
ita'at eden, elbette Allahii tealaya ita'at etmi$dir) buyuruldu. Resu- 
le ita'at, Hak tealaya ita'at demekdir. Ona "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" uymamak, Allahii tealaya isyandir. Allahii tealaya ita'atin, Re- 
suliine ita'atden baska oldugunu sananlar icin nazil olan, Nisa sure- 
sinin, (Allahii tealamn yolu ile, Resuliiniin yolunu birbirinden ayir- 
mak istiyorlar. Senin soylediklerinin ba'zisina inamriz, ba'zisina 
inanmayiz diyorlar. ikisi arasinda ayri bir yol acmak istiyorlar. Bun- 
lar, elbette kafirdir) mealindeki yiizkirkdokuzuncu ayeti, bunlann 
kafir olduklarim bildiriyor. Eshab-i kiramin "ndvanullahi teala 
aleyhim ecma'fn" yolunda gitmeyip de, Peygambere "aleyhissalatii 
vesselam" uydugunu soyliyen, yamhyor. Ona "sallallahii aleyhi ve 
sellem" uymus degil, isyan etmis oluyor. Boyle yol tutan, kiyametde 
kurtulamiyacakdir. Miicadele suresinin, (Dogru birsey yapdiklanni 
samyorlar. Biliniz ki, onlar yalancidir, kafirdir) mealindeki onseki- 
zinci ayeti bu gibilerin halini gosteriyor. 

Eshab-i kiramin "aleyhimiirndvan" yolunda giden, hie stibhe 
yok ki, Ehl-i siinnet vel cema'at firkasidir. Allahii teala, bu firka- 
nin yorulmadan, yilmadan cahsan biiyiiklerine, bol bol miikafat 
versin! Cehennemden kurtulan firka, yalniz bunlardir. Cunki, Pey- 
gamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshabma "aleyhimiir- 
ndvan" dil uzatan, bunlara uymakdan, elbette mahrumdur. 

[Si'iler, oniki kismdir. Her kismi da kollara aynlmisdir. Ba'zisi 
abdestsiz, guslsiiz gezer. Nemaz kilanlan azdir. Hepsinin i'tikadi, 
inamsi Ehl-i siinnetden ayridir. Alevi degildirler. (Alevi), Ehl-i 
beyti seven, onlarm yolunda giden kimse demekdir. imam-i Aliye 
ve bunun hazret-i Fatimadan olan cocuklanna (Ehl-i beyt) denir. 
Ehl-i beyti sevmek serefini Ehl-i siinnet kazanmis, onlan sevmegi, 
onlarm yolunda bulunmagi, son nefesde iman ile gitmenin alame- 
ti, isareti demisdir. O halde alevi, Ehl-i siinnetdir. Bunun icin, ale- 
vi olmak isteyen kimsenin, Ehl-i siinnet olmasi lazimdir. Bugiin, 
zmdiklar ve miislimanhkla ilgileri olmiyan kimseler, mubarek Ale- 
vi ismini Ehl-i siinnetden ahp, kendilerine mal etmek istiyorlar. Bu 
giizel ismin golgesi altinda, gencleri aldatmaga, Resulullahin yo- 
lundan ayirmaga ugrasiyorlar. Bu konuda, (Hak Soziin Vesikalan) 
kitabimizda genis bilgi vardir.] 

Mu'tezili firkasi ise, sonradan meydana cikmisdir. Bunun kuru- 
cusu olan Vasil bin Ata, Hasen-i Basrinin "rahmetullahi aleyh" ta- 
lebesinden idi. Iman ile kiifr arasinda, bir iiciincii kism bulundugu- 
nu soyliyerek, Hasen-i Basrinin yolundan ayrildigi icin, Hasen-i 
Basri, buna (i'tezele anna) buyurdu ki, bizden aynldi demekdir. 

-264- 



Diger biitiin firkalar da, sonradan meydana cikdi. 

Eshab-i kirama dil uzatmak, Allahii tealanm Peygamberine "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" dil uzatmak olur. (Eshab-i kirama saygi 
gostermiyen, Allahii tealanm Resuliine iman etmemisdir) buyurul- 
du. Ciinki, onlarin kotiilenmesi, sahiblerinin, efendilerinin "sallalla- 
hii aleyhi ve sellem" kotiilenmesi olur. Boyle yanhs i'tikada diis- 
mekden, Allahii tealaya sigimnz! Kur'an-i kerimden ve hadis-i serif- 
lerden cikan ahkami bizlere getiren, Eshab-i kiramdir. Onlara dil 
uzatihnca, onlarin getirdigi sey de, kiymetden diiser. Islamiyyeti biz- 
lere getiren, Eshab-i kiram arasindan belli kimseler degildir. Bunda, 
herbirinin hizmeti, payi vardir. Hepsi adaletde, dogrulukda, ogret- 
mekde miisavidir. Eshab-i kiramdan "aleyhimiirndvan" herhangi 
birine dil uzatihnca, dfn-i islam kotiilenmis, sogiilmiis olur. Allahii 
teala, bu cirkin hale diismekden hepimizi korusun! 

Eshab-i kirama sogen eger, (Biz, yine Eshab-i kirama uyuyo- 
ruz. Onlarin hepsine uymak, sart degildir. Hatta miimkin degildir. 
Ciinki, sozleri birbirine uymiyor. Yollan baska baskadir) derse, 
bunlara deriz ki: Eshab-i kiramdan ba'zisina uymus olmak icin, 
hicbirini inkar etmemek lazimdir. Bir kismini begenmeyince, bas- 
ka kismina uyulmus olamaz. Ciinki, mesela Emir [Ah] "radiyalla- 
hii anh", diger tic hahfeyi biiyiik biliyor, hurmet ediyor ve uyulma- 
ga layik olduklanm biliyordu. Bunlara, seve seve bfat etmis, hila- 
fetlerini kabul etmisdi. Diger tic hahfeyi sevmedikce, Emire "radi- 
yallahii teala anhtim" uydugunu soylemek yalan olur, iftira olur. 
Hatta, Emiri begenmemek, onun sozlerini, hareketlerini, kabul et- 
memek olur. Allahii tealanm arslam Ah "radiyallahii anh" icin, 
onlan idare ediyordu, yiizlerine giiliiyordu demek, cahilce, ah- 
makca soz olur. Allahin arslanmm, o kadar ilm ve kahramanhgi 
ile, tarn otuz sene, iic hahfeye karsi diismanhgini saklayip, dost go- 
riindtigiinu ve onlarla yalandan arkadashk etdigini hangi akl kabul 
eder? En asagi bir miisliman bile boyle iki yiizliiliik yapamaz. 
Emiri "radiyallahii anh" bu kadar kiiciilten, aciz, hileci ve miina- 
fik yapan boyle sozlerin cirkinligini anlamak lazimdir. Allah gos- 
termesin, Emirin "radiyallahii anh" boyle oldugunu, bir an kabul 
etsek bile, Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" bu 
iic hahfeyi "ndvanullahi teala aleyhim ecma'm" medh etmesine, 
btiyiiltmesine, biitiin yasadigi miiddetce, bunlara kiymet vermesi- 
ne ne diyecekler? Peygamber "sallallahii aleyhi ve sellem" efendi- 
mize de, iki yiizlii mii diyecekler? Hasa! Bu, hie olamaz. Peygam- 
berin "sallallahii aleyhi ve sellem" dogruyu bildirmesi vacibdir. 
Idare ediyordu diyen zindik olur, dinsiz olur. Maide suresi, yetmi- 
sinci ayetinde mealen, (Ey kiymetli Resuliim! Rabbinden sana in- 
dirileni, herkese ulasdir! Bunlari, dogru bildirmezsen, Peygamber- 

-265- 



lik vazifeni yapmamis olursun! Allahii teala, seni, tliismanlik et- 
mek istiyenlerden korur) buyuruldu. Kafirler diyordu ki, Muham- 
med "sallallahii aleyhi ve sellem", vahy olunan seylerden, isine ge- 
lenleri soyliiyor, isine gelmiyenleri soylemiyor. Bunun iizerine, bu 
ayet-i kerime gelerek herseyi dogru soyledigi bildirildi. Peygambe- 
rimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", ahirete tesrif edinceye kadar, 
uc halifeyi hep over, baskalarmdan iistiin tutardi. Demek ki, bun- 
lan ovmek, iistiin tutmak, hata olamaz, yanlis yol olamaz. 

Iman edilecek seylerde Eshab-i kiramm hepsine uymak lazim- 
dir. Ciinki, i'tikad edilecek seylerde, birbirlerinden hie ayrihklan 
yokdur. Fiiru'da, ya'm yapilacak islerde ayrilma olabilir. 

Eshab-i kiramdan "ndvanullahi teala aleyhim ecma'in" birine 
dil uzatan kimse, hepsini lekelemis olur. Ciinki, hepsinin imam, 
i'tikadi birdir. Birine dil uzatan, hicbirine uymamis olur. Birbirle- 
rine uygun olmadiklanni, aralarmda birlik bulunmadigim soyle- 
mis olur. Onlardan birini kotiilemek, onun soylediklerine inanma- 
mak olur. Tekrar soyliyelim ki, islamiyyeti bizlere bildiren, onlarm 
hepsidir. Onlarm herbiri adildir, dogrudur. Herbirinin islamiyyet- 
de bildirdigi birsey vardir. Herbiri ayet-i kerimeleri getirerek, 
Kur'an-i kerim toplanmisdir. Bir kismini begenmiyen, islamiyyeti 
bildireni begenmemis olur. Goriiliiyor ki, bu kimse, islamiyyetin 
hepsini yapmamis olur. Boyle olan da, Cehennemden kurtulabilir 
mi? Bekara suresi, seksenbesinci ayetinde mealen, (Kur'an-i keri- 
min bir kismina inamyorsunuz da, bir kismina inanmiyor inusu- 
nuz? Boyle yapanlarin cezasi, diinyada, rezil, riisva olmakdir. Ahi- 
retde de, en sicldetli azaba atdacaklardir) buyuruldu. 

Kur'an-i kerimi Osman "radiyallahii anh" topladi. Hatta, Ebu 
Bekr-i Siddik ile Omer-iil Faruk "radiyallahii anhiima" topladi. 
Emirin "radiyallahii anh" topladigi Kur'an-i kerim, bundan baska- 
dir. Goriiliiyor ki, bu biiytikleri kotiilemek, Kur'an-i kerimi kotii- 
lemege kadar gidiyor. Allahii teala, biitiin miislimanlan, boyle be- 
laya diismekden korusun! Si'i mezhebinin miictehidlerinden birine 
sordular ki: Kur'an-i kerimi, Osman "radiyallahii anh" toplamis- 
dir. Onun toplamis oldugu, bu Kur'an icin ne dersiniz? Ona bir ku- 
sur bulmakda, hie faide goremem. Ciinki, Kur'an-i kerime dil uza- 
tihrsa, din yikihr dedi. 

Akh olan kimse, Peygamber efendimizin "sallallahii aleyhi ve 
sellem" vefat etdigi giin, Eshab-i kiramm "radiyallahii teala aley- 
him ecma'in" hepsinin, yanlis bir kararda birleseceklerini, elbette 
soyliyemez. Halbuki o giin, Eshab-i kiramdan otuziicbin adedi, hep 
birden, istekle ve seve seve Ebu Bekr-i Siddiki "radiyallahii an- 
num" halife yapdi. Otuziicbin Sahabinin, yanlis bir isde, soz birligi 

-266- 



yapmasi, olacak sey degildir. Nitekim, Peygamberimiz "sallallahii 
aleyhi ve sellem", (Ummetim yanlis bir i$ iizerinde, soz birligi yap- 

maz!) buyurmusdu. Emirin "radiyallahii anh" onceden, (iziilmesi, o 
konusmalar icin, kendisi cagnlmadigmdan idi. Kendisi de boyle ol- 
dugunu bildirmis ve (Konusmaga gee cagnldigim icin uzulmiisdtim. 
Yoksa, iyi biliyorum ki, Ebu Bekr "radiyallahii anh" hepimizden iis- 
ttindiir) buyurmusdu. Kendisinin gee cagrilmasimn sebebi vardi. 
Ya'ni, o zeman, Ehl-i Beytin arasmda idi. Onlan teselli ediyordu. 

Peygamberimizin "sallallahii aleyhi ve sellem" Eshab-i kirami 
"radiyallahii teala aleyhim ecma'in" arasmda olan aynhklar, nefsin 
isteklerinden, kotii diisiincelerden degildi. Ciinki onlarm mubarek 
nefsleri tezkiye bulmus, tertemiz olmusdu. Emmarelikden kurtul- 
mus, itminana [dogruyu anlamaga, inanmaga] kavusmusdu. Onla- 
rm biitiin istekleri, islamiyyete uymakdi. Ayrihklan, ictihad aynligi 
idi. Dogruyu meydana cikarmak icindi. Yamlanlanna da, Allahii 
teala bir derece sevab verecekdir. Dogru olanlara, en az iki derece 
vardir. O biiyiiklerin hicbirini, dilimizle incitmemeliyiz. Herbiri icin 
hep iyi soylemeliyiz. Ehl-i siinnetin en biiyiik alimlerinden imam-i 
Safi'i "rahmetullahi aleyh" buyurdu ki, (Allahii teala, ellerimizi, o 
kanlara bulasdirmadi. Biz de dillerimizi bulasdirmayahm). Yine 
buyurdu ki, (Resulullahdan "sallallahii aleyhi ve sellem" sonra, Es- 
hab-i kiram "aleyhimiirndvan" cok diisiindii. Yer ytiziinde Ebu 
Bekr-i Siddikdan daha iistiin kimseyi bulamayip, onu halife yapdi- 
lar. Onun emrine girdiler). imam-i Safi'min bu sozii de, hazret-i 
Alinin "radiyallahii anh" hie ikiyiizlii olmadigim ve Ebu Bekr-i Sid- 
diki seve seve halife yapdigim gostermekdedir. 

Meyan seyh Ebiilhayrin oglu, Meyan Seyyid, biiyiik zatlann ev- 
ladidir. Dekken seferinde de hizmetinizde bulunmusdur. Yardim 
ve iltifatiniza kavusacagi umulur. Mevlana Muhammed Arif de, 
ilm talebesi olup, biiyiikler soyundandir. Babasi oldii. Hoca idi. 
Ma'asmi almak icin yamniza geldi. Kolayhk gostermeniz keremi- 
nizden umulur. Vesselam, vel ikram! 

[Uc halifeyi kotiiliyenlerin dogru yoldan sapmis olduklarim ve 
hele bunlarm, en azgm ve taskinlarmm miislimanhkdan biisbiitiin 
ayrildiklanni, hatta islamiyyeti yikmak icin ugrasmakda olduklan- 
ni gostermek icin, islam alimleri pekcok kitab yazmisdir. Bunlar- 
dan birkaemm ismi ve yazan asagida bildirilmisdir. Alevi oldukla- 
rim soyleyen din kardeslerimizin, bu kitablan dikkat ile okuyarak, 
Ehl-i siinnet ile bunlarm arasmdaki ayrihklan incelemelerini ve 
akl, vicdan ve insaf ile, dogru yolu secmelerini ve boliicii cahillerin 
yalanlarina, iftiralarma aldanmamalarim, kurtulus, selamet yoluna 
sanlarak, din ve diinya se'adetine kavusmalanm, din kardesligi ve 

-267- 



insanhk namma, Allahii tealadan diia ederiz. 

Islam alimlerinin miislimanlara nasihat vermek icin, yazmis ol- 
duklari kitablardan, elimize gecen birkaci sunlardir: 

1- (Ibtal-iil Menhec-il-batil) kitabini Fadl bin Ruzbehan yaz- 
misdir. Si'i firkasindan, ibn-iil-Mutahhirin (Minhac-iil-kerame) ki- 
tabini red etmekde, yanhslarini vesikalarla ciirutmekdedir. Kitabi 
852 [m. 1448] de Isfehanda yazmisdir. 

2- (Niizhet-iil-isna aseriyye) kitabidir. Farisidir. Mirza Ahmed 
bin Abdurrahim-i Hindi yazmisdir. Si'ileri anlatmakdadir. 1255 
[m. 1839] de vefat etmisdir. 

3- (Nevakid) kitabini, Mirza mahdum yazmisdir. (En-nevakid 
lil-Revafid) kitabini, seyyid Muhammed bin Abdiirresul Berzenci 
yazmisdir. 1103 [m. 1711] de denizde boguldu. 

4- (Muhtasar-i Nevakid) kitabi, Nevakid kitabimn kisaltilmisi- 
dir. Muhammed bin Abdiirresul-i Berzenci kisaltmisdir. 

5- (Seyf-iilbatir li-rikab-issf a-ti verrafida-til-kevafir) kitabini, 
seyh Ali bin Ahmed Hfti 1025 [m. 1615] de istanbulda yazmisdir. 

6- (Ecvibe-tiil Irakiyye alel es'iletil-Iraniyye) kitabini Sihabiid- 
din seyyid Mahmud bin Abdullah Alusi yazmisdir. Bagdadda safi'i 
alimi idi. 1270 [m. 1854] de vefat etdi. 

7- (Ecvibe-tiil-Irakiyye alel es'iletil-lahuriyye) kitabini da Alu- 
si yazmisdir. Hayderi de, boyle bir kitab yazmisdir. 

8- (Nefehat-iil-kudsiyye fi mebahis-il-imamiyye fi-redd-i^Pa) 
kitabinda da, Alusi, sfilere cevab vermekdedir. 

9- (Nech-iis-selame) kitabini da Sihabiiddin Alusi yazmisdir. 

10- (Sarim-iil-hadfd) kitabini, Muhammed Emin bin Ali Bag- 
dadi yazmisdir. ibni Ebi-hadidin iftiralarim cevablandirmakdadir. 

11- (Reddi-alel-imamiyye) kitabini, Ali bin Muhammed Siivey- 
di Bagdadi yazmisdir. Safi'i olup, 1237 [m. 1822] de, Samda vefat 
etmisdir. 

12- (Hadika-tiis-serair) kitabini, Abdullah bin Muhammed Bi- 
tusi yazmisdir. Safi'i, Bagdadi olup, 1211 [m. 1797] de Basrada ve- 
fat etdi. 

13- (Tuhfe-i isna a$eriyye & redd-ir-revafid) kitabini, sah Ab- 
diil'aziz-i Dehlevi, farisi olarak yazmisdir. 1239 [m. 1824] de vefat 
etmisdir. Arabiye tercemesi, Siikri Alusi tarafindan kisaltilarak, 
(Muhtasar-i tuhfe) ismi ile, Bagdadda ve m. 1976 da istanbulda ba- 
silmisdir. 

14- (Minha-tiil-ilahiyye muhtasar-i Tuhfe-i isna aseriyye) kita- 
bini, Mahmud Siikri Alusi yazmisdir. 1373 [m. 1953] de Kahirede 
basilmisdir. 

-268- 



15- imam-i Rabbani "rahmetullahi teala aleyh" (Mcktubat) ki- 
tabmda, Eshab-i kiramin iistiinliiklerini, cok kuvvetli delillerle 
aciklamakdadir. 

16- (Hucec-i kat'iyye) kitabim, Abdiillah-i Siiveydf, arabi ola- 
rak yazmisdir. (En-Nahiye an ta'n-i Emiril-mii'ininin Mu'aviye) a- 
raM kitabi ile birlikde, 1402 [m. 1981] de istanbulda basilmisdir. 

17- Sihristaninin "rahmetullahi teala aleyh" (Milel-Nihal) kita- 
bmda ve bunun tiirkce, ingilizce, fransizca ve latince tercemelerin- 
de, sfilik uzun anlatilmakda ve cevablan verilmekdedir. 

18- Tiirkce (Tezkiye-i ehl-i beyt) kitabi, sfilere cevab vermek- 
dedir. Yenikapi mevlevi-hanesi seyhi, Osman efendi tarafindan ya- 
zilmis, 1295 [m. 1877] de istanbulda basilmisdir. (Hucec-i kat'iyye) 
ile birlikde, latin harfleri ile, istanbulda basilmisdir. 

19- imam-i Rabbani hazretlerinin "rahmetullahi teala aleyh" 
(Redd-i revafid) kitabi farisi olup, tiirkcesi istanbulda basilmisdir. 

20- Btiyiik alim, ibni Hacer-i Heytemi "rahmetullahi teala 
aleyh", (Sava'ik-ul-muhrika) kitabmda, si'ilerin yamldiklarim 
ayet-i kerime ve hadis-i serifler ile isbat etmekdedir. 

21- Yine ibni Hacerin (Tathir-ul-cenan vel-lisan an Mu'aviye- 
tebni Ebi Siifyan) kitabmda, hazret-i Mu'aviyeye "radiyallahii 
anh" dil uzatilamiyacagim, cok giizel isbat etmekdedir. 

22- ibni Teymiyye (Minhac-iissiinne-tinnebeviyye fi nakdi kelam- 
lS-^fa vel-kaderiyye) kitabmda, sfi alimlerinden ibnil mutahhirin 
(Minhac-iil-kerame) kitabim, kuvvetli vesikalarla curiitmekdedir. 

23- Yine ibni Teymiyye, (Fedail-i Ebi Bekr ve Omer) kitabm- 
da, Eshab-i kiramin iistiinluklerini, kuvvetli delillerle aciklamak- 
dadir. 

24- (Mevahib-i lediinniyye) tercemesinde ve tiirkce (Mir'at-i 
kainat)da, Eshab-i kiramin sanlan bildirilmekdedir. 

25- Seyyid Abdiilhakim Efendinin "rahmetullahi teala aleyh" 
tiirkce (Sahabe-i kiram) risalesi istanbulda basdinlmisdir. 

26- (Nur-ul-Huda) kitabi, 1005 [m. 1597] yilmda Karakaszade 
Omer bin Muhammed Bursavi Halveti tarafindan yazilmis olup, 
sfilere ve hurufilere cevab vermekdedir. 1286 [m. 1867] da istan- 
bulda basilmisdir. 1047 [m. 1638] de Edirnede vefat etdi. 

27- (Menakib-i cihar yar-i giizfn) kitabi, tiirkce olup, Eshab-i ki- 
ramin "radiyallahii anhiim ecma'm" iistiinliiklerini cok giizel yaz- 
makdadir. Seyyid Eyyub bin Siddik Urmevi yazmisdir. Muhtelif 
zemanlarda basilmisdir. 1264 [m. 1847] ve 1418 [m. 1998] istanbul 
baskilan cok giizeldir. 

28- istanbulda cesidli baskilan yapilmis olan, tiirkce, (Hak S6- 

-269- 



ziin Vesfltalari) ve (Eshab-i Kiram) kitablarmda, sfilik aciklan- 
makda, islam alimlerinin bunlara verdikleri nasihatler, uzun uzun 
anlatilmakdadir. 

29- Tenasiiha inananlarm ve Allah insana hulul etdi diyenlerin, 
kafir olduklan (Berika) ve (Hatlika) kitablarmda yazilidir. 

30- Yusiif Nebhani, (Sevahid-iil-hak) kitabmm son kismlarm- 
da, si'ilere vesikalarla cevab vermekdedir. 

31- Seyyid Ahmed Dahlan "rahmetullahi aleyh" (El-fethul-mii- 
bin) kitabinda, si'ileri red etmekdedir. Bu kitabi, Siiveydmin (Hu- 
cec-i kat'iyye)si sonunda basilmisdir. 

32- Sah Veliyyullah-i Dehlevi "rahmetullahi aleyh" (izale-tiil- 
hafa an hilafetil-hulefa) kitabinda, si'ilere kuvvetli vesikalarla ce- 
vab vermekde, hazret-i Mu'aviyeyi ovmekdedir. Bu kitab farisi 
olup, Urdu diline tercemesi ile birlikde, 1392 [m. 1972] de Pakis- 
tanda basilmisdir. iki cilddir]. 



Hindistanm biiyiik alimlerinden veliy-yi kamil Muhammed 
Ma'sum Faruki miiceddidi, 29. cu mektub arasmda buyuruyor ki: 

Allahii teala, Musa aleyhisselama sordu, (Ya Musa! Benim i^in 
ne amel yapdin?). Ya Rabbi! Senin icin nemaz kildim ve oruc tut- 
dum ve zekat verdim ve ismini cok zikr etdim deyince, Allahii te- 
ala, (Nemaz kilmak, senin icin burhandir. Oruc, seni Cehennem- 
den koruyan kalkandir. Zekat, mahser giinii, herkes sicakdan ya- 
narken, sana golge yapacakdir. Zikr de, o gun, karanhkda, sana 
nur olacakdir. Benim icin ne yapdin?) buyurdu. Musa aleyhisse- 
lam, Ya Rabbi! Senin icin olan amel nedir dedi. Allahii teala, (Sev- 
digim kulumu, benim icin sevdin mi ve diismammi diisman bildin 
mi?) buyurdu. Musa aleyhisselam, Allahii tealamn sevdigi amelin, 
Onun dostlanm sevmek ve diismanlarim sevmemek oldugunu an- 
ladi. Gortiliiyor ki, sevgilinin sevdiklerini sevmek ve diismanlanna 
diisman olmak, sevginin alametidir. Bu dostluk ve diismanhk, se- 
ven kimsenin elinde degildir. Kendiliginden hasil olur. Halbuki, 
baska ibadetleri yapmak icin, arzu ve niyyet etmek lazimdir. Dos- 
tun sevdigi kimseler, insana giizel goriiniir. Dtismanlar da, cirkin 
goriiniir. Diinyadaki sevgilerin de, boyle oldugunu herkes bilir. 
Bir kimse, birisini seviyorum deyince, onun diismanlarim diisman 
bilmedikce, buna inanilmaz. Miinafik oldugu anlasihr. Seyh-ul-is- 
lam Abdiillah-i Ensari diyor ki, (Ebiil-Hiiseyn bin Sem'un, birgiin 
hocam Muhammed Husriyi incitmisdi. O giinden beri onu sevmi- 
yorum. Bir kimse, iistadim incitir, sen de o kimseye danlmaz isen, 

-270- 



kopekden asagi olursun). Allahii teala, Miimtehine suresinde buyu- 
ruyor ki, (Ibrahim aleyhisselam ve Eshabi, kafirlere, biz sizden ve 
putlarimzdan uzakiz. Size inanmiyoruz. Sizin, bir olan Allaha inan- 
digimzi anlayincaya kadar, aramizda diismanhk olacakdir dediler. 
Bunlarin bu giizel halleri, size niimune olmahdir). Sonraki ayet-i 
kerfmede, (Allahii tealaya ve ahiret giiniine inananlara, burada gii- 
zel niimune vardir) buyurmakdadir. Bu ayet-i kerimeler gosteriyor 
ki, iman sahibi olmak icin, bu diismanhk sartdir ve Allahii tealanm 
diismanlarim sevmek, imam yok eder. Demek ki, sevgilinin diis- 
manlanni sevmemek lazimdir. Rafiziler, burada aldamyorlar. 
(Hazret-i Aliyi sevmek icin, Eshab-i kirama diisman olmak lazim- 
dir) diyorlar. Anlamiyorlar ki, sevilenin diismanlarma diisman ol- 
mak lazimdir. Dostlarma degil! Resulullahm sohbetine kavusmak- 
la sereflenenler, birbirlerini cok severlerdi. Birbirlerine degil, kafir- 
lere diisman idiler. Feth suresinin yirmidokuzuncu ayet-i kerime- 
sinde (Kafirlere diisman, birbirlerine merhametli idiler) buyurulu- 
yor. Bu ayet-i kerime, soziimiizii isbat etmekdedir. 

BiRINCi CILD, 177.ci MEKTUB 

Kalbde hasil olan kesflere, rii'yalara i'timad edilmez. i'timad 
edilecek ve insam se'adete kavusduracak sey, Kitab ve siinnetdir. 
[Ya'ni, Kur'an-i kerim ve hadis-i seriflerdir. Ehl-i siinnet alimlerinin, 
bu ikisini aciklayan kitablandir. Kitab ve siinneti ogrenmek istiyen, 
Ehl-i siinnet alimlerinin bu kitablarim okumahdir. Bid'at sahibleri- 
nin, mezhebsizlerin, dinde reformculann kitablarim okuyan, felake- 
te stiruklenir.] Kitab ve siinneti, [Ehl-i siinnet alimlerinin kitablarm- 
dan] ogrenip, bunlara uygun ibadet yapmak lazimdir. Allahii teala- 
nm ismini cok zikr etmeyi de, islamiyyet emr etmekdedir. Her vakt, 
cok zikr yapimz! Evliyahgin en yiiksek mertebesi, Allahii tealanm 
ma'rifetine kavusmakdir. [(Ma'rifet), Allahii tealanm sifatlarim an- 
lamak demekdir. Fenaya kavusanlarda hasil olur.] Fena, iki nev'dir: 
Birincisi, (Fena-yi kalb), kalbin Allahii tealadan baska, herseyi 
unutmasidir. insan, kalbinin birseyi hatirlamasi icin, kendini zorlasa 
da, hatirlayamaz ve Allahdan baska birseyi sevmez olur. ikincisi, 
(Fena-yi nefs) olup, insamn, kendi varhgini da unutmasidir. insan, 
ben diyemez olur. Allahii tealadan baska birseyi hatirlamak ve sev- 
mek, arif icin zehrdir. Kalbi oliime siiriikliyen bir hastahkdir. Fena 
hasil olunca, kalb (ma-siva)yi [herseyi] sevmekden kurtulur. Hakiki 
imana kavusur ve islamiyyete uymak, kolay ve tath olur. ihlas hasil 
olur. Nefs, emmarelikden kurtulup, itmi'nana kavusur. Nefs-i em- 
mare, islamiyyete, [ya'ni Allahii tealanm emrlerine ve yasaklanna] 
diismandir. Itmi'nana kavusunca, islamiyyete uymakdan zevk ahr. 
Bu hale (islam-i hakiki) denir. Hulasa, tesavvuf, seyr ve siiluk de- 

-271- 



mekdir. Bundan maksad, fenaya ve bekaya kavusmakdir. Allahii te- 
alaya hakiki kul olmakdir. Nefsin serkesligi, isyan ve zevkleri yok ol- 
masidir. Yoksa, kalb gozii acilarak, ntirlan, ruhlan, melekleri, cinle- 
ri gormek, onlara kavusmak, [gayblan sorup ogrenmek] degildir. His 
uzvlanmiz ile, akl ile, hesab ile ve tecribe ile anlasilan fen bilgilerini 
birakip da, kalb gozii ile gayblan anlamaya cahsmak, akla uygun de- 
gildir. Fen bilgileri ile anlasilanlar da, kalb gozii ile anlasilanlar da, 
Allahii tealanin mahluklandir. Hepsi yok idi. Hepsini sonradan ya- 
ratdi. Allahii teala, diinyada goriilemez. Ahiretde goriilecekdir. 
Diinyada (Ikan) hasil olur. Ya'ni, gormtis gibi inanihr. 

Hulasa, tesavvuf, tarikat, diinyada islamiyyete tarn ve seve se- 
ve uymak icindir. Allahii tealaya kavusmak, Onu gormek, Ona 
yaklasmak demek degildir. Bunlar, ahirete mahsusdur. O halde, 
islamiyyete uymaya cahsmah, emr-i ma'rufu ve nehy-i miinkeri 
[ya'ni islamiyyeti yaymagi] elden kacirmamah, islamiyyetin unu- 
tulmus emrlerini meydana cikarmaga cok ehemmiyyet vermelidir. 
Kalbde hasil olan kesfleri, halleri kimseye soylememelidir. Bu hal- 
lere ve rii'yalara i'timad edilmez. Bir kimse, rii'yada, kendini padi- 
sah veya velilerin reisi olmus gorse, ne faidesi olur? Bu mertebe- 
lere, uyanik iken kavusmak kiymetlidir. Boylesi de, neye yarar? 
Insani kabr ve Cehennem azabindan kurtanr mi? Akh olan, boy- 
le seylere ehemmiyyet vermez. Allahii tealanin razi oldugu seyle- 
ri yapmaga cahsir. Hubb-i fillah ve bugd-i fillah ni'metine sanlir. 
[Evvela, Ehl-i siinnet i'tikadim ve islamiyyet bilgilerini ogrenmek 
ve bunlara uygun iman etmek ve islamiyyete yapismak lazimdir.] 

BIRiNCi CILD, 178. ci MEKTUB 

Hakiki miisliman olan babalanmizm, dedelerimizin, biiyiikle- 
rimizin yolundan ayrilmamamz icin diia ederim. Dogru yol, kurtu- 
lus yolu, onlann gitdikleri ve kitablarmda bildirdikleri yoldur. Ey 
kardesim! Ahir zemandayiz. Din bilgileri azaldi. islamiyyete uy- 
mak gevsedi. Siinnetler terk edildi. Bid'atler yayildi. [ingilizlerin 
ve misyoner papazlarm uydurma kitablan ile ve bol para ve silah- 
lar ile kurulan mason kafir teskilatlan ve miisliman ismindeki, ra- 
fizi ve vehhabi bid'at firkalan, diinyamn her yerinde, Ehl-i siinnet 
ismindeki hakiki miishmanlara saldinyorlar.] Kiifriin ve bid'atle- 
rin yayildigi bu karanhk zemanda, hakiki miisliman evladlannm, 
Ehl-i siinnet alimlerinin kitablarmdan, dinlerini ogrenmeleri ve 
bu kitablan her tarafa yaymalan, birinci vazifedir. Unutulan din 
bilgilerini ihya etmek en krymetli isdir. islamiyyet bilgilerini og- 
renmek ve nesr etmek icin, gece giindiiz cahsimz! Siyasete kans- 
mayimz. Devamh diia ederek, Allahii tealadan yardim isteyiniz! 
[Biz kuluz. Kulluk vazifemizi yapmamiz lazimdir. Bunun icin dog- 

-272- 



ru iman etmemiz ve islamiyyete uymamiz lazimdir. Kalb gozii aci- 
larak, cinleri, perileri, melekleri, ruhlan gormegi, onlarla konusup, 
gayblan ogrenmegi, hatinmza bile getirmeyiniz! Allahii tealanm 
varligini, birligini, kudretinin sonsuzlugunu, boyle haberlerden de- 
gil, fen ve tib bilgilerinden ogreniniz. Bu bilgilerin yeri, insamn di- 
magidir. Dimagin fen, tib bilgileri ile ve harb vasitalanm hazirla- 
mak ile ve ticaret, ziraat bilgileri ile mesgul olmasi, kalbin fani ol- 
masina, diinya islerini hatirlamamasina zarar vermez. Dimag, diin- 
ya bilgilerine cahsirken, kalb, Allahii tealayi bir an unutmaz. Hem 
de, bu islerde cahsmagi ve diismanda bulunan harb vasitalanm 
sulh zemamnda hazirlamagi, islamiyyet emr etmekdedir. islamiy- 
yetin bu emrini de yapmak, kalbin temizligini, fenasim artdinr. 
Rafizilerle vehhabiler ve bunlan besleyen hiristiyanlar ile yehudi- 
ler, bu yazdiklanmizi anlamazlar. Bunlar, dimaglan ile de, kalble- 
ri ile de, diinya cikarlan ve nefslerinin arzu ve zevkleri diisiincesin- 
dedirler. Dordii de, Ehl-i siinnete diismanhkda miisterek cahs- 
makdadir. Bu aleak saldinlarim, ingilizler idare etmekdedir.] 

BiRINCi CILD, 228.ci MEKTUB 

Zemammiz, Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" nur- 
lu zemamndan cok uzak oldugu icin ve kiyamet vakti yaklasdigi icin, 
kiifr ve bid'atler her tarafa yayildi. Bunlann zulmeti alemi kapladi. 
Resulullahm siinneti [yolu, ya'ni islamiyyetin emrleri ve yasaklan] 
unutuldu. islamiyyetin nurlari kalmadi. islamiyyeti meydana cikar- 
mak, din bilgilerini yaymak icin cok cahsimz! Allahii tealanm rizasi- 
m kazanmaga sebeb olan seylerin basmda, bu cahsmak bulunmak- 
dadir. Resulullahm sefa'atine kavusduracak, en faideli sey, bu calis- 
makdir. Hadis-i serifde buyuruldu ki, (Unutulmus bir siinnctimi 
meydana cikarana, yiiz sehid sevabi verilecekdir). [Burada siinnet 
demek, islamiyyetin bir hiikmii demekdir.] Bir siinneti meydana ci- 
karmak icin, bunu evvela kendinin yapmasi lazimdir. Sonra, bunu 
nesr etmek, baskalannm da yapmalan icin cahsmakdir. 

Son nefesinizin nasil olacagini cok dusundugiiniizu yaziyorsu- 
nuz. Bu iiziintiiden kurtulan kimse yokdur. Allahii tealanm nzasi- 
na kavusdugumu zan etmiyorum diyorsunuz. Bu zandan kurtul- 
mak, vahy geldigi zemanda idi. Sonraki zemanlarda, ancak bunun 
alametleri ve miijdeleri vardir. Kat'i bilinemedigi icin, iizuntusiin- 
den kurtulmak miimkin degildir. ibadetlerimin ve taatlarimm ka- 
bul olacaklanm iimmid etmiyorum. Bu sebebden, ibadet yapmak- 
da, ba'zan gevsek davramyorum diyorsunuz. ibadet yapmamiz 
emr olundu. ibadet yapmak, birinci vazifemizdir. Kabul olacagini 
bilsek de, bilmesek de, ibadet yapmamiz ve yaparken hasil olan 

- 273 - Eshab-i Kiram - F:18 



kusurumuz icin, istigfar etmemiz, kabul olmasi icin, yalvarmamiz 
lazimdir. Boylece, kabul olmasi ihtimali artar. Vaki' olan zulmeti 
azalir. Nuraniyyeti artar. Ibadet yapmak, sonra istigfar etmek, kul- 
luk vazifemizdir. Bundan baskasi, seytamn vesvesesidir. Beni sevi- 
yormusunuz diyorsunuz. Sizin bize muhabbetiniz, bizim size olan 
muhabbetimizin eseridir. Agacin dallannda bulunan hersey, gog- 
desinden gelmekdedir. Maide suresinde, (Allahii teala, onlari se- 
ver. Onlar da, Onu severler) ve (Allahii teala, onlardan razidir. 
Onlar da, Ondan razidirlar) buyuruldu. Kendi muhabbetini ve n- 
zasim, onlarm muhabbetlerinden ve nzalanndan evvel bildirdi. 

BiRINCi CILD, 230.cu MEKTUB 

Bu mektub uzundur. Bir yerinde buyuruyor ki, eski yunan fey- 
lesoflan (Ma'dum, mevcud olmaz. Mevcud da yok olmaz) dediler. 
[Zemammrzdaki fen taklidcileri de, boyle soyliyor. Bu soz, islam 
dinine uymadigi icin, boyle soyliyene ilerici diyorlar. Mtislimanlar, 
hersey yok idi. Allahii teala herseyi yokdan var etdi dedikleri icin, 
miislimanlara gerici diyorlar.] Bunlar, vehm ile, hayal ile konusu- 
yor. Herseyi yokdan var etmek ve var iken yok etmek, Allahii te- 
alamn sonsuz kudreti karsismda cok kolaydir. [1209 (m. 1794) se- 
nesinde, fransiz ihtilalcilerinin i'dam etdigi, fransiz kimyageri La- 
voisier de kimya reaksiyonlarmda maddenin gayb olmadigim go- 
rerek, tabfatde hicbirsey gayb olmaz ve hicbirsey yokdan var ol- 
maz dedi. Herseyin kimya reaksiyonlarma tabi' oldugunu zan 
ederek, boyle soyledi. Kendilerine ilerici ve miislimanlara gerici 
diyen, fen taklidcisi kafirler, Lavoisiernin bu soziinii vesika olarak 
kullamp, hicbirsey yokdan var edilmemisdir yaygarasim kopara- 
rak, miisliman talebeleri aldatdilar. 1955 de olen alman fizikcisi 
Einstein, maddenin yok olarak enerjiye tehavviil etdigini isbat 
edince, bu fen yobazlan saskma dondu. Sesleri kesildi. Allahii te- 
alamn yalmz kimya reaksiyonlarma tabi' oldugunu zan eden bu 
ahmak ilericiler, islamiyyete saldirmak icin, simdi baska sebebler 
aramakdalar.] 

Biitiin dinler, alemin yokdan var edildigini sozbirligi ile bildir- 
mekde, buna inanmiyana kafir demekdedir. Meryem suresinin 67. 
ci ayetinde, mealen (Insan diisiinmiyormu ki, biz onu yokdan var 
etdik) buyuruldu. Tefsfr alimlerinin bastaci olan Kadi Abdullah 
Beydavi, (Envariit-tenzil) ismindeki tefsirinde (Allahii teala, insa- 
ni yokdan var etdi) demekdedir. Her zeman, hersey yokdan var 
edilmezse, Allahii tealamn issiz, giicsiiz olmasi lazim olur. Allahii 
teala, her maddeyi yokdan var etdikden sonra, herbirini, her an 
varhkda durdurmakdadir. Bunun icin, hicbir madde, kendiligin- 

-274- 



den yok olamaz. Maddelerden cismler hasil olur. Sifatlan, her ze- 
man degisiyor. Bunlan yapan da, hep Allahii tealadir. Yalmz Alla- 
hii teala ve Onun sifatlan ebedi olarak vardir. Yok iken, sonradan 
var edilmis degildirler ve hie yok olmazlar. 

Alem, ya'm her mevcud, yok iken, ilm-i ilahide var idi. Ilm-i ila- 
hide var olanlara, (A'yan-i sabite) ve bu varhga (Siibut-i esya), ha- 
ricde var olmaga (Viicud-i esya) demislerdir. 

Abdiyyet, kulluk, Allahii tealaya inanmak ve Onu sevmekdir. 
Bunun alameti de, islamiyyete tabi' olmak ve bid'atden sakmmak- 
dir. Herseyin yok iken muntazam olarak, hesabh yaratildigmi go- 
riiyoruz. Mesela, insanin biitun organlan nizamh ve hesabh yara- 
tilmakdadir. Bu hal, herseyi, sonsuz bilgi ve kudret sahibinin yarat- 
digmi gostermekdedir. 

IKINCi CILD, 89. cu MEKTUB 

Muhtelif islerle mesgul oldugunuz halde, ihlas elde etmek ar- 
zunuz, bizi cok sevindirdi. (Vermek istemeselerdi, istek vermez- 
lerdi) buyurmuslardir. Hastamn, derdini tabibe anlatmasi lazim- 
dir. Feyz menba'i Resulullahdir. Fekat, vasitalardan gelirken, te- 
havviil eder. Biiyiiklerimizin yolunda, feyze kavusmak icin, Miir- 
sidin sohbetine devam etmek sartdir. Miirsidin kalbinden, talibin 
kalbine, muhabbeti ve isti'dadi kadar feyz gelir. Miirsid bulamaz 
ise, eski mtirsidlerden birinin kitablarmi okuyup, onu sevdigi ka- 
dar, onun ruhundan feyz ahr. Uveys karni [ya'ni Veysel Karani 
hazretleri], Resulullahi goremeyip, uzakdan feyz alarak, biiyiik 
veli oldu ise de, Eshab-i kiramin hicbirinin derecesine erisemedi. 
Tabi'min en usttinii oldu. Tesavvuf ehline olan muhabbetiniz, bii- 
yiik ni'metdir. Bu ni'metin kiymetini biliniz! (Kisi, sevdigi ile be- 
raber olur) hadis-i serifi, miijdedir. Sevdiklerimizin kalblerinden 
istifade edecegimizi miijdelemekdedir. ibadetleri yapmaga, cok 
ehemmiyyet veriniz! Calgi, oyun ve eglence ile, kiymetli vaktleri- 
nizi ziyan etmeyiniz! Diinyada miisafir oldugumuzu, kabr ve kiya- 
met azablanni cok diisiinuniiz. Kurtulus, islamiyyete uymakda ve 
bid'atlerden sakmmakda oldugunu unutmayimz! Bid'at sahibleri 
ile ve mezhebsizlerle arkadashk etmeyiniz! Bunlar, din hirsizlan- 
dir. insanm dinini, lmamm calarlar. islamiyyete uymakda gevsek 
davranan seyhlere, tarikatcilara aldanmayimz! [Rafizilerden, veh- 
habilerden, bunlarm kitablarmdan, radyolanndan, televizyonla- 
rmdan kacimz!]. 

Kimseye etmem $ikayet, aglanm ben hfilinu: 
titrerim miicrim gibi, bakdikca istikbalime! 



■275- 



HICRI KAMERI SENEYI 
MILADI SENEYE CEVIRMEK 

Hicri kameri sene, miladi seneden 10,875 gun kisadir. Her hic- 
ri sene basi, bir evvelki hicri sene basinm rast geldigi miladi sene- 
den 11 gun evvel baslar. Takriben 33 senede, bir miladi sene iceri- 
sinde, iki hicri sene basi bulunur. Ya'ni 33,58 hicri ve 32,58 miladi 
senede bir, birbirini ta'kib eden iki hicri seneden birincisinin basi, 
Ocak aymm ilk on guniine, ikincisinin basi ise, Arahk aymm son 
on guniine ve aym miladi seneye rastlar. Daha sonraki hicri sene- 
lerin sene baslan, miladi 12. aydan birinci aya dogru giderek, mila- 
di aylarm her birine tesadiif eder. 277. sahifedeki cedvelde, aym 
miladi seneye rastlayan hicri senelerden ikincisi, ya'ni Arahk ayi- 
nin son on giiniine rastlayan hicri seneler yazihdir. Mesela, 1330 
hicri senesi miladi 1911 senesinin Arahk aymda, 1329 hicri senesi 
de, yine miladi 1911 senesinin Ocak aymda baslamakdadir. 

Cedvelde yazih olmayan herhangi bir hicri senenin basi ile bu- 
nun tesadiif etdigi miladi sene, cedvelde yazih olan hicri ve miladi 
senelerden aym mikdar sene sonra olurlar. 

Cedvelde yazih olmryan herhangi bir hicri sene basinm miladi 
karsihgim bulmak icin, kendinden kiiciik ve en yakm hicri sene ile 
bunun karsismda yazih olan miladi sene cedvelden bulunur. Bu iki 
hicri senenin aralanndaki fark, cedvelde bulunan miladi seneye 
ilave edilir. Bu hicri sene basinm, miladi hangi ayda basladigim an- 
lamak icin, iki hicri sene arasmda farkm aylar cedvelinde hangi aya 
tesadiif etdigine bakihr. Mesela, 1344 hicri senenin basma tesadiif 
eden miladi sene, 1344-1330=14 oldugundan, 1911+14=1925 olur. 
14 rakami aylar cedvelinde Temmuz ayma rastlar. 

Bir hicri sene icerisinde bulunan semsi aym, hangi miladi sene- 
ye rastladigi da soyle bulunur: Bu semsi ay, hicri sene basmm rast- 
ladigi miladi aydan onceki bir ay ise, hicri sene basmm rastladigi 
miladi seneden bir sonraki miladi sene olur. 

Tarn Ilmihal (Se'adet-i Ebediyye) kitabimizda daha fazla bilgi 
vardir. 

Hak tecellt eyleyince, her isi asm eder, 
halk eder esbabim, bir lahzada ihsan eder. 



276 



Hicri sene baslanmn tesadiif etdigi miladi seneleri gosterir ced- 
veldir. 



Miladi 
sene 


Hicri 

sene 


Miladi 
sene 


Hicri 

sene 


1323 


724 


607 


-14 


1356 


758 


640 


20 


1388 


791 


672 


53 


1421 


825 


705 


87 


1454 


859 


737 


120 


1486 


892 


770 


154 


1519 


926 


802 


187 


1551 


959 


835 


221 


1585 


994 


868 


255 


1617 


1027 


900 


288 


1650 


1061 


933 


322 


1682 


1094 


965 


355 


1715 


1128 


998 


389 


1748 


1162 


1030 


422 


1780 


1195 


1063 


456 


1813 


1229 


1095 


489 


1845 


1262 


1128 


523 


1878 


1296 


1160 


556 


1911 


1330 


1193 


590 


1943 


1363 


1226 


624 


1976 


1397 


1258 


657 


2008 


1430 


1291 


691 



012 


34 


567 


8 9 10 


11 12 13 


14 15 16 


Aralik 


Kasim 


Ekim 


Eylul 


Agustos 


Temmuz 


1718 


19 20 21 


22 23 24 


25 26 27 


28 29 30 


31 32 33 34 


Haziran 


Mayis 


Nisan 


Mart 


§ubat 


Ocak 



■277- 



NASIHAT 

(Ehl-i stinnet) i'tikadi, nazm iizere ey civan, 
oldu asagida sana, acik dil He beyan: 

Dogru olan i'tikadi, ister isen kardesim, 

gece giindiiz, bu kitabi oku hem de, pek candan! 

Riiliiina rahmet eyiesin, Hak, Ebu Hanifenin, 
Kur'an yoliimi gosterdi, bize o yiice Nu'man. 

insan bir sey yaratamaz, Sffiye aldaimia! 
Vehhabiiik daha kiitii, Ehl-i siinnete inan! 

Cennet, Cehennem simdi var, tevbe kabiil edilir, 
$efa'atle kurtulacak, cok giinahlan olan. 

Atomdan giine$e kadar, canh cansiz her varlik, 
Yok iken yaratildilar, hem de katkat asiiman. 

Diinyaya goniil baglama, akar bmiir su gibi, 
Islamiyyete man kimse, her dem oiur sadiiinan. 

Once Hmihali ogren, cocuguna da bgret, 

din biigisi bgrenmezsen, oiursun sonra pisinan! 

Diismaniarimiz sinsice nasii saidiriyor bak, 
sen de diniyaymak icin, cahs gayb etme zeman! 

Komiinistier hep yalanla, gencieri aldatiyor, 
Isiami yok edecekier, artik gatletden uyan! 

Miislimanlar da sasirmis, tuzaga diismiis cogu, 
(Ehi-i kibie) sbzde hepsi, ayrilmislar hak yoidan. 

Iim-i hfili ogrenmiyen, kendini koruyamaz, 
Kafir veya sapik oiur, (Ehi-i stinnet) oimiyan! 

Dogru olan bilgileri yayanlara yardim et! 
Cihad sevabmi kazan, olsun bunda mat revan. 

ResuiuIIah hie durdu mu, Eshabi uyudu mu? 
dini yaymak icin hepsi, oimusdu bir kahraman! 

-278- 



Calis bos durma sen dahi, din diismam pek kari, 
Icden disdan ezecekler, gidecek, dinle iman. 

Eshaba cirkin soyieme, hepsinin kadrini bii, 
birbirini severlerdi, buna sahiddir Kur'an! 

En iistiin Elm Bekrdir, Omer, Osman, Alt hem, 
Mu'aviyeyi de cok sev, Odur Kur'am yazan! 

Rabbimiz cism degildir, zemam, mekam yok, 
maddeye hulul eylemez, bbyle olmah iman! 

Mahluka muhtac degildir, ortagi, benzeriyok, 
herseyi Odur yaratan, hem de varhkda tutan. 

Iyi, kotii, iman, kiifr, madde, kuvvet, enerji, 
hepsini O var ediyor, yaratamaz hie insan! 

Herkese akl, irade verdi, hem yoi gosterdi. 
Kim iyiiik diier ise, yaratir hemen Rahman. 

Once, i'tikadi diizelt, emri, yasagi gozet, 
se'adete kavusamaz islamiyyetden ayrdan! 

Ta onceden adet oldu, kim ekerse, o bicer, 
pek aldandi, ziyan etdi, ekmeden bugday uman! 

Yetmisiic firkadan ancak, (Ehi-i siinnet) kurtuian, 
Resulullahm yolunu onlardir bize sunan! 



Her sabah, su duayi okumalidir: 

Allahiimme ma esbaha bi min ni'metin ev bi-ehadin min 
halkike, fe minke vahdeke, la serike leke, fe lekel hamdii ve 
lekessiikr. Estagfirullah, Estagfirullah, Estagfirullah. 



Allahiimme salli ala seyyidina Muhaininedin ve ala al-i 
seyyidina Muhaininedin salaten tiinciha biha min ccinfil 
ehval-i vel-afat ve takdi lena biha ceinf al hacat ve tiitahhi- 
riina biha min cemPisseyyiat ve terfe'una biha a'ledderecat 
ve tiibelliguna biha aksalgayat min cemfil hayrat-i 111 haya- 
ti ve ba'del-memat! Hasbiinallah ve ni'mel vekil ni'mel 
mevla ve ni'mennasfr! 



279 



ESHAB-I KIRAM KITABINDA 
ADI GECENLERI TANITMA 

Kitabda adi ge^en ikiyiizaltmisbes ism, elifba sirasi ile asagida- 
dir. Herbirinin kitabda bulundugu sahifelerin numarasi, hal terce- 
melerinin sonuna yazilmisdir. 

1 — ABBAS "radiyallahii anh": Abdiilmuttalibin en kiiciik og- 
lu, Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" amcasidir. Re- 
sulullahdan uc yil yasli idi. Bedr gazasinda, diisman ordusunda idi. 
Esir oldu. Para verip kurtulanlardan idi. Mekkeye donustinde 
musliman oldu. Mekkenin fethinden bir kac ay once Medmeye 
hicret etdi. Muhacirlerin sonuncusudur. Mekkenin fethinde ve Hu- 
neyn gazasinda bulundu. Hadis-i serif ile medh olundu. Omrii so- 
nunda goremez oldu. Otuziki yilmda Medinede vefat etdi. Seksen- 
sekiz yasmda idi. Bakfdedir. Uzun boylu, beyaz ve giizel idi. On 
oglu vardi. Abbasi halifeleri, hazret-i Abbasin soyundandir. Ker- 
beladaki biiyiik tiirbede bulunan Abbas, baska olup, hazret-i Hii- 
seynin babadan kardesidir. 70, 102, 116, 119, 129, 178, 186, 190, 
191, 195, 200, 243, 302, 326, 329, 331, 359. 

ABBASI HALIFELERI 



Sira 












No: 


ismi ve Babasi 


Tevelliid 


Ciilus 


Vefat 


1 


Abdullah Seffah Ebtil'Abbas bin Muham- 












med bin All bin Abdullah bin Abbas 


104 


132 


m. 749] 


136 


2 


Ca'fer Mensur bin Muhammed bin All 


95 


136 


m. 754] 


158 


3 


Mehdf bin Mensur 


127 


158 


m. 775] 


169 


4 


Musa Kadi bin Mehdi 


145 


169 


m. 785] 


170 


5 


Harun-tir Resid bin Mehdf 


148 


170 


m. 786] 


193 


6 


Muhammed Emin bin Harun 


171 


193 


m. 809] 


198 


7 


Me'mun bin Harun 


170 


198 


m. 813] 


218 


8 


Mu'tesem bin Harun 


180 


218 


m. 833] 


227 


9 


Vasik bin Mu'tesem 


196 


227 


m. 842] 


232 


10 


Miitevekkil bin Mu'tesem 


206 


232 


m. 847] 


247 


11 


Miistansir bin Miitevekkil 


224 


247 


m. 861] 


248 


12 


Miiste'in bin Mu'tesem 


221 


248 


m. 862] 


252 


13 


Mu'tez bin Miitevekkil 


233 


252 


m. 865] 


255 


14 


Miihtedi bin Vasik 


220 


255 


m. 869] 


256 


15 


Mu'temid bin Miitevekkil 


229 


256 


m. 870] 


279 



280- 



16 

17 
18 
19 
20 
21 
22 
23 
24 
25 
26 
27 
28 
29 
30 
31 
32 
33 
34 
35 
36 
37 



Mu'tedid bin Muvaffak bin Miitevekkil 


243 


279 [m. 892] 


289 


Miiktefi bin Mu'tedid 


264 


289 [m. 902] 


295 


Muktedir bin Mu'tedid 


282 


295 [m. 908] 


320 


Kahir bin Mu'tedid 


286 


320 [m. 932] 


339 


Radf bin Muktedir 


297 


322 [m. 934] 


329 


Miitteki bin Muktedir 


297 


329 [m. 940] 


333 


Miistekfi bin Miiktefi bin Mu'tedid 


292 


333 [m. 944] 


338 


Muti bin Muktedir 


301 


334 [m. 946] 


364 


Tayi' bin Mutf 


320 


363 [m. 974] 


393 


Kadir bin Ishak bin Muktedir 


336 


381 [m. 991] 


422 


Kaim bin Kadir 


391 


422 [m. 1031] 


467 


Muktedi bin Ahmed bin Kaim 


448 


467 [m. 1075] 


487 


Miistazhir bin Muktedi 


468 


487 [m. 1094] 


512 


Miistersid bin Miistazhir 


484 


512 [m. 1118] 


529 


Rasid bin Miistersid 


502 


529 [m. 1135] 


532 


Miiktefi bin Miistazhir 


489 


530 [m. 1136] 


555 


Miistencid bin Miiktefi 


518 


555 [m. 1161] 


566 


Miistedi bin Miistencid 


536 


566 [m. 1170] 


575 


Nasir bin Miistedi 


553 


575 [m. 1180] 


622 


Zahir bin Nasir 


571 


622 [m. 1225] 


623 


Miistensir bin Zahir 


588 


623 [m. 1226] 


640 


Miista'sim bin Miistensir 


609 


640 [m. 1242] 


656 



MISRDAKI ABBASI HALIFELERI 

Sira 

No: ismi ve Babasi 



10 
11 
12 
13 
14 
15 
16 
17 



Miintesir Ahmed bin Zahir 
Hakim Ahmed bin Hasen bin All 
Miistekfi bin Hakim Ahmed 
Vasik bin Hakim Ahmed 
Hakim Ahmed bin Miistekfi 
Mu'tedid bin Miistekfi 
Miitevekkil bin Mu'tedid 
Mu'tesim bin Hakim 
Tekrar Miitevekkil 
Vasik bin Hakim 
Tekrar Mu'tesim 
Tekrar Miitevekkil 
Miiste'in bin Miitevekkil 
Mu'tedid bin Miitevekkil 
Miistekfi bin Miitevekkil 
Kaim bin Miitevekkil 
Miistencid bin Miitevekkil 
Miitevekkil Abdtil'aziz bin Ya'kub 
Miistemsik Ya'kub bin Miitevekkil 
Ya'kub bin Mlistemsik-billah 



Tevelliic 


1 Ciilus 


Vefat 




656 [m 


1258] 


660 




660 [m 


1261] 


701 


684 


701 [m 


1301] 


740 




740 [m 


1339] 


749 




741 [m 


1340] 


754 




754 [m 


1353] 


768 




763 [m 


1361] 


808 




779 [m 


1377] 






779 [m 


1377] 


808 




785 [m 


1383] 


786 




788 [m 


1386] 






791 [m 


1389] 


808 


794 


808 [m 


1405] 


833 


782 


815 [m 


1412] 


845 




845 [m 


1441] 


854 




854 [m 


1450] 


863 


794 


859 [m 


1455] 


884 


819 


884 [m 


1479] 


903 




903 [m 


1497] 






923 [m 


1517] 





[Miladi seneler bir fazla olabilir.] 



281 



2 — ABDUL' AZIZ HAN: Osmanh padisahlarmm otuzikinci- 
si ve islam halifelerinin doksanyedincisidir. Sultan ikinci Mahmu- 
dun ikinci ogludur. 1245 [m. 1830] de tevelliid edip 25 Haziran 
1277 [m. 1861] de halife oldu. 1293 [m. 1876] de Dolmabagce sera- 
ymdan alimp, Topkapi serayma habs edildi. Bes gun sonra Midhat 
pasa ve serasker [savunma bakam] Hiiseyn Avni pasa, Siileyman 
pasa ve arkadaslan tarafmdan, Fer'iyye seraymda Kur'an-i kerim 
okurken bilek damarlan kesdirilerek sehid edildigi, sultan Vahi- 
deddinin bas katibi, Ali Fuad begin hatiralarmda yazilidir "rahme- 
tullahi teala aleyh". Fer'iyye serayi, Besiktas ile Ortakoy arasmda, 
Galata-seray lisesinin orta kismi olan yalidir. Sultan Mahmud tiir- 
besindedir. Sultan Murad, bu iskenceli oliimii isitince, korkudan 
akh bozuldu. 

(Belgelerle Tiirk taiflii dergisi)nin 1967 Kasim ve 2 sayili ntis- 
hasmda diyor ki: Istanbul iiniversitesine bagli kiymetli eserler ara- 
sinda, ibnul-Emin Mahmud Kemal begin [3310] numarali defte- 
rinde, sultan Abdul'aziz hamn annesi Pertevniyal valide sultamn 
soyleyip yazdirdigi (Sergtizest-name) vardir. Yildiz evraki arasm- 
da goriiliip, ibniil-Emin Ahmed Tevfik begin, 1336 [m. 1918] de 
suretini cikardigi bu sergiizestnamede Pertevniyal sultan diyor ki: 
1293 [m. 1876] senesi, Cemazil-evvelin yedinci [30 Mayis] giinu, 
sabaha karsi saat sekizde, valide sultam yatakdan kaldinyorlar. 
Sultan, oglu Abdul'aziz ham uyandinyor. Halife, (Anne bunu ba- 
na kim yapdi? Beni sultan Selime mi dondiirecekler? Ben kime ne 
etdim?) diyor. Valide sultan (Avni pasa etdi) diyor. (Yalniz Avni 
etmedi. Riisdii pasa ile Ahmed ve Midhat pasalar da, bu ise dahil. 
Ben bu felaketi otuz kirk defa rii'yamda gordiim. Bundan sonra, 
Cebrail gokden inse, devlet reisi olmam. Cenab-i Hakkm takdiri 
boyle imis) diyor. 30 Mayis 1876 Sah giinii kayikla Topkapi sera- 
yma gotiiriiliip, iiciincii Selim hamn sehid edildigi odada, habs olu- 
nuyor. Corba gonderiyorlar. Kalfa (Kasiksiz, efendimizin oniine 
nasil koyayim?) diyor. Bir kink tahta kasik veriyorlar. Halife, bi- 
raz iciyor. Abdest almak icin, na'lm aratiyor. (izn yok) diyerek 
vermiyorlar. Abdesthaneye yalm ayak giriyor. Uc giin kuru tahta 
iistiinde ac, susuz birakihyor. Kayikda yagmurdan lslanmis olan 
elbisesini cikarmak icin gecelik istiyor. (irade yokdur) diyerek 
vermiyorlar. Sultan Murada tebrikname ve acikh mektublar gon- 
derip yalvanyor. Dordiincii giin, (2 Haziran sabahi) sultan Mura- 
din iradesi ile diyerek, Fer'iyye serayma gotiiriiyorlar. iceri hizh 
girdigi icin, bir sungiilii asker, gogsiinden itiyor. (Annem nerede?) 
diyor. Annesi kosup gelerek, yukan cikanyor. Askerlerin saygisiz- 
ca konusduruldugunu goriince, (Aman annecigim. Bunlar beni 61- 

-282- 



dtirecekler) diyerek aghyor. Iki giin sonra, eski, yirtik esya gonde- 
riyorlar. Askerler, ikide bir, kilicmi isteriz diye hiicum ediyor. 
Vermiyor ise de, Valide sultan, gizlice vermek zorunda kahyor. 4 
Haziran sabahi Valide sultan iceri gelip, kapmm acik oldugunu ve 
halifenin kanlar icinde yatdigmi goriince, feryad ediyor. Halife, 
ellerini, annesinin gogsii iizerine koyup (Allah, Allah) diyor. Ge- 
lenler, Valide sultam baska odaya gotiiruyor, kulagmdaki kiipele- 
ri ve yuziigunii cekip ahyorlar. Halifeyi eski bir perdeye sanp, Or- 
takoy karakoluna gotiiriiyorlar. Can cekisirken Riisdii, Midhat ve 
A vm pasalar ve yardakcilan gelip, (Bizi azl et!) diyerek alay edi- 
yorlar. Valide sultan, (Arslamm sehid oldu. Beni de sehid etsin- 
ler) diye feryad ediyor. Asker gelip, (Sultan Murad irade etdi. Se- 
ni Beglerbegi serayina gotiirecegiz) diyorlar. Valide sultan, (Be- 
nim yerim, Yeni-seraydir) diyor. Valide sultanm kollanndan ce- 
kip yahn ayak, yasmaksiz ve feracesiz karakola gotiiriip, pasalara 
seyr etdiriyorlar. Halifenin zevcelerinden Tiryal hanim efendi ge- 
lip, (Canim, Allah nzasi icin namusu ile oynamaym. Hie olmazsa 
araba ile gotiirtiniiz) diyor. Pasalar, basanlarmdan pek keyfli kah- 
kaha atmakdadirlar. Tiryal hanimm arabasma bindirilerek yeni- 
seraya (Topkapi serayina) gotiiruluyor. Baska araba ile Tiryal ha- 
muli da, zorla oraya gotiiriiyorlar. Uc giin sonra kizlar agasi Top- 
kapi serayina geliyor. iki sultanm ayn odalarda baygin yatdiklan- 
m goriiyor. Alti gece sonra, odalarma birer kandil gonderiliyor. 
Otuzsekiz giin sonra Fer'iyye serayina gotiiruluyorlar. Kapi ve 
pencereleri civileniyor. Sekiz giin Valide sultana eziyyet ederek 
(Mallanmn yerini bildir) diyorlar. Dokuzuncu giin, pencereler 
acihyor. 31 Agustos 1876 da besinci Murad tahtdan indirilip, Dol- 
mabagce serayindan Qragan serayina gotiiriiliiyor. Sultan Abdiil- 
hamid han tahta cikmca, iskencelerden kurtulup, rahata kavusu- 
yorlar. Sultanlara yapilan iskencelerin, sultan Muradm emri ile ol- 
dugunu soylerlerdi. Halbuki sultan Muradm birseyden haberi 
yokdu. Sultan Abdul'azizin tebriklerini ve yalvarmalarim pasalar 
sultan Murada gostermiyor. Sultan adma kendileri cevab yazip al- 
datdiklan, [m. 1959] tarihli askeri tarih mecmu'asinda uzun yazi- 
hdir. 

[m. 1967] de istanbulda basilmis olan T.Yilmaz Oztunanm 
(Tiirkiye tarflii)nin onikinci cildinde ozetle diyor ki: (Sultan Ab- 
diil'azizin hal' edilmesi, birkac ahlaksiz veya safdil devlet adami- 
nm, sahsi ihtiraslan ugruna oldu. Bunlarm basmda, eski sadr-i 
a'zam Hiiseyn Avni pasa geliyordu. Kurmayhkdan yetismis, iic 
def'a serasker olmusdu. Bir usagin oglu idi. (Kmim dinimdir) di- 
yen kindar adamlardan biri idi. Mason Fuad pasanm yetisdirmesi 

-283- 



idi. Meziyyetsizliklerinden, kotuliiklerinden dolayi azl olunur, son- 
ra entrikalarla yine bir makam kapardi. Mahmud Nedim pasa ta- 
rafmdan azl edilip suruldiigii ve riitbesi ve nisanlan alindigi icin, 
padisaha kin bagladi. Sultam tahtindan indirmege ve oldiirmege 
karar verdi. Londraya gidip, ingilizlerle bu isi planlasdirdi. Fa- 
ci'amn ikinci adami Midhat pasanin bati kiiltiirii olmadigi gibi, din 
bilgisi de yokdu. Tuna ve Bagdad valiliklerinde yapdigi isler, Av- 
rupa basininda alkislanmis, bilhassa ingilizler tarafindan simartil- 
mrsdir. Hislerine kapilan, acele ve yanhs kararlar veren, bu yiizden 
iyi is gormege miisaid olmiyan bir adamdi. Ali pasa gibi, oliinciye 
kadar sadaretde kalacagmi umarken, iki ay icinde azl edilmesini, 
gururuna yidirememis, hiikmdara diisman olmusdur. icki masala- 
rmda, devlete aid kararlar alirdi. ingilteredeki parlamento idaresi- 
ni aynen alirsa, Tiirkiyenin aynen ingiltere olacagini sanirdi. Boy- 
le bir idareyi yiiriitecek tek sahsin, kendisi olacagina inamrdi. Mid- 
hat pasanin, mesrutiyyeti te'sis edebilmek icin hal' isine kansdigi- 
ni ileri siirmek, gercege hie de uymamakdadir. Avni pasa, hal' pro- 
jesini Midhat ve Sirvanizade Muhammed Riisdii pasalara, sonra 
zemamn sadr-i a'zami miitercim Riisdii pasaya acdi. Sirvanizade- 
den ytiz bulamayinca, onu Taife surdiirdu ve orada zehrletdi. Mid- 
hat pasa, sadr-i a'zam Mahmud Nedim pasanin, kendisini merkez- 
den uzaklasdiracagim vehm ederek, hal' isine kansmisdir denilebi- 
lir. Hal' isine Midhat pasanin emri ile, uydurma fetva veren seyh- 
ul-islam Hasen Hayrullah efendi de, bu makammdan, once azl 
edilmis, bu yiizden sultana kin baglamisdi. Sultan Abdiil'aziz, bu- 
nun icin, (O, serayda iken, miifsid imam denirdi. Riisdii pasanin 
tavsiyesi ile seyh-ul-islam yapdik, Allah vere de, bir halt etmese) 
demisdir. 

Sultan Abdiil'azizin hal'inin bir vatanperverlik olacagina ina- 
nan tek adam, harb okulu nazin [kumandam] Siileyman pasa idi. 
Yirmibes Mayis gecesi, Redif ve Siileyman pasalar, Avni pasanin 
Kuzguncukdaki evinde toplanarak, iicyiiz (300) harbiye talebesi- 
nin Dolmabagce serayini kusatmasma karar verdiler. Talebeye, 
Sultam korumak icin gidiyoruz denildi. 

Avni pasa sultam oldiirmegi cokdan planlamis ve nihayet bu 
cinayeti islemisdir. Uzun zeman serayda casusu olan, ikinci ma- 
beynci Fahri begi bu isde kullandi. Cezayirli Mustafa pehliivam ve 
Yozgadh pehliivan Mustafa cavusu ve Boyabath haci Mehmed 
pehliivam Fer'iyye serayma bagcivan yapdilar. Fahri begle bu 
pehliivanlar, odaya girip, uzun dogiismeden sonra bileklerini ke- 
sip pencereden bagceye kacdilar. Avni pasa, cighk seslerini duyar- 

-284- 



duymaz, Kuzguncukdaki yalisindan, kayikla, hemen Fer'iyyeye 
geldi. Oliim raporunu imzalamak istemiyen iki doktordan birini, 
Avm pasa hemen Trablusgarba siirdii. ikincisi olan Omer begin 
apoletlerini [formalarim] hemen orada sokmiisdiir. 1293 [m. 1876] 
Hazframn 4. cii giinii sabahi, sultan Abdiil'azizin Ortakoy sahilin- 
de Fer'iyye seraymdaki odasindan garib sesler gelmege basladi. 
Saat dokuz bucukda odaya girenler, eski hakam kanlar icinde bul- 
dular. Ertesi gun yaymlanan hiikiimet teblfgi, soyle diyordu: (Sul- 
tan Abdiil'aziz sakahm diizeltmek iizere istedigi kiiciik makasla 
her iki bileginin damarlanm acarak intihar etmisdir. Serasker Av- 
ni pasa cesedi karakola nakl etdirmisdir.) Bu teblig ve ekli tabib 
raporu, hie kimseyi inandiramadi. Doktorlara yalmz bilekler gos- 
terilmisdir. Avni pasa, birkac sene once de, sultan Abdiil'azizi 
zehrlemege tesebbiis etmisdi. Midhat pasa, oliimii isitince, (Haka- 
mn muhafazasi pek miiskil ve tehliikeli oldugundan, bu vech ile 
vefati pek iyi oldu) demisdir. Maliye naziri Yusiif pasa ise, 
(Mel'un herif [Avni pasa] padisahin basim yidi. insaallah yakmda 
o katil de katl edilir) demisdir. Sadr-i a'zam miitercim Riisdii pa- 
sa da, (Na'si karakola cikardiklan zeman canh imis. Hekimler de, 
canh oldugunu tasdik eylediler) demisdir. Uc pehliivana yiizer al- 
tin ma'as baglanarak, sirn ifsa etmeleri onlendi. Sultan Abdiil'azi- 
zin na'sim yikayan sekiz imam, Yildiz muhakemesinde, sultamn 
iki disi kinlmis, sakahnm sol tarafi yolunmus, sol memesi altmda 
biiyiik bir ciirtik vardi demislerdir. Pehliivanlar da, yapdiklanm 
sonradan i'tiraf etmislerdir. intihar edecek sahsin her iki bileginin 
damarlanm birlikde kesemiyecegi de tip ilminde meydandadir. 
Hiiseyn Avni pasa, sultan Abdul'azizin hal' edilecegini birkac se- 
ne once Londrada ingiliz nazirlarma soylemek cesaret ve hiyane- 
tinde de bulunmusdu. Bunun icin, (Encyclopaedia Britannica) in- 
tihar tezini ileri siirmekdedir. Son cikan, (Grand Larousse) ise, 61- 
duriildugunii yazmakdadir. 1940 tarihli (Larousse illustre)de, (fut 
assassine en 1876= 1876 da katl edildi) yazihdir. 5 Haziran giinii 
cenazesi biiyiik merasimle kaldinldi. Topkapi seraymda yikandi. 
Pederi sultan ikinci Mahmud hamn Cenberlitasdaki tiirbesine 
defn edildi.) 

Siileyman pasa, bu inkilabm mesrutiyyet icin yapildigmi soyle- 
yince, Avni pasa, sen sus! Asker siyasete kansmaz demisdir. Hal- 
buki, kendisi, askeri cokdan siyasete kansdirmis. Balkanlarda fela- 
ketli hadiselerin patlak vermesine sebeb olmusdu. Nitekim, 2 
Temmuzda Sirb ve Karadag prenslikleri isyan etdi. Balkanlar ka- 
nsdi. 24 Nisan 1296 [m. 1877] de Rusyamn arabulucu teklifi red 
edilerek, 93 harbi basladi. Hemen musir yapilan Siileyman pasa, 

-285- 



Sipka gecidini ruslara kapdirmca, maglubiyyete sebeb oldu. Plev- 
nede uc kerre zafer kazanarak gazi iinvamm alan Osman pasayi 
kiskandi. Macka meydan muharebelerini de gayb ederek, Edirne- 
ye kadar kacdi. Boylece, Edirne de, harab oldu. Ruslar Ayastefa- 
nosa [Yesilkoye] kadar geldi. ingilizler, bu maglubiyyeti firsat bi- 
lerek, 20 Mayis 1878 de, istanbulda All Suavi vak'asmi cikanp, 
ikinci Abdulhamid ham devirmek, hilafeti lagv etmek istedi ise de, 
muvaffak olamadi. All Siiavi mason idi. Kansi ingiliz idi. (Yeni 
Tiirkiye tarihi) diyor ki, (ikinci Abdulhamid hamn diplomasisi 
[Akh ve zekasi] olmasaydi, 93 harbinin zararlan daha biiyiik ola- 
cakdi). Siileyman pasa, sefih ve zelil bir hayat siirerek, 1309 [m. 
1891] de Bagdadda oldu. 

Abdiil'aziz ham sehid etdiren pasalar, basarilarmm zevki icin- 
de, Midhat pasamn Bayeziddeki konaginda, 15 Haziran gecesi 
toplanmislardi. Odaya giren erkan-i harb kolagasi, 26 yasmdaki, 
Hasen beg, Avni pasayi ve sonra hariciyye nazin Rasid pasayi vu- 
rup oldiiriiyor. Midhat pasayi kovahyor ise de, pasa mutbaha ka- 
cip, ascmm dolabma saklamp, oliimden kurtuluyor. Yarah yakala- 
nan Hasen beg, ertesi gun Bayezid meydamnda sehid ediliyor. 
Edirnekapidan Topkapiya giderken, sag kosede, parmakhkh me- 
zarimn biiyiik tasmda (Umera ve guzat-i cerakiseden isma'il be- 
gin oglu olup, Harb okulunu bitirip, kolagasi riitbesinde iken, 
gene yasinda, velini'meti ugrunda feday-i can eden, Cerkes Hasen 
begin kabridir) yazihdir. Sultan Abdiil'aziz han, Cerkes Hasen be- 
gin enistesi idi. Halifenin feci' seklde sehid edildigini ve annesi 
Pertevniyal sultana cok cirkin iskenceler yapildigim isiten sultan 
Muradm iiziinttiden ve bu felaket yolunun sonunu diisiinmekden 
akh bozuldu. 

Sultan Abdiil'aziz han, onbes senelik saltanat zemamm Dolma- 
bagce seraymda gecirdi. Bu serayda iken hal' edildi. Besinci Mu- 
rad da iic ayhk saltanatim bu serayda gecirdi. ikinci Abdulhamid 
han, bu serayda yedi ay oturdukdan sonra, Yildiz kasrlanna yerles- 
di. Sonra Yildiz serayim yapdi. Sultan Muhammed Resad da, Dol- 
mabagce seraymda oturdu. 

Sultan Abdiil'aziz han, [1278] de yeni askeri elbiseleri kabul 
etdi. [1279] da posta pulu kullamldi. [1286] da Siiveys kanah acil- 
di. [1288] de istanbulda tramvay isletilmege basladi. [1292] de Ga- 
lata tiineli yapildi ve askeri riisdiyye mektebleri acildi. [1279] da 
Osmanh bankasi acildi. [1280] de sahillere deniz feneri konuldu 
ve devlet surasi [Damstay] kuruldu. [1284] de sultani mektebleri 

-286- 



[liseler] acildi. [1285] de Sanayi mektebleri acildi. [1286] da Fransa 
imperatoricesi Istanbulu ziyaret etdi. [1287] de Avusturya impera- 
torti, sultan Abdul'azizi ziyarete geldi. [1287] de sark demir yolla- 
n yapildi. [1287] de tibbiyye-i miilkiyye acildi ve orman ve ma'den 
mektebleri acildi ve Eski seray dis kapisi, ya'ni iiniversitenin Baye- 
zid meydanma acilan giris kapisi yapildi. [1288] de itfaiyye alayi 
teskil edildi. [1289] da seyyar havz yapildi ve Dariissefeka lisesi 
acildi. [1290] da Iran sahi, sultan Abdul'azizi ziyarete geldi ve Iz- 
mit demir yolu yapildi. 

Abdiil'aziz nan, kardesi gibi, memleketin idaresini All ve Fiiad 
pasamn ve bunlarm yetisdirdigi masonlarm ellerine birakdi. Bunlar 
da, Ingilizin siyasetine gore hareket etdiler. Dagistanli seyh Samil, 
yirmi sene ruslarla kahramanca cihad yaparak, ordularim perisan 
ederken, seyrci kaldilar. Bu miicahidin 1283 [m. 1866] de esir dus- 
mesine sebeb oldular. Ruslarm 1290 [m. 1873] de, Semerkand, Bu- 
hara ve Hiveyi isgal etmelerine de sebeb oldular. Omrlerini Avru- 
pada gecirdiler. Memleketde kaldiklan zeman, Tanzimat fermamn- 
daki mason planlanmn tatbik edilmeleri icin cahsdilar. Bu hiyanet- 
lerinin sebebi mes'ulii elbette Halifenin gafleti idi. Bu gafletinin ne- 
ticesinde, masonlar ve onlara aldananlar tarafmdan sehid edildi. 

Sultan Abdiil'aziz, Ciragan ve Beglerbegi seraylanni yapdirdi. 
Muhtelif yerlerde de kasrlar yapdirdi. Beykoz kasn bunlardandir. 
Ciragan yalisim ilk olarak Nevsehrli Damad Ibrahim pasa yapdir- 
di. Sonra iicuncii Selim hamn hemsiresi Beyhan sultan tarafmdan 
yeniden yapildi. Ahsab ve cok zinetli idi. Sultan, bunu, kardesi sul- 
tan Selime satdi. Sonra, ikinci Mahmud han, 1252 [m. 1836] de yik- 
dirarak ahsab seray yapdi. Sultan Abdiilmecid han bu serayda 
oturdu. 1271 [m. 1855] de yikdirdi. 1288 [m. 1871] de Abdiil'aziz 
han, son muhtesem serayi dort milyon altin liraya yapdirdi. 

Beglerbegi seraymm yerinde, tepede birinci Ahmed hamn 
(Sevk-abad) kasn vardi. Sahil serayim ikinci Mahmud han ahsab 
yapdirdi. Moltekeyi burada kabul eyledigi zeman, cubuk iciyordu. 
Abdiilmecid han, 1249 [m. 1833] de bu serayda merasimle hatm-i 
serif indirmisdi. Sultan Abdiil'aziz han, 1282 [m. 1865] de, bu ah- 
sab serayi yikdinp yerine mermerden muhtesem serayi yapdirdi. 
Sultan, 1865 Nisanmm yirmibirinci Cum'a giinii seraya yerlesdi. 
Yaz mevsimlerini burada gecirirdi. Balkan harbi bozgununda, En- 
ver ve Talat pasalar, ikinci Abdiilhamid ham "rahime-hullahii tea- 
la" Selanikden (Lorley) Alman vapuru ile istanbula getirtip, Beg- 
lerbegi serayina koydular. Bogazici tarafinda, alt katda, arka ta- 
rafda, bir odada yerlesip, yetmisalti yasinda iken, zatiirrie hastah- 

-287- 



gmdan vefat etdigi, 10 Subat 1336 [m. 1918] giiniine kadar, burada 
yasadi. 294, 368. 

3 — ABDULBAKI EFENDI: Mahmud Baki, Osmanh sairle- 
rinin biiyiiklerindendir. 933 de Istanbulda tevelliid, 1008 [m. 1600] 
de vefat etdi. Edirnekapi kabristamndadir. Siileymaniyye medre- 
sesinde mtiderris idi. Reisiil-ulema oldu. Halid ibni Zeydin haber 
verdigi hadis-i serifleri bir araya toplamisdir. (Mevahib-i lediinniy- 
ye) tercemesi meshurdur. 63, 353. 

4 — ABDULCEBBAR-I HEMEDANI: Mu'tezili idi. Kadi idi. 
Ucyuzellidokuz (359) da tevelliid etdi. Dortyiizonbes 415 [m. 1024] 
de Rey sehrinde vefat etdi. Babasi Ahmeddir. 91. 

5 — ABDULGANI NABLUSI: Isma'fl Nablusinin ogludur. 
1050 de Samda tevelliid, 1143 [m. 1730] de orada vefat etdi. Derin 
alim ve kamil bir veli idi. Fikh, tefsir ve hadis alimi idi. Yirmi ya- 
smda ders vermege basladi. 1075 de istanbula geldi. Cok kitab yaz- 
di. iki cild (Hadikat-iin-nediyye) kitabi cok kiymetlidir. Tutiiniin 
giinah olmadigim bildiren kitabi ve tercemesi Nur-i Osmaniyye 
kiitiibhanesinde vardir. 10, 366. 

6 — ABDULHAK-I DEHLEVI: Babasi Seyfeddmdir. Hind 
alimlerindendir. 958 [m. 1551] de tevelliid, 1052 [m. 1642] de vefat 
etmisdir. Dehlidedir. Kiymetli kitablar yazdi. 128, 130, 147, 148, 
149, 245, 246. 

7 — ABDULHAKIM EFENDI: Biiyuk alim idi. Hal terceme- 
si 157. ci sahifede yazilidir. Van vilayetinin Baskal'a kazasmda 1281 
[m. 1865] de tevelliid edip, 1362 [m. 1943] de Ankarada vefat etdi. 
Komiinistlerin, Masonlann, Vehhabilerin, Miirtedlerin ve Si'ilerin 
ve Yehiidilerin ve Hiristiyanlarm, yazilarla, propagandalarla, ingi- 
liz imperatorlugunun kuvvetleri ve servetleri ile islamiyyeti yikma- 
ga saldirdiklan, miisliman yavrulanni dinsiz, imansiz birakmaga 
ugrasdiklan bir zemanda, dersleri, va'zlan ve yazilan ile Ehl-i siin- 
neti yok olmakdan korumus, genclige asilanan zehrli yalanlan pek 
mahir yol ile temizlemisdir. Bu ugurda cetin eziyyet ve cefalara 
katlanmisdir "rahime-hullahii teala". Abdiilhakim efendinin baba- 
si Halife Mustafa efendi, Hakkarinin Yiiksekova kazasinm Sakitan 
koyiindendir. 

Abdiilhakim Efendinin dedesinin dedesi olan seyyid Abdurrah- 
man, seyyid Abdiillahm oglu idi. Seyyid Abdullah, Arvasda, seyyid 
Fehimin bas tarafmda medfundur. Seyyid Abdullah oliince, Arvasi 
soyunun devam edebilmesi icin, seyyid Abdiirrahmam annesi gene 

-288- 



iken zorla evlendirdi. Tahir, Abdiirrahfm, Lutfi, Abdiilhamid ve 
Muhammed isminde bes oglu oldu. Seyyid Tahir, Basra valisi idi. 
Seyyid Abdiirrahfm 1200 [m. 1786] de vefat etdi. Oglu haci Ibrahim 
ve torunu Abdiil'aziz ile birlikde Dogu Bayezidde Ahmed Hani tiir- 
besindedirler. Abdiil'aziz efendinin vie cocugu, Muhammed Emin 
ve Omer efendiler ve seyyidet Hadicedir. Her birinin cocuklan ve 
torunlan din ve diinya bilgileri ile dolu birer hazmedirler. Muham- 
med Emin efendinin dort oglu oldu. Bunlar, Abdiil'aziz, Abdiilka- 
dir ve Abdulhakim ve Mahmud efendilerdir. Abdiilhakim efendinin 
oglu Ahmed efendi, Turkiye gazetesinin tefrika muharriri iken 1988 
senesinin son giinii 1409 da Istanbulda vefat etdi. 

Seyyid Abdurrahman, zemanmm miirsid-i ekmeli idi. Binlerce 
Hak asigi sohbetine gelir feyz ahrlardi. Nasihat icin, uzak memle- 
ketlere mektublar gonderirdi. Irisan beglerinden emir Serefeddin 
Abbasiye yazdigi farisi mektublar cok kiymetlidir. Bu mektubla- 
rmdan birinde Muhammed Kerim nan ve Mustafa ve Feyzullah 
beglere selam ve diia etmekdedir. Baska bir mektubuna, emir Se- 
refeddin beg, su satirlan eklemisdir: (Mevlana, bu mektubu, bu fa- 
kire 1192 [m. 1778] de gondermisdir. Musibete sabr lazim oldugu- 
nu ve sabrm kiymetini bildirmisdir. Birkac ay sonra pederim Ab- 
dullah nan beg vefat etmisdir. Mevlananm kerametini buradan an- 
lamahdir). Seyyid Abdurrahman Hosabda medfundur. 

Seyyid Lutfi efendinin onbir oglu vardir. 

Seyyid Lutfi efendinin oglu Abdiilganinin oglu Mir hac, bunun 
oglu Abdurrahman, bunun oglu Muhammed Sa'id efendilerdir. 
Liitfullah efendinin ikinci oglu Abdiilgaffar efendi, bunun oglu Se- 
rif, bunun oglu Muhammed Sefik efendilerdir. Liitfullah efendinin 
iiciincu oglu Muhammed, Seyyid Fehim hazretlerinin iivey babasi- 
dir. Bunun oglu Tahir, bunun oglu Resul, bunun oglu Abdullah 
efendilerdir. 

Liitfullah efendinin dordiincii oglu, Resul efendidir. Besinci og- 
lu seyyid Sibgatullah efendi, seyyid Taha-i Hakkarmin talebesi idi. 
Bunun oglu Celaleddin, bunun oglu Ah, bunun oglu Selahaddin 
efendilerdir. Bunun iki oglu Kamiiran inan ve Zeynel'abidin inan, 
Bitlis senatorii ve meb'usii olmuslardir. 

Altmci oglu Cemaliiddin, bunun oglu Abdiilmecid, bunun oglu 
Sa'dullah, bunun oglu Muhyiddin, bunun oglu Abdurrahman, bu- 
nun oglu Liitfullah, bunun oglu Nurullah efendilerdir. 

Abdiilhamid efendinin iki oglu olup, biri molla Safi idi. Bunun 

- 289 - Eshab-i Kiram - F:19 



torunu, Abdulhamid efendidir. ikinci oglu, seyyid Fehim-i Arvasi 
"kuddise sirruh" hazretleri idi. 

Seyyid Muhammedin yedi oglu ile Hamide hanim isminde bir 
kizi vardi. Hamide hanim, Timur ogullanndan Hurrem begin zev- 
cesi idi. Salih, Memduh ve Sa'id admda iic oglu vardi. Sa'id begin 
iki cocugu, Tevfik beg ile Emine hammdir. Emine hanim Mekki 
efendinin birinci zevcesidir. ikinci zevcesi Afife hammdir. Seyyid 
Muhammedin birinci oglu Mahmud efendi idi. Bunun, Ziibeyde, 
Meryem ve Esma admda iic kizi vardi. Esma hanim cok miitteki, 
saliha olup; Abdulhakim efendinin birinci zevcesi idi. ikinci zevce- 
si, seyyid Fehim-i Arvasinin "kuddise sirruh" torunu Aise hanim 
idi. Ahmed Mekki ve Miinir efendilerin validesidir. Uciincii zevce- 
si Nine hanim denilen ikinci Aise hanim, dordiincu zevcesi Bedri- 
ye hanim idi. Besinci zevcesi Maide hanim, 1396 [m. 1976] senesi 
mayis aymda, istanbulda vefat etmisdir. 

Seyyid Muhammedin ikinci oglu, Muhyiddin efendi idi. Bunun 
iki oglu ve iki kizi vardi. Kizlan Beyaz hanim, Faruk begin, Zeliha 
hanim da, Abdiirrahim Zapsunun anneanneleridir. Bir oglu Hasen 
efendi, ikincisi Mustafa efendi idi. Hasen efendinin yedi oglu ile 
yedi kizi olup, dort oglu cocuk iken vefat etdi. Besincisi Mazher 
efendi, Nesibe hammm zevci idi. Altinci oglu Muhyiddin efendi 
Ankarada vefat etdi. Yedincisi Necmeddm efendi temyiz mahke- 
mesi a'zasi idi. Na'ime hammm zevci ve Ahmed efendinin damadi 
idi. Kizlan, Nine Aise hanim, Abdulhakim efendinin, Dilber ha- 
nim, Taha efendinin, Fatima hanim, seyyid ibrahim efendinin, Sa- 
biha hanim da, Abdullah begin zevceleri idi. 

Mustafa efendinin dokuz oglu ile iki kizi vardi. Birincisi, seyyid 
Abdulhakim Efendi idi. ikincisi ibrahim efendi, uciincusii Taha e- 
fendi, dordiincusii Abdiilkadir efendi, besincisi Semseddm efendi, 
altmcisi Ziyaeddm efendi, yedincisi Yusiif efendi, sekizincisi Mah- 
mud efendi, dokuzuncusu Kasim efendidir. Abdulhakim efendi en 
biiyiikleri idi ve en sonra vefat etdi. Abdiilkadir efendinin iic toru- 
nu ZeynePabidin, Bedreddm ve Fahreddm hayatdadir. Semseddin 
efendinin bir oglu ile iki kizi vardi. Bir kizi Afife hanim, Mekki e- 
fendinin zevcesi idi. ikinci kizi Nazife hanim 1986 Mart ayinda ve- 
fat etdi. Oglu faziletli Cemal efendi, istanbulda (Kirazh mescid) i- 
mami ve hatibi idi. Celaleddin-i Ruminin (Mesnevi)si iizerinde es- 
siz, derin bilgisi vardi. 1396 [m. 1976] da istanbulda vefat etdi. Yu- 
siif efendinin oglu seyyid Faruk Isik, eski sayistay baskanlarmdan 
ve Van senatorlerindendir. 1972 senesinde Ankarada vefat etmis- 
dir. Faruk begin iki oglu seyyid Nevzad ve seyyid Riichan hayat- 

-290- 



dadir ve ogullan yetismekdedir. Seyyid Riichan 1391 [m. 1971] de 
cahsma bakanhgi miistesan oldu. Mahmud efendinin annesi Mer- 
yem hanim idi. Kardeslerinin hepsi Hano hanimm cocuklandir. 

Mahmud efendinin kizi, Rukayye hanimdir. Mustafa efendinin 
birinci kizi Mu'teber hanim, Timiir ogullarmdan Sa'id begin zevce- 
si ve Ahmed Mekki efendinin hem halasi, hem kaym validesidir. 
1341 de vefat etdi. Edirne-kapi kabristanmdadir. ikinci kizi Rabi'a 
hanimdir. 

Seyyid Muhammedin iiciincii oglu Nureddin efendidir. Bunun 
Mecid efendi ve Ah efendi admda iki oglu vardi. Mecid efendinin 
oglu Izzet beg, Nafiye hammm zevci olup, 1981 de Vanda vefat et- 
di. Dort cocugu vardir. 

Seyyid Muhammedin dordiincii oglu Ahmed efendidir. Bunun, 
Ubeyd, Sevket ve Sihabiiddin adinda iic oglu vardi. 

Seyyid Muhammedin besinci oglu, Hamid pasa idi. Bunun Ah- 
med, Abdullah, Fehmi ve Ibrahim adinda dort oglu ile Nafiye, Ne- 
sibe ve Aise adinda iic kizi vardi. Bunlardan seyyid Ibrahim Arvas, 
Abdulhakim Efendinin damadi ve uzun yillar Van meb'usu idi. [m. 
1965] de Ankarada vefat etdi. Bunun oglu Seyyid Siddik ile kizla- 
n Gulsiim ve Hamiyyetdir. Seyyid Ahmed, Muhammed Siddik 
efendinin damadi ve Na'ime hanimm babasidir. Muhammed Sid- 
dik efendi, seyyid Taha hazretlerinin torunu, ya'ni seyyid Ubey- 
diillahin oglu ve sehid Abdiilkadir efendinin kardesi idi. Nafiye ha- 
nim Izzet begin, Nesibe hanim Mazher efendinin, Aise hanim da 
Muhammed Ma'sum efendinin zevceleri idi. 

Seyyid Muhammedin altmci oglu Hiiseyn efendidir. Bunun Ce- 
lal, Ala'iiddin, seyyid Gazi ve Behaeddm adinda dort oglu vardi. 
Celal efendinin oglu Seyfeddin beg, Rukayye hammm zevci ve Ay- 
dm ile Celal efendilerin ve Leyla hanimm babasidir. Aydm beg 
1983 de Anavatan Partisinden Van milletvekili secildi. Ogullan 
Ciineyd, Melih Riichan ve Fatih ve Murad efendiler, hayr-iil-halef 
olarak yetismekdedirler. 

Seyyid Muhammedin yedinci oglu, Yusiif efendidir. 

Seyyid Abdulhakim Efendinin tic oglu ve iki kizi vardi. Bun- 
lardan Enver ile Sefi'a, Esma hammm cocuklandir. Sefi'a hamm, 
Salih begin zevcesi iken, hicretde Musulde vefat etdi. Enver de, 
hicret ederken 1336 [m. 1918] de Eskisehrde vefat etdi. ikinci oglu 
faziletli Ahmed Mekki Ucisik efendi, arabi, farisi kitablardan ve 

-291- 



pederinden din bilgilerini genis olarak edinmis olup, 1387 [m. 
1967] de Istanbulda vefat etdi. Baglum kabristamndadir. Fetvala- 
rma giivenilecek, yer yiiziinde esi az bulunan bir mubarek zat idi. 
Cok sayida ve olgun, degerli din adamlan yetisdirdi. Ilm ve ma'na 
taliblerinin derdlerine sifa sunardi. Cenab-i Hak, mubarek viicudu 
ile Istanbul sehrini ve biitiin islam alemini sereflendirmis ve faide- 
lendirmis idi. Seyyid Ahmed Mekki efendinin Behik, Beha, Mede- 
ni ve Hikmet admda dort oglu ile Zahide isminde bir kizi vardir. 
Herbiri ahlak ve fazilet ornegidir. Torunlan Taha Ucisik, Fehim ve 
Muhammed efendiler ve Sefi'a hamm ise, birer cevher olarak ye- 
tismekdedir. Abdiilhakim Efendinin "kuddise sirruh" uciincii og- 
lu, seyyid Munfr efendi, Istanbul belediyesinde satis me'murlugun- 
da uzun seneler cahsmis, dogrulugu, cahskanhgi, giizel ahlaki ile 
etrafmm saygismi ve sevgisini toplamisdir. 1399 [m. 1979] da vefat 
etdi. Baglum kabristamndadir. 

Seyyid Abdiilhakim efendi, 1332 [m. 1914] senesinde, ermeni- 
lerin ingiliz silahlan ile miislimanlara saldirdiklan zeman, Receb 
ayinda, Baskal'adan hicret ederek [1337] de istanbula geldi. Eyyub 
sultanda, once yazih medreseye, sonra Giimiissuyu tepesindeki 
Murteza efendi mescidine yerlesdi. Cesidli cami'lerde va'z vere- 
rek, Vefa lisesinde ogretmenlik, Sultan Selim cami-i serifi yamnda- 
ki Siileymaniyye medresesinde ogretmenlik yaparak, islamiyyeti 
yaymaga, din diismanlarim susdurmaga ve sindirmege basladi. 
Medreselerin en yiiksek, Iiniversite kismi olan, Siileymaniyye med- 
resesine miiderris, ya'ni ordinarytis profesor olarak ta'yini, 8 Zil- 
ka'de 1337 ve 5 Agustos 1335 [m. 1919] tarihli ferman ile yapilmis- 
dir. Ferman soyle idi: 

Dar-ul-hilafe-til'aliyye Siileymaniyye medresesinde miinhal 
olan hadis-i serif dersi miiderrisligine Debreli Vildan Faik efendi 
ve tesavvuf dersi miiderrisligine Hakkari ulemasmdan Abdiilha- 
kim efendi ve ve fikh-i Safi'i dersi miiderrisligine Hakka- 
ri meb'us-i esbaki seyyid Taha efendi ta'yin olunmusdur. Bu ira- 
de-i seniyyenin icrasma mesihat-i islamiyye me'murdur. Muham- 
med Vahideddin. 

Bu irade-i seniyye, Ceride-i ilmiyye mecmu'asmm 48. si sayisi- 
nm, bindortyiizseksendorduncii sahifesinden ahndi. 

Murteza efendi, tersane emanetinde bas ruznameci iken 
emekli olmus ve Mekke-i miikerremede Ahmed Yekdestden feyz 
almisdi. [1158] de Giimiissuyu, idris koskiine yakin, denize karsi 
mescid yapdi. [1160] da vefat edip denize bakan divar icinde, defn 

-292- 



edildi. Ogullan da yamndadir. Bu mescidin ilk imami olan Abdiil- 
lah-i Kasgariden sonra oglu Ubeydullah efendi on sene imam ol- 
du. Sonra imam olan Isa efendi [1206] da vefat etdi. Selim han bu- 
na bir tiirbe yapdi. Sonra Abdullah efendinin damadi celebi Ubey- 
dullah efendi [1208] de vefat etdi. Nihayet, zahiri ve batmi ilmler 
hazmesi olan seyyid Abdulhakim Efendi imam, hatib ta'yin edilip, 
1362 [m. 1943] senesinde vefat edinceye kadar burada ve bircok 
cami'lerde ve mekteblerde islamiyyeti yaydi. Memleketin her tara- 
fmdan ve yabanci milletlerden uyamk, merakh kimseler gelip, ilm- 
den, fenden cok seyler sorarlar ve cevablarim alirlardi. Bu arada 
diinyahk icin ve hatta diismanhk icin gelen asagi alcaklar da bulu- 
nurdu. Keskin goriisleriyle, karsismdakilerin niyyetlerini hemen 
anlardi. Fekat, halim ve sefkatli ve ileriyi goriislii oldugu icin, dos- 
tu dusmani ayirmaz, hepsini tevadu' ve mudara ile karsilardi. islam 
alimlerine Allah icin, temiz kalb ile gidip feyz alanlar, onlarm yo- 
lunda gitmekde, islamiyyetin ahkamina uymakdadirlar. O kapidan 
feyz aldigmi soyleyip de, ibadetlerden kacman, haramlara dalan 
kimselerin de, miinafik olduklan anlasilmakdadir. 

Adi gecen idris koskiinii, idns hakim bin Hiisameddm yapdir- 
misdir. Bayezid ve Yavuz zemamnda derin alim olan bu zat, Iran 
hududundaki yirmibes kabilenin Osmanhlara ita'at etmesine sebeb 
olmus, boylece Caldiran zaferine biiyiik hizmetde bulunmusdur. 
Biilbiil deresi civarmda yapdirdigi cesmenin yamnda bir sed iizerin- 
de medfundur. [932] de vefat etmisdir. Zevcesi Zeyneb hatun, ken- 
di adi ile, idris koskii yamnda bir mescid yapdirmisdir. Mescidin ya- 
mnda (Karyagdi tekkesi) vardir. Bunun yamnda bir evde niyyet ku- 
yusu vardir. Arkasinda Giimiissuyu cesmesi vardir. Karyagdi tekke- 
sine (Colak Hiiseyn tekkesi) de denir. Uciincii Mustafa han tarafm- 
dan yapdinlmisdir. Bu tekkenin arkasinda [1230] senesinde Dolan- 
ci dervis Muhammed mevlevihane yapdirmisdir. 

Seyyid Abdulhakim efendi din bilgilerinde ve tesavvufun ince 
ma'rifetlerinde derin derya idi. (Rabita-i §erife) ve (Er-riyadut-te- 

savvufiyye) kitablan basilmisdir. Va'zlarmdan tutulan bilgiler ve 
ba'zi mektublan 1404 [m. 1983] de bes cild halinde toplanmisdir. 
Universite mensublan, fen ve devlet adamlan, coziilemez sandik- 
lan giic bilgileri sormaga gelir, sohbetinde, dersinde, bir saat ka- 
dar oturunca, cevabim ahr, sormaga liizum kalmadan, o bilgi ile 
doymus olarak geri donerdi. Tevecciihiinu, sevgisini kazananlar, 
sayisiz kerametler goriirdii. Cok miitevazi', pek aleak goniillii idi. 
Ben dedigi isitilmemisdi. (Bizler hesaba dahil degiliz. O buyiikle- 
rin yazilanni anhyamayiz. Ancak bereketlenmek icin okuruz) bu- 

-293- 



yururdu. Halbuki, kendisi, bu bilgilerin miitehassisi idi. Yakmla- 
rmdan birine, (Burada birkac Veil yetisiyordu) buyurmusdu. Ya- 
kmlarmdan Karamiirsel kumas fabrikasi mudiri, Yusiif Ziya Aki- 
sik demisdi ki, rii'yada, Abdiilhakfm efendinin elinin ayasini op- 
musdum. Ertesi gun, Eyyub sultandaki evine giderek, ru'yami an- 
latmak istedim. Gitdim. Her zeman oldugu gibi, elini opmek icin 
egildigimde, mubarek elini, ayasi yukari dogru olarak uzatdi ve 
(Aksam rii'yada opdiigiin gibi op) dedi ve iltifat buyurarak cok sey 
anlatdi. 157. ci sahifeye bakimz! 6, 20, 105, 154, 155, (157), 243, 262, 
269, 314, 334, 347, 393, 395, 411. 

8 — ABDULHAKIM SIYALKUTI: Babasi Semseddm Mu- 
hammeddir. Hindistanm biiyiik hanefi alimidir. Fakihdir. Beydavi 
tefsirine ve Teftazanmin Akaid-i Nesefi serhine ve Ahmed Haya- 
linin serh-i Akaid hasiyesine ve Devamnin Akaid-i Adud serhine 
ve Mutavvel kitabma hasiyeler yazmisdir. (isbat-iil-vacib) kitabi 
da meshurdur. 1067 [m. 1657] de vefat etdi "rahime-hullahii teala'. 
144, 146, 147. 

9 — ABDULHAMID HAN II: Osmanh padisahlarmm otuz- 
dordunciisii ve en yiiksekleri idi. islam halifelerinin doksandoku- 
zuncusu idi. 1258 [m. 1842] de tevellud etdi. 1293 [m. 1876] de ha- 
life oldu. 1336 [m. 1918] da vefat etdi. Cenberlitasda, dedesi sultan 
Mahmudun tiirbesindedir. islamiyyete hizmeti, saymakla bitirile- 
mez. Abdiil'aziz han, diismanlara alet olanlar tarafindan sehid edi- 
lip, sonra 5. ci Murad da hal' edilip, kendisi kukla olarak halife ya- 
pildi. Avrupada belirli ocaklarm islamiyyeti yok etmek icin hazir- 
ladigi yikici planlan, kiyasiya hortlatmaga baslarken onlerine dikil- 
di. Akh, zekasi ve ilmi fevkalade iistiin oldugu icin, memlekete 
karsi asrlar boyunca hazirlanmis olan sinsi, aleak ve vahsi su'ikas- 
di hemen sezdi. Hazirhyanlan ve masa olarak kullandiklan sahte 
kahramanlan, is basmdan uzaklasdirdi. islam bilgilerini, ya'ni din 
ve fen ve ahlak bilgilerini memleketin her yerine yaydi. Cok sayi- 
da kultiirlii din adami yetisdirdi. Milleti otuzbir sene adalet ile ida- 
re etdi. Bilgili, temiz bir genclik yetisdirdi. Haksizhgm, kotuliigiin, 
ahlaksizhgm kokiinii kazidi. Bu yiizden ba'zi kimselerin hedefi ol- 
du. Yillarca kotiilendi. iftiralara ugradi. Sonra gelen genclige, biis- 
biitiin yanhs olarak tamtildi. Fekat, insafli yazilan tarihleri okuyan- 
lar ve onun ilme, fenne, sanayi'a, ticarete, ahlaka, kisaca insanhga 
birakdigi eserlerini gorenler, bu iftiralara aldanmadi. Ona dil uza- 
tan yalancilardan, ilm adami, yazar maskesi altmda cahsan diis- 
manlanndan ve bunlann soyledikleri yalanlardan nefret etdiler. 
Onun buyiiklugii karsisinda hayran kaldilar. 

-294- 



Once, bir sene bes ay devlet idaresine karisdinlmadi. Memle- 
keti sadr-i a'zam Midhat pasa ve arkadaslan idare etdi. Bunlar, 24 
Nisan 1295 [m. 1877] giinti Rus harbine sebeb oldular. Mali 1293 
senesine rastladigi icin (93 harbi) denilmekdedir. 93 harbi Edirne 
miitarekesine kadar dokuz ay siirdii. Miisfr [Maresal] yapdiklan 
Siileyman pasa, Sipka gecidinde biiyiik gaflet yaparak, en seckin 
Tiirk birliklerinin harcanmasma sebeb oldu. Bu hezimete kahra- 
manlik denilerek, baskumandan yapildi. Fekat, Filibeye ve oradan 
Edirneye kacdi. Edirnede de tutunamayip miitareke istedi. Miita- 
reke Abdiilhamid hanin, kralice Viktoryaya cekdigi telgraf iizeri- 
ne mtimkin olabildi. Ruslar ve Bulgarlar, onbinlerce Tiirk kadm 
ve cocugunu kesdiler. Bir milyondan fazla Tiirk, Bulgaristandan, 
Istanbula hicret etdi. O zeman Rusyanin niifusu doksan, Osmanh- 
lann ise altrmsdort milyondu. Sultan Abdiilhamid han, faci'alan 
goriince, Edirne miitarekesinden oniic giin sonra, 13 Subat 1296 
[m. 1878] da Meclis-i meb'usam kapatdi. Devlet idaresini eline al- 
di. Meb'uslarm ancak yiizde kirki Tiirkdii. Bu parlamento devam 
etseydi, Osmanli devleti, daha o zeman parcalanacakdi. Sultan 
Abdiilhamid hanin ilk ve biiyiik basansi, bu felaketi gormesi ve 
onlemesi oldu. 

Osmanhlara imzalatdinlan 3 Mart 1878 Ayastefanos [Yesilkoy] 
mu'ahedesini sultan Abdiilhamid han bir diirlii hazm edemedi. 
Dahiyane bir kurnazhkla 4 Haziran 1878 de ingiltere ile gizlice an- 
lasdi. Kibris adasinm idaresini ingiltereye birakdi. Adamn gelirle- 
ri her yil istanbula yollanacak, ada Osmanli imperatorlugunun bir 
parcasi kalacakdi. Buna karsihk, ingiltere Ayastefanos mu'ahede- 
sinin Tiirkiye lehine degisdirilmesine yardim edecekdi. Boylece, 
Berlin mu'ahedesi, 13 Temmuz 1878 de imzalanarak, topraklanmi- 
zin cogu geri alindi. Bu harbde, para tazmmati pek agir oldu. Sul- 
tan Abdiilhamid, buna da pek dahiyane care buldu. [m. 1881] de 
Diiyun-i umumiyye idaresi kurarak, borclan, ikiyiizelliiki milyon- 
dan, ytizalti milyon osmanli lirasma indirdi. Bu biiyiik basansi, 
memlekete unutulmaz bir hizmet oldu. Biiyiik devletlerin biitiin 
baskilarma ragmen, Abdiilhamid han, Berlin mu'ahedesinin, Ana- 
dolunun sarkmda Ermenilere muhtariyyet veren maddesini hie 
tatbik etmedi. Midhat pasa ve arkadaslan, Rusyanin harb acmasi- 
na sebeb oldu. Biitiin Rumeli ve Anadolunun biiyiik kismi Rusya- 
nin eline gecdi. Dahili isler, masonlarm elinde kaldi. islamiyyeti 
yikmak, dinde reformlar yapilmak isteniyordu. Bunun icin, din 
adamlan cahil yetisdiriliyordu. Alman tarihcisi, Hans Kramer, 
(Ondokuzuncu asr) admdaki biiyiik tarih kitabmm iiciincii cildi, 
yirmialtinci sahifesinde (dessen klugen Bruder Abdiilhamid II) 

-295- 



besinci Muradin aklh kardesi, diye ovdiigii sultan ikinci Abdiilha- 
mid, memleketin felakete goturuldtigiinii, pasalarm, mason usagi 
olduklarim gorerek, meclisi kapatdi. Irade-i seniyye ve meclis-i vii- 
kela [Bakanlar kurulu] karan ile meclis-i meb'usan ta'til edildi. 
Mesrutiyyet ve bunu saghyan doksaniic (93) kanun-i esasisi [ana- 
yasasi] ilga edilmedi. Bu anayasa 1908 de ikinci mesrutiyyetin i'la- 
nma kadar devam etmisdir. Sultan Abdiilhamid han, a'yan iiyele- 
rinin [senatorlerin] vazifelerine de son vermedi. Yasiyanlan, 1908 
millet meclisine dahil oldular. Sultan Abdiilhamid han, devleti, 
milleti, otuzbir sene, Allahii tealamn emrlerine gore, adaletle ida- 
re etdi. Millet, sulh, bolluk, ucuzluk, rahat ve huzur icinde yasadi. 

Her vilayetde mektebler, hastahaneler, yollar, cesmeler, Viya- 
nadan baska bir yerde esi bulunmiyan modern bir tip fakiiltesi 
yapdirdi. 1293 [m.1876] de Mekteb-i Mulkiyyeyi yapdirdi. [1296] 
da bir miize yapdirdi. [1297] de hukuk mektebi ve divan-i muhase- 
bati [sayistay] kurdu ve Beyoglu kadm hastahanesini yapdirdi. 
[1299] da giizel san'atlar akademisi, [1300] de yiiksek ticaret mek- 
tebi, [1301] de yiiksek mtihendis mektebi ve yatih kiz lisesi acildi. 
[1303] de Terkos suyunu istanbula getirtdi ve miilkiye lisesini ac- 
di. [1305] de Alman imperatorii istanbula gelip, sultan Ahmed 
meydaninda Alman cesmesi yapildi. [1307] de Bursada ipekcilik 
mektebini yapdirdi. [1308] de Halkah zira'at ve baytar mektebi ve 
Kagithanede bir poligon kurdurdu. 1309 [m.1892] da Bursa demir- 
yolunu ve Asiret mektebini yapdirdi. [1310] da Uskiidar lisesi ve 
Riisdiyye mektebleri ve yeni postahane binasi ve Osmanh banka- 
si ile Reji binalarim ve (Yafa-Kudiis) demiryolu ile Ankara demir- 
yolu yapildi. Yine [1310] da Hamidiyye kagid fabrikasi, Kadikoy 
havagazi fabrikasi ve Beyrut limani nhtimim yapdirdi. [1311] de 
Osmanh sigorta sirketi ve Kiiciiksu baraji ve (Manastir-Selanik) 
demiryolu yapildi. [1312] de (Sam-Horan) demiryolu ve (Eskise- 
hir-Kiitahya) demiryolu yapildi. Yine [1312] de Hamidiyye yiiksek 
ticaret mektebi ve (Galata-Tophane) rihtimi, Dolmabagce saat 
kulesi yapildi. [1313] de (Beyrut-Sam) demiryolu, Dar-iil-aceze bi- 
nasi, mum fabrikasi, (Afyon-Konya) demiryolu, Sakiz limani nh- 
timi, simdiki Istanbul lisesi binasi, (Istanbul-Selanik) demiryolu 
yapildi. Eregli komiir ocaklan cahsdinldi. [1314] de Tuna nehrin- 
de Demirkapi kanahni, kapahcarsi ta'mirini yapdirdi. [1313] Yu- 
nan zaferini kazandi. Akl hastahanesini yapdirdi. [1316] da Sislide 
Hamidiyye Etfal hastahanesini yapdirdi. [1318] de Medme-i mii- 
nevvereye kadar telgraf hatti yapdirdi. 1320 [m.1901] de Hamidiy- 
ye Hicaz demiryolu Zerkaya kadar isledi. Kagithanedeki Hamidiy- 
ye suyu yapildi. Yeni bahkhane, Haydarpasa rihtimi, ma'den arama 

-296- 



mektebi, Samda tibbiyye-i miilkiyye yapildi. Haydarpasada aske- 
ri tibbiyye mekteb-i sahanesi 24 Tesrfn-i evvel 1321 de acildi. 
[1322] de dilsiz ve sagirlar mektebi acildi. [1322] de Bingaziye telg- 
raf hatti yapildi. [1323] de (Istanbul-Kostence) kablosu dosendi. 
Haydarpasa istasyonu binasi yapildi. Besiktas tepesindeki Yildiz 
serayim ve oniindeki cami'i yapdirdi. Velhasil Avrupada yapilan 
yeniliklerin hepsini en modern seklde yurdumuzda yapdirdi. Ne 
yazik ki, [1327] de tahtdan indirilince, biitiin bu ilerlemeler durdu 
ve memleket kana boyandi. Abdiilhamid han, (Istanbul-Eskise- 
hir-Ankara) ve (Eskisehir-Adana-Bagdad) ve (Adana-Sam-Me- 
dine) demiryollarim yapdirdigi zeman, baska memleketlerde bu 
kadar demiryolu yokdu. Din bilgileri, fen ve edebiyyat iizerinde 
cok kitab basdirdi. Koylere kadar kurslar acdirdi. Parasiz kitablar 
gonderdi. Harb giiciinii gayb etmis olan eski gemileri Halice ce- 
kip, Avrupada yeni yapilan iistiin evsafli kruvazorler, zirhlilar ile 
donanmayi kuvvetlendirdi. Askeri, subayi oyle serefli olmusdu ki, 
bir kahve oniinden bir binbasi gecerken, kahvede oturanlar ayaga 
kalkarak saygi gosterirlerdi. Oyle bereket vardi ki, bir binbasimn 
evinde pisen yemekden, bir mahalle fakirlerinin karm doyardi. 
Biitiin millet, sivil, asker, herkes birbirini cok severdi. Yalmz 
[1313] yilmda, Yunan isyam oldu. Ethem pasa "rahime-hullahii 
teala" kumandasmda gonderdigi askeri, kendisi seraydan idare 
ediyordu. Askeri yirmidort saatde Termopil gecidini asip, Atina- 
ya girdi. Biitiin Avrupa kumandanlan buna sasirdi. Ciinki, Alman 
kurmaylan, Osmanh ordusu, Termopili alti ayda gecemez diye ra- 
por vermisdi. 

Ikinci Abdiilhamid hamn giizel ahlakmi, dine olan baghligim, 
edeb ve hayasmm derecesini, aklim, ilmini, adaletini, millet i^in 
durmadan calisdigmi, hie can yakmadigmi, diismanlanna bile iyi- 
lik etdigini, masonlarm aldatdiklan ve masa olarak kullandiklan 
satilmislan bile afv etdigini anlamak istiyenlere, (Mabeyn ba§ ka- 
tibi) Es'ad begin (Hatirat-i Abdiilhamid-i han-i sani) kitabmi oku- 
malanm tavsiye ederiz. Ermeni komitecilerin hazirladiklan ve 21 
Temmuz 1323 [m. 1905] giinii Cum'a nemazim kihp, Yildiz ca- 
mi'inden cikarken patlatilan bir arabadaki saatli bombadan kurtu- 
lunca, binlerce seyirci ve ecnebi diplomatlara karsi, diisunmeden, 
hemen soyledigi su kelimeler, kalbinin temizligini, milletin olgun, 
sefkatli bir babasi oldugunu gostermege yetisir samnz: (Kendim- 
ce en biiyiik emel, ehalinin rahat ve mes'ud olmasidir. Bu ugurda, 
gece-giindtiz nasil cahsildigi ve gayret gosterildigi ma'lumdur. 
Gayret ve hiisn-u niyyetimin min tarafillah miikafati, su hadise- 
den, hifz-i Huda ile, emm olmakhgimdir. Onun icin, cenab-i Hak- 

-297- 



ka siikr ve hamd ederim. Miite'essir oldugum birsey varsa, asker 
evladlarimdan ve ehaliden ba'zilannm telef ve mecruh olmalan- 
dir. Buna, ilelebed teesstif ederim. Tebe'amin, hakkimda goster- 
mis olduklan hissiyata an-samimilkalb memnuniyyetimi beyan 
eyler, afat-i semaviyye ve erdiyyeden masuniyyetleri icin diia ede- 
rim). 

Merkezi Selanikde bulunan ucuncii ordunun ba'zi subaylan, in- 
giliz casuslan tarafindan bol para ve makam va'dleri ile aldatildi. 7 
Temmuzda Semsi pasa, tegmen Atif tarafindan vuruldu. Hareket 
ordusu Istanbula yiiriidu. Halife, hazret-i Alfnin ictihadma uyarak, 
bunlara karsi koymadi. Devleti bu eskiyaya teslfm etdi. Vaktiyle, 
Mekke kafirleri de, Medineye hiicum edince, Peygamberimiz, 
Bedrde, Uhudda ve Hendekde, az kuvvet ile cihad ederek, bunla- 
nn Medineye girmelerine mani' olmusdu. Hucurat suresi, doku- 
zuncu ayetinde mealen (isyan edenler ile harb edip, bunlari itaate 
getirin!) emrine uymadi. Halife, Peygamberimizin bu siinnetine ve 
bu farza uymadigi icin, facia ve felaketlere sebeb oldu. 27 Cemazil- 
ahir 1326 ve 23 Temmuz 1908 de ikinci mesrutiyyet i'lan edildi. Si- 
lah baskisi altmda secim yapildi. 17 Birinci kanun [Arahk]da mec- 
lis a^ildi. Bununla, devletin idaresi, ehliyyetsiz, tecribesiz ellere 
gecdi. Ingilizlerin hazirladigi faci'alar tekrar basladi. 5 Ekim 1908 
de, Bulgaristan prensligi, kralligim i'lan ederek, Osmanhlardan ay- 
nldi. Yine o tarihde, Avusturya, Bosna-Herseki ilhak etdi. Yuna- 
nistan da bas kaldinp, bes sene sonra Giridi ilhak eyledi. 14 Nisan 
1909 da, Adanada ermeni ihtilali oldu. Muslimanlarm mallarma, 
canlarma, nzlarma saldirdilar. 1850 Turku oldiirdiiler. ittihadcilar 
buna da seyirci kaldilar. Halk, onyedibin ermeniyi oldiiriip isyan 
basdinldi. Ittihadcilar, Avrupahlara sirin goriinmek icin yiizlerce 
miislimam kesdiler, asdilar. Bu zulmleri, o zeman Adana valisi 
olan meshur Cemal pasa yapdi. Dahiliyye nazin Tal'at pasanm 
takdirine mazhar oldu. Bu hadiseler dolayisiyle ittihadcilar da 
[1914]de meclisi kapatdi. Sultan Hamide hak vermek zorunda kal- 
dilar. 

31 Mart vak'asi adi ile meshur olan 13 Nisan 1327 [m. 1909] ha- 
reketi ile sultan Abdiilhamidin hicbir alakasi olmadigi, kat'i ola- 
rak anlasilmisdir. ittihadcilarin, padisaha sadik birinci orduya gii- 
venmiyerek, Selanikdeki iiciincii ordudan getirdikleri avci tabur- 
lanmn cikardigi tesbit edilmisdir. Ya'ni ittihadcilarin bir tertibi ol- 
musdur. ittihadcilar, boylece Selanikden Bulgar, Sirb, Yunan, Ar- 
navud yagmacilanmn meydana getirdikleri hareket ordusunu is- 
tanbula gonderdi. Tal'at begin baskisi ile Sultan, 27 Nisan 1327 

-298- 



[m. 1909] da tahtdan indirildi. Son mesrutiyyet zemamnda hii- 
kiimdarhgi dokuz ay, bes gtindiir. Selanikden gelen, toplama ve 
frenk silahlanm tasiyan hareket ordusuna karsi koymak istiyen 
kumandanlara, carpisilmamasim, musliman kani dokiilmemesini 
siki emr verdi. isteseydi yalniz Taksim ve Tas kisladaki ta'limli as- 
ker ve sadik subaylar, gelen capulcu alaylanni darmadagmik ede- 
bilirdi. Fekat, kardes kanmm dokulmesini istemedi. istanbula gi- 
ren hareket ordusu kumandanlan, dogru Yildiz serayina geldiler. 
Hazineyi, asrlardan beri toplanmis olan kiymetli yadigarlan ve 
diinyamn en zengin kutiibhanelerinden olan seray kitabligimn bir 
kismmi yagma etdiler. Padisahm altm arabasi bile parcalamp pay- 
lasildi. Bu barbarca saldiranlar, birer kahraman, kurtanci i'lan 
edildi. O yil, ittihadcilar, Sultandan iki yas kiictik olan kardesi Mu- 
hammed Resadi yerine gecirdiler. Sultan Resad, ihtiyar, sessizdi. 
Ortaligi kana boyiyanlann, goniilden musliman olmadiklanm go- 
riiyordu. Bu canavarlar karsisinda aciz, zevalli bir kukla halinde 
idi. ittihadcilar, sultan Hamidi lekeliyecek bir sue bulamadilar. 
Milletin onu cok sevdigini, saydigim gorerek, oldiirmege de cesa- 
ret edemediler. Hemen o gece, kurmay binbasi Fethi Okyarm em- 
rinde olarak, trenle Selanige gotiirdiiler. Orada Alatini koskiinde 
habs edildi. Omriinu okumakla ve ibadet ile gecirdi. Hiikumeti ele 
geciren ittihadcilarm cogu, hatta din isleri baskam olan seyh-ul is- 
lam efendileri dahi mason idi. Sultan Hamid hamn kansiz ve hu- 
zur icinde gecen idaresinden sonra memleket, siyasi i'damlar, su'i 
kasdler iilkesi oldu. Cok kimseleri i'dam etdiler. Birbirlerini, hat- 
ta kendi baskumandanlan olan Mahmud Sevket pasayi da dort 
ayhk sadr-i a'zam iken 11 Haziran 1331 [1913] de kendileri oldiir- 
du. Yerine getirilen Misr prensi Sa'id Halim pasamn 3 sene, 7 ay 
ve 23 giinliik ve bunun yerine gelen Tal'at pasamn birbucuk sene- 
lik sadaret zemanlarmda, memleket karma kansik oldu. Herkes, 
oliim, habs korkusu icinde idi. Can, mal ve namus emniyyeti kal- 
madi. Islam diismanhgi, kiifr ve irtidad moda olmaga basladi. Her 
vilayetde zalimler tiiredi. 1329 [m. 1911] da Arnavud isyani oldu. 
Mahmud Sevket pasa biiyiik kuvvetle onliyemedi. Sultan Resad 
16 Haziranda Kosovaya gitdi. Besytizyirmiiki sene once, dedesi- 
nin zafer kazandigi yerde, ytizbin Arnavud ile Cum'a nemazi kil- 
di. Huzuru te'mm etdi. Mahmud Sevket pasamn sekseniki tabur- 
la yapamadigim, sultan Muhammed Resad, bir govde gosterisi ile 
te'min eyledi. Ebiizziya takviminin 19 Subat 1945 pazartesi yapra- 
gmda diyor ki: 

(Mesrutiyyetin baslangici, memleketimiz icin biiyiik felaket ve 
ziyanlara sebeb oldu. Ctmki 1329 [m. 1911] da Trablusgarb ital- 

-299- 



yanlara birakildi. 1331 [m. 1912] de Balkan harbi bozgunu oldu. 
Iki biiyiik kit'a ile ilisigimiz kesildi. Afrikada birmilyonikiyiizbin 
kilometre kare, Rumelide ikiyiizelli bin kilometre kare yerimiz el- 
den gitdi. Birinci cihan harbinde de birmilyon kilometre kareden 
fazla toprak gayb oldu. Koca imperatorluk yagma edildi. Bu fela- 
ketlere, ittihad ve terakkinin, gafil, cahil, firkaci, inadci, boliicii 
idaresi sebeb oldu.) Birinci cihan harbine Osmanhlar uc milyon 
askerle katildi. Bir milyon zayi' eyledi. Bunun dortyiizbini cebhe- 
de sehid oldu. Miittefiklerimizin mevcudii yirmiiic milyon olup, 
onbesbucuk milyon zayi'atimrz oldu. Bunun iicbucukmilyonu ceb- 
hede oldii. Diisman ordulan mevcudii, kirkiic milyon idi. Bunla- 
rm yirmiiic milyonu zayi' oldu. Yalmz besbucuk milyonu cebhede 
oldii. 

Sultan Abdiilhamidi tahtmdan indirenler, sonunda memleketi 
diisman cizmelerinin altinda birakarak kacdilar. ilk olarak Enver 
pasa, Tal'at pasa, doktor Behaeddfn Sakir, doktor Nazim, 30 Ekim 
1918 de Mondros miitarekesini imza etdikden bir giin sonra, gece 
yarisi kacdilar. Tal'at pasa [m. 1921] de kirkdokuz yasmda Berlin- 
de, Enver pasa kirk yasmda [m. 1922] de Tiirkistanda, Cemal pasa 
da [m. 1922] de elli yasmda Tiflisde oldiiruldiiler. Avrupadaki ma- 
son localan, bu basarilanm uzakdan keyf ile seyr ediyorlar. isla- 
miyyeti yok etmek icin, yeni planlar hazirhyorlardi. Masonlar, itti- 
hadcilara yapdirdiklan bu cinayetleri Midhat pasa ve arkadaslan 
gibi masalarla, daha otuzbir yil once ve pek kiyasiya yapdiracaklar- 
di. Fekat, cok aklli, zeki, ileriyi goriisii keskin ve tarn miisliman 
olan, ikinci Abdiilhamid han, bunu anlamis, bu felaketleri onlemis, 
islam alemine se'adet, huzur saglamisdi. Bunun icin, bu yiice haka- 
na, kizil sultan, korkak, zalim gibi ismler takdilar. Boylece gencle- 
ri aldatmaga, onun sevgisini, biiyukliigunii goniillerden cikarmaga 
ugrasdilar. 

(Tiirkiye Tarihi)nde diyor ki, (ikinci mesrutiyyetden sonra ge- 
len yeni rejim, ikinci Abdiilhamidi mahkum etmis, hatta bugiine 
kadar, bu hukiimdann lehinde, hatta tarafsiz yazmak ve konus- 
mak, tehliikeli sayilmisdir. Bunun bir sebebi, ikinci Abdiilhami- 
din, asla miirteci', gerici olmamak sarti ile, muhafazakar olmasi ve 
imperatorliigii otuz yil sahsen adalet ile idare etmesidir. ikinci 
Abdiilhamidi diisiirenler birbirinden inkilabci olduklan icin, ta- 
bi'atiyle, bu hiikiimdarm muhafazakarhgmi begenmemek duru- 
munda kalmislardir. Ancak tarih, siyaset degildir. Giiniin modasi- 
na gore soyliyen, yazan kimse, tarihci degildir. Ciinki, siyasirejim- 
ler ve fikr modalan daima degisir. Yakm maziyi halka fena tanit- 

-300- 



mak gibi hissi goriis, ilmi tedkik yapilmasma mani' olmakdadir. 
Ba'zi sathi goriislii kimseler, giinliik oluslan kiiciiltiir, golgede bi- 
rakir diye, eski kahramanlan kiicultiirler. Tarihi realiteden kork- 
mak ma'nasrzdir. Tiirkiyede, yine de, ikinci Abdiilhamid aleyhin- 
deki yalanlan nakl etmek modasi yiiriirliikdedir. 

13 Subat 1295 [m. 1878] giinune kadar, ikinci Abdiilhamidin 
saltanatinin ilk bir yil, bes ay ve oniic giinii, bu hukiimdarm sahsi 
idaresi ile ilgisizdir. Sahsi idaresi, 13 Subatda baslar. 7 Zilhicce 
1293 ve 23 Kanun-i evvel [Aralik ayi] 1876 giinii birinci mesrutiy- 
yet i'lan edildi. ilk millet meclisi 19 Mart 1877 de acildi. Anayasa- 
yi hazirhyanlardan Midhat pasa, bir hukukcu degildi. ikinci Ab- 
diilhamid han hatiratmda diyor ki: 

Midhat pasa, oteden beri mesrutiyyet tarafdan idi. Lakin ismi- 
ni ve ba'zi kitablarda medhini isitmekle hasil olmus bir tarafdardi. 
Hicbir devletin Kanun-i esasisini tedkik etmis ve bu babda esash 
fikr edinmis degildi. Rehberi, nafi'a vekaletinin miistesan, Odyan 
efendi idi. Odyan efendi ise, o zeman bile bizde miimtaz hukukcu- 
lardan degildi. Hele memleketi hie bilmezdi. Zan ederim bu vukuf- 
suzluk, Midhat pasa ile Taif kal'asma kadar beraber gitdi. 

Midhat pasamn baskanhginda, Ziya beg [pasa] ile Namik Ke- 
malin de katildigi bir hey'etin hazirladigi Anayasamn 113. cii mad- 
desi, hiikiimdara bir sahsi siirmek hakkim vermisdi. Bu maddeyi 
Midhat pasa, mahsus koydurdu. Ciinki, oliinciye kadar iktidarda 
kalmagi umuyordu. Bu madde ile, muhaliilerini siirmek istemis- 
dir. Nitekim birkac devlet adamim siirdii. ikinci Abdiilhamid han, 
muhakemesiz siiriilmenin tanzimata aykin olduguna dikkati cek- 
di ise de, Midhat pasayi ikna' edememisdi. Midhat pasa, anayasa- 
ya, herkesin kendi dili ile konusabilecegini koydurmak istemis, fe- 
kat Sultan, bu maddeyi kaldirmisdir. Midhat pasa, Sultamn biitiin 
selahiyyetini yok etmek icin, Anayasayi biiyiik devletlerin kefalet- 
leri altma koymak istemisdir. Tiirk devletinin istiklalini yok ede- 
cek bu feci' madde de kabul edilmemisdir. Rusya ile harb etmek 
icin, Bab-i alide nutklar cekdi. Medrese talebesini ayaklandira- 
rak, harb lehine niimayis yapdirdi. Bunlar, Sultamn penceresi al- 
tinda bile harb diye bagirdilar. Harb olursa, ingilterenin yardim 
edecegine inamyordu. icki sofralannda, Cumhuriyyet i'lan edip, 
iiciincii Napolyon gibi, Cumhurbaskam, sonra imperator olacagi- 
m soyledi ve (nicin Al-i Osman olur da, Al-i Midhat olmaz) dedi. 
isi daha ileri gotiirerek, hususi asker yazmaga kalkisdi. Bu yeni 
asker, Millet askeri nami ile yeni bir ordu teskil edecek ve Midhat 
pasamn emrinde olacakdi. Hiristiyan ve muslimanlardan goniillii 

-301- 



yazilanlar, baskumandanlan Midhat pasa lehine yuriiyiisler yapi- 
yorlar. istanbulda huzuru bozuyorlardi. Yeniceri ocagi hortluyor- 
du. Midhad pasa, milliyetcilige uymiyan hareketlerde de bulundu. 
Bosnada, Tiirk bayragmdaki ayyildiz yamna bir hac eklenmesini 
emr etdi. Devlet bayragmm, bir eyaletde olsa bile, sadr-i a'zam 
emri ile degisdirilmesi de, onun demokrasi anlayisma parlak bir or- 
nekdir. Bu hack Tiirk bayragini tasryan bir tabura istanbulda gecid 
resmi bile yapdirdi. Biitun bu sapikhklan, ikinci Abdiilhamid ha- 
nin sabnm tasirarak, 5 Subat 1877 de, onu sadr-i a'zamlikdan azl 
etdi. Kendi arzusu iizerine izzeddin vapuruna bindirilerek italya- 
ya gonderildi. Eline de besyiiz altm verildi. Bir sene, sekiz ay cesid- 
li sehrleri gezdi. ingilizlerle halifeye karsi anlasmalar yapmasi iize- 
rine, yurda cagnldi. iki ay Giritde, Hanyada oturdukdan sonra 
1295 [m. 1878] son ayinda Suriye valisi, 4 Agustos 1297 [m. 1880] 
de Aydm valisi yapildi. Burada iken, 16 Mayis 1298 [m. 1881] de, 
Yildizda muhakeme edilmek icin tevkif emri verildi. Fransiz kon- 
solosluguna sigmarak kendisini lekeledi. Fransiz sefirinin emri ile 
halifeye teslim edildi. Mahkemenin i'dam karanm halife, miiebbed 
habse cevirip, 28 Temmuzda izzeddin vapuru ile Riisdii, Mahmud 
ve Nuri pasalarla ve Hasen Hayrullah efendi ile birlikde Taife go- 
turulup habs edildiler. 6 Mayis 1301 [m. 1883] de Mahmud Cela- 
leddin pasa ile, askerler tarafindan bogulup oldiiriildiiler. ingiltere 
onu kurtarmaga karar verdi. Kizildenizdeki bir harb gemisine bu 
vazifeyi verdi. Pasalarin, ingilizler tarafmdan kacinlacagmi anhyan 
hicaz valisi miisir Osman Nuri pasamn emri ile oldiiruldugii sanil- 
makdadir). (Yeni Tiirkiye Tarihi)nin yazisi temam oldu. 283, 286, 
287, 361, 369, 370, 374, 377, 385. 

10 — ABDULKADIR GEYLANI: Muhyiddin Ebu Muham- 
med bin Ebu Salih Musa, 471 [m. 1077] de Iranda tevellud, 561 
[m. 1166] de Bagdadda vefat etmisdir. Babasi, hazret-i Hasenin 
torunu Abdullah bin Hasen-i miisenna soyundandir. Abdiillahin 
annesi, Fatima, hazret-i Hiiseynin kizidir. Bunun icin hem seyyid, 
hem serifdir. Hanbelidir. Kadiri tarikatinin reisi ve biitiin tarikat- 
lerin menba-i feyzidir. Miirsid, miiderris ve miifti idi. Pek biiyiik 
alimdir. 32, 61, 117, 144, 155, 158, 176, 199, 342, 391, 392. 

11 — ABDULLAH BIN ABBAS: Resulullahin amcasi Abba- 
sin oglu olup, cok alim idi. Annesi Liibade, Halid bin Velidin tey- 
zesi idi. Hicretden ile yil once Mekkede dogdu. Cok hadis-i serif bi- 
lirdi. Halife Omerin miiskillerini cozerdi. Siffinde imam-i Alinin 
kumandanlarmdan idi. Abdullah bin Ztibeyrin hilafetini kabul et- 
medi. Tefsirde cok ileri idi. Miifessirlerin sahidir. 68 yilmda, Taif- 

-302- 



de vefat etdi. Uzun boylu, beyaz, giizel idi. Omriinun sonlarmda 
goremez oldu. Abbasi halifeleri, bunun soyundandir. 40, 59, 70, 74, 
86, 119, 121, 122, 123, 125, 126, 130, 137, 165, 168, 169, 170, 184, 
185, 189, 231, 243, 318, 345, 356, 359, 408. 

12 — ABDULLAH BIN CATER: Resulullahm amcasi Ebu 
Talibin torunudur. Habesistanda diinyaya geldi. 80 yilmda Medi- 
nede vefat etdi. Cok comerd idi. Hazret-i Mu'aviye buna cok ik- 
ram ederdi. Muhammed bin Ebi Bekr-i Siddik ile Yahya bin All 
ibni ebi Talib ile ana bir kardes idi. Hazret-i All ile Fatima-tiizzeh- 
ranm kizi olan Zeynebin zevci idi "radiyallahii teala anhiim ec- 
ma'm". 66, 168, 204, 378. 

13 — ABDULLAH BIN EBI BEKR-I SIDDIK: Once islam 
olanlardandir. Hicretde, kafirlerden magaraya haber getirir, gece 
magarada yatardi. Mekkenin fethinde, Huneyn ve Taif gazalarm- 
da bulundu. Taifde yaralandi. 11. ci yilda vefat etdi "radiyallahii te- 
ala anh". 99. 

14 — ABDULLAH BIN EBI EVFA: Eshab-i kiramdan Kufe 
sehrinde en son vefat edendir. 86 yilmda vefat etdi. 19, 252. 

15 — ABDULLAH BIN MES'UD: ilk musliman olanlarm al- 
tincisidir. Resulullahm yamndan, hizmetinden aynlmazdi. Kur'an-i 
kerimi cok iyi ogrendi. Pekcok hadis-i serif ezberledi. Mekke ka- 
firleri arasmda acikca okurdu. Cok eziyyet cekerdi. iki kerre Ha- 
besistana ve Medine-i miinevvereye hicret etdi. Butiin gazalarda 
ve Yermtik muharebesinde bulundu. Cennetle miijdelendi. Halife 
Omer-iil-Faruk, kendisini Kufeye miifti olarak gonderdi. Otuziki 
yilmda, altmis yasindan sonra vefat etdi. Bakide medfundur "radi- 
yallahii teala anh". 106, 163, 165, 168, 177, 182, 185, 189, 199, 208, 
210, 241, 324, 330. 

16 — ABDULLAH BIN MUBAREK: Tebe'i tabi'inin biiyiik- 
lerinden olup, hadis ve fikh alimi idi. 118 de Horasanda dogup, 
181 [m. 797] de vefat etdi "rahime-hullahu teala". Kitablan cok- 
dur. Bir yil hac, bir yil cihad ve bir yil ticaret ederdi. Kazancinm 
hepsini fakirlere verirdi. Samda birisinden aldigi kalemi vermeden 
Merve gitmisdi. Kalemi vermek icin Mervden Sama geldi. Sehl 
Ah bin Abdullah Meruzi, Abdullah bin Mubarekin derslerine de- 
vam ederdi. Birgiin, (Artik senin dersine gelmiyecegim. C un ki, 
bugiin gelirken senin kizlann dama cikmis beni cagiriyorlardi. Be- 
nim Sehlim, benim Sehlim diyorlardi. Bunlarm terbiyesini vermi- 
yor musun?) dedi. Abdullah bin Mubarek, o gece, talebesini top- 

-303- 



layip, (Sehlin cenaze nemazina gidelim) dedi. Gidip, vefat etmis 
buldular. (Vefatim nerden anladm?) dediklerinde, (Benim hie ca- 
riyem yok. O gordiikleri, Cennet hurileri idi. Onu Cennete cagin- 
yorlardi) dedi. Buyururdu ki, (Edeb nedir? Alimler cesidli ta'rif et- 
mis. Bence edeb, kisinin nefsini tanimasidir.) (Birinin bir lira hak- 
kim odemek, bin lira sadaka vermekden daha iyidir.) (Cahsip ka- 
zanmak tevekkiilii bozmaz) derdi. (Tevazu', zenginlere karsi kibr- 
li olmak, fakirlere karsi aleak goniillii olmakdir) derdi. (Eger giy- 
bet etseydim, anami, babami giybet ederdim. Cunki sevablanmm 
onlara verilmesi daha iyi olur) derdi. 10, 30, 31, 260. 

17 — ABDULLAH BIN OMER: Hicretden on dort sene once 
tevelliid ve 73 de Mekkede vefat etdi. Babasi ile birlikde iman et- 
di. Kiiciik oldugundan Bedr ve Uhud gazalarma goturiifmedi. Di- 
ger gazalarda ve Mute gazasmda ve Yermiikde, Misr ve Afrika 
fethlerinde bulundu. Resulullahm nemaz kildigi her yerde nemaz 
kilardi. Cok miitteki, comerd ve halim idi. Hilafet islerine hie ka- 
nsmadi. Hicri 73 senesinde, Haccac bin Yusiif, Mekkede, Abdul- 
lah bin Ziibeyri sehid etdikden iic ay sonra, bunun ayagma zehrli 
kihc ile vurdurarak sehid etdi "radiyallahii teala anh". 40, 65, 73, 
118, 124, 125, 165, 176, 182, 185, 196, 209, 231, 345, 400. 

18 — ABDULLAH BIN SA'D: Hazret-i Osmamn sut kardesi 
idi. Vahy katibi iken miirted oldu. Mekkenin fethinde katli emr 
olundu ise de, tekrar imana gelip afv edildi. Misr fethinde bulun- 
du. 25 de Misr valisi olup, Tunusu feth etdi. Halifenin sehadetinde 
Medmeye yardima gelirken, Misrda yerinin yagma edildigini anh- 
yarak, Remleye yerlesdi. 36 da vefat etdi. 120. 

19 —ABDULLAH BIN SEBE': Muslimanlar arasina ilk ola- 
rak, Eshab diismanhgi fitnesini sokan bir yehudi donmesidir. Haz- 
ret-i Osman zemanmda Yemenden gelip, miisliman oldugunu 
soyledi. Halifenin yanina sokulmak istedi. Fitne, fesad cikaracagi 
anlasilarak, Medine-i miinevvereden disan atildi. Misra giderek, 
cahiller arasinda, halifeyi kotiilemege, Eshab-i kiramm biiyiikleri 
icin atip tutmaga, kardesi kardese diisiirmege basladi. Kufeye de 
giderek hazret-i Alfye yaltaklandi. Hatta, sen tannsin dedi. All 
"radiyallahii anh" da, bunu Medayn sehrine siirdii. Hazret-i All 
sehid olunca, (O olmedi. Bulutlarda yerlesdi. Simsek, yildinm 
onun emri ile olmakdadir) dedi. Daha nice, diizme sozleri ile, ca- 
hilleri aldatip, Ehl-i siinneti parcalamaga, iceriden yikmaga koyul- 
du. Fekat, Ehl-i siinnet alimleri "rahime-hiimullahu teala", ayet-i 
kerimeye ve hadis-i seriflere sanlarak ve akla, ilme dayanarak bu- 
nun bozuk ve ciiriik sozlerine, cok saglam cevablar verdi. Onlan 

-304- 



her yerde rezil ve perisan eyledi. Onlar ancak, kitab okumiyan, 
va'z, nasihat dinlemege gitmiyen cahilleri aldatabildi. 6, 14, 27, 30, 
36, 77, 120, 121, 136, 220, 233, 365. 

20 — ABDULLAH BIN UREYKIT: Beni Veyl kabilesinden 
bir kafir idi. Emm idi. Sir saklayici idi. 99. 

21 — ABDULLAH BIN YESR: Samda en son vefat eden sa- 
habidir. Seksensekiz senesinde vefat etdi. 19, 252. 

22 — ABDULLAH BIN ZUBEYR: Ziibeyr bin Avvamin og- 
ludur. Annesi Esma binti Ebi Bekr Siddikdir. Hicretden yirmi ay 
sonra tevelliid etdi. Ismini Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" 
koydu ve diia etdi. Cestir, kuvvetli, kahraman idi. Geceleri ibadet 
eder, giindiizleri oruc tutardi. Tunus harbinde, yiizyirmibin diis- 
man askeri ile yirmi bin islam miicahidi savasirken, diisman ku- 
mandam Cerciri oldiirerek zafere sebeb oldu. Cemel vak'asmda, 
Aliye "radiyallahii anh" karsi idi. Yezide bi'at etmedi. Dokuz sene 
Mekkede halife oldu. Yemen, Irak ve Horasan elinde idi. Abdiil- 
melikin kumandam Haccac bin Yusiif, 72 yilmda Mekkeyi muha- 
sara ve mancinik ile sehri tahrib etdi. Abdullah, 73 [m. 692] de al- 
nma gelen mancinik tasi ile yaralandi ve sehfd edildi "radiyallahii 
teala anh". Validesi Haccacm karsisma cikip aci ve dogru sozler 
soyledi. Harab olan Ka'beyi ve aynca tiirbe-i nebeviyi ta'mir etdi. 
Sehid edildikden sonra, Abdiilmelik bin Mervan, Ka'benin bir di- 
varini yikdirip, Hacer-i esvedi eski yerine koydurdu. Bugiinkii 
Ka'benin iic divan Abdullah, bir divan Abdiilmelik yapisidir. 65, 
106, 170, 211, 259, 302, 304, 330, 339, 350, 354, 359. 

23 — ABDULLAH-I CENGIZI HAN: Maveraunnehrdeki oz- 
bek hanlarmdandir. iskender hamn ogludur. 939 da tevelliid, 1005 
[m. 1596] de vefat etdi. 990 da hukmdar oldu. 993 de Hirati aldi 
"rahime-hullahii teala". 151. 

24 — ABDULLAH-I ENSARI: Babasi Ebu Mensur Muham- 
med bin Alidir. 396 da Hiratda tevelliid, 481 [m. 1088] de orada ve- 
fat etdi. Seyh-iil-islam idi. Hanbeli idi. Evliyamn biiyiiklerinden 
idi. Hadis alimi idi. (Menaziliissa'inn) ve tefsir kitablan meshur- 
dur. Tesavvufda (Te'arriif) kitabmi serh etmisdir. (Miinacat) is- 
tanbulda basilmisdir. 84, 146, 212, 270, 319, 409. 

25 — ABDULMECID HAN: Osmanh padisahlannm otuzbi- 
rincisi ve islam halifelerinin doksanaltmcisidir. Sultan ikinci Mah- 
mudun ogludur. Sekiz oglundan dordii padisah oldu. 1237 [m. 
1821] de tevelliid etdi. 1255 [m. 1839] de padisah oldu. 24 Haziran 

- 305 - Eshab-i Kiram - F:20 



1277 [m. 1861] de vefat etdi. Sultan Selim cami'i bagcesindedir. 
Abdiilmecid hamn biiyiik bir hatasi, memlekete ve biitiin islamiy- 
yete cok agir zaran dokunan, afv edilmez bir kabahati olmusdur. 
Oyle bir hata ki, Osmanh tarihinde korkunc bir doniim noktasi 
yapmis, bu koca islam devletinde bir (yok olina devri)nin basla- 
masma sebeb olmusdur. Masonlarm, islam dusmanlarmm ortbas 
etmek istedikleri, genclerden saklamaga calisdiklan bu hata, saf, 
temiz kalbli hakamn, azili ve sinsi islam diismam olan ingilizlerin 
tatli dillerine aldanarak, iskoc masonlanmn yetisdirdikleri cahil- 
leri isbasma getirmesi, bunlann devleti icerden yikmak siyasetle- 
rini hemen anliyamamasidir. ingilizlerin Osmanh devletine karsi 
korkunc saldinlan ve basanlan sultan Abdiilmecid ham aldat- 
makla basladi. islamiyyeti yikmak icin ingilterede kurulmus olan 
(iskoc mason teskilati)nm kurnaz iiyesi Lord Redcliffe istanbula 
Ingiliz sefiri olarak gonderildi. 1250 [m. 1834] senesinde Parisde 
ve sonra Londrada Osmanh sefiri bulunan Mustafa Resid pasa, al- 
datilmis, mason yapilmisdi. Bunun sadr-i a'zam yapilmasi icin, 
Lord Redcliffe sultana cok dil dokdii. (Bu aydin, kiilturlii ve basa- 
nh veziri sadr-i a'zam yaparsamz, ingiltere imperatorliigii ile Dev- 
let-i aliyye arasindaki biitiin anlasmazhklar kalkar. Devlet-i aliyye 
ekonomik, sosyal ve askeri sahalarda ilerler) diyerek halifeyi al- 
datdi. 1262 [m. 1846] da sadr-i a'zam olan pasa, is basma gelir gel- 
mez, hariciyye naziri iken, Redcliffe ile el ele verip, hazirlamis ol- 
dugu, (Tanzfinat) kanununa istinad ederek, biiyiik vilayetlerde 
mason localan acdi. Casusluk ve hiyanet ocaklan cahsmaga basla- 
di. Gender, din cahili olarak yetisdirildi. Londradan alman plan- 
larla bir yandan idari, zira'i, askeri degisiklikler yapdilar. Bunlar- 
la gozleri boyadilar. Ote yandan da, islam ahlakim, ecdad sevgisi- 
ni, milli birligi parcalamaga basladilar. Yetisdirdikleri kimseleri is- 
basma getirdiler. Bu senelerde Avrupada, fizik, kimya iizerinde 
dev adimlar atihyor. Yeni buluslar, ilerlemeler oluyor. Biiyiik fab- 
rikalar, teknik iiniversiteler kuruluyordu. Osmanhlarda bunlann 
hicbiri yapilmadi. Hatta, Fatih devrinden beri medreselerde oku- 
tulmakda olan fen, matematik derslerini biisbutun kaldirdilar. 
Din adamlarma fen bilgisi lazim degildir diyerek, kiiltiirlii, bilgili 
alimlerin yetismelerine mani' oldular. Sultan Abdiilmecid han ze- 
mamnda diinyada iki biiyiik islam devleti vardi. Biri Osmanh dev- 
leti, ikincisi Hindistandaki Giirganiyye hiikiimdarhgi idi. Her iki 
devletin sultanlan, islam dininin bekcisi idiler. islam diismam olan 
ingilizler, bu iki bekciyi yok etmek icin, cok kurnaz planlar hazir- 
lamisdi. Once, Giirganiyye devletini parcalamaga karar verdiler. 
Boylece, Asyadaki miislimanlan bassiz birakacak, hem de Hindis- 

-306- 



tamn hazinelerine, ticaretine hakim olacaklardi. Fekat, Osmanhla- 
nn buna mani' olmasmdan korkuyorlardi. Bunun icin Osmanhlan 
Ruslarla savasdirmaga cahsdilar. Avusturya ve Prusya, Osmanh- 
Rus savasimn onlenmesini istediler. Rusya da bunu kabul etdi. Fe- 
kat Ingilizler, Resid pasayi harb etmege tesvik etdiler. Yardim 
edeceklerine, zafer kazanacagma, boylece Osmanhlarm bir numa- 
rali adami olacagma inandirdilar. Resid pasa, Osmanh devletinin 
basma gececeginin cilginhgi icinde, ingilizlere masa oldu. 26 eyliil 
1269 [m. 1853] de, Bab-i alide ytizaltmisuc (163) kisi topladi. Rus- 
yaya harb acilmasma karar verdi. Sultan Abdiilmecid ham da, tu- 
zaga diisuriip, tasdik etdirdi. Rusyaya harb i'lan edildi. Osmanh 
devletinin basim derde sokan ingilizler, Hindistandaki faci'a ve fe- 
laketlere basladilar. 1274 [m. 1857] de, Delhide, biiyiik ihtilal ci- 
kardilar. ikinci Behadir sahi, ogullan ile birlikde Kalkiiteye gotii- 
rtip habs etdiler. Giirganiyye devleti yikildi. Hindistamn ilerde, in- 
giliz imperatorliigiine katilmasi icin, birinci adim atilmis oldu. in- 
gilizler, Rus can birinci Nikolanm Kudiisde katoliklere karsi orto- 
dokslan ayaklandirdigini ileri siirerek, Ruslarm Akdenize inmesi- 
ni hie istemiyen Fransa imperatorii iicuncii Bonaparti da, Tiirk- 
Rus Kirim Harbine siiriiklediler. Kendi cikarlan icin yapdiklan bu 
isbirligi, Tiirk milletine Resid pasamn diplomatik zaferleri olarak 
tamtildi. Diismanlarm bu yaldizh reklamlar ve sahte dostluklarla 
ortmege cahsdiklan imha hareketlerini, herkesden once anhyan 
sultan, cok zeman seraymda hiingiir hiingiir aglardi. Memleketi, 
milleti kemiren diismanlara karsi koymak icin tedbirler arar ve Al- 
lahii tealaya yalvanrdi. Bu sebeble, Resid pasayi, birkac kerre 
sadr-i a'zamhkdan uzaklasdirdi ise de, kendisine (koca), (biiyiik) 
gibi ismler takan bu kurnaz adam, rakiblerini devirip, tekrar is ba- 
sma gelmesini becerirdi. Ne yazik ki, sultan kederinden tiiberkiilo- 
za yakalamp gene yasinda oldii. Sonraki senelerde devlet koltukla- 
nm kapisan, iiniversite ogretim iiyeliklerine, mahkeme baskanhk- 
larma getirilenler, hep Mustafa Resid pasamn yetisdirmeleridir. 
Boylece (Kaht-i rical) devri acilmasma ve Osmanhlara (Hasta 
adam) denilmesine sebeb olmusdur. 

Abdiilmecid han, [1256] da ilk olarak kagid para cikardi. [1260] 
da (Mecidiyye) kopriisii yapildi. Simdi Galata kopriisii deniliyor. 
1412 [m. 1992] de yeniden yapildi. [1265] de Besiktasla Ortakoy 
arasmda (Kiiciik Mecidiyye) cami'ini ve Ortakoy iskelesi yamnda 
(Biiyiik Mecidiyye) cami'ini yapdirdi. [1276] da Macka ile Nisanta- 
si arasmdaki (Te$vikiyye cami'i)ni yapdirdi. [1268] de (Sirket-i 
Hayriyye) denilen bugazici vapurlan isletilmege baslandi. [1277] 
de Aydin demir yolu yapildi. [1270] de deniz alti telgraf hatti do- 

-307- 



setdi. [1272] de erazi kanunu cikardi. [1274] de belediye teskilati 
kurdu. [1276] da ticaret kanunu yapdi. Abdiilmecid hamn validesi 
(Bezm-i Alem) sultan, 1261 [m. 1845] de Yenibagcede Guraba has- 
tahanesi ve Dolmabagce serayi oniinde deniz kenannda (Valide 
cami'i) ve Bakircilarda Bayezid kulesi oniinde biiyiik sultani lisesi 
ve daha bircok mescid, cesme yapmisdir. Dolmabagce denilen yer, 
[1023] de, birinci Ahmed hamn emri ile dolduruldu. Bir tepeyi de- 
nize doldurdular. Dolmabagce iskelesini birinci Abdiilhamid han 
yapdi. Dolmabagce serayim birinci ve ikinci Mahmud hanlar ahsap 
olarak yapmislardi. 1269 [m. 1853] senesinde Abdiilmecid han, 
bunlann yerine, simdiki muhtesem serayi yapdirdi. Besmilyon altm 
liraya mal oldu. Bu kadar cok para, milletin cebine girmis oldu. 
Binlerce ailenin yiizii giildii. Ayrica, memlekete, cok krymetli ve 
tarihi bir san'at eseri kazandirmrs oldu. Sulh ve terakki sagladi. Hi- 
cazda ve Anadoluda cok eserler yapdi. 

Islam diismanlan, Osmanh halifelerine cirkin iftiralar yapdikla- 
n gibi, bu mubarek zata da, leke siirmege cahsiyorlar. Memleketin 
her tarafmda ve hele Mekkede, Medmede yapdirdigi, goriilmemis 
giizel san'at eserlerine, israf yapdi diyorlar. Allahii tealamn mubah 
etdigi, izn verdigi cariye kullanmasim, ya'ni mesru' hakkini sue 
olarak gosteriyorlar. icki icerdi diyorlar. Sultan ikinci Selim hana 
ve Yildirim sultan Bayezide de boyle iftira etdiler. Hicbir vesikaya 
dayanmiyan bu sozlere saf mtislimanlar da inamyor. Yeni tarih ki- 
tablarina bile yaziyorlar. Halbuki Osmanh padisahlanmn hepsi, 
her islerinde islamiyyete uyar, ytiksek alimlerin fetvalan ile hare- 
ket ederlerdi. Hepsi salih, dindar, mubarek insanlardi. Herbiri is- 
lamiyyete cok hizmet etdi. ikinci Selim hamn Edirnede yapdirdigi 
biiyiik Selimiyye cami'i, diismanlarma acik cevab vermekde, iftira- 
lanm yalanlamakdadir. Din diismanlan, iyileri kotiilemekde, kotii- 
leri, dinsizleri ovmekdedir. 

Abdiilmecid han, tiirbesinin yiiksekliginin, Yavuz Sultan Selim 
tiirbesinden asagi olmasim vasiyyet etmis ve oyle yapilmisdir. Tiir- 
besinde ogullan Burhaneddin efendi [1265-1293] ve Muhammed 
Abdiissamed efendi [1269-1271] ve Osman Safiyytiddin efendi de 
[1271] vardir. Ortadaki iiciincii tiirbede sultan Siileyman hamn va- 
lidesi Hafsa sultan ile Sultan Siileyman sahzadelerinden Murad, 
Mahmud ve Abdullah efendiler ve bir hamm efendi vardir "rahi- 
me-humullahu teala". 243, 287, 368, 375, 376, 397. 

26 — ABDULVEHHAB-I SA'RANI: Abdulvehhab bin Ah- 
med, kutb-i $a'rani adi ile meshurdur. Sazili idi. All Havasm tale- 
besi idi. Arif ve kutb-i zeman idi. 898 [m. 1493] de tevelliid, 973 

-308- 



[m. 1565] de Kahirede vefat etdi. Tefsir, fikh, tesavvuf, tarih, nahv 
ve tib iizerinde cok kitab yazmisdir. (Diirer-iil gavas fi fetava All 
Havas), (Fethulvehhab fi fedail-il-al vel-eshab), (Kibrit-iil-ahmer 
fi uliim-il-scyhil ekber), (Kitabiil-minen vel ahlak), (Mizan-iis- 
$a'raniyye) ve (Yevakit velcevahir fi beyan-i akaidil-ekabir) kitab- 
lan meshurdur. 58. 

27 — ABDURRAHMAN BIN AVF: Eshab-i kiramin buyiik- 
lerindendir. Asere-i miibesseredendir. Once imana gelen sekiz ki- 
siden biridir. Habesistana ve Medme-i miinevvereye hicret etdi. 
Biitun gazalarda bulundu. Uhud gazasmda yirmibir yerinden yara- 
landi. Ayagindan aldigi yaradan, hafif topal kaldi. O muharebede 
on iki disi de kirildi. Cok sadaka verirdi. Bir gunde, Allah rizasi 
icin, otuz kole azad etmisdir. Cok zengin idi. Biiyiik tiiccar idi. 
Hazret-i Omerden sonra, halife namzedi olan alti kisiden biri idi. 
Halife olmak istemedi. Cekildi. Hazret-i Osmamn halife olmasini 
ilk istiyen budur. Otuzbir senesinde, yetmisbes yasmda iken vefat 
etdi. Iri, beyaz, yakisikh idi "radiyallahii teala anh". 129, 166, 167. 

28 — ABDURRAHMAN BIN SUMER: Mekkenin fethinde 
islama geldi. Basrada yerlesdi. Efganistan fatihidir. Hasen-i Basri 
de, askeri arasmda idi. 45 de azl edildi. 50 senesinde Basrada vefat 
etdi. 62. 

29 — ABDURREZZAK LAHICI: Babasi Alidir. Kum sehrin- 
de miiderris idi. Si'i alimi olup, cok kitab yazmisdir. 1051 [m. 1642] 
de vefat etdi. 18, 22. 

30 — AHMED ASIM EFENDI: Alim idi. Ayntablidir. Arab! 
(Kamiis), farisi (Burhan-i kati') liigat kitablanni tiirkceye cevir- 
misdir. (Email kasidesi)ni tiirkce serh etmisdir. Tarih de yazmisdir. 
1235 [m. 1820] de vefat etdi. Uskiidarda Nuh kuyusu kabristanm- 
dadir. Fatihde, Yavuz Selim duragmdan Eski Aliye inen caddeye 
bunun ismi verilmisdir. 87, 104, 108. 

31 — AHMED BIN ALI NESAI: 215 [m. 831] de Horasanda 
tevelltid, 303 [m. 915] de Samda vefat etdi. Hadis alimidir. Misrda 
sohret bulmusdu "rahime-hullahii teala". 128. 

32 — AHMED BIN HANBEL: Hanbeli mezhebinin reisidir. 
Babasi Mervlidir. 164 [m. 780] de Bagdadda tevelltid, 241 [m. 855] 
de orada vefat etdi. Hayatini anlatan cok kitab yazilmisdir. Hadis 
ve fikhda zemanmm bir danesi idi. Kur'an-i kerim mahlukdur de- 
medigi icin habsde dogulurdii. Cenazesini yiizkirk bin kisi tasidi. 
Vera' ve takvasi, ilmi ve kemali cok idi. Ucyiizbin hadis-i serif ez- 
berlemisdi. Ziihd nedir dediklerinde, (Ziihd tic diirludur: Cahille- 
rin ziihdii, haramlan terk etmekdir. Alimlerin zuhdii, halal olanla- 

-309- 



rm fazlasindan sakmmakdir. Ariflerin ziihdii, Allahii tealayi unut- 
duran seyleri terkdir) buyurdu "rahime-hullahii teala". 23, 25, 43, 

45, 57, 63, 84, 176, 178, 195, 219, 224, 324, 362, 388, 401. 

33 — AHMED BIN MUSTAFA: Taskoprii zade adi ile mes- 
hurdur. 901 de Bursada tevelliid, 968 [m. 1560] de vefat etdi. Asik- 
pasa mahallesindedir. Cesidli medreselerde miiderrislik yapdi. Son 
zemanlarmda goremez oldu. Cok kitab yazmisdir "rahime-hullahii 
teala". 105. 

34 — AiSE-I SIDDIKA "radiyallahii anha": Resulullahm "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" zevce-i mutahherasi ve Ebu Bekr-i Siddi- 
kin kerimesidir. Validesi, iimmii Rumandir. Hicretden sekiz sene 
once tevelliid ve 57. ci yilda, 65 yasmda Medmede vefat etdi. Baki- 
dedir. Evladi olmadi. Hadice-i kiibranm vefatmdan bir yil sonra ve 
hicretden iki yil once, nikah edildi. tic sene sonra, Medinede, hiic- 
re-i se'adete getirilmekle sereflendi. Akh, zekasi, iffeti ve takvasi, 
sasilacak kadar cok idi. Resulullah tarafindan cok sevilir ve cok ogii- 
liirdii. Nikahi Allahii tealanm emri ile yapildi. Ayet-i kerime ile 
medh edilmisdir. Eshab-i kiram miiskillerini cozmek icin kendisine 
basvururdu. Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" vefatin- 
da onsekiz yasmda idi. 12, 13, 20, 24, 30, 47, 48, 60, 69, 74, 75, 76, 105, 
110, 114, 119, 122, 123, 127, 128, 130, 133, 165, 171, 175, 176, 178, 185, 
196, 207, 212, 234, 235, 242, 249, 256, 311, 340, 345, 355, 358, 387, 409. 

35 — ALI BIN EMRULLAH: All Celebi, Anadolu kadi aske- 
ri idi. Ya'ni askeri mahkeme reisi idi. 916 da tevelliid ve 979 [m. 
1571] de Edirnede vefat etdi. (Ahlak-i Alai) kitabi tiirkce olup iki 
cilddir. Misrda basilmisdir. Beydavi tefsirine hasiyesi, (Diirer) ve 
(Gurer) kitabina hasiyesi, (Kessaf) tefsirine hasiyesi, tiirkce si'rle- 
rinin divam, (Kaside-i biirde) serhi ve daha nice eserleri vardir "ra- 
hime-hullahii teala". 66. 

36 — ALI BIN OSMAN: Siraceddin-i Usi, 557 [m. 1162] de 
ta'un, ya'ni veba hastahgmdan oldii "rahime-hullahii teala". (Feta- 
va-yi siraciyye) ve (Mesarikul-envar) ve (Email kasfdesi) meshur- 
dur. Buna (Lamiyye) kasfdesi de denir. 87. 

37 — ALI MURTEDA "radiyallahii anh": Resulullahm amca- 
si Ebu Talibin dordiincii ogludur. Hulefa-i rasidin ve Asere-i mii- 
besserenin de dordiinciisiidiir. Resulullahm "sallallahii aleyhi ve 
sellem" damadi idi ve cok sevgilisi idi. Ehl-i beytin, Ehl-i abamn bi- 
rincisi idi. Allahii tealanm arslam idi. Cesidli hadis-i seriflerde 
medh edildi. Ehl-i siinnetin gozbebegidir. Evliyanm reisidir. Kera- 
metler hazinesidir. Hicretden 23 yil once Mekkede tevelliid etdi. 
Annesi, Fatima binti Esed bin Hasim idi. On yasmda iken, bi'setin 

-310- 



ikinci giinii imana geldi. Yiiriiyerek hicret edip, mubarek ayaklan 
sisdi. Butiin gazalarda arslan gibi dogiisdii ve cok yara aldi. Uhud- 
da on alti yerinden yaralanrmsdi. Tebiik gazasmda, Medmede mu- 
hafiz olarak birakilmisdi. Ayet-i kerime ile medh ve sena buyurul- 
musdur. Uc halifeye de bfat etmis, seve seve tasdik etmisdir. Her 
iiciine de cok yardim etmisdir. 35 yilinda halife oldu. 36 yilmdaki 
Cemel vak'asmda Aise-i Siddikayi esir almca hurmet ve ikram et- 
mis ve kendi askeri arasmda bulunan Muhammed bin Ebi Bekr ile 
Medineye gondermisdir. 37 de Siffin denilen yerde hazret-i 
Mu'aviyenin askeri ile yiiz giinde doksan kerre meydan savasi yap- 
mis, askerinden yirmibesbin, karsi tarafdan kirkbesbin kisi sehid 
olmusdu. Karsi tarafm sulh teklifmi kabul edince, ordusundan ye- 
di bin kisi aynldi. Bunlara harici denildi. Halid bin Zeydi, bunlara 
nasihat icin gonderdi ise de, faidesi olmadi. Bunlarm iizerine yiirii- 
yiip, perisan etdi. Hariciler, kendisine cok iftira ediyorlar. Samda- 
ki islam alimlerinden Ebu Hamid bin Merzuk, 1387 [m. 1967] bas- 
kili (En-nakd-iil-muhkem) kitabmda diyor ki, (imami Hayder Ali- 
ye "kerremallahii vecheh" dil uzatanlardan biri de ibni Teymiyye 
Harranidir. (Minhac-iis-sunne) kitabmda Eshab diismanlarma 
karsi harici kitablarmdan vesikalar nakl ederken, hazret-i Aliye ve 
Ehl-i beyte cirkin iftiralar yapmakdadir). Hazret-i Ali "radiyallahii 
anh", haricilerden Abdurrahman ibni Miilcem tarafmdan kirkmci 
[40] yil Ramezamn onyedinci giinii, sabah nemazim kildinrken, ki- 
lmcla basmdan yaralandi. iki giin sonra sehid oldu. Necefdedir. 
Ucii Fatimadan olmak iizere onsekiz oglu ve on sekiz kizi vardi. 
Orta boylu, bugday renkli, ak ve uzun sakalh idi. 13, 14, 15, 16, 17, 
18, 21, 22, 23, 24, 27, 28, 29, 33, 34, 35, 36, 38, 39, 40, 44, 45, 46, 47, 
48, 49, 50, 58, 60, 61, 62, 63, 65, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 75, 79, 82, 83, 
85, 86, 88, 96, 97, 98, 99, 101, 103, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 
112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 
126, 127, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 138, 140, 143, 161, 164, 165, 
166, 167, 168, 170, 171, 172, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 
183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 
197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 
211, 212, 214, 215, 216, 221, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 
231, 232, 233, 234, 235, 237, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 248, 249, 
250, 251, 254, 257, 258, 259, 260, 264, 265, 267, 271, 279, 298, 302, 
303, 304, 305, 318, 323, 329, 331, 344, 345, 352, 355, 356, 357, 358, 
359, 381, 382, 385, 386, 396, 399, 402, 408, 409. 

38 — ALI RIZA: Muhammed Cevad Taki hazretlerinin baba- 
si ve Musa Kazim hazretlerinin ogludur. Oniki imamm sekizincisi- 
dir. 153 de Medmede tevelliid, 203 [m. 818] de Tus sehrinde vefat 
etmisdir. Haruniirresidin kabri yamndadir. Bu sehre bugiin Mes- 

-311- 



hed denilmekdedir. Halife Me'mun, kendisini cok sever ve sayar- 
di ve kendine damad yapmrsdi. imam once vefat etmeseydi, ken- 
dinden sonra imami halife yapacakdi. 158, 342, 359. 

39 — AMIDI: Seyfeddin All bin Muhammed, islam alimlerinin 
buyiiklerindendir. Amid sehrinde ya'm Diyarbekrde 551 de tevel- 
lud, 631 [m. 1234] de Samda vefat etdi. Safi'i idi. Misrda, Samda 
yillarca miiderrislik yapdi. Kelam, fikh, mantik ve hikmetde, kiy- 
metli eserleri vardir. 75, 205. 

40 — AMMAR BIN YASER: Anasi ve babasi ile en once isla- 
ma gelenlerdendir. Kafirlerden cok iskence cekdi. Annesi Sumey- 
ye hanim, iskence edilirken sehid oldu. ilk islam sehidi Siimeyye- 
dir. Ebu Cehlin siingusu ile sehid oldu. Ammar "radiyallahii anh" 
hadis-i serif ile medh olunmusdur. Her gazada bulundu. (Mescid-i 
Kuba)nm yapicisidir. Miiseylemetiilkezzab ile muharebede bir ku- 
lagi kesildi. Halife Omer zemamnda Kufe valisi oldu. 37 de Siffin 
muharebesinde, 94 yasmda sehid oldu. Uzun boylu, bugday renk- 
li, ak sakalh idi "radiyallahii teala anh". 28, 105, 113, 176. 

41 — AMR IBNI AS: Eshab-i kiramm meshurlarmdandir. Hic- 
retin sekizinci yih, Mekkenin fethinden, alti ay once Halid bin Ve- 
lid ile Medmeye gelerek miisliman olmuslardir. Resulullahm "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem" Ummanda valisi olup, hie azl buyurmadi. 
Ebu Bekr tarafmdan Samm fethine gonderildi. Halife Omer tara- 
fmdan Filistin valisi oldu. Misn feth etdi. Misra vali yapildi. Siffin 
muharebesinde, ictihadi, hazret-i Mu'aviyenin ictihadma uygun ol- 
du. Yeniden Misra vali olup, oliinceye kadar bu vazifede kaldi. 43 
de vefat etdi. Cok zeki, meshur dahilerden idi. Kisa boylu, cesur, 
edib ve belig idi "radiyallahu teala anh". 19, 62, 65, 75 76, 105, 172, 
180, 249, 251, 340, 358, 405. 

42 — AZAD: Emir Gulam-i All bin seyyid Nun, Hindistamn 
meshur sairlerindendir. Dort kasidesi cok meshurdur. 1200 [m. 
1786] de vefat etdi. 151. 

43 — BABUR SAH: Timur Giirgan sahm oglu meshur Astera- 
bad fatihi Miran sahm torunu olan sultan Ebu Sa'idin torunudur. 
888 [m. 1482] de tevelliid etdi. 933 [m. 1526] de Hindistam ahp, bii- 
yiik bir islam devleti kurdu. Bu devlet, 1274 [m. 1858] senesinde 
ingilizlerin isgaline kadar, 342 sene hiikm siirdii. 937 [m. 1530] de 
vefat etdi. Kabildedir. Alim, adil ve edib idi. Hayatim kendi yazdi. 
(Tiiziik Babiirf) dedigi bu kitabi, Ekber sah zemamnda Cagatay di- 
linden farisiye, sonra ingilizceye terceme ve nesr edildi. Babiiriin 
kurdugu (Timur ogullan) veya (Giirganiyye) devletinin onyedi 
hiikmdan sunlardir: 

-312- 



Sira 

No: ismi ve Babasi 



Tevelliidii 


Ciilusu 


888 


933 [m. 1526] 


913 


937 [m. 1530] 


949 


963 [m. 1555] 


977 


1012 [m. 1603] 


1000 


1037 [m. 1627] 


1028 


1068 [m. 1657] 


1053 


1118 [m. 1706] 


— 


1124 [m. 1712] 


1098 


1125 [m. 1713] 


— 


1131 [m. 1718] 


— 


1131 [m. 1718] 


1114 


1131 [m. 1718] 


— 


1161 [m. 1748] 


1099 


1167 [m. 1753] 


1140 


1173 [m. 1759] 


1173 


1221 [m. 1806] 


1189 


1253 [m. 1837] 



1 Babur bin Omer bin Ebi Sa'id 

2 Hiimayun bin Babur 

3 Ekber bin Hiimayun 

4 Selim Cihangir bin Ekber 

5 Sah-cihan bin Cihangir 

6 Evrenkzib Alemgir bin Sah-cihan 

7 Sah-i Alem Muhammed Behadir bin Alemgir 

8 Cihandar Iskender bin Sah-i alem 

9 Ferruh bin Azim-us-san bin Sah-i alem 

10 Refi'udderecat bin Refi'iissan bin Sah-i alem 

11 Sah-cihan-i sani bin Sah-i alem 

12 Muhammed bin Sah-cihan-i sani 

13 Ahmed Behadir bin Muhammed sah 

14 Alemgir-i sani bin Cihandar 

15 Sah-i alem-i sani bin Alemgir 

16 Ekber sah-i sani Muhammed bin Sah-i alem 

17 Behadir sah-i sani bin Muhammed 

Yukanda yazili Gurganiyye hiikmcJarlarinm son zemanlannda 
ingilizler Hindistana yerlesmege basladi. El altindan hindu kafirle- 
rini mtislimanlara karsi kiskirtdilar. Stirekli fitneler cikardilar. On- 
ce, Felemenk, Portekiz, Fransiz ve ingiliz tiiccarlan ve btiyiik sir- 
ketleri sahil sehrlerine yerlesdiler. ilk olarak Ferruh Sir Sah, bir 
ingiliz sirketine imtiyaz hakki tanidi. ikinci Sah-i alem, Bingale 
kit'asim senede iki milyon dortyiizbin rubye karsihgi ingiliz sirke- 
tine kiraya verdi. 1221 [m. 1806] de Sah-i alem vefat edince, ingi- 
liz hukumeti, sirketin haklanni korumak behanesi ile ise kansdi. 
1274 [m. 1858] de Delhide ihtilal cikanp, Hindistandaki vehhabi- 
lerin yardimi ile, Behadir sahi Kalkiite sehrine nakl ve habs ede- 
rek, Gurganiyye devletine son verdi. Hakikat Kitabevinin 1987 se- 
nesinde nesr etdigi (Diya-iil-kulub) kitabma bakimz! 1294 [m. 
1877] de, Osmanh-Rus harbi sirasinda, Hindistam, ingiltere kralh- 
gma bagh bir imperatorliik i'lan etdi. Midhat pasamn islamiyyete 
yapdigi zararlarm en btiyugu bu oldu. ingilizler, girdikleri butiin 
islam memleketlerinde yapdiklan gibi, islam alimlerini, islam ki- 
tablanm, islam mekteblerini yok etdiler. Tam din cahili bir genc- 
lik yetisdirdiler. Hindularla miislimanlan carpisdinp, milyonlarca 
miislimamn kilmcdan gecmesine sebeb oldular. Cikardiklan fitne- 
lerden en kanhsi 1274 [m. 1858] ve 1366 [m. 1947] de Pakistan ku- 
rulurken oldu. Pakistana devlet baskam yapdiklan Ah Cinnah, sfi 
idi. [m. 1948] de oliince, yerine gecen Eyyub han mason idi. isla- 
miyyeti yikmak yolunda idi. Bunun yerine gelen general Yahya 
han, koyu kizilbas idi. 1392 [m. 1972] basmda Hind harbinde mag- 

-313- 



lub olup, dogu Pakistan elinden gidince, habs edildi. 1947 de, si'i 
bir Pakistan devletinin kurulmasi, Hindistanda milyonlarca Ehl-i 
siinnetin oliimune sebeb oldu. istanbulda, ihlas Vakfinm mtiessisi, 
1391 [m. 1971] sonunda Hind ve Pakistan seyahatinde (Panipiit) 
sehrinde kapisi kilitli bir Kur'an mektebi goriip, nicin kapali oldu- 
gunu sorunca, 1947 den beri kapalidir. Biitiin talebeyi ve sehrdeki 
binlerle miislimanm hepsini [m. 1947] de hindular oldiirdii. Bir 
Ehl-i siinnet sag kalmadi. Biz sonradan buraya geldik demislerdir. 

Seyyid Abdiilhakim Efendi buyurdu ki, (islamm biiyiik diisma- 
m Ingilizlerdir. islamiyyeti bir agaca benzetirsek, baska kafirler fir- 
sat bulunca, bu agaci dibinden keser. Miislimanlar da bunlara diis- 
man olur. Fekat, bu agac birgiin filiz verebilir. ingiliz boyle degil- 
dir. Bu agaca hizmet eder. Besler. Miislimanlar da onu sever. Fe- 
kat gece, kimse anlamadan kokiine zehr sikar. Agac oyle kurur ki, 
bir daha siiremez. Vah van cok iizuldum, diyerek miislimanlan al- 
datir. Ingilizin, islama boyle zehr salmasi demek, para, mevki' ve 
kadm gibi nefsani arzular karsihgmda satin aldigi yerli miinafikla- 
rm, soysuzlann elleri ile, islam alimlerini, islam bilgilerini ortadan 
kaldirmasidir). 12, 345. 

44 — BAKI BILLAH: Muhammed Baki billah, Hindistanm 
biiyiik velisi idi. 971 de tevelliid, 1013 [m. 1604] de vefat etdi. Deh- 
lidedir. Ziihd ve takvasi ve kerametleri meshurdur. Kabilden Se- 
merkanda gelip ilm tahsil etdi. Orada Emkenk kasabasmda, Hace- 
gi Emkengi Ahmed Kasaniden feyz alarak, tesavvufda kemale gel- 
di. Kur'an-i kerimi her gece iki kerre hatm ederdi. (Hadarat-iil- 
kuds) ve (Berekat) kitablarmda hal tercemesi farisi olarak yazih- 
dir. 

istanbulda Siileymaniyye kiitiibhanesinde, Resid efendi kis- 
mmda 474 numaradaki, (Menhec-iis-salikin) kitabim hicretin 993 
[m. 1585] senesinde Mustafa bin Hiiseyn Rumi Ahrari Mekke-i 
miikerremede yazmisdir. Bunun iistadi, hace Ahmed Sadik Ahra- 
ri Kabili, mevlana Hacegi Ahmed Kasaniden ve bundan sonra ta- 
lebesi hace Muhammed islam Cuybariden, Buharada feyz aldi. 
Cuybarmin talebesi oldu ise de, mevlana Hacegi Kasanmin oglu 
mevlana hace ishak, Belhden Taskende gelince, ilm ve feyz verme 
vazifesini Mevlanaya birakdi. Mevlana hace ishak babasmm tale- 
besi olan mevlana Lutfullahm talebesi idi. Hace Ahmed Sadik e- 
fendi, Ma-vera-iin-nehrden istanbula geldi. Uciincii sultan Murad 
han, bunu biiyiik bir saygi ile karsiladi. Kendisi ve vezirleri hizmet 
yansi yapdilar. Talebesi oldular. Sonra Hicaza hareket eyledi. 

-314- 



Misr valisi Ibrahim pasa, misli gorulmemis hizmet eyledi. Mekke- 
de sultamn tahsis etdigi biiyiik serayda miisafir olundu. Burada iki 
sene kalip, dokuzyiizdoksaniic 993 [m. 1585] de Medme-i munev- 
vereyi ziyaret etdi. Sam yolu ile Istanbula geldi. 144, 145, 146, 148. 

45 — BAYEZID-I BiSTAMI: Adi Tayfurdur. Babasi Isadir. 
Evliyanm biiyuklerinden olup, hanefi idi. 160 da Bistamda tevel- 
liid, 231 [m. 846] de vefat etdi. Bistamdadir. Bistam, Hazer denizi- 
nin cenub sahilindedir. imam-i Ca'fer Sadikm ruhaniyyeti ile yeti- 
serek tesavvufda yiikselmisdir. Otuz sene Samda dolasmis, yiizo- 
niic iistaddan ders almisdir. Ask-i ilahide o kadar ileri ve ibadetde 
o derecede idi ki, nemaz kilarken, Allah korkusundan ve islamiy- 
yete saygismdan gogiis kemikleri gicirdardi. Son derece alim ve fa- 
dil ve edib idi. Si'rleri meshurdur "kaddesallahii teala sirre- 
hul'aziz". 148, 150, 327. 

46 — BEGAVI HUSEYN: Babasi Mes'uddur. Muhyissunne is- 
mi ile meshurdur. Hadis alimidir. Safi'idir. 436 [m. 1044] senesinde 
Horasanda Bag sehrinde tevelliid, 516 [m. 1122] de vefat etmisdir. 
Meshur (Mesabih) kitabimn sahibidir. Bu kitabda 4719 hadis-i se- 
rif vardir. Fikhda (Kifaye), tefsirde de (Me'alimiittenzfl) ve daha 
bircok kiymetli eserleri vardir "rahime-hullahu teala". 106. 

47 — BEHLUL DANA: Babasi Omerdir. Kufeli bir mecziib- 
dur. Haruniirresid ile olan sozleri meshurdur. ilmi yok ise de, Ha- 
runa nasihat verirdi. 190 [m. 806] da vefat etdi. 87. 

48 — BERA' BIN AZIB: Ensar-i kiramm biiyuklerindendir. 
Kiiciik oldugundan Bedr gazasma gotiiriilmedi. On dort gazada, 
Resulullahm oniinde harb etdi. Cok cesur idi. Rey sehri almirken 
cok kahramanhk gosterdi. Basrada vefat etdi "radiyallahii teala 
anh". 68, 241. 

49 — BESIR BIN SA'D ENSARI: Eshab-i kiramdandir. Haz- 
ret-i Ebu Bekre, Ensardan, en once bi'at eden, budur. ikinci Aka- 
be anlasmasmda ve biitiin gazalarda bulundu. Yemame muharebe- 
sinden doniisde, Ayniittemer vak'asmda sehid oldu "radiyallahii 
teala anh". 113. 

50 — BEYDAVI: Abdullah bin Omer kadi Beydavi, miifessir- 
lerin bas tacidir. Sirazm Beyda kasabasmda tevelliid, 685 [m. 
1286] de Tebrizde vefat etdi. Safi'i mezhebinde derin alim idi. 
(Envariittenzil) admdaki tefsiri cok kiymetli olup, biitiin alimler- 
ce kuvvetli sened olmusdur. Kelam, fikh, liigat ve nahvde cok kiy- 
metli kitablan vardir. Tefsirini cok kimseler serh etmisdir. Bunlar- 

-315- 



dan (Seyhzade $erhi), en kiymetlisidir "rahime-hullahii teala". 86, 
88, 97, 110, 111, 125, 130, 204, 274, 390. 

51 — BEYHEKI: Ahmed bin Hiiseyn Beyheki, hadis alimidir. 
Safi'i mezhebinde derin alim idi. 384 [m. 994] de Nisapurun Bey- 
nek kazasmda tevelltid, 458 [m. 1066] de Nisaptirda vefat etdi. (Sii- 
nen-i kebir) ve (Siinen-i sagir) hadis kitablan meshurdur "rahime- 
hullahii teala". 129, 205, 248. 

52 — BILAL BIN REBAH HABESI: Eshab-i kiramdandir. 
Resiilullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" miiezzini idi. Once miis- 
liman olanlardandir. Ummiyyetebni Halefin kolesi idi. Kafirler ve 
efendisi, kendisine cok eziyyet ve cefa ederlerdi. Boynuna ip takip, 
cocuklarm ellerine verir, Mekke sokaklarmda dolasdmrlardi. Bilal 
ise, Allah birdir, Allah birdir der, dininden vazgecmezdi. Birgiin, 
Bilali soyup, bir don ile, sicak kum uzerine yatirdilar. Ustiine biiyiik 
tas koydular. Ya, Muhammedin dininden cikarsm, yahud oliinciye 
kadar, burada boyle kahrsm dediler. Bilal hazretleri, bu tasm altin- 
da (Allah birdir, Allah birdir) derdi. Resulullah "sallallahii aleyhi 
ve sellem" oradan gecerken, bunu gordii. (Allahii tealamn ismini 
soylemek, seni kurtanr) buyurdu. Evine geldi. Ebii Bekr gelince, 
Bilalin cekdigini soyledi. (Cok iiziildiim) buyurdu. Ebu Bekr "radi- 
yallahii anh" kafirlerin yanma gitdi. (Bilale boyle yapmakla elinize 
ne gecer? Bana satimz!) dedi. Diinya dolusu altin versen satmayiz. 
Fekat, senin kolen Amir ile degisiriz dediler. Amir, Ebu Bekrin ti- 
caret islerini yapardi. Cok para kazamrdi. Yamnda maldan baska, 
onbin altin vardi. Ebu Bekrin her isini goriir, ya'ni onun eli-ayagi 
yerinde idi. Fekat, kafir idi. Iman etmiyordu. Ebu Bekr, Amiri, bii- 
tiin mah ve paralan ile, Bilal icin size verdim buyurdu. Cok sevin- 
diler. Ebu Bekri aldatdik dediler. Bilali tas altmdan cikanp, elinden 
tutup, Resiilullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" huzuruna getirdi. 
(Ya Resulallah! Bilali bugiin, Allah icin azad eyledim) dedi. Resu- 
lullah "sallallahii aleyhi ve sellem" cok sevindi. Ebu Bekre cok diia 
buyurdu. O anda, Cebrail aleyhisselam gelip, doksan ikinci sure 
olan (Velleyl) suresinin, onyedinci ayetini getirdi. Cenab-i Hak, 
Ebu Bekrin Cehennemden uzak oldugunu miijdeledi. 

En once ezan okuyan budur. Biitiin gazalarda bulundu. Resii- 
lullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" vefatindan sonra, cihad icin 
Sama gitdi. Yirmi senesinde Samda vefat etdi. Babiissagirde med- 
ftindur. Sesi cok giizel ve pek te'sirli idi. Ezan okurken herkesi ag- 
latirdi. Omer "radiyallahti anh" Sama gelince, ezan okuyup, bii- 
tiin askeri aglatmisdi. Bundan sonra, Medme-i miinevvereye gel- 
diginde, hazret-i Htiseynin "radiyallahii teala anhiima" zorlamasi 

-316- 



ile bir sabah ezam okuyarak, biitiin Medine ehalisi saskma don- 
musdii. 133, 243, 250. 

53 — BIRGiVI: Muhammed bin All 928 de Bahkesirde tevel- 
ltid ve 981 [m. 1573] de Odemisin Birgi kasabasmda ta'undan ve- 
fat etdi. Turkce (Vasiyyetname) kitabi cok kiymetli olup, bunun 
(Kadi-zade $erhi) pek istifadelidir. Arabi (Tarikat-i Muhammediy- 

ye) kitabim cok alimler serh etmis ve tiirkceye terceme edilmisdir. 
Cok kerre basilmrsdir. Tiirk alimlerinin bas tacidir "rahime-hulla- 
hu teala". 90. 

54 — BUHARI: Muhammed bin isma'il 194 [m. 809] de Buha- 
rada tevelliid, 256 [m. 869] yih fitr bayrami giinii Semerkandda ve- 
fat etdi. (Sahfh-i Buhari) adi ile meshur olan (Cami'ussahih) hadis 
kitabi, Kur'an-i kerimden sonra islam dininin en kiymetli, en sag- 
lam kitabidir. Baska eserleri de cokdur. Buhariyyi serifde yedibin 
ikiyiiz yetmisbes hadis-i serif vardir. Bunlan altiyiizbin hadis ara- 
smdan secmisdir. Her hadisi yazacagi zeman, gusl abdesti ahr, iki 
rek'at nemaz kilar, istihare yapardi. Buhariyyi serifi on alti senede 
yazdi. 18, 21, 40, 79, 231, 242, 362. 

55 — BURHANEDDIN MERGINANI: All bin Ebu Bekr, bii- 
yiik alim olup, Buharada miiderris idi. Seyhulislam adi ile meshur- 
dur. Ferganenin Merginan kasabasmda tevelliid ve 593 [m. 1197] de 
Buharada Cengiz hiicumunda sehid oldu. Eserleri arasmda (Hida- 
ye) ya'ni (Serh-i Bidaye) ve (Tecnis) ve (Kunye-tiil-fetava) kitabla- 
n meshurdur "rahime-hullahii teala". Hidaye iki cild olarak basil- 
mis, Ingilizceye terceme edilmisdir. Cok alimler tarafmdan serh 
edilmisdir. ibni Humamm serhi olan (Feth-ul-kadir) yeniden basil- 
misdir. 125. 

56 — BUREYDE-TUBNU HASIB ESLEMI: Eshab-i kiram- 
dandir. Hicretde, kavmi ile birlikde gelip musliman oldu. Uhud ga- 
zasmdan sonra Medine-i miinevvereye geldi. Bundan sonraki ga- 
zalarm hepsinde bulundu. Bir miiddet Basrada kaldi. Horasana ci- 
hada gitdi. Mervde yerlesdi ve orada vefat etdi. C ocu klan, torun- 
lan, orada kaldi. Oglu Abdullah vasitasi ile birkac hadis-i serif bil- 
dirmisdir. 113. 

57 — CABIR BIN ABDULLAH: Ensar-i kiramin buyiiklerin- 
dendir. ikinci Akabe anlasmasinda babasi ile idi "radiyallahii te- 
ala anhiima". Bedr ve Uhudda kuciik idi. Diger onsekiz gazada 
bulundu. Omrii sonunda gozlerine perde geldi. Yezidin kumanda- 
sindaki ordu ile Istanbul muhasarasinda bulundu. 77 yilinda 95 ya- 

-317- 



sinda vefat etdi. Medinede medfun oldugu (Mevdu'atiil-ulum) 648. 
ci sahifede yazilidir. Koca Mustafa pasamn yapdirdigi cami' ve tiir- 
be, baska Cabir icin olsa gerekdir. 40, 106, 185, 231. 

58 — CABIR BIN ZEYD: Basrada, Tabi'mdendir. Alim ve fa- 
kih idi. Abdullah ibni Abbasm talebesinden idi. 103 de vefat etdi. 
126. 

59 — CATER TAYYAR: Resulullahm "sallallahu aleyhi ve 
sellem" amcasi olan Ebu Talibin oglu ve hazret-i Alinin biiyiik 
kardesidir. Iman edenlerin otuzikincisidir. Habese hicret edip, 
Hayberin fethinde gelmisdi. Sama yakm Mu'te denilen yerde, hic- 
retin sekizinci yih Cemazil-iila aymda, rum ordusu ile harb eden 
ticbin askerin kumandani Zeyd bin Harise sehfd olunca, yerine 
emir olmus, sancagi sag eline alip hiicum etmisdi. Sag eli kesilince, 
sol eline almis, sol eli de kesilince, disi ile tutarak hiicum etmis ve 
nihayet sehid olmusdur. Vefatmda kirk bir yasmda idi. O gun yet- 
misden ziyade yara almisdi. Resulullaha (Ca'fer Tayyara, iki kolu 
yerine iki kanad verilip Cennetde ucmakda oldugu) vahy olundu. 
Bu miijdeyi Eshaba haber verdi. Bunun icin (Tayyar) denildi. 66, 
250, 323, 329, 340. 

60 — CA'FER SADIK: Babasi, Muhammed Baku bin Zey- 
nel'abidindir. Oniki imamm altmcisidir. Validesi, Ebu Bekr-i Sid- 
dikm torunu olan Kasimin kizidir. 83 yilmda Medinede tevelliid, 
148 [m. 765] de orada vefat eyledi. Babasi ve dedesinin yanmdadir 
"rahime-humullahu teala". ilmi ve kemali essiz idi. imam-i a'zam 
Ebu Hanife, dersine devam ederek arif-i billah oldu. Kimya ilmin- 
de, zemanmm bir danesi idi. Meshur kimyager Cabir, bunun ders- 
lerinde yetisdi. ikinci Abbasi halifesi olan Ebu Ca'fer Mensur, 
kendisine diisman idi. Bir kerre oldiirtmek istedi ise de, (Tezkire-i 
evliya)da yazih kerameti goriince korkdu. Tevbe etdi. Cok hiirmet 
eder, nasihatlerini dinler oldu. Yedi erkek, iic kiz evladi olup, bii- 
yiik oglu isma'il, kendisinden once vefat etdiginden, yedinci imam, 
ikinci oglu Musa Kazim hazretleri olmusdur. Bid'at ehlinden bir 
kismi, oglu isma'ili ve evladim imam tamyor. Bunlara isma'iliyye 
denir. Si'ilerin cogu, kendilerine (Ca'feri) demekde ise de, bu soz- 
leri, Ebu Ca'fer Muhammed Tusinin mezhebinde olduklanni bil- 
dirmekdedir. 86, 87, 96, 108, 110, 111, 124, 125, 134, 212, 315, 324, 
358, 361, 406, 410. 

61 — CAMI "MOLLA": Abdurrahman bin Ahmed Nureddin 
mevlana Cami, Hiratda seyhiilislam idi. Alim ve veliyyi kamil ve 
edib ve sair idi. Horasanda, Cam kasabasmda 817 de tevelliid ve 

-318- 



898 [m. 1492] de Hiratda vefat etdi "rahime-hullahu teala". Rese- 
hat kitabinda, uzun hal tercemesi vardir. Behaeddm Buhari haz- 
retlerinin hahfelerinden Sa'deddm-i Kasgari meclisinde kemale 
geldi. Sultanlardan ve hele vezir All sir Nevaiden cok saygi goriir- 
dii. Fatih sultan Muhammed hazretleri ile de mektublasirdi. Fati- 
hin da'veti ile Konyaya tesrif etdi ise de, padisah vefat etdiginden 
gorusemediler. ($evahid-iin-niibuvve) ve (Nefehat-iil-iins) ve (Be- 
haristan) kitablan tekrar tekrar basilmisdir. Her iicu de farisidir. 
Yiize yakm kiymetli eseri cesidli dillere terceme edilmisdir. 31, 
122, 143, 363, 386. 

62 — CAMI NAMIKI: Ahmed Ali bin Muhammed Namiki Ca- 
mi, Evliyamn biiyiiklerindendir. Seyhiilislam-i mutlak idi. Nefehat 
kitabmm farisi Hind baskisi, 322. ci sahifesinden bashyarak Ahmed 
Camiyi uzun anlatmakdadir. Eshab-i kiramdan Cerir bin Abdullah 
soyundandir. Cerir, beyaz, uzun boylu, cok yakisikh idi. Omer "ra- 
diyallahii anhiima", (Cerir, bu iimmetin Yusiifiidiir) buyururdu. 
Ahmed Caminin otuz dokuz oglu ve iic kizi vardi. On dort oglu ka- 
hp, hepsi alim, amil, kamil ve veliyyi kamil oldu. Hepsinin kitabla- 
n, eserleri vardi. Kendisi iimmi idi. Okumadi, yirmiiki yasmda tev- 
be edip, onsekiz yil tenhada nefsini terbiye ile ugrasdi. ilm-i lediin- 
niye kavusdu. Bu arada, kendisine ilm-i zahir de ihsan edildi. ilm-i 
zahirin boyle ihsan olunmasi, Eshab-i kiramdan sonra pek az Evli- 
yaya nasib olmusdur. Tevhid, ma'rifet-i ilahiyye, siyer, hikmet, te- 
savvuf, hakikat sirlan iizerinde, iicyiizden fazla kitab yazdi. (Mif- 
tah-iin-necat) adindaki farisi yazma eseri istanbulda Siileymaniyye 
kiitiibhanesi, Es'ad efendi kismmda 1728 numarada vardir. Bunu 
522 de yazmrsdi. 441 de tevellud ve 536 [m. 1142] de vefat eyledi. 
(Siraciissainn) kitabinda kendi hayatim anlatmakda, Hak tealamn 
verdigi ni'metleri saymakdadir. Bu kitabim altmisiki yasmda yaz- 
mis idi. O zemana kadar yiizseksenbin kafirin imana gelmesine, 
tevbe etmelerine sebeb olmusdur. Oglu Zahireddin (Rumiizii-ha- 
kayik) kitabinda diyor ki, (Babam Ahmed, hayati miiddetince alti- 
yiizbin kisinin tevbe etmesine sebeb oldu). Uzun zeman Hiratda, 
Abdiillah-i Ensari hanesinde kalarak nesr-i hakayik eyledi. 143. 

63 — CENGIZ HAN: [Dschingis-chan] Cengiz veya Timocin 
denir. Tiirk degildir. Mogol oldugu, biitiin dillerdeki tarihlerde ya- 
zihdir. En biiyiik ve en zalim mogol hiikmdan idi. Kafir idi. islam 
diismam idi. 551 [m. 1155] da tevellud, 624 [m. 1227] de vefat etdi. 
Biiyiik tarihci Semseddin Sami beg, (Kamus-iil-a'lam)da diyor ki, 
(Cengiz diinyamn en biiyiik cihangirlerinden ve en meshur zalim 
ve kan dokiiciilerdendir. Mogoldur. islamiyyete cok zaran dokun- 

-319- 



mus olan bu adam, bir kabile reisi iken, 599 [m. 1202] da (Kara-ku- 
rum)da mogol ve tatar hanlarmm basi, ya'ni hakam oldu. Cahil ve 
vahsi mogollardan ve tatarlardan biiyiik bir ordu, daha dogrusu 
yagmacilar giiruhu toplayip, dogu Tiirkistam ve Cini aldi. 616 [m. 
1219] da, sultan Muhammed Harezm sahin memleketine saldrrdi. 
Horasan, Kandihar, Miiltan gibi medeniyyet merkezlerini yakdi, 
yikdi. Milyonlarca muslimam oldiirdii. Cogunu cami'lerde kilinc- 
dan gecirdi. Kendi askerlerinden de yuz binlerce telef oldu. Buha- 
ra, Semerkand, Hirat gibi ilm kaynagi biiyiik sehrleri harabeye ce- 
virdi. Kadinlanni esfr diye askerine dagitdi. Cok cirkin seyler yap- 
dilar. Islam medeniyyetine, yerine getirilemiyecek darbeler indir- 
di. Kafkasyaya, Rusyaya, Anadoluya yayildi. 621 [m. 1224] de Ka- 
ra-kuruma cekildi. Sucsuzlann, kadm ve cocuklann kanlanm dok- 
mek en biiyiik zevki ve eglencesi idi. Askerleri de keyfi icin adam 
oldiiriirlerdi. Girdigi sehrlerdeki sivil halkm hepsinin olduriilmesi- 
ni emr ederdi. Altiyiiz senede, nice emeklerle elde edilmis, hatta 
islamiyyetden once de yapilmis nice medeniyyet eserlerini, kiitiib- 
haneleri, mektebleri, rasathaneleri [kiymetli kitablan, tarihin 
onemli kaynaklarim, vesikalanm] yok etdi. islam alimlerinin bir- 
cok eserlerinin bugiin elde bulunamamasi, baslica Cengiz ile to- 
runlanmn ve bunlarm emri ile saldiran vahsi mogol yagmacilarimn 
yapdiklan tahriblerin neticesidir. Taskinlik ve azginlik zemam kisa 
siirdii ise de, yikdigi medeniyyetler bir daha eski halini bulamamis- 
dir). 

(Mir'at-i kainat)da, biitiin diinyaca tanman ve giivenilen bii- 
yiik alim imam-i Siiyutmin (Tarih-ul-hulefa) kitabindan alarak di- 
yor ki, (Cengiz mogol idi. Dilleri Hind dili ile kansik idi. [Ya'ni 
tiirkce bilmezlerdi. Hicbir bakimdan tiirkliikle ilgileri yokdu. Hat- 
ta, tiirklerle harb etdiler. Cok zarar yapdilar.] Cin collerinde ya- 
sarlardi. Sehr, hatta koy bile kuramamislardi. Sehrlere saldirdilar. 
Yagmacihkla gecinirlerdi. Kan dokmegi, kotiiliik yapmagi sever- 
lerdi. Baskmlarmda ok kullamrlardi. Kadmlan da harb ederdi. 
Hepsi kafir ve azih islam ve medeniyyet diismam idiler. Giinese 
tapimrlardi. Hicbir kotiiliik onlarca haram ve yasak degildi. Cok- 
lan insan eti de yirlerdi. Askerlerinde nikah ve aile duygusu olma- 
yip, bir kadmi nice erkek kullamrdi. C°k aldatici, pek can yakici 
idiler. Sehrleri yakar, yikarlar, coluk, cocuk, kadm, ihtiyar deme- 
yip, kendilerinden olmiyan her insam oldiiriirlerdi. Mogol padisa- 
hi Diis hamn kadmi Cengizin halasi idi. Diis oliince oglu olmadigi 
icin, Cengiz bunun yerine gecdi. Ci mn ner yerini ahp hakan oldu. 
616 [m. 1212] da Tiirkistana saldirdi). Cok tiirk oldiirdii. Cengizin, 
vahsi, barbar bir kavmden tiiredigini, heryeri yakip yikdigmi ta- 

-320- 



rihler bildiriyor. Teskilath, egitimli bir ordusu olmadigi, asker de- 
gil, canavar giiruhu olduklan meydandadir. Sehrleri yikarak, 
ma'sum insanlan kana bulayarak yildinm hizi ile saldirmaga cen- 
gaverlik demek, barbarlarda disiplin aramak ve hele yirminci asr- 
da meydana cikan stratejik bilgileri Cengize ve onun capulcu siirii- 
siine mal etmege kalkismak, tarih kitablarma uygun degildir. 

Cevdet pasa, (Tarih-i hulefa)da diyor ki, (Cengiz han yediyiizbin 
siivari ile Harzemsah iizerine yiiriidii. Cengizin siivarilerini zemam- 
mizdaki ta'limli siivariye benzetmek dogru degildir. Evet simdi yiiz- 
bin siivariyi sevk etmek miimkin degildir. Onun suvanleri, kendi ca- 
dirlari ile ve hayvanlan ile, kadmlan ile bir ordu gibi giderdi. Hay- 
vanlannin etleri ve siitleri ile beslenirlerdi. Hayvanlan da, yerleri 
esip, ot kokleri yirlerdi. Silahlanni kendileri yapar, egerlerini ken- 
dileri dikerlerdi. San'at boliikleri, idare, kumanda teskilatlan yok- 
du. II ve asiret begleri ve kabile hanlan kendilerini idare ederdi. 
Cengiz hamn bu islerden haberi olmazdi). 317, 338, 389. 

64 — CEVDET PA$A: 1238 de Lofcada tevelliid, 1312 [m. 
1894] de Istanbulda vefat etdi. Arabi, farisive tiirkce kitablan cok- 
dur. Babasmm adi isma'ildir. Osmanh vezirlerinden idi. Alim, fadil, 
edib ve tarihci idi. Tiirkce oniki cild (Tarih-i Osmani) kitabi cok 
kiymetlidir. Sultan Aziz han zemamnda, Allahii tealanm emrlerini 
kanun sekline sokmak icin kurulan (Mecelle) komisyonunun reisi 
idi. Mecelle, cok kiymetli bir kitabdir. Adem aleyhisselamdan, Fa- 
tin sultan Muhammed zemanma kadar, ya'ni 843 hicri yilma kadar 
olan Peygamberlerin ve halifelerin ve alimlerin vak'a ve hayatlan- 
m anlatan (Kisas-i enbiya) tarihi oniki ciiz' olup, acik tiirkce ile ya- 
zilmisdir. 1331 baskisi cok giizeldir. Latin harfi ile basilanlarda yan- 
lislar goriilmekdedir. (Ma'lumat-i nafi'a) risalesi cok kiymetli din 
bilgilerini havi olup, 1983 de istanbulda basilan (Faideli Bilgiler) 
kitabmda hepsi mevcuddur. (Tam Ilmihal-Se'adet-i Ebediyye) ki- 
tabmda (Mecelle) hakkmda genis bilgi vardir. 64, 127, 237. 

65 — CIHAN SAH: Karakoyunlu hiikumetinin iiciincii hiikm- 
dandir. 842 de tahta cikip, Iranm bir kismini ele gecirdi. Akko- 
yunlu devletine harb i'lan etdi ise de, Uzun Hasen tarafmdan, 872 
[m. 1467] de oldiiriildu. 36, 384, 390. 

66 — CUNEYD-I BAGDADI: Babasi Muhammed, camci idi. 
Evliyamn biiyiiklerindendir. 207 de Nihavendde tevelliid, 298 [m. 
911] de Bagdadda vefat etdi. Siifyan-i Sevrinin derslerinde yetisdi. 
Dayisi Sirri Sekatiden tesavvufu aldi. Binlerle Veil yetisdirdi. Asn- 
nm kutbu idi. Otuz kerre yaya hacca gitdi. Kerametleri, nasihatleri 
ve hakikatden sozleri cokdur. Hocasimn yamndadir. Siikr demek, 

- 321 - Eshab-i Kiram - F:21 



Allahii tealanm verdigi ni'meti, ona karsi isyanda kullanmamak de- 
mekdir, derdi. Sebli dedi ki, (Allahii teala, kiyametde, Cennete veya 
Cehenneme gitmek arasmda beni serbest biraksa, Cehenneme git- 
megi isterim. Ciinki, Cennete girmek benim arziimdur, Cehenneme 
sokmak Onun muradidir. Dostun arzusunu birakip, kendi diledigini 
yapan kimsenin seviyorum demesi dogru olmaz). Bu sozii Ciineyd 
isitince, (Sebli, cocukca konusmus, Rabbim beni serbest biraksa, bir 
dilekde bulunmam. Kulun dilemesi olmaz. Diledigin yere giderim. 
Senin diledigini yapanm derim) buyurdu. Ciineyde biri gelip, (Bir 
dakika benimle ol. Sana birsey soyliyecegim) dedikde, (Ey arslamm, 
benden oyle birsey istedin ki, ben senelerce, onu aramakdayim. Bir 
an Rabbimle olmak icin, yillarca ugrasiyorum, olamiyorum. Simdi, 
nasil seninle olabilirim) buyurdu. 148, 150, 155, 214, 322, 387. 

67 — DAVUD-I TAI: Babasi, Nasir-i Kiifidir. Ziihd ve takva- 
si ile meshurdur. imam-i a'zamla sohbet ederdi. Hariiniirresid ve 
diger riitbe sahiblerinin hediyyelerini kabul etmezdi. Ustadi, Ha- 
bib-i Ra'idir. Gencliginde bir sarkicidan: 

Hangi giizel yanak ki, toprak olmadi, 
Hangi tath gozdiir ki, yere akmadi? 

beytini isiterek kalbine bir ates diisdii. Saskma dondii. Derdine de- 
va bulmak icin dolasdi. imam-i a'zam Ebu Hanifenin kapisina gel- 
di. Imam, bunun yiizuniin renginin degisdigini goriince sebebini 
sordu. Halini anlatdi. (Diinyadan sogudum) dedi. imamm goster- 
digi yolda ziihd ve takva eyledi ve imamm derslerine devam etdi. 
Sonra Habib-i Ra'iden feyz alarak kemale geldi. 165 [m. 781] de 
Bagdadda vefat etdi. 43, 409. 

68 — EBU AMR BIN SALAH: ibni Salah denilen bu zatin 
adi, Osman bin Abdiirrahmandir. Safi'i mezhebinde alim idi. Tef- 
sir, hadis, lugat ve edebiyyatda da derin bilgisi vardi. 577 de Zur 
sehrinde tevelliid, 643 [m. 1245] de vefat etdi. Samda, Kudtisde 
miiderris idi. 106. 

69 — EBU BEKR "KADI": Muhammed bin Tayyib Bakillani, 
biiyiik ilm-i kelam alimidir. Es'ari mezhebinde idi. 338 [m. 949] da 
Basrada tevelliid, 403 [m. 1012] de, Bagdadda vefat etdi "rahime- 
hullahti teala". Bilgisi, zekasi cok oldugundan herkesi ikna' eder- 
di. Sultan Adudiiddevle tarafmdan istanbula sefir olarak gonderil- 
misdi. 90, 204, 326. 

70 — EBU BEKR-I SIDDIK: Abdullah bin Ebu Kuhafe Os- 
man bin Amir bin Ka'b bin Sa'd bin Teym bin Mtirre bin Ka'b 
Kureysi, Eshab-i kiramm en iistiinii, Asere-i miibesserenin birin- 

-322- 



cisidir. Resulullahin magara arkadasi ve ilk halifesidir. Annesinin 
adi Ummiilhayrdir. Atik ve Siddik ismleri meshurdur. Manifatura 
tiiccan olup, cok zengin idi. Kureysin ileri gelenlerinden idi. Hadi- 
ce, All ve Zeyd bin Hariseden sonra, dordiincii olarak imana gel- 
misdir. Resulullaha fevkal'ade sidki ve sevgisi vardi. Herkesi ima- 
na caginrdi. Osman, Ziibeyr, Abdurrahman, Sa'd bin Ebi Vakkas, 
Talha gibi iistiin Sahabiler, Ebu Bekrin cagirmasi ile imana geldi. 
Malinm hepsini, Resulullahin ugrunda hare etdi. Cok hadis-i serif 
ile ve ayet-i kerime ile medh olundu. Biitiin gazalarda bulundu. 
Kendini Resulullaha siper ederdi. Resulullah vefat etdigi giin, haz- 
ret-i Omerin akh gidip, (Resulullah goke cikdi. Kim Ona oldii der- 
se boynunu vururum) diyerek kihcim cekdi. Herkes, iiziintuden ve 
Omerin bu halinden korkdugu halde, Ebu Bekr biiyiik cesaret ile 
arslan gibi ortaya cikrp, (Resulullahin her insan gibi olecegini) bil- 
diren ayet-i kerimeyi okudu. Te'sirli sozleri ile, nasihat ederek, 
halki siikuna ve huzura getirdi. Mii'minlere teselli verdi. Eshab-i 
kiramm sozbirligi ile halife secilip, once, miirted olanlarla ve Pey- 
gamber olduklanm soyliyerek cahil koyliileri aldatan Esved-i ane- 
si ve Miiseylemetuikezzab ve Sicah hatun ve Tuleyhat ibni Huvey- 
lid ile ayn ayn harb edip, hepsini kahr ve mahv eyledi. Hire ve En- 
bar sehrlerini feth eyledi. Halidi ve Ebu Ubeydeyi biiyiik ordu ile 
Sama gonderdi. Dm-i islami yeniden diizene koydu ve kuvvetlen- 
dirdi. iki sene, iic ay ve on giin hilafetden sonra, hicretin oniiciin- 
cii yih, Cemazil-ahir ayi yirmiikinci sah giinii, aksamdan sonra, 63 
yasmda vefat etdi. Vasiyyeti iizere zevcesi Esma yikadi. Resulul- 
lahin tabutuna konup, nemazim hazret-i Omer kildinp, gece, huc- 
re-i se'adete defn edildi. Zevceleri Katilden, Abdullah ve Esma, 
Umm-i Rumandan, Abdurrahman ve Aise isminde cocuklan ol- 
musdur. Ca'fer Tayyardan dul kalan Esma ve Habibeyi ahp, birin- 
cisinden Muhammed, ikincisinden, kendisinin vefatindan sonra 
UmEm-i Giilsiim diinyaya gelmisdir. 

Menkibeleri, tevazu'u ve comerdligi dillerde destan olmusdur. 
142 hadis-i serif bildirmisdir. Kur'an-i kerimi tophyarak, islamiy- 
yete en biiyiik hizmeti yapmisdir. Ensab ilminde cok ileri olup, esi 
yok idi "radiyallahii teala anh". 

Ebu Bekr-i Siddik, beyaz, za'if, seyrek sakalh, giizel bir zat idi. 
12, 13, 17, 18, 21, 22, 23, 24, 28, 38, 40, 44, 54, 59, 60, 61, 64, 68, 72, 
73, 75, 76, 79, 82, 85, 86, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 105, 107, 
108, 109, 110, 111, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 123, 124, 127, 
128, 129, 130, 131, 132, 133, 151, 156, 163, 164, 165, 166, 167, 169, 
170, 171, 172, 174, 177, 178, 179, 181, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 
191, 192, 195, 196, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 

-323- 



208, 209, 210, 212, 215, 216, 219, 223, 229, 230, 232, 237, 242, 248, 
249, 250, 251, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 262, 266, 267, 279, 
310, 312, 315, 316, 318, 323, 325, 328, 329, 330, 340, 342, 351, 354, 
356, 358, 361, 362, 365, 381, 383, 391, 402, 407, 408. 

71 — EBU CEHL: Adi Ami bin Hisam bin Mugire bin Abdul- 
lah bin Amr bin Mahzumdur. Mahzum, Resulullahm dedelerinden 
Miirrenin torunudur. Kureys reislerinden idi. Resulullahm en bii- 
yiik diismam idi. Din-i islama karsi kini ve inadi pek fazla idi. Am- 
casi Velid bin Mugire de islamin azih diismanlarmdan idi. Hicretin 
ikinci yihnda olan Bedr gazasmda Afra hatunun iki oglu Mu'az ile 
Mu'avvez kendisini agir yaralayip yikdilar. Sonra Abdullah ibni 
Mes'ud hazretleri gelip can cekisirken oldiirdii. Resulullah "sallal- 
lahii aleyhi ve sellem" kendisini goriince, Allahii tealaya siikr etdi 
ve (Bu iimmetin Fir'avni iste budur!) buyurdu. Ebu Cehlin karde- 
si olan As bin Hisam da o sirada katl olundu. Ebu Cehl oliirken 
yetmis yasinda idi. 15, 38, 92, 95, 109, 229, 312, 324, 326, 340, 343, 
344, 350, 361, 379, 380, 381. 

72 — EBU DAVUD: Siileyman bin Es'as Sicstani, hadis alimi- 
dir. (Siinen) kitabi cok kiymetli olup, icinde dortbinsekizyiiz ha- 
dis-i serif vardir. Ahmed ibni Hanbelin talebesidir. 202 [m. 817] de 
Iramn Efgan hududunda Sicstan (Sistan) sehrinde tevellud, 275 
[m. 888] de Basrada vefat etdi. 73, 165, 200.' 

73 — EBU HANIFE: imam-i a'zam Nu'man bin Sabit, Ehl-i 
siinnetin reisidir. Din-i islamin bir diregidir. Soyu, Iran sahlarmdan 
birine ulasmakdadir. Dedesi miisliman olmusdu. 80 yihnda Kufe- 
de tevellud, 150 [m. 767] de Bagdadda sehid oldu. Tabi'inin biiyiik- 
lerindendir. Fikhi Hammaddan ogrendi. imam-i Ca'fer Sadikm 
sohbetinde kemale geldi. Fikhin kurucusudur. Tesavvufda cok 
yiiksek, biiyiik Veli idi. Emevilerin Irak vahsi olan Yezid bin Omer 
tarafmdan Kufe kadisi yapildi ise de, kabul etmediginden, zmdan- 
da kamci vuruldu. Abbasi halifesi Ebu Ca'fer Mensur da kadi yap- 
mak istedi. Kabul buyurmadi. Yine zindana kondu. Zehrli serbet 
verilerek sehid edildi. Derin ilmi, keskin zekasi, akh, ziihdii, takva- 
si, hilmi, salahi ve comerdligi yiizlerle kitabda yazihdir. Talebesi 
pek cok olup, biiyiik miictehidler, alimler yetisdirdi. Alb arslamn 
oglu, Selcuk sultam Melik sahm [447-485] vezirlerinden Ebu Sa'd 
Muhammed bin Mensur [494] tarafmdan miikemmel bir tiirbe 
yapdinlmisdir. Bugiin yer yiiziinde bulunan Ehl-i islamin yaridan 
ziyadesi ve Ehl-i siinnetin yiizde sekseni hanefi mezhebindedir. 17, 
25, 43, 45, 50, 53, 58, 76, 87, 96, 104, 107, 108, 142, 182, 195, 219, 237, 
249, 278, 318, 322, 329, 360, 407. 

74 — EBU HUREYRE: Adi Abdurrahmandir. Hayber gaza- 

-324- 



smda miisliman oldu. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" bir- 
giin eteginde kedi yavrusunu severken gorerek, bu ismi vermisdi. 
Kedicigin babasi demekdir. Cok fakir idi. Harbde, sulhda Resulul- 
lahm yanmdan aynlmazdi. Hafizasi cok kuvvetli oldugundan, cok 
hadis-i serif ezberlemisdi. Eshab-i kiramdan ve Tabi'mden sekiz- 
yiizden fazla kimsenin, kendisinden hadis ogrendigini Buhari bildi- 
riyor. Halife Omer zemanmda Bahreyn valisi idi. Hazret-i Osman 
zemamnda Mekke kadisi oldu. Hazret-i Mu'aviye, kendisini Medi- 
ne valisi yapdi. 57 de, 78 yasmda iken, Medmede vefat etdi. 40, 69, 
70, 85, 185, 231, 242, 243, 250. 

75 — EBU ISHAK iSFERAINI: Rukneddin Ibrahim bin Mu- 
hammed, Safi'i mezhebinde biiyiik alimdir. Zemamnm en biiyiik 
iistadi idi. Bes cild fikh kitabi meshurdur. 418 [m. 1027] de Nisa- 
purda vefat etdi. isferaindedir. 89, 91, 326. 

76 — EBU KATADE: Ensar-i kiramdan olup, Resulullahm 
"sallallahii teala aleyhi ve sellem" siivarilerinden idi. 45 yilmda 
yetmis yasinda vefat etdi. Medine-i miinevverededir. 117. 

77 — EBU KUHAFE: ismi Osmandir. Halife-i muslimin haz- 
ret-i Ebu Bekr-i Siddikm babasi idi. Mekkenin feth giinu iman et- 
di. 99 yasinda iken, oniic yilmda vefat etdi. 86, 219, 253, 322, 345. 

78 — EBU LEHEB: Adi Abdul-Uza idi. Resulullahm "sallalla- 
hii aleyhi ve sellem" amcasi oldugu halde, miisliman olmadi. Musli- 
manlann biiyiik diismam idi. Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sel- 
lem" cok eziyyet ve cefa ederdi. Kimsenin miisliman olmamasi icin, 
gece giindiiz cahsirdi. Her sabah, Resulullahm kapisi oniine cok di- 
ken yigardi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" diinyaya geldi- 
gi sabah, bunun cariyesi Siiveybe, (Kardesin Abdiillahm oglu oldu), 
diyerek kendisine miijde getirince, sevinmisdi. (Ona siit vermek 
sarti ile, seni azad etdim) demisdi. Resulullahm ilk siit annesi, Sii- 
veybe oldu. Bunun icin, Ebu Lehebin, her mevlid gecesinde, azabi 
biraz haffflemekdedir. Mevlid gecesi sevinen, o geceye kiymet ve- 
ren mii'minlerin pekcok sevab kazanacagi buradan anlasihr. 

Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" Kur'an-i kerim okuya- 
rak rast geldigini miisliman olmaga caginrken, Ebu Leheb arka- 
smda dolasir, (Sakm ona aldanmayimz, soziine inanmaymiz) der- 
di. Kansi (Umm-i Cemil), Ebu Siifyamn kiz kardesi idi. Kocasi gi- 
bi, o dahi, eli ve dili ile cok eziyyet ederdi. Resul-i ekremin kizla- 
rmdan Rukayye, Ebu Lehebin oglu (Utbe) de idi. ikinci kizi 
Umm-i Giilsiim, oteki oglu (Uteybe)de idi. Bunlar da, babalan ve 

-325- 



analari gibi, kafir ve biiyiik diisman oldular. 

Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" akrabasim, Cehennem 
atesi ile korkutarak, dine cagirmaga me'mur olunca, Safa tepesine 
cikdi. Akrabasim dine da'vet buyurdu. Akrabasi toplamp dinledi- 
ler. (Su dagin arkasinda diisman var. Size hiiciim edecek desem, 
inanir misiniz?) buyurdu. Hepsi, (evet) dedi. (Oyle ise, sizi basini- 
za gelecek olan kiyamet giiniiniin azabi ile korkutmak icin, Rab- 
bimden emr aldim. Iman ediniz!) buyurdu. Ebu Leheb cok kizdi. 
Agzim bozdu. (Bizi bu soz icin mi cagirdm?) dedi. Azarladi. Cirkin 
seyler soyledi. Azab gorecegini bildiren ayet geldi. Zevcesine, 
odun, diken hammali denildi. Buna da cok icerledi. Hemen ogul- 
larma, eslerini bosamagi emr etdi. Uteybe haini, yalmz bosamakla 
kalmayip, gelip (Senin dinine inanmiyorum. Seni sevmiyorum. Sen 
de beni sevmezsin. Onun icin, kizini bosadim) diyerek, Resululla- 
hin "sallallahii aleyhi ve sellem" iizerine hiicum etdi. Mubarek ya- 
kasmdan cekdi. Gomlegini yirtdi. Hatemiil-enbiya efendimiz "sal- 
lallahii aleyhi ve sellem", (Ya Rabbi! Buna, canavarlanndan bir 
yirtici hayvan ile ceza ver!) diye diia buyurdu. Cenab-i Hak, Ha- 
bib-i ekreminin diiasim kabul etdi. Nice zeman sonra, Uteybe Sa- 
ma giderken, Zerka denilen yerde, bir arslan gelip, onu parcaladi. 
Rukayyeyi "radiyallahii anha", sonra Osman ibni Affan "radiyal- 
lahii anh" aldi. Cok zengin idi. Cok diia kazandi. Se'adet-i ebediy- 
yeye kavusdu. 

Ebu Leheb, biitiin omriinii kin ve dusmanhk ile gecirdi. Hicre- 
tin ikinci yih, Bedr gazasmdaki faci'ayi goriip cok iiziildii. Diinya 
basma zmdan oldu. Yedi giin sonra (adese) denilen bulasici kara 
hasbe (cicek) deri hastahgmdan oldii. Kokdu. Ebu Lehebin kiz 
kardesi Atike, Bedr gazasindan birkac giin once, korkunc bir rti'ya 
goriip, kardesi Abbasa soylemisdi. Kureysin basma biiyiik felaket 
gelecek demislerdi. Ebu Leheb, bu yiizden Bedr muharebesine ka- 
tilmadi. Ebu Cehlin kardesi As bin Hisami, para ile kendi yerine 
gondermisdi. 77, 178, 186, 325, 326, 383'. 

79 — EBUL HASEN-I ES'ARI: Adi Ah bin isma'il olup, Ebu 
Musel Es'ari soyundandir. Ehl-i siinnetin iki mezhebinden, Es'ari 
mezhebinin imamidir. 260 [m. 873] da Basrada tevelliid, 324 [m. 
936] da Bagdadda vefat etdi. Uvey babasi Ebu Qbaiden okuyup, 
bunun gibi, mu'tezile alimi oldu ise de, sonra tevbe etdi. Kelam 
alimlerinden Ebu Bekr Bakillani, ibni Furek [Muhammed bin Ha- 
sen], Ebu ishak isferaini, Ebu ishak Sirazi [Ibrahim bin Ah], 
imam-i Gazali, Ebiilfeth Sihristani [(Milel ve Nihal) kitabimn sa- 
hibi Muhammed bin Abdiilkerim] ve Fahreddm-i Razi ve daha ni- 

-326- 



celeri Es'ari oldu. Mezhebi diinyaya yayildi. Ellibes kadar kitabi 
vardir. Tefsiri yetmis cilddir. Mu'tezileye, Haricilere ve si'ilere 
karsi kitablan vardir "rahime-hullahii teala". 18, 21, 79, 89, 204, 

223.' 

80 — EBUL HASEN-I HARKANI: All bin Ca'fer zemamnin 
kutbu idi. Bayezid-i Bistamfnin ruhaniyyeti ile kemale geldi. Har- 
kandan Bistama, hocasimn tiirbesini ziyarete gelirken, yolda bir 
hatm okurdu. Ebu All ibni Sina, iistadim ziyaret icin Harkana ge- 
lir. Ebul-Hasen ormana gitdiginden, hatunundan sorar. Hatunu 
iistadin buyiiklugiine inanmadigi icin, uygunsuz sozler soyler. ibni 
Sina ormana giderken, iistadm bir arslana odun yiiklemis, gelmek- 
de oldugunu goriir. (Bu ne haldir?) diye sorunca, (Evimdeki kur- 
dun bela yukiinii tasidigim icin, bu arslan da, bizim yukiimiizu ce- 
kiyor) buyurur. (Kalblerin en nurlusu, icinde mahluk tasasi olmi- 
yandir. Ni'metlerin en iyisi, cahsarak kazanilandir. Arkadaslann 
en iyisi, Allahti tealayi hatirlatandir) buyururdu. Tesavvufu anla- 
tan (Esrar-i siiliik) kitabi vardir. Cesed-i serifinin, iistadmin cism-i 
pakinden yukanda bulunmasi edebsizlik olur diye, kabrinin daha 
derin kazilmasini vasiyyet etmisdi. 425 [m. 1034] yih, Muharremin 
onuncu sail giinii vefat etdi. (Tezkiret-iil-evliya) ve (Rcschat) ki- 
tablarinda sozleri ve kerametleri uzun anlatilmakdadir "rahime- 
hullahii teala". 146, 410. 

81 — EBUL HUSEYN BIN SEM'UN: Natik-iil-hikme Mu- 
hammed, 387 de vefat etdi. 270. 

82 — EBU MENSUR MA-TURIDI: Muhammed bin Mah- 
mud Ma-tiiridi, Ehl-i siinnetin iki i'tikad imamlarmdan birincisidir. 
Ehl-i siinneti, mu'tezileye karsi pek mukemmel miidafe'a etmisdir. 
Maveraiinnehrde yasadi. 333 [m. 944] de Semerkandda vefat etdi. 
Iman iizerinde cok kitabi vardir "rahime-hullahii teala". 90, 92. 

83 — EBU NU'AYM: Ahmed bin Abdullah isfehani, hadis ve 
fikh alimi idi. Tesavvufda yiiksek derecede bir Veli idi. Hafiz-i isfe- 
hani de denir. [Hafiz, hadis alimi demekdir.] Cok kitab yazdi. (Hil- 
ye-tiil-evliya) kitabmdaki hadis-i serifde, (Ho-parlorle okunan eza- 
mn muezzinin sesi olmadigi, bu calgi sesine (Seytan ezam) denildi- 
gi) yazihdir. Bu kitab, Berlinde basilmisdir. 336 da isfehanda tevel- 
lud, 430 [m. 1039] da vefat etdi "rahime-hullahii teala". 30, 255. 

84 — EBU SA'ID RAZI: isma'il bin All bin Hiiseyn Razi, Rey 
sehrinde, mu'tezile alimi idi. Razi, Rey sehrinden demekdir. Cok 
kitab yazmisdir. (Elmuvafekatii beyne ehlibeyti vessahabe) kitabi 

-327- 



meshurdur. Kessaf tefsirinin sahibi allame Mahmud bin Omer Ze- 
mahseri, bu kitabi kisaltmisdir. 445 [m. 1054] de vefat etdi. 129. 

85 — EBU SA'ID HUDRI: Eshab-i kiramm buyuklerindendir. 
Babasi Malik bin Sinan da Sahabeden idi ve Uhud gazasmda sehid 
olmusdur. 13 yasinda oldugundan Uhud gazasina goturiilmedi. Di- 
ger on iki gazada Resulullahm onunde diismana arslan gibi saldir- 
di. Alim ve fakih idi. Binyiiz yetmis hadis-i serif haber vermisdir. 
74 de vefat etdi. Istanbulda, Ka'riye cami'i yanmda samlmakdadir. 
27, 106, 165, 166, 185. 

86 — EBU SEVR: Ibrahim bin Halid Kelebidir. Muctehidler- 
den, biiyiik alimlerdendir. Safi'i mezhebindendir. Bagdadda tevel- 
liid ve 246 [m. 860] da vefat etdi. Fikh, hadis, usul ve hilaf ilmlerin- 
de cok kitab yazmisdir. 59. 

87 — EBU SUFYAN BIN HARB: Dedesi Umeyye bin Abd-i 
Sems bin Abd-i Menafdir. Abd-iil-Menaf, Resulullahm "sallallahii 
aleyhi ve sellem" dedesinin dedesidir. Kureysin reislerindendir. 
Resulullahm biiyiik diismam idi. Bedr gazasina bunun ticaret ker- 
vam sebeb oldu. Uhud gazasmda, diisman ordusunun baskumanda- 
m idi. Mekke feth olunurken, islam ordusuna gelip Resulullahm 
zevce-i mutahherasi olan kizi Umm-i Habibeye sigmmak istedi ise 
de, kizi kabul etmedi. O giin imana geldi. Mekkeye donerek, halki 
islama da'vet etdi. Zevcesi Hind, sakalmdan tutarak, (Ey kureys, 
bu ahmak ihtiyan oldiiriin!) demisdi. Ertesi giin, Hind de imana ge- 
lip, Kureys kadmlan adina Resulullahla "sallallahii teala aleyhi ve 
sellem" sozlesdi ve hayr diialarim almakla sereflendi. 

Ebu Stifyan halis miisliman olup, Taif gazasmda cok kahra- 
manhk gosterdi ve bir gozii kor oldu. Hazret-i Ebu Bekr halife 
iken, oniic yilmdaki Yermtik muharebesinde obiir gozii de cikdi. 
88 yasinda iken vefat etdi. 12, 61, 64, 245, 246, 251, 325, 328, 349, 
355, 384, 396, 402, 408. 

88 — EBU SEKUR SULEMI: Muhammed bin Abdusseyyid 
bin Su'ayb Kesi olup (Temhid fi beyan-it-tevhid) kitabmm sahibi- 
dir. Hanefi kelam alimidir. (El-Hakaik) tefsir kitabinm sahibi Ebu 
Abdurrahman Muhammed bin Hiiseyn Siilemibaska olup, 412 [m. 
1021] de vefat etmisdir. 75, 77, 401. 

89 — EBU TALHA ENSARI: Zeyd bin Sehl, gazalarda bulun- 
du. 92 hadis-i serif haber vermisdir. 34 senesinde, 70 yasinda vefat 
etdi "radiyallahti teala anh". 116, 250. 

-328- 



90 — EBU TALIB: Abdulmuttalibin oglu, Resulullahm amca- 
si, hazret-i All ile Ca'fer Tayyarm babasidir. Resulullah "sallallahii 
aleyhi ve sellem" yetim oldugundan, dedesi Abdulmuttalibin ya- 
nmda biiyiidii. Sekiz yasmda iken, dedesi vefat ederken, kendisini 
Ebu Talibe ismarladi. Ebu Talib, Fahr-i alemi pekcok sever ve sa- 
yardi. Resulullahi Kureys kafirlerinin hiicumlanna karsi son dere- 
ce korurdu. Fekat, olecegi zeman, kadmlarm, (oliim korkusundan, 
dedelerinin dinini birakdi) demelerinden cekinerek islama gelme- 
di. Resulullah, Ebu Talibin miisliman olmasmi cok istiyordu. Son 
nefesinde de, islama da'vet etdi ise de, kabul etmedi. Oliirken du- 
daklan oynadi. Yamnda bulunan kardesi Abbas (Ya Muhammed! 
Kardesim, istedigini soyledi) dedi ise de, (Hayir. Ben isitmedim) 
buyurdu. Hicretden iic yil once, seksen yasim gecmis olarak vefat 
etdi. 170, 195, 303, 310, 318, 339. 

91 — EBUTTUFEYL: Adi Amir bin Vasiledir. Sahabedendir. 
Hazret-i Alinin sohbetinde bulunurdu. Hazret-i Hiiseynin kamni 
da'va eden Muhtarla birlikde dogiismusdiir. Muhtar tutuldukdan 
sonra, yasayip, Mekkede, hicretin yuziincii yilmda, bir diigiinde, 
oglunun vefatmda soylemis oldugu bir kaside okunurken, uziintii- 
den vefat etdi. Eshab-i kiramdan yer yiiziinde en son vefat eden 
budur. 19, 252. 

92 — EBU UBEYDE BIN CERRAH: Adi Amir bin Abdul- 
lahdir. Eshab-i kiramm biiyiiklerindendir. Bedr gazasinda, kafir 
ordusunda bulunan babasim katl etmisdir. Her gazada bulunup, 
fevkal'ade cesaret gostermisdir. Hazret-i Ebu Bekr ve Omer ze- 
manlannda Samdaki orduda cok kahramanlik gosterdi. Bu ordu- 
nun kumandam olup, Sami aldi. Adaleti, rumlan hayretde birakdi. 
Asere-i miibessereden idi. 18 de 58 yasmda iken Remle ile Kuds 
arasinda, ta'undan vefat etdi. 113, 114, 115, 166, 172, 185, 199, 203, 
215, 251, 258, 323. 

93 — EBU YUSUF: Ya'kub bin ibrahim-i ensari, Hanefimez- 
hebindeki miictehidlerin en buyiigiidiir. Hanefi mezhebinde ilk 
kitab yazan budur. 113 [m. 731] yilmda Kufede tevelliid ve 182 
[m. 798] de Bagdadda vefat etdi. Halife Mehdi, Hadi ve Haruniir- 
resid zemanlarmda, onsekiz sene Bagdadda kadilkudat ya'nitem- 
yiz reisligi yapdi. Derin hadis alimi idi. Cok zeki, keskin goriislii 
idi. Oglu Yusiif de alim idi. Harun zemamnda vali idi. Ebu Yusiif 
yetim olup, anasi cok fakir idi. imam-i a'zam Ebu Hanife "rahme- 
tullahi aleyh" bunun keskin zekasmi goriip, kendine talebe yapdi. 
Evinin biitiin ihtiyacim, yillarca bolbol imam-i a'zam te'mm etdi. 
Annesi yine mani' olmak istedi. imam-i a'zam buyurdu ki, (Oglun 

-329- 



burada ac degildir. Burada, tereyagi, fistik, badem ezmesi yimesini 
ogreniyor). imam-i Ebu Yusiif, kadi iken, serayda Halife ile oturu- 
yordu. Tereyagi, fistik ve badem ezmesi getirdiler. Harun, (Bun- 
dan yiyiniz! Her zeman gelmez) dedi. Ebu Yusiif giildii. Harun se- 
bebini sordu. Cocuk iken, imam-i a'zamm soziinii anlatdi. imama 
rahmetle diia etdiler "rahime-humullahii teala". 45, 50, 53, 59, 83, 
105, 237, 360, 409. 

94 — EBU ZER GIFARI: Eshab-i kiramm biiyuklerinden ve 
ilk imana gelenlerdendir. Kavmini islama da'vete gitdigi icin, hic- 
retde ve Bedr, Uhud ve Hendek gazvelerinde bulunamadi. Sonra 
Medmeye geldi. Hazret-i Ebu Bekr vefat edince Sama yerlesdi. 
Hazret-i Osman zemanmda Rebdeye gitdi. 32 yilinda, orada vefat 
etdi. Abdullah bin Mes'ud hazretleri, arkadaslari ile oradan geci- 
yordu. Cenaze hizmetini yapdilar. Ziihdii ve sidki hadis-i serif ile 
medh edilmisdir "radiyallahii teala anh". 27, 68, 100, 105, 106, 113, 
192, 208, 241, 250, 251. 

95 — EBU ZUR'AT-UR-RAZI: Abdullah Razi, Imam-i Miis- 
limin iistadlarmdandir. 264 [m. 878] de vefat etdi. 15. 

96 — ENES BIN MALIK BIN NADR ENSARI: Resulullahm 
hizmetcisi idi. Dokuz yasinda hizmete basladi. On sene hizmet et- 
di. ikibimkiyiizotuz hadis-i serif bildirdi. Yiizden cok cocuk ve to- 
runlarim gordii. Yiiz yasini gecmis iken 93 yilmda vefat etdi. Ne- 
maz kilmasi, Resulullahm nemaz kilmasma cok benzerdi. imam-i 
Malikin babasi olan Enes baskadir. 19, 40, 62, 74, 105, 122, 163, 
165, 167, 185, 231, 242, 250, 252, 378, 379, 397. 

97 — ESMA BINT-i EBU BEKR: Hazret-i Ebu Bekrin biiyiik 
kizidir. Asere-i mubessereden Ziibeyr bin Avvamm zevcesidir. 
Abdullah bin Ziibeyrin annesidir. Oglunun sehadetinden az sonra, 
yiiz yasinda, Medinede vefat etdi. 99, 305, 323. 

98 — ESREF TATAR: Misrda 652 [m. 1254] yilmda kurulan 
Tiirkmen hiikumetinin yirmiiki sultamndan coguna Esref denir. 
Bunlardan Melik Nasir Esref Muhammed bin Kalavun, dokuzun- 
cu sultandir. Babasi Esref Seyfeddm Kalavun, Kapcakdan Misra 
getirilip, bin altuna, kole olarak, Eyyubi sultam Melik Necmeddi- 
ne satilmis idi. Vezir olunca, iyi idaresi, giizel ahlaki ile kendisini 
sevdirmisdi. 678 de sultan olmusdu. 689 da ofiip, yerine oglu, Es- 
ref Salahaddin Halil gecdi ise de, 693 de olduriildii. Kardesi Esref 
Muhammed Nasir, dokuz yasinda tahta cikdi. Onbes ay sonra, 
habs edildi. 699 da, sultan Latin olduriilunce, ikinci olarak tahta 

-330- 



cikanldi. Adil ve cok comerd idi. Hiristiyanlann mavi, yehudilerin 
sari sank sararak, mtislimanlardan ayird edilmesini emr etdi. Bire- 
cikde, Gazan hamn askeri ile harb edip, tatar askerleri cekildi. Ye- 
diyiizsekiz yilmda Hacca gidince tahtini, kumandanlarmdan Bey- 
bers Riikneddm aldi ise de, Samhlar Esref Muhammed Nasiri ye- 
diyiizdokuzda, iiciincii def a tahta gecirdi. Beybersi yakalayip katl 
etdi. 728 de Harem-i serifi ta'mir ve Ka'beye abanosdan giimiislu 
kapi yapdi. Bu sene Kibns adasim feth etdi. 741 [m. 1339] de vefat 
etdi. Misr yediyiizdoksaniicde, Tiirkmenlerden cikrp, Cerkeslerin 
eline gecdi. Dokuzyiizyirmiiic senesinin birinci giinii de, Yavuz 
Sultan han zemanmda, Osmanlilarm eline gecdi. Osmanh padisah- 
lan, halife olmaga basladi. 63. 

99 — EYYUB BIN SIDDIK: Seyyid Eyyub Urmevi, Iramn 
garbinda Urmiye golii sahilindeki Urmiye sehrinde biiyiik alim idi. 
Sa'deddin-i Kasgari yolundan feyz alanlardandir. Tiirkce (Mena- 
kib-i (ihar yari giizin) kitabi cok kiymetli olup, istanbulda cesidli 
tarihlerde basilmisdir. 215. ci isme bakimz! 28, 108, 269. 

100 — FADL BIN ABBAS: Eshab-i kiramdandir. Hazret-i Ab- 
basm biiyiik ogludur. Annesi, Ezvac-i tahiratdan olan Meymiine 
bint-il-Harisin kiz kardesi Liibabe hanim idi. Mekke-i miikerreme- 
nin fethinde ve Huneyn gazasmda ve veda' haccmda, Resulullahm 
"sallallahii aleyhi ve sellem" yamnda idi. Huneyn gazasmda, baba- 
si ile birlikde, Resulullahm yanmdan hie ayrilmadilar. Geri donen- 
leri cagirip, toplanmalanm sagladilar. Resiilullah "sallallahii aleyhi 
ve sellem" yikamrken su dokdii. Onbes senesinde yapilan Yermiik 
gazasmda sehid oldu. Beyaz ve cok giizel idi. Hiisn-ii cemali ile 
meshur idi. Bir kizi kaldi "radiyallahii teala anh." 116. 

101 — FATIMA-TUZ ZEHRA: Resulullahm dort kizindan en 
sevgilisi idi. Akh, zekasi, hiisn-ii cemali, ziihd ve takvasi ve ahlak-i 
hasenesi pek ziyade idi. Hadice-tiil-kiibramn kizi idi. Hicretden 
oniic yil once Mekkede tevelliid etdi. Hicretin ikinci yilmda, haz- 
ret-i Aliye verildi. O zeman, hazret-i All yirmibes yasma gelmis idi. 
Hazret-i Fatimamn kardeslerinin cocugu olmadi, olam da kiicuk 
iken vefat etdi. Resulullahm soyu, yalmz hazret-i Fatimadan hasil 
oldu. Uc oglu, iki kizi oldu. Muhsin kiiciik yasda iken vefat etdi. 
Hazret-i Ali, Fatima, Hasen ve Hiiseyne (Ehl-i beyt) veya (Al-i 
aba) denir. Hazret-i Meryemden sonra, biitiin kadinlarm en iistii- 
niidiir. Yiizii pek beyaz ve parlak oldugundan (Zehra) denildi. 
Ayet-i kerfrne ve hadis-i serifler ile medh olundu. Resulullahm ve- 
fatmdan sonra giildiigii hie goriilmedi. Alti ay daha yasayip, onbi- 
rinci yilda, Ramezan-i serifin iiciincii giinii, vefat eyledi. 28, 29, 48, 

-331- 



69, 70, 74, 110, 118, 123, 127, 128, 129, 130, 131, 133, 178, 196, 200, 
221, 225, 235, 242, 243, 264, 303, 311, 338, 340, 354. 

102 — FEHIM-I ARVASI: Seyyid Muhammed Fehim bin Ab- 
dulhamid Efendi, 1241 de tevellud, 1313 [m. 1895] de vefat etdi. 
Validesi Amine hammdir. Van vilayetinin, Miiks kazasimn Arvas 
koyiindendir. Za'if idi. Uzun boylu idi. Sakali ne uzun, ne kisa idi. 
Burnunun ortasi yiiksekce idi. Aim genis idi. Bugday renginde idi. 
Disleri noksan degil idi. Sangi biiyiik idi. Elbisesi, beyaz basma- 
dan, iic etekli bir entari idi. Mavi veya yesil ciibbe giyerdi. Corab- 
lan yiinden idi. Deriden pabuclan vardi. Son zemanlarmda gozliik- 
le okurdu. Gozleri siyah idi. Saclarmm cogu beyaz idi. Kaslan or- 
ta idi. Omrimiin sonuna kadar hayvana binerdi. Son zemanlarmda 
sarigim tasryamryacak kadar za'if idi. Nemazda abani sarardi. Sev- 
valin ondorduncii giinii vefat etdi. Uzun boylu oldugundan mezar 
tasi uzun yapilmisdi. Ermeniler, tasmm ikisini de kirmislar. Hey- 
betli idi. Insan, golgesinden korkardi. Golgesini goren, Allahm 
sevgili kulu oldugunu anlardi. Zemamnda ve Van vilayetinde ben- 
zeri yok idi. Her nev' ilmi hatta zira'ati ve san'atlan, siyasal bilgi- 
leri pek iyi bilirdi. ilmi, Allahu tealanm vergisi idi. Van valisi coze- 
medigi islerini, gelip sorar ve cozerdi. Omriinde bir nemazi ce- 
ma'atsiz gecmedi. Bir tehecciidii kacirmamisdir. 

Din ve diinya bilgilerini medresede okurken, bir yandan da, 
Dogu Anadolunun kutbu olan, insan-i kamil seyyid Taha-i Hakka- 
rinin tevecctihunii kazanmakla sereflenmisdi. 

Mutavvel okumak icin, Semdinandaki Rehberinin yamndan ay- 
rilarak, Musda Bulamk kazasmm Abiri koyiine gitdi. Rehberi, ay- 
nlirken kendisine (Ders okurken anliyamadigm birsey olursa, bana 
rabita et! Beni goziiniin online getir!) buyurmusdu. Hocasi molla 
Resul-i Sibkiden Mutavveli okurken, bir yeri anlryamadi. Hocasi 
tekrar anlatdi. Anhyamadigi yerin aciklanmasim diledi. Molla Re- 
sul, ciimleyi birkac kerre okudu. (Bugiin yoruldum, yarm anlatinm) 
dedi. Ertesi gun okuyup yine acikliyamadi. Hocasi, tekrar tekrar 
okumakda iken, seyyid Fehim "rahmetullahi aleyh" gozlerini kapa- 
yip, Rehberini goziiniin oniine getirdi. Seyyid Tana, elinde bir kitab 
ile gorundii. Kitabi, seyyid Fehimin oniine acdi. Mutavvelin o sahi- 
fesi idi. O satirlan acik olarak okudu. Seyyid Fehim, merakla dik- 
kat ediyordu. O ciimlenin arasmda bir vav-i atifa [ve] fazla oku- 
musdu. Seyyid Taha gayb olunca, seyyid Fehim gozlerini acdi. Mol- 
la Resuliin o satirlan okuyup, diisiinmekde oldugunu gordii. izn is- 
teyip, bir de kendi okudu. Ustadindan duydugu gibi bir [ve] ekliye- 
rek okudu. Hocasi bunu isitince, (Ma'na simdi belli oldu) dedi. Her 

-332- 



ikisi de iyi anlamisdi. (Bu satirlan, yirmi senedir okudum. Anlatdim. 
Fekat, hep anlamadan anlatirdim. Simdi iyi anladim. Simdi soyle ba- 
kalim. Bunu dogru okumak, senin isin degil. Ben senelerle bunu an- 
hyamadim. Sen, nasil anladin? Bu [ve] yi okudun, ma'na diizeldi) 
dedi. Seyyid Fehim, rabita etdigini, nasil ogrendigini anlatdi. Molla 
Resul, Musda Ala'eddm pasa cami'i kapisi yamndadir. 

Seyyid Fehim her yil bir kerre, Miiksden Vana gelir, bir iki ay 
kahrdi. Asiklan toplanir, feyz ahrlardi. Cok def a, kendisini cok se- 
ven, mahkeme bas katibi Ahmed begin evinde miisafir olurdu. Bir 
sene, Ahmed beg hacca gitmisdi. Fekat, yine onun evinde kaldi. 
Bir gece yansi, yakmlanndan birini cagirdi. (Arkadaslanm uyan- 
dir! Simdi buradan cikrp, falan eve gidecegiz) buyurdu. (Efendim! 
Gece yansi gitmek ayb olur. Yarm gitsek olmaz mi?) dedi. (Hayir, 
simdi gidecegiz. Hem, Ahmed begin ogullarma da haber ver!) bu- 
yurdu. Ogullan gelip yalvardilar. (Efendim, bir kusur yapdiksa afv 
buyurun! Bizden ayrilmayin. Babamiz isitince yiiregine iner. Biz 
de ona ne yiizle cevab verebiliriz. Lutf ediniz, ihsan ediniz! Kaba- 
hatimizi bagislaymrz!) dediler. Cok goz yasi dokdiiler. (Hayir. Siz- 
den cok raziyim. Bize her hizmeti, fazlasi ile yapiyorsunuz. Sizlere 
diia etmekdeyim. Fekat, simdi gitmemiz lazim) buyurdu. Cocuk- 
lar, (emr buyurdugunuz gibi olsun) dediler. Gece yansi, sevdikle- 
rinden bir baskasinm evine goc etdiler. Ertesi giin, oglu Muham- 
med Emin efendi, Ahmed begin ogullarmm pekcok iiziilduklerini 
soyledi ve (Babacigim, o evde sabaha kadar kalsaydik ne olurdu?) 
dedi. Seyyid Fehim hazretleri de (Oglum, simdi kimseye soyleme! 
Bu gece, Ahmed beg, Mekke-i miikerremede vefat etdi. Ev, yetim 
evi oldu. Mai, mirascilara kaldi. Evvelce herseyi kullamyor, yiyip, 
iciyorduk. Ciinki, Ahmed begin seve seve halal edecegini biliyor- 
dum. Simdi ise, tamsmadigimiz mirascilarimn hakki oldugundan 
birseyi kullanmak caiz olmaz. Kul hakkmdan kacmmak icin acele 
aynldim) buyurdu. Bir ay sonra hacilar dondii. Herkes geldi. Ah- 
med beg gelmedi. (Bir gece yansi, Mekkede oldii) dediler. Hesab 
etdiler. Tam o gece yansi idi. 

Seyyid Fehim talebesi ile Van golii kiyisinda giderken golde 
bulunan (Ahtamar) adasmdaki ermeni kilisesinden bir papas cika- 
rak su iistiinde yiiriimege baslar. Talebe bunu goriince, birkacinm 
hatirma gelir ki, (Allahm diismam dedigimiz papas, su iizerinde 
yiiriiyor da, Evliyamn biiyiigu, Allahii tealamn sevdigi, secdigi ku- 
lu bildigimiz, Seyyid hazretleri, acaba neden yiiriimeyip kiyidan 
dolasiyor?) Seyyid Fehim, bu diisiinceyi anlayip, mubarek ayakla- 
rmdaki na'lmlan ellerine ahp, birbirlerine carpar. Na'lmlar birbiri- 

-333- 



ne carpdikca papas suya batar. Bogazma kadar gelince, bir daha 
carpar. Batar ve bogulur. Sonra, boyle diisiinene donerek, (O, sihr 
yaparak, su iistiinde gidiyordu. Boylece, sizin imamnizi bozmak is- 
tiyordu. Na'hnlari carpinca sihri bozularak batdi. Miislimanlar sihr 
yapmaz. Allahii tealadan keramet istemekden de haya ederler) 
buyurdu. Kerameti ile, papasm sihrini bozdu. 

Istanbulda, Kagithanede (Ev yap) sabun fabrikasi olan Rifat be- 
yin pederi Abdiilvehhab efendi, 1963 de vefat etdi. Vefatmdan bir- 
kac sene evvel dedi ki: Erzurumda medrese tahsilini bitirmisdim. 
Daha okumak istedim. Aradigim biiyiik alimin Bitlisde Abdiilcelil 
efendi oldugunu soylediler. Bitlise gitdim. Kendisini aradim. Vana 
gitdi. Yine gelir, bekle dediler. Sabr edemedim. Vana gitdim. Sor- 
dum. Miiks alimi, seyyid Fehim Vana geldi. Sa'baniyye cami'inde, 
onun yanmdadir dediler. Oraya gitdim. Hem de (Biiyiik alim Ab- 
diilcelil efendi, kiirsiye cikmis. Herkes onu dinleyip istifade etmek- 
dedir) diye dusiinuyordum. Cami'e girdim. Herkes basim egmis, 
edeble oturuyordu. Karsida nur gibi, tath bakish bir zat vardi. Her- 
kes buna karsi saygi ile donmiisdii. (Abdiilcelil efendi, her halde 
karsidaki heybetli, te'sirli zatdir) diyordum. Fekat, soracak kimse 
yokdu. Herkes, boynunu biikmiis oniine bakiyordu. Ansizm, oniime 
bir gene geldi. (Ne anyorsunuz?) dedi. (Abdiilcelil efendi hazretle- 
rini anyorum) dedim. (iste budur) diyerek, en geri sirada boynunu 
biikmiis edeble oturan birini gosterdi. (istersen sen de otur!) dedi. 
(Karsida oturan kimdir) dedim. (Seyyid Fehim hazretleridir) dedi. 
Nice zeman sonra, bu gencin, seyyid Abdiilhakim efendi oldugunu 
anladim. Biraz sonra ezan okundu. Stinnetler kilmdi. Seyyid Fehim 
imam oldu. Saflan diizeltdik. imamla birlikde tekbir getirirken, bii- 
tiin cema'at, elektrik carpan kimse gibi titremege basladik. Simdi 
altmis sene oluyor. imamm o tekbir sesi hatinma geldikce, titriyo- 
rum. Kalbimde, o giin oldugu gibi, bir hal oluyor. 

Seyyid Fehimin kerametleri, derecesinin yiiksekligi anlatilmak- 
la bitmez. Kerametlerinin en biiyiigii, Abdiilhakim efendi gibi bir 
arif-i Kamil ve veliyyi miikemmil yetisdirmesidir. Eserdeki kemal, 
miiessirin kemalini gosterir. 

Seyyid Fehim Efendi, silsile-i aliyyenin otuzdorduncusiidiir. 
Taha-i Hakkarinin sohbetinde kemale geldi. Vefat edince, kardesi 
seyyid Muhammed Salihi ziyaret ederdi. Muhammed Salih 1281 
[m. 1865] de vefat etdi. Fazla bilgi almak icin (Abdiilhakim Efen- 
di) ve (Taha-i Hakkari) ismlerini okuyunuz! Babasi molla Abdiil- 
hamid efendidir. Dedesi Seyyid Abdurrahman, seyyid Abdiilha- 
kim Efendinin dedesinin dedesidir. Seyyid Fehim Efendinin kar- 

-334- 



desi Molla Safiyyiiddmin torunu Abdiilhamid efendi [m. 1967] de 
vefat etdi. 

Seyyid Fehim efendinin dokuz oglu ile dort kizi vardi: 

1- Resid efendinin, Muhammed Bakir isminde bir oglu ile Aise 
hanim admda kizi vardi. Bu Aise hanim seyyid Abdulhakim efen- 
dinin ikinci zevcesi idi. 

2- Muhammed Emin efendi, kardeslerinin en iistunu idi. Alim, 
fadil ve edib idi. Hicaz doniisii Tur-i Sfnada vefat etdi. Fatima is- 
minde bir kizi vardir. 

3- Muhammed Ma'sum efendi. Arif ve kamil idi. Abdiilhakim 
Efendinin halifesidir. Arvasda vefat etdi. Sekiz oglundan Abdiil- 
hakim efendi, [m. 1957] de meb'us oldu. Meclise girmeden Istan- 
bulda vefat etdi. Edirnekapi kabristamndadir. ikinci oglu, Taha 
efendi, Catakda iken 1400 haccinda Mekkede vefat etdi. Ogullan, 
Erciimend, Ataullah, Ubeydullah ve Ender efendilerdir. Uc de ki- 
zi vardir. Uciincu oglu, Muhammed Emm Garbi efendi, Ibrahim 
Arvas begin damadidir. Bunun iki mubarek oglu Murad ve Hamid 
efendilerdir. Dordiincii oglu Bakir efendi h. 1399 da Konyada ve- 
fat etdi. Dort cocugu vardir. Besinci oglu Selim efendi, h. 1392 de 
Arvasda vefat etdi. Bunun oglu ZeynePabidin efendi, istanbulda 
muallim idi. Altmci oglu Salahuddin efendi, Mer'asda [m. 1939] da 
vefat etdi. Oglu Yahya ve kizlan Sabahat ve Miizeyyendir. Yedin- 
ci oglu Ibrahim efendidir. Sekizinci oglu Bedreddin efendinin 
ogullan Habib, Muhib ve irfan efendilerdir. 

4- Muhammed Siddik efendi. Van miiftisi iken Ermeniler sehid 
etdi. Van, Giirpmar, Asagi-kaymazdadir. Oglu Fehmi efendi ile to- 
runu Ma'suk efendi (Giirpmar) kazasmda imamdirlar. 

5- Seyyid Hasen efendi, 1388 [m. 1968] de, Medmede vefat et- 
di. Uc oglundan Necmiiddm efendi 1959 da, Muhammed Resid 
efendi 1945 de, Siddik efendi 1982 de vefat etdi. Birincinin tic, ikin- 
cinin Sa'id efendi, iicunciinun dort oglu vardir. Muhammed Resid 
efendi Hicret hammm zevcidir. 

6- Molla Hiiseyn efendi, sabik Van miiftisi olan faziletli Kasim 
efendinin ve Semseddm ve ihsan efendilerin babasidir. 

7- Mazhar efendidir. Oglu Mazhar ve bunun oglu Abdiilehad 
ve bunun ogullan Muhammed Nuri Behcet, Servet, Fatih ve Nec- 
det efendilerdir. 

8- Muhammed Salih efendi. 1950 de Medinede vefat etdi. Oglu 
Raci efendidir. 

-335- 



9- Nizameddm efendi. Bir zevcesinden olan iki cocugu, Sadred- 
dm efendi ile Hicret hammdir. Sadreddm efendi, Diyar-i Bekrde h. 
1393 de vefat etmis, Vanda defn edilmisdir. Dort cocugu vardir. 
Ikinci zevcesinden dort cocugu olmusdur. Bunlardan Vehbi efendi 
emekli teknik zira'at me'murudur. Nesibe hamm emekli maliyye 
miifettislerinden Ffayati Ciftlik begin zevcesidir. Asiye hanimm 
zevci Abdurrahman Ekincidir. Sariye hamm Vandadir. Hicret ha- 
nimm oglu Sa'id efendi ile dort damadmdan birincisi, faziletli Ka- 
sim efendidir. Ikincisi, seyyid Abdiilhakim Efendi hazretlerinin ye- 
geni Rukiye hammm oglu Aydin begdir. Uciincii damadi eczaci Fa- 
tih Yilmaz beg Fatihde (Kumrulu eczahanesi)nin sahibidir. 

Dordiincii damadi Habib efendidir. Seyyid Fehim efendinin iki 
damadi Huseyn ve Emm pasalardir. Uciincu kizi Esma hanimm iic 
oglu Sevki, Faruk ve Nabi efendilerdir. 

Seyyid Fehim Efendi "kuddise sirruh" insan-i kamil idi. Tale- 
besinin en ustiinii, veliy-yi kamil seyyid Abdiilhakim Efendidir. 
1300 yih 17 Cemazil ahir [m. 1883 Nisan]da yazdiklari mektubda 
buyuruyor ki: 

Sevdigim, kiymetli seyyid Ibrahim ve seyyid Taha! Allahii te- 
ala, ikinize de selamet versin! Size cok diia etdikden sonra, bildigi- 
niz gibi, kardesiniz seyyid molla Abdiilhakim gecen sonbeharda 
buraya gelmisdi. Ders okumaga baslamisdi. Bu fakir de, onun der- 
sini gayet dikkat ile, tahkik ederek anlatdim. O da, gerek dersde, 
gerek kendi cahsmalarmda, oylece dikkat ve tahkik eyledi. ilmden 
baska birseye bakmasma vakt birakmadim. Simdi, zemammizdaki 
iisule gore kitablan bitirdi. Bu fakir, alet ilmlerini ve fikh ve hadis 
bilgilerini okutmak icin, iistadlanmdan nasil me'zun oldu isem, 
onu da ben, oylece me'zun eyledim. Sizler, artik ona kardes gozii 
ile bakmayimz. ilmin serefini gozetmek icin, ona karsi cok tevazu' 
gosteriniz! Bunlan, sizin iyiliginiz ve yiikselmeniz icin yaziyorum. 
Bundan baska, ilme karsi tevazu' gostermek, Allahii tealaya teva- 
zu' etmek demekdir. Bu kisa yazimdan, cok seyler anlayimz! Es- 
seyyid Fehim "rahime-hullahii teala". 

Ikinci mektubda buyuruyor ki: Sevgili oglum, goziimiin nuru 
seyyid molla Abdiilhakim! Size, sonsuz diialanmi bildirdikden 
sonra arz edeyim ki, uzun zemandan beri sizden haber almadigim 
icin, gonliim cok iiziiluyor. Allahii teala her gizli seyleri bilir. O sa- 
hiddir ki, kalbim hemen her zeman seninledir diyebilirim. Beni bu 
iiziintiiden kurtarmak icin, goruntir goriinmez hallerinizi sik sik 
bildirmelisiniz! Boylece sevgi baglan oynatilmis olur. Eger o, go- 

-336- 



ziimiin nuru, buradaki fakfrlerden soracak olursa, Allahii tealaya 
hamd ve siikrler olsun! Bedenimizin ve etrafimizm rahati ve sela- 
meti giinden giine artmakdadir. Hak teala, biz fakirlerin ve biittin 
kardeslerimizin kalblerine selamet ihsan buyursun! Amm. Abdiil- 
hamide ve Hasene ve seyyid Ibrahime bu fakirin diialanni bildiri- 
niz! Taha efendiye ve Mazher efendiye dua ederim. Her kime uy- 
gun goriirseniz, bu fakirin diialanni bildirmek icin, vekilimsiniz. 
Bundan baska, Nehride olanlann, dogru igri hepsinin hallerini ya- 
ziniz. Aynca, Nasturilerin taskmhk yapdiklanni, dortyiiz musli- 
man oldiirdiiklerini isitdik. Bunlarm neler yapdiklanni ve ne icin 
yapdiklanni da bildirmenizi istiyorum. Vesselam, 3 Ocak 1301. 
Diiacmiz, giinahkar Seyyid Fehim. 

Seyyid Abdiilhakim efendinin biraderi seyyid Taha efendiye 
yazdigi bir mektub sudur: 

Mubarek bostanm taze fidani Taha efendi! Giizel yazilmis olan 
mektubunuz geldi. O sevgili oglumun ve yakinlannm selametde 
oldugunu bildirdikden sonra, hakiki matlubun sevkini, arzusunu 
da duyurmakda oldugundan cok hosumuza gitdi. Misra': 

Bu ab-i hayati birakmak, bana yaki$maz. 

Allahii teala bu susuzlugunu her an artdirsm! (Rabitada, Reh- 
berin suretinin, tarn kendisi olmasi lazim midir?) diyorsunuz. 

Sevgili yavrum, tarn kendisi olmasi lazim degildir. Rabitadan 
maksad, surete tevecciihdiir. Sureti diisiinmekdir. Ondan yardim 
beklemekdir. Belli olan sureti teshis etmek, tanimak lazim degil- 
dir. Hakikatde, ruhun belli bir sureti yokdur. Hayal edilen, dtisii- 
niilen bir suretde, seklde goriinebilir. Run, te'alluk etmis, baglan- 
mis oldugu cesede, bedene ahsmis oldugu icin, cok kerre, o cesed 
seklinde ve muhtelif hallerde goriiniir. Hangi suretde ve hangi hal- 
de goriiniirse goriinsiin, eger giizel, tath, sevincli goriiniir ve mu- 
habbeti ve huzuru artdmrsa, rahmani oldugu anlasihr. Elinden gel- 
digi kadar o surete arzunu ve sevgini artdirmaga cahs! Onda, ken- 
dini yok et! Suret, eger cirkin ise, korkunc ve korkutucu ise, bu 
seytanibir goriiniisdiir. Ona bakma! Def olsun, gitsin. Zikr eder- 
ken, hatira gelen baska seylerden kurtulmak icin ne yapmah diyor- 
sunuz. Azizim, oyle diisiinceler, iki sey ile, bi-iznillahi teala yok 
olur, giderler. Rabitada goriinen surete tam tevecciih etmekle ya- 
hud zikre cok ikbal etmekle, hevesle yapmakla ve biitiin kuvvetle- 
rini ve duygulanm yiirek tarafmda toplamakla gider. 18 Ekim 
1308. 158,288,289,290,393,394,395,411. 

- 337 - Eshab-i Kiram - F:22 



103 — FENARI: Molla Semseddm Muhammed bin Hamza, 
Osmanh devletinin en biiyiik alimlerindendir. ilk seyhiilislamdir. 
751 de tevelliid, 834 [m. 1431] de vefat etdi. Bursada, Maksemde- 
dir. Misrda Kemaleddfnden okudu. Matematik ve astronomi de 
ogrendi. Yildinm Bayezid ve celebi sultan Muhammed zemanla- 
rmda Bursada binlerle alim yetisdirdi. 822 de hacdan donerken 
Misr sultam melik Miieyyid, Misrda kalarak ders vermesini rica et- 
di. Bir miiddet kaldi. Sonra, celebi sultan Muhammed da'vet edin- 
ce, Bursaya geldi. Sultan ikinci Murad nan kendisini ilk olarak sey- 
hulislam yapdi. Bu vazifeyi adalet ve hak iizere alti sene yapdi. Ve- 
fatmda, cok para ve onbinden cok kitab birakdi. Tefsir, fikh ve 
mantik iizerinde cesidli eserleri ve fetvalan vardir. 90, 345, 359. 

104 — FERIDEDDIN-I ATTAR: Muhammed bin Ibrahfmdir. 
Alim ve tesavvufda kamil idi. 513 de Nisapurda tevelliid, 627 [m. 
1230] de Cengiz askeri tarafindan sehid edildi. Nisapurdadir. Ba- 
basi attar idi. Ya'ni parfum satardi. Tesavvuf buyiiklerine gider, 
sohbetlerinden istifade ederdi. Ziihd, takva ve ibadetle ugrasirdi. 
Si'rleri cok tath, nasihatleri cok te'sirlidir. Yiizbin beyti vardir. Ce- 
laleddin-i rami, kendisini medh etmekdedir. Kitablan cokdur. 
Bunlardan farisi (Tezkiret-iil-evliya) meshurdur "rahime-hullahii 
teala". 83, 134, 399. 

105 — FIDDA: Fatimat-uz-Zehramn "radiyallahii anha" cari- 
yesi idi. Kendisine candan hizmet ederdi. 29. 

106 — FIRUZ SAH: Delhide hiikumet siiren sultanlardandir. 
Sultan Giyaseddinin kardesi Recebin ogludur. 752 de tahta cikdi. 
Memleketi adalet ve dirayetle idare etdi. Bircok sehrler, kal'a ve 
su kanallan yapdi. 790 [m. 1388] da seksen yasmda vefat etdi. Ki- 
tab da yazmrsdir. 144. 

107 — FUDAYL BIN IYAD: Evliyanm biiyuklerindendir. 
Ziihd ve takvasi ve va'zlan ve irsadi meshurdur. 187 [m. 803] de 
Mekkede vefat etdi. Harun Residle cok sohbet etmisdi. Bisr-i Ha- 
finin ve Sirri-yi Sekatmin Rehberidir. Semerkandda tevelliid etdi. 
Baverdde biiyiidii. Kufede yerlesdi. 31. 

108 — GAZALI: tmam-i Muhammed bin Muhammed Gazali, 
Huccetiil-islam adi ile meshurdur. islam alimlerinin biiyiiklerin- 
dendir. Miictehid idi. ictihadi, Safi'i mezhebine yakin oldugundan, 
Safi'i mezhebinde sanihr. 450 [m. 1058] de Tus [ya'ni Meshed] seh- 
rinin Gazal kasabasmda tevelliid, 505 [m. 1111] de yine orada ve- 
fat etdi. Vezir Nizamtilmtilk huzurundaki, alimler meclisindeki 

-338- 



konusmalarmda, hepsini hayretde birakmisdi. 484 de Bagdadda 
Nizamiye iiniversitesine profesor oldu. Hacdan sonra Samda pro- 
fesor yapildi. Misrda da ders okutdu. Miikemmel rumca ogrendi. 
Yunan felesoflarmin kitablarma cevablar yazdi. (El-miinkizii anid- 
dalal) kitabmda, kendi hal tercemesini ve fikrlerini uzun yazmak- 
dadir. O kadar cok kitab yazdi ki, sahifelerini omriine bolmiisler. 
Gunune onsekiz sahife dusmiisdiir. Arabi bes cild (ihya-iil-ulum) 
kitabi ve bunun muhtasan farisi (Kimya-yi Se'adet) kitabi yeniden 
basilmisdir. (Tam Ilmihal-Se'adet-i Ebediyye) kitabmda, kendisi 
daha genis bildirilmisdir. 53, 66, 73, 75, 77, 106, 212, 214, 326, 388, 
401. 

109 — GELENBEVI: Adi isma'il bin Mustafadir. Osmanh 
alimlerindendir. Yenisehr kadisi idi. 1205 [m. 1791] de vefat etdi. 
Geometri ve trigonometri iizerinde kiymetli kitablan vardir. Ce- 
sidli kitablar yazdi. Fatihde, bir mektebe (Gelenbevi) adi verilmis- 
dir "rahime-hullahii teala". 90. 

110 — HACCAC BIN YUSUF: Taifde Beni Sakif kabilesin- 
den olup 41 yilmda dogdu. Halife Abdiilmelik, bunu kumandan 
yapdi. Ilk vazifesi, Mekke-i miikerremede Abdullah bin Ziibeyr ile 
harb etmek oldu. Bunu sehid etdi. 75 de Hicaz ve Irak valisi oldu. 
Hindistana kadar hakim oldu. Cok muslimam sehid etdi. Hariciler- 
le cihad ederek, bunlari kahr etdi. Boylece, Ehl-i siinnete biiyiik 
hizmeti oldu. 86 da Velid halife olunca, hiikmii bir kat daha artdi. 
95 [m. 714] de valiiken oldii. Cok zeki ve siyaseti kuvvetli idi. Ke- 
remi, ihsam da, zulmii gibi, pek fazla idi. Afvi da cok olurdu. Hin- 
distan taraflarmda bircok yerler feth etdi. Kur'an-i kerime hareke 
koyup dogru okunmasim saghyan budur. 27, 304, 305, 402. 

111 — HADICET-UL-KUBRA: Kureysin asilzade, kibar aile- 
sindendir. Resulullahin ilk zevcesidir. Babasi Hiiveylid, anasi Fati- 
madir. Kirk yasmda ve dul iken Resulullahla evlendi. Resulullah o 
zeman yirmibes yasmda idi. Bundan dort kizi ve iki oglu oldu. Dul 
iken, ticaret yapardi. C°k zengindi. Me'murlan, katibleri ve kole- 
leri vardi. Cebrail "aleyhisselam" Resulullaha ilk goriindugii ze- 
man korkmusdu. Bu hali Hadiceye soyledi. ilk once, Hadice iman 
etdi. Kafirler heykele tapar, Resulullaha inanmaz, alay ederlerdi. 
Cok eziyyet ederlerdi. Hadice, Resulullaha teselli ve gayret verir- 
di. Biitiin mahm, miilkiinu onun ugruna feda etdi. Resulullaha yir- 
mibes sene sadakatle hizmet etdi. Bir kerre incitmedi. Hicretden 
tic sene once, Ebu Talibin oliimiinden iic giin sonra, altmisbes ya- 
smda, Mekke-i miikerremede vefat etdi. Resulullah, vefatina ka- 
dar, her zeman kendisini medh buyururdu. Hatta, birgiin, evde 

-339- 



medh ederken, Aise valdemiz dayanamayip (Cenab-i Hak size 
ondan daha iyisini verdi) dedi. (Hayir! Ondan iyisi verilmedi. 
Herkes bana yalanci dedigi giinlerde, o bana inandi. Herkes bana 
eziyyet verirken, o bana yar oldu. Uzuntiilerinii giderdi) buyurdu. 
Hazret-i Hadice ile kerimesi Fatima-tiiz-zehra, diinyadaki biitiin 
kadmlann en iistunu olduklan hadis-i serifde bildirilen dort ka- 
dmdan ikisidir. Ucunciisii, Fir'avnm zevcesi hazret-i Asiye, dor- 
dunciisu, hazret-i Meryemdir "radiyallahii teala anhunne". 14, 69, 
70, 134, 171, 188, 242, 289, 310, 323, 331, 376, 383, 408. 

112 — HAFSA: Resulullahin zevcesi ve hazret-i Omerin kizi- 
dir. Birinci zevci, Bedr gazasmda bulunan Huneys idi. Huneys ile 
birlikde Medmeye hicret etmisdi. Gene yasmda dul kaldi. Babasi, 
hazret-i Ebu Bekre ve sonra Osmana teklif etdi. O sirada, Resulul- 
lahin kizi yeni vefat etmisdi. Her ikisi ozr dilemisdi. Hazret-i Omer 
iiziildu. Resulullah, bunu anhyarak, (Ya Omer! ki/mi. Osmandan 
daha iyisi alacak ve Osman, Hafsadan iyisini zevce edinecekdir) 
buyurdu. Hicretin iiciinden sonra Hafsa valdemizi nikah etmekle 
sereflendirdi. Kerimesi Umm-i Gulsiimii de hazret-i Osmana ver- 
di. Bir miiddet sonra, Hafsayi bosadi. Sonra, Cebrail aleyhissela- 
mm isareti ile tekrar nikah buyurdu. Cok oruc tutar, cok nemaz ki- 
lardi. Altmis hadis-i serif bildirmisdir. Hicretin 41. ci yih vefat ey- 
ledi "radiyahahu teala anha". 12, 69, 196, 242. 

113 — HALID BIN VELID: islamin buyiik dusmanlanndan 
Velid bin Mugayrenin ogludur. Ebu Cehl ile kardes cocuklandir. 
Sahabe-i kiramin biiyiiklerinden, islam gazilerinin kahramanlarm- 
dan idi. Annesi Lubabe, Resulullahin baldizi idi. Uhud gazasmda, 
diisman birliklerinden birinin kumandam idi. Kirka yakm Sahabe- 
nin sehid olmasma sebeb olmusdu. Hudeybiyede de diisman tara- 
fmda idi. Altmci yil sonlannda Amr ibni As ile birlikde Medmeye 
gelip miisliman oldu. Mekke fethinde, islam ordusunda birlik ku- 
mandam idi. Mute gazasmda Ca'fer Tayyar sehid olunca, kuman- 
dayi ele ahp, iicbin kisi ile, Herakliiisun yiizbin kisilik ordusuna ga- 
lib geldi. Resulullahdan (Seyfullah) adim alarak sereflendi. Haz- 
ret-i Ebu Bekr ve Omer zemanlarmda da cesidli zaferler kazandi. 
21 yilmda Humsda vefat etdi. Fekat Yakut-i Hameviye gore, Me- 
dinede medfundur. 56, 64, 113, 114, 116, 117, 177, 180, 201, 250, 
251, 259, 302, 312, 323, 341, 354, 362. 

114 — HALID BIN ZEYD: Ebu Eyyub ensari, Eshab-i ki- 
ramdandir. Eyyub sultan denilmekle meshurdur. Resulullah, Me- 
dmeye hicret edince, deve bunun kapismda cokdii. Mescid yapi- 
lmcaya kadar, yedi ay bu evde miisafir kaldi. Medine ehalisi haz- 

-340- 



ret-i Halidin evine gelip Resul-i ekremi ziyaret etdi. Bu arada, ye- 
hudi alimlerinden (Abdullah bin Selam) da gelip, dikkatle Resu- 
lullaha bakdi. (Bu yiiz, yalanci yiizii degildir) diyerek, hemen miis- 
liman oldu. Hazret-i Halid, Bedr, Uhud, Hendek ve baska gazalar- 
da bulundu. Yuzelli hadis-i serif haber vermisdir. Ihtiyar oldugu 
halde hazret-i Mu'aviye zemamnda, Siifyan bin Avf-i Ezdi kuman- 
dasmdaki ordu ile Istanbulu almaga geldi. Yezid de bu orduda idi. 
50 senesinde sur dismda otuzbin mucahid ile, sehid oldular. Haci 
Bayram-i Velinin yetisdirdigi Evliyadan Ak Semseddfn tarafmdan 
kabri kesf edilip, Fatih Sultan Muhammed nan, tiirbe yapdirdi. Os- 
manh padisahlan, bu tiirbeye saygi gosterirdi. Hiikumdarlar bu 
tiirbe onlinde kilmc kusamrlardi "radiyallahii teala anh". Istanbul 
sehri, Yezid ve Siileyman bin Abdiilmelik zemanlarinda da muha- 
sara edilmisdir. 13, 19, 63, 113, 121, 288, 311, 361. 

115 — HALID-i BAGDADI: Ziyaeddin Mevlana Halid-i Os- 
manmin babasi Ahmed bin Hiiseyn, Bagdadin Zur kazasmdandir. 
Osman bin Affan "radiyallahii anh" soyundandir. Mevlana Halid, 
fikh, hadis, tefsir, tesavvuf, kelam, sarf, nahv, bedi, meani, beyan, 
belagat, vad', bahs, adab, aruz, liigat, mantik, fizik, matematik, ge- 
ometri, astronomi ve benzeri ilmlerde zemanmm bir danesi idi. Fi- 
ruzabadmin koca kamus liigatini ezberlemisdi. Zemamndaki Bag- 
dad alimlerinin ve tesavvufculannm, belki, asnndaki biitiin alim- 
lerin iistiinde idi. Kur'an-i kerimin esranna vakif idi. Biitiin omrii 
ziihd ve vera' ile gecmisdi. Goren, isiten her alim, yiiksekligini, iis- 
tunliigiinu soylerdi. Her ilmden, her kitabdan sorulan her siiale, 
dtisiinmeden, hemen dogru, aslma uygun cevab verirdi. Herkesi 
hayretde birakirdi. Adi her tarafa yayildi. Siileymaniyye miitesar- 
nfi Abdurrahman pasa, bir medresede ders vermesini, her ihtiya- 
cim bol verecegini cok diledi ise de, kabul etmedi. Bu isi becere- 
mem dedi. 1203 yilmda iistadi seyyid Abdiilkerim Berzenci ta'un- 
dan vefat edince, onun talebesi bos kalmasm diye, bunlara ders 
verdi. Her tarafdan alimler dersine iisiisdu. Her miiskili cozer, her 
derde deva olurdu. Kendisi hie kimseye ehemmiyyet vermeyip, 
gece giindiiz ibadet ederdi. Cezbe halinde olup, hep aglardi. Cok 
diisiinceli idi. 1220 de hacca gitdi. Yolda Sam alimlerinden cok 
saygi gordii. Verdigi cevablarla, alimleri saskma cevirdi. Aleak 
goniillii oldugundan, orada allame Muhammed Kiizberiden hadis 
rivayeti icazeti aldi. Mustafa Kiirdiden hadis ve Kadiri icazeti al- 
di. Yollarda soyledigi farisi beytler, cok nazik ruhunun terenniim- 
leridir. Divamm goren hayran olur. Medinede Yemenli bir alim- 
den nasihat istedikde, (Mekkede dine uymiyan bir is goriince, he- 
men red etme!) der. Mekkede, bir Cum'a giinii, Kabe-i serifeye 

-341- 



karsi (Delail-i $erif) okuyordu. Cahil kilikh, siyah sakalli birinin 
Ka'beye arka cevirip kendine bakdigmi gordii. (Utanmadan, 
Ka'beye arkasmi cevirmis) diye dusiiniirken, (Mii'mine hurmet, 
Ka'beye hurmetden daha oncedir. Bunun icin yiiziimu sana cevir- 
dim. Nicin beni kotiiliiyorsun, Medinedeki zatm nasihatim unut- 
dun mu?) dedi. Bunun biiyiik Velilerden oldugunu anladi. Afv di- 
ledi. Beni irsad et diye yalvardi. (Sen burada olgunlasamazsm) de- 
di, eli ile Hindistam gosterdi. (Senin isin orada temam olur) dedi 
ve gitdi. Hacdan, memleketine gelip ders vermege basladi. Fekat, 
gece giindiiz Hindistam dusiintiyordu. Birgiin, Hindistamn kutbu 
Abdiillah-i Dehlevinin talebesinden biri geldi. ikisi biryere kapan- 
di. Derse gelmez oldu. Talebe, Hindliye kizmaga basladi. 1224 [m. 
1809] senesinde, ikisi Hind yolculuguna cikdilar. Herkes, talebe, 
alimler aglayip, yalvarip yoldan cevirmek icin cok ugrasdi. Faide 
vermedi. Tahranda si'i alimi isma'il Kasiyi, talebesi arasmdaki ko- 
nusmalarda rezil etdi. Vaktile si'i tefsirlerinde, (Bedr esirlerini sal- 
digm icin, Allahii teala seni afv etdi ayeti, Ebu Bekri azarlamakda- 
dir) diye, okumusdu. Kasiye (Peygamberler giinah isler mi?) dedi. 
Kasf, (Hayir, islemezler) dedi. (Allahii teala seni afv etdi ayeti, 
Peygamberlerin giinah isledigini gosteriyor) buyurdu. Kasi, (Bu 
ayet, Peygambere karsi degildir. Ebu Bekri azarlamakdadir) dedi. 
(O halde, Allahii teala Ebu Bekri afv etdim buyuruyor da, siz ni- 
cin afv etmiyorsunuz?) dedi. Kasi cevab veremeyip mahcub oldu. 
Sonra, Bistam, Harkan, Semnan ve Nisapurdan gecdi. Ugradigi 
yerlerdeki Evliyayi, sfrleri ile medh eyledi. Tus sehrinde imam-i 
All Rizamn tiirbesini ziyaretinde cok giizel kaside okuyarak medh 
eyledi. Cam ve Hiratdan gecdi. Her sehrden ayrihrken, alimler, 
ehali asik olup saatlerce yola ugurluyorlardi. Kandihar, Kabil, Pi- 
saver alimlerinin siiallerine verdigi cevablarla, hepsini hayran bi- 
rakdi. Lahora ve tam bir senede yiiriiyerek Dehliye geldi. Orada 
varis-i ulum-i rabbani, cami'i kemal-i surf ve ma'nevi seyyid Ab- 
diillah-i Dehlevi [1158-1240] hazretlerinin kalbine yerlesdirdigi 
zikre devam ve dokuz ay cahsip, huzur ve miisahede makamma 
erisdi. Vilayet-i kiibra hasil oldu. Miiceddidiyye, Kadiriyye, Siihre- 
verdiyye ve Ktibreviyye ve Cestiyyede kemale geldi. Abdiillah-i 
Dehlevinin mubarek kalbindeki biitiin esrara mazhar oldu. 1226 
da kendi vatam olan Siileymaniyyeye geldi. Oradan, Bagdaddaki 
Abdiilkadir-i Geylani hanesine yerlesdiler. Sa'id pasa bin Siiley- 
man pasa, Bagdad valisi idi. 

Mevlana Halid, Ma-tiiridi i'tikadmda ve Safi'i mezhebinde idi. 
Cok alim, cok Veli yetisdirdi. Sayisiz kerametleri goriildii. Bunlar- 
dan cogu tiirkce (Scins-iis-siiinus) ve (Mecd-i talid) kitablarmda 

-342- 



yazilidir. Mesela, sultan Mahmudun seray nazirlanndan Halet 
efendi, mevlevi idi. Mevlana Halidin sohret ve i'tibarim cekemiye- 
rek kendisini halifeye cekisdirdi ve (Onbinlerle adami vardir. Dev- 
let ve saltanat icin tehliikelidir. Ortadan kaldinlmasi lazimdir) de- 
di. Sultan Mahmud da (Din adamlarmdan devlete zarar gelmez) 
diyerek soziine kiymet vermedi. Mevlana Hand hazretleri bunu 
isitince, halifeye hayr ve selametle dtia eyledi ve (Halet efendinin 
isi, piri Celaleddm-i rumi hazretlerine havale olundu. Onu huzuru- 
na cekip, cezasmi verecekdir) buyurdu. Az zeman sonra sultan 
Mahmud nan, Mora lsyanma sebeb oldugu icin, onu Konyaya siir- 
dii. Orada i'dam olundu. 

Mevlana Halid 1192 de Zur kazasinda tevelliid ve 1242 [m. 
1826] de Samda ta'undan vefat etdi "kaddesallahii teala sirre- 
hul'aziz". (Caliyet-iil-ekdar) salevat kitabi her hafta okunur. Cok 
faidelidir. Nahvde, kelamda, fikhda, tesavvufda kiymetli kitablan 
vardir. Farisi olan (i'tikadname) admdaki amentii serhinin ve rabi- 
ta risalesinin tercemeleri basilmisdir. (i'tikadname) nin tiirkce, 
fransizca, almanca ve ingilizce tercemeleri, Hakikat Kitabevi tara- 
findan basdinlmisdir. 88, 154, 392, 411. 

116 — HAMZA BIN ABDUL-MUTTAUB: Eshab-i kiramin 
biiyiiklerindendir. Resulullahm "sallallahii aleyhi ve sellem" am- 
casidir. Hem de siit kardesidir. Annesi Hale, Resulullahm "sallal- 
lahii aleyhi ve sellem" annesi olan hazret-i Aminenin amcasinm 
kizi idi. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" kirkalti yasinda 
iken, birgiin Safa tepesinde oturuyordu. Ebu Cehl, yamndan ge- 
cerken, Resulullaha "sallallahii aleyhi ve sellem" kiifr etdi. Muba- 
rek agzim acmadi. Birsey demedi. Fekat, bir hizmetci kiz, bunu 
isitdi. Hamza "radiyallahii anh", o gun avdan geliyordu. Adeti 
tizere, tavaf yapmak icin, Harem-i serife ugradi. Hizmetci kiz, ya- 
mna gelip, (Ebu Cehl, kardesin ogluna, soyle soyle soyledi) dedi. 
Hamza daha miisliman olmamisdi. Fekat, kardesinin ogluna kiifr 
edildigini isitince, akrabahk damarlan hareket etdi. Silahlan iis- 
tiinde olarak, Kureys kafirlerinin yamna geldi. (Kardesim ogluna 
kotii soz soyliyen, kalbini inciten, sen misin?) diyerek, boynunda- 
ki ok atan yay ile, Ebu Cehlin basini yardi. Orada bulunan kafir- 
ler, Hamzaya saldiracak oldular. Biiyiik carpisma cikacakdi. Fe- 
kat, Ebu Cehl (Dokunmayimz! Hamza hakhdir. Onun kardesi og- 
luna, bilerek, kotii seyler soyledim) dedi. Boylece, Hamzayi basin- 
dan savdi. (Aman, ona ilismeyiniz! Bize kizar da, miisliman olur. 
Bununla, Muhammed kuvvetlenir) dedi. Hamza miisliman olma- 
sin diye, kafasmm yanlmasma razi oldu. Cunki, Hamza, hatin sa- 

-343- 



yilir, kiymetli ve kuvvetli idi. Hamza, Resulullahm yanma gelip, 
(Ya Muhammed "sallallahii aleyhi ve sellem"! Ebu Cehlden inti- 
kamini aldim. Onu kana boyadim. Uziilme, sevin) dedi. (Ben boy- 
le $eylerle sevinmem) buyurdu. (Seni sevindirmek, iiziintuden kur- 
tarmak icin, ne istersen yapayim) dedi. (Ben ancak senin imaii et- 
meii ile, kiymetli bedenini Cehennem atesinden kurtarman ile se- 
vinirim) buyurdu. Hamza "radiyallahii anh", hemen miisliman ol- 
du. Kureysin yanma gidip, miisliman oldugunu ve Allahin Pey- 
gamberini her suretle koruyacagmi giizel bir kaside okuyarak bil- 
dirdi. Bunun miisliman olmasi ile, Muhammed "aleyhisselam" cok 
sevindi. Mushmanlar, pek cok kuvvet buldu. 

Medmeye hicret etdi. Bedr gazasmda, fevkal'ade kahramanlik 
gosterdi. Uhud gazasmda da, otuzbir kafiri Cehenneme gonder- 
dikden sonra, Vahsi tarafindan sehid edildi "radiyallahii teala 
anh". Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem", buna cok tiziildii. 
Cok agladi. Cenaze nemazim kildi. Sehid oldugu zeman elliyedi 
yasinda idi. Vahsi de "radiyallahii anh" sonra miisliman oldu. 134, 
250, 379, 380, 381, 384, 397, 398. 

117 — HARUN RESID: Abbasi halifelerinin besincisidir. Mu- 
hammed Mehdmin oglu, Ca'fer Mensurun torunudur. 148 de te- 
velliid, 193 [m. 809] de Tus sehrinde vefat etdi. Tusdadir. 170 de 
kardesi Musa Hadi vefat edince, halife oldu. Babasi zemamnda, iki 
def'a rumlarla harb etmisdi. Kahramanlik gostermisdi. Uskiidara 
kadar gelmisdi. Halife iken, Eregliye kadar aldi. Dokuz def'a hac 
edip Medme, Mekke halkina cok ihsanda bulundu. ilm ve san'at 
sahiblerine cok yardim ederdi. Cok adil idi. Fekat veziri, Bermeki- 
lere sert ceza verdi. imperator Sarlman ile dostluk kurdu. Ona he- 
diyyeler gonderdi. Bu arada gonderdigi su ile isliyen bir saat, Av- 
rupahlara hayret vermisdi. Zevcesi Ztibeyde, Mekke-i miikerre- 
menin her yerine (ayn-i Ztibeyde) denilen cesmeler ve havzlar 
yapdirdi. 83, 88, 311, 315, 329, 338, 350, 360, 399. 

118 — HASEN BIN ALI: Hazret-i Alinin buyuk oglu, Resu- 
lullahm torunudur. Oniki imamm ikincisi, islam halifelerinin be- 
sincisidir. Hicretin iiciincii yih, Ramezan ortasmda, Medinede te- 
velliid, 49 da, Medinede vefat etdi. (Mir'at-i kainat)da diyor ki, 
(Hazret-i Mu'aviye, kendinden sonra yerine Hazret-i Haseni "ra- 
diyallahii anhiima" halife yapmaga karar verdi. Bunu millete i'lan 
etdi. Yezid, babasimn bu karanm anlaymca, kendisi halife olmak 
icin, Samdan hazret-i Hasenin zevcesine zehr gonderdi. Seni ben 
alacagim. Tepeden tirnaga kadar mal, siis esyasi icine koyacagim 
diye, onu aldatdi. Bu da, kendisini bosiyacak diye, zaten hazret-i 

-344- 



Hasene kin beslemekde idi ve onu zehrledi). Yiizu Resulullaha 
cok benzerdi. Hilm, nza, sabr ve kerem sahibi idi. Halife Osmanm 
evi sanldigi zeman, babasi tarafmdan, kardesi ile birlikde imdada 
gonderilmisdi. Kirk senesinde Kufede halife oldu. Yedi ay sonra 
hazret-i Mu'aviye ile harb etmegi dogru gormeyip, hilafeti kendi 
nzasi ile ona birakdi. Hazret-i Aise, imamin Resulullahm yanma 
defn edilmesine izn verdi ve cok istedi ise de, Mervan, Bakf kab- 
ristanma defn etdirdi. Cocuklarma serif denir. 29, 47, 48, 60, 61, 62, 
63, 66, 68, 69, 74, 101, 105, 106, 110, 115, 118, 127, 131, 133, 134, 138, 
140, 168, 181, 189, 193, 195, 221, 234, 235, 241, 242, 243, 244, 245, 
246, 250, 302, 331, 359. 

119 — HASEN QELEBi: Babasi Muhammed sahdir. Molla 
Fenari soyundan olup, alim ve kamil idi. 840 da tevelliid, 886 [m. 
1481] da vefat etdi "rahime-hullahii teala". (Beydavi) ve (Tecrid)e, 
(Telvih)a, (Mutavvel)e, (Mevakif)a, (Vikaye)ye hasiyeler yapmis- 
dir. Baska eserleri de vardir. 90. 

120 — HIND BINT-I UTBE: Islamm biiyiik diismanlarindan Ut- 
be bin Rebi'a bin Abd-i Sems bin Abd-i Menaf kizi, Ebu Siifyamn 
zevcesi ve hazret-i Mu'aviyenin annesidir. Daha once, Fakih bin Mu- 
gire Mahzuminin zevcesi idi. Uhud gazasmda bulundu. Diisman as- 
kerlerini harbe tesvik ederdi. Mekkenin fethinde, zevcinden bir gun 
sonra, musliman oldu. Resulullahm hayr diiasmi aldi. Yermiik gaza- 
smda, zevci ile birlikde islam ordusunda bulunup, islam askerini 
rumlara karsi harbe tesvik etdi. 13 yilmda Ebu Kuhafe ile aym giin- 
de vefat etdi "radiyallahii teala anhiima". 12, 328, 355, 396, 398. 

121 — HUMAYUN SAH: Mirza Muhammeddir. Hindistanda- 
ki Giirganiyye devletinin ikinci sultamdir. Mirza Babiir sahm oglu- 
dur. 913 de Kabilde tevelliid, 963 de vefat etdi. 937 de Hiikmdar ol- 
du. 946 ve 947 de Efganistanda Sir nana maglub oldu. Irana sigm- 
di. 962 de Efgan askerini maglub ederek tekrar hiikmdar oldu. 963 
[m. 1556] de vefat etdi. Dehlideki tiirbesi pek san'ath ve zinetlidir. 
Hind sultanlan 313. cii sahifededir. 12, 372. 

122 — HUSEYN BIN ALL Resulullahm torunu, hazret-i Alinin 
ikinci ogludur. Oniki imamin iiciincusu ve Ehl-i beytin besincisidir. 
Hicretin altmci yilmda tevelliid, 61 [m. 681] Muharremin onuncu gii- 
nii Kerbelada sehfd oldu. Cesidli hadis-i seriflerle medh edildi. Hep 
babasimn yamnda idi. Babasi sehid olunca, Medineye geldi. Hazret-i 
Mu'aviyenin vefatinda Yezide bf at etmedi. Kufeliler kendisini cagi- 
np halife yapmak istedi. Kardesi Muhammed bin Hanefiyye, ibni 
Omer, ibni Abbas ve daha nice Eshab-i Resul mani' oldular ise de, 
nasihatlerini dinlemeyip, yetmisiki kisi ile Mekkeden, Iraka yola cik- 

-345- 



di. Yezid, Samdan bunu haber almca, Irak valisi, Ubeydiillah bin Zi- 
yade emr gonderip, Kufeye sokma dedi. Bu da, Sa'd ibni Ebi Vakka- 
sin oglu Omerin kumandasmda bir ordu gonderdi. Omer, geri don- 
mesini bildirdi ise de, imam kabul etmeyip harb etdi. Yamnda bulu- 
nanlara da tekrar tekrar teslim olun denildi ise de, 72 si de sehid 
olunciya kadar doviisdii. Sinan bin Enes Nehaf, hazret-i Imami sehid 
etdi. Mubarek oglu, imam-i Zeynel'abidm on yasinda ve hasta yat- 
makda oldugu icin oldiiriilmedi. Kadmlarla ve imamin mubarek basi 
ile Sama gonderildi. Mubarek basi, Misrda Karafe kabristamnda 
medfundur. 29, 48, 65, 68, 69, 74, 105, 106, 110, 115, 118, 127, 131, 133, 
134, 136, 137, 138, 139, 140, 165, 181, 195, 221, 235, 242, 243, 244, 250, 
280, 302, 316, 329, 331, 358, 399, 400, 401, 402, 408. 

123 — HUSEYN BIN ALI VA'IZ-i KA$iFI: Sultan Huseyn 
Baykira zemamnda Hiratda va'iz idi. (Mevahib-i aliyye) admdaki 
farisi tefsiri cok kiymetlidir. Muhammed bin idris-i Bitlisi [982] ve 
seray hocalarmdan isma'il Ferruh efendi tarafmdan 1246 da tiirk- 
ceye terceme edilmis, ikincisi (Mevakib) tefsiri ismi ile basilmisdir. 
(Liibabiil-ihtiyarat ta'yin-il-evkat) kitabinda nemaz vaktlerinin 
ta'yinini bildirmekdedir. 910 [m. 1504] da vefat etdi "rahime-hulla- 
hu teala". 52, 101. 

124 — HUSEYN BUHARI: Huseyn bin Yahya Buharf, Hane- 
fi alimlerindendir. 400 [m. 1010] yilmda vefat etdi. imam-i Muham- 
medin (Cami'ulkebir)ini serh etmisdir. 107. 

125 — HUSEYN HILMi ISIK: Binucyuzyirmidokuz [1329] 
hicri yilma rastliyan bindokuzyiizonbir [1911] senesinde Mart ayi- 
nm sekizinci giinii, giizel bir behar sabahi, istanbulda, Eyyub sul- 
tanda, Servi Mahallesi, Vezirtekke sokagi Sifa yokusunda [1] nu- 
marali evde tevelliid etdi. Babasi Sa'id efendi ve dedesi Ibrahim 
pehlivan, Plevnenin Lofca kasabasi, Tepova koyiinden, annesi Ai- 
se hamm ve annesinin babasi Hiiseyin aga da, Lofca kasabasmdan 
idiler. Sa'id efendi, doksaniic [hicri 1295, miladi 1878] Rus harbin- 
de muhacir olarak istanbula gelmis, Vezirtekkesinde yerlesip ev- 
lenmisdi. Harb ve muhacirlik sikmtilan sebebi ile, hicbir mektebe 
gidememis, belediyyede kantar me'muru olmus, kirk seneden faz- 
la, bu vazifeyi yapmisdi. istanbulun biiyiik cami'lerinde, meshur 
hocalarm derslerine araliksiz devam ederek din bilgilerinde cok 
derinlesmisdi. Vazifesi icabi matematigin dort islemini zihn ile 
yapmakda, o kadar mahir olmusdu ki, gorenler sasardi. 

Bes yasinda, Eyyub cami'i ile Bostan iskelesi arasindaki Mihri 
Sah Sultan ilk mektebine basladi. Burada iki senede Kur'an-i keri- 
mi hatm eyledi. Yedi yasinda Sultan Resad hamn tiirbesine bitisik 

-346- 



(Resadiyye immune mektebi)nde ilk tahsilini yaparken, babasi 
ta'til aylannda (Hakim Kutbiiddfn), (Kalenderhane) ve (Ebiis- 

sii'ud) din mekteblerine de gonderir, oglunun iyi yetismesi icin cok 
gayret ederdi. Hiiseyn Hilmi efendi [1924] senesinde ilk mektebi bi- 
rincilikle bitirdi. ilk okulda, her dersden aldigi altm yaldizh miika- 
fatlan biiyiik bir albiimii doldurmakdadir. O sene, Konyadan Istan- 
bula getirilmis olan (Hahcioglu askeri lisesi) giris imtihanlarim pe- 
kiyi olarak kazanip, o sene orta kismi ikinci smifa birincilikle gecdi. 
Her sene takdirler alarak [1929] da askeri liseyi birincilikle bitirip, 
askeri tibbiyye mektebine secildi. Tibbiyye mektebinde ikinci sini- 
fa birincilikle gecdi. Eczaci mektebini ve sonra Giilhane hastahane- 
sinde bir senelik stajini hep birincilikle bitirip, ilk once, iistegmen 
olarak, askeri tibbiyye mektebine miizakereci ta'yin edildi. Eczaci 
talebesi iken, Abdiilhakim efendinin tavsiyesi ile, Parisde cikan (Le 
Matin) gazetesine abone olup, fransizcasmi ilerletdi. Miizakereci 
iken yine hocasimn emri iizerine, Kimya yiiksek miihendisligini 
okumaga basladi. Yiiksek matematikci Von Misesden, mekanik 
profesorii Pragerden, fizikci Demberden, teknik kimyayi Grossdan 
okudu. Kimya profesorii Arndm yamnda cahsdi. Takdirlerini ka- 
zandi. Arndm yamnda alti ay travay yapip, (Phenylciyan-nitromet- 
han-methyl esteri) cisminin sentezini yapdi ve formiilunu tesbit et- 
di. Diinyada ilk olan bu basanh travayi, ingilizce olarak, 2 cild nu- 
marasi ile Devlet matbaasmda basdinlan fen fakiiltesi mecmu'asin- 
da ve Almanyada cikan (Zentral Blatt) kimya kitabimn [m. 1937] 
tarih ve [2519] sayismda (H. Hilmi Isik) isminde yazilidir. Hiiseyn 
Hilmi Isik, 1936 senesi sonunda 1/1 sayih Kimya yiiksek miihendis- 
ligi diplomasim aldi. O sene Tiirkiyede ilk ve tek olarak kimya yiik- 
sek muhendisi oldugu, giinluk gazetelerde yazildi. Bu basansmdan 
dolayi, askeri kimya simfina gecirilerek, Ankarada, Mamakda 
zehrli gazlar kimyageri yapildi. Burada onbir sene kahp, Auver 
fabrikasi genel direktorii Merzbacher ve kimya doktoru Goldstein 
ve optik miitehassrsi Neumann ile yillarca cahsdi. Onlardan alman- 
ca da ogrendi. Harb gazlan miitehassisi oldu. 1947 de Bursa aske- 
ri lisesinde kimya mu'allimi, sonra ogretim miidiri olmus, burada 
ve sonra Kuleli ve Erzincan askeri liselerinde uzun sender kimya 
dersi okutarak, yiizlerce subaya hocahk yapmis, kidemli albay 
iken, 1960 ihtilalinde emekli yapilmisdir. Sonra, Vefa lisesinde ve 
imam hatib okulunda ve Cagaloglu, Bakirkoy san'at enstitiilerinde 
matematik, kimya hocahklan yapip, cok sayida fmanh gene yetis- 
dirmisdir. 1962 senesinde Yesilkoyde Merkez eczahanesini satm 
almis, sahib ve mes'ul miidiri olarak, uzun seneler halkm sihhatine 
hizmet etmisdir. Siyasete hie kansmamis, hicbir partiye baglanma- 

-347- 



mrsdir. Boluciiliige, tarikatcihga, devlete, kanunlara karsi gelmege, 
karsi oldugunu eserlerinde acikca bildirmisdir. Tiirkiyenin ve biitiin 
dlinyanm her yerine gonderdigi muhtelif lisanlardaki kitablarmda, 
Islam dininin dogru olarak anlasilmasi, islam ahkaminm ve ahlakimn 
yayilmasi icin calisdi. Bunun icin, dini diinya cikarlanna alet edenle- 
rin ve mezhebsizlerin iftira oklanna hedef oldu. 1391 [m. 1971] son- 
beharmda Dehliyi, Diyobend ve Serhendi ve sonra Karasiyi ziyaret 
etmis, Pani-piit sehrinde, Senaullah hazretleri ile Mazher-i Can-i ca- 
nanin zevcesinin kabrlerinin ayak altinda kaldiklanm gorerek cok 
iiziilmiis, besyiiz dolar vererek, her iki kabrin ta'mfr ve muhafazasi- 
m te'min etmisdir "rahime-hullahii teala". [Hiiseyn Hilmi Isik "rah- 
metullahi teala aleyh", 26 Ekim 2001 [9 Sa'ban 1422] de vefat etmis 
olup, Kasgari dergahi yamnda medfundur.] 

Vezir Tekkeyi Safranbolulu Muhammed izzet pasa, 1210 [m. 
1795] de sadr-i a'zam olunca, Naksibendi mesayihi icin yapdirdi. 
159, 397. 

126 — HUSEYN TAYYIBI: Serefeddin Huseyn bin Muham- 
med Tayyibi, biiylik alimlerdendir. Hadis, tefsir ve edebiyyatda 
cok meshurdur. 743 [m. 1343] de vefat etdi. 118. 

127 — IBNI CUREYC-I MEKKI: Abdulmelik, hadis alimidir. 
Islamda ilk kitab yazandir. 150 [m. 767] de vefat etdi. 

128 — IBNI HACER-I MEKKI: Ahmed bin Muhammed Siha- 
biiddm Heytemi, Mekke-i miikerreme alimi idi. 899 [m. 1494] da 
tevelliid, 974 [m. 1566] de vefat etdi. Safi'i mezhebinde derin alim 
idi. Yalmz fikh iizerinde yetmis kitab yazmisdir. Dort cild (Minhac 
§erhi), Safi'i mezhebinin en kiymetli kitabidir. Eshab-i kiram icin 
yazdigi (Tathir-iil cenan vellisan) ve (Savaik-i muhrika) kitablan 
birer saheserdir. (Hayratiilhisan S menakibil-imam-i Ebi Hanife- 
tinnu'man) kitabi, imam-i a'zamm iistunlugunii gosteren cok kiy- 
metli bir vesikadir. Biiyiik giinahlan bildiren (Zevacir) kitabi ile 
imam-i Nevevmin, Safi'i fikhindaki (Minhac) kitabma yapdigi 
(Tuhfet-iil-muhtac) ismindeki serhi pek kiymetlidir. Fetva kitabla- 
n ve daha nice eserleri vardir "rahime-hullahii teala". 12, 20, 25, 
59, 75, 76, 77, 204, 259, 269, 354, 382, 405. 

129 — IBM HALDUN: Biiyiik tarihcidir. Dedesi Haldun 
Hadremutludur. Kendi adi Abdurrahman bin Muhammed Had- 
remidir. Dedeleri Enduliisde yerlesmisdi. 732 [m. 1332] de Tunus- 
da tevelliid etdi. 755 de Fas sultam Ebti inamn baskatibi oldu. Co- 
cuklarmi Cezaire gonderip, kendisi 764 de Girnataya gitdi. Sultan 
ibni Ahmer husiisi gemi gondererek coluk cocugu Cezairden Gir- 

-348- 



nataya getirildi. Bircok yerlerde, sultanlara katiblik, vezirlik edip, 
780 de ders vermege basladi. 784 de Iskenderiyeye, sonra Kahire- 
ye gidip, Cami'ulezherde ders verdi. Misrda maliki kadisi oldu. 
Samda Timtir Handan cok saygi ve yardim gordii. 789 da hac etdi. 
808 [m. 1406] de vefat etdi "rahime-hullahu teala". Yedi biiyiik 
cild tarfhinden baska, eserleri ve si'rleri de vardir. Tarihi, tiirkceye 
ve Avrupa dillerine terceme edilmis ve basilmisdir. 20. 

130 — IBNI HAZM: All bin Ahmed bin Sa'id bin Hazm, En- 
dulusiin biiyiik alimlerinden idi. Devletin veziri idi. Ceddi, Ebu 
Siifyamn oglu Yezidin azadhsi idi. 384 [m. 994] de Kurtubada te- 
velliid, 456 [m. 1064] de vefat etdi. Kelam, fikh alimi, tabib, sair ve 
felesof idi. Her fende cok kitabi vardir. (Kitabiil imameti velhilafe 
S siyerilhulefa) kitabi kiymetlidir. Ne yazik ki, felsefeye dalarak, 
ayet-i kerime ve hadis-i seriflere, kendi aklma gore ma'na vermis, 
Ehl-i siinnetden aynlmis, sapitmisdir. Selef-i salihinin, kemalini 
kavnyamamis, din biiyiiklerine saygisizlik gostermisdir. Bu sebeb- 
le, memleketinden siiriilerek, colde vefat etmisdir. 15. 

131 — IBNI HUMAM: Kemaleddm Muhammed bin Abdulva- 
hid Sivasi, hanefi fikh alimlerindendir. (Tahrir-iil-iisul) kitabi ve 
(Fethulkadir) ismindeki (Hidaye) serhi meshurdur. BirkaQ cild 
olup, Hindistanda, Misrda, istanbulda basilmisdir. 790 [m. 1388] da 
tevellud, 861 [m. 1457] de vefat etdi. 90, 317, 406. 

132 — IBM HiLLIKAN: Semseddin Ahmed bin Muhammed 
bin Ibrahim, irbilde, 608 de tevellud etdi. Bermek ogullarmdandir. 
Biiyiik alim ve meshur tarihcidir. Halebde, Misrda ders verdi. 651 
de Samda Kadil-kudat [temyiz reisi] oldu. 660 da Misra gitdi. 676 
da tekrar Samda Kadil-kudat oldu. 681 [m. 1282] de Samda vefat 
etdi. (Vefiyyatiil-a'yan) tarih kitabi cok krymetli olup, serhleri, ila- 
veleri ve cesidli dillere tercemeleri yapilmisdir. Safi'i idi "rahime- 
hullahti teala". 20. 

133 — IBNI MELEK: Abdiillatif bin Abdiil'aziz Hanefi fikh 
alimidir. Izmir Tirede ders verirdi. ibnissa'atinin (Mecma'ulbah- 
reyn) kitabim ve Nesefinin (Menar) kitabmi ve (Vikaye)yi ve (Me- 
sarikul-envar)i serh etmisdir. 801 [m. 1399] de Anadoluda Tirede 
vefat etdi "rahime-hullahu teala". 46. 

134 — IBM MUNZIR: Ebu Bekr Muhammed bin Ibrahim, ba- 
basi gibi Nisapur alimlerindendir. Safi'i mezhebinde idi. Ucytizonse- 
kiz 318 [m. 930] yihnda Mekke-i miikerremede vefat etdi. Cok ki- 
tab yazdi "rahime-hullahu teala". 118. 

135 — IBM NUCEYM: Zeynel'abidin bin Ibrahim, hanefi 

-349- 



fikh alimlerindendir. 926 da tevelliid, 970 [m. 1562] de vefat etdi. 
Fikhda (Esbah) kitabi cok kiymetlidir. Cesidli serhleri vardir. 
(Bahrurraik fi serh-i Kenz-iddekaik), (Zeyniyye) risaleleri ve fet- 
valan meshurdur. Cesidli serhleri vardir. 

Omer bin Ibrahim ibni Nuceym, Zeynel'abidin ibni Niiceymin 
kardesi ve talebesidir. 1005 de vefat etdi. Misrda biiyiik kardesinin 
yamndadir "rahime-hullahii teala". (Nehriilfaik fi $erh-i Kenz-id- 
dekaik) kitabi cok kiymetlidir. 53. 

136 — IBNI SA'D: Muhammed bin Sa'd, Basralidir. Vakidinin 
katibi idi. 230 [m. 845] da vefat etdi. (Tabakat-us-Sahabe) kitabi 
onbes cilddir. Sonra bunu kisaltmisdir. 20. 

137 — IBNI SEMMAK: Ebul'Abbas Muhammed bin Subh, 
nasihat ve va'zlan ile meshurdur. Haruniirresid, kendisini cok sa- 
yardi. 183 [m. 799] de Kufede vefat etdi. 31. 

138 — IBM ZIYAD: Ubeydullah bin Ziyad bin Ebu Siifyan 
bin Harbdir. Hazret-i Mu'aviye, 53 yilinda Ziyad bin Ebu Siifyan 
vefat edince, bunun oglu Ubeydullahi Horasan valisi yapdi. Ubey- 
diillah o zeman yirmibes yasmda idi. 54 senesinde bunu kumandan 
yapdi. Ceyhun nehrini develerle gecip Buharayi aldi. 55 de, Basra 
valisi oldu. 58 de Hariciler Basrada isyan edince, bunlan perisan 
etdi. Yezid zemamnda, Kufe valisi oldu. Kerbela vak'asma sebeb 
oldu. Yezidin vefatinda Irakda halife olmak istedi. Halk kabul et- 
medi. Sama kacdi. Mervan, Abdullah bin Ziibeyre bfat etmek is- 
tiyordu. Mervamn zihnini celdi. Mervamn ve oglu Abdiilmelikin 
zemanlarmda Samda kumandan idi. Kufedeki isyam basdirdi. 67 
de asiler Kufede tekrar toplamp (Muhtar) bunlara reis olup, Ibra- 
him ibni Ustiir kumandasmda ordu kurup, Samhlari maglub etdi 
ve Ibni Ziyadi oldiirdii. Abdullah bin Ziibeyr, kardesi Mus'ab bin 
Ziibeyri Basra valisi yapdi. Basrahlar, Kufelilerle harb edip, galib 
geldi. 67 deki bu savasda, Muhtar oldiiriildu. 63, 139, 140, 346, 354, 
400, 401. 

139 — IBRAHIM HALID: Ibrahim bin Halid icin, Ebu Sevr 
maddesine miiraceat buyurula. 88. 

140 — IKRIME: Ebu Cehlin ogludur. Once, islamin biiyuk 
dtismam idi. Mekkenin feth giinii, oldtiriilmesi emr buyurulan alti 
kisiden biri idi. O gun Mekkeden kacip, gemiye bindi. Yolda sid- 
detli firtina oldu. Batmak iizere iken, kurtulursa, Resulullahm 
ayaklarma kapanmagi adadi. Firtma durdu. Yemene cikmca miis- 
liman oldu. Daha once iman etmis olan amcasimn kizi zevcesi ile 
Medmeye geldi. Afv buyuruldu. islama cok hizmet etdi. Hazret-i 

-350- 



Ebu Bekr zemanmda, miirtedlerle savasda, son gayreti ile cahsdi. 
Kumandan olarak Umman ve Yemene gonderildi. Sam fethinde 
de bulundu. Yermiik gazasmda cok kahramanlik gosterdi ve sehid 
oldu "radiyallahii teala anh". 95, 355. 

141 — IMAM-I RABBANI: Adi Ahmeddir. Hindistanda yeti- 
sen en biiyiik islam alimidir. Alimlerin iistiinii, vasillann reisi, ha- 
rikalarm, kerametlerin mazhari, sonsuz derecelerin cami'i, hakikat 
ehlinin onciisii idi. Hazret-i Omerin yirmisekizinci torunudur. Hic- 
retin 971. ci ve miladm 1563. cii senesi asure giinii, Serhend sehrin- 
de tevelliid etdi. Yiiksek derecesinin en biiyiik sahidi (Mektubat) 
kitabidir. Muhammed Ma'sumun talebesinden Muhammed Bakir 
Lahori, (Mektubat)i farisi olarak kisaltip, (Kenz-iil-hidayat) ismini 
vermisdir. Yiizyirmi sahife olup, 1376 [m. 1957] de Lahorda basil- 
misdir. Mektubatm birinci cildinin tiirkce tercemesi, (Mektubat 
Tercemesi) ismi ile 1402 [m. 1982] de istanbulda basilmisdir. Mii- 
ceddidiyye, Kadiriyye, Siihreverdiyye, Kiibreviyye ve Cestiyye bii- 
yiiklerinin biitiin kemalatma mazhar idi. Bedreddin-i Serhendinin 
farisi (Hadaratiilkuds) kitabinda ve Muhammed Hasim-i Kisminin 
farisi (Berekat) kitabinda ve Mektubatm arabi tercemesi olan 
(Diireriil-Meknunat) kitabmm hasiyesinde ve arabi (Hadaik-ul- 
verdiyye)de kerametleri, hal tercemeleri genis yazilidir. (Mektu- 
bat)in farisisinin temami ve (Berekat) kitabi, 1977 de istanbulda 
basdmlmisdir. Urvetiilviiska Muhammed Ma'sum-i Farukinin to- 
runu olan, Giilam Muhammed Ma'sumun talebesi, hace Muham- 
med Fadlullah "kaddesallahii teala esrarehiim-iiraziz" yazmis ol- 
dugu (Umdetiil-makamat) kitabinda, imam-i Rabbaninin ve iis- 
tadlannm ve talebesinin hayatlanm uzun bildirmekdedir. Bu ki- 
tab, farisidir. Hindistanda basilmisdir. Muhammed Fadlullah 1238 
[m. 1823] de Kandiharda vefat etdi. Hace zade Ahmed Hilmi 
Efendinin, istanbulda 1318 de basilan tiirkce (Hadika-tiil-Evliya) 
kitabi da imam-i Rabbaninin ve iistadlarmm hayatim ve keramet- 
lerini bildirmekdedir. (Mektubat)m farisi ash ve arabi tercemesi 
kisaltilarak (Miintehabat) ismi ile, istanbulda ayn ayri basdmlmis- 
dir. imam-i Rabbani hicretin binotuzdort [1034] ve miladm [1624]. 
cii senesi safer aymm yirmi dokuzuncu sah giinii vefat eyledi. Ser- 
hendde, aile kabristamndadir "kaddesallahii teala sirrehul'aziz". 
21, 22, 32, 47, 48, 54, 55, 68, 72, 78, 82, 104, (141), 199, 220, 222, 225, 
234, 235, 243, 263, 269, 411. 

142 — IMRAN BIN HASIN: Eshab-i kiramdandir. Hayberin 
fethi senesi [yedinci yilda, Hudeybiyeden sonra feth edilmisdir] 
imana geldi. Ondan sonraki gazalarda bulundu. Hazret-i Omer, 

-351- 



fikh ogretmek icin Basraya gonderdi. Abdullah bin Amir tarafm- 
dan Basra kadisi yapildi. 52 de Basrada vefat etdi "radiyallahii te- 
ala anh". 106, 193. 

143 — IZZEDDIN ALI: All bin Muhammed ibni Esfr Cizri, ta- 
rih kitablan ile meshur olmus bir alimdir. 555 de, Cezire-i ibni 
Omerde tevelliid, 630 [m. 1232] de Musulda vefat etdi. (Kamil) 
admdaki tarih kitabi, Adem aleyhisselamdan, 628 yilma kadar olan 
olaylan anlatmakdadir. Bu kitab miladm 1866 yilmda Hollandada 
(Laiden) sehrinde oniki biiyiik cild olarak basildi. Sonra, Misrda 
basildi. Eshab-i kiramdan yedibinbesyiiz sahabmin hayatim anla- 
tan (Usiid-iil gabe) kitabi, tarih kitablannm saheseridir. Bes cild 
olup, Misrda Vehbiyye matbaasmda, 1280 de basilmisdir. Kuds 
alimlerinden Bedreddin Muhammed bin Yahya ve Muhammed 
bin Muhammed Kasgari [709] bu kitabi ayn ayri kisaltmislardir. 
Sem'aninin (Kitabiil-ensab) eserini kisaltarak ve diizelterek hazir- 
ladigi, iic cild bir eseri daha vardir. Her uc eser de tiirkceye cevril- 
memisdir. 20, 250. 

144 — KADI EBULHASEN: Ah bin Nu'man Magribi, 329 da 
Magribde tevelliid, 374 [m. 985] de vefat etdi. Misrda, Fatimiler ze- 
mamnda, dokuz sene Kadilkudat oldu. Alim idi. 85. 

145 — KADI IYAD: Ebulfadl iyad bin Mfisa, hadis alimi idi. 
476 da Septede tevelliid, 544 [m. 1150] de Merakisde vefat etdi. 
Endiiliisde tahsil etdi. Septede, Girnatada kadi oldu. Cok kitab 
yazmisdir. (Me$arikul-envar) ve (Sifa) kitablan meshurdur "rahi- 
me-hullahii teala". 75. 

146 — KADI SUREYH: Ebu Umeyye bin Hars, Tabi'min bu- 
yiiklerindendir. Hazret-i Omer zemamnda Kufe kadisi idi. Haz- 
ret-i Ali halife iken, bunun huzurunda, bir zimmi ile mtirafea 
olunmusdu. Cok adil idi. Fikh alimi idi. 87 [m. 706] da 120 yasm- 
da vefat etdi "rahime-hullahu teala". 47, 169, 234. 

147 — KADIZADE AHMED EFENDI: Ahmed Emin bin 
Abdullah, 1133 de tevelliid, 1197 [m. 1783] de vefat etdi. Kadi idi. 
(Tarikat-i Muhammediyye) kitabim ve (Birgivi vasiyyetnamesi)ni 

serh etmisdir. (Feraid-iil-fevaid) admdaki amentii serhi pek faide- 
lidir. Cok baskisi vardir. 90, 94. 

148 — KARAMANI KEMALEDDIN: isma'il Kemaleddin, 
miiderris idi. Kemal-i Rumi ve Kara Kemal denir. 920 [m. 1514] 
de vefat etdi. (Akaid-i NesefT) serhine ve (Mevakif) serhine ve 
(Vikaye) kitabma ve (Beydavi tefsiri)ne ve (Ke$$af)a hasiyeleri 

-352- 



[aciklamalan] vardir "rahime-hullahii teala". 67. 

149 — KASTALANI: Sihabiiddm Ahmed bin Muhammed, 
Misr alimlerinin biiyiiklerindendir. Resulullahin hayatim anlatan 
(Mevahib-i lediinniyye) kitabim, cami'ul-ezher miiderrislerinden 
allame Muhammed Zerkani Maliki serh etmis, sekiz cild olarak, 
1329 da Misrda ve 1393 de Beyrutda tab' edilmisdir. Sa'ir Baki 
efendi tiirkceye cevirmisdir. Iki cild iizere basilmisdir. Yustif-i 
Nebhani tarafmdan kisaltilarak, 1312 senesinde harekeli olarak 
Lubnanda basilmrs, 1401 [m. 1981] de Istanbulda ofset baskisi ya- 
pilmisdir. Cok istifadelidir. 851 [m. 1448] de tevellud, 923 [m. 1517] 
de vefat etdi "rahime-hullahii teala". 63, 103, 128. 

150 — KINANE BIN BE$IR: Resulullahin iicuncu halifesi o- 
lan hazret-i Osman bin Affani Kur'an-i kerim okurken sehid eden 
Misr cingenesidir. Fir'avna tapman ahmaklarm soyundandir. 121. 

151 — KONSTAN: ikinci Konstan, ikinci Herakliusun oglu- 
dur. Hicretin yirminci yihnda, oniki yasmda kral oldu. Hazret-i 
Mu'aviyenin ordularma hep maglub oldugundan, istanbuldan ay- 
nhp Sicilyeye gitdi. 47 [m. 668] de burada vefat etdi. 14. 

152 — KURTUBI: Ebu Abdullah Muhammed bin Ahmed 
Semseddin Ensari olup, ibni Ebu Bekr Ferecdir. Enduliisiin en bii- 
yiik alimlerindendir. 671 [m. 1272] de vefat etdi. Maliki idi. (Es- 
ma'iilhiisna) serhi, (i'lam-i din-i Nasara) ve (Tezkire fi ahval-i ahi- 

ra) ve baska kitablan vardir. 58, 199, 251, 406. 

153 — MALIK BIN ENES: bin Malik bin Ebi Amir Esbahi, 
Ehl-i siinnetin amelde, ibadetde aynldigi dort mezhebden biri olan 
Maliki mezhebinin imamidir. 90 [m. 709] da Medinede tevellud et- 
digi Ibni Abidinin mukaddemesinde yazihdir. Tabi'inden oldugu 
siibhelidir. Fikhda, hadisde ve tefsirde cok derin bilgisi vardir. Ho- 
calari da, kendisinden istifadeye gelirdi. Bir hadis-i serifi okuyaca- 
gi zeman, yeniden abdest ahr. Diz cokerdi. Medinede hie hayvana 
binmedi. Yaya yiirudii. Cok saygih idi. 147 de istenilen haksiz bir 
fetvayi vermedigi icin 70 kirbac (cop) vuruldu. Yine vermedi. 179 
[m. 795] yihnda Medinede vefat etdi "rahime-hullahii teala". (Mu- 
vatta) admdaki hadis kitabi, ilk hadis kitabidir. Cok alimler, bunu 
serh etmisdir. Afrikamn kuzeyindeki mtislimanlarm cogu maliki 
mezhebindedir. Maliki mezhebinde en meshur fikh kitabi, (Ettef- 
ri') ve (El-ihkam) kitablandir. 25, 42, 43, 75, 76, 126, 142, 204, 330, 
388, 399, 406, 407. 

154 — MALIK BIN NUVEYRE: BeniTemfm kabilesinin reisi 

- 353 - Eshab-i Kiram - F:23 



idi. Kabilesi ile miisliman olmusdu. Resulullah, bunu kabilesinden 
zekatim toplayip Medineye getirmege me'mur etmisdi. (Medari- 
cunniibiivve) 690. ci sahifede diyor ki, Malik, Resulullahm vefatim 
haber almca, zekatlan gondermedi ve sahiblerine dagitdi. Halid ib- 
ni Velid ile konusurken, Resulullah icin (Sizin efendiniz yalniz 
kendi soyledigini samyor) ve (Isitdim ki, efendiniz boyle soyledi...) 
dedi. Bu soz Halide cok agir geldi. Eshab-i kiramdan Dirar bin Ma- 
lik-il-Ezver-i Esediye emr eyledi. Dirar bunu katl eyledi. Dirar, Re- 
sulullahm elcisi idi. Yermiik, Sam ve Yemame gazalarinda cok 
kahramanhk gosterdi ve sehid oldu. Malik bin Niiveyrenin kardesi 
sair idi. Kardesi icin mersiye okudu. Halife Ebu Bekr "radiyallahii 
anh" Halidin ozriinii kabul buyurdu. 114, 116. 

155 — MEHDI: Fatima-tiiz-zehra soyundan, kiyamete yakm 
gelecek bir zatdir. Adi Muhammed, babasi Abdullah olacakdir. 
Alim ve Veil olacak, yer yiizlinun halifesi olacakdir. Isa "aleyhisse- 
lam" gokden Sama inince, hazret-i Mehdi ile bulusacakdir. Mehdi, 
miictehid olup, baska mezhebleri kaldiracak, biitiin diinyada, bu- 
nun mezhebi kullamlacakdir. Cok adil olacak, hicbir mahluk ara- 
smda diismanhk kalmiyacakdir. Eshab-i Kehf uyamp, magaradan 
cikacak, Mehdiye hizmet edecekdir. Hadis-i serifler, bunlan ve da- 
ha baska, cok alametlerini haber vermekdedir. ibni Hacer-i Mekki 
(Kavl-iil-muhtasar ti alamat-il-Mehdiyyil muntazir) kitabmda uzun 
anlatmakdadir "rahime-hullahii teala". 59, 74, 142. 

156 — MENAVI [veya Miinavi]: Abdurrauf bin Ah, hadis ve 
fikh alimidir. Safi'i idi. 924 de Misrda tevellud, 1031 [m. 1622] de 
vefat etdi "rahime-hullahii teala". Tefsir, hadis, fikh, tesavvuf, ta- 
rih ve ahlak ve tib tizerinde yiize yakin serhleri ve te'lifleri vardir. 
(Kiinuz-iid-dekaik) kitabmda onbin hadis-i serif vardir. 1281 de Is- 
tanbulda basilmisdir. 120, 128, 248, 249, 252, 254, 255, 256, 257. 

157 — MERVAN BIN HAKEM: bin Ebil'As bin Umeyye, 
dordiincii Emevi halifesidir. Hicretin ikinci yilmda tevellud etdi. 
Hazret-i Osmamn amcasi ogludur. Babasi Taife siiruldugii icin, 
Taifde biiyiidu. Hazret-i Osman, bunu Taifden Medineye getirip, 
kendisine katib yapdi. Hazret-i Osmamn sehadetinde Misrdan ge- 
len cingene ordusu ile seraym bagcesinde dogiisiirken boynundan 
yaralandi. Boynu igri kaldi. Hazret-i Mu'aviye zemamnda Medfne 
ve Hicaz valisi oldu. 49 da azl edildi. Abdullah bin Ziibeyrin hah- 
feligini kabul edecekdi. Fekat, ibni Ziyadm sozlerine aldanarak, 
64 de hak iizerine halife olan Abdiillaha isyan etdi. Samda kendi 
halife oldu. 65 [m. 684] de 63 yasmda iken zevcesi tarafmdan 
uyurken oldiiriildu. Ba'zi kitablar, ta'un hastahgmdan oldugiinii 

-354- 



yazmakdadir. Alim idi. Fakih idi. Cok zeki ve aklli idi. Cok giizel 
Kur'an-i kerim okurdu. Giinahlardan cok sakimrdi. Babasi Ha- 
kem bin As, Mekkenin fethi giinii imana geldi ise de miinafik idi. 
Cemel vak'asinda Mervanm atdigi bir ok hazret-i Talhayi sehid et- 
di. Halbuki her ikisi de, hazret-i Aisenin askeri idi. Bu muharebe- 
de cok yaralandi. Hazret-i Ah, bunu afv edip Medineye gonderdi. 
Miihrii iizerinde (Allaha siginirim, ona gtiveniyorum) yazih idi. Si- 
yasi hayati, kansik ve karanhk ise de, Abbasi tarihcileri, halifelere 
yaranmak icin, hatalanni sisirmis, hatta bunu kottilemek icin, ha- 
dis bile uydurmuslardir. Diisman tarafmdan yazilan kitablar elbet 
boyle olur. Hazret-i Osmamn hilafet islerinde kullandigi ve haz- 
ret-i Almin afv etdigi bir zati, mel'un diyecek kadar kotiilediler. 
Osmanh tarihleri, zeman yakinhgi ve smir komsulugu bakimindan 
Abbasi tarihlerinden terceme edilmis, onlarm te'siri altmda kalmis 
oldugundan, eldeki kitablanmizda, yanhs bilgiler vardir. Surasi 
muhakkakdir ki, Abbasiler, Ehl-i beyte karsi diismanhkda, Eme- 
vileri kat kat gecmisdir. 121, 130, 139, 345, 350, 358, 365, 378. 

158 — MESRUK: Mesruk bin Merzuban Kufi, Teba'i Tabi'inin 
biiyiiklerindendir. Yapdigi rivayetleri cok mu'teberdir. ikiyiizkirk- 
da vefat etdi. ibni Hacer-i Askalani, (Tehzib-iit-tehzib) kitabinin 
onuncu cildinde, kendisini anlatmakdadir. 31, 204. 

159 — MEYMUN BIN MUHAMMED NESEFI: Hanefi alim- 
lerindendir. 508 [m. 1114] de vefat etdi. Kelam alimidir. (Temhid) 
kitabi meshurdur. Baska eserleri de vardir. 118, 363. 

160 — MIKDAD: Mikdad bin Amr bin Sa'lebe Kendi, Mik- 
dad bin Esved ismi ile meshurdur. Eshab-i kiramm biiyiiklerin- 
dendir. Once imana gelenlerden ve Habese hicret edenlerdendir. 
Medineye hicret edemeyip, islamim sakhyarak Mekkede kalmis- 
di. Ikrime kumandasmda, miislimanlara karsi gonderilen Kureys 
ordusunda iken, harb baslayinca islam tarafma gecmisdi. Bedrde 
ve biitiin gazalarda bulundu. Misrm fethinde bulundu. Otuztic 
[33] de, Hazret-i Osman zemamnda Medinede, 70 yasmda vefat 
etdi. Hadis-i serifle medh edildi "radiyallahii teala anh". 27, 68, 
105,113,241.' 

161 — MU'AVIYE: Ebu Sufyan bin Harb bin Umeyye bin 
Abd-i Sems bin Abd-i Menaf ogludur. Anasi Hinddir. Eshab-i ki- 
ramm biiyiiklerindendir. Babasi, anasi ve kardesi Yezid ile birlik- 
de, Mekkenin fethinde imana geldi. Kendisi daha once imana gel- 
di ise de, babasimn korkusundan belli etmemisdi. Huneyn gaza- 
smda baba ogul, Resulullah oniinde kahramanca carpisdilar. Re- 

-355- 



sulullahm katibligini yapmakla da sereflendi. Hazret-i Ebu Bekrin 
Sama gonderdigi orduda, kardesi Yezid ile birlikde bulundu. Ye- 
zid, Sam valisi yapildi. Yezid ondokuzuncu yilda vefat edince, haz- 
ret-i Omer, Mu'aviyeyi Sam valisi yapdi. Hazret-i Osman, biitiin 
Suriyeyi bunun emrine verdi. Samda, yirmi sene alti ay vali idi. 41 
de Kufede halife oldu. Samda yirmi sene de hahfelik yapdi. Altmis 
60 [m. 680] tarihinde, yetmisdokuz yasmda Samda vefat etdi. Cok 
aklh, zeki, giizel konusur, cok sabrli, halim ve cok comerd bir zat 
idi. Din-i islamin yayilmasma ve yukselmesine cok hizmet etdi. 
Cok memleketler aldi. islam alimleri kendisinden bircok hadis-i 
serif almis, kitablanna yazmrsdir. Bu da, buyiiklugunii ve alimle- 
rin, din imamlarmm kendisine inane ve i'timadim gostermekdedir. 
Abdullah ibni Abbas ve Ebiidderda ve bircok Sahabe ve Tabi'in 
kendisinden hadis dinlemis ve bunlari din imamlarma bildirmisler- 
dir. Olecegi zeman, Fahr-i alemin "sallallahii aleyhi ve sellem" 
kendisine hediyye etdigi bir gomlege sarihp, hazmesinde saklamis 
oldugu, Resulullahm sac ve tirnak kesintilerinin de gozlerine ve 
agzma konularak defn edilmesini vasiyyet etmisdi. Hazret-i Ah ile 
birbirlerine bed diia etdiklerini, (Kisas-i enbiya) yaziyor ise de bu- 
rnt, bid'at ehlinin uydurmus oldugu, kiymetli kitablarda yazihdir. 

SAMDAKI EMEVI HALIFELERI 

Sira 

No: Ismi ve Babasi Tevelliid Ciilusu Vefati 

1 Mu'aviye bin Ebi Silfyan bin Harb 
[Hicretden once] 

2 Yezid bin Mu'aviye 

3 Mu'aviye bin Yezid 

4 Mervan bin Hakem bin Ebil'as 

5 Abdiilmelik bin Mervan 

6 Velid bin Abdiilmelik 

7 Suleyman bin Abdiilmelik 

8 Omer bin Abdul'aziz bin Mervan 

9 Yezid bin Abdiilmelik 

10 Hisam bin Abdiilmelik 

11 Velid bin Yezid 

12 Yezid bin Velid 

13 Ibrahim bin Velid 

14 Mervan bin Muhammed bin Mervan bin 
Hakem 

(Medariciinniibuvve), 661. ci sahifede diyor ki, imam-i Ahme- 
din (Miisned) kitabmdan, imam-i Siiyutmin cikardigi hadis-i serif- 
de, Irbad bin Sariye diyor ki, Resulullahm yamnda idim. Buyurdu 
ki: (Ya Rabbi, Mu'aviyeye yazi ve kitab ogret ve onu azabindan 

-356- 



19 


41 [m. 662] 


60 


26 


60 [m. 680] 


64 


44 


64[m. 683] 


65 


2 


65 [m. 683] 


65 


26 


65 [m. 684] 


86 


46 


86 [m. 705] 


96 


60 


96 [m. 715] 


99 


61 


99[m. 717] 


101 


71 


101 [m. 720] 


105 


71 


105 [m. 724] 


124 


90 


124[m. 741] 


126 


91 


126 [m. 744] 


126 




126 [m. 744] 


127 


72 


127 [m. 745] 


132 



koru!) imam-i All "radiyallahii anh" buyurdu ki, (Mu'aviyenin ha- 
life olmasim istemiyorsunuz. Fekat o olmasaydi, cok kelleler be- 
denlerinden aynhrdi). Emevi halifelerinin birincisidir "radiyallahii 
teala anh". 

ENDULUSDEKI EMEVI SULTANLARI 



Sira 










No: 


ismi ve Babasi Tevelliid 


Ciilusu 


Vefati 


1 


Abdurrahman bin Mu'aviye Hisam bin 








Abdiilmelik 


110 


138 [m. 756] 


170 


2 


Hisam bin Abdurrahman 


142 


170 [m. 787] 


180 


3 


Hakem bin Hisam 


154 


180 [m. 796] 


239 


4 


Abdurrahman bin Hakem 


176 


206 [m. 821] 


239 


5 


Muhammed bin Abdurrahman 


208 


239 [m. 852] 


273 


6 


Miinzir bin Muhammed 




273 [m. 886] 


295 


7 


Abdullah bin Muhammed 


258 


295 [m. 908] 


300 


8 


Abdurrahman Nasir bin Muhammed 










bin Abdullah 


277 


300 [m. 912] 


350 


9 


Hakem bin Abdurrahman 




350 [m. 961] 


366 


10 


Hisam bin Hakem 


351 


366 [m. 977] 


403 


11 


Muhammed Mehdf bin Hisam bin 
Abdiilcebbar bin Abdurrahman Nasir 




399 [m. 1009] 






Hisam bin Hakem tekrar 




399 [m. 1009] 


403 


12 


Silleyman bin Hakem bin Suleyman 










bin Abdurrahman Nasir 




403 [m. 1013] 


407 


13 


All bin Hamud bin imam-i Hasen 




407 [m. 1017] 


408 


14 


Kasim bin Hamud 




408 [m. 1018] 


412 


15 


Yahya bin All 




412 [m. 1021] 


413 


16 


Abdurrahman bin Hisam bin 










Abdiilcebbar 




413 [m. 1022] 


413 


17 


Muhammed bin Abdurrahman bin 










Abdullah bin Abdurrahman Nasir 




413 [m. 1022] 


414 


18 


Hisam bin Abdiilmelik bin Abdurrahman 








Nasir 




418 [m. 1027] 


422 



479 [m. 1087] de Merakisdeki (Murabitfn) veya (Miilessimfn) 
denilen devlet Endiiliisii isgal etdi. Avrupahlar bu devlete (Almo- 
ravides) diyorlar. 541 den 668 [m. 1269] senesine kadar (Muvahhi- 
din) devletinin eline gecdi. Sonra (Beni Ahmer) devletinin merke- 
zi olan (Girnata), 898 [m. 1492] de gayb edilmekle, Endiiliisdeki is- 
lam hakimiyeti nihayet buldu. 10, 11, 12, 14, 15, 17, 19, 20, 21, 23, 
25, 27, 30, 31, 37, 42, 47, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 75, 76, 
77, 88, 105, 106, 122, 136, 137, 138, 139, 168, 169, 175, 176, 181, 187, 
189, 194, 197, 209, 211, 234, 241, 244, 245, 246, 251, (259), 269, 270, 
279, 303, 311, 312, 325, 341, 344, 345, 350, 353, 354, 358, 360, 378, 
381, 387, 396, 397, 399, 402, 405, 408. 



357 



162 — MU'AVIYE "ikinci": Hazret-i Mu'aviyenin torunu ve 
Yezfdin ogludur. Emevf halifelerinin uciincusiidiir. Dmi, kana'ati, 
takvasi, insafi cok idi. 42 de tevelliid, 64 de vefat etdi. 64 de baba- 
si vefat edince, halife oldu ise de, kirkmci giinii minbere cikarak, 
(Halife olmakdan acizim. Size Omer gibi bir halife aradim. Bula- 
madim. Siz begendiginizi halife yapmiz) diyerek hilafeti birakdi. 
Ibadetle mesgul oldu. Kirk gun sonra vefat etdi "rahime-hullahii 
teala". Yerine Mervan gecdi. 37. 

163 — MUGIRE-TEBNI SU'BE: Eshab-i kiramdandir. Ara- 
bistanm meshur dahilerinden biridir. Yemame ve Sam gazalarmda 
bulundu. Yermiik muharebesinde bir gozii yaralandi. Kadsiye, Ni- 
havend ve Hemedan zaferlerinde bulundu. Hazret-i Mu'aviye, 
Amr bin Asi Misra ve oglu Abdullah bin Amri Kufeye vali yapm- 
ca, Mugire halifeye, (Bir arslanm iki cenesi arasma nasil giriyor- 
sun?) dedi. Bu soz iizerine Abdiillahi azl edip yerine Mugireyi Ku- 
fe valisi yapdi. Vali iken, ellinci yilda vefat etdi "radiyallahii teala 
anh". 62, 114, 172, 189, 251, 382. 

164 — MUHAMMED BAKIR: imam-i Huseynin torunu, 
imam-i Zeynel'abidin Almin ogludur. Oniki imamm besincisidir. 
imam-i Ca'fer Sadikm babasidir. Elli yedide, Medmede tevelliid, 
113 [m. 732] de vefat etdi. Medmede, Bakfdedir. ilmi, irfam, tak- 
vasi pekcok idi. 67, 110, 137, 212, 318. 

165 — MUHAMMED BIN AHMED KEMALEDDIN: Tas- 
koprii zade Muhammed bin Ahmed 959 da tevelliid ve 1030 [m. 
1621] da vefat etdi. Asik pasa cami'i avhsmda, babasi yanmdadir. 
Babasinm (Miftah-iisse'ade) kitabim tiirkceye terceme ederek 
(Mevdu'at-iil-ulum) adini vermisdir. 105. 

166 — MUHAMMED BIN CERIR: Taberi ismiyle meshur 
olan tarihcidir. Adi Muhammed ibni Cerirdir. Tefsir, hadis, fikh ve 
tarih bilgisi pek fazla idi. 224 [m. 839] de Iranin simalindeki Tabe- 
ristamn Amiil sehrinde tevelliid, 310 [m. 923] da Bagdadda vefat 
etdi "rahime-hullahii teala". Biiyiik tefsiri ve biiyiik tarihi meshur- 
dur ve cok kiymetlidir. Elde bulunan Taberi tarihi, bu krymetli ki- 
tabin bir si'i tarafmdan yapilan muhtasandir. 114. 

167 — MUHAMMED BIN EBI BEKR SIDDIK: Hazret-i Ebu 
Bekrin ogludur. Annesi Esma idi. Cemel ve Siffinde imam-i Ali ta- 
rafinda idi. Hazret-i All zemamnda Misr valisi oldu. 38 yilmda, Amr 
ibni As ile harb ederken, 28 yasmda, Misrda sehid oldu. Hazret-i Ai- 
se "radiyallahii teala anha" haber almca cok iiziildii ve (O benim 
kardesim ve ahiret oglum idi) buyurdu. 121, 208, 303, 311. 

-358- 



168 — MUHAMMED BIN EBI SERIF KUDSI: Muhammed 
bin Muhammed bin Ebi Bekr, Safi'i alimlerindendir. 822 de tevel- 
liid, 905 [m. 1499] de vefat etdi. Cok kitablan vardir "rahime-hul- 
lahti teala". 90. 

169 — MUHAMMED BIN HANEFIYYE: Hazret-i Alinin 
ogludur. Annesi Havledir. Hicretin yirmi birinde tevelliid, 71. ci 
yilda Medmede vefat etdi. Tabi'min biiytiklerindendir. Fikh alimi, 
vera' ve takva sahibi idi. Babasmm cok sevgisini kazanmisdi. Ce- 
mel vak'asma kansmak istemedi ise de (Babanm bulundugu tara- 
fin hakh oldugunda siibhen mi var?) sozii iizerine babasi yamnda 
harb etdi. Abdullah ibni Abbas ile birlikde, ibni Ziibeyre bi'at et- 
medi. 22, 79, 125, 171, 204, 223, 345. 

170 — MUHAMMED BIN MAHMUD BABERTI: Ekme- 
liiddin-i Misri, Erzurum civannda Bayburdda 712 de tevelliid, 786 
[m. 1384] da vefat etdi "rahime-hullahu teala". (Fikh-i ekber)i, Ne- 
sefinin (Menar)im, (Me$arikulenvar)i ve daha nice kitablan serh 
etmisdir. Hidayeye (inaye) adinda serh yazmisdir. Cesidli kitablar 
da yazmisdir. 125. 

171 — MUHAMMED BIN YUSUF SINNUSI: Imam-i Hasen 
soyundandir. Serifdir. 895 [m. 1490] de vefat eyledi. Kelam ve 
aka'id iizerinde cesidli kitablan vardir. 

Cezairde Sazilmin bir kolu olan (Sinnusi)yi kuran Muhammed 
bin Ali Sinnusi baska olup, 1206 da Cezairde tevelliid ve 1276 da 
Bingazi coliinde vefat etmisdir. 89. 

172 — MUHAMMED CEVAD: Muhammed Takf, on iki ima- 
min dokuzuncusudur. imam-i All Rizamn ogludur. 195 de Medine- 
de tevelliid, 220 [m. 835] de Bagdadda vefat etdi "rahime-hullahu 
teala". Halife Me'munun damadi idi. 311. 

173 — MUHAMMED HUSRI: Hanbeli idi. Muhammed Sibli- 
nin talebesi idi. 371 de vefat etdi. 270. 

174 — MUHAMMED PARISA: Muhammed bin Muhammed 
bin Mahmud hafiz Buhari, Behaiiddin-i Buharmin eshabmm bii- 
yiiklerindendir. 756 da tevelliid, 822 [m. 1419] de vefat etdi. 822 de 
hacca gitmek iizere Buharadan cikdi. Bir senede Mekkeye gelip, 
hacci ifa etdi. Hasta oldu. Tavaf-i veda'i giic yapdi. Medineye gel- 
di. Ertesi giin vefat etdi. Bursada seyhiilislam olan Semseddin-i Fe- 
nari, nemazmda bulundu. Hazret-i Abbasin tiirbesi yamna defn 
edildi. Zeyneddm-i Hafi Misrda tas yapdinp getirdi. (Tesavvuf na- 
sil elde edilir?) dediklerinde (islamiyyete uymakla) buyurmusdur. 
Farisi (Risale-i kudsiyye) ve (Tuhfet-iis-salikin) kitablan basilmis- 
dir. 124. 

-359- 



175 — MUHAMMED $EYBANI: Ebu Abdullah Muhammed 
bin Hasen, Hanefi mezhebi imamlarmdan olup, biiyiik miictehid- 
dir. Babasi, Samh oldugu halde Iraka gidip, Vasitda yerlesmis ve 
imam, 135 [m. 752] de orada tevelliid etmisdir. Bagdadda imam-i 
a'zam Ebu Hamfenin derslerine senelerce devam etmis, Ebu Yu- 
stifun derslerinden de istifade etmisdir. Bircok kitab yazmisdir. 
Harun Resid kendisine cok hiirmet ederdi. Halife Horasana gider- 
ken, kendisini de beraber gotiirdu. 189 [m. 805] yilmda, Rey seh- 
rinde vefat etdi "rahime-hullahu teala". Nemazim Halife kildirdi. 
Imam-i Safi'i Bagdada geldiginde, halifenin huzurunda imamla 
sohbet etdi. ilminin ve zekasmin cokluguna hayran kaldi. 45, 53, 
59, 182, 346. 

176 — MUHELLEB: Tabi'min buyiiklerindendir. Basrada idi. 
Akh ve cesareti meshur idi. Haricilerle cok muharebe etdi. Basra- 
yi bunlardan korudu. 79 da Horasan valisi oldu. 83 [m. 702] de ora- 
da vefat etdi "rahime-hullahu teala". Hazret-i Mu'aviye zemanm- 
da, Semerkand fethinde, Sa'id bin Osman ibni Affamn kumanda- 
smdaki orduda cok kahramanhk gostermis, bir gozii yaralanmisdi. 
62. 

177 — MUHYIDDIN-i ARABI: Seyh-i ekber Muhammed 
bin Ah, tesavvuf buyiiklerindendir. 560 senesinde, Endiiliisde te- 
velliid, 638 [m. 1240] de Samda vefat etdi. Zahir ve batin ilmlerin- 
de kamil idi. Fikh ve kelam ilmlerinde miictehid idi. Konyaya ge- 
lip, Sadreddin Konevmin dul bulunan valdesini tezevviic etmis idi. 
Zekasi pekcok, hafizasi harikul'ade idi. Sultanlardan, valilerden, 
beglerden cok saygi goriir, pekcok hediyye gelirdi. Hepsini muh- 
taclara dagitirdi. Cok kitab yazdi. Yazilanm anhyabilmek icin, 
alim olmak lazimdir. (Fiituhat-i mekkiyye) kitabi yirmi cilddir. 
(Fiisus) kitabi cok meshurdur. (Miisamerat)i bes cilddir. Besyiize 
yakm kitab yazmisdir "kaddesallahii teala sirrehiil'aziz". 153, 155, 
214, 215. 

178 — MURAD-i MUNZAVI: Eyyub sultan ile Edirnekapi 
arasinda Nisanci Mustafa pasa caddesindeki (Seyh Murad) tekke- 
sinde ilm nesr ediyor, halki irsad ediyordu. Bu tekkeyi, seyhiil-is- 
lam minkari zade Yahya efendinin damadi Kenginh Mustafa 
efendi, medrese olarak yapdirmrs ve oglu Ebiilhayr efendi 1144 
senesinde seyh-iil-islam olup, 1154 [m. 1741] de vefat ile tekkede 
babasmm yanma defn edilmisdir. Muhammed Murad "kuddise 
sirruh" 1055 de Kabilde tevelliid edip, yiiksek ilmleri ogrendikden 
sonra hacca gitdi. Sonra Hindistana gelerek Miiceddidi Muham- 
med Ma'sum-i Farukmin [1007-1079] "kuddise sirruh" kalbleri ci- 
lahyan sohbet ve tevecciihleri altmda yiikselerek tekrar hacca ve 

-360- 



uc sene sonra Bagdad, Isfehan, Buhara, Belh, Semerkand, Misr, 
Sam ve 1092 de istanbula gelip, hazret-i Halid "radiyallahti anh" 
civarmda bes sene nesr-i ultim ve tenvfr-i kulub eyledi. Sam yolu 
ile dordtincti haccini yapmrs, 1120 de tekrar istanbula gelip, Sultan 
Selfm "rahmetullahi aleyh" civarmda, Bacakh efendi menzilinde 
yerlesmisdir. 1132 [m. 1719] de vefat ederek Ebtilhayr efendi tara- 
fmdan medresesinin dershanesine defn edilmisdir "kaddesallahti 
teala sirrehtil'aziz". Murad-i Mtinzavi "kuddise sirruh" hakkmda- 
ki bilgiyi, (Kadiri hane) ismi ile tamnan hanekah-i Isma'il Rumi 
"kuddise sirruh" mesayih-i kirammdan ve Sultan Abdtilhamid 
han-i sanmin [1258-1336 hicri, Cemberlitasda Sultan Mahmud ttir- 
besinde] meclis-i mesayih reisi, serif Ahmed Muhyiddinin [1327] 
(Istanbul tekayasi) risalesinden aldik. Btiytik zahmet ve fedakar- 
hkla hazirlanmis olan bu risale, Istanbul halkma asrlar boyunca 
feyz ve irfan sacan ytizlerle ahlak ve fazilet yuvasmi ve bunlarda 
parhyan binlerle ilm ve nur kaynaklarim ve bunlarm kalblerini ay- 
dmlatdiklari zemanlan gtizel bir san'atla gostermekde olup, cidden 
kiymetli bir tarih hazmesidir. Murad-i Mtinzavinin "kuddise sir- 
ruh" ilmin ve tarihin kiymetli bir abidesi olan mubarek ttirbesi yi- 
kilmak uzere iken, 1402 [m. 1982] senesinde, askeri htikumet tara- 
fmdan ta'mir ve tezyin edilmisdir. 141. 

179 — MURRE BIN KA'B "radiyallahti anh": Eshab-i kiram- 
dandir. Samda yerlesdi. Elliyedi [57] senesinde vefat etdi. Resulul- 
lahm "sallallahti aleyhi ve sellem" yedinci babasmm ismi de, Mtir- 
re bin Ka'b idi. Bunun bir oglundan (Beni Mahziim), ikincisinden 
(Beni Teym), ticunctistinden (Beni Hasim) kabileleri hasil oldu. 
Restilullah tictincti, Ebu Bekr ikinci, Ebti Cehl birinci kabileden- 
dir. 122. 

180 — MUSA KAZIM: Imam-i Ca'fer Sadikin ogludur. On iki 
imamm yedincisidir. 129 yilmda Medmede tevelltid, 186 [m. 802] 
de Bagdadda vefat etdi. Kazimiyye denilen mahallededir. Ztihd ve 
takvasi, kerem ve comerdligi ile meshurdur. Siyasete hie kansma- 
digi halde, halife Muhammed Mehdi, kendisini Medmeden Bagda- 
da getirip habs etdi. Sonra, halife Harun da habs etdi ve zindanda 
vefat etdi. Kazimiyye mahallesi, Bagdadm on kilometre simal gar- 
bmda, Dicle nehrinden bes kilometre icerdedir. Ttirbesi cok stislti 
olup, yanmda btiytik cami' vardir. Dicle kenarmda, imam-i a'za- 
min ttirbesi vardir. 36, 158, 311, 318, 389. 

181 — MUSEYLEME-TUL-KEZZAB: Vakt-i se'adetde Ye- 
mame tarafmdan Peygamberlik iddi'a eden bir adam olup, once is- 
lama gelmis iken, sonra mtirted olup, cok kimseleri kendine bag- 

-361- 



ladi. Resulullah efendimize bir mektub gonderip, kendilerine inan- 
digmi, fekat kendisinin de Peygamber oldugunu bildirdi. Arabista- 
nm yarisi senin, yarisi benim olsun dedi. O sirada Resulullah vefat 
edince, hazret-i Ebu Bekr, hilafetinin ikinci yilmda, Halid bin Ve- 
lid kumandasmda asker gonderip, siddetli harb oldu. Iki tarafdan, 
yirmibin kisi oldii. Miirtedler maglub ve mahv olup, Miiseyleme, 
Vahsi "radiyallahii anh" tarafmdan oldiiriildii. 117, 312, 323, 387, 
408. ' 

182 — MUSLIM: Ebiilhiiseyn Muslim bin Haccac Kuseyridir. 
Hadis imamidir. (Sahih-i Muslim) kitabi, Buhariden sonra, en kiy- 
metli hadis kitabidir. 206 [m. 821] da Nisapurda tevelliid, 261 [m. 
875] de yine orada vefat etdi. Ahmed ibni Hanbelin talebesi idi. 
Kitabmda yedibinikiyiizyetmisbes hadis-i serif vardir. Bunlan, iic- 
yiizbin hadis arasmdan secmisdir. Imam-i Buhari ile Nisapurda bu- 
lusdu. Cok sevisdiler. Buhari-i serifde de yedibinikiyiizyetmisbes 
hadis-i serif vardir "rahime-hullahu teala". 15, 120, 165, 330. 

183 — MUSTAGFIRI: Ebul' Abbas (Kitabulvefa) yazandir 
"rahime-hullahu teala". 129. 

184 — MUZENI: Ebu Ibrahim isma'il bin Yahya, Safi'i mez- 
hebi fikh alimlerindendir. imam-i Safi'inin talebesi idi. Fikh, ke- 
lam ve hadis ilmlerinde cok iistiin idi. Vera' ve takva sahibi idi. 
175 de Misrda tevellud ve 264 [m. 878] de Misrda vefat etdi. Ka- 
rafe-tiis-sugra kabristamnda imam-i Safi'inin yamndadir. Safi'i 
mezhebi fikhim tophyan ve kitablara geciren budur. Cesidli kitab- 
lan vardir. (El-muhtasar) kitabi meshurdur "rahime-hullahu te- 
ala". 59. 

185 — NECCARZADE: Mustafa Ridaiiddin efendi, Ibrahim 
efendinin ogludur. 1090 senesinde Sebin Karahisarda tevellud et- 
di. Kiiciik iken, pederi vefat etdi. Onyedi yasmda iken, Besiktasda 
Sinan pasa cami'i yamndaki medresede miiderris oldu. Bu esnada 
Uskiidarda Aziz Mahmud Hiidayi mescidi imami Ya'kub efendi- 
nin babasi olan odabasi Fenayi efendinin derslerinden feyz alarak 
cilvetiyye icazetini ihraz eyledi. Besiktas mevlevihanesi imami 
Memis efendiden Mesnevi okudu. Moskof gazasina istirak edip, 
zaferden donerken Edirnede Arabzade haci Muhammed ilmi e- 
fendiden 1123 de Miiceddidiyye icazetnamesi aldi. Arabzade Mu- 
hammed efendi, Ebu Abdullah Muhammed Semerkandinin tale- 
besi olup 1130 da Edirnede vefat eyledi. Semerkandi de, Ahmed 
Yekdest Curyanmin, bu da, Urvet-iil-viiska Muhammed Ma'sum- 
i miiceddidi Serhendmin talebesidir. Bir sene sonra Besiktasda Si- 
nan pasa cami'i yamnda satin aldigi arsaya bir mescid yapdirarak, 

-362- 



burada mticeddidiyye ma'rifetlerini nesr ve (Tuhfet-iil-irsad) kita- 
bmi te'lif eyledi. 1153 de hac ve ziyaret-i haremeyn ile sereflendi. 
Ahmed Yekdestin talebesinden, Egrikapida Karamam mescidi 
imami tatar Ahmed efendi ile sohbetleri meshurdur. Sadr-i a'zam 
Hakimbasi Nuh efendinin oglu Ah pasanm alti-mermerde Cerrah- 
pasa hastahanesi karsismdaki cami'i 1147 de yapilmca, buramn ilk 
va'izi oldu. 1159 [m. 1746] da vefat etdi. Yukandaki bilgiler, tale- 
besinden Omer Niizhet efendinin (Menkibe-i Evliyaiyye ff-ahval-i 
Ridaiyye) kitabindan ahndi. Yerinde, oglu Muhammed Siddik 
efendi ilm ve feyz vermege basladi. Bunun talebesinden biri Mu- 
hammed Agah efendidir. Bundan, Muhammed Emin Kerkiiti, 
bundan da, All Behcet Konevi, bundan da, hafiz Feyzullah efendi 
feyz alarak kemale ermislerdir. Feyzullah efendi, Muradiyye mes- 
cidi imami ve kurra hafizlarimn reisi idi. Carsambada (Dar-iil-mes- 
nevi)de mesnevi okuturdu. Bunun da talebesinin meshuru, Seyyid 
Muhammed Niyazi bin Mustafa efendidir. Bu da, Seyyid Mahmud 
Lutfullah bin Muhammede icazet vermisdir. 

Muhammed Siddik efendide onbir yasmda iken zuhur eden fi- 
tik illeti, vefatma kadar devam etmisdir. Pederi gibi harika ve ke- 
rametleri meshur oldu. Rumeli-hisardaki yahsinda va'z ve nasihat 
eder. Haftada bir gun Besiktasa gelir hatm okurdu. Onbir ay, Aziz 
Mahmud Hiidayi mescidinde de vazife ifa eyledi. Eyyubdeki Kas- 
gari mescidinden biri gelip, hocalan Isa efendinin sifa bulmasi icin 
diia istedikde (Selamet-i hatimesi icin fatiha okuyahm!) dedi. Isa 
efendinin o saatda vefat etdigi sonra anlasildi. Kendisi 1208 [m. 
1794] senesinde Rumelihisarmda vefat edip, Sinan pasa cami'i si- 
mal divan oniindeki mescidinde, pederinin yanma defn edildi "ra- 
hime-humullahii teala". Damadi isma'il Hakki efendi kaim-i ma- 
kami oldu. Bu bilgiler, (Makalat-i Siddfltiyye) kitabindan ahndi. 

Ebu Abdullah Semerkandinin (Muhtasar-iil-vilaye) kitabim 
Ridaiiddin efendi, farisiden tiirkceye terceme etmisdir. Bu terce- 
me ve (Ahval-i Ridaiyye) risalesi ve mevlana Caminin gazelinin 
Arabzade tarafmdan tiirkceye tercemesi ve Muhammed Siddik 
efendinin (Esfar-i erbe'a) risalesi ve Faik Omer efendinin (Maka- 
lat-i Siddikiyye) kitabi, bir arada olarak matba'a-i amirede 1272 
[m. 1856] senesinde tab' olunmusdur. 

186 — NESEFI: Meymun bin Muhammed Nesefi kelimesine 
bakimz. 118. 

187 — NEVEVI: Yahya bin Seref Muhyiddin Nevevi biiyiik 
alimlerdendir. Safi'i mezhebindendir. Hadis-i serifleri toplamasi ve 
aciklamasi ile tanmmisdir. 631 [m. 1233] de tevelliid ve 676 [m. 

-363- 



1277] da Sam sehrinde vefat etdi "rahime-hullahu teala". Sam ka- 
dilkudati olan biiyiik alim imam-i Subki [683-756] imam-i Nevevi- 
nin evini ziyaret etdigi zeman, basmisdir diyerek, yerlere sakallan- 
m surmusdiir. Cok kitab yazdi. Hadis alimlerinin hal tercemelerini 
bildiren (Tehzib-iil-esma), (Uyun-iil-mesail), (Hadis-i erba'in) ve 
Safi'i fikhim bildiren (Minhac) kitablan meshurdur. (Minhac), 
imam-i Rafi'fnin (Muharrer) kitabimn muhtasandir. 53, 106, 175, 
202, 203, 348, 382, 406. 

188 — NISANCI-ZADE: Muhammed bin Ahmed bin Mu- 
hammed bin Ramezan, meshur (Mir'at-i kainat) kitabimn sahibi- 
dir. Ramezan zade emir Muhammedin torunudur. 962 de tevelliid, 
1031 [m. 1622] de Edirne yolunda vefat etdi. Edirne kadisi idi. Ki- 
tablan vardir "rahime-hullahu teala". 9, 247. 

189 — NUH ALEYHISSELAM: Elli yasinda Peygamber oldu. 
Kiifr ve sirke dalmis olan kavmini dokuzyiizelli sene dogru yola ca- 
girdi, nasihat etdi ise de kabul etmediler. Besyiiz yasinda iken, co- 
luk cocugunu ve hayvanlardan birer cift alacak buyiikliikde gemi 
yapmasi emr oldu. Zaten marangozluk yapardi. Gemiyi yapdi. O 
zemamn mii'minleri olan zevcesini ve Ham, Sam ve Yafes admda- 
ki iic oglunu ve bunlann zevcelerini ve her hayvandan birer cift 
alarak gemiye bindi "sallallahii teala aleyhi ve sellem". 

Allahii teala, tufan gelecegini, herkesin bogulacagini, yalmz 
Nuh "aleyhisselam" ile coluk cocugunun kurtulacagmi haber ver- 
misdi. Ken'an admdaki dinsiz olan, inanmiyan oglunu da gemiye 
cagirdi. (Gemiye binmiyenler bogulacak) buyurdu. Binmedi. (Ben 
daglara cikar kurtulurum) dedi. Nasihat ederken, sular kabardi. 
Bir dalga gelip, Ken'ani gottirdii. Boguldu. Nuh "aleyhisselam": 
(Ya Rabbi! Cocuklarimi kurtaracagmi bildirmisdin. Oglumu bog- 
dun) dedi. Allahii teala, (Onu sana ogul kabul etmiyorum. O, inan- 
madi. Kafir olan, miislimamn cocugu sayilmaz!) buyurdu. Yer yu- 
ziinii su kapladi. Her canh boguldu. Yer yiizii, ytizelli giin su altm- 
da kaldi. Geminin atesi yaniyor, kazam kaymyor, dalgalar arasm- 
da yiiziiyordu. Sular cekilince, gemi Cudi dagmin tepesine oturdu. 
Karaya cikdilar. insanlar, yeniden bu iic oglundan tiiremege basla- 
di. Samin evladmdan Arablar, Siiryaniler, ibraniler ve Sami irklar, 
Hamdan Zenciler, Habesler, Ken'aniler, Nemrud kavmi (Asuri- 
ler), Yafesden, Acem, Rum, Turk ve Asyahlar meydana geldi. 
Amerika ve diger adalar ehalisi, hep bunlann hicret etmesinden, 
yayilmasmdan hasil oldu. Bu hususda yeni edinilen fenni bilgiler, 
Tam Ilmihal (Se'adet-i Ebediyye) kitabmda yazihdir. Liitfen oku- 
yunuz! 23, 29, 95, 192, 256. 

-364- 



190 — OSMAN BIN AFFAN: Osman bin Affan bin Ebil'as 
bin Umeyye bin Abd-i Sems, Eshab-i kiramm buyiiklerinden, Cen- 
net ile miijdelenen on kisinin uciinciisii ve Resulullahm "sallallahii 
teala aleyhi ve sellem" damadi ve halifelerin ucuncusiidiir. Talha 
ve Ziibeyrden once fmana geldi. Imana gelenlerin besincisidir. 
Zevcesi hazret-i Rukayye ile Habesistana iki kerre hicret etdi. Me- 
dineye de hicret etdi. Rukayye agir hasta oldugundan, Bedr gaza- 
sina goturiilmedi. Zafer haberi geldigi gun, Rukayye vefat etdi. 
Resulullah, ikinci kizi Umm-i Gulsumii Osmana verdi. Bunun icin, 
hazret-i Osmana, zinnureyn (iki nur sahibi) denildi. Rukayyeden, 
Abdullah admda bir oglu olup, hicretin dordiincii yih, alti yasmda 
vefat etdi. 

Hazret-i Osman tiiccar idi. Cok zengin idi. Biitiin mahni ve 
mulkiinii Resulullah icin feda etdi. Hadis-i serifler ile medh olun- 
du. Hilmi ve hayasi pek fazla idi. 24. cii senesinin birinci giinii ha- 
lite oldu. Zemanmda Horasan, Hindistan, Maveraiinnehr, Se- 
merkand, Kibris, Kafkasya, Afrikamn bircok yerleri ve Endiiliis 
feth edildi. Acem devletini tarihden sildi. Amcasi oglu Mervan 
bin Hakemi vezir yapdi. Abdullah bin Sebe' admdaki Yemenli 
bir yehudi, miisliman sekline girerek, islamiyyeti icerden parcala- 
maga, yikmaga ugrasdi. Medmede cok cahsdi ise de, basaramrya- 
cagim anlayip Misrda, fitne, fesad yaymaga basladi. Cahil ve ser- 
seri Misr cingenelerini aldatarak bir capulcu alayi Medmeye ge- 
lip, 35. ci yilda halifeyi sehid etdiler. 82 yasmda, Kur'an-i kerim 
okurken sehid oldu. Baki'dedir "radiyallahii teala anh". Vehha- 
biler, tiirbesini yikdi. Orta boylu, kaba sakalh, bugday benizli, 
sanh bir zat idi. Hazret-i Ebu Bekrin topladigi Kur'an-i kerimi co- 
galtarak vilayetlere dagitdi. 13, 17, 18, 21, 22, 23, 28, 44, 49, 60, 61, 
62, 63, 66, 71, 73, 75, 76, 77, 79, 82, 111, 118, 120, 121, 122, 123, 124, 
129, 163, 166, 167, 174, 175, 177, 179, 180, 185, 189, 201, 203, 205, 
206, 207, 208, 209, 211, 220, 223, 224, 238, 246, 250, 251, 252, 258, 
259, 266, 279, 304, 309, 323, 325, 326, 330, 340, 341, 353, 354, 355, 
383, 397, 408. 

191 — OSMAN BIN ALI: Tac-u-islam denir. 124. 

192 — OSMANLI SULTANLARI "rahime-hiimullahu te- 
ala": Osmanh devleti Osman gazi tarafmdan 699 [m. 1299] da So- 
giid kasabasmda kuruldu. Yeni sehri paytaht yapdi. Oglu Sultan 
Orhan tarafmdan Bursa sehri 726 da rumlardan ahnarak paytaht 
yapildi. Birinci Murad nan tarafmdan 767 [m. 1364] de Edirne ve 
Fatih Sultan Muhammed tarafmdan 857 [m. 1453] de Istanbul 
paytaht yapildi. Devletin dmi, (islamiyyet) idi. Kanunlar ve bii- 

-365- 



tiin sosyal isler ve ferdlerin giizel ahlaklan, hep islam dfninden 
hasil oluyordu. Hafta tatili persembe giinii zeval vaktinde basli- 
yor, Cum'a giinii gurub vaktinde temam oluyordu. Miislimanlar 
ile beraber baska dinden olanlar da, ibadetlerini, ticaretlerini 
serbest yapiyorlar, rahat yasryorlardi. insan haklanna, adalete 
tarn kavusduklan icin, cogu miisliman oluyordu. Osmanli sultan- 
lan 923 [m. 1517] den i'tibaren biitiin muslimanlann halifeleri ol- 
dular. Her islerinde islamiyyete uydular. Altryuzyirmiiic sene is- 
lamiyyete hizmet etdiler. Alusi, (Galiyye)nin doksanbesinci sahi- 
fesinde diyor ki, (Yeryiiziinii salih kullanma miras birakinm) 
ayet-i kerimesinin Osmanli sultanlanni ovdiigiinii, Abdiilgani 
Nabliisi bildirmekdedir. (Burhan) kitabi da bunu yazmakdadir. 
1326 [m. 1908] de halifelerin salahiyyetleri simrlandi. 1340 [m. 
1922] Devletin ve 3 Mart 1342 [m. 1924] de hilafetin sonu oldu. 
Osmanli topraklan iizerinde kurulan kiiciik arab devletleri, Av- 
rupalilarm kontrolii altinda kaldi. ikinci cihan harbinden sonra 
da, baslanna gecen din cahili, sosyalist siyaset adamlan, islamiy- 
yeti icerden yikdilar. 

Miilkiyye-i sahane, ya'ni siyasal bilgiler mektebinin miidiri Ab- 
durrahman Serefiiddin beg 1309 [m. 1891] da istanbulda basilmis 
olan (Tarfli-i devlet-i Osmaniyye) kitabinda diyor ki, (Osmanli 
devletinin miiessisi olan sultan Osman, Yeni sehrde son giinlerini 
yasarken, oglu sultan Orhan gelip, Bursa sehrinin feth edildigini 
miijdeledi ve babasimn hayr diiasma ve asagidaki nasihatlarma ka- 
vusdu. 

Akibet-i kar budur herkese, Bad-i fena pir ve civana ese, 

Azm-i beka eylersem ben bu dem, ikbal ile ol muhterem! 

Ciinki, senin gibi halef koymusam, Rihlet edersem bu cihandan 
ne gam. 

Lik vasiyyet ederim gus kil! Gayn gam-i deni feramus kil! 

Ey sahib-i ikbal-ii cah! itmeyesin canib-i zulme nigah! 

Adl ile bu alemi abad kil! Resm-i cihad ile beni sad kil! 

Rah-i cihad icre edip ictihad, Memleketde kil adl-ii dad! 

Eyle ri'ayet ulemaya temam. Ta-ki bula, Serf at nizam! 

Her nerede isidesin ehl-i ilm. Goster ona ragbet-ii hilm! 

Asker ve mal ile gurur eyleme! ilm ehlini dur eyleme! 

Ser'dir maye-i sahi ve bes! Ser'a muhalif ise etme heves! 

Matlabimiz din-i Hudadir! Meslegimiz rah-i Hudadir! 

-366- 



Yoksa, kuru mihnet ve gavga degil, Sah-i cihan olmagi da'va 
degil! 

Nusrat-i din maksad bana. Bu maksadima kasd yarasir sana! 
Aleme in'ammi am et! Memleket emrini temam idegor! 
Sah ki, ihsan ile bi-ganedir, Saltanat ismi ona efsanedir! 
Hifz-i ri'ayaya calls ruz-ti seb! Karin ola sana lutf-i Rab! 

(Tac-iit-tevarih) 

Osman gazmin bu nasihati, Osmanli devletinin Anayasasimn 
cekirdegi oldu. Osmanli sultanlan, tervic-i ulumu, teshfr-i mema- 
likden asagi tutmadilar. Erbab-i ilm-ii kemali daima takdir ve ter- 
gib eylediler. Hatta, bunlan sair devlet erkanma takdim eylediler. 
Devletin hal ve meslegi icabi olarak, en evvel ve en ziyade maz- 
har-i ragbet ve tesvik olan ulum-i arabiyye ve ser'iyye idi. Padisah- 
lar, gerek umur-i harbiyyede ve gerek masalih-i kanuniyyede ah- 
kam-i ser'i serife tevessiil ile yiikseldiler ve kuvvetlendiler. Biitiin 
islerinde ulema ile istisare eylediler. Nizamat-i devletin vad' ve 
tanzimini onlara havale eylediler. idari mesuliyyetlere onlari da 
tesrik eylediler. Bunun icin, Osmanli devletinde ulema smifi bir 
mevki'i muhterem ihraz eyledi. Boylece, korkutmaga dayanmak- 
dan ziyade, adaleti yerlesdiren kanunlar yapildi. 

Ilk olarak Orhan gazinin biiyiik kardesi Alaiiddm pasa Bursa 
kadisi ve biiyiik alim Cendereli kara Halil efendi (Osmanli devleti 
Kanun-i esasfsi)ni hazirladilar. 729 [m. 1329] senesinde, sultan Or- 
han ismi ile para basildi. Askerlik kanunlan yapildi. Devletin bina- 
si kuvvetli temeller iizerine kuruldu. Fatih sultan Muhammed han 
alti dil biliyordu. Molla Giirani hazretleri, Bursa kadisi iken Evka- 
fa dair bir fermana (islamiyyete mugayirdir) diyerek isti'fa etdigin- 
de, Fatih sultan Muhammed han, ozr dilemisdir. Fatih alimlerle is- 
tisare ederek, ahkam-i ser'i serife uygun kanunlar hazirladi. Bu ka- 
nunlar, Kanuni sultan Siileyman tarafmdan ikmal olunarak, devle- 
tin anayasasi son seklini aldi.) Abdurrahman Serefiiddm begin ya- 
zisi temam oldu. 

1253 [m. 1837] de hariciyye nazin olan Mustafa Resid pasa, 
Londrada elci iken mason olmusdu. Mason arkadasi olan istan- 
buldaki ingiliz sefiri Lord Redcliffe ile yeni kanunlar hazirladi. 
Bir kahraman ve basanh diplomat tanmarak niifuz saglamak 
icin, batih devletlerle sulh ve siikun havasi kurdular. Rus harble- 
rinden ve vehhabi eskiyasinm iskencelerinden usanmis olan mil- 
let, batidan esen bu sulh dalgalanna aldandi. (Giilhanc hatt-i hii- 
mayunu)nun yaldizh kelimelerine inandilar. 26 Sa'ban 1255 [m. 

-367- 



1839] de Giilhane meydamnda Resid pasamn i'lan etdigi bu yeni 
Anayasa, din kardesligi yerine baska kardesliklerin tesekkiiliine 
yol acdi. Islamm giizel ahlaki yerine, batinin kotii adetlerini getir- 
di. Istanbulda ve sonra Selanikde ingiliz, fransiz mason localan 
acildi. Buralarda aldatilanlarm tatli, yaldizh sozleri ve bol va'dle- 
ri ile milletin akli, idraki uyusduruldu. Boylece, Osmanhlara bati- 
mn ilk zehrli hanceri saplandi. Koca Osmanh Imperatorlugunun 
icerden yikilmasi, parcalanmasi planlarmm birinci ve en te'sirli 
adimi atilmis oldu. Yeni cuius etmis olan, onsekiz yasmdaki sul- 
tan Abdiilmecid han da, bu mason oyununun icyiiziinii anhyama- 
di. 

1967 senesinde basihms olan (Yeni Tiirkiye Tarflii)nin onikin- 
ci cildinde, ozet olarak diyor ki, (Tanzimat Hatti Hiimayiimi) Re- 
sid pasamn eseri oldugu gibi, 1272 [m. 1856] de yayinlanan (islahat 
Hatti Hiimayunu) da Ali pasamn eseridir. Bu yeni fermani icin, 
cok kimse tarafindan tenkid edildi. Bu tarihe kadar asla askere a- 
lmmryan hiristiyan tebe'a da asker olmak hakkini aldi. Zimmiler- 
den almmakda olan (Cizye) ismindeki islami vergi kaldinldi. Miis- 
liman millet, bunlan fikren kabul etmemisdi. Ali, Fiiad, Cevdet, 
Safvet ve Vefik pasalari, Mustafa Resid pasa yetisdirdi. All ve Fii- 
ad pasalar da, kiskanclik veya uzagi gorememezlik yiiziinden [mil- 
let hayrma] birsey yapmadilar. imperatorlugu yikima gotiirdiiler. 
1284 [m. 1868] Mayis ayinda ($urayi Devlet) ya'ni Damstay acilir- 
ken sultan Abdiil'aziz hamn okudugu nutku Ali pasa hazirlamisdi. 
Sadr-i a'zam Ali pasamn 1287 [m. 1871] de Bebekdeki yalismda 
veremden olmesine, Namik Kemal, Ziya pasa ve Ali Suavi gibi fikr 
adamlan sevindiler. Ziya pasa, onu hayatda iken de cok hicv eder- 
di. Ciinki, Ziya pasa sadr-i a'zam olmak, Namik Kemal de, hariciy- 
ye nazin olmak, Ali ve Fiiad pasalar ekibi yerine imperatorlugu 
idare etmek istiyorlardi. (Tiirkiye tarihi)nden yapilan ozetleme te- 
mam oldu. 

All pasamn (islahat kanunu) ve (§urayi devlet)in basina 
Midhat pasayi getirmesi, Osmanh devletinin islamiyyetden bir 
mikdar daha uzaklasmasina sebeb olarak, fikrlerin ve nihayet 
imperatorlugun boliinmesine yol acdi. 1288 [m. 1872] de Sadr-i 
a'zam olan Midhat pasa, devlet idaresini, hele dis siyaseti hie 
bilmiyordu. Ustelik yabanci dile de vakif degildi. ingilterede 
mason yapildi. Misr hidivi isma'il pasadan yiizelli altin riisvet 
alarak, ona Avrupadan bore alabilme hakkini veren bir ferman 
cikarmasi ve acigi olan biidceyi varidati fazla gostererek padisa- 
hi aldatmak istemesi sebebi ile iki bucuk ay sonra azl olundu. 

-368- 



1293 [m. 1876] son aymda tekrar Sadarete getirildi. Stirayi devlet 
re'isi iken Abdiilhamid han ile anlasarak hazirlamis oldugu (Bi- 
rinci Mesmtiyyet Kanun-i esasisi)ni, sadaretinin dordiincii gtinii 
i'lan eyledi. Midhat pasamn baskanhginda, Ziya pasamn ve sair 
Namik Kemalin de katildigi bir hey'etin hazirladigi bu anayasa- 
nin ba'zi maddelerini, insan haklarma, devletin hakimiyyetine 
uymadigmi soyliyerek Abdiilhamid han hakli olarak, degisdir- 
misdir. 

Hicretin 1293 senesi Zilhicce aymda ve miladm 1876 senesinin 
son ayinda, sultan Abdiilhamid hamn ta'dil ve tasdik etdigi (Dev- 
let-i Osmaniyye Kanun-i esasisi), ya'ni anayasasi, 1334 [m. 1916] 
senesi (ilmiyye salnamesi) ya'ni diyanet takvimi basmda yazihdir. 
Bu Osmanh anayasasi 121 madde olup, bunlardan ba'zisi soyle- 
dir: 

Madde: 1 — Devlet-i Osmaniyye, Memalik ve Kita'at-i hadira- 
yi ve Eyalat-i miimtazeyi muhtevi ve yek-viicud olmakla, hicbir ze- 
manda, hicbir sebeble tefrik kabul etmez. 

Madde: 3 — Saltanat-i seniyye-i Osmaniyye, hilafet-i kiibrayi 
islamiyyeyi haiz olarak, siilale-i Al-i Osmandan iisul-i kadimesi 
vech ile ekber-i evlada aiddir. Zat-i hazret-i padisahi hin-i ciilusla- 
rmda meclis-i umumide ve meclis mtictemi' degilse, ilk ictima'mda 
ser'i serif ve kanun-i esasi ahkamma ri'ayet ve vatan ve millete sa- 
dakat edecegine yemin eder. 

Madde: 4 — Zat-i hazret-i padisahi haseb-iil-hilafe, din-i isla- 
mm hamisi ve bil-ciimle tebe'a-yi Osmaniyyenin hiikiimdar ve pa- 
disahidir. 

Madde: 5 — Zat-i hazret-i padisahinin nefs-i humayunu mu- 
kaddes ve gayr-i mes'uldiir. 

Madde: 8 — Devlet-i Osmaniyye tabi'iyyetinde bulunan efra- 
dm ciimlesine, herhangi din ve mezhebden olursa olsun, bilaistisna 
(Osmanh) tabir olunur. Osmanh sifati, kanunen mu'ayyen olan ah- 
vale gore istihsal ve ida'a edilir. 

Madde 10 — Hiirriyyet-i sahsiyye her diirlii te'arruzdan, ma- 
sundur. Hie kimse, ser' ve kanunun ta'yin etdigi sebeb ve suretden 
ma'ada bir behane ile tevkif ve mticazat olunamaz. 

Madde: 11 — Devlet-i Osmaniyyenin dini, Din-i islamdir. Bu 
esasi vikaye ile beraber, asayis-i halki ve adab-i umumiyyeyi ihlal 
etmemek sarti ile memalik-i Osmaniyyede ma'ruf olan bil-ciimle 
edyamn serbestiyi icrasi ve cema'at-i muhtelifeye verilmis olan 

- 369 - Eshab-i Kiram - F:24 



imtiyazat-i mezhebiyyenin kema-kan ceryani devletin taht-i hima- 
yetindedir. 

Madde: 21 — Herkes iisulen miitesarnf oldugu mal ve miilkden 
emindir. Menafi'i umumiyye icin liizumu sabit olmadikca ve kanu- 
nu mucibince deger-i behasi pesin verilmedikce, kimsenin tesarru- 
funda olan mtilk almamaz. 

Madde: 118 — Kavamn ve nizamatm tanziminde, mu'amelat-i 
nasa evfak ve ihtiyacat-i zemana evfak ahkam-i fikhiyye ve huku- 
kiyye ile adab ve mu'amelat esas ittihaz kilmmalidir. 

Madde: 120 — Devlet-i Osmaniyyenin temamiyyet-i miilkiyye- 
sini ihlal ve sekl-i mesrutiyyet ve hiikumeti tagyir ve kanun-i esasi 
ahkami hilafatmda hareket ve anasir-i Osmaniyyeyi siyaseten tef- 
rik etmek maksadlarmdan birine hadim veya ahlak ve adab-i umu- 
miyyeye mugayir cem'iyyetler teskili memnudur. 

Midhat pasa simank sozlerle sultana ve devlet adamlarma ha- 
karet etdigi icin ve icki meclislerinde devlet esranni fas etdigi icin 
ve sahsma bagh (Millet askeri) nami ile hususi asker toplamasi gi- 
bi kanun disi hareketlerinden dolayi, 1294 [m. 1877] Subat ayin- 
da sadaretden azl ve italyaya nefy olundu. 1295 [m. 1878] Subat 
aymda da (Meclis-i Meb'usan) kapatilarak birinci mesrutiyyete 
son verildi. Hakikatda, Abdiilhamid han, irade-i seniyye ve Mec- 
lis-i viikela (Bakanlar kurulu) karan ile meclisi ta'tile sevk etdi. 
Mesrutiyyeti ve Anayasayi ilga etmedi. Meclisi ve bu Anayasayi 
ilga etmis olsaydi belki de hakh ve isabetli is yapmis olurdu. Ciin- 
ki, bu Anayasa, rum, ermeni ve yehudileri meclise sokmus, tiirk 
meb'uslann sayisi yanyi bulmamisdi. Ba'zi meb'uslar, kendi dil- 
lerinin de resmi dil olmasim istemis, muhtariyyet, bagimsizlik is- 
teyenleri de olmusdu. Alman biiyiik devlet adami Bismark, mii- 
sir (Maresal) Ali Nizami pasaya: (Bir devlet, millet-i vahideden 
miirekkeb olmadikca, parlamentosunun faidesinden ziyade ma- 
zarrati olur) demis, millet meclisinin dagitilmasim yerinde bul- 
musdur. 

Rus ordulan, Yesilkoyde iken, 1295 [m. 1878] Mayis aymda, 
su'uru avdet etmis olan besinci Muradi tekrar tahta cikararak 
kendi de Sadr-i a'zam olmak sevdasi ile, gazeteci AH Suavi, Ci- 
ragan serayini basdi. Besiktas muhafizi Hasan pasa, asasim Ali 
Suavinin kafasma vurarak, onu ve sonra ihtilalci Balkan goc- 
menlerinden yirmiiiciinu oldiirdii. Darbe hareketi iki saatda bas- 
dinldi. 

Osmanli sultanlan otuzalti aded olup, oniicuncusiinde tavak- 

-370- 



kuf [duraklama], yirmincisinde inhitat [gerileme] devrleri basla- 
misdir. Otuzalti sultanm ismleri asagidadir: 

Sira 

No: Ismi ve Babasi Tevelliidii Ciilusu Vefati 



1 Sultan Osman bin Ertugrul gazf 


656 


2 " 


Orhan bin Osman han 


687 


3 " 


Murad bin Orhan han 


726 


4 " 


Bayezfd bin Murad han 


761 


Saltanatda onbir sene fasila olmusdur. 




5 


Muhammed bin Bayezfd han 


790 


6 " 


Murad bin Muhammed han 


806 


7 


Fatih Muhammed bin Murad han 833 


8 " 


Bayezfd bin Muhammed han 


851 


9 " 


Selfm bin Bayezfd han 


872 


10 " 


Siileyman bin Selfm han 


900 


11 " 


Selfm bin Siileyman han 


929 


12 " 


Murad bin Selfm han 


953 


13 " 


Muhammed bin Murad han 


974 


14 " 


Ahmed bin Muhammed han 


998 


15 " 


Mustafa bin Muhammed han 


1000 


16 " 


Osman bin Ahmed han 


1013 


— " 


Mustafa bin Muhammed han 




17 " 


Murad bin Ahmed han 


1020 


18 " 


Ibrahim bin Ahmed han 


1024 


19 " 


Muhammed bin ibrahfm han 


1051 


20 " 


Siileyman bin ibrahfm han 


1052 


21 " 


Ahmed bin ibrahfm han 


1053 


22 " 


Mustafa bin Muhammed han 


1074 


23 " 


Ahmed bin Muhammed han 


1084 


24 " 


Mahmud bin Mustafa han 


1108 


25 " 


Osman bin Mustafa han 


1112 


26 " 


Mustafa bin Ahmed han 


1129 


27 " 


Abdulhamfd bin Ahmed han 


1137 


28 " 


Selfm bin Mustafa han 


1175 


29 " 


Mustafa bin Abdulhamfd han 


1193 


30 " 


Mahmud bin Abdulhamfd han 


1199 


31 " 


Abdiilmecfd bin Mahmud han 


1237 


32 " 


Abdiil'azfz bin Mahmud han 


1245 


33 " 


Murad bin Abdiilmecfd han 


1256 


34 " 


Abdulhamfd bin Abdiilmecfd han 



1326] 
1359] 
1389] 
1403] 

1421] 
1451] 
1481] 
1512] 
1520] 
1566] 
1574] 
1595] 
1603] 
1617] 

1622] 
1639] 
1640] 
1648] 
1691] 
1691] 
1695] 
1703] 
1736] 
1754] 
1757] 
1773] 
1789] 
1808] 
1808] 
1839] 
1861] 
1876] 
30 Mayis 1876 1322 [1904] 



699 


1299 


726 [ 


726 


1326 


761 [ 


761 


1359 


791 [ 


791 


1389 


805 [ 


816 


1413 


824 [ 


824 


1421 


855 [ 


855 


1451 


886 [ 


886 


1481 


918 [ 


918 


1512 


926 [ 


926 


1520 


974 [ 


974 


1566 


982 [ 


982 


1574 


1003 [ 


1003 


1595 


1012 [ 


1012 


1603 


1026 [ 


1026 


1617 




1027 


1618 


1031 [ 


1031 


1622 


1048 [ 


1032 


1623 


1049 [ 


1049 


1640 


1058 [ 


1058 


1648 


1103 [ 


1099 


1687 


1102 [ 


1102 


1691 


1106 [ 


1106 


1695 


1115 [ 


1115 


1703 


1149 [ 


1143 


1730 


1168 [ 


1168 


1754 


1171 [ 


1171 


1757 


1187 [ 


1187 


1773 


1203 [ 


1203 


1789 


1223 [ 


1222 


1807 


1223 [ 


1223 


1808 


1255 [ 


1255 


1839 


1277 [ 


1277 


1861 


1293 [ 



371 



1258 [m. 1842] 1293 11 Sa'ban[1876 1 Eyliil] 1336 [1918] 

35 " Resad bin Abdulmecid han 1260 1327 [1909] 1336 [1918] 

36 " Vahideddin bin Abdulmecid hanl277 1336 [1918] 1344 [1926] 

Osmanli devleti Avrupada Viyana ve Karpat daglanna kadar 
yayildi. Macaristan, Romanya, Basarabya, Kirim ve Asyada He- 
medan ve Tebriz ve Basra Korfezi, Umman denizi sahilleri ve Af- 
rikada Sudan, Biiyiik sahra, Libya, Tunus, Cezayir ele gecdi. 

Devletin kurulmasi ve genislemesi harb ile oldugu icin, harb 
sanayi'inde cok ileri gidildi. Avrupada atesli silahlan ilk olarak 
Osmanlilar kullandi. Hicretin dokuzuncu ve onuncu asrlannda 
Osmanli fen adamlarinm yapdiklan toplar ve koruganlar, Avru- 
pada harb tekniginin baslamasinda numune oldu. Simdi, Midilli, 
Istanbul bugazi ve Van istihkamlarmda (Mustafa ustanm yapisi- 
dir) ve (All ustanin yadigandir) damgalan bulunan biiyiik toplar 
turistleri hayrete dtisiiriiyorlar. Bu toplann Istanbuldan Bagdad, 
Van gibi uzak yerlere nasil goturiildiiklerine akl erdirilememek- 
dedir. Fatih sultan Muhammedin istanbulu almak icin dokdiir- 
diigii biiyiik toplan (Sanca) isminde bir ttirk miihendisi ile (Ur- 
ban) isminde bir macar dokiim ustasi yapmisdir. Dinamit de ilk 
olarak Fatih tarafindan kullamlmisdir. Gedik Ahmed pasa, ital- 
yada Otrantoyu ahnca giizel kal'a yapdirdi. italyanlar bu kal'ayi 
gordiikleri zeman hayran oldular. Harblerde boyle istihkamlar 
yapmaga basladilar. Iran seferlerinde yiizellibin kisilik ordulann 
sevk ve idaresinin biiyiik bilgi ve meharete muhtac oldugu siib- 
hesizdir. Boylece Osmanli imperatorlugu, o zeman, Avrupada 
en ileri devlet olmusdu. Mi'marhkdaki iistiinliigiin sahidleri, bii- 
yiik cami'ler ve medreselerdir. Fatih cami'ini yapan Mi'mar ilya- 
sm, Bayezid cami'ini yapan Mi'mar Kemaleddinin ve Siileyma- 
niye ve Sahzade cami'lerini yapan Mi'mar Sinamn ve daha nice 
mi'marlann biiyiik iistad olduklanni eserleri gostermekdedir. 
Bursada Celebi Sultan Muhammed cami'inde ve tiirbesinde 
olan cok krymetli cinileri (Deli Mehmed usta) yapmisdir. Bunla- 
nn ba'zilarmda (Ameli Muhammed Mecnun) imzasi hala goriil- 
mekdedir. Hindistan padisahi Hiimayun sah, sultan Siileyman- 
dan insa'at ustalan istemis, Mi'mar Sinamn sakirdlerinden Mu- 
sa usta gonderilerek Hindistanda Osmanli insa'ati iizere biiyiik 
ve miikemmel binalar yapilmisdir. Osmanli medreselerinde 
okutulmus olan fizik, matematik ve astronomi derslerinin kitab- 
lan ve harb sanayi'ine aid yazilar Siileymaniye kitabhginda hala 
mevcuddur. 

Osmanhlarda zira'at ve ticaret de cok ilerlemisdi. Her konuda 

-372- 



is boliimii yapilmis, biitiin millet kendi isinde an gibi calisiyordu. 
Millet, servet ve refah icinde yasryor, din kardesi olarak sevisiliyor, 
devlet re'isi ya'ni padisahlar, Peygamber vekili olarak biliniyor, 
Ona ita'at etmek biiyiik ibadet sayiliyordu. 

Osmanlilarda isyan, ihtilal, devrim gibi seyler kimsenin aklma 
gelmiyordu. Din dusmanlarmm, haclilann, yehudilerin, masonla- 
rin, sfi ve vehhabi gibi Ehl-i siinnet dusmanlarmm, yurt drsindan 
yapdiklan kiskirtmalarla cikardiklan Samavneli oglu Bedreddin, 
Celali, Hurufi ayaklanmalan, milletin giic birligi ile az zemanda 
basdmlmisdir. Fatih sultan Muhammed, Uzun Hasen isyamm 
basdirmaga giden askere yiiz yiik akca hediyye etmisdi ki, alti mil- 
yon altm lira demekdir. Sultan Siileyman zemanmda bir dirhem, 
ya'ni yaklasik ticbucuk gram giimiisden uc akca basilirdi. Bir ak- 
cada yaklasik bir gram giimiis vardi. Sonralan gumiis mikdan 
azaltildi. Sultan Siileyman zemanmda Mekke kadihgi ihdas edildi. 
Sinan pasamn Yemen seferinden sonra, Cidde giimrugu gelirleri- 
nin yansi Mekke seriflerine bagislandi. Dana sonra, (Hicaz begler 
begi) isminde valilik yapildi. Her sene hac zemanmda, halifeler ta- 
rafmdan Mekke seriflerine ve oradaki ilm adamlanna (Surre-i 
Hiimayun) denilen hediyyeler gonderilirdi. Kinm hanlan kendile- 
ri para basdinr ve Cum'a hutbelerinde Osmanli halifelerine diia 
ederdi. Kirkbin askerleri olup Moskovaya kadar ilerlemisler, Rus- 
lardan vergi almislardi. 728 [m.1328] senesinde Bursada altun pa- 
ra basildi. Hicretin 797 [m. 1394] senesinde Anadolu hisan kal'asi 
yapildi. 

922 [m. 1516] senesinde istanbulda tersane kuruldu. O zema- 
nm en biiyiik gemileri yapildi. 932 [m. 1526] de sultan Siileyman, 
Fransayi, himayesi altma aldi. Halicde yapilan Osmanli donanma- 
si 945 [m. 1539] de Avrupa devletleri birlesik donanmasma galib 
geldi. 967 [m. 1559] de Malta aciklarmda hack donanmasi yok 
edildi. 987 [m. 1578] de Takiyyiiddm efendinin baskanligmdaki 
hey'et, yildizlan tetkik ve Logaritma cedvelleri ile hesab yapdi. 
1067 [m. 1656] de Osmanli donanmasi Venedik donanmasim mag- 
lub etdi. 1135 [m. 1722] de Uskiidarda Osmanli matba'asi kurul- 
du. 1205 [m. 1791] de Deniz harb okulu kuruldu. 1242 [m. 1826] 
de Osmanli tip fakiiltesi kuruldu. 1253 [m. 1837] de Unkapamnda 
Mahmudiyye kopriisii, 1254 [m. 1838] de karantina yapildi. 1260 
[m. 1843] da Karakoy ile Eminonii arasinda Mecidiyye kopriisii 
yapildi. 1268 [m. 1851] de, (Sirket-i Hayriyye) isminde bogazici 
vapurlan isletmesi kuruldu. 1272 [m. 1855] de Istanbul ile Varna 
arasinda deniz alti telgraf hatti yapildi. 1279 [m. 1863] da Basra ile 
Karasi arasinda telgraf hatti yapildi. 1284 [m. 1868] de Sultani lise- 

-373- 



leri, 1285 [m. 1869] de san'at okullan, 1287 [m. 1871] de orman ve 
ma'denler mektebi, 1288 [m. 1872] de Istanbul tramvay ve itfaiyye 
alayi, 1290 [m. 1873] da Izmid demiryolu ve Galata tiineli yapildi. 
Ikinci Abdiilhamid hamn yapdigi sayisiz hizmetlerinden bir kismi 
9. cu maddedeki isminde yazilidir. Bu arada Osmanh donanmasim 
en modern vasitalarla yeniledi. ingiltereden sonra Avrupada ikin- 
ci derecede oldu. 

1310 [m. 1892] senesi salname-i Bahri, ya'ni takvimi, Osmanh 
donanmasim uzun anlatmakdadir. 175. ci sahifesinde, 18 aded zirh- 
h harb gemisinden herbirinin ismi, tonilatosu, tulu, arzi, zirh kalm- 
hgi, cekdigi su mikdan, pervane adedi, makinamn beygir kuvveti, 
atesli silahlan, torpido kovam, vazifeye basladigi tarih, siir'ati ve 
aldigi komiir mikdarlan yazilidir. Mesela, Hamidiyye firkateyn 
harb gemisi icin bunlarm: 6700,292 kadem, 9 fus ve 55 kadem, 7 
fus, 10 fus ve 24 kadem, 1 pervane, 6800 beygir kuvveti, 10 ve 15 
cm.lik 4 Krup ve bir 300 librelik agizdan dolma ve 6 Armstrong ve 
7 kiiciik top ve 1 Nordenfeld ve 1 Roket, 2 torpido kovam bulun- 
dugu, 1301 [m. 1883] de vazifeye basladigi, siir'atinin 13 mil oldu- 
gu, 600 ton komiir aldigi bildirilmekdedir. Zirhsiz harb gemisi 40 
adet, torpido stimbotu, birinci simf 13, ikinci simf 7, iiciincu simf 1, 
tahtelbahr [deniz alti] 2 dir. Bunlarda cahsan yiizlerce deniz suba- 
ymm riitbeleri ve ismleri de yazilidir. 

Haydar Pasa tib fakiiltesi, Viyana tib fakiiltesinden sonra Av- 
rupada en ileri idi. Her bolumtin laboratuvarlan en yeni alet ve 
makinalarla techiz edilmisdi. 1931 senesinde, bu fakiiltede okuyan- 
lar, Histoloji laboratuvannda her talebe icin birer mikroskop bu- 
lundugunu, her mikroskop iizerinde sultan Abdiilhamid hanm tug- 
rasi, ya'ni ismi oyma olarak yazih oldugunu soylemislerdir. Avru- 
padan getirilen secme profesorlerin yetisdirdikleri asistan ve do- 
centler ve hocalar, genclere en modern tib bilgilerini veriyorlar. 
Degerli miitehassislar yetisiyordu. 

Kolagasi kimyager Cevad Tahsin begin 1321 de (Mekteb-i tib- 
biyyeyi sahane matba'asi)nda basdirdigi kimya kitabi, bugiinkii ye- 
ni bilgileri ve analiz usullerini biitiin incelikleriyle yazmakdadir. 
Miralay Mehmed Sakir begin 1319 da basilan (Diirus-i Hayat-i Be- 
seriyye) kitabindaki, modern tib bilgilerini gorenler ve tib fakiilte- 
sinde hijyen profesorii Muhammed Fahri begin 1324 de basilan 
(it'am ve Tagdiyye) kitabindaki tib bilgilerini okuyanlar ve tib fa- 
ktiltesinde kimya muallimi olan tabib kolagasi Vasil Neun begin 
1312 de basilan (ilm-i Kimyayi Tibbi) kitabim ve yine o sene 
Misrda basilan (Hulasatiil Kavl fi tahhlil-bevl) kitabim okuyanlar 
ve mekteb-i tibbiyyeyi sahane botanik muallimi tabib Serefeddin 

-374- 



begin 1305 senesinden beri talebenin ellerinden diismeyen (ilm-i 
nebatat) kitabim okuyanlar ve mekteb-i miilkiyeyi sahane ve hen- 
dese-hane fizik muallimi Salih Zeki begin (Hikmet-i tabfiyye) ki- 
tabim ve bunlar gibi nice kiymetli kitablan gorenler, Sultan ikinci 
Abdiilhamid han zemamnda cok degerli miitehassis doktorlarm ve 
fen adamlannm yetisdirildigini tasdika mecbur kalmakdadir. 

Osmanh sultanlan, ilme, fenne bu kadar ehemmiyyet vererek, 
kiymetli miitehassislar yetisdirdikleri ve eserler meydana gelmesi- 
ne vesile olduklan gibi, islamiyyete hizmetde de, Abbasi ve Eme- 
vi ve diger islam devletlerini gecmis, bu cahsmalari ile de tarihde 
san ve sohret birakmislardir. Yavuz Sultan Selim han, Ka'benin 
icini siipiirmege mahsus olan siipiirgelerden birisi getirildikde, sii- 
piirgeyi bir tac gibi kaldirarak basina koymusdur. Kendinden son- 
ra gelen sultanlarm taclanna koyduklan siipiirge isareti buradan 
gelmekdedir. Kanuni Sultan Siileyman, Arafat meydanmdaki ti- 
kanmis olan su yollarim acarak Arafati ve Mekkeyi suya kavusdur- 
du. Ikinci Abdiilhamid han, bu su yollarim yeniden temizleyerek 
ve genisleterek hacilan suya doyurdu. Medinedeki Ayn-i zerkayi 
Abdiilmecid han ta'mir ve tevsi' eyledi. Vehhabiler, Mekkede, 
Medmede, hicbir kafirin ve zalimin yapamayacagi vahset ile Ehl-i 
siinnet miislimanlan kihcdan gecirip, Selefden yadigar kalmis olan 
biitiin tiirbeleri, cami'leri, ziyaret mahallerini yikdilar. Mukaddes 
makamlari ve kabristanlan cole cevirdiler. ikinci Sultan Mahmud 
han, vehhabi eskiyasim def ve tard etdikden sonra, biitiin bu eser- 
leri yeniden insa ve ihya eyledi. 1235 [m. 1819] senesinde Hiicre-i 
Se'adete hediyye etdigi samdanla birlikde gonderdigi asagidaki ya- 
zi, Osmanh sultanlarmm Resulullaha olan htirmet ve muhabbetle- 
rinin bir vesikasidir: 

Samdan ihdaya eyledim ctiret ya Resulallah! 
Muradnndir Ulyaya hizmet, ya Resulallah! 

Degildir ravdaya sayeste, destavlz-i nacizim, 
Kabul eyle, kd ihsan ve inayet, ya Resulallah! 

Kimim var hazretinden gayn, hfilini eyleyem i'lam, 
Ccnabmdandir ihsan ve miiriivvet, ya Resulallah! 

Dahilek, el-eman, sad el-eman, dergahma diisdiim, 
Terahhum kd, bana eyle sefa'at ya Resulallah! 

Du-alemde kd istishab han-i Mahmud-i adliyi, 
Senindir evvel ve film (hi devletya Resulallah! 

-375- 



Misir ve Yanya ve Mora gibi vilayetlerin isyam ve yenicerilerin 
kazan kaldirmalan ve yok edilmeleri ve Rus ordulannm saldirma- 
lari sirasinda Sultan Mahmud han, Mekke ve Medmeyi ancak 
ta'mir edebilmis, kendisinden sonra oglu Abdiilmecid han, bunla- 
n tezyin icin sasilacak bir himmet ve gayret gostermisdir. Hucre-i 
nebeviyyeye dosenmek iizere gonderdigi Kasi tuglalar altma ken- 
di el yazisi ile kendi ismini zelilane ve hakirane yazmisdir. Hele 
Babiisselam kemerine yazilmak iizere hazirlanan yazidaki sahane 
kelimeleri kabul etmeyerek, iki cihamn saltanati Resulullaha mah- 
susdur, demisdir. 

Sultan ikinci Abdiilhamid hamn bu mubarek beldelere ve bun- 
larm sefa'at sahibi efendisine yapdigi htirmet ve hizmetler, onceki- 
lerin hizmetlerini kat-kat asmisdir. ihsanlan ve hizmetleri yalniz 
Umeraya ve Ulemaya ve makamlara mahsus kalmamis, ehalinin 
ve fakirlerin hepsine ulasmisdir. Mescid-i harami gozleri kamasdi- 
racak derecede ta'mir ve tezyin etmis, Hadice-tiil Kiibramn tiirbe- 
sini ve Mevlidin-Nebi ile Mevlid-i Fatima olan binalan, benzeri ol- 
mayacak seklde ihya etmis, Mina sehrini su sebekeleri ile doldur- 
musdur. Seyyid Ahmed Rifainin ve diger Velilerin tiirbelerini fev- 
kal'ade bir himmet ile ta'mir etmisdir. Mekkede Gayretiyye ve 
Hamidiyye piyade kislalanyla, topcu kislasi ve hiikumet konagi 
yapdirmisdir. Osmanh halifelerinin herbirinin (Hadimlilhare- 
meyn) olduklanni, eserleri biitiin diinyaya i'lan etmekdedir. Veh- 
habi eskiyalan, Haremeyn-i serifeyni tekrar ele gecirdikden sonra, 
bu beha bicilemiyen tarihi eserleri, giizel san'atlan, sinsice yok et- 
mekde, boylece bozuk inanclan ile ve barbarca saldinlan ile isla- 
miyyeti icerden yikmakdadirlar. 

Sultan ikinci Abdiilhamid han memleketin her kosesinde aym 
sekl ve degerde liseler yapdirdi. 1950 senesinde Bursa askeri lise- 
sinin kumandam, Bursa erkek lisesini ziyarete gitmisdi. Lise mti- 
diri kimyager Rifat bege, (okulun en iyi odasim kendinize ayirmis- 
simz. Boyle haksizhk olur mu?) dedi. Rifat beg, (Bu mektebin her 
odasi boyle giizel, havadar ve hosdur. Ben Manastirda bu binada 
okudum. Sultan Abdiilhamid han, biiyiik sehrlerde hep aym bina- 
lan, aym giizellikle ve aym metanet ile yapdirmisdir. Bu binamn 
ta'mire ihtiyaci hie olmadi. Halbuki, karsimizda gecen sene yapi- 
lan ticaret lisesinin bu sene divarlan catladi. Simdi ta'mir ediliyor) 
dedi, tarihi bircok bilgiler verdi. Ankarada, Yenisehr istasyonun- 
daki kay alarm iistiinde (Ankara lisesi) de Bursadaki lisenin aym 
idi. 

Ankara valilerinden Abidin pasa, Elmadagmdan Ankaraya 
tath su getirmek icin halkdan para toplamisdi. ise baslamak icin 

-376- 



halifeden izn istedi. ikinci Abdiilhamid han, valiye gonderdigi ce- 
vabda, (Susuzlara su vermek cok sevabdir. Dmimizin emrlerinden 
biridir. Bu vazife ve seref bana aiddir. Topladigm paralarm hepsi- 
ni sahiblerine geri ver. Biitiin masrafi hazine-i sahanemden olmak 
iizere hemen ise basla. Milletimi iyi suya kavusdur!) dedi. Az ze- 
man icinde Ankarahlar tatli suya kavusduruldu. 

Sultan ikinci Abdiilhamid hamn Osmanh devletini her bakim- 
dan ilerletmesi, gticlendirmesi, islam dusmanlarmm ve en basta 
Ingilizlerin harekete gecmesine sebeb oldu. 1308 [m. 1890] sene- 
sinde politik ve masonik fealiyete gecdiler. Birkac harbiye ve tib- 
biye talebesi tarafindan (ittihad ve terakki cem'iyyeti) kuruldu. 
Yedi sene sonra, haber ahnarak dagitildi. Birkac iiyesi Parisde ca- 
hsmalarma devam etdi. Halife, mit baskam Orgeneral Ahmed Ce- 
laleddin pasayi Parise gonderdi. Nasihatleri te'sir ederek iiyeler- 
den cogu tevbe etdiler. Ancak Ahmed Riza beg ve birkac arkada- 
si nasihat dinlemediler. Hach kuvvetler tarafindan yagdinlan pa- 
ralarla daldiklan liiks hayatdan, kadinli, ickili sefahet aleminden 
aynlmak istemediler. Hele Ahmed Riza beg, parlamento baskan- 
hgma getirilecegi va'dinin sevinci ve serhoslugu icinde, tiirk diis- 
manlanmn kuklasi haline gelmisdi. Halifeye karsi basin propa- 
gandasina basladilar. 1326 [m. 1908] senesinde ikinci mesrutiyye- 
tin i'lanma ve bir sene sonra da, Halifenin tahtdan indirilmesine 
sebeb oldular. Sonradan arkadaslan, bunu kiskanarak kendisini 
Millet meclisi baskanhgmdan atdilar. Onlarm diismam haline gel- 
di. Cumhuriyet gazetesinde, yayinlanan hatiratinda, vaktiyle kiifr- 
ler etdigi ikinci Abdiilhamid ham, overek ve pisman oldugunu bil- 
direrek oldu. 

Aym hal, sultan ikinci Abdiilhamid ham, tahtdan indiren Talat, 
Enver ve Cemal pasalarda da tecelli etdi. Onun buyiiklugunii an- 
layamadiklanm i'tiraf edip, hayatlanni husranla bitirdiler. 1326 [m. 
1908] senesinde devlet idaresini ellerine geciren gender, cahil, tec- 
riibesiz, diinya ve memleket sartlarmdan gafil, gozli kapah adam- 
lardi. Kimi, telgraf memuru iken basbakan oldu. Kimi yarbay iken 
otuziic yasmda harbiye naziri ve baskumandan vekili, kimi jandar- 
ma tegmeni iken dahiliye naziri oldu. ittihad ve terakkicilerin zulm 
ve iskencelerinin ve bunun kanh olmasmm, sultan Abdiilhamid 
devrini aratmis oldugunda biitiin tarihciler birlesmekdedirler. itti- 
had ve terakki cem'iyyeti, Tiirkiyede kotii bir particilik hayatinm 
baslamasma, boliiciiliige yol acdi. Particiler, birbirlerine diisman 
gibi oldular. Bu yiizden balkan harbi ve birinci cihan harbi gayb 
edildi. Nihayet imperatorluk parcalandi. 

Sultan ikinci Abdiilhamid hamn tahtdan indirilmesi ile din isle- 

-377- 



rine de fesad kansdi. ittihad ve terakki firkasina kaydli olan cahil- 
ler, hatta masonlar, din islerinde yiiksek mevki'lere getirildi. ilk is 
olarak, sultan Abdiilhamid hamn son seyh-ul-islami Muhammed 
Ziya-iid-dm efendi, vazifesinden almdi. Bu yiiksek makama 1328 
[m. 1910] da Musa Kazim efendi getirildi. Bu zat, koyu ittihadci ve 
mason idi. Bunun gibi, islamiyyete uymiyan hareketlerinden ve sa- 
pik yazilarmdan dolayi ikinci Abdiilhamid han tarafmdan nefy 
edilmis, Iraka ve Fizana siirulmiis olan boliicii kimseler, istanbula 
getirilip, kendilerine din islerinde vazifeler verildi. Bu cahil ve par- 
tizan kimseler, bozuk, sapik din kitablarmm yazilmasma, yayilma- 
sina, onayak oldular. Abdiilhamid han zemamnda yazilan din ki- 
tablan, bir ilm hey'eti tarafmdan tedkik edilirdi. Tasdik edilip, izn 
verilenler basdinldi. Boylece, o tarihlerde basilan din kitablarma 
giivenilir. 1327 [m. 1909] den sonra din kitablan salahiyyetli Slim- 
ier tarafmdan kontrol edilmez oldu. Bu kitablardan, ancak vesika- 
lar vererek, yazilanlara giivenilir. Ne olduklan belirsiz kimselerin 
ve sfilere, vehhabilere satilmis olan mezhebsiz din adamlarmm 
yazdiklan bozuk kitablan okuyan musliman yavrulan, temiz genc- 
ler, dmi yanhs ogrendiler. Boyle cahil yetisdirilen miislimanlardan 
ba'zilan, siyaset canbazlannm tuzaklanna diisdiiler. Kendi partile- 
rinden olmiyanlara kafir diyecek kadar taskmlik yapanlan oldu. 
Miislimanlar arasmdaki bu fitne, islam dusmanlarmm islerine yara- 
di. Ingilizlerin (islamiyyeti yok etmek) planlarmm gerceklesmesini 
kolaylasdirdi. (Kiyamet ve Ahiret), 365. ci sahifeye bakimz! iste bu- 
nun icin, Allahii teala, miislimanlann boliinmelerini yasak etmis, 
kardes olduklanm bildirmis, sevismelerini, vatan diismanlanna 
karsi birleserek kuvvetli olmalarim emr etmisdir. (Birlesmemiz ka- 
firleri korkutur ve Allahin yardim etmesine sebeb olur. Tefrikaya 
diismemiz kafirleri sevindirir ve Allahin gadabma ugramamiza se- 
beb olur) nasihati, her miislimamn kalbine islenmis olmalidir. 

193 — OMER BIN ABDUL'AZIZ: Emevi hahfelerinin seki- 
zincisidir. Mervamn torunudur. Valdesi Ummti Asim bint-i Asim 
bin Omer-iil Hattabdir. 60 da ya'ni hazret-i Mu'aviyenin vefati yi- 
hnda Medinede tevelliid etdi. Babasi Misr valisi olunca, Misra git- 
diler. Oglunu Medineye tahsile gonderdi. Enes bin Malik, Abdul- 
lah bin Ca'fer Tayyar ve Sa'id bin Miiseyyeb ve baska zatlardan 
ders aldi. Babasi oliince amcasi olan halife Abdiilmelik bunu Sama 
getirdi. Kizi Fatimayi buna verdi. 99 da amcasi oglu Siileyman ve- 
fat edince halife oldu. Cok adil idi. ikinci Omer denmege layik idi. 
Hazret-i Mu'aviyenin vefatmdan sonra hutbelerde Ehl-i beyte 
la'net okumak adet olmusdu. Halife olunca, ilk is olarak bu adeti 
kaldirdi. Ehl-i beyte cok saygi gosterir ve yardim yapardi. 101 [m. 

-378- 



720] de kirkbir yasmda iken kolesi tarafmdan zehrlendi. Beyaz, in- 
ce ve nazik yuzlii, za'if, guzel sakalli, tatli ve sevimli idi. Binicilige 
cok merakh idi. Enes bin Malik "radiyallahii anh" buyurdu ki, 
imamhk yapmakda, Resulullah efendimize Omer bin Abdiil'aziz- 
den daha cok benziyen kimse gormedim. Malatya sehrini rumlar- 
dan, yiizbin esir karsihgi satin aldi. ibniilcevzi, bunun hayatim, bii- 
yiik bir cild halinde yazmisdir "rahime-hullahii teala". 10, 31, 34, 
37, 130, 189, 200, 211, 227, 260. 

194 — OMER BIN HATTAB: Eshab-i kiramm en buyukle- 
rinden, Asere-i miibesseredendir. Resulullahm ikinci halifesidir. 
Dokuzuncu dedesi olan Ka'b, Resulullahm yedinci babasidir. An- 
nesi Hanteme bint-i Hisam, Ebu Cehlin kiz kardesi idi. Hicretden 
kirk sene once tevelliid etdi. Kureysin buyiiklerinden idi. Cok gu- 
zel konusurdu. Once Resulullaha diisman idi. Bi'setin ya'ni Resu- 
lullaha, Peygamber oldugu bildirildigi giiniin altmci yilmda, Resu- 
lullahm amcasi hazret-i Hamza imana gelince, miislimanlar cok 
kuvvetlendi. Cok sevindiler. Bu is Kureys kafirlerine giic geldi. 
Ileri gelenleri toplandilar. (Muhammedin adamlan cogahyor. Bu- 
nu onlemege care bulalim) dediler. Herbiri birsey soyledi. Ebu 
Cehl (Muhammedi oldiirmekden baska care yokdur. Bunu yapa- 
na, su kadar deve, bu kadar da altun veririm) dedi. Omer bin Hat- 
tab yerinden firladi. (Bu isi, Hattab oglundan baska yapacak yok- 
dur) dedi. Omeri alkisladilar. (Haydi Hattab oglu! Gorelim seni) 
dediler. Omer kilmcim cekerek yola diisdii. Nu'aym bin Abdiilla- 
ha rastladi. (Bu siddet, bu hiddetle nereye ya Omer?) dedi. O da, 
(Millet arasina ikilik sokan, kardesi kardese diisman eden Mu- 
hammedi oldiirmege gidiyorum) dedi. (Ya Omer! Giic bir ise gi- 
diyorsun. Onun Eshabi, cevresinde, pervane gibi dolasiyor. Ona 
bir sey olmasm diye titresiyorlar. Ona yaklasmak cok zordur. Onu 
oldiirsen bile Abdiilmuttalib ogullanmn elinden yakam nasil kur- 
tarabilirsin?) dedi. Omer, bu sozlere cok kizdi. (Yoksa, sen de mi 
onlardan oldun? Once senin isini bitireyim) diye, kilmca sanldi. 
(Ya Omer! Beni birak! Kardesin Fatima ile, zevci Sa'id bin Zey- 
de git ki, ikisi de musliman oldu), dedi. Omer, onlann miisliman 
olduguna inanmadi. (Eger inanmazsan, git sor! Anlarsm) dedi. 
Omer sasaladi. Bu isi basanrsa, din aynhgi ortadan kalkacak, fe- 
kat arablarm adeti olan kan da'vasi hasil olacakdi. Kureys ikiye 
boliinecek. Birbiri ile carpisacakdi. Boylece, degil yalmz Omer, 
butun Hattab ogullan oldiiriilecekdi. Fekat Omer, cok kuvvetli, 
cesur ve ofkeli oldugundan bunlan dtisiinememisdi. Kardesini 
merak edip hemen evlerine gitdi. O anlarda (Taha) suresi yeni 
gelmis, Sa'id ile Fatima, bunu yazdinp, Habbab bin Eret admdaki 

-379- 



sahabiyi evlerine getirmis, okuyorlardi. Omer, kapidan bunlann 
sesini duydu. Kapiyi cok sert caldi. Omeri, kilmc belinde, kizgm 
goriince, yaziyi sakladilar. Habbabi gizlediler. Sonra kapiyi acdi- 
lar. iceri girince (Ne okuyordunuz?) dedi. Sa'id (Birsey yok) dedi. 
Omerin kizmasi artarak, (isitdigim dogru imis. Siz de, onun sihri- 
ne aldanrmssmiz), dedi. Sa'idi yakasindan tutup, yere atdi. Fatima 
kurtarayim derken, onun yuzune de ofkeli bir tokat indirdi. Yii- 
ziinden kan akdi. Omer kam goriince, kardesine acidi. Biraz sen- 
deledi. Fatimamn cam yandi. Kana boyandi ise de, iman kuvveti, 
kendisini harekete getirip, Allahii tealaya siginarak, (Ya Omer! 
Nicin Allahdan utanmazsm? Ayetler ve mu'cizeler ile gonderdigi 
Peygambere inanmazsin? iste ben ve zevcim, miisliman olmakla 
sereflendik. Basimrzi kessen, bundan donmeyiz) dedi ve kelime-i 
sehadeti okudu. Omer, ne yapacagini sasirdi. Yere oturdu. Yumu- 
sak sesle, (Hele su okudugunuz kitabi cikanmz) dedi. Fatima ge- 
tirdi. Omere verdi. Omer, gtizel okuma bilirdi. Taha suresini oku- 
maga basladi. Kur'an-i kerimin fesahati, belagati, ma'nalan ve tis- 
tiinliikleri kalbini cok yumusatdi. (Goklerde ve yer yiiziindc ve 
bunlann arasinda ve topragin altindaki seyler hep Onundur) aye- 
tini okuyunca, derin diisiinceye daldi. (Ya Fatima! Bu bitmez tti- 
kenmez varhklar, hep sizin tapdigimz Allahin midir?) dedi. Karde- 
si (Evet, oyle ya! Siibhe mi var?) dedi. (Ya Fatima! Bizim binbes- 
yiiz kadar altundan, giimiisden, tuncdan, tasdan oymah, sushi hey- 
kellerimiz var. Hicbirinin, yerytiztinde birseyi yok!) diyerek, sas- 
kinhgi artdi. Biraz daha okudu. (Ondan baskasina tapilmaz, bel 
baglanmaz. Hersey, ancak Ondan beklenir. En giizel ismler 
Onundur) ayetini dtisiindii. (Hakikaten, ne kadar dogru) dedi. 
Habbab bu sozii isitince, yerinden firladi. Tekbir getirdikden son- 
ra, (Miijde ya Omer! Resulullah Allahii tealaya diia ederek, (Ya 
Rabbi! Bu dini, Ebu Cehl ile yahud Omer ile kuvvetlendir) buyur- 
du. Iste bu devlet, bu se'adet sana nasib oldu) dedi. Bu ayet-i ke- 
rime ve bu diia, Omerin kalbindeki dtismanhgi sildi, siipiirdii. He- 
men, (Resulullah nerede?) dedi. Kalbinde, Resulullah sevgisi yan- 
maga basladi. O giin, Resul-i ekrem "sallallahii aleyhi ve sellem" 
Safa tepesi yamnda, Erkamin evinde Eshabma nasihat veriyordu. 
Eshab-i kiram toplanmis, Onun nurlu cemalini gormekle, tath 
te'sirli sozlerini isitmekle kalblerini cilahyor, ruhlarim ferahlati- 
yorlardi. Sonsuz lezzet, zevk ve nes'e icinde halden hale doniiyor- 
lardi. Omeri buraya getirdiler. Omerin kilmcla geldigi goriildii. 
Omer heybetli, kuvvetli oldugundan, Eshab-i kiram, Resulullahm 
etrafim sardi. Hazret-i Hamza (Omerden cekinecek ne var, iyilik 
ile geldi ise, hos geldi. Yoksa o kilmcim cekmeden, ben onun ba- 
sim yere diisiiruriim) derken, Resulullah (Yol verin, iceri gelsin!) 

-380- 



buyurdu. Biri sagmda, biri solunda, otekiler tetikde olarak iceri 
girdi. Cebrail "aleyhisselam", daha once, Omerin fman etdigini, 
yolda oldugunu haber vermisdi. Resulullah, Omeri tebessiim bu- 
yurarak karsiladi ve (Birakiniz, yamndan aynliniz) buyurdu. Bi- 
rakdilar. Resulullahm oniinde diz cokdii. Resulullah, Omerin ko- 
lundan tutup, (Imana gel ya Omer!) buyurdu. O da temiz kalb ile 
kelime-i sehadeti soyledi. Eshab-i kiram, sevinclerinden yiiksek 
sesle tekbfr getirdi. O zemana kadar gizli imana gelirlerdi. Hazret-i 
Hamzanm ve uc giin sonra hazret-i Omerin musliman olmasi ile, 
muslimanlar kuvvetlendi. Omer "radiyallahii anh" (Kardeslerimiz 
ne kadardir?) dedi. (Seninle kirk olduk) dediler. (Oyle ise, ne du- 
ruyoruz? Haydi cikahm, Harem-i serife gidelim. Acikca okuya- 
hm!) dedi. Resulullah kabul buyurdu. Onde Omer, sonra Ah, on- 
dan sonra Resulullah, sagmda Ebu Bekr, solunda Hamza, arkasm- 
da oteki Sahabiler yuriiyerek Harem-i serife gitdiler. Kureysin ile- 
ri gelenleri, orada Omerden miijde bekliyorlardi. Omer Muham- 
medileri toplamis getiriyor dediler. Sevindiler. Ebu Cehl, zeki, cin 
fikrli oldugundan, bu gelisi begenmedi. ileri varip (Ya Omer! Bu 
ne?) dedi. Hazret-i Omer hie aldiris etmeden (Eshedii en la ilahe 
illallah ve eshedii enne Muhammeden resulullah) dedi. Ebu Cehl, 
ne diyecegini sasirdi. Dona kaldi. Hazret-i Omer "radiyallahii 
anh" bunlara donerek, (Beni bilen bilir. Bilmiyen bilsin ki, Hattab 
oglu Omerim. Karisim dul, cocuklanm yetim birakmak istiyen, ye- 
rinden kipirdasm!) dedi. Hepsi geriye cekilip dagildilar. Ehl-i is- 
lam, Harem-i serifde saf olup, yiiksek sesle tekbfr aldi. ilk olarak 
meydanda nemaz kildilar. Hazret-i Omer, o giinden sonra, dayisi 
Ebu Cehle ve kafirlerin ileri gelenlerine meydan okudu. 

Eshab-i kiram, Medmeye gizli hicret etmisdi. Omer "radiyallahii 
anh" silahlanm kusanarak, acikca hicret etdi. Medineye daha once 
varip, Resulullahm tesrif etmekde oldugunu miijdeledi. Biitiin gaza- 
larda bulundu. Arslan gibi dogiisdii. Uhudda Resulullahm yamndan 
ayrilmadi. Daima dogru soyledigi icin (Faruk) buyuruldu. Resululla- 
hm vefatinda kansikhk cikmasim onledi. Halifeye, her isinde yardim 
etdi. Halife Ebu Bekr, vefat edecegi zeman, Eshab-i kiramm ileri ge- 
lenlerini cagirip, goriisdiikden sonra, hazret-i Omeri halife ta'yin et- 
di. Oniiciincii yilda halife oldu. Emiriilmti'minm ismini aldi. Az ze- 
manda o kadar cok yer aldi ki, tarihcileri sasirtdi. Kudiise gidip, ada- 
leti ile rumlan hayran birakdi. Kadsiye zaferini kazanarak, ordulan 
Azak denizine kadar ilerledi. Tunusa kadar feth olundu. 

Dortbinden ziyade cami', mescid yapildi. Hazret-i Mu'aviyeyi 
"radiyallahii teala anh" Sam vahsi yapdi. Kendi de Sama geldi. 
Her sene hac yapdi. On bucuk sene ve yedi giin, diinyada hie go- 

-381- 



riilmemis bir adalet ile halifelik yapdi. 23. cii yil zilhiccesinde, bir 
sabah nemazina giderken, Mugire-tebni Su'be hazretlerinin kolesi 
Ebu Lii'lii' Firuz tarafmdan bicakla karnina vurularak yirmidort 
saat sonra, 63 yasmda sehid oldu. Hucre-i se'adete defn edildi "ra- 
diyallahii teala anh". 

Cok adil, abid, cok merhametli, asagi goniillu, fakfrlikle yasar bir 
zat idi. Kudiise giderken deveye, kolesi ile nobetlese biniyordu. Seh- 
re girerken deveye binme sirasi kolesine geldigi icin devenin oniinde 
yiiriiyordu. Kuvveti, adli, askerleri, vie kit'ayi titreten islam halifesini 
gormege gelenleri hayretde birakmisdi. O derece adil idi ki, kendi 
oglu giinah isleyince Allahii tealamn emri kadar sopa vurulmasim 
emr etdi. Eshab-i kiram yalvardiklan halde, bir degnek eksik vurul- 
masma razi olmadi ve oglu bu yiizden oldu. Cok acidi ve uzuldugii- 
nii bildirdi ise de, pisman olmadi. Oliinciye kadar, biitiin alem-i is- 
lam, Resulullah zemanindaki huzur, safa ve rahatlik icinde yasadi. 
Cesidli hadis-i seriflerle medh olundu. (Benden sonra Peygamber 
gelseydi, Omer Peygamber olurdu) hadis-i serifi, yiiksekligini anlat- 
maga yetisir. Faziletini, kiymetini bildirmek icin, din alimleri ve din- 
sizler tarafmdan cildlerle kitab yazildi. Eshab-i kirama derecelerine 
gore saygi gosterirdi. Bedr gazasmda bulunanlara daha cok kiymet 
verirdi. Hasimileri, hepsinden ustiin tutardi. Hazret-i Aliyi hepsin- 
den yiiksek bulundurur, islerinde ona damsirdi. Hazret-i Omeri 
medh eden hadis-i seriflerin cogunu hazret-i Ali bildirmisdir. 12, 14, 
17, 18, 21, 22, 23, 28', 38, 40, 44, 49, 50, 52, 54, 55, 60, 61, 62, 63, 66, 72, 
73, 75, 76, 79, 82, 85, 100, 103, 110, 111, 113, 114, 115, 117, 118, 119, 
120, 123, 124, 125, 127, 129, 142, 156, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 
170, 171, 172, 173, 174, 177, 179, 180, 181, 182, 184, 185, 186, 187, 188, 
189, 190, 191, 192, 193, 196, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 
207, 208, 211, 212, 215, 223, 229, 230, 232, 236, 237, 238, 239, 245, 246, 
249, 250, 251, 252, 253, 254, 256, 257, 258, 266, 279, 302, 303, 309, 312, 
316, 319, 323, 325, 329, 340, 351, 352, 356, 358, 378, 383, 385, 386, 387, 
389, 399, 402, 407, 408. 

195 — RAFI'I: Ebiilkasim Abdiilkerim bin Muhammed biiyiik 
alimlerdendir. 623 [m. 1226] de Kazvinde vefat etdi "rahime-hulla- 
hii teala". imam-i Safi'min "rahime-hullahii teala" (Miisned) kita- 
bim serh etdi. Tefsir ve hadis ve fikh kitablan vardir. Safi'i mezhe- 
binde cok kitab yazdi. Bunlar arasinda (Muharrer) kitabi cok kiy- 
metlidir. Bunu cok alimler serh veya ihtisar etmisdir. imam-i Ne- 
vevinin "rahime-hullahii teala" ihtisar ederek (Minhac) adim ver- 
digi kitab cok kullamlmakdadir. Minhacm serhleri arasinda en kiy- 
metlisi, Ahmed ibni Hacer Heytemi Mekkinin "rahime-hullahii te- 
ala" serhidir. (Tuhfe) admdaki bu serh dort cilddir. 53, 364. 

-382- 



196 — REBI' BIN HAYSEM: Tabi'indendir. Kufe sehrinde 
ziihd ve takvasi ile meshurdur. Son zemamnda felc hastasi oldu. 63 
de vefat etdi "rahime-hullahii teala". 84. 

197 — REBI' BIN MEYSERE: Eshab-i kiramdandir. Bedrde 
bulunmadi. Hayberde bulundu. Resulullahm, miit'a nikahim yasak 
etdigini bildirenlerden biridir. 125. 

198 — RUKAYYE: Resulullahm ikinci kizidir. Anasi, Hadice- 
tiil-kubradir. Hazret-i Osmamn zevcesidir. Once, Ebu Lehebin og- 
lu Utbeye nisanh idi. Sonra Ebu Leheb ile zevcesi, Resulullaha 
eziyyet vermek icin, oglunu vaz gecirdi. Hazret-i Osman ile Habe- 
se hicret etmisdir. Orada Abdullah admda bir oglu oldu. Abdullah, 
hazret-i Rukayyeden sonra, dordiincu yilda, alti yasmda vefat etdi. 
Hazret-i Rukayye, hicretin ikinci yilmda hastalamp Bedr gazasinin 
zafer miijdesi Medmeye geldigi giin vefat etdi "radiyallahii teala 
anna". 123, 325, 326, 365. 

199 — SA'D BIN EBI VAKKAS: Eshab-i kiramin biiyiiklerin- 
dendir. Asere-i miibesseredendir. ilk miisliman olanlann yedincisi- 
dir. Onyedi yasmda iken miisliman oldu. Biitiin gazalarda bulundu. 
Kahramanca dogusdii. ilk ok atan budur. Cok nisanci idi. Uhud ga- 
zasmda, Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" diismandan gelen 
oklan yerden toplayip buna verirdi. (At ya Sa'd at! Anam babam 
sana feda olsun) buyururdu. Halife Omer-iil-Faruk zemamnda, Ira- 
na gonderilen islam ordusunun baskumandam idi. Meshur Kadsiye 
zaferini kazandi. Iran devletinin bassehri olan Medayn sehrini ahp, 
acem hazineleri, miislimanlarm eline gecdi. Sonra Irak valisi oldu. 
Kufe sehrini kurdu. Hazret-i Osman zemamnda Kufe valisi oldu. 
Cemel ve Siffin muharebelerine kansmadi. Ellibes yilmda vefat et- 
di "radiyallahii teala anh". Medme-i miinevverededir. 100, 121, 140, 
166, 176, 180, 188, 211, 241, 251, 259, 323, 346, 408. 

200 — SA'D BIN MU'AZ: Ensardan Evs kabilesinin reisi idi. 
Medmeye, hicretden once gonderilen Mus'ab bin Umeyrin sozleri 
ile imana geldi. Kavmini de imana getirdi. Bedr, Uhud ve Hendek 
gazalannda bulundu. Hendekde aldigi yaradan vefat etdi. Resulul- 
lah "sallallahii teala aleyhi ve sellem" buna cok aglayip, cenaze ne- 
mazim kildirdi. Hadis-i seriflerle medh edilmisdir "radiyallahii te- 
ala anh". 50, 237, 250. 

201 — SA'D BIN UBADE: Ensar-i kiramdan, Beni Sa'idenin 
reislerinden idi. Comerdlikde esi yok idi. Gazalarda Ensarm bay- 
ragini tasirdi. Resulullahm vefatinda halife olmak istedi. Herkes 
Ebu Bekre bi'at edince, Havrana gitdi. On besinci yilda orada ve- 
fat etdi "radiyallahii teala anh". Havran, Samin cenubundadir. 113, 
114, 115. 

-383- 



202 — SA'DUDDIN-I TEFTAZANI: Mes'ud bin Omer, isla- 
miyyetin en buyiik alimlerindendir. 722 de Horasanda Teftazanda 
tevelliid, 792 [m. 1390] de Semerkandda vefat etdi "rahime-hulla- 
hii teala". Timiir han, kendisini cok sever, pek sayardi. Tefsfr, fikh 
ve akaid bilgilerinde zemanmm bir danesi idi. Pek kiymetli, cok sa- 
yida kitablan vardir. Beyan ve me'ani ilmlerinde, Sam miiftisi Ce- 
laleddm Muhammed bin Abdiirrahmanm [739] yazmis oldugu 
(Telhis-iil-miftah) kitabim serh etmis (Mutavvel) adini vermisdir. 
Bu kitabi ve (Akaid-i Nesefiyye) serhi cok kiymetlidir. 16, 89, 204, 
249, 294, 401, 402. 

203 — SA'DI SIRAZI: Muslihuddfn bin Abdullah, 589 yilmda 
Sfrazda tevelliid, 691 [m. 1291] de orada vefat etdi. Otuz sene ilm 
ogrendi, otuz yil seyahat ve askerlik yapdi. Otuz yih inziva ve iba- 
detle gecirdi. Si'rleri pek kiymetlidir. Kitablan, kendi zemamnda, 
her tarafa yayildi. Cok sohret buldu. Pek saygi gordii. Bagdadda, 
Nizamiyye medresesinde ders verdi. Ehl-i siinnet idi. Ehl-i siinnet 
alimlerinden Ebiil-Ferec ibni Cevzmin [508-597] talebesi idi. Te- 
savvufda, kadiri olup, Sihabiiddin-i Siihreverdmin sohbetinde ke- 
male geldi. Ondort kerre hacca gitdi. Bagdad, Sam, Misr, Anado- 
lu, Horasan, Hindistan ve Tiirkistanda bulundu. Hach seferlerinde 
Avrupahlarm eline esir diisdii. (Giilistan) ve (Bostan) kitablan, fa- 
risi dilden Avrupa dillerine terceme edilmisdir. Tiirkce cesidli ter- 
ceme ve serhleri de vardir "rahime-hullahu teala". 32. 

204 — SAFIYYE: Abdiilmuttalibin kizi, Resulullahin halasi 
idi. Asere-i miibessereden Ziibeyr bin Avvamm annesi idi. Cahi- 
liyye doneminde, Ebu Siifyanm kardesi Harisin zevcesi idi. Haz- 
ret-i Hamzanm anadan da kardesi idi. Miisliman oldu "radiyallahii 
teala anha". 14, 408. 

205 — SAFIYYE BINT-I HUYEY: Yehudi kizi idi. Hayberde 
Kenanenin zevcesi iken hicretin yedinci yilmda esir alindi. Resu- 
lullah efendimiz ahp azad etdi. Seve seve imana gelince, Resulul- 
lah, nikah eyledi. Cok aklli idi. Ellinci yilda vefat eyledi "radiyalla- 
hii teala anha". 69, 242. 

206 — SAFIYYEDDIN-i ERDEBILI: Erdebilde mescid ima- 
mi idi. 735 [m. 1335] de vefat etdi. Ogfu Sadreddin ve torunu Ali 
ve daha sonra bunun oglu Ciineyd, sira ile imam olup, Karako- 
yunlu hiikmdarlarmdan mirza Cihan sah, bunu hudud disina ci- 
kardi. Diyar-i Bekre gelip, Akkoyunlu htikmdan Uzun Hasene si- 
gindi. Uzun Hasen, Azerbaycam almca, yine Erdebile yerlesdi. 
Torunlanndan isma'il, veli-i ni'metleri olan Akkoyunlulara isyan 
edip, hiikumeti eline aldi. 908 de Tebrizde (Safevi) devletini kur- 

-384- 



du. 1135 [m. 1722] de Efganhlar Irani istila edinceye kadar siirdii. 
Nadir sah, 1142 de Efganhlan cikarmca, Hindistana kadar aldi ise 
de, 1160 da sehid edilince, Iranda huzur devam edemedi. Reyde 
bulunan Kacar admdaki bir Turkmen asfretinin reislerinden Meh- 
med aga, 1210 [m. 1796] da Irani istila ederek Kacar devletini kur- 
du. 1343 [m. 1925] de Riza Sah, kanh bir darbe ile, Pehlevi hiiku- 
metini kurdu. 1360 [m. 1941] de vefat etdi. Yerine gecen, oglu Mu- 
hammed Riza sah pehlevi, Irandaki siinni muslimanlara da hak ve 
hiirriyyet tanidi. Hanefi mezhebinde medreseler acildi. Buna ta- 
hammul edemiyen miiteassiblar, reisleri olan, Ayetullah Humey- 
ninin tesviki ile isyan etdiler. Iranda cok kan dokiildii. Sah Ameri- 
kaya, sonra Misra kacdi. 1400 [m. 1980] de, Misrda, kederinden 61- 
dii. Iranda Si'i Cumhuriyyeti kuruldu. Binlerce devlet adami, su- 
baylar, talebeler oldiiriildu. Irak ile harb acildi. Savas senelerce su- 
mp, sanayi merkezleri harab oldu. 36, 389. 

207 — SAFVET PASA: Adi Muhammed Es'addir. ikinci Ab- 
diilhamid han zemanmda sadr-i a'zam idi. 1230 da istanbulda te- 
velliid, 1301 [m. 1884] de vefat etdi. Sultan Mahmud turbesinin 
bagcesindedir "rahime-hullahii teala". 89. 

208 — SAHIB BIN IBAD: isma'il bin Ebilhasen Talkani, Bu- 
ye ogullarmdan Miieyyedin ve sonra kardesi Fahriiddevlenin vezf- 
ri idi. Devletin idaresi bunun elinde idi. Cok comerd idi. Alimler- 
le, ediblerle goriismegi cok severdi. 326 da Kazvinin Talkan kasa- 
basmda tevelliid, 385 [m. 995] de Reyde vefat etdi "rahime-hulla- 
hii teala". isfehanda defn edildi. Devlet reisi, tabutu oniinde yiiru- 
dii. Cok kitab yazdi. 91. 

209 — SA'ID BIN ZEYD: Eshab-i kiramm buyuklerinden idi. 
Asere-i miibessereden idi. Omer-iil-Farukun "radiyallahii anhii- 
ma" amcasi ogludur. Yine bunun kayin biraderi ve enistesi idi. 
Ya'ni, hazret-i Omerin kizkardesi olan Fatimamn "radiyallahii an- 
ha" zevci idi. Zevcesi ile birlikde Habesistana hicret etmisdi. Haz- 
ret-i Talha ile birlikde, Sam yolunda vazifede oldugundan, Bedr 
gazasinda bulunamamisdi. Diger gazalarm hepsinde bulundu. Yer- 
miik muharebesinde ve Samin fethinde de bulundu. Ellibirde vefat 
etdi "radiyallahii teala anh". 100, 121, 166, 379, 380. 

210 — SEHL BIN HANIF-I EVSI: Ensar-i kiramdandir. Bii- 
tiin gazalarda bulundu. Uhud gazasinda, Resulullahm yamndan 
aynlmadi. Geri donmedi. Hazret-i Aliye en once bi'at edenler- 
dendir. Hazret-i All Basraya giderken, kendisini, Medine-i mii- 
nevverede, yerine vekil birakmisdi. Sonra, Horasana vali yapdi. 
Ehah sikayet etdiginden azl eyledi. Yerine Ziyad bin Ebihi ta'yin 

- 385 - Eshab-i Kiram - F:25 



buyurdu. Sifffn muharebesinde hazret-i Alinin yanmda idi. Otuz 
sekiz yilinda Kufede vefat etdi. Nemazim imam-i All "radiyallahii 
anhiima" kildirdi. 113. 

211 — SEHL BIN SA'D: Ensar-i kiramdandir. Resulullahin 
"sallallahii teala aleyhi ve sellem" vefatmda onbes yasmda idi. 
Doksanbir 91 [m. 710] yilinda, doksanbes yasmda vefat etdi. Es- 
hab-i kiramdan, Medmede en son vefat eden budur. Cok hadis-i 
serif rivayet etdi. 19, 252. 

212 — SELIM CIHANGIR HAN: Hindistan hiikmdarlarmdan 
Ekber sahm ogludur. 977 de tevelliid, 1037 [m. 1628] de vefat etdi. 
Lahordadir. Tiirbesi cok san'atli ve cok stisludur. 1015 de hiikmdar 
oldu. Ingilizlere Hindistanda ticaret yerlerini ilk veren budur. Ye- 
rine, oglu Sah Cihan gecdi. 150, 152, 389. 

213 — SELMAN-I FARISI: Eshab-i kiramin biiyuklerinden- 
dir. Iranhdir. isfehanda tevelliid etdi. Mecusi idi. Atese tapardi. 
Bir kilise oniinden gecerken iceri girip, nasrani oldu. Arkadaslan 
iskence yapdiklan icin, Anadoluya kacdi. Simdi Emirdagi denilen, 
Amuriye sehrinde, kilisede yillarla is yapdi. Papasa kendini sevdir- 
di. Ihtiyar papasdan nasihat istedi. Onun sozii iizerine Sama geldi. 
Samdan Hicaza gelerek, yeni gelecek Peygambere hizmet etmek 
istedi. Bunu kole yapdilar. Resulullahin Medineye tesrif etdigi gun 
imana geldi. Resulullah, bunu satm alip azad etdi. Hendek gazasm- 
da, hendek, bunun sozii ile kazildi. Sonraki gazalarda, hep bulun- 
du. Hazret-i Omer zemanmda Medayn valisi oldu. Otuzbesde Me- 
daynda vefat etdi. Hadis-i serif ile medh olundu. Abdurrahman 
Cami ($evahidunnubiivve) kitabmda buyuruyor ki, Sa'id bin Mii- 
seyyeb diyor ki, Abdullah bin Selamdan isitdim. Abdullah bin Se- 
lam bana dedi ki, Selman-i Farisi birgiin bana dedi ki, (Kardesim 
Abdullah! ikimizden hangimiz once ollirse, kendini, arkada kala- 
na rii'yada gostersin olur mu?) Abdullah dedi ki, (Boyle sey olur 
mu? Olen kimse, kendisini rii'yada baskasma gosterebilir mi?) Sel- 
man buyurdu ki, (Gosterebilir. Mii'min oldtikden sonra, ruhu ser- 
best kahr. Yer yiiziinde diledigi yerde bulunabilir. Kafirlerin ruh- 
lan ise, serbest kalmaz. Siccin denilen Cehennem cukurunda habs 
olunur). Abdullah dedi ki, (Selman "radiyallahii anh" vefat edin- 
ce, bir giin ortasmda Kaylule uykusuna yatmisdim. Rii'yada Sel- 
man geldi. Bana selam verdi. Selamini aldim. Halin nasil, yerin na- 
sil? dedim. Cok rahatim, cok iyiyim. Sana nasihatim olsun ki, te- 
vekktilii elden birakma. En iyi sey, tevekkiildiir dedi. Bu soziinii tic 
kerre tekrarladi). 27, 28, 68, 105, 106, 113, 114, 119, 120, 204, 241, 
243, 250, 410. 

-386- 



214 — SEVDE: Resulullahm zevce-i mutahherasidir. Mekkede 
tezvic buyurmusdu. Hazret-i Omer zemamnda vefat etdi. Onceden 
zevci ile iman edip, Habesistana hicret etmislerdi. Mekkeye gel- 
dikleri zeman, zevci vefat etdi. Kendi sirasmi hazret-i Aiseye ba- 
gislamisdi. Bes hadis-i serif haber vermisdir "radiyallahu teala an- 
ha."69,242. 

215 — SEYYID EYYUB URMEVI "rahime-hullahu teala": 
Iranin Tiirkiye yakinindaki Urmiye sehrindedir. Turkce (Mena- 
kib-i Qihar yar-i giizin) kitabinm sahibidir. 1264 [m. 1847] de ve 
1998 de Istanbulda yapilan baskilan pek giizeldir. Bu kitabm 477. 
ci sahifesinde, kendini tamtmakdadir. 28, 108, 269. 

216 — SIBGATULLAH-I HIZANI: Taha-yi Hakkarinin hali- 
felerindendir. Taha-yi Hakkari ismine bakimz! 395, 411. 

217— SICAH BINT-i HARIS: Beni Temim kabflesinden bir 
kadin idi. Peygamber oldugunu soyliyerek, yeni bir din cikarmaga 
calisdi. Cok kimseyi aldatdi. Malik bin Nuveyre de, buna uydu. 
Once hiristiyan idi. Miiseylemeye yardima hazirlamrken, Mtiseyle- 
me katl edilince, Sicah korkdu. Iraka kacdi. Bir zeman sonra, miis- 
liman oldu. Tevbe etdi. Hazret-i Mu'aviye zemamnda vefat etdi. 
117. 

218 — SIRRI PASA: Giridlidir. Bagdad valisi idi. 1260 [m. 
1844] de tevellud, 1312 [m. 1895] de istanbulda vefat etdi "rahime- 
hullahu teala". Muhammed Sirn pasamn (Sirr-il-Kur'an), (Sirr-iil- 
Fiirkan), (Nakd-iil-kelam ft akaidil-islam), (Terceme-i §erh-i aka- 
id) kitablan meshurdur. Cesidli ahlak ve tarih risaleleri ve hiristi- 
yanlarla sohbetleri vardir. 108. 

219 — SUFYAN BIN UYEYNE: Fikh ve hadis alimi idi. Muc- 
tehid idi. Vera' ve takvasi cok idi. 107 yilmda Kufede tevellud, 198 
[m. 813] de Mekke-i mukerremede vefat etdi. Yetmis kerre hac et- 
di. imam-i a'zam ve imam-i Safi'i ile gorusdti "rahime-hiimullahu 
teala". Hadis ve tefsir risaleleri vardir. Uyeyne, Necdde bir kasa- 
badir. Vehhabiligi ortaya cikaran Muhammed bin Abdiilvehhab, 
buradan cikmisdir. 31, 43. 

220 — SUFYAN-I SEVRI: Babasmm adi Sa'iddir. Hadis ve 
fikh alimidir. Miictehiddir. Ziihd ve takvasi, nasihatleri meshur- 
dur. 95 [m. 713] yilmda Kufede tevellud, 161 [m. 777] de Basrada 
vefat etdi "rahime-hullahu teala". istanbulda, Yeralti Cami'i seri- 
finde bulunan Siifyan, bu degildir. Baskasidir. Ciineyd-i Bagdadi, 
bunun mezhebinde idi. Zemamnda, halah ondan daha iyi bilen yok 
idi. (Cami'ulkebir), (Cami-ussagir) ve (Feraiz) kitablan vardir. 31, 
43, 84, 321. 

-387- 



221 — SUYUTI: Celaleddm Abdurrahman bin Ebi Bekr bin 
Muhammed Siiyuti, islam alimlerinin en biiyiiklerindendir. Al- 
manca (Meyer Lexicon) kitabmda, (Yorulmadan, yilmadan yazan 
Siiyutfnin tic yiizden fazla eseri vardir) diyor ve birkacim bildiri- 
yor. Tefsir, hadis, fikh, tarih, ahlak ve tib kitablan cok kiymetlidir. 
Misrda, Suyut sehrinde 849 [m. 1445] da tevellud, 911 [m. 1505] de 
Misrda vefat etdi "rahime-hullahii teala". Kitablarmm cogu, Avru- 
pada basilmisdir. Daha yirmiiki yasmda iken (Celaleyn) tefsirini 
temamladi. Imam-i Gazalmin (ihyaiil-ulum) kitabim kisaltmisdir. 
Kitablan, okumakla bitmez. 17, 143, 246, 249, 250, 251, 320, 356. 

222 — $A'BI: Tabi'inin biiyiiklerindendir. Adi Amirdir. Yir- 
minci yilda Basrada tevellud, 104 [m. 723] de Kufede ansizm vefat 
etdi "rahime-hullahii teala". Ecdadi Yemenli oldugu halde, Heme- 
danda yerlesmislerdi. Kendisi Kufeye yerlesdi. ibnilmiiseyyeb, 
Medmede, Hasen-i Basri Basrada, Mekhul Samda islamm o asrda 
dort diregi gibi idi. Eshab-i kiramdan besyiiz Sahabiyi gordii. Ab- 
diilmelik tarafmdan rum kayserine sefir olarak gonderilmisdi. 76, 
129, 170. 

223 — SAFI'I: Muhammed bin idris Kureysidir. Dort mezheb 
imamlarmdan biridir. Biiyiik miictehiddir. 150 [m. 767] yilmda, 
Kuds civarmda Gazze kasabasmda tevellud, 204 [m. 820] de Misr- 
da vefat etdi. Karafe kabristamndadir "rahime-hullahii teala". Me- 
dine-i miinevverede imam-i Malikden okudu. Biitiin ilmlerde ze- 
mamnm bir danesi oldu. Vera' ve takvasi da herkesden ziyade idi. 
Imam-i Ahmed bin Hanbelin iistadidir 195 de Bagdada gelip, iki 
sene kaldi. Mekkeye dondii. 199 da Misrda yerlesdi. Biiyiik alim- 
ler tarafmdan hayati yazilmis, hepsi tarafmdan medh-u sena olun- 
musdur. Usul-i fikh ilminde ilk kitab yazan budur. Hadisde, (Sii- 
nen) ve (Miisned) admda iki biiyiik kitabi vardir. (isbatiinniibiiv- 
ve ve reddi alelberahime) ve fikhda (Emali-i kebir) ve (Fikhul-ek- 
ber) ve (Kitabiil-iim) ve (Mebsut) ve (Muhtasar) kitablan cok kiy- 
metlidir. 18, 21, 25, 28, 29, 34, 42, 43, 50, 53, 54, 57, 59, 79^ 83, 84, 
135, 142, 182, 185, 202, 203, 223, 225, 227, 237, 267, 360, 362, 382, 
387, 407. 

224 — SAH ABBAS-I SAFEVI: Sah isma'ilin kurdugu sfi Sa- 
fevi devletinin reislerinden besincisi ve iic sah Abbasmdan birinci- 
sidir. 978 de tevellud etdi. 995 de sah oldu. isfeham baskent yapdi. 
Irani yabancilardan temizledi. 1038 [m. 1629] de vefat etdi. Ozbek 
sultani Abdiillaha maglub olarak, Horasanda ozbeklerden aldigi 
yerleri ve Hirati tekrar elinden cikardi. Ehl-i siinnete karsi, mtifrit 
diisman bir kimse idi. 1033 de Bagdadi Osmanhlardan ahp, ehali- 
sini katl ve vali Bekr pasayi petrola batinp diri diri yakdi. On sene 

-388- 



sonra Osmanhlar Bagdadi geri aldi. 

Iranda islamiyyetden evvel, Pisdaniyyan, Kiyaniyyan, iskaniy- 
yan ve Sasaniyyan devletleri vardi. Birincileri yildizlara ve giinese 
taparlardi. Kiyaniyyandan Kestasib zemanmda, Zerdiist (Zoroast- 
re) isminde biri, miladdan 600 sene evvel, Mecus dinini kurdu. 
Hazret-i Omer zemanmda miisliman yapildilar. Me'mun halifeye 
isyan eden Tahir, Horasanda bir hiikumet kurdu. 46 sene sonra 
253 [m. 866] de bunun yerine (Bern Leys) devleti, 287 de Samaniy- 
yan devleti kuruldu. Samamler zemanmda farisi lisam kuvvetlenip 
arabi harflerle yazilmaga basladi. 386 da, Gaznevilerin bir kolu 
olan Al-i Siibiiktekin, 448 de de Selcuki devleti kuruldu. Cengiz- 
den sonra, Hasen Sabbahm batmiyye devleti, Iranda sfiligin yayil- 
masina sebeb oldu. 653 de Cengiz ogullan ilhaniyyan devletini 
kurdu. Bu devlet, 783 de Timur nan ve ogullannm ve 873 [m. 1488] 
de Akkoyunlu Uzun Hasenin eline gecdi. 908 [m. 1502] da sah is- 
ma'il, Safevi devletini kurarak, si'i mezhebini resmi din yapdi. 
Emrlerini kabul etmiyen miislimanlan goriilmedik iskencelerle ol- 
diirtdu. 1360 [m. 1941] da, babasimn yerine gecen Muhammed Ri- 
za sah Pehlevi, siinni miislimanlara da hak ve hiirriyyet tamdigi 
icin, Ayetullah Humeyni, buna karsi kanh bir ihtilal yapdi. Sah 
1399 [m. 1979] da Irandan Amerikaya kacdi. 1400 [m. 1980] Rame- 
zan aymda Misrda vefat etdi. Iranda Si'i Cumhuriyyeti kuruldu. 
Onbinlerce devlet adami ve generaller oldiiriildu. 151. 

225 — SAH CIHAN: Muhammed sahib kran-i sanidir. Hindis- 
tandaki Timiir ogullan devletinin hukmdarlarmdandir. Cihangir 
Selim sahm ogludur. Bin tarihinde Lahorda tevelliid, 1037 [m. 
1628] de hiikmdar oldu. 1068 de, oglu Evrengzib Alemgir tarafm- 
dan tahtdan indirildi. Agra sehrinde sekiz sene habsde kahp, 1076 
[m. 1666] da vefat etdi. Tac mahal icindedir. Fevkal'ade debdebe 
ve safa icinde saltanat siirdii. Delhi sehrini i'mar etdi ve genisletdi. 
Tahti cevherler icinde idi. Zevcelerinden birinin Egre sehrindeki 
mezan iistiine (Tacmahal) denilen pek san'ath, cok siislii bir tiirbe 
yapdirdi. Oglu Alemgir, 1118 yihna kadar sultan olup, pek dindar, 
mubarek idi. 151, 152, 386. 

226 — SAH iSMA'IL-i SAFEVI: Safiyeddfnin torunlarmdan 
oldugu icin Safevi denir. Safevi hiikumetini kurdu. imam-i Musa 
Kazim soyundan oldugunu soylerdi. Fekat, Tiirklerin Hatay kabi- 
lesinden idi. 

Ceddi, Safiyeddm Erdebili, seyyidlik iddiasmda bulunmamis- 
di. Sonradan uydurmuslardir. Ayasofya kutiibhanesinde 3099 nu- 
marada, Safiyyeddin Erdebilinin menakibinin iki niishasi vardir. 

-389- 



Bunlarm ilki, Sah isma'ilin ciilusundan on sene evvel, ikincisi de 
212 numarada olup, sah oldukdan alti sene sonra yazilmisdir. ilk 
niishada biiyiik babasimn menakibi yazilmisdir. Burada sah is- 
ma'ilin altmci ceddi olarak Firuzdan bahs edilir ki, bunun ahfadm- 
dan olan Safiyeddm Erdebili ve muasin olan Hoca All bu hususda 
fazla gayret gostermislerdir. Kiirdistandan Giyara ve oradan sima- 
le kayarak, Erdebile gelmisdir. Burada Tiirkler arasmda 100.000 
kadar talebe kazanmislardir. Safiyeddmin tiirkce bildigi muhak- 
kakdir. Ancak agzmdan cikan sozler, menakibinde ya farisi, veya 
azeri sivesinde kayd edilmisdir. Oglu Sadreddin zemamnda, hayal- 
lerine seyyidlik gelmisdir. Giiya anneleri, bu yolda bir rii'ya gor- 
miis. O zeman buna ehemmiyyet verilmemis ise de, sah isma'il bu- 
na dort el ile sanlmisdir. Sah isma'ilin seyyid olmayip, Hatay kabi- 
lesinden Tiirk oldugunu gosteren vesikalar, (Se'adet-i Ebediyye) 
kitabimn sonundaki hal tercemesinde yazihdir. Lutfen oradan 
okuyunuz! 

Safinin talebeleri ve sohreti cok idi. Timiir han bile ziyaretine 
gelmisdi. isma'ilin dedesi Ciineydi, Karakoyunlu sultani Cihan 
sah, Azerbaycandaki Erdebilden cikanp hudud disi etdi. Diyar-i 
Bekre gidip Akkoyunlu Uzun Hasene sigindi. Goziine girip hem- 
siresini aldi. Uzun Hasen, Azerbaycam almca, Ciineyd, Erdebile 
dondii. Talebesi ile Giircistana saldirdi. Sirvan sahi olan sultan Ha- 
ul tarafindan katl olundu. Oglu Haydar, dayisi Uzun Hasenin kizi- 
m aldi. Bu da Sirvana saldirdi ise de, katl olundu. iste bu Haydarm 
oglu isma'il 892 de tevelliid etdi. 905 de talebesi ile Sirvana saldi- 
np, babasim oldiiren (Ferruh) sultani oldiirdii. 908 [m. 1502] de 
Tebrizde Safevi devletini kurdu. Bagdadi, Bakiiyii, Horasam aldi. 
Si'iligi i'lan etdi. Siinnileri siirdii, oldiirdii. Bunu isiten Yavuz Se- 
lim han, biiyiik ordu ile iizerine yiiriidii. 920 senesinde, Caldiran 
meydan muharebesinde, sah isma'ilin askerleri, talebesi dagildi, 
kacdi, cogu kilmcdan gecdi. Sah da yaralandi, kacdi. 930 [m. 1524] 
da Serab sehrinde oldti. Erdebildedir. Cesur, intikamci, zevkine 
diiskiin ve sefih idi. 36, 37, 388, 391. 

227 — SA'RANI: 26. ci sirada Abdiilvehhab ismine bakimz! 

228 — SEMSEDDIN MAHMUD: Muhammed bin Abdurrah- 
man isfehani, Safi'i mezhebi alimlerindendir. 674 de Tebrizde te- 
velliid, 749 [m. 1348] da Misrda vefat etdi. Ebiissena denir. Usui, 
bedi', beyan, akaid, meani, mantik ve hikmet ve tefsir kitablan 
yazmisdir. ilm-i kelamdan, kadi Beydavinin yazdigi (Tavali') kita- 
bim serh ederek (Metali') adim vermisdir. 87. 

229 — SEMSEDDIN SAMI: Semseddm Sami beg, 1266 da 

-390- 



Arnavutlukda tevelliid ve 1322 [m. 1904] de istanbulda vefat etdi. 
Erenkoy kabristamndadir "rahime-hullahii teala". Fransizcadan 
tiirkceye liigat kitabi cok faidelidir. Bir tarih ve cografya liigati 
olan (Kamus-iil-a'lam) kitabi alti cilddir. Her cildi sekiz yliz sahi- 
feden fazladir. Bunu yazmaga 1306 yilmda basladi. 1316 da te- 
mamladi. Cok kiymetli bir ansiklopedidir. Gelmis olan her dinden, 
her milletden meshur insanlan ve memleketleri, tarih olaylarim, 
doyurucu bilgi vererek anlatmakdadir. islami kultiirii de olsaydi 
te'assub ve siyaset ile yazilan kitablan sezebilir, Kamusuna yanhs 
bilgi sokmazdi. Kiymeti daha cok olurdu. Zemammizda cikan ta- 
rih, cografya kitablan, mecmu'alan, gazete yazilan, ansiklopediler 
hep bu Kamusdan faidelenmekdedir. 32, 64, 319. 

230 — SEYHZADE: Muhammed bin Muslihiddin Mustafa, 
miiderris [profesor] idi. 951 [m. 1544] de vefat etdi "rahime-hul- 
lahii teala". Beydavi tefsirine yapdigi hasiyesi, tefsir kitablanmn 
en kiymetlilerindendir. (§eyhzade tefsiri) denilmekdedir. Dort 
biiyiik cilddir. Hepsi, Hakikat Kitabevi tarafmdan ofset yolu ile 
basdinlmisdir. (Vikaye §erhi) ve baska serhleri de vardir. 86, 
125, 130. 

231 — SIHABUDDIN-i SUHREVERDI: Omer bin Muham- 
med, safi'i fikh alimi ve Evliyanm biiyuklerindendir. Onbesinci de- 
desi, hazret-i Ebu Bekr-i Siddikdir. 539 da Suhreverde dogup, 632 
[m. 1234] de Bagdadda vefat etdi "rahime-hullahii teala". Abdiil- 
kadir-i Geylani hazretlerinden feyz aldi. Cok hac yapdi. Kitablan- 
mn en meshuru (Avarifiilme'arif)dir. Bu kitabim Mekke-i miiker- 
remede yazdi. 32, 196, 211, 384. 

232 — SiHRiSTANI: Muhammed bin Abdulkerim 479 da, Ho- 
rasandaki Sihristan kasabasmda tevelliid, 548 [m. 1154] de Bag- 
dadda vefat etdi. Fikh ve kelam alimi idi. Dersleri ve va'zlan Bag- 
dadda meshur oldu. Es'ari mezhebinde idi. Felsefe ve fizik bilgisi 
de cokdu. Musliman, yehudi ve hiristiyan dinlerini ve mezhebleri- 
ni anlatan (Milel ve nihal) admdaki arabi kitabi cok kiymetlidir. 
Latinceye, ingilizceye ve bircok Avrupa dillerine ve tiirkceye ter- 
ceme edilmisdir. Arabi serhi, 1395 [m. 1975] de Beyrutda basdinl- 
misdir. Baska kitablan da vardir. 88, 269, 326. 

233 — $iKVAN$AH: Sirvanda hiikumet siiren Dirdendiyye 
ogullanmn uciinciisii idi. Halil sultamn oglu idi. Devleti kuran ib- 
rahimin torunu idi. 893 de Haydarm hiicumunu piisktirterek Hay- 
dan katl etdi. Sah isma'il, babasinm intikamim almak icin, 906 [m. 
1500] da Sirvana girdi. Sirvan sahi, insanhga sigmiyan bir iskence 
ile oldiirdii. Ehl-i siinneti, coluk cocuk demeyip kilmcdan gecirdi 

-391- 



"rahime-humullahu teala". 37. 

234 — TABERI: Ibni Cerir adi ile meshurdur. Muhammed bin 
Cerir ismine bakimz. 114. 

235 — TABERI: Ebu Ca'fer Ahmed bin Muhammed, safi'i 
alimlerindendir. 694 [m. 1294] de vefat etdi "rahime-hiimullahu te- 
ala". Cok kitab yazdi. 129. 

236 — TAHA-i HAKKARI: Evliya-i kiramm biiyiiklerinden 
olan seyyid Taha "kuddise sirruh" bin Ahmed bin Salih bin Ibra- 
him, Abdiilkadir-i Geylani evladmdandir. Mevlana Halid-i Bag- 
dadmin ekmel talebesi, rabbani ilmlerinin hazinesi idi. Ziirriyye- 
ti, Ubeydiillah ve Alauddin isminde iki oglundan devam etmis- 
dir. Alauddin efendi, Semdinanin Hizne koyiindedir. Soyu 
(Se'adet-i Ebediyye) kitabimn sonunda, Taha isminde yazihdir. 
Torunu Muhammed Siddik efendi, seyyid Mustafa Arvasi efen- 
dinin vefatindan sonra, onun zevcesi Meryem hammi almis, bun- 
dan Taha efendi olmusdur. Bu seyyid Tahamn ogullarmdan Mu- 
hammed Siddik efendi, Irak hiikumetinde, Musul meb'usu iken 
Bagdadda vefat etdi. Diger iki ogullan Muhammed Salih Daru 
ve Mazhar efendiler, Osmanh devleti parcalandigi zeman, emla- 
ki ile Irakda kalmis iken, 1400 [m. 1980] senesinde Turkiyeye 
yerlesdiler. 

Oniiciincu asnn kutbu olan mevlana Halid, 1224 [m. 1809] da 
Bagdaddan aynhp, bir senede Hindistana giderek, Gulam-i All 
Abdiillah-i Dehlevinin huzuru ile sereflenip, layik olduklan fadl 
ve kemalati aldikdan sonra, Allahii tealanm kullarma ilm sunmak 
icin 1226 da vatanma avdet buyurdu. Her taraf, Mevlanamn kal- 
binden sacilan envar ile aydinlandigi gibi, ilm ogrenmekde iken 
arkadasi olan seyyid Abdullah da, 1229 da Siileymaniyeye Mevla- 
nayi ziyarete gitdi. Sohbetinde kemale gelip, halife-i ekmeli oldu. 
Mevlanaya, biraderi oglu seyyid Tahamn harikul'ade ve yiiksek 
isti'dadmi soyledi. Mevlana, ikinci def a gelirken, beraber getir- 
mesini emr buyurdu. ikinci def'a ziyaretlerinde, seyyid Tahayi da 
gotiirdii. Mevlana, Bagdadda, seyyid Tahayi goriir gormez hemen 
Abdiilkadir-i Geylaninin kabr-i serifine gidip, istihare etmesini 
emr eyledi. Abdiilkadir-i Geylani "kuddise sirruh", kendi yolu 
biiyiik ise de, simdi ehli bulunmadigim, Mevlanamn ise, zemam- 
nm ekmeli oldugunu bildirdi ve hemen ona gitmesini emr buyur- 
du. Bu ma'nevi emr ve izn iizerine, seyyid Taha, Mevlana Halidin 
yanmda iki siiluk, ya'ni seksen giin cahsarak mubarek kalbinden 
fiskiran, feyzlere, ma'rifetlere kavusup, kemale geldikden sonra 
(Berdesur) kasabasma geldi. Seyyid Abdullah vefat edince, Sey- 

-392- 



yid Taha, (Nehri) kasabasma gelip kirk sene talebe yetisdirdi. 
Asiklar, her tarafdan, pervane gibi, lsik kaynaginin etrafma topla- 
niyordu. Nehrideki babadan kalma kiiciik evinde ibadetlerini ya- 
par. Diger zemanlarmda, mescidde akli ve nakli ilmleri ogretme- 
ge ve islamin giizel ahlakim yaymaga calisirdi. Agalarla, beglerle 
ve siyaset adamlan ile goriismez, huzurunda siyasetden ve diinya 
islerinden konusulmazdi. Her gun (Mektubat) kitabim okur. Bu 
kitabdaki, (herkese iyilik etmek, yapilan kotiiluklere sabr edip, 
karsihk yapmamak, hatta iyilikle karsilamak, btiyiiklere, hiikume- 
te hurmet ve yardim etmek) gibi nasihatlan goniillere asilardi. Bi- 
nikiyiiz seneden beri gelip gecmis hocalarmm hepsi de, bu giizel 
islam ahlakim bildirmisler, hepsi devlete, kanunlara saygih olmus- 
lardir. iclerinden hicbirisinin hiikumete isyan etdigi isitilmemis, 
tarihlerde boyle cirkin bir hadiseleri goriilmemisdir. Bu ilm ve gii- 
zel ahlak kaynaklarmdan uzak kalan dere beglerinin, diinyaya, 
sohrete diiskiin kimselerin, hiikumetlere karsi lsyanlanm ve 
oliimlerinden sonra baskalarmm cahilce, taskmca, ahmakca dav- 
ramslarim, ba'zi muhalifleri ve hasedcileri, bu mubarek zatlara da 
bulasdirmak istemisler, hatta bir kismim zmdanlara diistirmiisler 
ise de, kanunlar ve adalet karsismda, hepsinin ma'sum, giinahsiz 
olduklan anlasihp, serbest birakilmislar, kendilerinden afv ve ozr 
dilenerek, biiyiik ikramlar, miikafatlar yapilarak, mubarek kalble- 
ri ve tevecciihleri kazamlmaga cahsilmisdir. Tarih ve menakib ki- 
tablarmda cok goriilen boyle iftira oklari, Seyyid Taha hazretleri- 
ne de saplanmak istenmis, hayali, cirkin iftiralar uydurarak, bu 
ilm, ahlak giinesini de lekelemege cahsan, zevalh bedbahtlar zu- 
hur etmisdir. Fekat, giines balcikla sivanamayacagi icin, bu fazilet 
giinesini goren, anhyan uyamk ve bahtiyar kimseler, boyle iftira- 
lara aldanmayip, kendisine asik ve hayran olmakda, mubarek kal- 
binden sacilan nurlarla aydmlanarak, rahata, huzura ve sonsuz 
se'adete kavusmakda, vatana, millete ve devlete faideli birer cev- 
her olmakdadirlar. Seyyid Abdiilhakim efendinin babasimn dede- 
si olan seyyid Muhammed, o zeman Vandan gelip, bu kaynakdan 
feyz almisdi. Seyyid Taha, Vam tesrif edince, seyyid Muhamme- 
din evinde miisafir olurdu. Seyyid Muhammedin biraderi Lutfmin 
oglu Sibgatullah efendi de, Hizandan Vana gelince, seyyid Taha- 
ya intisab etdi. Hizana babasimn yamna gidip, meshur oldu. Yuz- 
lerce talebesi ile, her yil Nehriye ziyarete giderdi. Bir yil, amcasi 
molla Abdiilhamid efendinin mahdumu, seyyid Fehimi, pek gene 
yasmda iken beraber gotiirdii. Seyyid Fehim, bir gece, miisafir 
kaldiklan ev sahibine, Hakkari valisinin nasil oldugunu sorar. O 
da, gece giindiiz serhos oldugunu soyleyince, valisi serhos olan 

-393- 



bir memleketde nasil durabileceklerini sabaha kadar diisuniir. 
Ertesi giin Resulan koyiine gelirler. Sibgatullah efendi, buradaki- 
lere valmin nasil oldugunu sorar. iyi adam oldugunu soylerler. 
Seyyid Fehim, hemen (Amcam oglu! O, serhosdur. Nasil iyi deni- 
lir?) der. 

Nehriye gitmek icin Baskal'adan aynlirken, seyyid Muhammed 
efendi, seyyid Fehimi bir kenara cekerek, (Yavrum Fehim! Huzu- 
runa cikacagm seyyid Tana, cok biiyiik zatdir. Vilayet dereceleri- 
nin en yiiksegindedir. Feyz almadikca, kemale ermedikce, ondan 
sakm aynlma!) der. Nehriden aynlirken, seyyid Tana, cami' oniin- 
de ayakda duruyor. Herkes elini opdiikden sonra, Sibgatullah 
efendi, seyyid Fehfmin geride kaldigmi goriiyor. Seyyid Tahadan 
bunun da geri donmesi icin izn istiyor. Seyyid Taha, izn vermiyor. 
O burada kalsm diyor. Yolcular aynhnca, hemen orada, ayakda 
iken, seyyid Fehime vazife verip, ta'lim buyuruyor. Sicak bir giin- 
de, anlatdiklarmi tekrar etdiriyor. Hepsini, oldugu gibi soyleyip, 
yalniz (hatt-i tulani) yerine (hatt-i tuli) diyor. Seyyid Taha, hemen 
duzeltmisdir. O zeman, seyyid Fehim pek gene idi. Medrese ders- 
lerini, heniiz bitirmemisdi. Seyyid Taha, birgiin, cami' divanna da- 
yanarak otururken, seyyid Fehim gelir. Mubarek eli ile isaret ede- 
rek, yanma cagirir. Yanina gelir. (Sen zeki bir talebesin. Mutavve- 
li okumahsm!) der. Efendim kitabim yok. Hem de, memleketimiz- 
de okunan bir kitab degildir, diyor. Seyyid Taha, kendi kitabim ve- 
riyor. Seyyid Fehim tahsilini bitirmek icin, Musun Bulamk kazasi, 
Abiri koyiinde, molla Resul-i Siibkinin yanina gidiyor. Mutavveli 
bunun huzurunda okuyup, bitiriyor. Vilayet derecelerinde yiiksel- 
mek icin de her yil iki kerre Nehriye ya'ni Semdinana geliyor. Her 
gelisinde, seyyid Tahadan cesidli iltifatlarla serefleniyor. Mesela, 
birgiin cami' sofasinda (Mektubat) okuyordu. Cok kalabahkdi. 
Seyyid Fehim uzakda, ayakda dinliyordu. Seyyid Taha, kitabdan 
basini kaldirarak, (Molla Fehim! Acaba simdi, hie iistad yok mu) 
diyor. Seyyid Fehim, cevab vererek (Simdi bulunan iistad gibi, hie 
gelmemisdir) diyor. Seyyid Taha, hemen Mektubati kapayip, oda- 
sina gidiyor. 

Seyyid Fehim, kemal ve tekmile erip mutlak izn verilince, bu isi 
gormege layik olmadigim bildiriyor. Seyyid Taha, israria kabul et- 
dirmisdir. Memleketi olan Arvasa tesrif etmesini emr buyurmus- 
dur. Seyyid Fehim Nehrideki dagm tepesine cikarak giderken, tek- 
rar cagiriyor. Kitablarm icindeki mektublanm kendisine gostere- 
rek, (Bu Mas ve sevgi, sizin degil midir? Nicin bu isden kacimyor- 
sun?) buyuruyor. icazet ile sereflendikden sonra da, eskisi gibi, her 
yil Nehriye giderdi. 

-394- 



Seyyid Taha "kuddise sirruh", 1269 [m. 1853] da Nehri kasaba- 
smda vefat etdi. Birgiin ikindiden once, agaclar arasinda oturur- 
ken, kendilerine iki mektub veriliyor. Damadi Abdtil-ehad efendi- 
ye okutuyor. (Artik bizim dunyadan gitmek zemammrz geldi) bu- 
yuruyor. Damadi, (Aman efendim! Samdan gelen bu iki mektub 
ne olacak?) diyor. O giin Hatm okundukdan sonra, odasma gidi- 
yor. Oniki giin hasta yatip, ikindi vakti, mubarek ruhu Refik-i a'la- 
ya yiikseliyor. Aglamak seslerini duyan binlerce asik, sasinp kali- 
yorlar. Hasta iken (Berdesur) koyunde bulunan kardesi Salihi iste- 
tiyor. Hatm ve tevecciihleri yapmasim, birader-i ekmeli, seyyid Sa- 
line emr buyuruyor. (Kardesim Salih, kamildir. Herkesin basi, 
onun etegi altindadir) buyuruyor. Seyyid Fehim, Seyyid Salihi, iis- 
tad-i sohbet yapdi. Salihden sonra da, bu adetini bozmadi. Vefati 
olan 1313 senesine kadar, her yil iki kerre, Nehriye giderek seyyid 
Salihin kabrini ziyaret ederdi. 

Seyyid Taha-i Hakkarinin "kuddise sirruh" talebesi arasmda, 
seyyid Muhammed Salihden sonra tesarrufu en kuvvetlisi, seyyid 
Sibgatullah Arvasi idi. Bundan sonra, Kufrevi Muhammed idi. Sey- 
yid Sibgatullah, talebesi arasinda (Gavs-iil a'zam) ve (Gavs-i Hiza- 
ni) ismleri ile meshur oldu. [1287] de vefat etdi. Bunun talebesi ara- 
smda Abdurrahman Tag! Nursfni de, (Ustad-i a'zam) ve (Seyda) 
ismleri ile meshurdur. Bunun da ondokuz talebesi: Fethullah Ver- 
kanisi ve Abdullah Nursmi ve molla Resid Nursini ve allame mol- 
la Halil Sfridmin torunu Abdiilkahhar ve Abdiilkadir Hizani ve 
seyyid Ibrahim Es'irdi ve Abdiilhakim Fersafi ve Ibrahim Ninki ve 
Tahir Aberi ve Abdiilhadi ve Abdullah Hurusi ve Ibrahim Cukru- 
si ve Halil Cukrusi ve Ahmed Taskesani ve Muhammed Sami Er- 
zincani ve Mustafa ve Siileyman ve Yusiif Bitlisidir. Abdurrahman 
Tagi, [1304] de vefat etdi. Bunun kelimatim Ibrahim Cukrusi top- 
hyarak (isarat) ismini vermisdir. Cok mu'teberdir. Fethullah-i 
Verkanisi 1317 de vefat etdi. Talebesinden Muhammed Ziyaiiddin 
Nursini, Abdiirrahman-i Taginin oglu olup, 1342 [m. 1924] de Bit- 
lisde vefat etdi. (Mektubat)mda yiizondort mektub vardir. Oniic 
talebesinden birincisi Muhammed Alaiiddm-i Uhim olup, mektu- 
batmi toplamisdir. ikincisi, Ahmed Haznevidir. Muhammed 
Ma'sum-i sani ve Seyyid Muhammed Serif Arabkendi ve Adi-ya- 
manh Abdiilhakim efendi, bunun talebesidirler. Bu sonuncusu 
1399 [m. 1978] de vefat etdi. Muhammed Rasid efendi bunun og- 
ludur. 154, 289, 332, 334, 387, 411. 

237 — TALHA BIN UBEYDULLAH: ilk imana gelenlerden- 
dir. Asere-i miibesseredendir. Kafirlerden cok iskence gordii. ipe 
baglayip cekerlerdi. Mekkede iken Ziibeyr ile, Medinede iken de 

-395- 



Ebu Eyyub-i Ensari ile ahiret kardesi olmasi emr buyuruldu. Vazi- 
feli oldugundan Bedrde bulunamadi. Diger gazalarda bulundu. 
Uhud muharebesinde, Resulullahi kihnc darbesinden kurtarmak 
icin, kolunu uzatip siper etdi. Eli yaralamp colak kaldi. Resulullah, 
ok yagmuru altinda cukura yuvarlandi. Talha sirtma alarak cukur- 
dan bir kaya iistiine cikardi. Hazret-i All buyuruyor ki, Resulullah- 
dan isitdim: (Talha ile Ziibeyr, Cennetde benim komsiilarimtlir) 
buyurdu. Hicretin 36. ci yilmda, Cemel vak'asinda, hazret-i Aliye 
karsi harb edenler arasmda idi. Bu muharebede sehid olunca, haz- 
ret-i All cok iiziildii. Aghyarak yanma gitdi. Mubarek elleri ile, top- 
ragi yiiziinden sildi. Cenaze nemazim kendi kildirdi "radiyallahii 
teala anhuma". 13, 14, 19, 20, 24, 30, 49, 60, 75, 76, 77, 116, 121, 122, 
166, 174, 175, 176, 209, 235, 250, 251, 323, 365, 385. 

238 — TAYYIBI: Serefeddm Hiiseyn bin Muhammed, hadis ve 
tefsir alimidir. 743 [m. 1343] de vefat etdi "rahime-hullahu teala". 
Tefsiri, Me'ani ve Beyan iizerine yazmis oldugu (Tibyan) kitabi ve 
(Ke§§af §erhi) meshurdur. 87, 118. 

239 — TIRMUZI: Muhammed bin Isa, 209 [m. 824] da Buha- 
rada Tirmiiz kasabasmda tevelliid, 279 [m. 892] da (Bog)da vefat 
etdi "rahime-hiimullahu teala". Hadis imamlarmdandir. (Sahih-i 
Tirmiizi) cok kiymetli hadis kitabidir. Bu kitabm cesidli serhleri 
arasinda, Karasideki (Medrese-i arabiyye-i islamiyye)nin miidiri 
Yusiif Binurmin hazirladigi (Mearif-iis-siinen) cok kiymetlidir. 
Arabidir. Alti cild olup, basilmasi biniicyiizdoksan 1390 [m. 1970] 
da temam olmusdur. 19, 163, 165, 166, 184, 193, 241, 242, 248, 260. 

240 — UMM-i HABIBE: Resulullahm "sallallahu teala aley- 
hi ve sellem" zevcelerindendir. Ebu Siifyan ile Hindin kizi ve haz- 
ret-i Mu'aviyenin kardesidir. Once Ubeydullah bin Cahsm zevce- 
si idi. Ikisi de once miisliman olup, Habesistana hicret etdiler. 
Zevci orada papaslara aldanarak, diinya malma kavusmak icin 
miirted oldu. Umm-i Habibeyi de dinden cikararak zengin olma- 
ga zorladi. O da (Muhammed aleyhisselamm dinini ve sevgisini, 
butiin diinyaya degismem) buyurdu. Ubeydullah, iskence etmek 
icin, siiriinmesi icin, bunu bosadi. Fekat, kendisi oldii. Resulullah 
Umm-i Habibenin, bu sozlerini ve basma geleni isitince, Habes 
padisahi Necasiye mektub yazdi. Necasmin seraymda Resululla- 
ha nikahi yapildi. Bunun sayesinde Habesistandaki miislimanlar 
cok rahat yasadi. 

Dininin kuvveti ve Resulullaha sevgisi o kadar cok idi ki, Mek- 
ke feth edilmeden once, sozlesmek icin Resulullahm huzuruna ge- 
len, kafirlerin elcisi, babasi Ebu Siifyam, Resulullahm yatagma 

-396- 



oturtmadi. (Sen, bu mubarek yere oturmaga layik degilsin) dedi 
"radiyallahu teala anha". 12, 24, 59, 328. 

241 — UMM-I HIRAM: Enes bin Malikin teyzesidir. Sahabe-i 
kiramdandir. Resulullah "sallallahii aleyhi ve sellem" birgiin bu- 
nun evinde uyumusdu. Giilerek uyandi. (Ya Resulallah, nicin giil- 
diin?) dedi. (Ummetimden bir kisnnni gemilere binip, kafirlerle 
gazaya giderler gordiim) buyurdu. Umm-i Hiram, (Ya Resulallah! 
Dua et, ben de onlardan olayim! dedi. (Ya Rabbi! Bunu da, onlar- 
dan eyle!) buyurdu. Mu'aviye zemanmda Umm-i Hiram, zevci ile, 
gemilere binip, Kibnsa cihad etmege gitdi. Orada atdan diisiip se- 
hid oldu. Kibnsin ilk fatihi hazret-i Mu'aviyedir "radiyallahu teala 
anhiima" 62, 63. 

242 — UMM-I SELEME: Resulullahm zevcelerindendir. Fa- 
sih, belig idi. Zevci vefat etmisdi. 378 hadis-i serif haber vermisdir. 
Hazret-i Osman zemamndaki fitne sirasmda, halifeye nasihat ola- 
rak soyledigi nutk meshurdur. 59 da vefat etdi. 69, 242. 

243 — USAME BIN ZEYD: Resulullahm hizmetcisi olan 
Zeyd bin Harisenin ogludur. Resulullahm sevgilisi diye meshur- 
dur. Mekkeye giderken Resulullahm devesinde, arkasmda otur- 
musdu. Birlikde Ka'beye girmisdi. Huneyn gazasmda, cocuk oldu- 
gu halde kahramanca carpisdi. Cok cesur idi. Onsekiz yasmda iken 
ordu kumandam yapildi. Esmer idi. Cok hadis-i serif haber vermis- 
dir. 59 da vefat etdi. 68, 116, 176, 178, 242. 

244 — UZUN HASEN: Akkoyunlu devletinin htikmdari idi. 
871 de hiikmdar oldu. Diyar-i Bekrde idi. Bircok yerleri alarak, 
Tebrize yerlesdi. 877 de Osmanh devletine saldirdi. Fatih sultan 
Muhammed nana maglub ve perisan oldu. 882 [m. 1477] de vefat 
etdi. Tebrizdedir. Trabzon imperatoru (David Komnus)un dama- 
di idi. Hiiseyn Hilmi Isikm kayin pederi olan Yusiif Ziya Akisik, 
Akkoyunlu soyundan olup, Bosnah Ziilfikar pasamn torunu Ah- 
med begin ogludur. 36, 321, 373, 384, 389, 390. 

245 — VAHIDEDDIN HAN — Altinci sultan Muhammed, 
sultan Abdulmecidin ogludur. Padisah olan dort kardesden en kii- 
ciigiidur. Osmanh padisahlarmm otuzaltincisi ve sonuncusudur. is- 
lam halifelerinin sonuncusudur. 1277 [m. 1861] de tevelliid etdi. 
1336 [m. 1918] Ramezan-i serifinin yirmibesinci, temmuzun dor- 
diincii persembe giinii hiikmdar oldu. 1344 [m. 1926] da italyada 
vefat etdi. Samda medfundur. Ehl-i siinnet mezhebinde idi. Din 
bilgisi cokdu. 158, 282, 292. 

246 — VAHSI: Hazret-i Hamzamn Bedr gazasmda oldurdiigii 
Tu'aymenin biraderinin oglu olan Ciibeyr bin Mut'imin kolesi idi. 

-397- 



Habesli oldugu icin, el ile ok atmakda usta idi. Uhud gazasmda, 
Ciibeyr buna, (Hamzayi oldiirlirsen azad ol!) demisdi. Hind de, 
babasinm ve amcasmin intikami icin, Vahsiye miikafat va'd etmis- 
di. Vahsi, tas arkasma pusuya girip, yalniz hazret-i Hamzayi goze- 
tirdi. Hazret-i Hamza sekiz kafiri oldtiriip, saldinrken, Vahsi oku- 
nu atarak agir yaraladi ve kilici ile sehid etdi. Sonra, cigerini cika- 
np Hinde gotiirdii. Hind sevinip cigeri cignedi. Uzerindeki zinetle- 
rin hepsini Vahsiye verdi. Daha da verecegini soz verdi. Hindin bu 
cirkin, canavarca isi, islam dinine olan dusmanhgmdan degil idi. 
Hazret-i Hamza, Bedrde bunun babasi Utbe ile amcasi Seybeyi 61- 
diirmusdu. Bunlarm ve kardesi Velidin intikamim almak icin, bu 
isi yapdi. Vahsi de, azad olmasim, altunlara kavusmasim dusunii- 
yordu. Islamiyyete hiicum dusiincesinde degildi. 

Hicretin sekizinci yilmda Mekke feth edildigi giin, Resulullah, 
Kureysin hepsini afv buyurdu. Yalniz on kisinin adini soyleyip, 
bunlari goren oldiirstin buyurdu. Hind ile Vahsi, bunlar arasmda 
idi. Vahsi, Mekkeden kacdi. Bir zeman uzak yerlerde kaldi. Sonra 
pisman olup, Medinede mescide gelip, selam verdi. Resulullah, se- 
lamim aldi. Vahsi, (Ya Resulallah! Bir kimse Allaha ve Resuliine 
diismanhk yapsa, en kotii, en cirkin giinah islese, sonra pisman 
olup temiz iman etse, Resulullahi camndan cok sevici olarak, hu- 
zuruna gelse, bunun cezasi nedir?) dedi. Resulullah (Iman eden, 
pisman olan afv olur. Bizim kardesimiz olur) buyurdu. (Ya Resu- 
lallah! Ben iman etdim. Pisman oldum. Allahii tealayi ve Onun 
Resuliinii herseyden cok seviyorum. Ben Vahsiyim) dedi. Resulul- 
lah, Vahsi adim isitince, hazret-i Hamzanm parcalanmis hali gozli 
ontine geldi. Aglamaga basladi. (Git, seni goziiin gormesin!) bu- 
yurdu. Vahsi, oldiiriilecegini anhyarak kapiya ytirlidu. Eshab-i ki- 
ram kilinca sanlmis isaret bekliyordu. Vahsi, son nefesimi aliyo- 
rum derken, Cebrail aleyhisselam geldi. Allahii teala buyurdu ki, 
(Ey sevgili Peygamberim! Biitiin omi iinii puta tapmakla, kullarimi 
bana diisman etmege ugrasmakla ge^iren bir kafir, bir kelime-i 
tcvhfd okuyunca, ben onu afv ediyorum. Sen, amcam oldiirdii diye 
Vah^iyi nicin afv etmiyorsun? O pisman oldu. Simdi sana inandi. 
Ben afv etdim. Sen de afv et!) Herkes, oldiiriin emrini beklerken, 
(Karde^inizi cagirimz!) buyurdu. Kardes soziinii isitince, saygi ile 
cagirdilar. Vahsiye (afv oldugunu) miijde eyledi. (Fekat, seni go- 
riince dayanamiyorum. Uziiliiyorum. Bana goriinme!) buyurdu. 
Resulullahi iizmemek icin, bir daha yanina gelmedi. Mahcub, basi 
onunde yasadi. 9, 59, 344, 362. 

247 — VAKIDI: Muhammed bin Omer, tarihcidir. 130 yilmda 

-398- 



Medmede tevelltid, 207 [m. 822] de Bagdadda vefat etdi "rahime- 
hullahii teala". Imam-i Malikden ders aldi. Cok tarihler yazdi. (Ta- 
rfli-i kebir) kitabi meshurdur. Harun Reside hacda delil olmusdu. 
19, 20, 252, 350. 

248 — VASIL BIN ATA: Mu'tezile mezhebinin kurucusudur. 
Hicretin 80. ci yilmda Medmede tevelltid, 131 [m. 748] de vefat et- 
di. Hasen-i Basrfnin talebesi idi. Hasenin bir soziine karsi geldigin- 
den (Vasil i'tizal etdi. Ya'ni bizden aynldi) buyurdu. Ehl-i siinnet- 
den aynldi. Cesidli kitablar yazdi. 88, 264. 

249 — VEYSEL KARANI: Tabi'inin biiyuklerindendir. Resu- 
lullah efendimizin zemamnda bulundu ise de goremedi. Yemenli- 
dir. Hazret-i Omer zemamnda Medmeye gelip, cok hurmet gordii. 
Hazret-i Omer, diiasmi istedi. Basraya gitdi. Siffin muharebesinde, 
hazret-i Almin askeri arasmda iken, 37 yilinda sehid oldu "rahime- 
hullahii teala". Anadoluya gelmemisdir. Hadis-i serif ile medh 
edildi. Feridiiddm-i Attarm, farisi (Tezkiret-iil-evliya) kitabmda, 
hayati yazilidir. 10, 155, 156, 275. 

250 — YAHYA "aleyhisselam": Zekeriyya aleyhisselamin 
ogludur. Annesi Elisadir. Hiristiyanlar Elizabeth diyor. Hazret-i 
Meryemin baba bir kiz kardesidir. Daviid aleyhisselamin soyun- 
dandir. (Tevrat)da yazih olan Isa aleyhisselam goke cikanldikdan 
bir bucuk sene sonra (incil)e uydugu icin, zalim yehudi hiikmda- 
n Herod tarafmdan, otuzdortbucuk yasinda iken, sehid edildi. 
Mubarek bedeninin parcalan baska sehrlerdedir. ibni Abidm, 
onsoziinde diyor ki, (Mubarek basi, Samda Umeyye cami'inde- 
dir). 177, 186, 200, 407. 

251 — YAHYA BERMEKI: Yahya bin Halid, Abbasi devleti- 
nin vezirlerindendir. Horasanhdir. Babasi, Ebu Muslim Horasani- 
nin ordusunda cok hizmet etmis, vezir olmusdu. Yahya da, Azer- 
baycan vahsi idi. Mehdi zemamnda vezir oldu. Harun Residin ho- 
casi oldu. Sonra buna da onyedi sene vezirlik yapdi. 189 [m. 805] 
da zindanda oldu. 88. 

252 — YAHYA BIN SEREF NEVEVI: Nevevi ismine baki- 
mz! 53, 106. 

253 — YEZID: Hazret-i Mu'aviyenin oglu ve Emevi devleti- 
nin ikinci halifesidir. Hicretin yirmialtmci yilinda Samda tevelliid 
etdi. 60. ci senesinde halife oldu. 61. ci senesinde Kerbela faci'asi 
oldu. Hazret-i Hiiseyn sehid olup, mubarek basi Samda Yezidin 
serayma getirildi. Yezid dedi ki, (Bilir misiniz bu is neden oldu? 
Bu zat, babam All, onun babasmdan hayrhdir. Anam Fatima, 

-399- 



onun anasmdan hayrhdir. Ceddim Resulullah, onun dedesinden 
hayrlidir. Ben de, ondan hayrliyim. Hilafet, benim hakkimdir dedi. 
Allah icin soyliyorum ki, Fatima, elbette benim anamdan hayrlidir. 
Ceddine gelince, Allaha ve ahiret giinune inanan kimse, Resulul- 
laha "sallallahu teala aleyhi ve sellem" kimseyi miisavi goremez. 
Lakin Hiiseyn bunu fikh ve ictihadi ile soyledi. (Her^eyin sahibi 
Allahii tealadir. Miilkiinii diledigine verir) ayet-i kerimesini dii- 
siinmedi). Kisas-i enbiyada, bundan sonra diyor ki: 

Kerbeladan getirilen kadinlar ve Zeynel'abidm, Yezidin onli- 
ne cikanldi. Hazret-i Hiiseynin kizi Fatima, (Ya Yezid! Resululla- 
hm kizlan esir midir?) dedi. Yezid, (Ey kardesimin cocugu! Ben 
bunu istemezdim) dedi. Kadmlan, Yezidin kadinlannm yanma 
gotiirdiiler. Seray kadmlan ta'ziyet verdi. Alman mallarim sordu- 
lar. Katkat odediler. Hazret-i Hiiseynin kizi Siikeyne, (Yezidden 
hayrli giinahkar gormedim) derdi. Yezid, Zeynel'abidini yanma 
aldi. Aksam sabah beraber yidi. Yezid Ehl-i beytin yol paralanm 
bol bol verip, korumak icin yanlanna asker katrp, Medineye gon- 
derdi. Zeynel'abidmle veda' ederken, (Allahii teala, ibni Merca- 
neye la'net eylesin! Vallahi ben olsaydim, babamn her istedigini 
kabul ederdim. Lakin kader-i Mhi boyle imis ne care. Her ne is- 
tersen bana yaz! Kabul olunur) dedi. Mercane, ibni Ziyadin ana- 
smm adidir. 

Yezid, Kerbela vak'asindan sonra: (Allah, o ibni Mercaneye 
la'net eylesin! Hiiseynin isteklerini kabul etmeyip de, onu katl et- 
dirdi. Onun katli ile, herkesi bana giicendirdi. iyi kotii herkes, Hii- 
seynin katl olaymi sisirerek anlatip bana diisman oldu) derdi. Ye- 
zid, 64 [m. 683] senesinde vefat etdi. 

Biiyiik alim El-Kadi Ebu Bekr ibniil'arabi (El-Avasim) kita- 
bmda diyor ki: (Buhari)nin Kitab-iil-fiten kismmda diyor ki, (Me- 
dine halki, Yezidi hilafetden hal' etmek istedikleri zeman, Abdul- 
lah ibni Omer, yakmlarmi ve cocuklarmi toplayip, buna, Allahm 
ve Resulullahm halifesi olarak bi'at etdik. Allahm ve Resulullahm 
halifesi ile harb etmekden daha biiyiik gadr olmaz dedi). Abdul- 
lah bin Omer, Yezide bi'at ederken, (Bu bi'at hayrh ise, razi olu- 
ruz. Kotii olursa, sabr ederiz) dedi. Hamid bin Abdurrahman di- 
yor ki, Yezide bi'at olunurken, bir Sahabinin yanma gitdim. Bana, 
(Yezid bu timmetin hayrhsi degildir. Ondan daha alimler, ondan 
daha serefli kimseler var diyorsunuz. Ben ise, bu ummetin birlik 
olmasim ayrihklarmdan daha cok severim. Ummet-i Muhamme- 
din girip rahat etdigi bir yere giren kisi, rahatsiz olur mu? Elbette 

-400- 



olmaz) dedi. Yezidin serab icmesine gelince, buna inanmak icin, 
iki adil sahidin, gordiim diyerek haber vermesi lazimdir. Leys bin 
Sa'd, (Emir-ul-mu'minm Yezid, altmisdort senesinde vefat etdi) 
dedi. Bu sozti Yezidin adaletini haber vermekdedir. Onu adil bil- 
meseydi, Emir-iil-mii'minin demezdi. Imam-i Ahmed bin Hanbel 
(Kitab-iiz-ziihd)de diyor ki, Yezid, hutbe okurken, (Hasta olan 
kimse, en iyi amellerini arasdinp, hep onu yapsm! En kotii ameli- 
ni de arasdinp, onu terk etsin!) dedi. Bu yazisi, Yezidin soziinii 
huccet kabul etdigini gosteriyor. Ona serab icmegi, fasik ve facir 
olmayi iftira eden tarihcilerin utanmalan lazimdir. Tarihcilerin co- 
gu din bilgilerinde cahildirler. Bid'at deryasina dusmiisdurler. Co- 
gu, Eshab-i kirami ve Selef-i salihini kotiiliyebilmek icin hadis uy- 
durmakdan bile cekinmemislerdir. Bunlarm maksadlan din degil, 
diinya idi. insanlarm en zararlisi zeki olan cahiller, hiylekar olan 
bid'at sahibleridir. Mai satm almak icin, adil olan tacir aramyor da, 
Selef-i salihin hakkmda bilgi almak icin, dinden ve hele adaletden 
nasibi olmiyanlarm sozleri, yazilan nasil kabul olunur? (Ava- 
sim)dan terceme temam oldu. Bu kitab, 1371 [m. 1951] de Misrda 
basilmisdir. Son nefesde iman ile gitmesi ve tevbe etmesi mtimkin 
oldugu icin, imam-i Gazalmin "rahime-hullahii teala" ve baskala- 
nnin, Yezide la'net caiz degildir dedikleri, (Berika)nm binonuncu 
sahifesinde yazihdir. 

(Nuhbet-iil-leali) ismindeki, (Bed-ul-emali) kasidesinin serhi- 
ni, Muhammed bin Siileyman Halebi yapmisdir. Bu serhinde di- 
yor ki: Yezide, oldiikden sonra, yalniz iftira eden taskmlar la'net 
etdi. Bunlar, Ehl-i siinnet alimlerinin cogunluguna uymiyan geve- 
ze kimselerdir. Akh olan kimse, ona dil uzatmaz, la'net etmez. 
Ciinki, ona la'net etmege emr olunmadik. Kiyametde bundan so- 
rulmiyacagiz. Si'iler, hariciler ve Mu'tezile firkasmda olanlarm 
bir kismi ve hatta, Teftazani, imam-i Hiiseynin oldiiriilmesinden 
razi oldugu icin ve buna sevindigi icin ve Ehl-i beyte hakaret et- 
digi icin ve o zeman kiifre sebeb olan beytler soyledigi icin, ona 
la'net caiz olur dediler ise de, boyle soylemeleri dogru degildir. 
(Temhid) kitabmda, [Ebu Sekur Siilemi] diyor ki, (Yezid, imam-i 
Hiiseyni oldiirmegi emr etmedi. Kendisine bfat etdirilmesini, ya- 
hud, yakalayip, diri olarak getirilmesini emr etdi. Onlar ise, ken- 
diliklerinden oldiirdtiler). Bu kotii isi, Ubeydiillah bin Ziyad yap- 
di. Kufe sehrinden asker gonderdi. Kerbelada karsilasip oldtirdii- 
ler. Imam-i Hiiseyni oldiirmek icin emr vermek, hatta, Peygam- 
berlerden baska herhangi bir kimseyi oldiirmek, buna halal de- 
medikce, la'net etmege sebeb olmaz. Olsa olsa, fasik olur. Kafir 

- 401 - Eshab-i Kiram - F:26 



olmaz. Fasik olan mii'mine la'net etmek caiz degildir. Hatta, ha- 
yatda olan bir kafire de la'net, caiz degildir. Ciinki, mii'min olarak 
olmesi ihtimali vardir. Ancak belli olmiyan kafirlere ve kafir ola- 
rak oldiigii bilinen kimseye la'net caizdir. Yezidin hep nemaz kil- 
digi muhakkakdir. Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem", 
nemaz kilanlara la'net olunmasmi yasak etmisdir. Sa'dtiddin-i Tef- 
tazani, (Akaid-i Nesefiyye) serhinde diyor ki, (Yezide la'net 
mes'elesinde, Ehl-i siinnet alimleri ikiye aynldi. (Hulasa)da ve 
baska kitablarda, ona ve Haccac Yusiife la'net caiz olmadigi bildi- 
rildi. Ciinki, Peygamberimiz "sallallahii aleyhi ve sellem" nemaz 
kilanlara ve Ehl-i Kibleye la'net etmegi nehy etdi). Neticede deriz 
ki, Yezidin imam-i Hiiseyni oldiirmege emr verip vermedigi ve bu- 
na razi olup olmadigi, kesin olarak bilinmedigi icin, susmak iyidir. 
Ciinki, ona la'net etmek emr edilmedi. La'net etmemek de giinah 
degildir. Evet, onun yapdigi cirkin isi sevmeyiz. Razi olmasa bile, 
onun sebeb oldugu meydandadir. (Nuhbe)den terceme temam ol- 
du. 

Hindistan alimlerinden mevlana hafiz Hakim Abdiissekiir Mir- 
zapuri, (Sehadet-i Hiiseyn) kitabmda hazret-i Hiiseyni Kufe seh- 
rinde kendilerine si'i diyenlerin sehid etdiklerini ve sehid eden 
Semmer habisinin, hazret-i Alinin askeri arasmda, hazret-i Mu'avi- 
yeye karsi harb etdigini vesikalarla isbat etmekdedir. Bu kitabi 
mevlevi Gulam Haydar Faruki, urdu dilinden farisiye terceme et- 
mis, 1395 [m. 1975] de Karaside basdinlmisdir. Mezkur (Sehadet-i 
Hiiseyn) kitabdan ba'zi kismlan bu (Eshab-i Kiram) kitabimizm 
135. ci sahifesinde ve (Hak Soziin Vesfltalari) kitabinin (Inian ile 
olmek icin kardesim, Ehl-i beyt ile Eshabi sevmelisin) kisminm 
otuzaltmci maddesinde yazihdir. Oradan okuyunuz!. 27, 37, 63, 65, 
76, 77, 88, 136, 137, 138, 139, 140, 194, 211, 244, 305, 317, 341, 344, 
345, 346, 350, 357. 

254 — YEZID BIN EBI SUFYAN: Ebu Siifyanm oglu, haz- 
ret-i Mu'aviyenin biiyiik kardesi idi. Eshab-i kiramdandir. Cok sa- 
lih idi. Mekkenin fethinde miisliman oldu. Hiineyn gazasmda bu- 
lundu. Hazret-i Ebu Bekrin Sama gonderdigi orduda, bir birligin 
kumandam idi. Hazret-i Omer zemamnda Filistin valisi oldu. On- 
dokuzuncu yilda ta'undan vefat etdi "radiyallahii teala anh". Ye- 
rine kardesi Mu'aviyeyi vekil birakmrsdi. Halife de tasdik etdi. 60, 
62, 64, 246^ 251, 349, 355, 356. 

255 — YUSUF "aleyhisselam": Ya'kub "aleyhisselam", oniki 
oglundan en cok Yusiifii severdi. Kardesleri, onu kira gotiiriip ku- 
yuya atdi. Onu kurt yidi dediler. iclerinden biri, kuyuya yemek 

-402- 



goturmiisdu. Kervan gelmis, Yusiifii cikarmislar goriince, bu bi- 
zim kolemiz idi. Kacdi dedi. Ucuz satdi. O zeman, onsekiz yasm- 
da idi. Kardeslerinden korkup susdu. Misra gotiiriip maliyye veki- 
line satdilar. Cok giizel idi. Yiiziinde nur parhyordu. Vekilin zev- 
cesi Zeliha [Fariside Ztileyha denir] buna asik oldu. Fekat, iftira 
etdi. Habse konuldu. Zindanda, Fir'avnm ekmekcisi ve serbetcisi 
de vardi. Bunlar, bir gece rii'ya gordiiler. Yusiife anlatdilar. Ser- 
betci kurtulacak, ekmekci asilacak dedi. Oylece oldu. Fir'avn, bir 
rii'ya gordii. Kimse, bunu cozemedi. Serbetci, gelip Yusiif aleyhis- 
selama anlatdi. Yedi sene bolluk, sonra yedi sene kitlik olacak. 
Bollukda saklaym, kitlikda bunlan yirsiniz buyurdu. Fir'avn, Yu- 
siifii istedi. Cok begendi. Maliyye vekili oldii. Yusiifii vekil yapdi. 
Zelihayi ona verdi. Bundan, iki oglu ve Rahmet adinda bir kizi ol- 
du. Bollukda, cok zahire topladi. Kitlikda, her memleketden Mis- 
ra gelip, zahire satin aldilar. Vesika ile veriyordu. Kardesleri de, 
Ken'an ilinden, ya'ni Sam tarafmdan, zahire almaga geldiler. En 
kticiikleri olan Biinyamin, Yusiife cok benzerdi. Bunu, babasi 
gondermemisdi. Yusiif "aleyhisselam", kardeslerini tanidi. Siz 
kimsiniz, casus olmiyasimz dedi. Soylediler. Bunlara ziyafet verdi. 
Bir daha gelirken, oteki kardesinizi de getirin! Onu getirmezseniz, 
size zahire vermem dedi. Paralanni da gizlice, zahirenin arasma 
koydurdu. Geri gelince, (Baba! Bunyamini de gotiirecegiz) dedi- 
ler. (Evvelce Yusiife olani biliyorsunuz. Fekat, Allahii teala, en iyi 
koruyucudur. Merhametlilerin en merhametlisidir) dedi. Paralan- 
ni da, geri gelmis goriince, yine gidip alahm dediler. Biinyamini 
gozeteceklerine kuvvetli soz verdiler. Yusiif "aleyhisselam", ziya- 
fet ve cok ikram eyledi. Biinyamine gizlice kendini tamtdi. Seni 
gondermiyecegim, iiziilme dedi. Bunun yukline bir altm tas koy- 
durdu. Giderlerken arkadan, hirsiz var diye sesler geldi. Biz hirsiz 
degiliz dediler. Soziiniiz yalan ise, ne yapahm dediler. Hangimiz- 
de cikarsa, onu tutun. Biz, boyle yapanz dediler. Tas, Bunyaminin 
yiiktinde bulundu. Bunu yakalamak, Misr kanunlarmda yok idi. 
Babasmm dinini kardeslerine soyletdi. Boylece, Bunyamini elle- 
rinden aldi. Babamiz ihtiyardir. Bunu cok sever. Bunun yerine bi- 
zim birimizi al dediler. Biz, sizin soziiniizle bunu tutukluyoruz. 
Baskasim ahrsak, zalim oluruz dedi. Utanarak, sikilarak, babala- 
rma geldiler. Ya'kub "aleyhisselam" cok iiziildii. Bunda bir is var! 
Misr sultam, bizim dinimizi ne bilir? Sabr giizel seydir. Cenab-i 
Hak, beni cocuklanma kavusdurabilir buyurdu. Yusiif, Yusiif diye 
aglamakdan, gozlerine perde geldi. Kuyuya atilali yirmibir yil ol- 
musdu. Kardesleri ondan iimmidi kesmisdi. Babasi ise, Allahdan 

-403- 



iimmid kesmiyor ve onun kiiciik iken gordugu rii'yadan, kardesle- 
rinin ona birgiin secde edecegini biliyordu. Gidiniz onlari arayiniz! 
Allahdan timmid kesilmez dedi. Misra gitdiler. Ey aziz! Fakiriz. 
Babamiz ihtiyardir. Bize lutf ve ihsan et! Bize zahire ver. Kardesi- 
mizi de bagisla deyip, yalvardilar. Giilerek, Yusufe yapdigmizi 
unutdunuz mu dedi. Sen Yusuf miisiin dediler. Evet, ben Yusii- 
fiim. Bu da, kardesimdir. Cenab-i Hak bize ihsan etdi. O, sabr 
edenleri mahrum birakmaz dedi. Su gomlegimi babamm gozlerine 
siiriin ve hepsini buraya getirin dedi. Onlar Misrdan gelirken, 
Ya'kub "aleyhisselam", (Yusufun kokusu geliyor) diyordu. Yamn- 
dakiler (Sen hala eski saskmhk iizeresin) dediler. Sonra, ogullan 
geldi. Gomlegi yiiziine koyunca gozleri acildi. Hepsi Misra gitdi. 
Yusiif "aleyhisselam", Fir'avn ile ve ehah ile, uzakdan karsiladi. 
Serayma goturdu. Babasmi, anasini sedire oturtdu. Sedire karsi, 
Allahii tealaya, secde-i siikr yapdilar. Onyedi sene sonra Ya'kub 
"aleyhisselam" vefat etdi. Yusuf "aleyhisselam" ellialti yasmda idi. 
Yuzon yasinda vefat etdi. Fir'avn, bundan once vefat etdi. Sonra 
gelen Fir'avnlar, Beni-israile kiymet vermediler. 131. 

256— YUSUF BIN CUNEYD: Ehi Celebi, ikinci Bayezid han 
devri alimlerindendir. Tokadhdir. Bursada, Edirnede ve Istanbul- 
da muderrislik yapdi. (Vikaye)nin (Sadr-ii§-§eri'a) serhine hasiye 
yaparak, (Zahfrct-iil-ukba) ismini vermisdir. (Hediyyet-iil-meh- 
diyyin) kitabi arabi olup, istanbulda basdinlmisdir. DokuzyUzbes 
905 [m. 1499] de vefat etdi "rahime-hullahu teala". istanbulda 
(Ehi-zade) cami'i yanmdadir. 

257 — YUSUF BIN IBRAHIM: Cemaleddin Yusuf Erdebili, 
Safi'i alimlerindendir. Azerbaycan fatihlerindendir. 799 [m. 1397] 
da vefat etdi. Fikh kitablan vardir. 106. 

258 — YUSUF NEBHANI: Yusuf bin isma'il bin Yusuf, 1265 
[m. 1849] da Hayfada tevellud, 1350 [m. 1932] de Beyrutda vefat 
etdi "rahime-hullahu teala". Cami'ul-ezheri bitirdi. Samda kadi, 
Beyrutda hukuk mahkemesi reisi oldu. Cesidli sehrleri ve istan- 
bulu ziyaret etdi. Medinede vehhabiligi yakindan incelemek im- 
kamm buldu. Topladigi bilgileri yaymak icin, cok krymetli kirkye- 
di kitab yazdi. (El-Feth-ul-kebir) kitabmda ondortbindortyuzelli 
hadis, harf sirasma gore dizilmisdir. tic cild halinde basilmisdir. 
(Cami'u keramat-il-evliya) kitabi iki cild olup, kerametin hak ol- 
dugunu isbat etmekdedir. 1329 [m. 1911] da Misrda basilmisdir. 
Kirkyedi kitabmm hepsi basilmisdir. Cok muhim olan, (Sevahid- 
iil-hak) kitabi, Misrda iicuncu def'a olarak biniicyuzseksenbes 

-404- 



[1385] hicri ve [1965] miladi senesinde basilmisdir. Kitab besytiz- 
yetmis sahife olup, dortytizelli sahifesi ibni Teymiyyeyi ve vehha- 
bileri red etmekde, geri kalan yiizyirmi sahifesi de Eshab-i kiramin 
tisttinltiklerini, hazret-i Mu'aviye ile Amr bin As hazretlerinin ytik- 
sekliklerini ve islamiyyete hizmetlerini bildirmekdedir. 

(Cami'ul-ezher) profesorlerinden allame seyh Ali Muhammed 
Beblavi Maliki ve Allame seyh Abdurrahman Serbini ve seyh Ah- 
med Hiiseyn Safi'i ve seyh Ahmed Besyani Hanbeli ve arif allame 
Stileyman Stibravi Safi'i ve seyh Abdtilkadir Rafi'i ve ayrica Misr 
Bas miiftisi allame Bekri Muhammed Sadefi Hanefi ve miiderris al- 
lame Muhammed Abdiilhayy Ketani Idrisi Fasi ve allame seyyid Ah- 
med beg Safi'i ve Fadil Allame seyh Sa'id-i Muci Safi'i ve allame 
seyh Muhammed Halebi Safi'i ve daha bircok Ehl-i siinnet alimleri, 
(Sevahid-iil-hak) kitabmi begenmisler, uzun yazilan ile ovmiislerdir. 

(Sevahid-iil-hak) kitabinda, Vehhabilerin mutlak ictihad her ze- 
man vardir demelerinin yanlis oldugunu ve Resulullahi ve biitiin 
Evliyamn mezarlanm ziyaret icin uzak yerlerden gitmenin mesru' 
oldugunu ve Resulullah ile, Evliya ile Allahii tealaya istigasenin 
mesru' oldugunu ve dort mezheb alimlerinin ibni Teymiyye bid'at- 
lerine karsi yazilanm uzun bildirmekdedir. Besinci babmda, Ah- 
med ibni Teymiyyenin bid'atlerini savunan tie kitabdan parcalar al- 
makda, bunlan ayet-i kerimelerle ve hadis-i seriflerle curtitmekde- 
dir. Bu tic bozuk kitab, ibni Kayyim-i Cevziyyenin (igasetiil-lehfan) 
ve ibni Abdtil-Hadinin (Firredd-i ales-Subki) ve Nu'man Alusi 
Bagdadinin (Cila-iil-ayneyn fi muhakeme-til-Ahmedeyn) ismi ile 
Ibni Hacer hazretlerine karsi yazdigi kitablardir. Bu tic kitabm hak- 
siz ve Ehl-i stinnete muhalif olduklanm isbat etmekdedir. 

Vehhabilerin temel kitablan olan (Feth-ul-mecid) kitabmm 
ikiytizellidokuzuncu [259] sahifesinde, imam-i Zeynel-abidin Ah 
hazretlerinin, bir kimseyi Resulullahm kabri yanma gelip dtia et- 
digini gortince, buna mani' oldugunu ve (Bana salat okuyunuz! 
Her nerede olursamz, verdiginiz selain bana uhisdii iln ) hadisini 
okudugunu yaziyor. Hadiseyi yanlis anlatarak, (Buradan anlasih- 
yor ki, dtia ve salat okumak icin kabr yanma gitmek yasak edilmis- 
dir. Bu, kabri bayram yeri yapmamn bir kismidir. Mescid-i Nebi- 
ye nemaz kilmak icin giren kimsenin, selam vermek icin kabrin 
yanma gitmesi yasakdir. Eshabm hicbiri boyle yapmadi. Boyle ya- 
panlan da men' etdiler. Peygambere timmetinin yalmz okudukla- 
n salat ve selam bildirilir. Baska isleri bildirilmez) diyor. Buna ma- 
ni' olmak icin Stitid htikumetinin, Mescid-i Nebi icine (Hucre-i 

-405- 



se'adet) yanma asker koydugunu da, ikiyiizotuzdordiincii [234] sa- 
hifesinde yaziyor. 

Yusiif Nebhani, ($evahid-iil-hak) kitabmm cesidli yerlerinde 
bunlara cevab vermekdedir. Sekseninci [80] sahifesinde diyor ki: 
imam-i Zeynel'abidin "radiyallahii anh", Resulullahm mubarek 
kabrini ziyaret etmegi yasak etmemisdir. islamiyyete uygun olmi- 
yan, saygisizca yapilan ziyareti yasak etmisdir. Torunu imam-i 
Ca'fer Sadik, Hucre-i se'adeti ziyaret eder, Ravda tarafmdaki di- 
rek yamnda durup, Resulullaha selam verirdi ve mubarek basi bu- 
radadir derdi. (Kabriini bayram yapinaymiz!) demek, ziyaretinizi 
bayram gibi belli zemanlara birakmaym! Her zeman ziyaret edi- 
niz demekdir. 88. ci ve 106. ci sahifelerinde diyor ki: Ebu Abdul- 
lah Kurtubi (Tezkire)sinde buyuruyor ki, Resulullaha ummetinin 
amelleri her sabah ve her aksam bildirilir. 89. cu ve 116. ci sahife- 
lerinde diyor ki: Halife Mensur, Resulullahi ziyaret ederken, 
imam-i Malike sordu: Yuzumii kabre karsi mi, kibleye karsi mi 
doneyim? imam-i Malik buyurdu ki: Yiiziinii Resulullahdan nasil 
ayirabilirsin? O "sallallahu aleyhi ve sellem" senin ve baban Ade- 
min afv olmasma vesiledir. 92. ci sahifede diyor ki: (Kabrleri ziya- 
ret ediniz!) hadis-i serifi emrdir. Ziyaret yaparken haram islenir- 
se, ziyaret yasak edilemez. Harami yapmasi yasak edilir. 98. ci sa- 
hifesinde diyor ki: imam-i Nevevi (Ezkar) kitabmda (Resululla- 
hm ve Salihlerin kabrlerini cok ziyaret etmek ve her ziyaretde 
kabr basmda cok durmak siinnetdir) buyurmakdadir. 100. cii sahi- 
fede diyor ki: ibni Hiimam (Feth-ul-kadir) kitabmda, Dar-i Kut- 
ninin ve Bezzarm bildirdikleri hadis-i serifi yaziyor. Bu hadis-i se- 
rifde, (Baska bir is gormeyip, yalniz beni ziyaret icin gelene, kiya- 
met giinii sefa'at etmek, iizerimde hakki olur) buyuruldu. 118. ci 
sahifede buyuruyor ki, (Allahii teala Evliyaya keramet vermisdir. 
Oldiikden sonra da tesarruf ederler. Bunlan Allahii tealaya vesi- 
le etmek caizdir. Evliyamn oldiikden sonra da kerametleri cok go- 
riilmiisdur. Fekat, islamiyyete uygun olarak istigase etmelidir. Ca- 
hillerin, diledigimi verirsen veya hastami iyi edersen, sana su ka- 

dar verecegim demesi caiz degildir. Fekat, buna kiifr, sirk 

denilemez. Ciinki, cok cahil olan da, Velinin icad edecegini diisiin- 
mez. Veliyi, Allahii tealanm icad etmesine vesile etmekdedir. 
Onun Allahii tealanm sevgili kulu oldugunu dusiinmekdedir. Dile- 
gimi yapmasim Allahdan iste, Allahii teala, senin diiam red etmez 
demekdedir. Ciinki, Resulullah "sallallahu aleyhi ve sellem", 
(Asagi, degersiz sanilan cok kimseler vardir ki, onlar Allahii teala- 
nm sevgili kullaridir. Birseyi yapmak dileseler, Allahii teala o seyi, 

-406- 



elbet yaratir) buyurdu.) Bu hadis-i serif, vehhabilerin (Feth-ul-me- 

cid) kitabi, 381. ci sahifesinde de yazilidir. Miislimanlar, boyle ha- 
dis-i seriflere guvenerek, Evliyayi vesile etmekdedir. imam-i Ah- 
med, imam-i Safi'i, imam-i Malik ve imam-i a'zam Ebu Hanife, sa- 
lihlerin kabrleri ile teberriik etmek caizdir dediler. (Ehl-i siinnet) 
alimlerinden birinin mezhebinde oldugunu, Ehl-i siinnet oldugunu 
soyliyen bir kimsenin de boyle soylemesi lazimdir. Boyle soyle- 
mezse, Ehl-i siinnet olmadigi, yalanci oldugu anlasihr. ($evahid-iil 
hak)dan terceme temam oldu. 212, 270, 353. 

259 — ZEHEBI: Semseddm Muhammed bin Ahmed, islam ta- 
rihcilerindendir. 740 senesine kadar olan tarih olaylanm yazmis- 
dir. (Tarih-i islam) kitabi oniki cilddir. Bu kitab cok kiymetlidir. 
Baska hadis ve tarih kitablari da vardir. 673 [m. 1274] de Samda 
tevelliid, 748 [m. 1348] de vefat etdi "rahime-hullahii teala". 18, 
21, 79, 223. 

260 — ZEKERIYYA "aleyhisselam": Suleyman aleyhissela- 
min soyundandir. Beyt-ul-mukaddesde Tevrat yazar, kurban ke- 
serdi. Peygamber oldu. Zevcesi (Isa) veya (Elisa') ile bunun ana- 
dan kiz kardesi (Hunne)nin cocuklan olmazdi. Hunne, imranin 
zevcesi idi. Hunne, (Oglum olursa Beyt-iil-mukaddese hizmetci 
vereyim) diye nezr etdi. imran oldiikden sonra Hunnenin kizi ol- 
du. Adim Meryem koydu. Meryemi Beyt-iil-mukaddese gotiiriip 
Zekeriyya aleyhisselama teslim etdi. Bu da ahp evine gotiirdii. 
Teyzesi Isa' bunu biiyiitdii. Biiyiik olunca Beyt-iil-mukaddesde bir 
odada ibadete basladi. Yanma, Zekeriyya aleyhisselamdan baska 
kimse giremezdi. 

Zekeriyya "aleyhisselam" ihtiyar oldugu halde, oglu Yahya 
"aleyhisselam" diinyaya geldi. Yahya "aleyhisselam" buyiidu. On- 
ce Tevratdan, sonra incilden va'z etdi. Beni israil iizerine hakim 
olan Filistin valisi Herod, Tevrata gore kardesinin kizim almak is- 
tedi. Incilde bu yasak oldugundan, Yahya "aleyhisselam" nikah 
yapmadi. Herod da, bunu sehid etdi. Zekeriyya "aleyhisselam" og- 
lunu kurtarmaga cahsinca, bunu da oldiirmek istedi. Bir kiitiik ici- 
ne saklandi. Kiitiikle birlikde destere ile ikiye bicilerek sehid edil- 
di. 130, 200, 399. 

261 — ZEYD BIN HATTAB: Hazret-i Omerin "radiyallahii 
teala anh" babadan olan biiyiik kardesidir. ilk Muhacirlerden idi. 
Biitiin gazalarda bulundu. Ebu Bekr-i Siddik zemamnda Yemame 
cenginde sehid oldu "radiyallahii teala anh". Bu muharebede, is- 
lam bayragmi tasimakda idi. Yemame, Arabistanda, Need ile Bah- 

-407- 



reyn arasmdadir. Miiseyleme-tul-kezzabla muharebe, burada ol- 
musdur. 103. 

262 — ZEYD BIN SABIT: Eshab-i kiramin biiyiiklerindendir. 
Hazrec kabilesindendir. Vahy katibi idi. Hicretde on yasmda idi. Ba- 
basi dort sene once vefat etmisdi. Cocuk oldugundan Bedr gazasin- 
da geri gonderilmisdi. Hendek ve sonraki gazalarda bulundu. Hen- 
dekde toprak tasirken Resulullah goriince, (Bu, ne iyi yigitdir) bu- 
yurmusdu. Cok alim idi. Siiryani ogrenmesi emr buyuruldu. Ogren- 
di. Gelen mektublan okurdu. Halife Ebu Bekre ve Omere de katib- 
lik yapdi. Hazret-i Omer hacca ve Sama giderken, yerine bunu vekil 
birakmisdi. Hazret-i Osman zemanmda Beyt-iil-mal me'muru oldu. 
Ya'ni maliye vekili oldu. Halife hacca gidince, bunu vekil birakdi. 
Hazret-i Aliyi cok severdi. Fekat, Cemel ve Siffin vak'alanna karis- 
madi. Cok hadis-i serif bildirmisdir. ilk toplanan Kur'an-i kerimi bu 
yazdi. 45 de vefat etdi "radiyallahii teala anh". 30, 168, 251, 260. 

263 — ZIYAD BIN EBIH: Ebu Sufyanm oglu idi. Hicretin bi- 
rinci senesi tevelliid etdi. Resulullahi goremedi. Arabistamn mes- 
hur bes dahisinden biridir. Anasi bir cariye idi. Hazret-i Omer, 
kendisini Basra valisi yapdi. Hazret-i All, Basrada beyt-iil-mal 
me'muru yapdi ve Basra valisi yapdigi Abdullah bin Abbasa, Ziya- 
dm soziine gore hareket etmesini emr buyurdu. Cemel vak'asma 
karrsmadi. Cemelden sonra, hazret-i Ah, bunu Basra maliye mudi- 
ri yapdi. Abdullah ibni Abbas, Basradan Kufeye giderken, yerine 
Ziyadi vekil birakdi. Hazret-i Ali, bunu Faris ve Kirman valisi yap- 
di. Buralardaki karisikhklan diizeltdi. Huzur, rahat getirdi. Haz- 
ret-i Mu'aviye halife olunca, Farisde vali idi. Bi'at etmemisdi. Bu- 
nu 45 senesinde Basraya sonra Horasana vali yapdi. Kufeyi, Bah- 
reyn ve Ummam da emrine verdi. Bu da bi'at ve cok hizmet etdi. 
Eshab-i kiramin biiyiiklerine yiiksek makamlar verdi. Sag elinde 
ciban cikip, 53 de vefat etdi. Oglu Ubeydiillah, 53 de 25 yasmda 
iken Horasan valisi oldu. Buharayi feth etdi. 55 de Basra, 60 da 
Kiife valisi oldu. Omer bin Sa'd bin Ebi Vakkasi dortbin askerle 61 
de Kerbelaya gonderdi. Hazret-i Hiiseyni teslim ahp getirmesini 
emr etdi. Teslim olmaymca hiicum edip, Simrin emri ile, Sinan bin 
Enes tarafindan sehid edildi. 62, 385. 

264 — ZUBEYR BIN AVVAM: Eshab-i kiramin biiyuklerin- 
den ve Asere-i miibesseredendir. Hadice-tiil-kubramn biraderinin 
ogludur. Resulullahm "sallallahii teala aleyhi ve sellem" halasi 
olan Safiyyenin "radiyallahii teala anna" ogludur. Onbes veya on- 
sekiz yasmda iken, erkeklerin dordiincii veya besincisi olarak isla- 

-408- 



ma geldi. Islamda, ilk kihnc ceken budur. Mekkede, Resulullah 
"sallallahii teala aleyhi ve sellem" tutuldu diye isitince, kilmcim ce- 
kip, kurtarmaga giderken, yolda Resulullaha "sallallahii teala aley- 
hi ve sellem" rastladi. Diiaya kavusdu. Habesistana ve Medineye 
hicret edenlerdendir. Btitiin gazalarda bulunup, cok yara aldi. Mis- 
nn fethinde de bulundu. Cok zengin idi. Biitiin mahm, Allahii te- 
alanm yolunda hare etdi. Cemel vak'asmda, hazret-i Aise ile birlik- 
de, hazret-i Aliye karsi harb etdi. Sonra harbden vazgecdi. Bir ke- 
nara cekilip, nemaz kilarken sehid edildi "radiyallahii teala arm". 
Vefati 36. ci yilda oldu ve 67 yasmda idi. Nemazini hazret-i Ali kil- 
dirdi. 13, 14, 19, 20, 24, 30, 49, 60, 75, 76, 77, 106, 113, 122, 129, 166, 
175, 176, 185, 209, 215, 235, 236, 250, 251, 258, 259, 323, 330, 365, 
384, 395, 396. 

265— ZUFER: Ebu Hiizeyl Ziifer bin Huzeyl Kufidir. 110 [m. 
728] yihnda isfehanda tevelliid, 158 [m. 775] de Basrada vefat et- 
di "rahime-hullahii teala". imam-i a'zamin "rahime-hullahii te- 
ala" talebesinin biiyiiklerindendir. Miictehid idi. Meclisinde diin- 
ya isleri konusulmazdi. Allah korkusu, damarlarma islemis idi. 
Abdiillah-i Ensari "rahime-hullahii teala" diyor ki, imam-i Ziife- 
ri kadi yapmak istediler. Kabul etmedi. Evini degisdirip saklandi. 
Hasta iken, Ebu Yusiif "rahime-hullahii teala" ve baskalan (va- 
siyyet et) dediler. (Su mal zevcemindir. Sunlar da kardesimin og- 
lunundur) dedi. Sasirdilar. Ciinki, kardesi varken ogluna birsey 
diismez idi. Vefatindan sonra, kardesi, Ziiferin zevcesini aldi. Bir 
oglu oldu. Mallar, bu ogluna kahnca, imam-i Ziiferin kerameti 
belli oldu. Buyururdu ki, (imam-i a'zamin vefatindan sonra, ona 
muhalif ictihadda bulunmakdan cekindim. Ciinki, hayatmda beni 
maglub edip, hep o hakh cikardi. Onun soziinii kabul etmege mec- 
bur olurdum. Vefatindan sonra, onun ictihadma uymiyan birsey 
nasil soyleyebilirim ki, hayatda olsa beni yine maglub eder). Da- 
viid-i Taiile arkadas idi. C°k sevisirlerdi. Daviid fikh ile ugrasma- 
gi birakip, ibadet ile, ziihd ve takva ile yasadi. imam-i Ziifer ise, 
ibadeti, ziihd ve takvayi, fikhla birlesdirdi. Babasi Huzeyl, Basra 
valisi idi. Kardesi Sabah, Beni Temim iizerine zekat me'muru idi. 
45, 53. 

Se'adete karusmak kin, her kitabi okuma! 
Ehl-i siinnct kitabi oku, hakikati aula! 

Bu kitablan nerde bulursun acaba? 
birkerre de, (Hakikat Kitibevi)nde ara! 

-409- 



Cok miihim tenbih: Peygamberler vasitasi ile, Allah tarafmdan 
bildirilmis olan yasamak yoluna (Din) denir. insanlarm yapdigi ya- 
samak yoluna (Kanun) denir. Din, anadan, babadan ve kitabdan 
ogrenilir. Dinsiz insan olamaz. Her insan, dininin emrlerine uygun 
olarak yasar. Dinine uyamn, diinyada rahat yasayacagina ve ahiret- 
de Cennete giderek, sonsuz se'adete kavusacagina, baska dinde 
olanlann, diinyada sikmti cekeceklerine ve ahiretde Cehennem ate- 
sinde sonsuz yanacaklanna inamr. Herkes, dinini ovmekdedir. Pro- 
pagandalarla, reklamlarla herkesi kendi dinine cagirmakda, boyle- 
ce kendi dininin dogru olduguna inanmakda ve herkesi inandir- 
makdadir. insamn diinya ve ahiret se'adeti, dinine bagh oldugu icin, 
insan, anasmdan, babasindan ogrendigi dinine bagh kalmamah ve 
propagandalara ve reklamlara aldanmamah, mevcud dinlerin hep- 
sini incelemeli, bozulmamis, dogru oldugunu anladigi islam dinini 
ogrenmeli ve bu dine sanlmahdir. Boylece, diinyada rahat ve huzur 
icinde yasar, ahiretde sonsuz Cennet ni'metlerine kavusur. 



BUYUK ALIMLER 

(SUsile-i aliyye) 11 

Nebi, Siddik ve Selman, Kasim, Ca'fer, Bistami, 
Man kaynagi oldu, Ebiil-Hasen Harkani. 
Ebu Ali Farmedi geldi soma bu meydana, 
cok Velt yetisdirdi, hem Yusiif-i Hemedant. 
Abdiilhalik Goncdtivani, ma'rifetler semasmda, 
dunyayi aydmlatdi, hem Arif-i Rivegeri. 
Mavera-iin-nehr Hi, Tur-i Stna gibi oldu, 
nurlandnanlardan bin, Mahmud-i Incirfagnevi. 
Ali Ramitenidir Azizan ve pir-i Nessac, 
cok keramet gosterdi, Muhammed Balm Semmasi. 
Seyyid Emir Gilal de, ilm deryasmda sadef, 
andan meydana geldi, Behaiiddin-i Buhari. 
Ala'iiddin-i Attar, zemanmm kutbu idi, 
Ya'kub-M Cerhide oldu zahir, envar-i rahmani. 
Ubeydiillah-i Ahrar ve kadi Muhammed Zahid, 
Dervis Muhammed geldi ve Hacegiile Baki. 



[1] 1- Bu si'rin bir sureti (Se'adet-i Ebediyye) kitabimn 969.cu sahifesinde 
mevcuddur. 2- Her ism hakkmda genis bilgi, (Se'adet-i Ebediyye) sa- 
hife 1059 da basliyan yazida mevcuddur. 

-410- 



Biitiin bunlardan gelen, nurlara kendi de katip, 

binlerce kalb temizledi, imam-i Ahmed Rabbani. 

Urvet-til-vtiska Ma'sum ve Seyfeddinle seyyid Nur, 

ve Mazherle Abdullah, soma Halid-i Bagdadi. 

Feyz verdller bunlar da, sonra bu mini Abdullah, 

Anadoluya yaydi, hem de Taha-yi Hakkari. 

Hem seyyid-i Salih de, kardesin yerini tutup, 

fena-fillaha kavusdu Sibgatullah-i Hizani. 

Bu tic Velinin sohbetlerinde ytikselip, 

mtirsid-i kamil oldu, seyyid Fehim-i Arvasi. 

Bu otuzdbrt Velinin kalbleri, bir ayna gibi, 

yayddar hep cihana, envar-i Resulillahi. 

Biitiin bu nurlar en son, toplandi bir hazinede, 

ismi bu hazinenin: Abdiilhakim-i Arvasi. 

Gelince kalblere mticeddid-i elfm feyzi, 

yetisdi her yerde birer hakiki Veli. 

Bu hfili gortince mason He yehudi, 

mtislimanlara saldirdi, canavar gibi. 

Bu hiicumlari, islami yok etmek icindi, 

bunu haber veriyor, Maide surest 

Hem bu sure, islama mtisrikler saldiracak diyor, 

masonlann mtisrik olduklarmi haber veriyor. 

Meshur yalanlari He aldatip cahilleri, 

Ehl-i stinnetden ayirddar, binlerce mtislimam. 

Hiicumlardan korunur, (Ayet-el ktirsi) okuyan, 

hifz-i ilahide olur, (istigfar dtiasi) okuyan. m 

Resulullah buyurdu ki, (Ahiretde azab gormez, 

diinya islerinde, bana tabi' olan). 

Se'adete kavusamaz, onderi seytan olan! 

dostlar, ahbablar kaldi mi, ne oldu anan baban? 

Bir hocamiz, mason olmus, dine catdi hie durmadan, 

ingiliz diplomasi var, lakin, kafasi bombos nadan. 

Gtiler ytizle, tath dille, bol numara vermekle, 

arkadaslarimi aldatdi, yalan sbzlerle heman. 

I in fm i in var diyor, her bozuk inanan, 

Ehl-i stinnetdedir, iyi bil, hakiki iman! 

Cok stikr islam alimi gordtim, sbzleri ilm ve Man, 

dedi ki, (aldatilamaz, fen dersleri okuyan!) 

[1] istigfar, (Estagfimllah)dir. Ma'nasi, (Beni afv et Allahim)dir. Ur- 
vet-ill vilska Ma'sum-i Miiceddidi, her nemazdan sonra, yetmis ker- 
re okurdu ve yilzkirkbin talebesine okumasim emr ederdi. 

-411- 



Dinimi ondan bgrendim, ruhu olsun sadiiman! 

Avrupa, hem Amerika, kisacasi biitiin cihan. 

Dinleri bozuk ise de, diyorlar vardir Niran! 

kaGrler yanacak, kurtuhir ancak iyi insan! 

Iyi insan olmak icin, Muhammed aleyhisselama inan, 

Cehenneme girmeyecek, bu son Peygambere uyan. 

Tarihi dikkat He oku, ey korpecik Nev-civan! 

mala, makama aldanamn sonu olmus ah, Rgan. 

Am an ya Rabbi, ei-aman! Garib oldu film zeman! 

islamiyyet unutuidu, moda oldu haram, yaian! 

Parisde, Profesor olunca, Resulullaha catan, 

HamiduIIah kurtulamaz, ebedi azabdan. 

(Faideli Bilgiler) kitabi, sozierini yaziyor, 

Cok aleak oldugunu anlar, bunlan okuyan. 

Seyyid Kutb denilen ahmak da, kendini miictehid samyor, 

Mahv oiur, dogru sanarak, sozierine aidanan. 

Omiir gecer, hersey biter, kafirierin gidecegi mekan. 

karanhk bir cukurdur, arkadas oiur ydan, ciyan, 

Hak teala, bu vatam pek kiymetlendirdi, 

topragmm cok yerine niii'niinier secde etdi. 

Bu topraklardan geien, ecdadinuzm sesierini duyan, 

anlar ki, Cennete kavusur, Muhammed aleyhisselama uyan. 

Ya Rabbi! Bu vatam koruyan kumandanlara yardim et, 

bu millete hizmet etmegi, herbirine nasib et. 

Mii'minlere hizmet, cok biiyiik ni'metdir, 

bu ni'mete kavusanm gidecegi yer Cennetdir. 

Miislimamn kabri, Cennet bagcesi oiur, 

bu ni'mete kavusamaz, mu'minin kalbini kiran. 

Vandan gelen bir Veli istanbulda, senelerce, 

bunlan hep soyledi, yerlesdi hakikiiman. 

Ankaramn topragi, binucyuzaltmisikide, 

cem'i ziddeyn yaparak, sad oldu Haci Bay ram. 

Diia edecegin zeman, Silsileyi oku heman! 

Salihleri soyleyince, yagar rahmet-i Rahman! 

Selam olsun, diia olsun, bu yazardan daima, 

Silsile-i aliyyenin ervahma ya Siibhan! 

Sonra, bir Fatiha ile istigfar dilasi okuyup, sevabmi Muhammed aley- 
hisselamin mubarek ruhuna ve Enbiyamn ve Evliyamn ve Silsile-i aliyye- 
nin ve Aba ve Ecdadimn ervahma hediyye ve nurlu kalblerine iltica et- 
melidir. Istigfar du'asi: (Estagfirullah'el-azfm ellezi la ilahe ilia hiiv el hay- 
yel kayyume ve etubii ileyh)dir. 

1960 Erzincan. 

-412- 



HAKIKI MUSLIMAN NASIL OLUR? 

Nasihatlerin birincisi, Ehl-i siinnet alimlerinin, kitablarmda 
bildirdiklerine gore, i'tikadi duzeltmekdir. Bu alimler, kitablarm- 
da Eshab-i kiramdan isitdiklerini bildirmisler, kendi kafalanndan 
hicbirsey yazmamislardir. Cehennemden kurtulan, yalmz bu 
alimlere tabi' olanlardir. Allahii teala, o buyiik insanlarm cahsma- 
larma, bol bol miikafat versin! Dort mezhebin ictihad derecesine 
yiikselmis alimlerine ve bunlann yetisdirdikleri biiyiik alimlere 
(Ehl-i siinnet) alimi denir. i'tikadi (Imam) dtizeltdikden sonra, is- 
lamiyyete uymak, ya'ni fikh kitablarmm bildirdigi ibadetleri og- 
renmek ve yapmak ve yasak etdiklerinden kacinmak lazimdir. 
Bes vakt nemazi, usenmeden, gevseklik yapmadan, sartlarma ve 
ta'dil-i erkana dikkat ederek kilmahdir. Nisab mikdan mail ve pa- 
rasi olan, zekat vermelidir. imam-i a'zam buyuruyor ki, (Kadmla- 
rm siis olarak kullandiklan altm ve giimiisun de zekatmi vermek 
lazimdir.) 

Kiymetli omrii, liizumsuz mubahlara bile harcamamalidir. Ha- 
ram ile gecirmemek, elbette lazimdir. Tegannf ve sarki ve calgi alet- 
leri ile mesgul olmamah, bunlann nefse verecekleri lezzete aldan- 
mamalidir. Bunlar bal kansdinlmis, sekerle kaplanmis zehr gibidir. 

(Gibet) etmemelidir. Gibet haramdir. [Gibet, bir miislimanm 
veya zimmmin gizli bir kusurunu, arkasmdan soylemekdir. Harbi- 
lerin ve bid'at sahiblerinin, mezhebsizlerin ve acikca giinah isliyen- 
lerin bu giinahlanni ve zulm edenlerin ve alis verisde aldatanlarm 
bu fenaliklanm duyurarak, muslimanlarm, bunlann serrinden sa- 
kmmalarma yardim etmek ve miislimanligi yanlis soyliyenlerin ve 
yazanlann bu iftiralanm herkese soylemek lazimdir. Bunlan soyle- 
mek, gibet olmaz (Redd-iil muhtar: 5-263).] 

(Nemime) yapmamali, ya'ni mtislimanlar arasmda soz tasima- 
malidir. Bu iki giinahi isliyenlere cesidli azablar yapilacagi bildi- 
rilmisdir. Yalan soylemek ve iftira etmek de haramdir, sakmmak 
lazimdir. Bu iki fenahk, her dinde de haram idi. Cezalan cok agir- 
dir. Miislimanlarm ayblarim ortmek, gizli giinahlanni yaymamak 
ve kusurlarmi afv etmek cok sevabdir. Kiiciiklere, emr altinda bu- 
lunanlara [zevceye, cocuklara, talebeye, askere, isciye] fakirlere 
merhamet etmelidir. Kusurlarmi yiizlerine vurmamahdir. Olur ol- 
maz sebeblerle o zevalhlan incitmemeli, dovmemeli ve sovmeme- 
lidir. Hie kimsenin dinine, malma, camna, serefine, namusuna sal- 
dirmamah, herkese ve hiikumete olan borclan odemelidir. Riis- 
vet vermek ve almak haramdir. Yalmz, zalimin zulmiinden kur- 
tulmak icin ve ikrah, tehdid edilince vermek, riisvet olmaz. Fekat 

-413- 



bunu da almak haram olur. Herkes, kendi kusurlanni gormeli, Al- 
lahii tealaya karsi yapdigi kabahatleri diisiinmelidir. Allahii teala- 
nin, kendisine ceza vermekde acele etmedigini, nzkmi kesmedigi- 
ni bilmelidir. Anamn, babanm, hiikumetin, islamiyyete uygun 
emrlerine ita'at etmeli, islamiyyete uygun olmayanlara isyan et- 
memeli, karsi gelmemeli, fitneye sebeb olmamahdir. [Kisacasi, ha- 
kiki miisliman, medeni, ilerici insandir. (Mektubat-i Ma'sumiyye) 
ikinci cild, 123. cii mektuba bakimz!] 

I'tikadi diizeltdikden ve (islamiyyet)in emrlerine ve yasaklan- 
na uydukdan sonra, biitiin zemanlari, Allahii tealamn zikri ile ge- 
cirmelidir. Zikre biiyiiklerin bildirdigi gibi, devam etmelidir. 
(Zikr)e, ya'ni kalbin, Allahii tealamn ismini (Sifat-i zatiyye)sini 
hatirlamasma, anmasma mani' olan herseyi, kendine diisman bil- 
melidir. islamiyyete ne kadar cok yapisihrsa, Onu anmanm lezzeti 
artar. islamiyyete uymakda, gevseklik, tenbellik artdikca, o lezzet 
de azahr ve kalmaz olur. islam dtismanlarinm yalanlanna, iftirala- 
rma aldamp da, onlarm tuzaklarma diismemege cok dikkat etme- 
lidir. 

ihlas ile yapilmayan ibadetin faidesi olmaz, sevabi olmaz. (ih- 
las), herseyi yalmz Allah nzasi icin yapmakdir. ihlas, Allahii teala- 
dan baska hicbir seyi sevmemekle, yalmz Onu sevmekle, kendili- 
ginden hasil olur. Kalbin yalmz Onu sevmesine (Kalbin tasfiyesi), 
(Kalbin itmfnam) veya (Fena tillah) denir. Kalbin itminana kavus- 
masi, ancak Onu cok hatirlamakla, buyiiklugiinii, ni'metlerini dti- 
siinmekle olacagini, Ra'd suresinin yirmisekizinci ayeti bildirmek- 
dedir. insanda, (akl), (kalb) ve (nefs) denilen iic kuvvet vardir. Ak- 
lin ve nefsin yeri dimagdir. Kalbin yeri ytirekdir. Akl, mekteb ders- 
leri, fen bilgileri, san'at hesablan, mal sahibi olmak, ahireti kazan- 
mak yollan gibi seyleri dusiiniir. isterse dtisiintir. istemezse dtisiin- 
mez. Akhn bu diisiinceleri ve insamn bunlara kavusmak icin cahs- 
masi caizdir. Hatta, cok sevab olur. Bunlarm kalbe sirayet etmele- 
ri zararhdir. Nefs, daima haramlan, zararh seyleri yapmagi dtisti- 
niir. Kalbin kendinde hie diisiince yokdur. Onu akhn ve nefsin ve 
his uzvlanndan dimaga ve dimagdan kalbe ulasan haram seylerin 
diisiinceleri gelerek, hasta yapar. Kalbi bu hataralardan kurtarmak 
giicdiir. Bu diisiinceler gelmezse Allahii tealayi hatirlar, diisiiniir. 
Ya'ni kalb, hie diisiincesiz kalmaz. Kalbin Allahii tealayi hatirla- 
masi, ismini cok soylemekle veya bir Veliyi severek gormekle olur. 
Bir Veliyi bulamazsa, ismini isitdigi bir Velinin hayatim okuyup 
ogrenir, onu cok sever. Ona (Rabita) yapar. Ya'ni hep onu diisii- 
niir. Bir Veliyi gormek, Allahii tealayi hatirlamaga sebeb olacagi 
hadis-i serifde bildirilmisdir. 

-414- 



COK MUHIM TENBIH 

Erkek olsun, kadin olsun, her miislimanin, her soziinde, her isin- 
de, Allahli tealamn emrlerine, ya'ni farzlara ve yasak etdiklerine 
ya'ni haramlara uymasi lazimdir. Bir farzin yapilmasina, bir haram- 
dan sakinmaga ehemmiyyet vermiyenin imam gider, kafir olur. Ka- 
fir olarak olen kimse, kabrde azab ceker. Ahiretde Cehenneme gi- 
der. Cehennemde sonsuz yanar. Afv edilmesine, Cehennemden cik- 
masma imkan ve ihtimal yokdur. Kafir olmak cok kolaydir. Her soz- 
de, her isde kafir olmak ihtimali cokdur. Kiifrden kurtulmak da cok 
kolaydir. Kiifriin sebebi bilinmese dahi, hergiin bir kerre, (Ya Rab- 
bi! Bilerek veya bilmiyerek kiifre sebeb olan bir soz soyledim veya 
bir is yapdim ise, nadim oldum, pisman oldum. Beni afv et) diyerek 
tevbe etse, Allahii tealaya yalvarsa, muhakkak afv olur. Cehenneme 
gitmekden kurtulur. Cehennemde sonsuz yanmamak icin, hergiin 
muhakkak tevbe etmelidir. Bu tevbeden daha miihim bir vazife yok- 
dur. Kul hakki bulunan giinahlara tevbe ederken, bu haklari odemek 
ve terk edilmis nemazlara tevbe ederken, bunlari kaza etmek lazim- 
dir. (Se'adet-i Ebediyye) 276 dan 287 ortasma kadar okuyunuz! 

Alemlerin Rabbinin mahbubu Muhammeddir. 
Cismipak, ismi Ahmed, alemlere rahmetdir. 
Hulk-i azim sahibi Levlake.... muhatabi, 
Menba-i Urn, edeb, feyz, nur ve muhabbetdir. 
Odur getcek vasita, Hak'Ia kul arasina, 
Sozii si fa ruhlara, adi gontil pasma. 
Odur hakiki tabib, me'yus kalb hastasma, 
Degil kendi, iimmeti, meleklerden yiiksekdir. 
Bu en seckin kuluna, Hak yarduncdar retdi, 
En serdigi kullan ona Eshab eyledi. 
Resulullah: yollan, benim yolum demisdir, 
Asrlarm iyisi bu asn gostermisdir. 
Muhammed Mustafayi camndan cok sevdiler, 
Mai, miilk, niakanilarmi, ugruna terk etdiler. 
tslann yaymak icin severek can verdiler, 
Ya Rab, bu ne giizel hal, ya Rab, bu ne izzetdir. 
Onun bir sohbetinde nefsleripak oldu. 
Kalblerine ma'rifet, feyz, nur, tecelli doldu. 
Evliya hallerini onlar bir anda buldu, 
Ve hep Ona uydular, bu ne hiiyiik serefdir. 
Onlar hepsi adildir, kimseye zulm etmezler, 
Nefsleri icin asla, hilafet istemezler. 
Bu yiizden harb etmezler, birbirini iizmezler, 
En yuksek makamdalar ve hepsi miictehiddir. 

-415- 



HAKIKAT KITABEVININ 
YAYINLADIGI TURKCE KITABLAR 

KITABIN ADI FIATI 

SE'ADET-i EBEDIYYE (TAM iLMIHAL): 

(Hilseyn Hilmi Isik), 1248 sahife, ilc kism bir arada. 

Yuzaltmci Baski (2009) 20 YTL. 

MEKTUBAT TERCEMESI: (Huseyn Hilmi Isik) 

(512) sahife. Besinci Baski (2008) 12.5 YTL. 

1— FAIDELi BILGILER: Faideli Bilgiler (Ahmed 
Cevdet Pasa) ve Din Adami Boliicii Olmaz ve Dog- 
ruya Irian, Boluciiye Aldanma, kismlan ile 

(480) sahife. Elliikinci Baski (2009) 3.5 TL. 

2— HAK SOZUN VESIKALARI: Hucec-i Kat'iyye 
(Abdullah Siiveydi), Redd-i Revafid, Tezkiye-i Ehl-i Beyt, 
Birleselim-Seviselim, Iman ile olmek icin kardesim Ehl-i Beyt 
ile Eshabi sevmelisin, Peygamberlik nedir?, Eyyiihel-veled 
tercemesi (Imam-i Gazali), Bir din cahiline cevab, 

kismlan ile 400 sahife. Otuzaltmci Baski (2008) 3 YTL. 

3— HERKESE LAZIM OLAN IMAN: Herkese Lazim Olan 
Iman (Kemahh Feyzullah), Miislimanhk ve Hiristiyanhk, 
Kur'an-i Kerim ve Inciller, Islam dini ve diger dinler, 

kismlan ile (480) sahife. Altmisdokuzuncu Baski (2009) . 3.5 YTL. 

4— ISLAM AHLAKI: Islam Ahlaki (Muhammed 
Hadimi), Cennet Yolu Ilmihali, Ey ogul Ilmihali, 

kismlan ile (592) sahife. Yetmisdokuzuncu Baski (2009). . . 4 YTL. 

5— ESHAB-I KIRAM: Eshab-i Kiram (Ahmed Faruk) 
Miislimanlarm Iki Goz Bebegi, Islamda Ilk Fitne, 

kismlan ile (416) sahife. Kirkyedinci Baski (2009) 3.5 YTL. 

6— KIYAMET VE AHIRET: Kiyamet ve Ahrret 
(Imam-i Gazali), Miislimana Nasihat, kismlan ile 

(384) sahife. Ellidorduncu Baski (2009) 3 TL. 

7— CEVAB VEREMEDI: (Harputlu Ishak efendi). 

(368) sahife. Otuzaltmci Baski (2009) 3 YTL. 

8— LNGiLiZ CASUSUNUN i'TIRAFLARI: (M.Siddik Giimus) 
(128) sahife. Altmisiicuncii Baski (2009) 1.25 YTL. 

9— KIYMETSIZ YAZILAR: (Huseyn Hilmi Isik) 

(416) sahife. Yirmidokuzuncu Baski (2009) 3.5 TL. 

10— NAMAZ KITABI: 

(192) sahife. Yetmisyedinci Baski (2009) 1.75 TL. 

11— SEVAHID-UN NUBUVVE: (Mevlana Abdurrahman Cami) 
(448) sahife. Yirmialtinci Baski (2009) 3.5 YTL. 

12— MENAKIB-I CIHAR YAR-I GUZIN: (Seyyid Eyyub bin Siddik) 
(592) sahife. Yirmiikinci Baski (2009) 4 TL. 

-416-